Bu şehir, geçmişi her ne kadar çok uzun yıllara dayansa da, ziyaretçiler için eski tapınaklar veya mimari yapılar sunmamaktadır.
ŞEHRİN TANITIMI
Buranın tek özelliği: Yangzte Irmağı üzerinde yapılacak tekne gezilerinin başlangıç noktası olmasıdır. Yani: meşhur Yangzte ırmağı üzerindeki bir ana liman olarak önem kazanıyor. Yani, Batı Çin ülkesinin en büyük iç nehir limanıdır.
Çünkü: Yangzte ve Jialing ırmakları, tam burada birleşiyor ve sanayi şehri olarak öne çıkan bu şehire avantajlı bir konum sağlıyor. Bir süre öncesine kadar burada, Yangzte nehri üzerinde, muhteşem güzel manzaralar görülen ve iki güne kadar uzayan tekne gezintileri düzenleniyordu. Ancak, Üç Boğaz barajının yapılması ve nehirdeki su seviyesinin yükselmesi nedeniyle, bu tekne gezintileri, günümüzde, eskisi kadar cazibe sağlamıyor ve bir anlamda bitmiş durumda.
Üç boğaz barajı demişken, burada “Üç Boğaz Köprüsü” var. Köprü: Wulong Karst Ulusal Jeoloji Parkı içindedir. UNESCO Dünya Mirası listesindedir. Bu korumalı 20 km. lik arazinin tam merkezinden, Wu nehri geçmektedir.
Şehrin tarihi süreçteki en önemli konumu: 1939-1945 yılları arasında, ülkenin askeri ve siyasi başkenti olmasıdır. Bu dönemde, yaz günlerinde Japon uçaklarının saldırılarına ve bombalarına hedef olan şehir, kış aylarında ise, nehir üzerinden yükselen sis nedeniyle koruma altına giriyormuş.
ŞEHİRDE GEZİLECEK YERLER
Dağınık tezgahlarda kurulan Pazar yeri ilginizi çekecektir. Çünkü: burada, portakal, lahana, yumurta, canlı tavuk, yılan balığı ve her türlü baharat bulmak mümkündür. Ayrıca: bu tezgahlarda, şehrin en öne çıkan yöresel lezzeti olan: “Sichuan güveci” yemeğini tadabilirsiniz. Bu yemek: masanın ortasında kaynamakta olan baharatlı bir karışımda pişirildikten sonra, sosa batırılarak yenen: et-sebze-soya peyniri çeşitlerinden oluşan, bol acılı bir yemek türü.
Şehir merkezinde: Halk Kurtuluş Anıtı var. Anıt, şehrin bir sembolü olarak hizmet vermektedir. Yapıldığında bölgenin en yüksek binası olmasına rağmen, günümüzde çok sayıda alışveriş merkeziyle çevrilmiştir. Zafer anıtı, Çin ülkesinde bu amaç için yapılmış tek anıttır.
Şehirde, bir de saray var. Chongqing Halk Sarayı. 1953 yılında yapılan saray: 4000 kişilik bir konferans salonu ve otel olarak günümüzde hizmet veriyor.
Burada: Luohan Tapınağını da gezmenizi öneriyorum. Burada: kör falcılar ve Buda rahipleri var. Ayrıca: 500 tane renkli toprak heykel görebilirsiniz.
Burası: yumuşak ve nemli iklimi nedeniyle, dört mevsim çiçeklerin açtığı bir yer olarak öne çıkıyor. Yani, yeşil bir vaha görünümündedir. Bu vaha da özellikle, dev pandaların doğal gıda kaynağı olan, bambular var. Bunun sonucunda, dev ama sevimli pandaları, doğal ortamlarında görmek mümkün oluyor.
Ayrıca: China Daily gazetesi tarafından, Çin ülkesinin en yaşanabilir 4’ncü şehri seçilmiştir. Ancak: 12 Mayıs 2008 tarihinde: bölgede olan ve 80.000 kişinin öldüğü depremin merkez üstü şehre sadece 75 km. uzaklıkta idi ve şehre görülür herhangi bir zarar vermedi. Şehir havaalanı: Chengdu Shuangliu Uluslar arası havaalanı: şehir merkezinin 16 km. kuzeyindedir. Ülkenin en işlek 6’ncı havaalanıdır.
Evet: dünya üzerinde “Panda” denilince, akla hemen burası geliyor. Çünkü: dünya üzerindeki dev pandaların, % 80’den fazlası, bu nehirde yaşıyor.
