Bayburt Aydıntepe

Bayburt Aydıntepe

Aydıntepe-Bayburt arası: 18 km. Aydıntepe-Gümüşhane arası: 77 km. Aydıntepe-Trabzon arası: 125 km. Aydıntepe-Rize arası: 131 km. Aydıntepe-Erzurum arası: 148 km.

TARİHİ

MÖ 3000-2500 yılları arasında, bölgede Hitit hakimiyeti görülür. 1072-1202 yılları arasında ise Saltuklular ve Danişmentlilerin hakimiyeti vardır. 1514 yılında Çaldıran savaşı sonunda bölge Osmanlı egemenliğine girer. Osmanlı döneminde, burası “Hart” ismiyle bilinir ve Bayburt kazasına bağlı bir nahiyedir.

1916 yılında Rus işgali görülür, 21 Şubat 1918 tarihinde ise bölge Ruslardan kurtarılır. Hart olayı olarak bilinen Şeyh Eşref ayaklanması, 26 Ekim-29 Aralık 1919 tarihleri arasında olur. 1957 yılında Belediye teşkilatı kurulur ve ismi “Aydıntepe” olur.  

1987 yılında ilçe olan Aydıntepe, önce Gümüşhane iline, daha sonra ise 1989 yılında Bayburt iline bağlanır.

Bayburt Aydıntepe

GENEL

İlçe, Bayburt’un kuzeybatısındadır. Bayburt ilinin iki ilçesinden biridir. Deniz seviyesinden yüksekliği 1650 metredir. İlçenin en önemli dağları olan Soğanlı dağları, kara ikliminin etkisi ve tahripler nedeniyle orman örtüsünden yoksun kalmıştır.

Bu dağların en büyük özelliği: yayla ve avcılığa elverişli olması, geniş otlaklar bulunmasıdır. Bu yüzden yörede hayvancılık yaygındır. Mera hayvancılığı yapılmaktadır.

Ayrıca bal üretimi yapılmaktadır. İlçenin belli başlı akarsuları, Çoruh nehrinin kollarını oluşturan küçük derelerdir. Çoruh çayı, Aydıntepe ovasını ikiye ayırarak doğu-batı doğrultusunda uzanır ve Çoruh nehrinin en büyük koludur.

GEZİLECEK YERLER

Bayburt Aydıntepe Yer altı Şehri

YER ALTI ŞEHRİ

İlçenin hemen altında, tüf kayaya oyulan bir yeraltı şehri vardır. 1996 yılında bir inşaat kazısı sırasında tesadüfen bulunmuştur.

Yüzeyden 2-2.5 metre derinliğe, başka yapı malzemesi kullanılmadan ana kayaya kısa saplı kazmalar kullanılarak oyulmak suretiyle yapılmıştır. Ancak çıkan harfiyatın ne şekilde dışarıya atıldığı belli değildir. Burada galeriler, tonozlu odalar ve odaların açıldığı geniş mekanlar bulunur. 20 civarında oda bulunmaktadır.

Tonoz örtülü galerilerin genişliği yaklaşık 1 metre, yüksekliği ise 2-2.5 metredir. Bu mekanlara, 3-8 metre karelik odalar açılır. Gözetleme mekanlarının oluşturduğu havalandırma amaçlı konik biçimdeki delikler vardır.

En az 2 ve en fazla 6 metre yüksekliğinde olan bu havalandırma deliğinin bir insanın geçemeyeceği şekilde, konik bir biçimde açıldığı görülür. O dönemdeki teknolojiyle bu havalandırma deliklerinin nasıl açıldığı meçhuldür.

Galerilerin aydınlatılması amacıyla duvarlara oyuklar yani mumluk yerleri kazılmıştır. Buralardaki siyah izler, hala görülür.  Galeri ve koridorlarda biriken suların akması ve tahliyesi için, su arkları yapılmıştır.

Bayburt Aydıntepe Yer altı şehri

Yeraltı şehrinin uzunluğu 1200 metre uzunluğa sahip koridorlardan oluşmaktadır. Yeraltı şehrinin bir ucunun Bayburt kalesi ve diğer ucunun ise 7.5 km uzaklıktaki Kırzı köyüne kadar gittiği tahmin edilmektedir.

