Ankara Esenboğa Havaalanı

Ankara Esenboğa Havaalanı

Sanırım: bu satırların okurları olan sizler, bir şekilde: Ankara Esenboğa hava alanını kullanmışsınızdır ki, ben defalarca kullandım.

Esenboğa hava alanı: özellikle karlı günlerde ve yoğun mesai saati başlangıç ve bitiş saatlerinde ulaşım sıkıntısı ve hava alanının bulunduğu yerin sürekli esmesi, yoğun ve sürekli sis olması ve hatta bazen sanırım yakınlarında bulunan ahırlardan kötü kokuların gelmesi ile hatırlanmaktadır.

Peki: bu hava alanının isminin neden “Esenboğa” olduğunu hiç düşündünüz mü?

Çünkü “Esenboğa” kelimesi ilginç, ilginç çağrışımlar yapıyor. Evet: kelimenin kökenini ve niye buraya bu ismin verildiğini inceledim, buyurun hikayesi aşağıda.

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında, Ankara’nın yeniden planlanması gündeme geldiğinde, 1927 yılında yapılan uluslar arası yarışma sonucunda, yarışmayı kazanan Alman Hermann Jansen’in şehir planına göre, hava alanı bugünkü Tandoğan Meydanının olduğu yerdedir.

Esenboğa hava alanının inşaatına 1955 yılında başlandı. Halen kullanılmakta olan büyük uçak hangarı: 1954 yılında yapıldı. Kule ve yolcu hizmetlerinin verildiği müşterek terminal ise, 1958 yılında hizmete açıldı.

Artan yolcu trafiğini karşılamak için, 1984 yılında yeni bir iç hatlar terminali yapıldı. Ertesi yıl ise, yeni bir pist açıldı. 2006 yılında ise: hava alanı tamamen yenilendi ve 16 Ekim tarihinde hizmete girdi.

 

Gelelim alanın ismine yani “Esenboğa” kelimesine.

“Esenboğa” kelimesi düşünüldüğünde akla ilk gelen: sanki sürekli “esen” bir rüzgar veya “gürleyen bir boğa” düşünülmektedir.

Ancak, bu elbette böyle değildir, kelimenin kökeni; 1402 yılında yapılan “Ankara” savaşından gelmektedir. Hatta, yine neden olduğu anlaşılmayan bir sebeple: alana bu savaşta Osmanlı’yı yenen ve tarihte ender görülecek şekilde, bir Osmanlı padişahını esir alan Timur’un generallerinden birinin ismi: evet nedendir bilinmez, ülkemizin başkentinin hava alanına isim olarak verilmiştir.

Daha ayrıntıya girelim. 1402 yılındaki Ankara savaşında, Orta Asya’dan kalkıp Anadolu’nun içlerine kadar gelmiş aksak (bir ayağı kısadır) Timur: Osmanlı güçlerini perişan etmiştir.

Onun generallerinden birinin ismi ise “İsen Buga” yani “mutlu ve sağlıklı öküz” dür.

Kendisi: Asya’daki Türk imparatorluklarından biri olan Çağatay Devletinin hükümdarıydı, ama Timur: 1381 yılında kendi imparatorluğunu kurunca, onun hakimiyetini kabul eden hükümdar, sultanlar ve hakanlar: bağımsız devlet olmaktan çıkıp Timur’un birer generali durumuna geldiler.

İşte “İsen Buga” da bu durumda idi ve Timur’un generallerinden biri olarak emrindeki birliklerle savaşlara katılıyordu.

Kendisi, 1402 yılındaki Ankara savaşında, fil birliklerinin komutanıydı ve karargahını, bugünkü Esenboğa hava alanının bulunduğu yer yakınlarında kurmuştu.

Savaş sırasında, özellikle Timur’un iki oğlunun ön saflarda savaşan birliklerinin bozguna uğrama ihtimali söz konusu olduğunda fil birliklerini öne sürerek muhtemel Timur ordularının yenilgisine engel olması ile önem kazanmıştır.

