Erzurum Uzundere

Erzurum Uzundere

Uzundere, Erzurum arası uzaklık: 86 km. Uzundere, Tortum arası uzaklık: 33 km. Uzundere, Artvin arası uzaklık: 96 km.

TARİHİ

Uzundere, önceden Tortum ilçesine bağlı bir bucaktır ve eski ismi “Azort” dur. Kanuni Sultan Süleyman döneminde Osmanlı egemenliğine girmiştir. 1’nci Dünya savaşında Rus işgaline uğrar. 16 Mart 1918 tarihinde işgal sona erdirilir. 1987 yılında ilçe oluştur.

Erzurum Uzundere

GENEL

Buranın en büyük özelliği 2016 yılında Uluslararası Sakin Kentler Birliği tarafından, Türkiye’nin 11’nci Sakin Kenti olarak seçilmiş olmasıdır. İlçe Karadeniz bölgesindedir. Tortum vadisinde kurulmuştur. İlçe merkezinin denizden yüksekliği ortalama 1050 metredir. Tortum gölü ve Tortum Şelalesi ilçe sınırları içindedir. İlçe: Dünyanın en zengin biyolojik çeşitlilik bölgelerinden biri olan Kafkasya Ekolojik Bölgesinin batı ucundadır. Birçok endemik bitki, memeli, kuş ve kelebek cinsi yuvası vardır. Bölgede Akdeniz iklimi özellikleri görülür. Buna bağlı olarak yaz mevsimi oldukça sıcak ve nemli geçer, kış mevsimi ise serin ve yağışlıdır. Yöre insanının başlıca geçim kaynakları: tarım ve hayvancılıktır.

 

FESTİVALLER

GELENEKSEL KARAKUCAK GÜREŞLERİ

Karakucak güreşleri, 1923 yılından beri yapılmaktadır. Cumhuriyet bayramına ithafen her yıl 29 Ekim tarihinde yapılır. Minikler, yıldızlar, gençler ve büyükler kategorisinde yapılan güreşler, büyük ilgi çekmektedir.

DAP GENÇLİK-FEST DOĞU ANADOLU GENÇLİK FESTİVALİ

Erzurum’da yaşayan gençlerin bölgesel kalkınma süreçlerine aktif katılımını teşvik etmek için düzenlenir.

KUŞ GÖZLEM FESTİVALİ

Çoruh vadisi ve Uzundere kuş türleri ve kuş gözlemciliği yönünden önemli bir potansiyele sahiptir. Kuş gözlemciliği popüler bir faaliyettir.

 

NE YENİR

Buraya yolunuz düşerse “incir döğmesi” yemelisiniz. Ayrıca yine bu bölgede 27 çeşit elma üretiliyor. Ayrıca, Uzundere yöresinde 20 çeşit elma üretiliyor.

Erzurum Uzundere

GEZİLECEK YERLER

 

TARİHİ UZUNDERE EVLERİ

İlçe merkezindeki “Tarihi Ambarlı Eyvanlı Uzundere Evleri” oldukça ilginçtir. Bu evlerden Murat Efendi Mahallesinde bulunan evlerden birini 1’nci Dünya Savaşında Rus Ordusu askerleri karargah olarak kullanmıştır. Ambar bölümü ahşap olan bu evlerin bazıları 200-250 yıllıktır.

Erzurum Uzundere İnçer camii

İNÇER CAMİİ

İlçe merkezine 3 km uzaklıkta Orta Mahallededir.

İnçer kelimesinin anlamı “Yeniçeri” demektir. Cami, 1847 yılında yapılmıştır. Ancak kim tarafından yaptırıldığı bilinmez. Moloz taştan imal edilmiştir. Ana ibadet mekanına kuzey cephenin eksenine yerleştirilen, ahşap bir kapıdan girilir. İç mekanda, kuzey cephede kadınlar mahfili bulunur. Üst örtü, ortada serbest bırakılmış dört ahşap destekle taşınmaktadır. Tavan ahşap kirişlemelidir.

