Yozgat Çayıralan

Yozgat Çayıralan

Yozgat ili ilçeleri arasında merkeze en uzak olan ilçedir. Çayıralan, Yozgat arası uzaklık: 110 kilometredir. Çayıralan, Sarıkaya arası uzaklık: 35 km. Çayıralan, Çandır arası uzaklık:  14 km. Çayıralan, Boğazlıyan arası uzaklık: 44 km.

Yozgat Çayıralan

TARİHİ

Çayıralan, Osmanlı döneminde Akdağ nahiyesi olarak anılır. Tarihi Çerkeş Bey’e uzanır. Çerkeş Bey: ilçeyi yazlık yaylalığı olarak kullanmıştır. İlçeyi ilk kuranlar: Türkmen yörükleridir. 1934-1935 yılları arasında yapılan araştırmalarda, Çayıralan yöresinde çıkan “Hitit Kraliçesi mezarı” burada Hititler tarafından bir ön karakol kurulduğu ve yerleşim bulunduğunu belirtir.

Oğuzların Gülhan kolu olan Dulkadiroğulları, önce Maraş-Elbistan yöresine daha sonra bu bölgeye gelerek yerleşirler. Bozok asıllı bu obalar nedeniyle, yöre “Bozok” ismini almıştır. 12-14’ncü yüzyıllar arasında Bozok’un merkezi Akdağ yani günümüzdeki adı ile Çayıralan olmuştur. 1520’lerde bölgede Osmanlı hakimiyeti görülür.

1876 yılında Boğazlıyan ve Akdağmağdeni, ilçe olunca, Çayıralan, Boğazlıyan ilçesine bağlı Çayırşehir adı ile bir nahiye olur. 1892-1936 yılları arasında, Boğazlıyan ilçe idaresi, Uzunlu’da ikamet ettiği için, Çayıralan’da Uzunlu’ya bağlıdır. 1948 yılında ise Çayıralan ilçe olur ve Yozgat iline bağlanır.

Yozgat Çayıralan

GENEL

İlçenin en önemli özelliği, Türkiye’nin tam orta noktasında bulunmasıdır. İlçe arazisi genellikle dağlıktır. Rakımı 1500 metredir. İlçenin bir yanında Akdağ ormanları ve diğer yanında ise Akdağlar bulunur. Engebeli arazi vadilerle parçalanmıştır, yer yer dalgalı düzlükler görülür. En önemli akarsu “Çayıralan özü” dür.

Yahyasaray ve İğdecik baraj göletleri, sulama amacıyla kullanılır. Yörede karasal iklim hakimdir ve buna bağlı olarak yazlar sıcak ve kurak, kışlar ise soğuk ve yağışlı geçer. Akdağlar, ilçe merkezini sert rüzgarlardan korur. Bitki örtüsü bozkırlardan oluşur. Dağlık alanlarda ise, yağışlar nedeniyle ormanlar yoğundur.

İlçede yaşayanların ekonomik etkinliği: tarım, hayvancılık, arıcılık, fidancılık ve orman ürünleri imalatıdır. İlçe halkının büyük kısmı: Avrupa ülkelerinde işçi olarak bulunmaktadır. Bunlardan ülkeye kesin dönüş yapanlar ve Çayıralanlı olup memuriyet yapıp ardından emekli olanlar, ilçeye gelerek yerleşmektedirler.

ÇAYIRALAN KÜLTÜR VE BAL FESTİVALİ

Her yıl Ağustos ayı başında 2 gün süreli yapılır. Çayıralan Kaynarpınar Çakmak Çetin Mesire alanında kutlanır. Festivalde, yağlı güreşler ve konserler düzenleniyor.

Yozgat Çayıralan Arabaşı

NE YENİR

Çayıralan yöresini yolunuz düşer ve yerel lezzetlerden tatmak isterseniz, ilk önerim “Arabaşı” olacaktır. Diğer önerim ise “Galaboru” dur. Gilaboru çalı şeklinde bodur bir ağaçtır ve kırmızı salkım şeklindeki meyveleri sonbaharda toplanır, su içinde salamura yapılır, bir ay sonra yenmeye hazırdır.

