Karadeniz sahil yolu, ilçe merkezinden geçmemektedir ve bu özellik oldukça nadirdir çünkü birçok yerde ilçe merkezlerinden geçer. Bu yüzden ilçe merkezinin güzelliği bozulmamıştır. Tirebolu, Giresun arası uzaklık: 45 km. Tirebolu, Trabzon arası uzaklık: 85 km. Tirebolu, Görele arası uzaklık: 17 km. Tirebolu, Espiye arası uzaklık: 10 km. Tirebolu, Doğankent arası uzaklık: 33 km. Tirebolu, Güce arası uzaklık: 22 km.
TARİHİ
Önce ilçenin isminin kaynağı: Tirebolu ismi, “üç şehir” demek olan “Tripolis” kelimesinden gelir. Bu üç şehir ise, yerleşim yerinin yan yana bulunan üç çıkıntı, üç burun üzerinde kurulmuş olmasından kaynaklanır. Yerleşim yerinin, tarihi süreçte ilk olarak MÖ 7’nci yüzyılda, Karadeniz’de koloniler kuran Miletoslular tarafından kurulduğu düşünülmektedir. Tarihte hükümdarların ikamet ve sayfiye yeri olarak anılmaktadır.
Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon’u fethinin ardından, dönüş yolunda Tirebolu kalesi de ele geçirilmiştir. Ardından bu sahil kesiminde Çepniler iskan edilmiştir. 1’nci Dünya Savaşı sırasında, Ruslar burayı işgal etmemesine rağmen, Rus zırhlısı tarafından Tirebolu ateş altına alınarak yakılıp yıkıldı. Tirebolu, 1920 yılında Giresun’a bağlı bir ilçe olmuştur.
GENEL
Tirebolu, bağlı bulunduğu Giresun il merkezinin doğusunda, Karadeniz kıyısındadır. Sahil kesimindeki dar düzlük alan, kuzeydoğu yönünde Harşit yaylasına doğru genişler ve yerleşim alanı bu yönde ilerlemektedir. Yörede en önemli geçim kaynağı çay ve fındık üretimidir. Ayrıca karalahana ve mısır üretimi yaygındır. Yörede tarımsal arazilerin az olması nedeniyle, dışarıya yoğun göç verilmektedir. Halkın bir kısmı çalışmak için yurt dışına gitmiştir.
İLETİŞİM FAKÜLTESİ
Giresun Üniversitesine bağlıdır. 2008 yılında açılmıştır. Günümüzde Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü, Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü ile Gazetecilik bölümleri bulunmaktadır.
TİREBOLU MEHMET BAYRAK MESLEK YÜKSEKOKULU
1994 yılında ilk açıldığında Trabzon Karadeniz Teknik Üniversitesine bağlıdır. Okulun arsası Hadiye Yüzbaşıoğlu ve Rıfat Yüzbaşıoğlu tarafından bağışlanmıştır. Okulun binası ise Tirebolulu işadamlarından Mehmet Bayrak tarafından yaptırılmıştır. 2006 yılında Giresun Üniversitesine bağlanmıştır.
NE YENİR
Ne yenir değil de, ne içilir diye düşünüldüğünde buraya has bir çay markası olan Mavi Paket “Mayıs çayı” veya “Çaykur 42” satın alın ve bu muhteşem çayın lezzetini tadır.
Bu meşhur çayın ismi Giresunlu Komutan Hüseyin Avni Bey’in kurmuş olduğu 42’nci Alaydan geliyor. 42 numara: onun Sakarya Meydan Muharebesinde kahramanlığını simgeliyor. Bu arada, bir şeyler yemek isterseniz “kapalı pide” öneririm.
DENİZE GİRİLECEK YERLER
Tirebolu’da birçok plaj vardır. Bunlar: Tirebolu Belediye Plajı, Kaynarca Plajı, Beygirkumu Plajı, Yılgın Plajı, Körliman Halk Plajı, Yalıköy Plajı, Bada Plajıdır. Ben bunlardan özellikle öne çıkan üç tanesinden söz etmek istiyorum.
Yılgın Plajı
Yılgın plajının açığında, antik çağdan kaldığı sanılan fırın taşı ve delik taşı görülmeye değerdir.
Belediye Plajı
İlçe merkezinin batısındadır. Belediye tarafından işletiliyor. Şemsiye ve şezlonglar var. Bölgenin en eski ve yoğun ilgi gören plajıdır. En büyük özelliği plajın kumlu olmasıdır. Karadeniz’de kumu hakim olduğu nadir plajlardan birisidir. Özellikle yaz aylarında komşu il ve ilçelerden çok sayıda ziyaretçi gelir. Kum plajda çeşitli etkinlikler düzenlenir.
