Güney Afrika Cape Town Ne yenir

Güney Afrika Cape Town Ne yenir

Güney Afrika Cape Town Ne yenir;

Burada: yemek porsiyonları oldukça büyüktür. Restoranlarda bir yemek siparişi verdiğinizde eğer bitiremediyseniz, bunu kutuya koydurup yanınıza alabilirsiniz, böyle bir uygulamaya alışıklar. En lüks lokantalarda bile bu tür bir uygulama isterseniz, aksi düşünmüyorlar.

Yemekler: çok baharatlı ve çok yağlıdır. Genellikle sarımsak da kullanıyorlar. Ancak, yemek porsiyonları ucuzdur. Özellikle “kızartma” düşkünüdürler. Şehrin birçok yerinde “KFC” ve benzeri zincir fast-food restoranların şubelerini bulabilirsiniz. Ayrıca: deniz ürünleri ve özellikle suchi gayet uygun fiyatlıdır.

Et olarak ise: özel devekuşu ve timsah eti kullanıyorlar.

Bu şehre yolu düşenler için başlıca önerim: şehirde yemek konusunda V&A Waterfront denilen yeri tercih etmenizdir. Burada: birçok restoran, cafe, bar, otel, müze ve alışveriş merkezi bulunuyor. Ama özellikle: “Ocean Basket” denilen restoranı tercih etmelisiniz.

Bu restoran: bir yandan fast-food ürünleri servis ederken öte yandan şehrin en iyi deniz mahsulleri de burada servis ediliyor. Burada: demir tepsilerde gelen “basket” lerden sipariş ediniz. Bu tepsilerde: balık, safranlı plav, karides, patates kızartması ve çeşitli soslar, hep birlikte servis ediliyor.

Ayrıca: yine bu bölgede: sahipleri Türk olan ve Waterfront Wharf alışveriş merkezinde bulunan “Tasca De Belem” de önerilebilir.

Long Street caddesinde “Mama Africa” isimli restoranı da önerebilirim. Burada timsah eti yemek tercih edebilirsiniz. Şiş kebap tarzında, tavuk etinden biraz daha serttir. Yanında: pilav ve mezeler ayrı bir renk katıyor. Yalnızca timsah eti değil, farklı lezzetler tatmak isterseniz, Mixed Gril yani karışık et menüsü tercih edebilirsiniz.

Ayrıntıya girmeden önce son bir not: Afrika yemekleri sevmiyorsanız veya denemek istemeseniz, şehirde bol miktarda fast-food zincir marka ürünlerini bulabileceğiniz McDonatls ve KFC gibi yerlerin bulunduğunu biliniz.

 

Malayalı Cape Mutfağı

Güney Afrika Cape Town Ne yenir;

Hollanda, İngiliz, Fransız, Alman, Portekiz ülkelerinin şehrin yemek kültüründe etkisi olmuştur. Ama en önemlisi 17. yüzyılda Doğu Hint Adaları’ndan gelen “Malayalı” kölelerindir.
Yerel Malayalı Cape Spesiyalitelerinden bazıları şunlardır:

Lezzetli sarı kremayla servis edilen, tatlımsı, körili kuzu kıyması, bobotie: yağlı salamurada bırakılmış bir çeşit kebap olan sosaties; geleneksel olarak geyik veya koyun etinden yapılan ve genellikle tatlandırılmış sebze veya meyve tabağıyla birlikte sunulan bir baharatlı et yemeği olan bredie ve hafif körili ıskarmoz (yöreye özgü bir olta balığı) smoorsnoek.

Bu mutfakta uzmanlaşmış restoranlar nadirdir. Bunlardan biri Napier Street’deki Cape Manna’dır.

Malatyalı Cape yemekleri pek çok restoranın geniş mönülerinde bulunabilmektedir. Yani bu yöresel yemekleri deneme şansınız yüksektir. En lezzetli olanlardan tatmak için, Mount Nelson Otel’deki Cape Kolonisi’ne gitmelisiniz.

 

Büyüleyici Deniz Ürünleri

Okyanusa bu kadar yakın olan Cape Town’ın içinde, mükemmel deniz ürünleri bulmak çok zordur. Ama Ocean Basket, cana yakın, gösterişsiz mekanlarda güzel ve ucuz yemekler sunan çok popüler bir deniz ürünleri bistro zinciridir. Bir kez kıyılara yöneldiğinizde, seçenekler, tazelik ve kalite olağanüstüdür.

Kerevit, ıstakoz, istiridye gibi kabuklu deniz hayvanları (genellikle acı baharat sosuyla servis yapılır), midyeler ve ıskarmoz, sarı kuyruk, kinglip, kabeljou ve geelbek gibi olağanüstü lezzetli olta balıkları bolca bulunmaktadır.

Ruslar aşırı avlanma ile Mozambik deniz tekesi yataklarının büyük kısmını yok ettiklerinden beri deniz tekeleri çok pahalıdır. Güney Afrikalılar braai-barbekü- yapmayı çok severler ve deniz ürünleri bu şekilde pişirilmeye özellikle uygundur.

Balık seviyorsanız, kıyı yollarından açık hava deniz ürünleri restoranlarından birine, özellikle Langebaan’daki plajda bulunan Die Strandloper’e gitmek için zaman ayırın. Burada, 10 kap yemekten oluşan öğünde, Batı Cape’te sunulan hayat edilebilecek en taze deniz ürünlerini tatma fırsatı yakalayabilirsiniz.

 

Et Yemekleri

Güney Afrikalıların çoğu et yemeyi çok sever ve sunulmakta olan et ve kümes hayvanı çeşitleri etkileyicidir. Mönüde sığır, domuz, tavuk ve koyun etine, genellikle devekuşu ve timsah gibi daha egzotik çeşitler de katılmaktadır.

Biftek en yaygın seçimlerden biri olarak kalmakta ve çoğunlukla maymun bezesi sosuyla (bir çeşit hint turşisu) servis yapılmaktadır. Yanında, bir dolu sebzeyle birlikte genellikle patates kızartması veya fırın patates verilmektedir.

Spurs gibi biftek restoran zincirleri, her zaman popülerdir ve çocuklarıyla olanlar için genellikle iyi bir seçimdir. Erken dönem Alman yerleşimcilerin etkisi, ağır baharatlı boerewors (çiftçi sosisleri) çeşitlerinin fazlalığında görülebilir.

Biltong (kurutulmuş et), etin baharatlanıp, tuzlanıp, kurutularak en iyi korunabildiği yüzyıllar önce gelişen bir Güney Afrika spesiyalidir. Sığır biltong en yaygınıdır ama av hayvanlarından da yapılmaktadır. Paketler halinde satın alınabilmektedir ve genellikle salata üzerine rendelenmiş halde, restoran mönülerinde yer bulmaktadır.

Denemek şarttır ama her damağa uygun değildir.
Afrikaner tarzı kahvaltı yoğundur, çoğunlukla çok sayıda yumurta, birkaç dilim domuz pastırması ve biftekten oluşur.

