Evet, Singapurda ne alınır, nerden alınır. Singapur’da Alışveriş denince akla, önce orkideler ve sonra ise alışveriş geliyor. Tertemiz, nezih ve aynı zamanda elektronikte ucuz bir ülkedir.
Alışverişin en problemli yanı, her alışverişten sonra, otelinize dönerken, aldığınız ürünü pahalı mı yoksa ucuz mu aldığınız konusundaki tereddütleriniz.
Çünkü, satıcılar o kadar uyanık ki, satmak istedikleri ürünü, kesinlikle kendi arzuladıkları, etikette yazan fiyattan size satıyorlar ve siz hiç farkında bile olmuyorsunuz.
Ama yazacaklarımı okuyunca alışverişi daha mantıklı yapacağınız kesin. Daha önce de söylediğim gibi, Singapur doları ile Amerikan doları arasında sürekli olarak gidip geliyorsunuz, hesaplar kafanızı yeterinden fazla karıştırıyor.
Satıcı, almak istediğiniz ürünün fiyatını, size dolar olarak söylüyor. Kendi açısından fiyat Singapur doları ama siz anlayın diye, sözüm ona Amerikan doları olarak söylüyor. Pazarlık fiyatınızı söylüyorsunuz, satıcı onun Singapur dolarına çevirip, size fiyatı Singapur doları olarak veriyor.
Ve bu muhabbet, öncelikle sizin kafanız karışana kadar sürüyor, sonra bir ara, siz kafanız iyice karışınca “evet” diyorsunuz ve alışveriş bitiyor, ama satıcının arzuladığı fiyata bitiyor.
Kesinlikle; bu satırların karışık olduğunu düşünüyorsunuz, en iyisi bir örnek ile durumu size anlatmalıyım.
Şöyle ki, bir ürün beğendiniz, ürünün gerçek satış fiyatı 15 Singapur dolarıdır. Bunun Amerikan doları olarak karşılığı ise gerçekte 10 Amerikan doları. Satıcıya fiyat sorduğunuzda, satıcı ürün için 15 dolar fiyat söylüyor.
Siz bunu Amerikan doları olarak kabul ederseniz, ürünün üstünde 15 Singapur doları yazılı olmasına rağmen, size verdiği fiyatı ödediğinizde yani 15 Amerikan doları verdiğinizde, ürünü 22.5 Singapur dolarına almış olacaksınız.
Bir alışveriş için örnek: Singapur-Amerikan Doları
Yani, kafadan 7.5 Singapur doları fazla vermiş oluyorsunuz. Tabii siz pazarlık düşüncesi ile atılıp, diyorsunuz ki, 15 dolar değil, 10 dolar olsun. Satıcı naz yapıyor ama bir süre sonra peki diyor. Satıcıya 10 Amerikan doları verip, ürünü alıyorsunuz.
Sonuç, evet sonuç nasıl oldu? Ürün üzerinde 15 Singapur doları yazılı idi, yani 10 Amerikan doları. Siz ürüne 10 Amerikan doları vererek yani 15 Singapur doları karşılığı satın aldınız.
Sanıyorsunuz ki, pazarlık yaptınız 5 dolar ucuz aldınız, halbuki hayır, ürünü satıcının istediği fiyattan satın almış oldunuz.
İşte, konu bu, Bunun önlemek için, satıcıların her türlü alışverişte size verdiği fiyatı, Singapur mu, Amerikan doları mı diye mutlaka sorun. Fiyat nerede biterse bitsin, özellikle belirli elektronik ürünlerin satış fiyatları çok uygun.
Mesela, dijital video kameralar, fotoğraf makinalarının fiyatları, Türkiye’den kesinlikle daha ucuz. Amerika fiyatlarına yakın, cep telefonlarında ise, fiyat olarak Türkiye’den 100 Amerikan doları daha ucuz.
Ancak, bu tür cihazları alırken dikkatli olmanız ve riske girmeyi kabullenmeniz şart. Çünkü, size yeni diye sunulan bir mal, eski model olabiliyor. Ayrıca, aldığınız cihazın garanti belgesinin bulunmaması veya var ise de, uluslararası özelliğinin olmaması mümkün.
Lütfen buna dikkat edin, aldığınız malın garanti belgesinin uluslararası olmasına mutlaka dikkat edin. Yoksa ucuz diye satın aldığınız bir cihaz bozulduğunda, garantisi olmadığı veya garantisi uluslararası olmadığı takdirde, verdiğiniz paranın tümünün boşa gitme şansı var.
Alışveriş Merkezleri
Singapur’da Alışveriş için Singapur’da genelde, belli başlı mallar için belli alışveriş merkezleri, büyük, üç-beş katlı alışveriş merkezleri var. Örneğin, tüm bilgisayarlar ve aparatları, yazılımları için belli bir alışveriş merkezi var.
Ayrıca, ağırlıklı olarak fotoğraf makinalarının her türlü modeli ve aparatlarının satışı için ayrılmış belli alışveriş merkezleri ayrılmış. Cep telefonları ise, yoğun olarak aynı mekan içinde, tüm modelleri ve farklı farklı fiyatları ile bulunuyor, Hatta bir alışveriş merkezinde, tahta tezgahlar üzerinde, alıcılarını bekleyen binlerce cep telefonu var.
Ben cep telefonu almak istediğimde, alacağım cep telefonunun markası, modeli ve imi numarasını Singapurlu satıcıdan istedim. Türkiye’de bir arkadaşıma bunu bildirdim ve özellikle imi numarasının Türkiye de çalışıp çalışmayacağını sordum.
Çünkü, daha önce belirttiğim gibi, alacağınız her türlü elektronik cihazın Türkiye de çalışıyor olup olmadığına dikkat etmek gerek. Özellikle, Singapur’da, bazı cihazların fişleri, ülkemizdeki standartlara uygun değil, yani, fiş girişleri değişik.
