Çin Qingdao

Çin Qingdao

Sarı deniz  kıyısındaki bir liman kentidir. Ama, ülkenin en büyük limanıdır.

Buradan, dünya çapında 130 ülkeye ihracat-ithalat yapılmaktadır.

Ama, burası aynı zamanda, ülkenin muhteşem ve en güzel tatil beldesi olarak öne çıkmaktadır.

En son nüfus sayımına göre, şehirde yaklaşık 7.5 milyon insan yaşamaktadır.

2009 yılında, bu şehir, Çin ülkesinin en yaşanılır şehri seçilmiştir.

Çin Qingdao

 

Ayrıca, 2008 yılı Pekin Olimpiyat oyunlarında, yelken yarışları burada yapılmıştır.

Ancak, kuzeyden gelen okyanus akıntıları yüzünden, sahildeki deniz suyu sıcaklıkları düşüktür, yani deniz suyu soğuktur.

Bunun doğal sonucu olarak, yazın burada hava da aşırı sıcak olmaz.

Çin Qingdao

 

Şehrin günümüze de yansıyan tarihi geçmişindeki en önemli olay:

Alman etkisidir. 1897 yılında Alman İmparatoru II. Wilhelm: buradaki 2 Alman misyonerin öldürülmesini bahane göstererek, Mançu hükümetini, burayı Almanya’ya vermeye zorlamış ve becermiştir.

Almanlar, bunun üzerine kısa sürede: burada villalar, limanlar, dini yapılar inşa ederek, tam bir Alman kenti yaratmışlardır.

Alman işgali, yörede yaklaşık 33 yıl sürmüştür. Günümüzde  de, Çin ülkesindeki Hıristiyan nüfus, en yoğun olarak bu şehirde yaşamaktadır. Hatta: kırmızı çatılar, yeşil ağaçlar, mavi deniz ve pırıl pırıl gökyüzü, İsviçre şehirlerini anımsatmaktadır.

Çin Qingdao

Dünyanın en uzun deniz köprüsü, bu yörede: Qingdao ana kentsel alanında bulunan Haiwan köprüsüdür.

Buradan bir şeyler satın almak isterseniz, özellikle: deniz kabuğu oymacılığı, deniz ürünleri, deniz kabukları önerebilirim. Ayrıca, elbette sevenler ve tercih edenler için, Tsingtao birası.

Peki, alışveriş için neresi tercih edilir?

Büyük alışveriş merkezlerinin bulunduğu, Zhongshan Road bölümünü tercih edebilirsiniz. Buradaki Parkson Department Store, en çok tercih edilen alışveriş merkezidir. Ayrıca, Taidong yaya caddesi de, alışveriş mekanlarıyla doludur. Burası ,aynı zamanda eğlence mekanları da barındırmaktadır.

Şehirde, günümüze kadar uzanan diğer bir özellik: bira alışkanlığıdır. Şehrin eski ismi olan “Tsingtao” markasıyla 1903 yılından bu yana üretilen biralar: Çin ülkesinin ulusal birası haline gelmiştir. Bu biralar: büyük yeşil şişelerde ve teneke kutularda, bütün dünyaya da gönderilmektedir.

Biranın kalitesinde: Almanlardan gelen bira tecrübesi yanında, Laoshan dağından elde edilerek kullanılan kaynak suyunun da büyük etkisi olduğu söyleniyor. Evet, günümüzde Çin ülkesinin en çok ihraç edilen birasıdır. Ayrıca, her yıl Ağustos ayının ikinci haftasında, Bira Festivali düzenlenmektedir.

ZHAN KÖPRÜSÜ-ZHANQİAO

Köprü, kıyı alanında, denize bir uzantı gibi gitmektedir. Şehir tren istasyonundan, yalnızca 300 metre uzaklıktadır. Şehre gelen gezginlerin, ilk ziyaret ettikleri turistik yerlerden biridir.

Burası: başlangıçta, bir deniz iskelesi olarak yapılmıştır. Yapım yılı, 1891 yılıdır. Şehrin en eski yapısıdır. Qing hanedanı döneminin imparatorluk elçisi Li Hongzhang: bir zamanlar şehri ziyarete gelir ve geldiği gemi, bu rıhtıma yanaşır.

Evet günümüzdeki iskele: 200 metre uzunluğunda ve 10 metre genişliğindedir. Yakın geçmişe kadar kullanılıyormuş. Çin Halk Cumhuriyeti kurulduktan sonra, şehirde, modern ve derin su limanı inşa edilmiş. Bu nedenle, Zhan köprüsü günümüzde kullanım  dışı kalmıştır.

Köprünün güney ucunda, sekizgen Çin stilinde bir köşk yapısı bulunuyor. Buna, Huilan pavilion deniliyor. Burada, bazı küçük sanat sergileri düzenlenmektedir. Ayrıca, iskele üzerinde çok miktarda seyyar satıcı bulunuyor ve bunlardan alışveriş yapmak mümkün.

Çin Qingdao

4 MAYIS MEYDANI-WUSİ MEYDANI

1919 yılında başlatılan öğrenci hareketi anısına, 1997 yılında inşa edilmiştir. Meydan, yaklaşık 10 hektarlık bir alanı kaplamakta olup, şehir yönetiminin ofis binasının hemen karşısındadır.

Meydanda: 30 metre yüksekliğinde ve 27 metre çapında, büyük bir heykel var.

Bu heykel, alev renginde olup, dönen bir rüzgar şeklini betimlemektedir. Meydanın güneyinde ise, büyük bir fıskıye var.

Bunun suları: yaklaşık 60 metre yüksekliğe ulaşıyor. Hatta, bazen suların 100 metreye kadar ulaştığı ve bu yükseklik nedeniyle ülkenin en büyük fıskiyesi olduğu söyleniyor.

 

LAOSHAN DAĞI

Burası, Sarı deniz ile karşı karşıya olan bir dağdır. Şehrin doğusundadır. Buradan, kıyının muhteşem manzarasını izlemek gerekir. Aynı zamanda, Taoizm içinde büyük dini önemi bulunmaktadır. Bu özellikleri nedeniyle, Çin ülkesi kıyılarındaki en tanınmış  dağdır.

Dağ üzerinde, biraz önce sözünü ettiğim gibi, Taoizm için önem taşıyan yapılar bulunuyor. Bunların başında: Taiqing sarayı, Xufu sarayı, Longtan Şelalesi bulunuyor. Bu yapıların toplamı ise: 9 saray, 8 tapınak ve 72 yapı şeklindedir. Taiqing sarayında, 155 oda bulunmaktadır. Yaklaşık 7  dönümlük bir alanı kapsamaktadır. Bu özellikleri nedeniyle, Çin mimarisinde oldukça nadir ve önemli bir yeri bulunmaktadır.

 

BATHİNG BEACH

Yazının başında belirttiğim gibi, şehir aynı zamanda bir tatil yöresi olarak öne çıkmaktadır. Huiquan körfezindeki bu plaj: Asya’nın en büyük kumlu plajlarından biri olarak öne çıkmaktadır. Plajda: berrak sular, hafif dalgalar ve yumuşak kum bulunmaktadır. Manzara ise, muhteşem görüntüsüyle, Tayland, Hawai ve Bali kıyılarının manzaralarını anımsatmaktadır.

Plaj: 1901 yılında, ilk önce, Almanlar tarafından kullanılmaya başlanmıştır. O dönemlerde, buraya yabancılar dışında giriş yasakmış. 1984 ve 2003 yıllarında yerel hükümet tarafından ,plaj bölgesi onarılır ve genişletilir. Sahilde, kamu hizmet tesisleri yapılır.

Günümüzde, burada: restoranlar, eğlence mekanları, barlar, kafeler bulunuyor. Acil güvenlik hizmeti, tüm plaj bölgesinde verilmektedir. Ayrıca: aydınlatma ve müzik sistemleri, ziyaretçilerin güzel zaman geçirmesini sağlamaktadır. Kış aylarında bile, buranın yüzmeyi seven insanlar tarafından doldurulduğu görülmektedir.

Çin Qingdao

QİANGDAO KONUKEVİ (QİNGDAO YİNG BİNGUAN)

Şehrin Alman valisi için, 1903 yılında yapılmıştır. Buradaki gösterişli köşk yapısı: günümüzde müze olarak kullanılmaktadır. 1957 yılında, Başkan Mao ve karısı, burada bir ay kalmışlar.

