Rusya Moskova Bahçe çevresi

 

Rusya Moskova Bahçe Çevresi

Buradaki gezinin başlangıcı: Arbatskaya metro istasyonu. Metro istasyonunun hemen karşısında: Arbatskaya Pl. (meydanı) var.

Bulvar çevre yolu ile Bahçe çevre yolu arasında: Arbatskaya Meydanından batıya doğru uzanan ve aynı ismi taşımalarına rağmen, tamamen farklı karakterde, iki cadde bulunuyor.

Bunlardan ilki: Ulitsa Arbat .Diğeri ise: hemen yakınındaki: Ulitsa Novy Arbat.

Rusya Moskova Bahçe Çevresi Arbat Caddesi

ARBAT (ULİTSA ARBAT) CADDESİ

Moskova’daki en eski sokaklardan birisidir. 14. ve 15. yüzyıllarda ortaya çıkmıştır. Adı “şehir civarı”, “varoş” anlamına gelen Arapça “Rabad”dan gelir. Abrat kelimesinin daha geniş bir anlamı daha vardır. Moskovalıların çoğu için, bu sokak; Moskova Ruhunu muhafaza eden, bitişikteki ara sokaklar ve avlular anlamına gelir.

Burada göreceğini yapılar: 18. ve 19. yüzyıllardan bu yana, değişmeden günümüze kadar ulaşmışlardır. Değişik dönemlerde Arbat’ta, ünlü Rus yazarlar, ressamlar ve sanatçılar yaşamıştır.

53 No’lu apartmanda bulunan müze, aslında bir zamanlar “Puşkin’in Arbat’taki Dairesi” idi. Burada, yazar: genç karısıyla 3 mutlu ay geçirmiştir.
Geçen yüzyılın 80’li yıllarının ortasında, Abrat: taş kaldırımları, çimenleri ve süs lambalarıyla, sadece yayalara ait bir yol olarak kullanılmıştır.

Günümüzde, buraya geleneksel olarak bohemler takılır.

Arbat sanat galerileri, hediyelik eşya mağazaları, müzisyenler ve sokak sanatçılarının bulunduğu ve matruşka bebekler ile Rus kalpakları satılan tezgahlarla dolu, önemli bir turistik bölgedir.

Artık Abrat; turistler arasında Kızıl Meydan kadar popüler bir yer haline gelmiştir.
Günümüzde: sokak gösterilerinin yapıldığı, zanaatkarların ve ressamların küçük dükkanlarının bulunduğu, yayalara mahsus bir yol haline getirilmiştir.

Rusya Moskova Bahçe Çevresi Novy Arbat Caddesi

NOVY ARBAT CADDESİ

Burası: diğer caddeye göre daha geniş bir yer. Sürücülerin, altı şeritli kabusu bir yoldur. Sıkışık cam, beton yığını gökdelenlerle ve iki katlı bir alışveriş-eğlence merkeziyle kuşatılmıştır. Moskova’nın en büyük süpermarketi, en büyük kitapçısı, en büyük müzik mağazası ve en büyük restoranı (2000 kişi aynı anda yiyip içebilmektedir) bu bulvardadır. Novy Arbat: bahçe çevre yolunun hemen ötesinde, Moskova ırmağının kıvrıldığı bir yerde biter. Bu noktada: Beyaz Saray var.

Rusya Moskova Bahçe Çevresi Beyaz Saray

BEYAZ SARAY (DOM PRAVİTELSTVA)

Boris Yeltsin’in, Ağustos 1991 tarihinde Mihail Gorbaçov’u devirmeye kalkışan komünist grupla; karşı karşıya geldiği yerdir. Parıltılı mermer duvarları var. Bu yapı: Rus hükümetinin yönetim dairelerine, ev sahipliği yapmaktadır. Önünde geniş meydanı var. Meydanın yanı: Moskova ırmağı.

Irmağın karşısında görülen gotik kule: Ukrayna Otelidir. Novoarbatsky köprüsünden karşıya geçerek, otelin bulunduğu yere ulaşabilirsiniz.

Rusya Moskova Bahçe Çevresi Ukrayna Oteli

UKRAYNA OTELİ (GOSTİNİTSA UKRAİNA HOTEL )

Bu otel: Stalin’in “Yedi Kız Kardeşleri” olarak bilinen ve 1940’ların sonu ile 1950’lerin başında yapılan, birbirine benzer yedi yapıdan biridir. Gotik tarzda süslenmiş Kız kardeşlerin, her biri, devasa boyutlardadır ve hepsinin de basamaklı kule külahları vardır.
Bu yedi yapının arasındaki bir diğer yapı; Moskova Devlet Üniversitesidir.

Rusya Moskova Bahçe Çevresi Moskova Devlet Üniversitesi

MOSKOVA DEVLET ÜNİVERSİTESİ (MOSKOVSKJ ÜNİVERSİTET)

Lenin dağları üzerinde, 240 metre yükseklikte kurulmuştur. Üniversite kulesi, yedi yapının içindeki kulelerin en yükseğidir. Üniversite: 100’den fazla ülkeden gelen 32.000 öğrencisiyle, Rusya’nın en büyük Üniversitesidir.

Moskova Devlet Üniversitesinin bahçeleri olarak da bilinen bu parkın bulunduğu Serçe Tepeleri, doğal güzelliğinin yanında, önündeki gözlem platformunda: harika bir panoramik görüntüye sahiptir. Buradan: solda etkileyici küçük “Kutsal Üçleme Kilisesi” ve sağda Kayak Pistiyle çerçevelenmiş mükemmel bir panoramik manzara görülebilir.

Park: Moskovalılar kadar turistlerin de beğeniyle izlediği bir yerdir. Özellikle: gece manzarası muhteşemdir. Parka: günbatımına doğru giderseniz, teleferiğe binmeyi sakın ihmal etmeyin. Günbatımının gece mavisi ve kırmızıyla buluştuğu o dakikalar en güzel teleferikteyken karşınıza çıkacaktır.

