İstanbul Esenler

İstanbul Esenler

Yöredeki ilk yerleşim, Bizans döneminde Rumlar tarafından kurulan Litros (günümüzdeki Esenler) ve Avas (günümüzdeki Atışalanı) köyleridir. Bu köylerde yaşayanlar, çeşitli tarım ürünleri yetiştiriyorlardı.

Bu köylerin etnik yapısı, Lozan Antlaşması ve arkasından gelen mübadele dönemi sonucu değişti. Burada yaşayan Rumlar, Yunanistan’a göç etti ve Doğu Makedonya’dan gelen Türkler, bu köylere yerleştirildi. 1937-1940 yılları arasında ise, bu köylerin isimleri değiştirildi ve günümüzdeki isimleri verildi. 1994 tarihinde ilçede Belediye teşkilatı kurulmuştur.

İstanbul Esenler

Esenler ilçesinde toplam 16 mahalle bulunmaktadır.

Günümüzde Esenler 2 bölgeden oluşmaktadır. Bunlar:

1-Esenler

2-Atışalanı.

 

ORUÇREİS MAHALLESİ

İstanbul Esenler Tekstil Kent

TEKSTİL KENT

Tekstilkent caddesindedir. Şehir merkezine sadece 16 km uzaklıktadır.

Burada kurulu bulunan Tekstilkent Kooperatifi: tekstil toptan ticareti ve küçük üretim birimlerinin bulunduğu Sultanhamam ve Osmanbey gibi yerlerdeki altyapı yetersizliğinin çözümü ve tekstil sektörünün modern mekanlara kavuşması için 1986 yılında kurulmuştur.

İstanbul Esenler Tekstil Kent

Tekstilkent kurulan alan ise, 1991 yılında hazineden satın alınmıştır. Alana kurulacak yapıların temelin 1993 yılında atılmış ve çeşitli büyüklükteki işyerlerinin bulunduğu 40 blok tamamlanarak hizmete girmiştir. Ayrıca 5 yıldızlı bir otel ve 5 katlı otopark blokları yapılacaktır. Plazalarla birlikte işyeri sayısı 4297 dir.

 

İstanbul Esenler Havaalanı Mahallesi

HAVAALANI MAHALLESİ

Bir zamanlar derme, çatma ve çürük binalar bulunan bölge, son dönemde kentsel dönüşüm adı altında yıkılan bu tür binaların yerine yapılan yüksek betondan kulelerle dolmuştur. Bu kulelerin her biri yüzlerce daire barındırmaktadır.  

İstanbul Esenler Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi

ESENLER KADIN DOĞUM VE ÇOCUK HASTALIKLARI HASTANESİ

Taşocağı Sokaktadır. Hastane 2011 tarihinde temeli atılmış ve 2014 tarihinde hizmete açılmıştır. 3 blok halinde ve 6 katlıdır. 120 yataklıdır. Hastanenin B bloğu, daha önce “Abbate” isimli bir tekstil fabrikası iken, kamulaştırılıp tadilat yapılarak günümüzdeki şekli verilmiştir. A ve C bloklar ise yeni inşa edilmiştir.

İstanbul Esenler Bölge Parkı

ESENLER BÖLGE PARKI

Gümrük Sokaktadır. Park alanı yaklaşık 50 dönümlük bir arazide kuruludur. Park alanında: yürüyüş yolları, fitness aletleri, voleybol, basketbol ve mini futbol sahaları, fıskiyeli havuz, piknik alanları, oyun parkları ve kafeterya bulunmaktadır. Ayrıca lunapark vardır. Burası, akşam saatlerinde yürüyüş yapılabilen bir park alanıdır. Ancak özellikle hafta sonlarında yoğun mangal dumanı bölgeyi kaplamaktadır. Bu aradan: Bölge parkı çevresinde bulunan uyumsuz binaların dış cepheleri: kaplamaları ve giydirme teknikleriyle revizyondan geçirilmiştir.

İstanbul Esenler Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlama Merkezi

ESENLER ANA ÇOCUK SAĞLIĞI VE AİLE PLANLAMA MERKEZİ

Köyiçi Caddesi Güleç Sokaktadır.

