Hindistan Uttar Pradesh-Sarnath

Hindistan Uttar Pradesh Eyaleti Sarnath

Varanasi şehrinin 10 km. uzağındadır. Uttar Pradesh Eyaletinin Varanisi şehrinin bir ilçesidir.

Buranın önemi: Buda’nın, MÖ.530 yılında, 5 müridine, ünlü “Geyik Parkı vaazı” nı verdiği yer olmasından kaynaklanmaktadır. Mrigadava “Geyik Parkı” anlamına gelir. İsipatana olarak da kullanılır.

Bu vaaz ile, Budacılığın temeli atılmıştır. Bu nedenle: bölge, dünya üzerindeki Budacılar tarafından yoğun olarak ziyaret edilen ve hacı olunan bir yerdir. Özellikle: Japonya, Güneydoğu Asya ve Çin’den çok sayıda ziyaretçi gelmektedir.

Hindistan Uttar Pradesh Eyaleti Sarnath

Tarihi süreç içinde: İmparator Aşoka tarafından: burada, manastırlar, sütunlar ve çeşitli dini yapılar yaptırılmıştır. Ancak, bölge, 1195 yılında, Kutbeddin tarafından yağmalanarak harap edilmiştir. Burada, araya girip bir şey söylemek istiyorum. Hintliler, kendileri için kutsal olan bu sitenin “Türkler” tarafından yağmalandığını söylüyorlar. Daha sonra ise, 1836 yılında İngilizler tarafından arkeolojik kazı çalışmaları başlatılana kadar, site tamamen terk edilmiştir ve bu tarihten sonra, titizlikle restorasyon çalışmaları yapılmıştır.

Hindistan Uttar Pradesh Eyaleti Sarnath

GEZİLECEK YERLER

CHAUKHANDİ STUPA

Burası: 5’nci yüzyılda: Guptalar tarafından yapılmıştır. Yapının tepesinde: sekizgen bir kule görünüyor. Bölgede, ayrıca: MÖ.3’ncü yüzyıl ve MS.5’nci yüzyıl arasında yapılan, kırmızı tuğlalı 7 manastır görülüyor. Manastırlar tahrip edildiklerinde, tuğlaları, şehirdeki evlerin yapımında kullanılmıştır. Bu yüzden, günümüzde yalnızca, Buda’nın yöreyi ziyaretinde kaldığı yer olan, bir platform görülebilmektedir. Yani diğer yapıların hepsi harap haldedir.

Hindistan Uttar Pradesh Eyaleti Sarnath

MULAGANDHAKUTİ VİHARA

Burada, Buda’nın meditasyon sırasında ilk yağışlı sezonu geçirdiği yer işaretlenmiştir. Evet, 7’nci yüzyılda burayı gezen bir gezginin yazdıklarına göre: 200 metre boyunca uzanan duvarlar boyunca, Buda oymalarını içeren, 100 niş bulunmaktadır.

Hindistan Uttar Pradesh Eyaleti Sarnath

DEER PARK

Burası geyik parkıdır. Mulagandhakuti Vihara’nın hemen arkasındadır. Günümüzde de, burada geyikler görülmektedir.

Hindistan Uttar Pradesh Eyaleti Sarnath
Hindistan Uttar Pradesh Eyaleti Sarnath
Hindistan Uttar Pradesh-Sarnath

AŞOKA SÜTUNU

Mabedin batısındadır.
Bu sütunun, yukarıda sözünü ettiğim işgal ve yağmadan kurtulduğu, ancak arkeolojik kazılar sırasında kırıldığı söyleniyor. Tabanı: hala orijinal yerinde duruyor ve üzerinde, bazı ilginç oymalar var. Burada bulunan sütun, günümüzde müzede sergileniyor.

Günümüzde, kalıntılar demir parmaklıklar ile çevrilmiştir. Ancak, yine de, 2200 yıllık olduğu düşünülen granitin parlaklığı gözlerinizi kamaştıracak güzelliktedir. Sütunun bulunduğu yerdeki yazıtta:” keşişlerin düzeninde hiç kimse bölünmeye yol açamaz” ibaresi, liderliği altındaki halkı içinde, hiç kimsenin ulusal birliği bozmaması gerektiğini ifade etmektedir.

Bu sütunlar: Mauryan Kralı Ashoka tarafından, MÖ.3’ncü yüzyılda, saltanatı sırasında yaptırılmıştır. Başlangıçta pek çok oldukları bilinmesine rağmen, günümüze yalnızca 9 tanesi gelebilmiştir. Bunların da, çoğu harap vaziyettedir. Her biri 50 ton ağırlığında, 40-50 metre arasında yükseklikleri bulunan sütunların; Chunar’ın güneyindeki ocaklarda yapılmıştır.

En ünlü sütun: MÖ.250 yılında, İmparator Ashoka tarafından yaptırılan ve “aslan ayağı” olarak isimlendirilen sütundur. Burada: 4 aslan, arka arkaya oturur görülüyor. Günümüzde, bu sütun: Sarnath Müzesinde muhafaza edilmektedir. Bu sütun: günümüzdeki Hindistan ülkesinin “ulusal amblemi” ve Hindistan bayrağının “merkezindeki” şekildir.

