Çin Pekin

Çin Pekin

Pekin: diğer isimleri, Pinyin, Per ve Beijing.

Bu şehri gezmek, bayağı yorucu oluyor. Çünkü: müzeler, saraylar, tapınaklar, anıtlar, caddeler, mağazalar o kadar çok ki. Bu şehirde Ortaçağ kültürü ve günümüz kültürünü bir arada görebilirsiniz. Çin ülkesinin dört büyük antik şehrinden biridir.

Çin Pekin

Pekin Uluslar arası havaalanı: şehir merkezinin 32 km. kuzeydoğusundadır. 2009 yılı verilerine göre, havaalanı, Asya kıtasının en işlek havaalanıdır. Dünya sıralamasında ise, dünyanın en işlek ikinci havaalanı olarak önem kazanmaktadır. Conte Nast Traveler dergisinin okuyunca anketlerine göre, 2009 yılında Pekin Uluslar arası havaalanı, dünyanın en iyi havaalanı olarak seçilmiştir. Havaalanında, üç tane terminal bulunmaktadır. Özellikle, 3 Numaralı Terminal, muhteşem büyük, eğer bu terminalden ulaşım sağlayacaksanız, en az 45 dakika önce terminalde bulunmanız şarttır.

Çin Pekin

GENEL

Şehir merkezi: 14 banliyö ve iki kırsal ilçeden oluşmaktadır. Nüfus: yaklaşık 13 milyon civarındadır. Ancak, bu nüfus, şehirde büyük bir alana yayılmıştır. Bu nüfus yoğunluğu: “hutong” denilen dar sokaklardaki “siheyuan” denilen, bir yada iki katlı ve geleneksel avlulu evlerde yaşamaktadırlar. Ancak: eski kentin bu otantik sokaklarından çıktığınız gibi, yeni konut projelerinin, alışveriş merkezlerinin, ofislerin bulunduğu modern kent bölümlerini görebiliyorsunuz.

Özellikle: 2008 yılında yapılan Pekin Olimpiyatları, şehirde yeni yolların yapılması, metro ağının genişletilmesi ve yeşil sahaların arttırılması gibi etkinliklerin yaratılmasında önem kazanmıştır.

Çin Pekin

Şehirde, elbette sokağa çıktığınızda, en dikkatinizi çekecek olan şey: trafik. Otobüsler, kamyonlar ve binlerce bisiklet ve işlerine gitmeye çalışan milyonlarca Çinli. Şehrin düz bir alanda kurulu olması büyük bir nimet. Çünkü, aksi halde, bisiklet kullanmak sanırım tam ızdırap olurdu.

Çin Pekin

Şehirde bulunmanız gereken tarih ile ilgili olarak, sıcaklıklardan söz etmek istiyorum. Şöyle ki, ortalama en yüksek sıcaklıklar: Ocak: 2, Şubat:5, Mart: 12, Nisan: 20, Mayıs: 27, Haziran: 30, Temmuz: 31, Ağustos: 29, Eylül: 26, Ekim: 19, Kasım: 10, Aralık: 4. En çok yağmur yağan aylar, sırasıyla: Temmuz-Ağustos-Haziran-Eylül-Mayıs-Nisan aylarıdır.

Şehir hakkında ayrıntılı bilgi vermeye başlamadan önce, bu  şehrin tarihi geçmişinde çok önemli bir spor olayı daha var. 2008 yılı Olimpiyat Oyunları, Pekin şehrinde düzenlenmiştir. Bu etkinlikler öncesinde, 350.000 seyirci kapasiteli, Bejing National Stadyumu yapılmıştır.

Çin Pekin

Şehir içindeki toplu ulaşım araçlarının en yaygını metrodur. 1971 yılında iki hatlı olarak açılan metro, 2002 yılında 14 hat olarak hizmete devam etmektedir. Line 1 ve Batong hattı: doğu-batı yönünde, şehri boylu boyunca geçiyor. Line 4 ve 5 hatları ise, kuzey-güney doğrultusunda şehri boydan boya geçmektedir. Metro ulaşım ücretleri, seyahat başına, 2 Yuan’dır. Şehirde, toplu ulaşım için, ilaveten 700 otobüs bulunduğu söyleniyor. Taksi ise, şehirde bolca bulunuyor. Ama, kayıt dışı taksiler de çok var.

 

TARİHİ SÜREÇ

Pekin insanına ait olduğu düşünülen kafatası: 1920 yıllarında, Pekin yakınlarında, Zhoukoudian yakınlarında bir mağarada bulunmuştur. Bu küçük beyinli kafatasına sahip insanın ise, günümüzden yaklaşık yarım milyon yıl önce yaşadığı düşünülmektedir. Bu kazı alanında, kafatası dışındaki kemiklerin aranmasına devam edilmektedir.

Eski Pekin bölgesinde yapılan kazılarda: kentin tarihinin 20.000 yıl öncesine kadar gittiği bilinmektedir. Yöredeki ilk yerleşim: Jichenk adıyla, MÖ.5-3. yüz yılarda görülür. Ancak, yoğun yerleşim: MS.10.yüzyılda, Liao hanedanı zamanında görülür. Bu dönemde  şehrin adı: Yanjing.

12.yüzyıla gelindiğinde ise, bölgede ilk imparatorluk sarayı inşa edilir. Dünyaca ünlü, Marco Polo Köprüsü olarak bilinen “Lugou köprüsü” de o dönemden kalmadır.

13.yüzyıla gelindiğinde, Cengiz Han, kendi yıkıp-yok eder. Daha sonra ise, Dadu ismiyle, yeniden kurar. Qing hanedanı günlerinde, Pekin daha da zenginleşir. Şehirde yeni saraylar, güzel yeşil alanlar, bahçeler kurulur. 1800-1900 yılları arasında ise, şehir yine, dış güçler tarafından büyük tahribata uğratılır. 1949 yılına gelindiğinde ise, bu kez Çin Halk Cumhuriyetinin başkenti olarak, yeniden düzenlenir.

Çin Pekin

GEZİLECEK YERLER

Günümüzden 700 yıl öncesi dönemde yapılmış, şehrin planı bozulmadan günümüze kadar gelmiştir. Bu plana göre, şehir 4 kentten oluşmaktadır.

Bunlardan: 3  tanesi: kent merkezinde, iç içe geçmiş, dikdörtgen biçiminde merkezler var. 4. kent ise: güneyde,  dış şehir olarak biliniyor. Bu şehirleri koruyan surların büyük bölümü yıkılarak günümüze gelmemiştir. Ancak, merkezdeki “Yasak Şehir” hala orijinal surlarının arkasında duruyor. Bu haliyle de şehri ziyaret edenlerin büyük ilgisini çekiyor.

PEKİN TİANANMEN MEYDANI

TİANANMEN MEYDANI

Meydan, şehrin tam ortasındadır. Kelime anlamı: Cennet kapısı demektir. İsim: Çince de, cennet-barış-kapı karakterlerinin bir araya gelmesiyle oluşmuştur. Yani, Dünyada Barış Yapma Kapısı olarak isimlendirilmektedir.

Dünyanın en büyük kent meydanı olarak önem kazanıyor. Yaklaşık 40 hektarlık bir yer kaplıyor. Meydan ilk olarak, 1651 yılında kare olarak tasarlanmış ve inşa edilmiştir. 1950 yılında, meydan 1 milyon kişiyi alacak şekilde genişletilmiştir. Bu genişletme sırasında, çevredeki bir çok bina ve yapı yıkılmıştır.

PEKİN TİANANMEN MEYDANI
Günümüzde,

Meydan aynı anda 500.000 kişiyi alabilecek kapasitededir. Özellikle, 4 Haziran 1989 yılında, burada yapılan protesto gösterileri, bu meydanın isminin bütün dünya tarafından bilinmesini sağlamıştır.

Yani, uçsuz-bucaksız bir görünüm veriyor. Bu büyük alanda: mimari olarak pek bir özellik yok. Çünkü, komünist dönemde yapılmış. Ancak, günümüzde burada rengarenk uçurtmalar görebilirsiniz. Moskova şehrindeki Kızıl Meydan gibi, burası da Çin ülkesinin ve Pekin şehrinin,  dünya üzerinde en bilinen yerlerinden biridir.

Çünkü: 1989 yılındaki öğrenci olaylarında, burada toplanan yaklaşık 1 milyon insan ve Çin ordusunun bunlara müdahalesi görüntüleri, televizyonlar aracılığı ile, tüm dünyaya yayılmıştı. Kültür Devrimi yıllarında ise, Çin kızıl ordusu, bu meydanda görkemli geçit törenleri düzenlemiştir.

PEKİN TİANANMEN MEYDANI

Meydanın kuzeyinde, her gün: sabah ve akşam saatlerinde, Çin bayrağının göndere çekilmesi ve indirilmesi töreni yapılmaktadır. Bu tören saati, güneşin doğuş ve batışına göre her gün değişmektedir ve yüzlerce kişi tarafından izlenmektedir.

Evet, Tiananmen meydanının tarih sahnesinde öne çıkan özelliklerinden söz ettikten sonra: gelelim meydandaki gezintimiZE:
PEKİN TİANANMEN MEYDANI

Meydanın güney ucunda bir yapı var.

Burası, Moskova-Kızıl Meydanda bulunan Lenin mezarının benzeri gibi, ancak daha büyük yapılmış, Başkan Mao Zedong Anıt Mezarı.

PEKİN MAO ZEDONG ANIT MEZARI-MAO ZHUXİ JİNİANTANG

MAO ZEDONG ANIT MEZARI-MAO ZHUXİ JİNİANTANG

Mao, kurucusu olduğu Çin Halk Cumhuriyetini, yaklaşık 27 yıl yönetmiş ve 1927 yılında ölümü üzerine, kendisinin mumyalanmış bedeni, burada bulundurulmaktadır.

