Sicilya denilince: çoğu insanın aklına küçük bir ada ve Mafya gelmektedir. Ama, inanın bu ada: tarihi ve turistik birçok özellik taşıyor. Öncelikle: adanın antik dönem ve Ortaçağdan kalma, muhteşem bir tarihi-kültürel yapısı var. Yani, bu adada: antik dönem Grek ve Roma dönemine ait muhteşem kalıntıları görebilirsiniz. Öte yandan: ada, Etna yanardağı ile, ziyaretçilerine başka hiçbir yerde yaşanamayacak bir heyecan yaşatıyor. Son olarak: özellikle adalar olmak üzere, adanın güney kıyılarında muhteşem koylar, plajlar ve deniz varlığını unutmamak gerekir. Bence, zaman ayırın ve Sicilya’ya gidin, inanın güzel zaman geçireceksiniz.
Ben: Sicilya hakkındaki gezi notlarımı: beş bölüm halinde topladım ve sizlere aktarıyorum. Bunların başında: Palermo şehri geliyor. Palermo şehrini anlattığım bölümün ardından, adayı dört bölüme ayırdım ve bu bölümlerde, tarihi ve turistik özellikleri olan şehir ve kasabaları, yazılarımda sizlere anlatıyorum. Sizler: Sicilya adasını ziyaret edeceğiniz zaman, bu notların okuyup, ilginizi çeken yerleri, bir harita üzerinde işaretleyebilir ve daha sonra, oralara gitmek için, adadaki zamanınıza göre bir gezi planı-rotası yapabilirsiniz.
Evet, Sicilya Akdeniz’in en büyük adasıdır. İtalya ana karası ile arasında, Messina boğazı bulunmaktadır.
Sicilya: 25.808 km. karelik yüzölçümü ile, Akdeniz’in en büyük adasıdır. Nüfusu, yaklaşık 5 milyon civarındadır ki, bu nüfus yoğunluğu ile Akdeniz’in en kalabalık adasıdır. Aynı zamanda, İtalya’nın en büyük bölgesidir.
Ada: genellikle dağlıktır, yani burada ova ve plato gibi düzlükler çok azdır.
Adanın doğusundaki Etna yanardağı, 3323 metre yüksekliktedir ve Avrupa’nın en yüksek aktif yanardağıdır.
Adanın çevresinde: “Aeolian, Ustica, Egadi, Pantelleria, Pelagie adaları bulunur. Pelagie adalarının en büyüğü olarak bilinen “Lampedusa” aynı zamanda Avrupa kıtasının en güney ucunu oluşturur. Bu ada: Kuzey Afrika’da Tunus ülkesine 112 km ve Sicilya adasına ise 200 km. uzaklıktadır.
Adanın çevresini saran Akdeniz: bölgelere göre değişik isimlerle bilinir. Bazı yerlerde “Tiren denizi” dediğimde şaşırmamak adına bunları açıklamakta yarar var. Adanın Messina boğazı tarafına “İon denizi” deniliyor. Palermo tarafında “Tiren denizi”, Agrigento tarafına “Sicilya denizi” deniliyor. Ama, bunların hepsi temelde “Akdeniz” dir.
TARİHİ
Sicilya, Akdeniz’in ortasındaki kritik konumu nedeniyle, uzun bir tarihi geçmişe sahiptir ve bu tarihi geçmiş sürecinde, farklı tarihlerde farklı devletler tarafından istila edilmiştir. Bu yüzden, ada, farklı kültürlerin izlerini taşır. Adanın ilk yerleşimcileri ise: Akdeniz’in diğer yerlerinden geldiği düşünülen “Sicani Uygarlığı” dır. Daha sonra, MÖ.8’nci yüzyılda: Fenikeliler, Kartacalılar ve Grekler tarafından ele geçirilmiş ve MÖ.244 yılında, Sicilya adasının tümü Roma egemenliğine girmiştir. Daha sonra takip eden 600 yıl boyunca, adada, Romalılar hüküm sürerler.
Evet, Roma imparatorluğunun çöküşünden sonra: adada, Bizans egemenliği görülür ve Bizanslıların zayıflamasının ardından, bu kez, Araplar Sicilya’yı ele geçirirler. MS. 966 yılında, tüm ada, Arap egemenliğine girer ve Palermo şehri, dünyanın önemli şehirlerinden biri haline gelir.
