Amerika Yellowstone Parkı

Amerika Yellowstone Parkı

 

Evet, burası Amerika ülkesinin çok bilinen doğal güzelliklerinden birisidir, yani burası bir park alanı.

Ama: bayağı eski bir park alanı, Amerikalılar, yıllarca önce, burayı park alanı, milli park olarak kabul ederek koruma altına almışlardır. 1872 yılında, burası: ABD Kongresi ve Başkanı tarafından kabul edilen bir kanun ile (Ulyses S. Grant) “Dünyanın ilk milli parkı” olarak seçilmiştir.

8 Eylül 1978 tarihinde ise, park, UNESCO tarafından, Dünya Kültür Mirası Listesine alınmıştır.

Park, ismini: park alanı içinde bulunan sarı kayalardan almaktadır.

Sonuç olarak: yılların koruması, park alanını muhteşem güzel bir hale getirmiş ve yılda, 3 milyon ziyaretçi ağırlanmaktadır.

Bu ziyaretçiler, park alanı içindeki “yaban hayatı” ve “jeotermal” güzellikleri ziyaret ederler.

Amerika Yellowstone Parkı

Yıllardır sürdürülen koruma çalışmaları sonucunda park alanı içinde, gerçek bir yaban hayatı görülmektedir. Yani, burada kendi kendilerine serbest dolaşan ve beslenen; antilop, geyik, boynuzlu koç, ayı, bizon ve sayısız kuş görebilirsiniz.

Ama, bunlardan öne çıkanları ayılardır. Park alanı içinde, vahşi boz ve siyah ayılar, doğal ortamlarından serbestçe dolaşırlar. Ancak: bu yaban hayatını izlemek için birtakım kuralların bulunduğunu unutmamak gerekiyor.

Parkın başlıca kuralı: bu yaban hayatına yaklaşmamak ve özgürce dolaşan hayvanları belli bir mesafeden izlemektir. Özellikle: ayılara olmak üzere, hayvanlara yiyecek verilmemesi istenir.

Hatta, ayıların, park alanında ziyaretçilerin bulunduğu bölgeye gelmemeleri için, bir takım önlemler de alınmıştır. Ancak, yine de ayılar sık sık ve özellikle kış aylarında, yiyecek aramak için, park alanında ziyaretçi yerlerine kadar inerler.

Tabii bunun sonucunda, bazı saldırıların olduğu da görülmüştür. Bu yüzden, ziyaretçilerin dikkatli olması gerekir.

Ayılar yanında, yaban hayatının en büyük özellik taşıyan hayvanları bizonlardır.

Tarihi süreç içinde, sayıları milyonları bulan bizonlar, günümüzde binlerle ifade edilen sayılara kadar düşmüşlerdir.

Geyiklere gelince, pek çok geyik, özellikle sert kış aylarında, ısınan sularda yaşamlarını sürdürmeye çalışırlar. Ancak, park idaresi tarafından, pak içindeki yaban hayatına müdahale edilmez ve bir kısım geyik, park alanı içinde, özellikle ayılara yem olmaktadırlar.

Ayrıca: bu park alanının en büyük özelliği Gayzerlerdir. Bunlar: pis kokulu ve çamur çukurlarından oluşan, yeraltındaki, sıcak suyun, belli yerlerde ve belli zamanlarda basınç ile, püskürmesiyle oluşan doğal güzelliklerdir.

Dünya üzerinde çok nadir görülen bu gayzerler, bu park alanının en büyük özellikleridir. Sonuç olarak, dünya üzerinde bulunan gayzerlerin üçte ikisinin burada bulunduğu söyleniyor ve bunların toplamı 300 civarındadır.

Park alanı: Amerika ülkesi içinde, boyut olarak birkaç eyalet içinde bulunmaktadır. Ama, parkın büyük bölümü “Wyoming” eyaleti sınırları içindedir. Parkın diğer bölümleri ise “Montana” ve batıda “İdaho” eyaletleri içindedir.

Parka giriş için: 5 yol bulunmaktadır. Bu girişlerden, yalnızca “Gardiner” yıl boyunca açıktır. Diğer park girişleri ise “Kasım” ile “Mayıs” ayları arasında kapalıdır. Çünkü: park alanı, kışın karlarla kaplıdır ve park alanı içindeki ulaşım, yalnızca kar arabaları ve kar otobüsleriyle sağlanabilmektedir.

Kar-kış-ulaşım derken, parkın en iyi ziyaret zamanı hakkında da şunu söyleyebilirim: özellikle “Temmuz” ve “Ağustos” aylarında, yani en yoğun olduğu dönemde parkı ziyaret edebilirsiniz.

Park içindeki asfalt yolların uzunluğu ise, parkın büyüklüğünü anlamak açısından, 499 km. dir.

Park alanının toplam büyüklüğü ise, 9 km. karedir.

Bu alan: doğu-batı yönünde 101 km. ve kuzey-güney yönünde ise 87 kilometredir. Bu büyük alanda: göller, kanyonlar, nehirler ve dağlar bulunuyor. Arazinin yüzde beşlik bölümünü: Yellowstone gölü kaplıyor. Yüzde seksenlik bölüm ise, ormanlıktır.

Evet, bu büyük park alanında, her ne kadar doğal hayatı korumak için yapılaşmaya izin verilmese de, 9 tane ziyaretçi merkezi olarak çalışan tesis bulunuyor. Ayrıca: yine 9 tane otel var ve bunların yatak kapasitesi 2000 civarındadır.

Özellikle, kış aylarında park alanını ziyaret etmek isterseniz, bu otellerde önceden rezervasyon yaptırmanız gerekmektedir.