Yozgat Çayıralan

GEZİLECEK YERLER

Yozgat Çayıralan Kümbet, Çerkez Bey Türbesi

KÜMBET, ÇERKEZ BEY TÜRBESİ

Selçuklulardan kalmadır. İlk yapıldığında: bir medrese, mezarlık ve bahçesinde kümbet bulunmaktadır. Ancak bu yapı topluluğundan günümüze sadece kümbet gelmiştir. Medresenin yerine ise bir cami inşa edilmiştir. Caminin ismi, Selçuklu camisi iken, Aşağı Cami olarak değiştirilmiştir.

Yozgat Çayıralan Kümbet Çerkez Bey Türbesi

Türbe

Türbe: 1557-1558 yılları arasında Kırşehir Sancak Beyi olan Çerkez Bey’e aittir. Çerkez Bey’in, 16’ncı yüzyılın ikinci yarısında, burada Tımar sahibi olduğu ve çiftliği bulunduğu bilinmektedir. Türbe: Kümbetli cami olarak bilinen caminin güneydoğusunda ve aynı avlu içindedir. Türbe: kare kaide üzerinde, sekizgen planlıdır. İçten kubbeli, dıştan sivri külahlıdır.

Tamamı düzgün kesme taştan yapılmıştır. Mezar odası ve gövde üzerinde, farklı renkte taşlar kullanılarak güzel bir görüntü oluşturulmuştur. Eyvanın doğu duvarında bulunan kitabeye göre, 1587-1588 yılları arasında yapılmıştır. Kümbetin kuzeyinde: eyvan şeklinde olan sivri kemerli ve beşik tonozlu girişi vardır.

İki yan tarafında: birer taş merdivenli sanduka katının önündeki podyuma çıkılır. Podyum iki kademelidir. Buradan profilli ve kemerli girişi olan mezar odasına inilir. Mezar odası: kare planlıdır. Üzeri aynalı tonoz örtülüdür ve üç mazgal pencere ile aydınlatılır. Kümbet: 2005 yılında tescil edilerek Koruma altına alınmıştır.

Yozgat Çayıralan Dikilitaş Tümülüsü

DİKİLİTAŞ TÜMÜLÜSÜ-TURLUHAN KÖYÜ (ESKİKÖY)

İlçe merkezinin 2.5 km doğusunda bulunan Yassı höyük üzerinde bulunan Tuğul Han (Çayırşehir), günümüzde “Çayıralan” isminin alınmasında etkili olmuştur. Evet, gerilere gidelim: Turluhan köyü: Osmanlı arşiv belgelerinde, 1556 yılında, Bozok Livası Akdağ nahiyesinin köyü olarak görülür.

Kayıtlara göre, köyün ismi “Göbek Pınarı” ve “Turluhan” köyüdür. Köyde yaşayan Hamza’nın babası Turluhan (Tuğlu Han), Göbek Pınarı olan köy için ikinci bir isim olmuştur. Osmanlı döneminde, Turluhan köyü, günümüzdeki “Dikilitaş” mevkindedir.

Köy, daha sonra, orman olan günümüzdeki yerine taşınmıştır. İshaklı höyük (Dikilitaş Tümülüsü) ün tepe noktasında, geçmiş yıllarda yapıldığı anlaşılan bir kaçak kazı çukuru vardır. Tümülüsün çapı 15 metredir ve çevresinde meşe ağaçları bulunur.

Yozgat Sorgun gezi yazısı hakkındaki yazım için Sorgun

Yozgat Çandır

Yozgat Çandır

Çandır, bağlı bulunduğu Yozgat iline 119  km uzaklıktadır. Çandır, Boğazlıyan arası uzaklık: 29 km. Çandır, Çayıralan arası uzaklık: 15 km.

TARİHİ

İlçenin bulunduğu bölgenin tarihi hakkında ayrıntılı bilgi yoktur. Ancak bölgede bulunan kalıntılara göre, buranın bir zamanlar Bizans döneminde bir yerleşim yeri olduğu tahmin edilmektedir. Daha sonra ise, Selçuklular ve Dulkadiroğlu Beyliği yörede hakimiyet kurmuştur.

