Malibu denilince, sanırım bir içki cinsi de akla gelebiliyor. Hani: bembeyaz bir şişesi olan bir tür içki. Neyse, biz tabii ki, bu içki cinsinden değil “Malibu” denilen yeryüzü cennetinden söz edeceğiz.
Evet, Malibu: Santa Monica’nın kuzeyinde, buraya yaklaşık 15-20 km. uzaklıktadır. Santa Monica’dan çıkıp, Pasific Coast Highway yolundan, sahil boyunca, sörf yapanları izleyerek, Malibuya ulaşabilirsiniz.
Şehir: okyanus kıyısında, 34 km. lik bir sahil şeridindedir. 1991 yılında burada yerleşim başlamıştır.
Burayı iyi tanıyanlar ve özellikle gençler, burayı “emekli şehri” olarak yorumluyorlar. Bunun nedeni: buranın nispeten sakin ve sessiz bir yer olmasıdır. Yani, burada devasa diskolar, gece kulüpleri ve eğlence mekanları yok.
Burası daha çok güneşlenmek, yüzmek ve sessizlik-sakinlik üzerine oluşturulmuş bir yerdir. Hatta: California yasalarına göre: gece saat: 02.00’den sonra içki içmek yasaktır. İşte, düşünün burada gece hayatı yok, eğlence yok.
Yine de: burası, yörenin ve ülkenin ve hatta Hollywood dünyasının birçok ünlüsüne ev sahipliği yapmaktadır. Genellikle, sinema dünyasının yıldızlarının tercih ettiği bir yer olarak öne çıkan Malibu içinde, birçok ünlü film yıldızını, bir markette alışveriş yaparken veya sokakta yürüyüş yaparken görebilirsiniz.
Malibunun yaz-kış yani sürekli oturanları: tepeler üzerinde bulunan kartal yuvası benzeri devasa evlerde otururlar. Geniş arazili ve ağaçlarla çevrili bu evlerin hepsi okyanus cephelidir ve güzel bahçeleri bulunmaktadır.
Büyük olasılıkla, Malibu’nun en büyük çekim özelliği olan, okyanus ve güneşin batışı, bu mekanlardan izlenebilmektedir.
Bu mekanların bir diğer özelliği ise, otobüsler veya yürüyerek ulaşılamayacak yerlerde bulunmalarıdır ki, bu evlerde oturan ünlüler, kendilerine ait özel hayatlarının paparazziler veya bir kısım ziyaretçiler tarafından etkilenmesini istemezler.
Evet: Malibunun bu ünlü zengin evlerinin yanında: diğer bir özelliği, elbette kumsalları ve okyanustur. Buradaki geniş ve güzel kumsallarda; sürekli dalgalı okyanus var. Ayrıca: eksik olmayan bir rüzgar var.
Zaten, bu rüzgar nedeniyle, yöre, dünyanın en iyi sörf alanlarından birisi olarak seçilmiştir. Rüzgar hiç eksik olmuyor, ama özellikle kış dönemlerinde, bu rüzgar ziyaretçileri üşütüyor, buna dikkat etmenizi öneririm.
Bunun dışında, yaz döneminde, sahillerde, kumsallarda: voleybol oynayanlar, güneşlenenler ve okyanusa girenler görülebilmektedir. Denizde ise, sörf tutkunları yarışırlar.
Şehirde
Yol ve deniz arasında kalan bir kısım evler, sahipleri tarafından yazın kiraya veriliyorlar. Bu kesimde, sahilde, özel sahiller oluşturulmuş ve kalabalıktan-gürültüden uzak, gayet sakin güneşlenmek, okyanusa girip yüzmek mümkündür.
Yüzmek ve güneşlenmek deyince, bir kısım halk: denize girmek için Los Angeles şehrinden çıkıp buraya gelmenin anlamsız olduğunu, çünkü “Santa Monica” denilen yerin, şehir merkezine daha yakın ve daha güzel etkinliklere sahip olduğunu da söylemektedirler. Ama, buralara kadar gelip te, Malibuyu görmeden olmaz diye düşünüyorum.
Özellikle, hafta sonlarında, şehirde bir yoğunlaşma oluyor. Trafik bile zaman zaman tıkanabiliyor, trafik dedim de, burada “Harley” kullananları yoğun olarak görebilirsiniz.
Buraya yolunuz düşerse: “Naptune Net” isimli bir balık lokantasına uğramanızı öneririm, muhteşem lezzetli deniz ürünleri tadabilirsiniz. Ama, sipariş vermeden önce, menüden fiyatları incelemeniz şart.
Şimdi, gelelim: buranın gezilebilecek yerlerine:
ADAMSON EVİ-MALİBU LAGOON MÜZESİ
California bölgesine kayıtlı, ulusal tarihi Sit alanı olarak ilan edilen kaya oluşumları, burada görülebilmektedir. Ben gitmedim, ama buranın yani Malibu’nun kaya oluşumları dikkat çekiyor, bu müzede de bunlarla ilgili örnekler olduğunu duydum
MALİBU PİER
Burası: Güney California’nın simgesi, bir iskeledir.
Sörf kültürünün kalbinde yer almaktadır. Buranın hemen bitişiğindeki “Surfrider Plajı”na, dünyanın dört bir yanından sörf tutkunları geliyorlar.
Bu sahil iskelesinin çevresinde, eğlenceli bir festival havası yaşanıyor. İskele üstünde: klasik deniz yemekleri sunan restoranlar var.
Ayrıca: derin deniz balıkçılık tekneleri, buradan hareket ediyorlar. Günde iki kez, sportif balıkçılık tekneleri okyanusa hareket ediyorlar. Kısa bir yolculuk sonrasında, balık avı meraklıları: levrek, kalkan gibi balıkları tutabilecekleri yerlere götürülüyorlar.
Burada: bir de hediyelik eşya dükkanı var. “Malibu Beach Supply Co” isimli bu dükkandan: Malibu markalı çeşitli hediyelik eşyalar bulup satın alabilirsiniz. Balık avı meraklıları için, bu dükkanda, muhteşem balık avı malzemeleri bulunduğunu söylemeliyim.
Malibu sahillerinde bir tekne turu yapmak isteyenler, buradan tekne kiralayabiliyorlar ve 29 km. lik sahilde, arkadaşları ile birlikte mükemmel bir tekne turu yapabiliyorlar. Son olarak, yine bu iskelede: plaj ekipmanları kiralayabilirsiniz. Bunların başında: kano, surf tekneleri ve diğer plaj ekipmanları var.
PLAJLARI
Malibu plajlarında bazı genel uygulamalardan söz etmek istiyorum. Plajlarda: sigara içilmez, alkol alınmasına izin verilmez, mangal vs. gibi ateş yakılması yasaktır. Plajlarda, çıplak güneşlenmeye de izin verilmiyor.
Malibu sahillerinde köpeklere de izin verilmiyor. Evet, 21 km. lik bir sahil şeridinde, pek çok güzel plaj bulunuyor. Ben bunlardan birkaç tanesi hakkında size bilgi vermek istiyorum.
Lagoon Surfrider Beach
Burası, yörenin önemli bir sörf plajıdır. 9 Ekim 2010 tarihinde, burası “Dünya Sörf Birliği” tarafından “Surfrider Beach” olarak ilan edilmiştir. Buranın bir diğer özelliği: yerleşik ve göçmen su kuşlarına ev sahipliği yapmasıdır. Plajın okyanus tarafı kayalık, lagün kara tarafı ise alüvyon dolgudur.
Zuma Beach
Los Angeles şehrinin en büyük ve popüler plajlarından birisidir. Uzun ve geniş kumsal ve mükemmel sörf imkanları ile tanınır. Suyu tertemiz plaj bölgesinde, cankurtaran hizmeti de verilmektedir. Yani, cankurtaran kuleleri var. Birçok Hollywood filminde, plaj sahneleri burada çekiliyormuş.