Takip eden süreçte, bu kez Normanlar adayı istila ederek ele geçirirler. 19’ncu yüzyılın sonlarında, adada, güçlü bir monarşi yönetimi görülür. Daha sonra ise “Norman Hauteville” hanedanı ortadan kalkar ve yerine “Hobenstaufen” hanedanı yönetimi ele geçirir. Ancak, hanedan ile Papalık arasındaki anlaşmazlık nedeniyle, 1281 yılında, bu kez Fransızlar adayı ele geçirirler. Ancak, gerek Fransız yönetimi ve gerekse ağır vergiler nedeniyle, ada halkı, 1282 yılında isyan ederler. Bu durumdan yararlanan “Aragon kralı” bu kez adayı ele geçirir ve1409 yılına kadar, Aragon hanedanı adayı yönetir. 1479 yılına gelindiğinde, bu kez İspanyollar adayı işgal ederler.
1860 yılına gelindiğinde ise, ada: “Garibaldi” tarafından işgal edilir ve “İtalya Birliği” ne katılır. Ancak, Sicilyalılar, buna tepki gösterirler. 1866 yılında, adada, İtalya’ya karşı çıkan ayaklanma, zorlukla bastırılır. Bu tür ayaklanmaların devam etmesi üzerine, bölgeye ağır ekonomik ve siyasi baskılar uygulanır. Sonucunda ise, adadan dışarıya büyük göç yaşanır.
1894 yılında merkezi hükümetin baskıları şiddetlenince, bu kez, radikal yönetime tepki olarak, adada organize suç örgütleri yani “Mafya” gelişir. 1943 yılında, II. Dünya savaşında, müttefik güçler, adaya çıkarma yaparlar ve bu hareket, yerel Mafya örgütü tarafından da desteklenir.
1948 yılına gelindiğinde: İtalya Anayasası ile, adaya, kısmı özerklik tanınır. Yani, ada, bölgesel bir parlamento tarafından yönetilmektedir. İdari yapı bakımından: 9 şehre bölünmüştür.
Bunlar
1. Palermo
2. Messina
3. Catania
4. Syracuse
5. Ragusa
6. Agrigento
7. Caltanissetta
8. Enna
9. Trapani
Sicilya, tarih boyunca çok sayıda doğal afet ile karşılaşmıştır. Messina bölgesinde 1693 ve1908 yıllarında iki büyük deprem olmuştur. 1669 yılında ise Etna yanardağı patlamış ve Catania bölgesi büyük zarar görmüştür. Etna yanardağı, takip eden yıllarda: 1923-1971-2001-2003 yıllarında tekrar faaliyete geçerek patlamıştır.
TURİZM
Ada: dil, doğa, kültür ve mimari stiller bakımından birbirine yakın olsa da, 4 bölgeye ayrılarak incelenmektedir.
Bunlar:
1. Kuzeybatı
Burada: arkeolojik açıdan önemli şehir ve kasabalar bulunur.
a. Palermo
b. Segesta
c. Solunto
d. Mozai
e. Erice ( bu ortaçağ kasabası, özellikle görülmeye değerdir.)
f. Marsala (burası şaraplarıyla ünlüdür)
g. Trapani
h. Ustica
i. Egadi adaları
2. Kuzeydoğu
a. Etna dağı
b. Aeolian adaları
c. Messina
d. Catania (mutlaka görülmelidir)
e. Taormina (mutlaka görülmelidir)
3. Güneybatı
a. Agrigento: Burada, Yunan dönemine ait muhteşem tapınaklar bulunan “Tapınaklar vadisi” bulunmaktadır.
b. Sciaccio
c. Piazza Armerina (burada Roma dönemine ait muhteşem bir villa bulunmaktadır.)
d. Caltanissetta
e. Enna
f. Pantelleria
g. Pelagie adaları
4. Güneydoğu
a. Ragusa
b. Noto
c. Syracuse
Sicilya denilince ilk akla gelen, adanın iç kısmında bulunan “Etna Yanardağı” dır. 3325 metre yükseklikteki Etna yanardağı: adanın doğu kısmında, Messina ve Catania şehirlerine yakın, Avrupa kıtasının aktif ve en yüksek yanardağıdır. Yükseklik denilince, bu dağın yüksekliğinin sürekli değiştiğini söylemek gerek. Çünkü: 1866 yılındaki son püskürmeden önceki yüksekliği, günümüzden 22 metre daha fazla imiş. Dağın taban çevresi: 140 km. varır.
