Özbekistan Shakhrisabz

Özbekistan Shakhrisabz

Şehir; Semerkant şehrine 160 km uzaklıkta, küçük bir vadi içinde, Pamir dağının eteklerinde kurulmuştur. Özbekistan ülkesinin en renkli şehirlerinden birisidir ve büyük yeşillikleriyle ünlüdür.

Şehir: Amir Timur’un doğum yeri ve aynı zamanda babası ile oğullarının gömüldüğü yer olarak önem kazanmaktadır. Hatta; Timur kendisinin de burada gömülmesini istiyordu, ancak Semerkant şehrini başkent yapmak durumunda kaldı, yine de kendi şehrini unutmadı ve küçük vatanına en iyi mimarları ve inşaatçıları göndererek buranın da mamur olmasını sağladı.

Amir Timur: bu harika şehrin “Hoca-Ilgar” denilen komşu köyünde 9 Nisan 1336 tarihinde doğmuştur. Çocukluğunda hayvan çalarken, hükümdar olup Güneybatı Anadolu’dan, Hindistan ve Çin’e kadar uzanan bütün Orta Asya’yı kapsayan ve 500 yıl ayakta kalmayı başaran bir imparatorluk kurmuştur.

Soylu soyundan gelmediği için Özbekler kendisini “Amir Timur” yani “Komutan Timur” olarak isimlendirilirler.

Özbekistan Shakhrisabz
Özbekistan Shakhrisabz

 

Şehrin ekonomisi: pamuk işlenmesi ve tarım makinaları imalatı ve el sanatları üzerine yoğunlaşmıştır. Buraya özgü halı dokuma ve ince nakış ve Özbek kalpakları (tubeteikas) ünlüdür. Ayrıca, Shakhrisabz: uluslar arası şarap yarışmalarında ilk sıraları alan şaraplarıyla ünlüdür.

Evet, bilim adamlarının tahminlerine göre şehir 2700 yıldan daha eskidir. İpek yolu üzerinde bulunduğu için ticari yönden büyük önemi vardır. Ancak, günümüzde bakımlı ve modern bir görüntüsü vardır. Eskiden burası “Shakhrisabz Sogd” antik devletinin başkentiymiş ve “Kesh” adıyla bilinirmiş.

MÖ.329 yılında Büyük İskender; bölgeyi ele geçirince yörede Yunan tanrılarının ve Helenistik kültürün etkileri yerleşmiştir. Çünkü: şehir İskender tarafından kış geçirmek üzere seçilmiştir. Bu arada bir kampanya başlatarak komutanlarını yerel kadınlar ile evlendirerek Doğu-Batı ortak kültürü yaratmaya çalışmış, kendisi de Roxanne isimli kızla evlenmiştir, bu evlilikten doğan oğlu Makedon hanedanının son çar’ı olmuştur.

Takip eden bin yıl boyunca Shakhrisabz: birçok hanedanlığın egemenliği altına girmiştir. 8. yüzyılda ise yöre: Arap ve İslam karşıtı isyanın merkezi haline gelmiştir. Anti Arap hareketinin ünlü lideri Mukanna, 776-780 yılları arasında Sinam dağlarında ölü bulundu. Onun hareketi tarihte önemli bir olay oldu.

Günümüzde şehrin tarihi merkezi UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilerek koruma altına alınmıştır. Çünkü şehrin tarihi merkezi: 15. ve 16. yüzyıllarda Amir Temur ve Temirids egemenliği altında olağanüstü anıtların şehir laik gelişimine tanıklık eden tarihi semtlerden oluşan bir koleksiyonu içermektedir.

Şehirde özellikle: Ak-Saray, Dorut Tilova anıt kompleksi, Kok-Gumbaz camii kalıntıları gezilebilmektedir. Ayrıca: Dorus Siodat türbesi, Shamsad-Dina Kulyala, Gumbazi-Seyidan türbeleri ilgi çeker.