Bifeng Vadisi Dev Panda Üretim-Araştırma Merkezi
Şehrin: 11 km. kuzeyinde: Futoushan dağında; Dev Panda Üreme-Araştırma Merkezi bulunuyor. 2008 yılındaki büyük depremden sonra, burası yapılmıştır. Bu uzaklık, taksi ile yaklaşık 35 dakika sürüyor.
Bu merkezde, bir Panda Müzesi de bulunuyor. Ayrıca: 30 hektarlık bambu korusunda, 20 tane dev panda barınıyor. Burada, ayrıca, dünyanın en çok dev pandasının bulunduğu bir de hayvanat bahçesi var. Burada: 600-1000 yuanlık ücret ödemeyi göze alırsanız, bir panda ile birlikte resim çektirme şansınız var. Ayrıca: pandaları ziyaret etmek istiyorsanız: mutlaka: saat: 08.30-10.00 arasında burada olun, çünkü beslenme zamanlarıdır. Bu saatler dışında genellikle uykuda oluyorlar.
Chengdu Hayvanat Bahçesi
Burada, birçok dev panda barınıyor. Ancak, yaşam alanları daha kısıtlı. Yüksek tavanlı ve geniş kafeslerde yaşıyorlar.
Ancak, şehirde, pandalar dışında, Çin mimari yapıları da bulunuyor. Çünkü, şehir, 3.yüzyılda: Shu krallığının başkentliğini yapmıştır ve o dönemlerde elbette pandalarıyla değil, siyasal konumuyla önem kazanmıştır. Şehirde, bu dönemden günümüze kalan en büyük yapı topluluğu: bir tapınaktır.
Marki Wu Tapınağı (Wu-housi)
Burası, şehrin güneyinde bir saraylar ve bahçeler topluluğudur. Ana saray, Tang hanedanı döneminde yapılmıştır. Burada: MS.181-234 yılları arasında yaşamış lider Zhugeliangın, oğlunun ve 14 yaşında iken savaşlarda ölen torununun, altın kaplama heykelleri görülüyor. Yani, bu tapınak, imparator Liu Bei adanmıştır.
Günümüzde görülen tapınak: 1672 yılında, Qing hanedanı döneminde inşa edilmiştir. Tapınakta ziyaret ederseniz görebilecekleriniz: İmparator Liu Bei, Zhuge Liang ve Shu krallığının diğer yetkililerine ait, çok sayıda (47 kadar) heykel ve eski yazıtlar ve Çin tabletleridir.
Tabletler üzerinde: Çin ülkesinde çok bilinen sözler ve şiirler var. En ünlü tablet: 805 yılından kalmadır ve üzerinde: Çin ülkesinin en ünlü hattatlarından olan Liu Gongchuo tarafından yapılmış bir resim var.
Buna “Üç Başarı Tablet” ismi verilmiş ve daha sonra Lu Jian adında tanınmış bir oymacı tarafından tablete oyulmuştur. Ayrıca, tapınağın bulunduğu parkta, çok sayıda yaşlı selvi ağacı görülüyor.
Jinli Old Street
Burası, tarihin en eski ve işlek caddelerinden biridir. Caddenin ilk kurulumunun: Qin, Han ve üç krallık dönemine kadar uzandığı bilinmektedir. Yani: yaklaşık 1800 yıllıktır. Sadece 350 metre uzunluğunda olan bu cadde, şehirdeki yaşam için bir aşamadır. Bu caddede: resmi konut, kır kahvesi, han, şarap barı ve şehre has lezzetleri tadabileceğiniz yerler var. Bir anlamda, alışveriş caddesi.
Peki, bu şehirden ne satın almalısınız? Manzara ve hat motifli ipek baskılar çok meşhur. Ayrıca: bambu ve fildişi oymacılığı, porselen ve yeşim taşı objeler var. Boncuklu bilezik, kolye, püsküller, altın-gümüş-bakır gibi madenlerden yapılmış küpe, kolye ve bilezikler satılıyor. Daha çok, Tibet tarzı sanatsal ürünler hakimdir.