Büyük ziyafetleri kaldıramıyorsanız telaşlanmayın, güne teklerle veya taze meyveyle de başlayabilirsiniz. Vejeteryanların umutsuzluğa kapılmasına gerek yoktur. Yıl boyunca salatalar ve sebzeler sunulmaktadır ve çoğu restoranda vajeteryanlara yönelik seçenekler vardır. Burada ayrıca vejateryanlara özel restoranlar da bulunmaktadır.

 

Tatlılar

Tatlılar lezzetlidir ama kalori yüklüdür. Kaymak, şeker ve kayısı reçelinden yapılan malva ve konyağa batırılan, buharda pişirilmiş bir puding olan Cape konyak pudingi yerel lezzetlerden bazılarıdır. Aynı derece lezzetli ama daha az suçluluk duyuran taze meyve kebapları vardır. Tatlı sevmiyorsanız veya tatlıdan sonra hala yeriniz kaldıysa, Güney Afrika peynirleri çok güzeldir ve genellikle Brie (bir tür yumuşak Fransız peyniri) gibi Avrupa klasiklerinin yerel biçimleri sunulmaktadır.

 

Neler İçilir

Masadağının gölgesinde Cape Şarabı değil de ne içilir? Yerel markalar neredeyse her yerde sunulmaktadır. Ürün ve fiyat seçenekleri de mükemmeldir. Güney Afrika beyaz şarapları dünyanın her tarafında takdir edilmektedir ama kırmızı şaraplar da oldukça harikadır.

Tellenbosch’ta geliştirilen Pinotage mutlaka denenmelidir. Her restoranın alkol satma lisansı yoktur ama Cape’te şarap kültürü o kadar yoğundur ki, üst düzey restoranlara şarabınızı getirmeniz doğal karşılanacaktır ve şişe açma genellikle ya ücretsizdir ya da çok ucuzdur.

Bir diğer seçenek, genellikle soğuk olarak servis yapılan lager’dir. (bir tür hafif bira) ve şimdilerde, V&A Waterfront’taki Mitchells gibi küçük birahaneler ortaya çıkmaktadır. İçki içmeyenler için: kayısı, guava ve armut da dahil olmak üzere taze meyve suları ve meşrubatlar mevcuttur.

 

Ne Zaman Yenir

Sabahları yaklaşık 09.00’dan itibaren kafelerde kahvaltı edebilirsiniz. Bazı oteller ve kafeler öğleden sonra çayı sunulurken çoğu restoranda hem öğlen hem akşam yemeği servisi yapılmaktadır.

Akşam yemekleri genellikle 18.30’dan 22.00’ye kadar devam eder ama V&A Watergront gibi yerlerde daha geç saatlere kadar sürebilir. Düş kırıklığına uğramamak için restoranların açılış saatlerini önceden kontrol etmekte yarar vardır.

Ayrıca her restoran her gün açık değildir. En popüler restoranlar bazen haftalar boyunca tamamen rezerve edilmiş olabilirler. Bu yüzden seyahate çıkmadan önce yer ayırtmazsanız kısa bir tatilde masa ayarlamak sorun olabilir.

 

Restoranlarda Görgü Kuralları

Resmi mekanlarda çocuklar hoş karşılanmayabilirler ve kot veya şort giyenler kabul edilmeyebilir ama günlük kıyafetler diğer yerlerde sorun yaratmaz. Restoranlar mutlaka sigara içilmeyen kısım bulundurmak zorundadırlar.

 

Rooibos Çayı

Çayı genellikle sütlü içiyorlar ama asıl buraya özgü bir çay cinsi olan “Rooibos” çayı kullanıyorlar. Bu ülkemizde kullandığınız siyah çaya benzemesine rağmen, biraz farklıdır, rengi daha kırmızı ve daha tatlıdır. Süt eklediğinizde çok daha güzel oluyor.

Cape Town’dan ayrılmadan önce yörenin özel ürünlerinden biri olan Rooibos çayını mutlaka denemelisiniz. Çeşitli kullanım yeri olan bu ürün, 100 yıldan fazla bir zaman önce Cederberg bölgesinin Melez halkı tarafından keşfedilmiştir. Bu insanlar rooibos (kızıl çalı) diye bilinen yabanil Aspalanthus linearis bitkisini toplamışlar ve yapraklarını çekiçle dövdükten sonra güneşin altında kurumaya bırakmışlar ve ferahlatıcı, çaya benzer bir içecek yapmışlardır.

1905’te bir Rus göçmeni olan Benjamin Ginsberg bu potansiyelden yararlanmaya başlamış ve 1930’lara gelindiğinde Clanwilliam kasabası rooibos çayı üretiminde merkez haline gelmiştir. Bugün ise açık veya poşetlenmiş olarak satılmakta, Güney Afrika’nın her yerinde içilmekte olan bu çay dünyaya ihraç edilmektedir.

Tanen oranı düşük olduğu ve içerisinde katkı maddesi ve kafein bulunmadığı için rooibos çayı sağlıya yararlıdır. Uykusuzluğa, hazımsızlığa, saman nezlesine ve hatta pişiklere (bu son durumda cilde soğuk olarak uygulanıyor) iyi geldiği ve düzenli şekilde soğuk rooibos çayı ile sulanan ev bitkilerinin serpildiği söylenmektedir.

Ayrıca: çorbalara, pastalara, sulu yemeklere ve her çeşit sıcak ve soğuk içeceğe katılmak suretiyle mutfakta da kullanılabilir.

Güney Afrika Genel

Güney Afrika Genel

Güney Afrika: Afrika kıtasının güney ucundadır ve Atlantik ve Hint okyanusu kıyılarında 3000 km sahil şeridine sahiptir. Ülke: büyüklük ve nüfus olarak, dünyanın en kalabalık 24 ülkesidir. Ülkenin kapladığı alan 1.233.404 km karedir. Ülkede: Yasama başkenti Cape Town, İdari başkent Pretoria ve yargı başkenti Bloemfontein şehirleridir. Yani ülkede üç başkent bulunmaktadır.

Cape Town şehri: Afrika kıtasının en çok turist çeken yeridir. Afrika kıtasına gelenlerin büyük çoğunluğu, mutlaka Cape Town şehrine uğrarlar veya turlarına dahil ederler. Şehir 3.7 milyon nüfusa sahiptir ve Güney Afrika’nın üçüncü en kalabalık şehridir. Birinci şehir Johannesburg ve ikinci şehir Durban’dır.

Cape Town şehrini ziyaret etmek için giderseniz, çok uzaklardan Masa dağını ilk gördüğünüzde, mutlaka etkileneceksiniz.

1488 yılında, Afrika’nın Avrupa kıtasına en uzak bu şehrine ilk gelen kaşif Portekizli Bartelemeu Dias olmuştur. Şehir, ardından uzun süre İngiliz sömürgesi olarak kalmıştır. Bugün ise: Avrupa, Afrika ve İslam kültürlerinin eşsiz bir karışımıdır. Zarif bir binaya bakarken, kendinizi Hollanda’da zannedebilirsiniz.