Yellowstone parkına ulaşmak için: karayolu tercih ederseniz “Salt Lake City” ve “Denver” şehirlerinden araba kiralayabilirsiniz. Ayrıca: “Yellowstone Havaalanı” bölgesinden otobüs ile de park alanına ulaşmak mümkündür.

Park alanı içinde, araba ile birçok yere gitmek mümkünse de; uzun yürüyüşler yapmanın gerektiğini de unutmamanız lazımdır.

Amerika Yellowstone Parkı

PARK ALANI İÇİNDEKİ BÖLGELER

Kaldera

Park alanındaki bu dağ, aktif bir yanardağdır. Son 2 milyon yıl içinde, muazzam bir güçle, birkaç kez patladığı tespit edilmiştir. Zaten, park alanındaki jeotermal hareketlilik, buradan körüklenmektedir.

Amerika Yellowstone Parkı
Amerika Yellowstone Parkı

Old Faithful

Parkın en popüler etkinliğidir. Madison kavşağından, 26 km. güneydedir.
Park alanı içinde pek çok gayzer bulunmasına rağmen, en sık püsküren budur.
Patlamalar arasında geçen süreler: 41-125 dakikadır.

Ancak, ortalama 91 dakikada bir kez patladığı kabul edilir. Yani, burayı ziyaret eder ve patlamayı görmek isterseniz, en fazla 125 dakika beklemeniz gerekir ki, bence mutlaka bekleyin ve bu güzelliği görün.

Evet, yeraltından çıkan kaynar su: 1.5 ile 5 dakika sürece: yaklaşık 32-56 metre yüksekliğe kadar çıkmaktadır. Çıkış yüksekliği ise, ortalama 44 metredir. Çıktığı en yüksek nokta ise, 56 metre olarak ölçülmüştür.

Amerika Yellowstone Parkı
Amerika Yellowstone Parkı

Grand Canyon

Yellowstone gölünün kuzey kıyısındaki kanyonun: 10-14 bin yıl arasında oluştuğu düşünülmektedir. Yüksekliği 309 metredir.

Park alanı içinde, en çok fotoğraflanan yerdir. Kanyonun kuzey ve güney bölümleri arasında birçok seyir noktası bulunmaktadır.

Kanyonun güney bölümünde, yani “Uppers Falls” yani Yukarı Şelalenin, 33 metreden yere dökülüşünü izleyebilirsiniz. Kanyon: Yellowstone gölü kıyılarına, 360-1230 metre arasında değişen yüksekliklerden, su boşaltır.

Kanyon duvarları arasında, sarının her tonunu gösteren, arsenik sülfat görülmektedir.

Amerika Yellowstone Parkı

Tower Fall

Burası, park alanı içindeki popüler bir şelaledir ve parkın kuzeydoğu girişi yakınlarındadır. Kısa bir yürüyüş ile buraya ulaşmak mümkündür.

Şelale, 40 metre yükseklikten akmaktadır. Kış aylarında ise, buz tutan şelale, muhteşem güzel bir görüntü ortaya koymaktadır.

Amerika Yellowstone Parkı

Hayden Vadisi

Park alanı içinde, yaban hayatının gözlenmesi için en uygun yerdir. Bu güzel ve geniş vadi boyunca ilerlerseniz, bizon ve geyik sürülerini izleyebilirsiniz.

Hatta: yine, vadi boyunca ilerleyen nehir kıyısında, ördekler, Kanada kazları ve pelikan gibi su kuşlarını da görebilirsiniz.

Laman Vadisi

Bu geniş vadi: yine yaban hayatını izlemek isteyenler için tercih ediliyor. Burada: bizon, geyik, boz ayı, çakal ve kurtlar görülebiliyor.

Amerika Yellowstone Parkı

Mammoth Hot Springs

İşte, park alanının yine en güzel ve ilginç alanlarından birisi. Dağın gümüş renkli traverten katmanları, ilgi çekiyor.

Burada: bizim Pamukkale’dekilere benzer, travertenler görülüyor. Park alanının merkezi olan bu bölümde: bölge “Milli Park” olarak ilan edildiğinde, alanı korumak için konuşlanan Amerikan ordusuna ait birkaç yapı bulunuyor.

Ayrıca: bu yapılar içinde, bir de “Yaban Hayatı Müzesi” bulunuyor.

Travertenler ise ilginç. Bunların oluşumunda: kireçtaşının, sıcak su içindeki çözülümü ve yüzey üzerine oturan beyaz bir çökelti söz konusudur.

Volkanik su kaynakları, yer altı kireçtaşı yataklarından aldıkları mineralli suları, traverten oluşturarak, teraslı havuzlara bırakıyorlar. Tabii, bu beyaz çöküntü, güzel bir görünüm oluşturuyor.

Amerika Yellowstone Parkı

Yellowstone Gölü

Burası: Kuzey Amerika bölgesindeki en yüksek irtifa gölüdür. Buraya ulaşmak için, parkın güneyinden itibaren John D. Rockefeller Memorial Highway yolunu takip etmek gerekir.

Deniz seviyesinden 2357 metre yüksekliktedir. Park alanının, yüzde beşlik bölümünü kapsamaktadır. Derinliği 120 metredir. Kıyı uzunluğu ise, 180 km. dir.

Göl üzerinde yükselen karlı dağları izleyebilirsiniz. Rüzgarlı günlerde ise, gölde oluşan dalgalar, kıyıya vuruyor.

Göl kıyısında “Grant Lake Village” denilen yerde, küçük bir mola verip, gölün güzelliklerini izlemenizi öneririm. Göl de, kurallara uymak şartı ile balık tutmak mümkündür. Village denilen yerde, tekne ve balık avı takımları kiralayabilirsiniz.

