İstanbul Ümraniye

İstanbul Ümraniye

Ümraniye, Boğaziçi köprüsü ve çevre yolları ile İstanbul şehrinin birçok yerine kolayca ulaşım sağlanması nedeniyle tercih edilen bir yer olmuştur.

TARİHİ

Yörenin eski dönemdeki ismi Yalnız Selvidir. Bunun sebebi, burada birkaç mezar ve birkaç selvi ağacı bulunmaktaydı.

17’nci yüzyılda, bölge toprakları Padişah I Ahmet tarafından, Şeyh Aziz Mahmut Hüdai’ye vakfedilmiştir.

Ümraniye kelimesinin anlamı ise “kalkınmış, bayındır olmuş yer” demektir. Burası, 1955 yılında köy konumundadır. Ümraniye Belediyesi 1963 tarihinde kurulmuştur. 1980 yılında Üsküdar ilçesine bağlanmıştır. Yerleşim 1987 yılında ilçe olmuştur. Organize sanayi bölgesinin kurulmasıyla hızla gelişmiştir.

İstanbul Ümraniye

GENEL

İlçenin doğusunda Sancaktepe, güneyinde Ataşehir, batısında Üsküdar ve kuzeyinde Çekmeköy ve Beykoz ilçeleri vardır. Nüfus yoğunluğu açısından İstanbul’un en kalabalık 3’ncü ilçesidir.

Anadolu yakasının en kalabalık ilçesidir. Yerleşim yeri, sağlam bir zemin üzerine kurulmuştur. Denizden yükseklik 120 metredir. Ancak Yukarı Dudullu kesiminde 180 metreye kadar çıkar.

İlçe 14 mahalle, 6 belde ve 4 köyden oluşur. Ekonomik çeşitlilik açısından son derece zengin bir yerdir. Konfeksiyondan, yedek parça ve ağaç ürünleriyle küçük imalat sanayi üretiminde etkindir.

İstanbul Ümraniye

GEZİLECEK YERLER

İstanbul Ümraniye

MERKEZ

İstanbul Ümraniye

ÜMRANİYE ÇARŞISI

Ümraniye ilçesinde en kalabalık ve en çok ziyaret edilen yerlerin başında gelmektedir.

İstanbul Ümraniye Çarşısı

Burada: birçok mağaza, butik, ev eşyası satan yerler, restoranlar ve daha birçok işletme bulunmaktadır. Özellikle hafta sonu ve tatil günlerinde aşırı kalabalıktır. Sakin bir ortam isterseniz, hafta içinde ve erken saatlerde ziyaret etmenizi öneririm.

İstanbul Ümraniye Şile yolu ormanı

ŞİLE YOLU ORMANI

Ümraniye’de gidilebilecek doğa alanlarından birisidir. Ihlamurkuyu ormanı ile karşılıklı konumdadır. Aynı zamanda, İstanbul’un en büyük orman alanıdır. Burada spor ve piknik yapabilirsiniz.

 

NECİP FAZIL

Necip Fazıl Mahallesi Ümraniye bölgesinin en büyük mahallesi iken, bir süre önce dörde bölünmüştür. Mahallenin en büyük sorunu imar sorunudur, çünkü burada yüksek imara izin verilmiyor. Böyle olunca da kentsel dönüşüm yavaşlatılıyor.

İstanbul Ümraniye Metrogarden Alışveriş Merkezi

METROGARDEN ALIŞVERİŞ MERKEZİ

Alemdağ caddesindedir. Çekmeköy, Sancaktepe ve Ümraniye’nin kesişim noktasındadır. Alışveriş merkezinin hemen altında metro istasyonu vardır.

Sur Yapı tarafından yapılan alışveriş merkezi, Mustafa Sandal konseriyle 4 Eylül 2013 tarihinde açılmıştır. Çatısı yoktur. Yani yarı açık bir mimari yapısı vardır. Bu yüzden özellikle soğuk havalarda, merkezin içi de oldukça soğuk olmaktadır. Burada 147 mağaza, sinema salonları, kafe ve restoranlar bulunuyor. En üst katta bir spor salonu ve restoranlar bulunuyor. Yürüyen merdiven tasarımı, katın tamamında hareket ettiriyor. Bir kattan başka kata gitmek için, katın tamamını yürümek gerekiyor.

Burada konut projesi de bulunmaktadır ve toplam 336 daire, 2013 yılında sahiplerine teslim edilmiştir.

İstanbul Ümraniye Asya Park Outlet Alışveriş Merkezi

ASYAPARK QUTLET ALIŞVERİŞ MERKEZİ

Alemdağ Caddesindedir.

Lokasyon olarak oldukça önemli bir yerdedir. Alemdağ caddesi ve Bostancı yolu caddesinin kesiştiği yerdedir. Merkezde: 1 market katı, 3 alışveriş katı ve 1 fast food katıdır. Diğer katlar otopark katlarıdır. Evet, bu alışveriş merkezi bölgenin ihtiyaçlarını karşılayacak büyüklükte butik bir alışveriş merkezidir. İçinde büyük mağazacılık kategorisinde hizmet veren markalar ve bölgesel mağazalar bulunmaktadır.

İstanbul Ümraniye Necip Fazıl Müzesi

NECİP FAZIL MÜZESİ

Necip Fazıl Bulvarı Keyap Sitesindedir.

Şair, yazar ve düşünür, Necip Fazıl Kısakürek için açılan müzede: şahsi eşyaları, kullandığı mobilyalar sergilenmektedir. Müzede: plaklar, radyolar ve at zevkine ait kamçısı bulunmaktadır. Ayrıca yine Necip Fazıl’a ait yayınlanmış ne varsa, gazete kupürleri ve mektuplar, hepsi burada sergileniyor. Sergilenen iki önemli belge olduğu söyleniyor. Bunlardan bir tanesi, mendildir. Mendilin üstünde Necip Fazıl’ın notu var. Bu notu, Topbaşı Cezaevinde iken 1975 yılında düşmüş. Diğer belge ise, zarf içinde saklanmış olan “Manzara” isimli köşe yazısı ve bu yazı 1939’lu yıllarda Cumhuriyet gazetesinde yayınlanmıştır.

 

TATLISU

İstanbul Ümraniye Sosyete Pazarı

ÜMRANİYE SOSYETE PAZARI

Göksu Caddesindedir. Her hafta Cuma günleri kurulur. Fazla büyük değildir.

Burası üstü kapalı bir yerdir ve pazarda: giyecek, yiyecek, kozmetik, kitap aklınıza gelebilecek her şey bulunmaktadır. Ürünler ünlü markaların veya sahteleridir. Fiyatları çok uygundur.

 

MADENLER

İstanbul Ümraniye İdealist Park Alışveriş Merkezi

İDEALİSTPARK ALIŞVERİŞ MERKEZİ

İdealist Kent Caddesindedir. Merkezde bulunan 3 katta, 60 mağaza vardır.

İstanbul Ümraniye

Yani fazla büyük bir yer değildir.

İstanbul Ümraniye

Burada ayrıca yüzme ve spor tesisleri de bulunmaktadır.

 

SARAY

İstanbul Ümraniye Belediyesi Mesire Alanı-Millet Bahçesi

ÜMRANİYE BELEDİYESİ MESİRE ALANI-MİLLET BAHÇESİ

Küçüksu Caddesi üzerindedir ve 2019 yılında hizmete girmiştir. Nikah Sarayının 300 metre ilerisindedir.

Burası gökdelenler arasında kalmayı başarabilmiş yeşil bir alandır. Oldukça çok ağaç vardır.

İstanbul Ümraniye

Çam ormanında: çocuk oyun alanları ve piknik alanı bulunmaktadır. Mesire alanında: 2700 metre koşu parkuru, 5 adet oyun alanı, 2 voleybol sahası, 1000 araçlık otopark, 2 tane büfe ve 2000 metre bisiklet yolu bulunuyor.

İstanbul Ümraniye

Son dönemde, burada mangal merkezlerinin yapılması bayağı konuşuldu. Yüzlerce aileye hizmet verecek doğalgazlı mangalların başında özel görevliler de bulunuyor. Piknik ve mangal yangınlarını önlemek için oldukça iyi alınmış bir önlemdir. Dolayısı ile bu parkta mangal yakmak yasaktır. Doğalgaz ile çalışan ve tek seferde 240 kişinin mangal yapabilmesine imkan tanıyan barbekü alanlarında görevli personel tarafından vatandaşlara yardımcı olunuyor.

 

İNKİLAP

İlçenin merkezi ve büyük mahallelerinden birisidir.

 

KOCATEPE MEZARLIĞI

Küçükcu Caddesindedir.

İstanbul Ümraniye Kocatepe Camii

KOCATEPE CAMİİ

Orkide Sokaktadır.

İstanbul Ümraniye Kocatepe Parkı

KOCATEPE PARKI

Küçüksu caddesi, Kınık Sokak Ş.Öğretmen Yasemin Tekin İlkokulu Yanındadır.

