İngiltere Birmingham Gezilecek Yerler-3

İngiltere Birmingham Gezilecek Yerler-3

Yeni bir gün ve yeni bir gezi güzergahı:

 

VİLLA PARK

B6-6HE.Trinity Road adresindedir.
Burası: Aston Villa futbol takımının stadyumudur. 42 bin kişi kapasiteli stadyuma ulaşmak için şehir merkezinden tren veya otobüs kullanabilirsiniz.

 

ASTON HALL

6JD-Aston-Trinity Road bölgesindedir.
Eğer binayı gezmek istiyorsanız 4 paund ücret ödemeniz gerekir. Bahçe bölümü gezisi ise ücretsizdir.

Aston Hall: Birmingham şehrinin en değerli binalarından birisidir. 1817-1934 yılları arasında yapılmıştır. Özellikle: 17. yüzyıla ait muhteşem uzun galeri ilgi çekmektedir. Evet: hala İngiliz iç savaşının izlerini taşıyan (İngiliz savaş topunun yarattığı hasar görülür) ve güzel parklar ve bahçelerle çevrili 50 dönümlük arazi içinde bulunan burayı ziyaret etmenizi öneririm. Her iki yılda bir: yani çift sayılı yıllarda: yeni yıl kutlamalarında: burada mum ışığı etkinliği (Aston Hall by Candlelight) düzenleniyor.

Burada sık sık düğünlerde yapılıyor yani gitmeden önce ziyarete açık olup olmadığını mutlaka kontrol ediniz.

 

SOHO HOUSE-MUSEUM

B18-5LB-Handsworth-Soho Avenue adresindedir.
Giriş ücreti 4 paun.

Soho House: 1766-1809 yılları arasında sanayici ve girişimci Matthew Boulton tarafından ikametgah olarak kullanılmıştır. Yapı: yaldızlı pirinç, gümüş, mobilya ve resim koleksiyonları ile ince ve zevkli döşenmiş iç mekanlara sahiptir.

Mathew Boulton: Lunar Society gurubu ile birlikte, burada düzenli olarak bir araya geldiler ve büyük düşünürlerden ve mucitlerden oluşan gurubun Lunar Society denilen toplantıları burada yapılmıştır. Ülkedeki ilk sıcak hava ısıtma sistemi burada kullanılmıştır.

Boulton konukları arasında bulunanlardan bazıları: James Watt, Erasmus Darwin, Josiah Wedgwood, Joseph Priesley.

Burayı ziyaret ederseniz görebilecekleriniz: ünlü Lunar Society toplantılarının düzenlendiği yemek odası, dünyanın ilk fabrikalarından birisi olan Soho Manüfaktürü tarafından üretilen gümüş ve yaldızlı pirinç objeler, Boulton ve Fothergırl tarafından 1771-1772 yılları arasında yapılan çarpıcı yaldızlı pirinç “Sideral saat”.

 

 

JEWELLERY QUARTER MÜZESİ-MUSEUM OF THE JEWELLERY QUARTER

B18-6HA-Hockley-Vyse Street bölgesindedir.
Giriş ücreti: 5 paund. Burada: Smith&Pepper isimli mücevher imalat firması yani kuyumculuk atölyesi bulunuyormuş ve 1981 yılında faaliyeti durdurduklarında, burası da kapatılmıştır. 1901 yılında açılan ve 80 yıl faaliyette bulunan imalathane: eski dekoru ile muhafaza edilmektedir.

Hatta: işçiler tarafından kullanılan pis-ceket tulum bile askıda asılıdır. Günümüzde: Birmingham şehrinin ünlü mücevher ve maden mirasını anlatması açısından müze olarak ziyaret edilmektedir.
Burayı ziyaret etmek isterseniz, 18 kişilik rehberli turlara katılabilirsiniz.