Göl üzerinde, yine dikkatinizi çekecek bir yapı, 1937 yılında inşa edilen köprüdür.

Norri Geyser Basin

Park alanı içinde, birçok “Gayzer” alanı var. Ama, bunlardan en ilgi çekeni, buradakidir. Norri gayzeri, dünyanın en yüksek olanı olarak bilinir.

Lower Geyser Basin

Burası da, yine bir gayzer alanıdır. Ama, burada düzenli olarak patlayan ve fışkıran gayzerler var. Bunlar: yeryüzüne çıkan sıcak suları ile, bölgeyi büyük bir çamur havuzu haline getiriyor. 11 millik bu alan, parkın en büyük gayzer alanı olarak bilinmektedir.

West Thumb Geyzer Basin

Yine bir gayzer alanı. Burada, çeşitli yürüyüş parkurları var. Ayrıca, yine bu havzada, geyik ve bizon sürüleri görmek mümkündür.

Mammoth Kaplıcaları

Park alanının kuzey bölümündedir. Buraya ulaşmak için “Gadrine” yani Montana- 89 karayolu kullanılmalıdır. Burada bulunan danışma merkezinde. Park kuralları, bölgenin bitki örtüsü, canlılar ve jeolojik oluşumlar hakkında, ziyaretçilere kısa bilgiler veriliyor.

Taşlaşmış Orman

Tower kavşağının doğusunda, Lamar Valley Road dışındadır. Burada bulunan ağaçlar: milyonlarca yıl sonunda, hala ayakta durmaktadırlar. Bu durum, bir zamanlar “Yellowstone” park alanının, günümüzden daha sıcak bulunduğunu göstermektedir.

Orman: yer altı sularının içinde bulunan silisyumun: ağaç ve bitkilere geçerek, onları taşa çevirdiği ve zengin volkanik küllerle kaplı bir yer olarak ilgi çekmektedir.

Amerika Yellowstone Parkı

Firehole ırmağı

Bu ırmak: “ateş deliği” anlamına gelmektedir. Nehir, bölgedeki sıcak su kaynaklarından beslenir. Yani, bir anlamda “sıcak bir banyo” gibidir.

 Chicago Gezilecek yerler

Amerika’da Miami şehri gezilecek yerlerle ilgili yazım için  Miami

 

Amerika Washington Genel

Amerika Washington Genel

ABD’nin başkentidir. Şehir ismini: unutulmaz Amerikan Başkanı George Washington’dan almıştır.

Amerikalılar arasında, şehre genellikle “D.C” veya “District” denilir.

Tam adı ise “Washington D.C.” dir. Fakat, resmi adı “District of Columbia” olarak geçer.

Bu şehri ziyaret ederseniz, sanırım aklınızda kalabilecek başlıca özellikleri şunlar olacaktır: Roma dizaynlı kamu binaları, evsizlerin çokluğu ve aşırı sıcak ve nemli havadır. Evsizlerin çokluğundan söz ettim ya, özellikle “Beyaz Saray” önündeki banklar, evsizler için sakin ve güvenlidir. Hatta, sıcak yaz günlerinde esinti muhteşem rahatlatır.

Washington: Amerika’nın en çok ziyaret edilen şehridir. Her yıl, ortalama 20 milyon ziyaretçi, Amerika’nı bu şehrine, yani başkentine gelmektedir.

Hemen yazının başında belirtmem gereken bir not: burası, dünyanın en tehlikeli beşinci şehridir. Yalnızca gettolar değil, bazen şehir merkezinde bile silah sesleri duyulabilmektedir.

Şehir: 180 km. karelik bir alana yapılmıştır. Bu alanda, çok sayıda anıt ve Bakanlıklar bulunmaktadır. Mimari yapıya gelince, genellikle Yunan ve Roma tapınakları tarzı kullanılmıştır. Hükümet binalarının çevresi ise, yeşil alanlarla çevrelenmiştir.

Şehrin başlıca özelliklerinden birisi de: herhangi bir eyalete bağlı olmamasıdır. Yani, Amerikan şehirleri arasında, bir eyalete bağlı olmayan tek şehirdir. Amerika’nın diğer şehirlerine nazaran, bu şehirde gökdelen bulunmamaktadır.

Şehre özel aracınız ile geldiyseniz, kesinlikle aracınızı şehir dışında bırakmanızı öneririm. Çünkü: şehir merkezindeki yasal park yerleri muhteşem pahalıdır. Yasa dışı park ederseniz, bu daha da kötü sonuçlar yaratır. Polis, şehirdeki birçok park alanından birine, aracınızı hemen çektirir ve geri almak için uzunca uğraşmanız gerekir.

Amerika Washington Genel

ULAŞIM

THY; 2011 yılından itibaren, buraya direkt uçuşlar yapmaya başlamıştır ve bu uçuşlar yaklaşık 11 saat sürmektedir. Bu uçuşlar, şehirdeki “D.C. Ronald Reagan” havaalanına ulaşmaktadır.
Ama, şehirde 2 tane havaalanı bulunmaktadır. Bunlar:

Ronald Reagan Washington Havaalanı

Amerika Washington Genel; Virginia-Arlington County bölgesinde bulunmaktadır. Genellikle “National” olarak bilinir. Şehir merkezine en yakın havaalanıdır. Şehir merkezine olan uzaklık: 6 kilometredir.

Aynı zamanda, konaklamasını şehir merkezinde yapacak olanlar için de, en uygun havaalanıdır. Ancak, bu havaalanı genellikle Amerika uçuşları için kullanılır. Zaten, THY uçuşları da, İstanbul-Chicago-Washington olarak gerçekleşmektedir. Yani, şehirden başka bir Amerikan şehrine uçmak isterseniz, bu havaalanını kullanmanız gerekmektedir.