Burayı ziyaret etmek mümkün. Hatta, Lenin mezarından ayrı olarak, ziyaretçilerin mozolenin yanında, birkaç dakika kalmalarına bile izin veriliyor. Anıt mezarın hemen dışında ise: üzerinde Mao resimleri olan, tişörtler, fincanlar, kupalar, rozetler, çakmaklar gibi, birçok objenin satıldığı yerler var.

Meydan gezimize devam ediyoruz. Buradan, kuzeye yönelin.

Pekin Halk Kahramanları Anıtı

HALK KAHRAMANLARI ANITI

Bu anıt: 1958 yılında yapılmıştır. Dikilitaş şeklindeki anıt, granitten yapılmıştır. 38 metre yüksekliktedir. 1989 yılındaki  demokrasi hareketlerinde, anıtın bulunduğu burası, halk hareketlerinin merkezi olmuştur.

Meydanın batı yönünde, bir saray ve ulusal  tiyatro binası var.

Burada: 1958-1959 yılları arasında, devrimin onuncu yıl dönümü anısına, on büyük bina dikilmiştir.

BÜYÜK HALK SARAYI-RENMİN DAHUİTANG

1959 yılında yapılmıştır. Ulusal halk meclisinin toplantı yeridir. Saray: rehberli turlarla gezilebiliyor. Ama, çok orijinalitesi yok.

 

BÜYÜK ÇİN ULUSAL TİYATROSU

Büyük halk sarayının hemen arkasındadır. Titanyum ve camdan yapılmış dev kubbesiyle dikkati çekiyor. 2007 yılında yapılmıştır.

Meydanın  doğusu yönünde ilerliyoruz.

Pekin Çin Ulusal Müzesi

ÇİN ULUSAL MÜZESİ-ZHONGGUO GUOJİA BOWUGUAN

Buranın bünyesinde iki müze var. Giriş ücretlidir. Buranın en büyük sıkıntısı: sergilenen objeler, hep Çince yazılarla anlatılmış.

Yapı: 65.000 metrekarelik bir alanda bulunmaktadır. Ön uzunluğu: 313 metre ve 149 metre genişliğinde, 40 metre yüksekliğindedir. Ön merkezinde, 11 kare sütun görülmektedir. Müze: 2011 yılında yeniden düzenlenmiş ve 28 yeni sergi salonu yapılmıştır. Müze koleksiyonlarında, 1 milyondan fazla eser bulunmaktadır. Bunlar arasında, çok değerli ve nadir, çin tarihi eserleri sergilenmektedir.

Çin Tarih Müzesi (Zhongguo Lishi Bowuguan)

Burada: tarih öncesi dönemden kalan fosillerden, çömleklere ve bronzlara kadar, yaklaşık 10 bin civarında obje sergileniyor.

Çin Devrim Müzesi (Zhongguo Geming Bowuguan)

Burada: Komünist devrime ait, resimler, fotoğraflar ve belgeler sergileniyor.

Meydandan çıkmadan önce: meydanın yanında bulunan, eski İmparatorluk eczanesini ziyaret etmeyi sakın unutmayın. Buradan: Çin geleneksel hekimliği hakkında bilgiler alabilir ve birçok hastalık için bitkisel ilaçlardan satın alabilirsiniz.

Pekin Tiananmen Meydanı

Tiananmen meydanından çıkacağız. Kuzey bölümde: Chang’an Bulvarı üzerinde: Yasak Şehre giden yola açılan kapı var. Kapının üzerinde: Başkan Mao’nun ünlü portresi var ve “Göksel Huzur Kapısı” olarak biliniyor.

Pekin Göksel Huzur Kapısı

GÖKSEL HUZUR KAPISI

Burada, 15. nci yüzyılda yapılmış orijinal bir kapı bulunuyormuş. Ancak, günümüzde, 1651 yılından kalma taş duvarın üzerinde: 2 katlı, geniş bir ahşap yapı ve önünde: Tiananmen meydanındaki geçit törenlerinin izlenebilmesi için yapılmış bir platform görülüyor. Günümüzde, bu platformun bulunduğu yer gezilebiliyor. Güzel bir seyir yeri, mutlaka zaman ayırın.

Çin Halk Cumhuriyetinin kuruluşundan bu yana, burada Mao Zedong’un 1.5 ton ağırlığındaki portresi asılıdır. Her yıl, 1 Ekim gününde, bu portre yenisiyle değiştirilmektedir. Burada dikkatinizi çekmek istediğim küçük bir not: 1989 yılında, 3 kişi, Mao’nu bu resmine yumurtalı saldırı düzenlediklerinde yakalanırlar ve tam 17 yıl cezaevinde tutulduktan sonra serbest bırakılırlar. Yani, bu portreye, tarihi süreç içinde çeşitli saldırılar oluyor ama Çinli yetkililer, bu saldırılara çok büyük cezalar vererek karşı koymaya çalışıyorlar.

Pekin Yasak Şehir-Gu Gonk

YASAK ŞEHİR (GU GONG)

Buranın ortak İngilizce adı: Yasak Şehir. Çince adı: Zijin Cheng yani Mor Yasak Şehir. Günümüzdeki ismi ise: Gugong, yani: Eski Saray anlamına geliyor.

Burası: yaklaşık 70 hektarlık bir alan üzerinde kurulu ve bir çok saray, avlu ve bahçeyi barındıran bir yerdir. Burayı, kesinlikle yürüyerek gezebilirsiniz. Aslında, Çin ülkesinde birçok yeri yürüyerek gezmek mümkün olmasa da (çok büyük bir alana yayılması nedeniyle) Yasak şehri mutlaka yürüyerek adım adım gezmelisiniz.

Evet, Yasak Şehir, girilmesi ücretli bir yer. Gezilecek saatler sınırlı ve yaz ve kış dönemlerinde ziyaret saatleri  değişiyor.

Pekin Yasak Şehir-Gu Gonk

Gelelim, Yasak Şehri anlatmaya: Burası: uzun yıllar boyunca yani yaklaşık 500 yıl boyunca, sıradan insanlara yani halka kapalı tutulduğu için, Yasak Şehir olarak biliniyor. Ama, bu bölge aynı zamanda, girmenin yasak olduğu kadar çıkmanın da yasak olduğu bir yer olarak önem kazanıyor. Yani, imparatorun izni olmadan, buraya giriş-çıkış yasakmış.

Dünyanın en büyük saray kompleksi olarak öne çıkmaktadır.

Ölçüleri: kuzeyden-güneye: 753 metre ve batıdan-doğuya ise: 961 metrelik bir dikdörtgen şeklindedir. Şehrin tam merkezinde olacak şekilde planlanmıştır. Zamanla ise, duvarlarla çevrili alan içine alınmıştır. Buranın güneyinde ise, şehir yerleşimi gelişmiştir. Günümüzde  de burası, şehir yerleşimin merkezini oluşturmaktadır.

Pekin Yasak Şehir-Gu Gonk

Sarayda: 9999 oda bulunuyor. Bu rakam önemli, çünkü uğurlu sayıldığı için, oda sayısı bu rakamda bırakılmıştır. Büyüklüğü, günümüzde bile görenleri şaşırtacak boyutlardadır. Bir de yapının, 1406-1421 yılları arasında inşa edildiğini düşünürseniz, büyüklüğün önemi ortaya çıkıyor. Yapının 15 yıl süren inşaatında, 1 milyondan fazla işçinin çalıştığı söyleniyor. Kullanılan malzemeler ise: güneybatı bölgesindeki ormanlardan elde edilen ahşap malzemeler ve Pekin şehri yakınlarındaki ocaklardan elde edilen mermerlerdir. Büyük salonların zeminleri “altın tuğla” ile döşelidir.

Pekin Yasak Şehir-Gu Gonk

Yasak şehirde en göze batan renk: sarı. Çünkü: sarı, imparatorluk rengidir. Hemen hemen tüm çatılar, sarı renkli çini kaplıdır. Konutlar ise, yeşil çinilerle süslenmiştir. Bina çatılarının eğimli sırtları, özellikle imparatorluk ejderhası heykelcikleriyle süslenmiştir. Heykelcik sayısı, binanın durumunu gösterir ve küçük bir binada 3-5 civarında olur. İmparatorluk sarayının çatısında ise, 10 heykel bulunmaktadır. Depolama alanları, saray kompleksinin ön tarafına yerleştirilir ve arka bölümler, yaşam alanları olarak düzenlenirdi.

Pekin Yasak Şehir-Gu Gonk

Yaklaşık 700 yıl boyunca, burada, 24 imparator ve ailesi ve onların kalabalık maiyeti yaşamıştır. Özellikle: 1420 ile 1644 yılları arasında, Ming hanedanı, tamamen burada yaşamıştır. 1860 yılında ise, bu kez: İngiliz-Fransız askeri güçleri, Yasak şehri işgal ederler. Son Çin imparatoru Puyi: 1911 yılında ülkeden atılınca, burası kullanım dışı kalmıştır. 1912 yılında, buranın kullanımı, İmparatorluk soyundan alınarak, kamuya devredilmiştir. 1987 yılında çevrilen ve ülkemizde de gösterilen “Son İmparator” filmi, Yasak Şehirde çekilen ilk uzun metrajlı film olması nedeniyle önem taşımaktadır.

1987 yılında ise, UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilerek koruma altına alınmıştır. Ancak, 2007 tarihinde, Starbucks burada bir kafe açmıştır ve tartışmalar sonucu kapatılmıştır.

Yasak şehirde gezinti

Yasak Şehre: Tiananmen meydanındaki Göksel Saflık Kapısından geçilerek gireceksiniz. Ancak, girişten önce sizi uzun bir yürüyüş bekliyor.

