Kanada; kent yaşamı ve vahşi kırların, en çarpıcı birlikteliklerini barındıran, uçsuz bucaksız bir ülkedir. Dünya içilebilir temiz su kaynaklarının % 10’nu bulunduran bu ülke, dünya nüfusunun ise, yalnızca yüzde yarımını barındırıyor. Bu nedenle; sürekli bir göçmen hareketi söz konusu. Bu ülkede: gerçek Kanada vatandaşı bulmak çok güç, çünkü ülkede yaşayanların büyük çoğunluğunu: ülke dışından göçerek buraya yerleşmiş ve bu yerleşenlerin çocukları, torunları oluşturuyor.
Ama: tüm bu kültür mozaiğini o kadar iyi kaynaştırmışlar ki, ortaya güzel bir toplum yapısı çıkmış. Göçmen olarak bu ülkeye giden insanlar; önceleri, yönetimin kendilerine dayattığı kurallarla yaşamaya pek alışamıyorlar, ama belli bir zaman geçtikten sonra, bu kurallı yaşama ayak uyduruyorlar ve mutlu olduklarını söylüyorlar.
Sonuçta: Kanada, zengin bir ülke, petrol gelirleri açısından çok zenginler. Doğal kaynaklar muhteşem. Özellikle: küresel ısınma olayından en az etkilenecek bir ülke olduğu ortaya çıkmış. Ayrıca: Kuzey Buz denizinde, buzullar altındaki doğal kaynakların, küresel ısınma sonucunda ortaya çıkacak olması ve Kanada’nın bunlara sahip olması da, geleceğe dönük olarak, Kanada’nın, Kanadalıların büyük avantajı.
Tüm bunlara rağmen: Amerikalıların alaycı tutumlarından, konuşmalarından ve yaklaşımlarından kurtulamamışlar. Ama, bir yandan da, kendilerini Amerika’dan, Amerikalılardan ayırma şansları yok. Zaten istemiyorlar galiba.
Çünkü: Kanadalıların % 80’i, Amerikan sınırına, yüz millik bir alan içinde yaşıyorlar. Yani: aslına bakarsanız Amerika ve Amerikalılar ile bütünleşmişler. Dünyanın korumasız en uzun sınırı: Kanada-Amerika sınırı, yani hiçbir koruma önlemi yok. Düşünün: Amerika-Meksika sınırında olanları. Ama, işte sonuçta, ekonomik olarak güçlü olmanın getirisi.
Amerika ve Kanada öylesine bütünleşmiş ki, Amerikalılar, NBA Basketbol Şampiyonlarının, sanki dünya şampiyonu olduğu havasını yaratmak için, NBA Ligine, Kanada takımı almışlar.
Evet, Kanada, hakkında, Kanada’nın coğrafyası, iklimi vs. tüm özellikleri hakkında, yazıyı okuyanları bıktırmadan, kısa bilgiler vermek istiyorum.
Amerika sınırı boyunca uzanan, bu endüstri toplumunun ardında: bitmez tükenmez yağmur ormanları, güçlü bir nehir-göl ağı ve tundraların içlerine dek uzanan sıradağlar var.
Buraya gelmek isteyenler için: Kanada: bütün yıl süren kar yağışı, kutup ayıları ve Eskimolar ile uzaklarda uluyan bir kutup kurdunun sesi eşliğinde; kamp ateşinin başında oturan oduncular diyarıdır.
Temmuz ayına doğru, belki, buraya hala, otomobillerinin üzerindeki kayaklarla, önlerindeki uzun yolu, kara yakalanmadan gidebilmeyi uman, Amerikalı turistler gelir. Oysa, kara ulaşmak için fazla yol gitmeye gerek yok.
Pek çok Kanadalı için: kuzey, en kalabalık nüfuslu: Qubec ve Ontario eyaletlerindeki orman hattının ötesinde başlar. Hudson körfezinin oluşturduğu geniş kavis boyunca, Kuzey Manitoba ve Saskatchewan’dan kuzeybatı topraklarına kadar uzanan bölge: “Kanada Kalkanı” diye bilinen, büyük buz platosudur.
Yer yer bataklıklar ve tundralarla kaplı arazi: engebeli ve kayalıktır. Daha ötede ise: kuzey kutbuna özgü, yıl boyunca buzu çözülmeyen, sert ve çok geniş bölge uzanıyor. Fakat: buzun altında: altın, gümüş, kurşun, tungsten, uranyum, petrol ve doğalgaz var. Bu zenginliklerin korunması için: yerli halklar ve Eskimolar, Federal Hükümet ile rekabet halindeler.
Evet, buradaki kentler, açık hava etkinlikleriyle uğraşmak isteyenler için: iyi fırsatlar sunarlar. Bazen, banliyödeki arabaların yanlarında: kano göreceksiniz.