Hemen yanında ise, renkli kumaşların ve oyma maskelerin hakim olduğu, gürültülü bir Afrika açık pazarı bulabilirsiniz. Biraz ileride ise, Victoria dönemi İngiliz parklarının benzeri bir ağaçlıklı park alanına rastlayabilirsiniz ki, sincaplar ağaçlarda dolaşmaktadırlar. “Bo-Kaap” semtinin dar sokaklarında ise, minarelerden ezan sesi duyabilirsiniz. Küçük barlarda: siyahların caz müziği yükselir. Güzel restoranlarda: “Malay” kültürünün yemeklerinin örneklerini bulmak mümkündür.

Şehirde, her gün saati belirlemek için saat: 12.00’de gerçek top atışı yapılıyor. Sokaklarda kedi-köpek göremezsiniz. Hatta: köpeklerini gezdirenleri bile göremezsiniz. Ama: Amerika’da olduğu gibi sokaklarda çok sayıda sincap göreceksiniz.

Güney Afrika Genel

ULAŞIM-HAVAALANI

Uçak ile Güney Afrika’ya gitmek için, yolculuk yaklaşık 12 saat sürüyor. Emirates havayolları Dubai üzerinden buraya seferler yapıyor ama Dubai de aktarma sırasında bekleme durumu oluyor.
Herhangi bir havayolu ile bu ülkeye turist olarak giderseniz, vize gerekmemesine rağmen, girişte mutlaka dönüş bileti ibraz etmeniz isteniyor. Bu yüzden, ülkeye girerken yanınızda dönüş bileti mutlaka bulundurun. Cape Town şehrine ulaşmak için THY nın, İstanbul-Johannesburg-Cape Town seferini kullanmanız gerekir. Böylece Cape Town şehrine ulaşmak için Johannesburg üzerinden gidildiğinden yolculuk 2 saat uzuyor.

Havaalanı “CPT” olarak kodlanıyor ve şehir merkezine 20 km uzaklıktadır. Havaalanı, Afrika’nın üçüncü büyük havaalanıdır ve 1954 yılında açılmıştır.

Havaalanı ile şehir merkezi arasındaki transfer için taksi düşünürseniz, taksiye muhtemelen 250R  ödemeniz gerekir. Öte yandan, şehir merkezine belediye otobüsü de gidiyor.

Güney Afrika Genel

İNSANLAR

2011 yılında yapılan nüfus sayımına göre: ülke nüfusunun % 79.2’lik bölümü Afrikalıdır ve bunlar: kökenleri, kültürleri, dilleri ve dinleri farklı etnik guruplar şeklinde yaşamaktadırlar. Bunun dışında: % 8.9’luk bölüm beyaz ve % 2.5 bölümü Hintlidir.

Ülkenin genel nüfusu, yaklaşık 52 milyon kişidir. Sokakta karşılaşacağınız insanların geneli: kibar ve naziktir. Kalabalık caddelerde yürürken, temas etmeyi seviyorlar yani hafif bir omuz dokunuşunu sakın yanlış değerlendirmeyin.

Ülke insanlarından söz ederken, dilencilerden bahsetmemek olmaz. Şehirdeki dilenciler kibar ve yapışkandır. Turist olduğunuzu anladıklarında veya yalnız yürüyorsanız: 8-10 dakika yanınızdan ayrılmıyorlar yani yapışıyorlar. Bunlardan kurtulmak için en iyi yol göz temasında bulunmamaktır.

Bu arada, bu ülkede trafik ışıklarının ismi “robot” dur. Değişik bir yaklaşım, bilmenizde yarar olabilir. Son bir not: bu ülkede yaşayan insanların onda biri, yani sokakta göreceğiniz insanların on kişiden biri AIDS yani hiv virüsü taşıyor ve yerel batıl inanışa göre: AIDS hastalığından kurtulmak için “bakire bir kız” ile birlikte olmaları gerektiğine inanıyorlar ve bu yüzden, ülkede tecavüz vakaları azımsanmayacak yüksekliktedir.

Ayrıca, yine hani korkutmak gibi olmasın ama bunlar resmi rakamlar: bu ülkede her yıl 1000 yabancı uyruklu turistin öldürüldüğü söyleniyor. Bu yüzden: bu cennet gibi ülkede gezerken, gerekli tedbirleri almalı ve özellikle akşam saatlerinde kesinlikle tek başınıza veya ücra yerlerde tek başınıza gezmemelisiniz.

 

PARA

Güney Afrika’da: para birimi olarak “rand” kullanılır. Rand para biriminin işareti “R” dir.
1R=100 sent.
Para birimleri, ortalama Türk Lirasının beşte birine karşılık geliyor.
1 Amerikan Doları = 10-11 R.
Burada: para bozdururken, çok fazla komisyon aldıklarını hatırlatırım. Bu yüzden: bankamatik kartıyla “ATM”den yerel yara birimi yani “Rand” çekmeyi düşünün. Bunun komisyonu ise 5 TL civarına geliyor. Yani daha ucuz oluyor.
Birçok yerde de kredi kartı kullanabilirsiniz, ama özellikle kırsal kesimde kredi kartı almıyorlar.

 

ULUSAL SEMBOLLER

Güney Afrika ülkesinin bayrağı: yeşil-beyaz-siyah-altın-kırmızı ve mavi bir geometrik desenden oluşmaktadır.

 

SITMA

Ülkede genellikle “sıtma” yaygındır ve sivrisinekler yoluyla bulaşmaktadır. Eğer kötü bir baş ağrısı çekerseniz ve ardından eklem ağrıları ve ateş ve titreme yaşarsanız, bu sıtma olduğunuzu gösterir. Sıtma belirtileri, bazen grip belirtileriyle karıştırılmaktadır. Her ne kadar bu ülkeye giderken mutlaka aşı olun tarzında çeşitli uyarılar olsa da, siz her ihtimale karşı aşı olmasanız da tedbirli olmanızda yarar var, özellikle yanınızda sivrisinek kovucu losyon bulundurursanız, büyük olasılıkla sorun olmayacaktır.

 

DİLLER

Güney Afrika: çok dilli bir ülkedir. Ülkede 11 resmi dil yanı sıra İngilizce ve yerli kökenli birçok dil daha konuşulmaktadır. Nüfusun yalnızca % 10 luk bölümü kendi ana dili olarak İngilizce olmasına rağmen, İngilizce ülkede en çok anlaşılan ve konuşulan dil olarak bilinir ve kullanılır. Güney Afrikalıların çoğunun ikinci dili İngilizcedir.

 

DİN

Güney Afrika’nın nüfusunun % 80 lik bölümü Hıristiyandır. Diğer büyük dini guruplar ise: Hindular, Müslümanlar, Yahudiler ve Budistlerdir. Bir azınlık bu büyük dinlerden herhangi birine ait değil ise, Anayasa gereği ibadet özgürlüğüne sahiptir.