Hindistan Uttar Pradesh Eyaleti Sarnath
Hindistan Uttar Pradesh-Sarnath

 

 

DHAMEKH STUPA

Şehir merkezine 13 km. uzaklıktadır.
Burası, bölgedeki harabeler içinde en kutsal olan yerdir. Çünkü, burası, MS.500 yılında; Mauryan Kralı Ashoka tarafından yaptırılmıştır.
İnanışlara göre, Buda’nın en ünlü vaazını verdiği yerdir. Buda: aydınlanmaya ulaştıktan sonra, 5 öğrencisine, ilk vaazını, bu “Geyik Parkı” nda, işaretli yerde vermiştir.

Aslında: MÖ.249 yılında, Buda, burada ünlü vaazını vermiştir ve büyük taşlarla çevrili, yuvarlak tepecikler bulunmaktadır. MS.640 yılında, burayı ziyaret eden Çinli gezgin Xuanzang: burada, 1500 civarında rahip bulunduğunu ve stupanın yüksekliğinin 91 metre olduğunu yazmıştır.
Günümüzde ise, Stupa: taş ve tuğlalardan yapılmış, 43.6 metre yükseklikte ve 28 metre çapında bir silindir şeklindedir. Üzerinde, taşlara yontulmuş çok narin ve güzel çiçek oymaları görülmektedir.

Hindistan Uttar Pradesh-Sarnath

SARNATH MÜZESİ

Burada: MÖ.3 ile MS.5’nci yüzyıllar arasından kalma, Hint heykelleri koleksiyonu sergilenmektedir. Müzenin en önemli parçası: hemen girişte bulunan, yukarıda söz ettiğim “Asoka sütunu” başlığıdır. Bu başlık: aslan figürlüdür. Frizin tepesinde: her biri, yaşam çarkı ile birbirinden ayrılmış, fil-boğa-at ve daha küçük aslandan oluşan hayvan figürleri bulunmaktadır.

Burada Budist eser koleksiyonu küçük ama hayranlık uyandıracak güzelliktedir. Sütun dışında, müzede görmenizi önereceğim kalıntı: 5’nci yüzyıldan kalma, güzel bir Buda heykelidir. Bu heykelde, Buda: derin bir meditasyon durumunda, gözleri üzgün bakar, bağdaş kurmuş vaziyette oturur olarak betimlenmiştir. Başının çevresinde ise “halo” bulunuyor.

Hindistan Uttar Pradesh-Varanasi

Hindistan Uttar Pradesh-Varanasi

 

Kuzey Hindistan’da, Uttar Pradesh Eyaletindedir. Eyaletin başkenti olan Lucknow şehrine, 320 km. uzaklıktadır. Birçok önde gelen Hintli filozoflar, şairler, yazarlar ve müzisyenler, bu şehirde ikamet etmektedirler.

Diğer isimleri: Benares, Banaras, Kashi’dir.

Şehir: Ganj nehrinin kıyısındadır. Ölüm ve hayatın, bilim ve batıl inançların bir arada yaşandığı bir şehir olarak öne çıkmaktadır. Hindular, Budistler ve Jains’ler için kutsal şehir kabul edilir.

Özellikle: kutsal atmosfer, ziyaretçileri hemen etkisi altına alır. Çünkü: kutsal Ganj nehrinin kolları olan Varuna ve Asi, buradan geçmektedir. Şehir, Ganj nehrinin sol kıyısında bir hilal gibi kurulmuştur. Hindu tanrısı Şiva’nın nehrinin, Himalayalar’dan gelerek buraya döküldüğüne inanılır. Bunun sonucunda da, Varanasi şehrinin, Hindu inancına göre, dünyanın üzerinde sürekli yaşanılan en eski şehri olduğuna inanılır. Ayrıca, Hindu dininin en çok saygı duyulan ve hac yeri olan bu şehir: tapınak müzesi gibidir. Tapınak kenti olarak adlandırılan şehirde, yaklaşık 2000 tapınak bulunduğu söyleniyor. Hatta, bu tapınakların, ortaçağ dönemine kadar uzandığı biliniyor. Efsanelere göre: ilk Şiva Jyotirlinga: burada yeryüzüne geldi ve ışık sütunu olarak, göğe yükseldi. Bu yüzden, Varanasi şehri “Işık şehri” olarak da biliniyor.

Hindistan Uttar Pradesh-Varanasi

Varanasi şehrinin

MÖ.1000 yılı civarında, Hint-Ariler tarafından kurulduğuna inanılır. Tarihi süreç içinde: burada, Hindu din adamları, filozoflar ve din bilginleri yaşamışlardır. MÖ.6’ncı yüzyılda: Buda’nın vaaz verdiği “Geyik Parkı” hemen şehrin yakınındadır. MÖ.567 yılında, Gatama Buddha zamanında, şehir, Kashi krallığının başkentiydi. Ünlü bir Çinli gezgin olan “Xuanzang” şehir merkezi, dini ve sanatsal etkinliklerin, Ganj nehrinin batı kıyısında, 5 km. boyunca uzandığını yazmıştır.