Montreal: muazzam gökdelenleri, zarif, kırmızı tuğladan yapılmış malikaneleriyle, güzel bir şehir. Yeni dünyanın modernizmi ile, eski dünyanın çekiciliğini birleştirmiş. Ticareti ve nüfusu hızla artan: Toronto’nun canlılığı, Avrupalılara, Amerika’nın Kanada versiyonunu sunar. Toronto halkı: buranın daha temiz ve hoş olduğunu söylerler. Federal Başkent Ottowa: müzeleri ve devlet bürokrasisiyle tanınır. Pasifik Okyanusu ile dağların arasında ışıldayan Vancouver; dinlendirici bir zarafet sunuyor.
Kanada toprakları: Amerika, Fransa, Belçika ve Hollanda’nın toplamı kadar. Yalnızca ormanları bile, Fransa’nın, altı katı büyüklüğünde. Ancak: nüfusu çok az. Amerika’nın nüfusunun, yalnızca dokuzda biri kadar. Ve bu nüfusun çoğunluğu: ülkenin geri kalanı hakkında, çok az şey bilir. Çünkü: her yer birbirinden çok uzak.
19’ncu yüzyılda: kıtayı boydan boya geçen “Kanada Pasifik Demiryolu” ve Atlantik’ten Pasifik Okyanusuna kadar, hiçbir trafik ışığında durmadan gidilebilen, daha yakın tarihli “Trans-Kanada Otoyolu” var. Bu yollar: ülkeyi, boydan boya geçmeyi sağlıyor ki, bunlar aynı zamanda, Kanada da, ulusal birliğin de temel sembolleri olarak kabul ediliyor.
Evet: doğuda: sert ve metanetli Newfoundland, Atlantik’ten esen rüzgarları alır. Buranın çekiciliği: engebeli kıyı boyunca, birbirine sokulmuş balıkçı köylerinden geliyor. Bu eyalet: yılın yarısından fazlasını; kar altında geçiren “Labrador” bölgesini de içine alır.
Deniz kıyısında bulunan eyaletler şunlardır
Nova Scotia, Prince Edward İsland ve New Brunswick. Bunlar: iç kısımlardaki sakin çiftlikleri, meyve bahçeleri ve çam ormanlarıyla, daha gölgeli, kuytu ve zarif yerlerdir. Bu eyaletlerin “morinası” dünya pazarına sunulan başlıca balıktır. Ancak: Nova Scotia’nın yengeci, çok daha lezzetli bir deniz ürünüdür.
Qubec
Hem Kanada’nın ve hem de Amerika’nın hidroelektrik enerji ihtiyacını karşılayan, bir çok nehir var. Laurentide Kayalıklarını kaplayan ormanlar: kağıt hamuru, kağıt ve inşaat kerestesi sağlıyor.
Ontario
Kanada’nın merkezidir. Beş tane gölden oluşan Büyük Göllerin: dört tanesini, Amerika ile paylaşır. Fakat: Niagara şelalesine en iyi ulaşım buradan sağlanır. Bunun yanında: Kanada endüstrisine ve ticaretine egemen durumdadır. Bölgede: sığırların otlayacağı bereketli çayırlar ve zengin maden (nikel, uranyum, demir, bakır, altın ve gümüş) yatakları var. Ayrıca: burada, ulusal başkent Ottawa’da var.
Manitoba ve Saskatchewan
Buralar çayırlık eyaletlerdir. Kanada için olduğu kadar, dünyanın geri kalan kısmı için de, tahıl ambarı işlevi görürler. Boylu boyunca uzayan buğday tarlaları; devasa tahıl silolarıyla kesintiye uğruyor. Tarlalar: Alberta içine kadar devam ediyor. Ancak buradaki “Kayalık Dağlar”: eteklerinde sığır çiftlikleri ve petrol sanayisini barındırarak öne çıkıyor.
Kayalık Dağlar
İngiliz Kolombiyası ile Kanada’nın geri kalan bölümü arasında bir engel durumunda. Ancak: eyaletin güney bölümü: Pasifik Okyanusuna karşı ülkenin en ılıman havasına sahip. Pasifik: “som balığı” açısından zengin bir okyanustur. İç bölgelerin verimli vadilerinde: üzüm bağları ve meyve bahçeleri sıralanır. Ancak: İngiliz Kolombiya’sının can damarı: kerestedir. Burada: ülkenin üçte ikisini kapsayan ve sürekli yeşil kalan ağaçların en muhteşemi olan “Duglas göknarı” bulunmaktadır.
Evet, Kanada denilince, ülkemizde çoğu insanımız oraya eğitim için gidiyorlar. Çünkü: gerçekten eğitim Kanada’da; benzerleri olan Amerika ve İngiltere’ye nazaran: hem daha kaliteli ve hem daha ucuz. Yani: avantajları çok, elbette dezavantajları da var. Örneğin: havanın soğuk olması, iklimin olumsuzluğu. Dezavantajlar arasında, bir de, şu durum var.
Bu ülkenin eğitim grevleri ünlüdür. Öğretmenler greve gider ve okullar aylarca kapalı kalır. Oraya okumaya giden öğrenciler için, hem zaman kaybı, hem de maddi kayıt büyüktür. Ama grev yapan hiç kimse bu durumu önemsemez.
