Fethiye Merkez Gezilecek yerler rotamızda ilk yer “Karagözler Mahallesi” dir.
KARAGÖZLER MAHALLESİ
Fethiye Merkez Gezilecek Yerler, ilk Mahalle: Birinci Karagözler ve İkinci Karagözler diye iki kısma ayrılır. Her iki Karagözler bölümleri de, iki ucundaki dik yokuşlarla birbirine bağlanan, denize paralel ikişer sokaktan oluşur. Bu teraslanmış yapısı nedeniyle, evlerin çoğunun önü açıktır ve deniz görür.
Karagözler, yazları serin ve kışları ise oldukça soğuktur. Ancak unutmamak gerekir ki yaz döneminde Fethiye sıcaktan kavrulurken buranın serinliği insanları buraya çekiyor.
Çünkü sırtını dağa vermiştir ve denizin rüzgarı burayı fazla etkilemektedir. Güneyi kapatan tepeler nedeniyle az güneş alır.
Özellikle güneş almayan evlerin, kışın çok soğuk olduğu söyleniyor.
Yörede oldukça fazla İngiliz nüfus bulunuyormuş.
Birinci ve İkinci Karagözler plajlarında, denizde asla dalga olmaz, yüzmek için oldukça idealdir.
Fethiye Merkez Gezilecek Yerler, Karagözler mahallesinde: Kuleli ve Boncuklu gibi koylara ulaşmak oldukça kolaydır. Hatta, Fethiye merkeze, bisiklet ile 3-5 dakikada gidilebilir. Çalış plajı 15 dakika uzaklıktadır.
Fethiye Kürek Yarışları Kamp Alanı
Plajda, Belediyeye ait “Kayıkhane Tesisi” bulunmaktadır. Burada her türlü su sporu yapılabilmektedir. Hatta her yıl geleneksel olarak 9-10 Şubat tarihlerinde burada “Akdeniz Kupası Kürek Yarışları” yapılır. Burada 1000 metrelik parkur bulunuyor.
AŞIKLAR TEPESİ
Fethiye Merkez Gezilecek yerler, Fethiye ilçe merkezindeki Aşıklar Tepesi, Karagözler Mahallesinden başlar ve Kesikkapı Mahallesinde biter. Burası bir seyir terasıdır.
Dağ üstünde kalan uzun yol kısmı “Aşıklar Tepesi” olarak isimlendirilir.
Burada özellikle akşamları, Fethiye merkezinin muhteşem bir manzarasını görmek mümkündür.
Tepede, piknik masaları bulunmaktadır.
Gençler genellikle otomobil ve motosikletleriyle çıkıp, ilçeyi kuş bakışı izlemektedirler.
CUMHURİYET MAHALLESİ
Fethiye Merkez Gezilecek yerler, Cumhuriyet Mahallesi, şehir merkezinin mahallelerinden biridir.
BALIK PAZARI
Fethiye Merkez Gezilecek Yerler den Cumhuriyet Mahallesinde 96 Sokakta bulunan Balık Pazarının ilk kuruluş yılları, 1957 yılına kadar gidiyor. O yıllarda, burada sadece haftanın Salı günleri kurulan bir Pazar var ve pazarda, çevreden gelen üreticiler ürettikleri ve yetiştirdikleri ürünleri satıyorlardı.
Yine o yıllarda, çarşı içinde “Balık Taşı” denen bir yer vardı ve balıkçılar orada kendi tuttukları günlük balıkları satıyorlardı. Daha sonra burası kasapların yoğunlukta olduğu bir yere dönüşünce “Kasaplar Çarşısı” ismiyle anılmaya başlandı.
1999 yılında ise çarşıda balık satan dükkanlar artmaya; kasaplar ve peynir satan dükkanlar yerini balık pişiren meyhanelere bırakıyor.
Ancak aynı dönemde burada Türkiye’de benzeri olmayan bir uygulama da başlıyor.
Burada “balığını al, pişirmesi bedava” diye bir sistem devreye sokuldu.