 

SU

Kentsel alanlarda genellikle musluk suyu kaliteli değildir ve içmek güvenli olmaz. Musluk suyu genellikle buz ve salata malzemesi yıkanmasında kullanılır. Ancak, uzak kırsal bölgelerde mutlaka şişe suyu bulundurmanız ve kullanmanız önerilir.
Restoranlara gittiğinizde “tap water” denilen bir su türü isteyebilirsiniz veya garsonlar serviste “buzlu ve limonlu musluk suyu” getiriyorlar.

 

ELEKTRİK

Güney Afrika’da: elektrik tesisatında, 220 volt kullanılır.

 

İKLİM

Gerek çevresinin denizlerle çevrili olması ve gerekse Güney Yarımkürede bulunması nedeniyle ülkede genellikle ılıman iklim hakimdir. Avrupa ve Kuzey Amerika’da kış hüküm sürerken, soğuk havadan kaçmak isteyenler, burayı tercih etmektedirler. (Kasım ve Şubat aylarında)
Burada, günlük ortalama yaz sıcaklıkları 15-28 derece arasındadır. Kış aylarında ise ortalama günlük sıcaklık 19-23 derece arasındadır. Yani, genel anlamda şehrin havası yağmurlu ve serin denilebilir. Aynı zamanda rüzgarlıdır da.

Cape Town şehrinin en iyi mevsimi: ilkbahar ve sonbahardır. İlkbaharda: güneydeki kıyı şeridi ziyaret edilebilir. Son bahar yaz sıcaklarında ise bu çiçekli alanlar renk değiştirmeye başlarlar.
Ülkede iklimler bizden farklı olarak şöyle gündeme gelmektedir.

Bahar mevsimi: Eylül, Ekim, Kasım.
Yaz mevsimi: Aralık, Ocak, Şubat
Sonbahar mevsimi: Mart, Nisan, Mayıs
Kış mevsimi: Haziran, Temmuz, Ağustos.

 

GİYSİ

Burayı ziyaret ederseniz: yanınızda sıcak tutan ve su geçirmez bir ceket bulundurmanızı öneririm. Ayrıca: güneşe karşı korunma tedbirleri de almalısınız. Özellikle masa dağına çıkarken mutlaka ve mutlaka yanınızda kalın giysi bulundurmalısınız.

 

TOPLU TAŞIMA

Diğer birçok Güney Afrika şehrinin aksine, Cape Town’da toplu ulaşım hizmeti makul seviyededir.

Otobüsler

Şehir merkezi ile V&A Waterfront, Masadağı, Güney Banliyöleri, Kirstenbosch, National Botanical Gardens ve False Körfezi boyunca uzanan en popüler plajlar arasında bir otobüs şebekesi çalışmaktadır. Biletinizi otobüse binerken sürücüden satın alınız.
Ziyaretini boyunca çok sayıda otobüs yolculuğu planlıyorsanız, On Binişlik Klips Kart almak akıllıca olacaktır. Cape Town ile Garden Route gibi popüler turist bölgeleri arasında çalışan birkaç lüks şehirlerarası otobüs şirketi bulunmaktadır. Bunlardan biri İntercape Coaches’dir.

Demiryolu

Şehir merkezinden kalkan, banliyölerin içinden geçip False Körfezi kıyısındaki Simon kasabasına giden trenler, yoğun zamanlarda sık çalışmaktadır. İstasyonlar levhalarla belirlenmiştir. Bu yüzden bir haritaya ihtiyacınız olacaktır. Biletler istasyondan alınmaktadır ve tarifeler istasyondan veya gazete bayilerinden alınabilir.

Taksiler

Burada üç çeşit taksi bulunmaktadır. Rikkiler, taksimetreli taksiler ve minibüs taksiler.
Rikkiler, turistler için uygun bir ulaşım aracıdır. Bu üç tekerlekli araçları caddede seslenerek veya telefonla çağırabilirsiniz. Bunlar birkaç yolcu alırlar ama bir tanesini Cape Burnu gibi yerlere kısa turlar için özel olarak kiralayabilirsiniz.
Taksimetreli taksiler, şehir çevresindeki taksi sıralarında bulunabilir veya telefonla çağırılabilir. Bunlar ucuz değildir ama geceleri, kendinizin araba kullanmasından daha güvenli bir seçenektir.
Minübüs taksiler turistlere önerilmemektedir. Taksimetreli taksilerin aksine, bunlar caddeden durdurulabilirler ama sürücüleri genellikle dikkatsiz araba kullanırlar. Sahipleri çoğunlukla karşıt guruplardır ve sürücüler genellikle tabanca taşırlar.
Taksiye binecekseniz, mutlaka taksimetresini açmasını takip etmelisiniz. Taksimetreyi göremezseniz, o zaman, gideceğiniz yere ne kadar para karşılığı götüreceğini mutlaka sorun ve hatta pazarlık yapın.
Cadde üstünde bineceğiniz taksiler: üç tekerlekli “Rikkiler” dir. Diğerlerini taksi sıralarında bulabilir veya telefonla çağırabilirsiniz.

Güney Afrika Genel
Güney Afrika Genel

 

TURİZM

Güney Afrika’da en çok ziyaret edilen 10 yer şunlardır:
1.Cape Town ve Cape Peninsula.
2.Winelands
3.Garden Route.
4.Johannesburg
5.Kruger Ulusal Parkı
6.Durban Sahil
7.Robben Island
8.Soweto
9.Blyde River Canyon
10.Wild Coast

 

GEZİ OTOBÜSLERİ

Şehirde “hop-on-hop-of buss” denilen turistik gezi otobüsleri bulunuyor. Bunlar iki hat üzerinde müşterilerini gezdiriyorlar. Kırmızı rota: masa dağına çıkıyor. Mavi rota: kirsctenburch denilen yerdeki botanik parkı ve kuşların bulunduğu ortama gidiyor.

Güney Afrika Genel

CAPE TOWN PLAJLARI

Şehrin başlıca plajları: Clifton ve Camps Bay kıyılarıdır. Şehrin Atlantik sahilinde geniş kumlu plajlar uzanmaktadır. Burada deniz suyu soğuk olabilir. Ancak: Clifton’da bulunan 4 plaj: güneşlenmek, voleybol oynamak ve dinlenmek için idealdir ve şehirdeki en popüler plajlardır.
Yakınlardaki “Camps Bay Beach” ise özellikle hafta sonlarında büyük kalabalıkları çeker. Liandudno: şehrin en pahalı gayrimenkullerinin bulunduğu yerdir ve burası sörfçüler için cennettir.
False Bay kıyı şeridindeki sıcak Hint Okyanusu suları: yüzmek için daha uygundur. Burada özellikle Muizenberg plajı ilgi çekmektedir.
Simon Town denilen yerde: şehrin en gözde plajları bulunur.

Güney Afrika Genel Nobel Meydanı

CAPE TOWN NOBEL MEYDANI

Cape Town şehrinde: V&A Waterfront çevresinde dolaşırken: arka arkaya ve dalgın duran 4 büyük bronz heykel göreceksiniz. Bunlar: Albert Luthuli, Desmond Tutu, FW de Klerk ve Nelson Mandela’ya aittir.