2006 yılında çıkan bir yasaya göre, yüksek lisans yapan yabancı öğrenciye çalışma izni veren ülke. Bunun dışında: Amerika’ya göre: buradan daha kolay oturum izni alınması ve yüksek lisans programlarında ders yükünün daha az olması, genellikle araştırma ağırlıklı programlar olması avantaj.
Biraz önce söz ettiğim gibi, elbette dezavantajlarda var. Bunların başında da: iklim (vancouver şehri dışındaki bölgeler çok soğuktur), araba sigortalarının astronomik olması, iş imkanı ve maaşların daha düşük olması.
ULAŞIM
Uçakta hostesler “Declaration Card” isimli gümrük bildirim formu dağıtıyorlar. Bu kartta bulunan soruları cevaplandırmanız gerekiyor ve gümrükte değil, ama gümrükten sonraki çıkışta güvenlik görevlileri bu formu istiyorlar.
CEP TELEFONLARI
Eğer telefonunuzu yurt dışı görüşmelere açtırdıysanız, havaalanında iner inmez hat açılmadı diye paniklemeyin. Çünkü hattınız yaklaşık 20 dakika sonra kullanılmaya başlanıyor, yani aktif oluyor.
COĞRAFYA
Kanada’nın yüzölçümü: 10 milyon km. kareye yakındır. Kanada ve Amerika; Ontario, Erie, Huron ve Superior göllerini paylaşırlar. Kayalık Dağlar ve Kıyı Dağlarının biçimlendirdiği: Batı Cordillerası: Yukon’da bulunan Mount Logan (5951 m) ülkenin en yüksek tepesidir.
NÜFUS
Kanada’nın nüfusu: 31 milyon civarındadır. Nüfusun, % 60’ının ana dili İngilizcedir. Nüfusun: % 25’i ise: Fransızca, İtalyanca, Almanca ve Asya dillerini konuşur.
BAŞKENT
Başkent: Ottowa’dır. Nüfusu: 1 milyonun üzerindedir.
BAŞLICA KENTLER
Kanada’nın başlıca kentleri ve nüfusları şöyledir: Toronto (4.751.000), Montreal (3.480.000), Vancovur (2.048.000), Edmonton (944.000), Calgary (953.000), Winnipeg (681.000), Quebeck (689.0000)
PARA BİRİMİ
1 kanada doları= 100 sent. Yani: 1 Amerikan doları, 10 kanada doları ediyor.
YÖNETİM BİÇİMİ
Kanada: İngiliz Uluslar Topluluğunun anayasal monarşi düzenine dahildir. Kraliçenin atadığı, tamamen göstermelik bir genel vali bulunur. Başbakan ve kabinesi: en fazla 5 yıllığına seçilen ve 282 üyesi bulunan Avam Kamarasına hesap verirler.
104 üyeli Senato: Başbakanın önerisi üzerine atanır. Yukon; kuzeybatı toprakları ve Nunavut: doğrudan Ottowa’ya bağlı iken, 7 eyalet: eğitim, iskan ve doğal kaynaklar konularında, dikkate değer bir özerkliğe sahiptirler.
DİN
Kanada’nın dinsel yapısı: Hıristiyan olmayan dinlerin oranının, son 20 yılda, 2-3 misli artmasıyla çeşitlenmiştir. Katolik: % 46, Protestan: % 36, Rum-Ortodoks: % 1.4, Yahudi: % 1.2, Budizm: % 0.6, Hinduzm: % 0.6, İslam: % 0.9 dur.
DİL
Fransızca ve İngilizce : resmi dillerdir. Kanada İngilizcesi, büyük ölçüde Amerikan İngilizcesine benzer. Ancak Kanada Fransızcası: Fransız Fransızcasından farklıdır. Fransız kökenli eyalet olan Quebec eyaletinde, halk, basit bir Bonjour ya da Merci de olsa Fransızca konuşma çabanızı takdir eder. Birkaç Fransızca kelime kullanmak onların çok hoşuna gidiyor.
İKLİM VE GİYİM
Kanada’da: yaz mevsimi, ülkenin pek çok yerinde sıcak, fakat kısadır. Pasifik kıyılarında, hava yaz boyunca yumuşak ve yağmurlu geçiyor. İngiliz Kolombiya’sını ziyaret etmeyi planlıyorsanız, yanınıza yünlü giysilerinizi ve yağmurluk almanız şart.
Hemen her yerde, kış sert geçiyor. Ağır bir paltonun yanı sıra, kar botları, şapka, atkı ve eldivenlere ihtiyacınız olacağı kesin. Kanadalılar, akşamları da günlük giysilerini giyerler. Bu ülkeye gittiğinizde, mutlaka dikkatinizi çekecektir: kar yağdığında, herkes, kanun gereği, kendi evinin önünü temizlemek zorundadır.
İNSANLARI
Burada yaşayan insanların, pek çok ülkede olmadığı şekilde, vatan-millet aşkları var. Ülkelerinin marşlarını ezbere biliyorlar.
Eve girince Amerikalılar ayakkabı çıkarmazlar ama Kanadalılar çıkarıyorlar. Daha geleneksel bir aile yapısına sahipler.