Dufu Evi (Dufucaotang)
Dufu, Tang döneminde saray şairi olarak görevli iken, burada sürgün hayatı yaşamıştır. Büyük ve güzel bir bahçe içinde bulunmaktadır. Bu saz çatılı küçük kulübenin bulunduğu bölge, bir tapınak, müze ve parkı barındırıyor. Çin Edebiyatına ilgisi olanlar, bu şairi tanıyor ve buraya ilgi gösteriyorlar. Çünkü: Şair Dufu, 712-770 yılları arasında, Çin Edebiyatının en önemli örnekleri olarak kabul edilen, 1400’den fazla şiir yazmıştır. Burada yaşadığı 5 yıl içinde ise, yaratıcılığının doruklarına ulaşmıştır.
Qingyanggong (Yeşil Keçi) Tapınağı
Taocu bir tapınaktır ve şehrin en çok ziyaret edilen yerlerinden biridir. Keçi ismini: ana sunakta bulunan, iki bronz keçi heykelinden almaktadır. Ziyaretçiler ve inananlar, bu keçilere el sürerek dua ederler ve bu durumun kendilerine şans getireceğine inanırlar.
Sanxingdui Müzesi
Müze: 1992 yılında kurulmuştur. 7000 km. karelik bir alanı kapsamaktadır. Müzede: Shang hanedanı dönemine ait kurban çukuru kazılarından çıkarılan kültürel eserler sergilenmektedir. Bunlar: bronz, yeşim, altın eşyalar, seramikler, kemik eşyalardır.
Chao Shou Snack
Burası, bir snack bardır. Ama burada, şehre özgü tüm lezzetli yemekleri tatma şansınız var. Dekorasyon abartılı değil, ama dediğim gibi, şehre ait tüm lezzetleri burada bulabilirsiniz.
Kutsal Işık Manastırı (Baoguangsi)
Son olarak: Chengdu şehrinin yaklaşık 28 km. dışındaki muhteşem büyük bir tapınaktan söz etmek istiyorum. Burası: Kutsal Işık Manastırı (Baoguangsi); Bu manastır yapısında, ziyaretçilerin en çok ilgisini çeken yer: stupa bölümüdür.
Burası, kuleye benzeyen, 13 katlı bir yer. Manastırın, beş ana yapısında sergilenen eserler: Budacı heykeller, doğa ve din temalı resimler. Eskiden, emekli keşişlerin kullandığı “Atalar Bahçesi” bölümü ise, günümüzde turistlere ayrılmış bir çay evi olarak hizmet veriyor. Çay evi denilince, bu şehirde “Çay Evleri” çok meşhur.
Çünkü, çay evleri, çok eski bir geleneği günümüze taşıyor. Jin nehrinin kuzey kıyısı boyunca uzanan çay evlerinde: size, kapaklı fincanlar içinde bitki çayları sunuluyor. Hatta; bu çay evlerinin yoğunluğu nedeniyle: 2006 yılında, Los Angeles Times dergisi, şehri, “Çin’in Parti Şehri” olarak ilan etmiştir.
Şehre ulaşmak için, Huanghua uluslar arası havaalanı kullanılmaktadır.
Havaalanı ile şehir merkezi arasındaki uzaklık ise, 45 dakikadır. Burada çalışan otobüsler ile, 16.5 yuan ödeyerek, şehir merkezine ulaşabilirsiniz.
Pekin şehrinden buraya ulaşım ise, yaklaşık 14 saat sürmektedir.
Burası: ünlü Çinli lider Mao’nun memleketidir. Başkan Mao: şehir merkezinin yaklaşık 130 km. uzağındaki Shaoshan köyünde doğmuştur.
Bu köy, günümüzde Çin halkı tarafından ,bir anıt yer haline getirilmiştir. Köyde, başkanın bir heykeli dikilmiş ve ayrıca yaşadığı evler korunmuştur.
Ev dışında, Mao’nun eşyalarının sergilendiği bir de “Mao Müzesi (Mao Zedong Tongzhi Jinianguan) ” bulunuyor.
Bu müzede, sergilenen eşyaların her yönden görülebilmesi için, özel bir ayna düzeneği kurulmuştur.
Birçok Çinli, anma günlerinde buraya gelip köyü ziyaret etmektedirler.
Batıda ve kuzeyde dağlık alanlar yoğunluktadır.
Hunan Eyaletinin bir şehridir. Nüfusu, yaklaşık 2.7 milyon kişidir. Burada yaşayan insanlar, yemek için fazla zaman harcamaktadırlar. Bunun sonucunda, bölge, ülkenin en önemli sekiz mutfağından biri haline gelmiştir.