Albert Luthuli: 1952 yılında “Afrika Ulusal Kongresi” Başkanı olarak Nobel ödülünü kazanan ilk Güney Afrikalı oldu. Kendisi siyasi hayatının büyük bölümünde tutuklu kaldı ve ödülünü Aralık 1961 tarihinde alabildi.

Başpiskopos Emeritus Desmond Tutu: 1984 yılında dünyanın en sevilen liderlerinden biri olarak, Apartheid rejimine muhalefet etti ve daha sonra ulusal bir uzlaşma sembolü oldu. Kendisi: ezilen ve yoksullar için konuşmalar yapmaktadır.

FW de Klerks: 1990 yılında Apartheid rejimi döneminde Güney Afrika’nın son cumhurbaşkanı oldu. Kendisi ülkenin yeni Anayasasını kurmak için Nelson Mandela ile çalışarak, Güney Afrika’da değişim, sosyal ve politik rüzgarlar estirdi.

Nelson Mandela: 1993 yılında Nobel barış ödülüne layık görüldü. 27 yıl hapis yatan Mandela: Güney Afrika’nın demokratik olarak seçilmiş ilk cumhurbaşkanı olmuştur.

Evet: bu tarihi figürler: Cape Townlu sanatçı heykeltıraş Claudette Schreuders tarafından yapılmıştır. Kendisi bir yarışmaya katılan on sanatçı arasından seçilmiştir.

Güney Afrika Genel

V&A WATERFRONT

Deniz kenarında, liman yanında kurulmuş bu alan: gayet turistik bir yer olarak bilinir. Burada: bir dönme dolap var ve ayrıca: deniz turları düzenleniyor. Ayrıca: devasa alışveriş merkezleri görülüyor. Bunların yanında, şehrin birçok yerinde görülen alışveriş mağazası zinciri şubesi “Woolsworth” bulunuyor. Küçük bir alışveriş market zinciri şubesi “pick and play” de, burada bulabileceğiniz yerlerdendir.

Güney Afrika Genel

TATİLLER

01 Ocak Yılbaşı
21 Mart İnsan hakları günü
Good Friday (Paskalya öncesi Cuma) tarihi değişebilmektedir.
Easter Sunday (paskalya pazarı) tarihi değişebilmektedir.
Aile günü (Paskalya Pazartesi) tarihi değişebilmektedir.
27 Nisan Özgürlük günü
01 Mayıs İşçi Bayramı
16 Haziran Gençlik günü
09 Ağustos Ulusal Kadınlar günü
24 Eylül Miras günü
16 Aralık Uzlaşma günü
25 Aralık Noel
16 Aralık İyi niyet günü.

Güney Afrika Cape Town A&V Waterfront ve Roben Adası

Güney Afrika,Cape Town A&V Waterfront ve Roben Adası

Güney Afrika’nın en çok ziyaret edilen yeri: V&A Waterfront’dur. Çünkü: alışveriş yapmak istiyorsanız, yerel bir gece eğlencesine katılmak istiyorsanız, en iyi restoranlarda yerel lezzetleri tatmak istiyorsanız ve müzeleri ziyaret etmek ve şehrin limanını araştırmak istiyorsanız: bunların hepsini burada bulabilirsiniz.

Burada 400 den fazla mağaza ve 45 farklı restoran ve bir sanat ve el sanatları merkezi de bunmaktadır. Bu mağazalar akşam saat 21.00 e kadar açık kalırlar.

Prens Alfred (İngiltere kraliçesi Victoria’nın ikinci oğlu) : dalgakıranın ilk taşlarını 1860 yılında yerleştirmiştir. İki liman havzasının inşaatı: 1860-1920 yılları arasında gerçekleşti. Bu dönemde, alan üzerine yapılan binalar dikkat çekicidir.

Victoria sanayi mimarisi ve yelken ve buharlı gemilerin ilk günleri için yapılmış liman büyüklüğünü korur, ancak 1970’li yıllarda konteynerleştirme, kargo taşımacılığı başlıca üzerine yapılaşma sağlandı.

Öte yandan: Süveyş kanalının açılmasıyla ve Güney Afrika üzerinde ırkçılık nedeniyle ekonomik tecrit başlayınca: liman tesislerinin kullanımında azalma oldu. Geçen 140 yıl boyunca: liman ve çevreleyen binaların yeniden geliştirilmesiyle çok sayıda değişiklik yaşandı.

Güney Afrika,Cape Town A&V Waterfront ve Roben Adası

 

ALFRED AND VİCTORİA WATERFRONT

Burası: Cape Town şehrinin en popüler ve canlı alanlarındandır ve şehir merkezine yürüme mesafesindedir.

Şehrin ilk Victoria dönemi limanı: günümüzde kargo gemileri ve dev tankerlerin “Duncan Dok” bölgesine yanaşmalarıyla son 20 yıldır terkedilmiş durumdadır. Ancak: bölge 1990 yılından sonra yeniden gelişmeye başlamıştır.

Kaderine terk edilen limandan, günümüzde: Robben Island adasına giden feribotlara binebilirsiniz. Ayrıca: liman çevresinde ve kıyı boyunda tekne turlarına katılabilirsiniz.

Tarihi depolar ve Dok binaları: restore edilerek şehirdeki en iyi restoranlardan bazıları ve yine en iyi dükkanlardan bir kısmı buraya taşınmıştır. Yine burada: çeşitli müzeler, sergiler, sokak eğlenceleri, bir akvaryum, el yapımı ürünlerin satıldığı bir açık hava pazarı, bir sinema kompleksi ve küçük bir birahane bulunmaktadır. Bunlar: Waterfront denilen yerin bir alışveriş cenneti olmasını sağlamıştır.

 

Saat Kulesi

Bu Victoria dönemi gotik saat kulesi, her zaman eski rıhtım için bir simge olmuş ve Waterfront bölgesindeki son kentsel tasarımın önemli bir odak noktasıdır. Saat kulesinin bulunduğu yapı, 1882 yılında liman kaptanının ofisi olarak tasarlanmıştır. İkinci katta: limanın tüm faaliyetleri görülebilir.

Alt katta: gel-git seviyelerini kontrol etmek için kullanılan bir gel-git gösterge mekanizması vardır. Saat kulesinin restorasyonu 1997 tarihinde tamamlanmıştır.

Birlik Kale Yapısı

Tırkaz, kare bina: 1919 yılında Sir Herbert Baker tarafından tasarlanmıştır. 19.yüzyılın sonlarında İngiltere ve Güney Afrika arasında aylık posta gemilerinin ulaşımını sağlamıştır. İngiltere’ye son posta gemisi 1977 yılında gitti.