Sicilya denilince elbette önce “Etna” yanardağı geliyor, ama hemen ardından “Mafya” akla geliyor. İlk mafya ailesi, Sicilya adasında kurulmuş ve Mafya ismi, Sicilya kökenlidir. Mafyanın adada en meşhur olduğu yer ise “Corleona” kasabasıdır.
Evet, Sicilya adasına gidecekseniz, Paskalya haftasını tercih etmemenizi öneririm. Hani, Paskalya döneminde, malum buralara ülkemizden ucuz turlar düzenleniyor ama unutmamak gerekir ki, bu dini hafta boyunca Sicilya’da hayat duruyor. Zaten, bölgenin bir diğer özelliği de, her gün saat: 13.00-16.00 arasında “siesta” geleneğinin bulunmasıdır, yani bu saatler arasında uyuyorlar, her yer kapalı, hayat duruyor.
Küçük şirin adaları bulunuyor. Bunlar
a. Eolie-Lipari
b. Ustica
c. Egadi
d. Pantelleria
e. Pelagie
ULAŞIM
Adadaki havaalanları, yalnızca “Palermo” ve “Catania” şehirlerinde bulunur. Yaz aylarında: Palermo ve Genova ile Livorno ve Napoli arasında ise, feribot seferleri bulunmaktadır. Messina-Napoli arasında, feribot seferleri, adaya ulaşımın en etkin yoludur. Bunun dışında, adalıların birçoğu özellikle meskun mahallerde skoter kullanıyorlar ki, bazı yerlerde ulaşım için eşek kullanıldığını da görmek mümkündür.
İKLİM
Sicilya adasında Akdeniz iklimi görülür. Buna bağlı olarak, en sıcak dönem Temmuz-Ağustos aylarıdır. Kasım-Aralık-Ocak ve Şubat aylarında ise, Avrupa’nın diğer bölgelerine nazaran daha ılıman yani yağmurlu bir iklim görülür. Dolayısı ile, burayı ziyaret etmek isterseniz, bence Temmuz-Ağustos ayları dışında gidin ve rahatlıkla gezebilirsiniz. Hatta: en güzel zaman derseniz, Eylül-Ekim aylarını önerebilirim. Ancak: elbette adanın gideceğiniz bölgesine göre, iklimde az da olsa farklılıklar görülebilecektir. Örneğin: adanın iç kesimlerinde deniz seviyesinden yüksek yerlerde, kıyılardaki gibi ılıman Akdeniz iklimi beklemek olmaz, buralar aşırı soğuk olmasa da, yağmurlara karşı tedbirli olmak gerekir.
DİL
Dil denilince, Sicilya’da İtalyanca konuşuluyor ama lehçeleri bir gariptir. Yani, İtalyanca bilenler bile bu lehçeyi konuşmakta zorluk çekerler. Bunun dışında, Sicilyalıların büyük çoğunluğunun tek kelime İngilizce bilmediklerini de söylemeliyim. Ama ada insanı gerçekten çok yardımseverdir ve beden dilini kullanarak, kolaylıkla anlaşabilirsiniz.
Evet, gerçekten Sicilyalılar, hani Mafya filmlerinde görüldüğü gibi asık suratlı insanlar değiller, gayet cana yakın ve yardımseverler.
GÜVENLİK VE İNSANLAR
Sicilya, her ne kadar Mafya’nın ana yurdu denilse de, ada, İtalya’nın diğer birçok şehrine nazaran daha güvenlidir. Ancak, yine de tedbirli olmakta yarar vardır.
Sicilya insanı: İtalya’nın diğer birçok bölgesinden farklı olarak daha cana yakın ve yardımseverdir.
Sicilya denilince, haritalara baktığınızda görünce belki dikkatinizi çekecektir: İtalya ülkesi, çizme gibi Akdeniz’e uzanır ve bu çizme gibi görüntü, hemen önündeki bir olguyu, yani Sicilya adasını “tekmelemek” ister gibi durur. İlginç olsa da, hadi bir bakın haritaya, bu söylediğime inanacaksınız.
Takım elbiseli, bıyıklı, esmer tenli, delikanlı erkeklerin şehri. Bunları görünce, hani bir de Mafya olayını bilince, ister istemez insanın içine bir ürperti geliyor ama gerçekte turist olarak bu adayı ziyaret ettiğinizde böyle bir korkuya kapılmanıza gerek yok. Çünkü: Sicilya insanı, samimi, cana yakın ve sevecendir. Bir anlamda, bu insanları ülkemizdeki Anadolu insanına benzetmek te mümkündür. Çok farklılar ve insani yönleri ağır basıyor. Ama, bu insanlar asla İtalyan’ım demezler ve “Sicilyalıyım” demeyi tercih ederler. Öte yandan, özellikle Kuzey İtalya’da yaşayanlar da Sicilyalıları, İtalyan olarak kabul etmezler.
