Tunus Kartaca

Tunus Kartaca

Kartaca kentinin kurulması hakkında anlatılan bir efsane var.

Şöyle ki: Fenike’nin Tyros kralının; bir oğlu (Pygmalion) ve bir kızı (Elissa) vardır. Kral baba ölünce, halk: oğul Pygmalion’u kral seçer. Elissa ise, zengin amca ile evlenir.

Ancak: kral Pygmalion, zengin amcanın altınlarına göz diker ve onu öldürür. Bunun üzerine, iki kardeş, denize açılarak ülkelerinden kaçmak zorunda kalırlar.

Denizdeki yolculuk: buraya kadar sürer ve buraya vardıklarında yerel halk, onlara, bir öküzün postekisi büyüklüğündeki bir alana yerleşme hakkı verirler.

Ancak, Elissa: postekiyi, ince ince keserek ve uç uca ekleyerek, Kartaca kentini kuracak kadar toprak elde eder ve bu alana kraliçe olur.

Bu sırada: komşu krallardan biri, kraliçe Elissa’ya talip olur, onunla evlenmek ister. Elissa, evlenmek istemez, ancak oyalamak için süre ister. Sonra  da, hazırlattığı odun yığınının üstüne atlayarak, kendini yakar.

Bu kadar değil. Kartaca’nın kuruluşuna ait, beğendiğim bir söylenti daha var. Onu da anlatmak istiyorum.

Bu efsanede de, başrolde: Fenike prensesi Elissa var.

Elissa

Kendi ülkesini kurmak üzere, yanına ülkenin en güçlü 50 erkeği ile birlikte, denize açılır. Günümüzdeki Kıbrıs adasına gelirler ve orada konaklarlar.

Gece olduğunda, adet olduğu üzere, Kıbrıs adasında yaşayan kadınlar, çırılçıplak denize girerler.

Fenikeli erkekler, bunlar içinden en beğendiklerini yanlarına alırlar ve hep birlikte yola devam ederler.

Bugünkü Kartaca bölgesine geldiklerinde ise, yeni kenti bu verimli  topraklar üzerinde kurarlar.

Tunus Kartaca

Evet, işte Kartaca kentinin kuruluşuna ait efsaneler. Fenike dilinde: “Kart-Hadast” sözcüğü: “Yeni kent” anlamına gelmektedir. Ülke dilindeki ismi: Carthage.

MÖ.815 yılında: bir ticaret limanı olarak kurulmuştur. Ancak, kent yerleşimi: Byrsa tepesindedir.

MÖ.146 yılında, Romalılar tarafından yağmalanan şehir: daha sonra yeniden kurulmuştur.

Ancak, Arapların, 8’nci yüzyılda, Tunus’u kurmalarının ardından: kullanılmayarak, harabeye dönmüştür.

Kartaca: Tunus ülkesinin, günümüze kadar ulaşan en eski kentidir. UNESCO tarafından, Dünya Kültür Mirası Listesine alınarak korunmaktadır.

Tunus Kartaca Antik Kent Gezisi

ANTİK KENT GEZİSİ

Antik kentteki kalıntılar: çok geniş bir alana yayılmıştır ve bu yüzden: yürüyerek gezmeniz gerekiyor. Bu nedenle: uygun kıyafet ve özellikle ayakkabı giymenizde büyük yarar var.

Tunus Kartaca

Kartaca antik kentinin kalıntıları: Tunus kent merkezinin, yaklaşık 19 km. kuzeydoğusundadır. Buraya: TGM elektrikli trenleriyle kolaylıkla ulaşılabiliyor. Kartaca yolu üzerinde: Tunus şehrinin limanı olan: Guletta bulunuyor.

Buradaki kale, 1536 yılında, V. Karl tarafından yaptırılmıştır ve Berberi korsanlar, tutsaklarını, bu kalenin zindanlarına kapatırlarmış.

Trenden: Kartaca-Salammbo istasyonunda inin. Deniz yönünde, kısa bir yürüyüş sonunda: bir tapınağa ulaşılıyor.