Hindistan Uttar Pradesh-Varanasi

 

Ancak: 3000 yıllık olduğu düşünülen şehirde, ilk tapınak 18’nci yüzyılda yapılmıştır. Çünkü: Müslümanlar, Hinduların bu şehre olan ilgilerini, sürekli olarak, bir tehdit olarak görmüşlerdir. Hatta: Evrengzib döneminde, şehir, Müslümanlar için de, kutsal bir şehir olarak öne çıkmıştır. Hatta: yine aynı dönemde, imparator, şehre: Muhammedabad ismini vermiştir.

Şehrin diğer en büyük özelliği

Ganj ve Varuna nehirlerinin tabanından, 80 metre yüksekteki zeminde kurulmuş olmasıdır. Bu nedenle, ana kara sürekli ve nispeten kurudur. Bu coğrafi konum, eski dönemlerde yerleşimciler için son derece elverişli konum sağlamaktadır.

Hindistan Uttar Pradesh-Varanasi

 

Şehirde: nemli suptropikal iklim hüküm sürmektedir. Yaz ve kış sıcaklıkları arasında büyük farklılıklar görülür. Aralık-Şubat ayları arasında, sıcaklık 5 derece civarındadır. Ancak kuraklık sanırım buraları da etkiledi ve son zamanlarda Ganj nehrinin su seviyesi düşünce, nehrin ortasında küçük adacıklar görünür oldu.

Hindistan Uttar Pradesh-Varanasi

Burayı ziyaret ettiğinizde

Şehir merkezindeki çarşıdan: ipek kumaşlar, pirinç eşyalar ve parfüm satın alabilirsiniz. Özellikle: ipek sariler muhteşem güzeldir. Varanasi ipeğinin yumuşaklığı dünyaca meşhurdur. Şehirde, aynı zamanda: halı’da önem kazanıyor. Şehirdeki başlıca alışveriş mekanları: Chowk, Godaulia, Vishwanath Lane, Thatheri.

Hindistan Uttar Pradesh-Varanasi

 

Buraya yolunuz düşer ve yerel lezzetlerden tatmak isterseniz, bilmeniz gerekenler şunlardır: Varanasi mutfağı zengin çeşitliliğiyle ünlüdür. Buradaki Hint yemekleri, genellikle bol baharatlıdır. Ancak, Çinli, İtalyan, Avrupalı ve Güney-Hint bölgesel yemeklerini bulabileceğiniz restoranlar da var. Evet, buraya has lezzetler arasında: Langda (mango’dan yapılır), Benarasi Paan (gül gibi aromatik esaslar kullanılır), Paapri-chaat (zencefil kullanılır) deneyebilirsiniz.

Hindistan Uttar Pradesh-Varanasi

GATLAR


Burası: Ganj nehrine inen taş basamaklardan oluşan bir yer. Zaten, Güney Asya bölgesinde, ghat kelimesi, bir su kütlesine ve genellikle kutsal bir nehre kadar uzanan bir dizi adımları ifade etmektedir.

Her yıl, burada 250-300 bin civarında insan toplanır ve hacı olurlar. Hatta: Gatlar’da yani merdivenlerde, güneşin doğuşunu izlemek için, günün erken saatlerinde uyanmak gerekir. Bu egzotik havayı izlemek istediğinizde ve Gatlara gittiğinizde ise, çevrenizdeki Hinduların “Ganj Ana’ya şükürler olsun” şeklindeki dualarını duyabilirsiniz.
Bu arınma törenlerinde: genellikle, suda, en az 3 defa çömelmek suretiyle, yıkanma töreni icra ediliyor. Kadınlar: geleneksel kıyafetleri olan “sari” leri çıkarmadan yıkanıyorlar.

Hatta

Hacıların bazıları, gezgin sofular olup: bunlar, Gatlar üzerinde durup dua ederler, yıkanırlar ve kutsal nehrin sularından içerler. Yaşlılar ve hastalar ise, burada ölmek için dua ederler. Dindar ve Hindu; öldüğünde küllerinin buraya, Varanasi sularına serpilmesini ve bu şekilde yeniden doğumun döngüsünden kurtulmak ister. Bu yüzden: nehir boyunca, basit ama ağırbaşlı cenaze törenleri göreceksiniz.

Aileler: ölülerini yakmak için, Varanasi gatlarının en kutsalı olan “Manikarnika” bölgesini tercih ederler. Ölü: beyaz kefen içinde, nehir kıyısına getirilir ve dudaklarına birkaç damla Ganj nehri suyu sürülür ve daha sonra, beden: güzel kokulu bir sandal ağacı üzerine konularak ateşe verilir ve yakılır. Küller ise, yukarıda belirttiğim gibi, Ganj nehri sularına serpilir.

Tabii, birde bu dinsel olayın başka yönü var. Ganj nehrinin gördüğünüzde, bulanık suların yani muhteşem bir kirliliğin egemen olduğuna şahit olacaksınız. Biraz önce sözünü ettiğim gibi, yakılan ölülerin külleri Ganj nehrine atılıyor ve öte yandan, bu nehrin kirli suları, kutsal diye içiliyor ve yıkanılıyor. Elbette: bunun sonunda, yıllarca burada kolera başta olmak üzere çeşitli salgınlar çıkmış. Pek çok Hintli, Ganj nehrinin kendi kendini temizlediğine inanmaktadırlar çünkü nehrin suları, yapılan araştırmalarda, belli oranda kükürtlü çıkmıştır.