Bu turlarda: müze dükkanında yerel olarak yapılan mücevher tasarımlarını görebilirsiniz. Ayrıca: canlı gösterilerde, bir bileziğin burada nasıl yapıldığı gösterilir. Ayrıca: yine fabrika içinde: orijinal araçlar ve makineler görülebilir.

 

BİRMİNGHAM CAMİSİ-CENTRAL MOSQUE

B12-Highgate, Belgrave Middleway-Highgaate adresindedir.
Avrupa’nın en büyük camisi, 4000 kişi kapasitelidir. Birmingham merkez camisi olarak da bilinen buranın yapımına 1969 yılında başlanmış ve 1975 yılında ibadete açılmıştır. Bu cami: İngiltere’de yapılan ikinci camidir. Caminin en büyük özelliği: tüm mezheplere hitap edecek şekilde yapılmış olmasıdır. Her yıl binlerce turisti ağırlayan camiyi gezebilmek için önceden randevu almak gerekiyor.

 

BOTANİK BAHÇELERİ-THE BİRMİNGHAM BOTANİCAL GARDENS&GLASSHOUSES

B15-2TR-Edgbaston-Westbourne Road adresindedir.
1832 yılında yaklaşık 200 yıl önce, Birmingham Botanik Bahçeleri, şehrin güney batı tarafında, Edgbaston bölgesinde açılmıştır. Burada: gözde tropikal bitkilerin bulunduğu seralar, kaktüsler, sulu meyveler, göletler, su özellikli çiçekler, çimenler, kuş kafesleri, kaya bahçeleri, bitki kreşleri, restoran ve hediyelik eşya dükkanı bulunmaktadır. Burada: ulusal bonzai koleksiyonu da ilgi çekmektedir. Japonya’dan getirtilen bir ardıç ağacı, 250 yılda bu yana yerinde bulunmaktadır. Ayrıca: park alanında tavus kuşları serbestçe dolaşmaktadırlar.

 

GÜZEL SANATLAR ENSTİTÜSÜ-BARBER İNSTUTE OF FİNE ARTS

B15-Birmingham Üniversitesi kampüsündedir.
Burası: Avrupa’nın en iyi küçük sanat galerilerinden birisidir. Enstitü: batı sanatının birçok ünlü ismine ait seçkin ve uluslar arası önemli koleksiyonların birine sahiptir.
Burayı ziyaret etmek için muhtemelen 4 hafta öncesinden randevu almak gerekiyor. Çünkü: rehberli turlarda bir kerede en fazla 25 ziyaretçi içeriye alınıyor.

 

WEOLEY CASTLE

B29-Weoley Castle, Alwold Road adresindedir.
Giriş ücretsizdir.
Weoley kalesi kalıntıları, bir ortaçağ malikhanesi olarak :700 yıldan bu yana burada durmaktadır. Sitede: 12. yüzyıldan itibaren yaşam olduğu bilinmektedir. 1485-1531 yılları arasında birkaç kez el değiştiren mülk: takip eden tarihi süreçte: terk edilmiş ve bugün: ulusal öneme sahip bir antik anıt olarak koruma altına alınmıştır.

 

MAC-MİDLANDS ARTS CENTRE

B12-9QH-Cannon Hill Park, Russel Road adresindedir. Burası, yılda 650 bin kişi tarafından ziyaret edilmektedir.
MAC: Birmingham Edgbaston bölgesindedir ve şehrin en önemli sanat merkezidir. Geniş ve ferah stüdyolar, düzenli atölyeler ve sanat galerileri, sergi alanları, sinema ve yıl boyunca sürdürülen tiyatro etkinlikleri bulunmaktadır. Burada küçük çocuklar için de kukla gösterileri düzenleniyor.

 

SAREHOLE MİLL

B13-OBD-Springfield-Hall Green-Cola Bank Road adresindedir.
Giriş ücreti 3 paund.
Burası: Birmingham şehrinde, geçmişte çalışan iki değirmenden günümüze ulaşanlardan bir tanesidir. Şehirde bir zamanlar bunun gibi 50 değirmen bulunuyormuş.
Tudor döneminde burada bir değirmen olduğu bilinmesine rağmen, günümüzde görülen bu yapı: 1750’lerde inşa edilmiştir.