Havaalanından şehir merkezine ulaşmak için: metro, taksi veya havaalanı otobüsleri kullanabilirsiniz. Havaalanına ulaşmak için metro tercih ederseniz: metro durağı ile havaalanı terminali arasındaki düzenli sefer yapan otobüslere binmeniz gerekir.

Eğer, havaalanı ile şehir merkezi arasında taksi kullanmak isterseniz: şehirdeki taksilerde taksimetre olmadığını bilmelisiniz. Taksiler: 8 bölgeden oluşan şehirde, bölgelere göre ücret talep ederler. Havaalanından taksiye binmeden önce gideceğiniz yeri söylemeniz ve ne kadar ödemeniz gerektiğini öğrenmenizi öneririm.

Dulles Uluslar arası Havaalanı

Şehrin en büyük, Amerika’nın beşinci büyük havaalanıdır. Çoğu uluslar arası uçuşlar buradan yapılır. Havaalanı, şehir merkezine 45 km. uzaklıktadır. Yolculuk, muhtemelen 1 saat sürmektedir.

Dulles hava alanından, şehir merkezine ulaşmak için: Washington Flyer Otobüslerini kullanmanızı öneririm. Bu otobüsler her yarım saatte bir düzenli sefer yapmaktadırlar ve yolculuk yaklaşık 25-30 dakika sürmektedir.

Havaalanından şehir merkezine ulaşmanın diğer bir yolu: metrobüs kullanmaktadır .Her saat sefer yapan metrobüsler ile olan yolculuk yaklaşık 1 saat sürmektedir.

Amerika Washington Genel

TARİHÇE

Amerika Washington Genel; Şehir: uzun zaman önce “Potomac” nehri kıyısında bir bataklıkmış. George Washington: New York şehrindeki başkanlık yemin töreni için yeniden düzenlenen salonu tanzim eden Fransız Mimar Pierre Charles L’Enfant’ı, Washington şehrinin planlanması için şehre davet eder.

Pierre Charles: bağımsızlık savaşı sırasında, Amerikan ordusunda cesur bir binbaşı olarak görev yapmıştır. Bu yüzden: genç Amerikan Cumhuriyetinin başkenti için: fazla hırslı ve yıldız biçiminde bir proje hazırlar. Ancak: bu projesini hayata geçiremez, çünkü bürokrasiyle tartışır ve kovulur.

1800’lerin başında, John Adams, şehre taşındığında, Beyaz Saray hariç, şehrin ancak yarısı tamamlanabilmiştir. Çünkü: şehir zaten 1814 yılında, bir kasaba iken, İngilizler tarafından yağmalanmış ve yakılmıştır. Dolayısıyla, 19’ncu yüzyıl boyunca: köhne bir kasaba görünümünde kalmıştır.

Evet, yeni başkentin yani Washington şehrinin tamamlanması, yaklaşık 70 yıl sürer. Sokakların kaldırımları döşenir ve ışıklandırılır. Ancak, 20’nci yüzyılın sonunda, şehir, Parisli L’Enfant’ın düşündüğü görünümü almıştır. Bunun üzerine: sefalet içinde ölmüş olan mimar onurlandırılmış ve “Arlington Evi”nde yeniden gömülmüştür.

İKLİM

Şehir, yazın çok sıcak ve nemli olabilmektedir. New York şehrinden daha güneyde olmasına rağmen, daha sıcak değildir. Burada, yazın muhteşem bir sıcak ve nemli hava göreceksiniz. Ama, kışın ise, belki de bir hafta boyunca yağan bir kar yağışına şahit olabilirsiniz. Evet, bu kar yağışı bazen şehirde “kar tatili” ilan edilmesine kadar gidiyor.

ŞEHİR İÇİ TOPLU TAŞIMA SİSTEMİ

Şehrin toplu taşıma sistemi: genelde metro ve bununla birlikte çalışan belediye otobüslerine dayanmaktadır.

Taksiler: taksimetre bulundurmazlar. Şehrin bölündüğü bölgelere göre, taksi ücretleri belirlenmektedir. Bunun için takside bulunan haritaya bakabilirsiniz.

Şehrin birinci bölgesi: şehirdeki görülmesi gereken başlıca yerleri kapsamaktadır.
Her şeye rağmen küçük bir şehirdir ve metro ile, bir problem yoksa, şehrin bir ucundan öbür ucuna, yarım saatte gidebilirsiniz.

ALIŞVERİŞ

Şehirde, alışveriş yapmak isteyenler için, bölgelere göre birkaç öneride bulunmak istiyorum.

Georgetown bölgesinde alışveriş

Burada: mücevher mağazaları, tasarım butikleri ve kaliteli restoranlar bulunmaktadır. Özellikle: “M Street” üzerinde, modanın yakından takip edildiği butikler, kafe ve restoranlar bulunmaktadır. “Georgetown Park” bölgesinde ise: yine pek çok mağaza bulunmaktadır.

National Mall

Burası, şehirden hediyelik objeler satın almak isteyenler için uygundur. Mall bölgesindeki bütün müzelerin, irili-ufaklı hediyelik eşya dükkanları bulunmaktadır.

Özellikle: Amerikan History ve Air and Space Müzelerinin hediyelik eşya mağazalarını mutlaka ziyaret etmenizi öneririm. Uygun fiyatlı hediyelikler için, sokak tezgahlarını gezmenizi öneririm.