Avas Kilisesi

Kilise, 1831 yılında inşa edilmiş ve Meryem Ana’ya adanmıştır. 93 Harbi olarak adlandırılan 1877-1878 yılları arasındaki Osmanlı-Rus savaşı döneminde gümüş sıkıntısı nedeniyle, kilise cemaati “kilise parası” denen bir tür kağıt para birimi ortaya sürmüştür. Cumhuriyetin ardından, mübadele nedeniyle Avas köyde Hıristiyan nüfus kalmaz ve kilise terk edilir, kullanılmaz. 1940’lı yıllarda bir süre cephanelik olarak kullanılan kilise binası, daha sonra köyde cami olmadığından mescit olarak kullanılmıştır. 1950’lı yıllarda ise kilise tamamen yıkılmış ve geriden kalan taşları ise yine bir söylentiye göre Atışalanı camisinin duvarlarında kullanılmıştır.

Avas Rum Okulu

Eskiden Avas kilisesinin yanında, Avas Rum Okulu bulunuyormuş. Bazı kaynaklara göre, köy okulu 1820 yılında kurulmuş ve bölgenin en kaliteli eğitim veren okullarından birisi olmuştur. Çünkü bu okul sadece Avas köyündeki çocuklara değil, çevreden gelen çocuklara da eğitim veriyordu. 1873 yılında köydeki bu okulun varlığı ve görevli bir öğretmen ve 40 öğrencinin varlığından söz edilmektedir. Ancak 1884 yılından itibaren Avas köyünün itibarlı durumu bitmiştir. Çünkü yörede yaşayanlar kilise ile birlikte okulun masraflarını da ödemekte sıkıntı yaşıyorlardı. 1894 yılındaki depremde okul zarar görmüş, sonra onarılmıştır.

Gelelim günümüze, söylenenlere göre, günümüzdeki Esenler Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlama Merkezinin bulunduğu yerde, eskiden Avas kilisesi ve Avas Rum Okulu bulunuyormuş.

 

AVAS KEMERİ

Bu kemer: eski kayıtlarda “Avasköy kemeri” ve “Yılanlıkemer” diye geçmektedir. Mimar Sinan tarafından yapılan sert kalker taşları ile yapılmış bu kemer üzerindeki künklerden: Süleymaniye ve Beylik sularını taşıyan künkler bulunur. Kemerin yapısındaki zerafet ve uygulanan teknik oldukça güzeldir. Kemerde: gözlerin açıklıkları 10.30 metredir. Kemer üzerindeki künklerin çapları ise 21 cm. dir.

İstanbul Esenler Atış alanı çeşmesi

ATIŞALANI ÇEŞMESİ

Günümüzde Esenler Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Eğitim Merkezinin karşısındadır. Çeşme Osmanlı döneminde kesme taş kaplama olarak yapılmıştır. 1995 yılında tescil edilerek koruma altına alınmıştır. Günümüzde çeşmenin musluğu yoktur ve suyu akmamaktadır.

 

İstanbul Esenler Birlik Mahallesi

BİRLİK MAHALLESİ

TEM E-5 bağlantı yolu mahallenin tam ortasından geçmektedir. Esenler Belediye Başkanlığı bu mahallededir.

İstanbul Esenler Medipol Üniversitesi Hastanesi

ESENLER MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ

Bahçelievler caddesindedir. Hastane: modern mimari yapısı, merkezi konumu ve ileri tıp teknolojisi ile güçlü sağlık kadrosu, ayakta ve yataklı her türlü tıbbı hizmeti vermektedir.

İstanbul Esenler Özel Ensar Hastanesi

ÖZEL ENSAR HASTANESİ

Atışalanı Caddesindedir.

İstanbul Esenler Hacı Lütfiye Gürses Bilim Parkı

HACI LÜTFİYE GÜRSES BİLİM PARKI

Akseki caddesinde Deprem Parkının içindedir. Burada, yaklaşık 8 bin metre karelik kapalı alanda, her yıl 7 bin civarında 9-15 yaş arası öğrenciye eğitim verilmektedir. Parkın açık bölümünde: ses iletimi, büyük güneş paneli, dalga hareketleri, değişken sarkaç, Pisagor teoremi, bir arabanın çalışma prensibi ve çeşitli bitkilerden oluşan botanik parkı bulunmaktadır. Botanik bahçesinde: birçok bitkinin yetiştirilmesi için gerekli altyapı ve mekan sağlanmıştır. Böylece öğrencilerin bitkileri incelemesi ve büyüme evrelerini takip etmesi sağlanmaktadır. Park alanında ayrıca: öğrenciler satranç, tekvando, ebru gibi sportif ve sanatsal eğitimler de almaktadırlar. Çeşitli kültürel geziler düzenlenmektedir.