Zaman Topu Kulesi

Yüzbaşı Robert Wauchope tarafından icat edilen zaman topu: liman kullanılırken kronometrelerin hata ve oranını gemi kaptanlarına bildirmek için kullanılan bir sinyal cihazıdır. 1894 yılında inşa edilmiştir. Liman Mühendisinin eski ikametgahı yani Dock House yanındadır. Burası yeni teknolojiyle Kasım 1997 tarihinde restore edilmiştir. Bu zaman topu 40 yıl kullanımda kalmıştır.

Ejderha Ağacı

Bu ejderha ağacı (Dracaeno Draco) Kanarya Adaları kökenlidir ve buraya ekilmiştir. 100 yaşından fazla yaşlı olduğu biliniyor. Cape Town yöresinde kendi türünün en büyüğüdür. Bu ağacın özsuyunun “dizanteri ve ishal” tedavisinde ilaç olarak kullanıldığı söyleniyor. Ne yazık ki, bu ağaç 2001 yılındaki fırtınada zarar gördü, ağacın yaprakları tüm ağaç yeniden kendisini toparlasın diye kesilmiştir.

Robben Island Biniş Binası

Burası, Robben Adasına gönderilen mahkumların teknelere biniş yapısıdır.
Robben Island Fuar ve Bilgi Merkezi: Saat kulesi binasının yanında bulunan ve Robben adasının geçmişini ve ırkçılığı ortadan kaldırmak için yapılan siyasi mücadeleyi anlatan eşsiz bir müzedir. Robben adası günlük feribot turları: bu merkezin yanındaki iskeleden yapılır.

Robben adası rehberli turlarında: cezaevi, kireçtaşı ocağı, garnizon kilisesi, deniz feneri, cüzamlı kilisesi, deniz kuşları görülebilir. Biletler biniş binasından satın alınır.

Dalgakıran Cezaevi

Orjinal dalgakıran cezaevi, mendirek üzerinde 1860 yılında inşa edilmiştir. 1890 yılında burası otel yapılmıştır.

Victoria Wharf Shopping Centre

Burada: restoranlar, kafeler ve fast-food dükkanları ile mükemmel seçimler yapabileceğiniz ulusal perakendeciler ve butikler bulunur. “Red Shed” bitişiğindeki sanat atölyesinde: etnik hazineler, el yapımı biblolar ve köpek balığı dişleri ve değerli taşlar bulabilirsiniz. “Alfred Mall” tarihi Pierhead içindedir ve burada mücevher ve Afrika yerel lezzetleri bulabilirsiniz.

Victoria&Alfred Hotel

Bu otel: Waterfront canlı bölgesinde bulunur ve Masa dağı ile birlikte dünyanın eşsiz manzarasına sahiptir.

Waterfront Craft Market

Burası Güney Afrika’nın en büyük el işi pazarıdır. Burada, yerel sanatçılar tarafından yerel el sanatları ve özgün sanat eserlerinin en iyileri sunuluyor. Bu nedenle, ziyaretçiler burayı her ziyaret ettiklerinde büyüleyici yeni sanat eserlerini bulabiliyorlar.

Günümüzde: Waterfront aktif bir limandır. Liman çevresinde: yatlar, yolcu gemileri ve balıkçı tekneleri görülür.

Penny Ferry

Limandan Robben Adası çevresindeki kıyılara ve Clifton bölgesine kadar kiralama hizmeti veren 13 tekne turu bulunmaktadır. Penny Ferry: yüzyılı aşkın bir süredir yayılan gelenek doğrultusunda, ilk olarak 1880 yılında düzenlenen tekne turlarını sürdürüyor ve bu tura katılırsanız dalgaların keyfini çıkarırken, Old Clock Tower yanındaki doklarda güneşlenen kürklü fokları görebilirsiniz.

South African National Maritime Museum

Dock Road üzerinde bulunan bu müzede: Cape Town şehrinin denizcilik tarihi ayrıntılı olarak anlatılmaktadır. Müzede birkaç mükemmel maket de bulunmaktadır. Bunlar: Ssomerset gemisinin maketi ve 1886 yılında, Cape Town limanının görüntüsünün maketidir.

Victoria Museum Ship

Pierhead bölgesindeki bu gemi: denizcilik hayatının başka yönlerini ziyaretçilerine sunmaktadır. 18. yüzyıl yapımı savaş gemisinin kopyasında: gerek Cape Town ve gerekse dünyanın çeşitli yerlerindeki gemi kazalarından kurtarılan eşyalar sergilenmektedir.

Yaya Köprüsü

Yayaların yürüdüğü bu köprü, sallanması ile bilinir.

Güney Afrika,Cape Town A&V Waterfront ve Roben Adası Two Oceans Aquarium-İki Okyanus Akvaryumu

 

Two Oceans Aquarium-İki Okyanus Akvaryumu

Portswood meydanındadır. Giriş ücretlidir. Yetişkinler 106R, 4 yaş altı çocuklar ücretsiz, 4-13 yaş arası çocuklar 52R, 14-17 yaş arası çocuklar 83R, Emekliler 83R.dir. Her gün 09.30-18.00 arasında açıktır.

5 katlı burada: camla çevrili özel bir orman; Cape yarımadası, Hint ve Atlantik okyanuslarında yaşayan: köpekbalıkları, kaplumbağalar ve başkaca bir çok türlü yırtıcı hayvanı barındıran, geniş ve büyüleyici bir akvaryum bulunmaktadır ve Güney Afrika’nın en büyük akvaryumudur. Burada: 3000’den fazla deniz canlısı bulunduğu söyleniyor.

Akvaryumda: özelikle fok ve penguen havuzları ilgi çekmektedir. “Fangs” (Dişler) bölümünde ise: deniz yılanları ve yılan balıkları görülmektedir. Dokunma havuzları: ziyaretçilere cana yakın olan deniz canlılarını yakından inceleme fırsatı sunar. Ayrıca: köpekbalıkları, penguenler ve kaplumbağaları: beslenirken izleyebilirsiniz.

Dalmaya merakınız varsa: görevli dalgıçlar nezaretinde; “Yırtıcı Sergisi” denilen bölümde “Raggie” köpekbalıkları arasında yüzerler veya “Varek” ormanlarına dalabilirsiniz.

Akvaryum bölümleri

Kontrast Oceans-Atlantik Okyanusu Galerisi

Burada: soğuk Atlantik Okyanusu su altı yaşamı görülür. Saydam denizanası ile yüz yüze gelebilirsiniz. Dev örümcek yengeçler de ilgi çekiyor.

Kontrast Oceans-Hint Okyanusu Galerisi

Sıcak Hint Okyanusu deniz yaşamı burada sergileniyor. Akvaryumlarda: mercan resiflerinde bulunan parlak renkli balık zenginliği görülüyor.

I&J.Predator Sergisi

Burada köpekbalıkları ve vatozlar görülüyor. Hatta: eğer yeterli cesaretiniz varsa, bu akvaryumda uzmanlar eşliğinde bir dalış yapabilirsiniz. Pazar öğleden sonra balıkların beslenme zamanıdır, burayı ziyaret için Pazar öğleden sonrayı düşünün.