Bu durumda, cihazı satın alırken, fişi için de bir adaptör almanız şart, dikkat edin. Dolayısı ile, almak istediğiniz bir cihaz ile ilgili tüm modelleri ve aparatları, aynı mekan içinde bulmanızın mümkün olması güzel, büyük bir şans.
Yalnız, elbette mutlaka tüm fotoğraf makinalarını aynı mekanda bulacaksınız diye bir kural yok, bazı ara sokaklarda da fotoğraf makinası satılan dükkanlar var, ama büyük alışveriş merkezlerinde her türlü modeli ve markayı, bir arada bulmak mümkün, bu güzel.
Sahte ürünler;
Ayrıca, dikkat etmeniz gereken diğer bir nokta, alışveriş merkezlerinde alışveriş yaparken alacağınız ürünün sahtesi ile gerçeğinin birbirinden ayırt edilemeyecek durumda olması. Dikkat ediniz, burası Çin ülkesine yakın ve Çin ülkesi, sahte ürün cennetidir, dikkat edin ve sahte ürün satın almayın ve hatta, bir ürünün pazarlığını yaptıktan sonra, mağaza sahibinin kapalı kutuda size ürünü takdim etmesine hatta paketlemesine inanmayın, kutuyu açın ve ürüne bakın.
Orchid Street-Orkide Caddesi
Elbise, ayakkabı ve diğer alışveriş malları için böyle bir durum yok, yani belli merkezlerde toplanmış değiller. Yalnızca elektronik cihazlar için bu durum geçerli. Diğer her türlü alışveriş malını, Orkide Caddesi üzerindeki mağaza ve büyük alışveriş merkezlerinde rahatlıkla bulabileceksiniz.
Vergi İadesi
Ayrıca; yurt dışına giden tüm okurların dikkat etmesi gereken bir husus, burada da geçerli. Şöyle ki; alacağınız özellikle elektronik eşyalar başta olmak üzere diğer yüksek meblağlı ürünler için; satıcıdan, mutlaka gümrük vergi beyannamesini doldurmasını isteyin. (Genellikle sarı renkli bir belge).
Bu belgeyi ve satın aldığınız ürünün faturasını birlikte muhafaza edin, hava alanında, ülkeden çıkarken, bu belgeleri Singapur Gümrük Bürosuna vererek, ödediğiniz vergi miktarını, nakit para olarak geri alabilirsiniz.
Bu konuda lütfen dikkatli olun, boşuna vergi vermek anlamsız, biraz dikkat eder ve bu iki belgeyi alır, muhafaza ederseniz, Singapur havaalanında, kesinlikle hiçbir zorlukla karşılaşmadan, ödediğiniz vergiyi nakit olarak geri alabilirsiniz.
Aman uğraşmaya değmez demeyin, uğraşmıyorsunuz, birkaç dakika içinde alabiliyorsunuz. Burada tek dikkat edilecek husus, hava alanında gümrük polisi bazen vergi makbuzu ile birlikte aldığınız ürünü de görmek istiyor, hani bavula koyarsanız, buna dikkat ediniz, yanınıza alınız.
Maldivlere gitmeyi düşünüyorsanız, orada ne yapabilirim diye bir sorunuz varsa, hemen en başta şunu söylemem gerekir: “Maldivlerde, yapabileceğiniz tek şey: masmavi bir deniz, bembeyaz kumsallar ve pırıl pırıl bir güneşin altında, sessiz ve sakin bir tatil geçirmektir”
Bunun dışında: Maldivlerde, tarihi eserler, büyük alışveriş merkezleri, insan ve araç kalabalığı göremezsiniz. Gürültülü müzik dinleyebileceğiniz, her türlü içkinin satıldığı barlar, birçok kültürün sunulduğu restoranlar yoktur.
Burası: yalnızca, sessizlik ve sakinlik, huzur düşleyenler için, yanında sevdiği ile birlikte olmayı, başkaca hiçbir şeyi düşünmeyenler için uygun bir yer, yani: tam bir “balayı” mekanı, zaten bu yüzden, özellikle ülkemizden buraya giden gezginlerin birçoğu, hatta büyük çoğunluğu: yanında sevgilisi veya eşi ve hatta yeni evlendiği eşi ile, baş başa bir tatil geçirmek hayaliyle gidiyorlar.
Buraya giderken havayolu olarak “Emirates” seçerseniz balayı çifti olduğunuzu öğrendiklerinde, uçakta özel ikramlarda (pasta gibi) bulunuyorlar. Ayrıca: Maldivlere gittiğinizde, otel veya tatil köyünde, yine balayı çifti olduğunuzu söylediğinizde: yine özel ikramlarda bulunuyorlar. Ücretli aktiviteleri ücretsiz sunma, Mum ışığında yemek, yarım pansiyonu tam pansiyona çevirme gibi.
Girişte son bir not
küresel ısınma nedeniyle, bu adalar suya gömülüyorlar. Bazı adaları, şimdiden sular altında kalmıştır. Diğer yerler ise, ciddi tehdit altındadır.
Ülkenin Cumhurbaşkanı, uluslararası toplantılarda, bizi öldürmeyin diye büyük ülkelere sesleniyor ve ülkeden şimdiden göçler başlamış durumda, millet zorla evlerini bırakıyor ve düşünün ki, bu cennet yakın zaman sonra yok olacak ve mutlaka gidip görülmesi gerekir.
Söylenenlere göre, Cumhurbaşkanı, para vererek, ülke yakınlarında, insanlarının yaşaması için toprak almaya çalışıyormuş.
VİZE
Maldivlere gitmek isteyenler için, ülkeye girişte vize damgası uygulanır. Bu damga gereği “kişinin ülkede çalışması yasaktır”. Yani, ülke dışından buraya çalışmaya gelenleri istemiyorlar. Bu vize, 30 günlük süreyi kapsar ve yeterli gelir.