Pekin Yasak Şehir-Gu Gonk

Burada: Ouanmen (Dik kapı) var. Bunu geçince, çevresi yüksek duvarlar ve hendeklerle çevrili Yasak Şehir bölgesine giriyorsunuz. Bu duvarların yüksekliği; 7.9 metredir. Duvarların genişliği, tabanda: 8.62 metredir. Üste doğru sivrilerek yükselmektedir. Bu duvarlar, savunma amaçlı olduğu kadar, iç bölümde bulunan sarayların istinat duvarları olarak da kullanılmıştır. Duvarların önünde ise, 52 metre genişliğinde bir hendek bulunmaktadır. Hendek derinliği: 6 metredir.

Buranın ana kapısı: hemen karşınızda. Kapı denilince, Yasak Şehir çevresindeki toplam kapı sayısının 5 olduğunu söylemeliyim.

Pekin Meridyen Kapısı-Wumen
MERİDYEN KAPISI (WUMEN)

Burası: 15. yüzyılda yapılmıştır. Yasak şehrin ana giriş kapısı burasıdır. Önceki yıllarda: soldaki geçidi resmi görevliler, sağdaki geçidi ise hanedan mensupları kullanırlarmış. Kapının uç tarafında, iki çıkıntılı kanat görülmektedir.

Kapıdan geçtikten sonra, Yasak şehir içinde, ikinci bir kapı, karşınıza çıkıyor.

BÜYÜK UYUM KAPISI (TAİHEMEN)

1420 yılında yapılmıştır. Bu kapının her iki yanında, muhafız olarak yerleştirilen, bir çift, bronz aslan heykeli göreceksiniz.

Bu kapıdan geçtikten sonra: bu kez karşınıza: antik dönemde yapılmış, Çin mimarisinin en büyük eserlerinin ortaya konulduğu, 3 büyük saray ve avlu çıkıyor. Burada, üç rakamı önemli çünkü, üç Buda’yı ve Taocu, üç saflığı simgeliyor. Evet, üç büyük saray dedim, şimdi bu saraylar hakkında bilgi vereceğim.

PEKİN BÜYÜK UYUM SARAYI (TAİHEDİAN)
BÜYÜK UYUM SARAYI (TAİHEDİAN)

3 büyük saraydan ilk sıradakidir. İmparatorluk tahtı sarayı olarak da bilinir. Yasak şehirdeki, en büyük yapı olarak öne çıkmaktadır. Burada: Çin, ahşap mimarisinin en güzel örneklerini görmek mümkündür.

Çin antik döneminde, ülkede bu saraydan daha yüksek yapı yapılması yasaklanmış ve bu nedenle, uzun yıllar, bu saray, ülkenin en yüksek yapısı olarak önemini korumuştur. Tabii bunları söyleyince, sarayın yüksekliğini merak ettiniz. Evet, sarayın yüksekliği, çatıdaki süslemeler de dikkate alındığında, 38 metre olduğu görülüyor.

Sarayın içinde: Ejderha tahtı görülüyor. İmparator bu tahtta otururmuş. Tahtın çevresi: güç ve uzun yaşam sembolleriyle süslenmiştir. İmparator bu tahtta: çevresindeki hizmetkarlar topluluğu ve yoğun tütsü kokuları içinde otururmuş. Ziyaretçileri ise: çan sesleri eşliğinde, imparatorun önünde, 9 kez secde ederlermiş. Yeni yılı karşılama ve tahta çıkma törenleri, hep burada yapılmış.

Büyük Uyum Sarayından çıktıktan hemen sonra, başka bir saray var.

PEKİN ORTA UYUM SARAYI (ZHONGHEDİAN)
ORTA UYUM SARAYI (ZHONGHEDİAN)

Burası, büyük uyum sarayından daha küçüktür ve bazı resmi olmayan törenler, burada yapılırmış. Bu yapı: altın çatısı ile dikkat çekiyor.

Yürümeye devam ettiğinizde, son saraya ulaşıyorsunuz.

PEKİN UYUMU KORUMA SARAYI (BAOHEDİAN)
UYUMU KORUMA SARAYI (BAOHEDİAN)

Burası: tarihi süreç içinde, dünyanın ilk memuriyet sınavlarının yapıldığı yer olarak önem kazanıyor.

Sarayın hemen arkasında, uzun merdivenlerin ortasında, yekpare yani tek parça mermerden yapılmış rampa var. Çevresi ejderha oymalarıyla süslenmiş bu  rampa: imparatorluk tahteravanının taşınabilmesi için özel olarak tasarlanarak yapılmıştır. Dikkatinizi çekerim, tek parça mermer dedim.

Bu tek parça mermerin ağırlığının: 200 ton civarında olduğu söyleniyor. Bu 200 tonluk mermer parçasının, tek parça halinde, yaklaşık 50 km. uzaklıktaki taş ocağından buraya taşınabilmesi, eminim ki, o günün şartlarında muhteşem bir bilgi, zeka ve güç gerektirmiştir. Hatta, söylenenlere göre, bu mermer parçasının buraya taşınması için kış mevsiminin gelmesi beklenmiş ve buzlu yollar üzerinde çekilerek, buraya taşınmıştır.

PEKİN UYUMU KORUMA SARAYI (BAOHEDİAN)
Evet, gezmeye devam ediyoruz.

Kuzeye doğru ilerlediğimizde: karşımıza resmi işlerin görüldüğü “Dış Avlu” ve daha sonra ise, imparator ve ailesinin ve saray mensuplarının yaşadığı  “İç Avlu” bölümü çıkıyor. Burada, yapıların yoğunluğu artıyor. Bu eski saray ve salonların çoğunda ise: döneme ait sanat eserleri ve imparator ailesinin kullandığı gündelik eşyalar sergileniyor. Burada görmenizi önereceğim yerler:

PEKİN UYUMU KORUMA SARAYI (BAOHEDİAN)

Saat Müzesi ve İmparatorluk Hazinesi. Buralarda: güzel koleksiyonlar sergileniyor. Bu koleksiyonlar, Ming hanedanı dönemine dayanmaktadır. Ayrıca, İmparatorluk kütüphanelerinde, hükümet belgeleri de dahil olmak üzere, eski kitaplar ve çeşitli belgeler saklanmaktadır. Müzedeki eserler: 1933 yılındaki Japon işgali öncesinde buradan kaçırılarak, Nanjing şehrine tahliye edilmiştir.

Ancak, Tayvanda-Taipei Müzesindeki eserler, savaşın sona ermesi üzerine, büyük bölümü (10.000 kutu) geri döndü ve 2221 kutu halen Taipei Müzesinde depolanmaktadır. Günümüzde, buradaki saray müzesinde, 1 milyondan fazla sanat eseri bulunmaktadır. Bunlar arasında öne çıkanlar: resimler, seramikler, bronz eşyalar vs. dir. Bu sergilenen eserler arasında öne çıkanlar seramiklerdir. Saray müzesinde,  340.000 adet seramik ve porselen bulunmaktadır.

Tang ve Song hanedanları dönemlerinden kalan bu seramiklerin, yaklaşık 20.000 kadarı, günümüzde Nanjing Müzesinde sergilenmektedir. Sarayın resim sergisinde ise, toplam 50.000 resim var. 1948 yılında, bu eserlerin birçoğu Tayvan’ a taşınmıştır. Koleksiyon takip eden yıllarda, diğer müzelerden bağış, satın alma ve transferler yoluyla yenilenmiştir. Müzenin en  değerli koleksiyonlarından biri de saatlerdir. Müzede: 1 milyondan fazla 18. ve 19. yüzyıldan kalma saat bulunmaktadır. Bu koleksiyonda, Çin ve yabancı yapımı parçalar bulunmaktadır.

PEKİN UYUMU KORUMA SARAYI (BAOHEDİAN)

Ayrıca: 1775 yılında yapılmış olan, Dokuz Ejderha Duvarını da görmenizi öneririm. Çünkü: muhteşem kabartmaları var. Bu duvarı görmek için: İç avluya giden ana yoldan sapmanız gerekiyor.

PEKİN İMPARATORLUK BAHÇELERİ (YUHUAYUAN)
İMPARATORLUK BAHÇELERİ (YUHUAYUAN)

Yasak şehrin kuzeyinde kalıyor. Güzel taş döşemeleriyle dikkati çekiyor. Bahçeler: 1420 yılında, çok daha eski dönemlerden kalma Taocu bir tapınak kalıntıları üzerine kurulmuştur.

Evet , yazının başında belirttiğim gibi Yasak Şehir, çok büyük ve elbette, bunların dışında gezilecek bir çok yeri var. Bence, yürüyerek ve keyif alarak, burayı gezmelisiniz.

 

Yasak Şehir gezisi bittikten sonra: kuzeydeki Kutsal Savaşçı Kapısı (Shenwumen) nı kullanarak çıkın. Yasak şehrin tam ortasından devam eden ana caddenin devamında: bir park var.

PEKİN JİNGSHAN PARKI

JİNGSHAN PARKI

Burası, eskiden “Kömür Tepesi” olarak biliniyormuş. Tepenin yüksekliği: 45.7 metredir. Giriş ücretlidir, giriş-çıkış saatlerine dikkat etmek gerekiyor. Çünkü, yaz ve kış dönemlerinde değişiyor.

Bu parkın bulunduğu tepe: şehrin tarihi bölümünün en yüksek noktasıdır. Nasıl oluştuğuna gelince: Yasak Şehri çevreleyen koruma hendeği açılırken çıkarılan toprak, buraya yığılmış ve tepe oluşmuştur. Tepenin üzerindeki 5 zirve bölümüne ise: pavyonlar kurulmuştur. Hemen ortada: 3 katlı bir pavyon var. Bu pavyonlar yani köşkler, toplanma ve eğlence amaçlı kullanılmaktadırlar. Burası ile Yasak Şehir arasında, hendek bulunuyor.