Oldukça ağaçlık olan bölgede, sonbaharda mükemmel bir görüntü oluşuyor. Sanki bir ressamın tablosundan fırlamış gibi, sanki her bir yaprak o ressamın fırça darbesiymiş gibi. Bu tabloya dahil olmak için Vorobryovy Gory Metrosundan çıkmanız yeterli.

Ön planda: ırmağın, uzaktaki ucunda belirgin olarak görülen: “Lujniki Parkı” uzanır.

 

LUJNİKİ PARKI

Avrupa’nın en büyük spor komplekslerinden biridir. Moskova’nın en büyük yapısıdır. Geçen asrın, 50’li yıllarının ortasında kurulan bu muazzam spor kompleksi; 1980 Moskova Olimpiyat Oyunları’nın ana merkezidir. Olimpiyat tılsımı olan, 8 metre boyundaki “Mişa” adlı ayı yavrusu, buradan göklere uçurulmuştur.

Sık sık sel basan; bu 182 hektarlık alanı taşkın seviyesinin üstüne çıkarmak için: 300.000 m. küpten fazla toprak taşınmıştır. 180 hektarlık bir arazi üzerine kurulmuş olan “Lujniki”de; 140 spor tesisi vardır. Bu tesisler: 11 Futbol Sahası, 26 Spor Salonu, 3 Artistik patinaj pisti ve daha birçok, üstü açık spor alanı var. Bunların dışında: Merkez Lenin Stadyumu bulunmaktadır. 100.000 kişilik bu stadyumda: Moskova’nın iki önemli takımı: Spartak ve Dinamo’nun uluslar arası futbol maçları oynanır.

Lujnika’nın yukarısında: kentin en eski dini kurumlarından olan: Novodeviçy Manastırı var.

Rusya Moskova Bahçe Çevresi Novodeviçy Manastırı

NOVODEVİÇY MANASTIRI (NOVODEVİCHİJ MONASTRYR)

Manastır: aslında, birleşik bir askeri ve dini mevkidir. Diğer ismi: Bakire kızlar manastırıdır.

Büyük Prens III. Vasili’nin: Somolensk’i Litvanyalılardan alması şerefine: 1524 yılında; yaptırdığı “Smolensk Bakiresi” katedrali çevresinde gelişip büyümüştür. 16. ve 17. yüzyıllarda, Çar ailesinden ve asil soydan gelen kadınlar, burada manastıra kapanmışlardır.

Büyük Petro; 1689 yılında üvey kız kardeşi Sofia’yı siyasi entrikalara karıştırdığı gerekçesiyle, buraya hapsetmiş, hatta yandaşlarının birkaçını da, yalnızca niyetinin anlaşılması için, Sofia’nın hapsedildiği yerin penceresinin önünde astırmıştır.

Manastırın en büyük katedrali olan Smolenski Katedrali,

1524-1525 yılları arasında Kremlindeki Üslenski Katedrali örnek alınarak yapılmıştır. Manastırın bir bölümü olan Novodeviçi Anıt Mezarlığında, ünlü Rus vatandaşları sonsuz yolculuklarına uğurlanmıştır. 1812 yılında Napolyon’un emriyle yıkılması istenmişse de rahibeler bu karara engel olmayı başarmışlar.

1922 yılında, tamamen boşaltılan ve kaderine terk edilen manastır, 1994 yılında restorasyon sonrasında tekrar kapılarını açmıştır. Kompleksin içerisindeki “Smolenski Katedrali” ve ünlülerin mezarlığı, ilgi çekici ve görülmeye değerdir.

Evet, ayrı bir girişi bulunan mezarlıkta: kasvetli anıtlar, pek çok tanınmış Rus mezarını işaret eder. Yazarlar: Anton Çehov ve Nikolay Gogol, besteci Sergey Prokofyev ve politikacılar Andrey Gromiko ile Nikita Kruşçev: burada yatmaktadırlar. 3 Haziran 1963 yılında ölen Nazım Hikmet’in mezarı: Moskova’da Novo-Deviçi Mezarlığında bulunuyor.

Günümüzde: yeni evlenecek kızlar, gelinlikleri ile buraya gelip dua ediyorlar.

Bahçe çevre yolunun, Moskova ırmağı ile kesiştiği yerin yakınlarında: Gorki Parkı var.

Rusya Moskova Bahçe Çevresi Gorki Parkı

GORKİ PARKI

Moskova’nın en meşhur parkıdır. Adını: Maksim Gorki’den alan “Merkez Kültür ve Dinlenme Parkı”. Bu 121 hektarlık dinlenme alanında: Moskova kentinin yorgun sakinleri için: çimenlik alanlar, gül bahçeleri ve ağaçlık patikalar ile sandal gezileri yapılabilen bir havuz, bir döner dolap ve eğlence parkı bulunuyor.

Park: yaz aylarında ağaçlık yollarda yürüyüşe çıkan, ırmak kenarında piknik yapan ve Moskova Sirkinin palyaço ve sihirbazlarının gösterilerini izleyen aileler ve çiftçilerle doluyor.

Kış aylarında ise; açık hava buz pateni pisti, kalın paltolara ve kalpaklara sarınmış, neşeli Moskovalılarla canlanıyor.

Kışın havanın soğuk olmasına aldırış etmeden, bir sanat eseri konumundaki dev gibi buzdan heykellerin sergilendiği, akın akın gelen ziyaretçileriyle meşhur olan bu park, aynı zamanda birçok bar ve kafeyi de içinde bulundurduğu için, Moskova’da güzel dakikalar geçirebileceğiniz yerler arasındadır.

Bahçe çevre yolunun, park girişinin karşısında: Merkez Sanat Evi bulunuyor.