Hatta, söylenenlere göre: savaşın geçtiği burada bir an gelmiş, sis basmış ve İsen Buga, fillerini siste saklamış ve birden sisin kalkması ile tank gibi filler ortaya çıkınca, Osmanlı süvarilerinin atları ürkmüş ve bozguna uğramışlardır.

Günümüzde de burada aniden sis bastırmakta ve sis aniden çekilmektedir. Hatta: hava alanının bu sürekli sis li bölgeye neden yapıldığı da meçhuldür.

Ankara savaşı: elbette Osmanlı için tam bir hüsran, yenilgi, Padişah Yıldırım Beyazıt’ın ölümü ve ardından Osmanlı devletinin parçalanması ile devam eden bir sürece neden oldu.

Savaşın ardından, Timur orduları bölgeden çekilmiş ancak burada bir kısım birlikleri kalmış ve bunlar, yörede Türkmen köyleri oluşturarak yaşamaya başlamışlardır.

Evet: Ankara savaşı günümüzde bu hüzün yanında: savaşın yapıldığı Çubuk ovasında: Timur zamanında yapılmış bir hamam kalıntısı ve günümüzde de toprağın altında bulunabilen ok ve savaş baltaları parçaları ile hatırlanmaktadır.

Öte yandan, Timur’un generallerinden birinin isminin, hava alanına verilmesi konusuna gelince: 1930’lu yıllarda Ankara’da Etimesgut hava alanı ihtiyaca cevap vermeyince, Esenboğa denilen küçük yerleşim yerinin bulunduğu burada yeni bir havaalanı yapılmasına karar verildi ve inşaat tamamlandığında, alana, bulunduğu yerin ismi verildi.

Yani: Timur’un generallerinden biri, hatta Osmanlının yenilgisinde baş rolü oynayan ve Osmanlının dağılmasına sebep olan bir kişinin ismi: ülkemizin başkentinin hava alanına isim olarak verildi.

Evet, buranın ismi hakkında bir efsaneden daha söz etmek istiyorum. Gerçeklik payı az olsa da şöyle bir anlatım söz konusudur “bu hava alanı, Esenboğa isimli bir şefin idaresindeki Kızılderili kabilesi toplu mezarı üzerine yapılmıştır ve bu yüzden uçaklardaki rötarların ve havadaki sisin sebebi budur”

Gelelim sonuca: Türk Tarihi incelendiğinde, bir kısım yazarlar, bu kişinin yani İsen Buga’nın bir Türk generali olduğunu ileri sürmekte ve hava alanının isminin bu şekilde kalması yönünde fikir ortaya atmaktadırlar.

Bence: her ne kadar alışılmış bir isim olması ve bugüne dek insanlarımızın bu ismin kökenini bilmeme ve hatta merak etmemeleri nedeniyle, isim öylece kalmıştır. Ancak, yakın tarihimizde birçok ünlü ve bu ülkeye hizmeti geçmiş Türk insanı varken, hava alanına gidip te her ne kadar Türk kökenli olsa da, Timur’un generallerinden birinin ismini vermek, hatta Osmanlının parçalanmasının en büyük sebebi olarak kabul edilen bir kişinin ismini vermek ne kadar anlamlı?

 

Çin Nanjing

Çin Nanjing

Kelime anlamı: Güney Başkent. Özellikle, 6 hanedan döneminde, burası başkent olarak kullanılmıştır.

Hatta: Ming hanedanı imparatoru ve ülkenin ilk cumhurbaşkanının mezarlarının burada olması, buraya ayrı bir önem kazandırmaktadır.

Çin ülkesinin, dört büyük antik başkentinden biridir.

Çin Nanjing

Ülke içinde, nüfus yoğunluğunun fazla olduğu şehirlerden biridir. Şehir nüfusu, 5 milyon kişiden fazladır.