Şehrin büyük bölümü 17. yüzyılda Buhara Emiri Abdullah han tarafından yıkılmış olmasına rağmen, aralarında Ak Saray’ın göz alıcı mavi, beyaz ve altın yaldızlı çini mozaiklerle bezeli kapısının da bulunduğu birçok tarihi yapı varlığını sürdürmüştür. Girişin üstünde bulunan kitabede şu yazılıdır “Eğer bizim gücümüzden şüphe duyarsanız yapılarımıza bakınız”

Günümüzde şehir nüfusu 53.000 kişidir. Deniz seviyesinden yükseklik 622 metredir. Yukarıda da söz ettiğim gibi, şehir yeşillikler içine gömülmüştür ve özellikle meyve bahçeleri ve üzüm bağları yoğundur.

Bu şehri ziyaret etmek için en iyi zaman: ilkbahar ve sonbahar aylarıdır, çünkü yazları çok sıcak, kışları ise soğuktur.

Şehir: Buhara şehrine rakip olacak şekilde el oymalarıyla ün kazanmıştır. Bu el oymaları, genellikle müzelerde görülebilir ve yüksek fiyatla açık arttırma ile satılır.

Özbekistan Shakhrisabz

 

GEZİLECEK YERLER

Özbekistan Shakhrisabz Ak-saray Sarayı
Özbekistan Shakhrisabz Ak-saray Sarayı

 

Ak-saray Sarayı

Yapı Timur döneminden kalmadır ve 30 yıllık süreçte yapılmıştır. Buranın inşasının Timur tarafından emredildiği söyleniyor.

Sarayın yapımı ile ilgili birçok efsane bulunmaktadır. Bunlardan birine göre: Timur, böyle muhteşem sarayı yapmak üzere bir mimar görevlendirir. Mimar Timur’u dinledikten sonra devlet hazinesine girmek için izin ister. İzin verildiği zaman, mimar: altın ile karışık kil bloklar yaparak sarayın yapımına koyulur.

Diğer bir efsaneye göre: Timur, inşaat tamamlandıktan sonra, sarayın dekoratif kaplamasını tamamlatmak için ustalarla konuşur. Ancak, çini ve mozaiklerle binanın kaplanmasında hiç acele edilmez. Çünkü mimar tarafından sarayın ama kemeri merkezine asılan bir zincirin sonradan kaybolduğu tespit edilmiştir.

Daha sonra buna eşit uzunlukta zincir bulunamadı, bir süre sonra mimar aniden giriş kemeri üzerindeki zincirin konulduğu yerde olduğunu gördü ve hemen binanın dekorasyonuna girişti.

Evet bu muhteşem sarayın yapımı 25 yıldan fazla sürdü. Timur, 1404 yılında Shahrisabz şehrinden geçerken, İspanyol elçisi Ruy Gonzales: mimarın yarattığı mucize yapıyı hayretle izlediğini yazmıştır. Ancak bu görkemli sarayın dekorasyonu henüz bitmemişti.

Sarayın genel ölçeği: etkileyicidir. Ana avlu: 120 x 125 metre ebatlarındadır. Yapının genel ebatları ise 240 x 250 metredir. 16. yüzyılda diğer avluların ve sarayın dış cephesi büyütülmüştür. Çok yönlü kaide üzerinde, köşe kuleleri 80 metre yükseklikte iken, ana giriş portalı 50 metre genişliğinde ve kemer 22.5 metre boyundadır.

Sarayın mimari dekorunda: desen ve renklerde geniş bir yelpaze sunulur. Çeşitli teknikler kullanılarak, saray ana portalı başkent Semerkant şehrine dönük olarak yapılmıştır. Zayıf ışık: buradaki dekoratif özellikleri öne çıkarmaktadır.

Tuğla mozaik çalışmasında: renk ağırlığı olarak koyu ve açık mavi kullanılmıştır. Portal niş içinde, çeşitli mozaik ve çini çalışmaları son derece renklidir. Süslemede özellikle Kur’an içeriği zarif kaligrafik yazılar görülür. Dekoratif kaplamanın ortasındaki bir yazıtta Tebrizli usta Muhammed Yusuf Tebrizi ismi ve 1395-1396 tarihleri yazılıdır.