Sappi River Menderes

Bu heyecan verici sergi: yüksek dağlardan akarak okyanusa karışan Western Cape nehrinin su altı hayatı görülmektedir. Burada, penguen kolonisi yakından görülebilir.

Kelp Ormanı Sergisi

Burada büyüleyici sualtı ormanı, güneş ışığında parıldayan gümüş balıkları sürülerini görebilirsiniz.

Afrisam Çocuk Merkezi

Burada: 4-10 yaş arası çocuklar için eğlenceli aktiviteler sunuluyor. Bunlar: kukla gösterileri, yüz boyama ve denetimli sanat ve el faaliyetleridir.

Sonuç olarak

Waterfront denilen yerde, mutlaka bir akşam geçirmelisiniz. Çünkü özellikle akşamları: burada cıvıl cıvıl barlar, kulüpler ve restoranlar bulunmaktadır. Her ay: yaklaşık 1 milyonu aşkın kişi, burayı gece-gündüz doldururlar. “Agfa Amphithetar” denilen yerde ise: her gün caz ve rock konserleri düzenlenmektedir. Ayrıca yine burada sık sık “Cape Town Senfoni Orkestrası” ücretsiz konserler vermektedirler. IMAX Sinemasının, 5 kat yüksekliğindeki devasa ekranında ise, her gün doğa belgeselleri gösterilir. Burada görüntülerin boyutları emsalsizdir ve uzun süre hatırlanır.

Güney Afrika,Cape Town A&V Waterfront ve Roben Adası

 

ROBEN ISLAND

Robben Adası turlarına katılmak isterseniz biletler V&A.Waterfront’dan satın alınabilir. Bilet ücretleri yetişkinler için 150R ve çocuklar için 75R dir. Tur: feribot yolculuğu ve adadaki etkinlikleri içerir.

Adada: adanın çevresinde 1 saatlik otobüs turu ve daha sonra cezaevi bölümündeki 1.5 saatlik tur yapılır. Feribot yolculuğu 30 dakika sürer. Bu yolculuk sırasında Cape Town şehir ve Masa dağının muhteşem manzarası izlenir. Feribotun üst açık güvertesini tercih etmelisiniz. Rüzgarlar çok güçlü ise, feribot seferleri iptal edilir. Feribot ile adaya vardığınızda, eski bir mahkum sizi bilgilendirir ve adanın tarihi ve ekolojisini yaklaşık 1 saat boyunca gezersiniz.

Özellikle kireçtaşı ocağı ilgi çekmektedir. Ocağın güneş ışıkları ve tozlu ortamı: Nelson Mandela ve diğer birçok eski mahkumun, yaşam boyu görme ve solunum problemleri yaşamalarına sebep olmuştur.

Evet, gelelim ada hakkında ayrıntılı bilgiler vermeye

Bu ada: Cape Town şehrinin kuzey bölümünde, kıyıdan 10 km açıkta bulunmaktadır. Hollandalı yerleşimciler Cape açıklarındaki sularda yaşayan foklar kelimesinden esinlenerek adaya “robbe” ismini vermişlerdir. Ada: 1999 tarihinde UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilerek koruma altına alınmıştır.

Ada: özellikle “Nelson Mandela” ve “Walter Sisulu” gibi ünlü ırk ayrımcılığı karşıtlarının uzun süre tutuklu tutulmasıyla hatırlanmaktadır.

Bu nedenle, ülke tarihinin ayrılmaz bir parçası olan ada: günümüzde ulusal bir müze olarak kullanılmaktadır. Ada aynı zamanda: yabani hayatı koruma bölgesi olarak seçilmiştir.

Güney Afrika,Cape Town A&V Waterfront ve Roben Adası

Mandela: 19 yıl geçirdiği ( bu sürenin 18 yılı hücrede geçmiştir) burayı “Güney Afrika’nın ceza sisteminin en acımasız demir yumruklu karakolu” olarak nitelendirmiştir.

Kendisinin yıllarını geçirdiği küçük hücresi: günümüzde adayı ziyaret eden on binlerce turist tarafından gezilmektedir. Burayı gördüğünüzde: gerçekten kendisinin olağanüstü bir insan olduğuna inanmamak mümkün değildir. Serbest bırakıldıktan sonra: Millenium kutlamaları sırasında, bu hücreye geri dönüp, gelecek için umut simgeleyen bir mum yaktığı söylenmektedir.

1964 yılında: Nelson Mandela: bu adaya getirildiğinde, ada geçmişindeki 300 yıllık vahşiliğiyle anılmaktaydı. İlk siyasi mahkumlar adaya 1960 yılında getirilmişlerdir. Bunların hepsi siyah olduğu için, bunlar adaya getirilmeye başlayınca adanın siyahi bekçileri işten çıkarılmıştır.

Adada: ilk hapishane 1660’lı yıllarda kurulmuştur.

İlk politik mahkum: Hollandalılar tarafından buraya sürülen, yerli Koikoi lideri “Autshumato” olmuştur. Takip eden süreçte ise, bunu: Müslümanların kutsal saydıkları kişiler de dahil, bir dizi politik tutuklu izlemiştir.
Hapishanenin yakınındaki cami: Cape şehrinde İslamiyet’in kurucusu olan bu insanlar için bir türbe olarak kullanılmıştır. Takip eden süreçte ise: Güney Afrika tarihinde hangi rejim iktidarda ise, kendisine muhalif olanları, suçluları, delileri ve cüzamlıları buraya gönderiyorlardı.

Katiller ve tecavüzcüler kıyafet dikmeme gönderilirken, siyasi mahkumlar kayaları kırmaya gönderiliyorlardı. Mahkumlara: taş işçiliği, elektrik işçiliği ve kendilerine yararlı olacak işler öğretilirken, siyasi tutuklular el emeği görevlerinde görevlendirildiler.

Bu siyasi mahkumların hepsi: siyah renkli veya Hint kökenli idiler. Beyaz siyasi tutuklu bulunmuyordu. Siyasi tutuklular: çocuklarını göremiyorlardı, çünkü 16 yaşından küçüklerin adaya ziyareti yasaktı.

1800’lü yılların ortalarından itibaren: ada bir hastane olarak kullanılmaya başlanmıştır. Ancak, burada hastalar korkunç koşullarda yaşamışlar ve kronik hastalar, suçlular ve politik tutuklularla birlikte yaşamışlardır. 1844-1900 yılları arasında adanın bir cüzamlı kolonisi olduğu görülür. Cüzamlı mezarlığında 1500 kişinin gömülü olduğu bilinmektedir.

Adanın bu vahşi cezalandırma sistemi yanında, bitki örtüsü ve yaban hayvan bolluğu da dikkat çeker. Burada: özellikle Cape gözlüklü penguenleri ve soyu tükenme tehlikesi altındaki Afrika deniz saksağanları ve 74 kuş türü sayılmıştır.

Penguenler: 1983 yılında adada yeniden yaşamaya başlamışlar ve yaklaşık 60.000 sağlıklı nüfus edinmişlerdir. Bunlar adada tavşan sürüleriyle birlikte yaşamaktadırlar. İlk baharda: burada rengareng çiçekler açarken, çevredeki sular deniz canlılarıyla dolar.