Bunun sonucu olarak, nehirde bakteri üremediğine inanılır. Ancak: yine de, şehirde yaşayanların büyük bölümünde: sudan kaynaklandığı sabit olan çeşitli hastalıklar, yoğun olarak görülmektedir. Yine de, ölülerin küllerinin nehre atılması yanında, son yıllarda özellikle endüstriyel atıkların bu nehirlere atılmasının önüne geçilmesi için çeşitli çalışmalar yapıldığı söyleniyor. Bunun dışında: nehir ne kadar kutsal kabul edilirse edilsin, yine de nehir kıyısında: bol bol sabun ve şampuan kullanıldığını, çamaşır yıkandığını göreceksiniz.

Evet, Ganj nehri boyunca, çok sayıda önemli Ghats bulunuyor.

ASSİ GHATS


Burası, şehrin güney ucundadır.
Ganj ve Asi nehirlerinin birleştiği noktadadır. Burada, hacılar, Peepal denilen bir ağacın altında bulunan Şivaya saygı göstermeden önce, buradaki Ghats’da, banyo yaparlar. Özellikle: ay ve güneş tutulması günlerinde, binlerce hacı burayı ziyaret ederler.

SHAMSHAN GHATS


Bu Gat türü: gerek dini ayinler (yani ölü yıkama veya abdest almak için) ve gerekse temizlik için kullanılmaktadır.

Hindistan Uttar Pradesh-Varanasi

DASASWAMEDH GAT


Şehrin en önemli Ghats’larından biridir.
Buranın: Brahma’nın, 10 atı, dinsel törenlerle kurban ettiği yer olduğuna inanılır. Basamakların en tepesinde oturan din adamları: kısık seslerle, dini bir şeyler okuyorlar. Ayrıca: küçük bir madeni para verildiğinde, çiçek veya Ganj nehrinden alınmış su veriyorlar. Burada, güzel ve renkli bir nehir görünümü vardır. Burada, binlerce kutsal toprak lamba, kutsal Ganj sularına bırakıldığında, kayan lambalar, alacakaranlıkta, nehre ilahi bir görünüm vermektedir. Özellikle, bu şehri ziyaret ettiğinizde, bu görüntüyü mutlaka izlemelisiniz.

Hindistan Uttar Pradesh-Varanasi

GANJ NEHRİ


Ganj nehri: 2506 km. uzunluğundadır. Nehir, Himalayalar’ın, güney yamaçlarında, Gangotri buzulundan çıkmaktadır. Ganj nehrinin ağzı geniş deltası, dünyanın en büyük deltasıdır. Günümüzde, nehir üzerinde, iki büyük baraj yapılmıştır.
Hindu inanışına göre; Ganj nehrinde yıkananlar günahlarından arınırlar ve kurtuluş veya Nirvana’ya ulaşırlar. Hatta: insanlar, kendi yakınlarının küllerinin Ganj nehrine atıldığında, batmadığını ve uzak yerlere seyahat ettiklerine inanırlar. Bu uzak ve kutsal yerler: Ganj üzerinde bulunan önemli hacı yerleri : Haridwar, Varanasi ve Prayag’dır.
Evet, şehrin hayatında büyük önemi olan nehirde: kıyıdan tekne kiralayarak, gezinti yapabilirsiniz. Bu gezinti sırasında, şehrin silüetinde etkin olan tapınakları görebilirsiniz.
Ganj nehri: Bengal körfezinde deniz ile birleşmeden önce, şehirden çıkışta, kuzeye doğru ilerler ve kollarının arasında, 5 km. lik bir hilal oluşturur.

Hindistan Uttar Pradesh-Varanasi

MAN MANDİR GAT


Burası, Gatların en kutsalı olan “Manikarnika” nın, güneyindedir. Burada: Caipur Mihracesi Jai Sing’in gözlemevi bulunuyor.

SCİNDİA GAT


Burası: bir kısmı suyun içinde kalan, Şiva tapınağıdır.

PANCHGANGA GAT


Burası: Ganj nehrinin 4 yeraltı kolunun birleştiğine inanılan yerdir. Bu alanda: yıkılan bir Hindu tapınağı üzerinde kurulmuş “Alemgir camisi” hakimdir.

 

KASHİ VİSHWANATH TEMPLE – ALTIN TAPINAĞI


Şehrin en kutsal tapınağıdır. Ancak, buranın merkezine girmek için Hindu olmak gerekiyor, başkalarını sokmuyorlar.
Tapınak: Şiva adına adanmıştır. Hindular için kutsaldır. Her Hindu, hayatında bir kez, hac yapmak için buraya girmeyi bekler. Eğer mümkünse, aynı zamanda burada yakılmak ve küllerinin, atalarının küllerinin döküldüğü Ganj nehrine dökülmesini ister. Milyonlarca Hindu için, inanç merkezidir.
Evet, bu muhteşem tapınak: Ganj nehrinin batı kıyısındadır. Dünyada yaşayan en eski tapınak kentidir. Özellikle, 15.5 metre yüksekliğindeki altın sivri kulesi nedeniyle, tapınak “Golden Temple” olarak da adlandırılır. Aynen, Amritsar şehrindeki, Sih Gurudwara tapınağı gibi.
Tarihi süreç içinde, tapınak birkaç kez yıkılmış ve sonra yeniden inşa edilmiştir. Tapınağa bitişik “Gyanvapi Camisi” bulunmaktadır.

