Japonya Tokyo Genel

Japonya Tokyo Genel

Tokyo; nüfus ve coğrafi olarak, dünyanın en büyük şehridir. Şehrin kuzeyden güneye uzunluğu: 24 km. iken, doğudan-batıya olan uzunluğu ise: 88 kilometredir. Yani: bir soğan gibi, sayısız katmanları olduğu söylenir.

İdari yapı olarak, merkezde 23 bölge bulunmakta olup, bunlarda yaşayan nüfus; 8.5 milyondur. Bu 23 bölge: iç şehir: şi (şehirler), ço (ilçeler) ve son (köyler) olarak ayrılan kalabalık banliyöler ve kırsal alanlarla çevrilmiştir.

Bu muhteşem yayılma sonucu: 33 milyondan fazla nüfusu ile ülkenin % 26’lık nüfusunu barındırır ve dünyanın en büyük şehri özelliğini kazanır.

Şehrin en büyük özelliği: birçok Avrupa şehrinde olduğu gibi; şehre hakim mimari stillere aykırılık teşkil edecek ve uyumu bozacak anıtsal bir merkez bulunmamasıdır.

Şehrin: her yeri gökdelen doludur. Özellikle akşam olduğunda, bu gökdelenler görünmez olur ve bu kez: parıltılı neon ışıkları ile: alışveriş merkezleri ve kültür kompleksleri görünür hale gelir.

Evet, Tokyo şehrinin en önemli özelliklerinden birisi de: dünyanın en pahalı şehri olmasıdır.

 

HAVAALANI

Tokyo şehrinde: uluslar arası uçuşlar için 2 tane havaalanı bulunmaktadır. Bunlar: Narita ve Haneda havaalanlarıdır.

Her iki havaalanının altından kalkan JR Narita Express trenleri: Tokyo istasyonuna gider ve buradan istediğiniz yere rahatça ulaşabilirsiniz ama bu trenler, akşam saat: 22.00 ye kadar çalışıyorlar ve bilet fiyatları, otobüslere göre biraz daha pahalıdır.

İstanbul’dan uçağa bindiğinizde, muhtemelen 11 saat sonra Tokyo şehrine varıyorsunuz. Ancak: bu süre hava durumu ve pilota bağlı olarak, bazen 12-13 saate kadar çıkabiliyor. Dönüş ise, dünyanın dönüsü nedeniyle gidişten daha kısa sürüyor. Tabii 9000 kilometrelik bu uzaklığı, aktarmalı yapayım derseniz, ulaşım saatleri iyice uzamaktadır.

Narita Havaalanı-NRT

Tokyo şehrinin en büyük havaalanıdır.

Kuzeydoğuda, Narita kasabasındadır ve şehre 80 km. uzaklıktadır. Havaalanı ile şehir merkezi arasındaki uzaklık, yaklaşık 120 dakikadır. Taksi ile havaalanından şehir merkezine ulaşmak isterseniz muhtemelen 30.000 yen ücret ödemeniz gerekebilir.

Bunun dışında, Narita havaalanından kalkan Airport Bus ve Airport Express Bus otobüsleri, şehir merkezine giderler. Bu otobüslere, üzerinde kalkış saati yazan biletlerle binebilirsiniz ki, biletler gümrük bölümünde satın alınır. Şehir merkezine ulaşmanın en ekonomik yolu bunları kullanmaktadır.

Haneda Havaalanı-HND

Tokyo şehrinin bu havaalanı, şehir merkezine 16 km. uzaklıktadır ve aynı zamanda tüm Asya kıtasının en işlek havaalanı olarak da bilinir.

Burada bulunan “Monoray” ile, Tokyo şehrinin birçok yerine ulaşabilirsiniz. Şehre ulaşmanın en ucuz yolu ise, tek raylı tren hattını kullanmaktır. Bunlar: Tokyo şehrinin Hamamatsu istasyonuna, 20 dakikada ulaşırlar.

Japonya Tokyo Genel

İKLİM

Şehirde: yazlar sıcak ve nemli, kışlar ise ılık geçer. Ağustos: yılın en sıcak ayıdır. Bu ayda, ortalama sıcaklık 27.5 derecedir. Ağustos ayında, sıcaklık ve nem, en üst düzeydedir.
Ocak ayında ise, ortalama sıcaklık 6 derecedir ama kış aylarında kar yağışı da görülür. . Hani iklim nispeten yumuşak ve ılıman dedim ama, öte yandan, Tokyo şehrinde, genellikle her yıl “Tayfunlar” da görülebilmektedir.

Tokyo şehrine gitmenin en iyi zamanı: Nisan ortasından, Haziran ayı ortasına kadar olan zamandır. Ayrıca: Ekim ayı da iyi bir tercih olacaktır.

Haziran sonu ile Temmuz ortası arasındaki dönem, Tsuyu denilen yağmur sezonudur. Ağustos ayı, yukarıda da söz ettiğim gibi, sıcak ve fazla nemlidir. Kış ise, kazak ve palto gerektirecek kadar soğuk geçer ama genellikle fazla kar yağışı olmaz.

Son bir not: Tokyo’nun iklimini düşünürseniz, şöyle bir değerlendirme yapılabilir. İstanbul’un ikliminden, 3 hafta gerideki iklim şartlarını düşünün.

ELEKTRİK

Tokyo şehrinde, standart elektrik akımı 110 volttur. İki yassı uçlu fişler kullanılır. Otel odalarında, toprak hatlı üçlü prizler bulunmaz. Yanınızda mutlaka adaptör bulundurmanız veya ilk fırsatta adaptör satın almanızı öneririm.

PARA

Tokyo şehri: modern bir şehir olma statüsüne rağmen, hala büyük ölçüde nakit ekonomisi üzerine çalışır. Oteller ve üst düzey restoranların bir çoğu kredi kartı kabul ederler, ancak: birçok yerde kredi kartı kabul edilmez ve nakit ödeme tercih edilir, bu yüzden yanınızda kesinlikle belli ölçülerde nakit bulundurmanızı öneririm. Zaten, şehir yeterince güvenlidir, yani yanınızda nakit bulundurmak sorun yaratmaz.

Peki ne kadar nakit taşımak gerekir derseniz: günlük harcamalarınız için (yemek, tren, ulaşım masrafları): 5000-8000 yen arasında nakit bulundurun. Evet: Japonya’da: “yen” kullanılmaktadır.

Banknot yani kağıt para olarak: 1000-2000-5000-10000 yen kullanılır. Demir para olarak ise: 1-5-10-50-100 yen kullanılır. Bronz renkli 5 yen ve gümüş renkli 50 yen üzerinde: ortasında açılmış bir delik bulunur.

ATM lere gelince: Tokyo şehrinde birçok yerde, ATM bulunmasına rağmen, bunların birçoğu yabancı ülkelerden alınmış kredi kartlarını kabul etmezler. Master Card veya Visa logoları bulunmasına rağmen, dediğim gibi, Japonya dışından alınan kredi kartlarına işlem yapmıyorlar.

 

DEPREM

ABD Jeolojik Araştırmalar Kurumu: Japonya ve çevresindeki adaların: “tektonik” plakalar üzerinde bulunduğunu belirtmektedir. Bu alan 2200 km. uzunluğundadır. Bölgedeki bu karmaşık yapı: depremlere sebep olmaktadır ve bu depremler, genellikle yerin, 40-60 km. derinliklerinde meydana gelmektedir.

Evet: 1900’lü yılların başından bu yana: Japonya ülkesi, bu şekilde birçok depremden etkilenmiştir. 1933 yılında: 8.4, 2003 yılında 8.3 ve 2011 yılında: 9 büyüklüğündeki depremler, bu sarsıntıların en öne çıkanlarıdır.

Bu ülkeyi ve Tokyo şehrini ziyaret edenlerin de, deprem olasılığını hep akıllarında bulundurmaları şart, sonuçta depremin ne zaman olacağı belli değil, ama ziyaretçilerin de, yıllardır eğitilen bir Japon gibi deprem anında ne yapacaklarını bilmelerinde yarar var.

 

GÜVENLİK

Şehrin en büyük özelliği: muhteşem bir güvenlik ağının bulunmasıdır. Günün hangi saatinde olursa olsun, şehrin herhangi bir bölgesine gittiğinizde: bir hırsızlık veya gasp olayıyla karşılaşmayacağınıza emin olabilirsiniz.

Çünkü: şehirde “koban” denilen küçük polis karakolları, bir ağ şeklinde merkezi sarmıştır. Bu polis karakollarında, 24 saat üzerinden, en az 2-3 polis bulunur.

Şehirde: her 2 kilometre kareye: bir polis düşmektedir. Hatta: alışveriş ve eğlence mekanlarında, bu polis yoğunluğu daha da artar. Ancak, öte yandan, şehirde nadir olarak polis arabası görülür. Çünkü: bu polisler, genellikle caddelerde dolaşırlar. Hatta: şehirde yolunuzu kaybettiğinizde, bu polislere rahatlıkla yol danışabilirsiniz. Zaten: bu karmaşık şehirde, mutlaka kaybolacaksınız.

 

İNSANLAR

Japonya’nın birçok yerinde: üç kuşağın birlikte yaşadığı evler veya konutlar görülmez, ancak yalnızca “Şitamaçi” bölgesinde bir istisna söz konusu dur ki, burada ebeveynleriyle birlikte yaşayan çok sayıda insan bulunmaktadır.

Ancak: nüfustaki yaşlılık oranı sürekli olarak artmaktadır ve buna bağlı olarak: şehirdeki bina ve yapıların tümü: tekerlekli sandalye kullanan insanlara uygun şekilde yapılmıştır. Kaldırım kenarları, metro platformları, istasyon tuvaletleri gibi birçok yerde, bu özelliği yani fiziksel engelli insanlara yardımcı olacak bu özellikleri göreceksiniz.

Evet: şehirde, gezintiye çıkmış insan göremezsiniz. Herkes: bir yerlere yetişme telaşı içindedir.

Şehrin dış semtlerine çıkarsanız: burada göreceğiniz insanlar, genellikle: herhangi bir yerde doğmuş-büyümüş olabilirler.

Özellikle: “Şitamaçi” bölgesindeki insanlar “Edokko” olarak nitelendirilirler. Edokko insanları: en az üç kuşaktan bu yana (yani 300 yıllık bir süreç) “Tokyo” şehrinde yerleşiklerdir.

Bunlar: açık yürekli, hareketli ve konuşkan olarak tanınırlar. Öte yandan: aynı zamanda “savurgan” olarak da bilinirler. Duygusallık ve kayırmacılık ve şefkat diğer özellikleridir.

 

TOPLU TAŞIMA

Şehirde: 13 adet metro hattı bulunur. Bu hatlar ilaveten: “Yamanote” dairesel demiryolları hattı, şehri bir uçtan öbür uca geçen “Çuo” ve “Kanagava”, “Saitama” ve “Şiba” gibi, özel “feribot” hatları bulunur. Bu hatların kesiştiği noktalarda ise: şehrin ticari, kültürel ve eğlence merkezleri bulunur.

Özellikle: 8 metro ve tren hattının kesiştiği “Şincuku” istasyonu: günde yaklaşık 3 milyon insana hizmet vermesiyle önem kazanır.

Evet, genel olarak söz etmek gerekirse, şehirde mükemmel bir toplu ulaşım sistemi bulunduğunu söylemek gerekir. Bu ulaşım sistemi: renk kodlaması yapılmış ve iyi işaretlenmiştir. Otobüsler hariç, yabancı ziyaretçiler, bu sistemi rahatlıkla anlayabilirler.

Trenler

Japon demiryollarının (JR olarak kısa isimlendirilir) Yamanote hattı trenleri: gümüş renkli ve yeşil şeritlidir. Bu trenler: merkezin çevresindeki hatta: yaklaşık 35 km. lik parkurda sürekli sefer yaparlar. Bu hat üzerinde, 29 istasyon bulunur ki, bunlardan ana istasyon olanlar: Şibuya, Şincuku, Ueno’dur.

JR Çuo olarak isimlendirilen turuncu hat ve Sobu olarak isimlendirilen sarı hat: Tokyo şehir merkeziyle uzaktaki banliyösü Takao güzergahı boyunca, doğudan-batıya ilerler.
Keihin Tohoku olarak isimlendirilen mavi hat: kuzeydeki Saitama bölgesini, güneydeki Kanagava bölgesine birleştirir.

Tren biletleri, otomatik makinalardan satın alınır ve alındığı gün geçerlidir. Biletler gittiğiniz istasyondaki turnikelerden çıkarken, turnike tarafından yutulur. Ön ödemeli kartlar ise: Suica olarak bilinir ve 500 yen karşılığında yine istasyonlardan satın alınabilir.

Otomatik makinaya, kartı sokup gideceğiniz istikametin düğmesine bastığınızda, ücret, otomatik olarak kartınızdan kesilecektir. Bazı trenler, bazı istasyonlarda durmayabilirler.