Ortada bulunan ahşap desteklerden hariç, iki adet batıda, iki adet doğuda olmak üzere, duvara gömülü durumda 4 adet sütun daha bulunur.

Tavan göbeğinin olduğu orta bölüm, daha yüksek yapılmış olup, tavanda ayrı olarak altın yaldız renkte boyanmış lale motifleri bulunur. Ahşap kirişlerin üzerleri de belli bölümlerde daire motifleri, altı kollu yıldızlar ve yarım bırakılmış dairelerle bezenmiştir.

Caminin güneş bölümünde bulunan mihrap, kesme taştan yapılmıştır. Ahşap tavanda ve mihrapta süslemeler bulunur. Cami, oldukça stilize ve yüzeysel olarak işlenmiş geometrik ve bitkisel motiflerle bezenmiştir. Yapı çeşitli dönemlerde eklemelere maruz kalmıştır. Ayrıca orijinal halini büyük oranda korumuş, Osmanlı geçiş dönemine ait sade ve basit bir plan gösterir.

Erzurum Uzundere inçer camii

Caminin en orijinal bölümü mihrabıdır. Çünkü mihrabına gün ışığının yansımasıyla “minare” görümünde bir gölge yansıyor. Caminin dört duvarına, özel olarak konuşlandırılan ve hayli küçük olan pencerelerden sızan ışık, mihrabın tam ortasında minare görünümünde bir gölgenin oluşmasını sağlıyor. Ancak geçtiğimiz yıllarda, “cami çok karanlık” şikayetleri üzerine pencereler büyütülmüş ve gizemli görüntü kaybolmuştur. Gizemli görüntünün kaybolmasının ardından pencereler yeniden eski haline getirilmiş ve mihraptaki minare gölgesi yeniden belirmiştir. O gölge, kıbleyi gösteren bir işaret, doğal bir pusula görevi görüyor.

Erzurum Uzundere öşvank (öşki) çamlıyamaç kilisesi

ÖŞVANK (ÖŞKİ)-ÇAMLIYAMAÇ KİLİSESİ

İlçe merkezine bağlı Çamlıyamaç köyündedir. Erzurum-Artvin kara yoluna 4 km uzaklıktadır. Bir diğer ismi “Vaftizci Yahya” Katedralidir.

Uzaktan görülebilecek şekilde köyün ortasındaki açık alanda konumlanmıştır. Bölgedeki en büyük haç planlı Gürcü kilisesidir. Yapıya giriş, kuzey, güney ve batı haç kollarının duvarlarındaki kapılardandır. Kitabesinden öğrenildiğini göre: Gürcü Bagratlı Hanedanlığı zamanında, 3’ncü Andernese’nin oğlu Prens Magastras Bagrat tarafından 963-973 yılları arasında yaptırılmıştır. Kilisenin mimarı; Öşklü Grigor Ustadır. Kilise Vaftizci Yahya’ya adanmıştır.

Erzurum Uzundere öşvank (öşki) çamlıyamaç kilisesi

Konik minaresi ve haç biçimli yapı planı ile Hahuli’ye benzer, ancak çok daha büyüktür. Katedral boyutlarında bir kilisedir. Renkli taş bezemeleri ve kabartmaları ile dikkat çeker. Haç planlı kilisenin dıştan transetli olmasına karşılık içeride apsislerin oluşturduğu üç dilimli bir bölüm ve onun devamı olan uzun bir kol, kilisenin planını tamamlar. Kubbe kasnağında 12 pencere vardır. Pencerelerin dış yüzeyleri, kabartma ve silmelerle sınırlıdır.

Haç planlı kilisenin kısa ucunda apsisi ile iki yandaki neflerden oluşmaktadır. Bu bölümleri, dört büyük konsol ve sütunlar taşımaktadır. Sütunların kaideleri bitkisel, arabesk ve çam kozağı motifleriyle bezenmiştir.