Tunus Kartaca Tofel Tapınağı

TOFET  TAPINAĞI

Kartacalılar: ilk çocuklarını, tanrıları Tanit ( bereketi simgeleyen ana tanrı) ve Baal Hammon (ana tanrının karısı) adına, burada kurban ederlerdi.

Özellikle: Kartaca antik kentinin, batı bölümündeki Tanit yöresinde, bu uygulamaya ait birçok kanıt bulunmuştur.

Bu kanıtlar sonucu: çocuklar önce boğuluyor, sonra kemikleri kurban taşında yakılıyor ve kalıntıların içine konulduğu kaplar: oyma-işlemeli mezar taşlarının altına gömülüyordu.

Bu mezar taşlarının örneklerini: Bordo Müzesinde görmek mümkün.

Tunus Kartaca
Tunus Kartaca

Tapınağın hemen önünde: Pön limanı var. Burası: dairesel görünümlü liman olup, küçük bir kanalla, ticaret limanına bağlanmaktadır. Denizcilik limanını  hemen yanındaki küçük müzeyi de, sakın ihmal etmeyin ve mutlaka gezin-görün.

Tunus Kartaca
Tunus Kartaca

Buradan sonra: Habib Burghiba Bulvarı üzerinde ilerleyin ve hemen sağınızda, deniz yönünde yine bir müze var. Paleo Hıristiyan Müzesi.

Daha sonra “Kartaca Demerk” var. Burası: Kartaca antik kentinin: Magon Semti olarak biliniyor. Burada: devam ettiğinizde, hemen solda: en yukarıda sözünü ettiğim gibi, Kartaca şehrinin ilk kurulduğu Byrsa tepesi görülüyor.

Tepenin hemen azcık ilerisinde ise, muhteşem güzel bir müze görülüyor. Ama, tepedeki bu müzeye ulaşmak için, biraz yokuş yukarı yürümeniz gerekiyor.

Tunus Kartaca Ulusal Müzesi

KARTACA ULUSAL MÜZESİ

Müzede: Kartaca’da egemenlik kurmuş, bütün uluslara ve  dönemlere ait eserler sergileniyor. Ama özellikle: Fenike ve Roma dönemlerine ait: steller, lahitler, amforalar var.

Bunun yanında: Yunan ve yine Roma dönemlerine ait: heykeller görülmeye değerdir.

Tunus Kartaca

Müzenin hemen yanında: Fenike evlerinin kazılarının sürdürüldüğü, arkeolojik kazı alanı var. Bu Fenike evlerinde: su kuyuları ve atık su sistemi (pembe renk ile belirlenmiş) dikkati çekiyor.

Müzeden sonra, kara yönünde ilerlediğinizde, bir katedral karşınıza çıkıyor.

Tunus Kartaca St Louis Katedrali

ST. LOUİS KATEDRALİ

Bu yapı: 13’ncü Haçlı Seferleri sırasında, 1271 yılında, burada ölen, Fransa kralı Louis için, 1890 yılında inşa edilmiştir.

Burada: her yıl Ekim ayı içinde düzenlenen klasik müzik festivalinin yapıldığı, Acropolium var. Çünkü:  burası günümüzde bir kültür merkezi olarak kullanılıyor.

Tunus Kartaca

Evet, Habib Burgiba Bulvarından ilerlediğinizde, Muhammed Ali Bulvarı ile kesişen yerde, yine Roma dönemine ait mutlaka görmeniz gereken bir alan var.

Tunus Kartaca

ANTONİUS PİUS HAMAMLARI

Bunlar: MS.2’nci yüzyılda yapılmış ve günümüze ulaşmıştır. Ancak, çok büyük bir alana yayılmıştır.

Bu büyük alanda bulunan komplekste: zamanında yaklaşık 100 odalı bir hamam yapısı bulunduğu anlaşılmaktadır. Ancak, bu yapının, günümüze yalnızca temel kalıntıları kalmıştır.

