Evet, kentin varoşlarından başlayıp, Abu Dabi Emirliğine kadar uzanan kum tepeleri: dünyanın, en büyük kum çölü olan ünlü “Rub El Khali” dir.
DESERT SAFARİ-ÇÖL GEZİLERİ
4×4 turları, genellikle sabahın erken saatlerinde ya da akşamüstü başlıyor. Akşamüstü turları: güneş battıktan sonra, meşale ile aydınlatılmış Bedevi kampındaki yemek ya da eğlence ile bitiyor.
CAMEL RACECOURSE
Burası deve koşularının yapıldığı bir yer. Doha Street boyunca, 10 dakikada ulaşılabilecek uzaklıkta bulunuyor. Yarışlar: kışın: Perşembe ve Cuma sabahları yapılıyor. Ancak: yıl boyunca, antreman yapan develeri izlemek mümkün. Fotoğraf çekilebilmesi açısından, ilginç kareler yakalamak mümkün. Bunun dışında özel bir şey yok.
NAD AL SHEBA
Burada: daha çok at yarışları yapılıyor. Mart ayında, büyük at yarışları düzenleniyor. Burada düzenlenen: Nad Al Sheba Racecourste: dünyanın en yüksek para ödüllü yarışı olarak öne çıkıyor. Şampiyona kupası ise: 18 ayar altınla kaplanan, 74 cm. boyunda, 5.2 kg. ağırlığındadır. Kupa: yarış tirübünlerinin arkasındaki “Godolphin Gallery” de sergileniyor. Burada: ayrıca, yine dünyanın en yüksek para ödüllü: engelli at yarışı da düzenleniyor.
HATTA
Otobandan, yaklaşık 1 saatlik uzaklıktadır. Burada: motosiklet ve deve gezileri düzenleniyor. Şirketler: çöl koşullarına uygun 4×4 araçlarla: çöle yada kuru nehir yataklarına, sabah ve akşamüstü, kısa süreli geziler düzenliyorlar. Bu gezilerin çoğu: güneş battıktan sonra, meşale ile aydınlatılmış “Bedevi Kampı”nda, yemek yada eğlence ile bitiyor.
Kent merkezinden: 115 km. uzaklıktaki bu yerleşim bölgesine: kiralık bir arabayla veya otobanı takip ederek ulaşabilirsiniz.
HATTA HERİTAGE VİLLAGE
Buranın en önemli özelliği: vahanın yeşilliği ile arkasındaki kayalık dağların tezatlığındadır. Kentin: 3000 yıl önce, kuruluşundan 19.yüzyıla kadarki tarihinin izlerini görebilirsiniz. Yani: eski bir yerleşim yeri. Bu tarihi kasabanın diğer ucunda: yükselen gözetleme kuleleri, müzenin ve modern kasabanın güzel manzarasını görebilirsiniz. Gezinizi: Hatta Ford Hotel’in yüzme havuzu başında, bir şeyler yeyip-içerek tamamlayabilirsiniz. Burası: Dubai’deki yabancıların, gözde hafta sonu mekanlarının başında geliyor.
AL-AİN TURU
Al-Ain, yada bilinen adı ile “The Garden City of Emirates”; ilgi çekici bir çöl vahası. Hajjar dağlarının eteklerinde bulunan bu güzel şehir, eski zamanlarda, kervanların durak yeri imiş. Al-Ain’deki, ilk durak yeri: 5000 yıldan daha eski bir yer olan, Hill Garden. Sonraki durak, insan yerleşiminin demir ve bronz çağına kadar gittiği: Al Ain Müzesi. Yerel manzaralarıyla, Camel Çarşısını gezebilirsiniz. Jebel Dağı’nın zirvesine giden, virajlı yollar, kasabanın, çölün ve Umman’ın harika manzaralarını size sunuyor.
DUBAİ DESERT CONSERVATİON RESERVE
Al Maha tesislerinin bulunduğu ve Arap Antilobu sürülerinin özgürce dolaştıkları bir yer.
BİG RED
Adını, kumda bulunun, kırmızı demir oksitten alıyor. Devasa bir kum tepesi.
FOSSİL ROCK
Bir kayanın üzeninde bulunan ve bu bölgenin, bir zamanlar okyanus tabanı olduğunu gösteren, deniz canlılarına ait fosiller görülebiliyor.
Sharjah
SHARJAH
Dubainin kuzey kıyılarında bulunuyor. 1988 yılında, UNESCO tarafından: Arap Dünyasının, Kültürel Başkenti unvanı verilmiş.
Burada: yoğun bir trafik olsa da; gezip görülecek bir çok mekan var. Bunlar: Mavi Çarşı (Blue Souk): Birinci katında: halı ve el işleri dükkanları sıralanmış. Bu çarşıda: halı meraklıları için çok sayıda İran halısı, Arap parfümleri ve tütsüler satılıyor.
Ayrıca: çok sayıda küçük müze, çarşı, sanat galerisi ve restore edilmiş bir kale var. Sömürge döneminde, İngilizlerin saldırısına uğrayan kalenin ana yapısı: 500 yıl önce inşa edilmiş.
Burada: 1446 yılında inşa edilen: BAE’nin en eski camisi olan Badiyah bulunuyor. Ayrıca: Dubaililer arasında popüler bir hafta sonu dinlenme yeri olan: Le Meridien Al Aqqa Beach Resort var.
Heritage isimli bir köy var. Burada: geleneksel el sanatları ilginizi çekebilir. Ayrıca, çok nadir bulunan bazı Arap yemeklerini, burada tatmak mümkün.