Evet: Ak-saray saray kompleksi: Orta Asya standartlarına göre görkemli bir sivil mimari parçasıdır. Görkemli yapı: şehrin bir kuşatması sırasında yıkılmıştır. Görkemli yapının yıkımı için 17.yüzyılda Buhara hanı Abdullakhan’ın ismi geçer. Bir zamanlar lüks kraliyet sarayı, günümüzde yalnızca sütunlar ve 18. yüzyılın ikinci yarısından kalan ana portal kemeri parçası ile görülmektedir.

Özbekistan Shakhrisabz Ak-saray Sarayı
Özbekistan Shakhrisabz Ak-saray Sarayı

 

Ak-saray Sarayı

Gumbaz camii mavi kubbesiyle dikkat çeker. Cami Amir Timur’un torunu Ulugbek tarafından yaptırılmış ve 19. yüzyılda katedral camiye dönüştürülmüştür. Cami: 1435-1436 yılları arasında, Shamsiddin Kulol türbesi karşısında inşa edilmiştir.

Şehrin en büyük Cuma camisidir. Portaldaki yazıtta, caminin Ulugbek tarafından inşa ettirildiği yazılıdır. Caminin üstü mavi seramik kaplı büyük bir kubbe ile örtülmüştür. Mavi kubbe ismi buradan gelmektedir. Kubbenin çevresindeki beyaz çinilerde ise şu yazılıdır “Egemenlik Allah’ındır, servet Allah’a aittir”

Caminin iç mekan yerleşimi, neredeyse kare ve yeryüzünün her köşesine yönelik dört adet derin nişle dekore edilmiştir. Bütün duvar yüzeyleri, ganch sıva ile kaplanmış, koyu ve mavi süsler boyanmıştır.

Özbekistan Shakhrisabz Kompleksi
Özbekistan Shakhrisabz Kompleksi

 

Dorus-Saidat Kompleksi

Buranın kelime anlamı “güç deposu” demektir.

Burası, Amir Timur’un genç yaşta ölen iki oğlu Cihangir ve Ömer Şah için yaptırılmıştır. Özellikle 1376 yılında büyük oğul Jakhongir’in zamansız ölümünün ardından: Timur tarafından Harzemşahların en iyi mimar ve ustalarına yaptırılmıştır. 1393 yılında Timur’un ikinci oğlu Umarshaykh (Ömer Şeyh), İran’da bir kale kuşatması sırasında öldürülmüş ve buraya getirilerek defnedilmiştir.

Bu kompleks içinde, Amir Timur’un kendisi içinde bir mezar yeri yaptırdığı biliniyor. Ama kader onun Semerkant şehrindeki Gur-Emir türbesine gömülmesini sağlamıştır.
Ancak, Timur’un burada kendisine de bir mezar yeri yaptırdığına dair ayrıntılı bilgi bulunamamıştır. Ancak 1960 yılında küçük bir kız çocuğu; bu mozole kompleksi yakınlarında oynarken, üzerine bastığı yerin çökmesi sonucu açılan çukura düşmüş, çocuk kurtarıldığında buranın Amir Timur için yaptırılan mezar odası olduğu anlaşılmıştır. Mezar odasının duvarlarındaki yazıtta, buranın Amir Timur’un mezar odası olduğu yazılıdır. Ayrıca: oda’da devasa bir lahit bulunmaktadır. Ağırlığı nedeniyle lahitin kapağı zorlukla açılabilmiş ve içinin boş olduğu görülmüştür.

Son bir not: Buhara emiri Abdullakhan güçleri, 16. yüzyılın ikinci yarısında şehre girdiklerinde, buradaki bina da yıkılmıştır. Sadece Jakhongir türbesi kurtulmuştur. Burası 19. yüzyılda yeniden, kubbeli bir salon ve boyalı eyvan ve yükseltilmiş veranda ile, çok bölmeli bir cami yanında inşa edilmiştir.

