Güney Afrika Cumhuriyetinin “idari başkenti” olan bu şehir: yaz aylarında Brezilya’dan ithal edilen binlerce jakaranda ağacından oluşan: bahçelerinin güzelliğiyle dikkati çekmektedir. Bu bahçeler tüm cadde hatları boyunca mor çiçeklerle süslenir.
Şehir, Boer devlet adamı Andries Pretorius’un oğlu Marthinus Pretorius tarafından 1854 yılında kurulmuştur ve 1930 yılında şehir olmuştur. Güzel ve sessiz bir şehirdir.
Şehrin harika parkları: her zaman beğenilmektedir.
Şehirde yaklaşık 750.000 kişi yaşamaktadır. Nüfusun çoğunluğu hükümetin bürokratik memurlarından ve beyazlardan oluşmaktadır. Nelson Mandela: Güney Afrika’nın ilk siyahi başkanı olarak burada yemin etmiştir.
Church Tower
Şehrin merkezi: ilk yerleşimcilerin 1850’li yıllarda yaptıkları ilk kilisenin bulunduğu bu meydandır ve bu kilise 1882 yılında yanmıştır. Meydan: Londra Trafalgar meydanının benzeri olarak 1912 yılında Vivian S.Rees tarafından tasarlanmıştır.
Meydanın tam ortasında ve meydanın bu kadar ünlü olmasının en büyük nedeni olan : 19.yüzyıl sonlarında, ülkede dört kez cumhurbaşkanı seçilen sert lider “Paul Kruger” in büyük bronz heykeli görülür. Anıtın kaidesi üzerinde ise: aynı dönemin dört yurttaşı ve askerlerinin betimlemeleri de görülür. Heykel: Sammy Marks tarafından yaptırılmıştır. 1954 yılında meydana dikilmiştir.
Meydanın çevresinde: eskiden resmi dairelere tahsis edilmiş binalar görülür. Bunların birçoğu 1891 yılında inşa edilmiştir. Özellikle: İtalyan Rönesans tarzıyla inşa edilen “Raadsaal” ve Sir Herbert Baker tarafından inşa edilen “Güney Afrika Merkez Bankası” ve 1900 yılındaki İngiliz işgali sırasında hastane olarak kullanılan “Adliye” binası ilgi çekmektedir.
Burada: haftalık geçit törenleri yapılmaktadır. Çarşamba sabahları saat 09.30-10.30 arasında milli marş okunmasının ardından bayraklar çekilir ve tören yapılır.
Güney Afrika Pretoria Sttijdom Square
Sttijdom Square
Gökdelenlerin bulunduğu sokağın hemen aşağısındaki bu meydanda, 1950’li yılların Başbakanı J.G.Sttrijdom’un büstü dikkat çeker. Meydanın hemen yanında ise “Devlet Tiyatroları Kompleksi” bulunur. Kompleks rehberli turla gezilebilir.
31 Mayıs 2001 tarihinde Güney Afrika’da 40 yıl sonra Cumhuriyet ilan edildi ve Strijdom meydanındaki anıt esrarengiz şekilde yıkıldı. 1972 yılında açılan anıt: eski başbakan Johannes Gerhardus Strijdom büstü ve üzerindeki kubbedir. Bütün anıt, tamamen tahrip edildi.
Eski Apartheid yani ırkçılık lideri büstü, iki kez kırıldı ve büyük deliğin merkezinde yatıyor. Olayın temelinde, anıtın Marksist yöneticiler tarafından belirgin bir jest olarak patlayıcılarla havaya uçurulduğu şeklindeydi. Öte yandan, yapının çöküş nedeni olarak yapısal yorgunluk ve ihmal gündeme getirildi. Bir bomba söylentisi de vardı, ama hiç kimse bunu sahiplenmedi.
Güney Afrika Pretoria Pretoria Ulusal Botanik Bahçeleri-SANBİ
Pretoria Ulusal Botanik Bahçeleri-SANBİ
Burası görkemli çiçek bahçelerinde 3500 çiçek türünün sergilendiği ve bazı yerleri elektrikli arabalarla gezilen büyük bir yeşillik alandır. Botanik bahçesi, üniversitenin bünyesinde Haziran 1946 tarihinde kurulmuştur.
Bahçe resmen halkın ziyareti için 23 Ekim 1958 tarihinde açılmıştır.
Özellikle “Reynolds kapısı”nı görmenizi öneririm. Amatör bir botanikçi ve Aloe bitkileri üzerinde uzman olan Dr Gilbert Reynolds onuruna, bu eski giriş kapısı Aloe türlerinin tasvirleriyle süslenmiştir. Bu güzel dövme demir kapı Hans Brugger tarafından tasarlanmış ve yapılmıştır.
Ulusal Kültür Tarihi ve Açıkhava Müzesi
Parkın hemen yanındaki bu müzede: Taç çağı oymalarından, General Smuts’un yatak odasının kopyasına kadar birçok nesne sergilenmektedir. Ayrıca: eski toplar, vagonlar, tarihi İncillerin sergilendiği bölüm de ilgi çekmektedir. 18.yüzyıla tarihlenen gümüş yemek takımları: Kap koloni dönemi izlerini yansıtır.
Güney Afrika Pretoria Birlik Binaları
Birlik Binaları
Sir Herbert Baker tarafından tasarlanan bu binalar: yarım dairesel sıra sütunludur ve şehrin en zarif mimari yapılarıdır. Bu mekan: 1994 yılında Cumhurbaşkanı Mandela tarafından törenle açılmıştır. Kompleksin bahçeleri: kusursuz çimenlik alanları ve harika çiçekleriyle dikkati çeker.
Burada: Güney Afrika Cumhurbaşkanı ofisleri ve ikametgahı bulunmaktadır.
Yapılar kumtaşından ve İngiliz anıtsal tarzında inşa edilmiştir. Binanın doğu ve batı kanatları: iki dili yani İngilizce ve Afrikaans dilini temsil eder. Binanın iki kanadı üzerindeki 275 metrelik bir yarı dairesel şekil ise, eskiden bölünmüş halkın birliğini temsil eder.
Birlik binaları, mimarın büyük başarısı ve Güney Afrikalı mimari şaheser olarak kabul edilir. 1913 yılında tamamlanan yapının temeli Kasım 1910 tarihinde atılmıştır ve 3 yılda 1265 işçinin çalışması ile tamamlanmıştır.
Özellikle, bahçe bölümüne önemli yerel bitkiler ekilmiştir. 9000 koltuklu bir de amfitiyatro vardır. Çeşitli heykeller ve anıtlar da görülür. Şehri ziyaret ederseniz birlik binaları ve muhteşem bahçelerini mutlaka görmenizi öneririm.
Güney Afrika Pretoria Transvaal Museum
Transvaal Museum
Burası Güney Afrika’nın önde gelen doğal tarih müzesidir. Müze 1892 yılında kurulmuştur. Bugünkü konumuna ise, 1925 yılında ulaşmış ve Paul Kruger caddesi üzerinde güzel bir kumtaşı binaya taşınmıştır. Bu heybetli binanın girişinde dinozor iskeletleri ve hatta bir balina dekorasyonda kullanılmıştır.
