Marmara denizinde 13 km uzunluğunda kıyıya sahiptir. İlçenin güney uç noktası olan “Tuzla Burnu” büyük bir çıkıntı oluşturur. Aydıntepe kıyıları: merkeze kadar koylar ve burunlarda, girintili ve çıkıntılıdır. Tuzla körfezinden sonra: Mezar burnu, Mesari Burnu, Limon Burnu, Dalyan Burnu sıralanır. Sakız Burnu açıklarında: Eşek Adası (Ekrem Bey Adası) vardır. Haydarpaşa’ya 32 km uzaklıktadır. Marmara denizinde 13 km uzunluğunda sahil vardır.
Yöre, ismini: Osmanlı döneminde, İstanbul’un tuz ihtiyacını karşılayan “Tuz gölü” nden almıştır. Günümüzden 70 yıl öncesine kadar bu gölden tuz elde ediliyordu.
Yörenin geçmişi incelendiğinde, çok fazla eskilere giden bilgilere ulaşılmamıştır.
1403 yılında, Peçenek Türklerinden 1500 kişilik bir gurup: bu bölgede bir gece kalmıştır.
Osmanlının ilk yıllarında, Abdurrahman Gazi: Yalova, Kartal ve Tuzla’yı alıp Aydos kalesini fetih etmiştir.
Yine aynı dönemde: Tuzla: Osmanlı donanmasının gemilerine liman olmuştur. Yöre halkı ise, geçimini balıkçılık, zeytincilik ve tütün işletmesiyle karşılamaktadır. Sultan I. Ahmet 1609 yılında Tuzla yöresine bir cami yaptırır. Kalekapı denen yerde yapılan arkeolojik araştırmalarda ise, eski çağlara ait çanak-çömlekler ve çeşitli kalıntılar bulunmuştur.
1400’lü yılları takip eden Osmanlı hakimiyeti döneminde, Evliya Çelebinin de belirttiği “Şifalı Sular” günümüzde de hakkın büyük ilgisini çekmeye devam etmektedir.
Tarihin ilk devirlerinden beri bir yerleşim yeri olan Tuzla’nın Pargorire (1872-1907) Dymotionlu Stophanes’in eserindeki “İzmit Körfezi” ile ilgili metinde “Aktaş Burnu” adı ile bilinmektedir. Buranın bir Rum balıkçı köyü olduğu, bir zamanlar İzmit ve İstanbul arasında gidip gelen korsanlara üs olduğu ve bu devirde, Aydost’taki Bizans beyi tarafından çevresinin kale ile çevrildiği ve Abdurrahman Gazi zamanında Türklerin eline geçtiği bilinmektedir.
Burası gemilerin kalafat yeri ve limanı olmuştur. Osmanlı imparatorluğunun son yıllarına kadar burada Rumlar ve Türkler iç içe yaşamışlardır.
Tuzla: 1908 yılında Türkiye’nin ilk köy beldesi olmuştur.
1924 yılında yapılan mübadelede Atatürk’ün emriyle Tuzla bölgesine: Selanik, Drama, Kavala bölgelerinden gelen Türkler yerleştirilmiştir. Cumhuriyetin ilk yıllarında Tuzla 300 hane ve 1200 kişinin yaşadığı bir yer olarak görülür. 1936 yılında müstakil belediye olan Tuzla, 1951 yılında Kartal ilçesine bağlanmıştır. 1987 yılında Pendik ilçesinin kurulmasıyla, Pendik ilçesine bağlanmıştır. 1992 yılında ise müstakil ilçe olmuştur.
Tuzla’nın cadde ve sokaklarında, evlerin bahçelerinde çok sayıda Bizans döneminden kalma mimari elemana rastlanılır. 1972 yılında yapılan bir kazıda: Bizans dönemi kilisesi ortaya çıkarılmıştır. Ekrembey adasında yapılan kazıda ise: Saint Andre Manastırı bulunmuştur.
İncir adasında Hagios Gikara manastırı, Tuz burnunun kuzeyindeki yarımadada Hagios Geogios manastırı bulunmaktadır. Bunlardan ayrı olarak, Tuzla’da tarihi eser olarak: 7 kilise ve Padişah I. Ahmet zamanında yapılan bir cami bulunmaktadır.
Günümüzde Tuzla’nın en önemli özellikleri: merkezde İTÜ Denizcilik Fakültesi, kuzeybatıda Tuzla Piyade Okulu ve güneyde Tuzla burnunda ise Deniz Harp Okulu olmasıdır. Ayrıca yine yolu Tuzla’ya düşecek olanların sahildeki köftecilerden, meşhur Tuzla köftesini tatmaları önerilir.
AKRİTAS BURNU
Tuzla’daki Akritas Burnu yakınlarında, 6’ncı yüzyılda varlığı bilinen Hagios Trifon Manastırı vardır. Ayrıca çevredeki küçük adalarda da Hagios Andreas ve Hagia Glikeria manastırları bilinmektedir.
FORMULA-1 İSTANBUL YARIŞ PİSTİ
Formula-1 yarışlarının yapıldığı İstanbul Park Yarış Pisti ve Tesisleri Projesi, 2005 yılında Tuzla Akfırat mevkinde bulunan ve toplam 2 milyon metre karelik bir alanı kapsamaktadır. Piste 6 farklı noktadan ulaşım vardır.
Formula-1 yarışlarına 3 kere ev sahipliği yapan İstanbul Park pisti, günümüzde dev bir ikinci el oto pazarı olarak kullanılmaktadır. İstanbul Park: yıl boyunca süren organizasyonlara da ev sahipliği yapıyor. Formula-1 için organize edilen pist, dünyaca ünlü otomobil firmalarının test merkezi gibi de hizmet veriyor. Dünyaca ünlü otomobil ve lastik markaları, burada özel etkinlikler düzenliyorlar.
Burayı ziyaret ettiğinizde, ziyaretçilere tanınan haktan yararlanabilirsiniz. Pistte sürücüler, kendi araçlarıyla 300 TL karşılığında, 20 dakika tur atabiliyorlar. Pist, Formula yarışları sırasında 8’nci virajı ve 2010 yarışlarında Sebastian Vettel-Mark Webber kazası ile hatırlanmaktadır. Ayrıca 1 Ağustos 2005 tarihinde yapılan yarışları, 110 bin kişi izledi ve Türkiye’nin en kalabalık spor organizasyonu olarak tarihe geçti.