Görele, Giresun arası uzaklık: 59 km. Görele, Tirebolu arası uzaklık: 18 km. Görele, Eynesil arası uzaklık: 13 km. Görele, Trabzon arası uzaklık: 71 km.
TARİHİ
11’nci yüzyıldan sonra bölgeye Türkmenler yerleşmiştir. Bölgenin ismi “Koralla “ iken, değiştirmişler ve “Görele” olmuştur. Ancak bu yerleşim yeri, 1771 yılında bir isyanın ardından boşaltılmış ve günümüzdeki yerine taşınmıştır. (Osmanlı döneminde Sultan I. Mahmut zamanında (1699-1754) burada çıkan bir ayaklanma, gönderilen Osmanlı donanmasının burayı yakıp yıkmasıyla bastırılmıştır.)
1873 yılında burada Belediye kurulur. 1923 yılında ise İlçe olur. 1916 yılında bölge Ruslar tarafından işgal edilmiştir. İşgal, 13 Şubat 1918 tarihinde sona ermiştir. Bu işgal sırasında, bölgede Ermeni vahşeti ve toplu katliamlar görülmüştür.
GENEL
İlçe bağlı bulunduğu Giresun ilinin kuzeydoğusundadır. Kuzeyden güneye doğru, yükselti artar, dağların tepesinde biter. En büyük dağ 2180 metre yükseklikteki Aladağ’dır. Görele’nin 10 km sahil şeridi vardır. Bu yüzden ilçede balıkçılık da önemli yer tutar.
Yöre, iklim gereği her mevsim yağışlıdır. Bundan dolayı her çeşit bitki yetişir. Bunların başında ise fındık, mısır, çay gelir. Ormancılık yaygındır ve büyük önem taşır. Hayvancılık ta yapılır.
Kemençe yörede en önemli müzik aletidir. Hatta buraya “Kemençenin Başkenti” denilmektedir. İlçe merkezinde büyükçe bir kemençe heykeli vardır. Görele ilçesinin köylerinde farklı şiveler vardır.
DENİZE GİRİLECEK YERLER
Deliklitaş Halk Plajı
Görele sahilinde bulunan doğal oluşumlu ilginç kaya, yöre halkı tarafından “Deliklitaş” olarak isimlendiriliyor. Burada bulunan Deliktaş ile ilgili söylentiler var. Şöyle ki “borcu olan, derdi olan, çocuğu olmayan delikli taştan geçerse dertlerinden kurtulur” diye bir inanç vardır. Deliklitaşın hemen arkasında bir mağara var. Bu mağaranın da bir arkeolojik alan olduğu söyleniyor.
NE YENİR
Buraya gelip de Karadeniz pidesi yememek olmaz. Burada pide 85 yıllık bir geçmişe sahiptir. Görele de yapılan pide: Görele pidesidir ve pidenin lezzetli olabilmesi için, fırının ısısından pidenin servise sunulmasına kadar birçok özellik vardır.
Yörede: kıymalı, peynirli, kavurmalı, sucuklu, karışık, kaşarlı, kuşbaşılı pide çeşitleri vardır ama ben köy peynirinden yapılan peynirli pideyi öneriyorum. Yok ben pide yemem derseniz, o zaman önerim karalahana yemeğidir.
GÖRELE UYGULAMALI BİLİMLER YÜKSEKOKULU
Giresin Üniversitesine bağlıdır. 2009 tarihinde kurulmuş ilçe merkezinde Mimar Sinan İlköğretim Okulu binasında eğitim öğretim başlamıştır. 2014-2015 yılları başında ise Giresun Üniversitesi Görele Güzel Sanatlar Fakültesi binasına yerleşmiştir. 2015 yılında ise, şu anki binasına taşınmıştır. 760 öğrenci eğitim görmektedir.
SİS DAĞI ŞENLİKLERİ-OTÇU GÖÇÜ
İlk olarak 1999 yılında yapılmıştır. Ardından her yıl geleneksel olarak Temmuz ayında yapılmaya devam edilmektedir.
GEZİLECEK YERLER
ŞEHİTLİK
İlçe merkezinde Kumyalı mahallesinde bulunan şehitlik 1916 yılında yapılmıştır ve burada 67 şehit bulunmaktadır. Birinci Dünya Savaşının devam ettiği günlerde, 27 Temmuz 1916 günü, Ruslar tarafından işgal edilen bölgelerde şehit olanların anısına yaptırılmıştır.
SİS DAĞI VE SİS DAĞI YAYLASI
Sis dağı “C” statüsünde Milli Park ilan edilerek koruma altına alınmıştır.
İlçe merkezinin sahile 40 km uzaklıktaki en büyük dağı olan Aladağ’ın en yüksek tepesi Alimeydan (Sis) dağı 2182 metre yüksekliktedir. Doğu Karadeniz sıradağlarının uzantılarından biridir. Üzerinde yirmi civarında oba vardır.