Tapınağa; hediyelik eşya satış dükkanları ve korumaların bulunduğu dar bir sokaktan girilir. Burada: ilk tapınak: 490 yılında yapılmıştır. 1194 yılında ise, bölgedeki diğer tapınaklarla birlikte tahrip edilmiştir. Ancak, daha sonra, tapınak yeniden yapılmış ve 1351 yılında, yeniden yıkılmıştır. 1585 yılında ise, yeniden inşa edilmiştir. 1669 yılında yeniden yıkılan tapınak, Gyanvapi camisinin yanında, bitişik olarak yeniden inşa edilmiştir. Eski tapınağın izleri, caminin arkasındaki alanda görülmektedir.
Mevcut tapınak yapılırken, 1780 yılında, sivri kuleleri ve kubbesinde, çeşitli kişiler tarafından bağışlanan 1000 kg. altın kaplama olarak kullanılmıştır. Bu yüzden “Golden Temple” adı verilmiştir.

Hindistan Uttar Pradesh-Varanasi

GYANVAPİ CAMİSİ


Babür imparatorları tarafından inşa edilmiştir. Kashi Vishwanath tapınağının orijinal yerinde kurulmuştur. Caminin minareleri: 71 metre yüksekliktedir. Eski tapınağın duvarı, bu caminin duvarının bir parçası olarak kullanılmıştır. Tapınak: 1780 yılında bu caminin yanında yeniden inşa edilmiştir. Tüm bu nedenlerle, yani eski tapınağın üzerine kurulmuş olması nedeniyle, cami, Hinduların hedefi haline gelmiştir. 1991 yılında, hükümet tarafından alınan bir karar ile, tapınak ve cami sitesi, koruma altına alınır.

Hindistan Uttar Pradesh-Varanasi

VARANASİ HİNDU ÜNİVERSİTESİ


Şehirdeki üniversitenin içinde küçük bir müze var. Bu müzede: 16’ncı yüzyıl Gürkanlı minyatürlerinden oluşan, muhteşem güzel bir koleksiyon var, mutlaka görmenizi öneririm.

 

RAMNAGAR FORT


Bu kale: 18’nci yüzyıldan bu yana, Kashi krallarına ev sahipliği yapmıştır. Şehir merkezinden 14 km. uzakta: Ganj nehrinin karşı kıyısındadır.
18’nci yüzyılda, Ramnagar zamanında, kum taşından yapılmıştır. Babür mimarisinin özellikleri olan oyma balkonlar, açık avlu ve pitoresk pavyonlar bulunmaktadır. Sarayın duvarları arasında, büyük bir saat var. Bu saatte: yalnızca yıl, ay, hafta ve gün değil, aynı zamanda: ay, güneş ve takımyıldızlar hakkında, astronomik değerler görülmektedir.
Kalenin içinde bir müze var. Müzede:; el yazması nadir bir koleksiyon ve özellikle dini yazılar görülmektedir. Ayrıca, Babür minyatür tarzının örnekleri bulunan birçok kitap kapakları görülüyor.

 

SANKAT MOCHAN HANUMAN TEMPLE


Şehirdeki kutsal tapınaklardan biridir. Hindu tanrısı Hanuman’a atfen yapılmıştır. Banaras Hindu Üniversitesi kampüsü içindedir.
Mevcut tapınak yapısı: 1900’lü yılların başında, Madan Mohan Malviya Banarak Hindu Üniversitesini kuran, Eğitimci ve özgürlük savaşçısı Pandit tarafından yaptırılmıştır. Tapınak dışında, çok sayıda satıcı bulunuyor. Bunlar: buraya özgü kolye, yüzük, tütsü ve kutsal çiçek satıyorlar. Her Salı ve Cumartesi günlerinde, tapınak önünde, binlerce kişi sıraya girerek, Lord Hanuman için dualarını sunarlar.
7 Mart 2006 tarihinde, buraya bir terörist saldırı düzenlenmiştir.

 

DURGA TAPINAĞI


18’nci yüzyılda yapılmış, şehrin en önemli tapınaklarından birisidir. Tapınağın küçük kulesi: üst üste yerleştirilmiş, tek katlıdır. Maymun tapınağı olarak da bilinir. Bu tapınak: Tanrıça Durga’ya adanmıştır. Tapınak mimarisi, Kuzey Hint usulü şeklindedir. Yapı: hardal sarısı ve kırmızı renge boyanmış, çok katmanlı bir shikhara’ya sahiptir. Ana yapı ise, dikdörtgen planlıdır. Efsaneye göre: Tanrıça Durga: yüzyıllar boyunca bu yerini korumuş ve aynı zamanda Varanasi şehrinin koruyucusu olmuştur. Tapınak alanında, çok sayıda maymun var. Bu yüzden, Maymun Tapınağı da denilir.

