KAHVALTI
Paris Ne yenir-Ne içilir; Fransız kahvaltısı: croissant, pain au chocolat, pain aux raisins gibi çeşitlerin genel adı olan “viennoiserie” yanına “cafe creme”den oluşuyor. İçine bazen de: baget etmek, tereyağı ve reçel ekleniyor. Yani: sabah kahvaltısında genellikle tuzlu tercihleri yok. Onlar için sabah güne tatlı ile başlamak tercih sebebi.
Evet, sabah kahvaltıları “Paul”de muhteşem. Çikolatalı kuru savanları veya içine istediğiniz herhangi bir şeyi koyabileceğiniz sandviçleri var.
Ayrıca, bunların dışında, güne başlarken, kaldığınız yerin yakınlarındaki fırınlardan “kuru savanlar alarak, bunları tadabilir ve güne başlayabilirsiniz.
Şehirde: o kadar çok etnik kökenli insan var ki, sonuçta bunların kendi yemek kültürünü yansıtan restoranlar da yoğunlukta. Yani: Fransız’dan, Vietnam’a kadar pek çok değişik yemek çeşidi bulabilirsiniz.
Şehirde, 2 Çin mahallesi var. Bunlar: Place d’Italie ve Belleville işçi sınıfı bölgelerindedir. Buralarda, etnik yemekler bulabilirsiniz.
Ancak, kayda değer Fransız restoranları yoktur. Birkaç Vietnam lokantasının yanı sıra, büyük ve ucuz Çin lokantaları bulunuyor.
Şehirde yemek yemenin en güzel yanlarından biri: restoranların çeşitliliğidir.
Bistrolar: küçük ve genellikle uygun fiyatlarda, az sayıda seçenek sunan restoranlardır. Belle Epoque döneminden kalan bistrolar: çinko barları, aynaları ve şık seramikleriyle güzeldir.
Çoğunlukla: geleneksel ve yöresel yiyecekler sunulur. En iyi restoranların aşçıları, kendi bistrolarını açarlar ve bunlar hem kaliteli hem de ucuz yerler olabilirler.
Brasserie’ler: genellikle, büyük, eğlenceli, kalabalık yemek salonlarıdır. Çoğuna: Alsace atmosferi hakimdir, Alsace şarabı ikram edilir ve lahana salataları ve sosisleriyle ünlüdürler. Mönüleri çok geniştir ve çoğu, gün boyunca hizmet verip, geç saatlere kadar açık kalırlar.
Hafta sonları, pek çok yerde, “brunch” sunulur. Bunların fiyatları ise, 15 Euro civarındadır.
Çoğu restoran, ödemelerinizde “Visa” kredi kartı kabul ediyor.
NE YENİR
Paris sokaklarında, bol bol krep yiyebilirsiniz, hem de her türlüsünden. Özellikle: çikolatalısını öneririm. Uzun ekmeklerle yapılan sandviçler de çok lezzetli. Herhangi bir kafeye oturursanız, et ve patates kızartması öncesinde, mutlaka soğan çorbası içmelisiniz. Fransız mutfağı yemek kültürünü öğrenmek isterseniz: et yemekleri üzerinde yoğunlaşmalısınız.
Et yemeklerinde: klasikleşmiş dana eti, kuzu eti ve domuz eti yanında, geyik eti ve yaban domuzu eti de bulunuyor. Zaten: şehirdeki restoranlara gittiğinizde, ilk olarak et suyu sunuyorlar. Bu et suyunun, vücudu “restore ettiğini, güçlendirdiğini” düşünüyorlar. Bu yüzden zaten yemek yenen yerlere “restoran” ismi verilmiş ve giderek tüm yemek sunan yerlere, bu isim verilmiş.
Dolayısı ile, et yemekleri üzerine yoğunlaşan Fransız mutfağında, vejetaryenler zorluk çekerler. Yine de, restoranlarda salata bulmak mümkün. Zincir restoranlarda: salata, pizza ve sandviç bulunabiliyor.
İlla ki, memleketimin yemekleri diyenler için ise: Türk mahallesi girişindeki İstanbul Kebapçısını önerebilirim. Zaten bu mahallede, her yer “Türk”
Bu arada
Yemek fiyatları konusunda biraz bilgi sahibi olmak isterseniz: genellikle orta dereceli bir restoranda, yaklaşık 30 Euro ödeyerek karnınızı doyurabilirsiniz. Bunun yanında: Hippo steak: 15 Euro, Mc.Donalts Big Tasty: 7.5 Euro. Monoprıx Chicken sandviç: 3.5 Euro.
