Beşparmak dağları, Kıbrıs’ta kuzey sahili boyunca denize paralel 160 km boyunca uzanmakta ve ismini de Girne’nin doğusunda bulunan Beşparmak Tepesinden almaktadır.
Beşparmak dağları, Kıbrıs’ta kuzey sahili boyunca denize paralel 160 km boyunca uzanmakta ve ismini de Girne’nin doğusunda bulunan Beşparmak Tepesinden almaktadır.
Efsanelere konu olan Beşparmak Tepesi ile ilgili en yaygın efsane: bir kıza aşık olan iki delikanlının kız için gerçekleştirdikleri ölümcül düellodur. Düello sonunda hayatta kalabilen, kızı alacaktır.
Düello sonunda, delikanlılardan erdemli olan, çıkarcı olanı öldürüp bataklığa atmasına rağmen, yaraları nedeniyle kendisi de bataklığa gömülür ve sevdiği kıza uzanan eli bilek hizasından dışarıda kalır. İşte bu el, zamanla büyüyüp taşlaşır ve Beşparmak Tepesi oluşur.
DAĞDAKİ BAYRAK
Dağdaki Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bayrağı, Başparmak dağlarının güney yamacında yer alıp, 450 x 225 metre ebatlarında, dünyadaki en büyük boyanmış ve ışıklandırılmış bayraktır.
Gece ve gündüz, kilometrelerce uzaklıktan rahatlıkla görülebilen bayrak 400 adet lamba kullanılarak ışıklandırılmıştır. Bayrağın boyanma işlemleri ise Ekim 2013 tarihinde tamamlanmıştır.
Gündüz, KKTC Bayrağı görünümündeki bayrak, 4 farklı aşamada ve formda ışıklandırılmış olup, geceleri sırasıyla yıldız, ay-yıldız, ay yıldızlı Türk Bayrağı ve son olarak da KKTC Bayrağına dönüşmektedir. Aslında bu bayrak, büyüklüğü nedeniyle dünyanın en büyük bayrağıdır ancak KKTC tanınmama nedeniyle bunu tescil ettirememektedir.
EFSANE TANK
Beşparmak dağlarında, Selvili Tepe mevkiinde bulunan tank, 1974 Barış harekatı sırasında, Lapta Muharebesinde, oldukça sarp ve dik bir yerde, mayın patlaması sonucunda tahrip olmuştur. Ardından gelen tank tarafından yolun açılması için, şimdi bulunduğu yere itilmek zorunda kalmıştır.
Bugün, hala olduğu yerde açık hava müzesi olarak hizmet veren tank hakkında sayısız efsaneler günümüze kadar gelmiştir. Yakın zaman önce, tank mürettebatından bir er bölgeye gitmiş ve Beş Parmak Dağlarına çıkardığı tankın bulunduğu yeri 42 yıl sonra ziyaret etmiştir.
Tankı oraya nasıl çıkardıkları konusunda, mantıklı bir açıklama yok, tamamen milli duygularla çıkarıldığına inanılıyor, normal şartlarda tankın oraya çıkması mümkün değildir.
2 Ağustos 1974 tarihinde yapılan Lapta çatışmalarında, düşmanı yan ve gerisinden vurmak için görevlendirilen Özel Kuvvetlerde görevli bu tank, sarp araziyi aşarak görevini yerine getirmiş, ancak düşman ateşi ile ağır hasara uğrayarak yanmış ve burada kalmıştır.
ST HİLARİON KALESİ
Beşparmak dağları üzerinde kurulan üç kaleden biri olup, en batıdadır. Girne şehir merkezine 10 km uzaklıktaki kaleye, çıkmak için 480 basamak merdiven tırmanmak gerekiyor. Kale: Lefkoşa şehrine 24 km ve Gazimağusa şehrine 85 km uzaklıktadır. Kale Haziran 1995 tarihindeki büyük Girne yangınında etkilenmiş ve yeniden düzenlendikten sonra 15 Temmuz 2005 tarihinde ziyarete açılmıştır.
Deniz seviyesinden 732 metre yükseklikte bulunan kaleye, 10’ncu yüzyılda bir manastır ve kilise eklenmiştir.
Kalenin isimleriyle ilgili çeşitli rivayetler vardır. Bunlardan bir tanesi: MS 6’ncı yüzyılda Suriye’de yaşayan Aziz Hilarion’dan almaktadır. Rivayetlere göre: Aziz, Filistin’deki Gazze’nin 10 km uzağındaki deniz ve bataklık arasında kalan bir kumsalda 48 yıl yaşamıştır.