 

TULSİ MANAS TAPINAĞI


1964 yılında, bir hayırsever aile tarafından beyaz mermerden inşa edilmiştir. Lord Rama adına adanmıştır. Şehrin en ünlü tapınaklarından birisidir. Aynı zamanda, kutsal şehrin önemli bir turizm merkezidir. Tapınak: Durga tapınağı yakınındadır. Tapınağın çevresinde, muhteşem bir peyzaj görülmektedir. Tapınağın duvarlarında, Hintçe ayetler ve resimler bulunmaktadır.

BHARAT KALA BHAVAN-ARKEOLOJİ MÜZESİ


Müze binası, 1910 tarihinde tamamlanmıştır. Müzede, bulunan 5 galeride: MÖ.3’ncü yüzyılda Sarnath antik bölgesinde bulunan eserler yanında, MS.12’nci yüzyıla kadar uzanan döneme ait buluntular sergilenmektedir.
Bunların başlıcaları: Hindu ve Budist heykellerdir.

JANTAR MANTAR


Burası, bir gözlemevidir. Jai Singh tarafından, 1737 yılında inşa edilmiştir. Bu şahıs özellikle tam bir astronomi tutkunuydu. Bu gözlemevini yaptırmadan önce, kendi bilim adamlarını yurtdışına göndererek, yabancı gözlemevlerini incelettirdi. Gidenler, birçok astronomi kılavuzu ile geri döndüler ve Jantar Mantar inşa edildi.
Aslında, burası, yerel saati ölçmek için inşa edilmiştir. Güneşteki sapmalar, yıldızlar, gezegenler ve bunların hareketleri, hızları ve özellikleri incelenmiştir. Bu incelemeler için: birkaç duvar aleti bulundurulmaktadır ki bu aletler günümüzde de kullanılabilmektedir.

 

Hindistan Uttar Pradesh-Lucknow

Hindistan Uttar Pradesh-Lucknow

Şehir: Delhi ve Varanasi arasındaki karayolu üzerindedir. Uttar Pradesh Eyaletinin başkentidir. Nepal ülkesinin güneyindedir. Kuzey Hindistan bölümünün, ikinci büyük şehridir.

Daha çok bir Müslüman kalesi görünümündedir. Çünkü: 18 ve 19’ncu yüzyıllardan kalan camiler görülmektedir. Bir zamanlar, Müslüman Avad krallığının başkenti olması, bunu ortaya çıkarmaktadır. Günümüzde ise, şehir nüfusunun küçük bir bölümü, Müslümanlardan oluşmaktadır. Ancak, yine de ülkede, Mumbay şehri ile birlikte, Müslümanların yoğun olarak yaşadığı iki şehirden biridir. Şii kültürünün örnekleri görülmektedir.

Hindistan Uttar Pradesh-Lucknow

Buradaki çok kültürlülük önem kazanmaktadır. 18 ve 19’ncu yüzyıllarda, şehir, bir kültür başkenti olarak gelişmiştir. Günümüzde ise, en hızla büyüyen şehirler arasında yer almaktadır. Şehir nüfusunun: % 70 Hindular ve % 25 Müslümanlardan oluşmaktadır. Diğerleri ise, Sihler, Jainsler, Hıristiyanlar ve Budistlerdir.

Şehirde, nemli subtropikal iklim hüküm sürmektedir. Yazlar serin ve sıcak, kışlar ise kuru geçer. Haziran ve Eylül arasındaki dönem, muson sezonudur. Kışın en yüksek sıcaklık, 25 derece civarındadır. Yaz sıcaklıkları ise, 40-45 derecelere kadar çıkabilir. Ancak, şehir aynı zamanda, hava kirliliği yönünden, dünya sıralamasında üst sıralardadır. Şehri ziyaret etmek için en iyi zaman: Ekim ve Mart aylarıdır.

Hindistan Uttar Pradesh-Lucknow

Şehirde alışveriş düşünürseniz

Şehrin kalbindeki şirin bir çarşı olan “Chandni Chowk” u tercih edebilirsiniz. Burası, büyük bir alışveriş merkezidir.

Hindistan Uttar Pradesh-Lucknow

Diğer öne çıkan alışveriş merkezleriyse

Alambagh, İndiranagar, Mahanagar, Nishatganj olabilir. Peki ne alabilirsiniz? Akla gelen ilk şey: Chikan eseridir. Chikan: şehirde, yetenekli ustalar tarafından yapılmış; aklınıza gelebilecek her türlü şeyi kıyafet üzerinde işlemeli olarak birleştiren bir üründür. Bunlar: altın ve gümüş iplikler ile, nakış olarak işlenir. Bunlardan: erkek, kadın ve çocuk giysileri, paspaslar, yatak örtüleri, masa örtüleri ve aklınıza gelebilecek her türlü kıyafet yapılır.