İstanbul Esenler Taş Camii

TAŞ CAMİ

Cami, bir hayırsever tarafından bağışlanan araziye yaptırılmıştır.

Ancak bu caminin mimarisinde çeşitli özellikler bulunuyor. Banların başında: camide kolon ve kiriş bulunmaması gelmektedir. Cami: kurşunlu, kenetli ve zıvanalı sistemle yapılmıştır. Caminin yapımında 170 ton kurşun kullanılmış bunun 50 tonu kubbe yapımında harcanmıştır. İnşaatta demir ve beton bulunmuyor. Camide kullanılan ve “İstanbul Taşı” olarak bilinen taşlar, Hadımköy’den getirilmiştir. Bu taşlar: 2000-2500 yıl kadar dayanabilmektedir. Caminin iki tane minaresi vardır. Bu minareler, kubbenin her iki yanındadır. Minarelerin çevresinde de daha küçük üç kubbe bulunmaktadır. Camide aynı anda 500 kişi ibadet edebilmektedir.

İstanbul Esenler İBB Barış Manço Halk ve Çocuk Kütüphanesi

İBB ESENLER BARIŞ MANÇO HALK VE ÇOCUK KÜTÜPHANESİ

857’nci Sokaktadır. 1999 yılında açılan kütüphanenin koleksiyonunda: 21 bin civarında kitap bulunmaktadır. Ayrıca 25 dergi aboneliği vardır. Üye olanlar, kütüphaneden ücretsiz kitap alabilmektedirler.

 

YAVUZ SELİM MAHALLESİ

İlçenin girişi konumundaki mahalle, toplu taşıma sistemi açısından uygun konumdadır. Tekerlekli toplu taşıma sistemi ve Metro’ya yakınlığı nedeniyle tercih edilmektedir.

 

MENDERES MAHALLESİ

İstanbul Esenler Adnan Büyükdeniz Dijital Kütüphanesi

ADNAN BÜYÜKDENİZ DİJİTAL KÜTÜPHANESİ

Ömer Seyfettin Caddesindedir. 2009 yılında hizmete girmiştir.

Arkeolojik kazı sonucunda bir kilise kalıntısı ortaya çıkarılmıştır. Günümüzde kütüphane olarak kullanılan bu bina Litros köyünün kilisesiydi. Esenlerde, Rumlardan kalan tek kilise kalıntısı burasıdır. 19’ncu yüzyıl başında yapılan bu kilise “Aziz Georgios” a adanmıştır. Özellikle 93 Harbi olarak adlandırılan 1877-1878 yılları arasındaki Osmanlı-Rus savaşı sırasında, yörede yaşayan köylüler kilisenin giderlerini karşılamada zorluk çekmişlerdir. Meydana gelen para sıkıntısını gidermek için kilise cemaati tarafından “kilise parası” denilen bir para kullanılmaya başlanmıştır. Paranın üzerinde “Aziz Georgios Kilisesi” nin sembolleri bulunuyordu.

Zaman içinde kilise terk edilmiştir, yapı bir süre duvarları örülerek konut olarak kullanılmıştır. Daha sonra ise, eklentiler tamamen yıkılmış, orta alan boşaltılmış, kapı ve pencereler tuğla ve biriket ile örülerek bir süre sinema salonu olarak kullanılmıştır. Daha sonra yine terk edilmiş ve 2000 yılına kadar Belediye Garajı olmuştur. Aynı dönemde, sokakta yaşayan evsizler de kilise binasını mesken edinmişlerdir.

1999 yılında kilise kalıntısı, tescil edilerek koruma altına alınmıştır. 2005 yılında Esenler Belediyesi tarafından tadilat yapılmak üzere, kilise kalıntısının rölöve projesi koruma kuruluna sunulmuştur.

Tarihi bina restore edilerek, Ekim 2010 tarihinde: 2 katlı toplam 475 metre karelik kütüphane kurulmuştur. Birçok yayınevi ile anlaşan kütüphane, yeni çıkan birçok kitabı anında dijital ortamda okuyucusuyla buluşturmaktadır.