İstanbul Ümraniye

2008 yılında yapılmış park alanı, 2 bin metre kare büyüklüktedir.

İstanbul Ümraniye Kapalı Cezaevi İnfaz Kurumu

ÜMRANİYE KAPALI CEZAEVİ İNFAZ KURUMU

Küçüksu caddesindedir. Anadolu Adliyesine 30 km uzaklıktadır. Ön cephesi TEM otoyoluna bakmaktadır. 1995 yılında açılmıştır. Kurum, 25 bin metre karelik bir alan üzerine kuruludur. Bina oturum alanı 16 bin metre karedir. Bina çevresindeki ihata duvarlarının yüksekliği 5 ile 9 metre arasındadır. 5 bloktan oluşmaktadır ve kapasitesi 1000 kişiliktir.

İstanbul Ümraniye

CROWNE PLAZA İSTANBUL ORYAPARK

Küçüksu Caddesindedir. Yamanevler metro durağına 1 km uzaklıktadır. Çamlıca müzesi 4 km ve Beylerbeyi sarayı 9 km uzaklıktadır. Bina 18 katlıdır. Kapalı yüzme havuzu bulunmaktadır. Ayrıca fitnes merkezi, rekreasyon alanı vardır. 10 tane toplantı salonu bulunmaktadır ve en büyük salonun kapasitesi 903’dür.

AKYAKA PARK ALIŞVERİŞ MERKEZİ

Küçüksu Caddesindedir.

İstanbul Ümraniye

Mayıs 2016 tarihinde hizmete girmiştir. 4 katlı alışveriş merkezinde 140 mağaza bulunur. Yemek katında gün ışığı hakimdir ve 1500 kişi kapasitelidir. 36 kafe ve restoran bulunmaktadır. Öğlen burada 4 bin kişinin bulunduğu söyleniyor. Çünkü alışveriş merkezinin kurulu bulunduğu bölge, özellikle finans merkezlerine oldukça yakındır. Ulaşım yönünden de rahattır ve hatta yürüme mesafesindedir. Teras katı ve dış alan kafeteryaları oldukça keyifli vakit geçirilecek şekilde düzenlenmiştir. Merkezin otoparkı 3000 araç kapasitelidir.

 

TEK MERVE PLAZA

Çeşminaz Sokaktadır.

Burası bir iş ve konut kompleksi olarak yapılmaktadır. Merkezde: ayrıca 4 mağaza, 4 dükkan bulunmakta olup, otoparkı 120 araç kapasitelidir. Sitede: spor salonu, sauna ve çocuk oyun alanları da vardır.

 

IHLAMURKUYU

İstanbul Ümraniye Çırcır Ormanı

ÇIRÇIR ORMANI-IHLAMURKUYU ORMANI

Dudullu’nun turistik merkezidir. İstanbul şehrine tepeden bakmak için ideal bir konumdadır. Orman alanı içinde: restoran, kafe ve mangal yakma alanları bulunmaktadır. Burası, piknik yapmak ve yürüyüş yapmak için tercih edilmektedir. Ayrıca yine orman içinde bir balık restoranı bulunuyor. Burada balıkların günlük olarak her gün Trabzon’dan getirildiği söyleniyor.

İstanbul Ümraniye
Mim Sanat Akademisi

Çırçır ormanı içindedir. Akademi 2011 yılında kurulmuştur. Hedef: Türk süsleme sanatları alanındaki ve plastik sanatlardan resim branşındaki sanatçıları, kültürel birikimleri, yenilikçi tarzları ve eserleriyle sanatseverlerle biraraya getirmektedir.

TRABZON PARK

Nevzat Demir caddesinde ormanlık alanda bulunmaktadır. Her gün saat 08.00-22.00 saatleri arasında açıktır.

İstanbul Ümraniye Trabzon Park

493 dönüm büyüklüktedir. Sessiz bir ortamda, doğa yürüyüşü yapmak isteyenler için idealdir. Park alanı içinde bulunan restoranda: Karadeniz yemekleri yiyebilirsiniz. Son bir not: 10 yıl önce Trabzonlu İş Adamları Derneğince kiralanan Trabzon Park: son alınan kararla Millet Bahçesi yapılmak üzere Ümraniye Belediyesine devredilmiştir.

İstanbul Ümraniye

AĞAOĞLU MY TOWN

Gümüşsuyu Caddesindedir. 2005 tarihinde oturuma açılmıştır. Sitede toplam 508 daire ve 14 blok vardır.

İstanbul Ümraniye

Ayrıca: piknik alanı, çocuk bahçesi, tenis kortları, otopark ve site yönetimi tarafından işletilmekte olan Sosyal Tesis bulunmaktadır.

İstanbul Ümraniye Maraşal Fevzi Çakmak Camii

MAREŞAL FEVZİ ÇAKMAK CAMİİ

Mareşal Fevzi Çakmak Caddesindedir. Burada bulunan bina: iş merkeziyle Sosyal Hizmetler ve Eğitim Vakfı tarafından satın alınarak girişi camiye dönüştürülmüştür. Minare yapacak yer olmayınca, yangın merdiveni ilgin bir tasarımla minareye dönüştürülmüştür. Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı olarak hizmet veren cami, tüm eksikliklerinin giderilmesinin ardından törenle ibadete açıldı.

İstanbul Ümraniye

MEZARLIK

Cemil Meriç Mahallesi Muşmula Caddesindedir. Şile Otoyolunun güneyindedir. İstanbul şehrinin en yeni ve en büyük mezarlığıdır.

 

ESENŞEHİR

Konum olarak Dudullu ile Sancaktepe arasında kalan bir bölgedir. En büyük özelliği, Organize Sanayi Sitesinin bu bölgede olmasıdır.

İstanbul Ümraniye İmes Sanayi Sitesi

İMES SANAYİ SİTESİ

Daha önce Haliç’in her iki yakasında faaliyette bulunan Madeni Eşya Üreticilerinin: modern ve sağlıklı şartlarda çalışabilmeleri için İMES (İstanbul Madeni Eşya Sanatkarları) Sanayi Sitesi kurulmuştur. Sitenin temeli 1971 yılında atılmış ve 1986 yılında inşaat tamamlanarak faaliyete girmiştir. Farklı iş kollarında faaliyet gösteren 1150 işyeri ve 13 bin civarında çalışan vardır. Bu işyerlerinden 900 tanesi sanayi işletmesi, 150 tanesi ise sosyal tesisler ve diğer işletmelerdir. Bunlar: banka şubeleri, sağlık hizmet binaları, PTT şubesi, cami, akaryakıt istasyonu, sosyal tesisler, çıraklık okulu, arıtma tesisi, spor kulübü, firmaların tanıtım merkezleri, yönetim binası ve yeşillendirilmiş alanlar bulunmaktadır.

İstanbul Ümraniye

FOUR POİNTS BY SHERATOR-EVER HOTEL ASİA

İmes Industrial Site Blok-E, Sokak 2 adresindedir. 5 katlı otelde 182 oda bulunmaktadır. En büyük özelliği: buharlı hamam, sağlık merkezi ve masaj hizmeti sunulmasıdır. Fitnes merkezi ve spa tedavisi ücretsizdir.

 

DUDULLU

Burada: çok önceleri Aşağı Dudullu ve Yukarı Dudullu isimli iki köy vardır.

Dudullu arazisi ise: Çekmeköy-Sancaktepe sınırlarından günümüzdeki Türk-iş Bloklarının bulunduğu yere kadar uzanmaktadır. Yani, her iki köyün oluşturduğu Dudullu arazisi oldukça geniştir.

1980 İhtilalden sonra, Dudullu, iki bölüme ayrıldı. Aşağı Dudullu köyüne, Aşağı Dudullu Mahallesi, Yukarı Dudullu köyüne ise Yukarı Dudullu Mahallesi ismi verildi.

Daha sonra: Yukarı Dudullu Mahallesi 3’e bölündü. Bunlar: Yukarı Dudullu, Esenşehir ve Yeniçamlıca Mahalleleridir.

Aşağı Dudullu Mahallesi ise 2’ye bölündür. Bunlar: Aşağı Dudullu Mahallesi ve Ihlamurkuyu Mahallesidir.

1970’li yıllarda: Dudullu’da İmes Sanayi sitesinin kurulmaya başlamasıyla bölge değerlendi. İmes ardından Modoko, Keyap, Des, Kadosan ve Organize Sanayi kuruldu ve böylece Dudullu’da arsa alış-verişi hızlandı.

Dudullu’da o dönemlerde gecekondular: Tepeüstü, Birlik Mahallesi, Ihlamurkuyu bölgelerindeydi. Adem Yavuz mahallesi de gecekondu mahallesiydi.

2000’li yıllarda ise Dudullu bölgesinde Şerifali bölgesi gerek arsaların büyüklüğü ve gerekse yüksek imar emsalleriyle pirim yapmaya başladı. Gelişen konut sektörü nedeniyle, Dudullu’da konut projeleri yükselmeye başladı. Bunlardan Aşağı Dudullu’da ilk konut projesi Simpaş tarafından yapıldı. Ayrıca Ağaoğlu’da Dudullu mahallelerinde konut yapmaya başladı.