Yani, doğu-batı istikametinde 3 ile 5 km uzunluğunda olduğu söyleniyor. Ancak değişik iki yerde 800 metrelik bir bölümde ön inceleme yapılabilmiştir. Geçen zaman içinde, çökme ve yapılaşmadan dolayı meydana gelen tıkanmalar nedeniyle, galeriler kapanmış olup, ileri bölümlere geçilememiştir.

1963 yılında ilçede alt yapı çalışmaları (şehir içme suyu, kanalizasyon gibi) başlatılınca, Yeraltı şehrinin bazı bölümlerinde yer yer çökmeler meydana gelmiş, böylece mekanlar su ve çamurla dolarak tahrip olmuştur.

Temizleme ve restorasyon çalışmaları yapıldığında ne kadar uzunlukta olduğu anlaşılacaktır.

Bayburt Aydıntepe Yer altı şehri

Yeraltı şehrinin girişinde ise, gerektiğinde girişi kapatmak için kullanıldığı düşünülen yaklaşık çapı 1.5 metre olan daire şeklinde bir taş bulunuyor.

Bu yeraltı şehrinin tarihi “Halde” şehrine ait olabileceği iddia edilir. Halde’nin “Khalde” olduğu eski ismi “Hart” olan ilçenin isminin de “Halt” dan geldiği görüşü vardır. Hıristiyanlığın henüz yerleşmediği bir dönemde, bu bölgenin bir sığınak olarak kullanıldığı, Romalılar tarafından kovulan ilk Hıristiyanların bu bölgeye geldikleri ve sığındıkları da tahmin edilmektedir.

Öte yandan, yeraltı şehrinin zor ve yoğun kış şartlarında barınak olarak kullanıldığı da düşünülüyor.

Mezarlar

Yeraltı şehrinde, Geç Roma veya Erken Bizans devirlerine tarihlenen bir mezar bulunmuştur. Mezar en az iki defa kullanılmış olmalıdır. Mezarlarda bulunan sapan demiri, yılan motifi ve Tpone kelimelerinin yanı sıra, eşyanın ölü kültürüyle ilgili olması, henüz Hıristiyanlığın yerleşmediği bir devreyi işaret etmektedir.

Mezarda: kurbanın kanı ve akıtılacak içki için iki delik göz bırakılmıştır. Bu durum, Roma devrinden çok daha önceleri işaret eder.

Bayburt Aydıntepe Yer altı şehri

1960’lı yıllarda yöre sakinleri, II. Dünya savaşında sığınak olarak kullanılmak üzere, buranın varlığından sürekli olarak söz etmişler, ancak daha sonra unutulmuş, 1970 yılında bir araştırmacı yazar tarafından buradan söz edilmiştir.

Ardından 1988 yılında, Erzurum Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu, burayı araştırma kapsamına almıştır. Yapılan araştırma sonuçlarına göre: Aydıntepe yeraltı şehrinin MS 200-500 yılları arasında yapıldığı ve yapı mimarisi yönünden Roma ile Bizans mimarisi özellikleri taşıdığı ifade edilmiştir.

Fakat sonuçlar kesin değildir, yukarıda belirttiğim gibi, değişik görüşler ileri sürülmektedir.

Evet her yıl binlerce kişinin ziyaret ettiği yeraltı şehrinin sadece bir kısmının ziyarete açılması sağlanmış olup, kalan bölümlerinde gerekli araştırmalar yapılacak ve ziyarete açılacaktır. Şu an da 1200 metrelik bölümü gezilebiliyor.

Siz de gezdiğiniz de göreceksiniz, gerek havalandırma oyukları ve gerekse diğer özellikleriyle yeraltı şehri, döneminin mimari özelliklerini yansıtması açısından çok önemlidir. Yeraltı şehri oldukça güzel ışıklandırılmış, üstte şerit şeklindeki ışıklar gezi güzergahını da takip etmeyi kolaylaştırıyor.

Hemen girişte Belediye tarafından yaptırılan Yeraltı Şehri Parkı var, geziden sonra burada dinlenebilirsiniz.