Çember şeklindeki restoranların ortasındaki avluda: balık pazarı bulunuyor. Balık pazarından satın aldığınız balık tezgahta temizleniyor ve oturduğunuz restorana getiriliyor, burada cüzi bir pişirme parası verdiğinizde balığınız pişirilip size servis ediliyor. Öncesinde ise, oturduğunuz restoranda yöreye has mezeler servis ediliyor. Tabii isteyenler için alkollü içecek servisi de vardır.
Evet, sonuç olarak günümüzde burada açık havada faaliyet gösteren 10 tane balık restoranı bulunuyor.
Evet sonuçta restoranlar, burada balık dışındaki ilave harcamalarınızdan, meze ve salatalar ile ve özellikle içeceklerinizden para kazanıyorlar. Fiyatlar da pek fazla aşırı değildir ama yine de sipariş vermeden önce fiyatları kontrol etmenizi öneririm, aksi halde yüksek faturalar ödeyebilirsiniz.
Mezeler ve salatalar gayet lezzetlidir. Çalışanlar da ilgilidir. Zaten ilçe merkezinde akşam saatlerinde en kalabalık yer burasıdır. Özellikle sezonda burada yer bulmak mümkün değil.
Ama sonuçta burası deniz kıyısı bir yer, balık yemek ve deniz ürünlerinden tatmak da ziyaretçilerin en büyük tercihlerindendir.
Son bir not, balık sevmeyip de ortamı görmek isteyenler de burayı ziyaret edebilirler, balık sevmeyenler için et, köfte ve tavuk gibi değişik ürünler de servis ediliyor.
Evet burası zaman zaman aşırı kalabalık oluyor, burayı ziyaret etmek isterseniz biraz erken gitmenizi öneririm.
PASPATUR
Cumhuriyet Mahallesinde 45 Sokaktadır.
Fethiye Marina’dan yürüyerek buraya ulaşabilirsiniz.
İsmini: yüzyıllardır ortasından akan “Paspatur suyundan” almıştır. Eskiden evlerde buzdolabı olmayan dönemlerde, halk suyu testilere doldurup soğuması için paspatur suyunun içinde bekletirmiş. Çevredeki esnaf ise, gündüz pazardan aldığı meyvesini, kavun ve karpuzunu soğuması için suya koyar, akşam evine soğuk götürürmüş.
Evet, günümüzde ördekli havuzun bulunduğu yere “Paspatur Suyu” deniliyor. Havuzun yanında bir kahve bulunuyormuş. Şehrin eşrafı, bu kahveyi yoğun olarak kullanıyormuş.
Ördekli havuzun yanından kaynayan su, üstü açık kanallarla evlerin önünden geçerek denize bağlanıyordu. Evlerde kullanılan su ise bu kanallara dökülerek denize ulaşıyordu.
Yörede yaygın söylentiye göre: Paspatur suyunu için herkes tekrar Fethiye’ye gelirmiş ve hatta buraya yerleşirmiş.
Ancak, yukarıda belirttiğim gibi evlerdeki kullanılan sular, evlerin önünden geçen kanallara dökülüyormuş yani bu suyun içilmesi, muhtemelen ördekli havuzun yanındaki kaynaktan içildiği tahmin ediliyor, yani hijyen nedeniyle suyun içilmesinin pek mümkün olmadığı söyleniyor.
Gelelim Paspatur kelimesinin anlamına:
Paspatur kelime anlamı “Eski Kent” demektir.
Ancak buranın ismiyle ilgili bir başka bağlantı da söyleniyor. Şöyle ki, 1800’lü yıllarda burada bulunan krom madeni Fransızlar tarafından işletilmektedir, “Paspatur” kelimesi de Fransızca “geçmek, adımlamak, turlamak” anlamındadır.
Fethiye yöresinin en eski yerleşim yeridir.
Burası denize yakın olması nedeniyle, Fethiyeli tüccarların ticarethaneleri buradaymış.