Buraya taşınmadan önce: İlk parlamento binasının üst katında çok küçük bir koleksiyon olarak bir odada bulunuyormuş.
Güney Afrika’da yaşayan kuş türleri tanımlanmaktadır. Burada: bir kısım eğitsel araçların yanı sıra, kuş çağırmak için kullanılan bir çeşit ses kutusu da bulunur. Müzede: kelebekler, sürüngenler ve doğal hayatın diğer yönleri de tanıtılıyor.
Müzenin en ilginç bölümü: sergilenen insan fosillerini içeren “İnsanlığı Beşiği” denilen bölümdür. Mrs Ples ülkenin en iyi ve ünlü ve bütün insanlığın akrabası olduğuna inanılan bir fosil kafatasını bulmuş ve burada sergilenmektedir. Ayrıca: Karoo bölgesinden gelen: kurbağa, balık, sürüngen ve bitki fosilleri de bulunmaktadır.
Güney Afrika Pretoria Freedom Parkı
Freedom Parkı
Bu 52 hektarlık özgürlük parkı, 1999 yılında Nelson Mandela tarafından açılmıştır. Demokrasi için bir anıttır. Güney Afrikalıları ve ülkeye gelen ziyaretçilere, geçmişi anımsatmak ve geleceğe ilham kaynağı yaratmak için bir alandır. Park, insan onuru, hak ve özgürlük temelleri üzerine kurulmuş ve milletin kurbanlık başarılarını yansıtır. Parkın içindeki yerler: isimlerin yazıldığı bir yol, bir amfi tiyatro, sonsuz bir alev, liderlerin bir galerisi ve kutsal bir alandır.
Güney Afrika Merkez Bankası
Şehrin en yüksek binasıdır. Onun amacı, para birikiminin değerini korumak ve finansal istikrarı sağlamak ve korumaktır.
Devlet Tiyatrosu
Mayıs 1981 tarihinde tamamlanan Pretoria Devlet Tiyatrosu kompleksi: güney yarımkürede kendi türünün en büyük kompleksidir. Burada, 5 tiyatro ve büyük bir halk meydanı, restoran, bir dizi kafeterya bulunur. Kompleksin içi yerel sanatçılar tarafından yapılan sanat çalışmaları ile dekore edilmiştir.
PRETORİA ŞEHRİ YAKINLARINDA GEZİLECEK YERLER
Güney Afrika Pretoria Klapperkop Kalesi-Askeri Müze
Klapperkop Kalesi-Askeri Müze
Pretoria şehrinin güneyinde, Fountains vadisi doğal yaşamı koruma alanında: Pretoria şehrini korumak için yapılan dört kaleden biridir ve 1898 yılında inşa edilmiştir ve eski adı “Zuid-Afrikaanschle Republiek” dir. Aslında şehri korumak için 8 kale yapılması düşünülmüş ama ekonomik şartlar nedeniyle yalnızca 4 tanesi yapılabilmiştir.
Daha sonra 1902 yılında dönemin Başkanı CR Swart tarafından askeri tarihi anlatan bir müzeye dönüştürülerek açılmıştır. Müzede, savaşta kullanılan silahlar ve askeri araçlar görülür. Anglo-Boer savaşına katılan askerlerin ve onlar tarafından kullanılan silahların görüntüleri, resimleri sergileniyor.
Müze son olarak 1963 tarihinde restore edilmiştir.
Güney Afrika Pretoria Voortrekker Anıtı
Voortrekker Anıtı
Şehrin birkaç kilometre dışındaki bir tepede bulunur. Anıt: uzaktan bakıldığında ürkütücü bir canavar veya elektrik güç istasyonunu çağrıştırır. Ama: amacı semboliktir. Anıt: dillerini, dinlerini ve yaşam şartlarını korumak için 1830’lu yıllarda “Kap” bölgesinden çıkarak “Transvaal” a giden öncülerin cesaretine adanmıştır.
Anıtta: öncüler, kendilerini tehlikeden korumak için kamplarının çevresine sıraladıkları öküz arabalarından oluşan bir duvarla, yani “laager” ile temsil edilmişlerdir.
Granit anıtın içinde: zorlu yol boyunca yaşanan kazaların anısına yontulmuş bir friz bulunur. Her yıl 16 Aralık tarihinde: öğle zamanında güneş ışığının kubbenin içine süzülmesi ve taş sanduka üzerine yazılmış kitabeyi aydınlatması için: yüksek kubbenin çatısında, bir pencere yapılmıştır. Kitabede “Ons vir jou.Suid-Afrika” yazılıdır. (Güney Afrika senin için varız)
Bu tarih: 1838 yılında yapılan “Blood nehir savaşı” yıldönümüdür. Boerler: bu savaşta intikam almak için 3000 Zulu savaşçısını öldürmüşlerdir.
Yine anıtın müzesinde: büyük yürüyüş sırasında yaşanmış olayların betimlendiği, canlı renklerle işlenmiş iğne işi panoların bulunduğu “Voortrekker dokumaları” sergilenir. Ayrıca: eski bir Flemenk çiftlik evinden tek farkı zemine serilmiş aslan postu olan tipik bir Boer oturma odası da görülür.
Güney Afrika Pretoria Premier Elmas Madeni
Premier Elmas Madeni
Cullinan köyü, şehrin 40 km doğusunda, Cullinan bölgesindedir ve şehir merkezine 20 dakika uzaklıktadır. Köyde: sanki bir açık hava müzesi gibi eski taş binalar, kiliseler ve madenci evleri bulunmaktadır.
Tarihin en büyük elması: 1905 yılında burada 3105 kıratlık “Cullinan” elması bulunmuştur. Güney Afrikalı kaşif Thomas Cullinan: yüzyılın başında Premier Mine sahibi oldu. Transvaal hükümeti, ondan mücevher aldı ve doğum gününde İngiltere kralı Edward VII ye sundu. Sir Thomas Cullinan, sularda ve alüvyon içindeki elmasları buldu. Ancak: Anglo-Boer savaşları nedeniyle, madencilik 1903 yılına kadar mümkün değildi.
Hollanda-Amsterdam’da kesilen bu taştan: Afrika’nın yıldızına kadar birçok mücevher günümüzde “Britanya Kraliyet Mücevherleri” arasında bulunmaktadır. Afrika yıldızı 530.20 karat ve bir armut şeklindeki elmastır.
Maden günümüzde: yılda yaklaşık 1 milyon kıratlık kapasiteyle çalışmasını sürdürmektedir. Günümüzde Güney Afrika’nın üçüncü en zengin elmas üreticisidir ve Big Hole denilen yerden dört kat daha büyüktür.
Ancak, çıkarılan taşların çoğu endüstriyel amaçlı olarak kullanılmaktadır. Buraya rehberli turlar düzenlenmektedir.
Bu turlarda: yer altı maden kuyusu, vinç odası, büyük delik ve odalar görülüyor. Bir kaba taşın nasıl bir elmasa dönüştüğü, bunun için neler yapıldığı görülüyor. Yüksek basınç ve ısı ile, yeraltında milyonlarca yıl kalan taş, aşırı sert olmaktadır.