Metrolar

Tokyo şehrinde, 13 tane metro hattı bulunur. Metrolar: her gün saat: 05.00’den, gece yarısına kadar, her 5 dakikada bir sefer yaparlar. Her istasyonda, İngilizce metro haritası bulunur. Her istasyonda: en yakın bina, cadde ya da kavşağı gösteren numaralı çıkış tabelaları bulunur. Birçok istasyonda İngilizce tabelalar ve asansör de görülür.

Otobüsler

Tokyo şehrinin otobüs hatları, oldukça karışıktır ve bunlarda İngilizce harita veya yol şeması bulunmamaktadır. Bu yüzden: kesin olarak bilip tanımadığınız otobüs hattını kullanmamanızı öneririm.

Taksi

Tokyo şehrinde taksi ücretleri aşırı pahalıdır. Hatta: her gün saat: 23.00-05.00 arasında, ücretler, % 30 daha pahalıdır. Ancak: taksiler temiz ve rahattır. Şöförler gayet kibardır ve taksilerin üzerindeki ışıklar, içinde yolcu bulunup bulunmadığını belirtir. Yeşil yandığında yolcusu vardır, kırmızı yandığında ise boştur.

 

ÇİÇEKLER

Mevsim hangisi olursa olsun, Tokyo şehrini ziyaret ettiğinizde çiçek görebilirsiniz. Tsubaki (Japon gülleri), ume (Japon kayısıları), karin (ayva ağaçları) kış sonunun donukluğuna renk katarlar.

Mart ayı ile birlikte: bahar gelir ve yollar, bembeyaz sakura (kiraz) çiçekleri bulunan ağaçlarla şenlenir. Tsutsuci (açelyalar) ve mor fuji (salkımlar) açtıktan sonra, yağmur sezonunda şobu (süsenler), kuçinaşi (gardenyalar) ve acisai (ortancalar) çıkar.

Yaz ortasında ise: tapınakların göletlerinde nilüferler (hasu) ve evlerin önlerinde asagao (gündüz sefaları) görülür.

Kasımpatıların (kiku) açmasıyla birlikte gelen sonbahar mevsiminde, özellikle kızıl akça ağaçlarının ve parlak sarı gingkoların sararan yaprakları muhteşem güzellik yaratır.
Hatta yerlerin karla kaplandığı kış mevsiminde bile, küçük saçaklar altında şakayıkları (botan) görebilirsiniz.

 

SUMO

Sumo güreşleri bir dinsel törendir. İlk kez bir karşılaşma izleyen kişi: bunun bir sanat gösterisi olduğunu hemen kabullenir.
Bu spor dalı: yaklaşık 4.5 metre çapında, kum pistte yapılır. Güreşçiler birbirlerine saldırırlar ve ringden ilk çıkan ya da ayak tabanı dışında, herhangi bir yerini yere dokunduran güreşçi yenik sayılır.

Ağırlık sınırlaması olmayan güreşçiler: mücadele sırasında belden aşağıya vuramazlar, yumruk atamazlar, diğerinin saçını çekemezler. Bunların dışında, her şey serbesttir.

Evet: Sumo yarışmaları, ülkenin çeşitli yerlerinde, çeşitli tarihlerde düzenlenen turnuvalar ve gösteriler ile gündeme gelir. Her güreşçi: emekli bir güreşçinin kurduğu ve “heya” denilen bir “ahır” mensubudur. Ahırlar, Tokyo şehrinde: Kokugikan’dan, yürüyüş mesafesinde bulunan “Sumida Nehri” nin iki yakasındaki “Asakusabaşi” ve “Ryogoku” bölgelerinde bulunurlar. Bu ahırlar: her sabah saat: 07.00-11.00 arasında, antreman yapan güreşçileri izlemeye gelenlerle doludur.

Her yıl: Ocak-Mayıs-Eylül aylarında turnuvalar düzenlenir. Bu dönemlerde: caddelerde, tahta ayakkabıları ve kimonolarıyla dolaşan Sumo güreşçileri görebilirsiniz.

Evet, bu spor ile ilgili el sanatı ürünleri, sumonun tarihi ve adetleri, Kokugidan bölgesinde bulunan Sumo Müzesinde sergilenmektedir.

Bir turnuva sırasında, Tokyo şehrinde iseniz: sumo güreşi seyretmek için “Ryogoku”da, Sumida Nehri’nin batı yakasındaki “Kokugidan” denilen Ulusal Sumo Stadyumunda bulunmanız gerekir.

 

TURİZM

Tokyo şehrinde, turizm: ekonomiye katkıda bulunmaktadır. Örneğin: 2007 yılında, şehre, 4.81 milyon yabancı ziyaretçi, 430 milyon Japon ziyaretçi giriş yapmıştır.

Şehir gezinizde, şehri iyi anlamak için: şehri ikiye ayırarak gezmenizi öneririm. Bu iki bölüm: Ginza ve İmparatorluk Sarayı olabilir. Aralarında kalan “Marunouçi” finans merkezi olarak önem kazanır.

Her iki bölgede de: farklı mimari yapılar ile değişik yaşam tarzları görmek mümkündür. Hatta: gece ve gündüz bile, ayrı farklılıklar gösterir.

Şitamaçi bölgesinin arka sokaklarında, geçmişi hissedebilir ama şehrin öte yanında ise geleceği yaşarsınız. Süper hızlı trenler ile birlikte, tek raylı trenler, gökdelenlerin arasından geçerek şehri dolaşırlar. Kavşaklarda, dev video ekranlarını görebilirsiniz.

Evet bu şehri ziyaret ettiğinizde: geleneksel “sumo” güreşlerini izleyebileceğiniz gibi “Kabuki” tiyatrosunu da özleyebilirsiniz. Hatta: huzurlu tapınaklar ve geleneksel çay törenlerini de görebilirsiniz. Burası: doğu ile batının harmanlandığı bir yerdir.

Evet: bu şehirde, Japon devleti tarafından “Ulusal Servet” ilan edilerek koruma altına alınmış yapı-bina ve objeleri mutlaka görmenizi öneriyorum ki, yazılarımda, ulusal servet ilan edilenleri mutlaka belirteceğim.

 

FESTİVALLER-ETKİNLİKLER

Tokyo, birçok uluslar arası festival ve etkinliklere ev sahipliği yapmaktadır. Bu festivaller yerel kültür hakkında ziyaretçilere iyi bir fikir verir. Evet: Tokyo şehri, yıl boyunca çok sayıda festivale ev sahipliği yapar. Asakusa Tapınağında düzenlenen Sanno ve Sanja Festivalleri, şehrin dört bir yanından gelen insanları bir araya getirir.

Mayıs ayında yapılan Kanda Matsuri, iki yılda bir gerçekleştirilir. Matrusi: ülkenin birçok şehrinde düzenlenen festivallere verilen ortak bir isimdir. İlkbaharda kiraz ağaçlarının çiçek açmasıyla, yüzbinlerce insan, kiraz ağaçlarını görmek ve görüntülemek için parklarda toplanırlar. Gelelim, ayrıntılı bir yıllık festival ve etkinlik takvimine:

Ocak

1-3 Ocak: İnsanlar “Shogatsu” yılbaşı kutlamak için, ibadethaneler ve Senso-ji ve Maiji-Jingu tapınaklarına akın ederler. Yani, yeni yıl ziyaretleri yapılır.
2 Ocak: İmparatorluk ailesi, saray bahçesinde halkı kabul ederler.
6 Ocak: Harumi bölgesinde geleneksel itfaiyeciler geçit töreni yapılır.
Ocak ayının ortasında: Yılın ilk “sumo” turnuvası düzenlenir.
Seijin-no-Hi: Meiji-Jingu de: geleneksel okçuluk yarışmaları, 15 Ocak tarihinde yapılır.

Şubat

3-4 Şubat tarihlerinde, baharın ilk günü etkinlikleri düzenlenir.
3 Şubat: Setsubun yani kışın son günü festivali düzenlenir. Bu festivalde: büyük tapınak ve mabetlerde fasulye atma törenleri yapılır.

Mart

3 Mart günü: Hina Matsuri (Kızlar günü) etkinlikleri düzenlenir. Mart sonu veya Nisan ayı başında ise: Tokyo Uluslar arası Anime Fuarı düzenlenir.

Nisan

Nisan ayı başında, şehir genelinde, kiraz çiçeği görüntüleme partileri düzenlenir. Yine bu ay içinde: Tokyo Sanat Fuarı açılır. Bu fuarda: Japonya ve Asya ve diğer ülkelerden gelen sanatçılar eserlerini sergilerler.
17 Nisan: Ueno’daki Toşogu Tapınağında törensel müzikler ve danslar tertip edilir.
21-23 Nisan tarihleri arasında: Yasukuni tapınağında bahar festivali düzenlenir.

Mayıs

5 Mayıs tarihinde: Boys Day günü kutlanır. Mayıs ayı ortalarında ise, 3 gün süreli: Sanja Matsuri etkinlikleri düzenlenir ve bu etkinliklerde: kalabalıklar sokaklarda yürürler. Mayıs ayı ortalarında ise: tasarım festivali yapılır. Sanatçılar, bu festivalde, tasarımlarını sergilerler.
Mayıs ayı ortasında: Sumo turnuvası düzenlenir.
Mayıs ayı sonunda: Sanca Matsuri tapınağında renkli şenlikler başlar ve geleneksel danslar ve müzikler tertip edilir.

Haziran

Bu ay içindeki en canlı etkinlikler, ağaçların çiçeklenmesidir ve bahçelerde bu çiçeklenme kutlanır.
10-16 Haziran tarihleri arasında: Akasaka’ki Sanno Hiecica tapınağında, Sanso Matsuri etkinlikleri düzenlenir, geçit törenleri yapılır.

Temmuz

Temmuz ayı sonlarında, Fuji Rock Festivali, düzenlenir. Bu festivalde, ormanlık alanda, açık hava konserleri verilir. Temmuz ortalarında: Tokyo Uluslar arası Lezbiyen ve Gay Film Festivali düzenlenir. Temmuz ayının son Cumartesi günü ise, Sumide nehri üzerinde havai fişek gösterileri yapılır.

Ağustos

Ağustos ayının son Cumartesi günü, Asakusa Samba Festivali düzenlenir ve bu etkinliğe yarım milyon izleyici katılır. Ağustos ayı ortalarında ise, Tokyo Pride Parade denilen etkinlik düzenlenir ve sokaklarda geçit törenleri yapılır.
Çeşitli yerlerde: O-bon yani Tüm ruhlar dansları düzenlenir.

Eylül

25 Eylül tarihinde, bebek isteyen çocuksuz çiftlerin katıldığı, Ningyo-Kujo denilen etkinlik düzenlenir.
Eylül ayı ortalarında: Kokugikan stadyumunda, 15 günlük sumo turnuvası düzenlenir.

Ekim

Ekim ayı sonunda, 10 gün süreli Tokyo Uluslar arası Film Festivali düzenlenir. Ekim ayı ortalarında ise, Koyo etkinlikleri düzenlenir ki, bu etkinlik, sonbahar yaprakları görüntüleme etkinliğidir.
17-19 Ekim tarihleri arasında: Yasukuni tapınağında sonbahar festivali düzenlenir.
18 Ekim tarihinde: Sensoji tapınağında, Asakusa Kano Matsuri etkinlikleri düzenlenir.
31 Ekim-3 Kasım tarihleri arasında: Meiji Tapınağında, yıllık festival düzenlenir.

Kasım

15 Kasım tarihinde yapılan Shinchi-Go San etkinliğinde, tapınak ve türbeler ziyaret edilir.
Asakusa yakınlarındaki Otorijinca’da Tori no festivali düzenlenir.
15 Kasım tarihinde: 3-5-7 yaşındaki çocuklar, kimono giydirilerek takdis edilirler.

Aralık

23 Aralık tarihinde imparatorun doğum günü kutlama etkinlikleri düzenlenir.
31 Aralık tarihinde: Coya-no-kane bölgesindeki Budist tapınaklarındaki çanlar, 108 kez çalarlar.

 

BÖLGELER

Şitamaçi

Bu bölge: şehrin kuzeyi ve doğusu boyunca uzanır. Burada: şehirdeki geleneksel yaşama tutunmaya çalışan işçi sınıfı, atölyeler ve küçük fabrikalar bulunur.
Burada: bir yada iki katlı ahşap evler ve dükkanların oluşturduğu diziler: arka arkaya dizilmiş yatay bloklar halindedir. Özellikle: bunların birçoğunun, 1945 yılındaki bombalamadan önceki görünümleri esas alınarak yeniden inşa edilmiştir.
Öte yandan: şehirde, halka açık hamamların birçoğu bu bölgede bulunur.

Yamanote

Şehrin: batı ve güney bölümlerinde bulunan bu bölgede: elçilikler, güzel restoranlar, lüks oteller, konser salonları, butikler, çarşılar, devlet kurumları ve güzel kafeler bulunur. Ancak: tüm bunların yanında, bu bölgenin en büyük özelliği: gökdelenleridir.