Özbekistan Shakhrisabz Tilovat Memorial Kompleksi

Dorut Tilovat Memorial Kompleksi

Burası: tasavvufun kurucusu Emir Mentor’un dini lideri Shamsiddin Kulal için: 1370-1371 yılları arasında yaptırılmıştır ve mezar yeri, onun sayısız öğrencisi için saygın bir yer haline gelmiştir.
Şeyh Kulal’ın mezarı: Doruttilovat medresesi binasındadır. Timur’un hükümdarlığı sırasında, Kulal’ın mezarı, oniks mermer levhalarla hazırlanmıştır. Daha sonra Ulugbek hükümdarlığı sırasında ise, üzerine türbe yaptırılmıştır. Portal üzerindeki yazıtta: türbenin Shakhrukh adına Ulugbek tarafından inşa ettirildiği ve 1435 tarihi yazılıdır.

 

Chor-su Çarşısı

Yapı, özel dekorasyonu olmamasına rağmen, merkezi bir kubbe ile sekizgen şekilde, iki ana caddenin kesiştiği çarpraz yola inşa edilmiştir.

 

Hamam

15.yüzyıla tarihlenen hamam sitesinde günümüzde: ısıtmayı sağlayan yer altı borularının ayrıntılı ağı görülmektedir.

Seyşeller Curieuse

Seyşeller Curieuse

Praslin adasının kuzeybatısında, yalnızca 1.5 km uzaklıktadır ve zirveye hakim yerde, 100 yıllık bir süreçte yani 1870 yılında burada cüzamlı hastalar kalmıştır. 1968 yılında kurulan ada: Seyşellerde tam bir doğa rezervidir. Buranın beyaz kumlu plajları, ağaçlarla kaplıdır ve “Deniz Teknolojisi Seyşeller Merkezi” (Deniz Parkları Kurumu) tarafından yönetilen bir rezervdir. Adanın büyüklüğü 2.86 km. karedir.

Ada: 1768 yılında Praslin gurubu adaları araştıran kaşif Marion Dufresne’nin gemilerinden birisi tarafından keşfedilmiştir. Kırmızı renkli topraklar nedeniyle adaya “kızıl ada” ismi verilmiştir. Büyük dev kaplumbağalar, adaya Avrupalılar gelmesiyle nesli tükenmeye başlamış ve 1768 yılında Fransızlar tarafından adanın ismi “La Curieuse” olarak değiştirilmiştir.

1771 yılında, coco de mer fındık hasatını daha kolay yapabilmek için denizciler adayı ateşe verdiler. Bu durum tüm bitkileri öldürdü ve yanık alanların kalıntıları, aradan 240 yıl geçmesine rağmen, bugün hala görülmektedir.

1833 yılında ada bir cüzzamlı koloniye tahsis edilmiş ve bu durum 1965 yılına kadar sürmüştür. 1870’lerden kalma doktor rezidansı, müze ve eğitim merkezi, günümüzde gezilebilmektedir.

Buranın kumlu koylarında dev kaplumbağalar serbestçe dolaşmaktadırlar. Kuş gözlemcileri burada nadir kuş türlerini görebilirler. Özellikle: Seyşeller saksağanı, Seyşeller fırça bülbülü ve kama kuyruklu yelkovan kuşu ilgi çeker.

Curieuse mekanları: deniz parkı, dev kaplumbağalar ve üreme kolonileri ve ilginç bir müze bulunmaktadır. Çünkü: ada heyecan verici bir dev kara kaplumbağası yetiştirme projesine ev sahipliği yapmaktadır. Ada: hawksbill kaplumbağaları için önemli bir yuvalama alanıdır.

Ayrıca: doktorun evi ve korunmuş bir ulusal anıtın kalıntılarını görmek mümkündür.

Seyşeller Curieuse

 

Buranın en büyük özelliği: “coco de mer” palmiyesinin doğal olarak yetiştiği tek yer olmasıdır. Ayrıca endemik bir asma türü ve mangrov’un sekiz farklı türü yalnızca burada barınmaktadır. Bitki 17.6 kg. ağırlığındaki tohumu sahiptir.