Hamamda: klasik Roma hamamlarının hepsinde olduğu gibi, soğukluk, ılıklık, sıcaklık gibi bölümler ile birlikte, mozaikler, yüzme havuzları, çeşmeler, freskler, masaj odaları, yemek salonları, hizmet mekanları ve iç avlular bulunuyor.

Burada: zengin Romalı ailelerin çocuklarına eğitim verilen bir de okul bulunuyor.

Tunus Kartaca
Tunus Kartaca

Habib Burgiba Bulvarından ilerlemeye devam ediyorsunuz ve bu kez, karşınıza Roma villaları çıkıyor. Burada: bir odeon ve çok sayıda villa kalıntısı görülüyor.

Bu villalardan bir tanesi restore edilmiş ve müze olarak ziyaret mümkündür. Burada, antik dönemdeki gündelik hayata ilişkin, bilgiler sunuluyor.

Burada: deniz kıyısında ise, yakın geçmişte yapılan ve günümüzde de kullanılan “Başkanlık Konutu” görülüyor. Masmavi gökyüzü ve yemyeşil tepelerin oluşturduğu güzel manzarada, günümüze ait bir yapı.

Sanırım: Habib Burgiba, kendini Hannibal gibi görerek, bu antik kalıntıların tam orta yerine, Başkanlık sarayı yaptırmış.

Aynı yerde, kara kısmında ise, Odeon var. Odeon bölümünün hemen berisinde ise, Hadrianus Tiyatrosu var.

Tunus Kartaca Hadrianus Tiyatrosu
Tunus Kartaca

HADRİANUS TİYATROSU

Tiyatro: 20’nci yüzyılda restore edilmiştir. Her yıl, Kartaca Uluslar arası Festivali, burada yapılıyor. Bu festivalde: müzik ve  tiyatro etkinlikleri düzenleniyor.

İşte böyle. Romanın bir zamanlar en büyük düşmanı ve rakibi, Kartaca, burada kurulmuş, ancak bu gördüğünüz kalıntıların hiçbiri Kartaca döneminden kalma değil. En başta da söylediğim gibi, Romalılar, Kartacayı ele geçirince  taş taş üstüne koymadan yakıp-yıkıp yok etmişler ve daha sonra, yıllar sonra kendi şehirlerini kurmuşlardır.

Yani, şehir Roma kültürü eseri. Ama, gerçekten günümüze ulaşan, sayılı Roma kültürü şehir kalıntılarından biri. Gidip görmek, özellikle tarih severler için, muhteşem bir keyif olabiliyor.

Tunus Tunus şehri yakınlarında gezilecek yerler

Tunus Tunus şehri yakınlarında gezilecek yerler

SİDİ BOU SAİD

Tunus şehrinin, 20 km. kuzeyinde, ülkenin doğusundadır.

Buradaki ilk yerleşim: 13’ncü yüzyılda burada kurulan bir Arap ileri karakoludur. Tunus şehrine, yaklaşık 20 km. uzaklıktadır. Ulaşım için taksileri kullanabilirsiniz.

Şehrin adı: buraya yaşayan Müslüman bir şahsın adından gelmektedir. Bu şahsın adı: Beji oldu Ebu Said ibn Khalef ibn Yahya el Ettamini.

Tunus Tunus şehri yakınlarında gezilecek yerler

Günümüzde ise, tepe üzerinde, deniz fenerinden, kıyıya kadar olan bölümde kurulmuştur. Köydeki evler, bembeyaz renkleriyle dikkati çekerken, kapıları ve pencere güneşlikleri ise, mavi renge boyanmıştır.

Yakın geçmişte, yaklaşık 100 yıldan bu yana, ülkenin sanatçıları ve bölge sakinleri, dinlenmek üzere, bu köye gelirler. Köyün, taşlık ve dar sokaklarında, tur otobüsleri ve turistlerin oluşturduğu kalabalık hiç eksik olmuyor. Sokaklarda: el sanatları ve şeker satan satıcılar bolca var.