Yiyecekler genellikle baharat katılarak yapılmaktadır. Restoranlarda veya sokaklarda yemek yemek mümkündür. Özellikle, buraya yolunuz düşerse, baharatlı karides yani “sisters rice” tatmalısınız. Alışveriş düşünürseniz: Wuyi Alışveriş Merkezini ziyaret etmelisiniz.
Bu yüzden: bir zamanlar buraya giden yığınlarca insanı ulaştırmak için, ülkenin en büyük ikinci tren garı, burada yapılmıştır. Tren garının devasa boyutlarını gördüğünüzde şaşıracaksınız, ancak, biraz önce söylediğim gibi, bir zamanlar buraya yoğun insan akımı yaşanmış ve hatta bu akım, 1970’li yıllara kadar devam etmiştir.
Ancak, Mao kültürünün yavaş yavaş etkisini kaybetmesiyle, bu şehir de, önemini kaybetmeye başlamıştır.
Şehir: Xiang nehrinin kıyısında kurulmuştur.
Nehrin içinde de, uzun ve ince bir ada var. Adanın ismi: Portakal (Juzizhou) adası. Çünkü: ada üzerinde, birçok portakal bahçesi var. Adaya gidebilirsiniz ve giderseniz özellikle, güneydeki pavyondan: ırmak, ırmaktaki kayıklar ve gemileri seyretmelisiniz.
Nehrin hemen karşı kıyısında: Yuelu Tepesi var. Burası: yaz sıcaklarında, insanların kaçıp sığındıkları bir ormanlık alandır. Hemen buranın girişinde: Lushan Tapınağı var. Tapınağın girişindeki Porsuk ağacının, yaklaşık 2000 yıllık olduğu söyleniyor. Ayrıca, tepenin zirvesindeki pavyondan ise, çevreninin muhteşem görüntüsünü izleyebilirsiniz.
Şehir bir de müze barındırıyor.
Hunan Eyalet Müzesi (Hunan Bowuguan) Müze: şehri ziyaret edenler tarafından ilgi çekiyor. Çünkü: Han hanedanı zamanından günümüze kalan: porselenler, lake eşyalar, ipekler, heykelcikler, müzik aletleri, ahşap sandukalar görülmeye değer. Bunların hepsi: Mawangdui bölgesindeki yer altı mezarlarından çıkarılmıştır.
Ama bu müzenin en değerli ve mutlaka görmenizi önereceğim objesi: bir mumya. Dai markisinin karısı Tohou’nun, ipek kumaşlara sarılmış, yaklaşık 2100 yıllık mumyası, inanın sizi hayrete düşürecek güzellik, zarafet ve muhteşemliktedir. Vücudu, hala: tam elastik ve cildi ise, ilk bulunduğundaki gibi nemli ve esnek. MÖ.180 yılında, 50 yaşında iken ölen kadının yüzündeki ifade, öldüğü zamanki durumunu aynen koruyor.
Evet, şehirdeki bir diğer ilgi çekici yer: Nakış Fabrikası. Burada: 2000 yıllık, Hunan el sanatı geleneği sürdürülüyor. Burada yapılan nakışlar, kullanılan teknikler nedeniyle “çift taraflı” olarak görülüyor.
Çünkü: fabrikada çalışan işçiler, genellikle: hayvanları, doğayı, kuşları ve çiçekleri konu aldıkları desenlerini: mikroskobik incelikteki ilmeklerle renkli ipeğe işliyorlar. Bunun sonucunda, söylediğim gibi, iki taraflı muhteşem nakış işlemeler ortaya çıkıyor. Yani, becerisi yüksek ve ifade tekniği canlı nakışlar ortaya çıkıyor.
Şehirde, son olarak gezmenizi önereceğim yer: Öğretmen Okulu (Diyishifan). Yapı: 1968 yılında yenilenmiş ve günümüzde, bir Avrupa manastırını andırıyor. Ancak, Çinli Lider Mao: 1913-1918 yılları arasında burada eğitim görmüş ve daha sonra da öğretmenlik ve müdürlük yapmış.
Bu yüzden, Kültür Devrimi boyunca büyük ziyaretçi akımına uğramış bir yer. Çin iç savaşında yıkılan ve sonra yeniden restore edilen burayı ziyaret ederseniz: Mao’nun ders gördüğü sınıfını ve uyumak için kullandığı cibinliğini ve diğer günlük kullanım gereçlerini görebilirsiniz.