Öncelikle şunu bilmenizi isterim ki, San Remo küçük bir yer, o kadar küçük ki eğer bölgeye tur ile gittiyseniz, genellikle burayı ekstra tur olarak satıyorlar ve bence kesinlikle almayın, çünkü gerçekten buraya 40 Euro civarında para verip te gidilebilecek bir yer değildir.
Sadece uzun yıllardır devam eden bir film festivalinin yapıldığı yer olarak önem kazanan, film festivalinin yapıldığı bir salonun ön kapısını ve sokakta yerlere monte edilen plaketleri görmek için gereksiz, sadece bölgeye giden gezginler, kısa bir zaman ayırıp (örneğin 1 veya en fazla 2 saat) buraya girip gezebilirler.
Evet: San Remo, komşusu Cenova şehrine 147 km uzaklıktadır. Hani yol boyu, çevreyi görerek giderim derseniz yanılırsınız, çünkü yol üzerinde yerleşim yerlerinin bulunduğu bölümlerde, yol kenarlarında trafik gürültüsünü kesmek için yüksek korkuluklar yerleştirilmiş, yani yol boyunca pek bir şey görünmüyor.
Şehir: Kuzey İtalya’nın Ligurya bölgesinde, İmperia iline bağlı, Akdeniz kıyısında bir yerleşim yeridir. Fransa’nın Nice şehrinin doğusundaki “Riviera dei Fiori” olarak bilinen İtalyan Rivyerası’nın en önemli merkezidir.
Şehrin Akdeniz kıyısındaki küçük limanı, 1200 metre uzunluğunda dalga kıran ile korunur. İklim güzeldir, zaten tarih boyunca buranın tercih edilmesinin başlıca sebebi güzel iklimidir. Coğrafi konumu nedeniyle kuzey rüzgarlarından korunmuştur.
Uzun sahil şeridi: tropik bitkilerin yetiştirilmesi ve büyümesine imkan veren sıcaklıklara sahiptir. Buna bağlı olarak, San Remo bir çiçek şehridir ve burada üretilen çiçekler, Avrupa’nın birçok yerine ihraç edilir.
Osmanlı tarihinde büyük önemi vardır. I. Dünya savaşının ardından, 1920 yılında imzalanan ve Osmanlı imparatorluğunu bitiren Sevr anlaşması öncesinde, hazırlık çalışmaları burada yapılmıştır.
Ayrıca, Cumhuriyet kurulduktan sonra da, son Osmanlı Padişahı Vahdettin ve ailesi buraya sürgüne gönderilmiş ve Vahdettin, ülke dışında ölen bir Padişah olarak tarihe geçmiştir.
Burası zengin ve ünlü İtalyanların uğrak yeridir. Her ne kadar bazı internet sitelerinde, sokaklarda şık giyimli insanlar ve son model arabalar görülür derse de inanmayın, sakin bir yer, sokaklarda şık giyimli insanlar ve son model arabalar yok. Ancak, pahalı evler ve villalar görebilirsiniz.
TARİHİ
San Remo bölgesi, Roma döneminden itibaren yerleşim yeri olarak kullanılmıştır. Erken Ortaçağ döneminde şehir genişlemiş ve korsan baskınlara karşı korunmak için kale inşa edilmiştir. 1753 yılında 20 yıllık şiddetli çatışmaların ardından, şehirde Ceneviz hakimiyeti görülür. Aynı dönemde, sahilde Santa Tecla kalesi yapılır.
Kale 2000 yılına yani yakın geçmişe kadar hapishane olarak kullanılır, günümüzde ise müzedir. Şehir 1814 yılında Sardunya krallığına bağlanır. 18’nci yüzyılın ortalarından itibaren hızla büyüyen şehir, turizmin gelişmesi ve büyük otellerin yapılması ile bütün dünyanın tanıdığı bir yer olur.
Burada tatil yapan ve buraya yerleşen ünlüler arasında bulunanlardan bazıları şunlardır: Avusturya imparatoriçesi Sisi, Rus Çarı II. Nicholas, Rusya imparatoriçesi Maria Alexandrovna, besteci Çaykovski, İsveçli kimyager Alfred Nobel sayılabilir.