Sis dağına Giresun-Eynesil yakınlarında sahilden içeri giren yaklaşık 40 km lik köy yolu ile ulaşılır. İlçe merkezinden buraya 1.5 ile 2 saat arasında ulaşılır. Trabzon ve Giresun illeri sınır bölgesindeki bu yörede, Temmuz başına kadar karlar erimez. Bu guruba dahil sis pazarı yaylası, Erikbeli mevkiinin 25 km kuzey batısındadır.
Her yıl Temmuz ayının 3’ncü Cumartesi günü yapılan “Sis Dağı Şenlikleri” yöredeki çok sayıda köy ve obalardan gelenlerle kutlanır. Sis dağı “Milli Park” statüsü verilerek koruma altına alınmıştır. Yaylanın rakımı 2102 metredir.
Sis dağı Yaylasının eteklerinde ve çevresinde: Kabesuyu, Alanobası, Karageliş, Kurtini, Çalış Obası, Oğulbey, Örümcek Obası, Seyit Ahmet Obası, Göcüktane Yaylaları ile çevrilidir. Yaylalar Beyazıt köyü hudutlarındadır.
HAÇ DAĞI
İlçe merkezine 3 km uzaklıktadır. Kuşçulu köyü mevkiindedir. Doğal Sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır.
Küçük bir düzlüktür. Burada oldukça büyük tarihi bir çınar ağacı ve hemen altında bir çeşme bulunur. Çeşmenin suyu kışın ılık, yazın soğuk akar. Çınarın hemen yanında köy konağı vardır. Bütün bunların arkasında ise, görkemli Haç dağı görülür.
Uzaktan bakılınca “Haç” a benzediğinden bu isim verilmiştir. Ancak bazıları da bu dağa Haç değil “Haş dağı” derler. Haç dağı, sahilden 3 km uzaktadır. Zirvesinin rakımı deniz seviyesinden 1000 metre yüksekliktedir.
Dağın tepesinde, bir düzlük vardır. Zirvenin güneyinde ise “Evliya” denen bir yer bulunur. Burada şehitlerin yattığı söylenir. Yine zirvenin altında “Dongirik” denen bir mağara vardır. Mağara, içine taş atıldığında “dongirik” diye ses çıkarır ve taş derinlere doğru yuvarlanır.
Mağara ismini bu çıkardığı sesten alır. Mağaranın hemen yanında içi oyuk bir taş bulunur. Bu taşa “dibek taşı” denir. Yağmur yağdığında oyuk içinde biriken yağmur suları yeşilimsi renktedir ve bu suyun şifalı olduğu söylenir.
Hatta vücuttaki sivilce ve siğilleri giderdiği söylenerek suya “Siğil suyu” ismi verilmiştir.
Kanlıdere Muharebe Yeri
İlçe merkezine 6 km uzaklıktadır. Haç dağında 1877-1878 yılları arasındaki Osmanlı-Rus savaşında, önemli bir çatışma yaşanmış ve Ruslar mağlup olmuştur.
DOKUZ GÖZ YAYLASI
Buraya iki yolla ulaşılır. Birinci yol: Yeğenli köyünden, diğer yol ise Daylı köyündendir. Sahile en yakın yayla konumundadır. Yaylanın bir bölümü, Milli Park statüsüne alınmış ve buraya gelenlerin konaklaması için tesis yapılmıştır.
İsmini dokuz ayrı su kaynağı bulunmasından almıştır. Yaylada iki büyük düzlük vardır. Büyük düzlüğün arkasında Sis dağı, diğer tarafında ise Haç dağı ve Karadeniz bulunur. Denizden yükseklik 1000 metredir. Yaylada, her yıl geleneksel olarak “Dokuz göz Yayla Şenlikleri” yapılmaktadır.
HAPAN KAHVESİ
İlçe merkezine bağlı Karlıbey köyü Hapan mevkiinde yol kenarında bir tepe üzerindedir. Günümüzde halen burayı işleten 84 yaşındaki Osman Koyun tarafından 70 yıl önce, tahta ve taş kullanarak inşa edilmiştir. Yapı: tahta kapısı, pencereleri ve taş duvarlarıyla Karadeniz mimari kültürünü yansıtmaktadır.
Yöre halkının araç olmadığı dönemlerde, yol üzerindeki tepede bulunan Hapan Kahvesinde konaklarmış.
GELİNKAYA
Sis dağının güneybatısındadır.
Çanakçı Kuşköyün doğusuna düşen bu doğal kayalık: Sis dağının yamacına yaslanmış, 30-40 metre yükseklikte ve bebeğini sırtında taşıyan bir kadın görünümündedir.