Orijinal fırın ise, 1850’lerden kalmadır.

Değirmen yakınlarındaki bölge: Hobbit Shire ve Yüzüklerin Efendisi eserlerinin yazarı JRR Tolkie’nin çocukluğunu geçirdiği yerdir ve bu ünlü eserleri yazarken bu bölgeden ilham aldığı söylenir.

Günümüzde bu bölge: sakin kırsal bir atmosferi korumaktadır ve balıkçıl kuşları ve diğer bir kısım yaban hayatı için sığınak gibidir. 2012-2013 yılları arasında, burada büyük bir restorasyon ve yenileme çalışması yapılmıştır. Değirmen günümüzde de çalışmaktadır ve burada müze personeli ve gönüllüler tarafından üretilen un: satış yerinde satılmaktadır ki, bu un ile geleneksel ekmek pişirimi gösterisi yapılmaktadır.

 

BELLEK HALL

Weymouth yakınlarında, Portland Bill Portland Stone bölgesindedir.
Bu yapı: I. Dünya savaşında ölen 12.320 ve yaralanarak gelen 35.000 Birminghamlı vatandaşı anmak üzere, 1920 yılında dikilmiştir. Yapının salonu ise, 4 Temmuz 1925 tarihinde Prens Arthur tarafından açılmıştır.

Yapının dış çevresinde: yerel sanatçı Albert Toft tarafından yapılan bronz figürler vardır ki, bunlar Kara, Deniz, Hava kuvvetlerini ve kadın hizmetlerini temsil etmektedirler.

 

CADBURY WORLD-ÇİKOLATA FABRİKASI

B30-2LU-Bournville-Linden Road adresindedir. Giriş ücretlidir. Yetişkinler için 13.90 ve çocuklar için 10.50 paund giriş ücreti alınır. Burası şehirde en çok ziyaret edilen yer olarak bilinir.

Şehir merkezinin yaklaşık 4 km. güneyinde Bournville köyündeki fabrika bir çeşit eğlence parkına dönüştürülmüş ve turistik alan haline getirilmiştir. Fabrika: 19.yüzyıl sonlarında Bournville köyünde Cadbury kardeşler tarafından inşa edilmiştir.

Rehberli turlarda: çikolata tarihi, Cadbury şirketi ve fabrikanın bazı tesisleri görülmektedir. Satış dükkanından çikolata almanızı öneririm, çünkü fiyatları nispeten ucuzdur.

Malatya Yazıhan

Malatya Yazıhan

Yazıhan, il merkezi olan Malatya’ya 40 km uzaklıktadır. Yazıhan, Hekimhan arasındaki uzaklık: 53 km.

TARİHİ

İlçenin tarihi geçmişteki en önemli özelliği, İpek yolu üzerinde bulunmasıdır. Bölgede yerleşim, mezra olarak başlamış ve 1936 yılında demiryolu ve 1937 yılında ise karayolunun geçmesiyle önem kazanmaya başlamıştır. 1947 yılında nahiye statüsü kazanmıştır.

İlçenin yerleştiği alanda demiryolu kurulmasıyla birlikte kuzey batıda yaklaşık 3 km uzaklıktaki Fethiye köyünde yaşayanların buraya yerleşmesi için bucak merkezi Fethiye’den alınıp 1940 yılında Yazıhan’a taşınmış ve imar faaliyetleri başlamıştır. Buraya gelen aşiretler arazinin düz olması ve “Sultan Murat Han” adına izafeten konakladıkları bu ovaya “Yazıhan” ismini vermişlerdir. 1990 yılında Yazıhan Belediye teşkilatı kurulmuş ve ilçe statüsü kazanmıştır.