Çaykovski 1870 yılında “Eugene Onegin” isimli eserini burada yazmıştır. Rusya imparatoriçesi Alexandrovna’da şehir tarihinde önemli yere sahiptir. 1874 yılı kışını burada geçirmiştir.
“Belle Epoque” olarak isimlendirilen dönemde, şehirde büyük ve zarif konutlar patlaması yaşandı. 1874-1906 yılları arasında, burada 190 villa ve 25 otel inşa edildi. En lüks otellerden bazıları, günümüzde faaliyetlerini değiştirdiler ama çekicilikleri hala bozulmadı.
Örnek: Belediye binası görkemli “Bellevue Hotel” evinde, eski Riviera Palace Hotel ise günümüzde Turist Dairesi’ne ev sahipliği yapıyor.
Alfred Nobel: 1891 yılında burada bir villa satın almış ve 1896 yılında yine burada ölmüştür.
20’nci yüzyılın başında, şehrin popilitesi biter. Avrupa’nın dört bir yanından gelen turistler çekilir. 1905 yılında ise şehirde kumarhanenin açılmasıyla tekrar eski ihtişamlı günlere dönülür. Kumarhane, Monte Carlo ile yarışır. Lüks kalabalıklar yeniden şehre akın etmeye başlarlar.
Osmanlı Padişahı Vahdettin
Cumhuriyet ilan edildiğinde, son Osmanlı Padişahı Vahdettin, İstanbul’dan bir İngiliz gemisine binerek kaçar ve bazı yerleri dolaştıktan sonra kabul edilmez ve sonunda San Remo şehrine gelerek buraya yerleşir. Çünkü; İtalyan kralı veliaht iken İstanbul’a geldiğinde kendisine Şehzade Vahdettin nezaret eder ve aralarında bir dostluk gelişir.
Tam o sırada babasının vefatını öğrenen veliaht prens, ülkesi İtalya’ya döner ve kral olur. Vahdettin’in San Remo şehrine gelmesinde her ne kadar İtalyan kralının etkisi olsa da, İngilizler Padişahın ileride kendilerine sağlayacağı yararları düşünerek yakınlarında bulunmasında yarar gördükleri de kesindir.
Neyse, sözü fazla uzatmadan; Vahdettin: İran Şahı ile sürgünde bulunduğu San Remo şehrinde bir süre “Villa Nobel” (Alfred Nobel’in villası) de kalır, ekonomik olarak yaşanan sıkıntılar ve ardından vefat eder. Esnafa olan borçlar nedeniyle tabut ve cenazesinin rehin alınmasına kadar uzanan rezilliklerin ardından, cenazesi şehirden kaçırılır ve Suriye-Şam’da defin edilir.
Sonuç olarak: son Osmanlı Padişahının, ömrünün son yıllarını, San Remo şehrinde sefalet içinde geçirmiş olması, bizim açımızdan şehir tarihinin ayrı bir sayfasıdır. Şehirde: Vahdettin’in yaşamını sürdürdüğü Villa Nobel ve Villa Manoyla görülebilir.
San Remo Müzik Festivali
1940’lı yıllarda İtalya’da Mussolininin faşist rejimi yıkılınca, ülke de yeni bir kimlik arayışı başlar. San Remo kumarhanesi patronları, yayın kuruluşu “Rai” ile anlaşarak yıllık bir şarkı festivali düzenlemeye karar verirler. Böylece festival “Festival della Canzone İtaliana” (İtalya Şarkı Festivali) olarak doğar.
Yarışma: 1951-1976 yılları arasında Sen Remo Casinosun’da yapılır. Bu dönemde, şarkının bir versiyonu yerli bir İtalyan sanatçı ve diğer versiyonu ise uluslar arası konuk bir sanatçı tarafından seslendirildi.
Bu dönemde meşhur olan uluslar arası sanatçılar arasında bulunanlar: Luis Amstrong, Stevie Wonder, Jose Feliciano, Paul Anka, Shirley Bassey sayılabilir. Festivale katılan en ünlü şarkı 1958 yılında, muhtemelen dünyanın en ünlü İtalyan şarkısı olan “Volare” dir.