Zaten ziyaretçilerin çoğu: önceden ayarlanmış tatil planı, konaklama yeri bilgisiyle buraya gelirler.
Ancak, herhangi bir rezervasyon yaptırmadan buraya gitmeyi düşünürseniz, Male havaalanından, otel veya tatil köyü rezervasyonu yaptırabilirsiniz. Ancak, konaklama izni alabilmeniz için dönüş biletinizi ibraz etmeniz, göstermeniz istenir.
Ülkeye girerken, yanınızda alkollü içki bulundurulmasına izin verilmez.
ULAŞIM-HAVAALANI
Ülkemizden Maldivlere doğrudan uçuş yoktur ve uçuşlar, Dubai veya Bankong üzerinden aktarma yapılarak gerçekleştirilir. Yaklaşık 8-9 saatlik bir uçuş gerekiyor. Saat farkımız ise, 3 saattir.
Ülkenin uluslararası havaalanı: başkent Male yakınlarındaki North Male atolündedir. Havaalanının ismi: İbrahim Nasır Male Uluslararası Havaalanıdır. Havaalanı, 12 Nisan 1966 tarihinde hizmete açılmıştır. 1981 yılında ise, büyük restorasyon çalışması yapılmıştır.
Hulhule adasında bulunan havaalanı, uluslararası havaalanıdır. Havaalanının pisti, denize doğru uzanır ve bu yüzden, sanki uçak gemisine iner gibi bir duygu yaşanır. Uçak alana indikten sonra, terminale kadar yürümeniz gerekir. Sadece yağışlı havalarda, otobüs servise sokulur.
Havaalanında, geliş bölümünde duty-free mağazaları bulunmaz
Valizlerinizi aldıktan sonra, terminalden çıkabilirsiniz. Tatil köyleri görevlileri, hemen burada, kendi misafirlerini, ellerinde kartlar ile karşılarlar. Daha sonra: Male şehrine geçmek için: kısa aralıklarla kalkan feribotlara yönlendirirler.
Bazı yolcular ise, doğrudan deniz uçağına yönlendirilir. Male şehrine gidenler: Male şehrindeki 9 numaralı mendirekte teknelerden inerler. Havaalanı adası ile Male şehri arasında feribot değil de, dhoni denilen tekneleri kullanmak isterseniz, gündüz 75 Mrf ve gece 100 Mrf ödemeniz gerekir. Feribot ise, 10 Mrf. Dir.
Havaalanı duty-free mağazaları, terminal binasının ikinci katında, gidiş sırasında uğranılacak şekilde düzenlenmiştir. Eğer, Maldivlerden zaman bulup bir şeyler satın alamadı iseniz, bu duty-free mağazalarını ziyaret etmenizi öneririm.
Havaalanının bulunduğu adada, 5 yıldızlı Hulhule Island Hotel bulunmaktadır. Son bir not: internetten aldığım bilgiye göre, 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren, havaalanından çıkış yapan her yolcudan: 25 Amerikan doları, havaalanı geliştirme fonu için para alınacakmış. Girişte, zaten 12 Amerikan doları veriliyordu, şimdi artık çıkışta da almaya başlayacaklarmış.
YANINIZDA BULUNDURUN
Maldivlere gitmek isteyenlerin yanlarında mutlaka bulundurmaları gerekenler: 1. Güneş kremi ki hem de en güçlüsünden olmalıdır. 2. Deniz ayakkabısı, suyun içinde yalınayak dolaşmak çok zor oluyor. 3. Şnorkel takımı. 4. Su altı çekimi yapabilen bir fotoğraf makinası, 5. Mümkün olduğunca çok, pet şişe su.
COĞRAFİ KONUM
Maldivler: Hindistan ülkesinin hemen altında, Hindistan’a: 600 km. , Sri Lanka ülkesinin yakınında (Sri Lanka ülkesine: 670 km.), Hint Okyanusunda, bir adalar topluluğudur. Güneyinde: Seyşeller adaları bulunmaktadır.
Ekvator kuşağındadır. Birleşmiş Milletler raporuna göre, dünya üzerindeki en fakir 50 ülkeden biridir. Aynı zamanda, dünyanın varlıklı insanlarının popüler tatil seçeneklerinin başında gelmektedir.
Adalar topluluğunun uzak kıyısı: batısında, Afrika var. Afrika kıtasındaki komşusu: Somali ve Kenya’dır.
Önceleri: Maldivler, bir Sultanlık olarak gündeme gelir. Hint okyanusu üzerinde önemli bir deniz ticareti yolu üzerinde bulunması, buranın, stratejik önemini ortaya çıkarmıştır. Bunun üzerine, denizciler, tüccarlar ve göçmenler, buraya akın etmişlerdir.
Adanın geçmişinde, daha eskilere gitmek gerekirse: Maldivler, tarihin ilk dönemlerinde, bir kadın kraliçe tarafından yönetilmiştir. Buna istinaden, adaların ismi: kadın adası anlamına gelen “Mahiladipaka” olarak bilinir.
Hintli tüccarlar: adalara, kendi dillerinde “çelenk” anlamına gelen “Maladiv” ve “Malodheep” ismini vermişlerdir. Zaten, adaların genel haritasına bakıldığında, çelenk gibi dizildiği görülmektedir.
Günümüzde ise, yerel halk, kendi ülkelerinden “Maldivler” diye söz etmez. Yerel dilde, ülkenin adı “Dihievi Raajje” yani “Divehi Halkı Bölgesi” dir.
Maldivler Cumhuriyetinde, 1190 tane ada bulunmaktadır.