 

ONBİN BAHAR PAVYONU (WANCHUNTİNG)

Burası, gayet romantik bir yer olarak öne çıkıyor. Çünkü: imparatorluk şehrinin parlak çatıları ve hemen ilerisindeki modern şehrin muhteşem bir manzarasını ziyaretçilerine sunuyor.

Jingshang Parkından çıkınca: hemen batıda, yine güzel bir park var.

PEKİN BEİHAİ PARKI

BEİHAİ PARKI 

Burası, şehirliler tarafından en yoğun olarak tercih edilen popüler parklardan biridir. Giriş ücretlidir. İlk yapılışı, yüzyıllar öncesine kadar uzanan park, şehrin en güzel yerlerinden biri olarak günümüze kadar ulaşmıştır. Özellikle, yazın ve sonbaharda, bu park şehrin en canlı ve en beğenilen-gezilecek yerlerinden biridir.

Pekinliler gibi, sizde, burada bulunan yapay gölde, tekne kiralayarak gezinebilirsiniz. Ama, unutmayın ki, gezinti yaptığınız bu göl, 12. yüzyıldan kalmadır. Gölün hemen ortasında, bir ada var. Elbette, bu ada da yapay. Park içindeki, Sonsuz Huzur Köprüsü (Yanganqiao) nü kullanarak, bu yapay adaya geçin ve revaklı koridorda keyifle yürüyün. Adanın ortasındaki tepe üzerinde, Beyaz Pagoda (Baita) isimli bir tapınak da görülüyor.

 

BEYAZ PAGODA (BAİTA) TAPINAĞI

Bu tapınak: Yongan Tapınağının hemen arkasındadır. Tarihi süreç içinde, bir zamanlar Kubilay Han tarafından kullanılan kışlık sarayın bulunduğu yere inşa edilmiştir. Ünlü budist dini lider Dalay Lama: 1651 yılında, Pekin şehrine geldiğinde, burayı da  ziyaret etmiştir.

Eğlence

Alışveriş

yemek kültürü

Çin Gezi planı

Çin yemek kültürü

Çin yemek kültürü

Çin mutfağı, dünya çapında en geniş mutfaklardan biridir. Çin’in birbirinden uzak bölgelerinde, oldukça farklılıklar gösteren iklim, doğal kaynaklar ve yaşam tarzları, birçok farklı yemek çeşidinin ortaya çıkmasına neden oluyor.

Çin’in kuzeyinde yer alan Pekin’de, çoğunlukla bölgede yetişen buğday ve pirinç ürünleriyle, pek çok  deniz ürünü tüketiliyor. Öte yandan, adını tüm dünyaya duyuran Pekin ördeği, şehrin en gözde yemeklerinden biri.

Çeşitlerinin en çok olduğu başkent Pekin’de, insanlar aradıkları farklı lezzetler için farklı semtlere gidiyorlar. Pekin in meşhur “Hayalet Caddesi” adını, bir  zamanlar bu caddede gece saatlerinde kurulan seyyar yemek satıcılarından alıyor.

Bugünlerde, meşhur Hayalet Caddesinde, artarda dizili restoranlarda Çin’in en meşhur deniz ürünlerini ve acılı yemeklerini bulmak mümkündür.

Çin’in en iyi yemekleri, baharatlı deniz ürünleridir.

Özellikle yaz akşamları, Çin birasıyla çok iyi gidiyor. Bu restoranlar, aileyle vakit geçirmek için çok uygun şartlar yaratıyorlar.

Pekin’in belli bölgelerinde, farklı etnik kültürlerinin yemekleri bulunuyor.

Örneğin: Uygur Türklerine ait restoranlar, Çinliler arasında İslami yemekler olarak biliniyor. Her ne kadar Türk mutfağına benzemese de, Uygur mutfağı da domuz etinden uzak duruyor ve Çin yemeklerinde çok daha az kullanılan kuzu etini, pek çok yemekte kullanıyor.

Uygur yemeklerinin çok eski ve tarihi özellikleri var. Mayalandırılmış yer baklalarıyla yapılmış bir çorba cinsi var. Bu çorba çok sağlıklı ve Pekinin kültürel hazinesidir. Pekinliler tarafından çok sevilen bu çorbayı mutlaka deneyin.

Pekin’de yemek denince akla gelen bir diğer önemli durak: Wun Fu cen sokağı. Yerli ve yabancı pek çok ziyaretçi, belli bir yerde oturmak yerine, gezindikçe farklı seyyar satıcılardan farklı lezzetlere ulaşabilirsiniz.

Pekin in alışveriş semti olarak bilinen bu sokakta, yiyecekler sokağı var. Bu sokakta: yılan, kurbağa, akrep, ipek böceği gibi pek çok egzotik yemeğe rastlamak mümkündür. Ancak, tahmin edilenin aksine, aslında bu yemekler Çin kültürünün geleneksel ve düzenli tüketilen yemeklerinden  değildir.  Bunların genellikle çıtır çıtır ve tuzlu tadı var. Onun dışında, belirgin bir tat vermiyorlar.

Tüm bu farklı yemek çeşitlerine rağmen,

Sadece Pekin’de değil, Çin ülkesinin genelinde gıda güvenliği konusunda denetimler sürüyor. Çünkü, geçmiş yıllarda yaşanan bazı gıda skandalları, Pekin hükümetini bazı önlemler almak zorunda bıraktı. Çin’de gıda güvenliğinin önemi özellikle son yıllarda giderek artıyor.

Çinli yetkililer, gıda kontrol ve kalite kontrol mekanizmalarını geliştirmek için çok büyük uğraş veriyorlar. 2011 yılında, yetkililer, piyasada kimyasal katılmış domuz eti, taze görünmesi için boyanmış bayat ekmekler ele geçirmişler.

Zaten, Çin’de verimli topraklar az olduğu için, çiftçilerin çoğu, yeterli üretim için suni gübrelere ve diğer kimyasallara başvurmak zorunda kalıyorlar.

Ülkedeki yemekler,

Kendine has malzemelerle, yüzyıllardır süren klasik tariflere göre hazırlanmaktadır. Günümüzde, bu muhteşem mutfak kültürü, dünyanın birçok ünlü kültürü ile yarışmaktadır. Hatta: hiçbir ülke yemek kültüründe, bu kadar çok ve farklı yiyecekler, bir arada sunulmamıştır.

Ancak, Çin ülkesinde görebileceğiniz gibi, insanların hiçbiri obez yani şişman değil, bunun en büyük sebebi de, beslenme kültürleri olsa gerek. Yağlı, şekerli gıdalarla beslenmiyorlar.

Günümüzde: birçok ülkede, Çin restoranları bulunmaktadır. Ancak, bu farklı ülkelerdeki Çin restoranlarında, orijinal malzeme temini zor olduğundan, Çin ülkesi gezinizde, bence mutlaka Çin yemeklerini tatmalısınız ki, orijinal malzemeler kullanılarak yapılan bu yemekler, size gerçek Çin yemekleri konusunda tam anlamıyla fikir verecektir.

Çin yemek kültürü

Çin mutfak kültüründe, her ne kadar başlarda olmasa da, birçok ziyaretçinin iğrendiği ve pek hoşlanmadığı, yılan ve kertenkele gibi hayvanlar  da yenilmektedir.

Ama unutmamak gerekir ki, Çinliler bu garip hayvanları yemek için, tarihte yaşadıkları büyük kıtlık dönemlerini seçmişlerdir. İnek ve koyun gibi hayvanlar, bu ülkede pek yaygın değildir.

Daha çok: her yerde yetiştirilebilen kümes hayvanları, domuz bulmak mümkündür. Ayrıca, ülkenin konumu itibarıyla, her türlü tatlı ve tuzlu deniz balığı da bulmak mümkündür. Tabii bunları bulmanın yanında, bunların pişirilmesi yöntemleri de ülkeye has ve enfestir.

Ayrıca, saatlerce oturup konuşa konuşa ve yavaş  yavaş yemek yiyorlar. Bu güzel muhabbetin tek kötü yanı: yemek kokularının üzerinize sinmesi. Giysilerinizi havalandırsanız bile, yemek kokuları uzun süre üstünüzden çıkmıyor.

Yemek pişirilirken, ülkede en yaygın olarak kullanılan yöntem “wok” tavası denilen tavada yapılan pişirme yöntemidir. Bu tava ile yapılan pişirmelerde, yoğun ateş üzerinde yapılan çeşitli akrobasi gösterileri, mutlaka dikkatinizi çekecektir.

Bu pişirme şeklinin en büyük özelliği ise, çok az miktarda yağ kullanılıyor olmasıdır. Böylece, pişirilen gıdalar, vitamin değerlerini kaybetmemektedirler.

Çin yemek kültürü
Ülkede:

Ekmek hiç yok gibi. Bunun yanında: bizim geleneksel alışkanlıklarımızdan olan: beyaz peynir ve zeytin görülmüyor. Ülkede, süt ürünleri bilinmiyor. Peynir yanında yoğurt kültürü de yok. Yoğurt genellikle: şekerli ve meyveli olarak tüketiliyor.

Yani, giderken yanınızda teneke kutular içinde, beyaz peynir ve zeytin götürebilirsiniz. Ama, gümrükteki sıkıntıları yani bulunup yanınızdan alınabileceği olasılığını göze almanız şart. Aksi halde, otel odalarında bulunan çay düzeni ile kendinize çay yapıp, kahvaltıyı otel odasında geçiştirebilirsiniz.

Çin ülkesinin yerel yemek kültürünü anlatmaya geçmeden önce: bu ülkede, bir kısım hayvan türlerinin (kedi, köpek, yılan gibi) özgürce yendiği konusundaki duyumlarınız elbette gerçek. Niye, çünkü Çinliler kıtlık dönemlerinde bu tür yemek alışkanlıkları edinmişler. Günümüzde ise, siz yerel Çin yemek kültürünü tatmak istemezseniz, şehir merkezinde, birçok yerde, Uygur Türkleri tarafından açılmış restoran-lokanta tarzı yerlere rastlayabilirsiniz.