Kanadalılar: hala, Mayıs ayı içinde, Kraliçe Victoria’nın doğum gününü: ulusal bayram olarak kutluyorlar.
İngiliz Kolombiya’sında bulunan, Vancouver kenti:
Doğusundaki Kanada kentlerinden ziyade, komşu bulunduğu Amerikan kentleri olan: Seattle ve San Francisco kıyılarına benziyor. Yine İngiliz Kolombiya’sının başkenti Victoria: pek çok İngiliz’in tahmin edebileceğinden daha büyük ölçüde İngiliz’dir. Montrealliler: Paris’te olup bitenleri izlerken, Toronto halkı da; daha çok; New York, Detroit ve Chicago ile ilgilenir.
Ulusal kimlik: bölgesel rekabetlerle daha da zarar görüyor. Batı: refah içinde ve Ontario ve Quebec merkezli, geleneksel otoriteye karşı kendisini ispat etmeye çalışıyor. Atlantik eyaletleri yoksul.
Fransızca konuşan Kanadalılar: çoğunlukla Quebeck’te yoğunlaşıyorlar. Ancak: Ontario ve New Brunswick’te de azınlık durumundalar. Bunlar: ulusal nüfusun, yaklaşık % 25’ni oluşturuyorlar. Farklı dilleri, onlarda güçlü bir kimlik bilincinin oluşmasına yol açmış. Bu farklılık: çağdaş edebiyatta ve sinemada, özellikle kendini gösteriyor.
Fransızca konuşmayan Kanadalıların hepsine birden: “Anglo” deniyor. Bunların içinde: 2 milyon Alman kökenli Kanadalı, 1 milyon İtalyan, yarım milyon Ukraynalı, 800 bin Çinli ve yüz binlerce: Hintli, Pakistanlı, Portekizli, Polonyalı ve Doğu Avrupa ile Kuzey Afrikalı Yahudi var.
Emlak vergisi formları
Toronto’da: 6 farklı dilden yayımlanıyor. Bu guruplar: dinsel ve etnik geleneklerini sürdürüyorlar. Birçok gurubun: kendi gazete, radyo ve televizyon istasyonları var. Vancouver’de Çin Mahallesini: Toronto’da “trattoria”ları ve Montreal’de Yahudi Şarküterilerini görebileceksiniz.
Nüfusun
İngiliz kökenli olduğunu iddia eden: % 41’nin: aslında İngiliz değil: İskoç, Galli yada İrlandalı olduğu hemen fark ediliyor. Özellikle İskoçyalılar: bankacılık ve demiryolu işletmeciliğinin yanı sıra, kürk ve kereste ticaretinde hakim durumdadırlar.
Evet: sonuçta Kanadalılar: hala büyük ölçüde bakir kalmış olan topraklarında: bölgesel ve etnik rekabetlere rağmen, bölünmemişler ve birleşmiş olarak yaşamlarını sürdürmektedirler.
ALIŞVERİŞ
Kanada’nın her yerinde, modern alışveriş merkezleri bulunur. Ancak: en muazzamı: West Edmonton Shopping Mall.
Büyük şehirlerde: kadın ve erkek modası: Fransız, İtalyan, Amerikan ve Japon tasarımcıların etkisindedir. Çoğu, kendi butiklerini yada büyük mağazalarda özel tezgahlarını kurmuşlardır. Tasarımcıların giysi fiyatları: Amerika’dakilere benzerdir. Ama: Avrupa’dakilerden, biraz daha yüksek olabilir.
Ülke dışına çıkarılan eşyaların: eyalet vergi iade değerini, mutlaka öğrenin. Elektronik eşya alırken, bunların ülkemizdeki voltaja uyumlu olup olmadığını mutlaka kontrol edin. Hatta: fişleri, üçlü olan elektronik cihazlar için, bir de dönüştürücü almanız şart.
Başlıca büyük mağazalardan: Eatons ve Bay (Hudson’s): büyük bir rekabet içindedir. Ama: kalite olarak birbirine yakındır. Kürk ve deri eşya arıyorsanız: bu konuda Bayin; yüzlerce yıllık geleneği var. Bir zamanlar, Kızıldereliler’in kalbini kazanan bu şirketin battaniyesi, gözde bir hediyelik eşyadır.
Bütün büyük şehirlerin, bir “bit” pazarı var. Bu pazarlar, genellikle, hafta sonlarında, rıhtıma yakın bölgelerde kurulur. Fakat bit pazarlarının en eğlencelileri: İngiliz Kolombiya’sının iç kesimlerindedir.
Özellikle: Quebeck bölgesinde: av ceketleri ve parkaların en iyilerini bulabilirsiniz. Bunlar: kötü hava şartlarıyla mücadele etmeye uygun ve dayanıklıdırlar.
Alberta ve İngiliz Kolombiya’sında ise: kovboy giysileri, el yapımı bot, kemer ve Stetson şapkaları alabilirsiniz.
Ülkede Kızılderililer
sepetçilik, boncuk işi, gümüş takılar, siyah kil ve tahta oymacılığı uğraşırlar. Montreal’deki Canadian Guild of Crafts: bu çalışmaların en iyi örneklerini bulabileceğiniz yerlerin başında geliyor.