İnsanlar: genellikle devasa bu gökdelenlerde yaşarlar, alışveriş yaparlar ve hatta çalışırlar. Yani: bütün hayatları, bu gökdelenlerde geçer.

Bunun yanında: yine şehirdeki tapa barları, eğlence kulüpleri, evcil hayvan otelleri de buradadır.

Şincuku-Roppongi Semtleri

Bölgedeki bu semtler: uyumayan yerler olarak bilinir. Buralardaki: diskolar ve barlar; sabahın ilk saatlerine kadar açık kalırlar.

Asakusa

Burası: Taito ilçesinin bir bölümüdür ve tapınaklarıyla ünlü bir yerleşim alanı olarak bilinmektedir. Burada bulunan “Asakusa Kano) şehrin en ünlü ve büyük Budist tapınağıdır. Tapınak: hem yerli ve hem de yabancı turistler için önemli bir ziyaret yeridir.

Evet; Tokyo şehrinde çok sayıda ulusal park da bulunmaktadır. Zaten: çiçek düzenleme sanatı “ikebana” ve Japon bahçesi peyzaj alanında, dünyaca ünlüdür. Şehirdeki önemli parklar arasında: Taito-ku bölgesinde bulunan “Ueno” park başta gelmektedir.

Burada, ayrıca çok sayıda tapınak ve müze bulunmaktadır. Japonya ülkesine has: kiraz ağaçlarının çiçeklerini görmek isteyenler, 1000’den fazla kiraz ağacı bulunan bu parkı ziyaret ederler. (Mart ayı sonu, Nisan ayı başlarında)

Mitaka-shi’de bulunan Ghibli Müzesi: özellikle karikatüristik mimari stildeki binasıyla öne çıkar. Müzenin içindeki sergiler, video gösterileri ve galeriler, ziyaretçileri hayran bırakır.

Taitö-ku bölgesinde bulunan: Tokyo Ulusal Müzesi, şehir ziyaretçilerinin mutlaka görmesini önereceğim yerlerden biridir ki, müzenin mükemmel koleksiyonu bulunmaktadır. Özellikle Japon ve Asya sanatına ait örnek çalışmalar, müzenin koleksiyonunda yaklaşık 70 bin obje bulunmasını sağlamıştır.

Turizm denilince, elbette gezme-görme yanında: kültürel etkinlikler ve eğlence de gelmektedir. Japon kültürü: oldukça zengin ve özgündür. Geleneksel el sanatları, geleneksel giysiler, dövüş sanatları ve festivaller, Japon kültürünün önemli özellikleridir.

Çok çeşitli otantik el sanatları, Tokyo kültürünün önemli yansımaları olarak öne çıkmaktadır. Murayama-Oshima Pongee (güzel desenlerle süslenmiş ipek ve pamuk elbiseler), Golden Hachijo (bir tür elbisedir), oyuncak bebekler, gümüş eşyalar, ipek iplikler, mihraplar, lake eşyalar, saç süsleri, fildişi eşyalar, kesme cam eşyalar, nakış işleri, oyma ağaç eşyalar ve Shamisens ( üç yaylı bir tür enstrüman) Tokyo şehrinin öne çıkan el sanatları olarak dikkati çeker ki, hediyelik eşya satın almak isteyenler için de, bu söylediklerim değerlendirilebilir.

Tokyo: Japon ülkesinin sahne sanatları merkezidir. Noh ve Kabuki gibi geleneksel Japon dramaları, şehir tiyatrolarında yaygın olarak sahnelenir.

Tokyo Alışveriş

 Şehir yakınları

Tokyo, Yakın çevre

Japonya Tokyo çevresi

Japonya Tokyo çevresi

Tokyo şehrinin yakın çevresinde, günübirlik turlarla gezebileceğiniz birkaç yer önermek istiyorum.

Japonya Tokyo çevresi

NİKKO

Buraya ulaşmak için çeşitli alternatifler bulunmaktadır. Tokyo şehir merkezinden, 2 saat kuzeyde bulunan “Nikko” bölgesine ulaşmak için: JR hattı veya daha ucuz olan Tobu hattı kullanabilirsiniz.
Burada: Tokugava Şogunluğunun kurucusu olan ve 1616 yılında ölen “İeyasu” nun mezarı bulunmaktadır. Kendisi: ölümünün ardından tanrılaştırılmış ve “Toşo Daigongen” yani “Doğuyu Aydınlatmak için vücut bulmuş) olarak nitelendirilmiştir.
Burada: iki tane anıt tarzı yapı görebilirsiniz. Bu anıtların Japonya’da görebileceğiniz diğer anıtlardan farklı olan ortak özellikleri: karışık oymalar ve renkleri barındıran Çin esintilerinin, mimaride etkin olarak kullanılmış olmasıdır. Bu da “Tokugava” zenginliğini ifade etmektedir.

 

Toshogu Shrine

Her gün saat: 08.00-17.00 arasında açıktır ve giriş ücreti olarak 1300 yen ödenir.
Bu ibadet yeri: 250 yıl boyunca Japonya’yı yöneten Tokugawa şogunluğu kurucusu “Tokugawa Ieyasu” na adanmıştır. Başlangıçta, basit şekilde yapılan ibadethane: 17’nci yüzyılın ilk yarısında: Ieyasu’nun torunu Iemitsu tarafından genişletilerek muhteşem bir kompleks haline getirilmiştir.
Evet, ibadethanenin süslemesinde: sayısız ahşap oymalar ve altın varaklı yapraklar kullanılmıştır. Ama özellikle, burayı ziyaret ederseniz, dünyaca ünlü “ 3 maymun” heykelini görmelisiniz. Bunlar: görmeyen-konuşmayan-duymayan maymunlardır.

Japonya Tokyo çevresi

 

İemitsu Mabedi-Taiyuinbyo

Burası: İeyasu’nun torunu hatırasına yaptırılmıştır. Burada da, Şinto ve Budist elemanlar birleştirilmiştir.

Japonya Tokyo çevresi

 

Rinnoji Temple

Burası: Nikko bölgesinin en önemli tapınaklarından birisidir. Tapınak: 8’nci yüzyılda, Budist bir rahip tarafından kurulmuştur. Ama, Budizmin bir kolu olan “Tendai” tapınağı olarak da bilinir.

Japonya Tokyo çevresi

Tamozawa Imperial Villa

Giriş ücreti, 500 yendir.
Burası: Edo ve Meiji döneminin mimari özelliklerini taşımaktadır. 106 odalıdır. Bir süre, imparatorluk sarayı olarak kullanılmıştır. Daha sonra ise, hanedan ailesi tarafından, yazlık olarak kullanılmıştır. Ancak: II. Dünya savaşından sonra, yapı, ihmale uğramış ve 2000 yılında, yenilenerek ziyarete açılmıştır.

Yapı: öte yandan, Japonya’nın en eski ahşap yapısı olarak önem kazanmaktadır. Villanın içi: Japon ve Batı tarzında karışık bir stilde döşenmiştir. Zemindeki halılar ve tavana asılı avizeler görülebilir. Evet: ne kadar ihtişamlı ve etkileyici olsa da, villa, günümüzde, mevcut konumundan üçte bir büyüklükte kalmıştır. Günümüzde: müze ve anıt park olarak kullanılmaktadır. Villayı çevreleyen bahçede: çeşitli akçaağaçlar bulunur ve sonbaharda, bunlar muhteşem renk armonisi sunarlar.

Japonya Tokyo çevresi

 

Kanmangafuchi Abyss

Nantai dağı yamaçlarındadır. Merkeze yakın bu küçük geçitte: yürüyüş yapabilir ve Nikko’nun manzarasını izleyebilirsiniz.
Burada: yaklaşık 70 tane taş heykel bulunmaktadır. Bunlara “Jizo heykelleri” yani “Hayalet heykeller” denir. Heykeller: nehir üzerinde, Nikko Botanik Bahçesinde bulunmaktadır.

Japonya Tokyo çevresi

Futarasan Tapınağı

Burası, Budist rahipler tarafından, 782 yılında kurulmuştur. Tapınak: Nikko’nun en kutsal dağı olan “Nantai” ye adanmıştır.
Evet, burası: Tokugava hanedanından önce, 900 yıl boyunca hüküm süren “Toşogu” ya tapınılan en eski yerdir. Bu mekan: bir Japon sedir ormanı içindedir ve Japonya’nın en etkileyici yerlerinden birisidir. Eğer: Mayıs ayının üçüncü haftası ve Ekim ayı içinde burayı ziyaret ederseniz: “Toşogu Festival” etkinliklerine denk gelirsiniz.

Bu festival etkinliklerinde: o dönemin kıyafetlerini giymiş 1200 cemaat üyesi, 1617 yılında, Tokugava İeyasu’yu, anıtmezara götüren korteji canlandırırlar. Ayrıca: yine aynı festival etkinliklerinde, törensel bir gösteri olan “yabusame” yani “at üstünde okçuluk” yarışmaları düzenlenir.

Japonya Tokyo çevresi

Shinkyo Köprüsü

Kelime anlamı “kutsal köprü” demektir. Köprü: Japonya’nın en iyi tarihi içerikli, üç köprüsünden biri olarak tanınır ve bilinir. Mevcut köprü: 1636 yılında inşa edilmiştir. 1973 yılına kadar, köprü kullanıma kapalı bulundurulmuştur. Ancak: 1990’ların sonları ve 2000’lerin başlarında yapılan yenileme çalışmaları ile, köprü onarılmış ve ziyaretçilerin geçişine izin verilir olmuştur. Giriş ücreti ödeyerek köprü üzerinden geçilebilmektedir. Geçiş ücreti, 300 yendir.

Japonya Tokyo çevresi

 

Lake Chuzenji-Chuzenjiko

Burası: Nikko bölgesinin Chuzenji şehrinin yukarısındaki dağlarda, doğal bir göldür ve Nantai dağı eteklerinde bulunur. Sıcak yaz aylarında: gölün yüksek ( deniz seviyesinden 1269 metre yüksekliktedir) kesimlerinde, kıyı boyunca uzanan villalarda, yabancı elçilikler ve zengin Japonlar ikamet etmektedirler.
Burayı ziyaret ederseniz: yürüyüş parkurlarını kullanarak, 25 km. lik bir yürüyüş yapabilirsiniz. Alternatif olarak ise, gezi tekneleriyle göl üzerinde gezi yapabilirsiniz.

Japonya Tokyo çevresi

Yumoto Onsen

Yumote: “sıcak su kaynağı” demektir. Nikko milli parkı içindedir.

KAMAKURA

Tokyo şehrinin güneyinde, 1 saat uzaklıkta, bir sahil kasabasıdır. Buraya günlük gezi yapabilirsiniz.
Burası: Japonya’nın ilk askeri hükümeti olan “Kamakura” şoğunluğunun merkezidir. 12’nci yüzyıl sonlarında: İmparatorluk sarayını kontrol altına almak isteyen iki asil gurubun; uzun ve kanlı mücadelesi sonrasında kurulmuştur. Bu çatışmada galip gelen “Minamoto” aşireti: üç tarafı dik ve ağaçlıklı tepelerle çevrili, doğal bir kale olan, balıkçı köyü, Kamakura’yı yönetim merkezi olarak seçmişlerdir.

Sonuç olarak: Japonya’da, 700 yıl hüküm sürmüş “Samuray” tarzı burada yaratılmıştır. Bu kültürün büyük kısmı: Zen Budizm disiplin duygusu, oto-kontrolü, çetin hayat ve sanat felsefesinden etkilenmiştir.
Günümüzde: Kamakura, küçük bir şehir, ancak popüler bir yer olarak bilinir ve tanınır. Özellikle: tapınaklar ve diğer tarihi yapılar yanında, kumlu plajları yaz aylarında büyük kalabalıklar çekmektedir.

 

Kamakura Great Buddha-Daibutsu

Bu bronz heykel: Kotokuin Tapınağı için yapılmıştır. Yüksekliği: 13.35 metredir. Bu yükseklik ölçüsüyle: Japonya’nın ikinci en yüksek bronz Buda heykelidir.
Heykel: aslında, 1252 yılında yapılan bir tapınağın ana salonu içinde bulunuyordu. Heykelin, 1292 yılında döküldüğü söyleniyor. 120 ton ağırlığındadır. Heykelin: Nara bölgesinde, 748 yılında yapılan heykele rakip olarak yapıldığı düşünülüyor. Bu heykel aynı zamanda, Japonya ülkesini ziyaret edenler tarafından “Fuji” dağından sonra en çok fotoğrafı çekilen obje olarak önem kazanmaktadır.
Ancak: tapınak binaları, 14 ve 15’nci yüzyıllarda: tayfunlar ve deprem dalgası sonucunda yıkılır ve heykel, açıkta kalır. Yani, 1495 yılından bu yana, heykel, açık havada durmaktadır. Heykelin içi, 20 yen ücret ödeyerek gezilebiliyor.