Bu yerlerdeki yemek çeşitleri ve alışkanlıkları, bize pek yabancı değil. Fast food restoranlarını tercih etmezseniz, bu tür yerleri önerebilirim.

Bunlar, Pekin şehir meydanında var. Ama, unutmayın ki, bu lokantalarda da, ülkenin yemek kültürünün temelini  teşkil eden: kedi, köpek, yılan gibi hayvanların da ızgarası yapılıyor, konuşup durumunuzu anlatmalısınız.

Yine de, şunu unutmayın ki, Çin ülkesinde her yerde, her mekanda, kedi-köpek-yılan-böcek gibi hayvanlar yoğun olarak tüketilmiyor. Bunlar, günümüzde genellikle, ülkenin güneyindeki Kanton bölgesinde yoğun olarak tüketilmektedir.

OTELLERDE KAHVALTI:

Ülkedeki bütün otellerde alınan kahvaltılarda, geleneksel olarak: tereyağı, reçel, kızarmış ekmek, yumurta servis edilir. Yanında ise, kahve var. Bunun dışında, geleneksel Çin ürünlerinden oluşan bir kahvaltı yapmak istiyorsanız (pirinç lapası, Çin çörekleri, soğuk mezeler, Çin eriştesi gibi), otelde bunları araştırmanız gerekiyor. Yani, garsona söylemeniz gerekli. Otellerdeki kahvaltı: saat: 07.00-08.30 arasında verilir.

Çin yemek kültürü

YEMEK ÇUBUKLARI-YEMEK KÜLTÜRÜNÜN BİR KAÇ HASSAS NOKTASI:

Otel ve restoranlarda: yemek çubuklarının Çinliler tarafından, kağıt peçete ile silindiğini görürseniz, başkalarının kullandığı çubukları kullanabilen bu insanlara şaşırmayın. Yemek çubuklarına, ülkede “kuaizi” deniliyor.

Ülkede, yoğun olarak tüketilen pirinç lapası için, pirinç kasesini, ağzınıza götürmek ve içindeki pirinçleri yemek çubuklarıyla ağzınıza itelemek, size kaba insan denmesine neden olmaz. Çünkü, bu durum ülkede pek yaygındır.

FAST-FOOD YEMEK KÜLTÜRÜ:

Amerikan tarzı, fast-food yemek kültürü, son yıllarda, ülkede hızla yayılmıştır. Özellikle: ülkeye ilk giren olarak “Kentuck Fried Chicken” restoranları zinciri, ülke çapında çok yaygındır. Ancak, burada servis edilen tavuklar bile, değişik baharatlar kullanılarak farklı bir hale getiriliyor.

Ayrıca, McDonalts fast-food restoranlar zinciri de azımsanmayacak ölçüde boldur. Sizler de geleneksel Çin yemekleri düşünmez iseniz, bu fast-food restoranlarında gayet güzel karnınızı doyurabilirsiniz. Özellikle ,fiyatları elbette ki cazip, geleneksel bir Çin yemeğinin, yaklaşık onda biri ölçüsünde, buralarda doymak mümkün.

Ayrıca, unutmayın ki, McDonalts restoranlar zincirinde servis edilen ürünlerde de, domuz eti kullanılmıyor, daha önceki  yazılarımda belirtmiştim, çünkü bu restoran zincirinin sahipleri “yahudi” ve domuz eti, Yahudiler için de yasaklı bir gıda maddesidir.

Bunların yanında, Pizza Hut restoran zinciri de var. Ama, burası genellikle ülkenin zengin sınıfına hitap ediyor. Ama, zaten ürünleri de pek bize has lezzetlere benzemiyor çünkü büyük ölçüde domuz eti ve sosları kullanılıyor.

Çin yemek kültürü

RESTORANLAR:

Ülkedeki restoranlar: kahvaltı için: 08.00-10.00 ve öğle yemeği için: 11.30-14.00 ve akşam yemeği için: 17.00-20.30 saatleri arasında servis verirler. Ancak, büyük şehirlerde, akşam kapanış saati biraz daha geriye gidebilmektedir.

Ülkede yemekler genellikle, ortak tabaklarda hep birlikte yenmektedir. Bir  restorana gittiğinizde, yanınızda ne kadar çok kişi varsa, masanızda o kadar çok tabak bulunacaktır. Daha önce de söylediğim gibi, zaten bu ülkede, kişilerin kendisine özgü tabakları bulunmuyor.

Bir  restorana gittiğinizde, masaya oturan kişi sayısına göre, tabaklar içinde birçok çeşit yemek çeşidi geliyor. Masaya oturanlar, bu tabaklar içinden yemek yiyorlar.

Yemek çubukları ise, malum bu ülkenin yemek kültürünün en büyük özelliği. Biraz alıştırma yaparsanız, siz de, bu yemek çubuklarını rahatlıkla kullanabilirsiniz. Bu çubuklardan birini, başparmak ile işaret parmağınız arasındaki bölgeye yerleştirin ve yüzük parmağınızın üzerine bırakın.

Diğer çubuğu ise, başparmak-işaret parmağı ve orta parmağın uçları ile tutun. Özellikle, yiyecekleri alırken, bu ikinci çubuk ile alacaksınız. Ama, tüm bunların yanında, özellikle otel restoranlarındaki garsonlar, yabancı ziyaretçilerin çubuk kullanma sıkıntılarını bilirler ve çatal-bıçak getirirler.

KANTON BÖLGESİ YEMEKLERİ:

Ülke dışındaki restoranların çoğu, bu bölge mutfak kültürünü yansıtmaktadırlar. Çünkü, ülke dışına göç edip restoran açanların geneli, buradan göçmektedirler.

Kanton bölgesi aşçıları: yemeklerinde karides, denizkulağı, yengeç, kalamar vb. gibi su ürünlerini yoğun olarak kullanırlar. Bunların yanında ise, bol sebze ve meyveler kullanılır.

Pişirme yöntemi olarak ise, yukarıda sözünü ettiğim, büyük tava ve harlı ateş yöntemi yani “wak” kullanılır. Burada, tercih etmenizi önereceğim yiyecek: Çin mantısıdır. Bunun içinde, karides veya et var. Buharda pişirilir. Bunun yanında, yağda kızartılmış Çin börekleri tercih edebilirsiniz. Bunlar, buharda pişirilmiş veya kızarmış pirinç ile birlikte servis edilirler.

KUZEY BÖLGESİ YEMEKLERİ:

Ülkenin kuzeyinde, pirinç yerine, buğday öne çıkar. Beyaz ekmek ve Çin mantısı, pirinç değil buğday unundan yapılır. Pekin şehrinde: dünyaca ünlü “pekin ördeği” yenebilir.

Ayrıca, Mandarin balığının ve “Bin katlı kek” in tadına mutlaka bakmalısınız. Pekin ördeğinin, küçük deri ve et parçalarından: fasulye sosu ve yeşil soğan ile birlikte, ince bir hamura sarılıp,  dürüm yapılıyor. Bu da muhteşem bir lezzet.

ŞANGHAY BÖLGESİ YEMEKLERİ:

Buradaki yemeklerde kullanılan soslar ve özellikle sarımsak ve sirke ağırlıklı soslar, yemek tadını muhteşem güzel bir şekilde etkiliyor. Buranın yemek kültüründe, su ürünleri önem kazanıyor. Bunların başında: kızarmış ballı yılan balığı, buharda pişmiş  tatlı su yengeci, karides sote düşünülebilir.

HUNAN EYALETİ YEMEKLERİ:

Burada, acı biber soslarının etkin olduğu yemek tarifleri var. Burada, bizler tarafından tercih edilmese de, domuz ve tavuk etinden yapılan “biberli füme et” yemeği hoşunuza gidebilir.

NE İÇİLİR

Ülkede, binlerce yıldır “şarap” tüketilmektedir. Her bölgenin kendine özgü, özel bir tadı bulunan şarapları ve tatlı likörleri var. Ama şarap olarak en öne çıkan eyalet: Şanghay bölgesidir. Şanghay bölgesinin beyaz ve kırmızı şarapları ile, Yantai bölgesinin beyaz şarabı, öne çıkmaktadır.

Bunun yanında: Xi’an bölgesinde üretilen ve Tang hanedanından bu yana tüketilen, renksiz bir içki çeşidi olan “xifeng” şarabını  deneyebilirsiniz.

Ayrıca: genelde, yemeklerde kadeh kaldırmak için kullanılan “mao tai” yumuşak tadı ve güzel kokusu ile öne çıkmaktadır.

Bira içmeyi tercih edenler için ise, bu ülkede: Alman tarzı Tsingtao birası önerebilirim. Bu bol köpüklü bira, gerek ülkede ve gerekse dünya çapında üne sahiptir.

İçecek denilir de, çay unutulur mu?

Elbette hayır. Çin’de büyük bir restorana gittiğinizde, beklemek zorunda kaldığınızda, bekleme odasında, size güzel bir çay sunulacaktır. Bunun yanında, ülkede, günümüzde sayıları binlerle ifade edilen çay evlerinde, müşteriler bir yandan domino ve iskambil oynarken diğer yandan yoğun olarak çay tüketirler.

Çin çayları tüketilirken, şeker veya süt katılmaz. Çay çeşitleri: yeşil çay, manolya esanslı çay, kokulu yeşil çay, siyah çay, yasemin çayı. Ancak, bunlar arasında en çok tercih edileni: wulong olarak isimlendirilen, bir tür esanslı yeşil çaydır.