Bu nüfus yoğunluğu ile, Doğu Çin bölgesinin en kalabalık ikinci şehridir.

Aynı zamanda, ülkenin bir kültür şehridir. Tüm ülke çapında aydınları çeker.

Tang ve Şarkı hanedanı dönemlerinde, şehirde, birçok şair toplanmıştır.

Çin Nanjing

 

Şehirde: Yangzte (Changjiang) nehri, önemli bir yere sahiptir ve bunun sonucunda, tarihi süreç içinde, şehir önemini korumuştur.

Nehir, şehir merkezinde, yaklaşık 1 km. genişliğe kadar ulaşmaktadır. Nehir üzerindeki devasa köprü ki bu köprü şehrin sembolüdür, tarihi özellik taşımamaktadır.

Çünkü: şehir, tarihi süreç içinde birçok felaket yaşamış ve tarihi kalıntıların büyük bölümü yok olmuştur. Özellikle: 1938 yılında şehri ele geçiren Japonlar, büyük vahşet sergilemişlerdir.

Yani, II.Dünya savaşı sırasında, çinlilerin en çok kayıp verdikleri yörelerden biridir.

Çin Nanjing

Yine de, şehirde eski ve yeni iç içe geçmiş olarak barınmaktadır. Caddelerde yürürken, modern otobüslerin yanında, bisikletler de görebilirsiniz.

Bunun  dışında: şehir halkı, yerel lezzetlerin ön plana çıktığı, yemek kültürü ile de övünürler. Şehirde: Pekin ördeği yemeğinin bir başka  türü olan “Tuzlu Ördek” yemeği yapılır.

Tuzlu ördek yemeğinin en büyük özelliği ise: Pekin ördeği, çiftlik ördeklerinden yapılırken, Tuzlu ördek yemeği: doğal ortamda yetişen ördeklerden yapılmaktadır.

Çin Nanjing

ŞEHİRDE GEZİLECEK YERLER

Çin Nanjing

YANGZTE IRMAĞI KÖPRÜSÜ (NANJİNG CHANGJİANG DAQİAO)

Köprünün uzunluğu: 160 metredir.

Köprünün yapımına başlandıktan sonra, 1960 yılında, Sovyetler Birliği teknik desteğini çekmesine rağmen, köprü Çinli mühendisler tarafından 1958 yılında bitirilmiş, tam bir mühendislik harikasıdır.

Köprü üzerinde: demiryolu ve karayolu için iki kat bulunmaktadır. Bu özelliğiyle de dikkati çeken köprü, dünya üzerinde en uzun iki katlı köprüdür.

Çin Nanjing

ZHONGHUA KAPISI

Şehir surları üzerinde bulunan güney kapısıdır. Çin ülkesinin, en büyük kale tarzı şehir kapısıdır. Kalenin inşaatı: 1336-1387 yılları arasında, 21 yıl sürmüştür. Giriş ücreti: 25 yuandır. Şehrin turistik merkezlerinden biridir.

Kapıya, hazine buluşması kapısı denilmektedir. Bununla ilgili bir efsane var. Ming hanedanlığının ilk imparatoru Zhu Yuanzhang: yapılırken, zemindeki bataklık nedeniyle, kapı çöker. Bunun üzerine, kapının altına, bir kase, hazine gömülür.

Uzun yıllar, hazine buluşma kapısı olarak kullanılan isim, 1911 yılında, Çin Halk Cumhuriyeti kurulmasından sonra, Zhonghua kapısı adını almıştır.

Çin Nanjing

KONFİÇYÜS TAPINAĞI (KONFİCÜ)

Büyük  düşünür Konfüçyüs adına adanmıştır. Fuzimia semtinde bulunmaktadır.

Song hanedanı döneminde, 1034 yılında inşa edilmiştir. Ancak, yapıldıktan sonra, birçok kez hasara uğramış ve her keresinde yeniden inşa edilmiştir. En son olarak, 1937 yılında Japonlar tarafından yıkılmış ve 1984 yılında ise yeniden inşa edilmiştir.