Ayrıca, bugüne kadar 42 kg lık meyve verdiği görülmüştür, çiçekleri ise herhangi bir palmiye ağacından büyüktür. Bu üç ölçü: dünya rekorudur. Günümüzde: bunun korsan bir türü süs ağacı olarak kullanılmakta ve Çinliler tarafından geleneksel Çin tıbbında kullanılmaktadır. Ayrıca Çin’in Kanton bölgesinde yemeklerde tatlandırıcı olarak kullanılmaktadır.

Seyşeller Curieuse

 

Praslin adasından bir günlük tur için buraya teknelerle gelebilirsiniz. Adada: Praslin adasından sonra 20 dakikalık bir tekne turundan sonra, burada Baie Laraie denilen yerde karaya çıkılır. Limanda, 1.2 metre uzunluğunda yerel dev kambur kafalı papağanlar bulunur. Ayrıca Park Rangers karargahı çevresinde yüzlerce dev kaplumbağa görülür. Hatta, ziyaretçiler bu dev kaplumbağaları besleyebilirler.

Adada konaklama imkanı bulunmamaktadır, zaten geziler de yerel operatörler tarafından düzenlenmektedir. Ada ziyareti saat: 08.00-17.00 arasında yapılabilmektedir. Özel yat ile burayı ziyaret etmek isteyenler için: parka girmek için ücret ödemeleri ve mercan resiflerini korumak için belirlenen yerlerde demirlemeleri gerektiği kendilerine bildirilecektir.

Ancak adada hiç bir şey mevcut değildir, bu yüzden ziyaretçiler yiyecek ve içeceklerini beraberlerinde getirmelidirler. Ada çevresindeki gezinizde: 500 den fazla kaplumbağa ve sekiz farklı tür mangrov ağacı görebilirsiniz.

Baie Laraie denilen yerden başlayan yürüyüş yolu, adanın diğer tarafında Anse St Joseph denilen yere kadar gider. Bu yürüyüş parkurunda; ada ve geçmiş granit kayalıklar üzerinden, en görkemli yerlerden kabul edilen yoğun mangrov ormanlarından yürünür.

Bu kayalıklar, yağmur ve rüzgar tarafında temizlenmiş ve kıyı boyunca doğal mavi ve kırmızı çamurla oluşturulmuştur. Antik cüzzamlı koloni kalıntıları orman içinde görülebilir ve neredeyse tamamen bitki örtüsü ile kapanmıştır. Adanın zirvesinde bir kayalık iz de bulunur. Bu kolay bir yürüyüş değildir ve yol boyunca çok gölge değildir ama manzara muhteşemdir.

Evet, Park Rangers denilen bu yürüyüş yolu günde iki kez kullanılabilir ve adanın çevresinde ücretsiz rehberli yürüyüş turları yapılır. Ada genelinde 2 km lik yürüyüş, ziyaretçilere mangrov ormanları, ateşten bozulmuş-yanmış toprakları ve 2004 yılı tsunami, bakış açıları, bataklık ve Seyşellerin en güzel plajlarından bazılarını görmek mümkündür. Baile Laraie yakın mangrov ormanları içinde, mangrov bitkisinin sekiz türünü görebilirsiniz.

 

Doktorun Evi

Burası Creole sömürge mimarisinin bir örneğidir. Ekoloji ve tarih üzerine bir müze olarak restore edilmiş sömürge dönemi villasıdır. Doktorun evi önünde plaj ve yeşil hawksbill kaplumbağaları yuvalarını görebilirsiniz. Kasım-Aralık ayları arasındaki dönemde, ziyaretçiler bebek deniz kaplumbağalarını görebilirler.

