Tunus Çöl safarisi

Tunus Çöl safarisi

Ülkenin güney bölümlerinde, büyük çöl alanları var. Çöllerde gezinmek ve safari yapmak isterseniz, birçok seyahat acentası, bu tür organizasyonları düzenlemektedir.

Bu organizasyonlarda: arazi araçlarıyla, ülkenin güneyindeki Matmata ve Kasr köylerine geziler yapılıyor ve hatta, bu iki günlük gezilerde, Bedevi çadırlarında konaklayabiliyorsunuz.

Ülkeye gittiğiniz acentanın bu tür etkinliği yoksa veya müstakil olarak gittiyseniz: özellikle Hammamet, Cerbe, Duz, Kabis gibi yerlerde, çöl safarileri düzenleniyor.

Özellikle

Sahra çölündeki bir safariye katılmanızı öneririm. Burada, deve çiftlikleri var. Bir noktadan sonra, yol bitiyor ve sadece kum tepelerinin arasında ilerliyorsunuz. Dört bir yanınız kum. İşte, burası çöl. Uzaktan baktığınızda, tepe gibi oluşumlar göreceksiniz. Bunlar, aslında  kum tepeleri. Yağmur yağdığında, kum çok ince olduğundan bunlar sertleşerek, kayalık gibi değişik görüntüler oluşturuyorlar. Çölün ortasında, değişik bir görüntü.

Çölde: 6 metre derinlikten çıkan ve “çöl gülü” denilen bir tür taş var. Bundan satın alabilirsiniz. Orta boyda bir çöl gülü: yaklaşık 2 dinar civarında satılıyor.

Tunus Çöl safarisi

DOUZ ŞEHRİ

Develerle yolculuğa çıkılıyor. Önce, çöle uygun rahat bir giysi giydiriyorlar. Deveye binmek kolay değil. Ayağa kalktığında, yaklaşık 2 metrelik bir yükseklik oluyor. Özellikle, kalkarken önce arka ayaklarını kaldırdığından, öne devrilmemek için dikkat etmeniz şart. Turistik deve gezisi, yaklaşık 1 saat sürüyor. Bunun ücreti ise: 50 dinar.  Karşınızda, kum ve palmiyelerden başka bir şey yok.

Çölde, develere gemi deniliyor. Hakikaten, okyanusta ilerleyen gemiler gibiler. Bütün her şey onlara göre ayarlanmış. Kervansarayların birbirlerine uzaklıkları, develerin sabahtan çıkıp akşama kadar ulaşabileceği yola göre ayarlanmış. Deve hakikaten olağanüstü. Günlerce susuz kalabiliyor. 50 derece sıcaklıkta, bana mısın demiyor. Su kaybı ise, vücudunun % 25’i kadar su kaybetse bile, bana mısın demiyor. Diğer memelilerin dayanabileceği su kaybı oranı: %  4.

Beyaz olan develer normalde polisler tarafından kullanılıyormuş. Çünkü, onlar diğerlerine göre daha hızlı hareket edebiliyorlarmış. Saatte: 60 km. hız yapabiliyorlarmış.

Bu yolculuk sırasında, karşınıza at üzerinde değişik giysili adamlar çıkıyor. Bunlar, turistlere at üzerinde gösteri yani şov yapıyorlar. At üzerinde, ayakta duruyorlar.

Tüm bunların yanında

35 dinar verirseniz, çöl üzerinde uçmak ta mümkün. Basit bir aletle, 10 dakika çöl üzerinde uçuruyorlar. Çölü, tepeden de görebiliyorsunuz. Bu alet: üstünde kanatları bulunan, arkada bir motor bulunan basit bir alet. Sadece ilk kalkerken biraz heyecanlanacaksınız.

Bu çöl safarisinde: öğlen yemeği de var. Saatler sonra, bir kamp alanına varılıyor. Burada çadırlar var. Çadırların içinde: yataklar, masalar var, misafirler ağırlanıyor. Gece soğuk olduğundan, elektrik sobaları var. Çadır dışında, daha lüks olan odalar da bulunuyor. Bu odalarda, dört yatak var.

Gündüz çok sıcak olduğundan pervane ve gece çok soğuk olduğundan elektrik sobası var. Zaten, bir sürü de battaniye veriyorlar. Yüzme havuzu var. Şezlonglar var. Kamp alanının dört bir yanı bomboş. Bir yerleşim alanına varmak için, yaklaşık, en az 2 saatlik bir yolculuk yapmak gerekiyor. Burası, tam bir kafa  dinleme yeri. Hiç ses yok. Burada, çay içmelisiniz. Hem de ülkeye özgü, naneli çay öneririm.