Adada: müdürler ve ailelerinin kullanımı için yapılmış ve artık bir mezhebe bağlı olmayan küçük bir Anglikan kilisesi de görülür. Adada yaşayan insanların çocukları için bir ilköğretim okulu da bulunuyor. Müze çalışanları arasında, eski bir kısım siyasi tutuklular bulunmaktadır.

2004 yılında Hindistan’dan gelen bir genç: Cape Town ile Robben Island arasındaki 12 km lik mesafeyi yüzmek istedi ama başarılı olamadı. Çünkü: Atlantik okyanusu çok soğuktur ve donma tehlikesi bulunur. Ayrıca: okyanusta köpek balıkları vardır. Özgürlüğe yüzmek için ilk mahkum 1640 yılında hamle yapan, Hollandalı Jan Rykman olmuştur.

Adadaki Tesislerin Ayrıntıları

Güney Afrika,Cape Town A&V Waterfront ve Roben Adası Robben Adası Cezaevi Müzesi-Nelson Mandela Geçidi

 

Robben Adası Cezaevi Müzesi-Nelson Mandela Geçidi

Burası: Waterfront bölgesinden, Robben Adası feribotunun ayrılış noktasıdır. Resmen 1 Aralık 2001 tarihinde Nelson Mandela tarafından açılmıştır.

Zaman zaman kötü hava koşulları ve dalgalı deniz nedeniyle turlar iptal edilmektedir. Normal zamanlarda ise feribot geçişleri 30 dakika sürer. Yolculuk oldukça inişli çıkışlı geçecektir. Güverte alanı: güzel manzara sunmaktadır. Yoksa kilimalı kabin de yolculuk yapabilirsiniz.

Güney Afrika,Cape Town A&V Waterfront ve Roben Adası Robben Adası Cezaevi Müzesi Girişi

Robben Adası Cezaevi Müzesi Girişi

Burası: adanın MAlmesbury taş ocağındaki taşlar kullanılarak, siyasi mahkumlar tarafından inşa edilmiştir. Robben Island amblemi: soldaki Güney Afrika Cezaevi Hizmeti, sağdaki ise bir zambaktır.

Güney Afrika,Cape Town A&V Waterfront ve Roben Adası B-Blok

B-Blok

Eğer yönetim bloğuna doğru yürürseniz, sol tarafta, siyasi tutuklular B bölümü için: duş, yemek odası ve dinlenme alanını görebilirsiniz. Nelson Mandela burada kalmıştır. Bölüm yolundaki halatlar: II. Dünya savaşından kalmadır.

Güney Afrika,Cape Town A&V Waterfront ve Roben Adası Yönetim Binası

Yönetim Binası

Cezaevi idare binası: mahkumların mektuplarının sansür edildiği çeşitli indiksiyon adalarının bulunduğu ve bir hastane kliniğinin olduğu yerdir.

Güney Afrika,Cape Town A&V Waterfront ve Roben Adası Tur Rehberi

Tur Rehberi

Robben adası turunun en iyi yönlerinden biri: cezaevi kılavuzlarının eski mahkumlar olmasıdır. Rehber tarafından gösterilen bu resim: 1991 yılında serbest bırakılan bir takım siyasi mahkumun gurup fotoğrafıdır.

Güney Afrika,Cape Town A&V Waterfront ve Roben Adası F-Bölümü

F-Bölümü

Burada adi suçlular kalıyordu. Bunlar bir büyük odada, 50 veya 60 kişi bir arada ortak hücreyi paylaşıyorlardı. Bunun dışında Nelson Mandela gibi yüksek düzeyli siyasi mahkumlar B-Bölümde tutuluyorlardı.

Güney Afrika,Cape Town A&V Waterfront ve Roben Adası Mahkum Kimlik Kartı

Mahkum Kimlik Kartı

Mahkumlar cezaevine geldiklerinde kimlik kartları tutuluyordu. Resimde görülen kimlik kartında, mahkum Billy Nair’in sabotajdan 20 yıl hapse mahkum edildiği yazılıdır.
Mahkumlar: dört farklı seviyeye ayrılarak sınıflandırılırlardı. (A,B,C,D)

Kategori A mahkumları: en ayrıcalıklı olarak radyo ve gazetelere ulaşırlar ve cezaevi dükkanından kendi gıdalarını (örneğin kahve, fıstık ezmesi, margarin ve reçel gibi) satın alırlardı.

Kategori D mahkumlarının radyo, gazete ve dükkana erişimlerine izin verilmiyordu. Onlar yalnızca yılda iki kez, altı ayda bir: 500 kelimeyi geçmeyecek şekilde yazışmaya ve bir yarım saatlik ziyarete tabi tutuluyorlardı. Buna ilave olarak D kategorisi mahkumları: kireç ocağında ağır işçi olarak çalıştırılıyorlardı.

Irk ve din mahkumları standart cezaevi kıyafeti, sandalet, kısa pantolon ve ceket giyerlerdi. Siyah veya Hintli mahkumlar, ancak ayakkabı, çorap, uzun pantolon ve mayo giyerlerdi.

Güney Afrika,Cape Town A&V Waterfront ve Roben Adası Tutuklu Yatağı

Tutuklu Yatağı

Mahkumların üzerinde uyumaları için, bu yataklar verilirdi.

 

Sonuç

Robben Island: günümüzde artık resmi turları düzenleyen “Sanat-Kültür-Bilim ve Teknoloji Bakanlığı” tarafından idare edilmektedir. Ayrıca: 1999 yılında UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilerek koruma altına alınmıştır. Bunlar tarafından “Robben Island” gezisi olarak düzenlenen turlar: yalnızca ada çevresinde tekne gezisi şeklindedir ve adaya yolcu indirme izinleri yoktur.

Bu yüzden: burayı ziyaret etmek isterseniz, iyi bir tercih yapmanız gerekir. Waterfront denilen yerden her gün 2 saatte bir feribot buraya hareket etmektedir. Tekne yolculuğu dahil, tur yaklaşık 3-4 saat sürmektedir.

Adayı ziyaret etmek unutulmaz bir deneyim olacaktır. Ada ziyaretçileri: birçok mahkumun zor koşullara dayandığı koğuşları, kireç ocağını ve Pan-African Kongresi Lideri Robert Sobukwe’nin hücre hapsinde kaldığı evi, cüzamlılar mezarlığı ve kiliseyi görebiliyorlar.

Tur rehberleri (bunların birçoğu eski mahkumlardan oluşmaktadırlar): hapishane içindeki yaşama ait çarpıcı bir ışık tutarlar. Eski gardiyanlar ile eski mahkumlar, günümüzde artık birlikte çalışmaktadırlar.

Güney Afrika Cape Town Masa Dağı Ulusal Parkı

Güney Afrika Cape Town Alışveriş

Güney Afrika Cape Town Ne yenir