Ancak, bu hayattan bıktığında, rahat ve huzurlu bir yer bulmak için yola çıkar, Kıbrıs’a gelerek ömrünün son beş yılını burada bir mağarada geçirir. Kendisini ziyaret edenler artında, kalede bir manastır inşa edilir ve manastıra ismi verilir, zamanla kale de bu isimle anılmaya başlanır.
Kalenin ismiyle ilgili diğer rivayetlere gelince: 1191 yılında, kale, dağın zirvesinde yan yana duran iki tepe nedeniyle “ikizler” anlamına gelen “Didymus” ismiyle biliniyordu. Bu isim MS 13’ncü yüzyılda Lüzinyanlar tarafından değiştirilmiş ve kalenin ismi “Aşk Tanrıçasının Kalesi” anlamında “Dieu d’Amour” olmuştur.
Çünkü: zirvede bulunan iki tepeden birinin Aşk Tanrıçası Venüs ve diğerinin ise yaramaz oğlu Cupid’e benzetilmiştir. Daha sonra: kalenin ismi yine değiştirilmiş ve Kıbrıs genelindeki kraliçe efsanesine uygun olarak “Kraliçe Kalesi” (Castle of Regaena) olmuştur. Hatta: “Kraliçenin 101 evleri” olarak da isimlendirilmiştir. Kraliçe anlamına gelen Regaena: bir Bizans aristokratı, bir Lüzinyan kraliçesi ve bir asilzadenin karısı olarak betimlenmiştir. Çok zengin ve çok güzel olan bu kraliçe, bazı rivayetlere göre iyi kalpli ve nazik, bazı rivayetlere göre ise kıskanç ve kötü biri olarak anılmaktadır.
Evet, kalenin ismi hakkındaki söylentileri inceledik. Şimdi de kalenin yapılışı hakkındaki rivayetlerden söz etmek istiyorum. Çünkü kalenin nasıl ve ne zaman yapıldığı hakkında net bilgiler yoktur. Rivayete göre: Kıbrıs’ın en güzel ve en zengin kadını Kraliçe Regaena: kalenin yapımında, askerlerin denetiminde çalışan işçileri, bir yüksek kayanın üstüne oturarak izliyormuş.
İşçiler, sahilden sağladıkları su, kum ve taşları, el ele vererek kaleye taşıyorlarmış. Kalenin yapımı tamamlanınca, Kraliçe kalenin gizli yerlerinin ifşa edilmesini önlemek için, inşaatta çalışan işçilerin öldürülmesine karar verir. Askerler: işçileri teker teker bir odaya alır ve işçileri, odanın penceresinden aşağıya atmışlar. Ancak, işçilerden sonra askerler de aynı şekilde öldürülmüştür. Kalenin yukarı bölümündeki pencerenin “Kraliçenin penceresi” olarak bilinmesinin sebebi budur.
Gerek kalenin yapılışı ve gerekse isim kaynağından hakkındaki rivayetlerden sonra, kale hakkında yazılı kaynaklardaki mevcut bilgileri verelim. Kale, kesin yapım tarihi bilinmese de Beşparmak dağları üzerinde bulunan diğer iki kale gibi (Kantara ve Bufavento) MS 11’nci yüzyılda Bizanslılar tarafından bir gözetleme kalesi olarak yapıldığı tahmin edilmektedir.
MS 1191-1488 yıllarında yani Lüzinyan döneminde ise geliştirildiği ve son şeklini aldığı bilinmektedir. Lüzinyanlar: Lefkoşa ve Girne arasındaki ulaşımı sağlayan Girne Dar Boğazının kontrolü için kaleyi kullanmışlardır. Venedik döneminde ise, asker azlığı ve deniz kıyısındaki kalelerin önem kazanması nedeniyle, 1489 yılında boşaltılarak terk edildiği görülür.
MS 1191 yılında, İngiliz Kralı Aslan Yürekli Richard: Kıbrıs’ı ele geçirdiğinde, ilk olarak yazılı kayıtlarda kaleden söz edilmektedir.
St. Hilarion kalesinin ünlü film yapımcısı Walt Disney’i de etkilediğine inanılmaktadır. 1920 yılında burayı ziyaret eden Walt Disney, birkaç çizgi filimde bu kalenin jeneriğini çizgi filmlerine yansıtmıştır. Walt Disney’in “Pamuk Prenses ve 7 cüceler” isimli çizgi filminde de mekan olarak St. Hilarion’u canlandırdığına inanılmaktadır.