Voleybol Federasyonu tarafından “Plaj Voleybolu” maçları ve turnuvaları burada düzenlenir. Plajda çay kahve içilebilecek tesisler de bulunuyor. Hemen ileride bir adacık var, adacıktan denize atlamak da mümkün. Son bir not, burada özellikle güneşin batışını izleyin.
Bada Plajı
Eski adı “Bada” yeni adı ise “Özlü Plajı” dır. Nispeten insan yığınlarından uzak, ailecek gidilebilecek bir plajdır. Burada: deniz ilk girildiğinde çakıl taşlıdır, ancak ilerleyince kum bölüm gelir. Bu yüzden deniz ayakkabısı kullanmanızı öneririm. Genellikle sabah saatlerinde sakindir. Öğleden sonra dalgalıdır.
Beygir Kumu Plajı
Akdeniz bölgesindeki plajları aratmayacak güzelliktedir. Yeraltı suları, bu bölgeden denize karışmaktadır. Bu yüzden, bölgenin suyu oldukça serindir. Plaj, büyük bir falezin altındadır. Bu yüzden inanılmaz güzel bir manzara sunar.
GEZİLECEK YERLER
TİREBOLU EVLERİ
İlçede 54 ev tescil edilerek koruma altına alınmıştır. Bu tarihi konaklarının bazılarının 120-130 yıllık olduğu söylenmektedir. Yani Osmanlı dönemi sivil mimarisi izleri taşırlar. Bu evlerde, günlük yaşama ait çok çeşitli ayrıntılar bulunur. Bazı bahçeli evlerde yazlık ve kışlık bölümler bulunur. Bu yüzden iki mutfak, iki banyo bulunmaktadır.
Evlerin yapımında kullanılan taşların doğal özelliği vardır. Bu sayede evler yazları daha serin, kışları ise daha sıcak olmaktadır. Evlerde kullanılan süsleme motifleri: genellikle bütün evlerde aynıdır. Bu evlerin bulunduğu sokaklarda, tarihi hissederek gezebilirsiniz. Ancak bu tarihi evler restore edilmeyi bekliyorlar, yoksa yok olup gidecekler.
YENİKÖY MAHALLESİ
Eskiden Tirebolu, yüksekte Yeniköy denin bir yere yerleşmiştir. Burası günümüzde hala mevcuttur. Burada dar sokaklarda ilçenin en eski evleri vardır. Tarihe ilginiz varsa mutlaka burayı ziyaret ediniz. Ayrıca yine Yeniköy camisi de ilgi çeker. Özellikle 1880 yılı yapımı minaresini görünüz. Yeniköy’ün hemen üstünde, dağlarda fındık bahçeleri bulunuyor. Zamanla yaşam sahil kenarına taşınmıştır.
YENİKÖY CAMİİ
İlçe merkezinde Yeniköy mahallesindedir. Kitabesi yoktur. Sonradan yaptırıldığı anlaşılan son cemaat yeri girişinde, 1947 yılında yaptırıldığı yazılıdır. Tek şerefeli minaresi vardır. Minaresi orijinaldir.
ÇARŞI CAMİİ
İlçe merkezinde Yeniköy mahallesindedir. Cami, kitabesine göre ilk olarak: 1879-1890 yılları arasında yapılmıştır. Ancak mevcut cami hasar görünce, 1947 yılında Molla Hasanoğullarından Ahmet Nemli ve Mürüvvet Nemli tarafından yeniden inşa edilmiştir. Cami kesme taş malzeme kullanılarak yapılmıştır. Minberi ve vaaz kürsüsü yenidir. Minare tek şerefelidir.
TARİHİ ÇEŞMELER
Tirebolu’da birçok tarihi çeşme bulunmaktadır. Bu tarihi çeşmeler arasında öne çıkanlar: Çatal çeşmesi, Gacan çeşmesi, Selimağa çeşmesi, Siyamoğlu çeşmesidir. Bunların kim tarafından yaptırıldığı bilinmez.
İmamdüzü çeşmesi: Nalb Zade Mehmet Tevfik Bey tarafından yaptırılmıştır.
Orta çeşme: Yeniköy Mahallesindedir. 1877 yılında Karahasan Zade Hasan Kupadan tarafından yaptırılmıştır.