Çöl safarimizde, bu kez durak

Tuz gölü. Ayaklarınızın altında, bu kez kum değil, göz alabildiğine tuz bulunuyor. Afrika’nın en büyük tuz gölü, üzerinde yürüyebilirsiniz. Buz tabakası gibi görülüyor, ama aslında tuz tabakası. Ayaklarınız altında tuz var.

Bembeyaz bir yer. Mutlaka gidip görülmesi gereken bir yer. Tuzun üzerinde yürümek, değişik bir duygu. Tuz gölünün üzerinde yürümek ve hatta araba ile dolaşmak mümkün. Ama zemin yumuşak. Adeta bir film seti gibi. Tuzu hep kar gibi algılıyorsunuz. O kadar devasa bir alanın, komple tuz ile kaplı olmasına akıl ermiyor.

Fas Dil

Fas Dil

Resmi dilleri; Arapça, ama devlet dairelerinde Fransızca konuşuluyor. Evet, Fransızca bu ülkede çok yaygın. İngilizce bilen az. Daha yoğun olarak, Fransızca konuşmayı tercih ediyorlar, yani burada insanlarla İngilizce konuşmada zorlanıyorsunuz, hani İngilizce uluslararası bir dil olarak düşünüyorsanız, burada gerçekten İngilizce konuşan ve anlayan çok az.

Hani, nerdeyse, Fransa’da yaşayan Fransızların İngilizce antipatisi sanki buraya da yansımış.


Evet, Fas dil: Sokak da ki insanların çoğunluğu, her iki dili yani Arapça ve Fransızcayı biliyor. Fransızcanız varsa, bu ülkede kesin olarak rahat edeceksiniz. Telefonla konuştuğunuzda, Fas’lı o derece Fransızca konuşuyor ki, şaşarsınız, Fransız’dan ayırt etmek mümkün değil. Böyle olunca, insan ister istemez düşünüyor. Acaba, Fransız mı Faslıyı kullanıyor yoksa Faslımı Fransız’ı kullanıyor?

 

Fas İklim ve Hava

Fas İklim ve Hava durumu:

Evet, ülkenin en büyük olup da, sizi de etkileyecek özelliği; güneş ışınlarının, dünya üzerinde, dik olarak geldiği tek ülke olması.

Evet; bu ülkede, güneş ışınları, yere dik olarak geliyor. Bunun sonucunda: en güzel ve en doğal gün ışığını yakalamak, bu ülkede mümkün. Bunun sonucunda ise; doğada yani açık alanlar; film ve fotoğraf çekimleri için mükemmel bir ortam oluşturuyor. Çünkü: güneş ışınları yere dik geldiği için, gölge olmuyor. Gölge olmayınca; net ve tam olarak ışık alması nedeniyle, objelerin tüm yüzü, aydınlık ve ışıklı olarak görülebiliyor.

Bu yüzden; özellikle, Casablanca şehrinde, birçok filim platosu var. Yani; birçok film, bu ülkede çekilmiş ve çekilmekte. Örneklemek gerekirse: Truva, Babil gibi filimler burada çekilmiştir.

Evet Fas iklim ve hava durumu:

Güneş ışınlarının yere dik olarak gelmesinin doğal sonucu olarak, diğer bir etki: gezerken dikkat edin. Güneş gören yerlerde; ısı nedeniyle terleyecek, bunalacaksınız ve hatta yanacaksınız, güneş çarpabilecek. Aynı anda, güneş ışınları görmeyen, gölge yerlerde gezerken ise: üşüdüğünüzü hissedeceksiniz.

Çünkü; normal bir yerde, güneş ışınları, yere çarpınca yansır ve gölgelik yerlerde, bir nebze ısınır. Burada; böyle bir durum olmadığından, gölgelik yerler serin. Bu da, insanları ve özellikle bizim gibi turistleri yanıltıyor. Gittiğiniz mevsime uygun olarak; gecelerin iyice serin olma olasılığı var. Üşümemek mümkün değil. Yani; yaz mevsimi dışında bu ülkeye gidiyor iseniz, yanınıza mutlaka, kalın giysiler almalısınız. Unutmayın ki, gündüz sıcaklık, muhtemelen 20 derece civarında olsa da, gece mutlaka üşüyebileceksiniz.

Ayrıca; dini yerlere girerken, kapalı giysiler bulundurmanız gerek. Özellikle, bayanlar için eşarp bulundurulmalı.