El Matador Beach
Burası, küçük bir plaj bölgesi olmasına rağmen, burada muhteşem bir manzara var, özellikle güneşin batışını burada izlemenizi öneririm. Ayrıca: biraz önce, yukarıda sözünü ettiğim gibi, yine bu yörede, ilginç kaya oluşumları var, zaten bu yüzden “Sit” alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır.
CREEK STATE PARK
Bu yöreye gelip te, zamanınız var ise, başka bir rota daha önerebilirim. “Kuzey Malibu”; yol üzerinde muhteşem Malibu manzaralarını izleyebileceğiniz ve daha sonra “Malibu Creek State Park” isimli, güzel bir park görebileceğiniz yer. Pepperdine Üniversitesinin yanından, kuzeye yönelen “Malibu Canyon Road” yolunu takip ederseniz, güzel Malibu manzaraları eşliğinde, Monte Nido yakınlarında “Malibu Creek State Park” a ulaşabilirsiniz. Bu park: doğal bir park alanıdır. Ana girişten girerseniz, giriş ücreti ödemeniz gerekir.
Ama, ana girişten hemen önce: yoldan sağa sapın ve biraz sonra, yolun sağlı-sollu bölümüne aracınızı park edin. Aracınızı burada bırakıp, patikadan yürüyerek, parka ücretsiz girebilirsiniz.
Evet, park “Santa Monica” dağları yakınındadır. 1976 yılında ziyarete açılmıştır.
Bu yemyeşil parkın en büyük özelliği, park alanı içinde, 20th Century Fox firması tarafından oluşturulan platolarda filmlerin çekilmiş olmasıdır. Bu filimlerden birkaçı: Tarzan, Viva Zapata, Maymunlar Cehennemi filmleri,
Bu parka giderseniz yapabilecekleriniz şunlar: yürüyüş, dağ bisikleti, kuş gözlemleme, kaya tırmanışı, balıkçılık ve piknik. Bunlar ilginizi çekerse, gitmenizi öneririm.
Sonuç olarak: Malibu, pek hareketli bir yer değil. Güneşlen, yüz, sahilde yürü. Bunlar, bir süre sonra ziyaretçiyi sıkıyor. Ama, yine de, yöreye yolunuz düşerse, zaman ayırın ve burayı görün. Uzun süreli kalmaya gelmez, gerek ekonomik ve gerekse bir başka özellik nedeniyle, yöre, uzun kalmaya pek elverişli değil.
Çünkü: geçmiş tarihi süreç içinde, burada birçok yangın olmuş ve evlerin birçoğu yanmış, sonra yeniden yapılmıştır. Ayrıca: yörede, zaman zaman denizden gelen fırtınalar görülür ve en önemlisi, burası büyük bir deprem kuşağı üzerindedir.
Evet, burası Amerika ülkesinin çok bilinen doğal güzelliklerinden birisidir, yani burası bir park alanı.
Ama: bayağı eski bir park alanı, Amerikalılar, yıllarca önce, burayı park alanı, milli park olarak kabul ederek koruma altına almışlardır. 1872 yılında, burası: ABD Kongresi ve Başkanı tarafından kabul edilen bir kanun ile (Ulyses S. Grant) “Dünyanın ilk milli parkı” olarak seçilmiştir.
8 Eylül 1978 tarihinde ise, park, UNESCO tarafından, Dünya Kültür Mirası Listesine alınmıştır.
Park, ismini: park alanı içinde bulunan sarı kayalardan almaktadır.
Sonuç olarak: yılların koruması, park alanını muhteşem güzel bir hale getirmiş ve yılda, 3 milyon ziyaretçi ağırlanmaktadır.
Bu ziyaretçiler, park alanı içindeki “yaban hayatı” ve “jeotermal” güzellikleri ziyaret ederler.
Yıllardır sürdürülen koruma çalışmaları sonucunda park alanı içinde, gerçek bir yaban hayatı görülmektedir. Yani, burada kendi kendilerine serbest dolaşan ve beslenen; antilop, geyik, boynuzlu koç, ayı, bizon ve sayısız kuş görebilirsiniz.
Ama, bunlardan öne çıkanları ayılardır. Park alanı içinde, vahşi boz ve siyah ayılar, doğal ortamlarından serbestçe dolaşırlar. Ancak: bu yaban hayatını izlemek için birtakım kuralların bulunduğunu unutmamak gerekiyor.
Parkın başlıca kuralı: bu yaban hayatına yaklaşmamak ve özgürce dolaşan hayvanları belli bir mesafeden izlemektir. Özellikle: ayılara olmak üzere, hayvanlara yiyecek verilmemesi istenir.
Hatta, ayıların, park alanında ziyaretçilerin bulunduğu bölgeye gelmemeleri için, bir takım önlemler de alınmıştır. Ancak, yine de ayılar sık sık ve özellikle kış aylarında, yiyecek aramak için, park alanında ziyaretçi yerlerine kadar inerler.
Tabii bunun sonucunda, bazı saldırıların olduğu da görülmüştür. Bu yüzden, ziyaretçilerin dikkatli olması gerekir.
Ayılar yanında, yaban hayatının en büyük özellik taşıyan hayvanları bizonlardır.
Tarihi süreç içinde, sayıları milyonları bulan bizonlar, günümüzde binlerle ifade edilen sayılara kadar düşmüşlerdir.
Geyiklere gelince, pek çok geyik, özellikle sert kış aylarında, ısınan sularda yaşamlarını sürdürmeye çalışırlar. Ancak, park idaresi tarafından, pak içindeki yaban hayatına müdahale edilmez ve bir kısım geyik, park alanı içinde, özellikle ayılara yem olmaktadırlar.
Ayrıca: bu park alanının en büyük özelliği Gayzerlerdir. Bunlar: pis kokulu ve çamur çukurlarından oluşan, yeraltındaki, sıcak suyun, belli yerlerde ve belli zamanlarda basınç ile, püskürmesiyle oluşan doğal güzelliklerdir.
Dünya üzerinde çok nadir görülen bu gayzerler, bu park alanının en büyük özellikleridir. Sonuç olarak, dünya üzerinde bulunan gayzerlerin üçte ikisinin burada bulunduğu söyleniyor ve bunların toplamı 300 civarındadır.
Park alanı: Amerika ülkesi içinde, boyut olarak birkaç eyalet içinde bulunmaktadır. Ama, parkın büyük bölümü “Wyoming” eyaleti sınırları içindedir. Parkın diğer bölümleri ise “Montana” ve batıda “İdaho” eyaletleri içindedir.
Parka giriş için: 5 yol bulunmaktadır. Bu girişlerden, yalnızca “Gardiner” yıl boyunca açıktır. Diğer park girişleri ise “Kasım” ile “Mayıs” ayları arasında kapalıdır. Çünkü: park alanı, kışın karlarla kaplıdır ve park alanı içindeki ulaşım, yalnızca kar arabaları ve kar otobüsleriyle sağlanabilmektedir.
Kar-kış-ulaşım derken, parkın en iyi ziyaret zamanı hakkında da şunu söyleyebilirim: özellikle “Temmuz” ve “Ağustos” aylarında, yani en yoğun olduğu dönemde parkı ziyaret edebilirsiniz.
Park içindeki asfalt yolların uzunluğu ise, parkın büyüklüğünü anlamak açısından, 499 km. dir.
Park alanının toplam büyüklüğü ise, 9 km. karedir.
Bu alan: doğu-batı yönünde 101 km. ve kuzey-güney yönünde ise 87 kilometredir. Bu büyük alanda: göller, kanyonlar, nehirler ve dağlar bulunuyor. Arazinin yüzde beşlik bölümünü: Yellowstone gölü kaplıyor. Yüzde seksenlik bölüm ise, ormanlıktır.