Erzurum Uzundere öşvank (öşki) çamlıyamaç kilisesi

1022 yılında bölgenin Bizans İmparatorluğu denetimine geçmesinden sonra kilisenin yıkılan kubbesi, Bizans İmparatorları II. Basileos ve VIII. Konstantin tarafından onarılmıştır.

Kilisenin içindeki bir yazıta göre: 1036 yılında Patrik Gagik’in parasal desteğiyle, kilisenin duvarları fresko tekniğindeki resimlerle bezenmiştir. Bölgedeki Piskoposluk merkezlerinden olan Öşk Manastırı, 11’nci yüzyılda el yazmaları ile ünlü önemli bir kültür merkezi olmuş ve bu önemini 15’nci yüzyıla kadar korumuştur. 19’ncu yüzyıldan 1980 yılına kadar cami işlevi ile kullanılan bu yapıt, 1985 yılında tescil edilerek koruma altına alınmıştır. Ancak köye yeni cami yapıldıktan sonra, kaderine yani yıkılmaya terk edilmiş olmanın hüznünü taşır.

Gelelim günümüze, Kilise, uzun yıllar cami olarak kullanılması sayesinde günümüze sağlam gelebilmiştir. Kilise, üç şapel, yemekhane, el yazmalarının kopya edildiği ve korunduğu kütüphane binası ayakta kalmıştır. Ayrıca; kuzey, güney ve doğu apsislerindeki üç İncil konulu sahne ve bazı figürler görülebilir. Kilise, Hıristiyan Gürcüler tarafından önemli sayılarak ziyaret edilmektedir. Çünkü Hıristiyan Gürcüler tarafından çok önemli kabul edilmektedir.

 

ENGÜZEK KALESİ-AĞÇAKALE

İlçe merkezine 5 km uzaklıktadır. Dikyar köyü sınırları içerisindedir.

Erzurum-Artvin kara yolu üzerinde, Tortum çayına hakim, sarp ve yüksek bir kayalık üzerinde yapılan kalenin konumu, oldukça stratejik özelliği sahip olduğunu gösterir. Kitabesi yoktur.

Akça kale olarak da adlandırılır. Çünkü Beylikler döneminde kaleyi Akça Bey sağlamlaştırmıştır. Görenleri şaşırtan bir yapıya sahiptir. Dikkatli bir şekilde bakıldığında, kayalıklardan ayırt edilebilir.

Mimarisi

Kaleye giriş, güneydoğu yönündeki kapı ve 1.82 metre genişliğindeki bir koridorla sağlanır. Moloz taş ve horasan harcı ile inşa edilmiştir. Kale burçlarının en çok kalenin güney bölümünde bulunması, tarihi akınların bu yönden geldiğini düşündürür. Kalenin hakim bir noktasında: bir kapı yeri ve düşman gözetleme delikleri vardır. Kalenin düşmandan korunması için yüksek burcun üzerinde taş veya ateş dökmek için, balkona benzer bir yer ve delikler mevcuttur. Kalenin kuzeye doğru genişleyen avlusu içindeki yapı kalıntılarından: şapel ve sarnıç dikkati çeker. Ayrıca kalenin tabanında, toprak altında kalan ev kalıntıları görülür. Hamamı tek bölmelidir ve kalenin dışında ve dibindeki dere kenarında toprak boyalı harabe durumdadır. Burada bulunan iki katlı bölümün, gözetleme kulesi olarak kullanıldığı düşünülür.

Günümüz

Tapınağı, çok yüksek burçları, gözetleme kulesi, fırın, hamam, Tortum çayına inen gizli su yolları ve dolambaçlı sokakları ile ilgi çeker. Kalenin en önemli özelliklerinden birisi de çıkış yolunun bulunmamasıdır.

 

SAPANCA KÖYÜ OSMAN EFENDİ CAMİİ

İlçe merkezine bağlı 9 km uzaklıktaki Sapaca köyündedir.