YEME-İÇME
Evet, Sicilya adası tamamen turistik özellikler taşıyor ve yeme-içme çok pahalıdır. Yani, bir dilim pizzaya Roma şehrinde 7.5 Euro ödeyince şaşırmıştım ama burada, küçük bir pizza için 17 Euro ödemek gerekiyor. Bir kola içmeye kalkarsanız, Roma şehrinde, 2.5 Euro olan kola, burada 10 Euro kadar ücretle sunuluyor. Dikkat etmelisiniz, bir yere gittiğinizde menüye bakmadan bir şeyler yiyip içmemenizi öneririm.
Bunun dışında: adada, muhteşem bir deniz ürünleri yemek kültürü var. Deniz yosunu, deniz kestanesi ve daha birçok deniz ürünü ve mahsulünü yiyecek hale getirip yiyorlar ve turistlere de ikram ediyorlar. Bunun dışında ise: ada halkı domuz ve at eti tüketiyor. Ama, at eti, restoranlarda değil, yalnızca evlerde tüketiliyor.
Adada yerel lezzetlerden tatmak isterseniz “caponata” denilen bir tür patlıcanlı yemek düşünebilirsiniz. Ayrıca: “rocotto” peynirleri çok lezzetlidir. Bu peynirden bir tür tatlı da yapıyorlar ki, mutlaka deneyin derim.
İçecek olarak ise: bu adada her türlü meyvenin likörü yapılıyor, tercihinize göre bunları da deneyebilirsiniz.
Evet, tarihi geçmişinde, adanın, farklı kültürlerin etkisinde kalması: mutfağının da gelişmesine neden olmuştur. Yani, Sicilya mutfağı çok zengin ve lezzetlidir. Hatta: bize uygun olarak “ekmek” buranın vazgeçilmez gıdasıdır. Birbirinden farklı ve lezzette, çok çeşitli ekmekler bulabilirsiniz. Yine, makarna birçok çeşitte ve lezzette yapılır. Hatta, makarna düşünürseniz, deniz ürünleri ile zenginleştirilmiş makarna denemelisiniz. (mürekkep balığı ile yapılan “pasta al nero di sepia” deneyin)
Arap mutfağından gelen “pirinç” de burada etkindir. Pirinç, çeşitli yiyeceklerde sıkça kullanılır. Et olarak ise: oğlak ve kuzu eti kullanılır. Balık bol ve ucuzdur. Özellikle “Sardalya” balığı, buranın en tercih edilen deniz ürünüdür.
İÇKİ
Adada, şarap kaliteli ve ucuzdur. Her restoran, cafe ve barda, kaliteli ev şarapları bulmak mümkündür. Ayrıca: yine adaya özgü likörler lezzetlidir. Özellikle: bademli, limonlu ve farklı meyvelerin özü ile yapılan likörleri mutlaka tatmalısınız. Bunların arasında, mutlaka deneyin diyeceğim, limon aromalı “lemonçello” likörüdür. Hatta: bunu hediyelik olarak satın alabilirsiniz. Ama, Sicilya adasına gelip te Marsala şarabı almasanız, sanırım büyük eksiklik olur. Marsala şarabı dünyaca meşhur olması ile önem kazanıyor.
ALIŞVERİŞ
Adada, adaya özgü bir şeyler satın almak isterseniz, özellikle “Palermo” şehrinde birçok alternatif bulabilirsiniz. Sicilya’da, buraya has bir hediyelik eşya var ve bunun adı “trinacrea” dır. Bu: 3 bacaklı ve Medusa’ya benzerdir. Bunun dışında: canlı renklerle süslenmiş seramik süs eşyaları, lav taşından yapılmış eşyalar, adanın simgesi olan ve sarı-kırmızı renklerin kullanıldığı at arabaları ve el arabaları minyatürleri olabilir. Ayrıca: tahtadan yapılmış kuklalar da ilginizi çekebilir. Sicilya adasının birçok yerinde, seramik eşyalar da önem kazanıyor ve hediyelik olarak tercih ediliyorlar. Son bir not, adadan iyi bir hediyelik eşya olarak Marsala şarabı veya limon likörü satın alabilirsiniz.