Bunlar: Ekvator geçiş noktasının en güneyinde, Hint Okyanusunda, 750 km. lik bir zincir şeklinde uzanırlar. Bu adalar topluluğundaki küçük adalar “atols” olarak bilinirler. Bu kayalıkların merkezindeki lagün içinden, suyun dışarı akması için kanallar bulunmaktadır
1190 adanın, yalnızca 200 tanesi yerleşime açıktır. 99 ada ise, tatil için geliştirilmiştir. Kalan adalar ise, ıssızdır. Turistler, ıssız ve balıkçı adalarını ziyaret edemezler. Turizm geliştikçe, Maldiv hükümeti, yeni adaları, turizme açmaktadırlar.
1970’li yıllara kadar, burası, dünyanın geri kalan kısmı tarafından bilinmeyen, yoksul balıkçıların yaşadığı köylerden ibaret olan adalar topluluğu iken, günümüzde: yılda, 600-700 bin arasında turist ağırlayan, muhteşem güzel tatil köyleri ve tatil beldeleri bulunan bir yer haline gelmiştir.
1972 yılında, ilk olarak, yalnızca 2 ada turizme açılmış olmasına rağmen, günümüzde, adalar topluluğunda yaklaşık 100 tatil köyü bulunmaktadır. Bu tatil köylerinde, gündelik hayatlarından uzaklaşmak isteyen ziyaretçiler var.
Ada yönetimi: ülke çapında, yaygın bir sağlık hizmetinin kurulması, en uzak adada bile modern alt yapının sağlanması konusunda başarılı çalışmalarıyla dikkat çekmekte ve ülkede işsizlik bulunmamaktadır.
Adanın 240 bin kişilik nüfusunun, 100 bin kişilik bölümü, burada, yani başkentte yaşamaktadır.
ATOLLER
Maldivlerde, en çok duyacağınız kelimelerden birisi de “atol” dür. Çünkü: yerleşim yerleri ve tatil köyleri, atoller üzerinde kurulmuştur.
Adalar topluluğu: Ekvatorun biraz kuzeyinde başlar ve güneyine doğru 820 km. boyunca, bir çelenk şeklinde uzanmaktadır. Bunların toplamı ise, 26 doğal atolden ve 1190 mercan adasından oluşan; bağımsız bir “İslam” cumhuriyetidir. Toplam alan: 90 bin km. karedir.
Bu arada atolden birazcık söz etmek gerekirse: bunlar, yüzük şeklinde, geniş mercan resifleridir. Bu karmaşık mercan resiflerinde bulunan küçük adacıklar: okyanusun derinliklerinden yükselen, volkanik dağların kırık bölümleridir.
Bu atoller: 19 idari bölüme ayrılmıştır. Her atolün iki ismi bulunmaktadır. Bunlardan biri yöresel dille olan ismidir. Bunların bazıları ıssızdır. Bu bölgeler: Cumhurbaşkanı tarafından atanan “Atol Başkanları” tarafından yönetilir.
Atollerde, bir de “Gazi” isimli dini lider bulunur. Yerleşime açık her adanın: hükümet tarafından atanmış ve genellikle o adada yaşayan seçkin bir kişi olan “Ada Başkanı” bulunmaktadır. Buna da “katip” denilir.
Arazinin büyük bölümü sudan oluşmaktadır.
Adaların yalnızca 200 tanesi yerleşime uygundur. Yabancı ziyaretçiler, genellikle yerli halkın yaşamadığı adalarda kalırlar. Çünkü: yerel halkın kendi kültürünü sürdürmesi istenilmektedir. Zaten, yabancı ziyaretçilerinde, rahatsız edilmeden tatil yapmaları sağlanır.
Adaların çoğu: deniz seviyesinden yalnızca 1 metre yüksektedir. Bu yüzden adalarda, tepeler ve ırmaklar göremezsiniz. Tabii, bu su seviyesi, önümüzdeki yıllarda dünyayı tehdit eden küresel ısınma sonucu, denizlerin seviyesinin yükselmesi durumunda, buranın yok olması anlamına gelmektedir.
Zaten: 2004 yılında da, Maldivler bölgesinde büyük bir “Tsunami” felaketi yaşanmıştır. Ancak, dev dalgalar, Sri Lanka’da olduğu kadar, Maldivler bölgesinde büyük yıkımlara yol açmamıştır. Yine de, aralarında turistlerin de bulunduğu 110 kişi yaşamını yitirmiştir.
Adaların bitki örtüsü: genellikle: hindistancevizi, kavun, karpuz bulunur. Balıkçıl kuşları görülür, yılan bulunmaz. Ama, burada özellikle su altı dünyası, muhteşem çeşitliliğiyle önem kazanır.
İKLİM
Evet, burada her yer su ve denizden yükseklik 1 metre demiştim. Ama, bazı yerlerde, yine de yemyeşil ormanlar görülür. Bu nedenle, yağmurlar da yağar. Özellikle, muson yağmurları zamanı geldiğinde, bunlar, yörenin iklimini de etkilemektedir.
Bu yüzden, Maldivlere gitmek için en uygun zaman seçimi gerekir. En uygun zaman: Aralık ve Nisan ayları arasındaki, 4 aylık dönemdir. Bu dönemde: hava sıcaklığı 25 derecenin altına düşmez ve günün büyük bölümü güneşlidir.
En güzel havalar: bizim de bulunduğumuz yarımkürenin kış ayları dönemine rastlar ve bu yüzden, özellikle Avrupalı turistlerin yoğun olarak tercih etmelerine neden olur. Hava bulutlu olsa dahi, güneş yakıcıdır ve mutlaka her durumda, güneş kremi kullanmanız önerilir.
Genel olarak, yıl boyunca, hava sıcaklıklarında büyük değişimler görülmez. Nem, genel olarak: % 80 civarındadır.
Maldivlerde, en sıcak ay: Nisan ve en soğuk ay: Aralık’tır. Ama: Ocak ve Şubat aylarında bile, hava sıcaklığı 30 derecenin üzerindedir. Çünkü hava şartlarını musonlar belirler. Ocak, Şubat, Mart ve Nisan ayları en kurak aylardır.