Son bir not: ne içilir denilince, elbette “su” da akla geliyor. Ülkede, musluklardan akan suyu sakın içmeyin. İçmek için mutlaka, kapalı suları  tercih edin. Ayrıca, restoranlarda maden suyu da bulabilirsiniz.

Çin Gezi planı

Çin Tarihi

Pekin, Şehir merkezi yakınlarında gezilecek yerler

Çin Genel özellikler

Çin Genel özellikler

Çin ülkesine giderken, Okyanusları,  dağları, denizleri aşacaksınız ve birden fazla zaman dilimini geride bırakacaksınız. Bunun sonucunda ise, dili, kültürü ve düşünce yapısıyla bambaşka bir ülkeyle karşılaşacaksınız.

Burada: eski ile yeni iç içe geçmiştir. Konakladığınız modern bir otelden, yaklaşık yarım saat uzaklıkta, çok ilkel şartlarda üretim yapılan bir pirinç tarlası görebilirsiniz.

Dünyanın en çok ziyaret edilen üçüncü ülkesidir. Ülkeyi ziyaret eden yıllık turist sayısı: 60 milyona yakındır. Turizm geliri ise, yıllık: 185 milyar dolara kadar ulaşmıştır. 1949 ile 1974 yılları arasında, yabancı ziyaretçilerine kapalı tutulan bu ülke, günümüzde turizmden büyük gelir elde ediyor. 1980’li yılların ortalarında, ülkedeki 250’den fazla şehir, yabancı ziyaretçilere açılmıştır.

Evet, dünyanın yaşayan en eski uygarlıklarından birinin ülkesindesiniz. Hem de gerçek bir uygarlık. Çünkü: Çinliler, etkinlikleri günümüze kadar ulaşmış olan çeşitli buluşlara ev sahipliği yapmışlardır. Bunların başlıcaları: ipek, barut, matbaa, porselen, kağıt.

Çin ülkesinde, sanırım sizi en büyük etkileyecek ve anılarınız arasında baş yeri alacak olay: sabah erken uyanıp ta otelden çıkarsanız, kendinizi bir insan selinin-denizinin içinde buluyor olmanızdır. Bu insan seli içinde, zil çalarak ilerlemeye çalışan bisikletler, sabah sporu yapmaya çalışanlar, otobüs duraklarında bekleyen ama biraz sinirli tavırlar ortaya koyan insan kalabalıkları.

Gözlerinize inanamayacaksınız, özellikle küçük yerleşim yerlerinde yaşayan insanlar, bu kadar büyük kalabalıkları görünce, çok etkileniyorlar. Çünkü: Çinliler, giyimleriyle, çalışma ve dinlenme biçimleriyle, yani hayatlarının birçok yönüyle, başka insanları ve özellikle turistleri etkiliyorlar. Ama bu etkileşimin en temel faktörü, unutmayın ki, Çinliler tam bir konukseverler.

Coğrafya

COĞRAFYA

Çin ülkesi, yaklaşık 10 milyon km. karelik yüzölçümü ile, dünya üzerinde, Rusya ve Kanada’dan sonra, en büyük üçüncü ülkedir. Ülkenin kuzey ucu ile güney ucu arasındaki uzaklık: 5850 km. dir.

Ülkenin en büyük nehri: Yangzte. Sarı nehir ve bir çok akarsuyun yatağı da batıda bulunuyor.

5000 yıllık geçmişi olan bu ülkenin yazılı tarihi bulunması, Türk tarihi konusunda da önemli bilgilere ulaşılmasını sağlaması açısından büyük önem taşımaktadır.

Çin ülkesinin milli günü: 1 EKİM tarihinde kutlanıyor. Çünkü, 1 Ekim 1949 günü, Bağımsızlık ilan edilmiştir. Ülkenin toprakları: batıda yüksek, doğuda ise alçaktır. Ülke topraklarının: % 35’lik bölümü dağlık, % 25’lik bölümü plato ve % 12’lik bölümü düzlük, % 12’lik bölümü tepeliktir.

Dünya üzerinde bulunan, yükseklikleri 7000 metreden fazla, 20 dağın, 8 tanesi bu ülkede bulunmaktadır. Özellikle, Tibet platosunda, çok yüksek dağ sıraları bulunuyor. Himalayalar ise, malum,  dünyanın en yüksek dağları olarak öne çıkıyor. Dünyanın en yüksek noktası, Himalayalar üzerindedir.

Dağların yanında, ülke nehirleri ile de önem kazanıyor. Yangztenehri, 6300 km. uzunluğu ile, dünya üzerinde Nil ve Amazon nehirlerinden sonra en uzun üçüncü nehir olarak öne çıkıyor. Sarı nehir ise, 5400 metre uzunluğu ile, yine ülkenin en uzun nehridir.

İKLİM

Dünyanın en büyük üçüncü ülkesi olarak öne çıkan bu büyük ülkede, elbette, iklim birçok değişiklik göstermektedir.

Özellikle: kuzey ile güney sınırları arasındaki yaklaşık 6000 km. lik bir uzaklık farkı bulunması, doğal olarak iklimleri de etkiliyor. Yani, kuzey bölgelerinde yaşayanlar kar yağışı-don-buz ile uğraşırken, güney bölümde oturanlar, çeltik tarlalarına pirinç ekip, ekim-dikim faaliyetleriyle uğraşmaktadırlar.

Yağmur: genellikle ülkenin güney ve orta kesimlerinde, yaz aylarında etkili olmaktadır. Ama, unutmayın, bu yağmur bizim bildiğimiz gibi değil, “Muson yağmuru” olarak betimlenen bu yağışlar, çok kısa sürüyor ama yağdığında, şemsiye dahil hiç bir şey fayda etmiyor ve feci ıslanmak kaçınılmaz oluyor. Bu yüzden, Çin ülkesine yağmurların etkin olduğu yaz döneminde gitmemekte fayda var.

Güneydeki Kanton eyaletinde, yılın 6 aylık bölümü, yaz olarak geçer. Ülkeyi ziyaret etmek için en uygun zaman: ilkbahar ve sonbahar mevsimleridir. Çünkü, bu dönemlerde, sıcaklık, ülkenin tümünde uygun düzeylerde olur.

HAVAYOLU ULAŞIMI-VİZE 

Ülkemizden, İstanbul hareketli, Çin ülkesine: Pekin ve Şanghay şehirlerine hava yolu ulaşımı sağlanmaktadır. Bunun yanında, bu ülkeye girebilmek için: vize almanız gerekiyor. Yeşil ve gri hizmet pasaportu taşıyanlar dışındaki tüm ülkemiz vatandaşlarının vize alması şart. Vize verilmesi ise, yaklaşık 4-10 gün sürmektedir.

Pekin başkent hava alanı: çeşitli restoranlar, kafeler, hediyelik eşya dükkanları, banka şubeleri, gümrükten muaf eşya satılan yerler ve postanesi ile bayağı büyük ve hareketlidir.

Hava alanı, şehir merkezine yaklaşık 20 km. uzaklıktadır. Bu uzaklık, iyi trafik saatlerinde, yaklaşık 40 dakika sürmektedir. Dünyanın en işlek, ikinci hava alanı olarak öne çıkmaktadır. Özellikle, Olimpiyat oyunları öncesinde, hava alanı, üç terminal ile dünyanın sayılı hava alanlarından biri haline gelmiştir.

Zaten ülkeye gelen ziyaretçilerin, büyük çoğunluğu, bu hava alanı üzerinden giriş yapmaktadır. Hava alanında döviz de bozdurabilirsiniz. Uçaktan inip hava alanına vardığınızda, tipik Çinli yetkililerle karşılaşıyorsunuz. Ülkemizden yaklaşık 8000 km. uzaklıktaki bu ülkede, ayrı bir dünyada olduğunuzu hissedeceksiniz.

Bir de ülkeye girerken: sahip olduğunuz fotoğraf makinası, mücevher, saat ve buna benzer elektronik eşyalar için, beyanda bulunmanız ve bunun için bir form doldurmanız isteniyor.

Ülke dışına çıkarken, hediyelik olarak aldığınızı beyan ettiğiniz eşyalar ve girerken beyan ettiğiniz kişisel eşyalarınız dışında bir şeyler olup olmadığını zaman zaman kontrol ediyorlar. Bu yüzden, ülkeden aldığınız eşyaların faturalarını yanınızda bulundurun.

Pekin hava alanından şehir merkezine olan ulaşım

Düzenli otobüs seferleriyle sağlanmaktadır. Hava alanı, şehir merkezi arasındaki uzaklık, bu otobüsler ile, yaklaşık 40 dakikada alınmaktadır. Ancak, zaten tur ile gittiyseniz, büyük olasılıkla hava alanı-otel arasındaki transferiniz özel otobüsler ile sağlanacaktır. Ama kendi başınıza ülkeye gitti iseniz ve şehir merkezine inmek istiyorsanız, taksi için, değnekçilik yapanlara güvenmeyin, hemen hava alanı çıkışındaki diğer insanların girdiği sıraya girerek, taksi bekleyin. Çünkü, bu değnekçilere veya taksi şoförlerine kanarsanız, muhtemelen 2-3 misli fazla para ödemek zorunda kalırsınız. Hava alanı şehir merkezi arasında, Çin Sivil Havacılık kurumu (bizdeki Havaş benzeri) otobüsleri de var. Pekin hava alanı ile şehir merkezi arasındaki uzaklık: 30 km.

Bu arada

Hava alanına inip, gümrük kontrolüne geldiğinizde, sizlere uçakta dağıtılan ve uçakta doldurmanızı önereceğim sertifikaları teslim edeceksiniz. Bunlar: sağlık sertifikaları, pasaportunuz, vize ve iniş kartlarınız. Gümrük görevlileri, bu belgeleri onaylayarak size geri verirler. Ayrıca, ülkeden ayrılmadan önce yine bir form doldurmanız ve gümrük görevlilerine teslim etmeniz gerekiyor. Bu formu da, bu sırada yani girişte mutlaka alın ve uygun bir zamanda doldurarak, çıkışta gümrük görevlilerine teslim edin.