Fakat: genellikle kaliteli el sanatlarını bulma şansınızın en yüksek olduğu yerler ise: müze mağazalarıdır. Bunların en tanınmışları: Vancouver şehrindeki Museum of Antropology, Toronto şehrindeki Royal Ontario Museum, Toronto dışındaki Mc Michael Canadian Collection ve Calgary şehrindeki Glenbow’dur.
Yorgan, bez bebek, kilim, iğne işi ve seramik gibi, Kanada’nın Avrupa kültürüne özgü el sanatlarını: kasabalarda ve Asya’ya özgü olanları ise Vancouver ve Toronto’nun doğu semtlerinde bulabilirsiniz.
Hediyelik eşya koleksiyoncuları: Trans-Kanada Otoyolunun benzin dolum istasyonlarındaki bayilerde: ahşaptan yapılma, suratsız Kızılderili şefleri ile, barış yapan Kanada Kraliyet Atlı Polisi bebeklerini bulabilirler. Kızılderili şeflerinden, gülümseyenler daha pahalıdır. Diğer önemli eşyalar: kauçuk baltalar, saça takılan tüyler ve çok rağbet gören, bir hediyelik olan akrilik kunduz kuyruğu şapkalarıdır.
Tüm bunların yanında, birkaç pratik bilgi de vermek istiyorum. Marketlerde ve mağazalarda, poşetler yani bildiğiniz alışveriş torbaları: 5 cent. Amaç: çevre kirliliğini azaltmak imiş.
Özellikle dikkatinizi çekmek istediğim bir husus daha var. Alışverişlerde mutlaka bu yazdıklarımı dikkate alın. Mağazalara girdiğinizde beğendiğiniz bir malın fiyatını görüp alıyorsunuz, ama unutmayın kasaya gittiğinizde o fiyat üzerine vergi bindiriliyor ve malın fiyatı birden yükseliyor.
Her eyalette ayrı uygulanan vergileri bilin ve malı satın alırken, daha kasaya gitmeden satış fiyatı üzerine vergiyi ilave edin ki, kasada şok olmayın. Özellikle telefon vergisi çok yüksek, yaklaşık % 40 vergisi var.
EĞLENCE HAYATI
TİYATRO
Toronto’daki St.Lawrance Center fort he Performing Arts’ta: çağdaş Kanada oyunları, Rolay Alexander Theatre, Theatre in the Dell ve Bayview Playhouse’ta, müzikal komediler sahneleniyor.
KLASİK MÜZİK
Kanada’nın uluslar arası isim yapmış iki orkestrası var. Montreal Senfoni, Place des Arts’da, Toronto Senfoni ise: Roy Thomson Hall’de konser veriyor. Vancouver, Winnipeg ve Edmonton orkestralarının da ünü var. Vieux Montreal’deyken: Notre-Dame’daki Mozart yaz konserlerine mutlaka gidin.
Kanada’nın, dans dünyasında her zaman önemli bir yeri olmuştur. En önemli dans toplulukları: Toronto’s National Balet of Canada, Les Grands Ballets Canadies of Montreal’dır. Gösteriler: Toronto, Ottowa ve Montreal’deki: opera gösterileri gibi genellikle kışın yapılıyor, fakat yazın da şehir parklarında, açık hava gösterileri düzenleniyor.
Modern caz ve Amerika’nın güney eyaletlerine özgü caz, büyük şehirlerin gece kulüplerinde, Stratford’daki gibi sanat festivallerinde ve Toronto Islands çevresindeki tekne gezilerinde dinleyebilirsiniz. Hafta sonlarında: Mariposa Cruise Line Ltd. canlı caz müziği eşliğinde yemekli tekne gezileri yapıyor.
Bunun dışında elbette, ülkede barlar, publar var. Ama: sigara içenler için kötü haber, bu barlarda ve kapalı tüm mekanlarda sigara içmek yasak. Barların önünde: ısıtıcı cihazların yanında, hoplaya zıplaya ısınmaya çalışarak, sigara içmeye çalışan insanlar, gençler görünce şaşırmayın.
Ülkede: 18 yaşın altındakilerin sigara içmesi yasak değil ama bunlara sigara satışı yasak. Zaten: sigara satılan yerlerde bile, açıkta satılan sigara göremezsiniz, sigara satın almak istediğinizde, satıcı, kapalı dolapların içinden çıkarıp, size sigara verecektir.
DIŞARIDA YEMEK
SABAH KAHVALTISI
Kahvaltı için, sabah 7-11 arasındaki herhangi bir saatte bir yere oturabilirsiniz. Garson: elinde bir sürahi kahve ile yanınıza geliyor. Kahve servis etmek “günaydın” anlamına geliyor. Eğer: hemen kahve içmek istemiyorsanız yada çayı tercih ediyorsanız: bunu, derhal ve açık bir şekilde söyleyebilirsiniz.