Şehir gezinizde: Ümit Burnuna yolculuk yapmak isterseniz: False körfezi kıyısından ilerlediğinizde, mükemmel plajlar, balıkçı limanları, dağların ve okyanusun muhteşem manzarası ile dolu bir yolculuk yapabilirsiniz.
Şehir merkezinden yola çıkarken: Beach Road üzerinden güneye doğru ilerlediğinizde: Güney Afrika’daki en eski deniz feneri olan “Mouille Point Lighthouse” u görebilirsiniz.
Beach Road üzerinden ilerlediğinizde: ülkedeki en pahalı evlerin bulunduğu ve “Milyonerler Sırası” olarak isimlendirilen bölgeden geçersiniz. Bantry körfezindeki dinlenme tesislerini geçtikten sonra: yol, Twelve Apostles dağı etekleri boyunca ilerler.
Bu bölgenin güneyindeki kıyı şeridi, özellikle dalgıçlar tarafından tercih edilmektedir ve yol kenarında sıkça gemi enkazları görülmektedir. Ayrıca: yine yol kenarında el işi ve antika pazarı, mükemmel plajlar ve “Liandudno” isimli bir ilginç köy görülmektedir.
Güney Afrika Cape Town şehir yakınları Liandodno Beach
Liandodno Beach
Victoria Road yolu üzerinde bulunan popüler bir plajdır. 200 metre uzunluğunda sahil şeridi “Mavi Bayrak”lıdır. Yaz aylarında deniz genellikle güçlü akıntılar ve rüzgarlar ile sörfçülerin ilgisini çeker ama soğuktur.
Bu yüzden plaj genellikle güneşlenmek ve sundowners için kullanılır. Plajın sol bölümünde bulunan kayalık “Sunset Rocks” olarak bilinir. Plajın sağ bölümündeki “Logies Bay” burnu granit kayalarında çok sayıda mağara vardır.
Güney Afrika Cape Town şehir yakınları Hout Bye Balıkçı Kasabası
Yola devam ettiğinizde “Hout bye” balıkçı kasabasına ulaşacaksınız.
Popüler bir turizm yeridir. Şehir merkezine 30 dakika uzaklıktaki burada yani körfezde: mükemmel bir yüzme plajı ve dünyanın en iyi balık ve cips servisi yapılan pitoresk limanı ile canlı bir sahil kasabası bulabilirsiniz.
Burası aynı zamanda, Cape Town kerevit endüstrisinin merkezi konumundadır. Kasabanın denizi soğuktur. Ancak yaz günlerinde nispeten pek fazla soğuk olmaz, çocuklar için idealdir.
Burada: balık pazarı ve deniz ürünlerinin sunulduğu harika restoranlar bulunmaktadır.
Ayrıca: hediyelik eşyaların satıldığı “Mariners Wharf”da ilginizi çekecektir. En taze deniz ürünlerini burada bulabilirsiniz. Burası, aynı zamanda Güney Afrika’nın ilk denizcilik limanı marketidir. 25 yıllık geçmişi olan bu mekanda 350 kişilik restoran ve bir deniz antika dükkanı bulunur. Özellikle sushi bar ve deniz ürünleri tatmanızı öneririm. Ve de mutlaka karides ve kalamar denemelisiniz.
“Duiker İsland” denilen adadaki foklar ve deniz kuşlarını görmek isterseniz: kısa bir tekne turu yapabilirsiniz.
Ayrıca: “Hout Bay Museum” ziyaret edilebilir. Müzede, Avrupalılar bölgeye geldiklerinde burada yaşayan avcı toplayıcı kavim “Strandlopers” ler hakkında bilgi almak mümkündür.
“Bay Harbour Market” lezzetli yiyeceklerden yerel ürünlere kadar birçok şeyin satıldığı bir yerdir.
“World of Birds Wildlife Sanctuary” (kuşların dünyası) denilen yerde ise, binlerce kuş dünyası ve yaban hayatı sakinlerini görebilirsiniz. Burada: geniş kuşhanelerde 3000’den fazla kuş bulunmaktadır.
Güney Afrika Cape Town şehir yakınları
Batı Cape’in manzaralı yollarından “Chapmans Peak Drive” istikametinde ilerlediğinizde: “Kommetjie” isimli küçük bir köye ulaşırsınız. Burası: özellikle su sporları ile tanınır ve sörf yarışmalarının birçoğu: buradaki “Long Beach” denilen yerde yapılır.
Buranın plajı her yaştan ve yetenekli sörfçüler için ideal koşullar sağlar, yani Cape yarımadasının en güzel sörf merkezidir. Tüm yıl boyunca her şekil ve büyüklükte dalgaları burada görmek mümkündür. Özellikle “Long Beach” Atlantik kıyısındaki en iyi sörf noktasıdır. Hafta sonları burası özellikle çok kalabalık olur.
Kıyıda: 1900’lü yıllarda, fırtınalı bir havada batan vapur enkazı bulunur. Kommetjie köyünden sonra: sarp kayalık tepeler boyunca ilerleyen yolda “Habeş Maymunları” dikkat çekecektir. Yol: “Simon Kasabası”na doğru gider. Bu kavşak noktasında: taş heykeller ve tahta oymalar satan tezgahlar göreceksiniz.
Güney Afrika Cape Town şehir yakınları STELLENBOSCH VE WİNELANDS
STELLENBOSCH VE WİNELANDS
Cape Town şehir merkezine yarım saatlik uzaklıkta bulunan bu bölge: üzüm bağları ve şarap tadım merkezleriyle ünlüdür.
Bu bölgeye yapılan turlara katılırsanız: hem lezzet ve hem de görsel olarak büyük keyif alabilirsiniz. Bölgede: çok sayıda restoran ve antika dükkanı, müzeler ve yapraklarını açmış asmaların parlak yeşil renklerini ve Koloni dönemi Felemenk tipi çiftlik evlerini görebilirsiniz.
Evet: Güney Afrika: dünya üzerinde Avrupalı olmayan en eski şarap üreticisi ülkedir ve burada üretilen şaraplar, tüm dünyada ilgi görür. Çünkü, buradaki yüzlerce üzüm bağında yaklaşık 4000 farklı çeşit şarap üretilir.
Stellenbosch ve çevresi: şarap endüstrisinin merkezidir. Riebeck: bu ülkede ilk asmaları diken dişi olarak bilinir ama 17. yüzyılda Fransa’dan buraya göçen Huguenot mültecileri, birliklerinde şarap yapımı kültürünü ve uzmanlıklarını da ülkeye getirmişlerdir.
Burada biraz önce söylediğim gibi binlerce şarap çeşidi olmasına rağmen, en revaçta olanı “beyaz” şaraptır. Ayrıca: rengi neredeyse mor olan “Pinotage” cinsi şarap ta tercih edilir. Buradan uygun fiyatla kaliteli şarap alabilir ve yıllarca beklettikten sonra lezzetinden bir şey kaybetmediğini görebilirsiniz.
“Stellenbosch Wine Route” (Şarap Yolu): Wineland civarında kurulan ve her biri farklı büyüklükteki üzüm bağlarını barındıran bölgelerin en eski ve en ünlüsüdür. Burada bulunan birçok üretim yeri: sattıkları şarapların tadımını sunmaktadırlar. Bu yol, yaklaşık 30 araziyi içermektedir. Bunlar arasında benim ilgimi çekenler “Murgenehof” denilen ve Merlet ve Cabernet Sauvignon gibi olağanüstü şarapların üretildiği yerdir.