Eğer: ekonomi yapmak istiyorsanız, tüm öğünlerinizi: Fransız market zinciri olan “Monoprix” ten yapabilirsiniz.
Fransızların arasına karışmak ve onların yaptıklarına benzer bir tecrübe yaşamak isterseniz: baget ekmek, biraz Fransız peyniri ve bir şişe şarap alarak, Sen nehri kıyısında, piknik yapabilirsiniz. Özellikle: İle Saint-Louis bölgesinde piknik yaparsanız, inanın tadına doyamazsınız.
Bu arada: Fransa’da elbette, en güzel ve en taze balığı: Paris’te bulmanız mümkün. Çünkü: gerek Manş Denizi ve gerekse Atlas Okyanusundan, buraya her türlü balık geliyor. Hem de, bol ve taze.
Tüm bunların yanında: Fransız pastanelerini ihmal etmeyin. Bu pastanelerde, rengarenk bir dünya ile karşılaşırsınız. Her biri birer sanat eseri olan: kekler, pastalar, çikolatalı tartlar, tatlı ekmekler, drajeler, bisküviler ve profiteroller. Bunların hepsi: gerçekten muhteşem tatlar.
FRANSIZ PEYNİRLERİ
Fransız peynirleri, şehirde öne çıkıyor. Özellikle, ama yemeğin ardından, genellikle, “Blue Rokfor” peyniri tercih ediliyor. Peynir konusunda, tarihi süreçte, söylenen bir söz var. Charles de Gaulle: bir keresinde “256 çeşit peynir üretilen bir ülkeyi, yalnızca tek bir kişinin yönetmesi nasıl beklenir”.
Evet, bu ülkede, resmi rakamlara göre: yaklaşık 400 civarında peynir çeşidi üretiliyor.
NE İÇİLİR
Çoğu restoranlarda, yemek siparişi vermeden önce içki isteyip istemediğiniz sorulur. Tipik bir aperatif “kir” ya da “kir royal” olabilir. Ancak, bunlar dışındaki içkiler, genellikle yemekten önce içilmez. Bistrolar ve brasserie’lerde, mönüyle birlikte şarap listesi de gelir. Daha pahalı restoranlarda, yemek siparişi verildikten sonra, şarap garsonu tarafından, ayrı bir şarap mönüsü getirilir.
Akşamları içki içmek isterseniz, önerim “kir royale” Bistro a vin (şarap barı) lerde, Fransız peynirleri ve diğer çeşitli mezeler ile servis edilen, birçok çeşit Fransız şarabını deneyebilirsiniz. Et yemeğiyle kırmızı şarap ve balık ile beyaz şarap tercih edebilirsiniz.
MENÜ VE SİPARİŞ VERİLMESİ
Küçük restoran ve bistrolardaki ve hatta bazı büyük brasserie’lerdeki mönüler: genellikle el yazısıyla hazırlanır. Okumanız bu yüzden biraz zor olabilir. Yardım isteyebilirsiniz. Garson, genellikle, önce entree (giriş yemeği) siparişinizi alır. Sonra da ana yemeğe geçer. Tatlı siparişi, yemek bitmeden önce ana yemekten sonra alınır.
Soğuklarda, genellikle: mevsim salataları ve sebzeleri ya da sıcak veya soğuk sebze tabakları ve turtalar olabilir. Füme som balığı, sardalye, ringa ve balık salataları gibi, küçük porsiyonlu yiyecekler de bulunur.
Ana yemekler arasında: et, tavuk ve balık bulunur. Şık restoranlarda, sonbaharda av hayvanlarının etiyle yapılan yemekler ikram edilir. Yemek sonrasında: kafeinsiz kahve veya bitki çayları da içebilirsiniz.
FAST-FOOD RESTORANLARI
Paris şehrinde: 3 bölgede Mc. Donalts restoranlarından var. Bunlar: Montmartre, Saint-Michel ve Caumartin bölgelerindedir. Bu restoranları ararken, Fransızlara sorarsanız “Macdo” diye sormanız gerekir.
Şehirde, bunların rakibi olarak “Quick” restoranları bulunuyor. Bunlar: Fransızlar tarafından oluşturulmuştur. Temizlik, servis ve yemek kalitesi aynıdır.
