İstanbul’a çok yakın, tam bir cennet. İki nehir denizle birleşiyor ve bu ortamda bir yer düşünün, yeşil ve mavi hakim bir yer, yani tam bir cennet.
ULAŞIM
İstanbul-Ağva arası uzaklık: 97 km. dir. İstanbul-Şile arası otobanı takip ederek, Şile-Ağva arası farklı güzergahları takip ederek, Ağva’ya ulaşabilirsiniz.
Şile’nin doğu tarafında kalıyor. Şile üzerinden buraya ulaşmak için, Şile-Teke-Ağva yapmanız gerekiyor. Yol yaklaşık 40 km. Bu yol virajlı.
GENEL
KONUMU
İstanbul’un yanı başında, doğanın bütün hünerlerini sergilediği bir yeryüzü cennetidir. Yemyeşil bir ormana yaslanmış, masmavi bir denize yüzünü dönmüş, iki nehir arasında kalmış bir doğa harikası. Yeşilçay ve Göksu nehirlerinin denize döküldükleri yerde oluşan küçük bir delta üzerinde kurulu olan şehir, Latincede “iki dere arasındaki köy” ve “su” anlamına geliyor.
KIYI
Ağva’nın Karadeniz kıyısında 3 km. uzunluğunda kumsalı var. Yerleşim yerleri, çoğunlukla hayli içeride ve çamlıkların arkasında bulunduğu için, burada deniz kirliliği yaşanmıyor. Kumsal, her zaman tertemiz. Doğal plajı ve doğa harikası yeşili, etrafında yer alan bakir koylar, adacıklar, ormanlarla doğallığın iç içe ve oksijen oranının çok yüksek olduğu bir bölge.
YÜZME
Ağva, Karadeniz kıyısında bulunmasına rağmen, denizi, her zaman dalgalı olmuyor. Sahil genellikle, hafta sonları çok kalabalık. Buradaki tesislerin çoğu, müşterilerini, bu koylara taşıma hizmeti veriyor. Ağva sahilinde güneşlenirken, temiz hava, kıyıya ve kayalara vuran deniz suyundaki iyot, havadaki oksijenle birleşerek, tüm bedene sağlık iksiri etkisi yapıyor.
İSKELE
Rıhtımın bittiği yerde, balıkçı teknelerinin bağlı olduğu ahşap iskele başlıyor. Bu derme çatma iskelelerin bazılarında, minik birer balkon çıkıntısı var. Balıkçılar, burada ağlarını onarırken, bir taraftan da, bu inanılmaz keyifli manzaranın tadını çıkarıyorlar. Yeşil renk o kadar yoğun ki, sahil boyunca yürüdüğünüzde, yalnızca iskeleleri değil, tekneleri bile zor görürsünüz.
KOYLAR
Kandıra yolundan sapılan: Kilimli ve Kadırga Koyları, Ağva’ya 10-15 dakika uzaklıkta bulunuyor. Her ikisinde de, piknik yapılıp denize girmek mümkün. Ayrıca: Ağva’da, yalnızca denizden ulaşılabilen minik koylar da bulunuyor.
OLTA BALIKÇILIĞI
Balık avlamaya meraklı iseniz, Ağva kıyıları, tam size göre. Burada, balığa doyacaksınız. Karadeniz’e kıyısı olması ve iki nehir arasında bulunması nedeniyle, burada her türlü balık var. Ağva’nın merkezi konumunda zaten gözünüze çarpacak en önemli şeyler, balıkçı tekneleri. Balıkçılarla sohbet edebilir, hatta birlikte beklide balığa çıkabilirsiniz. Aksi halde iskelelerden oltanızı atıp, beklemek, inanın size hoş zaman geçirtecek, çünkü boşuna beklemeyeceksiniz. Tek gereken, giderken yanınızda olta takımlarınızı götürmek.
GÖKSU NEHRİ
Şehrin batısından Karadeniz’e dökülüyor. Kıyıları: yemyeşil bitki örtüsü ve kimi bölgelerde geçit vermeyen sazlıklarla kaplı. Karadeniz’e dökülen ağzı, geniş bir kumsala açılıyor. Sahilinin her iki yanında, konaklama ve günübirlik tesisleri var. Ağva’ya gelenler, genellikle Göksu deresinde, salla gezmeden, deniz bisikletine binmeden veya kanolarla dolaşmadan dönmüyorlar. Tekneler, çok fazla beklemeden dolmuş usulü kalkıyor. Çevrede, mutlaka görmeniz gereken yerler arasında: Kilim Koyu, Gelin kayası gibi yerler var.