Yağmurların en sık rastlandığı aylar ise, Mayıs ve Kasım ayları arasındadır. Maldivler, Ekvator çizgisinde bulunduğundan, burada: tayfun, kasırga gibi doğal afetlere pek rastlanmaz.
İNSANLAR
Yerli halk: saygılı ve çekingendir. Ancak, ziyaretçileri sıcak karşılarlar. Birçoğu İngilizce bilirler, çünkü İngilizce ulusal dil olarak kabul edilmiştir. Kendi aralarında ise “Divehi” denilen ulusal dil konuşurlar.
Maldivlerde, ilk kabine toplantısı: su altında düzenlenmiştir. Toplantı Başbakan Mohamed Nasheed başkanlığında yapılmış ve toplantıda, BM. İklim Konferansında, iklim değişikliği konusunda, ortak bir küresel eylem için çağrı bildirisine imza atılmıştır. Su altındaki bu toplantı, uluslararası sivil çevre örgütleri tarafından, geniş bir kampanya ile dünyaya duyurulmuştur.
GİYİM
Maldivler, daha önce de söylediğim gibi, Müslüman bir ülke ve İslam kurallarına sıkı sıkıya bağlılar. Bu nedenle: odanız dışındaki alanlarda ve hatta kiralanmış safari teknelerinde bile, çıplaklık yasaktır.
Kumsalda çıplak güneşlenmeniz, belki de, büyük bir para cezası ile sonlanabilir.
Özellikle, tatil köyü dışında, bir yerleşim adasını ziyaret ettiğinizde: ada halkını rahatsız etmemek için, özellikle bayan yabancı ziyaretçilerin, kıyafetlerine dikkat etmeleri önerilir. Hatta: omuzları ve dizlerini açıkta bırakmayacak şekilde giysileri önerilir.
Elbette, bu satırları okuyunca, kafanızda farklı duygular gelişiyor, ama şunu unutmamak gerekir ki, tatil köylerinin içindeki yaşam ile dışarıdaki yaşam arasındaki farklılıkları iyi bilmek ve buna göre hareket etmek gerekiyor.
Yani, tatil köyü dışında, kesinlikle giysilere dikkat etmek şarttır. Hatta: erkek yabancı ziyaretçilerin bile, tatil köyleri dışında, kısa şort giymesi önerilmez.
Tatil köylerinde gün içinde deniz kıyafeti yani mayo giyebilirsiniz, ancak akşamları ve çevrede dolaşırken, deniz kıyafeti giymeniz hoş karşılanmaz.
Maldivliler ise: genellikle şık giyinirler ve peçe takmak, kimliğin gizlenmesi açısından yasaklanmıştır. Kolay ve rahat, çıkarılabilir ayakkabıları tercih ederler.
PARA BİRİMİ
Maldivler ülkesinde, ulusal para birimi: Maldiv Rufiyası’dır ve Mrf olarak isimlendirilir. Ancak, özellikle tatil köyleri olmak üzere birçok yerde Amerikan doları da kullanılır. Yalnız, Amerikan doları ödediğinizde, para üstü büyük olasılıkla, yerel para birimi olan Mrf ile tahsil edilecektir.
Ülkede para bozdurmak isterseniz, uluslararası havaalanı çıkışında bulunan “Maldiv Bankası” şubesini kullanabilirsiniz. Burada döviz bozdurup, Mrf satın alabilirsiniz. Bozdurma oranı: hükümet tarafından sabitlenmiştir. Buna göre, 1 Amerikan doları karşılığı, 15.42 Rps satın alınmaktadır.
Kredi kartları ise, her tatil köyünde ve Male şehrindeki birçok mağazada kabul edilmektedir. Ayrıca, yanınızda Euro götürmenize gerek yok, dolar yeterlidir.
DİL
Maldiv halkı, Divehi denilen yöresel dili kullanırlar. Ancak, 1960 yılından sonra, ortaöğretim dili olarak, İngilizce kullanılmaya başlanmıştır.
Yabancıları ilgilendiren tüm tabelalar ve yemek mönüleri, İngilizcedir. Özellikle tatil köyleri çalışanlarının hepsi İngilizce bilirler. Ancak, yerel dilden bir şeyler konuşmak isterseniz, en kolayı “Selamünaleyküm”.
DİN
Maldivlerde, halk Sünni Müslümandır. Günlük hayatın içinde, dinin önemi büyüktür. Her tatil köyünde ve yerleşim adasında, mutlaka cami bulunur. Male şehir merkezinde ise, 20 civarında cami bulunduğu söyleniyor. Tatil köyünde çalışanlar dahil, halk, günde 5 vakit namaz kılar.
TURİZM
Maldivlerde, turizm, özellikle 1972 yılından sonra hızla yoğunlaşmış ve ülkenin ekonomisini etkilemeye başlamıştır. Ülkede bulunan 89 tatil köyü ve 17 000 yatak, yılda yaklaşık 600 000 turistin ağırlanmasını sağlamaktadır. 2007 yılı itibarıyla ülkeye gelen turist sayısı: 9.380.000’dir.
Maldivlerde, birçok ziyaretçi uçaktan indikten sonra, gideceği tatil köyü görevlisi tarafından karşılanır ve yine ödenen ücrete göre, en uygun ulaşım aracı (deniz uçağı, sürat motoru, safari motoru, dhoni yerel tekne) ile, kalacağı tatil köyüne ulaştırılır.
Sonrası ise: tamamen size kalmıştır. Tatil köylerinde, asansör bulunmadığından, birçoğu su üzerinde bulunan odanız ile toplu kullanılan yerler (restoranlar) arasındaki ulaşımınız, yürüyerek yapılıyor, yani gün içinde uzun yürüyüşler yapmanız gerekiyor. Bunun dışında: denize girebilir ve güneşlenebilirsiniz.