Tapınağın hemen önünde, Qin Huai ırmağı var. Bu nehrin hemen güney kıyısında: yaklaşık 120 metre uzunluğunda, tuğladan yapılmış, Çin ülkesinin en uzun duvarı bulunuyor. 16.22 metre yüksekliğinde ve 28.1 metre genişliğindeki duvarın kaidesi ise, yaklaşık 5 metredir.

Çok renkli ve güzel bir yer olan yöreden, değişik hediyelik eşyalar satın alabilirsiniz.

Çin Nanjing

NANJİNG CİTY WALL-ŞEHİR SURLARI

Şehrin bir diğer özelliği, dünya üzerinde en uzun şehir surlarına sahip kenttir. Şehir surları: 14. yüzyılda Ming hanedanı döneminde yapılmış ve yapımında 200 bin işçi çalışmıştır. 7 milyon metreküp toprak taşınmış ve inşası, 21 yıl sürmüştür.

Surların uzunluğu: 34 kilometredir. Şehrin kuşatılması halinde, surlar, şehir merkezinde yaklaşık 3000 kişinin saklanabileceği ve barınabileceği tünelleri bulundurmaktadır. Sur duvarları üzerindeki en öne çıkan giriş kapısı: güneydeki Zhonghua Kapısı (Zhonghuamen) dır. Evet, yaklaşık 600 yıllık şehir surları, günümüzde ayakta duruyor. Çünkü: yapıda kırık tuğla, çakıl ve sarı toprak  tabakası kullanılmıştır.

Çin Nanjing

CHAOTİAN SARAYI

İmparatorluk sarayı olarak yaptırılmıştır. Günümüzde ise, burada şehir Belediye Müzesi bulunmaktadır. Koleksiyonunda ise, 100 binden fazla kalıntı barındırır. Asıl saray yapısı, Taiping isyanı sırasında yanarak yok olmuş ve bugün görülen yapılar: 1886-1870 yılları arasında yapılmıştır.

Saray içinde, birçok salon bulunmaktadır. Yapı, bir  zamanlar Konfiçyüs akademisi olarak da kullanılmıştır.

GÖKSEL KRALLIK SARAYI (TİANQANG-FU)

Şehir merkezinin güneyindedir. 19. yüzyılda inşa edilen yapı, döneminde mimari özellikleriyle ön plana çıkan bir yapıdır. Ancak, günümüze bu sarayın kalıntıları gelebilmiştir. Saray bölgesinde görebilecekleriniz: Taiping isyanını konu alan müze, ejderha duvarı, imparatorların kullandığı yüzen taş evin de bulunduğu şişe şeklindeki yapay göl.

Çin Nanjing

NANJİNG MÜZESİ (NANJİNG BOWUGUAN)

Müze: 1933 yılında: şehir surlarının doğu yönündeki giriş kapısı olan “Zhongshan kapısı” nda kurulmuştur.

Müzede görebilecekleriniz arasında bulunanlar: yaklaşık 2000 yıllık bir kefen (bu kefen üzerinde, 2500 adet yeşim taşı, gümüş ipliklerle birbirine bağlanmıştır) , taş figürler, antik döneme ait çömlekler, bronzlar, kumaşlar, seramikler.

Bu şehri ziyaret edenlerin mutlaka görmesini öneriyorum.

Çin Nanjing

DAVUL KULESİ-DRUM KULE-(GULOU)

Şehir merkezinin tam ortasındaki bir tepe üzerindedir. Kule: davul ile saati bildirmek yanında, tehlike halinde halkı uyarmak için  de kullanılmıştır.

Günümüzde, kulede: bir çay evi ve kafeterya bulunuyor.

Çin Nanjing

NANJİNG PORSELEN KULESİ

Şehrin güney kıyısında, tarihsel bir sitedir. 15. yüzyılda, Ming hanedanlığı döneminde inşa edilmiştir. 19. yüzyılda ise Taiping isyanı sırasında yıkılmıştır.