Yine bir başka efsaneye göre: kaleye dışarıdan bakıldığında sadece birkaç tane kapısı olduğu görülmesine rağmen, gerçekte 100 kapısının bulunduğu ve 101’nci kapıyı bulanın, kapıdan girdiğinde kaybolduğu söylenir. Bir başka rivayete göre: kalede 101 oda bulunmakta, gizli olan 101’nci odada ise kraliçenin definesi bulunuyormuş. Her Paskalya günü bu 101’nci kapı bir süre aralanır, sürenin sonunda ise kapanırmış. Bir keresinde, kapının açılması üzerine, orada bulunan bir çoban kapıdan girerek gizli odaya ulaşır, ancak çok fazla almak üzere içeride uzun süre kaldığından, kapı büyük bir gürültüyle kapanır ve çoban, içeride mahsur kalır. Bu rivayetin devamında ise, çoban gizli odadan çıktıktan sonra, güneşi görünce erir ve gözden kaybolur.
Kalenin bölümleri: Tanıtım odası, Barbikan, Kiler, Atölye, Mutfak, Kraliyet Sarayı, Sarnıç, Prens John Kulesi ve Bizans kilisesidir.
Kalenin en tepesine tırmanırsanız üzerinde “Tebrikler, St Hilarion zirvesindesiniz 732 m” yazılı bir maket askerle karşılaşırsınız. Buradan Girne ve Akdeniz manzarası mükemmeldir.
ALEV KAYASI BÖLGESİ-HERBARİUM
Burada Kıbrıs endemikleri, Orkide türleri ve nadir bulunan yaban bitkileri görülebilir.
BUFAVENTO KALESİ
Beşparmak dağları üzerinde, Arap saldırılarından korunmak ve gözetlemek amacıyla yapılmıştır. Deniz seviyesinden 950 metre yükseklikteki kale, Kıbrıs’ın en sarp ve rüzgarı bol tepesinde kurulu olduğu için Bufavento yani Rüzgara kafa tutan ismini almıştır. Ancak kalenin yapım tarihi bilinmemektedir. Tarihi kayıtlarda, kaleden Aslan Yürekli Richard zamanında söz edilmektedir. Kale: 1389-1398 yılları arasında hapishane olarak kullanılmış ve Aslan Şatosu olarak isimlendirilmiştir.
1489 yılında kale, Venedikliler tarafından ele geçirilmiş, ancak deniz kıyısında bulunan kaleler önem kazandığından, eski önemini yitirmiştir. Burası Kıbrıs içinde ulaşılması en zor olan kaledir, sadece bilginiz olması açısından anlattım, yoksa ulaşım mümkün olmuyor.
Son notlarımı, kale hakkındaki efsanelerle bitirmek istiyorum. Efsaneye göre: Kıbrıs kralı Komnemus’un kızı, Aslan Yürekli Richard’a aşık olur. Ancak, bir süre sonra prenses ve köpeği cüzzam hastalığına yakalanır ve bu kaleye kapatılırlar. Her sabah, prensesin köpeği kalenin yakınında bulunan bir su kaynağına giderek yıkanır ve bir süre sonra köpek üzerindeki yaraların iyileştiği görülür. Bunun üzerine, prenses te aynı kaynakta yıkanmaya başlar ve iyileşmesi üzerine, su kaynağının bulunduğu yere Ayios Ionnis Manastırı yapılır.
Bu şehir, geçmişi her ne kadar çok uzun yıllara dayansa da, ziyaretçiler için eski tapınaklar veya mimari yapılar sunmamaktadır.
ŞEHRİN TANITIMI
Buranın tek özelliği: Yangzte Irmağı üzerinde yapılacak tekne gezilerinin başlangıç noktası olmasıdır. Yani: meşhur Yangzte ırmağı üzerindeki bir ana liman olarak önem kazanıyor. Yani, Batı Çin ülkesinin en büyük iç nehir limanıdır.