RESTORANLAR
ALAİN DUCASSE
Montaigne caddesindedir. Burası, özellikle, moda çekimleri için en gözde mekanlardan biridir. Burada, çok çeşitli ve değişik lezzetler bulmak mümkündür.
ALLARD
6.Bölgede bulunuyor. İlginç bir mekanda kurulu. Dış cephesi, 1720 yılından bu yana değişmemiş. 20.yüzyılın önemli bir kısım sanatçısı, burada sürekli yemek yemişler. Gitmeden önce, mutlaka rezervasyon yaptırmalısınız.
Çünkü, her masa dolu. Özgün dekoru ve geleneksel Fransız yemekleriyle, mükemmel bir lokanta.
Yemeklerin kalitesi mükemmel. Fiyatları derseniz, muhtemelen kişi başı, içki dahil, yalnızca 50 Euro ödemeniz yeterli. Ayrıca, fiyatı muhtemelen 34 Euro civarında olan “fiks-menü” de seçebilirsiniz.
BATEAU MOUCHE
Sen nehri kıyısındadır. Burada, mutlaka akşam yemeği yemelisiniz. Yemekten sonra: “Cafe de Flore” nin terasında, kahve içmelisiniz.
CAFE CARMEN
Pigalle bölgesindedir. Burası, tarihi süreç içinde, “Carmen” operasının bestecisi olan, George Bizet’in evi imiş. Hatta, Bizet’in, burada, Proust ve Gounod gibi arkadaşlarıyla eğlenirken, burada “Carmen” operasını bestelediği ve kağıda döktüğü söylenir. Burası, günümüzde: klasik Fransız yemeklerinin sunulduğu, yüksek tavanlı bir restorana dönüşmüş.
CHARTİER
Montmartre bölgesinde bulunuyor. Burası, şehrin en eski lokantalarından birisi. Binanın dış duvarında yazılı “Bouillon Chartier” yazısı, yaklaşık 200 yıl önce, burayı öne çıkaran “et suyu” konsomesini hatırlatıyor. Burada: ne kristal avizeler, ne de pahalı servis takımları var.
Kapının önünde mutlaka bir kuyruk göreceksiniz. Ancak, mekan çok büyük, bu kuyruğa girmekten korkmayın, kısa süre sonra içeri girebiliyorsunuz.
Masanıza oturduğunuzda, küçük tahta sandalyeli, üzerine beyaz kağıt örtüler serilen masaların aralarında, üzerinizdeki paltoları koymak için, pirinçten raflar var.
Salon: cam tavandan aydınlatılıyor. Garson: beyaz bir kağıda yazılı mönüden seçtiğiniz siparişleri, kağıt masa örtüsüne not alıyor, hesabı da, yine yemek yiyenlerin önünde, örtü üzerinde topluyor.
Duvarlarda: üzerinde emaye numara etiketleri bulunan, küçük raflar var. Bunlar, restoranın geçen yüzyıldaki müşterilerinin peçelerinin içinde saklandığı çekmeceler.
CHEZ MİCHEL
Belzunce bölgesindedir. Fiks mönü: 30 Euro civarındadır.
HİPPOPOTAMUS
Burası, şehrin birçok yerinde bulunan bir yerel yemek zinciri. Burada, yalnızca tavuk ve et yemekleri bulabiliyorsunuz.
Kişi başı, muhtemelen 15 Euro civarında, rahatlıkla karnınızı doyurabilirsiniz.
Biftekler ve tavuk şişi özellikle lezzetli ve öneririm. Ismarladığınız etin pişme derecesini kendiniz belirliyorsunuz, bu da büyük bir keyif.
JULES VERNE (7.Bölge)
Eyfel kulesinin tepesinde bulunan, muhteşem bir restorandır.
LA CHİBERTA
Arsene Houssaye bölgesindedir. Şehrin en gözde restoranıdır. Mimarisi, geometrik olarak düzenlenmiştir. İç mimarisi ve nefis yemek menüsü, mekanın şıklığı ile birleştirilmiş ve Parisliler tarafından en çok tercih edilen restoranlardan biri haline gelmiş.
LE DAUPHİN
St. Honore bölgesindedir. Louvre Müzesinin bir blok kuzeyindedir. Bu tesis, 1945 yılından bu yana, aynı aile tarafından işletiliyor. Tesiste: geleneksel lezzetler ve çeşitli yörelere ait şaraplar ve kahveler var. Bunların yanında: muhteşem tatlılar bulunuyor.