Hindistan Uttar Pradesh-Lucknow

TARİH

1857 yılındaki ayaklanma, buradan çıkmış ve çevreye yayılmıştır. Bu nedenle: şehir, Hintlilerin kurtuluş mücadelesindeki özel bir yere sahiptir.
Özellikle: burada 3000 den fazla Avrupalı; Hintli askerlere karşı, 5 ay boyunca direnmişlerdir. İngiliz Rezidansı denen yerde, çok şiddetli çatışmalar olmuştur.

Hindistan Uttar Pradesh-Lucknow

GEZİLECEK YERLER

Hindistan Uttar Pradesh-Lucknow

İNGİLİZ REZİDANSI

1800 yılında yapılmıştır. 1857 yılındaki isyan sırasında, şehirde yaşayan 3000 İngiliz, 90 gün boyunca, buraya sığınmıştır. 17 Kasım günü, Sir Colin Campbell liderliğindeki İngiliz askerleri, Hint kuvvetlerini yenerler. Günümüzde ise, harabe halindedir ve anıt olarak muhafaza ve ziyaret edilmektedir.
Palmiye ağaçlarının çevrelediği bir çimenlik alanda bulunuyor. Anıt: saldırılarda hayatını kaybeden İngiliz Sir Henry Lawrence’e adanmıştır. Ortada görülen dikilitaş ise; yine çatışmalarda ölen yerel subaylara ve İngiliz ordusundaki Hintli askerlere adanmıştır.
Rezidansın savunmasında görevli 1800 askerin yarısı, Hintlilerden oluşuyormuş.
Bölgede küçük bir de müze bulunuyor. Bu müzede: toplar, top gülleri, baskılar, mektuplar ve fotoğraflar sergileniyor. Bunlar ile: kuşatmadan çeşitli kesitler sunuluyor. Burada, bir de, saray ve gözlemevi bulunuyor.

ŞEHİTLER ANITI

Nehrin hemen aşağısındadır. Ayaklanmanın 100’ncü yıldönümünde yani 1957 yılında açılmıştır. Hindistan’ın bağımsızlığı için savaşanlar için dikilmiştir.

Hindistan Uttar Pradesh-Lucknow    

BARA İMAMBARA

Burası şehirdeki İslam kültürünün son dönem eserlerinden olup, soğan kubbesi ve kemerleri ve minaresi dikkat çekmektedir. 1784 yılında yapılmıştır. “Bara” kelimesi “büyük” anlamına gelir ve “imambara” tarafından inşa edilen yapı: Şii Müslümanlar tarafından kutsal kabul edilir. Her yıl “Muharrem ayı”nda, Şii Müslümanlar buraya kutlamaya gelirler.
İnşaatın yapıldığı dönemde, bölgede büyük bir kıtlık görülür ve 10 yıl sürer. Hatta, aynı dönemde, istihdam yaratmak için bu yapının yapıldığı söylenir.

Yapının merkezi salonunun: dünyanın en büyük kemerli yapılarından biri olarak kabul edilmektedir. Çünkü: 50 adet tavanı destekleyen kirişlerin boyları: 15-16 metre arasında değişmektedir. Sekiz farklı tavan yüksekliği yaratılmıştır. Mimariyi benzersiz kılan özellik: blokların tuğlaları: kilitleme sistemi ile birlikte konulmuş ve kesinlikle krişlerin hiçbir faydası olmamıştır. Çatı ise, bunu destekleyecek herhangi bir ayağı olmadan, sabit durmaktadır.
Buranın bir diğer özelliği: inanılmaz bir labirente sahip olmasıdır. Bu labirent, anıtın üst kısmındadır. Buraya bir merdivenle çıkılır ve şehrin doğal manzarası izlenir. Ancak, kaybolmadan çıkış yolunu bulmak için, yanınızda mutlaka rehber bulunması gerekiyor. Bir zamanlar, büyük hazinelerin, bu labirentin gizli tünellerinde muhafaza edildiği söyleniyor. Anıt: her gün, saat: 06.00 ile 17.00 arasında açıktır.

Hindistan Uttar Pradesh-Lucknow

CHHOTA-HÜSEYİNABAD İMAMBARA

Burası, yine şehrin İslam kültüründen günümüze kalan bir saraydır. 1838 yılında, Muhammet Ali Şah tarafından yaptırılmıştır. Aynı zamanda, özel festivallerde süslenmesi nedeniyle “Işık sarayı” olarak da bilinir.
Yapının iç süslemeleri için kullanılan avizeler: Belçika’dan getirilmiştir. Yaldızlı beyaz kubbe ve minareler dikkat çekmektedir. Muhammed Ali Şah ve ailesinin diğer üyelerinin mezarları, İmambara içinde bulunmaktadır. Duvarlarda: Arapça hat sanatı örnekleri görülmektedir.

ŞAH NACAF İMAMBARA

Burası, şehrin doğusunda, Hazratganj bölgesindedir. Burada: Gaziuddin Haydar isimli, bir zamanlar burada egemenlik kurmuş bir şahsın mezarı bulunuyor.

LA MARTİNİERİ

1760 yılında bir Fransız tarafından kurulmuş, ülkenin en ünlü devlet okullarındandır. İngilizler burayı terk ettikten sonra da, okulun genel görünümü değişmeden günümüze kadar ulaşmıştır.