1977 yılında, Casino yenileme çalışmaları sırasında, yarışma “Theatre Ariston” a taşınır. İtalya’nın en başarılı sanatçılarından bazıları, kariyerlerine burada başlarlar. Bu şarkı yarışması, sonrasında Eurovision şarkı yarışmasına da örnek olmuştur.
Son yıllarda, sahil bölgesinde araç girişini önlemek için beton bloklar yerleştirilmiştir. Yani, güvenlik özellikle şarkı yarışması sırasında en üst düzeye getiriliyor.
GEZİLECEK YERLER
San Remo Casino-Belediye Casinosu
Art Nouve tarzındaki bina: 1905 yılında inşa edilmiştir.
Binanın tasarımı: daha önce diğer kumarhaneleri (Saigon ve Cannes gibi) tasarlayan Parisli mimar Eugene Ferret tarafından hazırlandı.
Yapıldığı tarihten sonra, yüz yıldan fazla süredir, Casino, gerek kumarhane olarak ve gerekse kültürel, sanatsal ve tiyatro merkezi olarak birçok karmaşık şöhretleri (özellikle oyuncuları) ağırlamıştır.
Roof Garden restoran zarif bir yemek yeri olarak bilinir. Oyun odalarında ise çeşitli barlar vardır.
Corso Giacomo Matteotti
Şehrin tam merkezindeki bir caddedir. Limanın hemen üstünde, trafiğe kapalı bir caddedir.
Burada: butikler, kafeler, barlar, tarihi binalar, eski tip eczane ve kozmetik parfümeri mağazaları vardır.
Caddenin ismi: 19’ncu yüzyılın ortalarında tasarlanmış olan ve birleşik İtalya’nın ilk kralı olan Vittorio Emanuele II’nin adını taşıyan caddenin ismi, savaştan sonra 1924 yılında öldürülen Sosyalist Partinin Sekreteri Giacomo Matteotti’ye adanmıştır.
Caddenin ucunda, 1857 yılında yapılan Savoy’un Umberto ve Amedeo’sunu hatırlatan saray cephesi üzerinde, bu konuda bir anıt plaket bulunur.
Evet, bu caddenin en ünlü yeri, San Remo Müzik Festivalinin yapıldığı “Ariston Sineması” dır.
Şehrin en önemli ve hareketli caddesidir. Cadde üzerinde, yerlere bakarsanız: Müzik Festivalinde yıllar içinde birinci olan sanatçıların isimleri ve şarkı isimleri: sarı plaketlere yazılarak caddeye takılmış görebilirsiniz.
Caddenin başlangıcında Casino bulunur. Caddenin sonu ise, Cristoforo Colombo meydanına açılıyor. Burası da canlı ve hareketlidir. Bu meydanda da güzel kafeler ve restoranlar vardır. Ama bu meydanda, mutlaka “Gelateria Lollipop” isimli dondurmacıdan mutlaka dondurma yemeyi unutmayın.
Ariston Tiyatrosu-Theatre Ariston
Tiyatro, 1951 yılından bu yana, şehirde düzenlenen ve çok popüler olan “Sanremo Müzik Festivali” ne ev sahipliği yapmaktadır. 1953 yılında inşa edilmiştir ve 2000 koltuk kapasitelidir. (Festival, 1976 yılından itibaren burada yapılmaya başlanmıştır, daha önce Casino’da yapılıyordu.)
Savoy Hotel
Burası, zarif Art Nouveai çizgileri olan, sarı renkli etkileyici bir yapıdır. Şehrin en büyük otelidir ve buraya ün kazandırmıştır. Tarihi süreçte burada geçen bir olay vardır. Şarkı yarışması jürisi tarafından yarışmaya kabul edilmeyen İtalyan şarkıcı Luigi Tenco, bu otelde intihar etmiştir.
Borea d’Olmo-Şehir Müzesi-Musee Civico
Şehir merkezinde bulunan görkemli bir binadır. Sarayın cephelerinden biri: ana alışveriş caddesi olan Corso Matteoti’ye ve diğeri ise Via Cavour’a bakar. Sarayın en ilginç yeri: mermer kolonlarla desteklenen çapraz tonozlu ve tavanlı, atrium merdivenidir.