Malatya Yazıhan

GENEL

İlçe yerleşim alanı, güneyden kuzeye doğru bir eğim gösterir. Kuzey tarafında dağlık ve vadilik alanlar bulunur. İlçenin yarısı sulu ve düz arazi üzerindedir. İlçe halkının başlıca geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Ayrıca halı dokumacılığı yapılır. İlçenin rakımı 900 metredir. Doğusunda Fırat nehrinin bir kolu olan “Kuruçay” bulunur.

Malatya Yazıhan

GEZİLECEK YERLER

SULTAN MURAT HAN KERVANSARAYI

İlçe ismini bu handan almıştır.

Kervansaray, Osmanlı döneminde İran seferi sırasında 1593 yılında Sultan III Murat tarafından, ilçenin 10 km güneyinde inşa ettirmiştir. Bu yol üzerinde bulunan Kırkgöz köprüsü de 15-16’ncı yüzyıllar arasında Osmanlılar tarafından yaptırılmıştır. Han, define söylentileri yüzünden tahrip olmuş ve 1976 yılında DSİ kanal açma çalışmaları sırasında yıkılmıştır. Günümüzde ise, bu han ve köprü Karakaya Baraj gölü suları altındadır.

Malatya Yazıhan

HASAN PATRİK-HASAN BADIRIK (UZUN HASAN) CAMİSİ

İlçe merkezine bağlı Malatya-Sivas yolunun 41’nci km de bulunan Fethiye köyündedir.

Kitabesine göre: Kanuni Sultan Süleyman’ın son saltanat döneminde 1566 yılında Malatya Beylerbeyi olan Abdülselam oğlu Mustafa Paşa tarafından yaptırılmıştır. Cami Osmanlı mimarisinin en geliştiği dönemde yapılmış olmasıyla önem kazanır. 15’nci yüzyılda Bursa, Edirne ve İstanbul’da yapılan “T” şeklindeki plana sahip ilk Osmanlı camilerindendir. Cami, tamamen kesme taştan yapılmış, tek kubbeyle örtülü, kare planlıdır.

Malatya Yazıhan

Beş gözlü son cemaat mekanından oluşan caminin, batı ve doğusundaki camiye bitişik moloz taştan yapılan iki zaviye odası bulunur. Minberi, mührü Süleyman ile süslenen caminin sekiz basamaklı, korkuluksuz ve kapısız olarak taştan yapılan minberi ise dikkat çekiyor.

Pencere önündeki silmelerle, kubbeye geçişte kemerlerin çevresi tuğlalarla süslenerek bir hareketlilik kazandırılmıştır. Zaviye tipi bir cami. Bu tür camileri geçmişte daha çok dervişler ve tarikatlar ibadethane olarak kullanmıştır. Yaklaşık 500 yıldır ayakta duran cami, orijinal halini koruyarak günümüze gelmiştir.

Malatya Yazıhan

BUZLUK MAĞARALARI

İlçe merkezinin yaklaşık 10 km kuzey batısında eski adı Ağınsur olan Buzluk köyündedir.

Önce Ansır kentinden söz etmek gerekir. Tohma nehrinin sol kıyısında, Yazıhan ovasının kuzeybatı ucunda, Karabel Gavur deresi ağzında bulunan Ansır şehri eski dönemlerde oldukça kalabalık bir şehirmiş. 1912 yılında Ermeni nüfusunun yoğun olduğu bir köymüş.

Şimdiki adı “Buzluk” olan “Ansır” şehrinin her tarafında arkeolojik kalıntılar içinde mezar taşları, kayalara oyulmuş onlarca mağara, yıkılmış kiliseler, değirmenler bulunur. Ancak bu mezarlar, yıllardır define avcıları tarafından aşırı tahribata neden olmuştur.