Japonya Tokyo çevresi

Hase Tapınağı-Hasedera

Tapınak “Jodo mezhebi” için yapılmıştır. Tapınak alanında bulunan “Merhamet Tanrıçası” heykeli ilgi çekmektedir. Heykel: 9.18 metre boyunda, yaldızlı, ahşaptır. Tek parça ağaç gövdesinden oyulmuş ve altın varaklarla kaplanmıştır. Bu özelliği nedeniyle, Japonya’nın en büyük ahşap heykeli özelliğini taşır. Heykel: tapınağın ana binası “Kannon-do” salonunda görülebilir.
Evet gelelim tapınağa: Tapınak ormanlık tepenin yamacında inşa edilmiştir. Havuzları bulunan güzel bir bahçe içindedir. Ana binaya merdivenle ulaşılır. Yol boyunca: ölen çocukların ruhlarını cennete ulaştırmakta yardımcı olan, yüzlerce Jizo Bodhisatttva heykelcikleri görülür.
Buraya yolunuz düşerse, özellikle: Mitarashi Dango isimli küçük bir restorana uğramanızı ve orada, soya sosu ile yapılmış, yapışkan bir sosla kaplı, küçük prinç unu köfte ve diğer yöresel lezzetlerden tatmanızı öneririm.

Japonya Tokyo çevresi

Engakuji Tapınağı

Burası, Doğu Japonya’nın önde gelen “Zen” tapınaklarından birisidir. Engakuji iktidar naibi tarafından 1282 yılında kurulmuştur. “Beş dağlar” denilen itibarlı Zen manastırlarından ikincisidir. Ancak: Kamakura bölgesinin bu en büyük tapınak kompleksinin orijinal 46 yapısından, yalnızca 17 tanesi ayakta kalarak günümüze ulaşmıştır.
Evet, tapınak, ormanlık tepelerin yamaçlarındadır. İlk temel yapısı: 1783 yılına denk gelir. Eski bina, 1964 yılında yeniden onarılmıştır.
Tapınak alanında, Japon devleti tarafından ulusal hazine olarak belirlenen objeler şunlardır: Shariden olarak isimlendirilen salonda bulunan “Buda” heykeli, ulusal hazine olarak seçilmiştir. Bir başka ulusal hazine ise “çan” yani “ogane” dir.

Japonya Tokyo çevresi

Enoshima

Burası, deniz kıyısında çok güzel bir sayfiye yeridir. Ada: bir köprü ile anakaraya bağlanmıştır. Ada üzerinde: bir ibadethane, park, gözlem kulesi, mağaralar bulunmaktadır. Burada: Fuji dağı manzarasını izleyerek yemek yiyebilirsiniz.
Evet, Tokyo şehrinin en iyi plajları buradadır. Ancak, Temmuz ve Ağustos aylarında aşırı kalabalık olmaktadır. Burayı yani adayı ziyaret etmek isterseniz: bahçe, gözlem kulesi, mağaralar ve yürüyen merdiveni kullanmak için, 1000 yen ödemeniz gerekir.

Japonya Tokyo çevresi

Tokeiji Tapınağı

Zen Budizm dalının içinde, küçük bir kol olan Rinzai mezhebi tapınağıdır. Tokeiji naip eşi tarafından kurulmuştur. Edo döneminde, tapınak, kocaları tarafından istismar edilen yani kötü muameleye tabi tutulan kadınlar için, sığınma evi olarak kullanılmıştır. O dönemde, resmi bir boşanma için, kadının 3 yıl bu tapınakta kalması gerekirmiş.
Evet, burası: mutsuz evliliklerden kaçış arayan, savaşçı kadın sınıfı için kurulmuş bir tapınaktır. “Boşanma” tapınağı olarak da bilinir. Buranın hazine dairesi: “Kamakura” dönemine ait, önemli bir sanat ve kaligrafi koleksiyonu barındırmaktadır.

Japonya Tokyo çevresi

FUJİ FİVE LAKES

Göl: Fuji dağının kuzeyinde ve deniz seviyesinden 1000 metre yüksekte bulunmaktadır. Burada: yani Fujigoko bölgesinde: yürüyüş, kamp, balıkçılık ve kar sporları yapabilirsiniz. Ayrıca: yine bu bölgede kaplıcalar ve müzeler bulunuyor. Fuji Q Highland ise, Japonyanın en eğlenceli popüler parklarından birisidir. Buraya yolunuz düşer ve yerel lezzetlerden tatmak isterseniz, öncelikle “Hoto Noodless” denemenizi öneririm.

Japonya Tokyo çevresi

Hoto Noodless

Bu doyurucu bir güveç yemeğidir. Yamanashi bölgesine özeldir. Genellikle, Takeda Shingen sırasında, bölgesel savaş ağaları tarafından yenmiş olduğu düşünülmektedir. Yemek: genellikle demir tencerede servis edilir. İçinde: miso tabanlı çorbası ve kalın buğday eriştesi bulunur. Çorba: geleneksel kabak ve eklenen diğer mevsim sebzeleriyle yapılır.

Japonya Tokyo çevresi

 

Fuji Dağı Tırmanışı

Fuji dağı: 3776 metre yüksekliktedir ve Japonya’nın en önemli dağıdır. Honshu adasında bulunan dağ: Japonya’nın aynı zamanda en yüksek dağıdır. Havanın açık olduğu bir günde: dağ, Tokyo şehir merkezinden görülmektedir. Yıllık periyotlarda: üzeri birkaç ay karla kaplı bu dağ: Japonya’nın simgesidir ve bu yüzden sık sık üzerine çıkılarak ziyaret edilir ve ülkenin en çok fotoğraflanan yeridir.

Dağa ilk çıkış: 663 yılında bir keşiş tarafından yapılmıştır. Zirve: eski zamanlardan beri, kutsal olarak kabul edilmektedir ve Meiji döneminde, zirveye kadınların çıkışına izin verilmemiştir. Dağa çıkan ilk yabancı: Sir Rutherford Alcock olmuştur. Eylül 1868 yılındaki bu tırmanış: yaklaşık çıkış için 8 saat ve iniş için 3 saat olarak gerçekleşmiştir.1869 yılında ise: İngiliz Büyükelçisinin eşi Harry Parkes: zirveye tırmanan ve Japon olmayan ilk kadın unvanını almıştır. 2010 yılında, 300 bin kişinin dağa çıktığı söyleniyor.

Evet: günümüzde, Fuji Dağı uluslar arası bir tırmanış alanı olarak kabul edilmektedir. Çıkışa geçmeden önce, bölgedeki iklim şartlarından söz etmek istiyorum. Dağın zirvesinde “tundra” iklimi egemendir. Dolayısıyla yükseklerde sıcaklık düşer ve yukarıda sözünü ettiğim gibi, dağın üst yani koni bölümü, bir süre karlarla kaplıdır. Genellikle: en iyi sıcaklık şartları: Mayıs-Haziran-Temmuz-Ağustos-Eylül aylarında görülür. Diğer dönemlerde, sıcaklık eksi değerlere düşer.

Dağa çıkış:

Kuzeydeki “Kavaguçi gölü” bölgesinden başlamaktadır. Dağcılar: gölün bulunduğu bu alandan bir otobüse binerler ve zirveye yapacakları muhtemelen 5 saatlik yolculuk için: tırmanışın başlangıç noktası olan “Go-gome” denilen yere otobüsle giderler. Bu işi profesyonel olarak düşünenler: gece yarısı tırmanışa başlarlar ve gün doğumunda zirveye ulaşırlar. Çünkü: çok iyi işaretlenmiş tırmanış yolunda, kaybolma ihtimali çok düşüktür. Gece tırmanışı düşünürseniz: sıcak tutacak giysiler, başlık, eldiven ve tırmanış botlarınızın bulunması gerekir. Son bir not: tırmanış sezonu: her yıl MAYIS ayında başlar ve KASIM başında biter.

Dağa tırmanma niyetinde olanların: resmi sezon olan “Temmuz ve Ağustos” aylarını kullanmaları gerekir. Dağ genelinde, bu iki ay boyunca kar görülmez. Bu dönemde, toplu taşıma araçlarının ulaşımı olumsuz etkilenmez, dağ kulübeleri açık bulunur. Özellikle, dağ yürüyüş tecrübesi olmayanların, mutlaka bu iki aylık periyoda dağa tırmanmaları önerilmektedir.

Ancak: öte yandan: özellikle Ağustos aylarında, dağa tırmananların yoğunluğu nedeniyle, bazı yerlerde uzun kuyruklar oluşmaktadır. Bu kalabalıklarla karşılaşmamak için, yabancı ziyaretçilerin, Japonya’da okul tatili başlamadan önce, yani Temmuz ayının ilk yarısında, Fuji dağına tırmanış önerilmektedir.

Takiben, Ekim ayından itibaren, Haziran ayına kadar olan süreçte, dağa tırmanmak tehlikelidir. Çünkü: aşırı rüzgar ve hava koşulları, buz, kar ve çığ riski bulunmaktadır. Bunun dışında, belirtilen sezonda yani iki aylık periyoda dağa tırmanmayı düşünürseniz: zirveye tırmanış sırasında aşırı beceriler gerekmemektedir.

Sadece, bazı noktalarda arazi oldukça dik ve kayalıktır. Yol boyunca işaretler bulunan yerlerde, ani rüzgar ve kaya düşmesi tırmanışı etkileyebilir. Ama, işin en zor yanı: çok yorucu olması ve irtifa kazandıkça havanın daha yoğun olmasıdır.

Çıkışa geçmeden önce son bir not: burası UNESCO tarafından “Dünya Kültür Mirası” Listesine dahil edilerek koruma altına alınmıştır.

 

Parkur

Fuji dağına tırmanış için çeşitli parkurlar bulunuyor. Zaten, bu konuda merakı ve ilgisi olanlar, tırmanış öncesinde parkurlar hakkında ayrıntılı bilgiler edineceklerdir. Ben kısa bilgiler vermekle yetineceğim. Dağ eteklerinde, ilk istasyon ile zirve arasında on istasyon bulunmaktadır.

Zamanlama

Çoğu ziyaretçi: zirvede gün doğumuna tanıklık etmek istemektedirler. Ayrıca: sabahın ilk saatlerinde, dağda bulutlanma durumu nispeten düşüktür. Gün doğumuna tanıklık etmek isteyenler: ilk günde 7 veya 8’nolu istasyonu ulaşırlar ve oradaki dağ kulübesinde gecelerler, birkaç saat uykunun ardından, saat: 04.30-05.00 gibi tırmanışa devam ederek, zirvede gün doğumunu izleyebilirler.

Japonya Tokyo çevresi

Kubota Itchiku Sanat Müzesi

Kubota Itchiku (1917-2003): kimono yapımında kullanılan ipek boyama sanatını canlandırma ustasıdır. Kendisi, yirmili yaşlarında, emek yoğun ipek boyama tekniğini öğrenmiş ve hayatının geri kalan bölümünü bu işe adamıştır. Tokyo Ulusal Müzesinde sergilenen “Tsujigahana” tekstil parçası, kendisine aittir.
Müze: Kawaguchiko gölünün kuzey kıyısında, ormanlık tepede bulunuyor. Müzede: doğa, evren ve mevsim temalarını gösteren, sanatçının kimono kreasyonlarından bir kısmı sergileniyor. Ayrıca, ekranlarda, yine ona ait, bitmemiş yapıt olan “Işık Senfonisi” ve “80 kimono” resminden oluşan “Fuji dağı” eserleri de gösteriliyor.

Japonya Tokyo çevresi

 

Fuji-Q Highland

Burası, büyük bir eğlence parkıdır. Japonya’nın en popüler temalı parklarından birisidir. Eğlence ön planda olduğundan, park alanındaki eğlence araçları her 5 yılda bir yenilenir. Özellikle, Guinness Dünya Rekorunu kıran “roller coaster” ilgi çekmektedir.
1996 yılında ilk açıldığında: park alanındaki tren, dünyanın en uzun ve hızlı lunapark treni olarak kayıtlara geçmiştir.

Dodonpa denilen bu tren: 2001 yılında yapılmış ve hızlı ivme ile dünya rekoruna sahip olmuştur. Ayrıca: 2006 yılı yapımı, araç içinde dönen koltukları bulunan, 4 boyutlu, roller coaster, ilgi çekmektedir. Son olarak, 2011 yılında inşa edilen Takabisha, dünyanın en dik roller coaster’i olarak ilgi çekmektedir.

Bunlar dışında: park alanında bulunan eğlence araçları şunlardır: dönme dolap, atlıkarınca, gökyüzü salıncakları, çay bardağı, korsan gemisi ve kule tipi yükseklik aracı.
Ayrıca: hediyelik eşya dükkanları ve karnaval oyunları da bulunur.
Evet: yolunuz buralara düşerse, gerçek bir eğlence istiyorsanız, bu parkı ziyaret edin ve 5000 yen ödeyerek, bütün araçlara ücretsiz olarak yalnızca sıra bekleyerek binin.

Japonya Tokyo çevresi

HAKONE

Hakone: Fuji-Hakone-Izu ulusal parkı içindedir ve Tokyo şehir merkezine, yalnızca 100 km. uzaklıktadır. Burada: ünlü kaplıcalar bulunur. Özellikle hafta sonlarında, Tokyo şehir merkezinden gelenler tarafından yoğun olarak ziyaret edilir. Çünkü, dediğim gibi şehir merkezine yakındır.