Dupont Circle

Burada: popüler sanat galerileri, kitapçılar ve ikinci el mal satan dükkanlar bulunmaktadır. Pazar günleri: Dupont meydanında: bir Pazar kurulmaktadır ki, bu pazarda lezzetli yiyecekler bulup tadabilir ve satın alabilirsiniz. Takı meraklıları için “Proper Topper” denilen mağazayı öneririm.

Eastern Market

Burası, şehirde alışveriş yapabileceğiniz en otantik yerdir. Bu Pazar: 1873 yılından bu yana kurulmaktadır. Büyük bir alana yapılmıştır ve farklı bölümlerden oluşmaktadır.

“South Hall” denilen yerde: peynirden şekerlemeye kadar bütün gıda maddeleri satılır.

Bu bölüm, tüm hafta boyunca açıktır. “Farmers Line” denilen bölüm ise yalnızca hafta sonlarında açıktır. Bu bölümde: yakın yerlerdeki üreticilerin tarlalarından toplayıp getirdikleri en taze ve birbirinden lezzetli meyve ve sebzeler satılmaktadır.

Burada, yalnızca gıda maddeleri satılmaz. Bunun haricinde: seramik ürünleri, mobilyalar, antikalar, ikinci el eşyalar, el yapımı süsler ve daha pek çok çeşit ufak-tefek şeyler satılmaktadır.

TURİZM

Washington şehrinin gezilip görülmesi gereken yerleri, genel olarak birbirine yakındır.

Massachusetts Avenue ve Georgetown Üniversite bölgelerine doğru gittiğinizde: çekici evler ve diplomatik temsilcilikler İle karşılaşırsınız.

Doğuda: Union Station ve Library of Congress bulunur.

Batıda: Watergate ve Potomac nehri yakınındaki Lincoln Anıtı’na kadar uzanan, görülmeye değer yerler, dikdörtgen bir alan içinde bulunmaktadır. Georgetown: bu dikdörtgenin kuzeybatısı ve Arlington National Cemetery (Ulusal Mezarlık), Potomac nehrinin batı kıyısındadır.

Şehri turistik otobüs ile gezmek isterseniz: “Tourmobile” ring otobüslerini kullanabilirsiniz. Bu otobüslerin izlediği rota: anıtlar, müzeler, hükümet binalarından geçer. Ayrıca: Capitol, Mall ve Beyaz Saray çevresinde, uygun yerlerde durur.

Rehberler ise, tur boyunca açıklamalar yaparlar. Bu tur otobüsünün en büyük avantajı: bütün geçerli bir bilet aldığınızda istediğiniz kadar sık inip binebilmenizdir. Biraz önce sözünü ettiğim duraklama noktalarında inip binebilirsiniz. Bileti ilk kez, otobüs şoföründen satın alabilirsiniz.

Her yıl “Eylül” ayının son haftasında, burada “Türk Festivali” yapılıyor. Festival süresinde, şehirdeki Türk restoranları indirim uyguluyorlar ve çeşitli etkinlikler düzenleniyor.

Evet, bu şehir, 4 bölüme ayrılmıştır.

Nehre yakın doğu kısımları daha az gelişmiş ve suç oranı yüksektir. Ama, son yıllarda buralarda yeni ve pahalı konutlar yapılıyor ve suç oranı düşüyor. “Anacostia” nehrinin karşısına geçtiğinizde, zencilerin yaşadığı bambaşka bir dünyaya adım atmış olursunuz ve bu anda, yanınızda beyaz bir Amerikalı rehber yoksa, tehlike içindesiniz demektir ve özellikle, akşam sakın böyle bir deneme yapmayın.

National Mall denilen bölge, nispeten turistik bir görünüm sunuyor. Bu bölgenin çevresinde, tüm devlet kurumları yerleştirilmiştir. Her yol “Washington Monument” e çıkar denilince sakın inanmayın.

Şöyle ki, her yerden görünmesine rağmen, oraya ulaşmak için belki de saatlerce yürümeniz gerekebilir. Yürümek dedim de, bu şehirde bisiklet te çok yaygın ve hatta bazı yerlerde, bisikletler için trafik ışıkları konulduğunu göreceksiniz.

Müzelere gelince, şehirde 200 civarında ücretsiz ve ücretli gezilebilen müze bulunuyor. Ancak, bunların hepsinin çekiciliği yok, yani kendi zevkinize göre bir tercih yapmanız şarttır. Çünkü, bu müzelerin çoğunun içi, saçma-sapan şeylerle doldurulmuştur.

Yine de, müzelerin bedava olması çok caziptir ki, insanlar buralarda saatlerce zaman geçirebilirler. Unutmamak gerekir ki, bu müzelerin çoğu, başka bir yerde en az 30 dolar civarında giriş ücreti talep ederler.

Evet, bu şehir her ne kadar Amerika’nın başkenti olsa da, ölü bir şehirdir denilebilir. Hafta sonlarında, ünlü kafeler dahi, saat 16.00 da kapanırlar. Şehrin en hareketli bölgesi olan “China Town” bile, saat 23.00 de biter. Eğer şehirde gece hayatı yaşamak isterseniz: Seventh St veya Argentina St. bölgelerine gitmeniz gerekir.

Buralarda, birkaç yer bulabilirsiniz. Yoksa, akşam saat 22.00 den sonra şehir yatıyor, uyuyor. Bu arada: anıtların 24 saat açık olduğunu söylemem gerekir ki, yaz aylarında birçok şehirli ve ziyaretçi bu anıtların merdivenlerinde sabaha kadar oturup zaman geçirirler.

Amerika Chicago şehri gezi yazım için Chicago Gezilecek yerler

Amerika Miami şehri gezi yazım için Miami

Amerika Los Angeles Disneyland gezi yazım için  Los Angeles Disneyland

Amerika Houston

Amerika Houston

Meksika körfezi kıyısında, geniş, düz ve çok kültürlü, devasa bir Amerikan şehridir. İstanbul ile kardeş şehir olan tek Amerikan şehri olması özel bir anlam taşır.