İstanbul Ümraniye Modoko

MODOKO

Yukarı Dudullu Mahallesinde 1’nci Caddededir. Burası ünlü mobilyacılar çarşısıdır. Çarşı ilk olarak 1969 yılında kurulmuştur. Mobilya üretimi konusunda, ülkemizin en modern ve seçkin mobilyacıları burada toplanmıştır. 150 bin metre karelik bölgede, 350 mağaza bulunmaktadır. Bu mağazalarda her tarz mobilya üretilmektedir. Burada 5 bin kişiye istihdam sağlanmaktadır.

İstanbul Ümraniye

DUDULLU TEPESİ OSMANGAZİ KORUSU

Ümraniye Belediyesi girişimiyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 400 bin metre karelik alan islah edilmiştir. Ulaşımı oldukça kolaydır. Şehrin en yüksek tepelerinden birisidir. Yani yüksek bir yerde yapılandırılması sebebiyle eşsiz bir manzaraya sahiptir. Çamlıca Tepesine benzerlik gösterir ve yapıldığı dönemde Çamlıca Tepesinin rakibi olarak sunulmuştur.

İstanbul Ümraniye

Aynı zamanda “Aşıklar Tepesi” olarak da tanınır.

İstanbul Ümraniye

Sessiz ve sakin bir yerdir. Koruluk alanda: çocuk oyun gurupları, spor sahaları, bir cami, bir yapay havuz, piknik yeri, yürüyüş ve koşu yolları, bir lokanta ve bir kafeterya şubesi bulunuyor. Yöre halkı burayı sık ziyaret eder. Genellikle buraya piknik yapmaya giderler. Yapay havuzda gezinti yapmak isteyenler için sandal vardır. Ördeklerin arasında sandalla gezi yapabilirsiniz. Ayrıca piknik dışında, göl kıyısında bulunan Şark Sofrasında lezzetli kebaplar yiyebilir veya kahvaltı yapabilirsiniz.

 

ÇAKMAK

Ümraniye ilçesinin merkez semtlerinden biridir. Semtin başlıca caddeleri: Aşık Veysel, Horasan, Şehit Burak Kurtuluş, Uzun Ayna, Çiftlik, İkbal ve Tavukçu yolu caddeleridir.

İstanbul Ümraniye

AĞAOĞLU MY CİTY HOTEL

Tavukçuyolu Caddesindedir. İş ve ticaret merkezlerine yakın olması nedeniyle avantajlı konuma sahiptir. 114 otel odası bulunmaktadır. 2 kapalı ve 2 açık yüzme havuzu vardır.

İstanbul Ümraniye Mimoza Parkı

MİMOZA PARKI

Tavukçuyolu Caddesi Mimoza Sokaktadır. 2005 yılında yapılmıştır. 600 metre karelik bir alanı kapsamaktadır.

İstanbul Ümraniye Sabahattin Zaim Parkı

SABAHATTİN ZAİM PARKI

Varan Caddesi Baraj Sokaktadır. 2008 yılında yapılmıştır. Park alanı 900 metre karedir.

YUNUS EMRE KÜLTÜR VE BİLGİ MERKEZİ

İkbal Caddesindedir. Kurulmasındaki temel amaç: bölgesinde bulunan öğrencilerin okul çıkışlarında ve hafta sonu tatillerini daha verimli değerlendirmelerini sağlamaktır. Burada bulunan halk kütüphanesinde: 30 kişilik oturma kapasitesi vardır. Burada: branş eğitimleri veriliyor, ayrıca öğrencilere kurslar, geziler, söyleşiler, piknikler, şiir dinletileri, konferanslar, turnuvalar, bilgi yarışları, kitap fuarları düzenleniyor.

İstanbul Ümraniye Şehit Pilot Yurdanır Camii

ŞEHİT PİLOT YURDANIR CAMİİ

Selvi caddesindedir. Maalesef cami hakkında daha ayrıntılı bilgi bulamadım. Hatta isminde geçen Şehit Pilot Yurdanur ile ilgili bilgi de yoktur.

İstanbul Ümraniye Çakmak Spor Tesisleri

ÇAKMAK SPOR TESİSLERİ

Tepeüstü Tavukçuyolu caddesindedir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 2007 yılında yapılmıştır.

İstanbul Ümraniye

Kapalı yüzme havuzunda 5 kulvar vardır. Uzunluk 25 metredir. Derinlik 2.10 metredir. Tesislerde ayrıca: Fitness salonu ve savunma sporları salonu bulunmaktadır.

 

TANTAVİ

İstanbul Ümraniye Tantavi

TANTAVİ SOSYAL TESİSLERİ

Tantavi Mahallesindedir. Ümraniye Belediyesi tarafından yapılarak 2013 yılında hizmete açılmıştır. Tesis 2 katlıdır.

İstanbul Ümraniye

Üst katında, açık teras ve seyirlik alanı bulunmaktadır. Tesis her gün saat: 09.30 ile 22.30 saatleri arasında hizmete açıktır. Gitmeden önce rezervasyon yaptırmanız önerilir.

 

ATATÜRK

CAFER AĞA CAMİİ

Mektep Sokaktadır. Ümraniye camii olarak da bilinir. Cafer Ağa tarafında yaptırılmıştır. Dıştan granit taşla kaplanmıştır. Tek minareli ve tek şerefelidir. 1962 yılında cami yeterli gelmeyince, sağ tarafına doğru büyütülmüştür. Cümle kapısı taş ile örülerek kapatılmış, yerine sol tarafta yeni bir kapı açılmıştır.

 

 

HEKİMBAŞI

İstanbul Ümraniye Hekimbaşı Av Köşkü

HEKİMBAŞI AV KÖŞKÜ

Küçüksu-Ümraniye yolundadır.

Hekimbaşı Çiftlik caddesi ve Okul caddesi arasındadır. Av köşkü: “Sultan Abdülaziz Av Köşkü” veya “Yusuf İzzettin Av Köşkü” olarak bilinir. Köşk: Hekimbaşı Küçük Hayrullah Efendi tarafından, mimar Salkis Balyan’a yaptırılmıştır. Rönesans üslubu ile yapıldığından İstanbul’daki dönemin diğer yapılarından farklıdır.  Köşkte en dikkat çeken yer “Merdiven Kulesi” dir. Kule 4 katlı ve 20 metre yüksekliktedir. Büyük bir çiftliğin ikametgahı olarak inşa edilmiştir. Binanın arkasında, çiftlik binaları vardır. Takip eden süreçte: köşk kaçak yapılar arasında kaldığından, döşeme kaplamaları, ahşap doğramaları ve kesme taşları sökülerek talan edilmiştir. 1999 yılında Köşk, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından restorasyona alınmıştır. Toplam 7 yıllık restorasyon süreci sonunda 2006 yılında ziyarete açılmıştır.

 

FATİH SULTAN MEHMET

BUYAKA SHOPPİNG CENTER-AVM

Balkan Caddesi Tepeüstü mevkiindedir. Mimarisi dikkat çekicidir. Meydan Avm ve İKEA ile birlikte bir kompleks şeklinde yana yana bulunmaktadır.

Ümraniye ilçesinde ferah ve geniş, kalabalık olmayan bir alışveriş merkezidir. Yani oldukça büyük ve modern bir yerdir. Ancak özellikle hafta sonlarında tıklım tıklım dolu olur. Ancak iç dizayn ve koridor geçişleri geniş ve rahattır. Spor tesisleri hemen giriş kapısının karşısındadır yani spora gidecek olanlar alışveriş merkezinin içine girmiyorlar.

Otoparkı vardır. Güzel restoran ve kafeleri vardır. Çocuk oyun alanları oldukça büyüktür. Hemen yanında ise İKEA vardır.

MEYDAN ALIŞVERİŞ MERKEZİ

Balkan Caddesindedir. Eski ismi “M1 Meydan” dır. Yenilenip modernleşince ismi de değiştirilmiştir. Mekanlar daha kaliteli olmuştur. Ümraniye’de ulaşımı oldukça kolay bir alışveriş merkezi olarak öne çıkmaktadır. Hemen arkasında İKEA bulunması da buraya avantaj katıyor.

İlçenin en yeni ve en büyük alışveriş merkezidir. Ana binanın içinde olduğu kadar, dışında da bir sürü mağaza vardır. Dışı bir avlu gibi tasarlanmıştır. Dışında güzel kafeler bulunuyor.

Açık havada gezmek, kapalı kapılar ardında dolaşmak istemeyenler için oldukça uygun bir ortam vardır. Nefes ala ala alışveriş yapabilirsiniz. Birçok mağazası açıktadır. Ayrıca açık hava sineması da bulunmaktadır. Hazır yemek bölümü bile cadde şeklinde olan keyifli bir yerdir.