Son bir not: kapalı yer korkusu olanların buraya girmesi elbette sıkıntı yaratabilir, buna dikkat ediniz.

AYDINTEPE HÖYÜK

İlçe merkezinin güneybatısındadır. Ana caddeden 35 metre yüksekliktedir. Yüksek doğal bir tepe üzerinde, geniş bir alana yapılan höyüğün büyük kısmı, mezarlık olarak kullanılmaktadır. Burada, eski Tunç, Demir çağ, Roma dönemine ait seramikler bulunmuştur.

Bayburt Aydıntepe Çatıksu Gözetleme Kulesi

ÇATIKSU GÖZETLEME KULESİ

İlçe merkezine bağlı Çatıksu köyünün kuzeyindedir. Anayoldan 81 metre yüksekliktedir. Hart ovasının kuzeybatısında, en uç noktasında ovayı tamamen kontrol altında tutmaktadır. Gözetleme kulesinin batı bölümü, sarp bir kayalıktır.

Kuleye doğu ve güneyden ulaşılır. Kule: kuzey-güney istikametinde konumlanmıştır. Yaklaşık 17 metre uzunluktadır. Tamamen ana kayaya göre şekillendirilmiştir.

Kulenin sur duvarları, büyük kütlesel taş bloklardan oluşturulmuştur. Gözetleme kulesi bu görünümü ile erken dönemlere tarihlenir. Eski askeri mimarlık örneğidir.

Bayburt Demirözü

Afyonkarahisar Çobanlar

Afyonkarahisar Çobanlar

Afyonkarahisar Çobanlar: Küçük bir yer, tarihi ve turistik özellikleri pek ön plana çıkarılmamış, çıkarılmamış dedim çünkü ilçenin tarihi ve turistik yönü hakkında kaynaklarda hiçbir bilgi yok, burada genellikle termal kaplıca ön planda, bir de Göynük beldesinde Akşemsettin türbesi olduğu söylenen yer var, Bolu ili Göynük ilçesinde de Akşemsettin ile ilgili aynı iddialar var, yorum yapmayacağım, malum bazı değerler, Anadolu’da birkaç yer tarafından birlikte paylaşılıyor, bir zamanlar Çorum Alacahöyük’te bulunan Hititlerin meşhur “Güneş Kursu” nun Ankara Belediyesi tarafından simge yapılması gibi. (daha sonra bu simge Çorum’a iade edilmiş, Ankara Belediyesi simgesi iptal edilmiştir.) Sonuç olarak buralara yolunuz düşerse, tarihi kalıntı bulamayabilirsiniz, bence Termal Kaplıcalara gidin, oldukça modern ve güzel bir tesis.

ULAŞIM

İl merkezine 25 km uzaklıktadır. İlçe Konya karayoluna 6 k m ve Çobanlar Tren istasyonuna ise 4 km uzaklıktadır.

Afyonkarahisar Çobanlar

 

GENEL

İlçe düz ve geniş bir arazi üzerinde konuşlanmıştır. Orta dereceli yüksek dağlar arasında kalır. Deniz seviyesinden yükseklik 990 metredir. İlçe merkezinde tipik Osmanlı yapısını andıran avlulu evler bulunmaktadır. Ancak eski yapı bu kerpiç evler, 2002 tarihindeki depremde ağır hasar görmüş, oturulamaz hale geldiklerinden daha sonra yıkılmışlardır. İlçede İç Anadolu ve Ege bölgesi iklimleri görülür. Türkiye’nin en iyi domatesi burada yetiştirilir ve yetiştirilen domateslerin büyük bölümü yurt dışına ihraç edilir.