Park alanı: 2 Şubat 1937 tarihinde kurulmuş ve Japonya’nın ilk kurulan milli parkı olarak bilinmektedir. 1950 yılında, İzu adaları, park alanına dahil edilmiştir.

Günümüzde, park alanı toplam olarak 1227 km. karedir. Park alanında: doğal kaplıcalar, sahiller, dağlık alanlar, göller ve 1000’den fazla volkanik ada bulunmaktadır.

Dağlara tırmanıp, sisler içindeki volkanik Ovaku vadisinden geçerek “Aşi gölü” kıyısına giden “teleferik” e binmek için “Gora” kasabasına gitmeniz gerekiyor.
Gölün karşı kıyısındaki “Hakone-maçi” ye giden gezi tekneleri: Togendai’ deki iskeleden hareket ederler. Havanın güzel olduğu bir günde: Fuji dağının göl üzerine yansıması muhteşemdir.

Japonya Tokyo çevresi

Aokigahara Ormanı

Dağın kuzey bölümünde 35 kilometre karelik alana yayılmış meşhur bir orman bulunmaktadır. Yaban hayatı bulunmaması ve ağaçların rüzgarı engellemesi nedeniyle, ormanın son derece sessiz olduğu biliniyor.

“Aokigahara” (kelime anlamı: ağaçlar denizi) isimli bu orman: halk hikayelerine ve efsanelere konu olmuştur. Burada: hayaletler ve iblisler bulunduğu ve bu yüzden: burada yaşayan yoksul aileler tarafından terk edildiği söylenir. Öte yandan: Aokigahara ormanı: dünya üzerinde: San Francisco şehrinde bulunan “Golden Gate” köprüsünden sonra, en çok intihar edilen yerdir. 1950 yılından günümüze kadar olan süreçte, yaklaşık 500 den fazla insan, bu ormanda intihar etmiştir.

Japonya Tokyo çevresi

Hakone Hot Spring

Hakone kaplıcaları, Japonya’nın en popüler yerlerindendir. Günümüzde, burada bir düzineden fazla yayla ve birçok banyo evleri bulunmaktadır. Yumoto girişindeki kaplıcalar, bölgenin en ünlüleridir. Burada, özellikle yüksek kalitede su ve çok sayıda hamam ve misafirhane bulunur. Diğer kaplıca tesisleri ise, tepeler ve vadiler arasında dağılmıştır. Ziyaretçiler, kaplıca keyfi yaşamak için banyo evlerini kullanırlar.

Japonya Tokyo çevresi

Hakone Açık Hava Müzesi

Bu açık hava müzesinde: vadi ve dağların güzel manzarası eşliğinde, çeşitli heykeller sergilenmekte ve doğa ile sanat arasında bir denge oluşturulmaktadır. Heykellerin yanı sıra, müzede: resim, baskı, heykel ve seramik kreasyonlarından oluşan büyük bir Picasso koleksiyonu da, kapalı galerilerde sergilenmektedir.

Japonya Tokyo çevresi

YOKOHAMA

Kanagava bölgesinin başkenti olan Yokohama, 3 milyonluk nüfusu ile, Japonya’nın en büyük ikinci şehridir. Tokyo şehrinin, güneyindedir ve trenle yarım saatte ulaşılmaktadır.
Edo döneminin (1603-1867) döneminin sonuna doğru: Japonya’nın içindeki tecrit politikası devam eder. Yokohama şehrindeki liman, 1859 yılında kurulur ve ticarete açılır. Sonuçta, bu küçük balıkçı köyü, hızla büyür ve Japonya’nın büyük şehirlerinden biri haline gelir.

Japonya Tokyo çevresi

İZU YARIMADASI

İzu Hanto olarak bilinen burası: Tokyo şehir merkezinin, yaklaşık 100 km. güneyinde bir tatil alanıdır. Buranın güzel sahilleri, kaplıcaları, plajları ve ılıman iklimi, insanları buraya çeker.
Hafta sonlarında ve tatil günlerinde, İzu yarımadası oldukça kalabalıktır. Doğu kıyıları boyunca trafik sıkışır. Ancak, sezon içinde hafta içi günlerinde yarımadanın birçok yeri ıssızdır.

Japonya Tokyo çevresi

NARİTASAN TAPINAĞI

Naritasan Shinshoji olarak bilinen bu tapınak: büyük ve son derece popüler bir Budist tapınağıdır. Daha doğrusu bir kutsal sitedir. Tapınak: 940 yılında Budist Fudo Myoo tarafından, tanrı heykelinin çevresinde inşa edilmiştir. Kurucusu Shingon tarikatı lideri Kobo Daishi: Japonya’nın dini tarihinin en önemli isimlerinden birisidir.

Japonya Tokyo çevresi

KAWAGOE

Tokyo merkezine, trenle 30 dakika uzaklıktadır. Burada: eski bir şehri andıran bir ortam korunmaktadır. Edo dönemi (1603-1867) ve yüzyıllar öncesinin sokakları görülmektedir. Böylece: Kawagoe şehri, “Küçük Edo” olarak bilinmektedir.

Edo döneminde: Kawagoe: Tokyo şehrinde kullanılan malların tedarikçisi olarak zenginleşmiştir. İki şehir arasında sonraki dönemlerde yakın bağlar ortaya çıkmıştır. Yıllar boyunca, Kawagoe: Edo kültürü ve mimarinin kullanıldığı bir yer olarak önem kazanmıştır.
Şehirdeki en önemli yerlerin başında: Kitain Tapınağı ve eski Edo kalesi bulunmaktadır.

Japonya Tokyo çevresi

Kitain Tapınağı

Başlangıçta, 830 yılında inşa edilen tapınak, üç parça olarak yapılmış ve Tendai tarikatına ait iken, 17’nci yüzyılın başlarında, Shogun yani Edo döneminde, ana tapınak olarak seçilmiştir.
1638 yılında, bir yangında tapınağın büyük bölümü yok olur.

Daha sonra yeniden yapılan tapınak ise, 1923 yılındaki büyük Kanton depreminde ve II. Dünya savaşındaki bombardımanda yıkılmıştır. Geriye ise, bir çiçekli tavan ve dekor malzemesi kalmıştır. Hatta, burada bulunan bir odada: Iemitsu’nun doğduğuna inanılıyor.

Kitain tapınağının en önemli objeleri: Gohyuka Rakan heykelleridir. Buda havarilerinden olan 540 taş heykelin her birinde, kendi özel yüz ifadesi görülmektedir. Heykeller: ziyaretçiler tarafından yoğun olarak fotoğraflandırılmaktadır. Heykeller arasında dolaşabilirsiniz. Onlar, tapınak dışında küçük bir avluda bulunuyorlar.

Japonya Tokyo çevresi

Alley

Burası: küçük bir alışveriş caddesidir. Ancak, bu sokağa adını veren, geleneksel Japon tatlıları ve pastaları satılan mağazaların bulunmasıdır. Burada satılan orijinal şekerlemeler arasında: kırmızı fasulye ezmesi ve tatlı patatesten yapılmış çeşitli şeker, pirinç kraker, Karinto (şeker kaplı, derin yağda kızartılmış çerezler), dondurma ve kekler bulunur. Ayrıca, mevcut güzel hediyelik eşyalar olarak küçük oyuncaklar ve aksesuarlar da bulmak mümkündür.

1923 yılındaki büyük depremin ardından: Tokyo şehrinde büyük tatlı açığı yaşanmış ve Kashiya Yokocho içindeki şeker mağazalarına aşırı siparişler yapılmış ve böylece, bu mağazalar hızla büyümüş ve artmıştır. Günümüzde, burada 70 den fazla şeker ve tatlı mağazası bulunuyor. Burada, aynı zamanda nostaljik bir hava yaşanıyor, geleneksel Japon tatlılarından tatmak isterseniz, burayı mutlaka ziyaret etmelisiniz.

Japonya Tokyo çevresi

İKAHO ONSEN

İkaho Onsen: 4 tane kaplıcası ile ünlüdür. Doğu yamaçlarda bulunan Haruna dağı: aktif bir volkan olarak bilinir. İkaho: en çok taş merdivenleriyle tanınmaktadır. Şehir merkezindeki bu merdiven yolun kıyısında: eski moda oyun salonları ve dükkanlar bulunmaktadır.

Japonya Tokyo çevresi

KAWASAKİ

Burası: Tokyo ve Yokohama arasında sıkışmış bir kıyı kentidir. Tamagawa nehri boyunca uzanır. Şehir merkezinde, kıyıda, ağır sanayi tesisleri bulunur. Şehrin çevresindeki birkaç bölge ise, turizm açısından önem kazanır. Şehir merkezindeki Kawasaki Daishi tapınağı, Nihon Minkaen müzesi, ve Fujiko Fujio Açık hava müzesi, turistik özellikler taşımaktadır.

Japonya Tokyo Ueno Asakusa İkebukuro

Japonya Tokyo Ueno, Asakusa İkebukuro

 

TOKYO SKYTREE

Burası, şehrin televizyon yayıncılığı yapılan bir kulesidir. Kulenin uzunluğu: 634 metredir. Bu yükseklik ile, Japonya ülkesinin en yüksek yapısı ve dünyanın ise ikinci en yüksek yapısıdır. Kulenin zemininde: büyük bir akvaryum ve alışveriş kompleksi bulunuyor.

Evet, Tokyo şehrinin muhteşem manzarasını izlemek için, mutlaka buraya çıkmanızı öneriyorum. Kulede: 2 tane gözlem güvertesi bulunuyor. Bu kapalı güverteler: 350 ve 450 metre yüksekliklerdedir.

350 metre yükseklikteki güverteye “Tembo Güverte” ismi veriliyor. Burası: 2 katlıdır ve üç cephede, uzun ve geniş pencerelerden şehir manzarasını izleyebilirsiniz.

450 metre yükseklikteki güverteye ise “Tembo Galeri” deniliyor. Burası: dünyanın en yüksek Skywalkına sahiptir. Burası: kulenin çevresinde bir tur atıldığında, spiral gibi yükselerek rampa oluşturuyor. Bu spiral rampanın üst kısmı: 451.2 metre yüksekliğe ulaşıyor ve bu yükseklik, gözlem güvertelerinin en yüksek noktası olarak önem kazanıyor.

Evet: kulenin gözlem güvertelerine çıkmak için biletler, 4’ncü katta satılıyor. Buradan asansörlere binerek, gözlem güvertelerine çıkabiliyorsunuz.
Son olarak: kule, hergün saat: 08.00-22.00 arasında açıktır. Giriş ücretleri: ilk gözlem yeri için 3000 yen, birinci ve ikinci gözlem güvertelerinin her ikisi için 3000 yen. Yalnız çok yoğun günlerde, günlük 10.000 den fazla ziyaretçiye bilet satılmıyor.

Japonya Tokyo Ueno, Asakusa İkebukuro
Japonya Tokyo Ueno, Asakusa İkebukuro

 

ASAKUSA

Tokyo şehrinde, geçmiş yılların atmosferini yaşamak isterseniz, bu bölgeyi ziyaret etmeniz gerekir. Burası: Tokyo şehrinin genel özelliklerini anlatırken sözünü ettiğim “Edo” kültürünü doğuran işçi sınıfının geleneklerinin etkin olduğu bir yer olarak önem kazanmaktadır.
Burayı yürüyerek gezmelisiniz. Özellikle: Sumida nehri boyunca yapabileceğiniz 20 dakikalık yürüyüş, büyük keyif verecektir.

Alternatif olarak ise “çekçek” denilen bir tür binek araç ile, bir tur düşünebilirsiniz. İki kişilik bu çekçeklerle, 30 dakikalık bir tur, yaklaşık 8000 yen civarındadır. Öte yandan, kısa veya uzun tur tercih edebilirsiniz.

Tarihi süreç içinde, yüzyıllar boyunca: Asakusa, şehrin önde gelen eğlence bölgesi olmuştur. Edo döneminde (1603-1687) bölge şehir sınırlarında iken, Asakusa, “kabuki” tiyatrosu ve şehrin kırmızı ışık bölgesi (genelevlerin bulunduğu bölge) olarak dikkat çekiyordu. 1800’lerin sonlarından, 1900’lerin başına kadar olan dönemde ise, diğer modern eğlence yerleri ile, bölge yine bu özelliğini devam ettirmiştir.

Ancak: II. Dünya Savaşında, Asakusa bombardıman sonucunda, bu özelliklerini kaybetmiştir. Bölgede bulunan “Sensoji Tapınağı” savaştan sonra eski özelliğini korumuş ise de, Asakusa bölgesi için bu söylenemez.