Evet burada: restoranlar, kafeteryalar, etkinlik alanları, sinema salonları ve birçok mağaza bulunmaktadır. Ancak mağazalar birbirine uzaktır, yani uzun süre yürümek gerekiyor.

Arabanızı park etmek için merkezin bodrum katı ve zemin katındaki otoparklar yeterlidir. Yani birçok alışveriş merkezinde olduğu gibi, yerin kat kat altına inmeniz gerekmiyor.

İstanbul Ümraniye

Buranın, hemen yanındaki Buyaka Avm’den farkı: Cinemaksimum olmasıdır. Tertemiz, yepyeni ve son teknoloji sinema salonu vardır. Sinemasının ses ve görüntü sistemleri oldukça güzeldir.

Bahçedeki açık alanda, çocuklara özel gösteriler düzenleniyor. Çocuklar oynarken, çevredeki banklarda anne-babalar onları izleyebiliyor.

Sonuç olarak, özellikle güzel havalarda, oldukça tercih edilen bir yerdir. Ancak hafta sonları aşırı kalabalık olduğunu unutmamak gerekir.

 

YAMANEVLER

CANPARK ALIŞVERİŞ VE YAŞAM MERKEZİ

Alemdağ caddesindedir. Ümraniye’nin merkezi konumundadır. Mimarisi oldukça değişiktir. Alışveriş merkezinde ulusal ve uluslararası markaları bünyesinde barındıran restoranlar ve kafeler bulunur. Ayrıca sinema ve eğlence merkezleri vardır. Alışveriş merkezinin en yoğun olduğu katları: yeme-içme ve sinema katlarıdır.

ÜMRANİYE SAHNESİ

Alemdağ Caddesinde Türk Telekom Fabrikası Yanında Haldun Alagaş Spor Tesisleri içindedir.

 

 

ATAKENT

ÜMRANİYE ATAKENT KÜLTÜR MERKEZİ

Atakan Caddesi Üstündağ Sokaktadır. Merkez, birçok etkinliği ev sahipliği yapmaktadır.

 

ELMALIKENT

İstanbul Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi

ÜMRANİYE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ

Adem Yavuz Caddesindedir. 2002 yılında Devlet Hastanesi olarak hizmete açılmıştır. 2016 yılında Sağlık Bilimleri Üniversitesi Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak hizmet vermeye başlar.

İstanbul Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Hastane, halen 836 yataklıdır. Bu sayıya Kadın doğum ve çocuk hastalıkları bölümü de dahildir.

İstanbul Galata gezi yazım için Galata

Güney Afrika Cape Town A&V Waterfront ve Roben Adası

Güney Afrika,Cape Town A&V Waterfront ve Roben Adası

Güney Afrika’nın en çok ziyaret edilen yeri: V&A Waterfront’dur. Çünkü: alışveriş yapmak istiyorsanız, yerel bir gece eğlencesine katılmak istiyorsanız, en iyi restoranlarda yerel lezzetleri tatmak istiyorsanız ve müzeleri ziyaret etmek ve şehrin limanını araştırmak istiyorsanız: bunların hepsini burada bulabilirsiniz.

Burada 400 den fazla mağaza ve 45 farklı restoran ve bir sanat ve el sanatları merkezi de bunmaktadır. Bu mağazalar akşam saat 21.00 e kadar açık kalırlar.

Prens Alfred (İngiltere kraliçesi Victoria’nın ikinci oğlu) : dalgakıranın ilk taşlarını 1860 yılında yerleştirmiştir. İki liman havzasının inşaatı: 1860-1920 yılları arasında gerçekleşti. Bu dönemde, alan üzerine yapılan binalar dikkat çekicidir.

Victoria sanayi mimarisi ve yelken ve buharlı gemilerin ilk günleri için yapılmış liman büyüklüğünü korur, ancak 1970’li yıllarda konteynerleştirme, kargo taşımacılığı başlıca üzerine yapılaşma sağlandı.

Öte yandan: Süveyş kanalının açılmasıyla ve Güney Afrika üzerinde ırkçılık nedeniyle ekonomik tecrit başlayınca: liman tesislerinin kullanımında azalma oldu. Geçen 140 yıl boyunca: liman ve çevreleyen binaların yeniden geliştirilmesiyle çok sayıda değişiklik yaşandı.

Güney Afrika,Cape Town A&V Waterfront ve Roben Adası

 

ALFRED AND VİCTORİA WATERFRONT

Burası: Cape Town şehrinin en popüler ve canlı alanlarındandır ve şehir merkezine yürüme mesafesindedir.

Şehrin ilk Victoria dönemi limanı: günümüzde kargo gemileri ve dev tankerlerin “Duncan Dok” bölgesine yanaşmalarıyla son 20 yıldır terkedilmiş durumdadır. Ancak: bölge 1990 yılından sonra yeniden gelişmeye başlamıştır.

Kaderine terk edilen limandan, günümüzde: Robben Island adasına giden feribotlara binebilirsiniz. Ayrıca: liman çevresinde ve kıyı boyunda tekne turlarına katılabilirsiniz.

Tarihi depolar ve Dok binaları: restore edilerek şehirdeki en iyi restoranlardan bazıları ve yine en iyi dükkanlardan bir kısmı buraya taşınmıştır. Yine burada: çeşitli müzeler, sergiler, sokak eğlenceleri, bir akvaryum, el yapımı ürünlerin satıldığı bir açık hava pazarı, bir sinema kompleksi ve küçük bir birahane bulunmaktadır. Bunlar: Waterfront denilen yerin bir alışveriş cenneti olmasını sağlamıştır.

 

Saat Kulesi

Bu Victoria dönemi gotik saat kulesi, her zaman eski rıhtım için bir simge olmuş ve Waterfront bölgesindeki son kentsel tasarımın önemli bir odak noktasıdır. Saat kulesinin bulunduğu yapı, 1882 yılında liman kaptanının ofisi olarak tasarlanmıştır. İkinci katta: limanın tüm faaliyetleri görülebilir.

Alt katta: gel-git seviyelerini kontrol etmek için kullanılan bir gel-git gösterge mekanizması vardır. Saat kulesinin restorasyonu 1997 tarihinde tamamlanmıştır.

Birlik Kale Yapısı

Tırkaz, kare bina: 1919 yılında Sir Herbert Baker tarafından tasarlanmıştır. 19.yüzyılın sonlarında İngiltere ve Güney Afrika arasında aylık posta gemilerinin ulaşımını sağlamıştır. İngiltere’ye son posta gemisi 1977 yılında gitti.

Zaman Topu Kulesi

Yüzbaşı Robert Wauchope tarafından icat edilen zaman topu: liman kullanılırken kronometrelerin hata ve oranını gemi kaptanlarına bildirmek için kullanılan bir sinyal cihazıdır. 1894 yılında inşa edilmiştir. Liman Mühendisinin eski ikametgahı yani Dock House yanındadır. Burası yeni teknolojiyle Kasım 1997 tarihinde restore edilmiştir. Bu zaman topu 40 yıl kullanımda kalmıştır.

Ejderha Ağacı

Bu ejderha ağacı (Dracaeno Draco) Kanarya Adaları kökenlidir ve buraya ekilmiştir. 100 yaşından fazla yaşlı olduğu biliniyor. Cape Town yöresinde kendi türünün en büyüğüdür. Bu ağacın özsuyunun “dizanteri ve ishal” tedavisinde ilaç olarak kullanıldığı söyleniyor. Ne yazık ki, bu ağaç 2001 yılındaki fırtınada zarar gördü, ağacın yaprakları tüm ağaç yeniden kendisini toparlasın diye kesilmiştir.

Robben Island Biniş Binası

Burası, Robben Adasına gönderilen mahkumların teknelere biniş yapısıdır.
Robben Island Fuar ve Bilgi Merkezi: Saat kulesi binasının yanında bulunan ve Robben adasının geçmişini ve ırkçılığı ortadan kaldırmak için yapılan siyasi mücadeleyi anlatan eşsiz bir müzedir. Robben adası günlük feribot turları: bu merkezin yanındaki iskeleden yapılır.

Robben adası rehberli turlarında: cezaevi, kireçtaşı ocağı, garnizon kilisesi, deniz feneri, cüzamlı kilisesi, deniz kuşları görülebilir. Biletler biniş binasından satın alınır.

Dalgakıran Cezaevi

Orjinal dalgakıran cezaevi, mendirek üzerinde 1860 yılında inşa edilmiştir. 1890 yılında burası otel yapılmıştır.

Victoria Wharf Shopping Centre

Burada: restoranlar, kafeler ve fast-food dükkanları ile mükemmel seçimler yapabileceğiniz ulusal perakendeciler ve butikler bulunur. “Red Shed” bitişiğindeki sanat atölyesinde: etnik hazineler, el yapımı biblolar ve köpek balığı dişleri ve değerli taşlar bulabilirsiniz. “Alfred Mall” tarihi Pierhead içindedir ve burada mücevher ve Afrika yerel lezzetleri bulabilirsiniz.