Çin Qingdao

ST.MİCHAEL KATEDRALİ

Burası, bir Katolik kilisesidir. Şehrin Almanlar tarafından yerleşilen merkezinde, bir tepe üzerinde durmaktadır ve Alman misyonerler tarafından yaptırılmıştır. Çünkü, şehirde, 19. ve 20. yüzyıllarda, büyük bir Alman nüfusu mevcuttur.

Pekin merkezi yakınları

Çin Hunan Eyaleti Changsha

Çin Guangdonk eyaleti Kanton

Hindistan Haydarabat

Hindistan Haydarabat

Hindistan Haydarabat; Şehrin en az 500 yıl önce kurulduğu düşünülse de, aslında arkeolojik araştırmalarda, Demir çağı yani MÖ.500yıllarında, burada yerleşimciler bulunduğu anlaşılmıştır.

MS.1310 yılında: Bahmani Sultanı tarafından, burada bağımsız bir devlet kurulmuştur. Delhi Sultanlığı, 1518 yılına kadar devam eder.

1724 yılına gelindiğinde ise, Babür imparatoru Nizam-ül Mülk tarafından, Haydarabat ve çevresi, yeniden adlandırılarak, Golconde krallığı kurulur.

Golkonda şehri, yeni kurulan devletin başkenti olur.

Evet: Haydarabat şehri, 650 km. karelik kapladığı alan ile, ülkenin en büyük metropol şehirlerinden biri olarak öne çıkmaktadır. Metropol nüfusu dikkate alındığında, Hindistan ülkesinin en kalabalık şehridir. Şehrin lakabı: inciler şehridir. Çünkü: şehirde, dünya çapında yürütülen inci ve elmas ticareti etkindir. Ayrıca: Hindistan film sanayinin yani “Tollywood” un merkezidir.

Hindistan Haydarabat

ALIŞVERİŞ

Şehir, inciler şehri olarak bilinir. Burada, doğal inci ve pırlanta ticareti üst düzeydedir. Kentin çevresinde, birçok geleneksel çarşılar var. Özellikle “Laad Çarşısı” yakınlarında: Charminar bölgesinde: inci ve mücevher satılan dükkanlar yoğunluktadır.

Hindistan Haydarabat Rajiv Gandhi Uluslararası Havaalanı (HYD)

Rajiv Gandhi Uluslararası Havaalanı (HYD)

Şehir merkezine, yaklaşık 22 km. uzaklıktadır. Dünya çapında, üst klasman havaalanları arasındadır. Yıllık yolcu kapasitesi: 5-15 milyon arasındadır. 2005 yılında başlayan inşaat çalışmaları, 3 yıl sonunda tamamlanmış ve havaalanı, 2008 yılında hizmete açılmıştır. Eski havaalanı “Begumpet” kapalıdır.

Havaalanından şehir merkezine ulaşmak için: araba kiralama veya taksi hizmetinden yararlanabilirsiniz. Ayrıca: “Aero Expres” denilen, havaalanı servisi de bulunuyor. Bu otobüsler: saat: 03.30-23.30 arasında, her yarım saatte bir çalışmaktadırlar. Otoban üzerinden, havaalanı ile şehir merkezi arasındaki uzaklık, 20 dakikadır.

PARA

Şehirdeki otellerin çoğunda, ön büro bölümünde para değişimi yapabilirsiniz.

Hindistan Haydarabat

TURİZM

Haydarabat ekonomisinde, turizmin önemli bir rolü bulunmaktadır. Çünkü, şehirde turizm ile ilgili fuarlar düzenleniyor. Hindistan ülkesi içindeki en yüksek turist akımı, 157 milyon kişiyle, bu şehre yönelmektedir.

Şehirdeki başlıca turistik alanlar

1. Charminar (şehrin simgesidir)
2. UNESCO Asya-Pasifik Mirası Chowmahalla Sarayı.
3. Salar Jung Müzesi,

Şehirde: parke taşlı, dar sokaklarda bulunan dükkanlarda dolaşın. Bu dükkanlarda: baharatlar, tütün, hububat, parfüm, esans ve şehre özgü objeler satılıyor. Özellikle ve mutlaka İnci Pazarına gidin.
Tüm bunların yanında unutulmaması gereken bir şey daha var. Özellikle: 2007 ve 2008 yıllarında, şehir çok sayıda terörist bombalama eylemlerine uğramıştır.

Bu patlamalar, özellikle Mekke Mescidi, Lumbini parkı ve Kothi denen, gezginlerin uğrak yerlerinde olmuştur.

Yani, her ne kadar tehlike riski düşük olsa da, yine de tedbirli olmanızda yarar var. Özellikle: şehirdeki birçok yere girerken, gerek üzeriniz ve gerekse çantalarınız, görevliler tarafından sık sık aranılacaktır.

Özellikle

Şehrin “Eski şehir” bölümü hassastır. Burası: Hindular ve Müslümanlar arasında, dini isyanlar için bir buluşma yeri olarak bilinmektedir. Şehrin geri kalanında, herhangi bir sorun yaşanmaz, zaten oralarda polisiye tedbirler üst düzeydedir.

Yani, şehirde özellikle eski şehir bölümü tehlikelidir. Bu alanda, terör dışında, hava kararmaya başladığında, kesinlikle bulunmamanızı öneririm. Şehirdeki tek suç: hırsızlıktır. Bunun dışında özellikle eski şehir bölgesinde, bol bol dilenci görmeye de hazır olmanız gerekiyor.

Hindistan Haydarabat

GEZİLECEK YERLER

MUSİ IRMAĞI

Deccan yaylasından çıkan nehir: Haydarabat şehrini, yeni şehir ve eski tarihi şehir olarak ikiye böler. Eskiden: Muchukunda nehri olarak bilinmektedir. Musi ırmağının bir kolu üzerinde baraj inşa edilmiştir.

Kentin su ve sulama ihtiyacı, şehir merkezine 24 km. uzaklıktaki bu baraj göledinden sağlanmaktadır. Nehir: 20’nci yüzyılın ilk dönemlerine kadar, birçok kez, sel ile şehirde büyük yıkım ve felaketlere neden olmuştur. Bu nedenle, yapılan bu barajlar ve baraj gölü büyük önem kazanmaktadır.

Şehir merkezinde, nehir boyunca, birçok köprü görülüyor. En eski köprü “Purana Pul” köprüsüdür. Yüksek Mahkeme yakınındadır. Bu köprü: 16’ncı yüzyılda, Shahi Sultanları tarafından inşa edilmiştir.

DEVLET MÜZESİ

Yeni şehir bölgesindedir.
Burada: 1’nci yüzyıldan, 20’nci yüzyıla kadar olan döneme ait eserler sergilenmektedir.

Hindistan Haydarabat Birla Mandir

BİRLA MANDİR

Yeni şehir bölgesindedir.
Burası: ülkenin birçok yerinde görülen, mermer bir tapınaktır. Ancak, bu en iyilerinden biridir. Venkateshwara için adanmıştır. Bu pırıl pırıl, beyaz mermer tapınak üzerinden, şehrin manzarası çok güzel görünüyor. Ancak: buraya video kamera ve kameralı cep telefonu sokulmuyor, dikkat. Hatta, çantalar girişte kontrol ediliyor. Ücretsiz bir dolap veriyorlar, oraya bırakabilirsiniz.

PLANETARYUM VE BİLİM-TEKNOLOJİ MÜZESİ

Yeni şehir bölgesinde, Adarshnagar semtindedir. Burada: Hintçe ve Telugu dilinde gösteriler düzenleniyor. Planetaryum gösterisi, yaklaşık 35-40 dakika kadar sürüyor ve ilginizi çekebilir. Teknoloji müzesi bölümü ise, pek güzel diyemem. Müzenin tek ilgi çeken objesi, şehir yakınlarında bir köyde bulunan Dinozor iskeletidir. Buraya giriş, çocuklar 15 Rs. Büyükler 17 Rs. Kombine bilet 35 Rs..

Hindistan Haydarabat Hussain Sagar
Hindistan Haydarabat Hussain Sagar

HUSSAİN SAGAR GÖLÜ-TANK BUND

Burası, bir suni göldür. Musi ırmağının önüne set çekilerek oluşturulmuştur. Hatta: ilk yapılışının, 1562 yılı ve İbrahim Quli Kutub Şah zamanında olduğu söyleniyor. Burası: Haydarabat merkez ve banliyöleri arasında sınır oluşturur.