Evet: Edo şehri, Şogunluğun başkenti olduğunda: bu köy, bir eğlence yeri olarak önem kazanmıştır. Özellikle: 19’ncu yüzyılda, burada “kabuki” tiyatrosu kurulunca: bu eğlence özelliği iyice ön plana çıkmıştır. Zaten: Meici İmparatorluğu dönemindeki restorasyonda ve Japonya’nın Batı tarzı eğlence alışkanlıklarına yönelmesinden sonra: Asakusa şehri, tamamen bir “eğlence” şehri özelliği kazanmıştır.

1875 yılında, Tokyo şehrinin ilk fotoğraf stüdyoları burada kurulmuştur. 1903 yılında, yine Tokyo şehrinin ilk sineması, yine burada açılmıştır. 1880 yılında, ülkenin ilk barı: yine burada açılmış ve hala çalışmaktadır. Evet, takip eden süreçte, zamanla: Asakusa şehrinin cadde ve sokakları: müzikholler, tiyatrolar, batakhaneler, meyhanelerle dolup taşmıştır.

Evet, bölgenin en büyük özelliklerinden birisi de, yukarıda söz ettiğim “Tokyo Skytree” kulesidir. Bunun dışında bölgede gezebileceğiniz yerler şunlardır:

Japonya Tokyo Ueno, Asakusa İkebukuro

Kaminarimon-Kaminari Kapısı

Sensoji Tapınağına giden yoldaki iki büyük giriş yapısından birincisidir. 1000 yıllık bir geçmişi olduğu düşünülmektedir. Asakusa bölgesinin sembolüdür. Kapı: 1927 yılında inşa edilen “Ginza” metro hattının “Asakusa” istasyonunun hemen çıkışındadır ve kırmızı fenerler asılıdır. Kelime anlamı “Yıldırım Tanrısı Kapısı” olarak bilinir. Aşağıda ayrıntılı olarak anlatacağım “Sensoji Tapınağı” nın ana girişidir. Kapının cumbalarına dikkatle bakın, burada: kötü ruhlardan korunmak için konulmuş iki figür bulunuyor. Bu figürler: Tapınağın koruyucu tanrılarıdır. Soldaki: Yıldırım tanrısı (Kaminari no Kami) ve sağdaki ise Rüzgar tanrısı (Kaze no Kami) dır.

Kaminarimon kapısından çıktıktan sonra, tapınak yönünde değil de, tam ters yönde yürürseniz, burada ilk olarak, küçük bir tepe olan “Bentenyama” karşımıza çıkıyor. Burada: “İyi Talih Tanrıçası” mabedi görülüyor. Daha sonra ise: 17’nci yüzyıldan kalma bir çan kulesi olan “Toki-no-kane” ye ulaşılır. Bu çan kulesi: Edo döneminde, Asakusa halkına, saati bildirmek için kullanılırmış. Günümüzde de, her sabah, tapınak bölgesi açıldığı zaman çalmaya devam etmektedir.

Bentenyama’nın karşısındaki dükkanlara bakmayı unutmayın, çünkü burada da, birçok hediyelik eşya bulabilirsiniz. Bunlar arasında: festival kostümleri, Sanca Masturi süsleri önem kazanır. Hyakusuke bölümünde: kozmetik ürünleri, el yapımı fırçalar, kabuki sanatçıları, geyşalar ve geleneksel düğünler için hazırlanan teatral makyaj malzemeleri bulup satın alabileceğiniz yer olarak önem kazanır.

Edo döneminde, bülbül gübresinden yapılan ve kadınların kullandığı, cilt temizleme tozu: Tokyo şehrinde, yalnızca burada satılmaktadır. Fujiya bölümünde ise: “tenugui” denilen geleneksel Edo motifleriyle süslenmiş, şablon boyalı, pamuk el havluları satılmaktadır.

Yürümeye devam ettiğinizde, köşeden dönüp kemer altından geçtiğinizde, dükkanlar ve atölyelerle karşılaşacaksınız. Caddenin solundaki “Yonoya” mağazası: geleneksel Japon saç kesimi ve peruklar için kullanılan, şimşirden yapılma, el işi taraklar satar ki, bu satış 300 yıldır sürmektedir.

Japonya Tokyo Ueno, Asakusa İkebukuro

Denbo-İn

Caddede yürümeye devam ettiğinizde, biraz ileride, sağ bölümde, baş keşişin bahçesi “Denbo-in” görülür. Tapınak yönetim binasından satın alınan biletle (yukarıda bilet almanızı yazmıştım) buraya girip gezebilirsiniz. Bu bahçe: 1579-1647 yılları arasında, mimar ve şair olan Kobori Enşu tarafından düzenlenmiştir. Bahçede: girintili-çıkıntılı küçük göletler, ağaçlar ve çalılar görülür. Bahçe genellikle boştur, çünkü çok az ziyaretçi buranın girişini bilmektedirler.

 

Asakusa Tapınağı

Sanja-sama olarak da bilinir. Edo döneminde inşa edilmiştir, ancak 1945 yılındaki hava saldırılarında büyük hasar görmüştür. Tapınak: özellikle Sanja Matsuri etkinliklerinde kullanılmaktadır. Bu etkinlikler, her yıl Mayıs ayında, hafta sonunda düzenlenmektedir.

Japonya Tokyo Ueno, Asakusa İkebukuro
Japonya Tokyo Ueno, Asakusa İkebukuro

 

Nakamise Dori-Alışveriş Caddesi

Kaminarimon kapısından, tapınak bölgesine kadar uzanan, 250 metre uzunluğunda dar ve uzun geçit: Nakamise dori olarak isimlendirilir ve sürekli olarak ziyaretçilerle doludur. Burada: yöresel yemeklerin sunulduğu restoranlar, hediyelik eşyaların satıldığı dükkanlar bulabilirsiniz. 50’den fazla mekanda: su kabağı şeklinde ahşap şişelerde acı baharatlar, kızarmış pirinç patlağı, oyuncaklar, bebekler, yelpazeler, kimano süslemeleri ve başkaca birçok çeşit hediyelik eşya satılmaktadır.

Japonya Tokyo Ueno, Asakusa İkebukuro

Kappabashi Alışveriş Caddesi

Denbo-in’den çıkıp, güneye doğru yürür ve geniş bulvar “Asakusa-dori” ye geri dönün. Sağ yönde, bulvarın sonuna doğru gittiğinizde, Kokusai-dori’den karşıya geçin. Batıda bulunan iki blok: bölgedeki restoranlara malzeme sağlayan toptancı bölgesi “Kappabaşi” dir.
Burası: günümüzde, turistik bir mekan haline gelmiştir. Çünkü: turistler, dükkan sahiplerinin buradan ucuz hediyelik eşyalar aldıklarını görünce, kendileri de, buradan alışveriş yapmaya gelirler. Buradan özellikle: plastik yiyecekler satın almanızı öneririm. Evet, her gün saat: 09.00-18.00 arasında açık olan bu dükkanlarda, bulup satın alabilecekleriniz hakkında kısa bilgi vermek istiyorum.

Maizuru’da

Japon restoranlarının ve Suşi barlarının menülerini göstermek için vitrinlerine koydukları plastik yiyecekler çok ünlüdür. Bu plastik yiyecekler, o kadar gerçekçi yapılmıştır ki; şaşırtıcı derecede gerçek görülen bu malzemeler; 1961 yılında, İngiltere-Londra’da “Victoria and Albert Museum” da yapılan “Japon üslübu” sergisinde ziyaretçilere sergilenmiştir.
Nishimura’da: dükkanların girişine asılmak için üretilen, pamuklu kumaş ve ketenden yapılmış “noren” ismi verilen dekoratif parçalı perdeler satılır. Burada: güzel duvar süslemeleri ve bölme tahtaları da bulunur.

Kondo Shoten

Burada çeşit çeşit bambu tepsiler, sepetler, kepçeler ve kaplar satılır.
Shoten: Japonya’nın kuzeydoğusundaki “Tohoku” bölgesine özgü, geleneksel bir el sanatı olan, el yapımı dökme demir çaydanlıklar, tencereler satılır.

Tsubaya Hochoten

Burada çatal-kaşık-bıçak gibi mutfak aletleri ve özellikle suşi aşçılarının kullandıkları çelik bıçaklar satılır.

Kokusai-dori ve Asakusa-dori’nin kesiştiği kavşaktaki ilk blokta

Japonların, atalarının ruhlarına sundukları şeyleri koydukları Budist sunakları satan birçok dükkan bulunur. Özellikle: Japonya’da, bu sunakların bulunmadığı ev bulmak mümkün değildir. Bunlar arasında en değerli olanları: kıymetli ahşaplar ve altın varak kullanılarak elde yapılmış olanlardır ve fiyatları, milyonlarca yen değerindedir.

Japonya Tokyo Ueno, Asakusa İkebukuro

Rox Department Store

Burada: bir ana bina ve üç tane ek bina bulunan büyük bir alışveriş kompleksidir. Burada: özellikle bayanlar ve çocuklara hitap eden birçok dükkan bulunuyor. Bodrum katında ise, 24 saat açık, büyük bir süpermarket vardır.

Japonya Tokyo Ueno, Asakusa İkebukuro

Asakusa Kültür Turizm Danışma Merkezi

Burası, 2012 yılında açılmıştır. 8 katlı binada: turistik bilgiler verilmekte olup, bir kafe ve gözlem güvertesi de bulunmaktadır. Bu güverteden: Sensoji Tapınağı ve Nakamise Alışveriş caddesi izlenmektedir.

Japonya Tokyo Ueno, Asakusa İkebukuro

Sumida Park

Sumida nehrinin her iki kıyısında uzanan bu nehir parkı: birkaç yüz metre uzunluktadır. Özellikle, ilkbaharda kiraz çiçekleri açtığında, parkın görüntüsü muhteşem olur. Ayrıca: Temmuz ayının son Cumartesi günü, burada havai fişek gösterileri düzenleniyor.

Japonya Tokyo Ueno, Asakusa İkebukuro

Rokku Entertainment District

Rokku: eskiden şehrin ve Japonya ülkesinin ilk sinemasına ev sahipliği yapmıştır. Ancak, savaştan sonra eski popülitesini kazanamamıştır. Günümüzde, yine de burada sinema, tiyatro gibi etkinliklerin sunulduğu yerler var.

Japonya Tokyo Ueno, Asakusa İkebukuro

Hanayashiki Eğlence Parkı

Burası, yaklaşık 150 yıllık geçmişe sahiptir. Sensoji Tapınağına birkaç adım uzaklıktaki bu eğlence parkında: küçük bir dönme dolap, roller coster, atlıkarınca ve birkaç eğlence aracı daha bulunuyor.

Japonya Tokyo Ueno, Asakusa İkebukuro

Taikokan-Drum Museum

Bu müze, Pazartesi-Salı günleri haricinde her gün saat: 10.00-17.00 arasında açıktır ve giriş ücreti 500 yendir.
Müzede: Japon taiko davulu başta olmak üzere, dünyanın dört bin yanından gelen davullar sergilenmektedir.

Japonya Tokyo Ueno, Asakusa İkebukuro

SENSOJİ TAPINAĞI

Burası: Asakusa bölgesinin odak noktası, çekim merkezi, çok popüler bir Budist tapınağıdır. 7 nci yüzyılda inşa edilmiştir. Burada: geleneksel ve yerel özellikler taşıyan hediyelik eşyalar bulup satın alabilirsiniz.

Evet; Sensoji tapınağı, aynı zamanda “Kannon Tapınağı” olarak da bilinir. Tokyo şehrinin en popüler ve renkli tapınağıdır.

Tapınak hakkında anlatılan bir efsaneden söz etmek istiyorum.

Efsaneye göre: 628 yılında, Edo şehrinin varoşlarından biri olan “Asakusa” köyünde, iki balıkçı: Sumida nehrinde bir küçük Budist merhamet tanrıçası heykeli bulurlar. Bu tapınak, söylenenlere göre: bu heykeli barındırmaktadır, ancak, tapınakta görevli hiçbir rahip, bu heykeli hiçbir zaman görmemişlerdir. Ayrıca: böyle bir heykelciğin varlığına şahit olan hiç kimse yoktur. Ancak: bu heykelcik, 1000 yıldan bu yana: bölgede anlatılan bu efsanenin ışığında, saygı gören bir obje olarak bilinmektedir. Tapınak: MS. 645 yılında tamamlanmıştır.

Ancak: 1945 yılındaki bombalamada: birçok yapı ve tapınak küle dönüşmüştür. 1958 yılında ise, bölge halkı: Senso-ji ve çevresindeki önemli yapıları yeniden ayağa kaldırmak için atağa geçerler ve bu tapınak bölgesi: halktan toplanan paralarla yeniden düzenlenir ve günümüzde, yalnızca bir turistik çekim merkezi olmanın yanında: şehir hayatında önemli bir yer haline gelmiştir.

Tapınağı ziyaret ederseniz: önce “Kaminarimon” yani “Thunder Gate” denilen kapıdan geçeceksiniz. Bu kapı: gerek Asakusa semtinin ve gerekse Tokyo şehrinin sembolüdür.