Victoria&Alfred Hotel

Bu otel: Waterfront canlı bölgesinde bulunur ve Masa dağı ile birlikte dünyanın eşsiz manzarasına sahiptir.

Waterfront Craft Market

Burası Güney Afrika’nın en büyük el işi pazarıdır. Burada, yerel sanatçılar tarafından yerel el sanatları ve özgün sanat eserlerinin en iyileri sunuluyor. Bu nedenle, ziyaretçiler burayı her ziyaret ettiklerinde büyüleyici yeni sanat eserlerini bulabiliyorlar.

Günümüzde: Waterfront aktif bir limandır. Liman çevresinde: yatlar, yolcu gemileri ve balıkçı tekneleri görülür.

Penny Ferry

Limandan Robben Adası çevresindeki kıyılara ve Clifton bölgesine kadar kiralama hizmeti veren 13 tekne turu bulunmaktadır. Penny Ferry: yüzyılı aşkın bir süredir yayılan gelenek doğrultusunda, ilk olarak 1880 yılında düzenlenen tekne turlarını sürdürüyor ve bu tura katılırsanız dalgaların keyfini çıkarırken, Old Clock Tower yanındaki doklarda güneşlenen kürklü fokları görebilirsiniz.

South African National Maritime Museum

Dock Road üzerinde bulunan bu müzede: Cape Town şehrinin denizcilik tarihi ayrıntılı olarak anlatılmaktadır. Müzede birkaç mükemmel maket de bulunmaktadır. Bunlar: Ssomerset gemisinin maketi ve 1886 yılında, Cape Town limanının görüntüsünün maketidir.

Victoria Museum Ship

Pierhead bölgesindeki bu gemi: denizcilik hayatının başka yönlerini ziyaretçilerine sunmaktadır. 18. yüzyıl yapımı savaş gemisinin kopyasında: gerek Cape Town ve gerekse dünyanın çeşitli yerlerindeki gemi kazalarından kurtarılan eşyalar sergilenmektedir.

Yaya Köprüsü

Yayaların yürüdüğü bu köprü, sallanması ile bilinir.

Güney Afrika,Cape Town A&V Waterfront ve Roben Adası Two Oceans Aquarium-İki Okyanus Akvaryumu

 

Two Oceans Aquarium-İki Okyanus Akvaryumu

Portswood meydanındadır. Giriş ücretlidir. Yetişkinler 106R, 4 yaş altı çocuklar ücretsiz, 4-13 yaş arası çocuklar 52R, 14-17 yaş arası çocuklar 83R, Emekliler 83R.dir. Her gün 09.30-18.00 arasında açıktır.

5 katlı burada: camla çevrili özel bir orman; Cape yarımadası, Hint ve Atlantik okyanuslarında yaşayan: köpekbalıkları, kaplumbağalar ve başkaca bir çok türlü yırtıcı hayvanı barındıran, geniş ve büyüleyici bir akvaryum bulunmaktadır ve Güney Afrika’nın en büyük akvaryumudur. Burada: 3000’den fazla deniz canlısı bulunduğu söyleniyor.

Akvaryumda: özelikle fok ve penguen havuzları ilgi çekmektedir. “Fangs” (Dişler) bölümünde ise: deniz yılanları ve yılan balıkları görülmektedir. Dokunma havuzları: ziyaretçilere cana yakın olan deniz canlılarını yakından inceleme fırsatı sunar. Ayrıca: köpekbalıkları, penguenler ve kaplumbağaları: beslenirken izleyebilirsiniz.

Dalmaya merakınız varsa: görevli dalgıçlar nezaretinde; “Yırtıcı Sergisi” denilen bölümde “Raggie” köpekbalıkları arasında yüzerler veya “Varek” ormanlarına dalabilirsiniz.

Akvaryum bölümleri

Kontrast Oceans-Atlantik Okyanusu Galerisi

Burada: soğuk Atlantik Okyanusu su altı yaşamı görülür. Saydam denizanası ile yüz yüze gelebilirsiniz. Dev örümcek yengeçler de ilgi çekiyor.

Kontrast Oceans-Hint Okyanusu Galerisi

Sıcak Hint Okyanusu deniz yaşamı burada sergileniyor. Akvaryumlarda: mercan resiflerinde bulunan parlak renkli balık zenginliği görülüyor.

I&J.Predator Sergisi

Burada köpekbalıkları ve vatozlar görülüyor. Hatta: eğer yeterli cesaretiniz varsa, bu akvaryumda uzmanlar eşliğinde bir dalış yapabilirsiniz. Pazar öğleden sonra balıkların beslenme zamanıdır, burayı ziyaret için Pazar öğleden sonrayı düşünün.

Sappi River Menderes

Bu heyecan verici sergi: yüksek dağlardan akarak okyanusa karışan Western Cape nehrinin su altı hayatı görülmektedir. Burada, penguen kolonisi yakından görülebilir.

Kelp Ormanı Sergisi

Burada büyüleyici sualtı ormanı, güneş ışığında parıldayan gümüş balıkları sürülerini görebilirsiniz.

Afrisam Çocuk Merkezi

Burada: 4-10 yaş arası çocuklar için eğlenceli aktiviteler sunuluyor. Bunlar: kukla gösterileri, yüz boyama ve denetimli sanat ve el faaliyetleridir.

Sonuç olarak

Waterfront denilen yerde, mutlaka bir akşam geçirmelisiniz. Çünkü özellikle akşamları: burada cıvıl cıvıl barlar, kulüpler ve restoranlar bulunmaktadır. Her ay: yaklaşık 1 milyonu aşkın kişi, burayı gece-gündüz doldururlar. “Agfa Amphithetar” denilen yerde ise: her gün caz ve rock konserleri düzenlenmektedir. Ayrıca yine burada sık sık “Cape Town Senfoni Orkestrası” ücretsiz konserler vermektedirler. IMAX Sinemasının, 5 kat yüksekliğindeki devasa ekranında ise, her gün doğa belgeselleri gösterilir. Burada görüntülerin boyutları emsalsizdir ve uzun süre hatırlanır.

Güney Afrika,Cape Town A&V Waterfront ve Roben Adası

 

ROBEN ISLAND

Robben Adası turlarına katılmak isterseniz biletler V&A.Waterfront’dan satın alınabilir. Bilet ücretleri yetişkinler için 150R ve çocuklar için 75R dir. Tur: feribot yolculuğu ve adadaki etkinlikleri içerir.

Adada: adanın çevresinde 1 saatlik otobüs turu ve daha sonra cezaevi bölümündeki 1.5 saatlik tur yapılır. Feribot yolculuğu 30 dakika sürer. Bu yolculuk sırasında Cape Town şehir ve Masa dağının muhteşem manzarası izlenir. Feribotun üst açık güvertesini tercih etmelisiniz. Rüzgarlar çok güçlü ise, feribot seferleri iptal edilir. Feribot ile adaya vardığınızda, eski bir mahkum sizi bilgilendirir ve adanın tarihi ve ekolojisini yaklaşık 1 saat boyunca gezersiniz.

Özellikle kireçtaşı ocağı ilgi çekmektedir. Ocağın güneş ışıkları ve tozlu ortamı: Nelson Mandela ve diğer birçok eski mahkumun, yaşam boyu görme ve solunum problemleri yaşamalarına sebep olmuştur.

Evet, gelelim ada hakkında ayrıntılı bilgiler vermeye

Bu ada: Cape Town şehrinin kuzey bölümünde, kıyıdan 10 km açıkta bulunmaktadır. Hollandalı yerleşimciler Cape açıklarındaki sularda yaşayan foklar kelimesinden esinlenerek adaya “robbe” ismini vermişlerdir. Ada: 1999 tarihinde UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilerek koruma altına alınmıştır.

Ada: özellikle “Nelson Mandela” ve “Walter Sisulu” gibi ünlü ırk ayrımcılığı karşıtlarının uzun süre tutuklu tutulmasıyla hatırlanmaktadır.

Bu nedenle, ülke tarihinin ayrılmaz bir parçası olan ada: günümüzde ulusal bir müze olarak kullanılmaktadır. Ada aynı zamanda: yabani hayatı koruma bölgesi olarak seçilmiştir.

Güney Afrika,Cape Town A&V Waterfront ve Roben Adası

Mandela: 19 yıl geçirdiği ( bu sürenin 18 yılı hücrede geçmiştir) burayı “Güney Afrika’nın ceza sisteminin en acımasız demir yumruklu karakolu” olarak nitelendirmiştir.

Kendisinin yıllarını geçirdiği küçük hücresi: günümüzde adayı ziyaret eden on binlerce turist tarafından gezilmektedir. Burayı gördüğünüzde: gerçekten kendisinin olağanüstü bir insan olduğuna inanmamak mümkün değildir. Serbest bırakıldıktan sonra: Millenium kutlamaları sırasında, bu hücreye geri dönüp, gelecek için umut simgeleyen bir mum yaktığı söylenmektedir.