Gününüzü tatil köyü dışında geçirmek isterseniz: her tatil köyünün yakın veya nispeten yakın çevresinde bulunan komşu köylere, piknik yapabileceğiniz ıssız adalara günübirlik gezilere gidebilirsiniz. Ancak, unutmamak gerekir ki, adalar arasında, düzenli feribot seferleri yoktur. Çevreyi gezmek istiyorsanız, bulunduğunuz tatil köyü veya adadan; tekne kiralamanız gerekir.
Dhoni kiralamak
Maldivler, malum su ülkesi ve bu ülkede sık sık duyacağınız bir kelime “dhoni” dir. Dhoni, yukarıda sözünü ettiğim gibi, Maldivlerde ulaşımın sağlanmasındaki en büyük ulaşım aracı olan bir tür teknedir. Yalnız, sürat teknesine göre, biraz yavaş olduğu kesin, çünkü saatte: 13-14 deniz mili hız yapabilmektedir.
Teknede, hem yelken, hem de motor bulunur. Dümen, kayıkçı tarafından ayağı ile idare edilir. Ancak, elbette fiyatı, sürat teknesine göre daha uygundur. Yine de, dhoni kiralamak düşünüyorsanız, yakın mesafedeki ulaşım için uygun olduğunu bilmeniz gerekir, uzak mesafedeki ulaşım için uygun değildir.
Uzun yolculuklar için, lüks dhoniler bulup kiralayabilirsiniz.
Dhoniler, genellikle tatil köylerinin yakın çevresinde, dalış yapmak ve ıssız adaları gezmek, piknik yapmak için kiralanabilir. Tatil köylerindeki dhoni teknelerinin üstleri, güneşten korunmak için tente ile şekillendirilir.
Özellikle, Maldivlerin başkenti olan Male şehrinde, birçok dhoni bulunmaktadır. Bunlar: havaalanına sefer yapan teknelerin bağlandığı mendirekten kiralanabilirler. Saatlik kira ücreti olarak: 25-30 Amerikan doları ödemek gerekir. Ancak, kiralamak istediğiniz dhoni kaptanı ile anlaşmakta zorluk çekebilirsiniz.
Bu yüzden, yerel bir tur acentası ile görüşerek dhoni kiralamayı denemelisiniz. Böylece, kaptan gitmek istediğiniz yer ve ihtiyaçlar konusunda daha bilinçli hareket edecektir. Male şehrinden, yakındaki adaları gezmek veya havaalanı adasına gitmek için, dhoni kiralayabilirsiniz.
Sürat Teknesi kiralamak
Dhonilere göre daha fazla ücret ödemek gerekir. Sürat teknesi kiralamak isterseniz, kaldığınız tatil köyü ilgililerine bunu iletirseniz, size yardımcı olacaklardır. Mesafeye ve süreye göre değişen rakamlar yanında, standart saatlik ücretleri: 100 Amerikan doları civarındadır.
Safari Teknesi kiralamak
Bu tekneler, uzun süreli yolculuklar için uygundur. Çünkü, teknenin içinde, yataklı kabinler bulunmaktadır. Yolcu kapasitesi: 10-30 kişi arasındadır.
Tuvalette deniz suyu kullanılır, ancak duşta, tatlı su kullanılır. Yemek ise, güvertede yenilmektedir. Teknede: kaptan ve 2 mürettebat yanında, bir de aşçı bulunur.
Maldivlere gelen birçok ziyaretçi; genellikle dalış yapmak ve çevreyi gezmek için, safari teknesi kiralamayı tercih ederler.
Bu yüzden, bu tür teknelerde, dalış ekipmanı bulundurulur. Geceleri, genellikle açıkta veya bir tatil köyü yakınlarında demirlenerek geçirilir.
Tatil köylerinde, yakın köy gezisi
Tatil köylerinde, kalan konuklar için: adada bulunan köye, günübirlik gezi düzenlenir. Köy adasındaki günlük yaşamı görmeyi düşleseniz de, genellikle gittiğinizde, sizi ıssız sokaklar karşılar.
Çünkü: köylerde yaşayan insanlar, sabah saat: 04.00 ile 06.00 arasında uyanırlar ve sabah namazı kılarak güne başlarlar.
Daha sonra, balıkçılar, gün ağarmadan denize açılırlar. Kadınlar ise, evlerin açıkta bulunan mutfaklarında kahvaltı hazırlarlar, çocuklar okula gönderilir.
Balıkçılık dışında ise, ada erkeklerinin birçoğu, otellerde, inşaatlarda ve fabrikalarda çalışırlar. Köylerde, yabancı ziyaretçilere: köyün hastanesi ve ada başkanının çalışma yeri gezdiriliyor.
Ayrıca, yerel ürünleri tanımak ve arzu ederseniz satın almak için, köy bakkalını da gezebilirsiniz.
Evet: Maldivler ülkesinde, diğer yapabilecekleriniz veya yapmanızı önereceğim geziler, aşağıdadır
Maldivlerin ulusal kahramanının doğum yeri olan: Utheem adasını ziyaret edin. Maldivlerin, rengarenk mercanları ve bunların arasında dolaşan balıklarını keşfetmek için, dalış yapın.
Balık tutmayı seviyorsanız, bir tekne kiralayın ve balık avına çıkın.
Maldivlerdeki yerel yaşamı görebilmek için, mutlaka bir Maldiv köyünü ziyaret edin.
Male adasındaki, Grand Mosque camisinin minaresini görün.
Yerel halkın alışveriş yaptığı, Male adasındaki Local Market’e gidin.
Male adasındaki, Ulusal Müzede, Sultanlar döneminden kalan hazineleri görün.
Male adasında, sahil kesiminde dolaşın.
Male adasında: 17’nci yüzyıldan kalma, Hukuru Miskiiy’i süyleyen oymaları görün.