16’ncı yüzyıl yapısı cephedeki sıva dekorasyonu ve kapılar baroktur. Corso Matteoti’ye bakan kapının üstünde: Michelangelo’nun çırağı Montorsoli tarafından 1550 yılında yapılan “Çocuklu Meryem” heykeli görülmelidir.
Saray 15’nci yüzyıl sonlarında yapılmıştır. Her zaman Savoylar olarak tanınan ama aslen Venedik kökenli bir aile olan Borea ailesine aittir. Saray ismini: Adriyatik denizi boyunca esen meşhur bir rüzgardan alır.
Bu sarayda, Borea ailesi tarafından, birçok ünlü kişi misafir edildi.
Sarayın ana katlarının birçok bölümü ziyarete kapalıdır. Ama en üst katında, günümüzde şehir müzesi vardır.
Müzede 3 farklı alan vardır.
Bunlar: arkeolojik odalar, şair Laurano tabloları ve gravürleri ve bir zamanlar San Remo şehrinde yaşayan ve Guiseppe Garibaldi’nin arkadaşı olan İngiliz soylu Caroline Philipsson’a ait olan Garibaldi kalıntıları (mektupları ve kişisel eşyaları) bölümüdür.
Müze: fresklerle süslüdür. Burada özellikle 17’nci yüzyıl sonlarına tarihlenen Giovanni Battista Merano (1632-1698) tablolarını ve yine bu sanatçı tarafından yapılan kemerli tavanı görmeyi unutmayın. 2’nci katta küçük bir şapel vardır.
Burada: mermer bir sunak ve porselen Meryem Ana heykeli görülmelidir. Mavi renkli ve tonozlu kubbe ile geniş koridor boyunca yürümeye devam ettiğinizde: her iki tarafa bağlı birkaç oda bulunur.
Papa VII Puis: ilk kez Roma’dan Fransa’ya yolculuk yaparken bu odalardan birinde kalmıştır. Odanın tavanı gayet güzel süslenmiştir. En sonda: Borea d’Olmo soylu ailelerinin portre galerisinin bulunduğu büyük oda görülür.
Santa Tecla
San Remo şehri, İtalya’nın en önemli çiçek pazarına sahiptir. Buradan: Avrupa’nın birçok yerine çiçek ihraç edilir.
La Pigna-Madonna Delle Costa
Pigna: MS 1000 yıllarında korsan saldırılarından korunmak için, bir kalenin içinde yerleşim yeri olarak kuruldu ve 16’ncı yüzyıla kadar büyüyerek güçlendi. Günümüzde ise, burada pek bir şey kalmamıştır. Şehrin en küçük alanıdır, kapalı sokaklar, küçük meydanlar ve teraslı evler görülür, burada tam bir sessizlik hakimdir.
Bölge: Piazzo Santo Stefano’dan başlar ve şehirdeki ana dini yapı olan, bir tepede bulunan Madonna della Costa’nın kutsal alanına kadar gider. Kutsal alanın yakınında “Kraliçe Elana Bahçeleri” vardır. Buradaki 1770-1775 yılları arasında yapıldığı söylenen yapı: 17 ve 19’ncü yüzyıl resim ve heykelleriyle süslüdür ve kubbesi, limandan görülebilir.
Sar Siro Meydanı
Tarihi binalarla çevrili meydan, ilginç manzaralarıyla önem kazanıyor. Villa Hurbury Botanik bahçesine gitmek ve birbirinden ilginç çiçekleri görmek için burası kullanılır. Ayrıca burada yer alan Corso Felice Cavalotti Müzesi de gezilebilir.
San Siro Katedrali
Şehrin en kutsal yapısıdır.
12’nci yüzyılda Romaneks-Gotik tarzla, Albenga’daki St Michael Katedrali örnek alınarak yapılmıştır. Daha sonra: 1753 yılında Cenevizliler tarafından sahte Barok tarzı kullanılarak yeniden inşa edilmiştir.
Ancak 19 ve 20’nci yüzyıl arasındaki dönemde yapılan yenileme çalışmalarında, orijinal ilk haline geri dönülmüştür. Ancak bu dönemde, çan kulesi restore edilmemiştir.