Otellerdeki kahvaltı
Hafiftir. Fakat: fincanınız, defalarca yeniden doldurulur. Espresso ve cappucino bağımlıları: şehirlerdeki büyük otellerin yanı sıra; pek çok güzel İtalyan, Viyana ve Macar kafesinde aradıklarını bulabilirler.
Tost, çeşitli hamur işleri, ayçöreği ya da küçük somun ekmeği ile meyve suyu, kahve yada çaydan oluşan; hafif kahvaltıyı ya da bunlara ilaveten mısır gevreği, yumurta, gözleme ile Akçaağaç pekmezi, sosis ya da lezzetli ve yağsız, Kanada domuz pastırmasından oluşan: Amerikan-İngiliz tarzı kahvaltı seçebilirsiniz. Elbette: domuz ürünleri, malum kültürümüze ters.
Kahvaltının en iyisi: küçük somun ekmeği üzerine, yumurta konularak yapılan ikramdır. Hollanda sosisi de koyuyorlar, sanırım tercih etmesiniz, ama bunu söyleyin. Kırda ve sahil köylerindeki kahvaltıda: balık ve biftek de sunulabilir.
ÖĞLE YEMEĞİ
Kanadalılar, basit bir sandviçle öğle yemeğini geçiştirirler. Genellikle: saat: 12.00-14.30 arasında alırlar. Fransız ekmeğiyle yapılan ve içine: köfte, sosis yada domuz eti, peynir, salam, soğan, biber, marul ve domates konan büyük sandviçler çok seviliyor. Bunları yedikten sonra: tatlıya ihtiyaç kalmıyor. Öğle yemeklerinde: salata ve kuvvet verici çorbalar da yaygın olarak tüketiliyor.
AKŞAM YEMEĞİ
Saat: yaklaşık 22.30’a kadar devam eden akşam yemeği servisi: 18.30 yada 19.00 gibi başlıyor. Avrupa mutfağı: alışkanlıklarını bozarak, salata ana yemekten önce servis ediliyor. Salata sosları, her damak tadının alışkın olmadığı karışımları içeriyor. Basit bir salata yemek istiyorsanız, her zaman için yağ, sirke ve biraz hardal isteyebilir ve kendi sosunuzu ilave edebilirsiniz.
NE YENİR
İNGİLİZ KOLUMBİYASI
Özellikle Vancouver şehrinin gururu: taze Pasifik somonudur. İster ızgarada, ister fırında pişirilsin. Karides, yengeç, siyah morina ve yassı kalkan: Kuzey Amerika’nın en iyileri arasındadır. Japonya dışında yapılan en iyi suşi burada yapılıyor. Çünkü: deniz ürünleri çok taze ve çeşitli. Ayrıca: yine bu şehirde: Çin Lokantalarındaki en iyi yemekler de, deniz ürünleridir.
Buranın en iyi tatlıları: Okanagan Vadisinde üretilen taze şeftali, kayısı ve elmadır.
ATLANTİK EYALETLERİ
Bu eyaletlerde: biraz tereyağı ile buharda yada ızgarada pişmiş olarak servis edilen: Istakoz hemen öne çıkıyor. Prince Edward Island: istiridyelerini: yahni ya da kremalı çorba olarak sunuyor. Ayrıca: patatesli gözlemeleri de öne çıkıyor. Burada: bölgenin en iyi peynirleri de üretiliyor.
Nova Scotia: kızarmış midye, soğanlı, patatesli, sütlü, baharatlı bir çorba olan deniztarağı çorbasını sunuyor. New Brunswick: ızgara edilmiş som balığı ve tirsi balığı sunuyor. Newfoundland: morinanın: yumurtasını, yanaklarını, dilini yani her şeyini kullanarak mucize yemekler yaratıyorlar.
QUEBEC EYALETİ
Burada meşhur: bezelye çorbası ünlü. Ancak: içinde domuz butu var. Tercih sizin. Bu eyaletteki yemeklerin temel öğeleri: domuz eti ve Akçaağaç pekmezi. En yaygın yemeklerde: her türlü domuz ürünü kullanılıyor.
Geyik, keklik ya da tavşan eti ve ince doğranmış patatesle doldurulmuş bir tart olan, büyük tourtiereyi: mutlaka tadın.
Ülkenin en iyi peynirleri: Doğu kantonlarındaki St-Benoit-du-lac’daki Benedikten keşişleri tarafından yapılan: mavi ermite ile İtalyan tarzı ricotta.
Montreal şehrinde: buraya özgü, tütsülenmiş etli sandviç deneyin. Çavdar ekmeği üzerine, salatalık turşusu ve lahana ile servis yapılıyor. İçinde ise, tuzlu biftek var.
NE İÇİLİR
Kanada’nın milli içeceği: bira. Bira: buz gibi sunulur ve tadı, aroma ve sertlik açısından, daha hafif olan Amerikan birasından öte, Alman yada Belçika birasına daha yakın.
Şarap derseniz: Kanada’nın, başlıca iki şarap bölgesi var. Bunlar: Niagara Yarımadası ve Okanagan (İngiliz Kolumbiya’sı) Vadisindedir. Fransız, İtalyan, Alman ve Amerikan şarapları, büyük kent lokantalarında rahatlıkla bulunuyor, ama fiyatları yüksek. Yani: Kanada’da şarap pek yaygın değil. Daha doğrusu, yaygın olarak üretilmiyor.