Evet, bu büyük park alanında, her ne kadar doğal hayatı korumak için yapılaşmaya izin verilmese de, 9 tane ziyaretçi merkezi olarak çalışan tesis bulunuyor. Ayrıca: yine 9 tane otel var ve bunların yatak kapasitesi 2000 civarındadır.
Özellikle, kış aylarında park alanını ziyaret etmek isterseniz, bu otellerde önceden rezervasyon yaptırmanız gerekmektedir.
Yellowstone parkına ulaşmak için: karayolu tercih ederseniz “Salt Lake City” ve “Denver” şehirlerinden araba kiralayabilirsiniz. Ayrıca: “Yellowstone Havaalanı” bölgesinden otobüs ile de park alanına ulaşmak mümkündür.
Park alanı içinde, araba ile birçok yere gitmek mümkünse de; uzun yürüyüşler yapmanın gerektiğini de unutmamanız lazımdır.
PARK ALANI İÇİNDEKİ BÖLGELER
Kaldera
Park alanındaki bu dağ, aktif bir yanardağdır. Son 2 milyon yıl içinde, muazzam bir güçle, birkaç kez patladığı tespit edilmiştir. Zaten, park alanındaki jeotermal hareketlilik, buradan körüklenmektedir.
Old Faithful
Parkın en popüler etkinliğidir. Madison kavşağından, 26 km. güneydedir.
Park alanı içinde pek çok gayzer bulunmasına rağmen, en sık püsküren budur.
Patlamalar arasında geçen süreler: 41-125 dakikadır.
Ancak, ortalama 91 dakikada bir kez patladığı kabul edilir. Yani, burayı ziyaret eder ve patlamayı görmek isterseniz, en fazla 125 dakika beklemeniz gerekir ki, bence mutlaka bekleyin ve bu güzelliği görün.
Evet, yeraltından çıkan kaynar su: 1.5 ile 5 dakika sürece: yaklaşık 32-56 metre yüksekliğe kadar çıkmaktadır. Çıkış yüksekliği ise, ortalama 44 metredir. Çıktığı en yüksek nokta ise, 56 metre olarak ölçülmüştür.
Grand Canyon
Yellowstone gölünün kuzey kıyısındaki kanyonun: 10-14 bin yıl arasında oluştuğu düşünülmektedir. Yüksekliği 309 metredir.
Park alanı içinde, en çok fotoğraflanan yerdir. Kanyonun kuzey ve güney bölümleri arasında birçok seyir noktası bulunmaktadır.
Kanyonun güney bölümünde, yani “Uppers Falls” yani Yukarı Şelalenin, 33 metreden yere dökülüşünü izleyebilirsiniz. Kanyon: Yellowstone gölü kıyılarına, 360-1230 metre arasında değişen yüksekliklerden, su boşaltır.
Kanyon duvarları arasında, sarının her tonunu gösteren, arsenik sülfat görülmektedir.
Tower Fall
Burası, park alanı içindeki popüler bir şelaledir ve parkın kuzeydoğu girişi yakınlarındadır. Kısa bir yürüyüş ile buraya ulaşmak mümkündür.
Şelale, 40 metre yükseklikten akmaktadır. Kış aylarında ise, buz tutan şelale, muhteşem güzel bir görüntü ortaya koymaktadır.
Hayden Vadisi
Park alanı içinde, yaban hayatının gözlenmesi için en uygun yerdir. Bu güzel ve geniş vadi boyunca ilerlerseniz, bizon ve geyik sürülerini izleyebilirsiniz.
Hatta: yine, vadi boyunca ilerleyen nehir kıyısında, ördekler, Kanada kazları ve pelikan gibi su kuşlarını da görebilirsiniz.
Laman Vadisi
Bu geniş vadi: yine yaban hayatını izlemek isteyenler için tercih ediliyor. Burada: bizon, geyik, boz ayı, çakal ve kurtlar görülebiliyor.
Mammoth Hot Springs
İşte, park alanının yine en güzel ve ilginç alanlarından birisi. Dağın gümüş renkli traverten katmanları, ilgi çekiyor.
Burada: bizim Pamukkale’dekilere benzer, travertenler görülüyor. Park alanının merkezi olan bu bölümde: bölge “Milli Park” olarak ilan edildiğinde, alanı korumak için konuşlanan Amerikan ordusuna ait birkaç yapı bulunuyor.
Ayrıca: bu yapılar içinde, bir de “Yaban Hayatı Müzesi” bulunuyor.
Travertenler ise ilginç. Bunların oluşumunda: kireçtaşının, sıcak su içindeki çözülümü ve yüzey üzerine oturan beyaz bir çökelti söz konusudur.
Volkanik su kaynakları, yer altı kireçtaşı yataklarından aldıkları mineralli suları, traverten oluşturarak, teraslı havuzlara bırakıyorlar. Tabii, bu beyaz çöküntü, güzel bir görünüm oluşturuyor.
Yellowstone Gölü
Burası: Kuzey Amerika bölgesindeki en yüksek irtifa gölüdür. Buraya ulaşmak için, parkın güneyinden itibaren John D. Rockefeller Memorial Highway yolunu takip etmek gerekir.
Deniz seviyesinden 2357 metre yüksekliktedir. Park alanının, yüzde beşlik bölümünü kapsamaktadır. Derinliği 120 metredir. Kıyı uzunluğu ise, 180 km. dir.
Göl üzerinde yükselen karlı dağları izleyebilirsiniz. Rüzgarlı günlerde ise, gölde oluşan dalgalar, kıyıya vuruyor.
Göl kıyısında “Grant Lake Village” denilen yerde, küçük bir mola verip, gölün güzelliklerini izlemenizi öneririm. Göl de, kurallara uymak şartı ile balık tutmak mümkündür. Village denilen yerde, tekne ve balık avı takımları kiralayabilirsiniz.
Göl üzerinde, yine dikkatinizi çekecek bir yapı, 1937 yılında inşa edilen köprüdür.
Norri Geyser Basin
Park alanı içinde, birçok “Gayzer” alanı var. Ama, bunlardan en ilgi çekeni, buradakidir. Norri gayzeri, dünyanın en yüksek olanı olarak bilinir.
Lower Geyser Basin
Burası da, yine bir gayzer alanıdır. Ama, burada düzenli olarak patlayan ve fışkıran gayzerler var. Bunlar: yeryüzüne çıkan sıcak suları ile, bölgeyi büyük bir çamur havuzu haline getiriyor. 11 millik bu alan, parkın en büyük gayzer alanı olarak bilinmektedir.
West Thumb Geyzer Basin
Yine bir gayzer alanı. Burada, çeşitli yürüyüş parkurları var. Ayrıca, yine bu havzada, geyik ve bizon sürüleri görmek mümkündür.
Mammoth Kaplıcaları
Park alanının kuzey bölümündedir. Buraya ulaşmak için “Gadrine” yani Montana- 89 karayolu kullanılmalıdır. Burada bulunan danışma merkezinde. Park kuralları, bölgenin bitki örtüsü, canlılar ve jeolojik oluşumlar hakkında, ziyaretçilere kısa bilgiler veriliyor.
Taşlaşmış Orman
Tower kavşağının doğusunda, Lamar Valley Road dışındadır. Burada bulunan ağaçlar: milyonlarca yıl sonunda, hala ayakta durmaktadırlar. Bu durum, bir zamanlar “Yellowstone” park alanının, günümüzden daha sıcak bulunduğunu göstermektedir.
Orman: yer altı sularının içinde bulunan silisyumun: ağaç ve bitkilere geçerek, onları taşa çevirdiği ve zengin volkanik küllerle kaplı bir yer olarak ilgi çekmektedir.
Firehole ırmağı
Bu ırmak: “ateş deliği” anlamına gelmektedir. Nehir, bölgedeki sıcak su kaynaklarından beslenir. Yani, bir anlamda “sıcak bir banyo” gibidir.