Cumhuriyetten sonra mübadele nedeniyle, Rumlar buradan ayrılınca evlerini boşaltmışlar, bu evlerin bir kısmı bölgede üretilen mahsuller (palamut, tütün, susam gibi) için depo olarak bir kısmı ise marangoz, demirci ve tamirci olarak kullanılmıştır. Tüccarlar tarafından burada depolanan ürünler, bir süre sonra gelen gemilerle başka yerlere gönderilirmiş.
Daha sonra ise bu ahşap cumbalı evler restore edilmiş ve günümüzdeki otantik çarşı oluşturulmuştur.
Çarşının ortasından su kemeri geçmektedir.
Günümüzde burada: hediyelik eşya dükkanları, halıcı ve kilimciler, kuyumcular ve butikler bulunmaktadır. Şemsiyeli sokak oldukça fazla ilgi çekmektedir. Önceki yıllarda yöreye gelen turistler bütün alışverişlerini buradan yaparlarmış. Ancak sonraları Belceğiz, Çalış ve Hisarönü yörelerinde kendi çarşıları açılınca, burası eskisi gibi yoğun tercih edilmez olmuştur.
Ayrıca barlar, restoranlar ve kafeler vardır ve akşam saatlerinde burada yoğun kalabalıklar görülür.
Fethiye Hamamı
Burada bir de “Fethiye Hamamı” bulunuyor. Hamam Sokak 4 numaradadır. Hamam Osmanlı dönemi yapısıdır. 1891 yılında yapılmıştır. Günümüzde de hamam olarak hizmet vermektedir.
Eski Camii
Caminin 1791 yılında inşa edildiği söyleniyor, yani Fethiye merkezinde günümüze ulaşan en eski yapılarından birisidir. Yavuz Sultan Selim tarafından yaptırılmıştır.
FETHİYE KALESİ
Çarşı caddesinde ilçe merkezine 2-3 km uzaklıkta, kaya mezarlarının yanında, şehre hakim bir tepe üzerindedir. Kaleye ulaşmak için son bölümde 40-50 basamak çıkmak gerekir. Ancak kalenin çevresinde oldukça fazla kayalık alan bulunmaktadır ve bunlar tehlikeli olabilmektedir.
Çoğu burcu ve duvarı yıkık durumdadır.
Kayıtlarda, Roma döneminden kaldığı yazılıdır. Daha sonra ise, MS 15’nci yüzyılda Rodos Şövalyeleri tarafından onarılıp kullanıldığı tahmin edilmektedir.
Kalenin üzerinde oldukça büyük bir Türk bayrağı, şanlı bayrağımız dalgalanmaktadır.
Buraya çıkarsanız, sadece muhteşem güzel bir Fethiye manzarası izleyebilirsiniz. Bunun haricinde kale de sadece, duvarlara oyulmuş birkaç yazı ve tarihi belirsiz birkaç sarnıç bulunmaktadır. Harabeye dönmüş haldeki kalenin ayakta kalabilen kuzey kısmındaki surların temel hizasındaki taşlarından bazılarının Helenistik, bazılarının ise Roma dönemine ait olduğu görülür.
Kalenin yanında “Amintas Kaya Mezarları” bulunmaktadır.
AMİNTAS KAYA MEZARLARI (KRAL MEZARLARI)
Kesikkapı Mahallesindedir. Giriş ücretlidir, giriş ücreti 10 TL. dir
Kaya Mezarları: Telmessos antik kentinin hemen yanında Fethiye güneyindeki dik kayalık yamaçtadır. Buraya ulaşmak için, yaklaşık 100 basamak çıkmak gerekir. Özellikle en görkemli mezar olan Amintas mezarına ulaşmak için oldukça düzgün merdivenler bulunur.
Bu kayalara oyulmuş mezarlar, Likya döneminden yani MÖ 4’ncü yüzyıldan kalmadır. Yani Helenistik dönem yapısıdır. Kaya mezarlarından 3 tanesi tapınak tipinde, diğerleri ise sivil mimari örnekleridir. Tapınak tipinde olan 3 mezardan en görkemli olanı: “Harpapos oğlu Amintas” a aittir.