Seyşeller Curieuse

Curieuse Marine Parc

Kırmızı ve yeşil renkli Curieuse adası, coco-de-mer ağaçlarının, Seyşeller ikonik sembollerinden biri olan biberlerin ve eşsiz yeşil bitki örtüsünün hakim olduğu bir cennet gibi yerdir. Yamaçlardaki çıplak kırmızı toprak çoğu ziyaretçi tarafından vapurdan inilince dikkat çeker. Ayrıca: tembel dev kambur kafa papağan yığınları ve dev kaplumbağalar da adanın ilgi çeken canlılarıdır.

Adanın en nefes kesici sitelerinden birisi “Jose Anse Baie Laraie” mangrov ormanıdır. Buranın yolu üzerinde, cüzzamlı koloni döneminden kalma kalıntılar bulunur. Anse Jose: Creole sömürge mimarisinin bir harikası olan “Doktor evi” ve deniz kaplumbağaları bulunan plaj, büyüleyici küçük bir müze, şnorkelle denizde yolculuk, Coral Garden veya Pointe Rouge bölgesinde tüplü dalış: işte burada yaşayabilecekleriniz bunlardır.

Seyşeller La Digue

Seyşeller La Digue

Ada, Seyşellerde dördüncü büyük adadır ve Praslin adasının doğusundadır. Adada 2600 kişilik nüfus yaşamaktadır ve bunlar La Passe batı sahil kesiminde yaşarlar. Adanın uzunluğu 3-5 km arasındadır ve yüzölçümü 4 km karedir. Seyşellerin üçüncü kalabalık adasıdır.

Alçak kıyı platosu, doğuya doğru yükselir. Bazı yerlerde deniz seviyesinden 333 metreye kadar çıkılır

1768 yılında, adaya ilk Avrupalı yerleşimcileri getiren Fransız gemisinin ismi “La Digue” dir. Yani oldukça küçüktür. La Dıgue köylerinde: La Passe, Anse Patates, Anse Grosse Roche, Anse Source d’Argent ve Grande Anse bulunmaktadır.

Özellikle muhteşem güneşli “L’Union Estate” tema parkı sömürge döneminden kalma eski bir plantasyonda ilgi çekmektedir.

Adada: bir ana süpermarket malların geniş yelpazesini sunmaktadır. Diğer küçük mağazalar malların küçük bir seçkisini sunar ve köyün merkezinde “Gregories” bulunur. La Passe sergilerinde, hatıra eşyaları satılır. Yol boyunca dizili tezgahlarda ise yerel meyveler satılır.

Seyşeller La Digue

La Digue adasındaki otellerin çoğu, popüler yerel müzisyenler tarafından canlı eğlence etkinlikleri düzenlemektedirler. Barbekü büfesinde, haftada bir veya iki kez canlı müzik etkinliği düzenlenir. Hafta sonlarında ise, La Digue merkezinde, akşam saat 21.00 de gece hayatının tadını çıkarmak isteyenler için geleneksel ve modern müzik karışımı eğlence mekanları-diskolar açılır.
Geleneksel ada yaşamını görmek isteyenler, burada bisiklet ve öküz arabaları ile ulaşımın en popüler yöntemlerini kullanabilirler. Çarpıcı kumlu plajları ve granit kaya olan sahil kesimi, dünya üzerinde kum ve denizin birleştiği en güzel koyları yaratmıştır.

Ancak adanın plajları, bir dizi güçlü mevsimsel akıntılar ve güçlü dalgalara sahiptir, bu yüzden dikkatli olunması önerilir ve plajlarda bu durumlar uyarı işaretleriyle belirtilmiştir. Ziyaretçilerin bu uyarıları dikkate alması önerilir.
Evet, sonuç olarak bu adada kalmasanız bile günübirlik tekne turları ile burayı ziyaret edebilirsiniz.

Seyşeller La Digue La Passe

La Passe

Burası adanın limanıdır ve Praslin adasından gelen feribotlar buraya yanaşırlar. Kıyıya yakın palmiyeli barınaklar kayıklar için bir cennettir. La Passe: en bakımlı ve büyük plantasyon tarzı evlerle doludur. Yerel balıkçı yaşam tarzı ve balıkçılar avdan döndüklerinde iskelede yaşanan hareketlilik ilgi çekmektedir. Bu adanın en büyük özelliklerinden birisi: düz kıyı, yayla ve La Passe güneyindeki L’Union Estate kadar uzanan plajları yürüyerek keşfedebilecek olmaktır.