Caminin avlu kısmına güney cepheden açılmış bir kapı ile girilir. Avludan dikdörtgen planlı son cemaat yerine, buradan da harim kısmına geçilir. Son cemaat yerinden harim kısmına geçişin olgu girişin üzerinde taş kitabe vardır. Dikdörtgen formdaki kitabenin üzerinde: baklava motiflerinin ortasında H. 1204 tarihi yazılıdır. İbadet alanının üst örtüsü ortada iki direk üzerine, yanlarda ise beden duvarları üzerine oturur. Minber ahşap malzemeli ve aynalık kısmında dikdörtgen panolar korkuluk kısmında ise geometrik panolar bulunur. Minare saç malzemeli ve caminin doğu cephesine yerleştirilmiştir.

 

SAPACA KÖYÜ KALESİ-EŞKİSOR KALESİ

Kale, ilçe merkezine 9 km uzaklıkta, Anadolu’ya gelen ilk Türklerin Öş/Oş adını verdikleri Sapaca köyündedir. Sarp kayalar üzerine inşa edilmiştir.

Köye daha sonra Ermeniler yerleşmiş ve köyün ismi “Öşk” olmuştur. Kale, Orta Çağ mimari özelliklerini yansıtır. Orta Çağda bölgenin en önemli güçlerinden biri haline gelen Bagrati Krallığı, kaleyi fethetmek için defalarca akınlar düzenlemiştir. Oldukça stratejik konuma sahip olan kale, 1547 yılında Sultan Süleyman devrinde Osmanlı hakimiyetine girmiştir. 7 ile 10 metre arasında korunan sur duvarları, moloz taş ve horasan harcı kullanılarak yapılmıştır.

2 katlıdır ve aralarda ahşap hatıllar kullanılmıştır. Kaleye giriş güneydoğu ve kuzeybatı yönlerden sağlanır. Kalenin planı arazi yapısına göre şekillendirilmiştir. Kale, avlusu içinde dikdörtgen planlı ve duvarları 8-9 metreye kadar korunmuş bir yapı ve yüzeyde çok sayıda seramik parçasının varlığı, kaleye dair dikkate değer ayrıntılar arasındadır. Evet, günümüzde kaleye araçla veya yaya olarak ulaşmak mümkündür.

Erzurum Uzundere Yedi göller-Yıkıklar

YEDİ GÖLLER-YIKIKLAR

Artvin yolu üzerinde 21 km uzaklıktaki Ulubağ köyünde yeşillikler arasındadır. Göllerin bulunduğu yerin ortalama rakımı 800 metredir. Göller Tortum Şelalesinin kuzeybatısında Artvin yolu üzerinde, şelaleden sonra yaklaşık 10 km uzaklıktadır.

Erzurum Uzundere Yedi göller-Yıkıklar

Yedi göller, Tortum gölünün yer altı sularının birikmesiyle oluşmuş irili ufaklı göllerden oluşur. Bunlardan en büyük gölün çevresinde: piknik alanları, alabalık tesisleri, lokantalar, çocuklar için oyun alanları ve gölde kayık turu yapılabilmektedir.

Erzurum Uzundere Yedi göller-Yıkıklar

Göl karşısında oldukça güzel piknik yeri vardır. Erzurum ilinin en ünlü mesire yeridir.

 

ÇAĞLAYAN KALESİ

İlçe merkezine bağlı 25 km uzaklıktaki Kaleboynu (yeni adı Çağlayan) köyündedir.

Sarp bir kayalık üzerine inşa edilmiştir. Doğu sur duvarı 2.61 metre yükseklikte, 10.33 metre uzunluktadır. Batı sur duvarı 6 metre yükseklikte, 11 metre uzunluktadır. Sadece iki sur duvarı günümüze ulaşmıştır. Kale dikdörtgen bir plana sahiptir. Giriş kısmı, bulunduğu arazinin en uygun yeri olan, güney yönden sağlanır. Kale: surları moloz kireç taşı bloklar ve horasan harç kullanılarak yapılmıştır. Kale zemini, tamamı moloz taş yığını altındadır. Herhangi bir mimari unsura rastlanmaz. Doğu sur içerisinde tespit edilen çukurun sarnıç olduğu düşünülür. Kale, genel olarak yapım teknikleri itibarıyla Orta Çağda inşa edilmiştir.