Geçidin hemen sonunda: 2 katlı bir kapı olan “Homozon” kapısı bulunuyor. Kapının arka duvarında “dev sandalyeler” görülüyor. Bunlar, tapınağın iki koruyucu tanrısının, cumbalarından ayrılıp gezmek istemeleri halinde kullanmaları için konulmuştur.

Japonya Tokyo Ueno, Asakusa İkebukuro

Homozon kapısının ötesinde, tapınağın “Ana salonu” ve “beş katlı pagoda” bulunuyor. Öte yandan, savaşta tahrip olan binalar, daha sonra yeniden yapılmıştır.

Homozon kapısını geçince, solda tapınağın yönetim binası görülüyor. Burada: “Denbo-in” denilen “Baş keşişin” evini gezmek için bilet alabilirsiniz.

Homozon avlusundan karşıya geçince: Sensoiji tapınağının ana salonunda bulunan “Beş katlı pagoda” görülüyor.

Japonya Tokyo Ueno, Asakusa İkebukuro

Ana Salon

Ana salona girmeden önce, bronz tütsü ocağının önünde durulur ve geleneklere göre: el ve yüz, dumanlarla yıkanır. Çünkü, bu şekilde yapılan ibadette, ibadet eden kişi, yılın sağlıklı kişisi seçilir veya hasta olanlar, vücutlarının hasta olan bölümünü, bu dumana tutarlar. Salondan baktığınızda, sağda kalan yapı: Sanca San yani “Asakuca-cinca” dır.

 

Asakusa-Cinca

Burası: 1649 yılında yapılmış ve 1945 yılındaki bombardımandan sağ olarak çıkmış nadir binalardan birisidir. Yapı: senco-ci’nin kurucularına adanmıştır. Bir “Şinto” mabedidir. Japonya’da Budistler ve Şinto dini mensupları: benzer tanrıları paylaşırlar ve birbirleriyle barış içinde geçinirler.

Tapınak alanında: yıl boyunca çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Bunlardan en büyük olanı “Sanja Matsuri” festivalidir. Bu festival, her yıl “Mayıs” ayında düzenlenmektedir. Bunun dışında, Ağustos ayında, Asakusa Samba Karnavalı düzenlenir ve burada geleneksel oyunlar oynanır.
Son olarak: tapınak ziyareti ücretsizdir. Ancak: ana salon, her gün saat: 06.00-17.00 arasında açıktır.

Japonya Tokyo Ueno, Asakusa İkebukuro

EDO-TOKYO MÜZESİ

Müze: Ryogoku bölgesinde, muhteşem güzel görünümlü bir binada bulunmaktadır. Müzede: özellikle Edo dönemi mimarisi, kültürel mirası, siyasi iklimi, ticari durumu ve daha fazlası hakkında: interaktif bir biçimde bilgiler edinmek mümkündür. Yani: görüntülerle, kasabalar, figürinler ve gerçek boyutlu modeller canlandırılıyor.
Hafta sonlarında müzede, tiyatro gösterileri de düzenleniyor. Daimi sergiler yanında, geçici özel sergiler de düzenleniyor.
Evet: müze, pazartesi günleri hariç, her gün, saat: 09.30-17.30 arasında açıktır. Giriş 600 yendir.

Japonya Tokyo Ueno, Asakusa İkebukuro

RİKUGİEN

Bahçe: her gün, saat: 09.00-17.00 arasında açıktır ve giriş ücreti, 300 yendir.
Burası, Tokyo şehrinde, Japon peyzaj bahçe tasarımının en güzel örneği olarak değerlendirilmektedir. Bahçe: 1705 yılında inşa edilmiştir. Kelime anlamı olarak altı şiir bahçesidir. Edo dönemine ait iyi bir örnektir. Bahçede: yürüyüş yolları, suni tepeler, ormanlık alanlar, merkezinde bir gölet bulunur. Hızlı şekilde yürüseniz bile, bahçedeki gezinti, yaklaşık 1 saat sürmektedir. Gölet’in kuzey kıyısındaki kır kahvesi “Fukiage Chaya” ya uğramanızı öneririm. Burada bir çay içmelisiniz. (ücreti 500 yen)

Bahçede: çok sayıda “akçaağaç” bulunuyor. Bu yüzden burayı ziyaret için en uygun zaman sonbahardır. Ama: çeşitli çiçekli ağaçlar ve çalılar da, özellikle çiçek açtıkları ilkbaharda muhteşem bir görüntü sunarlar. Çiçekli dönemi görmek için Nisan ayı başını tercih etmek gerekir. Bu dönemde, bahçedeki kiraz ağaçları da çiçek açarak, muhteşem bir görüntü ortaya çıkarırlar.

Japonya Tokyo Ueno, Asakusa İkebukuro

UENO PARK

Bu bölgede bulunan “JR” istasyonu: uzun yıllar boyunca, şehrin kuzeydoğusundaki az gelişmiş bölgelerden, şehre gelen hattın son noktası olarak kullanılmıştır.

Bu park alanı: Ueno istasyonunun yanında, şehrin en büyük kamusal park alanlarından birisi olarak önem kazanmaktadır. Park alanını, yıllık 10 milyon insan ziyaret etmektedir. Öte yandan, parkın bir başka yüzünden söz etmek gerekir ki, Tokyo şehrindeki evsizlerin büyük bölümü bu park alanında barınırlar. Park alanı içinde, genellikle karton kaplı, mavi brandalı derme-çatma yerlerde yaşayan bu evsizler, zaman zaman polisle çatışırlar, yine de, bu park alanındaki evsizlerin barınması engellenememiştir.

Evet, biz park alanını anlatmaya devam edelim.

Park alanı: Edo döneminde: şehrin en büyük ve zengin tapınağı olan “Kaneiji Tapınağı” nın bir parçası olarak düzenlenmiştir.

1868 yılındaki Boshin iç savaşı sonrasında ise, burası, Japonya’nın Batı tarzındaki ilk parklarından birisi olarak düzenlenmiş ve 1873 yılında ziyarete açılmıştır.

Parkın güney girişi yakınlarında, savaşta bulunan generallerden birinin (Saigo Takamori) heykeli bulunmaktadır.

Parkın güneybatı bölümünde ise: Kaneiji Tapınağını hatırlatan “Shimobazu Pond” görülüyor.
Göletin ortasında ise bir ada bulunuyor. Bu ada üzerinde ise, Benten tanrıçasına adanmış bir tapınak vardır.

Ayrıca: park alanı, 1000’den fazla kiraz ağacı barındırdığı için, şehrin en popüler ve canlı kiraz çiçeği gözleme yerlerinden birisidir. Kiraz çiçekleri, her yıl Mart sonu ve Nisan ayı başlarında açarlar ve “hanami” denilen kiraz çiçeği izleyicilerini buraya çeker.

JR Yamanote metro hattında: Ueno istasyonunun park çıkışındaki caddede “Tokyo Metropolitan Festival Salonu” görülür.

Japonya Tokyo Ueno, Asakusa İkebukuro

Tokyo Metropolitan Festival Salonu

Burası: 1961 yılında tamamlanmıştır. Şehrin, başlıca klasik müzik mekanlarının başında gelmektedir. Aslında, yapının mimarisi bir özellik göstermiyor ancak hemen karşısındaki bir müze ilginizi çekecektir.

Tüm bunların yanında: günümüzde Ueno Parkın en önemli özelliği: burada bulunan çok sayıda ve ünlü müzedir. Bu müzeler:

1. Tokyo Ulusal Müzesi.
2. Batı Sanatı Ulusal Müzesi.
3. Tokyo Metropolitan Sanat Müzesi.
4. Ulusal Bilim Müzesi.
Bu park alanı içinde, bir de “Ueno Hayvanat Bahçesi” bulunuyor.

Japonya Tokyo Ueno, Asakusa İkebukuro

 

Kaneiji Tapınağı

Girişin ücretsiz olduğu bu tapınak, her gün saat: 09.00-17.00 arasında açıktır.
Edo döneminde: istasyonun hemen arkasındaki tepe, bir güç noktası olarak kullanılmıştır. Çünkü: 1625 yılında, Şogun Hidetaka tarafından, buraya, şehri kötü ruhlardan korumak için bir tapınak yaptırılmıştır. Tapınağın ismi “Kaneici’dir. Tapınak II. Dünya savaşı sırasında hasar görmüş ve yeniden yapılandırma çalışmaları sürdürülmektedir.

17’nci yüzyılın sonlarında, bu küçük tapınağın salonları, bütün tepeye yapılarak büyümüştür. Bu dönemde, tapınak alanında 30 dan fazla yapı bulunduğu söyleniyor. 15 Tokugawa şogunundan 6 tanesi burada gömülüdür.

Tarihsel süreçte, bölgede yaşanan bir savaştan söz ediliyor. Ueno Savaşı olarak bilinen bu savaşta: devrimci güçler, Tokyonun büyük bölümünü işgal ederler, ancak şogun güçleri, Ueno bölgesinde bir barikat kurarlar. 1868 yılındaki bu çatışmada: 2000 civarındaki güçlü ve şoğun yanlısı erkek (bunlar tapınakta görevli hizmetli askeri birimlerdi) tarafından oluşturulan savunma hattı: 4 Şubat 1868 yılında devrimci güçler tarafından kırılır ve topçu atışları ile desteklenen bu saldırı sonucu: bölgedeki bütün yapılar tahrip olur veya yanar. 300 civarında şoğun erkeği ölür, tapınağın rahibi ise kılık değiştirerek, bir tekne ile bölgeden kaçar. Ölenler dışında kalan gençler ise, Kaneici tapınağının içine girerler ve tapınağı ateşe vererek, topluca ve törensel bir şekilde intihar ederler.

İmparatorluk güçleri, tepeyi ele geçirdiklerinde: tepede 53 hektarlık “Uno Parkı” kuruldu. Tapınaktan geriye kalanlar restore edilerek bölgede: müzeler, konser salonları, kütüphane, güzel sanatlar üniversitesi ve hayvanat bahçesi oluşturuldu.

Ueno parkının güney ucunda: 1892 yılında yapılan “Takamori Saigo” heykeli görülür. Saigo: 1868 yılında Kokugava kalesini savaşmadan teslim alan imparatorluk güçlerinin komutanıydı. Burada: köpeği ve kınındaki kılıcıyla yürürken betimlenmiştir.
Evet: özellikle burayı ziyaret etmek istediğinizde Nisan ayına denk gelirse: kiraz ağaçlarının çiçeklerinin muhteşem görüntüsü, mutlaka sizi etkileyecektir.

Japonya Tokyo Ueno, Asakusa İkebukuro

Shinobazu Göleti

Gölet: 17’nci yüzyılda, Tokyo körfezinden oluşturulmuş ve Kaneici’nin ilk baş keşişi Tenkai tarafından düzenlenmiştir. Gölün çevresi, yaklaşık 2 km. dir.
Gölet, üç bölümden oluşur.

Birinci bölüm: kuş barınağı olarak düzenlenmiştir.

İkinci bölüm: kuzeydedir ve Ueno Hayvanat Bahçesi’nin bir kısmını kapsar.
Üçüncü bölüm: burada ziyaretçiler pedallı tekne veya sandal kiralayarak gölde gezinti yapabilirler. Yani, burada bir kayıkhane bulunuyor. Burada: yaz aylarında gölün yüzeyini tamamen kaplayan bitkiler (nilüferler) görülüyor.

Gölet’in ortasında bir ada bulunuyor. Adanın ismi “Benten” adasıdır.
Adanın ortasında: Yedi İyi Şans Tanrısından biri olan “Bentendo” nun bir mabedi bulunuyor. Benten: her zaman, elinde bir “biva” taşır halde betimlenir ve sanat ana tanrıçası olarak tanınır.

Japonya Tokyo Ueno, Asakusa İkebukuro

  Benten-do Mabedi

Sekizgen yapıdaki, Benzaiten adına yapılan bu mabet: 1945 yılında, bombardıman esnasında yıkılmış ve daha sonra orijinal şekline sadık kalınarak yeniden yapılmıştır. Benzaiten: mutluluk, zenginlik, bilgelik ve müzikle bağdaştırılan Hintli bir tanrıdır ve 8’nci yüzyılda, Japonya ya gelmiştir. Dolayısı ile, burası bir Budist tapınağıdır. Tanrının, genellikle su kenarlarında yani nehir, gölet hatta deniz kıyısında bulunduğu kabul edildiği için, tapınaklarda buralara yapılır. Tanrı: iyi şans, zenginlik, müzik ve bilgi tanrıçasıdır.

Japonya Tokyo Ueno, Asakusa İkebukuro

Tokyo Ulusal Müzesi

Pazartesi günleri hariç, her gün saat:; 09.30-17.00 arasında açıktır. Giriş ücreti, 600 yendir.

Ueno park içinde bulunan ve TNM olarak kısa ismiyle bilinen müze: 1872 yılında kurulmuştur. Asya ve özellikle Japonya kökenli: arkeolojik ve sanat eserleri yönünden kapsamlı bir koleksiyona sahiptir.