Halk arasında bir söylence vardır. Buna göre “Yıllar önce güzel bir gelin ve çok sevdiği kocasıyla bir de çocuğu varmış. Karı kocayla birlikte oturan bir de yaşlı kaynana varmış. Ailenin geçimi, hayvancılığa dayalıymış.
Yaşla kaynana: bu mutlu aileyi çok kıskanıyormuş. Kaynana çok titiz ve geçimsiz biriymiş. Gelin, çoktan bu yaşlı acuzeyi terk edip gidecekmiş, ama kocasını ve çocuğunu da çok seviyormuş. Bir gün genç gelin, yanında çocuğu ile birlikte, Sisdağının yamaçlarına ineklerini otlatmaya gitmiş. İneklerden Sarıkız diye adlandırılanı çok hoyrat, dik başlı, diğerlerine uymayan, onlardan ayrılıp ormana giden bir hayvanmış.
Genç gelin, bebeğini avutup emzirirken, sarıkız kaşla göz arasında yok olmuş, öteki sığırlardan ayrılıp ormanın derinliklerine gitmiş. Gelin bir süre sonra ineğin yokluğunu fark etmiş ve hemen aramaya başlamış. Genç gelin Sarıkızı bulabilmek için Sisdağını dolanıp dururmuş, her yeri aramış ama ineği bulamamış.
Akşam yaklaştıkça, korkmaya başlamış, eve gitse kaynanadan, dağda kalsa kurttan kuştan korkarmış. Ama hiçbir iz bulamamış ve ağlamaya başlamış. Gözyaşları akan derelere karışmış, karanlık iyice bastırıp gecenin sessizliği çökünce artık yapabileceği bir şey kalmadığını düşünmüş ve Allah’a yalvarmış “Allahım ya beni kuş et uçur ya da taş et dondur” Gelinin yakarışları kabul görmüş ve o an taş olmuş.
ÇAVUŞLU BELDESİ
İlçe merkezine bağlı bir sahil kasabasıdır. İlçe merkezine 5 km uzaklıktadır. En yüksek yeri 560 metre rakımlı Kuru Kale Tepesidir. Karadeniz Sahil Transit geçiş yolu, beldenin içinden geçer.
Çavuşlu da cam önü denen yerden denize girilebilir. Görele ilçesinin denize girilebilecek iki yerinden birisidir.
Yavuz Sultan Selim Han Yazlık Konağı
Sultan II Beyazıt oğlu Şehzade Selim, Trabzon Sancağında görev yaparken, Payitaht seferleri sırasında yol güzergahında bulunan Çavuşlu yöresinde konak çevresini çok beğenir ve burada bir Yazlık Konak yaptırır.
Yapı 3 katlıdır. Birinci kademe: yapılabilecek saldırılara karşı korunmak için 1.5 metre kalınlığında, kara taş sur duvarları ile çevrilidir. İkinci kademe: kale tabir edilen yapılardan oluşur. Konağın iki kapısı vardır.
Güney cephesindeki ana kapı “Bab-ı Adalet” yani “Adalet Kapısı” olarak bilinir. Doğu yönündeki ikinci kapısı “Lebi Derya” kapısıdır. Konağın yapımında kullanılan kara taşlar: Kuru kale ve Dokuzgözden temin edilmiş, taşınarak buraya getirilmiştir.
Kuru Kale-Kurul Kale
Cenevizliler döneminde yapıldığı tahmin edilen kale: daha sonra Romalılar, Pontuslar, Selçuklular, Rumlar ve Osmanlılar tarafından kullanılmıştır.
Günümüzde yağmalanmış ve talan edilmiş olarak harabe halde durmaktadır. Kalede, Ceneviz döneminden kalma kayalara oyulmuş lahit mezarlar görülür.
Ayrıca yine burada Selçuklu döneminden kalma bir sur kalıntısı bulunmaktadır. Daha da önemlisi günümüzde Kuru kale’den çevrenin muhteşem manzarasını, Sis dağını ve Zıva vadisini izleyebilirsiniz.
Sulu Mağara
Kuru kale çevresindedir. Mağaranın içinde içilebilir bir su kaynağı ve gölet bulunur.
Hınıç Taş Kemer Köprü
Orta ve Merkez Mahalleleri arasındaki vadiden akan “Küçük dere” üzerindedir. Tarihi İpekyolu buradan geçer. Günümüzde köprü sağlamdır. Ne zaman ve kimler tarafından yaptırıldığı bilinmez, muhtemelen 700 yıllık olduğu söylenir.
Zıva Deresi Vadisi
Çavuşlu Beldesinden Karadeniz e dökülen Çavuşlu deresi, Zıva vadisini oluşturur ve bu yol takip edildiğinde Sis dağına çıkılır.
Giresun Tirebolu hakkındaki gezi yazım için Tirebolu