Kanada’da mahalli bir içki olarak: çavdar viskisi var. Sek ve buzsuz içiliyor.
Ancak: ülkede yasal olarak içki içme yaşı: bazı eyaletlerde 18 ve bazılarında ise 19 dur. Alkol satışı: bazı yerlerde, belirli gün ve saatlerle sınırlandırılır. Bazı yerlerde ise, tümüyle yasaklanır.
Her eyalette: farklı uygulamalar söz konusu. Gideceğiniz eyaletteki uygulamaları mutlaka önceden tahlil etmeniz gerek. Ancak: genel bir uygulama, otomobil içinde alkollü içki şişelerini, açık olarak bulundurmak yasak.
HAVAALANLARI
CALGARY
Havaalanı, şehir merkezine: 18 km. uzaklıktadır. Havaalanı otobüsleri: yolcu servisi ve diğer toplu taşım araçları, başlıca otellerde durarak, şehir ve havaalanı arasında gidip gelirler.
HALİFAX
Havaalanı, şehir merkezinden: 42 km. uzaklıktadır. Metro bölgesindeki otellere yolcu taşıyan, çeşitli kara ulaşım araçları var.
MONTREAL
Şehirde, iki havaalanı var. Şehir merkezinden 55 km. uzaklıktaki Mirabel Havaalanı, esas olarak uluslar arası uçuşlar içindir. Şehir merkezinden 22 km. uzaklıktaki Dorval Havaalanı, hem Kuzey Amerika ve hem de uluslar arası uçuşları düzenler. Havaalanı otobüsleri: her iki havaalanından, şehir merkezindeki büyük otellere ve merkeze yolcu taşıyor. Taksilerin yanı sıra, metro bağlantılı yerel otobüsler bulmak ta mümkün.
EDMONTON
Havaalanı şehir merkezinden: 29 km. uzaklıktadır. Şehirdeki otellerin çoğu: havaalanı, otel ve otel, havaalanı arasında ücretsiz servis sağlıyorlar.
OTTOWA
Havaalanı şehir merkezinden 10 km. uzaklıktadır. Havaalanına gidiş-dönüş; limuzin, taksi, otel yolcu servisi dahil, çeşitli ulaşım seçenekleri var.
TORONTO
Havaalanı, şehir merkezinden 30 km. uzaklıktadır. Havaalanına gidiş-gelişlerde: yakın yada uzak her mesafeden ulaşım sağlanıyor. Kent merkezine gidişlerde: GO Transit otobüsüne ek olarak, Missisauga Transit, Airport Express otobüsleri var. Kent merkezine: limuzin ya da taksi ile de gidilebiliyor.
VANCOUVER
Havaalanı şehir merkezinden 18 km. uzaklıktadır. Havaalanına her çeşit ulaşım olanağı bulunuyor. Toplu taşıma araçları, otobüs, tren, deniz otobüsü ve İngiliz Kolombiyası feribotları. Ayrıca: limuzin ve çok sayıda taksi bulmak ta mümkün.
KANADA-GEZİ PLANI
Evet: Kanada’da mesafeler çok uzak. Bu yüzden: yalnızca, tek bir hedefe (Toronto, Montreal ya da Vancouver) yönelmiş bir Kanada gezisi bile, insanın gözünü korkutabilir.
Fakat: bir kenti, diğerinden ayıran, uçsuz-bucaksız boşlukların üzerinde gezinirken; yolculuğun kendisi, maceranın en önemli kısmını oluşturacaktır.
Ben size: Amerika sınırından, Kuzey Buz Denizine kadar olan bölgede, her köşe-bucağı tanıtmak yerine, ülkenin ilgi çeken bölümlerini anlatacağım ve siz; bunların içinden kendi tercihlerinize göre, kendinize bir gezi planı yaratabilirsiniz.
GEZİ PLANI
Kanada’yı tanıtırken, ülkeyi 6 bölgeye ayırdım.
Bunlar
- Ontario,
- Quebec,
- Atlantik (Newfoundland ve Deniz kıyısı eyaletleri)
- İngiliz Kolombiyası,
- Kayalık ve Çayırlık Eyaletleri (Alberta, Saskatchewan ve Manitoba)
- Kuzey (Yukon, Nunavut ve Kuzeybatı Toprakları)
Benim önerebileceğim 2 gezi rotası var.
1.GEZİ ROTASI
Toronto yada Montreal’den başlar. Atlantik kıyısında, hatta Batı sahilinde yapılacak kısa gezilerle birlikte; Ontario ve Quebeck’i içine alarak sürer.
2. GEZİ ROTASI
Vancouver ya da Calgary’den başlar. İngiliz Kolombiyasını gezdikten sonra, ülkeyi Çayırlık boyunca, trenle baştan sona geçebilirsiniz.
Hangi güzergahı seçerseniz seçin: geziniz için asgari 3 hafta ayırmanız (hatta bir ay) şarttır.