Tunus Tunus şehri yakınlarında gezilecek yerler

Köyde: bir müze veya başka değişle, kültür merkezi var. İsmi: Arap ve Akdeniz Müziğe Merkezi. Bu merkezin bulunduğu yapı: 1913 yılında, Rodolphe Erlanger tarafından yaptırılmıştır. Burada: müzik aletleri koleksiyonu var.

Bu köyü ziyaret ederseniz

Köyün: Cafe des Nattes isimli ünlü kafesinde, mükemmel deniz manzarası eşliğinde mutlaka küçük bir mola vermelisiniz. Veya, Cafe Sidi Chaabane de düşünebilirsiniz. Söylediğim gibi, buradan Tunus körfezinin mükemmel manzarasını izleyebilirsiniz.

TEL BÖLGESİ

Arapçada, “dağ” anlamına gelmektedir.

Buradaki Zaugan su kaynağının suları: Romalılar tarafından, MS.1.yüzyılda, su kemerleri yapılarak, Kartaca şehrine taşınmıştır.

THUBURBO MAJUS

Roma sit alanıdır. Tunus şehrinin, yaklaşık 60 km. güneyindedir. Bölge adını: eski bir Berberi yerleşim biriminden almıştır.

Geniş bir ovaya yayılmış kalıntılar arasında gezerken, yanınıza mutlaka eski sikke satıcıları ve yerel rehberler gelecektir. Bunlardan eski sikke satıcılarına itibar etmemeniz önemle belirtilir.

Kalıntılar arasında özellikle görmenizi önereceğim: MS.170-190 yılları arasında yapılmış olan, Capitolino Tapınağı kalıntılarını görmelisiniz. Tapınağın büyük sütunları var. Hatta, ilk yapıldığı dönemlerde, burada bir “Jupiter” heykeli bulunduğu söyleniyor. Heykelin başı ve ayağı, günümüzde Bardo Müzesinde görülüyor.

Tunus Tunus şehri yakınlarında gezilecek yerler

DOUGGA

Tunus şehrinin, yaklaşık 110 km. güneybatısındadır. Deniz kıyısında değil, iç bölümde kalıyor.

Burası, Afrika kıtasında, en iyi korunmuş Roma sit alanıdır. Muhteşem bir arkeoloji kentidir. Tarih ve özellikle Roma tarihi meraklılarının mutlaka görmelerini öneririm. Deniz seviyesinden: 550 metre yüksekliktedir.

Tunus iç dağlarında bulunmaktadır. Romalılar bölgeye ilk geldiklerinde: şehir, Kartaca’ya yakın olması nedeniyle stratejik öneme sahipti. Nüfusunun, o  dönemlerde, yaklaşık 10.000 kişi olduğu söyleniyor.

Vandal işgali sonrasında, şehir terkedildi ve o zamandan bu yana, tepelerin diğer tarafında, ıssız bir köy olarak  duruyor.

Tunus Tunus şehri yakınlarında gezilecek yerler

Gelelim, buradaki gezimize

Dugga şehri: MS.2.yüzyılda, Romalılar gelmeden önce, ovadan 600 metre yüksekte kurulmuş bir şehir. Ancak, esas zenginliğini Romalılar geldikten sonra yaşamıştır. Burada yapılan kazılarda elde edilen muhteşem güzel mozaikler, Bardo müzesinde sergileniyor.

Tunus Tunus şehri yakınlarında gezilecek yerler

Kalıntılar arasında: otopark bölümünde aracınızdan indikten sonra: hemen karşıdaki Roma Tiyatrosunu görebilirsiniz.

Tunus Tunus şehri yakınlarında gezilecek yerler

Tiyatro

19 katmanda, 3500 seyirci kapasitelidir. Sahne kısmı: zarif korint sütunları ile desteklenmiştir. İnşaat, bir tepeye yaslanmış olarak yapılmıştır.

Tiyatronun hemen arkasındaki yol: Capitolino Tapınağına gidiyor. Hemen ileri de ise, Rüzgargülü Meydanı var. Bu meydanda: yere işlenmiş “Rüzgargülü” ve 12 rüzgarın ismi, mutlaka görmenizi önereceğim güzellikte.