Rio de Janeiro şehri: son birkaç yıl içinde hızla değişmiştir. Bu şehre ulaştığınızda büyük olasılıklı ilk izlemininiz “refah ile birlikte fakirlik, muhteşem ve kuşatıcı bir doğa ve “carioca” yaşam tarzıdır. Şehir sakinleri “cariocas” olarak bilinir ve isimlendirilirler.
Şehir Brezilya’nın en büyük ikinci şehridir. Ülkenin en büyük şehri “Sao Paulo” şehridir. Şehir; Guanabara körfezinin nefes kesen sularına bakmaktadır.
Bu büyük şehir Atlantik okyanusu ve yağmur ormanları ile çevrilidir. Olağanüstü bir doğaya gömülmüştür. Ayrıca, olağanüstü beyaz kumlu plajları ve heyecan verici gece ve eğlence hayatı ziyaretçilerin ilgisini çeker.
Copacabana ve dünyanın en seksi plajı olarak tanımlanan Ipanema plajları: her yıl milyonlarca turist ağırlar ve günün her saati kalabalıktır. Öte yandan şehirde güzel bir lagün ve dünyanın en büyük kent ormanı (Tijuca) bulunmaktadır.
Ancak: hemen başlangıçta belirtmem gerekir ki, tüm bu güzellikleri doya doya yaşamak mümkün değildir.
Çünkü, şehir bu güzellikler yanında aynı zamanda büyük bir güvenlik zafiyetine de sahiptir ve zengin ve fakir bölgeler yan yanadır ve özellikle akşam saatlerinde olmak üzere, bazen şehrin belli yerlerinde gündüz saatlerinde bile güvenlik sıkıntısı üst düzeydedir ve bu şehrin güzelliklerini tek başınıza yaşamak isterseniz, büyük olasılıkla sıkıntı yaşayacak ve soyulacaksınızdır.
Evet “Favelas” orta sınıf mahallelerindeki kalitesiz konutlar, genellikle şehrin birçok dağ yamacında bulunan gecekondular turistler için güvenliğin sıfır olduğu yerlerdir.
Sahillerinin 50 kilometre uzunluğa ulaştığı Rio eyaletinde, Leme’den Leblon’a kadar plajlar 11 bölgeye ayrılıyor. Zaman içerisinde her birine toplumun farklı kesimleri gider olmuş. Mesela 7.bölge sörfçülerin, 8.bölge ailelerin, 8 ile 9 arası eşcinsellerin, 9.bölge de entelektüeller ve hipilerin mekanı.
Şehrin resmi şarkısı “Cidade Maravilhosa” yani “Muhteşem şehir” dir.
Rio de Janeiro, Portekizce “Ocak Nehir” demektir. Gaspar de Lemos önderliğindeki Portekizli kaşifler, 1 Ocak 1502 tarihinde karaya çıktıklarında büyük bir nehir ağzına geldiklerini düşünmüşler. Rio’nun Guanabara Körfezine ayak bastıklarını ise bir zaman sonra anlamışlar.
İstanbul, bu şehrin kardeş şehridir.
HAVAALANLARI
Rio şehrinde 5 havaalanı bulunmaktadır. Ama bunlardan yalnızca 2 tanesi uluslar arası uçuşlara açıktır.
Galeao-Antonio Carlos Jobim uluslar arası havaalanı-GIG
Ilha Grande semtindedir.
Tüm uluslar arası uçuşlar ve bazı uzun mesafeli iç hat uçuşları buradan yapılır.
Havaalanına ulaşmak kolaydır. Şehir merkezinin 20 km kuzeyindedir. Governador adası üzerindedir. 2 pist ve 2 terminali vardır.
Brezilya ülkesinin en işlek üçüncü havaalanıdır. Şehir merkezi ve havaalanı arasındaki ulaşım: mavi ve sarı taksiler ile yapılmaktadır. Ayrıca toplu taşıma sistemi vardır.
Santos Dumont Bölge Havaalanı
Rio şehrinin ilk ve eski havaalanı ve uluslar arası havaalanı burasıdır. Praça Senador Salgado Filho adresindedir.
Şehir merkezine uzaklık 2 km. dir.
ŞEHRİN TARİHİ
Şehrin bulunduğu Guanabara körfezi, 1502 yılında keşfedilmiş ve 1555 yılında Fransızlar tarafından buradaki adalardan birinde bir koloni kurulmuştur. Portekizliler ise, 1565 yılında günümüzdeki şehrin bulunduğu yerde, yeni bir yerleşim kurmuşlar ve ardından Fransız kolonisi yok edilmiştir. 1763 yılında Portekizliler, bu şehri koloninin başkenti yaparlar.
Brezilya bağımsızlığı ilan edildikten sonra yine başkent burası olmuş ancak 21 Nisan 1960 tarihinde başkent değiştirilmiştir ve Brasilia şehri olmuştur.
İKLİM
Şehirde tropikal ekvator iklimi görülmektedir.
Aylık ortalama sıcaklık, şehrin iç bölgelerinde yaz aylarında 40 dereceye ulaşmaktadır.
Şehirde en yüksek sıcaklık ölçümü 43 derecedir.
Evet Rio şehrinde iklim tüm yıl boyunca ılıman olması ile ünlüdür. Yani bu şehri yılın her döneminde ziyaret etmek mümkündür. Burada yaz dönemi: Mart-Aralık ayı arasındadır. Bu dönemde sıcaklık 40 derece civarındadır.
En sıcak aylar Aralık ve Ocak aylarıdır. Zaten karnaval da bu dönemde düzenlenir. Plajlar oldukça kalabalıktır. Ancak, birçok işletme noel öncesinde Ocak başında kapalıdır. Karnaval ile birlikte “New Years Eve” denilen yeni yıl etkinlikleri başlar.
Ülkede kış sezonu: Temmuz-Ağustos-Eylül aylarıdır. Bu dönemde çok az yağış görülür ve yine güneşli günler görülebilir. Yalnızca geceler biraz bulutlu ve serin olabilmektedir. Gece ve gündüz arasında yüksek sıcaklık farkları oluşur.
Yine de geceleri 24 derece, gündüzleri 14 derece civarındadır. Ama bu dönem yaz dönemi kadar popüler değildir ve fiyatlar son derece düşüktür. Ancak, bu dönemde Okyanus hareketli olduğundan sörf yapmak isteyenler, bu dönemi tercih ederler.
Eylül-Ekim ayları, ülkede bahar sezonudur. Bu dönemde çok az nem ve yağış görülür. Sıcaklıklar 26 derece civarındadır. Ancak bu dönemde yağmur ormanları serin olacaktır. Öte yandan, yine bu dönemde şehirdeki bahçeler ve dağlar, rengarenk çiçeklerle bezenir.
Bu dönemde de fiyatlar oldukça ucuz ve plajlar nispeten kalabalık değildir.
ŞEHİR İÇİ ULAŞIMI
Rio şehrinde, otobüsler başlıca toplu ulaşım aracıdır.
Şehirlerarası hatlarına ek olarak: her gün 4 milyonun üzerinde yolcu taşıyan 440 belediye otobüs hattı bulunmaktadır.
Şehirde 2 metro hattı (Metro Rio) ve birkaç banliyö demiryolu hattı bulunmaktadır.
Brezilya’da şehirlerarası ulaşım karayolu ile yapılmaktadır. Uzun mesafe otobüsleri için: büyük terminal Rio şehrinde “Janeiro Santo Crista” mahallesindedir.
Yük ve yolcu gemileri iki liman tesisinden (Rio de Janeiro ve Sepetiba) yararlanmaktadırlar.
GÜVENLİK
Rio şehri: dünyanın en şiddet ağırlıklı şehirlerinden birisidir.
Burada: suçlular ve polis arasında sürekli çatışma ve uyuşturucu çatışmaları sürdürülmektedir.