Rusya Moskova Bahçe Çevresi Merkez Sanat Evi

MERKEZ SANAT EVİ

Burası: çağdaş Rus sanatının modern bir vitrinidir. Ayrıca: burada, farklı konularda geçici sergiler de düzenlenmektedir. Binanın arka tarafında; 1917 sonrası Sovyet sanatı sergilerinin görülebileceği “Yeni Tretyakov Sanat Galerisi” bulunuyor.

Galerinin dışındaki bahçeler: komünist liderlerin, Sovyet rejiminin yıkılmasından sonra devrilen, çatlamış ya da boya sıçramış heykellerinin son dinlenme yeri olarak kullanılmıştır.

Moskova Kızıl Meydan

Rusya Moskova Kremlin

Moskova Bulvar gezisi

İran Şiraz Persepolis

iran.persepolis.34
İran Şiraz Persepolis

Yeri

Muhteşem kalıntılar, Şiraz şehrinin 70 km güneydoğusundadır. Tahran şehrinin ise 850 km. güneyinde, Merhamet dağındadır.

Önemi

Yunanlılar buraya Perslerin şehri anlamına gelen “Persepolis” adını vermişlerdir. Çünkü, antik şehri gezerken, şunu unutmamak gerekir, dünyanın bu en büyük ve ilk imparatorluğunu kuran İranlılar, buradan çıkıp Anadolu’yu ele geçirdikten sonra Yunanistan’a Atina şehrine kadar gitmişler, Atina şehrini yakıp yıkmışlardır.

MÖ 6’ncı yüzyıl sonlarında kurulmuş ve Pers İmparatorluğuna başkentlik yapmıştır. Yani antik dünyanın en büyük gücü olan Pers imparatorluğunun tören başkentidir.

Susa, Ecbatana ve Babylon, Ahemenis isimli krallar, buradan büyük bir imparatorluğu yönettiler. 125.000 metre karelik alanı kapsayan şehir kalıntılarında: çarpıcı yazıtlar, eşsiz mimari ve Lübnan sedir ve Hint tik ağacından yapılmış ahşap sütunlar dikkati çeker.

Pers imparatorluğunun başkenti Persepolis; 2005 yılında BBC tarafından dünyanın 80 hazinesinden biri olarak seçilmiştir. 1979 yılında ise UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilerek koruma altına alınmıştır.

iran.persepolis.33
İran Şiraz Persepolis

Kuruluşu ve Takip eden süreç

MÖ.515 yılından itibaren Darius I döneminde yapımına başlanan şehir, yaklaşık 150 yılda halefleri tarafından tamamlanmış ve önceleri, bir şehir olmaktan öte, bir  tören yeri olarak kullanılmıştır.

Her yıl 21 Mart tarihinde, Darius tarafından kurulan farklı satraplık yani valiliklerin temsilcileri, İran yeni yılını (Nevruz) kutlamak için, en iyi hediyelerle birlikte, Persepolis şehrine gelirlermiş.

Persepolis oymalarında: Bactrians, Babilliler, Fenikeliler, Etiyopyalılar, Hintliler ve Arabların altın ve fildişi gibi değerli hediyeleri görülmektedir.

Soylular tarafından yönetilen heyetler: muhteşem tören kompleksine Milletler kapısı ve ardındaki 14 metre yükseklikteki, çift dönüşlü merdivenle çıkarlardı. Bu merdiven, iki dev taş boğa tarafından korunurdu. Ardından dört sütunlu büyük bir salona ulaşılırdı.

Kapının batı ve doğu girişlerinin yanında, iki çift, insan başlı kanatlı aslan heykeli bulunur ve bunlar üç dilde Xerxes ismiyle anılırdı.

Büyük salona giren heyetler, krala hürmetlerini sunmak için beklerken, siyah mermer banklara otururlardı. Askeri yetkililer, hediye taşıyanları, Apadana Sarayına doğru yönlendirirdi.

iran.persepolis.11
İran Şiraz Persepolis Saray Kompleksi
iran.persepolis.3
İran Şiraz Persepolis Saray Kompleksi

Saray Kompleksi

Bu bölümde, saray kompleksinin mimarisi ve onun bina ve süsleme kabartmaları ilgi çekmektedir.

Sarayın giriş kapısında, çivi yazısı ile “Ahura Mazda her şeyi yarattı. Kserkses’i de her şeyi yönetmesi ve halkı mutlu etmesi için kral yaptı” yazılıdır.

Güney yüze oyulmuş bir yazıt: Darius’un, Büyük Persepolis kurucusu olduğunu kanıtlamaktadır. Saray inşaatı, MÖ.518 yılında başlamıştır. Yapı: boşlukların molozlarla doldurulması ile sağlanan geniş bir platform üzerine, kayalık dağın kesilmesiyle yapılmıştır.

Persepoliste bulunan Eski Farsça ve Elam yazılı tabletlere göre: Darius’un saraylarının bu etkileyici kompleks yapısı, planlıdır. Sadece hükümetin yaşadığı bir yer olmaktan öte, öncelikli olarak bir gösteri yeri ve resepsiyonlar ve festivaller için muhteşem bir merkez olarak Achaemenian kralları ve imparatorları tarafından kullanılmıştır.

Darius, yeterince uzun yaşamamış, planların sadece küçük bir bölümünü görebilmiştir. Bir temel kitabeye göre, onun parlak ve görkemli fikirleri oğlu ve halefi Serhas tarafından takip edilmiştir. Bu kitabeye göre “Babam Darius tahttan gittiğinde Ahuramazda lütufla ben kral oldum. Ben kral olduktan sonra ….. yaptım ve diğer işler ekledi. “

Yani sonuç olarak Persepolis çoğunlukla Xerxes eseridir.

iran.persepolis.5
İran Şiraz Persepolis Apadana
İran.persepolis.2
İran Şiraz Persepolis Apadana

Apadana

Darius tarafından başlatılmış ve Xerxes tarafından tamamlanmıştır. En büyük ve en görkemli yapı, krallar tarafından ağırlıklı olarak büyük resepsiyonlarda kullanılmıştır. Darius, heyetleri burada karşılardı.