Çandır, 1930 yılında Belediye, 1948 yılında Bucak ve 1990 yılında ilçe olmuştur. Çandır isminin kaynağı nedir? Çandır ilçesinin isminin kaynağı “Candır” yani “cana yakın, güzel, değerli” kelimesinden türetilmiş ve “Çandır” olmuştur.

Yozgat Çandır

GENEL

İlçe İç Anadolu bölgesinin Orta Kızılırmak bölümündedir. İlçe merkezi düz bir alana kurulmuştur. Çevresi yüksekliği fazla olmayan tepelerle çevrilidir. Bu tepeler, dere ve çaylarla parçalanarak platolar oluşmuştur. Denizden yükseklik 1225 metredir. En önemli yükselti Gevencik dağıdır. (1608 metre) Bölgede iki akarsu bulunur.

Bunlar: Mera çayı ve Kozan çayıdır. Bu iki çay, ilçede birleşir ve ilçenin batısında bulunan “Uzunlu barajı” na dökülür. Yörede karasal iklim hakimdir. Buna bağlı olarak yazları sıcak ve kurak, kışları ise soğuk ve kar yağışlı geçer. Bitki örtüsü olarak bozkırlar hakimdir. Ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Yurtdışında da önemli oranda işçi bulunmaktadır.

Yozgat Çandır

GEZİLECEK YERLER

ŞAHRUH BEY

İlçede, Şahruh bey tarafından yaptırılan birkaç yapı bulunuyor. Bu yüzden, kendisi hakkında kısa bilgi vermek uygundur.

Dulkadiroğlunun son hükümdarı Alauddevle Bozkurt Bey (1479-1515) in oğludur. 1485-1490 yılları arasında yapılan Osmanlı-Memlük savaşında Osmanlı tarafını tutan amcası Şah Budak tarafından, 1489 yılında yapılan bir baskın sonucunda esir edilmiş ve gözlerine mil çekilmiştir.

Ancak mil çekilmesi görmesine engel olmamıştır. Şahruh Bey’in ölmekten kurtulmasının sebebi ise: Şah Budak, sonrasında Alaüddevle Bey yani Şahruh’un babası ile karşılaşır ve yenilir, kaçar. Şahruh Bey’in, babasının bu parlak zaferi nedeniyle ölümden kurtulduğu tahmin edilmektedir. Daha sonra Kırşehir Beyi olan Şahruh Bey, yörede birçok sanat eseri yaptırmıştır.

Yozgat Çandır Şahruhbey Camii

ŞAHRUH BEY MESCİDİ

İlçe merkezinde, Boğazlıyan-Çandır yolunun kenarındadır. Burası günümüzde “Merkez Camisi” olarak geçer. Mescit: Şahruh Bey tarafından yaptırılmıştır. Yaptırıldığında iki minarelidir. Günümüzde: mescitten sadece batıda bulunan bir minaresi kalmıştır. Mescidin yerine ise, başka bir cami yapılmıştır. Orijinal minare: yuvarlak gövdeli ve kare kaidelidir.

Minare, diğer Dulkadiroğulları minarelerinde olduğu gibi, oldukça kısa bir gövdeye sahiptir. Şerefeye kadar olan kısmı tuğladandır. Yuvarlak, kısa gövdeden iki sıra halinde silmeyle şerefe altlığına geçilmektedir. Şerefe korkulukları ve pabuçluk, çokgen düzgün kesme taştan örülmüştür.

Yozgat Çandır Kümbeti

ÇANDIR KÜMBEDİ (ŞAH SULTAN HATUN TÜRBESİ)

Şah Sultan Hatun: Dulkadiroğulları Beyliği döneminde, Dulkadirli Şehsuvar Bey (1467-1473)in kızı ve Dulkadir Hükümdarı Alaüddevle Bey’in oğullarından Şahruh Beyin eşidir. Babası ve amcasının hükümdar olmaları nedeniyle, saraylarda yetişmiştir. Burada bulunan zarif abide türbe, kendisini çok sevdiği anlaşılan Şahruh Bey’in eseridir.