TARİHİ

Akarçay kenarındaki höyük, bu bölgede eski Tunç çağından başlayan bir yerleşim bulunduğunu gösterir. Bir söylentiye göre: Danişmentlileri oluşturan Avşar boylarından Süleymanlı koluna mensup bir gurubun bu bölgeye yerleştiği, Çobanlar, Işıklar ve Sülümenli beldelerinin bu oymak tarafından kurulduğu, hatta kurucuların kardeş olduklarıdır. Danişmentlilerin dağılmasıyla onlara bağlı birçok oymak ve boy, baştan başa özellikle batı Anadolu başta olmak üzere Anadolu’nun birçok yerine dağılmışlardır. Çobanlar halkının kökenini bu aşirete mensup olduğu, hatta birkaç kitapta Çobanların 1151 yılında fetih edildiği yazılıdır. Kanuni Sultan Süleyman zamanında vergi kayıtlarında Çobanlar isminin Çobanlar-ı Kebir (Büyük Çobanlar) olarak adlandırıldığı görülür. İlçe 1926 yılında nahiye yapılmış ve 1955 yılında belediye olmuş ve 1990 yılında ilçe olmuştur.

GEZİLECEK YERLER

Afyonkarahisar Çobanlar Termal Kaplıca

 

ÇOBANLAR TERMAL KAPLICA

2015 yılında hizmete giren termal kaplıca 5000 metre kare kapalı alana sahiptir. Bayanlar ve erkekler olmak üzere 2 bölümdür. Her bölümde ayrı ayrı olmak üzere zemin katta termal havuz, termal havuz içinde jakuzi, şelaleler ve havuz kenarında şezlonglar vardır.

Afyonkarahisar Çobanlar Termal Kaplıca

Türk hamamı kısmındı ise göbek taşı, kese odası ve banyo için kurnalar, sauna, buhar odası vardır. Termal havuz bölümünde buharlaşma oluşmaz çünkü tesiste iklimlendirme sistemi vardır. Kaplıca suyunun özellikle romatizmal hastalıklara iyi geldiği söyleniyor.

Afyonkarahisar Çobanlar Göynük Beldesi

 

GÖYNÜK BELDESİ

İlçe merkezine 15 km uzaklıkta, il merkezine ise 39 km uzaklıktadır.

Göynük kelimesinin anlamı: güneşte yanmış, acısı olan, elemli, üzüntüden ağlar duruma gelmiş, kızarmış, hicran, ızdırap, keder ve hararet gibi anlamlara gelmektedir.

Göynük beldesi civarında, önemli Frig şehirlerinin kurulduğu tahmin edilmektedir. Tarihi kaynaklar ve bu bölgede bulunup, günümüzde Afyonkarahisar Müzesinde sergilenen bazı buluntular, bu fikri doğrulamaktadır.

Tekke

Köyde bulunan tekke, Yargeldi Sultan (köydeki inanışa göre Akşemsettin) tarafından kurulmuştur. Yargeldi Sultan, Osmanlı dönemi kayıtlarında İnlice köyü (bugünkü adıyla Seydiler) kurucularındandır ve 13’ncü yüzyılda yaşamıştır. Hacı Bektaşı Veli’nin öğrencilerinden Seyyit Hasan Basri’nin yakın arkadaşıdır.

Kara kuyu

Rivayete göre: Fatih Sultan Mehmet’in hocası Akşemsettin, Hicaz’a gitmek üzere 1458 yılında yola çıkmış, bugünkü Göynük köyünün bulunduğu yere geldiğinde yanındakiler iyice susadıklarını belirtmek için “Göynüdük” demişlerdir. Akşemsettin elindeki asayı yere üç defa vurmuş, oradan temiz, sol, soğuk su fışkırmıştır. Susayanlar kana kana içmişlerdir. O suyun başında konaklamışlar, ancak o sırada Akşemsettin hastalanıp ölmüştür. Vasiyeti üzerine oraya gömmüşlerdir. Kara kuyu hala bol ve temiz suyu ile köylülerin susuzluğunu giderir. Özellikle Ramazan ayında her aile oruçlarını Kara kuyunun suyu ile açmak ister, kuyu başında kalabalık kuyruklar olur.