Günümüzde, onun 20 metre yükseklikteki 72 sütunundan 13 tanesi, kuzey ve doğu bölgesinde iki anıtsal merdiveni görülmektedir. Sarayın dört köşesinde dışa bakacak şekilde dört kule vardı. 2000 yıl önce yapılan devasa sütunlar hala dimdik ayaktadır.

Sarayın cephesi, kabartma bezeliydi ve ölümsüzler olarak bilinen kralın elit muhafızlarının görüntüleriyle süslüydü.

Asker ve korumalar, atlar, kraliyet ileri gelenleri, Ahameniş ve Medler ile Yılbaşı festivallerini ve Ahameniş imparatorluğuna gelen uluslararası temsilci alaylarını gösteren kabartmalarla bezenmiştir. Bunlar kendi sadakat göstergesi olarak krallara haraç olarak hediyeler taşır.

Bu hediyeler, delegelerin kendi ülkelerinden gümüş ve altın damarlı vazolar, silah, dokuma kumaşları, takı ve hayvanlardır. Sahnelerin genel düzeni, tekrarlayan görüntüler şeklindedir. Giysiler, başlıklar, saç stilleri ve her heyetin kendi ayırt edici karakterlerini vermekte, sakal tasarımlarında belirgin farklılıklar görülmektedir.

Apadana sarayındaki kabul salonu, çok renkli halılarla kaplıydı ve duvarlar güzel çiniler ve süslemelerle dekore edilmişti.

iran.persepolis.7
İran Şiraz Persepolis Taht Salonu

Taht Salonu

Apadana’dan sonra, Persepolis bölümünün ikinci büyük binasıdır.

Bina Xerxes tarafından başlatılmış ve MÖ 5’nci yüzyıl başlarında oğlu Artahşasta I tarafından tamamlanmıştır.

Aynı zamanda “Yüz kolon Salonu” olarak adlandırılır. Kolonlar çift başlı, siyah mermerden yapılmış boğa heykelleriyle süslüdür.

Onun taht ve kralın görüntülerini taşıyan 8 taş kapısı vardır.

Güney ve kuzeyde taht sahneleri kabartmaları ve doğu-batı bölümünde canavarlar ile mücadele eden krallar resmedildiği sahnelerle dekore edilmiştir.

Buna ek olarak yapının kuzey revak bölümü iki taş boğa ile çevrilidir.

4600 metre karelik alana yapılan taht salonu, karmaşık ve ağırbaşlı yüzlerce askeri yetkiliyi ağırlamıştır. Öte yandan, taht salonu her şeyden önce bir depo olarak yani hazinenin korunması için görev yaptı.

Zaten, ülkede bulunan diğer buluntularda da, genellikle taht salonuna bitişik odalar ve galeriler, kraliyet hazinelerinin korunduğu ve sergilendiği yerler olarak öne çıktı.

 

Hazine

Taht Salonuna bitişik bir silah deposu olarak ve özellikle Achaemenian krallarının bir kraliyet deposu olarak görev yapan bölümdür. Burada saklanan muazzam servet, uluslar arası ganimet ve yılbaşı ve bayram nedeniyle gelen yıllık haraçlardan oluşmaktadır.

Taht salonu bitmeden, en geniş oda hazine için kullanılmıştır. İki büyük taş kabartma, burayı hazine olarak tasdik etmektedir.

Bunlar tahtına oturmuş Darius I tasviri, kralın arkasında devlet yetkilileri, Veliaht Prens Xerxes durur vaziyette, önde saygılarını sunmak için bekleyen kişiler.

iran.persepolis.1
İran Şiraz Persepolis Darius’un Sarayı

Darius’un Sarayı

12 sütün, 3 küçük merdiven ve merkez salonun çatı desteği. Bu merdivenler üzerinde, kaplı yemekler, hayvan ve yiyecek taşıyan adamlar, görevliler kralın masasına hizmet ederken betimlenmiştir.

Doğu ve batı bölümde, resmi elbiseli kralı ve görevlileri gösteren kabartmalar vardır. Kuzey ve güney kapı üzerinde, canavarlar ile mücadele eden kral betimleniyor.

Saray, güneş ışınları pencerelerden parıldadığında görüntüleri yansıtan parlak taşlarla kaplıydı. 2250 metre karelik alana yayılan saray, İskender tarafından yakılmış ve bu nedenle çoğu hasara uğrayan ilk saraydır.

Sarayın güney tarafından, kraliyet bayanlarının ikamet ettiği Kraliçe Sarayı vardır. Onu batı kanadı, 1930’larda ortaya çıkarılmış ve şimdi Persepolis Müzesi olarak kullanılmaktadır.

 

Xesxes Sarayı

Neredeyse iki katlı, Darius’un kadar büyük, doğu ve batısında iki büyük kapı olan yapıdır. Taş kapı kasaları ve pencerelerde çok benzer dekoratif özellikler görülür.

Canavarlar ile kralın mücadelesini gösteren motifler yerine burada farklı motifler kullanılmıştır. Bu saraydaki tüm kabartmalar, Darius sarayına nazaran daha az korunarak günümüze ulaşmıştır.

Konsey Salonu

Kraliyet konutuna erişim güzel bir merdiven vasıtası ile olur.

iran.persepolis.9
İran Şiraz Persepolis Xerxes Kapısı
iran.persepolis.tüm milletler kapısı.1
İran Şiraz Persepolis Xerxes Kapısı
iran.persepolis.tüm milletler kapısı.2
İran Şiraz Persepolis Xerxes Kapısı

Xerxes Kapısı-Milletler Kapısı

İranlılar buraya “Taht-ı Cemşid” diyorlar. Perslerde aslan güç, kartal özgürlük, boğa dostluk ve insan aklı simgelermiş.

Baharda, Persepolis’te yaşayanların tümü, bu tören yerine geliyorlar ve çevresinde çadırlar kurarak, Saray tarafından kabullenmelerini bekliyorlarmış.