Gölün çevresinde: çeşitli parklar, tapınaklar, heykeller ve tarihi binalar bulunmaktadır. Burada, güzel yürüyüşler yapabilirsiniz. Gölün hemen merkezinde, 1992 yılında yapılıp buraya dikilen bir Buda heykeli görülüyor. Tekne gezintilerinde, bu heykeli yakından görebilirsiniz.

Hindistan Haydarabat Andra Pradeş Yüksek Mahkeme Binası
Hindistan Haydarabat ANDRA PRADEŞ YÜKSEK MAHKEME BİNASI

ANDRA PRADEŞ YÜKSEK MAHKEME BİNASI

Andra Pradeş, Eyaleti, 5 Temmuz 1954 tarihinde kurulmuştur. Yüksek Mahkeme binası: Musi nehri güney kıyısındadır. Şehrin en güzel yapılarından biridir. Kırmızı ve beyaz taşlarla inşa edilmiştir.

Mimari tarzı: Saracenic tarzıdır. Yerel mühendis: Jaipur Shankar Lal tarafından tasarlanmıştır. İnşaat çalışmaları, 1915 yılında başlamış ve yapı: 1919 yılında tamamlanmıştır. 20 Nisan 1920 tarihinde, Nizam Mir Osman Ali Han tarafından, Yüksek Mahkeme binası hizmete açılmıştır.

Hindistan Haydarabat Salarjung Müzesi

SALARJUNG MÜZESİ

Naya Pul bölgesinde, Musi ırmağının kıyısındadır. Saat: 10.00-17.00 arasında açıktır. Giriş ücretli olup, 150 Rs.dir.
Hint Parlamentosu tarafından: müze, Ulusal önemli kurum olarak ilan edilmiştir. Cuma günleri hariç, her gün saat: 10.00-17.00 arasında açıktır.
Burası, bir sanat müzesidir. Müze koleksiyonu: Salar Jung ailesine aittir. Bu özelliği nedeniyle, dünyanın en büyük tek kişilik koleksiyonu denilebilmektedir.

Bu aile: 1720-1948 yılları arasında, burada yaşamış olup, aile üyeleri, 5 kez, Haydarabat eyaleti Başbakanı olarak görev yapmıştır. Aile bireyleri: Dewan Devdi sarayında ikamet etmektedirler.

Müzede: Hint, Japon, Çin, Myanmar, Nepal kültürlerine ait: resimler, heykeller, oymalar, tekstil, el yazmaları, halı, saat, seramikler, mobilyalar sergileniyor. Ayrıca: Pers, Mısır, Avrupa ve Kuzey Amerika kültürlerine ait te bir kısım obje var. Sergilenen eserler arasında öne çıkanlar: ünlü Hintli ressam Raja Ravi Varma’nın resimleridir.

Ayrıca: 6’ncı Hindistan Babür İmparatoru Aurangzeb’in kılıcı görülebilir. Yine Babür imparatorlarından Cihangir’in hançeri ve altın-elmaslar ile süslenmiş, bir Tiffin kutusu görülmektedir. Ayrıca: 14 ve 17’nci yüzyıllar arasındaki döneme ait, mobilya koleksiyonu bulunmaktadır. En önemli objeler ise, dünyanın dört bir yanından gelen, ünlü Kuran-ı Kerim koleksiyonudur. Bunların bir kısmı: altın ve gümüş ile yazılmıştır.

Müze binası

Yarım daire şeklinde, 2 katlıdır ve eserler, 38 galeride sergilenmektedir. Zemin katta: 20 galeri ve birinci katta: 18 galeri bulunmaktadır. Farklı konulardaki sergiler, farklı galerilerde sergilenmektedir. Zaten, galeriler çok büyük.

Galeriler yanında, binada: kütüphane, okuma odası, yayın ve eğitim bölümü, kimyasal koruma laboratuvarı, satış yeri ve kafeterya bulunuyor.
Müzeyi ziyaret ederseniz: özellikle 1876 yılında, Giovanni Benzoni isimli bir İtalyan heykeltıraş tarafından yapılmış: Rebecca heykelini mutlaka görmelisiniz.

Bu heykelde, şeffaf bir peçe ve olağanüstü bir sanatsal görünüm var. Masumiyet ve saflık temsil ediliyor.

Son olarak: saat galerisini gezmenizi öneririm. Burada: şaşırtıcı çeşitlilikte birçok saat bulunuyor. 20’nci yüzyılın en büyük ve modern saatlerini görebiliyorsunuz.

Hindistan Haydarabat Devlet merkez Kütüphanesi

DEVLET MERKEZ KÜTÜPHANESİ

Şehirde, halk kütüphanesi olarak kullanılan bina, 1891 yılında inşa edilmiştir. Şehrin en görkemli yapılarından birisidir. Hint parlamentosu tarafından, 1998 yılında, ulusal miras statüsü verilerek, koruma altına alınmıştır. Musi nehri kıyısındaki kütüphane: 500 binden fazla, kitap ve dergiye ev sahipliği yapmaktadır. Bunlar arasında: bazı nadir el yazmaları da bulunmaktadır.

Kütüphanede: İngilizce, Hintçe, Tamil, Marathi, Urduca vs. gibi dillerde olmak üzere, 19’ncu yüzyılın başından itibaren yayınlanan, 4 milyon üzerinde mükemmel bir kitap koleksiyonu bulunmaktadır. Ayrıca: 5 ve 6’ncı yüzyıllara ait, yaklaşık 17 bin el yazması eser var.

Hindistan Haydarabat Osmani Genel Hastanesi

OSMANİA GENEL HASTANESİ

Ülkenin en eski hastanelerinden birisidir. Son Nizam Osman Ali Khan zamanında inşa edilmiştir. Günümüzde, hastanede 1170 yatak kapasitesi bulunmaktadır.

Hindistan Haydarabat Mahatma Gandri Otogar

MAHATMA GANDHİ OTOGAR

Musi nehri kıyısındaki bir adada bulunan bu otogar: Andra Pradeş Devlet Karayolu Taşımacılığı Kurumu tarafından işletilmektedir. Otogarın bulunduğu adaya: 2 büyük ve 2 küçük köprü ile ulaşılır. Otogar alanında: gelen ve giden otobüsler için bekleme salonu, özel park yeri ve alışveriş kompleksi bulunmaktadır.

Hindistan Haydarabat Chowmahalla Sarayı
Hindistan Haydarabat MAHALLA SARAYI
Hindistan Haydarabat MAHALLA SARAYI

MAHALLA SARAYI

Motigalli bölgesindedir. Milli bayramlarda kapalıdır. Bunun dışında, saat: 10.00-05.00 arasında açıktır. Saraya giriş: çocuklar: 25 Rs, Büyükler: 150 Rs. Video kamera, ilaveten: 50 Rs. Dir.

Saray: Asaf Jahi hanedanı ve Nizam tarafından, resmi konut olarak kullanılmıştır. İsmimin kelime anlamı “dört saraylar” anlamına gelmektedir.

Yapının; ilk olarak, 1750 yılında inşaatına başlanmıştır. 1857-1869 yılları arasında tamamlanmıştır. Tahran’daki İran Şahının sarayı örnek alınarak yapılmıştır. İki avlusu bulunmaktadır. Ayrıca: çeşmeler, bahçeler ile dekore edilmiştir.

Sarayın ana giriş kapısı üzerinde: Khilwat saati bulunmaktadır. Bu saat, yaklaşık 250 yıldır burada bulunmaktadır. Mekanik saatin tamiri ve bakımı: uzman bir ekip tarafından haftalık olarak yapılmaktadır.

Sarayın meclis salonunda: paha biçilmez el yazması kitaplar bulunmaktadır. Ayrıca, yine bu salonda geçici sergiler düzenlenmektedir. Saray, son olarak, 2005 yılında, mevcut Nizam Barkat Ali ve ailesi tarafından, halkın ziyaretine açılmıştır.
2010 yılında, UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilerek, koruma altına alınmıştır.

Hindistan Haydarabat Laad Çarşısı
Hindistan Haydarabat LAAD ÇARŞISI
Hindistan Haydarabat LAAD ÇARŞISI

LAAD ÇARŞISI

Şehir merkezinde, çok eski bir Pazar olarak öne çıkmaktadır. Laad kelimesinin anlamı, cila demektir. Elmas çivili bilezik yapmak için kullanılır.

Çarşının bulunduğu cadde, yaklaşık 1 km. uzunluğundadır. Dükkanların çoğunda: bilezik satılmaktadır. Bu bilezikler: yarı kıymetle taşlarla, incilerle bezenmiştir. Bunların dışında, çarşıdan: kadife ve altın işlemeli kumaşlar satın alabilirsiniz.