Ziyaretçiler tarafından: 1’nci katta 10 ve 2’nci katta 20 olmak üzere toplam 30 bilgisayar kullanılmaktadır. Bir kitaba, aynı anda 30 kullanıcı ulaşabilmektedir.

Bu dijital kütüphane: “Go Green Innovation Award” yani “Çevre Dostu Teknoloji Ödülü” almıştır. Ödülü veren kurum, Amerika’nın önde gelen bilgisayar yazılım firmasıdır.

Kütüphanenin koleksiyonunda günümüzde 5500 Türkçe e-kitap bulunmaktadır.

Son bir not kütüphaneye ismi verilen Adnan Büyükdeniz kimdir? Kendisi Albaraka Türk Bankası genel müdürüdür. Katılım bankacılığının Türkiye’deki gelişiminde önemli katkıları olmuştur.

 

MENDERES ÇEŞMESİ (LİTROS AYAZMASI)

1983 yılında yarısı toprak altında olan ve yıkılma tehlikesi geçiren çeşme, yapılan araştırmalar sonucunda 1984 tarihinde Taşınmaz Kültür Varlığı olarak tescil edilerek koruma altına alınmıştır.

Çeşme: günümüzde hemen yanında bulunan kütüphane (eski Aya Yorgi kilisesi) binası ile birlikte, bulundukları meydanın karakteristik özelliklerini yansıtan eserdir. Çeşme kesme taştan yapılmıştır. Tek yüzlü bir çeşmedir. Çeşmenin ön kısmında bulunan doğal taş aynası oldukça yıpranmıştır. Taş aynanın oturduğu tekne de yok olmuştur. Günümüzde çeşmenin suyu akmamaktadır ve musluğu yoktur.

 

MİMAR SİNAN MAHALLESİ

İstanbul Esenler İstanbul Alışveriş Merkezi

İSTANBUL ALIŞVERİŞ MERKEZİ

Davutpaşa Caddesindedir. 1984 yılında şahıs firması olarak “İstanbul Halı” olarak ticaret hayatına başlayan firma, değişen vizyonu ile 1987 yılında parakende mağazacılık sektörüne girmiştir. Günümüzde: yaklaşık 80 bin çeşit ürün satılmaktadır. En büyük özelliklerinden birisi de, müşterilerine nakit veya kredi kartlı satış yanında, hiç peşinatsız, kredi kartsız ve sözleşmeli ödeme seçeneği sunmasıdır.

 

NENE HATUN MAHALLESİ

 

NENE HATUN ÇEŞMESİ

Aziziye Caddesindedir. Kitabesi yoktur, bu yüzden ne zaman ve kim tarafından yaptırıldığı bilinmez. 1999 tarihinde tescil edilerek koruma altına alınmıştır. Çeşmenin yüksekliği 267 cm, boyu ise 412 cm. dir. Dikdörtgen şeklindedir. Tek yüzlüdür. Küfeki taşından yapılmış, yalak kısmı ise mermerdir. Günümüzde çeşmenin suyu akmamaktadır. Zaten musluğu da yoktur.

 

İstanbul Esenler Çifte Havuzlar Mahallesi

ÇİFTEHAVUZLAR MAHALLESİ

Çiftehavuzlar Mahallesi, Esenler ilçesinin en eski yerleşim alanlarındandır. Burada yoğun olarak bahçeli, tek, iki ve üç katlı konutlar yoğundur. Çünkü yoğun göç alması nedeniyle bölge çeşitli mahallelere bölünmüştür.

 İstanbul Büyükçekmece gezi yazım için Büyükçekmece

Mardin Yeşilli

Mardin Yeşilli

Yeşilli-Mardin arası uzaklık: 12 km. Yeşilli-Diyarbakır arası uzaklık: 102 km. Yeşilli-Şanlıurfa arası uzaklık: 197 km. Yeşilli-Batman arası uzaklık: 138 km.

GENEL:

İlçe, yeşil bir vadinin içinde mesire yerleriyle ünlüdür. Bahçe kültürü son derece gelişmiş olan ilçede yeşillikler içinde kasırlara rastlamak mümkündür. İlçe yemyeşil bir vadi içinde, mesire yerleriyle öne çıkar. Bahçe kültürü son derece gelişmiştir. Yeşilli denince akla kiraz gelir, çünkü burada oldukça bol kiraz bulunur.