Seyşeller La Digue Tarihi Eustache Sarde House

Tarihi Eustache Sarde House

İlk yapıldığında, büyük ahşap sütun üzerine kurulmuştur. Ama şimdi daha dayanıklı beton temel üzerine oturmaktadır. Bu açık mimari, maksimum doğal havalandırma için kullanılmıştır. Veranda da ahşap motifli süsler görülür. Burası, Seyşellerde ahşaptan yapılmış birkaç tarihi binadan birisidir.

Seyşeller La Digue Barbara Jenson Studio

Barbara Jenson Studio

İngiliz doğumlu sanatçı Barbara Jenson: 1980’lerden bu yana, palmiye ağaçları ile gölgelenen ve yemyeşil bitki örtüsü bulunan bu sahil stüdyo galeride çalışmış ve yaşamıştır. Burada onun Creole sahneleri, manzaralar ve portrelerden oluşan farklı ve orijinal sanat eserlerini satın almak mümkündür. Ayrıca akrilik ve suluboya tablolar, kalem çizimleri ve elle boyanmış renkli tekstil ürünleri de bulunur.

Seyşeller La Digue La Passe-L’Union Estate

La Passe-L’Union Estate

La Dıgue adasındadır. La Passe iskelesinin 500 metre güneyindedir. Burası eski bir hindistancevizi plantasyonudur ve adanın üçte ikilik bölümünü kaplar. Bu park alanında hindistanceviziyle ilgili temel birçok turistik tema ve fonksiyon bulmak mümkündür. Turistler hindistancevizi kurutularak yağ çıkarılması gösterilerini izlerler. Ayrıca dev kaplumbağalar ve bazı peyzajlı bahçeler ilgi çekmektedir.

 

L’Union Beach

Sakin turkuaz denizin bulunduğu kumlu güzel bir plajdır. Sessiz ve huzurlu plaj: yine en çok fotoğraflanan yerlerden birisidir.

 

Grand Anse

Adanın güneydoğu kıyısındadır. Seyşellerin en ünlü plajlarından birisidir.
Burası yüzmenin mümkün olduğu bir plaj olarak biliniyor. Seyşellerin en çarpıcı plajlarından birisidir. Güçlü ve büyük dalgalar buraya sörfçüleri çeker. Büyük granit kayalar ve ormanlık dağlık kesim, burada kartpostal güzelliğinde fotoğraflar çekilmesine zemin hazırlar.
Dikkat, burada güçlü su akıntıları vardır ve yalnızca iyi yüzme bilenlerin buraya girmeleri önerilir. Sağ yanda basit bir restoran bulunur.

Seyşeller La Digue Petite Anse Beach

Petite Anse Beach

Adanın güneydoğu tarafındadır ve güneşlenmek için ideal, sessiz bir plajdır. Köpüklü ve berrak su, ince beyaz kum bulunur. Ancak burada da tehlikeli akıntılar bulunur, yani iyi yüzme bilmeyenlerin buraya girmemeleri gerekir.

Seyşeller La Digue Anse Cocos Beach

 

Anse Cocos Beach

Adanın güneydoğu tarafındadır. Güneşlenmek ve şnorkelle yüzmek için idealdir. Sol tarafta güzel granit bloklar görülür. Beyaz kumlu plaj vardır. Burada akıntı tehlikesinin olmadığı söyleniyor.