Komşu devletler de elçi gönderirler ve elçiler burada dostluğu  temsil eden boğalarla karşılanırmış. Uğurlanırken ise, aklı simgeleyen insan başlı boğa ile uğurlanırlarmış.

Apadana kuzeyindeki geniş merdivenden inildiğinde, bu etkileyici kapı görülür. Tüm ziyaretçiler, terasa, bu yolla, bu girişi geçerek gelmek zorundadır. Burası çatısı çan biçimli örtülmüş, dört taş sütunla desteklenen bir geniş oda şeklindedir. Bu odanın iç duvarlarına paralel kapı kesintisi vardır.

Kalın kerpiçten yapılmış yapının dış duvarları, sayısız nişler ile dekore edilmiştir. Üç duvarın her biri, doğu, batı ve güneyde, çok büyük bir taş kapı vardır. Batı girişi devasa bir çift boğa ile korunur. İki boğa, doğu kapısında durur.

Güney kapısında, Xerxes’i anlatan bir yazıt vardır. Tüm kapıların iç köşeleri üzerinde bulunan döndürme cihazları, muhtemelen ahşap ve süslü metal levhalar ile kaplı, iki yapraklı kapılar bulunduğunu işaret ediyor.

Xerxes Harem

Bayanların yaşadığı harem, L şeklinde inşa edilmiştir. Ana kanat güney-kuzey yönünde, batı kanadı ana kanadın güney kısmında ve batıya doğru genişletilmiştir. Ana kanat, kuzeydeki geniş bir avluya bakan revakla büyük bir merkez olarak yerleştirilmiş sütunlu salondur.

Salonun kabartmalarla süslü dört kapısı vardır. Güney kapı üzerinde, Xerxes salona girerken tasvir edilmiştir. O, iki görevli tarafından takip edilir. Biri bir fırça taşıyor, diğeri kralın başının üzerinde bir şemsiye tutuyor.

Doğu kapısı üzerinde, canavarla mücadele eden Xerxes gösteren bir kabartma vardır. Batı kapısı üzerindeki kabartmada, bir aslanla mücadele eden kral görülür. Etkileyici orta kısmın, muhtemelen kraliçe ve beraberindekiler için ayrıldığı düşünülmektedir.

Sütunlu salonun güney ve ana kanat bölümü, iki sıra halinde düzenlenmiş altı daire içerir. Her dairede geniş sütunlu bir oda ve bir ya da bazen iki küçük oda vardır. Batı kanadı, benzer şekilde 16 ek daire içerir.

Harem ana kanadının kuzey kısmında, Meclis salonuna erişimi sağlayan iki merdiven görülür. Harem ana kanat kazıları, Herzfeld tarafından yapılmış ve restorasyon sağlanmıştır. Binanın büyük kısmı, keşif personeli için yaşam alanları olarak hizmet vermiş, ayrıca temizlik, etiketleme ve nesnelerin geri dönüşüm çalışmaları burada yapılmıştır. Son olarak Harem ön restorasyonu ve Persepoliste bulunan nesnelerin sergilenmesi için burası müze haline dönüştürülmüştür.

 

Persepoliste çeşitli yapılar

Güneydoğu köşesine yakın, dağın eteğinde, mütevazi boyutta olan ve garnizon üyelerine belki de esnafa ait olan binalar vardır. Hemen doğusunda bir kerpiç kule, Kuh-i Rahmat dibinde terasın doğu kenarı boyunca uzanan 10 metre kalınlığında duvar ile bağlantılı kuleler görülür.

Kuleli savunma duvarı, yamaç yukarı ve Kuh-i Rahmat sırtlarına doğru uzanır.

Bölgenin güneybatı köşesi, Xerxes sarayının batısı, bir zamanlar Artahşasta’nın I’nci saray sitesi olabilir.

 

Hazine ve diğer keşifler içeriği

Persepolisin güneş altında zengin bir şehir olduğu, onun evlerinin altın ve gümüş zenginliklerle dolu olduğu, Yunan tarihçesi Diodorus tarafından yazılmıştır. Ne yazık ki İskender ve ordusu tarafından şehir yağmalanmış ve yakılmıştır.

Bugüne kadar bulunan sayısız hazine, kraliyet deposundan gelir. Ek nesneler ise, diğer binalardan az sayıda bulunmuştur. Bu buluntuların çoğu : Yunanistan, Mısır ve Hindistan ya da imparatorluğun komşusu diğer ülkelerden gelen haraçlar ve yabancı uluslarla yapılan savaşlardan elde edilen ganimet parçalarıdır. Bazı yerel nesneler, açıkça yabancı kültürel etkileri gösterir.

iran.persepolis.hazine.kil tablet.1
İran Şiraz Persepolis Çivi Yazılı Tabletler

Çivi yazılı tabletler

Yangın ve yağmadan kurtularak günümüze ulaşan nesneler arasında, Persepolisli işçiler hakkında değerli bilgiler sağlayan kil tabletler vardır.

Elam çivi yazısı ve yazılı kil tabletlerin yüzlercesi, bozulmadan hazine enkazı altında ortaya çıkarılmıştır. Bu tabletler, binayı tahrip eden büyük yangın sırasında sıcaktan pişmiş olarak bulunmuştur.

Bu tabletlerden, Mısırdan gelen taş kabartma ve yazıt işçilerini, Karya’dan gelen kuyumcuları ve süs yapımcılarını ve yetenekli işçilerin Persepoliste varlığı öğrenilmektedir. Yine bu tabletlere göre: Persepolisli işçilerin köle olmadığı ve emekleri için para ödendiği yazılıdır.

Bu işçiler arasında bulunan kadınların bazıları kadın denetçi olarak görev yapmış, erkek işçilerin iki katı kadar ödeme almışlar ve özel doğum avantajlarından yararlanmışlardır. Şehrin; 12.000 maaşlı işçi çalışarak 150 yılda tamamlandığı, her ayrıntının düşünüldüğü görülmektedir.