Kule, ilk yapıldığında: yerli ve diğer kültürler için, bir ulusal hazine olarak görülmüştür. Hatta, Batı dünyası tarafından, Dünyanın 7 harikasından biri olarak bile sözü edilmiştir. 1801 yılında yıldırım düşen kule hasar görür. 1850 yılında ise, kule çevresinde sivil savaş çıkar.

Yukarıda sözünü ettiğim gibi, Taiping isyanının bu şehre de ulaşması üzerine, isyancılar tarafından kule tahrip edilmiştir. 1856 yılında ise, kule yıkılmıştır. Kulenin kalıntıları ; yeniden inşa edilene kadar, uzun süre unutulmuştur.

Kule: 1852 yılında, burayı ziyaret eden Amerikalı bir misyonerin yazıtlarına göre: sekizgen bir taban yapısı üzerinde, 30 metre çapındadır. Ortasında, 79 metrelik bir merdiven bulunmaktadır. Yapıldığında, Çin ülkesinin en büyük yapılarından biridir.

Beyaz porselenden inşa edilen kule, gün boyunca güneş ışınlarını yansıtırmış. Geceleri ise, içindeki 140 lamba yakılarak aydınlatılırmış. Süslemede kullanılanlar ise: hayvanlar, çiçekler, manzara görüntüleri, Budist görüntüler.

FUZİMİAO TAPINAĞI

Burası, şehrin en hareketli alışveriş caddelerinden birinin üzerinde olan, hareketli bir tapınaktır. Bu Konfiçyüs tapınağının bulunduğu bölgede: özellikle, akşam saatlerinde kurulan tezgahlarda: her türlü alışverişi yapabilirsiniz.

Çin Nanjing

DR.SUN YAT-SEN MOZOLESİ (ZHONGSHANLİNG)

Mor tepeler üzerindedir.

Bu anıtmezar, Çin Cumhuriyetinin kurucusu için yapılmıştır. Dr. Sun Yat-Sen: sağlığında bu tepeler üzerinde sık sık dolaşmış ve hatta öldüğünde buraya gömülmeyi vasiyet etmiştir. (1925 yılında ölmüştür.)

Evet, burası bir tepe üzerine inşa edilmiş, yapılar topluluğudur. İnşaat: Ocak 1926 yılında başlamış ve 1929 yılında bitirilmiştir.

Buraya ulaşmak için: 400 basamaklı bir merdiven çıkmak gerekiyor. Merdivenin her iki yanında, çınar ağaçları var. Burayı çıktığınızda, tepe üzerinde, çatısı mavi renkli mozoleye ulaşıyorsunuz. Mozole içinde: Dr. Sun Yat-Sen’in: otururken, ayakta ve yatarken heykelleri var.

Çin Nanjing

MİNG  XİAOLİNG ANIT MEZARI

Bu anıtmezar da yine “Mor-Altın Dağ” üzerindedir. Giriş ücreti, 70 yuandır.

Anıtmezar. Ming hanedanının kurucusu İmparator Hong Wu’ya aittir. 1384 yılında, Kraliçe Ma, öldüğünde buraya gömülmüştür.

Mezar yapısı: 1381-1431 yılları arasında, 100 bin işçi tarafından yapılmıştır. Orijinal duvarı: 22.5 km. uzunluğundadır. Mezar yapısı bittikten sonra, 5000 asker tarafından, mezar soyguncularından korunmuştur. İki bölümden oluşan komplekste, bir kutsal yol ve bir de mezar bölümü bulunuyor.

Ama: imparator hayatta iken yapılan bu mezarın en ilginç öyküsü: kendisi öldüğünde karısı ve 45 cariyesinin de kurban edilerek aynı mezara gömülmesidir. Burası, 2003 yılında, UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine yazılarak, koruma altına alınmıştır.