Mardin Yeşilli

GEZİLECEK YERLER

Mardin Yeşilli

 

MOR YAKUP VE MOR KURYAKOS KİLİSESİ

İlçe merkezine bağlı Bülbül köyündedir. Köy: il merkezine 10 km ve ilçe merkezine 5 km uzaklıktadır.

Köy: bağlar ve sulak bahçelerle çevrilidir.

Köyün bir diğer özelliği ise El-Nıhman kalesinin eteklerinde kurulu olmasıdır.

Kalenin sarp kayalıklarında 4 ve 5’nci yüzyıldan kalma, rahiplerin inzivaya çekildikleri kayadan oyulmuş mabetlerin olduğu söylenir. Bunların bir kısmı, bir tek kişinin kalabileceği tarzda küçük yerlerdir.

Eskiden beri Süryani yerleşim alanı olan köyde, 1998 yılında 10 Süryani aile bulunmakta, köyde 5 kilise vardır. Bu kiliselerin yapılış tarihleri kesin olarak bilinmemektedir.

Mor Yakup Kilisesinin kapısında, Süryanice bir yazıtta MS 1856 yılında inşa edildiği yazmaktadır.

Mardin

 Mardin Nusaybin gezi yazımı okumak için Nusaybin

Zonguldak

Zonguldak

Karadeniz bölgemizin en önemli kentlerinden biri, daha doğrusu bir liman kentidir. Ama, sanırım sizlerin de aklına geldiği gibi, Zonguldak denilince benim aklıma hemen kömür ve kömür ocakları geliyor.

Burada, gerçekten kömür madenleri ünlü ve zaten buranın insanı da, mutlaka bir şekilde, bu kömür madenleriyle bağlantılı bir yaşam sürmüş veya halen sürdürmekte. Sisli ama şirin bir şehir, bunların yanında, kışın bol yağmurlu, havası kömürlü.

Zonguldak

ULAŞIM

İl otobüs terminali, il merkezine oldukça uzaktadır. Taksi ve dolmuşlarla, terminal ve şehir merkezi arasındaki ulaşım sağlanıyor. Karadeniz Ereğli tarafından şehre girdiğinizde, “Demirpark AVM” denen güzel bir alışveriş merkezi görülüyor.

Düzce yönünden gelirseniz, şehre girmeden hemen önce, 3 tane tünel var.

Zonguldak-Düzce arası uzaklık: 118 km. Zonguldak-Bartın arası uzaklık: 89 km. Zonguldak-İstanbul arası uzaklık: 331 km. Zonguldak-Ankara arası uzaklık: 268 km. Zonguldak-Karabük arası uzaklık: 173 km.

Zonguldak

TARİH

İl merkezinde ilk yerleşimin, MÖ. 1000 başlarında başlamaktadır. İlkçağ dönemlerinde, burada, adını Sandra çayından alan, Sandrake denilen bir köy yerleşimi vardır. Burası, günümüzdeki il merkezinin ilk yerleşim alanıdır.

MÖ.1200 yıllarında, Frigler, bölgede egemen olmuşlardır. Daha sonraki dönemlerde ise, sırasıyla: Kimmerler, Lidyalılar ve Medler, bölgede egemen olurlar.

MÖ.334 yılına kadar süren Pers egemenliği sonrasında, bölge, Kapadokya Satraplığına bağlanır.

MÖ.2.yüzyılda, Bithynia egemenliği var. MÖ.1.yüzyılda ise, Romalılar. MS.4.yüzyılda: Bizanslılar, egemenliği ele geçirirler. Takip eden dönemde, Osmanlılar var.

Ancak, 1865 yılından itibaren, kömür madeninin işletilmeye başlanmasıyla, bölgenin önemi iyice artmıştır. Özellikle: İstiklal Savaşının kazanılmasından sonra, 1 Nisan 1924 tarihinde, Cumhuriyet sonrası ilk kurulan il: Zonguldak olmuştur.

Zonguldak

GENEL

Şehrin en büyük özelliği: yer altı kaynakları açısından zengin bir yer olmasıdır. Taş kömüründen başka, Alüminyum, demir, manganez gibi maden yatakları da var. Taş kömürü, özellikle “Demir-Çelik” endüstrisinde kullanılmaktadır.

Zonguldak yöresinde, taş kömürü denilince, akla hemen: “Uzun Mehmet” gelir. 1829 yılında, yöredeki taş kömürü, Ereğli İlçesi, Kestaneci köyünden Uzun Mehmet tarafından bulunmuştur.