Bir de, parfüm almanız önerilir. Ancak, burada pazarlık yapmanız şart, çünkü fiyatlar değişkenlik gösteriyor.

Dükkanların içi de ilginç gelecektir. Çünkü: birçok mağazada, tüm katı kaplayan, temiz ve yumuşak bir pamuk yatak bulunmaktadır. Müşteriler, ayakkabıları olmadan dükkana girerler ve duvara, arkalarına yastık alarak yaslanırlar ve çalışanların kendilerine gösterecekleri ürünleri izlerler.

Hindistan Haydarabat Old City
Hindistan Haydarabat OLD CİTY
Hindistan Haydarabat OLD CİTY

OLD CİTY

Haydarabat şehrinin tarihsel bölgesidir. Tarihi ve turistik birçok yer, burada bulunmaktadır.
Şehrin, surlarla/duvarlarla çevrili bölgesidir. Burada: muhteşem antika yapılar, kubbeli cami ve anıtlar bulunmaktadır. Burada bir zamanlar, kullanılarak geliştirilen “Urduca” dili, Haydarabat devletinin resmi dili olmuştur. Urduca, büyük bir Müslüman nüfus tarafından bilinip konuşulmaktadır.

Hindistan Haydarabat Charminar Sarayı
Hindistan Haydarabat CHARMİNAR SARAYI
Hindistan Haydarabat CHARMİNAR SARAYI

CHARMİNAR SARAYI

Şehrin simgesidir.
Buranın kelime anlamı “dört minareli” demektir. Yapı: Quli Kutup Şah döneminde inşa edilmiştir. Yapılma amacı ise, şehirdeki “veba” salgının bitmesine olan kutlama düşüncesidir.
Yapı: Mekke Mescidinin güneybatısındadır. İnşaatına: 1617 yılında, Muhammed Quli Qutub tarafından başlanılmış ve 1694 yılında, Babür İmparatoru Aurangzeb zamanında bitirilmiştir.
Caminin ibadete ayrılan ana salonunun boyutları: yükseklik: 23 metre, genişlik: 67 metre ve uzunluk: 55 metredir. Giriş kemerleri: tek granit plaka şeklindedir. Kuleler yerden 48.5 metre yüksekliğe kadar yükselir. Aslında, yapı, muhteşem işlek bir trafik akışının tam ortasında kalmış, sanırım burayı yayalara tahsisli bir yer haline getirmeyi düşünürler.

Hemen yakınlarda, Mekke Camisi var.

Hindistan Haydarabat Mekke Mescidi
Hindistan Haydarabat MEKKE MESCİDİ-CAMİSİ-CHAR MİNAR
Hindistan Haydarabat MEKKE MESCİDİ-CAMİSİ-CHAR MİNAR

MEKKE MESCİDİ-CAMİSİ-CHAR MİNAR

Şehrin en eski camilerindendir. Hatta: tüm ülkenin bile, en eski camilerinden biri olduğu söylenmektedir.
Yapının ana kemerinde kullanılan tuğlaların, Mekke’den gelen kilden yapıldığı söyleniyor.

Mescit yapısı: Muhammed Quli Kutup Şah zamanında yapılmıştır. Yani, inşaatına 1617 yılında başlanmış ve 1694 yılında tamamlanmıştır. Üç kemerli cepler, hayranlık uyandıracak şekilde, granit taşından yapılmış ve 5 yıllık bir süreç sonunda bitirilmiştir. İnşaat sırasında: 8 binden fazla işçinin çalıştığı söyleniyor. Cami inşaatı: Babür imparatoru Aurangzebin şehri fethinden sonra tamamlanmıştır.

Caminin ana salonunda, aynı anda: 10 bin kişi ibadet edebilmektedir. Bu salonun uzunluğu: 220 metre ve genişliği: 180 metredir. Yükseklik ise, 75 metredir. Ana yapısı: tek parça granitten yapılan, 2 büyük sekizgen sütun arasına sıkıştırılmıştır. Yapının dış yüzeyinde ve kemerler üzerindeki çiçek motifleri ve pervazlar üzerindeki mimari detaylar, ziyaretçilerin büyük ilgisin çekmektedir.
Caminin giriş avlusunda: dikdörtgen, kemerli ve kabinli bir bina bulunmakta olup, burası, Asaf Jani hükümdarlar mermer mezarlığıdır. Burada: Nizam ve ailesinin mezarları bulunmaktadır.

Minare

Hemen caminin yanında görülüyor. Minare üzerinde, küçük ve sivri bir kubbe görülüyor.
Son olarak: caminin havuzunun kenarında, iki taş levha bulunmaktadır. Bunların üzerine oturanların, buraya tekrar geri dönecekleri rivayet edilmektedir. Ayrıca: avlunun içindeki bir odada, Peygamberimizin olduğuna inanılan bir “saç teli” muhafaza edilmektedir.

Hindistan Haydarabat Falaknuma Sarayı

FALAKNUMA SARAYI

1872 yılında, Nizam Vigar al-Umre tarafından yaptırılmıştır. Şehirdeki Nizam saraylarının en görkemlisidir. Özellikle, iç bölümleri, etkileyicidir ve Floransalı heykeltıraşların eserleri bulunmaktadır. Ayrıca, 100 koltuklu bir yemek masası görülmeye değerdir. Saray yapısı, günümüzde otel olarak kullanılıyor.

Hindistan Haydarabat GOLKONDA KALESİ-GOLCONDE FORT

GOLKONDA KALESİ-GOLCONDE FORT

Şehir merkezinin 11 km batısındadır. Buraya: otobüsler veya yerel motorlu çekçeklerle gidebilirsiniz ki, mutlaka gitmenizi öneriyorum, birçok bölümü ayakta, günümüze ulaşmış bir kale yapısıdır. Burayı ziyaret etmek için, en az 3 saat ayırmanız şart.

1512 yılında, Golkonda kralları, burada hüküm sürmüştür. Gürkanlılara karşı bir savunma üssü olarak kullanılmıştır.

Yapı: 91 metre yükseklikteki bir granit tepe üzerine kurulmuştur. Kalenin mazgallı surlarının yüksekliği ise, yer yer 120 metreye kadar ulaşmaktadır. Kale: sarp bir tepe üzerinde kurulmuştur. Surlar: yaklaşık 10 km. uzanmakta, üzerlerinde 88 burç bulunmaktadır. Ayrıca, fillerin geçmesini engelleyecek sivri parmaklıklar bulunan, 8 kapı var.

Kale içindeki saraylar ve bahçelerden geriye kalanlar, her ne kadar tahrip olmuş olsa da, yapıldığı zamanların ihtişamını yansıtmaktadırlar. Hatta, bir zamanlar, kraliçe sarayının duvarlarını elmasların ve yakutların süslediği söyleniyor. Bakır bir çeşmeden gülsuyu akıyormuş. Elmas demişken, buranın bir özelliğinden söz etmeden geçmek olmaz.

Golkonda bölgesi, bir zamanlar

Büyük ve dünyanın bilinen tek elmas madeni yataklarının bulunduğu yer olarak öne çıkıyormuş. Kalede bulunan “Vault” odasında: elmaslar muhafaza edilirmiş. Avrupalılar, elmasın yalnızca buradan çıktığına inanırlarmış. Bu yüzden, Golkonda, elmas ticaretinin başkenti olmuş ve madenlerden çıkarılan elmas taşları, burada satılır olmuş, kale duvarları içinde kentin ünlü elmas ticareti zamanla çok gelişmiştir.

Buradan çıkarılan en muhteşem elmas: 185 karat yani 37 gr. ağırlığında “Darya-e Nur” yani “ışık denizi” elmasıdır. Renk: soluk pembedir ve bu nedenle nadir bulunur. Günümüzde, bu elmasın ikiye bölünmüş haldeki bir parçası: İran-Tahran Merkez Bankasında saklanmaktadır.

Buraya ait, bir diğer elmas ise: Umut elması olarak bilinmektedir. Günümüzde: Washington Doğa Tarihi Müzesinde sergilenen bu elmas: 45.52 karat yani 9.10 gr. ağırlığındadır, derin mavi renklidir. Çıplak gözle bakıldığında ise: mavi bor kristal yapısı dikkat çekmektedir. Dünyanın en ünlü elması olarak tarif edilmektedir. Dünya üzerinde, Paris’te bulunan “Mona Lisa” dan sonra, en çok ziyaret edilen sanat eseri olduğu söylenir.