Müze: 4 binadan oluşuyor. Uneno bölgesine gidip te, sakın ola bu müzeyi görmeden ayrılmayın. Çünkü: bu müze, dünya üzerinde Doğu Asya sanatı ve tarih öncesine ait en muhteşem koleksiyonu barındırıyor.

Evet, müze 4 binadan oluşuyor demiştim. Bu yapı kompleksinde, en eski bölüm: Hyokeikandir ve bu bölümün tarihi 1909 yılına kadar uzanır. Müzenin tamamında: mabet ve tapınaklardan ödünç olarak alınan 90.000 eşya sergilenmektedir. Bunlardan: 84 tanesi, Japon devleti tarafından “Ulusal Servet” olarak belirlenerek özel statüye alınmıştır.

Komplekste: 9 sergi salonu bulunur. Ancak: özellikle: bu sergi salonlarında “Comon” dönemi (MÖ.3500-2000) yıllarına ait bölümü ve 4 ile 7’nci yüzyıllar arasına ait “haniva” denilen pişmiş toprak mezar taşlarının bulunduğu bölümleri mutlaka görmenizi öneririm.

Gelelim “Hazine Salonu”na

Burası 2 katlıdır. “Horyu-ci” olarak isimlendirilir. Burada sergilenen eserler, 1878 yılında, Horyu-ji tarafından, İmparatorluk Sarayına bağışlanmıştır ve bunlar 6 odada sergilenmektedirler.
1999 yılında ziyarete açılan burada: Nara bölgesinde, 7’nci yüzyıl yapımı “Horyu-ci” tapınağından getirilen 330 civarında ahşap heykel, parşömen ve benzeri sanat eserleri sergileniyor. Birinci katta ise, bir restoran bulunuyor.

Ana binada, “Honkan” (Japon Galeri) denilen bölümde ise

Bu galeri, orijinal ana galeri iken, 1923 yılındaki depremde büyük hasar görmüştür. Daha sonra ise, Batı tarzı ile yeniden düzenlenmiş ve 1938 yılında ziyarete açılmıştır. Burada: 2 galeri ve 24 sergi salonu bulunuyor. Buradaki objeler: MÖ.10 bin yıllarından, MS.19’ncu yüzyıla kadar uzanmaktadır. Burada: Japon resim sanatı ürünleri, el yazmaları, heykeller, dokumalar, seramikler, kılıç ve zırhlılar görülüyor.

Komplekse en son eklenen yapı (1968 yılında eklenmiştir) “Toyokan” (Asya Galeri) olarak biliniyor ve burada ise

Diğer Asya kültürlerine ait objeler sergileniyor. Bu 3 katlı bölümde: birinci bölümde: restoran ve hediyelik eşya mağazası bulunmaktadır. Galeriler ise: 7 bölümde düzenlenmiş, 10 sergi salonundan oluşmaktadır. Burada: özellikle Çin-Kore-Güneydoğu Asya-Hindistan-Orta Doğu-Mısır kültürlerine ait eserler sergilenmektedir.

Müzenin arkasında “Kan’eici nin “hondo” su yani “ana salon” u bulunmaktadır.

Bu salon, 1879 yılındaki bir yangın sonrasında yeniden onarılmış olup, günümüzde biraz hırpalanmış olarak görülmektedir. Ancak, yine de salonun: Şogun Tsunayoşi’nin mozolesine açılan kapısı görülmeye değerdir.

Japonya Tokyo Ueno, Asakusa İkebukuro

Ulusal Bilim Müzesi

Pazartesi günleri hariç, her gün saat: 09.00-17.00 arasında açıktır. Giriş ücreti, 600 yendir. Müzede: uygulamalı fizik ve robotik deneyimler ve monte edilmiş hayvanların etkileyici bir koleksiyonu bulunmaktadır.

 

Tokyo Metropolitan Sanat Müzesi

Nisan 2012 tarihinde açılan bu müze: altı galeriden oluşmaktadır. Kalıcı koleksiyon ve geçici sergiler görülebilmektedir. Bazı sergiler ücretli gezilir, bunun dışında giriş için ücret alınmaz.

Japonya Tokyo Ueno, Asakusa İkebukuro

 Batı Ulusal Sanat Müzesi

Ueno-koen, Taito-ku adresindedir. Pazartesi günleri kapalıdır. Diğer günler, saat: 09.30-17.30 arasında açıktır. Giriş ücreti: yetişkinler, 420 yen, üniversite öğrencileri 130 yen, 18 yaş altında olanlar ücretsizdir.
Bu müze, özellikle Avrupalı sanatçıların eserlerini sergilemektedir.

Binanın tasarımı: Le Corbusier tarafından yapılmış ve 1959 yılında ziyarete açılmıştır.
Müzede: özellikle dünyaca ünlü bazı ressamların resimlerinin bulunduğu koleksiyonu mutlaka görmelisiniz. Bu ressamlar arasında: Monet, Cezanne, Rubens, El Greco, Pollock gibi dünyaca ünlüler var.

Evet, bu ressamların, 850 civarındaki kalıcı eseri müzenin daimi koleksiyonu içinde bulunmaktadır. Aslında, bu eserler, zengin bir işadamı olan Kojiro Matsukata tarafından müzeye bağışlanmıştır. Müzede, birkaç önemli heykel de görülmeye değerdir. Bunlar: avludaki “Cehennem kapısı, Düşünen adam, Calais Burjuvaları” gibi Rodin tarafından yapılmış heykellerdir. Bunlar: heykeltıraşın orijinal kalıplarından dökülmüş olmaları nedeniyle önem taşımaktadır.

Japonya Tokyo Ueno, Asakusa İkebukuro

Shitamachi Museum

Giriş ücreti 300 yendir.
Bu müzede: 300 yıldır, Tokyo şehrinde, bu bölgede hüküm süren hayat tarzı hakkında bilgi sunan objeler sergileniyor. İlk katta: bir “nagaya” röprodüksiyonu görülüyor. Bu: Ueno bölgesindeki dar ve dolambaçlı sokaklarda, yan yana dizili, uzun ve tek katlı, bitişik nizam evlerin bire bir bir örneğidir. Bununla birlikte: bir atölye ve dükkan da bulunuyor. Burayı ziyaret ederseniz: ayakkabılarınızı çıkararak, “tatami” odalarının örgü döşemeleri üzerinde yürüyebiliyorsunuz.
İkinci katta: araç, gereçler ve mobilyalar sergileniyor.
Tüm bunların yanında: müzede: el sanatları hakkında video kütüphanesi bulunuyor.

Japonya Tokyo Ueno, Asakusa İkebukuro

 

Ueno Zoo-Hayvanat Bahçesi

Giriş ücretlidir ve 600 yen, yaşlılar 300 yen, öğrenciler 200 yen, 12 yaş altı çocuklar ücretsizdir. Pazartesi hariç her gün saat: 09.30-17.00 arasında açıktır. Ueno parkın çıkışından itibaren 5 dakikalık yürüyüş mesafesindedir.
Hayvanat bahçesi: 1882 yılında ziyarete açılmıştır. Toplam 14 hektarlık ve 2 bölüme ayrılan alanda: bir köprü ve tek raylı sistem çalışmaktadır. Japonya ülkesinin en eski hayvanat bahçesi olarak bilinir.
Tarihsel süreç içinde, burada yaşanmış ilginç bir olaydan söz etmek istiyorum. II Dünya savaşı öncesinde, Japon ordusu: buraya yapılacak bir saldırı sonucunda, vahşi hayvanların bulundukları yerden kaçarak Tokyo şehrindeki insanlara zarar verebileceğini ileri sürerek, vahşi hayvanların öldürülmesini ister. Bu talep, önce hayvanat bahçesi personeli tarafından kabul edilmese de, daha sonra, hayvanat bahçesinde bulunan hayvanlar: zehirlenme, boğulma, aç bırakılma yolu ile telef edilmişlerdir. 1975 yılında, bu öldürülen hayvanlar için, buraya bir anıt dikilmiştir.

Evet, burada yaklaşık 464 türden, 2600 hayvan bulunduğu söyleniyor. Özellikle: ana girişin hemen yanındaki bölümde bulunan dev pandalar, ziyaretçileri buraya çekerler. 1972 yılında, Japonya-Çin ilişkileri normale dönünce, Çin devleti, buraya 2 dev panda hediye olarak gönderir. Ancak: bunlardan biri (Ling Ling) 2008 yılında ölür.

Bunun üzerine, 2011 yılında, iki bebek panda daha alınır. Bunun dışında: Sumatra kaplanı ve ova gorili ilgi çekiyor. Bunların yanında: hayvanat bahçesi içinde, 5 katlı bir pagoda ve çay töreni evi ve bahçesi bulunuyor. Pagoda: 1631 yılında yapılmış, daha sonra yangında yok olmuş ve 1958 yılında yeniden yapılmıştır. Çay töreni evi ise, 17’nci yüzyılda, Shoguns döneminde eğlence için inşa edilmiştir.

Japonya Tokyo Ueno, Asakusa İkebukuro

 

Toşo-gu Mabeti

Bu kutsal alan: 1616 yılında ölen, ilk Tokugava Şogunu İeyasu’nun mezarıdır. Japon devleti tarafından “Ulusal Servet” ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Çünkü: muhteşem Çin kapısı (neredeyse, her yüzeyi doğal ve geometrik motiflerle oyulmuş ve boyanmıştır) ve içindeki sanat eserleriyle büyüleyicidir.

Şogun İeyasu: İmparatorluk makamı tarafından “tanrı” ilan edilmiş ve burası: aynı zamanda, “Nagano Dağları”ndaki “Nikko” ruhuna tahsis edilmiştir. Yani: burası bölgedeki en önemli ve orijinal “Toşo-gu” mabedidir. Ueno bölgesindeki ise, daha sonra inşa edilmiştir.

Evet: mabedin girişinde taş bir kemer ve 200 civarında taştan fener dizili görülüyor. Hemen içerideki fenerin yüksekliği ise 5.5 metredir ve bu ölçüsü ile, Japonya’daki en büyük üç fenerden birisidir.

Toşo-gu mabedi: 1868 yılındaki yangından, 1923 yılındaki büyük depremden ve 1945 yılındaki bombardımandan sağlam olarak çıkmayı başarmıştır.
Tokyo şehrinde: az sayıdaki Edo dönemi orijinal yapısından birisidir.

 

Saiyoken

Bu tapınak: 9’ncu yüzyılda yapılmış ve Heian soylusu olan “Sugavara no Miçizane” ye adanmıştır. Miçizane: seçkin bir saray şairi olarak bilinir. Ancak: İmparatora komplo kurmak suçundan, haksız yere suçlanmış ve sürgünde iken ölmüştür.
Ancak: bu haksızlık daha sonra anlaşılmış ve kendisine “Tencin” yani “efendi-bilgin” sıfatı verilerek büyük saygı gösterilmiştir.
Bir alışkanlık-efsane-gelenek: Her yıl ŞUBAT-MART aylarında, ülkenin dört bir yanından gelen öğrenciler: burayı ziyaret ederler ve sınavlarında başarılı olmayı dilerler.

Japonya Tokyo Ueno, Asakusa İkebukuro

Kiyomizu Kanon Temple

Burası: Kyoto şehrindeki (İmparatorluk başkenti idi) büyük ve ünlü “Kiyomizu Tapınağı” modeline benzetilerek; 1631 yılında, aslında Kaneiji Tapınağının bir parçası olarak yapılmıştır. Kaneici dini kompleksinin orijinal bir bölümüdür. Bu yapı da: Japon devleti tarafından “Ulusal Servet” ilan edilerek koruma altına alınmıştır.

Burada: 2 tanrıça bulunduğu söylenir. Bunlar: Sencu Kanon (Merhamet Tanrıçası) ve Kosotate Kanon’dur. Sencu Kanon: kısırlık ve zor doğum konularında yardım isteyen kadınların; dua etmeye geldikleri bir tanrıça olarak bilinir.

Buradan ayrılıp, daha güneye ilerlediğimizde: aşağıya doğru inen 2 merdiven bulunan yerde: park iyice daralmaya başlar.

Merdivenlerin hemen tepesinde: 1868 yılında, Şogunluğu yıkan ve yeniden İmparatorluğu kuran, İmparatorluk ordusu komutanı Takamori Saigo’nun bir heykeli görülüyor. Saigo’dan kısaca söz etmek gerekirse: Japon tarihinde sorunlu bir kahraman olarak yerini aldığı söylenir. Çünkü: 1871 yılında Meici yöneticileriyle sorunlar yaşamış ve başarısız bir isyanda öldürülmüştür.

 

Ameya Yokoço

Burası: II. Dünya Savaşından sonra, çiftçilerin kuzeyden getirdikleri değerli yiyecek maddelerini karaborsa olarak sattıkları bir Pazar yeri olarak bilinir. Günümüzde ise, burada: ünlü markaların aksesuarları, çantaları, saatleri ve mücevherlerinin taklitleri satılıyor. Aynı zamanda tabii ki, yiyecek de satılıyor. Tokyo şehrinde: geleneksel yılbaşı yiyeceklerinin en taze ve lezzetlileri buradan bulunuyor.