Tunus Tunus şehri yakınlarında gezilecek yerler

Capitolino bölgesinden,

Aşağı doğru inerken Licinius Hamamlarının kalıntılarını görebiliyorsunuz. MS.3. yüzyılda yapılan bu hamamlar: Licinii ailesi tarafından yaptırılmış ve kente hibe edilmiştir. Yapının iki ucunda, vadinin muhteşem manzarası görülen geniş pencereler bulunuyor.

Burada: günümüze kadar gayet iyi korunarak gelmiş olan: yüzme havuzları, salon, su kanalı şebekesi ve yer altı ısıtma sistemi var. Burada: köleler  tarafından kullanılan, uzun bir tünel var. Bunu görün.

Tunus Tunus şehri yakınlarında gezilecek yerler

Hamam yapısının hemen altında ise, dar bir yoldan (yol üzerinde, Roma arabalarının tekerlek izlerini görebilirsiniz) ilerleyerek, Yonca Evine ulaşabilirsiniz.

Burası: bir genelev. Ana avlunun hemen yanında: küçük odalar ve yonca biçimli yemek odası var. Onun hemen yanında: yarım daire şeklindeki tuvaletleri bulunan: Kyklop hamamları görülüyor.

Tunus Tunus şehri yakınlarında gezilecek yerler

Tepenin eteğinde

Dugga antik şehrinin en ilginç kalıntısı görülüyor. Bu kalıntı: Numidya prensinin anıt mezarıdır. Lybico-Pön Mausoleum olarak isimlendirilmiştir. Mimarı bilinmemektedir. Ancak: Numidian Prensi Ateban’a adanmıştır.

Tunus Tunus şehri yakınlarında gezilecek yerler

Mezar yapısı

MS.3’nci yüzyılda yapılmıştır. Tunus ülkesinde, Roma dönemi öncesine ait az sayıdaki kalıntılardan biri olarak önem kazanmaktadır.

Bu yapı: Mısırdaki piramit mezarlar ve Helenistik dönemdeki Yunan Tapınaklarının mimarisinin bir karışımını andırıyor ve küçük piramit şeklindeki Roma mezarlarına örnek oluşturduğu sanılıyor.

Antik şehri gezerken, burayı atlayabilirsiniz, kesinlikle kaçırmayın, mutlaka görün.

Bu arada: anıtın üzerindeki bir yazıt: İngiliz konsolosu tarafından çalınarak, British Museum’a götürülmüş, böyle bir not var, okuduğunuzda bu not Anadolu’daki çalıntılar nedeniyle, eminim size pek te yabancı gelmeyecektir.

Capitol

Capitol

Roma döneminden kalma, en etkileyici kalıntılardan biridir. Tüm şehir için, ana tapınak görevi üstlenmiştir. Jupiter, Juno ve Minerva isimli, üç tanrıya adanmıştır. Her üç tanrının, kendi nişi vardır. Burada bulunan, Jupiter’e ait, 6 metrelik mermer heykel, Bardo Müzesinde sergilenmektedir.

Evet, yapı: MS.166 yılında yapılmıştır. Duvarların yüksekliği: 10 metredir. Ama, ilginç olanı, sanki yapıldığı ilk günkü gibi durmalarıdır. Bu duvarlarda, büyük taşlar, küçük taşlarla güçlendirilerek, teknik kullanılmıştır. Kemer: 6 etkileyici sütun üzerine oturtulmuştur.

Forum

Forum

Roma kenti forumu, şehrin en merkezi yerindedir. Burada: resmi törenler yapılırdı. Forum alanı: MS.2. yüzyıl sonlarında yapılmıştır. Çevresinde 35 sütun bulunduğu sanılıyor. Günümüze, bunların birkaçı gelmiştir.

Tapınaklar

Tapınaklar

Tellus Tapınağı

Romanın bereket tanrıçasına adanmış bir tapınaktır. Şehir kalıntıları arasında, günümüze ulaşan 11 tapınak görülmektedir. Cıva ve Tellus tapınakları, küçüktür.