Erzurum Uzundere Cevizli Köyü Camii

CEVİZLİ KÖYÜ CAMİİ

İlçe merkezine 30 km uzaklıktaki Cevizli köyündedir.

Kare iç mekan, ortaya yerleştirilmiş 4 ahşap direkle taşınan ahşap düz tavanla örtülmüştür. Dış duvarları kalın derzli taş duvarlıdır. Orijinalinde, ahşap olan minareye dokunulmayarak, güneybatı köşeye sonradan taş minare eklenmiştir. Üst örtüsü çatı şeklinde olup caminin girişi önünde sütunlu bir kısım bulunur. Caminin kuzeyinde 93 harbinde yaralanan askerlerin tedavileri sırasında şehit olan askerlerin defnedildiği bir alan vardır.

 

ZİYARET TEPE ZİYARETGAHI

Ziyaret Tepe dağı üzerinde (2405 metre) İslam ordusunun bu bölgeleri Bizanslılardan almak için yaptığı savaşlarda bu tepede Hz Ömer’in torunu Saad şehit olmuştur.

Uzundere halkı tarafından bu tepe ziyaret edilmektedir. Hatta, bu mahalleye “Seyit Efendi Mahallesi” ismi verilmiştir. Ziyaret tepesinde: 1940 yılına kadar Oltu, Tortum ve Uzundere ilçelerinin köylüleri toplanırlar: kurban keserler, cirit ve güreş müsabakaları yaparlarmış.

 

Erzurum Uzundere Tortum Gölü

TORTUM GÖLÜ

İlçe merkezine 7 km uzaklıktadır.

Gölün çevresindeki tek yerleşim, kuzeybatıdaki Balıklı köyüdür. Bu küçük köy, içme suyunu gölden karşılar. Gölün tek yarımadası Uzunburun buradadır.   

Gölün batısındaki girintili çıkıntılı kıyıya dik inen yalçın kayalıkların arasından geçen dar ve virajlı yol, göle uçurumların tepesinden bakar.

1700’lü yıllarda Balıklı Köyü batısında bulunan dağın, heyelan sonucu bugünkü Tortum Çayının önünü kapatmasıyla bir heyelan set gölü olan Tortum Gölü oluşmuştur. Bu yüzden yöre halkı bu oluşama “tabiattan baraj” demektedir.

Oluşum şeklinden dolayı, bir doğal baraj ve göl çanağı oluşmuştur.

Göl oluştuktan sonra, çayın yatak değiştirmesiyle yaklaşık 50 metrelik kendi halinde bir uçurum, bir anda ülkenin en büyük şelalesi haline gelmiştir.

Erzurum Uzundere Tortum Gölü

Tortum gölü, ince uzun ve turkuvaz renklidir. Rengi genelde turkuvaz görünse de bakış yönüne, ışığın ve atmosferik koşulların durumuna göre bulanık yeşilden, gümüş rengine, koyu maviden kurşuniye kadar geniş bir yelpazeyi eş zamanlı olarak sergilemektedir.

Uzunluğu yaklaşık 8 km. dir. Genişliği 1 km dir. En derin noktası 100 metredir. Çevresi yüksek ve kayalık dağlarla çevrilidir. Batı kısmında Erzurum-Artvin yolu geçer. Yol kenarında, gölü yukarıdan görebileceğiniz alanlar vardır. Dağların ve bulutların göle yansıması muhteşem bir manzara oluşturur. Gölün karşısında, elma ve kayısı bahçeleri bulunur. Bu bahçelere sadece sandalla ulaşılır. Aynı zamanda gölde alabalık, sazan ve benzeri tatlı su balıkları vardır. Özellikle “Yayın” balıkları çok ünlüdür.