Stellenbosch şarap çiftlikleri: Cape Town şehir merkezine 45 dakika uzaklıktadır. Bu en tanınmış şarap bölgesi ve ülkenin en beğenilen şarapları yapılan mahzenlere ev sahipliği yapmaktadır.
Şarap tadımı, mahzeni turları ve şarap çiftikleri doğal güzelliklerin görülmesi turu, bir gün veya daha fazla sürebilir. Bu nedenle yola çıkmadan önce nereye gitmek istediğinize karar vermeniz gerekir. Şarap mülklerinin çoğu, günümüzde: turistik odaklı hizmetler sunan, hediyelik eşya dükkanları ve restoranları haline gelmiştir.
Güney Afrika Cape Town şehir yakınları Franschhoek şarap rotası
Franschhoek şarap rotası
Bu vadideki ilk restoran: Fransız Hugenotsları zamanından kalmadır. Yani, burada göreceğiniz sokak kafeleri günümüzden 300 yıl önce yapılmıştır. Görkemli Franschhoek ve Drakenstein dağları fonda güzel bir görüntü yaratır. Ana caddede: antik mağaza, pastaneler, çikolatacı ve sanat galerileri yan yanadır.
Franschhoek, ayrıca yıl boyunca çeşitli zamanlarda: peynir, şarap ve zeytin festivallerine ev sahipliği yapar. Burada ana caddede dolaşarak şarap sitelerini ziyaret edebilir ve restoranların birinde yemek yiyebilirsiniz. Görülmeye değer şarap malikhaneleri şunlardır: La Motte, Boschendal, Chamonix, Cabriere.
Paarl&Wellington şarap rotası
Bölgedeki diğer mükemmel şarap çiftliklerinden bir dizi; Paarl ve Wellington alanlarından biraz daha uzakta bulunmaktadır.
Bu bölgede bulunan yollardan birkaç tanesini tercih ederek: kasabaları ve güzellikleri keşfedebilirsiniz. Özellikle: burayı ziyaret etmek isteyenlerin, asmaların yeni yaprak açtığı ve çok sayıda hasat etkinliğinin bulunduğu yaz aylarında veya sonbahar aylarında ziyaret etmelerini öneririm. Bölgede konaklama imkanları da bulunmaktadır.
Güney Afrika Cape Town şehir yakınları Stelellenbosch Kasabası
Stelellenbosch Kasabası
Stellenbosch kasabasına ilk olarak 1679 yılında yerleşilmiştir ve Güney Afrika’nın en eski ikinci yerleşim yeridir. Ancak, kasaba günümüzde kalabalık bir üniversite kasabası olarak bilinir. Caddelerindeki “meşe” ağaçları nedeniyle, “meşe kasabası” anlamına gelen “Eikestad” ismiyle anılır.
Kasabanın “Dorp Street” caddesi üzerinde eski binalar görülür. Bunlardan özellikle ilgi çeken “Oom Samie de Winkel” (Sammy Amca’nın Dükkanı) dır. Burada; şaraplar, el işleri, sepet işleri, antikalar, danteller, kurutulmuş meyveler ve tarım aletleri doludur. Ülkenin en iyi restoranlarından bazıları buradadır. Bunlar arasında: Rust en Vrede, Ürdün ve Terroir dikkat çeker.
Kasabada: Rynevelt Street üzerinde “The Village Museum” denilen bir müze bulunur. Bu müze, kasaba sakinlerinin 300 yıllık yaşamlarından kesitler sunar.
Yine kasabada bulunan “Sasol Art Museum” ise: Stellenbosch Üniversitesinin sanat koleksiyonunu sergilemektedir. Ayrıca: yine aynı müzede tarih öncesinden kalma çeşitli nesneler sergilenmektedir. Bundan başka: kasabada badanalı Anglikan kilisesi ve zümrüt yeşili “Cape Hollandalı Çiftlik” ve 19.yüzyıl üniversite binaları görülür.
Stellenbosch her zaman kalabalıktır, çünkü dünyaca ünlü “Stellenbosch Üniversitesi” buradadır ve öğrenciler buraya hareket katarlar.
Kasabada: Strand Street üzerinde “Stellenryck Wine Museum”; şarap yapım tarihine adanmıştır.
Güney Afrika Cape Town şehir yakınları
BREEDE RİVER VALLEY VE LİTTLE KAROO
Breede nehri vadisi: Cape Town şehrinin batı bölümünün meyve ve şarap üretilen en büyük bölgesidir. Günümüzde, bölgede ağırlıklı olarak devekuşu görülür. Onun eti, yumurtası ve tüyleri için çiftlikler vardır. Bu yarı-kurak iklim mikro kilima etkisi yaratır: Karo şarap üreticilerinin işine gelir ve genellikle bereketli nehir kıyısında yetişen kaliteli üzümler ile muhteşem şaraplar yaparlar.
Güney Afrika Cape Town şehir yakınları Ceres
Ceres
Bölgenin başlıca kasabası burasıdır. Adını: Roma verimlilik tanrıçasından almıştır. Ceres: Wineland merkezinden sadece 150 km uzaktadır ve buraya 90 dakikada ulaşılır. Vadi: Güney Afrika’da en iyi yaprak döken meyve üretim merkezidir. Ayrıca: taze ve kurutulmuş meyve, meyve suları ve doğal kaynak suyu bulunmaktadır. Özellikle: şeftali, nektarin, elma, kayısı, armut ve kiraz yetiştirilir ve Aralık-Nisan ayları arasında yol boyunca meyve bahçeleri ve meyve paketleme yerleri görülür.
Öte yandan: burada macera yaşayabilirsiniz. Çünkü: burada yüzlerce yıl önce “San” ve “Khoi” kabileleri yaşamıştır. Kış aylarında, buradaki dağlar genellikle karla kaplıdır ve burası küçük bir İsviçre olarak anılır. Kayak ve kar aktiviteleri yapılır.
Güney Afrika Cape Town şehir yakınları
Worcester denilen yerden gelen yol, Ceres kasabasından geçer ve Little Karo denilen yere ulaşır. Yol boyunca; buranın ilk yerlilerinden olan “San” kültürüne ait kaya resimleri ve devekuşu çiftlikleri görülür. Ayrıca, yine yol üzerinde: buğday tarlaları, üzüm bağları, meyve bahçeleri ve görkemli dağlar görülür.
Worcester üzüm bağları: Güney Afrika şaraplarının yaklaşık dörtte birini üretmektedir. Burada: bir müze bulunmaktadır. Worcester kasabası: Overhex ve langeberg dağlarının eteklerinde kurulmuştur. Burası 90.000 kişilik nüfusu ile Breede River vadisinin en büyük şehridir ve 1820 yılında kurulmuştur. Kasaba, biraz önce de söz ettiğim gibi, ülkenin en büyük şarap üretim alanıdır. Kasaba şaraplık ve sofralık üzüm çiftlikleriyle çevrilidir.
Güney Afrika Cape Town şehir yakınları Kleinplasie Open Air Museum
Kleinplasie Open Air Museum
Worcester, Breede River Valley bölgesindedir.