Şehrin, Karadeniz kıyısında, 17 km. kıyı şeridi bulunmaktadır. Yerleşim birimleri, kömür üretim bölgelerinde kurulmuştur. Taş kömürü üretimi, şehir merkezi sınırları içinde yoğun olarak yapılmaktadır.

İklim ele alındığında: bölgede, ılıman Karadeniz iklimi görülür. Her mevsim yağışlı ve ılıktır. Kurak mevsim yok. En fazla yağış: sonbahar ve kış mevsimlerinde görülür. Ancak, denizden iç kesimlere gidildikçe, iklim sertleşir.

İl topraklarının, yarıdan fazlası, ormanlarla kaplıdır. Arazi yapısı olarak ise, engebelidir.

Zonguldak

KÖMÜR VE OLUŞUMU

Kömür, Taş kömürü havzasında oluşmaktadır. Bu oluşumu: çeşitli bitkilerin, milyonlarca yıl, kumların altında  kalarak yavaş yavaş taşlaşması, tabakalaşması, çürümesi ve kömürleşmesi şeklinde gelişir.

1986 yılında yapılan tetkiklere göre, bu havzada, 1.5 milyar ton, taş kömürü rezervleri bulunmaktadır. İşlenebilir kömür yatakları ise, 500  metre yerin altındadır.

Zonguldak

EL SANATLARI

MÖ. 1200 yıllarında, buraya yerleşen Frigler, Sandrakhe olarak isimlendirilen kırmızı madeni işleyerek, boya ve ilaç yapımında kullanmışlardır. Zaten, Zonguldak deresinin eski isminin “Sandrakhe” olduğu da söylenmektedir. Dere ismini, bu madenden almıştır.

ZONGULDAK KARA ELMAS ÜNİVERSİTESİ

Batı Karadeniz bölgesinde bulunan Zonguldak Karaelmas Üniversitesi, Zonguldak ili ve çevre ilçelerinde kurulu, 7 Fakülte, 2 Yüksek okul, 6 Meslek Yüksek okulu ve 1 Devlet Konservatuarından oluşmaktadır.

Fakülteler: Fen-Edebiyat, Tıp, Mühendislik, İktisadi ve İdari Bilimler, Ereğli Eğitim, Diş Hekimliği ve son olarak Güzel Sanatlar Fakültesi.

NE YENİR.NE İÇİLİR

Zonguldak merkezinde, genellikle, unlu yiyecekler yapılıyor. Örneğin: börek, su böreği, kabaklı börek, bazlama, gözleme, kömeç ekmeği. Tüm bunların yanında, Zonguldak yöresine yolunuz düşerse, belki de dünyanın en lezzetli kestanesi olan kuzu kestanesini mutlaka tatmalısınız.

Bu kestane, birçok şekilde yenilecek şekle getiriliyor. Örneğin: suda haşlanarak yapılan “tuzlama” veya fırında kavrularak pişirilmesiyle yapılan “kavşak” deneyebilirsiniz.

 

Zonguldak

NE SATIN ALINIR

Zonguldak’tan birçok şey satın alabilirsiniz. Özellikle: madenci heykelcikleri ilginizi çekebilir. Bu güzel heykelciklerin fiyatı 50-100 TL. arasında değişiyor.

Zonguldak

GEZİLECEK YERLERİ

Zonguldak

Zonguldak şehir merkezinde, sizi ilk karşılayacak olan yoğun bir araç trafiğidir. Şehir merkezindeki ana caddede yürüyerek ilerlerseniz, liman bölümüne kadar ulaşırsınız.

Zonguldak

Liman bölümünde: denize doğru uzanan bir bölümde, ilginç kapı gibi bir yer görülüyor, oldukça eski olduğu belli olmasına rağmen, hakkında hiçbir bilgi bulunmuyor. Bunun hemen ilerisinde, sol yanda, madenci şehitliği (eski) ve sağ yanda ise, deniz kıyısında, muhteşem bir çöplük yani rezillik görülüyor.

Sonra yine sağ yanda “Maden Mühendisleri sosyal tesisi” doğru yürüdüğünüzde, sol yanda ise, tepe yamacına yaslanmış birkaç sosyal tesis görülüyor.