Ansır mağaraları: Yazıhan ovasını ve Malatya’yı seyrediyor. Çok eski dönemlerde, yaz aylarında çevredeki köylüler, kayaların arasındaki çatlaklardan zorla girerek Buzluk mağaralarından çuvallara kalıplarla buz, kar doldurup hem şehre hem de köylere satıyorlarmış.

Malatya Yazıhan

Yakın zaman öncesinde mağaranın giriş kısmına büyük bir kaya parçası düşerek girişi kapatmıştır. Günümüzde doğal nedenlerle bozulmuş olan mağaraların çevresinde mezarlar bulunur. Diğer adı Ansur olan kaya mağaralarında Yontma Taş Devri ve Hitit Uygarlıklarının izleri görülür.

Kültesi 2 km uzunlukta ve 50 metrenin üstünde bir yükseklikte, görünüşü insan yüzüne benzetilen üç kaya mağarası bulunur. Mağaraların içinde içme suyu vardır. Efsaneye göre “Şehristan Kralı, dış saldırılara karşı kendini korumak için mağaraların en yükseğine yerleşir.” Kayaların altında üç kilise ile birlikte, 40-50 civarında oda şeklinde harabe vardır.

ALİ SEYDİ TÜRBESİ

İlçe merkezine bağlı İriağaç köyündedir. Türbenin yanında bir çeşme bulunur. Çeşme suyunun şifalı olduğuna inanılır. Suyun hikayesi şudur “Bir gün köyün suyu kesilir. Köylüler saf birine suyun gözüne gir de bak derler. Adam içeri girer ve bir türlü çıkmaz.

Bir zaman sonra dışarı çıktığında, içeride bir kara yılan gördüğünü ve aklının başından gittiğini söyler. Derken yılan suyun gözünden ayrılır. Su yeniden akmaya başlar. Kara yılanın Ali Seydi olduğuna inanılır. Ali Seydi, beni arayan burada bulsun diyerek su oluğundan akıp gitmiştir. Türbeyi ziyaret ederek şifa arayanlar: psikolojik olarak korkan ve felç geçiren kişilerce ziyaret edilir.

Malatya Yazıhan

KIZILDELİ (SEYİD ALİ SULTAN) TÜRBESİ

İlçe merkezine bağlı Fethiye Kasabasının Tecirli köyündedir.

Türbenin yanında misafirlerin kurban kesebileceği yerler ve türbe koruma derneği vardır. Önce birkaç satır, Kızıldeli Seyyid Ali Sultan kimdir? Kendisi Horasan civarında yaşamakta iken, bir gece rüyasında gördüğü Hz Muhammed’in emriyle Balkan fetihlerinde Yıldırım Bayezid’e yardım etmek için yanındaki 40 arkadaşı ile birlikte yola çıkışından söz edilmektedir. Kayıtlara göre, Seyyid Ali Sultan ve arkadaşları Horasan’dan yola çıkarak önce Hacı Bektaş-ı Veli’nin dergahına uğramışlar, burada bir süre onunla görüştükten sonra Hacı Bektaş-ı Veli’nin emriyle Seyyid Ali Sultan başlarında olduğu halde Osmanlı topraklarına gelmişlerdir.

Türbe mermerden yapılmıştır. 72 basamaklı merdivenden yürüyerek çıkılır. Kapıya yakın yerde bir çam ağacı, biraz ileride kayısı ağacı bulunur. Türbenin kapısından içeri girilince, içinde büyük mezarın başında bağlanan bir sürü yeşil çaput görülür. Türbenin tabanı tek parça halı ile kaplanmıştır, üzerine minderler konulmuştur.

 Malatya Yeşilyurt hakkındaki gezi yazım için Yeşilyurt

Düzce Yığılca

Düzce Yığılca

Düzce il merkezine 38 km. Adapazarı’na 100 km. Ankara’ya 276 km ve İstanbul’a 234 km uzaklıktadır.