Cape Town çiftliklerindeki gündelik hayat: o dönemin kostümlerini giymiş çalışanların yaptıkları günlük faaliyetleri (üzüm çiğnemek, açık havadaki fırında ekmek pişirmek, mum yapmak, at nallamak gibi) burada yaşayan müzede ziyaretçilere sergilenilmektedir.
Güney Afrika Cape Town şehir yakınları Kleinplasie Reptile World-Sürüngen Dünyası
Kleinplasie Reptile World-Sürüngen Dünyası
R60-Robertson Road.Worcester başlangıcı, Kleinplasie adresindedir.
Müzenin hemen yanında bulunan bu mekanda: bir çok timsah türü, yılan ve kaplumbağa bulunmaktadır. Burada: yılan gösterileri sunuluyor. Ama, bu gösterilere katılan yılanlar, Afrika’nın en korkulan yılanlarıdır.
Güney Afrika Cape Town şehir yakınları Karo National Botanical Garden-Ulusal Botanik Bahçesi
Karo National Botanical Garden-Ulusal Botanik Bahçesi
Bahçe, Capa Town şehir merkezine 120 km uzaklıktadır.
Roux Street üzerindedir ve burada: Little Karo’nun yarı çöl ikliminde yetişen bitkiler boy göstermektedir. Bahçede 400 civarında kaktüs türü kendi kendine yetişmiştir. Bunlardan 300 tür: nadir bulunur, nesli tükenmektedir ve koruma altındadırlar. Evet bu çöl bahçesi 11 hektardır.
Güney Afrika Cape Town şehir yakınları Oudtshoorn
Oudtshoorn
Cape Town şehir merkezine 351 km uzaklıktadır.
Burası devekuşu yetiştiriciliğinin merkezidir. Karao bölgesinin havası ve iklimi: bu büyük ve uçamayan kuşları yetiştirmek için çok uygundur ve onların en sevdikleri yiyecekler burada yetişmektedir.
Bunlar: düşük kolestrollü etleri için yetiştirilirler. İlaveten: derisinden giysi ve ayakkabı yapılır. Yumurtaları da çok lezzetlidir ve boyanıp hatıra eşya olarak da satılmaktadır. Bölgedeki birçok devekuşu çiftliği halka açıktır.
Bu çiftlikleri ziyaret edebilir: kuşları yumurtadan çıkarken görebilir, civcivleri sevebilir ve yetişkinleri tüyleri yolunurken izleyebilirsiniz. Hatta: devekuşu eti yiyebilir, devekuşu derisinden yapılmış ürünler satın alabilirsiniz.
Bölgedeki devekuşu endüstrisi: 1880’li yıllarda başlamış ve I. Dünya Savaşının sonuna kadar altın çağını yaşamıştır.
19.yüzyılın sonlarında: modaya düşkün kadınlar: boyun kürkleri ve şapkaları için devekuşu tüyü kullanmaya başlayınca: devekuşu tüyleri çok değerli hale gelmiş ve fiyatları hızla yükselmiştir. Sonuçta ise: Outdshorn civarındaki devekuşu çiftliklerinin sahipleri kısa sürede zengin olmuşlardır. Bu tüy milyonerleri: kazandıkları servetin hırsıyla savurgan bir hayat tarzına kapılmışlar ve hatta: Johannesburg şehrindeki altın ve elmas madencileriyle yarışır hale gelmişlerdir.
O dönemde, kendileri için: bugünde bölgede görülebilen muhteşem saray konutları yaptırmışlardır. High Street üzerinde bulunan “Le Roux Konağı” bunların en güzel örneğidir. Ancak: I. Dünya savaşı sırasında, devekuşu tüyleri modasce geçince: piyasa olağanüstü bir şekilde darmadağın olmuş ve tüy milyonerlerinin çoğu yoksulluğa sürüklenmiştir.
Güney Afrika Cape Town şehir yakınları CP.Nel Museum
CP.Nel Museum
Baron Van Rhode Street üzerinde bulunan bu müzede: devekuşu endüstrisinin gelişimi anlatılmaktadır. Müzenin bulunduğu kumtaşı bina 1907 yılında Erkek Lisesi olarak açılmıştır. Victoria sömürge mimari tarzını yansıtmaktadır.
30 metre yüksekliğindeki kule ila taçlandırılmış ve korint süsler ile dekore edilmiştir. Merkezi saat kulesi, her iki tarafından cephesi simetrik olarak tasarlanmıştır. 1972 yılında CP Nel Müzesi resmen eski okul binasında açılmıştır. 1980 yılında bina “Milli Anıt” olarak ilan edilmiş, koruma altına alınmıştır.
Güney Afrika Cape Town şehir yakınları Cango Wildlife Ranc
Cango Wildlife Ranc
Outdshoorn’un 3 km kuzeyindeki bu alan: Afrika yaban hayatındaki nadir hayvanların (aslan, jaguar, timsah, yılanlar, kara kaplumbağaları gibi) yetiştirilme alanıdır. Burayı ziyaret ederseniz, dünyanın en büyük kedilerini görebilirsiniz.
Burada: bir Nil timsahı ile dalış yapabilir veya vücudunuza bir python yılanı dolayabilirsiniz. Çünkü: burada sürüngenlere ve hayvanlara ait 47 değişik tür bulunmaktadır. Kaplan yavrularını, çita yavrularını kucaklayabilirsiniz.
GARDEN ROUTE
Garden Route: Masa dağı sayılmaz ise, Batı Cape bölümünün en iyi bilinen, tanınan ve tercih edilen turistik yeridir. Bu yüzden özellikle tatil sezonunda çok kalabalıktır. Burası bir bahçeden öte: daha çok ormanlık alandır.
Garden Route ismi: Hint Okyanusunun kıyı şeridinin arasında uzanan, yokuşlu tepeleri kaplayan gür bitkilerden gelmektedir. Bu kıyı şeridi: Cape Town şehir merkezinin 400 km doğusundaki “Mossel” körfezinden başlayıp 190 km doğudaki “Storm” nehrine kadar uzanmaktadır.
Bölgenin önemi: doğal zenginliklerinden kaynaklanmaktadır. Buradaki kıyı kasabaları, mükemmel göller, lagunlar ve nehirlerden geçen yollar muhteşem ilgi çekmektedir.
Güney Afrika Cape Town şehir yakınları Mossel Bay
Mossel Bay
Cape Town ve Port Elizabeth arasındaki bu alan: dünyaca ünlü Garden Route bölgesinin bir kıyı köyü ve limanıdır. Bu popüler tatil beldesi: Hint Okyanusunun ferahlatıcı suları ile çevrilidir. Tüm yıl ılıman iklim görülür.
1488 yılında Bartholomew Dias: St Blaize körfezine demir attı. Bu kasaba daha sonra: yün, hardal sarısı ve devekuşu tüyleriyle yoğun bir ihracat limanı olarak gelişmiştir. Şehirde çok güzel tarihi binalar bulunmaktadır.
1601 yılında Hollandalı denizci ve midye toplayıcısı Paulus van Caerden: Mossel Bay kasabasını değiştirmiştir. Günümüzde: Mossel Bay’dan toplanan midye, dünyanın en iyileri arasındadır.