Çünkü: Yangzte ve Jialing ırmakları, tam burada birleşiyor ve sanayi şehri olarak öne çıkan bu şehire avantajlı bir konum sağlıyor. Bir süre öncesine kadar burada, Yangzte nehri üzerinde, muhteşem güzel manzaralar görülen ve iki güne kadar uzayan tekne gezintileri düzenleniyordu. Ancak, Üç Boğaz barajının yapılması ve nehirdeki su seviyesinin yükselmesi nedeniyle, bu tekne gezintileri, günümüzde, eskisi kadar cazibe sağlamıyor ve bir anlamda bitmiş durumda.
Üç boğaz barajı demişken, burada “Üç Boğaz Köprüsü” var. Köprü: Wulong Karst Ulusal Jeoloji Parkı içindedir. UNESCO Dünya Mirası listesindedir. Bu korumalı 20 km. lik arazinin tam merkezinden, Wu nehri geçmektedir.
Şehrin tarihi süreçteki en önemli konumu: 1939-1945 yılları arasında, ülkenin askeri ve siyasi başkenti olmasıdır. Bu dönemde, yaz günlerinde Japon uçaklarının saldırılarına ve bombalarına hedef olan şehir, kış aylarında ise, nehir üzerinden yükselen sis nedeniyle koruma altına giriyormuş.
ŞEHİRDE GEZİLECEK YERLER
Dağınık tezgahlarda kurulan Pazar yeri ilginizi çekecektir. Çünkü: burada, portakal, lahana, yumurta, canlı tavuk, yılan balığı ve her türlü baharat bulmak mümkündür. Ayrıca: bu tezgahlarda, şehrin en öne çıkan yöresel lezzeti olan: “Sichuan güveci” yemeğini tadabilirsiniz. Bu yemek: masanın ortasında kaynamakta olan baharatlı bir karışımda pişirildikten sonra, sosa batırılarak yenen: et-sebze-soya peyniri çeşitlerinden oluşan, bol acılı bir yemek türü.
Şehir merkezinde: Halk Kurtuluş Anıtı var. Anıt, şehrin bir sembolü olarak hizmet vermektedir. Yapıldığında bölgenin en yüksek binası olmasına rağmen, günümüzde çok sayıda alışveriş merkeziyle çevrilmiştir. Zafer anıtı, Çin ülkesinde bu amaç için yapılmış tek anıttır.
Şehirde, bir de saray var. Chongqing Halk Sarayı. 1953 yılında yapılan saray: 4000 kişilik bir konferans salonu ve otel olarak günümüzde hizmet veriyor.
Burada: Luohan Tapınağını da gezmenizi öneriyorum. Burada: kör falcılar ve Buda rahipleri var. Ayrıca: 500 tane renkli toprak heykel görebilirsiniz.
Riyad, Suudi Arabistan ülkesinin en büyük şehridir.
Arap yarımadasının 3’ncü büyük şehri, Asya’nın ise 39’ncu büyük şehridir.
Riyad ismi Arapça’da “bahçe” anlamına gelen “rawdha” kelimesinden türetilmiştir.
Arap yarımadasının merkezinde bulunan şehir, yaklaşık 5 milyon kişiye ev sahipliği yapmaktadır.
Şehir, En-Nefud çölünün ortasındadır ve eskiden Hacr-ı Yemame olarak biliniyordu.
Deniz seviyesinden 600 metre yüksekliktedir.
Riyad, geleneksel çarşıları, ilgi çekici müzeleri ve antik mimarinin, çok katlı binaların, birinci sınıf alışveriş merkezlerinin ve restoranların yanı sıra yer aldığı ortaçağ ile modernin bir karışımıdır.
Bir zamanlar surlarla çevrili bir şehir olan Riyad, dünyanın en zengin şehirlerinden biridir.
Diğer önemli cazibe merkezlerinin yanı sıra Suudi Arabistan’ın en iyi müzelerine, UNESCO Mirası Listesinde yer alan Diriyah’a, Masmak Kalesine ve Murabba Sarayına ev sahipliği yapmaktadır.
Riyad aynı zamanda birinci sınıf tasarım mağazalarına, butiklere ve muhteşem kaliteli restoranlara da ev sahipliği yapar.
Riyad’da çoğu site, Cuma ve Cumartesi günleri (hafta sonları) ve ibadet saatlerinde kapalı olup ziyaret saatleri bekar erkekler ve aileleri arasında paylaştırılmaktadır.
Son bir not: Suudi Arabistan Krallığı, Riyad’da “World Expo 2030” a ev sahipliği yapma hakkını kazanmıştır.