Yığılca, Düzce ilinin doğusunda, Kızıltepe’nin güneybatı eteklerinde, Melen nehri kıyısında kurulmuştur. İlçe toprakları genel olarak dağlıktır. Deniz seviyesinden yüksekliği: 350 metredir.

Düzce Yığılca

En önemli akarsu: Melen ırmağıdır. Irmak Yığılca ilçesi içinden geçer ve Hasanlar Barajına dökülür. Dağlar sık ormanlarla kaplıdır. Karadeniz iklimine uygun olarak sık ve yeşil orman türleri hakimdir. Yedigöller Milli Parkı, ilçe merkezine 38 km uzaklıktadır, ancak bu yol stabilizedir ve çok bozuktur.

Düzce Yığılca

Tarihçe

Bölge 1321-1323 yılları arasında Osmanlı hakimiyetine girmiştir. Orhan Gazi’nin komutanlarından biri, bölgede yığınak yapmış ve İlçenin ismi buradan gelmektedir. Yörede: Orhan ismini taşıyan bir dağ, bir cami ve ayrıca Redifler isimli bir köyün varlığı, bu tahmini doğrulamaktadır. Çünkü, Orhan Gazi’nin küçük ordu kuvvetlerine “Redif” ismi verilirdi.

Yığılca 1904 yılında bucak olarak Düzce’ye bağlanır. 1954 yılında ise müstakil ilçe olur. 1999 yılında Düzce ilinin ilçesi olur.

Düzce Yığılca

Yığılca arısı ve balı

Ülkemizde 56 farklı lokasyondan örnek alınarak yapılan araştırmada: Yığılca arası: vücut iriliği ve organlarının uzunluğu bakımından, diğer illerin arı popülasyonundan farklı bulunmuştur. Daha sonra sürdürülen araştırma sonuçlarına göre, Yığılca arı ekotipinin genetik ve morfolojik bakımdan farklılığı ortaya koyulmuştur.

Literatüre giren Yığılca ekotipi yüksek bal verimi, çalışkan, kışa dayanıklı ve bölgesine iyi adapte olmuştur. Yapılan araştırmalara göre: Yığılca’da aracılar dışarıdan ana arı satın almamışlar, 20-30 yıllık bir zaman diliminde atadan, dededen kalma kolonilerin devamlılığı sağlanmıştır. Yani dışarıdan göç alınmamıştır ve Yığılca’da coğrafi izolasyona bağlı olarak arılar bulunduğu çevreye ve floraya adapte olmuştur.

GEZİLECEK YERLER

Düzce Yığılca

 

Düzce Yığılca

Orhan Gazi Camisi

Osmanlı Devleti kurucularından Orhan Gazi’nin gelip konakladığı (1323 yılı) ve kendi adıyla anılan bir de cami yaptırdığı bilinmektedir. Sultan Orhan Camisi Şerifi olarak kayıtlara geçmiş bulunan bu kültür mirası 2007 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilmiş, ibadete ve ziyarete açılmıştır.

Günümüzden 687 yıl önce, çantı tekniğiyle uzun kütüklerin birbirine geçirilmesiyle, çivisiz olarak inşa edilen, Tarihi Osmanlı Mescidinin kurulu bulunduğu alanda, sarıklı mezar taşları da dikkat çeker. Ahşap mimaride, tomrukların veya kerestelerin içine derin çentikler açılarak, çandı tekniğiyle oluşturulan dörtgen kasnak, bir çeşit temel oluşturur.

Temeli olmadan inşa edilen yapılar, iri taşların üzerine kasnakların yerleştirilmesiyle sağlamlaştırılır. Hiç çivi kullanılmaması, bu yapıların en büyük özelliği olarak biliniyor. Çandı yönteminde kerestelerin daha dayanıklı ve uzun ömürlü olması amacıyla çivi tercih edilmiyor.