Çin yemek kültürü

Pekin

Çin Guangdonk eyaleti Kanton

Çin Hongzhou

Çin Hongzhou

Çin ülkesinin en güzel şehirlerinden biri olarak bilinir. Tarihsel kalıntılar ve doğal güzellikleriyle ünlüdür.

Çin Hongzhou

Burada: Batı Gölü (Xihu) denilen bir göl var. Bu göl, her ne kadar bölgenin en büyük doğal özelliklerinden  biri olsa da, şehrin başkaca özellikleri de var. Qiantang nehri, şehrin ortasından geçmektedir. Nehir üzerindeki ilk köprü, 1930 yılında yapılmış, çelik köprüdür. Nehrin en büyük özelliği: dünyanın nehir çapında en büyük gel-git olaylarının yaşandığı nehri olmasıdır.

Bu gel-git olayları: saatte 40 km. hızla yaşanmakta ve yaklaşık 9 metrelik farklılıklar ortaya çıkmaktadır. Bu gel-git olayları nedeniyle, şehir limanında, yaklaşık 1.5 ile 4.6 metre yüksekliğinde su yükseklikleri farklılıkları oluşmakta ve bu da elbette şehir limanını ve yakın çevresini tehdit etmektedir. Bu gel-git olayları sırasında oluşan dalgalar ile, sörf yapanlar var. Ama, bu sörf yapanlar, yanlızca 11 saniye kadar su üzerinde kalabiliyorlarmış.

Çin Hongzhou

 

Evet, şehir: Şanghay’a 180 km. uzaklıkta olmasıdır. Nüfus, 8.7 milyon kişidir.

Çin Hongzhou

Ayrıca: Çin ülkesinin en önemli iki gelir kaynağından olan: ipek ve çayın üretim merkezidir.

Ayrıca: ülkenin belli-başlı eğitim kurumları da buradadır. Özellikle, Güzel Sanatlar Akademisi ve İlaç Sanayii, öne çıkmaktadır.

Çin Hongzhou

Şehirde, tatmanızı önereceğim yöresel lezzetler: gölden yakalanan taze bir balık cinsinin sirke kaplanarak yapılan yemeği “Source balık” ve kil de pişirilmiş bir tür tavuk yemeği çok meşhur. Ayrıca, kızarmış domuz etinden yapılan “Dongpo” dikkatinizi çekebilir ve kızarmış karides tatmalısınız. Elbette, tüm bunların yanında, yörenin en büyük içeceği, çaydır.

Çin Hongzhou

Alışveriş düşünürseniz, şehir merkezindeki “He Fang Sokak” olabilir. Burası, aynı zamanda tarihi bir caddedir. Buradan satın alabilecekleriniz: çay, ipek şemsiye olabilir. Buradaki antik binalar da dikkatinizi çekecektir.

 

BATI GÖLÜ- Xİ HU 

Gölün kapladığı alan, 5.68 km. karedir. Gölün peyzajı: 9. yüzyılda başlamış ve 13.yüzyıla kadar sürmüştür. Bu uzun yıllar boyunca, burası, daima Çin kültürünün seçkin şair ve edebiyatçılarını etkilemiştir. UNESCO tarafından, 2011 yılında, Dünya Mirası Listesine dahil edilerek, koruma altına alınmıştır.

Göl: 5 ayrı bölümden oluşmaktadır. Ortalama derinlik, 5 metredir. Dış göl, en büyük kısımdır. Üç tarafı, dağlık doruklardan oluşmaktadır. Doğal ortamda, garip şekilli zirveler, sakin yaylalar ve ormanlık alanlar, yoğun bitki örtüsü ve özellikle bahar çiçekleri, çok sayıda heykel ve mimari özellikleri bulunan yapılar bulunmaktadır.

Şehrin en önemli özelliği: bu gölün kıyısında yürürken veya kiralamış olduğunuz bisiklete binerken, muhteşem manzarayı izleyebilmenizdir.