İNSANLAR

Şunu aklınızdan çıkarmamanız gerek, “Dünya üzerinde, dünyaya gelen her dört çocuktan biri Çinlidir”. Yani, dünyanın en kalabalık ülkesine ayak basacaksınız. Ayrıca: Çinli bebeklerin hiç ağlamadığını görüp şaşıracaksınız. Peki bunun sebebi nedir? Çocuklara gösterilen aşırı sevgi mi, yoksa Çinlilerin kolayca yönetilebilen nesiller olarak yetiştirilmesinden mi kaynaklanıyor?

Ayrıca, Çinli bebekler, dünyanın en şirin bebekleridir. Ama, öte yandan, devlet: her ailenin tek çocuklu olması için önlemler alır. Tek çocuğu olan aileler, birçok sosyal yardımlardan yararlanırlar. İkinci çocuk doğarsa, birçok yardım biter ve hatta aile, toplumdan soyutlanmaya kadar gider.

Çocuk sayısı, kazaen üç olunca, devlet tarafından o aileye çeşitli yaptırımlar uygulanmaya başlanır. Özellikle, kırsal kesimlerde, yoğun aile planlaması tedbirleri uygulanır. Çünkü, Çinli kırsal kesim insanı, yani çiftçi için çocuk önemlidir. Çocukları tarım alanlarında çalıştırırlar. Bu yüzden, çok çocuk sahibi olmayı tercih ederler.

Ülkede, nüfusu 1 milyonu aşan yaklaşık yüz şehir olduğu söyleniyor. Elbette bu şehirlerde yaşayan yoğun nüfus, şehirlerdeki yapılaşmayı ve özellikle trafik sıkışıklığını olumsuz etkiliyor.

Çin ülkesinde yaşayan insanlarla rahatlıkla her şeyi konuşabilirsiniz. Ancak, ülkeyi yönetenler aleyhinde konuşmaktan kesinlikle sakının. Ülkede insanlarla asla tartışmayınız ve elle temas etmeyiniz. Bu durum, bu ülkede yaşayanlar için onur kırıcıdır. Yalnızca tokalaşmanız yeterlidir ve asla öpmeyiniz.

Çalışma hayatındaki insanlara gelince: bunlar, genellikle öğlenleri boşluk saatlerinde, yemek yedikten sonra uyumayı tercih ediyorlar. Öğlen uyuması sonucu, öğleden sonraki mesainin daha verimli olduğunu düşünüyorlar.

Son olarak: bu ülkenin insanı, güler yüzünü asla esirgemiyor. Büyük olasılıkla, en ufak tatsız bir olay yaşamadan bu ülkeden ayrılmanız mümkün. Özellikle: sabırlı olmak konusunda, sorunlarla karşılaştıklarında yılmadan uğraşmaları konusunda ve çözüm üretme konusunda çok yetenekliler.

 

DİN

Çin ülkesinde, sanırım 57 kadar etnik gurup olduğu söyleniyor. Bu etnik guruplardan en yoğun katılımcısı olanlar ise: Hanlardır. Bunun dışında: Taoculuk, Budizm, Konfiçyusculuk, İslam mensupları ve az da olsa Hıristiyan azınlık bulunmaktadır. Çin devletinin resmi dini yok.

DİL

Çin’de, İngilizce en çok konuşulan yabancı dil. Çünkü: bütün Çinliler, çok küçük yaşlardan itibaren, okullarda İngilizce eğitimi alıyorlar ve özellikle televizyon programları ile, bu bilgilerini pekiştirerek, gayet güzel İngilizce konuşuyorlar. Ancak, yine de bu ülkenin resmi dili: Çince. Gerek yazılışı ve gerekse okunuşu çok farklı. Zaten bu yüzden: ülkeyi ziyaret edenlerin en büyük sıkıntısı, bu dil konusudur. Ülke o kadar büyük ki, Çinliler bile kendi aralarında bazen farklı bölge lehçeleri nedeniyle anlaşmakta güçlük çekerler. Kuzeyde yaşayan bir Çinlinin, güneyde yaşayan bir Çinlinin konuşmasının tek kelimesini bile anlamadığı söylenir.

Hatta: Çin devleti, Pekin lehçesini temel alan ve “Mandarin Çincesi” olarak da bilinen lehçeyi, resmi konuşma dili olarak yerleştirmeye çalışmaktadır. Ama söylediğim gibi, birçok farklı lehçeler kullanılıyor. Zaten Çince,  dünyanın en zor dillerinden biri olarak biliniyor. Şekle dayalı kelimelerin temelinde, sese de önem verilerek oluşturulmuş bir yazı sistemidir. Çince de, yaklaşık 10 bin karakter var. Ancak, bunların yalnızca 3 bin tanesi, yoğun olarak kullanılıyor. Çünkü bunlar, cümleler ve sözcüklerden oluşmaktadır.

PARA

Çin’de kullanılan para birimi: “yuan” dır.  Halk dilinde bunun ismi “kuan” olarak bilinir. Bunun yüzde birlik bölümlerine “fen” deniliyor.

10 fen =  1 jiao’dur.

Yuanlar ise, banknotlar halinde: 1,2,5,10,20, 50, 100.

Çin ülkesinde, ortalama aylık asgari ücret: 1000 Yuandır.

Pekin şehrindeki bir otelde, dört kişilik bir ailenin bir akşam yemeği de, 1000 Yuan tutmaktadır.

Ancak, ülkedeki asgari ücretin  bu kadar düşük olması, yaşayan insanları pek etkilemez. Çünkü ülkede yaşam şartları düşük, fiyatlar uygundur. Örneğin: kırsal alanlardaki kiralar, aylık 100 Yuan civarındadır. Bunun dışında, temel gıdalar da ucuzdur.

Ülkeden ayrılırken, yanınızda “yuan” kalır ve bozdurmak isterseniz, bunları satın aldığınız döviz bürosunun makbuzunu istiyorlar, unutmayın. Ayrıca, çin parasının yani yuanın, bu ülke dışında geçerli olmadığını da bilmelisiniz. Yani, ülkeden çıkarken yanınızda yuan kalırsa, sadece bir hatıra olarak kullanabilirsiniz.

Peki, yuanın bizim paramıza göre değeri nedir.

Şöyle hesaplanıyor

10 Amerikan doları = 80 Yuan. Yani: 1 Amerikan doları, yaklaşık 8 Yuan ediyor ve bunun TL. karşılığı: günümüz itibarıyla: 7.45 TL= 8 yuan ve 1 TL= 1 Yuan olarak düşünülebilir. Yani: 5 yuanlık bir etiket: 5 TL. 100 yuanlık bir etiket: 100 TL.

BAHŞİŞ

Çin Genel özellikler; Ülkede, bahşiş bırakmak veya vermek pek yaygın değildir. Çünkü, hükümet  tarafından bu konuda önlem alınmıştır. Lüks restoranlarda da, bahşiş yemek ücretinin içine eklenmektedir.

Bahşiş yasak ama size çok yardımcı olduğunu düşündüğünüz bir Çinliye bir hediye vermek isterseniz, ülkemizden götürdüğünüz küçük bir şey, güzel bir hediye olabilir. Ama almak istemezse, asla ve asla ısrar etmeyiniz. Hatta bir şey vermek istediğinizde (bahşiş dahil) nesneyi, her iki elle tutarak karşınızdakine iletirseniz, saygı göstermiş olursunuz. Aksi halde, bahşiş, saygı çerçevesinde kabul görmüyor.

KREDİ KARTI

Ülkede, kredi kartları yaygın olarak kullanılmaktadır. Ancak, her yerde döviz bozdurmanız mümkün değildir. Bu yüzden, gezilerinizde yanınızda bir miktar Amerikan doları bulundurmanızda yarar var.

Çin Genel özellikler Ulaşım

ULAŞIM

Çin Genel özellikler; Çin ülkesinde, her sabah işe gitmek ve akşam evine dönmek için, 2-3 saat bisiklet sürmek zorunda kalan insanlar var. Ancak, 20.yüzyılın başlarından itibaren, şehirlerde motorlu taşıt araçları yoğunlaşmaya başlamıştır. Bunun sonucunda ise, bisiklet sürmek riskli hale gelmiştir. Ancak, bisiklet yanında, ülkede motosiklet kullanımı da çok yaygındır. Her yer motosiklet kaynıyor. Trafikte bir kırmızı ışık yandığında, aynı anda 30-40 civarında motosiklet durduğunu görüyorsunuz. Yani, ülkede yaşayan Çinliler, genç-yaşlı, kadın-erkek, büyük-küçük, yağmur-yaş demeden motosiklet ve bisiklet kullanıyorlar.

Bunun dışında, şehir içi taşımacılıkta, yaygın olarak otobüs ve tramvaylarda kullanılıyor. Ayrıca, taksiler de kullanılıyor. Ancak, her ne kadar ucuz olsa da özellikle büyük şehirlerde boş taksi bulmak zor. Hatta, birkaç saat taksi bulmak için beklemeniz gerekebiliyor.

Ama, söylediğim gibi taksi çok fiyatları çok ucuz. Siz de genellikle şehir içi ulaşımında taksi kullanmayı tercih edin. Taksi şoförünün sizi gereksiz yere dolaştırdığını  düşünürseniz, taksilerde genellikle ön camın sağ yanında bulunan taksinin numarasını bir yerlere kaydedin ve taksi sürücüsünün yaptığınız bu hareketi görmesini sağlayın, bu durumda cezası gayet yüksek olan bu eylemini hemen sonlandıracak, şikayet etmeniz riski nedeniyle sizden daha uygun bir ücret alacaktır.