LE PROCOPE
Odeon bölgesindedir. Tarihi süreç içinde, ünlülerin özellikle rağbet ettikleri bir yer olarak öne çıkıyor. Voltaire, Benjamin Franklin, Rousseau, buranın sürekli konaklayan müşterilerinin birkaçı. Yapının terası, güneş alıyor. Ayrıca: terastan şehir manzarası mükemmel. Yemekler ise, muhteşem lezzetli.
LEON DE BRUXELL
Deniz ürünleri sevenler için uygun bir yer. Özellikle: buraya giderseniz, “rokfor soslu midye” tercih etmenizi öneririm. Midyeler, geniş tencerelerde geliyor ve yanında “french fries” servis yapılıyor. Fiyatları da, nispeten makul.
LE TEMPS DES CERISES
Butte-aux-Cailles bölgesindedir. Yemek yemek için, uygun fiyatlı bir yer arıyorsanız, burası tam size göre bir yer. Zevkle yemek yiyebileceğiniz, şirin bir restoran.
LUCAS CARTON
8.Bölge-Madeleine’dedir. Gitmeden önce mutlaka rezervasyon yaptırmanız şart. Kredi kartı kabul ediyorlar.
JULES VERNE
7.Bölgededir. Eyfel kulesinin, 3.katındadır.
GEORGES
Şehrin en sanatsal semti sayılan “Centre de Pompidou”dadır. Avangard bir stile sahiptir. Gümüş rengi zemin ve mekanın dört köşesinde, tavandan, masalara değecek şekilde sarkan, büyük kırmızı, alüminyum toplar, salonda değişik bir atmosfer yaratıyor.
Restoranın en çarpıcı özelliğiyse, Sen nehrine hakim muhteşem manzarasıdır.
GUY SAVOY
17.Bölge-Toyon’dadır. Gitmeden önce, mutlaka rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. Kredi kartı kabul ediyorlar.
GRAMAFON
Montreul semtinde, yaklaşık 3 yıldır burada hizmet veriyor.
Burası bir Türk restoranı. Zengin mutfağı ile, öne çıkıyor. Burada: lezzetli meze çeşitleri, salata, yemek, içki ve tatlı çeşitlerinde, Osmanlı mutfağı tanıtılıyor. Dış ve iç görünüm olarak, çok lüks bir ortam yok.
Ama, lokantanın işletenleri olan Türk aile, çok candan ve samimi yaklaşımları ile, insanları buraya çekmeyi bilmişler. Yolunuz düşerse, kendinize güzel bir ziyafet çekebilirsiniz.
KOROVA
Champ Elyesse bölgesindedir. Bu ilginç restoran: UFO’yu andıran dekorunda, bembeyaz duvarlar, çevreye serpiştirilmiş flat plazma monitörler ve bir örgüye benzer, beyaz kumaştan perdeler süslüyor.
Ünlü bir Fransız TV sunucusu olan sahibi Jean Luc Delarue, burada, hem ilginç dekor ve hem de kendi şöhretini kullanarak, restoranı, şehirde tercih edilen bir yer haline sokmuş.
MURANO URBAN RESORT
Marais bölgesindedir. Burası: bir butik otel. Modern tasarımı, beyaz dekoru var. Müşteri profili ise, şehrin aristokratları. Bünyesinde: spa, gym, restoran ve bar var. Mekanda: lüksün sınırları yok.
Odalarda bulunan: LCD ekranlı tv, dvd, teras ve yüzme havuzu, kendinizi özel hissetmenizi sağlamak üzere oluşturulan lükslerden yalnızca birkaçı. Özellikle, burada, Pazar günleri sunulan “brunch” muhteşem keyif veriyor, şehirliler özellikle bu branch ı çok seviyorlar.
Bilgilendirici yaziniz icin tesekkurler.
Önümüzdeki günlerde franzaya yapacağım gezi öncesi bu bilgileri okumam çok iyi oldu orhan hocam teşekkürler.
önümüzdeki günlerde fransaya yapacağım gezi öncesi bu bilgileri okumam çok iyi oldu. Orhan hocam teşekkürler ayrıca siteniz harika
Fransa’nın ünlü içeceklerini de yazsaydınız daha bilgilendirici olurdu. Ama güzeldi. Ellerinize sağlık.