Evet: Batı gölünün güney kıyısındaki “Gök Gürültüsü Tepesi” ne çıkmalı ve buradaki 5 katlı pagoda yani “Akşam Güneşi Pavyonu (Leifeng Xizhao)” ndan,  şehri izleyebilirsiniz. Ayrıca: 1933 tarihinde yapılan, gölün kuzey kıyısındaki “Baochu Pagodası” da, manzara izlemek için en uygun yerlerin başında gelmektedir. Burası, Kıymetli Taş Tepesi üzerinde, Batı gölünün hemen kuzeyindedir.

Bunun dışında: göl kıyısında yürüyüş yapabilir veya tekne gezintisine de çıkabilirsiniz. Tekne gezintisinde: göl üzerinde bulunan 3 yapay adadan: en büyüğü olan “Santan Yinyeu” adasına çıkabilirsiniz. Bu ada üzerinde: yine küçük bir suni göl ve bu gölün ortasındaki yapay adacığa geçişi sağlayan bir köprü görülüyor.

Hongzhou LİNG YİN TAPINAĞI-TEMPLE OF SOUL RETREAT

LİNG YİN TAPINAĞI-TEMPLE OF SOUL RETREAT 

Gölün batı yakasında: 2 km. uzaklıkta bir tapınak var. Lingyin Tapınağı (Ruhların İnziva Yeri) Burası, ülkenin en tanınmış 10 Buda tapınaklarından biridir. Giriş ücreti, 30 yuandır.

Buradaki ilk tapınak: Jin hanedanı döneminde (317-420) yapılmıştır. En parlak dönemde, buradaki yapılar topluluğunda: tapınak, 9 bina, 18 pavyon, 77 saray ve yaklaşık 3000 rahibin konaklaması için, 300 den fazla oda bulunuyormuş. Ancak, aradan geçen zamanda, bu yapılarda büyük değişiklikler yaşanmıştır.

Günümüzde görülen ana tapınak, 1974 yılındaki Çin Kültür Devrimi sonrasında yapılmıştır. Günümüzde dini faaliyetler sürdürülmektedir.

Tapınağın ana salonunda: Buda’nın, lotus yaprağı üzerine otururken görülen, büyük bir heykeli var. Heykelin, boyutu yaklaşık 20 metredir.

GENERAL YUE FEİ MAUSOLEUM

Giriş ücretlidir. (25 yuandır)

General Yue Fei, 1103-1141 yılları arasında, Henan hanedanı zamanında yaşamıştır. Kendisi: gerek Song hanedanlığı ve Jin hanedanlığına karşı, büyük savaşlar yapmıştır. Ancak, sonunda Jin hanedanına yenildi ve teslim oldu ve hapishanede gizlice öldürüldü. Günümüzde, bu büyük general için, şehirde, büyük bir mezarlık kompleksi kurulmuştur. Çünkü, ulusal bir kahraman olarak kabul edilmektedir.

Günümüzde görülen mozole yapısı, Qing hanedanı döneminde, 1715 yılında yapılmış ve 1979 yılında büyük bir restorasyon geçirmiştir.

Hongzhou UZAKLARDAN GELEN TEPE (FEİLAİFENG)

 

UZAKLARDAN GELEN TEPE (FEİLAİFENG)

Tapınağın hemen yakınlarındadır. Burada: Yuan hanedanı döneminde yapılmış, 400 civarında, Budacı taş heykel var. Ayrıca, 4 tane de mağara bulunuyor. Bu mağaralar kutsal özellikler taşıyor. 400 civarındaki heykelden en öne çıkanı ise: Gülen Buda heykelidir. Bu heykel, yaklaşık 1000 yıllıktır. Heykel: sevimli, güler yüzlü ve koca göbekli olarak şirin bir görüntü sunuyor.