TATİL KÖYLERİ
Maldivler ülkesini ziyaret edenler: burada yalnızca: tatil köylerinde, safari teknelerinde ve ya başkent Male adasında kalabilirler.
Her tatil köylerinde: su sporları merkezi, şinolkerle dalış, tüplü dalış, balık avlama gibi etkinlikler sunulmaktadır. Ayrıca, bunlarda yine restoranlar ve barlar bulunur. Ayrıca, yine “Spa” salonları hizmet sunar.
Ülkenin diğer yerlerinde alkollü içki tüketimi yasaktır. Özellikle, başkent Male adasında, buna dikkat etmenizi öneririm. Sonuçta, burası İslam Cumhuriyetidir.
Tatil köylerinin ortak özellikleri: bembeyaz kumsalları, Hindistan cevizi ağaçları, deniz manzaralı odaları, güneşli günleri, rengarenk çiçekleri, mavi lagünleri, muhteşem manzaralı resifler, uluslararası mutfaklar ve yüzme havuzlarıdır. Bazılarında, yüzülebilir lagunlar da bulunmaktadır.
Bunların çoğunda asansör yoktur ve bu yüzden, odanızdan, ortak kullanım alanlarına gitmek için uzun yürüyüşler yapmanız gerekir.
DALIŞ
2006 yılında, Maldivler kıyılarında, 958 dalgıç, aynı anda dalış yaparak, dünya rekoruna imza atmışlardır.
Evet, Maldivler ülkesinin kıyılarında: binlerce resif, binlerce balık türü ve yüzlerce mercan çeşitleri bulunmaktadır. Yani, ben şahsen bu konuda pek bilgi sahibi olmasam da, söylenenlere göre, dalış meraklıları için, burası tam bir cennettir.
Zaten burayı ziyarete gelenlerin büyük çoğunluğunun: dalış yapmayı düşleyerek geldikleri söyleniyor. Yılın her döneminde dalış yapılabilmektedir. Özellikle: Ocak ve Nisan ayları arasındaki dönemlerde, suların berrak olması, dalışı daha çekici hale getirir.
Ekim ve Kasım ayları arasındaki dönemde ise, büyük balıkları buraya çeken planktonların bol olması etkindir ancak bu tarihlerde sular bulanıktır. Her tatil köyünde, uzman bir dalgıcın bulunduğu, dalış merkezi bulundurulur. Merkezde, uluslararası kurumlar tarafından verilmiş sertifikalara sahip, dalış hocaları görev yaparlar.
Sucuba Diving
Burada, dalış okulları var ve her türlü dalış malzemesini kiralayarak edinmek mümkündür. Yapılan derslerde: çeşitli dalış kursları, gece dalışları, sualtı fotoğrafçılığı hakkında bilgiler veriliyor. Merakınız varsa, tatilinizin bir bölümünü, dalış eğitimi alarak veya biliyorsanız, dalış yaparak da geçirebilirsiniz.
Şnorkelle Dalış
Maldivlerde, suyun altında muhteşem bir görüntü bulunuyor. Gerek deniz canlılarını ve gerekse mercanları görmek için, adaların çevresinde bulunan mercan kayalıklarını, muhteşem berrak su içinde, şnorkelle yüzerek izleyebilirsiniz.
Çünkü, bu su altı dünyasını görmek için, profesyonel dalgıç olmaya gerek kalmıyor. İhtiyacınız olan tek şey, yalnızca tuzlu suda, su altı görüntüsünü izleyebilmek için bir şınorkeldir.
YEREL TATİL GÜNLERİ
Maldivler ülkesinde, yerel tatil günlerini belirtmeden önce, burada, Miladi değil, Hicri takvim sisteminin uygulandığını söylemem gerekiyor. Bu yüzden: Hicri takvim gereği, etkinliklerin günü, her yıl farklılık göstermektedir.
Malum: Hicri takvim, her yıl 10 gün öne gitmektedir. Bu yüzden: ülkedeki kutlama günleri hakkında ayrıntıya girmek istemiyorum, çünkü standart bir tarih vermek mümkün değil.
Ama siz Maldivlere gitmek isterseniz, özellikle, orada “Ramazan ayı” olup olmadığını kontrol etmelisiniz. Çünkü, ramazan ayında, ülkedeki restoranların tümü, gün boyu kapalı kalır. Ancak, tatil köylerindeki yaşamı bu durum etkilemez ve hizmetler ramazan ayında da aynen devam eder.
Tüm bunların yanında, tarihleri değişmeyen bir kısım kutlama şunlardır:
1 Ocak: Yeni yıl kutlanır, 26-27 Temmuz: Bağımsızlık bayramı kutlanır. 3 Kasım: Zafer bayramı kutlanır. (Tamir teröristlerinin, 1988 yılındaki darbe girişimine karşı kazanılan zafer kutlanır) 11-12 Kasım: Cumhuriyet Bayramı kutlanır. (Bu tarih, 1968 yılındaki II. Cumhuriyetin kuruluşudur) 10 Aralık: Balıkçılar günü olarak kutlanır.
Alışveriş konusunda bilgi vermeden önce: şunu bilmelisiniz: Japonya’da birçok yerde kredi kartı kabul edilmiyor. Özellikle: Japonya dışından alınmış kredi kartları kesinlikle kabul edilmiyor, bu yüzden yanınızda mutlaka yeteri kadar nakit bulundurmalısınız.
Bir de: satılan malların birçoğu ki, özellikle elektronik cihazlar, Japonya şartlarında çalışmak üzere düzenlenmiştir ki, buna dikkat edin, öte yandan, garanti şartlarına da bakın, uluslar arası garanti olmasına dikkat edin.
Alışveriş bölgelerindeki mağazalar: genellikle saat: 10.00 gibi açılır ve 19.00-20.00 gibi kapanır.
Akihabara:
Yani Elektronik kent ve Shinjuku bölgeleri, elektronik alışverişin merkezidir.