İçeride bulunan lahdin yanlarında bulunan ifadelere göre, türbe: Şahruhun karısı Şah Sultan’a aittir ve türbe, kocası Şahruh Bey tarafından karısının ölümünden 8-9 yıl sonra yaptırılmıştır. Yani muhtemelen 1500’lü yıllarda yaptırılmıştır. Yapı: Anadolu’da bulunan eyvanlı türbeler içinde en önemli örneklerden birisidir. Çünkü altında kriptası vardır.

Yozgat Çandır Kümbeti

Sade ve düzgün çerçeveli kriptaya: 3 basamaklı bir merdivenle inilir. Kapı çerçevesi, mermer profillidir. Üstü taş kemerli profillerle sivri şekilde sonlanmıştır. Kubbenin ortasında armut veya damla şeklinde sarkıtılmış kilit taşı bulunur. Gövde kısmı, düzgün kesme taştan yapılmıştır. Üzeri piramidal külahla örtülmüştür. Gerek türbede, gerekse eyvan kısmında kullanılan açık kahve ve gri renkteki taşlarla yapılan örgü sistemi, türbenin estetik değerini arttırır.

Birçok mezarlık içinde, çevresi duvarla çevrilerek ayrılan türbe, zarar görmeden günümüze kadar ulaşmıştır. Türbenin içinde, Şah Sultan’ın sembolik lahdi vardır.

Yozgat Sorgun gezi yazısı hakkındaki yazım için Sorgun

Yozgat Aydıncık

Yozgat Aydıncık

Aydıncık denince ilk akla gelenler, Kazankaya kanyonu ve ametist taşı, buraya yolunuz düşerse mutlaka Kazankaya kanyonunu görün, ametist taşından yapılmış muhteşem güzel objelerden satın alın ve bir de bağrıbütün kavunu tadın.

ULAŞIM

Aydıncık, bağlı bulunduğu il merkezi olan Yozgat iline 105 km uzaklıktadır. Aydıncık, Alaca arası uzaklık: 43 km. Aydıncık, Çekerek arası uzaklık: 33 km. Aydıncık, Sorgun arası uzaklık: 56 km. Aydıncık, Ankara arası uzaklık: 253 km. Aydıncık, Çorum arası uzaklık: 73 km.

TARİHİ

Yörenin tarihi geçmişi hakkında ayrıntılı bilgi yoktur. Muhtemelen yöreye yerleşenlerin, 15 ve 16’ncı yüzyıllarda, Amasya, Sivas ve Kahramanmaraş yöresinden gelen Türkmenler olduğu tahmin edilmektedir. İlçe sınırları içinde bulunan “Mamure” isimli köyün esas isminin “Eskiköy” olduğu ve yaklaşık 200 yıldır burada yerleşim bulunduğu söylenir.

Konyalı Mülazım Sami Niyazi adında bir kişinin tayin edilerek Eskiköy’e geldiği ve 1929 yılında, iki katlı büyük bir hükümet konağı yaptırdığı ve bu binanın 1950 yılında kendiliğinden yıkılarak harap olduğu bilinmektedir.  

Nahiyenin ismi, uzun yıllar eski yerleşim merkezi anlamına gelen “Eskiköy” olarak anılmıştır. Daha sonra “Mamure” adını almıştır. 1965 yılında belde olan Mamure, 1958 yılında tekrar isim değiştirmiş ve “Aydıncık” ismini almıştır. 1991 yılında ilçe olmuştur.

Yozgat Aydıncık

GENEL

Aydıncık, Orta Karadeniz bölgesindedir. Deveci dağlarının batı uzantısı olan, Alan dağları eteğinde, sırtını yemyeşil Gezibeli ve Ağıllı vadilerine dayamıştır. Deniz seviyesinden yüksekliği 700 metredir. İlçe topraklarının yüzde 44 bölümü ormanlıktır. Bölgede Karadeniz bitki örtüsü hakimdir. İlçenin en büyük gelir kaynağı: tarımdır. Özellikle soğan üretimi yaygındır. Çekerek suyu, İlçe merkezinin 5 km kuzeyinden geçer.