Evet, her zaman olduğu gibi, bu gezi rotaları sizler için yalnızca bir öneridir. Sizler: önünüze bir Kanada haritası alıp, inceleyebilir veya sitede her şehir hakkında yazdığım ayrıntılı yazıları inceleyebilir ve kendiniz için, ekonomik durumunuza ve orda kalış zamanınıza uygun en güzel gezi rotasını yaratabilirsiniz.
NE ZAMAN GİDİLMELİ-GEZİLMELİ
Kanada’nın muazzam büyüklüğünün en önemli avantajı: ülkenin hiçbir yerinin çok kalabalık olmamasıdır. Yalnızca: Niagara şelalesi bunun dışında. Yaz aylarında bile, rahatça gezmek mümkün. Ancak: Pasifik kıyısında, Kayalık Dağlarda ya da Büyük Göller çevresindeki otellerde, önceden yer ayırtmanızda yarar var.
Montreal, Toronto ve Çayırlık Eyaletleri çok sıcak olsa da; Temmuz ve Ağustos; Kanada gezisi için en uygun zamanlardır. Yazın: kuzeye gidildikçe, aşırı sivrisinek bolluğu ile karşılaşırsınız.
Quebeck ve Deniz kıyısındaki eyaletlerde: Eylül’den Ekim ortalarına kadar: nefis güz manzaralarının görebilirsiniz. Mayıs ve Haziran aylarında: batı sahillerinde hava yumuşak iken; Orta ve Doğu Kanada’nın Mayıs ayı: kar yağışlıdır. Haziran ayına doğru ise, ayaz görülür. Kış sporlarını sevenler için: Kasım’dan Nisan ayına kadar olan süreç, özellikle uygundur.
Kanada gezisine giderken: hafif yazlık giysileriniz yanında, mutlaka serin akşamlar için, yanınızda kazak bulundurun. Çantanızı, gereksiz bir sürü ıvır zıvırla doldurmak yerine: hafif, fakat birkaç kat giyinerek, kendinizi sıcak tutabilirsiniz.
Eğer: kuzeye gitmeyi düşünüyorsanız: yanınıza, uzun iç çamaşırı almayı sakın ihmal etmeyin. Her durumda ve de özellikle: İngiliz Kolombiya’sına giderken: yanınızda mutlaka yağmurluk/şemsiye bulunsun. Yani: Kanada’da her zaman için yağmurla karşılaşmanız mümkün.
NASIL GEZİLİR
Kanada’nın eyaletlerinde bulunan: turizm danışma ofisleri: her zaman yardım alabileceğiniz, titiz ve çalışkan bürolardır. Ulusal turizm danışma büroları da; yardımcı olabilir.
Ancak: federal hükümete karşı sahip oldukları yetkileri korumak isteyen Kanada eyaletleri: kendi turizm danışma bürolarında: otel, kamp yeri, konaklama ve spor etkinlikleriyle ilgili olarak, ayrıntılı bilgi verme hizmetini sürdürüyorlar.
Kanada için, hava ulaşımı çok önemlidir. En ucuz şekilde yolculuk yapabilmek için, seyahat programınızı ayrıntıları ile planlayın ve biletleri, Kanada’ya varmadan önce alın. Air Canada ve Canadian: indirimli ve çok ucuz bilet satarlar.
Geniş arazileri yakından görmek istiyorsanız, treni tercih edin. VIA Rail Canada: ulusal yolcu taşımacılığı yapıyor. Konforlu restoran, kulüp ve yataklı vagonları ve seyir koltukları ile; VIA, sizi Montreal’den Vancouver’a, dört günde ulaştırır.
Ara sıra yapılan kısa geziler için
Otobüs de iyi bir seçenektir. Fakat: otomobil, her zaman için bağımsız hareket edebilmenin en iyi yoludur. Havayolları: her hava limanında, otomobil kiralama işini düzenler. Trans-Kanada Otoyolu: bir kıyıdan diğerine, yaklaşık 8000 km. uzanır. Tali yollar da, yerleşim alanlarından uzaklaşıncaya kadar oldukça iyi durumdadır.
Başlıca kent merkezlerinde: arabanızı park edip, toplu taşıma sisteminden yararlanın. İç bölgeleri, özellikle de milli parkları ve eyalet parklarını gezmenin en iyi yollarından biri, konforlu ve iyi donanımlı bir seyyar ev ya da küçük bir kamp karavanı kiralamaktır.
İyi tatiller.
gerçekden güzel bir yazı kendi adımna size teşekkür ederim
Merhaba, gerçekten de çok güzel bir tanıtım yazısı. Ben bir şey öğrenmek istiyorum. Kanada’nın Canadian birası, Türkiye-İstanbul’da satılıyor mu? bu konuyla ilgili bir bilginiz var mı?
Selamlar,
Coşkun Bey, ben Ankara’da yaşıyorum :))) Burda görmedim.
İstanbullu bir okur umarım bu satırları okur ve sorunuza
cevap verir.
Güzel yorurumunuz için teşekkürler. Hoşçakalın.
Orhan Meral
Appeirctaion for this information is over 9000thank you!