Bazı tabletlerde, Darius veya Xerxes’in saltanatının yıl ve ayları belirtilerek yapılanlar anlatılmıştır. Bazı tabletlerde satış kayıtları, vergi ya da hazineden ödünç ödenen para miktarları yazılıdır.

 

Mühürler

Mühürler, genellikle zamanın Akamanış hükümdarının adını taşımaktadır. Genellikle taştan, silindirik mühürlerde dövüş ya da av sahneleri, hayvanlar arasındaki ritüeller ve kavgalar tasvir edilmiştir. Darius ve Xerxes kraliyet mühürleri, hep vahşi hayvanlar ya da canavarlar, aynı zamanda kraliyet kabartması tasvir ve sahneleri ile yapılan mücadelede muzaffer bir kral tasvir edilir.

iran.persepolis.40
İran Şiraz Persepolis

Çeşitli buluntular

Enkaz altında, yazıtlar, gemilerin parçaları, ritüel nesneler, ağırlıklar ve araçlar bulunmuştur. Son olarak Hazine ve garnizon kesiminde, dövüş donanımlarının yüzlerce örneği, ok uçları, kın ve dizgin süsleri bulunmuştur.

İskender’in adamları çok kapsamlı bir yağma yaptıklarından, takı, çeşitli altın ve gümüş sikkeler ve bazı gümüş düğmelerden sadece birkaç parça bulunmuştur.

Değerli metal kaplar ele geçmemiştir. Ancak birkaç kaymaktaşı kase ve şişe bulunmuş olup, bunların Darius ve Xerxes dönemlerinde Mısır’dan Persepolis’e gönderilen haraç oldukları kanıtlanmıştır. Mısır, döneminde buraya birçok değerli parça ithal edilmiştir.

iran.persepolis.6
İran Şiraz Persepolis Kraliyet Mezarları ve Diğer Anıtlar

Kraliyet Mezarları ve diğer anıtlar

Persepolis’in kuzeybatı bölümünde yaklaşık 4.8 km uzaklıkta, Darius ve ardıllarının anıtsal mezarları, dağın yamacına yapılmış, uçurumlara oyulmuş olarak görülür.

Bu siteye “Nakş-i Rüstem”  denir. Burası bir kutsal alan olmuştur. İlk olarak Darius için büyük bir mezar yeri seçilmiştir. Halefleri, mezarın düzenini kopya etmişlerdir. Mezarın dramatik cephesi, bir haç gibi inşa edilmiştir.

Bir giriş, kaya derinliğine, mezar odasının içine yol açar. Bu cephe üzerindeki panelde bulunan bir sunak önünde, üç basamaklı kaide üzerinde duran kral resmedilmiştir. Onu yukarıda Ahuramazda, Zerdüşt dininin tanrısı kanatlı disk görülür.

Bu sahne, imparatorluğun 28 ulusu temsil eden taht taşıyıcıları tarafından desteklenir. Panallerde kralın silah taşıyıcıları ve İran muhafızları vardır.

Sadece Darius’un mezarında yazıtlar bulunmaktadır. Nakş-ı Rüstemdeki  diğer üç mezarın onun halefleri olan Xerxes, Artaxerxes I ve Darius II’ye atfedilmektedir. Tamamlanmamış bir mezar, belki de son Ahameniş kralı Darius III için yapılmıştır. Nakş-i Rüstemin yaklaşık 2 km güneyde, babası Cyrus’un heybetli mezarı modeli bitmemiş olarak görülür.

 

Makedonların Saldırısı ve şehrin yok olması

Persepolis, güneşin altında zengin bir şehir olarak bilinmektedir. Ancak şehrin güvenliği ve ihtişamı, sadece 200 yıl sürdü. Görkemi kısa ömürlü oldu, saraylar yağmalandı.

MÖ.330 yılında İskender tarafından şehrin büyük bölümü harap edilmiş ve 200 yıllık güzellik ve ihtişamın bütün izleri silinmiş ve yağmalanmıştır. Makedonlar tüm erkekleri öldürmüş ve çok sayıda mobilya ve her türlü değerli nesne dolu evleri yağmalamıştır.

Kadınları ise köle olarak esir almışlar, onları uzaklara götürmüşlerdir. Efsanelere göre: İskender, burada 2.5 ton gümüş bulmuştur.

Plutarkhos’a göre: MÖ.330-331 yıllarında Büyük İskender tarafından yakıldı ve şehrin hazineleri 20.000 katır ve 5000 deve üzerinde götürüldü.

Persepolis kalıntıları, MS.1620 yılına kadar, gömülü kaldı.

İlk arkeolojik araştırmalar, 1931-1934 yılları arasında Chicago Üniversitesinden Prof. Ernst Herzfeld tarafından yapıldı. Kendisi, o tarihte, Şura salonunun küçük merdivenlerini ortaya çıkardı.

Kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemektedir.

Alman Filozof Friedrich Hegel, “kalkınma ilkesi Pers tarihi ile başlar, bu nedenle tarihin başlangıcını oluşturur” demiştir.

1971 yılında Şah Rıza Pehlevi, büyük harcamalar yaparak burada bir şölen düzenlemiştir.

Pers imparatorluğunun 2500 kuruluş yılı onuruna davetler verilmiştir. Humeyni döneminde ise, Şiraz valisi, şehri saldırılardan korumak için büyük çaba harcamıştır.

Çin Nanjing

Çin Nanjing

Kelime anlamı: Güney Başkent. Özellikle, 6 hanedan döneminde, burası başkent olarak kullanılmıştır.

Hatta: Ming hanedanı imparatoru ve ülkenin ilk cumhurbaşkanının mezarlarının burada olması, buraya ayrı bir önem kazandırmaktadır.

Çin ülkesinin, dört büyük antik başkentinden biridir.

Çin Nanjing

Ülke içinde, nüfus yoğunluğunun fazla olduğu şehirlerden biridir. Şehir nüfusu, 5 milyon kişiden fazladır.