Teksas Eyaletinin başkentidir. Aynı zamanda, Amerika Birleşik Devletlerinin en büyük dördüncü şehridir. Ancak, suç oranı yüksek bir şehirdir.

Yazının hemen başında bunu belirtmekte yarar görüyorum. Akşam, saat: 8-9 dan sonra, sokaklarda kimseyi göremezsiniz ki, siz de bulunmayın derim.

Özellikle: çok güvenli bir şehir iken, bir zamanlar kasırgalardan zarar gören birçok insanın yerleşmesiyle, bu özellik sekteye uğramıştır.

Pek bir şeyi olmayan, işi-gücü, ailesi olmayan bu bireyler, maalesef güvenliği sıkıntıya sokuyor. Hırsızlık ve soygun olayları çoğunluktadır.

Şehir, tarih sahnesinde ilk olarak: 1836 yılında kurulmuştur. Bataklık üzerine kurulmuştur ve söylenenlere göre, yavaş yavaş batmaktadır.

1901 yılında: petrolün bölgede bulunması ile; liman ve demiryolu sektöründe muhteşem bir gelişme yaşanır ve bunun sonucunda: şehir nüfusunda dalgalanmalar olur. 20’nci yüzyılda: şehir “Texas Medical Center” yani sağlık ve araştırma dünyasının merkezi olur. Medical Center bölgesinde, binlerce yeşil giysili sağlık çalışanı bulabilirsiniz.

Johnson Uzay Merkezi ve kontrol merkezini bünyesinde bulunduran NASA kurulur.

Houston: petrol ve uzay demektir. Amerika’nın en gelişen ticaret toplumlarından biri olarak, hızla gelişen sıcak ve nemli bir şehirdir. Sıcak ve nemle başa çıkabilmek için, şehir merkezindeki gökdelenleri birbirine bağlayan havalandırmalı yer altı açık alanlar ağı bulunmaktadır.

İklim: bölgede nemli subtropikal iklim koşulları egemendir. Bahar aylarında süper fırtınalar ve bazen kasırga gelmektedir. Güneydeki Meksika körfezinden, nemli rüzgarlar eser. Yaz aylarında sıcaklık ortalama 32 derece ve üzerine çıkar. Ancak, nem nedeniyle hissedilen sıcaklık daha yüksektir.

Özellikle, yaz sabahlarında ortalama nem % 90’lara kadar çıkar. İnsanlar, araç ve konutlarında, her binada, sürekli klima kullanmak zorunda kalırlar. 1980 yılında, Houston şehri, yeryüzünün en klimalı şehirlerinden biri olarak tarif edilmiştir.

Yaz aylarında, öğleden sonraları sık sık sağanak yağış görülür. Kış ayları ise, nispeten ılımlıdır. En soğuk ay ortalama sıcaklığı, 6 derece civarındadır. Kar yağışı çok nadirdir. Evet sonuç olarak, şehrin havası, yılın 7 ayında gayet güzeldir. Ama, 3 ay dayanılmaz. Kasım ayından Haziran ayı ortasına kadar hava gayet güzeldir.

Şubat-Mart ayında, üzerinizde ince bir hırka ile dışarıda oturup yemek yiyebilirsiniz. Haziran sonu ile Ağustos sonu arasındaki dönemde ise, felaket sıcak oluyor. Bu dönemde sokakta iseniz, tam bir işkence yaşarsınız. Çünkü, sıcaklık 40 derece, nem % 80 dir ve her şey üzerinize yapışır. Bu durumu bilenler, kapalı yer dışına çıkmazlar.

Son bir not: şehir, genelde sıkıcıdır.

İnsanlar: sosyal hayat olarak programlı aktivitelere veya kiliselere giderler. Avrupa şehirlerindeki gibi “kendimi sokaklara atayım, mağazaların vitrinlerine bakayım, kafelerde oturayım, gelip geçen insanları seyredeyim” gibisinden etkinlikleri yoktur. Biraz etkinlik yaşamak isterseniz, şehirdeki alışveriş merkezlerine yani “Mall” lara gitmeniz gerekir ki, en hareketli ve popüler alışveriş merkezi Galleria’dır.

Amerika Houston

RİCE ÜNİVERSİTESİ

Güneyin “Harvard Üniversitesi” olarak bilinir.
Burada: yüksek lisans yapan çok sayıda uluslar arası öğrenci profili içinde, Türkler de yoğunluktadır. Eğer kariyer yapmayı düşünüyorsanız, burası uygun bir adres olacaktır.

Amerika Houston

ALIŞVERİŞ

Galleria

Şehrin en hareketli ve popüler alışveriş merkezidir ki, burada fiyatlar yüksek olmasına rağmen, mutlaka ziyaret etmenizi öneririm.

Amerika Houston

Macy

Amerika’da bulunan orta sınıf bir mağaza zinciridir. Amerika’da 850 civarında şubesi bulunmaktadır. Şehrin Downtown bölgesindedir ve 1947 yılında, bugünkü yerine taşınmıştır.

Houston Merkezi

Şehrin Downtown bölümünde, 3 kulede, yaklaşık 320.000 m. karelik bir alandaki alışveriş merkezidir. 1982 yılında inşa edilmiştir.

Amerika Houston

Houston Downtown Tünel Sistemi

Yeraltında bulunan, klima kontrollü ve yaya yolları bulunan bu ağ içinde: birçok mağaza, dükkan ve restoran bulunmaktadır. Uzunluk yaklaşık 11 km. dir. 1961 yılında, bölgedeki gökdelenlerin birbiriyle bağlantısı için bu tünel sistemi geliştirilmiştir.