Bunların deniz manzaraları elbette muhteşem güzel, denizin kıyısı ne kadar pis olsa da (umarım bir gün bu pislik Belediye tarafından temizlenir) denizin uzaktan görüntüsü muhteşem, dalgakıran görüntüsü muhteşemdir.

Zonguldak

Bu yoldan yürümeye devam ederseniz, ana yolun sağ ve sol yanlarında ara sokaklar var, burada ilgimi çeken, hemen Valilik binasının önündeki “İnönü Parkı” oldu. Bu parkta: Atatürk heykelleri ve bir komanda askeri heykeli (bunun arkasında Zonguldaklı şehitlerin isimlerinin yazılı bulunduğu bir bölüm var) görülüyor.

Zonguldak

Özellikle Atatürk anıtının kaidesinde İsmet İnönü’nün bir sözü çok ilgimi çekti. Evet: yoldan devam ettiğinizde, ilginç iki madenle ilgili heykel göreceksiniz, başkaca kalabalık, yoğun trafik, dükkan, mağaza, dükkan, mağaza göreceksiniz.

Zonguldak

Yani, Zonguldak merkezi pek turizme yönelik değil, yani turistik açıdan burayı ziyaret etmek isterseniz, merkezde görebileceğiniz çok şey yok.

MADENCİLİK MÜZESİ

Şehir merkezine yakındır. Bunun hemen dışında, maden şehitlerinin isimlerinin yazılı bulunduğu tabelalar görülüyor. Yani şehitler anıtı var. Müze, ilk olarak, 1880 yılında açılan bu bölüm,  daha önce eğitim alanı olarak kullanılırken, daha sonra, Madencilik Müzesi olarak hizmete açılmıştır.

Burada: yaklaşık 1 km. uzunluğunda, yer altı açıklığı bulunuyor ve yer altı kuyusu haricinde, tüm madencilik üniteleri bulunmakta ve sergilenmektedir. Bunun dışında: bir salon, bir sergi salonu, kafeterya, yemek salonu, duş, hediyelik eşya reyonu ve ısı merkezleri bulunmaktadır.

Zonguldak Gökgöl Mağarası

GÖKGÖL MAĞARASI

Zonguldak-Ankara kara yolunun, Zonguldak il merkezi çıkışından 4 km. sonradır. Gökgöl mağarası, 3350 metrelik uzunluğu ile Türkiye’nin en uzun ikinci mağarasıdır. Karbonifer döneme tarihlendirilen mağara, yaklaşık 350 milyon yaşındadır. 875 metrelik yürüyüş yoluna sahip olan mağaranın içerisinde yağışlı dönemlerde debisi artan bir yeraltı deresi bulunur.

Yeraltı deresi, doğal bir sifon ile Erçek Deresine dökülür. Gökgöl mağarasının içi damlataş birikimi yönünden son derece zengindir. Mağara içerisinde her türlü damlataş oluşumları (sarkıt, dikit, sütun, bayrak damlataşı ve makarna sarkıtlar) bulunur. Mağaranın girişten büyük çöküntü salonuna kadar olan bölümleri Fosil giriş, Astım salonu, Harikalar Salonu ve Mucizeler Salonu gibi adlarla nitelendirilmiştir.

Mağaradan girildikten sonra, 250 metre ilerlemek mümkün. Mağara içinde, damlataş birikimi sonucu muhteşem bir görüntü oluşmuş.

Mağara zemininde, yer yer su birikintileri bulunuyor. Bu nedenle, mağaraya: yaz ve sonbahar aylarında girmek uygun. Çünkü, bunun dışındaki mevsimlerde, mağara derinliklerinden sel tehlikesi gelme riski varmış.

Zonguldak Gökgöl Mağarası

Mağara, turizme yönelik olarak gayet güzel hazırlanmış. İlk 875 metrelik bölüm, turizm amaçlı kullanılıyor. Girişten, Büyük çöküntü salonuna kadar uzanan bu bölümün genişliği: 2-15 metre ve yüksekliği: 1-18 metre. Hatta, 2001 yılından itibaren ziyarete açılan mağaranın hemen girişinde bulunan bölümde dinlenebilir ve satışı yapılan el sanatlarından satın alabilirsiniz.