Amintas Mezarı
Diğerlerine nazaran daha iyi durumda günümüze ulaşan bu mezar, halk arasında “Kral Mezarı” olarak bilinir. Kral mezarının sütunları yıpranmış olmasına rağmen yıkılmamıştır.
Soldaki sütunun orta bölümünde MÖ 4’ncü yüzyıl ve ayrıca: Herpamiasoğlu Amintas” yazılıdır. Ancak, burada ismi yazılı Amintas denen kişinin kim olduğu bilinmemektedir.
Mezar odasına açılan bölümde, dört ana panele ayrılmış bir kapı tasviri görülür. Odanın iç kısmında ise, düz ve kaba işlenmiş bir tavan ve 3 tane kline, yani üzerine ölü yatırılan sedir vardır.
Diğer iki mezarın ise: sütunları ve mezar konturları hasarlıdır.
Kaya mezarlar, daha önceki dönemlerde soyulmuş ve Hıristiyanlık döneminde ise insanlar tarafından büyük fiziki zarar görmüşlerdir.
Telmessos antik kenti ve kaya mezarları, tarihi süreç içinde birçok kişi tarafından ziyaret edilmiştir. 1850’li yıllarda ise, Fransız Charles Texier, burayı ziyaret etmiş, anıtların çizimlerini yapmış ve anıtın sol üst köşesine “İsmini” kazımıştır.
PATLANGIÇ MAHALLESİ
CEZAYİRLİ CAMİİ
Fethiye Merkez Patlangıç Mahallesinde Cezayirli Hasan Paşa Caddesindedir.
Cami, 1791 yılında Cezayirli Hasan Paşa tarafından yaptırılmıştır.
Hasan Paşa, ayrıca Kemer Köprüsü, yayla yolundaki Paşa Hanı, Yaka köyündeki su kemerleri gibi birçok yer yaptırmıştır.
Hasan Paşa: aslen Fethiye Yaka Kalelidir. Yani Cezayirli değildir. Orada Cezayir Dayısı ünvanı aldığından kendisine Cezayirli Hasan Paşa denilmiştir. Cezayirli olmadığı, Fethiye’nin Kale Köyünde doğmuş ve Türk olduğu bilinmektedir.
TAŞYAKA MAHALLESİ
Fethiye ilçe merkezinde, deniz kıyısında olmayan iç kısımlardaki bir mahalledir. Mahalle Ölüdeniz yoluna doğru olan son toplu yerleşim alanıdır. Tepelik ve merkeze uzaktır.
ŞEHİT FETHİ BEY PARKI
Bölgenin en büyük parkı, daha önce bataklık olan alana yapılmıştır. Park alanı içinde: 800 metre koşu bandı, 650 metre sahil yolu, 800 metre bisiklet yolu, 5 bin metre karelik çocuk oyun alanları, seyir terası, su ve yel değirmenleri, çeşitli aktivitelerin yapılacağı büyük bir meydan bulunmaktadır.
Şehit Fethi Bey Anıtı
Yüzbaşı Fethi Bey (1887-1914) ilk Türk pilotlarından birisidir. Ayrıca ilk hava şehidimizdir. Fethi Bey ve Sadık Bey: İstanbul-Kahire uçuşunu yaparken, 27 Şubat 1914 tarihinde Şam’ın Taberiye ilçesi yakınlarında uçağı düşerek şehit olur. Mezarı Şam yakınlarında Selahattin Eyyübi Türbesindedir.
Muğla’nın Meğri kasabasının ismi de, onun anısına “Fethiye” olarak değiştirilir. Anıt, daha önce başka yerde iken, (antik tiyatronun hemen karşısında bulunan parkın içinde) bu park alanında düzenlenen rekreasyon alanına taşınmıştır. Anıt, Helkeltıraş Onur Uslu tarafından yapılmıştır. Yüksekliği 4 metredir. Ağırlığı 2 tondur.