Bu nüfus yoğunluğu ile, Doğu Çin bölgesinin en kalabalık ikinci şehridir.

Aynı zamanda, ülkenin bir kültür şehridir. Tüm ülke çapında aydınları çeker.

Tang ve Şarkı hanedanı dönemlerinde, şehirde, birçok şair toplanmıştır.

Çin Nanjing

 

Şehirde: Yangzte (Changjiang) nehri, önemli bir yere sahiptir ve bunun sonucunda, tarihi süreç içinde, şehir önemini korumuştur.

Nehir, şehir merkezinde, yaklaşık 1 km. genişliğe kadar ulaşmaktadır. Nehir üzerindeki devasa köprü ki bu köprü şehrin sembolüdür, tarihi özellik taşımamaktadır.

Çünkü: şehir, tarihi süreç içinde birçok felaket yaşamış ve tarihi kalıntıların büyük bölümü yok olmuştur. Özellikle: 1938 yılında şehri ele geçiren Japonlar, büyük vahşet sergilemişlerdir.

Yani, II.Dünya savaşı sırasında, çinlilerin en çok kayıp verdikleri yörelerden biridir.

Çin Nanjing

Yine de, şehirde eski ve yeni iç içe geçmiş olarak barınmaktadır. Caddelerde yürürken, modern otobüslerin yanında, bisikletler de görebilirsiniz.

Bunun  dışında: şehir halkı, yerel lezzetlerin ön plana çıktığı, yemek kültürü ile de övünürler. Şehirde: Pekin ördeği yemeğinin bir başka  türü olan “Tuzlu Ördek” yemeği yapılır.

Tuzlu ördek yemeğinin en büyük özelliği ise: Pekin ördeği, çiftlik ördeklerinden yapılırken, Tuzlu ördek yemeği: doğal ortamda yetişen ördeklerden yapılmaktadır.

Çin Nanjing

ŞEHİRDE GEZİLECEK YERLER

Çin Nanjing

YANGZTE IRMAĞI KÖPRÜSÜ (NANJİNG CHANGJİANG DAQİAO)

Köprünün uzunluğu: 160 metredir.

Köprünün yapımına başlandıktan sonra, 1960 yılında, Sovyetler Birliği teknik desteğini çekmesine rağmen, köprü Çinli mühendisler tarafından 1958 yılında bitirilmiş, tam bir mühendislik harikasıdır.

Köprü üzerinde: demiryolu ve karayolu için iki kat bulunmaktadır. Bu özelliğiyle de dikkati çeken köprü, dünya üzerinde en uzun iki katlı köprüdür.

Çin Nanjing

ZHONGHUA KAPISI

Şehir surları üzerinde bulunan güney kapısıdır. Çin ülkesinin, en büyük kale tarzı şehir kapısıdır. Kalenin inşaatı: 1336-1387 yılları arasında, 21 yıl sürmüştür. Giriş ücreti: 25 yuandır. Şehrin turistik merkezlerinden biridir.

Kapıya, hazine buluşması kapısı denilmektedir. Bununla ilgili bir efsane var. Ming hanedanlığının ilk imparatoru Zhu Yuanzhang: yapılırken, zemindeki bataklık nedeniyle, kapı çöker. Bunun üzerine, kapının altına, bir kase, hazine gömülür.

Uzun yıllar, hazine buluşma kapısı olarak kullanılan isim, 1911 yılında, Çin Halk Cumhuriyeti kurulmasından sonra, Zhonghua kapısı adını almıştır.

Çin Nanjing

KONFİÇYÜS TAPINAĞI (KONFİCÜ)

Büyük  düşünür Konfüçyüs adına adanmıştır. Fuzimia semtinde bulunmaktadır.

Song hanedanı döneminde, 1034 yılında inşa edilmiştir. Ancak, yapıldıktan sonra, birçok kez hasara uğramış ve her keresinde yeniden inşa edilmiştir. En son olarak, 1937 yılında Japonlar tarafından yıkılmış ve 1984 yılında ise yeniden inşa edilmiştir.

Tapınağın hemen önünde, Qin Huai ırmağı var. Bu nehrin hemen güney kıyısında: yaklaşık 120 metre uzunluğunda, tuğladan yapılmış, Çin ülkesinin en uzun duvarı bulunuyor. 16.22 metre yüksekliğinde ve 28.1 metre genişliğindeki duvarın kaidesi ise, yaklaşık 5 metredir.

Çok renkli ve güzel bir yer olan yöreden, değişik hediyelik eşyalar satın alabilirsiniz.

Çin Nanjing

NANJİNG CİTY WALL-ŞEHİR SURLARI

Şehrin bir diğer özelliği, dünya üzerinde en uzun şehir surlarına sahip kenttir. Şehir surları: 14. yüzyılda Ming hanedanı döneminde yapılmış ve yapımında 200 bin işçi çalışmıştır. 7 milyon metreküp toprak taşınmış ve inşası, 21 yıl sürmüştür.

Surların uzunluğu: 34 kilometredir. Şehrin kuşatılması halinde, surlar, şehir merkezinde yaklaşık 3000 kişinin saklanabileceği ve barınabileceği tünelleri bulundurmaktadır. Sur duvarları üzerindeki en öne çıkan giriş kapısı: güneydeki Zhonghua Kapısı (Zhonghuamen) dır. Evet, yaklaşık 600 yıllık şehir surları, günümüzde ayakta duruyor. Çünkü: yapıda kırık tuğla, çakıl ve sarı toprak  tabakası kullanılmıştır.

Çin Nanjing

CHAOTİAN SARAYI

İmparatorluk sarayı olarak yaptırılmıştır. Günümüzde ise, burada şehir Belediye Müzesi bulunmaktadır. Koleksiyonunda ise, 100 binden fazla kalıntı barındırır. Asıl saray yapısı, Taiping isyanı sırasında yanarak yok olmuş ve bugün görülen yapılar: 1886-1870 yılları arasında yapılmıştır.