Expo alanı: şehrin kuzeyinde, Kral Halid Uluslararası Havaalanına, arabayla yaklaşık 5-10 dakika uzaklıktadır. Toplam 6 milyon metre karelik bir alanı kapsar. Fuarı yaklaşık 40 milyon kişinin ziyaret etmesi beklenmektedir. Fuara 246 katılımcı olacağı tahmin edilir. Bunlar arasında ülke pavyonları, uluslararası kuruluşlar, resmi olmayan katılımcılar vardır.
HAVAALANI
Kral Halid Havaalanı, Riyad’ın yaklaşık 34 km kuzeyindedir.
Taksi ücretleri bölgeye göre değişiklik göstermektedir ve şehir merkezi bölgesine yapılacak bir yolculuk yaklaşık 70-90 SR mal olacaktır.
VİZE:
Suudi Arabistan’ı ziyaret etmeden önce e-vizenizi almak için az miktarda şart vardır.
18 yaşında veya daha büyük olmanız.
Giriş tarihinize en az 6 ay kalmış, uygun bir ülkeden alınmış geçerli bir pasaportunuzun olması gerekir. Bu ülkelerden bazıları: Amerika Birleşik Devletleri, Avustralya, Kanada, Güney Kore, Birleşik Krallık ve diğer 45 ülkeyi içermektedir.
Turist vizesi, giriş başına 3 aya kadar konaklamaya izin verir ve seyahat edenler yıl boyunca Suudi Arabistan’da 90 güne kadar kalabilirler.
ŞEHİR İÇİ ULAŞIM:
Şehir yürüyüşe uygun değildir ve toplu taşıma yoktur.
Ancak Uber ve Careem’in ucuz normal taksileri vardır.
Araba kiralamak da bir seçenektir. Ancak pek uygun değildir.
İKLİM:
Yaz ayları çok sıcaktır.
Sıcaklık 50 dereceye yaklaşır.
Temmuz ayında ortalama en yüksek sıcaklık 43.5 derecedir.
Kışlar ılık, soğuk ve rüzgarlı gecelerle geçer.
Genel iklim kuraktır ve çok az yağış alır.
Ayrıca çok sayıda toz fırtınasının yaşandığı da bilinmektedir. Toz genellikle o kadar kalın ki görüş mesafesi 10 metrenin altına kadar iner.
TURİZM
Suudi Arabistan’da turizm, her zaman büyük ölçüde dini hac ibadeti etrafında dönmüştür ve hala da öyledir.
Vizeler, ülkede çalışan iş insanları ve kutsal şehirler Medine ve Mekke’yi ziyaret etmek için ülkeye seyahat eden Müslümanlarla sınırlıydı.
Mekke, Ramazan ayı boyunca ümre yapmak için yaklaşık 2 milyon hacıyı ve Zilhicce ayı boyunca Hac’da yılda üç milyondan fazla hacıyı kabul etmektedir.
27 Eylül 2019 tarihinden itibaren Suudi Arabistan, turizm sektörünü dini nedenlerden daha fazlası için ziyaret etmek isteyen gezginlere açtı.
Turist vizelerinin ilk kez verilmesinden sonraki ilk 10 günde 24.000’den fazla turist ülkeye kabul edildi.
Yetkililer, yeni değişikliği teşvik etmek amacıyla, evli olmayan yabancı çiftlerin birlikte otel odası kiralamasına izin vereceklerini bildirdi geçmişte buna benzer izin verilmiyordu.
Günümüzde, Şehir, 15 bölgeye ayrılmıştır.
Olaya Bölgesi:
Konaklama, eğlence, yemek ve alışveriş yapılabilen şehrin ticari merkezidir.
Burada lüks oteller ve restoranlar bulunmaktadır.
Buradaki başlıca yerler: Kingdom Center, Al Faisalyah ve Al-Tahlya Caddesidir.
Diplomatik Mahalle-DQ Bölgesi
Konut yapıları, alışveriş merkezleri ve yabancı elçiliklerin ve uluslararası kuruluşların bulunduğu yerdir.
Yemyeşil bahçeleri ve sayısız spor tesisleriyle aynı zamanda şehrin en yeşil alanlarından biridir.
İsmine rağmen Diplomatik bölgedeki yaşamın, tüm Suudi yasalarına uyulması şarttır ve Mutaween veya Suudi din polisi ara sıra devriye gezmektedir.