Biz yine kaleye dönelim.

Gün batımından sonra, burada ışık ve ses gösterileri düzenleniyor. Bu gösteriler, yabancılar için 50/100 Rs. dir. Bu gösterilerde, kale hikayesi anlatılıyor. İngilizcedir. Kale içindeki küçük sokaklar ve kale çevresindeki mağazaları da dolaşabilirsiniz. Eski dükkanlar ve evlerde, özellikle buraya özgü “bilezik” bulup satın alabilirsiniz. Evlerin renkli boyalı kapıları da ilginizi çekebilir.

Hindistan Haydarabat Qutb Shahi Mezarları

QUTB SHAHİ MEZARLARI

Golkonde kalesinin, yaklaşık 1 km. kuzeyindedir. Qutubshahi hanedanlığı tarafından inşa edilmiştir. Aynı zamanda: Qutubshahi camisi olarak da bilinmektedir. Kendi söylediklerine göre, 2010 yılında burada bir restorasyon yapılmış. Ancak, vasıfsız personel tarafından yapılan bu restorasyon sonucu, bu güzel yapı, büyük zarar görmüş. Giriş ücretli ve 10 Rs. Video kamerası için, ilaveten: 20 Rs.

Hindistan Haydarabat Bhongir

BHONGİR

Burası bir kaledir. Şehir merkezinden 50 km. uzaklıktadır. Uppal karayolu üzerindedir. Yumuşak bir kaya bloku üzerine kurulmuştur. Tepenin eteğinde, otobüs durağı bulunuyor. Yalnız, otobüsten indikten sonra tepe üzerinde bulunan kaleye tırmanmak için biraz maharet, beceri ve denge gerekiyor.

Delhi

Genel

Hindistan Genel

Hindistan Genel

Hindistan Genel; Ülkenin kuzeyinde, Himalaya dağları var. Güneyde ise, Hint Okyanusu kıyısındaki “Kanyakumari” bölgesine kadar uzanıyor. Toplamda ise: 3000 km. karelik bir ülke, daha doğrusu bir yarımadadır.

Arazi şekilleri, büyük çeşitlilik sunmaktadır. Bu çeşitlilik içinde: Himalaya dağlarının karlı zirveleri, Racasthan bölgesindeki çöller ve Kerala bölgesinin verimli tropik arazileri bulunmaktadır.

Himalayalar; ülkede, en çok saygı duyulan Hindu tanrılarından olan Şivanın meskeni olarak kabul edilir.

Keşmir bölgesi: yeşil ormanları ve yüksek otlakları ve gölleriyle, doğal cennet görünümündedir.
Pencap bölgesi: ülkenin kuzey batısında, ülkenin buğday, arpa ve darı üretiminin temel yeridir.
Delhi bölgesi: ülkenin pirinç ihtiyacının büyük bölümünün karşılandığı bir yer olarak öne çıkar. Özellikle: Ganj nehri havzası önemlidir.

Ülkenin güneyi: engebeli yapısı ile dikkat çeker.

GENEL

Hindistan Genel; Hindistan, dünyanın 7’nci büyük ülkesidir. Nüfus yoğunluğu düşünülürse, dünyanın en kalabalık nüfusuna sahip, 2’nci ülkesidir. Çin ile birlikte, dünya üzerinde, nüfusu 1 milyarı geçen ikinci ülkedir. Ülkenin nüfusu, yaklaşık 1.2 milyardır. Söylenenlere göre, bu ülkede, dakikada: 51 bebek doğuyormuş.

Ülkenin en büyük şehirleri: Bombay, Delhi ve Kalküta’dır. Cebinizde 1000 dolar ile, bu ülkede, bir süre krallar gibi yaşayabilirsiniz.

Bu ülkeye giderken, çok şeyler beklemeyin. Özellikle: Delhi şehrine gittiğinizde, şehrin Yeni Delhi denen bölümü, inanın, eski Delhi’den hiç te farklı değil.

Şehirde, lüks ve 5 yıldızlı otel yok mu? Elbette var, ama otelden adımınızı dışarı attığınız anda, pislikle karşılaşıyorsunuz ve bu pislik, Hintliler tarafından yaratılıyor.

Alışveriş merkezi var. Ama, ucuz mu? Hayır. Alışveriş merkezinde, bir ayakkabı beğendim ve ülkemizde, çok daha kalitelisini 150 TL. ye aldığım ayakkabının benzerini, orada 150 Amerikan dolarına satıldığını gördüm.

Bir de, taksiye bindiğimde, cep telefonumu elimde gören Hintlinin bir bakışı vardı, inanmak mümkün değil.

Ekonomik değerlendirme

Hindistan Genel; Ülke, dünyanın en büyük 12’nci ekonomisine sahiptir. Yine de yoksulluk ve kötü beslenme oranları yüksektir. Okur-yazarlık oranı ise düşüktür.

Okuryazarlık oranı, kadınlarda: % 55 ve erkeklerde ise % 76’dır. Ancak, ülkenin ekonomisi hızla gelişmekte ve gelecek yüzyılda, ekonomik yönden önde gelen ülkelerden biri olmaya adaydır.

Hindistan, dünyanın en kalabalık demokrasisidir. Bir parlamenter cumhuriyet ve çok partili sistem bulunmaktadır. Bunun altında ise, 40’dan fazla bölgesel parti bulunmaktadır. Hindistan Anayasası: ülkenin en yüce yasal belgesi olarak kabul edilir ve 1950 yılında yürürlüğe girmiştir.

Hindistan Cumhurbaşkanı, devletin başıdır. Hindistan Başbakanı ise, 5 yıllık süreç için seçilir ve hükümetin başıdır.

Ülke, 28 tane eyalete ayrılmış olup, parlamenter sistem ile yönetilmektedir. Federal cumhuriyet yönetiminde, her eyalet: kendi seçilen hükümetlerine sahiptir. Eyaletler: konuşulan dillere göre oluşmaktadır.

Bu 28 eyalet dışında, 7 tane federasyon birlik toprakları bulunmaktadır. Bu birlik toprakları, doğrudan merkez tarafından atanan yöneticiler tarafından yönetilir. Bu yapılandırma sistemi: 1956 yılında hazırlanarak kabul edilmiştir. Her eyalet ya da birlik, kendi içinde ilçelere ayrılır.

İsim kökeni

Hindistan Genel; Ülkenin ismi, Farsça kökenli “İndus” kelimesinden türemiştir. Anlamı ise: İndus nehri ve çevresi için kullanıldığını ifade etmektedir. Bu arada, ülkenin ismi, birçok mahalli dilde ve Hindistan Anayasasında “Bharat” olarak geçmektedir. Bu isim: Hinduların efsanevi kutsal krallarından olan “Kral Bharata” dan türetilmiştir.

Ülke o kadar büyük ki, bunun doğal bir sonucu olarak, ülke genelinde çok çeşitli ve genellikle birbiriyle çatışma halinde bulunan etnik kültür gurupları bulunuyor.

Hindistan: hiç aklınıza gelmeyecek ölçüde: pis bir ülkedir. Sokak-cadde yani yol ortasına tuvaletlerini yapmaktan asla çekinmiyorlar. Elbette, sonuçta ortaya çıkan durum: idrar kokan koca bir şehir.

Temizlik ve hijyen kesinlikle yok.

Hindistan Genel; Şehirlerde, birçok yer, pislikten geçilmiyor. Ama her yeri gerçekten pislik götürüyor. Özellikle: Ganj nehri diye kutsal kabul ettikleri nehir var ki, inanılmaz.

Nehirde: ölüsünü yakıyor, küllerini oraya atıyor, hayvanlarına su içiriyor, kendisi giriyor yıkanıyor, çamaşırlarını yıkıyor, kanalizasyon atıklarını oraya atıyorlar, inanılır gibi değil.

Daha sonra bu konuda ayrıntılı bilgi vereceğim ama burada birazcık değinmek gerekirse, kendi söylediklerine göre: Ganj nehri kimyasal bir özellik taşıyormuş ve bu nedenle mikrop, mikroorganizma tutmuyormuş. İnanılır gibi değil. Tifo ve sarılık olmaması mümkün değil, ama nüfus o kadar yoğun ki, ölenin ardından kimse düşünmüyor.