AYDINCIK KÜLTÜR TURİZM VE KAZANKAYA KANYON FESTİVALİ

Uluslararası düzeyde düzenlenen festival, her yıl Haziran ayı sonu ile Temmuz ayı başında 3 gün süreli yapılır. Festivalde: çocuk eğlenceleri, doğa yürüyüşleri, konserler ve Kazankaya kanyon gezisi düzenlenir.

Yozgat Aydıncık Bağrıbütün kavunu

NE YENİR-BAĞRIBÜTÜN KAVUNU

İlçe merkezinde “Kültür Evi” denen yerde gözleme yiyebilirsiniz. Ayrıca: Bağrıbütün kavunu, buraya has bir kavun türü, yöre insanı buna “yer muzu” ismini veriyor. Aydıncık ilçesine özgü, tadı muzu andırıyor, hem kokusu hem de lezzeti ile çok beğeniliyor. İçinde çekirdeğinin birbirine yapışık, iri yumurta büyüklüğünde bir arada bulunması nedeniyle “bağrıbütün” ismi verilmiştir.

Yozgat Aydıncık Ametist

NE SATIN ALINIR-AMETİST

Buraya yolunuz düşerse mutlaka ametist taşı ürünler satın almalısınız. Bu yüzden ametist taşı hakkında biraz daha fazla ayrıntılı bilgi vereceğim.

Yozgat Aydıncık Ametist

Çağlar boyunca çeşitli uygarlıklar tarafından kullanılmıştır. Elmas ve benzeri kıymetli taşlarla aynı kategoride değerlendirilmiştir. Mor yakut olarak da tanınır. Eski Mısırlılar, ametist taşını oyma desenlerle süsleyip mücevher olarak kullanmışlardır.

Sarhoşluğu giderici özelliğe sahip olduğuna inanılır. Ortaçağ Avrupa’sında: askerler iyileştirme, insanı soğukkanlı tutma gibi özellikleri olduğuna inanırdı. Bu yüzden, ametist taşı takarlarmış. Yine, Avrupa’da bazı Anglosakson mezarlarında, ametist taşından yapılmış tespih taneleri bulunmuştur.

Yozgat Aydıncık Ametist

Mor renkli bir kuvars türüdür. Geniş bir renk skalası vardır. Genellikle: içerisinde bulunan demirden aldığı renklere (pembemsi, menekşe, koyu mor) bağlıdır.

Evet, buralara yolunuz düşerse, mutlaka uğrayın, Aydıncık Halk Eğitim Merkezinde, Ametist ve Yarı Değerli Taşları İşleme ve Tanıtma Derneğinin tanıtım atölyesine gidin ve bu muhteşem güzellikteki ürünlerden satın alın.

Yozgat Aydıncık

GEZİLECEK YERLER

Yozgat Aydıncık Kazankaya Kanyonu

KAZANKAYA KANYONU

Kazankaya köyü, ilçe merkezine 10 km uzaklıkta, Çekerek-Alaca kara yolunun 4 km kuzeybatısındadır. Ulaşım karayolu ile yapılmaktadır.

Kazankaya kanyonu: Kazankaya beldesi ve Çorum-Ortaköy İncesu sınırları arasında kalır. Bu alanda, tarihi yerleşim izleri bulunur.

Yozgat Aydıncık Kazankaya Kanyonu

Kanyonun girişi, Kazankaya köyünden başlar ve uzunluğu 10 kilometredir. Kanyon girişinde kapı gibi duran iki yüksek kayalık var. Soldaki kayalık 1180 metre, sağdaki kayalık 1160 metredir. Kanyon 50 metre genişlikte, 200-300 metre derinliktedir. İki yüksek kayalığın girişinde, dışarıdan gelecek tehlikelerden korunmak için, horasan harcı kullanılarak bir sur yapılmıştır. Yaşam kanyonun içinde devam etmiştir.