Güvenliğiniz için öneriler
1.Kendinizi hedef yapmayın yani “ben bir turist değilim” havasına girmeyin, giysileriniz le bu durumu teyit etmeyin.
2.Kolye, bilezik, yüzük ve küpe gibi takı takmayın. Çünkü Rio şehrinde takıların çalındığı birçok hırsızlık hadisesi görülmektedir. Hırsızlar çok beceriklidir ve neredeyse siz fark etmeden onlar takılarınızı çalabilirler.
Ancak, takılarınızı çalarken, size zarar verebileceklerini de unutmayın, özellikle küpe çok tehlikelidir, sakın küpe takmayın.
3.Cep telefonları, Ipod, digital kamera, büyük ve değerli fotoğraf makinası kullanmayın veya halk arasında gezerken bunları kullanmayın.
4.Geceleri ve Pazar günleri şehir merkezi dışına çıkmaktan kesinlikle kaçının. Rio şehrinde, şehir merkezi gündüz güvenli bir yerdir ancak mağazalar kapandıktan ve çalışanlar ayrıldıktan sonra artık güvenli değildir. Pazar günü tüm dükkanlar kapanır.
5.Rio şehrinde yankesicilerden kaçının, çünkü yankesiciler şiddet kullanabilirler. Genellikle 2-5 kişilik guruplar halinde faaliyet gösterirler ve bunlara tepki vermekten kaçının. Biri cüzdan veya çantanızı çalıp kaçarken, diğerleri onu korumaktadırlar.
6.Sokak satıcıları sorun yaratabilirler “camelo” denilen bu insanlar: küçük tablalar üzerinde süper ucuz elektronik ürünler, korsan filmler, müzik, yazılım, cüzdan veya benzeri küçük nesneler satarlar, ancak onlar polis gelirse kaçmak zorundadırlar çünkü bu durum yasaktır.
7.Gece dolaşmak için, polis tarafından gerekli tedbirler alınan yalnızca “İpenema plajı” nı seçebilirsiniz.
8.Gece yarısından sonra fahişeler ve dilenciler “Atlantica caddesi”ni doldururlar, buradan uzak durun.
9.Geceleri “Copacabana” mahallesinden uzak durun.
10.Gündüz saatlerinde bile Copacabana mahallesinde Praça Lido Parkı ve önündeki “Atlantica” caddesinden kaçının.
11.Copacabana mahallesinde erken saatlerde koşu yapan ve yanında Ipod ve saat bulunan koşucular, özellikle motorlu hırsızlar için hedeftirler.
12.Eğer herhangi bir soygun olayına rastlansanız: pasif olun, yankesicilerin yüzlerine değil yere doğru bakın, onların sizden istediklerini sakince yere bırakın, polis çağırma veya çığlık atma gibi bir duruma girerseniz pişman olursunuz, onların gittiği yönün tam aksine gidin.
13.Örneğin: bir ayakkabı boyacısı, ayakkabınızı boyamak için ısrarla yanınıza gelir ve hatta sizi takip eder. Kazaen ayakkabınızı boyatırsanız ardından sizden boya ücreti olarak yüksek fiyatlar ve hatta 500-600 dolar para ister. Vermediğiniz takdirde, masum ayakkabı boyacısının arkadaşları çevrenizi saracaktır, bu yüzden ayakkabı boyacılarından uzak durun.
14.Metro kullanın ve trenlerden kaçının. Metrolar güvenlidir. Otobüsler de güvensizdir.
15.Paranızı cüzdanda değil, para kemerinde taşıyın. Yanınızda büyük miktarda para bulundurmayın ve alışveriş merkezleri içindeki ATM leri tercih edin, alışveriş yaptığınızda bunlardan para çekin veya kredi ve banka kartlarını sakın kullanmayın.
16.Mahallelerin varoşlarına gitmeyi, bir yeri ziyaret etmek isterseniz, seyahat acentası kullanın. Tek başına veya bir rehber olmadan bir yere giderseniz, büyük olasılıkla başınız belaya girecektir.
17.Polise rüşvet vermeye kalkmayın.
18.Geceleri havai fişek veya patlama sesi duyarsanız, anlayın ki bu durum polisin gecekondu mahallelerindeki uyuşturucu çetelerine bir operasyon yaptığının işaretidir ve bunu duyduğunuzda herhangi bir mağaza veya restorana kendinizi atın.
19.Eğer araba kullanıyorsanız, geceleri sakın kırmızı ışıkta durmayın, çünkü dilenciler ve soyguncular hemen arabanızın çevresini saracaktır. Ayrıca geceleri arabanızın kapılarını kilitlemeyi sakın unutmayın.
KÜLTÜREL ETKİNLİKLER
Rio şehrinin en önemli spor olayları: MotoGP Brezilya Grand Prix ve Dünya Plaj voleybolu finalleridir.
Brezilyalı eski FIFA Başkanı Joao Havalange seçildikten sonra; Maracana yakınlarında, yeni 45.000 kişilik bir stadyum inşa edilmiştir.
Rio şehrinde birçok popüler eğlence vardır. En popüler eğlence etkinliği “futebol” yani “futbol” dur. Botafogo, Flamengo, Fluminense ve Vasco: Rio şehrinin geleneksel dört futbol takımıdır.
ETNİK GURUPLAR
Şehrin nüfusunun büyük bölümü Afrika kökenli insanlar, Afrika kökenlilerle Portekizlilerin karışımı melezler ve Portekiz asıllılardan oluşmaktadır.
Diğer önemli guruplar: Almanlar, İtalyanlar, İspanyollar, Araplar, Yahudiler, Asyalılar (çoğunlukla Koreliler ve Japonlar) ve karışık Kızılderililer’dir.
Nüfus içindeki bunların yoğunlukları şöyledir:
Kara Afrika kökenliler: % 11.4
Asya ve Kızılderili kökenliler: % 0.4
Karışık ırk kökenliler: % 35.6
Beyaz Avrupa kökenliler: % 52.5
SOSYAL KOŞULLAR
Rio şehrinde: zengin ve fakirler arasında çok büyük farklılıklar vardır.
Şehir dünyanın en büyük metropolleri arasında yer alıyor olsa da şehir nüfusunun 6.5 milyon kişilik bir bölümü, son derece yoksulluk içinde yaşamaktadır.
Yoksul bölgelerde: genellikle kötü gecekondularda yani gecekondu mahallelerinde yaşamaktadırlar. Çünkü: genellikle yamaçlarda sağlam binalar inşa etmek zordur. Ama bu gecekondu mahalleleri: şehrin en zengin bölgelerine çok yakındır.
Ipanema ve Copacabana gibi zengin mahalleleri: plaj ve tepeler arasında sıkışmış yoksul mahalleleri ile çevrilidir.
Kötü eğitim ve cezaevi sistemi ile birlikte sağlık sistemindeki dengesizlik: sosyal adaletsizliğe katkıda bulunur.
Bu yüzden şehrin “Kuzey” bölgelerinde nadiren turist görülür.
Bu alanlar: şehrin büyük yoksul kitlelerinin yaşadığı yoksul alanları olarak bilinir.
Turistler genellikle şehrin zengin mahalleleri olan “Güney” bölgesine giderler.
Çünkü: öbür bölgelerde zengin ve fakir arasında güvenlik ve şiddet konularında çok tehlikelidir.
RİO SAHİLLERİNİN KURALLARI
Rio sahillerinde, yazılı olmayan, ancak yerlilerinin bilip uydukları bir takım garip kurallar vardır.
Mesela erkekler kumlara oturmalı, eğer havlu veya şezlong kullanırlarsa carioca, yani Rio’nun yerlisi olarak kabul edilmiyorlar.
Ayrıca ayağa kalkarken arkalarına yapışmış kumları asla silkelememeliler (poposuna dokunan erkek ya anne kuzusu ya da turist olarak görülüyor. )
Erkekler denizdeyken dalgalarla oynamak yerine yüzmeli ya da en azından yüzüyor gibi yapmalıdır.