Zengin tarihiyle orantılı olarak şehirde birçok müze vardır.
Denizcilik Müzesinde: bölgenin ilk keşfedildiği gün ve gemiler üzerinde duruluyor. Bartolomeu Diass Caravel: etkileyici yaşamı anlatılıyor. O, 1488 yılında Mossel Bay içine açıldıkları gemi, yol haritaları, gemi modelleri bulunuyor.
Bir başka müze “Granery” Müzesidir. Burada: bölgede bulunan yabani çiçeklerin taze örnekleri, bir ekranda gösteriliyor.
“Shell Museum”: midye kabuklarının çok geniş bir koleksiyonunu barındırmaktadır.
Kültür ve Tarih Müzesi: tarihin çeşitli dönemlerini kapsayan bölgenin tarihsel önemi ve çeşitli aletler sergileniyor.
Bu müzeler dışında, şehirde: Munrohoek evleri ve Shirley binaları da gezilebilir.
En popüler yerlerden biri, 800 yaşında olduğu tahmin edilen ve bir ulusal anıt ilan edilerek koruma altına alınmış olan “Postane” dir. 1500 yılında, Milkwood ağacı altında, geçen gemilerin personeli buraya mektuplarını bırakıyorlarmış. Mektuplar, günümüzde müzede görülebilmektedir.
Mossel Bay: su sporları tutkunları için bir cennettir. Burada: geniş spor tesisleri yanı sıra gol, squash, teniz, bungi, köprü dalış, ısıtmalı kapalı havuz, at sürme gibi etkinlikler de yapılabilir. Ayrıca: köpekbalığı kafesiyle dalış, gemi batıklarına dalış, şnorkel dalışları gibi adrenalin kaynaklı faaliyetler de görülür.
Mosselbay Wilderness National Park
Wilderness köyü: park alanının başlangıcıdır. Park alanı: 2500 hektarlık bir alanı kapsar, kıyı şeridi boyunca 29 km uzanır. Bu alanda: beş nehir, beş göl ve gür ormanla bulunmaktadır. Bu alanda: 250 farklı kuş türü barınır ve bunların 79 tanesi su kuşudur.
Goukamma Nature and Marine Reserv-Goukama Doğa ve Deniz Hayatı Koruma Bölgesi
Sedgefield’den çıktıktan sonra Buffel körfezine doğru yönelirseniz, buraya ulaşırsınız. Burası: muhteşem dokunulmamış bir plaja sahiptir.
Güney Afrika Cape Town şehir yakınları Goukamma
Goukamma
Burada bir tatlı su gölü vardır ve oltayla balık tutmak isteyenler tarafından yoğun tercih edilir. Bölge yaklaşık 200 kilometre karelik alanı kaplar. Bu büyük alanda: zengin yaban hayatı görülür. (özellikle balık kartalları, Afrika siyah deniz saksağanları, maymunlar, su samurları, firavun fareleri) Denizde de yunuslar ilgi çekmektedir. Üreme mevsiminde ise, güneyden gelen balinaların göçü izlenir.
Güney Afrika Cape Town şehir yakınları Knysna Garden Route
Knysna Garden Route
Mossel körfezinin 102 km doğusunda ve Cape Town şehir merkezine 5 saatlik uzaklıktadır. Burası da turistler tarafından tercih edilir. Konaklama için uygun yerler bulunur. Ancak, burada plaj yoktur.
Knysna bir Khoi kelimesinin türetilmesiyle bulunmuş olup, “odun yeri” anlamına gelir. 1804 yılında Kral George III’ün gayrimeşru oğlu George Rex, buraya gelerek lagün kıyısında Melkhoutkraal olarak bilinen gayrimenkulü satın almış ve tüm ailesiyle birlikte Knysna yerleşmiştir.
Knysna: yemyeşil ormanları ve huzurlu lagün kıyısı ile Cape Coast bölgesinin en iyi bilinen tatil yerlerinden birisidir. Denizi halice bağlayan lagün ağzını koruyan iki kumtaşı uçurum ilgi çekmektedir. Lagün kıyısındaki istiridye tesisi, dünyanın sayılı yerlerinden birisidir ve Knysna istiridyeleri dünyanın en lezzetlileridir.
Queen Street Millwood evi müzesi: şehir tarihine ilişkin nesneler barındırır ve George Rex’e ait objeler bulunmaktadır.
Öte yandan: burada Güney Afrika’nın en büyük yerli ormanı bulunur. Orman son derece yoğundur.
Çok eğlenceli orman alanında yürüyebilir, Jubilee Creek denilen 1885 yılında altın bulunan alanda sakin ve güzel bir piknik yapabilir, Buffalo Bay kıyısında yüzebilirsiniz.
Main Street üzerinde “Knysna Museum” bulunmakta olup, müze: Güney Afrika’nın ilk oltayla balık avlama müzesidir.
Kasabada sokak pazarlarında ve Main Street üzerinde sıralanan tezgahlarda satılan el işleri ve ormanın kereste ağaçlarından ustalıkla yapılmış parçalar satın almak mümkündür.
Kynsna rıhtımından çevreye yapılacak geziler çok popülerdir.
Güney Afrika Cape Town şehir yakınları Tsitsikamma National Park
Tsitsikamma National Park
Tsitsikamma National Park: Garden Route Milli Parkının üst bölümünde yer almaktadır. Burası: doğal Storms River ağzı, sarp kıyı şeridi, antik orman ve günümüzde geliştirilmekte olan kültürel siteleri içerir.
Burada: nesli tükenme tehlikesi altında olan kuş türleri ve antilop gibi hayvanlara ev sahipliği yapmaktadır.
Ayrıca: kereste ormanları, havuzlar, mercan resifleri, kumullar, uzun ve kumlu plajlar, vadiler, şelaleler ve yürüyüş parkurlarıyla doludur. Dünyanın en yüksek burgee-juumping yeri de buradadır. “Bloukrans” köprüsünden atlayacak olanlar yaklaşık 216 metre aşağıya düşmektedirler.
Güney Afrika Cape Town şehir yakınları Hermanus
Hermanus
Cape Town şehir merkezinden 1 saat uzaklıktaki (110 km. dir) bu bölge: dünyada karadan balina gözlenen en iyi yer olarak bilinir. Balinalar: gözlem yerlerine yalnızca 30 metre uzaktan geçerler. Burası: balinalar dışında muhteşem manzarası ile de ilgi çeker. Yani, burası balina mevsimi olmadığında da görmeye değerdir.
Hermanus sokaklarında gezinirken: “varek” denilen borunun sesi ile balinaların göründüğü anons edildiğinde şaşırmayın. Whale Crier denilen balina müşaviri: bu işle görevlidir ve balinalar göründüğünde, bu yerel boru sesi ile kasaba halkına ve ziyaretçilere işaret verir.
Başlangıçta bir balıkçılık ve balina avcılığı köyü olan Hermanus: günümüzde popüler bir tatil yeridir.
Balinalar, günümüzde turizm açısından kasabanın gelirine olumlu katkıda bulunmaktadırlar. Kasabada bulunan “Old Harbour Museum” balina avcılığı endüstrisinin tarihi süreç içindeki öyküsünü anlatmaktadır. Burada: denizdeki balinaların gizemli şarkıları: sonarlar ve şamandıralar aracılığı ile müzenin içine iletilmektedir.