FOÇA MAHALLESİ
ÇALIŞ PLAJI
Fethiye merkeze 3 km uzaklıktadır. 10 dakikalık bir araç yolculuğu ile buraya ulaşmak mümkündür. Kumsalın toplam uzunluğu 4 km dir. Yani oldukça uzundur, neredeyse şehir çıkışına yakındır. Bu yüzden bölgede çok fazla sayıda otel ve yazlık ev bulunmaktadır. Çalış Plajı: Çalış Koruma Derneği tarafından işletilmektedir.
Çalış isminin kaynağı: Ahmet Gazi isimli bir Osmanlı Komutanının, Çalış sahiline yakın bir yerde katıldığı bir savaş sırasında, düşman saldırıları karşısında direnen bir askere “Dayan baba, biraz daha çalış, düşmanı yenmemize az kaldı” şeklindeki sözlerinden kaynaklandığı söylenir.
Deniz
Deniz aniden derinleşiyor, çocuklu aileler ve yüzme bilmeyenler için uygun değildir.
Deniz kum ve ince çakıllıdır, normal derinliktedir. Denizin içindeki taşlar rahatsız edici olabiliyor, bu yüzden deniz ayakkabısı ile girilmesi öneriliyor, çünkü taşlar ile birlikte denizde nadir de olsa olta, kanca vs bulunduğu da söyleniyor.
Burada deniz, Ölüdeniz’e göre daha dalgalı olduğu için deniz suyu biraz bulanıktır. Ancak bu bulanıklık kirlilik değildir.
Körfezin yapısı gereği, deniz sabah saatlerinde durgun, öğleden sonra ise biraz hareketlidir. Saat: 18.00’den sonra da durgundur.
Buna bağlı olarak, özellikle yörenin yerlileri, burada sabah saat 10.00’dan sonra denize girmezler.
Çünkü yosunlar ve dalgalar nedeniyle denizin keyfi kaçıyor. Deniz dalgalı olduğu için dipteki kum ve taş kalkıyor ve oturmadan başka yeni bir dalga geliyor.
Bu durumda elbette çevrede birçok alternatifler bulabilirsiniz.
Burada su sporları yapabilirsiniz.
Ayrıca: burada; Nisan ayından itibaren Caretta Carettaların doğumu ve denize yürümeleri görülebilir. Plaj, Caretta Carettaların yumurtalarının korunması için Üniversiteli öğrenciler tarafından iki ay gözlemleniyor. Bu süreçteki barınma ve yiyecek ihtiyaçları ise, yöre halkı tarafından sağlanıyor. Bu dönemde, yavruların denize ulaşabilmeleri için, plaj, akşam saat 19.30 civarında kapatılıyor.
Sahil
Plaj bölümü: geniş ve güzeldir.
Ancak kum değil taşlıktır bu yüzden özellikle çocuklar sahili sevmiyorlar. Çocuklu aileler buna dikkat etmelidir.
Evet: Çalış plajı: Fethiye yöresinde, oldukça bilinen bir yer olmasının yanında, birçok sosyalleşme alanına da sahip olmasıyla öne çıkmaktadır.
Burası, özellikle “Günbatımı” izlenmesi için oldukça uygundur. Banklara oturarak güneşin batışını mutlaka izlemenizi öneririm.
Sahil boyunca: barlar, otel ve restoranlar bulunmaktadır. Sahil boyundaki yürüyüş yolu yani “Kordon” 3 km uzunluktadır.
Akşamları burada yürüyüş yapılmaktadır.
Çünkü burada çok fazla sayıda kafe, restoran, eğlence mekanı ve hediyelik eşya dükkanları bulunmaktadır.
Çalış sahilinde 10 tane beş yıldızlı otel de vardır.
Safari ve tekne turları buradan düzenleniyor.
Çalış Kuş Cenneti
Çalış Kuş Cenneti, Fethiye girişindedir. Fethiye Belediyesi tarafından “Doğa Park Alanı” ilan edilmiştir.
Her yıl göçmen kuşlar ve flamingolar burada belli bir süre kalmaktadırlar.