Yozgat Aydıncık Kazankaya Kanyonu

Kanyon içinde, Yeşilırmak nehrinin bir kolu olan Çekerek ırmağı geçer. Antik dönemlerde, ırmağın ismi Scylax’tır. Söylenenlere göre, MÖ 515 yılında Pers kralı Darius, Scylax isimli bir gezgini keşfe göndermiş, ırmak ismini bu gezginden almıştır.

Çekerek ırmağının aktığı vadinin her iki yanında, kayalar yükselir. Bu kayaların üzerinde duvar kalıntıları, hatıl oyuklar ve merdiven basamakları, tanrıça Kybele kabartması bulunur.

Irmağın suları Ekim ayına kadar sakindir, sular yükseldiğinde burada rafting de yapılabiliyormuş. Irmakta su samurları da var, şansınız varsa görebilirsiniz. Kanyon turunda, su geçişleri de bulunuyor, kanyonu geçmeyi düşünenler buna göre hazırlık yapmalıdır.

Kybele kabartması

Kabartma İncesu girişinden 1 kilometre sonradır. Bir niş içinde yapılmıştır. Kabartmanın uzunluğu 3.16 metredir. Omuz genişliği 1.20 metredir. Bereket ve bolluğun simgesidir. Kabartma: Çekerek ırmağının diğer yanındaki kayalar üzerinde bulunan “kale” ye doğru bakmaktadır.

Kabartmayı, ilk olarak bölgede odun toplayan bir köylünün bulduğu söyleniyor. Ancak ne yazık ki, bunu nefretle söylüyorum, define aramak için kabartmanın yüzünü ve göğüslerini parçalamışlardır. Bölgede buna ilaveten av tanrıçası kabartmaları da vardır. Ancak net seçilmiyorlar. Çünkü bu bölge, MÖ 2’nci yüzyılda avlak olarak kullanılıyormuş.

Mağara

Kazankaya kanyonunda bulunan bir mağaranın 468 basamakla içine iniliyormuş ve mağara içinde 300 metre gidildikten sonra, üçe ayrılıyormuş. Ancak söz konusu mağara, kaçak kazılarla oldukça hırpalanmıştır.

Sarıbaba Tepesi

Köyün güneybatısındadır. Tabanı kayalık olan ve güneybatısında akan ırmağa, sarp kayalar halinde iner. Tepe ve kayalıklar üzerinde: MÖ 2 binli yıllardan kaldığı düşünülen bir yerleşim yeri kalıntıları bulunur.

Karagözlük Tepe-Güllük

Köyün doğusundadır. Bu alanın güneyinde, sırtlar halinde inen tarlalar vardır. Burası “Güllük” olarak isimlendirilir. Burada yapılan arkeolojik araştırmalarda “Hitit Mezarlığı” tespit edilmiştir.

Yurt Tülübaşı

Bu bir tür bitkidir. Ancak Kazankaya kanyonu içinde 730 metre yükseklikte, vadinin batı kesininde ise 1120 metreye kadar olan alanda, çok sınırlı bir yayılışa sahiptir. Çiçekleri morumsu ve pembedir. Mayıs ve Haziran aylarında çiçeklenir. Kalker kaya çatlaklarında yetişir. Endemik bir bitki türüdür ve yok olma tehlikesi altındadır.

Yozgat Aydıncık Şekerpınarı Yaylası

ŞEKER PINARI YAYLASI

İlçe merkezinin 1 km güneyinde, Aydıncık-Eymir yolu üstündedir. Yayla: Daşlı dağlar olarak bilinen dağların, Aydıncık’a bakan 1700 metre yükseklikteki Gezbel Tepesindedir. Piknik alanı olarak kullanılmaktadır. Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından “Şebek Orman içi Dinlenme Yeri” olarak çevre düzenlemesi yapılmış, oturma alanları ve yağmur barınağı gibi tesisler oluşturulmuştur. Piknik alanındaki suların şifalı olduğu söylenir.

Yozgat Çayıralan gezisi hakkındaki yazım için Çayıralan