Göl havzasında çeşitli kuş türleri bulunur. Ayrıca nadir bölgelerde gözlenen dört akbaba türü de görülebilir. Gölün fazla suları 50 metre yükseklikten “Tev Vadisi” ne dökülür, burada Tortum Şelalesi bulunur.

Erzurum Uzundere Tortum Gölü

Gölün üzerinde mutlaka sandalla gezmeyi deneyin. Ayrıca yine Tortum gölü üzerinde zipline bulunuyor.

Son bir not: Tortum gölü oluşum efsanesi “Tortum’a bağlı Uzundere Hars köyünden bir çoban, sürüsünü otlatırken kulağına gaipten bir ses gelir. “Geliremmmmm” Çoban şaşırır, sağına soluna bakar, hiç kimseyi göremez. Akşama kadar bekler ve köyüne döner. Çoban ertesi gün yine aynı yerde, aynı sesi bir kez daha işitir. Yine kimsecikler yoktur. Bu durum, üçüncü gün aynen tekrarlanır bunun üzerine çoban durumu köyün büyüklerine açar, konuşur. Büyüklerden bir yaşlı köylü çobana derki “Evladım, yarın da aynı sesi işitirsen, Gel bakalım ne yapacaksın de” diye tembih eder. Dördüncü günü yine aynı yer, aynı ses, bu sefer çoban “Gel bakalım gel bakalım ne yapacaksın” der. Çoban bu sözleri söyler söylemez, eteklerinde sürüsünü otlattığı dağın yarısı kopar ve aşağıda akmakta olan Tortum çayının önünü kapatır. Böylece bir tarafta göl, diğer tarafta kayalardan taşarak akan Tortum şelalesi olur.

Erzurum Uzundere Tortum gölü cam teras

TORTUM GÖLÜ CAM TERAS

Pirinkayalar Geçidindedir. (Fiyortpark)

Türkiye’nin en uzun ve geniş alanlı cam terasıdır. Boyu 12.3 metredir. Göl zemininden yaklaşık 200 metre yüksekliktedir. 565 metre karelik alana sahiptir. Cam teras, gölü yüksekten izleme fırsatı sunuyor.  

 

Erzurum Uzundere Tortum Şelalesi

TORTUM ŞELALESİ

Tortum gölünün devamındadır. Türkiye’nin en yüksek şelalesidir. Deniz seviyesinden 1000 metre yüksektedir. Tortum Çayının suları, öncelikle bir heyelan set gölü olan Tortum gölünde birikir ve daha sonra 21 metre genişlik ve 48 metre yükseklikten düşerek Tortum Şelalesini oluşturur. Şelalenin alt kısmında, dev bir kazan oluşmuştur. Şelale özellikle Mayıs ve Haziran aylarında bütün ihtişamıyla kendini gösterir, Haziran ayından sonra suyu kademeli olarak azalır. Tortum şelalesine 1952-1960 yılları arasında hidroelektrik santrali yapılmış ve Türkiye’nin elektrik ihtiyacına katkıda bulunmuştur.

Erzurum Uzundere Tortum Şelalesi

Şelalenin her iki tarafında, en üst noktaya çıkılmasını sağlayan merdivenler vardır. Merdivenlerden şelalenin altına inilerek ahşap köprüde şelalenin eşsiz güzelliğini görebilirsiniz. Aşağıya inen yolu izlediğinizde köyün içine giriliyor. Buradaki küçük evleri: sedirler, ayvalar, elmalar, armutlar, dut ağaçları gizlemiştir.

Şelale çevresinde mesire alanları ve sosyal tesisler bulunur. Şelalenin önünde bulunan izleme balkonuna mutlaka gitmelisiniz, ayrıca izleme merdivenlerinin nefes darlığı ve kalp rahatsızlıklarını önlediğine inanılıyor.

Erzurum tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.