Seyşeller La Digue Hindistan Cevizi Tarlası-Copra Mill

Hindistan Cevizi Tarlası-Copra Mill

Seyşellerin önde gelen sanayilerinden olan Copra (hindistancevizi ve ondan türeyen yağ ve kurutulmuş toz) üretimi günümüzde önemli ölçüde azalmıştır. Ancak yine de ziyaretçilere bu geleneksel yöntemler gösterilmek istenir ve burası ziyaret edilir.
Bugün bu sanayinin her aşamasını görebileceğiniz La Digue Copra üretim tesisi: hindistancevizi soyulması, işlenmesi, yağın arıtılması ve şişelenmesi işlemlerini göstermektedir. Evet bu hindistancevizi yağı fabrikasını ziyaret etmenizi öneririm.

 

La Digue L’Union Estate

Copra (kurutulmuş hindistan cevizi) yapmak için kullanılan bir çalışma yeridir. Burası: bir açık hava müzesi gibidir ve hindistancevizi yağı işleme ve vanilya işleme dahil olmak üzere plantasyondaki yaşamı gösterir.
Ayrıca La Digue adasının en ünlü plajı: Anse Source d’Argent’in girişi buradadır.

Seyşeller La Digue Anse Source D’Argent-Silver Spring Bay

Anse Source D’Argent-Silver Spring Bay

Burada dünyanın görüntü olarak en muhteşem plajı bulunmaktadır. Ancak ulaşım çok kötüdür.
Deniz çok sığ, akvaryum gibi denizde balıklarla oynaşabiliyorsunuz. Ama sığ olduğu için yüzmek pek mümkün değil. Buraya bisikletle gelirseniz, birkaç metre yürüyerek ulaşabilirsiniz. Dünyada en çok fotoğraflanan plaj olarak tanınır. Muhteşem granit kayalar ile çevrili, altın renkli, yumuşak beyaz mercan kumları uzun bir kumsal oluşturur. Eğer yürüyüş yapmaya meraklı iseniz, uzaktaki kayaları, kayalar arasındaki gizli mağaraları ve gizli koyları keşfedebilirsiniz.

 

L’Union Estate Granit Boulder

Bu dev granit kaya bloğu: koruma altına alınmıştır. Dev kayanın yaklaşık 750 milyon yıl önce Prekambriyen devrinde, mağma iç dünyasında meydana gelen patlama sonucunda doğduğu biliniyor.

Seyşeller La Digue Historic Plantation House-Sylvia Kristel House

Historic Plantation House-Sylvia Kristel House

Bu tarihi plantasyon evi: Seyşellerde son birkaç benzeri evden birisidir. 19.yüzyıl yapımı ev Fransız kolonyal tarzında inşa edilmiş ve Mauritius’tan gelen Hossen ailesi tarafından yaptırılmıştır. Tarihi evin Seyşel adalarında Creole mimari stili mirası ve aynı zamanda ünlü sinema yıldızı Sylvia Kristel tarafından 1977 yılında çevrilen “Goodbye Emanuelle” filminde kullanılmış olması ilgi çekmektedir.

La Digue Veuve Reserve

Burası kilise ve dağ arasında Anse Reunion bölgesinde bulunan bir ormandır. Burada ünlü cennet sinekkapan kuşu (Veuve) bulunur. Bu kuş, Hint okyanusunda yalnızca burada bulunur ve dünyanın en çok tehdit altındaki kuşlarından birisidir. Burada aynı zamanda deniz kaplumbağaları da görülür.

Seyşeller La Digue Chateau St Cloud Edin

Chateau St Cloud Edin

Burası adada bir vanilya plantasyon evidir ve Napolyon savaşlarının yükseldiği sırada inşa edilmiş ve günümüze kadar duran bir oteldir. 1866 yılında vanilya ihracatında istikrarlı ve keskin bir artış görüldü. Ancak 20. yüzyıl başlarında sentetik vanilya gelişimiyle vanilya sektörü çöktü ve burada vanilya fabrikasının kalıntıları görülmektedir.

 

Union Estate Park

Adanın en çok ziyaret edilen bu yeri, güney uçtadır. Dev granit kayanın dibinde eski bir plantasyon evi ve büyük arazide dolaşan dev kaplumbağaları görebilirsiniz. Ev aynı zamanda atlar için büyük bir padok ile çevrilmiştir.