Düzce Yığılca

Paşabükü Dişbudak Ağacı Tabiat Anıtı

Kırık köyü, Paşabükü mevkiinde ormanlık alandadır. Dışbudak ağacı, 110 yaşındadır. Boyu 46 metre, çapı 1 metre ve çevre genişliği 3 metredir. 1000 metre karelik alan Tabiat Anıtı olarak 2002 yılında tescil edilmiştir.

Düzce Yığılca

Kayadibi Porsuk Ağacı Tabiat Anıtı

Gökçeağaç köyü, Kayadibi mevkiinde ormanlık alanda yer almaktadır. Porsuk ağacı: 775 yaşındadır. Boyu 27.5 metre, çapı 1.90 metre, çevre genişliği 4.80 metredir. 1000 metre karelik alan, 2002 yılında Tabiat Anıtı olarak tescil edilmiştir.

Düzce Yığılca

Saklıkent Şelalesi

Yığılca ilçesi sınırları içinde bulunan Saklıkent şelalesi, Yedigöller yolu güzergahında, Düzce il merkezine 40 km ve Yığılca ilçe merkezine 5 km uzaklıktadır. Yeni keşfedilen doğa güzelliklerinden olan Saklıkent şelalesi, trekking ve foto-safari yapmak isteyenler için oldukça uygundur. Bölgede: piknik, mesire alanı ve alabalık tesisleri bulunur.

Düzce Yığılca

Yığılca-Hebeler-Yağcılar-Saklıkent Şelalesi arasında 7 km yürüyüş parkuru vardır. Orta zorlukta bir parkur olup, dört mevsim yürünebilir. İyi kondisyona sahip, uzun yürüyüş tecrübesi ve yol bulma yeteneği olanlar için uygundur. Yığılca-Yedigöller yolu üzerinde Hebeler köyü sapağından yürüyüşe geçilir. Yer yer çam ve kayın ağaçları ve bağ bahçe arasında geçen bir parkurdur.

Düzce Yığılca

Balabolon Şelalesi

Yığılca ilçesindeki Balabolon şelalesi, Yığılca-Yedigöller yolu üzerindedir.

Düzce Yığılca

Yoğunpelit Şelalesi

Yoğunpelit köyündedir. Şelale: Düzce il merkezine 56 km ve Yığılca ilçe merkezine 20 km uzaklıktadır. Bölge doğal güzellikleri açısından zengin bir yapıya sahip olup, trekking, foto-safari, piknik gibi aktiviteler için oldukça uygundur. Ayrıca: bölge doğal güzellikleri yanında eko-köy potansiyeline sahiptir.

Düzce Yığılca

Yılançatı Kanyonu Tabiat Parkı-Ağlayan Şelale

Yığılca ilçesinin Karakaş ve Hocaköyü sınırında, Düzce il merkezine 55 km uzaklıktadır. Kanyonun olduğu bölge, Yedigöller Milli Parkı ulaşım yolu güzergahında olup, bu güzergahı kullanan ziyaretçilerin kolaylıkla ulaşabileceği ve tercih edeceği bir konumdadır.

Kanyon boyunca: ormanlık alan, göknar, kayın, karaçam ve meşe ağaçları, irili ufaklı bir çok gölcük ve şelale ile süslenmiş, seyir noktaları, dinlenme alanlarıyla doğal bitki örtüsü ve berrak akan suları oldukça dikkat çekicidir.

Sahada doğa yürüyüşü, foto safari, günübirlik piknik, olta balıkçılığı, kanyon tırmanışı ve bisiklet gezisi yapmak mümkündür. Keşfedilen 10 adet ağlayan şelale ziyaretçileri bekliyor.

Düzce Yığılca

Yılançatı deresi üzerinde bulunan ve yaklaşık 10 metre yüksekliğe sahip en büyük şelalenin üst kısmından doğal olarak süzülüp göz damlası şeklinde akan sular, görenleri hayrete düşürüyor. Yaklaşık 7 km uzunluğundaki arazinin içinde bulunan yirmiye yakın doğal göletler de şelalelere ayrı bir güzellik katıyor.