Selimağa Çeşmesi: İlçe merkezinde Çarşı Mahallesi Selimağa caddesinde bulunan çeşme 1842 yılında Kethüda zade Mehmet Emin Ağa tarafından oğlu adına yaptırılmıştır. Yalakları sonradan mermerle kaplanan çeşmenin su haznesi günümüzde boş olup, çeşmeye şebeke suyu bağlanmıştır.
Atlı Yolu Çeşmesi: Hamam mahallesindedir. Kim tarafından ve ne zaman yaptırıldığı bilinmez. Ancak 1973 yılında Belediye tarafından restore edilmiştir. Günümüzde bakımsız durumdadır ama kullanılmaya devam edilmektedir.
Çatal Çeşme: Cintaşı Mahallesindedir. Kaymakam Sami Bey tarafından 1914 yılında yaptırılmıştır. Çeşme, birbirinin tekrarı şeklinde iki bölümden oluşmaktadır ki, ismi bu yüzden verilmiştir. 1973 yılında ise Belediye tarafından restore edilmiştir.
Siyamoğlu Çeşmesi: Hamam Mahallesindedir. 1848 yılında Mehmet Efendi ve Hacı İbrahim Ağa tarafından yaptırılmıştır. Günümüzde kullanılır durumdadır.
BELEDİYE HAMAMI
İlçe merkezinde Çarşı Mahallesindedir. İskele caddesinde meyilli bir arazide bulunan hamamın kitabesi yoktur. Bu yüzden kim tarafından ve ne zaman yaptırıldığı bilinmemektedir. Ancak muhtemelen 19’ncu yüzyıl yapısı olduğu tahmin edilir. Hamamın sadece soyunmalık kısmı, 1980 kısmında yıkılarak yenilenmiştir, diğer bölümleri orijinaldir. Hamam günümüzde kullanılmaktadır.
TİREBOLU KALESİ-SENJAN KALESİ
İlçe merkezindedir.
Denize doğru uzanan küçük bir yarımada üzerinde, büyük ve güzel görünüşlü bir kaya üzerine inşa edilmiştir. Liman yapılmadan önce kale, Tirebolu’nun en uç bölgesiydi. Kalenin kesin yapım tarihi bilinmemekle birlikte, muhtemelen MÖ 13’nci yüzyılda Bizans döneminde yapıldığı tahmin edilmektedir. Ancak Pontus İmparatorluğu döneminde tamamen yenilenmiştir.
Kale “Sen-Jan Kalesi” olarak da bilinir. Çünkü eski çağlardaki ismi “Saint Jean Kalesi” dir.
Kalenin tek giriş kapısı vardır. Bu giriş, ilçeye bakan basık kemerli bir açıklıktır. Sur duvarları, dışarıdan yapılmış kulelerle desteklenir. Kalenin ön tarafında topçu kuleleri ve tarihi ve mahreci bilinmeyen bir top vardır.
Ayrıca yine kalenin içinde: küçük bir şapel (salnamelerde Meryem Ana Kilisesi olarak geçer) ve bir mescit kalıntısı vardır. Ayrıca Osmanlı dönemine ait çok sayıda mezar taşı görülür. Bu mezar taşları duvara yaslanmış duruyor, duyduğuma göre bu mezar taşları sonradan buraya getirilmiş. (Dumlupınar İlkokulu yapılırken sökülüp buraya getirilmiştir.)
Gelelim günümüze: kaleye güney bölümde bulunan dik bir merdivenle çıkılır. Kale surları günümüze kadar sağlam olarak gelmiştir. Yapılan geniş çaplı restorasyonlar sonucu kale, gezilebilir önemli bir tarihi eserdir. Kaleye 120 basamaklı merdivenle çıkılınca kalın ve mazgallı duvarlar ile karşılaşılır. İçi geniş, ferah ve her cepheden manzaralıdır. Kalenin içinde silah, eşya ve erzak konulan mahzenler ve su sarnıçları vardır. Son bir not kalenin içinde çay kahve servisi yapılan küçük bir kafeterya bulunuyor. Manzara eşliğinde burada çayınızı içebilirsiniz.
BEDREMA KALESİ
İlçe merkezine 8 km uzaklıkta bulunan tarihi bir kaledir. Örenkaya köyündedir. Tirebolu, Giresun, Gümüşhane kara yolu üzerinde, Karaahmetli ve Örenkaya köyleri sınırındadır. Kale, Harşit çayının ağzından 5 km güneydedir. Çayın sağ sahiline yakın bir yerde bulunmaktadır.
Tripolis (günümüzdeki Tirebolu) şehrinin üç büyük kalesinden birisidir.
