İlçe: Konya-Karaman karayolu üzerindedir. K.Karabekir-Karaman arasındaki uzaklık: 24 km. Kazımkarabekir-Konya arasındaki uzaklık: 85 km.
TARİHİ
İlçeye: Selçuklular, Beylikler ve Osmanlılar döneminde: “Gaferiyat” ve “Gefr-iyad” isimleri verilmiştir. Cumhuriyet dönemi öncesinde ise “Gafferiyat” ismi kullanılmış ve 1956 yılında “Kazımkarabekir” ismi verilmiştir. Çünkü: Kurtuluş Savaşımızda, Şark Cephesi Komutanı olan Korgeneral Kazımkarabekir Paşa’nın buralıdır. Ancak, yörenin insanları, ilçe merkezini, “Kasaba” olarak da isimlendirmektedirler. Çünkü: yöreye Türkler yerleşmeye başladıklarında, ilk kurulan yerleşim birimine, başındaki Türkmen Beyin ismi nedeniyle “Kasaba-i Mahmudlar” yani “Mahmudlar Kasabası” ismi verilmiştir. Bu kasaba halkı, daha sonra, günümüzdeki ilçe merkezine yerleşmiş ve “Kasaba” ismi böylece süregelmiştir.
GENEL
İlçe, konum olarak, tarihi süreç içinde, ipek ve baharat yolunun, Anadolu’da ki devamı denilen: Halep-Adana yolu üzerindeki ana ulaşım hattında bulunması nedeniyle, önem kazanmış ve öne çıkmıştır.
Merkezin, denizden yüksekliği: 1030 metredir. Bölgede, tipik karasal iklim hüküm sürmektedir. Buna göre: yazlar sıcak ve kurak, kışlar ise soğuk ve kar yağışlı olarak geçer. Bitki örtüsü ise: bozkır. Büyük bölüm ise, çıplak yamaçlar şeklinde görülmektedir.
İlçe ekonomisi: tarım ve hayvancılığa dayanır. Bölgede akarsu bulunmadığından, sulama da büyük güçlükler yaşanmaktadır. Son yıllardaki ekonomik gelişmeler çerçevesinde, ilçede, büyük bir Holding tarafından, birçok fabrikadan oluşan, Gıda Şehri bölgesi kurulmak durumundadır. Tamamen tarıma dayalı olarak gerçekleştirilecek bu proje, dünyanın bu konudaki en büyük projesidir. Bu proje çerçevesinde: birçok gıda ürünü, bölgede üretilecek, işlenecek, paketlenecek, depolanacak ve sevk edilecektir.
KAZIM KARABEKİR
1882 yılında, İstanbul’da doğdu. Harp Okulunda, Atatürk ile tanıştı. 31 Mart Olayını bastırmak için, İstanbul’a gönderilen Harekat Ordusunun başında, Atatürk ile birlikte görev yaptı. I. Dünya Savaşı başında, yarbay olan Kazım Karabekir, savaş yılları boyunca: İran sınırı, Halep, Doğu cephesi ve Çanakkale’de bulundu. 1917 yılında, Erzincan yakınlarındaki “Kafkas Ordusu” komutanlığına getirildi ve bu süredeki görevinde: Ermenileri püskürterek, Erzurum ve Erzincan’ı geri aldı. Sarıkamış bölgesinde ise: Kars ve Gümrü kalelerini ele geçirdi ve bu hizmetlerinin sonucunda “General” oldu.
Takip eden dönemde: Kazımkarabekir Paşa, sınıf arkadaşı Atatürk ile sürekli olarak birlikte olmuş ve birlikte hareket ederek, Kurtuluş Mücadelesinde büyük yararlılıklar göstermiştir. Cumhuriyetin ilanından sonra ise, TBMM sıralarında, milletvekili olarak, Atatürk’ün muhalifleri arasında yer aldı. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasının kuruluşunda bulundu. Bu Partinin, Genel Başkanı oldu. Ancak, ömrü uzun olmayan parti, 1926 yılında, Atatürk’e yapılan bir suikastın destekçisi olarak çıkınca, kapatıldı.
Kazımkarabekir: 1948 yılında, Ankara’da öldü.