Soldaki yan portal: binanın en eski unsuru olan bir kabartma ile süslüdür. Muhtemelen 12’nci yüzyıl yapımı bu kabartmada: iki palmiye arasında bir Paskalya kuzusu tasvir ediliyor.
Katedralin içinde: yüksek sunak üzerinde Anton Maria Maragliano tarafından, 18’nci yüzyılda yapılmış “Çarmıha gerilme” sahnesi vardır. Sağdaki şapelde: Gagini tarafından yapılmış, önemli Rönesans dönemi bir heykel görülür.
Soldaki şapelde: Rosary tarafından yapılan “Meryem Ana” heykeli vardır. Sağ koridor takip edildiğinde koridor boyunca, geçmişte San Remo topluluğunun kötü zamanlarda ahlaki bir desteği olarak işlev gören: bilinmeyen bir sanatçı tarafından yapılan “siyah haç” görülür.
Katedralin yanında: 1688 yılı yapımı, barok döneme kadar uzanan Aziz John Vaftizhanesi vardır. Orazio de Ferrari tarafından yapılan “Magdalene Holy Communion” burada görülebilir.
Rus Ortodoks Kilisesi
Sanremo Tourist Office yakınındaki bu kilise, oldukça eski bir anıttır ve Aziz Catherine’ye adanmıştır.
Rus Çarı Alexander II’nin karısı İmparatoriçe Maria Alexandrova: 1874-1875 yılı kış sezonunu burada geçirdi.
İmparatoriçe: şehre şükran duygularının ifadesi için: günümüzde de görülen palmiye ağaçları hediye etti. Bu palmiye ağaçlarının yerleştirildiği Corso İmperatrice (İmparatoriçenin gezi yolu) Liguria bölgesinin en zarif yerlerindendir.
Ardından Rus aristokrasisi, kış sezonlarını San Remo şehrinde geçirmeye başladı. 1890’larda burada bir Rus kilisesi inşa edilmesine karar verildi.
Tüberkülozdan muzdarip Rusların çoğu, kışı geçirmek için buraya geliyorlardı ve şehirde bir Rus hamamı, bir fırın ve bir eczane kuruldu.
1912 yılında Rusya’dan gelen parayla, Moskova’daki San Basilio kilisesine benzer tarzda, bu kilise yapıldı.
Villa Nobel
1874 yılında tipik Venedik Rönesans tarzında inşa edilmiş yapı, 1892 yılında restore edilmiştir. İsmini: ünlü İsveçli bilim adamı ve dinamitin mucidi Alfred Nobel’den alır. Kendisi: 1890-1896 yılları arasında burada yaşamıştır.
Yapı: harika bir parkın ortasındadır. Bir zamanlar denize kadar uzanan bu park alanında, çok sayıda nadir ağaç türü bulunur. Yapının içi üç katlıdır. Bodrum kat: Nobel tarafından yapılan ana deneylerin tarihsel ve teknik tasvirlerini anlatan resimler bulunan Laboratuvar bölümüdür.
Zemin kat: Pompeia freskleriyle dekore edilmiş bir konferans salonuna sahiptir. Nobel’in stüdyosu ise birinci kattadır. Yazının başında belirttiğim gibi, Sultan Vahdettin, bir süre burada kalmıştır.
Villa Manolya
Villa Nobel’in karşısındaki bu yapı: Sultan Vahdettin’in burada ağırlanmasıyla önem kazanır. Sultan: ardından içi tamamen değişmiş ve günümüzde lise olarak kullanılan bu binada ölmüştür.
Villa Ormond
Şehrin doğu yamacında Corso Cavalloti’de bulunan yapı: şehrin yeşil akciğerlerinden birisidir. Bir zamanlar tepenin üstündeki bu villadan denize kadar uzanan park, yakınlarda ana yolla ikiye bölünmüştür. Yapı bir zamanlar, İsviçreli bir aileye aitti.
1930’larda, San Remo kasaba idaresi tarafından satın alındı ve günümüzde “Uluslararası İnsan Hakları Enstitüsü” nün bir kolu tarafından kullanılıyor. Villanın çevresindeki park alanı, Japon tarzında düzenlenmiştir.