Oldukça dik bir noktadadır. Düz ve yüksek bir kaya üzerine inşa edilmiştir. Kalenin yapılış amacı: Orta Çağ da Gümüşhane madenlerine gelebilecek tehlikelerin gözetlenmesidir. Yani, gümüş şehri Argria’yı korumak için yapılmıştır. Kalenin kuzey güney istikametinde uzunluğu 35 metre ve genişliği ise 22 metredir. Sur duvarlarının kalınlığı 1 metre civarındadır. Kalenin kuzey sur duvarına yakın yerde sarnıç ve iki su kuyusu vardır.
Bölgenin Türkler tarafından fetih edilmesi sırasında, Rumlar bu kalede uzun süre tutunmuşlardır. Bu yüzden, kaleye Türkle tarafından “Bedrum” yani “Kötü Rum” ismi verilmiştir. Bu isim günümüze “Bedrema” olarak gelmiştir.
Tarihi süreçte, kalenin Kürtün hakimi Çepni Beyi Melik Ahmet Bey tarafından, Rumlardan alındığı bilinmektedir.
Ayrıca: kale 1’nci Dünya savaşı sırasında Ruslar tarafından kuşatılmıştır. Karaahmetli köyünü işgal eden Ruslar, Harşit çayını geçemedikleri için Bedrama kalesi ve Çatalarmut tepesindeki Türklerle çatışmışlardır. Hatta Karaahmetli köyünde o dönemde Rusların kaldıkları evler bulunduğu söyleniyor.
Kalenin sur duvarlarından çok az bir kısmı günümüze ulaşmıştır. Kaleye ulaşmak için patika bir yoldan yukarı tırmanmak gerekiyor. Ancak belli bir yol yoktur, kaleye ulaşmak isteyenler kendilerine uygun bir patika yoldan kaleye ulaşmak zorundadırlar. Çünkü, kale henüz tam olarak turizme açık değildir. Çok dar patika yollardan kaleye ulaşılınca, tamamen yıkık olan kapıdan girilir ve 2.5 metre uzunluğunda ve 1 metre yüksekliğinde bir kemerli tünelle karşılaşılır. Tünelin yanındaki bir duvarda havalandırma boşluğu vardır, buradan bakıldığında giriş yukarıdan görülebilir.
PUSLUHAN ŞELALESİ
İlçe merkezine yaklaşık 52 km uzaklıktadır. Şelaleye anayoldan ayrılarak üzerinde patika yol bulunmayan sarp bir yamaçtan inilerek yaklaşık 30 dakikalık bir yürüyüşle ulaşılır. Kuzey-kuzeydoğu yönünde olan şelale, yaklaşık 60 metre yükseklikten akar. Rakımı 1037 metredir.
KARAAHMETLİ KÖYÜ MEZARLIĞI VE ÇİMEN DEDE TÜRBESİ
Karaahmetli köyünde caminin karşısında Osmanlı döneminden kalma bir mezarlık vardır. Bu mezarlıkta 12 tane yazılı mezar taşı görülür. Bu mezar taşları 1711-1813 yılları arasına tarihlenir.
Mezarlığıng irişinde, 1758 yılında vefat eden Çemenzade İbrahim Efendi’ye ait bir mezar vardır bu burası yörede “Çimen Dede” olarak tanınır. Mezarı genellikle Hıdırellez günü ziyaret edilir. Ziyaretçiler, Hıdırellez günü Çimen Dedenin mezarından bir gül yaprağı koparıp üzerine dileklerini yazarlar, tekrar mezara bırakırlar, dileklerinin gerçekleşeceğine inanırlar.
KUMYALI
İlçede kalenin en güzel göründüğü yerlerden birisidir. Deniz kıyısındaki bu alanın manzarası muhteşemdir. Dalga sesleri eşliğinde burada çayınızı yudumlayabilirsiniz.
TİREBOLU SAHİLİ
Karadeniz bölgesinin nadide sahillerindendir. Harika manzarası bulunmaktadır. Sahilde oldukça uzun mesafeli yürüyüş yolu bulunur. Ayrıca, yine sahilde Karadeniz bölgesinin en güzel plajları vardır.
KİLİSE BURNU KİLİSESİ
İlçe merkezine bağlı Kiliseburnu Mevkiindedir. Kilise: dikdörtgen planlıdır. Kaba yontu ve kesme taş kullanılarak yapılmıştır. Kilisenin giriş kısmının bulunduğu batı duvarı tamamen yıkılmıştır. Ancak sonradan farklı malzeme kullanılarak tekrar kapatılmıştır. Kilisenin hemen yakınında “işlik kompleksi” bulunur. Kilise, günümüzde özel mülkiyettedir.