Saray içinde, birçok salon bulunmaktadır. Yapı, bir  zamanlar Konfiçyüs akademisi olarak da kullanılmıştır.

GÖKSEL KRALLIK SARAYI (TİANQANG-FU)

Şehir merkezinin güneyindedir. 19. yüzyılda inşa edilen yapı, döneminde mimari özellikleriyle ön plana çıkan bir yapıdır. Ancak, günümüze bu sarayın kalıntıları gelebilmiştir. Saray bölgesinde görebilecekleriniz: Taiping isyanını konu alan müze, ejderha duvarı, imparatorların kullandığı yüzen taş evin de bulunduğu şişe şeklindeki yapay göl.

Çin Nanjing

NANJİNG MÜZESİ (NANJİNG BOWUGUAN)

Müze: 1933 yılında: şehir surlarının doğu yönündeki giriş kapısı olan “Zhongshan kapısı” nda kurulmuştur.

Müzede görebilecekleriniz arasında bulunanlar: yaklaşık 2000 yıllık bir kefen (bu kefen üzerinde, 2500 adet yeşim taşı, gümüş ipliklerle birbirine bağlanmıştır) , taş figürler, antik döneme ait çömlekler, bronzlar, kumaşlar, seramikler.

Bu şehri ziyaret edenlerin mutlaka görmesini öneriyorum.

Çin Nanjing

DAVUL KULESİ-DRUM KULE-(GULOU)

Şehir merkezinin tam ortasındaki bir tepe üzerindedir. Kule: davul ile saati bildirmek yanında, tehlike halinde halkı uyarmak için  de kullanılmıştır.

Günümüzde, kulede: bir çay evi ve kafeterya bulunuyor.

Çin Nanjing

NANJİNG PORSELEN KULESİ

Şehrin güney kıyısında, tarihsel bir sitedir. 15. yüzyılda, Ming hanedanlığı döneminde inşa edilmiştir. 19. yüzyılda ise Taiping isyanı sırasında yıkılmıştır.

Kule, ilk yapıldığında: yerli ve diğer kültürler için, bir ulusal hazine olarak görülmüştür. Hatta, Batı dünyası tarafından, Dünyanın 7 harikasından biri olarak bile sözü edilmiştir. 1801 yılında yıldırım düşen kule hasar görür. 1850 yılında ise, kule çevresinde sivil savaş çıkar.

Yukarıda sözünü ettiğim gibi, Taiping isyanının bu şehre de ulaşması üzerine, isyancılar tarafından kule tahrip edilmiştir. 1856 yılında ise, kule yıkılmıştır. Kulenin kalıntıları ; yeniden inşa edilene kadar, uzun süre unutulmuştur.

Kule: 1852 yılında, burayı ziyaret eden Amerikalı bir misyonerin yazıtlarına göre: sekizgen bir taban yapısı üzerinde, 30 metre çapındadır. Ortasında, 79 metrelik bir merdiven bulunmaktadır. Yapıldığında, Çin ülkesinin en büyük yapılarından biridir.

Beyaz porselenden inşa edilen kule, gün boyunca güneş ışınlarını yansıtırmış. Geceleri ise, içindeki 140 lamba yakılarak aydınlatılırmış. Süslemede kullanılanlar ise: hayvanlar, çiçekler, manzara görüntüleri, Budist görüntüler.

FUZİMİAO TAPINAĞI

Burası, şehrin en hareketli alışveriş caddelerinden birinin üzerinde olan, hareketli bir tapınaktır. Bu Konfiçyüs tapınağının bulunduğu bölgede: özellikle, akşam saatlerinde kurulan tezgahlarda: her türlü alışverişi yapabilirsiniz.

Çin Nanjing

DR.SUN YAT-SEN MOZOLESİ (ZHONGSHANLİNG)

Mor tepeler üzerindedir.

Bu anıtmezar, Çin Cumhuriyetinin kurucusu için yapılmıştır. Dr. Sun Yat-Sen: sağlığında bu tepeler üzerinde sık sık dolaşmış ve hatta öldüğünde buraya gömülmeyi vasiyet etmiştir. (1925 yılında ölmüştür.)

Evet, burası bir tepe üzerine inşa edilmiş, yapılar topluluğudur. İnşaat: Ocak 1926 yılında başlamış ve 1929 yılında bitirilmiştir.

Buraya ulaşmak için: 400 basamaklı bir merdiven çıkmak gerekiyor. Merdivenin her iki yanında, çınar ağaçları var. Burayı çıktığınızda, tepe üzerinde, çatısı mavi renkli mozoleye ulaşıyorsunuz. Mozole içinde: Dr. Sun Yat-Sen’in: otururken, ayakta ve yatarken heykelleri var.

Çin Nanjing

MİNG  XİAOLİNG ANIT MEZARI

Bu anıtmezar da yine “Mor-Altın Dağ” üzerindedir. Giriş ücreti, 70 yuandır.

Anıtmezar. Ming hanedanının kurucusu İmparator Hong Wu’ya aittir. 1384 yılında, Kraliçe Ma, öldüğünde buraya gömülmüştür.

Mezar yapısı: 1381-1431 yılları arasında, 100 bin işçi tarafından yapılmıştır. Orijinal duvarı: 22.5 km. uzunluğundadır. Mezar yapısı bittikten sonra, 5000 asker tarafından, mezar soyguncularından korunmuştur. İki bölümden oluşan komplekste, bir kutsal yol ve bir de mezar bölümü bulunuyor.

Ama: imparator hayatta iken yapılan bu mezarın en ilginç öyküsü: kendisi öldüğünde karısı ve 45 cariyesinin de kurban edilerek aynı mezara gömülmesidir. Burası, 2003 yılında, UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine yazılarak, koruma altına alınmıştır.

Çin yemek kültürü

Pekin

Çin Guangdonk eyaleti Kanton