Bu anlattıklarımda sizi ilgilendiren konu: eğer hijyen konusunda takıntılarınız varsa, sakın bu ülkeye gitmeyin. Bu konuda son bir not: Hindistan ülkesine giderken, yanınızda mutlaka “ishal” ilacı götürmeyi sakın ihmal etmeyin.

Trafik ise

Hindistan Genel; Bu konu başlığı altında ayrıntılı anlatacağım gibi, tamamen rezalet ve felaket. Korna sesinden geçilmiyor. Günün her saatinde, her yerde, her araç korna çalıyor.

Zaten, havaalanında uçaktan indiğiniz anda “rikşa” denilen özel bir ulaşım aracı ile karşılaşacaksınız.

Eğer bu araçlar olmasa zaten şehirlerde trafik hiç ilerlemezdi. Rikşalar, şehirlerdeki ulaşımın temel aracıdır.

Elle taşımalı olanlar, bisikletli olanlar ve motorlu olup, üç tekerlekliler, şehir trafiğini rahatlatıyor mu zorlaştırıyor mu belli değil, çünkü çok sayıdalar ve hiçbir kural tanımıyorlar.

Ayrıca, bu rikşalar çok ucuz ve uygun fiyatla sizi istediğiniz yere götürüyorlar, pardon, istediğiniz yer dedim, rişka sürücülerinin çoğu, sizi istediğiniz yere götürmeden önce, anlaştığı ve komisyon aldığı satış yerlerine götürüyorlar. Bu onların ek işi.

Güvenlik derseniz

Hindistan Genel; Sokaklar, sümüklü çocuklarla doludur. Ayrıca, elbette bunlar tarafından çarpılmamak için gerekli önlemleri almanız şart.

Ha oldu da, polise yolunuz veya işiniz düşerse, önce elinizi cebinize sokmanız gerektiğini sakın ola unutmayın. Ayrıca, dilenciler ile sakın göz göze gelmeyin, yoksa kesinlikle peşinizden ayrılmazlar.

DİL

Hindistan Genel; Ülke genelinde, toplam 22 resmi dil konuşuluyor dediğimde, kesinlikle çok şaşıracaksınız. Dikkat: resmi dil olarak 22, bunların lehçe olarak değişiklikleri gündeme geldiğinde, ülke genelinde, toplam 800 farklı dil konuşulduğu söyleniyor.

Ama, daha önce de söylediğim gibi, ülke o kadar büyük ki, birçok farklı topluluk barınıyor. Konuşulan dillerden bazıları: Nepali, Keşmir, Hintçe, Urduca, Marathi, Bengali, Malayam, Konkani, Tamil, Telugu gibi.

Bu arada: ulusal resmi dil olarak “Hintçe” kullanılıyor. Hintçe, resmi işlerde kullanılmasına rağmen: uzun yıllar İngiliz sömürgesi olmanın yarattığı bir sonuç olarak, bazı yerlerde “İngilizce” konuşuluyor. Ancak, ülke genelinde, nüfusun yalnızca % 5’lik kısmının İngilizce konuştuğu söyleniyor.

VİZE

Hindistan Genel; Nepal ve Bhutan ülkesi vatandaşları hariç, ülke dışından burayı ziyaret edecek herkesin vize alması gerekiyor. Bizim için “yeşil pasaport” dahil vize almamız isteniyor. Vize bedeli: 43 Amerikan doları.

Vize alırken: 2 fotoğraf, banka hesap defteri istiyorlar. Alınan 43 dolarlık vize bedeli, sanırım elçilik giderlerinin karşılanmasına yönelik, çünkü böyle bir şey anlamsız.

ULAŞIM

THY’nin, İstanbul ile Hindistan ülkesindeki: Delhi ve Mumbay şehirleri arasında ulaşım sağlanmaktadır. Air İndia havayolları da, Delhi-İstanbul seferleri düzenlemektedir. İstanbul-Delhi arasındaki uçak yolculuğu, yaklaşık 6-6.5 saat sürer.

Ancak, saat farkı bulunduğunu unutmamak gerekir. Yani: saat: 06.00’da İstanbul’dan uçağa bindiğinizde: Türkiye saati ile, 12.00’de Delhi şehrinde oluyorsunuz. Ancak, oranın saati ile: 09.30’de ulaşmış oluyorsunuz. Yani: yaklaşık 3.5 saatlik bir farklılık var.

HAVAALANI

Hindistan Genel; Bombay veya Delhi havaalanlarına ayak bastığınızda, ilk dikkatinizi çekecek olan: Hint halkının çeşitliliğidir. Bu çeşitlilik fiziksel özelliklere de yansır. Keşmirliler: mavi gözlü ve kızıl saçlı iken, Tibetliler, ülkenin kuzey ve orta kısımlarında yaşayanlar: daha siyah derilidirler. Bunlar: tipik Hintli olarak da kabul edilirler.

Havaalanına vardığınızda, iniş formunu doldurmanız gerekir. Ama, siz bu formu, uçakta temin edin ve uçakta doldurun, indiğinizde, o koşuşturmaca da bu formu doldurmanız sorun olabilir. Yanınızda, gümrüğe beyan edeceğiniz herhangi bir şey varsa: kırmızı hatta, yoksa yeşil hatta yönelin.

Bundan anlatmak istediğim şu: yanınızda çok değerli fotoğraf makinesi, video kamera veya not book varsa, bunları pasaportunuza kaydettirmelisiniz. Pasaportunuza kaydedilen eşyalar, ülke içinde satılamaz ve çıkışta, gümrük görevlilerine bunları göstermek zorundasınız.

Havaalanları ile şehir merkezleri arasında düzenli otobüs seferleri vardır. Taksi bulmak ta kolaydır. Ancak, havaalanı içindeki ofislerden, ön ödemeli taksi fişi satın alın ve kapının önündeki taksilere binip, gitmek istediğiniz yere gidin ve böylece kazıklanma riski almasınız. Şehir merkezindeki birçok yerin ismi ve taksi ücreti yazılı olan tabelalar havaalanlarında görülmektedir.

Burada, birkaç havaalanından söz etmek istiyorum

Çatrapati Şivacı Uluslararası Havaalanı

Mumbay şehir merkezinin 29 km. kuzeyindedir. Ülkenin en işlek havaalanıdır. Modern bir havaalanında bulunması gereken tüm alt yapı bulunmaktadır. Ancak, trafiğin yoğun olduğu saatlerde, havaalanı ile şehir merkezi arasındaki yolculuğunuz, 3 saate kadar uzayabilir.

İndira Gandhi Uluslararası Havaalanı

Delhi şehir merkezinin 20 km. güneyindedir. Terminalde bulunanlar: döviz bozdurma büroları, yemek alanı, bagaj emanet servisi, otel rezervasyon bürosu, araba kiralama ofisi, gümrüksüz eşya satış mağazaları. Özellikle, Delhi havaalanı çok güzel görünüyor.

PARA

Hindistan Genel; Hint ülkesinde kullanılan para birimi: Rupi’dir. Madeni paralar: Paise ve kağıt paralar ise, Rupi olarak isimlendirilir. Özellikle, kağıt paralarda: paranın üzerinde yırtık, kopuk bulunmamasına dikkat etmelisiniz.

Çünkü, Hintli bir dükkan sahibi, alışveriş yaptığınızda, yırtık, ucu kopuk veya yanık kağıt parayı almayı kabul etmeyebilir. Bu yüzden, alışverişlerinizde: kirli, yırtık, kopuk, yanık gibi sorunları olan kağıt paraları kabul etmeyin, yoksa elinizde kalır. Hatta, bu tür paraları şeffaf bantlar onarmaya kalkmayın, çünkü kesinlikle kabul etmezler.

Bunun yanında, biraz önce söylediğim gibi, madeni para da kullanılıyor. Ancak, ülkede büyük ölçüde, bozuk para sıkıntısı yaşandığı kesin ve buna istinaden, genellikle paranızın üstünü: sakız, şeker gibi saçma sapan şeylerle ödemeyi tercih ediyorlar. Hatta ve özellikle, taksi ve motor sürücüleri, kesinlikle para üstü vermezler.

Bu yüzden, döviz bozdururken, bir kısım paranın, madeni para olarak verilmesini istemelisiniz. Yoksa, her türlü ödeme de, bir kısım fazla para ödemeniz kaçınılmazdır. Para bozdurduğunuzda, dekontları saklayın, çünkü sahte para verdiler se, bunu ispatlamak için dekont ibraz etmeniz gerekebilir.