EJDERHA KUYUSU (LONGJİNG)

Burası, bölgenin dünyaca ün kazanan “Longjing” çayının üretildiği yerdir. Buranın köylüleri: bölgeye gelen ziyaretçilere, fincanlarla, çay ikram ediyorlar. Elbette, bu ikram sonucunda, bu değerli çay yaprakları size satılmaya çalışılıyor.

HANGZHOU İPEK BASKI VE BOYAMA KOMPLEKSİ (HANG Sİ LİAN)

Şehir, yazının başında belirttiği gibi, çay kadar ipek baskılarıyla da ün kazanmıştır. Bu tesis ise, ülkenin en ünlü ipek baskı  tesisidir.

ÇİN ULUSAL İPEK MÜZESİ

Batı gölümün güney kıyısındadır. Ülkenin, devlet düzeyinde ilk profesyonel ipek müzesidir. Ayrıca,  dünya çapında da, en büyük ipek müzesidir. 1992 yılında ziyarete açılmıştır. 2004 yılından bu yana, ücretsiz olarak gezilebilmektedir. Müzede, 8 sergi salonu bulunuyor. İlk salonda, Çin ipek kültürünün 5000 yıllık uzun bir geçmişi tanıtılıyor. Diğer salonlarda da ipek ağırlıklı temalar işleniyor. Müzenin bir de satış dükkanı var, buradan kendiniz ve yakınlarınız için ipek ürünlerden satın alabilirsiniz.

ULUSAL ÇAY MÜZESİ

1991 yılında açılmıştır. Yaklaşık 5.4 dönümlük bir alanı kapsamaktadır. Müzede, yalnızca Çin çayı teması işleniyor.

Müzede, çay tarihini ve gelişimini gösteren 4 bina var. Sergi binası ise, 6  salondan oluşmaktadır.

Ülkede bulunan 300 den fazla çay çeşidi, burada sergilenmektedir. Bu çay çeşitleri hakkında, ayrıntılı bilgiler veriliyor. Müzede, sakin ve sessiz bir yerde, çay performansını görmek ve çay içebilmeniz mümkün.

SOLİTARY TEPESİ

Batı gölünün, kuzeybatı köşesindedir. Tepenin yüksekliği, deniz seviyesinden 38 metredir. Yaklaşık 50 dönümlük bir alanı kapsamaktadır. Batı gölü çevresindeki diğer tepelere nazaran, zirvesi daha düşük olmasına rağmen, gölün en büyük ve tek  doğal adasıdır. Birçok doğal güzellik barındırmaktadır. Güney bölgesinde, Zhejiang müzesi, Wen Lan Pavilion ve Zhangshan Park bulunmaktadır. Park: Qin hanedanlığı döneminde yapılmıştır.

Hongzhou ALTI HARMONİES PAGODA, LİUHE PAGODA

 

ALTI HARMONİES PAGODA, LİUHE PAGODA

Pagodaya giriş ücreti: 30 yuandır.

Eski Çin mimarisinin başyapıtlarından biridir. Yuelun tepesi üzerindedir. Güneyinde, Batı gölü bulunuyor. Pagoda: başlangıçta, 386-581 yılları arasında hüküm süren, Song hanedanlığı döneminde yapılmıştır. Pagodanın yapılış amacının, Qiantang nehrinin gelgit sularını sakinleştirmek. Ancak, bu yapı, 1121 yılında yapılan bir savaşta tamamen yıkılmıştır.

Günümüzdeki ahşap ve tuğla kullanılarak yapılan pagoda ise, Song hanedanlığı döneminde yapılmış ve Ming hanedanı döneminde çeşitli eklentilerle güçlendirilmiştir. Pagodanın yüksekliği: 59.89 metredir. 13 katlıdır. En üst kata kadar giden, spiral bir merdiven bulunmaktadır. Tavan üzerinde ise: oyma ve figürler, hayvanlar, çiçekler, kuşlar görülüyor.

Pekin

Çin Hunan Eyaleti Changsha