Tünel sistemi: oteller, ofis kuleleri, bankalar, devlet daireleri, restoranlar, perakende satış mağazaları arasındaki bağlantıyı sağlamaktadır. Burada: hediyelik eşya dükkanları, gazete bayileri, bankalar, çiçekçi mağazaları, gıda maddelerinin satıldığı alışveriş merkezlerini bulabilirsiniz. Zaten, şehri ziyaret eden turistlerin hepsi, buraya uğruyorlar. Tünellere: yürüyen merdivenler ve asansörler ile inilip-çıkılıyor.

Abejas

Burası: butik tarzı bir mağazadır ve giysiler ve çantalar bulunur.

Amerika Houston
Amerika Houston
Amerika Houston
Amerika Houston

GEZİLECEK YERLER

Amerika Houston

DOWNTOWN HOUSTON

Burası, şehrin en büyük iş merkezlerinin bulunduğu yerdir. Birçok önemli şirketin merkezi buradadır. Binalar arasındaki bağlantıları: tüneller sağlamaktadır ki bunlara “skywallks” denilir. Tünel sisteminde, birçok: mağaza, restoran ve alışveriş mekanları bulunmaktadır.

Şehirde inşa edilecek ilk büyük gökdelen: 50 katlı ve 218 metre uzunluğu ile “One Shell Plaza”dır. 1970 yılında ise, şehrin en yüksek gökdeleni, 75 katlı ve 305 metre yükseklikteki “JP Morgan Chase Tower” yapılmıştır.

Amerika Houston

HOUSTON BELEDİYE SARAYI

Yapı: 1938-1939 yılları arasında inşa edilmiştir. Mimar Avusturya doğumlu Texaslı Joseph Parmak’tır.
Belediye Başkanı ve Belediye üyelerinin ofislerine ev sahipliği yapmaktadır.

Amerika Houston

PENNZOİL PLAZA

Şehir silüetinde hemen göze batan bina: Philip Johnson tarafından tasarlanmıştır. Yapının dikkat çekici siyah kuleleri ve üçgen çatısı hemen dikkati çeker.

36 katlıdır. 1975 yılında inşa edilmiştir. Şehrin ödüllü gökdelenidir. 1975 yılında, New York Times tarafından “on yılın binası” seçilmiştir.

151 metre yüksekliğindeki kuleler: koyu bronz cam ve Alüminyum ile kaplanmıştır. Binalar birbirlerine ayna görüntüsü verirler. Yani, optik bir yansıma söz konusudur.

Amerika Houston

HERİTAGE PLAZA

Şehirde, 232 metre yükseklikte bir gökdelendir. Texas şehrinin en yüksek 8’nci ve Amerika’nın en yüksek 60’ncı binasıdır. 56 katlıdır ve 1987 yılında tamamlanmıştır.
Yapının mimari özelliği: binanın tepesinde bulunan basamaklı granit özelliği, Maya piramitlerine benzemektedir. Bu özellik, yapının mimarının Meksika-Yacatan ziyaretinde tasarlanmıştır.

RİCE VİLLAGE

Burası “Rice Üniversitesi” nin hemen yakınındadır. Bu ufak bölgede, birkaç sokak boyunca yürürseniz: dükkanlar, lokantalar, kafeler görebilirsiniz. Hatta: Türk yemeği isterseniz, burada “İstanbul Cafe” ve “Pasha” gibi yerler bulunuyor.

WESTHEİMER AVE VE MONTROSE

Bu bölge: şehrin gay ve hippi yoğunluklu bölgesidir. Burada: ikinci el kıyafetler, antikalar bulup satın alabilirsiniz. Ayrıca: yine burada güzel kafeler bulunmaktadır. Özellikle: “Westheimer”, “Dunlavy”, “Brasil”, “Agora” ve “Empire Cafe” gitmenizi önereceğim yerlerden bazılarıdır.

RİVER OAKS

Burada: tam köşede “Üç tane Starbuck” bulunuyor. Burası: şehrin en zengin bölgelerinden birisidir. Şayet, Westgray’dan Shaphard’ın öbür tarafına yürürseniz, burada dev malikanelerin bulunduğu bir bölgeye girmiş olursunuz.

Amerika Houston

ASTRODOME

Burası şehirdeki kocaman bir kapalı stadyumdur. Burada: rodeo yapılır, baseball oynanır ve konserler verilir. Burası, dünyanın ilk çok amaçlı ve kubbeli spor stadyumudur. Reliant Park kompleksi içindedir. 1965 yılında açılmıştır.

Seyirci kapasitesi. 52.000 kişiliktir. Buranın tarihi süreçteki en büyük etkinliği: 2005 yılındaki “Katrina” kasırgası sırasında yaşanmıştır. 4 ay boyunca tüm etkinlikler iptal edilerek, yaklaşık 25.000 kişi, evet kasırgadan kaçan 25.000 kişi buraya yerleştirilmiştir.

MUSEUM OF NATURAL SCİENCE

Herman Park’tadır. 1909 yılında kurulmuştur. Her yıl toplam 2 milyon kişi tarafından ziyaret edilmektedir.
Burada, siyah altın olarak nitelendirilen petrolün, yeraltından nasıl çıkarıldığını görebilirsiniz. Delgi ve arıtım teknolojisi sergileri, petrol çıkarma sistemlerinin etkileyici bir modelini de kapsar.