Gelelim paranın değişim değerlerine. Hindistan ülkesinde

1 Amerikan doları = 47.5 Rupi

1 Rupi= 0.35 TL.

 

İKLİM

Ülkenin ikliminde, güçlü muson yağmurları etkindir. Himalayalar: Orta Asya bölgesindeki soğuk rüzgarların, Hint yarımadasına girmesini engeller. Buna bağlı olarak ülkenin genelinde sıcak havalar egemendir. Özellikle: Thar Çölü: Haziran-Ekim ayları arasında, nem yüklü, yaz muson rüzgarlarını çekmekte, önemli rol oynar.

Bunun dışında, bu büyük ülkenin iklimi hakkında söylenecek şu olabilir: ülke genelinde, 4 iklim gurubu hakimdir. Bunlar: tropikal nemli, tropikal kuru, subtropikal nemli ve dağlarda etkili olan iklim şartlarıdır.

İNSANLAR

Şehirlerin yoksul kesimlerinde: kadınlar, başlarının üstünde tuğla öbekleri taşırlar. Kadınları genellikle güzeldir, erkekler ise genellikle kafası hoş dolaşırlar. Ancak, buranın insanı hakkında, ilginç bir söylenti var.

Şöyle ki: bu ülkede, kız tarafı, erkek tarafına başlık parası veya evlilik halinde yapacakları veya alacakları konusunda, bazı sözler verirlermiş. Ancak, bu verilen sözler tutulmadığında, erkek ve ailesi tarafından, geline büyük işkenceler yapılırmış ve hatta, bu yüzden Hindistan ülkesinde her yıl 10 bin civarında kadın öldürülüyormuş.

Koklata ve Mumbay bölgelerinde yaşayan insanların günlük yaşamları: şehir hikayelerine konu olmuştur. Cadde ve sokaklarda: hani bizdeki bir deyim gibi “iğne atsan yere düşmez” misali, insan kalabalığı göreceksiniz.

Hatta: insanlar, dışarı sarkarak çekçek arabalarına binerler. Tren ve otobüslerin üstü, insan kalabalığından görünmez hale gelir. Çünkü, araç üstünde yolculuk edenler bilet almazlar ve bu yüzden, araç üstünde yolculuğu tercih ederler.

Ülkedeki hacılar

Küçük bir ayna ile, ülke genelindeki mabetlerinde, alınlarına “tilak” ya da “tika” denilen boyalardan sürerler. Bunların renkleri: sarı, beyaz, kırmızı olabilir. Bu renkler: kişinin bağlı olduğu mezhebi ifade etmektedir. Diğer anlamda, üçüncü gözdür.

Budha’nın gözü olarak betimlenen ve alnın ortasına sürülen bir benek veya alnın ortasına takılan ve bindi ismi verilen boncuk. Hoş, siz de ülkeyi ziyaret ettiğinizde, mutlaka size de bu boyadan süreceklerdir.

Anlamı, üçüncü göz, yani Buda’nın gözüdür. Bunun dışında, bir de bileklerine taktıkları ip var. Bu ip, kutsal tapınaklardan alınıyor ve dilek tutularak bileğe bağlanıyor, eğer koparsa, akan suya, denize veya ırmağa atmak gerekiyor. İp: erkeklerde sağ, kadınlarda ise sol bilektedir.

Kadınlar

Medeni durumlarını göstermek için, saçlarının bir bölümüne “kına” yakarlar. Bunun dışında ise, kadınlar ister evli ister bekar olsunlar: alınlarının ortasına “bindi” denilen, genellikle süslü bir figür işlerler. Bunlar, herhangi bir renkte olabilir ve yalnızca aksesuar olarak yapılır.

Evet: aslında, bağımsızlıktan sonra, ülkede her ne kadar engellenmeye çalışılsa da, günümüzde de ülkedeki halk arasında, çeşitli kast sistemleri kullanılmaktadır. Bu durum, özellikle: iş, eş ve siyasi parti seçimlerinde büyük rol oynar. Ruhban sınıfı Hintliler, üniversiteler ve devlet yönetiminde, üst düzey pozisyonlarda görev alırlar.

Hindistan silahlı kuvvetlerinde bile, bu sınıf ayırımı öne çıkmaktadır. Şudralar: tarımla uğraşan, en alt kast sınıfıdır. Dalit denilen kast sınıfı insanları ise, endüstri dünyasında üst düzeylere kadar çıkabilmişler ve hatta, bazıları kamu yönetiminde, Başbakan bile olmuşlardır.

Bunun yanında, ülkede uzun süre sömürge yönetimi gösteren İngiltere, kendi kültürüne ait “hokey” ve “kriket” oyunlarını burada yaygınlaştırmıştır. Burada oynanan “polo” oyunu ise, İngilizler tarafından kendi kültürlerine aktarılmıştır.

Son bir not: ülkede, sevmek amaçlı dahi olsa, sakın çocukların kafalarına dokunmayın.

KUTSAL İNEKLER

Hindu inancında, kutsal olarak kabul edilen “ineklere” her türlü ortamda öncelik ve yol verilir. İster şehir merkezinde, ister otoyol boyunca uzanmış olsun, inekler daima önceliğe sahiptirler. Siz de, ülkenin şehirlerinde gezerken, yollarda bir şekilde çevresini süzen inekleri gördüğünüzde, sanki onların kutsallığına inanır hale geliyorsunuz.

Bu durumu: kendi ülkemizde, Siirt şehrinde yaşarken görmüştüm. Orada da, şehir içinde yaşayan insanlar, evlerinin yanındaki ahırlarda inek beslediklerinden, sabah ve akşam saatlerinde, inekler, caddeleri-sokakları aşarak, yaşam yerlerine gelirler ve bu durum, şehrin ana cadde ve sokaklarında gezinen inekler ile, değişik bir görünüm sunardı.

Unutmayın ki, bu inekler üzerinize dahi gelseler, asla kovalamayın, kaba davranmayın, yoksa birçok sorunla karşılaşırsınız.

HİNDUİZM

Ülke nüfusunun, büyük bölümü, Hinduizm dinini benimsemiştir. Hatta, birçok batılı, bu dinin özelliklerini merak eder ve bu merak sonucu da, ülkeyi ziyaret etmeyi tercih eder. Bu dini günlük yaşamında benimseyenler: iş, sağlık, doğum, ölüm gibi insan yaşamının dönüm noktası olan etkinlikleri, düzenli olarak yıldızbilimcilere yani falcılara yorumlatırlar.

Dinin genel yapısı: dünyevi zevklerden yoksun bir yaşam sürmek, sükunet ve kendinden geçmenin egemen olduğu ayinler yapmaktır.

Hindu inancında: 330 milyon tanrı bulunduğu söylenir. Ancak, bu büyük ve muhteşem rakam: aynı zamanda, tek bin tanrının 330 milyon özelliği olarak da kabul edilebilir.
Tanrının bir diğer en önemli özelliği ise: Vişnu, Brahma ve Şiva’dır.

Vişnu

Evrenin koruyucusudur, 4 kolludur ve her bir elinde: deniz kabuğu, sopa, tekerlek ve nilüfer tutar. Görünümü: fülüt çalan bir aşık veya yaramaz bir çocuk şeklindedir. Gayet sakindir. Karısı Lakshmi: bereket tanrıçasıdır.

Brahma: Evrenin yaradılışında, Vişnunun göbeğindeki bir nilüferden, annesiz doğmuştur. Yani: dünyanın yaratıcısıdır.

Şiva: hem boynunda ve hem de kollarında: kafatası ve yılanlardan oluşan bir çelenk bulunmaktadır. Kendisi: dans eden, yok edici bir tanrıdır. Zaman ile, dünyanın kaderini belirler. Çok hiddetlidir.

Hindu dilinin temelinde

Doğruluk, dürüstlük ve zevk bulunmaktadır. Nihai amaç: yeniden doğum döngüsünden kurtulmak anlamındaki ruhsal kurtuluşa (yani: moksha) ulaşmaktır. Bu ülkeyi ziyaretinizde, bazı Hintlilerin kafalarının üzerinde, bir başlık göreceksiniz.

Söylenenlere göre: Müslümanlar bölgeyi ele geçirdiklerinde, Hindular, dağlara kaçmışlar ve günler-aylar-yıllarca saç ve sakallarını kesememişler.

Günümüzdeki Hintlilerin bir kısmı: bu duruma istinaden yani atalarının yaşadıklarını yaşamak için: saçlarını ve sakallarını kesmemeyi yeğliyorlar.