Akşemsettin Türbesi

Göynük köyünde Fatih Sultan Mehmet’in hocası Akşemsettin’in mezarı bulunduğu söyleniyor. Burada ben daha önce Bolu şehrinin Göynük kazasında da Akşemsettin türbesi bulunduğunu ve hatta yılın bir döneminde Akşemsettin şenlikleri düzenlendiğini biliyorum, bu yüzden burada da gerek beldenin isminin Göynük olması ve gerekse Akşemsettin türbesinin bulunması, bilmiyorum, sanırım Akşemsettin, bu iki yöre arasında paylaşılıyor, yorum yapmıyorum. Ancak burada bulunan Akşemsettin Türbesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu tarafından “Dinsel yapı” olarak tescillenmiştir.

 

KOCAÖZ KASABASI

Bu kasabanın eski ismi Fekeli’dir. Kasaba il merkezinin 36 km doğusundadır. İlçe merkezine ise 6 km uzaklıktadır. Bolvadin ilçe merkezi ise 25 km uzaklıktadır.

Yapılan çevre incelemelerinde, beldenin tarihinin Arkaik döneme kadar uzandığı bilinmektedir. Nehir kenarında bulunan mezar höyüklerinin Bronz çağından kaldığı düşünülmektedir. Antik çağda, Anabura kasabası buradaydı.

Afyonkarahisar Çobanlar Anabura-Anabora

 

Anabura-Anabora

Şehir kalıntılarında yapılan çevre incelemesinde tarihi Arkaik devre kadar uzanmaktadır. Frig vadisinin önemli şehirlerinden olan Anabura, Roma döneminde de gelişmiş ve bölgenin en önemli şehirlerinden birisi haline gelmiştir.

Bu şehrin harabeleri, Ilıca mevkiindedir. Akşehir’in Ulupınar köyündeki yaylada tek parça 30 cm yükseklikteki kaya üzerinde Antıocheia-Anaboyria yazılı sınır yazısı, Anabora şehrinin sınırlarının Yalvaç’a kadar uzandığını gösterir.

Afyonkarahisar Çobanlar Anabura-Anabora

Şehir harabeleri, kaya mezarlar, çeşmelerdeki Grekçe kitabeler ve mimari parçalar, buranın tarihinin birer vesikasıdır. Feleli Molla oğlu çeşmesi aynasında, Roma dönemine ait mezar steli vardır. İstiklal Mahallesindeki İzzetlerin çeşmesindeki Grekçe kitabe, Roma dönemine ait olup, bu harabelerden gelen mimari parçalardır.

Afyonkarahisar müzesinde bulunan Artemis heykeli buradan çıkmıştır. Ancak böyle yazmama rağmen, Afyonkarahisar arkeoloji müzesinde bu heykeli bulup göremedim, resmini çekemedim, yani Artemis heykelleri genellikle Efes yöresinden çıkar, burada Artemis heykeli, keşke görseydim veya bir resmi olsaydı, sizlerle paylaşırdım. Evet hani üst kısımda buranın yani Anabura kentinin, Frig ve devamında Roma döneminde çok önemli bir şehir olduğunu belirttim ama inanın daha fazla bilgi, ayrıntılı bilgi yok.

Yeraltı şehri

2003 yılında çiftlik yapımı için temel kazılırken bir yeraltı şehri bulunmuştur. Yeraltı şehrinde incelemelerde bulunan Afyonkarahisar Arkeoloji Müzesi yetkilileri, MS 2 ile 4’ncü yüzyıla tarihlenen yer altı şehrinin 8 kat olduğu, ancak 2 katını gördüklerini söylemişler, gerekli temizlik çalışmalarından sonra ayrıntılı bilgi sahibi olunacağını söylemişlerdir. Ancak aradan geçen yıllara rağmen burada herhangi bir araştırma yapılmamış ve yeraltı şehrinin girişi toprakla kapanmıştır. Evet isterdim ki, size bu yeraltı şehri hakkında ayrıntılı bilgi vereyim ve siz de gidin burayı görün, ancak gitmeyin, görmeyin, çünkü tüm uğraşıma rağmen hiçbir bilgi bulamadım, yetkililerin mazereti sağlam, ödenek yok. Sadece bilginiz olsun, olur da ileride burayı turizme açmaya niyetlenirlerse bir gittiğimizde umarım görürüz, veya bir gören olursa bilgi verirse seviniriz.

Afyonkarahisar şehri tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.