1964 yılında: Nelson Mandela: bu adaya getirildiğinde, ada geçmişindeki 300 yıllık vahşiliğiyle anılmaktaydı. İlk siyasi mahkumlar adaya 1960 yılında getirilmişlerdir. Bunların hepsi siyah olduğu için, bunlar adaya getirilmeye başlayınca adanın siyahi bekçileri işten çıkarılmıştır.

Adada: ilk hapishane 1660’lı yıllarda kurulmuştur.

İlk politik mahkum: Hollandalılar tarafından buraya sürülen, yerli Koikoi lideri “Autshumato” olmuştur. Takip eden süreçte ise, bunu: Müslümanların kutsal saydıkları kişiler de dahil, bir dizi politik tutuklu izlemiştir.
Hapishanenin yakınındaki cami: Cape şehrinde İslamiyet’in kurucusu olan bu insanlar için bir türbe olarak kullanılmıştır. Takip eden süreçte ise: Güney Afrika tarihinde hangi rejim iktidarda ise, kendisine muhalif olanları, suçluları, delileri ve cüzamlıları buraya gönderiyorlardı.

Katiller ve tecavüzcüler kıyafet dikmeme gönderilirken, siyasi mahkumlar kayaları kırmaya gönderiliyorlardı. Mahkumlara: taş işçiliği, elektrik işçiliği ve kendilerine yararlı olacak işler öğretilirken, siyasi tutuklular el emeği görevlerinde görevlendirildiler.

Bu siyasi mahkumların hepsi: siyah renkli veya Hint kökenli idiler. Beyaz siyasi tutuklu bulunmuyordu. Siyasi tutuklular: çocuklarını göremiyorlardı, çünkü 16 yaşından küçüklerin adaya ziyareti yasaktı.

1800’lü yılların ortalarından itibaren: ada bir hastane olarak kullanılmaya başlanmıştır. Ancak, burada hastalar korkunç koşullarda yaşamışlar ve kronik hastalar, suçlular ve politik tutuklularla birlikte yaşamışlardır. 1844-1900 yılları arasında adanın bir cüzamlı kolonisi olduğu görülür. Cüzamlı mezarlığında 1500 kişinin gömülü olduğu bilinmektedir.

Adanın bu vahşi cezalandırma sistemi yanında, bitki örtüsü ve yaban hayvan bolluğu da dikkat çeker. Burada: özellikle Cape gözlüklü penguenleri ve soyu tükenme tehlikesi altındaki Afrika deniz saksağanları ve 74 kuş türü sayılmıştır.

Penguenler: 1983 yılında adada yeniden yaşamaya başlamışlar ve yaklaşık 60.000 sağlıklı nüfus edinmişlerdir. Bunlar adada tavşan sürüleriyle birlikte yaşamaktadırlar. İlk baharda: burada rengareng çiçekler açarken, çevredeki sular deniz canlılarıyla dolar.

Adada: müdürler ve ailelerinin kullanımı için yapılmış ve artık bir mezhebe bağlı olmayan küçük bir Anglikan kilisesi de görülür. Adada yaşayan insanların çocukları için bir ilköğretim okulu da bulunuyor. Müze çalışanları arasında, eski bir kısım siyasi tutuklular bulunmaktadır.

2004 yılında Hindistan’dan gelen bir genç: Cape Town ile Robben Island arasındaki 12 km lik mesafeyi yüzmek istedi ama başarılı olamadı. Çünkü: Atlantik okyanusu çok soğuktur ve donma tehlikesi bulunur. Ayrıca: okyanusta köpek balıkları vardır. Özgürlüğe yüzmek için ilk mahkum 1640 yılında hamle yapan, Hollandalı Jan Rykman olmuştur.

Adadaki Tesislerin Ayrıntıları

Güney Afrika,Cape Town A&V Waterfront ve Roben Adası Robben Adası Cezaevi Müzesi-Nelson Mandela Geçidi

 

Robben Adası Cezaevi Müzesi-Nelson Mandela Geçidi

Burası: Waterfront bölgesinden, Robben Adası feribotunun ayrılış noktasıdır. Resmen 1 Aralık 2001 tarihinde Nelson Mandela tarafından açılmıştır.

Zaman zaman kötü hava koşulları ve dalgalı deniz nedeniyle turlar iptal edilmektedir. Normal zamanlarda ise feribot geçişleri 30 dakika sürer. Yolculuk oldukça inişli çıkışlı geçecektir. Güverte alanı: güzel manzara sunmaktadır. Yoksa kilimalı kabin de yolculuk yapabilirsiniz.

Güney Afrika,Cape Town A&V Waterfront ve Roben Adası Robben Adası Cezaevi Müzesi Girişi

Robben Adası Cezaevi Müzesi Girişi

Burası: adanın MAlmesbury taş ocağındaki taşlar kullanılarak, siyasi mahkumlar tarafından inşa edilmiştir. Robben Island amblemi: soldaki Güney Afrika Cezaevi Hizmeti, sağdaki ise bir zambaktır.

Güney Afrika,Cape Town A&V Waterfront ve Roben Adası B-Blok

B-Blok

Eğer yönetim bloğuna doğru yürürseniz, sol tarafta, siyasi tutuklular B bölümü için: duş, yemek odası ve dinlenme alanını görebilirsiniz. Nelson Mandela burada kalmıştır. Bölüm yolundaki halatlar: II. Dünya savaşından kalmadır.

Güney Afrika,Cape Town A&V Waterfront ve Roben Adası Yönetim Binası

Yönetim Binası

Cezaevi idare binası: mahkumların mektuplarının sansür edildiği çeşitli indiksiyon adalarının bulunduğu ve bir hastane kliniğinin olduğu yerdir.

Güney Afrika,Cape Town A&V Waterfront ve Roben Adası Tur Rehberi

Tur Rehberi

Robben adası turunun en iyi yönlerinden biri: cezaevi kılavuzlarının eski mahkumlar olmasıdır. Rehber tarafından gösterilen bu resim: 1991 yılında serbest bırakılan bir takım siyasi mahkumun gurup fotoğrafıdır.

Güney Afrika,Cape Town A&V Waterfront ve Roben Adası F-Bölümü

F-Bölümü

Burada adi suçlular kalıyordu. Bunlar bir büyük odada, 50 veya 60 kişi bir arada ortak hücreyi paylaşıyorlardı. Bunun dışında Nelson Mandela gibi yüksek düzeyli siyasi mahkumlar B-Bölümde tutuluyorlardı.

Güney Afrika,Cape Town A&V Waterfront ve Roben Adası Mahkum Kimlik Kartı

Mahkum Kimlik Kartı

Mahkumlar cezaevine geldiklerinde kimlik kartları tutuluyordu. Resimde görülen kimlik kartında, mahkum Billy Nair’in sabotajdan 20 yıl hapse mahkum edildiği yazılıdır.
Mahkumlar: dört farklı seviyeye ayrılarak sınıflandırılırlardı. (A,B,C,D)

Kategori A mahkumları: en ayrıcalıklı olarak radyo ve gazetelere ulaşırlar ve cezaevi dükkanından kendi gıdalarını (örneğin kahve, fıstık ezmesi, margarin ve reçel gibi) satın alırlardı.

Kategori D mahkumlarının radyo, gazete ve dükkana erişimlerine izin verilmiyordu. Onlar yalnızca yılda iki kez, altı ayda bir: 500 kelimeyi geçmeyecek şekilde yazışmaya ve bir yarım saatlik ziyarete tabi tutuluyorlardı. Buna ilave olarak D kategorisi mahkumları: kireç ocağında ağır işçi olarak çalıştırılıyorlardı.

Irk ve din mahkumları standart cezaevi kıyafeti, sandalet, kısa pantolon ve ceket giyerlerdi. Siyah veya Hintli mahkumlar, ancak ayakkabı, çorap, uzun pantolon ve mayo giyerlerdi.

Güney Afrika,Cape Town A&V Waterfront ve Roben Adası Tutuklu Yatağı

Tutuklu Yatağı

Mahkumların üzerinde uyumaları için, bu yataklar verilirdi.

 

Sonuç

Robben Island: günümüzde artık resmi turları düzenleyen “Sanat-Kültür-Bilim ve Teknoloji Bakanlığı” tarafından idare edilmektedir. Ayrıca: 1999 yılında UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilerek koruma altına alınmıştır. Bunlar tarafından “Robben Island” gezisi olarak düzenlenen turlar: yalnızca ada çevresinde tekne gezisi şeklindedir ve adaya yolcu indirme izinleri yoktur.

Bu yüzden: burayı ziyaret etmek isterseniz, iyi bir tercih yapmanız gerekir. Waterfront denilen yerden her gün 2 saatte bir feribot buraya hareket etmektedir. Tekne yolculuğu dahil, tur yaklaşık 3-4 saat sürmektedir.

Adayı ziyaret etmek unutulmaz bir deneyim olacaktır. Ada ziyaretçileri: birçok mahkumun zor koşullara dayandığı koğuşları, kireç ocağını ve Pan-African Kongresi Lideri Robert Sobukwe’nin hücre hapsinde kaldığı evi, cüzamlılar mezarlığı ve kiliseyi görebiliyorlar.