Kadınların kumlarla haşır neşir olması hoş karşılanmıyor. O sahilde tek parça mayo giyen kadın varsa, bilin ki o kesinlikle Brezilyalı değil.
Carioca kadınları tanga bikini giyer ve asla üstsüz güneşlenmezler.
Evet burada boyu aşan dalgalar yüzünden denizde yüzmek pek mümkün olmuyor. Bilen için sörf yapmak daha mantıklıdır. Yine de kimileri yüzmeye çalışıyor.
Cankurtaran helikopterleri sürekli tepede geziyorlar. Yoğun hafta sonlarında iki yüz kişiyi boğulmaktan kurtardıkları söyleniyor.
Sokakta bikinili kadınlar, toplu taşıma araçlarında üstünde sadece mayo ile seyahat eden erkekler.
Bu şehir, şehirden ziyade bildiğiniz sayfiye yerleri gibi.
MÜZİK
Rio de Janeiro şehrinin resmi şarkısı “Muhteşem Şehir” anlamına gelen “Cidade Maravilhosa” dır. Şarkı Rio şehrinin sivil marşı olarak edilir ve Şubat ayında Rio Karnavalı sırasında sürekli söylenir.
Rio şehrinin bir diğer şarkısı “Garota de Ipanema”: Antonio Carlos Jobim tarafından bestelenmiş ve dünya çapında ünlü bazı sanatçılar tarafından söylenerek ölümsüzleştirilmiştir.
SAMBA
Pedra do Sal: her pazartesi canlı samba gösterileri düzenlenen bir yerdir. Bu ülkede samba müziğine saygı duyulur. Kölelik zamanında: “Saude” mahallesinde bulunan “Sal Rio de Janeiro” şehirdeki “quilombo köyü” Afrika topluluğunun en önemli merkezi olmuştur.
Bu bölge, şehirde “Küçük Afrika” olarak isimlendirilmiş ve “göçmenler” tarafından doldurulmuştur. Elbette bunun sonucunda, yine bu bölge samba müziğinin beşiği olmuştur.
Günümüzde, her Pazartesi (sadece güçlü yağmur olduğunda iptal edilir) burada düzenli “samba da roda” gösterileri düzenleniyor. Bu gösterilerde rahat ve neşeli bir atmosfer yaratılmaktadır.
Samba müziği hakkında da birkaç cümle söylemek istiyorum.
Samba müziği: aksak ritm, kalça hareketleriyle yapılır. Samba müziği: 19. yüzyıl sonu ile 20. yüzyıl başında, Rio şehrinin fakir bölgelerinde yaygınlaşmıştır. Özellikle kuzeyde “Bahia” bölgesinde, siyah Afrikalı kölelerin soyundan gelen “Candomble” denilen ve bir tür Afrika dini ritüelidir ve davul ve alkışlarla yapılır.
İlk resmi samba şarkısı “By Phone” 1917 yılında kaydedilmiştir. Ancak samba radyo sayesinde popüler olmuştur. Özellikle “samba-cançao” adlı şarkı en meşhur samba parçası olmuştur. Holywood filmleriyle samba dünyada tanınır hale gelmiştir.
“Samba de Roda”; tipik bir samba dansıdır ve UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilerek (Ağız ve maddi olmayan ifadeler) 2005 yılında koruma altına alınmıştır.
KARNAVAL
Rio de Jeneiro: Güney Amerika’da büyük şehirlerden biridir ve şehrin en yaygın ünü: her yıl düzenlenen çeşitli kültürel kutlamalardır. Bunların en popüleri iki hafta süren “Lent” yani geleneksel Hıristiyan oruç düzenidir ve bu durum “Karnaval” olarak isimlendirilir.
Bu olaya tanıklık etmek ve katılmak için: dünyanın her yerinden insanlar Brezilya’ya geliyorlar.
Karnaval döneminde insanlar: Samba dansı yapıyorlar.
Karnaval kutlamaları “Mardi Gras” denilen Salı günü biter.
Karnaval; tüm Rio şehrinde başta Copacabana plajı olmak üzere, çeşitli konserler ve havai fişek gösterileriyle kutlanır.
İnsanlar bu kutlamalarda beyaz giysiler giyerler ve bazıları “Iemanja” denilen bir “Candomble” tanrıya adaklar adarlar.
Karnaval: Brezilya’da Paskalya öncesi bir kutlama ve Lent başlangıcıdır.
Rio de Janeiro karnaval geçitinde: şehrin hemen hemen her köşesinde “Sambodromo” sergi merkezleri açılır ve “Blocos de Carnaval” isimli popüler geçit törenine: ünlü “Escolas de Samba” dahil birçok Samba okulları katılmaktadır.
Bunlardan en ünlü olanlar şunlardır:
Cordao Bola Preta
Bu şehir merkezindeki en geleneksel karnavallardan birisidir. 2006 yılında, bir günde bu karnavala 200.000 kişi katıldığı tespit edilmiştir.
Suvaco Cristo
Doğrudan İsa heykelinin kolunun altında, Botanik Bahçesinde yapılır. İsim: “Mesih’in koltukaltı” olarak tercüme edilir.
Caremelitas
Santa Teresa tepelerinde çok güzel manzarası vardır.
Simpatia e Quase Amor
Ipanema en gelenekseldir.
Bu aileler ve eşcinseller nüfusun geniş bir spektrumda.
SAMBA KÜLTÜRÜ VE SAMBA OKULLARI
Samba Kültürü
Samba kültürü: 17.yüzyılda buraya: Afrika sanatını, müzik ve danslarını getiren atalarına övgüdür. Ayrıca toplumun her kesiminden gelen toplulukların bir arada bulunmalarını sembolize etmektedir.
Öte yandan: bunun kökeninin bir söylentiye göre antik Roma’da bir pagan kutlaması olduğu söylenmektedir. 19.yüzyılda karnaval topları “Copacabana Palace Hotel” ve “Belediye Tiyatrosu”nda kullanılınca karnaval Rio şehrinde popüler oldu.
Samba Parade: 1930’lu yıllarda Afro-Brezilya kültürünün bir parçası olarak dünyaca ün kazandı.
Samba Okulları
Tüm insanları bir araya getiren “Rio Karnavalı” samba okulları tarafından sunulan gösterilerle yapılır ve bunlar toplum ruhu ve uyumla ilgilidir. Samba şarkıları ve tasarlanmış dans rutinleri: lüks kostümler giymiş samba okulu üyeleri tarafından organize edilmektedir.
Samba geçitlerine hazırlanılması hassasiyet gerektirir ve hazırlıkları aylarca sürer. Çünkü: samba ve karnaval sosyo-ekonomik bir olaydır.
Şehirde 100’ün üzerinde samba okulları bulunmaktadır. Bunların Rio karnavalındaki geçit törenleri ve lüks kostümleri: onları dünyanın en büyük olayı haline getirmiştir. Samba okullarının çoğu: samba geçitlerine 4000 katılımcı ile katılırlar.
Her samba okulu, Sambadrome geçidinde yaklaşık 80 dakika gösterilerini sergilerler ve her geçit gurubunun başında kadınlar bulunur.
Bu okulların hepsi kendi toplumlarının ismini alırlar. Bunlar arasında öne çıkanlar: “Bejia-Flor”, “Salgueiro” ve “Mangueira” dır. Ancak her ne kadar 100 civarında samba okulu olsa da, başarı ortak bir gurur meselesi olarak kabul edilir.
Ancak, onlar rekabet için tüm yıl boyunca çalışırlar. Başarılı bir samba okulu: gerek zenginler ve gerekse yoksullar için saygındır. Nitekim: Brezilya’nın en popüler samba okulu: Rio şehrinin yoksul mahallelerinden gelenler tarafından yaratılmıştır.