Amerika Houston
Amerika Houston

DOWNTOWN AQUARIUM

Burada, sualtı dünyasının güzelliklerini yaşayabilirsiniz. Deniz yaşamındaki 400 tür canlıyı burada görebilirsiniz. Hatta: bir beyaz kaplan bile var. 20 metre uzunluğunda: tünel var, burada gezerken, her yanınızdan deniz canlılarının geçtiğini görebileceksiniz.

Amerika Houston
Amerika Houston

MUSEUM OF FİNE ARTS

Bissonnet Street’dedir.
Müzenin koleksiyonlarında, taş devrinden günümüze kadar olan döneme ait 63.000 den fazla sanat eseri bulunmaktadır. Özellikle: Amerikan ve Avrupa sanatı, Asya ve Afrika sanatlarına ait bir heykel bahçesi mutlaka görülmelidir.

AMERİKAN KOVBOY MÜZESİ

Almeda bölgesindedir.
Bu müzede: Kızılderili ve Kolombiya öncesi sanat koleksiyonları görülebilir. Çağdaş sanat bölümü: zengin bağışçıların yeni hazineleri geri getirmeleriyle daimi bir sürpriz kaynağıdır.

Yerel zevke göre sergideki en etkileyici eserler: ressam ve heykeltıraş Frederic Remington tarafından yapılmış kovboy yaşamı çalışmalarıdır. Bunlar: vahşi atları ve silahşörleri Vahşi Batı’nın ikonları yapan görüntülerdir.

Amerika Houston

ROTHKO ŞAPELİ

Burası: sade, mezhepsiz bir ibadet yeridir.

Ama burası yalnızca şapel olarak değil, aynı zamanda bir modern sanat atölyesi olarak da hizmet vermektedir. Duvarların üzerinde “Mart Rothko” nun: 14 tane, siyah ama renkli renkli resimleri bulunmaktadır. Binanın şekli ise, sekizgen, Yunan haçı şeklindedir.

Buranın en büyük özelliği: dünyanın ilk Ekümenik merkezi olarak kabul edilmesidir. Çünkü: bütün dinlere aittir. Burada: uluslar arası konferanslar, dini, kültürel ve felsefi bir alışveriş merkezi bulunmaktadır. Her inançtan bireyler, buraya gelerek dua edebilmektedirler.

Ayrıca, birçok dinlere ait kitaplar bulunmaktadır. Her yıl, yaklaşık 60.000 kişi, şapeli ziyaret etmektedir.
Biraz önce söylediğim gibi, şapel içinde: 1964 yılından başlayarak büyük siyah tuvaller üzerinde resimler yapılmaya başlanmıştır. Tabloların en büyük özellikleri, siyah ve mor renklerin hakim olmasıdır.

Amerika Houston
Amerika Houston

MENİL COLLECTİON

Burada: sürrealistler, primitif ve Asya eserlerine ağırlık verilmiştir. Hayırsever Jean ve Daminique de Menil tarafından Houston’a bağışlanmıştır.

Giriş ücretsizdir. Ama müze binasının çevresindeki birkaç blok, tasnif edilmiş ve kampus oluşturularak bir “sanat mahallesi” ortaya çıkarılmıştır. Burada: aynı zamanda çeşitli bungalov evler bulunuyor. Bu evlerde, çeşitli sanat organizasyonları yapılıyor.

Amerika Houston
Amerika Houston
Amerika Houston

 

Amerika Houston

LYNDON B. JOHNSON SPACE CENTER- NASA

Şehir merkezinin yaklaşık 40 km. güneydoğusundadır.

Burada: 1961 yılında, insanlı uzay aracı merkezi (MSC) kurulmuş ve Cumhurbaşkanı Lyndon B. Johnson onuruna onun ismi verilmiştir. Tesisin açılış amacı: insanlı uzay uçuşu tasarımı, geliştirilmesi ve işletilmesinden sorumludur. Kuruluşundan yaklaşık 3 yıl sonra: JSC, NASA için uzay uçuş operasyonlarında dünya lideri olmuştur.

MSC: burada, kontrollü ilk uçuş olarak 1963 yılındaki “Apollo” programı görülmektedir. Apollo programı: 1961 yılında, Başkan Kennedy tarafından belirlenen ulusal bir hedef haline gelmiştir.

20 Temmuz 1969 yılında: MSC, ay yüzeyinden “Houston, Kartal Kondu” şeklinde mesaj çekerek, Apollo Lunar Module Kartal’ın ay yüzeyine indiğini, dünyaya duyurdu.

Saatler sonra, Astronot Amstrong: Kartal modülünün merdivenlerinden indi ve “insanlık için dev sıçramayı” gerçekleştirdi.

1973 yılında: MSC, Lyndon B. Johnsno Uzay Merkezi (JSC) adını aldı ve o zamandan bu yana, insanlı uzay uçuş programlarının kalbinde olmuştur. Uzaya yapılan tüm insanlı uzay uçuşları: burada görevli bilim adamları, mühendisler, astronotlar ve diğer personelin sorumluluğundadır.

Burada: Ziyaretçi yönlendirme merkezi: uzay gereçleri, roketler, ay modülleri, uzay kapsülleri ve Ay taşının bulunduğu muhteşem bir müzedir.

Mission Control Center: çevresinde uzman harp okulu öğrencileri eşliğinde rehberli turlar düzenlenir. Ayrıca: NASA uzay laboratuvarının yaşama ve çalışma bölümleri olan “Skylab Training Room” u da gezebilirsiniz.

Amerika’da Chicago şehri gezilecek yerlerle ilgili yazım için  Chicago Gezilecek yerler

Amerika’da Yellowstone parkı gezilecek yerlerle ilgili yazım için Yellowstone Parkı

Amerika’da Los Angeles Malibi şehri gezilecek yerlerle ilgili yazım için Los Angeles Malibu