NE YENİR. NE İÇİLİR
Burada: karpuz meşhur. Karpuz: 1992 yılından bu yana, Kazımkarabekir ilçesinde yetiştirilmektedir. Ancak, burada yetiştirilen ve “Paşa Karpuzu” olarak isimlendirilen karpuz cinsi: güzel tadı ve sulu olmasıyla öne çıkıyor. Ağustos ve Eylül aylarında yetiştirilen bu karpuzu: bu tarihlerde, buralarda bulunursanız, mutlaka tatmalısınız.
GEZİLECEK YERLER
KALE KAPISI
Antik dönem yerleşkesi zamanında yapılan kaleden, günümüze sadece “Karaman kapısı” adıyla bilinen kapı kalmıştır. Kapı: ilçe merkezinde, Kazımkarabekir caddesi üzerindedir. Yan taraflarında kesme taşlar kullanılan kapının arkasında, sürgü delikleri var. Kalenin ve bu kapının, hangi tarihte yapıldığı bilinmese de, Karamanoğulları Beyliği döneminde yapıldığı sanılıyor.
BÜYÜK (NEVRUZOĞLU) CAMİİ
İlçe merkezindedir. Karamanoğulları döneminde yapılmış, bölgenin en güzel cami yapılarındandır. Üst örtüyü tutan silindir ve kare formlu sütunlar: kıble duvarına paralel uzanıyor. Son cemaat yerinin üstü, ahşap örtülü, taş kaideler üzerinde 7 ahşap sütun bulunuyor. Mihrabı: kesme, mozaik tekniğiyle yapılmış, geometrik bezemeli çinilerle kaplıdır. Bunların içinden, sol alt köşede bulunan, Karamanoğullarının ongun kuşuna benzeyen çini örneği: buradan alınarak Konya-Karatay Müzesine götürülmüştür.
EMİNETTİN CAMİİ
İlçe merkezindedir. Osmanlı döneminde yapılmıştır. Yapılış tarihi ve yaptıran bilinmemektedir. Ancak, Osmanlı Sultanı Yavuz Sultan Selim, Mısır seferine giderken, bu camiyi görmüş ve İstanbul dönüşünde, bu camiye: 2 altın şamdan ve 3 İran halısı göndermiştir. Bu kıymetli hediyeler, günümüzde: Konya Mevlana Müzesinde sergileniyor.
SARP HÖYÜK
İlçe merkezindedir. Bu höyük, günümüzdeki yerleşim nedeniyle, büyük hasara uğramıştır. Sadece, kentin doğusundaki Roma döneminde yapıldığı tahmin edilen kalenin giriş kapısı korunmuştur. Kale kapısının genişliği: 2.6 metre ve yüksekliği 3 metredir. Antik yerleşim yeri üzerine kurulan günümüzdeki yerleşim içinde, Belediye Binası bahçesinde: 2 mermer mezar aslanı ve 3 adet kalkerden yapılmış sütun bulunmuştur.
Evet, maalesef, ilçe merkezinin bugünkü yerleşimi, Roma döneminde önemli bir yerleşme olduğu sanılan höyüğün hemen üstünde bulunuyor. Elbette, antik yerleşim büyük hasar görmüş.
AKARKÖY
Akarköy mevkiindedir. Buranın, çok ünlü, antik “Derbe” kenti olduğu yönünde, çeşitli arkeoloji yazarları tarafından görüşler öne sürülmüştür. Ancak, Derbe şehrinin yeri “Ekinözü Köyü Derbe Höyüğü” olarak kesinleştiğinde, burası hakkındaki tez, geçerliliğini yitirmiştir. Ancak, mevcut kalıntılardan, Akarköy bölgesinde de, antik dönemde, önemli bir yerleşim bulunduğu anlaşılmaktadır.
Doğal höyük bir tepe üzerindedir. Köy içinde, değişik yerlere yayılmış ve bazı yapıların duvarlarında kullanılmış, çok sayıda mimari parça, yazıt ve steller bulunmaktadır. Hatta, köy camisinin yanında: yonca planlı ve Bizans döneminde yapıldığı sanılan bir yapı, büyük oranda sağlam kalarak günümüze kadar gelebilmiştir.