Burada şimdiye kadar 222 ile 242 arasında kuş türü sayılmıştır. (Ancak şimdilerde bu kadar kuş türü görülmüyor.) Çünkü: alanın büyük bölümü sazlıktır. Bu bölge, canlılara zarar verilmemesi için koruma altına alınmıştır. Çalışın en ucunda “Sat” diye bir beach club var. Kuş cenneti tarafındaki bu plajın suyu çok daha durgun olduğu için daha temiz duruyor.
Şövalye Adası
Çalış plajının karşısındadır. Eski ismi “Meğri Adası” dır. “Meğri” kelime anlamı: “uzak diyar”dır.
Ada ismini, 15’nci yüzyılda burada bulunan Rodos Şövalyelerinden almıştır. Adada: Rodos şövalyelerinin yaptırdığı kale kalıntıları ve sarnıçlar görülmektedir. İki küçük tepeden oluşan adada, antik dönemlerdeki yerleşim, Zeytinli tepenin kuzey ve güney yamaçları ve iki tepe arasındaki düzlükte olmuştur. Zeytinli tepenin kuzey yamacındaki sur duvarları, yaklaşık 1 metre kalınlığındadır. Sur duvarlarının günümüze ulaşan toplam uzunluğu ise sadece 3 metredir. Sonuç olarak, adada günümüze ulaşmış kalıntıların çoğu Bizans döneminden kalmadır ve Bizans döneminde, günümüzde olduğu gibi ada konut alanı olarak kullanılmıştır.
Fethiye körfezini ince uzun ve bir lades kemiği şeklinde kapatır. Fethiye limanını korunaklı hale getirir. Adanın doğusunda Çalış plajı, batısında Kızılada, güneyinde Fethiye ve kuzeyinde açık deniz vardır.
Sessiz ve sakinliğiyle ilgi çeker. Dinlenmek ve kalabalıktan uzaklaşmak için güzel bir yerdir.
Adada birçok canlı türü yaşamaktadır. Buraya geçmek için Çalış sahilinin başında bulunan Şat iskelesi kullanılır. Şat iskelesinden motorlarla buraya ulaşmak mümkündür. Ancak adada inerken merkeze döneceğiniz saati kaptanınızda teyit edin ve bence kaptanınızın cep tel numarasını mutlaka alınız.
Bölgeyi çevreleyen birçok adalar zincirinde yerleşim yeri olan yer adadır. Daha da ötesi ülkemizde yerleşime açılmış nadir adalardan birisi olarak kabul edilir.
Adada günümüzde 4 konaklama tesisi ve 70 bina bulunmaktadır. Çünkü Şövalye adası 1970’li yıllarda imara açılmıştır. Çalış plajı tarafından, deniz altından adaya su ve elektrik gelmektedir.
Bu yüzden özellikle yabancıların ilgisini çekmektedir. Şövalye adası, İngiliz basınında her dönem kendisine yer bulmuştur.
Yabancı turistler, adada bulunan tarihi kalıntıları da gezmektedirler.
Özel plaj alanı ve restoranı vardır. Ancak plaj taşlık ve yanınızda deniz ayakkabısı götürmeniz şiddetle önerilir. Restoran derseniz, fiyatları pahalı, bunu düşünerek restoranı değerlendiriniz.
Ada, 1994 yılında “Doğal Sit Alanı” ilan edilerek koruma altına alınmıştır.
Ördek Adası
Ördek adası, Çalış plajına 2 km ve Fethiye ilçe merkezine 5 km uzaklıktadır. Kuş cennetiyle aynı bölgede olup kuş koruma alanı olarak düzenlenmiştir. Sahil bandının düzenlenmesi sırasında Fethiye Belediyesi tarafından oluşturulan Ördek Adası, ziyarete açılınca, büyük ilgi çekmiştir. Ziyaretçiler, burada bulunan ördekleri beslemektedirler.
Yörük Çadırı, Kerimoğlu Müzesi
Çalış mevkiinde bulunan müze kıl çadır içindedir. Burada, eskiden yörede kullanılan tüm malzemeler sergilenmektedir.