Çünkü: samba okullarına destek: Brezilya hükümeti ve sponsorlardan gelmektedir. Ayrıca, tesislerde düzenlenen özel etkinliklerle para desteği arttırılmaktadır. Samba okulları “Samba City” denen yerde konuşlanmışlardır ve burayı ziyaret ederek turlara katılmak mümkündür.
Bu tura katılırsanız, her okulun kendi kostümlerini nasıl ürettiklerini ve kendi ritüellerini nasıl oluşturduklarını görebilirsiniz. Haftanın belli günlerinde, geceleri bu okullarda partiler düzenlenir ve samba davulları eşliğinde danslar yapılır.
Özellikle “Salgueiro” ve “Mangueira” okulları, kendi salonlarında tüm yıl boyunca ziyaretçilere gösteri düzenlemektedirler. Bu okulların şehir dışındaki kendi yerleri bulunmaktadır. Planlanan gecelerdeki gösterilerde, ziyaretçiler sabahlara kadar şarkı ve dans eğlencelerine katılmaktadırlar.
Bu okullar arasında en popüler olanı “Cariocas” dır ve burası her Cumartesi gecesi canlı samba müziği etkinlikleri düzenlenir. Ancak bu samba okullarının bulunduğu yerlere gitmek isterseniz: kesinlikle toplu taşım araçlarını değil, güvenlik nedeniyle taksileri kullanmanız önerilir.
Evet: biraz önce de sözünü ettiğim gibi, bu samba okullarının sosyal sorumlulukları da var. Özellikle şehrin gecekondu mahallelerindeki binlerce kişi için bunlar istihdam yaratmaktadır. Yani karnaval ile ilgili faaliyetlerde kazanılan gelirin büyük kısmı, çoğunluğu yoksul topluluklara gidiyormuş.
Çünkü: karnaval için hazırlanan çoğu sanatçı, bu fakir toplumlarda yaşamaktadırlar. Sonuç olarak, karnaval herkes için daha iyi bir yaşam ve gelir için bir araç olarak görülmektedir.
Samba City
Samba şehri denen bu bölge: Rio şehrinin “Docklands” denen bölümündedir. “Carioca” samba burada doğmuştur. Rio karnavalı hazırlıkları, buradaki ünitelerde yapılır ve Samba City; yıl boyunca eğlencelerin odak noktası olan Samba Okulları ile doludur.
Yıl boyunca burayı ziyaret eden turistler için; Samba gösterileri düzenlenir. Bu gösterilerde yöre kültürü, zengin Samba etkisiyle ziyaretçilere gösterilir.
Her samba okulunun, Samba City içinde kendi tesisi vardır. Her şey yani kostümler, şarkı sözleri, dans rutinleri ve Karnavalda yapılan gösteriler: bu üretim birimlerinde belirlenir.
Eğer “Sambadrome” veya Karnavalı beklemek istemiyor veya o dönemde şehri ziyaret etmediyseniz: Samba City’e giderek Samba Okullarını ziyaret etmeniz önerilir.
Özellikle “Perşembe” geceleri: akşam yemeği ve içecekler ile birlikte samba müziği ve dans turları düzenlenmektedir. Bunun dışında burayı ziyaret etmek isterseniz 10 Dolar giriş ücreti ödeyerek, Salı günleri hariç; her gün saat: 10.00-12.00 arasında ve saat: 15.30 da burayı ziyaret edebilirsiniz.
Çünkü bu gün ve saatlerde özel gösteriler düzenlenmektedir, ancak buraya ulaşım için biraz önce de belirttiğim gibi toplu taşım araçları değil, taksi tercih etmelisiniz.
ALIŞVERİŞ
Şehirdeki en önemli alışveriş merkezlerinden birisi Leblon merkezinde “Zona Sul” alışveriş merkezidir. Burada 200 den fazla mağaza ve iyi bir restoran bulunur.
Bu mağazalarda: spor (adidas, North face, lacoste), teknoloji (Mac Store ve diğerleri), güzellik (L’Occitane) ve diğer giyim mağazaları (Chanel, Calvin Klein, Hugo Boss, Salvatore Ferragamo ve Zara gibi) ve diğer tür mağazalar (Swatch, Swarovski gibi) bulunabilir.
Buraya yolunuz düşerse, özellikle “Havaianas” türü mayo satın almanızı öneririm. Alışveriş merkezinin zemin katında birkaç restoran bulunuyor.
Leblon bölgesinde “Avenida Afranio de Malo Franco” denilen büyük alışveriş merkezinde ise: Apple bilgisayarlarından başka, hayal edebileceğiniz her türlü mal ve cihazı bulup satın alabilirsiniz.
Evet, şehrin geneline gelelim: Şehirde güzel dükkanlar zarif olmasının yanında oldukça pahalıdır. Brezilya markası “Oskelen” önemli bir konudur. Ancak bu dünya çapındaki marka, dünyanın herhangi başka bir şehrinde daha uygun fiyata giysi ve ayakkabı satabilmektedir.
Eğer Rio şehrinde kendiniz veya yakınlarınız için bir hediye almak istiyorsanız “Oskelen” iyi bir seçim olabilir. Osklen: Brezilya’da havalı bir spor giyim markasıdır.
Rio şehrinde bu markanın satıldığı 13 dükkan bulunduğu söyleniyor. (Osklen Ipanema-Rua Maria Quiteria, Osklen Leblon-Avenida Afranio Melo Franco-Osklen Gavea-Rua Marq de Sao Vicento)
Brezilya el sanatlarını keşfetmek istiyorsanız, bu kez “Ipanema Happi Pazarı” na gitmelisiniz. Bu Pazar, Pazar günleri “Praça Osorio” denilen yerde açılır.
Bu büyüleyici sokak pazarında: hediyelik eşyalar ve diğer birçok seçenek bulmak mümkündür. Bir Pazar günü buraya erken saatte gitmeli ve osorio üzerindeki birçok restoranın birinde öğle yemeği de yemelisiniz.
Pazarın açık bulunduğu saatler 08.00-18.00 arasındadır.
NE YENİR-NE İÇİLİR-RESTORANLAR
Şehir dünyanın dört bir yanından ziyaretçi ağırladığı için birçok ülke yemek kültürünün sunulduğu restoranlar bulmak mümkündür. Ancak Brezilya yöresel lezzetlerinden mutlaka tatmanızı öneririm.
Ülke tropikal iklime sahip olduğundan özellikle tporik meyve sebzelere bolca rastlayacaksınız. Başta hindistancevizi olmak üzere birçok yemeklerde değişik soslar kullanılmaktadır. Ama bu değişik soslar ve özellikle hindistancevizi yağı mutlaka ilk anda size yabancı gelecektir.
Rio tabii deniz kıyısında olunca, ülkede deniz ürünleri de yoğundur. Karides, kalamar, yengeç ve kabuklu deniz ürünleri, katılan değişik soslar ile mükemmel tatlara bürünmektedirler.
Ama yine de bu şehrin ulusal yemeği: “feijaodo” dur. Bu yemek türü: sığır ya da domuz etinden yapılır ve yanında ağırlıklı olarak lahana ve diğer çeşitli sebzelerden oluşan bir garnitür servis edilir.
Peki nerede yenir? “Bahia” özellikle: doğu mutfağı, İtalyan yemekleri ve balık türleri için idealdir. Ama Rio geleneksel yemeklerini tatmak istiyorsanız: örneğin Zuka ve Sushi Leblon gibi restoranları deneyebilirsiniz. Ipenema bölgesinde “Zaza Bistrot” çağdaş bir restorandır.
Santa Terasa semtinde ağaçların altında yemek isterseniz, bu kez “Apraz Vel” isimli romantik restoranı kaçırmayınız.
Bu arada şehir ziyaretçileri buranın milli içeceği olan “Bibi Sucos” u tatmalıdırlar. Bu taze tropikal meyve suyudur. Egzotik isimli muhteşem meyvelerin karışımı ile yapılır. Bunlardan bazıları: ananas, avokado, amazon meyveleri (acai, açerola, amora), papaya, mango, çilek, mandalina, turunç.