Yığılca ilçesine bağlı Mengen köyü mülkü hudutlarında Yılançatı deresinde doğal olarak bulunan ağlayan şelaleler, özellikle yaz ve sonbahar aylarında gezilmeye değer bir cennet niteliğindedir.

Düzce Yığılca

Hasanlar Baraj Gölü

Küçük Melen Çayı üzerinde, 425 Hektar alana kurulmuş olan baraj gölü, Düzce il merkezine 20 km ve Yığılca ilçe merkezine 16 km uzaklıktadır. İlçe merkezine girmeden hayranlık uyandıran güzellikteki Hasanlar Barajı, göze sığmayan büyüklükte ve güzellikteki her kıvrımından ve her yüksekliğinden tüm coşku ve güzelliğiyle insanı cezp ediyor.

Alternatif su sporlarının yanı sıra, her yıl geleneksel olarak düzenlenen yelken yarışları, zengin balık kaynakları ile sportif amaçlı olta balıkçılığına müsait kıyıları ile dikkat çekiyor.

Düzce Yığılca

Hasanlar köyü-Hasanlar Barajı arasındaki yürüyüş yolu 4 km dir. Orta zorlukta olup, su içinden geçmek gerekebilir. Boğazlı yürüyüş ayakkabısı ile dört mevsim yürünebilir. Sağlıklı her insanın yürüyebileceği bir parkurdur, Düzce-Yığılca yolu üzerinde Hasanlar köyü Orhangazi camisi önünden yürüyüşe başlanır. Kayın ağaçları arasında yürürken Hasanlar Baraj Gölü’nün muhteşem manzarasını izleyebilir, parkur boyunca karşılaşılan vadi ve kayalıklarda kaya tırmanışı yapabilirsiniz.

Düzce Yığılca

Sarıkaya Mağarası

Yığılca ilçe merkezine 5 km uzaklıktadır. Sarıkaya köyünün 1.5 km kuzeydoğusundadır.

Mağara, Batı Karadeniz Bölgesinin en büyük mağarasıdır. İçinde şelaleler ve göletler vardır. Toplam uzunluğu 717 metredir. Ana galeri uzunluğu 510 metre, genişliği 80 metre, boyu 75 metre, tavan yüksekliği 15-40 metre arasındadır.

Salonda: iki gelişim dönemine ait fosil ve genç damlataş şekilleri bulunmaktadır. Salonun ortasında, Aksu çayından gelen derenin oluşturduğu küçük bir şelale ve ikinci evreye ait bir kanyon-vadi bulunmaktadır ve ilk oluştuğu bölümden 17 metre ve gittikçe artan bir derinliktedir. Mağara, yakın çevresinin yüzey sularını toplayarak Aksu Mağarası ile Melen Çayı’na boşaltır.

Düzce Sarıkaya mağarası

Birinci derece doğal sit alanıdır. Kireçtaşından ve kumtaşlarından derine doğru kazılma ile oluşan Sarıkaya mağarası aynı zamanda bir su geçiş yoludur. Sarkıt, dikit ve odaları bulunan mağaranın girişi sarmaşıklarla kaplıdır. Kaya tırmanışı, çadır kampı için uygundur.

Düzce Sarıkaya Mağarası

Yığılca-Sarıkaya mağarası arasındaki yürüyüş yolu 12 km dir. Yığılca’nın Gökçeağaç köyünden yürüyüşe geçilir. Yer yer çam ağaçları ve bağ bahçe arasında geçen bir parkurdur. Kolay bir parkur olup iyi kondisyona sahip, uzun yürüyüş tecrübesi ve yol bulma yeteneği olanlar yürümelidir. Parkur üzerinde mutlaka görülmesi gereken Sarıkaya Mağarası vardır.

Düzce Akçakoca hakkındaki gezi yazım için Akçakoca