Tur rehberleri (bunların birçoğu eski mahkumlardan oluşmaktadırlar): hapishane içindeki yaşama ait çarpıcı bir ışık tutarlar. Eski gardiyanlar ile eski mahkumlar, günümüzde artık birlikte çalışmaktadırlar.

Güney Afrika Cape Town Masa Dağı Ulusal Parkı

Güney Afrika Cape Town Alışveriş

Güney Afrika Cape Town Ne yenir

İsrail Kudüs Genel

İsrail Kudüs Genel

Dünyanın en eski şehirlerinden birisidir. Dünya üzerinde: üç din, yani Müslümanlık, Hıristiyanlık ve Yahudilik için kutsal şehir olarak kabul edilir. Şehrin kelime anlamı, İbranice’de “Barış yeri” olarak geçmesine rağmen, maalesef bu şehirde barış hiçbir zaman olmamıştır. Bir anlamda: paylaşılamadığı için mi değerli, yoksa değerli olduğu için mi paylaşılamıyor?

Ağlama duvarında dua eden Musevileri izlerken, öte yandan, akşam ezanının okunduğunu duyabilir ve yine aynı anda, kiliseden çan seslerini işitebilirsiniz. Evet, bu şehri ziyaret ettiğinizde görsel ve işitsel olarak: kutsal bir beldede olmanın manevi atmosferini hissedeceksiniz.

Aynı zamanda: uluslar arası ortamda birçok ülkede kabul edilmemesine rağmen, günümüzde “İsrail” devletinin başkenti pozisyonundadır. (Birçok kişi, İsrail devletinin başkentinin “Tel-Aviv”olduğunu sanmaktadırlar.) Zaten yaklaşık 800 bin kişilik nüfusu ile de İsrail devletinin en büyük şehri olarak bilinir.

Şehir içinde inşaat yapmak isteyenler, şehrin genel görünümünü bozmayacak şekilde yapmak zorundadırlar. Böylece, Kudüs şehrinin tarihi havası, etkili bir şekilde korunuyor.

610 yılında, şehir, Müslümanlar tarafından “kıble” olarak kabul edilmiştir. Ayrıca: Hz.Muhammed’in, buradan “miraca” yükseldiği, elinin izini bıraktığı ve secde ettiğine inanılır.

Şehir, Yahudiler için de kutsaldır, çünkü: kutsal kitaplarına göre, İsrail kralı Davut, MÖ. Dönemlerde, Kudüs şehrini, Birleşik İsrail Krallığının başkenti olarak inşa etmiş ve ilk tapınakları, kralın oğlu Kral Süleyman tarafından, yine bu şehirde kurulmuştur. Ayrıca, dünyanın Kudüs’ten yaratılmaya başlandığına inanılır. Bu arada, Yahudiler bu şehirde başlarında “kipa” adı verilen bir tür başlıkla dolaşıyorlar.

Gerek Müslümanlar ve gerekse Yahudiler tarafından inanılan bir olay ise: “Kubbet-ül Sahra” içinde bulunan ve hacer-i muallak ismi verilen ilk taş üstünde, Hz.İbrahim’in oğlunu ( oğlunun ismi Yahudi inancında İshak, Müslüman inancında İsmail olarak bilinir) kurban etmek istediği taştır. Zaten: Filistinlilerin İsmail’den ve İsrailoğullarının ise İshak’tan geldiğine inanılır.

Gelelim Hıristiyanlara: İncil’e göre: İsa bu şehirde çarmıha gerilmiş ve 300 yıl sonra, Aziz Helena: İsa’nın hayatındaki haç noktalarının başlangıcı olarak burayı belirlemiştir.

Sonuç olarak: Eski Kudüs şehri: dini yönden, büyük öneme sahiptir. Yahudiler ve Hıristiyanlar tarafından inanılan “Eski Ahit” belgesinde, şehrin ismi yüzlerce kez geçmektedir. (600 kez) Bu konuda kısa bir bilgi vermek gerekirse: Hz. Davut’un Hz. Musa’ya gönderdiği “10 Emir” bulunan taş tabletlerin bulunduğu “Ahit Sandığı” bu şehre konulmuştur. Hz. Davut’un oğlu Süleyman’da: bu sandığı koymak için, şehirde, bir tapınak yaptırmıştır. (Büyük Tapınak)

Aslında: bu “Ahit Sandığı”: Müslümanların kutsal kitabı olan “Kuran-ı Kerim” de de geçmektedir. Bu sandıkta: taş levhalar, Tevrat’ın orijinal nüshası ve Musa’nın asasının bulunduğu söylenir. Müslüman inanışına göre: sandık “mehdi” tarafından ortaya çıkarılacaktır. Hıristiyan inanışına göre ise: sandık, tapınak ile birlikte yok olmuştur.

İsrail Kudüs Genel

COĞRAFİ KONUM

Akdeniz ve Ölü Deniz arasındadır. Konumunun yüksekliği nedeniyle, İsrail’in en serin yeridir. Yani, şehir Beyrut gibi tepeler üzerine kurulmuştur.
Şehrin deniz seviyesinden yüksekliği 760 metredir. Şehir: idari, dini, eğitim, kültür ve Pazar merkezidir. Kesme ve parlatılmış elmas, plastik, giyim ve ayakkabı ve elektronik baskı ve diğer ileri teknoloji sanayi gelişmiştir.

 

VİZE

İsrail devleti: lacivert yani umumi pasaport dışındaki pasaport sahiplerine vize uygulamıyor ve 3 aylık giriş izni veriyor. Yalnızca, uçakta, ülkeye girmeden önce, kalacağınız yer ve kişisel bilgileriniz konusunda bir kart dolduruyor ve bunu pasaport kontrolünde, pasaport kontrolü yapan görevliye veriyorsunuz.
Bunun dışında, lacivert pasaport sahibi olanların Büyükelçilik ya da Başkonsolosluktan vize almaları gerekiyor.

 

ULAŞIM

Burada havaalanı yok. İstanbul-Telaviv arasında uçmak gerekiyor.
Elbette: Telaviv havaalanına indiğinizde, saatler süren kontroller ve bütün bavul ve çantalarınızın aranması ve ardından İsrail ülkesine girişiniz onaylanıyor.

Her kontrol noktasında: kemerler, metal eşyalar ve her türlü “x-ray” cihazından geçmenizi engelleyecek malzemeler, objeler tek tek çıkarılıyor, işin kötüsü, bu şekilde birkaç kontrol noktası var ve her seferinde bu sıkıntıyı yaşıyorsunuz. Ama sonuçta, İsrail topraklarındaki İsrailliler, korku ile yaşıyorlar, aksi mümkün değil, çünkü her an çevreden atılacak uzun veya orta menzilli bir roketin tepelerinde veya tepenizde patlama riski yok değil.

Havaalanı, İsrail ülkesine göre gayet büyük ve modern yapılmıştır.
Buradaki otobüs terminali: Kudüs şehrinde göreceğiniz gibi, bir 8-9 katlı alışveriş merkezinin içinde bulunuyor. Merkezin 4’ncü katında şehir içi otobüsler, 6’ncı katında ise şehirlerarası otobüsler bulunuyor.

Daha sonra ise: Tel Aviv ile Kudüs şehri arasında karayolu ile yolculuk yapmanız gerekiyor ki, 60 km. lik bu yolculuk trafiğin çok yoğun olması nedeniyle yaklaşık 45 dakika ile 1 saat arasında sürüyor. Günün her saatinden, Telaviv “Ben Gurion” havaalanından, Kudüs şehrine servisler servis yapıyorlar. Telaviv-Kudüs arasındaki yolculukta sıkılmazsınız çünkü sağlı sollu ormanlar ve içinde cami minareleri yükselen köyler, tertemiz yerleşim yerleri göreceksiniz. Biraz önce de söylediğim gibi araç sayısı bir hayli bol, ama trafik bir yandan akıyor.

 

PARA

İsrail ülkesinde kullanılan para birimi Şekeldir ve işareti “Ç” dir.
1 Amerikan doları= 4 Ç dir.
Yani, son aylarda döviz kurundaki yükselmeyi de hesaba katarsak: 1 Şeker= 0.500 kuruşa denk geliyor.

 

İNSANLAR

İsrail halkı: özellikle turistlere karşı son derece yardımsever ve kibardır. İnsanlar gerek kadın ve gerekse erkek olsunlar, son derece şık ve temiz giyiniyorlar.