ALLAHABAD

Burası, şehrin 200 km. güneydoğusundadır. Yamuna nehri, burada Ganj nehrine karışır. Ancak, Hindu inanışına göre, görünmez olduğunu inanılan “Sarasvati” nehrinin de, burada Ganj nehrine karıştığına inanılır.
Bu nedenle: Allahabad denilen bu yer: “hac mekanlarının kralı” olarak bilinir. İki nehrin birleştiği yerde, her yıl Ocak ve Şubat aylarında, Magh Mela şölenleri düzenlenir ve ayrıca, her 12 yılda bir düzenlenen ve ülkenin en büyük dinsel töreni olan “Kumbh Mela” şöleni de, burada düzenlenir. Bu kutsal aylarda: iki nehrin birleştiği bu yerde yıkananların, günahlarından arındığı kabul edilir. Her yıl: milyonlarca kişi, Ganj nehrinin bulanık sularının, Yamuna nehrinin mavi sularıyla birleştiği bu bölgede, hacı olurlar.

HAYVANAT BAHÇESİ

71 dönümlük büyük bir alana yayılmıştır. Yılda, yaklaşık 1 milyon üzerinde ziyaretçi çekmektedir. Hayvanat bahçesinde: 440 memeli, 260 kuş ve 40 sürüngen türü ile birlikte, Bengal kaplanı, Beyaz kaplan, aslan, kurt, Hint gergedanı, Asya fili, zürafa, zebra, dev sincap, altın sülün ve daha birçok hayvan bulunuyor.
Hayvanat bahçesi içinde, 1969 yılında kurulan bir oyuncak tren var. Tren: 1.5 km. lik pist üzerinde, ziyaretçileri gezdiriyor. Hayvanat bahçesinin her bölümü görülebiliyor.

DEVLET MÜZESİ

Müze, bugünkü binasına, 1963 yılında taşınmıştır. Günümüzde, müzede: heykeller, resimler, doğa tarihi ve antropolojik örnekler, madeni paralar, sikkeler, tekstil ve dekoratif sanatlar ile ilgili gelişimi gösteren objeler sergileniyor. Ancak, müzede en ilgi çekici nesne: MÖ.1000 yıllarından günümüze kalan, Mısır mumyası ve ahşap lahittir.

Hindistan Uttar Pradesh-Lucknow

CHATTAR MANZİL

Benzersiz mimari tarzı ile önem kazanmaktadır. Nawabs tarafından inşa edilmiştir. Şehirde, turistler tarafından yoğun ziyaret edilen yerlerin başındadır. Bu büyük yapının en belirgin özelliği: şemsiye şeklindeki kubbesidir. Ayrıca, mimari de, Avrupa mimarisinden oldukça etkilenilmiştir. Günümüzde, burası, resmi bir ofis olarak kullanılmaktadır.

Hindistan Uttar Pradesh-Lucknow

JAMA MESCİDİ

Şehrin tam merkezindedir.
1423 yılında: Sultan I. Ahmet Şah tarafından yaptırılmıştır. Hindistan ülkesinin en güzel camisi olduğu söyleniyor. Yapı: tamamen sarı kumtaşı ile inşa edilmiştir. Karmaşık tasarımı ve mimari tarzı ile ünlüdür. Yapıda: farkı yükseklikte 15 kemerli kubbe ve 260 sütun üzerinde durmaktadır. Sütunlar üzerinde, Hindu ve Jain kültürüne ait oymalar görülüyor.
Caminin avlusu: 75 x 66 metre ölçülerindedir. Sultan Ahmet Şah’ın mezarı, doğu tarafındaki giriştedir.

Hindistan Uttar Pradesh-Lucknow

RUMİ DARWAZA

1784 yılında: Nawab Asaf ud Daula tarafından yaptırılmıştır. Eşsiz mimarisiyle dikkat çekmektedir. Ülkenin en etkileyici mimari yapılarından birisidir. Yapının en üst kısmına, güzelce oyulmuş bir merdivenle ulaşılır. Yapının üstündeki büyük fener, özellikle gece ışıklandırıldığında, harika görünüyor.

NAİMİSARANYA

Burası, önemli bir Hindu hacı merkezidir. Şehir merkezinden 94 km. uzaklıktadır.

NAWABGANJ BİRD SANCTUARY

Şehir merkezine 35 km. uzaklıktadır. Burası, bir kuş cennetidir. Eyaletin en önemli yaban hayatı barınaklarından birisidir. Kuş alanı: yaklaşık 3 km. karelik bir alana yayılmıştır. Özellikle, kış aylarında göçmen kuşlar tarafından yoğun olarak tercih edilmektedir. Pek çok göçmen kuş, buraya geldiğinde, özellikle Kasım ile Mart ayları arasında, şehir ziyaretçileri, burayı da ziyaret ederler. Bu kuşların, her yıl yaklaşık 5000 km. yol alarak buraya ulaşıyor olmaları ilgi çekmektedir.
Alanın ortasında, sığ bir göl bulunmaktadır. Burası, hükümet tarafından, 1984 yılında koruma altına alınmıştır.