Özellikle: saçlar o kadar uzuyor ki, bu saçları, başlarına taktıkları o giysinin içine sara-sara muhafaza ediyorlar, zaten birçok Hintlinin de sakallı olduğunu göreceksiniz. Ama, en ilginç olan ne biliyor musunuz?

Hintlilerin bu tür fanatikleri, atalarının Müslümanlar tarafından topraklarından sürülmelerini hala hazmedememişler ve Müslüman düşmanlığını sürdürüyorlarmış.

İSLAM

Ülkedeki Müslüman nüfus: kuzeydeki büyük şehirler ve özellikle Delhi ve güneydeki Haydarabat şehrinde yaşamaktadırlar. Ülke: Endonezya ve Pakistan’dan sonra, dünya üzerinde, en çok Müslüman nüfusa sahip ülkedir.

Mezhep olarak ise: Sünni ve Şiilik yaygındır. Ancak: her ne kadar Müslümanlık putperestliğe karşı çıksa da, uzun yıllarca, putperest Hindularla birlikte, barış içinde yaşamışlardır.

Birçok yerde, Hinduların Müslüman evliya türbelerini ziyaret etmeleri yadırganmaz. Birçok yerde ise, Müslümanlar, Hindu festivallerine katılırlar. Ancak, yine de günümüzde birçok kez, karşılıklı eylemler görülmektedir.

Bu arada, bu ülkede, günümüzde 300 binden fazla aktif cami bulunduğu söyleniyor.

SİHLER

Bunlar ülke nüfusunun % 2’sini oluştururlar. Kelime anlamı: mürit. Bunlar: Hindu ve İslam prensiplerini birleştirenlerdir. Bunların lideri yani gurusu Nanak: 1469 yılında, Hindu olarak doğmuş ve İslam prensipleriyle yetiştirilmiştir.

Temelinde: putperestliğe karşı gelirler. Ayrıca, insanların sınıflara ayrılmasına yani kast sistemine de karşıdırlar. Ancak, her ne kadar İslam dinindeki tek tanrı prensibini almış olsa da “Allah” kavramını kabul etmezler.

Hinduizm deki gibi, tanrının: yarattığı dünyanın her yerinde ve farklı görünümlerde var olduğuna inanırlar. Bunlar aynı zamanda savaşçıdırlar, kendilerini koruma ihtiyacından gelen bir geleneğe sahiptirler ve Hint ordusunun askeri kanadının birçoğu bunlardan oluşur.

Hindular bölümünün son paragrafında yazdıklarım, Sihler içinde geçerlidir. Yani, Sihler de, ülkedeki Müslüman çoğunluğa karşı düşmanca hisler ve duygular besliyorlar ve zaman zaman bu konuda terör saldırıları gerçekleştiriliyor.

BUDACILIK

Bu dini görüş: halen ülkenin dinsel ve sanatsal yaşamında etkilidir. Ülke içinde, Himalaya sakinleri ve Tibetli mülteciler tarafından kabul görmektedir.

ARABA KİRALAMA

Ülkenin karayolları, dünyanın belki de en zorlu ve tehlikeli karayolları arasındadır. Çünkü: bu ülkede, gerçekten trafik kuralları yok denilebilir. Arabaların hepsinin direksiyonları sağda ve trafik sağdan ilerliyor, çünkü uzun süreli İngiliz egemenliği, trafik düzenini etkilemiştir.

Araba sürücüleri asla kural dinlemezler. Sürekli “korna” çalınan bir ülkede bulunduğunuzu, kısa sürede hissedeceksiniz, çünkü sürekli korna çalıyorlar.

Hatta: bazı arabaların arkasında şu yazıyı görürseniz şaşırmamalısınız “korna çal” çünkü, öndeki sürücü, siz korna çaldığınızda, gerekli tedbiri alacaktır. Öte yandan, birçok arabada dikiz aynası yok, düşünün artık ne şekilde döndüklerini ve birçok göreceğiniz arabanın kazalı-hasarlı olduğu da kesin.

Sonuçta, bu ülkede sakın araba kiralamayın. Arabayı, şoförü ile birlikte kiralayın çünkü ucuz, evet bir yere gitmek isterseniz, arabayı, sürücüsü ile birlikte kiralayın.

Taksi kiralama ücreti, günlük:; 6500 Rupi. Yani: 150 Amerikan doları. 400 kilometrelik Yeni Delhi-Agra arasındaki yolculuk için: taksi kiralama ücreti, sürücü dahil: 6500 Rupi yani 150 Amerikan doları ki, kesinlikle çok uygun, mutlaka bu yöntemi deneyin. Yani, sürücüsüz araba kiralamayın.

BAHŞİŞ

Bu ülkede, memur statüsündekilere sakın bahşiş vermeye kalkmayın, çünkü yasaktır. Restoranlarda ise, hesabın % 10 kadarı, garsona bahşiş olarak bırakılabilir.

Müze gezilerinde, rehberler de gezi sonunda bahşiş isterler ama verip vermemek size kalmıştır. Ancak, tapınak gezilerinde, içeriye ayakkabısız girildiği için, ayakkabılarınızı kapıda teslim ettiğiniz şahsa, küçük bir bahşiş vermeniz gerekir.

ELEKTRİK

Ülkedeki elektrik akımı: 220 volttur. Priz olarak ise: ikili-üçlü yassı prizler kullanılır. Özellikle, sıcak yaz günlerinde klimalar sürekli çalıştığı için, elektrik akımı, alçalıp yükselmektedir.

Hindistan Genel

TURİZM

Hindistan ülkesinde turizmin en yoğun olarak yaşandığı yer: “Altın Üçgen” denilen: Delhi, Agra ve Khajuraho şehirleri ve kutsal Ganj nehrinin bulunduğu Varanasi şehridir. Buraları gezmek için, 15 günlük bir süreye ihtiyaç duyulmaktadır.

Yüzme

Hindistan ülkesi, sonuçta, üç bir yanı denizlerle çevrili bir yer ve buranın birçok beldesinde yüzmek mümkündür.

Özellikle: başlıca liman şehirlerindeki ünlü plajları tercih etmenizi öneririm. Örneğin: Mumbay şehrindeki “Çovpati” ve “Cuhu” plajları, yüzmek isteyenler için çok uygun şartlar sağlamaktadır. Ancak, yine de bazı özel durumlara ( yer altı akıntıları, dalgalar, girdaplar gibi) dikkat etmek gerekir.

En iyi kumsallar: ülkenin batı bölümündeki “Goa” ve “Kerala” bölgelerinde görülebiliyor. Ülkenin doğusunda ise, denize girilebilecek yerler: Koklata bölgesinin güneyindeki “Puri” veya “Pondiçeri” olabilir.

Ayrıca: büyük şehirlerin birçoğunda, yüzme havuzu bulunuyor. Bunun yanında: gölet, nehir, göl ve baraj gölleri gibi yerlerde yüzmenizi kesin olarak önermem, çünkü kirlidir.

Su Sporları

Sörf yapmak isterseniz: Goa düşünülebilir. Şnorkelle yüzme ve dalış düşünürseniz: Kerala bölgesindeki “Lakshadvip” adaları olabilir.

Doğal Yaşam

Bu ülkede, yaklaşık 75-80 civarında, ulusal park ve 350 civarında, doğa koruma alanı bulunuyor. En önem kazanan yani ünlü doğal yaşam alanları ise: Jim Corbett, Ranthambore ve Kanha’dır. Bu doğal yaşam alanlarında: nesli tükenme tehlikesi altında olan bir kısım vahşi hayvanları, Asya aslanlarını, filleri görebilirsiniz.

Kriket

Evet, bizim kültürümüze çok yabancı bir spor dalıdır. Ancak, bu ülkedeki gezinizde, birçok yerde “kriket stadyumları” ve sokaklarda “kriket” oynayan gençler göreceksiniz. Bu yüzden, bu ülkede çok sevilen bu spor hakkında, kısacık bir bilgi vermek istiyorum.

Ülkedeki ilk kriket kulübü: 1792 yılında kurulmuştur. Mücadelenin yüksek olduğu, gürültülü karşılaşmalar, büyük çekişmelere sahne olur. İster atıcı, ister vurucu olsun, gençler tarafından muhteşem ve yoğun ilgi görür.

Özellikle: Hindistan-Pakistan arasındaki kriket karşılaşmaları, büyük seyirci potansiyeli çeker.

Delhi

Maharashta-Mumbai-Bombay

Eğlence-Gece hayatı