Ancak, şehrin büyüklüğü ve Roma tanrılarının çokluğu göz önüne alındığında, daha çok sayıda tapınak bulunduğu tahmin edilmektedir. Ancak, günümüzde görülenler, Tellus ve Cıva tapınaklarıdır.

Caelestis Tapınağı

Caelestis Tapınağı

2. yüzyılın başlarında yapılmıştır. Geniş bir merdivenle, tapınağa girilmektedir. Kutsal alan: çevresi sütunlarla kaplı, dikdörtgen şeklindedir. Bu sütunların, birçoğu günümüze kadar ayakta gelmiştir. Tapınağın avlusu: yarım yuvarlak şekildedir.

Tunus Tunus şehri yakınlarında gezilecek yerler Başsız Heykel

Başsız Heykel

Şehirde bulunan mozaik ve heykellerin çoğu Bardo Müzesine taşınmış olmasına rağmen, kalıntılar içinde, Capitol bölgesine giden yolda, başsız bir heykel görülmektedir.

Minerva Tapınağı

MS.2.yüzyılda yapılmıştır. Günümüze kadar gelebilen, birkaç taş ve bazı sütunları görülmektedir.

Tunus Tunus şehri yakınlarında gezilecek yerler Satürn Tapınağı

Satürn Tapınağı

Günümüze, yapıdan yalnızca 6 sütun ulaşmış olsa da, ana platform ayaktadır. MS. 195 yılında yapılmıştır. Baal-Hammon isimli tanrıya adanmıştır. Çünkü, bu tanrının adı, aynı zamanda “Satürn” olarak da bilinmektedir.

Tunus Tunus şehri yakınlarında gezilecek yerler

Evet, Dougga kenti,

Gerçekten muhteşem bir kültür hazinesi olarak günümüze kadar ulaşmıştır. Burada yapılan arkeolojik kazılarda ele geçirilen eserlerin bazıları: günümüzde Bardo Müzesinde sergileniyor. Yani, burayı ziyaret etmeden önce veya sonra, burada gördüklerinizi Bardo Müzesinde gördükleriniz ile bütünlemelisiniz.

Özellikle: Bardo Müzesinde, Dugga buluntuları olarak: Ulysses mozaiği ( bunun özelliği, dört at tarafından Odyssey’in çekiliyor olmasıdır) ve Capitol’de bulunan “Jupiter başlığı” dır. Bunları mutlaka görmelisiniz.

Tunus Kartaca şehri gezi yazım hakkında  Kartaca

Tunus Subeitla

Tunus Subeitla

Burası, antik dönem Roma kalıntıları ile önem kazanıyor. MS.646 yılında, Vali Gregory: Bizans imparatorluğundan bağımsızlığını gündeme getirir ve kendisini imparator ilan eder.

Daha sonra ise, yeni kurduğu imparatorluğun başkenti olarak: Sbeitla-Sufetulayı seçer.

Ancak: MS.647 yılında, Arap Müslümanlar, bölgeyi tehdit etmeye başladılar ve Gregory’nin askerlerini yendiler ve kendisini öldürdüler. Bu olay: Hıristiyan Tunus’un sonunun başlangıcı oldu.

Tunus Subeitla

Kalıntıların bulunduğu yer, modern Subeytile şehrinin hemen dışındadır. Antik dönemde: İmparator Vespasianus döneminde “Municipium”, İmparator Marcus Aurelius döneminde ise “Colonia” olarak anılmıştır.

Tunus Subeitla

Bu antik kentte

Romalılar tarafından, sınırlı su kaynakları korunmuş ve zeytin üretiminde, üstün tarımsal teknikler kullanılarak, büyük zenginlik yaratılmıştır.

Tunus Subeitla
Tunus Subeitla
Tunus Subeitla

Sit alanında

Görmenizi önereceğim, 3  tapınak kalıntısı var. Capitolino Tapınakları olarak isimlendirilen bu kalıntılar: Forumun üzerinde yükselir. Geleneksel Roma kültürüne göre: ana tapınak Jupiter, onun iki yanındakiler ise, Juno ve Minerva’ya adanmıştır. Tapınakların arka duvarlarında nişler var. Bir zamanlar, bu nişlerde tanrı heykelleri duruyormuş.