Harajuku ve Shibuya:
Modanın merkezidir. Bu merkezler: modaya uygun ve muhteşem giysilerin, aksesuarların satıldığı dükkan ve mağazalarla doludur.
Harajuku’da bulunan Oriental Pazarı ve Asakusa’daki Nakamise çarşısı:
Geleneksel hediyelik eşyalar ve el sanatlarının satıldığı önemli merkezlerdendir.
Şehir: sokak pazarları ile de ünlüdür. Ueno’daki Ameyoko ve Taito’daki Yanaka Ginza: şehrin en önemli açık pazarları olarak dikkati çeker. Chuo-ku’da bulunan Tsukiji Merkezi Balık Pazarı: dünyadaki en büyük balık pazarı olarak öne çıkmaktadır.
Evet: yukarıda da sözünü ettiğim gibi, Tokyo’da alışveriş denilince, ilk akla gelen “elektronik” ürünlerdir.
Öte yandan: bu şehirde, dünyaca ünlü modacıların kreasyon ürünlerini bulup satın almakta mümkündür. Ama: bence en iyisi, birçok alışveriş merkezinde bulunan, Japon el sanatlarına ait ürünleri satın almaktır.
Aşağıda: Tokyo ziyaretinizde neler satın alabileceğiniz, nerelerden satın alabileceğiniz hakkında bilgiler vereceğim. Ayrıca: gezi yazıları içinde de, yer yer o bölgede alışveriş yapabileceğiniz ilginç yerlerden söz edeceğim.
NELER SATIN ALINABİLİR
Kimono
Gerçek kimonolar: boyanmış ipekten yapılır ve çok pahalıdır. Bunların ikinci ellerini, yani kullanılmışlarını ise, açık hava pazarlarında yaklaşık 10.000 yen civarında bulup satın alabilirsiniz. Ancak: açık hava pazarlarına ulaşamazsanız: dükkanlarda satılan yazlık kimonolardan satın alabilirsiniz. Bunlar: geleneksel mavi-beyaz desenli, pamuklu ve yazlık olarak kullanılırlar. Şehirde en iyi kimonolar: Sensoji Tapınağı civarında ve Asakusa çarşılarında satılır.
Ahşap Baskı İşleri
Edo dönemine ait ahşap baskı işlerini: özellikle Hibiya bölgesindeki İmperial Hotel yakınlarındaki Sakai Kokoda denilen yerde bulabilirsiniz. Ancak: reçinesinin akmaması için, ahşap boyama eşyaları nemli ortamlarda tutmanız gerekir. Hatta: ahşap boyama işlerini, plastik kaplarda eve götürmenizi öneririm.
Oyuncak Bebek
Japonya’da oyuncak bebekler: genellikle dekoratif ve törenlerde kullanılan objelerdir. Birçok farklı bebek çeşidi bulup satın alabileceğiniz yer olarak: Kyugetsu veya Taito-ku bölgeleri olabilir.
Seramik
Japonya’da çanak-çömlek yapımı, binlerce yıl önce başlamıştır. Alışveriş merkezlerinde birçok çeşitli seramik ürünleri bulup satın alabilirsiniz. Ancak, bunlar arasında stil olarak öne çıkanlar: Seto, Bizen, Şigaraki, Mino, Kutani, Raku.
Kağıt
Japonya’da kağıtlar, çeşitli bitki liflerinden yapılır ve bu uygulama yüzyıllardır sürdürülür. Yapılan bu kağıt olağanüstü yumuşak ve dayanıklıdır ve bu kağıttan, yüzlerce çeşit dekoratif ve kullanışlı objeler yapılır.
Hediyelik bir şeyler satın almak isterseniz: hafif ve kırılgan olmaması nedeniyle, bunları tercih edebilirsiniz. Bunları bulabileceğiniz yerler: İtoya, Kyokyoda bölgelerindeki çeşitli mağazalarda bulabilirsiniz.
İnci
1893 yılından bu yana, Japonya’da kültür incisi yetiştirilmektedir. Ancak: kalite ve fiyat konusunda yanılmamak için, inci almaya niyetlenirseniz, şehrin tanınmış inci satıcılarını tercih etmenizi öneririm. Bunları bulabileceğiniz yerler: Mikimoto, Tasaki, Minato-ku.
El Sanatı Ürünleri
Japonya Geleneksel El Sanatları Merkezi (Metropolitan Plaza), her çeşit el sanatlarını bulabileceğiniz başlıca yerdir. Buralarda: kaliteli ve sertifikalı el sanatları bulup satın alabilirsiniz. Oriental Bazaar bölgesi de, el sanatı satın alabileceğiniz başlıca yerlerden birisidir.
Burada: Çin ve Kore kökenli hediyelik eşyalar da bulup satın alabilirsiniz. İmperial Hotel yanındaki Uluslar arası Alışveriş Çarşısında ise, gümrüksüz alışveriş yapabilirsiniz. Burada: el sanatlarının yanı sıra, inciler, elektronik cihazlar ve kameralar satılmaktadır.
ALIŞVERİŞ YERLERİ
Tokyo şehrindeki alışveriş merkezlerinde çalışanlar çok nazikler ve bazıları İngilizce konuşmayı bilirler.
Alışveriş merkezlerinin alt katlarında, genellikle: yemek yerleri bulunuyor. Hatta: birçok yemek yerinin tezgahlarında tadabileceğiniz eşantiyon yiyecekler bulunuyor. Alışveriş merkezlerinin üst katlarında ise, restoranlar ve kafeler bulunuyor. Ginza ve Nihombaşı bölgesindeki alışveriş merkezleri, aynı zamanda birer kültür merkezi haline gelmişlerdir. Sponsor oldukları sergilerle, sanatseverlerin ilgisini çekerler.
Alışveriş merkezleri: genellikle haftanın Salı-Çarşamba günleri, sıra sıra kapanırlar.