YEŞİLÇAY
Ağva’nın batısında. Adını, her iki sahilindeki bitki örtüsünün suya yansıyan görüntüsünden alıyor. Mendirekleri ve rıhtım sayesinde, burası küçük tekneler için, doğal bir liman işlevi görüyor. Mendirekle İlçe merkezi arasında uzanan rıhtımda, her zevke uygun kafe ve restoranlar sıralanıyor. Ağva’yı dolaşırken, mola vermek isterseniz, bunlardan birine girerek yorgunluğunuzu atabilirsiniz.
ŞELALE
Teke yolu üzerinde bulunuyor. Ağva’ya yürüyüş mesafesinde. Burada: piknik yapmak mümkün.
NE YENİR.YEME-İÇME
Taze ve leziz balık yemek için, Ağva gerçekten bulunmaz bir cennet. İsterseniz kendiniz tutabilir, isterseniz satın alabilir ya da restoranların menülerinden seçebilirsiniz. Ağva’da balık restoranları, genelde Yeşilçay Nehri üzerinde bulunuyor. Bu restoranlarda yemeğinizi yerken, bir yandan da, nehirde yüzen ördek ve balıklara ekmek atabilir, hoş zaman geçirebilirsiniz. Balık dışında: tandır kebap, bıldırcın, piliç ve diğer ızgara çeşitlerini de bulmanız mümkün.
ALIŞVERİŞ
Ağva’da alınacaklar: her renkte el işlemeli birçok çeşit şile bezi giysiler. Bunun dışında: cuma günleri, civar köylülerin pazara getirdikleri: taze süt, yumurta, sebze ve meyveler alabilirsiniz.
TARİH
Ağva’nın tarihte bilinen ilk konukları: Hititler olmuş. Daha sonra ise: Frigler, Romalılar, Bizanslılar ve Osmanlılar burada egemenlik kurmuşlar. Tarihi, MÖ.7’nci yüzyıla kadar uzanan Ağva’da: Hititlere ve Friglere ait kalıntılar, ayrıca Roma ve Bizans dönemlerinden kalma, kilise kalıntılarını ve mezar taşlarını görmek mümkün.
GEZİLECEK YERLER
SAKLI GÖL
Ormanda yürümek isterseniz, Ağva’ya çok yakın olan, Saklı Göle gitmeniz gerek. Bu göl: Kadıköy ve Pınarlı köylerini geçtikten sonra, gerçekten saklı bir göl. Kışın giderseniz bulmanız biraz zor, çünkü çevrede soracak kimse bulunmuyor. Düz bir arazide, arabanızı park edip, biraz yürümeniz gerekiyor.
Arazinin iç kesimlerinde, saklı kalmış bir cennet. Girişinde bir demir kapı göreceksiniz. Bu sizi yanıltmasın, bu kapıdan içeri girdiğinizde, göl, sizi meyve ağaçlarının arasında karşılar. Gölün çevresinde yürüyüş yapıp, değişik görüntüler yakalayabilir, fotoğraf çekebilirsiniz.
KİLİMLİ KOYU
Baharda oldukça güzel, tepeye tırmanırsanız yeşillikler üzerinden aşağıdaki ilginç kaya oluşumlarını görebilirsiniz. Buraya gelmek için: Göksu deresinin yanından devam edip, yol ayrımından sola dönmelisiniz. Köprüyü geçip düz devam ettiğinizde, biraz ileride, bir ağaçta, küçük bir tabela göreceksiniz. Yazın burada çadır kurup konaklama yapmak için kurulan küçük bir tesis mevcut.
GELİN KAYASI
Neden bu isim verilmiş? Beyaz olmasından dolayı. Duvaklı bir geline benziyor. Mutlaka görmelisiniz.
Kerpe tanıtımı ve gezi yazısı için.
Ağva’yı bu kadar güzel tanıttığınız için teşekkür ederiz.
Ağva otelciler derneği
Ağva ile ilgili güzel bir tanıtım yazısı olmuş.Gerçekten de İstanbul’a yakın cenneten bir parça adeta 🙂