Peki bunu nerede tadabilirsiniz: Bibi Sucos Leblon-Rua Ataulfo de Paiva, Bibi Sucos Copacabana-Rua Miguel Lemos, Bibi Sucos Jardim Botanica-Rua Jardim Botanico olabilir.
İçkiden söz açmışken: “boteco” denilen efsanevi içkiyi de tatmanız önerilir. “Boteco” özellikle “Cariocas” yani Riolular için olmasa olmazdır. 1848 yılında açılan ve New Yort Times tarafından, Rio şehrindeki en iyi bar seçilen “Bracae” bunu tatmanız için en iyi yerdir.
Yanında soğuk meze olarak: karides, peynir veya et veya geleneksel köfte sipariş verebilirsiniz. (Adres: Rio de Janeiro Barcarense-Rua Jose Linhares-Leblon)
Ne yersen ye 10 Dolar Et Lokantaları
Burası Rio’nun başka bir olmasa olmazı.
İçeride “Passadores” denen ve ellerinde özel, büyük şişlere sarılmış bütün bütün etler taşıyan garsonlar dolaşıyordu. Kendilerine seslendiğinizde tabağınıza istediğiniz kadar porsiyon servis ediyorlar.
Etler “churrasco” yani “mangal” yöntemiyle pişiriliyor. Bu lokantaların genel ismi de “churrascaria” yani istediğiniz kadar yeme özgürlüğünü etlerin lezzetiyle birleşince “churrascaria”lar tüm dünyaya yayılıvermiş.
GECE HAYATI
Rio şehri dünyanın en çok konuşulan gece hayatına sahiptir. Şehirdeki gece hayatı “çılgın, vahşi ve seksi” olarak nitelendirilir.
Rio şehrinde zenginler kendilerini gece kulüplerine atarlar.
Baronetti, Nuth ve Catwalk gibi gece kulüplerinin bazıları şehrin en iyi bilinenleridir. Bunlar: Ronaldo, Calvin Klein, Mick Jagger ve Naomi Campbell gibi ünlülerin uğrak yeridir.
Rio şehrinde gece hayatı denildiğinde ilk akla gelenler: dans, dans, dans, korumalı seks.
Hızlı ve içkili bir gece hayatının ardından, ertesi güne zinde başlamak için temel öneri “Coco” yani “Hindistan cevizi suyu” içmektir.
Evet şehirdeki diğer birkaç mekan hakkında bilgi vermek istiyorum:
Urca Bar
Marina önündedir. 1939 yılında Guanabara körfezi kıyısında kurulan bu mekan özellikle gün batımında şık ve güzel bir yerdir. Ayrıca arka planda, Marina’da büyüleyici ortam ve tekneler izlenir. Burada bir şeyler yemek isterseniz, öneriler: güveç, kek, börek, çorba, fasulye ve sardalya, karides.
Ancak bu restoranın her zaman kalabalık olduğunu bilmeniz gerekir, yani gittiğinizde içeriye girmek için bir süre beklemek gerekebilir.
Pedra do Sal
Roda de Samba da Petra do Sal: Largo de Sao Francisco da Prainha yakınlarındadır.
Burada samba müziği dinleyebilirsiniz. Her pazartesi günü akşamı (kuvvetli yağmur olmadığı takdirde) burada “Samba da roda” oturumları yapılmaktadır. Bu oturumlar: rahat ve neşeli bir atmosfer yaratır ve müziğin ritmine katılmasanız bile ellerinizle alkış yapabilirsiniz.
Rio Scenarium
Burası “Guardian” tarafından dünyanın en iyi 10 gece kulübünden birisi olarak seçilmiştir. Lapa bölgesinde bulunan mekan 3 katlıdır ve eski bir eczanedir. Antik Çin seramikleri, berber koltukları ve ucube nesneler ilgi çekmektedir.
Yani, burası yaşayan bir müzedir. Hafta sonlarında: canlı samba müziği, DJ setleri, gösteriler düzenlenmektedir. Samba müziği burada en iyi şekilde icra edilir.
TURİZM
Rio şehrinde genellikle ülkemizden buraya turla giden ziyaretçilerin fazla zamanı bulunmamaktadır. Bu yüzden: ben her zaman olduğu gibi sizlere, bu yazının eklerinde “Gezilecek yerler” adı altında şehirde gezilip görülmesi gereken yerlerin ayrıntılı listesini vereceğim. Ama siz şehirde kalma zamanınız ve tercihlerinize göre kendinize bir gezi tur listesi yapabilir ve buna göre gezinizi renklendirebilirsiniz.
Ama bence bu şehri ziyaret ettiğinizde özellikle şuraları mutlaka görün derim: (kendime göre öncelik sırası içindedir)
1.Corcovado dağı ve Mesih heykeli-710 metrelik bir tepe üzerinde bulunan bu heykel şehrin üzerinde sakince bakan, uzanmış kolları ile durmaktadır.
2.Ipenema plajı-Dünyanın en seksi plajı olarak seçilmiştir. Plaj 1960’lı yıllarda “From Ipanema Girl” isimli şarkı ile Rio şehrinin en popüler turistik noktalarından biri olmuştur. Plaj: mağazalar, kafeler, restoranlar, sanat galerileri, tiyatrolar ve kulüpler ile doludur.
3.Copacobana plajı-burada şehrin “cariocas” denilen yerlilerini futbol ve voleybol oynarken izleyebilirsiniz. Ayrıca satıcılar sesle ürünlerini satarlar. 4 km. lik plaj boyunca yürüyüş yapmak çok popülerdir.
4.Sugarloaf dağı ve teleferik yolculuğu-Guanabara körfezinin ağzından 400 metre yukarı yükselmektedir. 20 dakikalık teleferik yolculuğu muhteşemdir.
5.Maracana Stadyumu-1950 yılında açılan bu tesis: Brezilya ve Rio şehrinin en önemli yerlerinden birisidir.
6.Tijuca milli parkı-Dünyanın en büyük kent ormanı içinde yapılan yürüyüşler çok popülerdir.
7.Botanik Bahçesi-Jardim Botanico.Rua Jardim Botanico-Lagoa mahallesinin batısındadır. Burada 8000 den fazla bitki türü bulunuyor. Bahçe 1800’lerin başında yapılmıştır. Özellikle 600 tür orkide bahçesi ilgi çekmektedir.
8.Parque Lage-Rua Jardim Botanico.
9.Ipenema Hippie Pazar-Pazar günleri saat 08.00-18.00 arasında açılır.
10.Lapa Kemerleri.
11.Lapa Merdivenleri-Jorge Selaron.Rua Manoel Carneiro.Lapa-“Centro” olarak bilinen şehir merkezindeki bu mahalle: şehrin kırmızı ışık bölgesidir. Yani canlı gece hayatı ile ünlüdür. Mahallenin en önemli özelliklerinden birisi: “Escadaria Selaron” denilen Lapa ve Santa Teresa mahallelerini bağlayan merdivenlerdir.
12.Samba müziği-Carioca da Gema-Avenida Mem de Sa-Lapa
13.Sunset Arpoador-Burası şehrin üzerinde güneş batışının muhteşemliğinin izlenebildiği bir yerdir.
14.Lagao Mahallesi-Burası varlıklı Zona Sul bölgesinin en seçkin mahallesidir. Lagün çevresindeki 4 kilometrelik yol: özellikle bisikletçiler için popülerdir. Ayrıca: açık hava kafeleri ve sahil boyunca uzanan restoranlar ve plajlar ilgi çekicidir.
15.Santa Teresa Mahallesi-Şehrin limanına bakan bir tepe üzerindedir. Rio şehrinin 19. yüzyıl konakları ve sokakları burada görülebilir.