Özellikle Yörükler tarafından kullanılan malzemeler bulunuyor. Ayrıca, burada “Yörük Çadırı Restoranı ve Kıl Çadırı Türkü Bar” bölümü bulunmaktadır. Burada diskotek kültüründen ayrı olarak her yöreden halk türküleri söyleniyor.
KESİKKAPI MAHALLESİ
FETHİYE MÜZESİ
Fethiye Merkez Gezilecek Yerler, Kesikkapı Mahallesi 505 Sokaktadır. Müzeye giriş ücretsizdir.
Müzenin çekirdek eserleri, 1960 yılından itibaren toplanmaya başlamıştır. Toplanan eserler, bir depoda korunmuştur. 1987 yılında ise yeni bir müze binası yapılmış ve eserler, ziyarete açılmıştır.
Müze: 2 salondan oluşmaktadır.
1-Arkeoloji Salonu.
2-Etnoğrafya Salonu.
Arkeoloji Salonu:
Burada sergilenen eserlerin çoğunluğu, seramik gurubu eserlerdir. Eserler: MÖ 3 binli yıllardan, Bizans dönemi sonuna kadar uzanan döneme aittir.
Heykeller
Müzede özellikle 2010 yılında Tlos antik kenti tiyatro kazısında bulunan Roma imparatorları Hadrianus ve Antoninus Pius’un heykelleri görülmelidir.
Kaunos Antik Kenti Figürü-Kaunos Kybelesi
Kaunos antik kentinden çıkarılan bu figür, yarım metre uzunluğundadır. Üstünde: Nike, iki geyik, sekiz aslan ve akrep kabartması bulunmaktadır.
Tringual Stel
Bu bölümdeki en önemli eser, Lykia dilinin çözülmesini sağlayan “Stel” dir. Stel: bir Makedon savaşı sonrasında 2 Atinalının, Kaunoslular tarafından şereflendirilmesine aittir. Bu stel üzerinde, 3 değişik dilde (Likçe, Grekçe, Aramice) yazılmış bir metin bulunmaktadır. Bu stel, klasik çağdaki yöre halkının dili olan Likçe’nin çözümlenerek okunmasında önemli rol oynamıştır.
Kumrulu Genç Kız Heykeli
Müzedeki bir başka önemli obje: “Kumrulu Genç Kız Heykeli” dir. Yanında iki kadın heykeli bulunmaktadır. Bu heykel: Artemis kültürü ile ilgilidir. Ancak en önemli yanı, yörede antik dönemde bir Artemis Tapınağının bulunmasının kanıtlanmasıdır. Ayrıca: Tanrı-Kahraman Kakasbos’a adanan adaklar bulunmaktadır.
Mozaik Buluntular bölümü
Letoon antik kentinde bulunan Apollon Tapınağının taban süslemesi bulunduktan sonra buraya getirilmiştir. Mozaik panonun ortasında bulunan “güneş” motifi ilgi çekmektedir. Motif: Işık ülkesi Lykia’yı, soldaki ok ve yay Tanrıça Artemis’i ve sağdaki betimleme Tanrı Apollon’u tasvir etmektedir.
Azize Katherina Heykeli
Bu heykel, gemilerin önüne takılırdı ve koruyucu özelliği olduğuna inanılır.
ETNOĞRAFYA SALONU
Burada, yöreye has çeşitli el işlemeleri, el dokumaları, üç etekler, kaftanlar, gümüş takılar gibi objeler sergilenmektedir.
Bu bölümde, ahşaptan bir “Dastar Tezgahı” sergileniyor. Bu eser, Üzümlü çevresinde dastar dokumacılığında kullanılan bir tezgahtır ve halen çalışır durumdadır.
Açık Mekanlar
Müzenin açık mekanlarında: lahit mezarlar, büyük taş objeler ve Izraza anıtı sergileniyor.
Fethiye Göcek ve çevresi.Fethiye Göcek ve çevresi