BATI KIYISI VE CEDERBERG
Cape Town şehrinin batı kıyısı: Garden Route veya Wineland kadar eğlenceli ve gösterişli değildir. Atlantik okyanusu, bu bölgeye muhteşem güzel bir kıyı şeridi yaratmıştır. Bu kıyı şeridinde ise: göçmen balinalar, harika deniz kuşları ve zengin deniz ürünleri bulunan restoranlar görülmektedir.
Güney Afrika Cape Town şehir yakınları Darling Kasabası
Darling Kasabası
Cape Town şehir merkezine 75 km uzaklıktadır. Burada özellikle “Butten Museum” (Tereyağı Müzesi) ilgi çekmektedir. Ayrıca, yine bu kasabada 1916 yılından bu yana “İlkbahar Çiçek Gösterisi” şenlikleri düzenlenmektedir. Darling: muhteşem kır çiçekleriyle tanınır.
Güney Afrika Cape Town şehir yakınları West Coast National Park-Batı Kıyısı Ulusal Parkı
West Coast National Park-Batı Kıyısı Ulusal Parkı
Burası: milyonlarca su kuşunun barındığı bir yer olarak önem kazanmaktadır. Bunlar arasında: pelikanlar, siyah deniz saksağanları, yağmur kuşları ve filamingolar bulunur. Parkın güney tarafında ise: Potsberg Narue Reserve bulunur ki, burada ilk baharda muhteşem kır çiçekleri açarlar.
Biraz ileride ise: Vasgo da Gama’nın 1497 tarihinde, Baharat Yolunu bulmak için çıktığı yolculukta, burada karaya çıktığı yer olan St.Helena körfezi bulunmaktadır ve olayın anısına buraya basit bir anıt taş dikilmiştir.
Cape Town şehrinin banliyöleri: şehir merkezinden yalnızca 15-20 dakika uzaklıktadır. Banliyöler içinde gezinti yaptığınızda: zengin-fakir arasındaki günümüzde de sürmekte olan bölünmüşlüğü hemen anlayabilirsiniz.
Banliyölerin doğusunda: Afrikalı ve Melezlerin “Cape Flats” denilen kasvetli gecekondulardaki çok pis koşullarda süren hayatlarını görebilirsiniz. (Burayı gezmek isterseniz, kesinlikle rehberli turlara katılmanızı ve asla yalnız gitmemenizi öneririm)
Diğer banliyöler ise, genellikle şehirdeki zenginlerin yaşam tarzlarını görmek açısından ilginçtir.
GÜNEY BANLİYÖLERİ
Cape Town şehrinin: güney banliyöleri gayet lükstür.
Masadağı eteklerinden: False körfezine kadar uzanan bu bölgede: alışveriş yerleri, restoranlar, eğlence merkezleri, güvenli mahalleler, mükemmel oteller ve konukevleri bulunur.
Yaz aylarında: burada, değişik mekanlarda akşamları açık hava konserleri düzenlenmektedir. Her ne kadar güney bölümler iklim açısından daha yakıcı olsa da çoğu zaman hafif bir rüzgar esmektedir. Öte yandan: şehrin bu bölgesinde at arabası gezintileri de düzenlenmektedir.
Güney Afrika Cape Town Banliyöler Kirstenbosch National Botanical Garden
Kirstenbosch National Botanical Garden
Rhodes Drive, Newsland bölgesindedir.
Şehri ziyaret ederseniz, burayı mutlaka görmenizi öneririm. Burada birkaç saat mükemmel zaman geçirebilirsiniz. Giriş ücretlidir. Yeşitkinler için 45R, öğrenciler için 25R ve 6 yaş altı çocuklar ücretsizdir.
Bahçe alanı: 2004 yılında UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilerek koruma altına alınmıştır ve bu listeye alınan dünya üzerindeki ilk botanik bahçesidir.
Newland banliyösünün güneyindeki burası, dünyanın en ünlü botanik koleksiyonlarına sahip olmasıyla önem kazanmaktadır.
Masa dağının doğu yamaçlarındadır. 528 hektarlık arazinin 36 hektarlık bahçesinde: hayvan ve kuşların yanı sıra çeşitli doğal orman ürünleri bulunmaktadır.
Bahçe: 1913 yılında Profesör Henry Pearson tarafından kurulmuştur ve dünyanın ilk botanik bahçesidir.
Bahçe alanı ise: Cecil Rhodes tarafından ülkeye miras bırakılmıştır. Bu muhteşem bahçelerde, olağanüstü bitki çeşitliliği vardır. Söylenenlere göre, burada 7000 yerli yabani bitki çeşidi bulunduğu belirtiliyor.
Bahçelerde: bir restoran ve kafe ile birlikte tohum, bitki ve kitap satılan bir fidanlık bulunmaktadır.
Güney Afrika Cape Town Banliyöler Kirstenbosch Craft Market
Kirstenbosch Craft Market
Kirstenbosch garden ana giriş kapısının tam karşısındadır.
Burası bir elişi pazarıdır. Her ayın son Pazar günü kurulur. Pazar günü saat: 09.00-15.00 arasında açıktır.
Satışa sunulan malların kalitesi “Botanik Topluluğu” tarafından denetlenir. Malların el yapımı olması ve ayrıca malları yapan kişinin de pazarda bulunması zorunludur. Tezgahlarda: boncuk ve seramik işi, giyim eşyası, heykeller ve çok güzel ve lezzetli yiyecekler satılmaktadır.
Toplamda burada 180 üretici bulunduğu söyleniyor. Burada bulunan taş kulübede kredi/banka kartı kullanma imkanı sunuluyor. Yani alışveriş için yanınızda nakit para bulunması gerekmiyor.
Buraya yolunuz düşerse özellikle, % 100 pamuklu “kikoy pareo havlu” satın almanızı öneririm. İki yönlü bu havlunun bir tarafı, parlak kikoy’dur.
Güney Afrika Cape Town Banliyöler ConstantiaGüney Afrika Cape Town Banliyöler Constantia
Constantia
Güney banliyölerinin en önemli bu yeri: Masa dağı ile Constantiaberge dağları arasındaki yamaçlardadır. Şehir merkezine sadece birkaç dakika uzaklıktadır. Cape Town şehrinin gizli kırsal bölgesini burada keşfedebilirsiniz.
False körfezi manzarasının izlenebildiği mekan: Güney Afrika’nın şarap endüstrisinin doğduğu yer olarak bilinir.
1685 yılında; Cape Town valisi Simon Van der Stel: kendisine Hollanda-Doğu Hindistan Kumpanyası tarafından verilen bu bölgeyi kendisine bir çiftlik arazisi olarak seçmiş ve üzerine malikanesini kurmuştur.
Valinin buraya yerleşmesi üzerine, şehrin diğer üst düzey kişileri de kendisini izlemiş ve Constantia denilen bu bölge: şehirdeki zenginlerin yerleştiği ve mükemmel mimari stili ile yapılan yapıların olduğu bir yer haline gelmiştir. Arazinin ismi ise, valinin kızının isminden gelmektedir.