Tunus Subeitla

Antik alanda

Bizans döneminden kalma, Vitalis Bazilikası da dikkati çekiyor. Bazilikanın vaftiz kurnasını özellikle görün. Çünkü: mozaikler ve Latince bir yazıtla süslü. Buranın yapılışı: 6.yüzyıla doğru uzanıyor.

Tunus Subeitla

Minerva Tapınağı

Burası, saygın iki tanrının kızı olan Minerva’ya adanmıştır. Kendisi, savaşçı ve bakire, tanrıça olarak kabul ediliyordu. Şiir, tıp, bilgelik, ticaret, el sanatları ve müziğin, onun tarafından icat edildiğine inanılıyordu.

Bu tapınak yapısı: dıştan pek etkileyici gibi görünmese de, içten mükemmel görünmektedir. Ancak, bu mükemmellik, aynı zamanda Mısır tapınaklarında olduğu gibi, sadelik te sunmaktadır. Ortadaki nişte bir zamanlar bulunan tanrıça heykeli, günümüzde Müzededir.

Jupiter Tapınağı

Tüm tanrıların en önemlisi olarak, Jupitere adanmış bu tapınak, ortada duruyor. Aynı zamanda, mükemmel bir mühendislik harikası olarak görülüyor.

Bu tapınağın: kendi girişi yok. Bu tapınağa: diğer iki tapınak içinden, kemerli bir köprüden giriliyor. Bu özelliği: dikkat çekicidir. Bu tapınakta da, tanrı  heykeli için bir niş bulunmaktadır.

Juno Tapınağı

Mevcut tapınaklar içinde en harap olmuş olanıdır. Juno: tanrıların kraliçesi, Jupiter in karısı ve Minerva’nın annesidir. Ortasında niş bulunmaktadır, ancak tanrıça heykeli bulunamamıştır.

Tunus Subeitla

Antoninler Kapısı

MS.139 yılında yapılmıştır. Forum bölgesindeki açık avluya açılan, giriş kemeri üzerindeki yazıtta, yapılış tarihi yazılıdır. Bu kemer: ülkedeki mevcut kalıntılar arasında en güzel kemer olarak öne çıkmaktadır.

4 sütunludur ve yüzeyi pürüzlüdür. Bu da  tam olarak bitmediğini göstermektedir.

Tunus Subeitla

Hamam

Hamam yapısındaki özgün döşeme mozaiği, günümüze kadar sağlam olarak gelebilmiştir. Büyük hamam bölümünde: iki ana bölümde, soğuk ve sıcak banyolar ile yerden ısıtma sistemi görülebiliyor.

Ayrıca, hamam yakınında, Palaestra denilen spor alanları da var. Burada: yerde mozaikler ve yanlarda ise, bir çift sıra sütun görülüyor.

St. Servus kilisesi

Arap Müslümanlar bölgeyi ele geçirinceye kadar, şehir, dünyanın bu bölgesinde, Hıristiyanlığın en önemli şehirlerinden biri olarak önem kazanmıştır. Günümüzde, burada beş kilise kalıntısı bulunmuştur.

Ama, bu bulunanlar dışında da bir kısım kilise bulunduğu kesindir. St. Servus kilise kalıntısı içinde, küçük bir hamam ve bazilika ortasında küçük bir mozaik çeşme ve havuz görülüyor, mutlaka görmelisiniz.

Tunus Subeitla

Müze

Bilet gişesinin yanındadır. Burada: antik şehirde bulunan bazı kalıntılar sergileniyor. Bunlar arasında: bazı mozaikler, steller ve 5.yüzyıldan kalma bir sunak bulunuyor.

Ancak: şehrin büyüklüğü dikkate alındığında, bu küçük müzenin ve sergilenen eserlerin basitliği çok anlamsız kalmış.