Çünkü otobüslere inip-binmekte zorlanabilirsiniz.

Hızlı  tren de, yoğun olarak kullanılıyor.

Ama, özellikle büyük şehirlerde trafik berbat. Buranın trafiği, günümüzdeki İstanbul trafiğinin bir benzeri denilebilir. Bu trafikte, pek çok lüks marka araç görebilirsiniz. Ama, bunlar genellikle, dünya üzerindeki lüks marka araçların, çin de yapılan benzerleridir.

KONAKLAMA

Çin Genel özellikler; Genellikle bu ülkeye gidenler, paket turları tercih ettiklerinden, bunların konaklama problemi olmaz. Ama, kendi başına ülkeyi gezmeye gidenler, konaklama tesisi olarak, bu ülkede yaygın olan “Holiday İnn” ve “Shangri-La” oteller zincirini kullanabilirler. Ancak, bu oteller yılın belli  zamanlarında, tamamen doludur ve bu yüzden gitmeden önce internet ortamında mutlaka yer ayırtmanız yani rezervasyon yaptırmanız gereklidir.

Otellerin çoğunda, klima ve  telefon var. Lüks otellerde ise, internet bağlantısı, televizyon vb. gibi birçok imkan daha bulunuyor. Bunun dışında, bütün otel odalarında: büyük bir sıcak su termosu, küçük bir çay kutusu ve birkaç fincan bulunuyor. Yani, kendinize çay yapabiliyorsunuz. Ayrıca, lüks otellerin çoğunda, odalarda şişe suyu veya soğuk su makinaları bulunuyor.

Otel denilince, benim tüm yazılarında söz ettiğim gibi, burada da, otele ulaştığınızda, bence ilk işiniz, otelin adı ve adresi yazılı kartvizitlerden hemen alın ve cüzdanınıza yerleştirin. Çünkü, şehir gezinizde, kaybolursanız veya otele dönmeyi düşünürseniz, İngilizce bilmeyen Çinli sürücüye gerek otelin adını ve gerekse yerini izah etmekte büyük zorluk yaşarsınız. Bunun tek yolu, otelin kartvizitini sürücüye göstermektir.

TUVALETLER

Ülkedeki gezilerinizde, halk tuvaletlerini tercih etmeyin. Gerek temizlik ve gerekse güvenlik açısından sorun olur. Bunu yerine, restoranların veya fast-foot tarzı yerlerin tuvaletlerini kullanabilirsiniz.

ELEKTRİK

Ülkede kullanılan elektrik akım voltu: 220 volttur. Ancak, çok ciddi elektrik voltaj sıkıntıları yaşanmaktadır. Prizler ise, birçok bölgede değişiyor, ama otellerde adaptörler mevcuttur.

GİYSİ

Hangi mevsimde bu ülkeye giderseniz gidin, yanınıza mutlaka kalın giysiler almayı sakın ihmal etmeyin. Ani hava değişimlerine karşı, yanınızda mutlaka kazak ve yağmurluk gibi giysilerin bulunması şarttır. Kışın ise, bunlar yetmez, mutlaka palto almalısınız.

Bunun yanında, bu ülkede mutlaka rahat bir yürüyüş ayakkabınız olması gerekiyor. Yaz aylarında giderseniz de yanınızda mutlaka şemsiye bulundurmalısınız. Özellikle Pekin şehrinde, öğleden sonra saatlerinde güneş çok yakıcı oluyor.

Çin Genel özellikler Pekin şehrinde trafik

PEKİN ŞEHRİNİN EN BÜYÜK SORUNU-TRAFİK-ULAŞIM

Çin Genel özellikler; Nüfusun giderek arttığı şehirdeki en büyük sorunların arasında, şüphesiz ulaşım geliyor. Hükümet bu sorunun üstesinden gelebilmek için: plaka sınırlaması ve belirli günlerde araç kullanımının yasaklanması gibi önlemlere başvuruyor. Ancak bu tedbirlerin hiçbiri Pekin trafiğini rahatlatmıyor. Çözüm ise, elbette toplu taşıma.

20 milyona varan nüfusuyla, hızla genişlemeye devam eden Çinin başkenti Pekin de, günlük hayatın en büyük sorunlarından  biri trafik. 2011 yılı itibarıyla, Pekin de yaklaşık 5 milyon kayıtlı özel araç bulunuyor. Pekinli yetkililer ise, trafik yoğunluğunu azaltmak için yeni plakalara sınırlamalar getirmiş. Bugünlerde araba almak isteyen  Pekinliler, sınırlı sayıdaki plakaları, yalnızca karaborsadan çok daha yüksek fiyat satın alabiliyorlar.

Öte yandan Pekin trafiğinde plakaların son rakamına göre, hafta içi her gün iki rakam trafiğe kapalı tutuluyor.  Dolayısı ile, her aracın haftada bir gün, kullanım yasağı oluyor. Bu uygulama ile, yolcuların bazı günler toplu taşıma araçlarını kullanması teşvik ediliyor.  Daha yüksek gelirli Pekinliler ise,  tek ve çift rakamlı iki araç alıyorlar.

Pekin şehrinde, 500 farklı sefer hattı ile, şehrin hemen hemen her noktasına ulaşıyor. Pekinin bazı ana yollarında otobüs kullanımını teşvik etmek ve trafikteki araçları azaltmak için, yalnız otobüslere özel ekspres yollar açıldı. Ama, tüm bu önlemler Pekin trafiğini rahatlatmaya yetmiyor. Pekin yönetiminin hayata geçirmeyi düşündüğü bir diğer proje: ana yollara yapılacak rayların üzerinde gidecek trenler. 10 metre yüksekliğiyle, yollarda arabalar üzerinden geçerek trafiği es geçebilecek trenlerin trafiği rahatlatması bekleniyor.

Öte yandan hızla genişlemeye devam eden metro hatları, 2010 yılı sonu itibarıyla toplam 14 sefer hattı ile, 336 km. lik bir mesafeye ulaştı. Pekin metrosunu, günde ortalama  5 milyon kişi kullanıyor. Metro hatları, şehrin tamamına yayılmış. Diğer ulaşım araçlarına göre: hem daha ucuz, hem daha hızlı. Dolayısı ile, Pekin halkının en çok kullandığı t aşıma aracı olarak biliniyor.

Daha yakın mesafeler için, en çok kullanılan ulaşım aracı ise, şüphesiz bisiklet. Pekin şehrinde yaklaşık 9 milyon olduğu sanılan bisikletlere, tüm yollarda özel şeritler sağlanıyor. Pekinde ulaşımda alternatifler tükenmiyor. Bazılarına göre, kim ne derse desin, bisikletler en uygun ulaşım aracı. Aynı zamanda da Pekin kültürünün önemli bir parçası.

Çin Genel özellikler Turizm

TURİZM

Çin Genel özellikler; Mutfağı, lüks alışveriş merkezleri ve tarihi yapılarıyla, Pekin elbette Çin turizminin de can damarı konumunda bulunuyor. Hızla kalkınan antik şehir Pekin, yabancı turistler kadar yerli turistlerin de oldukça ilgisini çekiyor. Çin de turizm, en hızla gelişen sektörlerinden biridir. Geçtiğimiz yıllarda, Çin de seyahat engellerinin kaldırılması, kara yolları, hava yolları ve tren gibi ulaşım araçlarında önemli yatırımların yapılması ve halkın gelir seviyesinde yükselme sayesinde Çinliler için yerel turizm çok daha kolaylaştı.

Özellikle de 2008 Yaz Olimpiyatlarından sonra, Pekin şehri tüm dünyaya olduğu kadar, Çin halkına da uluslar arası standartlarda kalkınmış bir şehir olarak tanıtıldı. Dolayısıyla hızla kalkınan antik şehir Pekin, yabancı turistler kadar yerli turistlerinde oldukça ilgisini çekiyor. Yüzyıllardan beri pek çok hanedanın merkezi olan başkent Pekin, şüphesiz yerel turizmde de en popüler mekanlardan biridir. Özellikle de yaz mevsiminde başkent Pekin, binlerce Çinli turistin akınına uğruyor.

2010 yılının rakamlarına göre, Çin  dünya çapında en çok ziyaret edilen üçüncü ülke oldu. Yurt dışından 56 milyona  yakın  turist çekmeyi başaran ülkenin, yurt için gezginlerin sayısı ise 1.6 milyara ulaştı. Çin in tüm eyaletlerinden buraya, milyonlarca Çinli, başkentlerini görmeye geliyorlar. Özellikle Pekin in, onların gözünde çok önemli bir yeri var. Buraya gelip, ülkelerinin ne  durumda olduğunu görebiliyorlar. Çünkü, burası Çin in kırsal kesimine göre çok farklıdır.

Pekine gelen turistler ilk olarak şehir merkezini ziyaret ederek, yüzyıllar boyunca hanedanlıkların yönetim merkezi olan saklı kenti yakından görme fırsatı elde ediyorlar. Ziyaretçiler saklı kentin girişine asılı olan Çin Halk Cumhuriyetinin kurucusu olan Mao’nun resmi önünde hatıra fotoğrafı çektiriyorlar.

Öte yandan, Pekin şehrindeki aşırı sıcaklar, turistlere zor anlar yaşatıyor. Pek çok noktada, buzlu sular, dondurmalar ve Çin’e özgü Çin çaylarından yapılan serinletici içecekler satılıyor. Öğle saatlerinde güneşten korunmak için pek çok kişi şemsiye kullanıyorlar. Hatta, Çinliler koruyucu uzun eldivenler giyiyorlar. Çin kültürüne göre, beyaz ten daha estetik göründüğü için Çinliler bronzlaşmaktan kaçınıyorlar.

Pekin şehrinde, yerli turistlerin  sayısı, yabancı turistlerden çok daha fazladır.