Zonguldak Harmankaya Şelalesi

HARMANKAYA ŞELALESİ 

İl merkezinin 5 km. dışındadır. Ancak, ana yoldan sonra, buraya yani şelalelere ulaşmak için, yine uzun bir yürüyüş gerekiyor. Bu mesafe, yaklaşık 12 km. civarında. Yürüyüş parkurunun bazı bölümleri çok zorlu.

Bu yüzden, burayı ziyarete gitmeyi düşünenlerin, bu zorlukları baştan kabullenmesi gerekiyor. Bu 12 kilometrelik yürüyüş yolu, en iyi şartlarda, yaklaşık 6-7 saat sürüyor. Yani, bu gizli cenneti gezmek, görmek isteyenlerin, bu zor yolculuğa en baştan hazır olması şart.

DEĞİRMENAĞZI ŞELALELERİ

Şelalelerin bulunduğu bölüme gidiş için iki yol var. Değirmenağzı koyundan, denir kenarından geçerek, yürüyüş parkurunun başlangıç noktasına ulaşabilirsiniz. Derenin içinde: yamaçlardan koparak düşmüş, büyük kaya kütleleri var.

Zaten, çoğu yerde, bu kaya-taş kütlelerinin üzerine basarak ilerliyorsunuz. Uzun ve yorucu bir yürüyüşten sonra, şelalenin bulunduğu yere ulaşıyorsunuz. Şelale, yaklaşık 6 metrelik bir yükseklikten, aşağıya düşüyor. Üstünde ve düştüğü yerde, iki tane ufak gölet var. Evet, biraz zahmetli de olsa, gittiğinizde karşınıza muhteşem bir doğa harikası çıkıyor.

Zonguldak Göldağı

GÖLDAĞI

İl merkezindedir. Burada, lokanta, oturma gurupları, otopark ve çeşme bulunuyor. Burası: antik dönemlerde, yörede kurulan bir krallığın merkezi. Zaten, Zonguldak şehrinin ismini buradan aldığı  düşünülüyor. Dağın ismi: Zone Gol Dağı. Fransızca tercüme edildiğinde: Göl dağı bölgesi anlamına geliyor.

Burada yaşadığı düşünülen kralın kızı; dağdaki gölde, altın bir kayıkla dolaşırmış. Bu bir söylenti. Ama elbette bu söylenti eseri, bölgede çok sayıda define kazıcısı işbaşı yapmış ve birçok yer delik-deşik olmuş.

Zonguldak Türkali

TÜRKALİ

Burası bir köy. İl merkezine 25 km. uzaklıktadır. Çaycuma’ya 22 km. ve Filyosa 4 km. uzaklıktadır.

Denize sıfır, çevresi dağlarla çevrili, yeşil ve mavinin birleştiği bir yer. Zonguldak’ın en uzun ve güzel sahili burada. Köyde: yaz-kış açık, turistik tesisler, restoranlar ve sahilde kafeler var.

Zonguldak Kapuz Plajı

KAPUZ PLAJI

İl merkezinde, Kapuz caddesindedir. Şehirden bağımsız bir yer gibi durur. Çay bahçesi, lokantası ve duş, soyunma kabinleri, büfe gibi her türlü alt ve üst yapı mevcuttur. Özellikle, şehir yerlileri, yazın buraya yoğun şekilde gidiyorlar. Bir Pazar günü, buraya, yaklaşık 3000 kişinin geldiğine şahit olunmuş. Ancak, deniz suyunun pek temiz olmadığı söyleniyor.

Zonguldak Ilıksu Plajı

ILIKSU PLAJI 

Kozlu-Ilıksu mevkiindedir. Burada da: çay bahçesi, lokanta, soyunma kabinleri, büfe gibi tesisler bulunmaktadır.

Ancak, bu plajda, öğrendiğime göre, haftanın belli günlerinde bayanlar günü düzenleniyormuş, yani gitmeden önce, bu konuda araştırma yapıp gitmenizde yarar var. Önceki yıllarda, Çarşamba günleri, bayanlar günü olarak plaj bölgesi kullanılıyordu.

Zonguldak Fener Mahallesi

FENER MAHALLESİ

İl merkezindedir. Fransızlar tarafından, şehirde yaşadıkları dönemde, yaklaşık 100 yıl önce inşa edilmiştir ve günümüzde, Sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Burada, güzel şehir ve deniz manzarası eşliğinde, yemek yiyebileceğiniz güzel yerler var.

Zonguldak Devrek hakkındaki gezi yazım için Devrek