Buradaki ilk üzüm bağları da: vali Stel tarafından 1685 yılında dikilmiştir. 1712 yılında, Valinin ölümünün ardından, arazi üçe bölünüp satılmıştır. İlk bağların dikilmesinin ardından 1709 yılında burada 5630 litre şarap üretilmiş ve özellikle bunlar Avrupa’da ünlü olmuştur.
Valinin köşkünün de bulunduğu alandaki en büyük parça: Groot Canstantia tarafından alınmış ve buraya aktif bir şarap imalathanesi kurulmuştur.
Bu şarap imalathanesi, takip eden süreçte, 1925 yılında yangında zarar görmüş, ancak ardından onarılmıştır.
Günümüzde: modern mahzen turları düzenlenmekte olup, bu turlarda şarap tadımı yapılmaktadır.
Ayrıca: mahzende bir müze bulunmaktadır. Müzede; Anton Anreith tarafından yapılmış: üçgen bir alınlık ilgi çekmektedir. Eski ahırlarda ise şık bir restoran bulunmaktadır.
“Groot Constantıa” şarap tadım turu: 300 yıldır üretimi yapılan şarap tadım turuna katılmak için, kişi başına 30R ücret ödemek gerekir ve her gün saat: 09.00-17.30 arasında bu turlar düzenlenir. Bu tura katılmak için rezervasyon yaptırmak gereklidir.
Simon van der Stel: tarafından 300 yıl önce inşa edilen etkileyici ev: 1790’lardaki haliyle yeniden inşa edilmiştir. Evin içinde 1927 yılında İngiliz Alfred tarafından bağışlanan eski cape mobilyaları bulunmaktadır.
KUZEY BANLİYÖLERİ
Bu bölge “Woodstock”ta başlar. Burası: eskiden Melez işçi sınıfının yaşadığı bir yer olarak biliniyor. Günümüzde ise, buradaki binalar yenileniyor ve şehrin genç profesyonelleri buralara geliyorlar. Yerel kafeler ve barlar: sanatçıların mekanı olmuştur.
Güney Afrika Cape Town Banliyöler Irma Stern Müzesi
Irma Stern Müzesi
Cecil Road, Rosebank adresindedir.
Müze, Pazar günleri hariç, saat: 10.00-17.00 arasında açıktır ve giriş ücreti olarak yetişkinler 10R, emekli ve öğrenciler 5R ödemek zorundadırlar.
Güney Afrika’nın bu ünlü sanatçısı (1894-1966) bir zamanlar: burada 4 yıl yaşamıştır ve yaşadığı ev: günümüzde müze olarak ziyarete açıktır. Zanzibar kapısı, boyalı ve canlı renklere sahip mobilyaları ile ev: sanatçının yaşam tarzını ve kişiliğini yansıtır.
Stern: Afrika sanatına Avrupa izlenimciliği getirmesiyle tanınır.
1971 yılında kurulan müzede sergilenen koleksiyon: sadece onun eserleri değil, aynı zamanda seyahatlerinde buraya getirdiklerini de içerir. Üst katta: çağdaş Güney Afrika sanatçılar tarafından kullanılan ticari bir galeri vardır.
Güney Afrika Cape Town Banliyöler Rosebank
Rosebank
Kuzey banliyölerinin önemli bir merkezidir.
Burası: 3 ayrı banliyö olanına ayrılmıştır. Yaygın “Rosebank köyü” olarak bilinen orta kısmı, Liesbeek Parkway demiryolu hattının doğu ve Durban Road kuzeyidir.
Line denilen yukarı Rosebank bölümü: büyük ölçüde öğrenci konutlarından oluşmaktadır. Cape Town üniversitesi personeli ve öğrencileri için: bu bölgede otel, apartman blokları ve evler bulunmaktadır. Bu alan akademik ve öğrenci merkezidir. Zaten Rosebank özellikle öğrencilerin ebeveynleri için bir yatırım olarak bilinir.
Baxter tiyatrosu, orta kampus alanında bulunur.
Bölgenin güneyindeki “Rondebosch” denilen yer: Cape Town Üniversitesi ve zarif 19.yüzyıl binalarıyla dikkati çeker.
Güney Afrika Devlet Başkanının konutu da buradadır.
Güney Afrika Cape Town Banliyöler Baxter Theater Complex
Baxter Theater Complex
Main Road, Rondebosch adresindedir.
Şehrin önemli sanat merkezlerinden biridir. 1977 yılından bu yana: Cape Town Üniversitesi Baxter Tiyatro Merkezi olarak kültürel etkinlikler düzenlenmektedir.
Burada: prova odaları, ofisler, restoran ve barlar ile etkileyici bir fuaye bulunmaktadır. Yapı: 1976 yılında inşa edilmiştir.
Tiyatro: Rondebosch öğrenci alışveriş merkezine yürüme mesafesindedir.
BATI BANLİYÖLERİ
Bu bölge: kriket ve rugby spor birliklerinin merkezi ve uluslar arası kriket ve rugby maçlarının yapıldığı alan olan Norwich Parkın bulunduğu bölgedir.
Buradaki banliyö “Newlands” olarak isimlendirilir ve biraz önce söylediğim gibi spor meraklıları burayı tercih ederler.
Güney Afrika Cape Town Banliyöler South African Rugby Museum
South African Rugby Museum
Portswood House, V&A Waterfront adresinde bulunan, burası dünyanın en geniş rugby müzesidir. Giriş ücretlidir ve yetişkinler için 50R, öğrenciler için 30R ücret ödemek gerekir.
Müzede sergilenen eserler: 1890’lı yıllara kadar gider. Öte yandan, burası, ülkenin ulusal takımı “Spirgbooks”a adanmıştır.
Müze ziyaretçileri Güney Afrika rugby tarihinin açılımını izleyebilirler. 60’dan fazla görsel ve işitsel görüntüler, kupa, formalar, bot ve diğer hatıra nesneler sergilenir. Rugby: bu ülkede 1891 yılından bu yana oynanan popüler bir oyundur. Güney Afrika takımı: 1995 ve 2007 yıllarında, iki kez Rugby Dünya Kupasını kazanmıştır.
Güney Afrika Cape Town Banliyöler Josephine Mill
Josephine Mill
Newlands bölgesindedir.
Yine Boundary Road üzerinde, çalışan ve Cape Town şehrinin tek su değirmenidir.
Değirmen 1818 yılında inşa edilmiş ve 20.yüzyıl başında terk edilmiştir. Ancak: Cape Town Historical Society çalışmaları sayesinde, restore edilmiş ve bir kez daha işlevini sürdürmeye başlamıştır.
Günümüzde: demir çarkı ile, Josephine Mill: yine taze öğütülmüş un yapmaktadır.
Josephine Değirmen Müzesi alanında: taş öğütme işlemine ait sergi bulunmaktadır. Değirmen dükkanında: üst kalitede yapılmış un, yerel olarak yetiştirilen buğday ve kenevir çuvallar içinde satılan doğal ve organik ürünler satılıyor. Ayrıca: yine dükkanda taze pişmiş ekmek ve ev yapımı reçeller satılıyor.
Buranın çay bahçesinde ise, yaz dönemi boyunca konserler düzenlenmektedir.