 

DİL-YAZI

İsrail ülkesinde, tüm yazılar ve levhalar “Hebrew” denilen İsrail alfabesine göre yazılıyor ve dolayısı ile anlaşılması zor bu durumun üstesinden gelebilmek için, kaldığınız otelin veya mekanın, mutlaka bir adres kartvizitini yanınızda bulundurmayı ihmal etmeyin, yoksa taksi şöförüne derdinizi, gideceğiniz yeri anlatamazsınız.
Neyse ki, güzel taraf: levhalar bu garip alfabe ile yazılı olmasına rağmen, rakamlar “Latin” yani bizim de kullanmış olduğumuz rakamlardandır.
Ayrıca: birçok turistik yerde, bu garip yerel alfabe ile birlikte, İngilizce de yazıları görmek mümkündür.

 

GECE HAYATI

Kudüs şehrinde gece hayatını yaşamak isterseniz: Alman Colony, Ben Yehuda alışveriş merkezi, Nakhalat Shiv, Shlomtsiyon Hamakla caddesi bölgelerinde: akşamları, gençlerin takıldıkları barları ve kafeleri görebilirsiniz. Bu mekanlar: şehrin “Yeni Şehir” bölümünde bulunuyor.

 

İKLİM

Şehirde pek kar görülmez. 1990 yılından sonra, yalnızca 2008 yılında kar yağmıştır. Genelde ise, kuru ve temiz bir havası olduğu söyleniyor. Çünkü: Tel Aviv şehrine gidiş yönündeki ormanlık alan çok etkilidir.

 

YEME-İÇME

Kudüs şehrini ziyaret ederseniz, mutlaka “Shawarma” yemelisiniz.
Bunların dışında, burada tatmanızı önereceğim yiyecekler: bir tür güveç olan “Cholent” ve kızarmış börek olarak tadına bakabileceğiniz “Malouweh” olabilir.

 

YAHUDİ KIYAFETLERİ

İsrail’deki dindar Yahudiler, Kudüs şehrinde yaşıyorlar. Bunlar, özellikle kıyafetleriyle tanınıyor ve ilgi çekiyorlar. Kadınlar: genellikle diz altı etek giyiyorlar ve başlarında “bandana” benzeri bir başörtüsü takıyorlar.

Erkekler: genellikle şapka giyiyorlar. Favorileri çok uzun ve bukle bukledir. Beyaz gömlek, siyah takım elbise giyerler. Bunlara “Hasidik Yahudileri” deniliyor.
Bunlar: hayatları boyunca şakaklarına makas ve sakallarına jilet dokundurmuyorlarmış. Bu yüzden: şakaklarından sarkan saçlar: kıvrıla kıvrıla lüle şekline dönüşerek uzuyor. Bu lülelere “peyos” deniliyor.

 

YAHUDİLERİN KUTSAL GÜNÜ-ŞABAT

Musevilerin kutsal günü olan “Şabat”: Cuma gün batımında başlıyor ve Cumartesi gün batımında bitiyor. Yahudilere göre: bu zaman diliminde: beşeri fiillerde bulunmak, çalışmak, ateş yakmak vs. haramdır.

Cuma günü saat 17.00’de her yer kapanır, otobüsler hareket etmezler. Bütün İbraniler: hava kararırken “Kotel” ismini verdikleri Ağlama duvarına akın ederler. Askerler: omuzlarında İsrail bayraklarıyla marş söylerler. Cumartesi gecesi, hava kararıncaya kadar ibadetlerini sürdürürler.

Zaten: İsrail devleti: hafta tatili olarak “Cuma ve Cumartesi” günlerini belirlemiştir. İsrail’de, Pazar günü, iş günüdür.
Peki niye böyle bir uygulamaları var: Çünkü, tanrının dünyayı 6 günde yarattığı ve 7 nci günü dinlenmeye çekildiğine inanıyorlar. Bu yüzden, binlerce yıldır, çalışmazlar, Tevrattaki olaylara göre, çalışanları da taşlayarak öldürürlermiş.

 

KUDÜS SENDROMU

Söylenenlere göre: şehri ziyaret eden turist ve hacılardan bir bölümü: kendilerini, bu şehirde daha önce yaşamış olan ve mukaddes kitaplarda isimleri bulunan (özellikle Hz. İsa ve Hz. Musa gibi) kişilere benzetmekte ve bu kişilere tıbbi müdahale yapılmaktadır.

Bu sendroma tutulanlar: beyaz giysiler giyerek şehirde gelip-geçenlere vaaz vermeyi düşünürler. Hatta: ilahiler söyleyerek, şehirdeki toplum düzenini bozmaya kadar giderler ve tutuklanırlar. Bu sendroma yakalananlar: beyaz giymeleri dışında sürekli temizlenmeleriyle de tanınıyorlar ve derileri soyulacak dereceye gelinceye kadar yıkanıyorlarmış.

Öğrendiğime göre: 1980-1993 yılları arasında şehri ziyaret eden 1200 civarında kişinin bu sendroma tutulduğu söyleniyor. Bunu niye anlattım, hani şehir sokaklarında gezerken beyazlar giymiş, çevresindeki insanlara nutuk atmaya ve vaaz vermeye kalkanları görürseniz, şaşırmayın.

İsrail Kudüs Genel

TURİZM

Şehirdeki bütün evler taştır. Taş dışında, yapı malzemesi kullanılması yasaklanmıştır. Bu yüzden, bütün evler birbirine benzemektedir. Şehir içinde gezerken, bu yüzden dikkat etmeniz gerekir, çünkü kaybolma riski fazladır.

Mescid-i Aksa ve Kubbet-ül Sahra’nın bulunduğu bölüme girerken: Müslüman olma şartı aranıyor. Yani: pasaportunuz yanında, nüfus cüzdanınızı da yanınızda bulundurmanızı öneririm, çünkü nüfus cüzdanı arkasında, İslam ibaresine bakıp, girişinize izin veriyorlar. Yoksa, girmek mümkün değil.

Şehirdeki diğer Hıristiyan ve Yahudi ibadet yerlerinde ise, böyle bir zorunluluk yok, eğer Arap değilseniz, özellikle Ağlama duvarına girmekte herhangi bir sorun yok, ama ağlama duvarında, haremlik-selamlık uygulaması ilginç gelecektir.

Şehir “Eski Kudüs” ve “Yeni Kudüs” olarak ikiye ayrılmıştır.

 

ESKİ KUDÜS BÖLÜMÜ-OLD CİTY

Eski şehir: iki tepe üzerinde kurulu, dört çeyrek parçadan oluşmaktadır. Bunlar:
Müslüman, Yahudi, Ermeni ve Hıristiyan çeyreği olarak isimlendirilir. Bu parçaların bulunduğu dörtgen alan yani eski şehir bölümü, 1542 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından surlarla çevrilmiştir. Ermeni bölümü dışındaki tüm bölümlerde, rahatlıkla “Türk” olduğunuzu söyleyebilirsiniz ve hatta size avantaj sağlar.

Müslüman Bölüm-Arabian Quarter

Şehrin doğusundadır ve içinde: Harem-i Şerif ( burası Yahudiler tarafından “Tapınak dağı” olarak bilinir) bulunur. Ayrıca: 691 yılında tamamlanmış olan “Kubbet-ül Sahra” (buraya Ömer Camii ismi de verilir) ve El-Aksa Camisi bulunur.

Yahudi Bölümü-jewish Quarter

Burada: Ağlama duvarı olarak da bilinen, eski büyük tapınağın “Batı duvarı” bulunmaktadır. Burası, Yahudiler için kutsal sayılan tapınağın istinat duvarıdır. İsrailliler, Yahudi mahallesini 1967 yılında yeniden inşa etmiş ve yenilemişlerdir. En temiz bölge, burasıdır.

Ermeni Bölümü-Armenian Quarter

Yahudi mahallesinin batısındaki bu bölümde: bolca “Türkiye” karşıtı yazı ve afiş görebilirsiniz. Oldukça küçük ve temiz bir bölgedir. Burada: “Gülbenkian Kütüphanesi” bulunmaktadır.

Hıristiyan Bölümü-Christian Quarter

Bu bölüm: eski şehrin kuzey ve kuzeybatı parçalarını kapsamaktadır. Buradaki en büyük anıt Kutsal Kabir Kilisesidir. Ayrıca: “Via Dolorosa” ayni “Çile yolu” da bulunuyor.

 

YENİ KUDÜS BÖLÜMÜ-NEW CİTY

Bu bölümde: lüks oteller, süper yollar ve güzel konutlar bulunur. Yani, burası gayet modern bir Avrupa şehrini andırır. Özellikle, şehrin bu bölümü 19’ncu yüzyıldan sonra çok gelişmiştir.
Bu bölümde: birçok eğitim kurumu, İsrail Parlamentosu (Knesset) ve diğer hükümet binaları bulunmaktadır.

Şehrin ortasında ise: yani eski ve yeni şehir bölümlerinin tam ortasında, bir Pazar kurulur. Bu pazarda, her şey ortalıkta satılıyor. Özellikle: Ermeni tarzı dekore edilmiş, seramik boncuk dizileri, otantik giysiler, işlemeli yastıklar, renkli yün halılar, mumlar ve şaşırtıcı cam ve sayısız hediyelik eşyalar bulup satın alabilirsiniz, bu pazara mutlaka uğrayın.