Ancak yabancı diplomatlara ve ailelerine belirli ayrıcalıklar tanınır ve yabancı diplomatların ve eşlerinin DQ sokaklarında şort ve kısa kollu gömleklerle dolaşmaları pek hoş karşılanmaz.
Al-Bathaa Mahallesi:
Bu mahalle; uygun fiyatlı alışveriş ve yemek seçeneklerine ev sahipliği yapar ve eğer isterseniz şehrin minibüs sisteminin merkezidir.
NE YENİR.
Diğer Suudi Arabistan şehirlerindeki gibi Nejdi Kabsa da Riyad’ın en geleneksel öğle yemeğidir.
Yemen Mandi öğle yemeği olarak da popülerdir.
Şehirde: McDonalts, Burger King, Dominos Pizza, Papa Johns, KFC, Pizza Hut, Pizza İnn, Dunkin Donults, Krispy Kreme Donuts, Starbucks gibi çok uluslu zincirler bulunmaktadır.
Subway Riyat şehrinde oldukça yaygındır.
Ayrıca Briyani, Chapali kabab, Kurma ve roti gibi çoğunlukla Hint ve Pakistan merkezli güney Asya yiyecekleri satan birçok restoran bulunmaktadır.
Şehirdeki birçok restoranda Bekarlar bölümü ve Aileler bölümü vardır.
SUUDİ ARABİSTAN’DA KANUNLAR
Suudi Arabistan’ı ziyaret ederken uymanız gereken bazı yasalara dikkat ediniz.
Bunlardan ilki ve en önemlisi “Lese Majeste” Yasalarını çiğnemekten kaçının.
Bu, Suudi Arabistan hükümetini, kraliyet ailesini, Kind’i veya bayrağını alenen eleştirmemeyi gerektirir. (Buna sosyal medya da dahildir.)
Herkes fotoğraflar aracılığıyla anılar yakalamayı sever ancak Suudi Arabistan’da fotoğraf çekerken dikkatli olun. Askeri ve hükümet tesislerinin fotoğraflarını çekmek yasa dışıdır ve hapis cezasına yol açabilir.
Kişisel kimliğinizi her zaman yanınızda taşıdığınızdan emin olun.
Yetkililer her zaman kimlik isteyebilirler. (Özellikle güvenlik kontrol noktasındayken)
Bu nedenle pasaportunuzun fotokopisini yanınızda bulundurmak iyi bir fikirdir.
KRAL FAHD ULUSLARARASI STADYUMU
Stadyum, Riyad şehir merkezine 20 kilometre uzaklıktadır.
Stadyum, 1982-1986 yılları arasında inşa edilmiş ve 1987 yılında hizmete girmiştir.
64 bin seyirci kapasitelidir.
Daha da önemlisi, bir anda dünyanın en büyük çatısına sahip mekan haline gelmiştir.
47 bin metre karelik alanı, Kral Fahd Stadyumunun neredeyse 20 yıl boyunca statüsünü korumasına imkan sağlamıştır.
Kapak 24 uzun direk tarafından destekleniyor ve dinamik şekli nedeniyle bir Bedevi çadırını andırıyor. Bir arada bir çiçek oluşturan ve çölün enginliğini ifade eden 24 büyük beyaz çadırdan oluşan çatısı ve dış cephesidir.
Çatı, her biri 58 metre yüksekliğinde bir direğe sahiptir, 246 metre çapında bir daireye eşit olarak dağıtılmış ve oyun alanından yaklaşık 33 metre yükseklikte, 134 metrelik bir iç halka kabloyla sabitlenmiş, toplam 24 özdeş elemana bölünmüştür.
Çatının altında, çoğunlukla yapay arazi yamaçlarıyla desteklenen, çanak şeklinde tek katmanlı stantlar bulunmaktadır.
Sadece saha standlarının yanında farklıdır.
Bir tarafta ikinci bir normal oturma kademesi, diğer tarafta ise kral salonunun bulunduğu lüks bir bölüm oluşturuldu.
FIFA Konfederasyon Kupası, burada 3 kez düzenlendi. (1992, 1995, 1997)
Daha önce Suudilerin en büyük sahası U20 Dünya Kupasına (1989) ev sahipliği yapmıştı.
Büyük turnuvalar arasında, Riyad’dan üç kulübün kiracı olması nedeniyle, ulusal takımdan bahsetmeden, boş durmuyor.
GEZİLECEK YERLER:
KİNGDOM CENTER TOWER-KRALLIK MERKEZİ-BURJ AL MAMLAKAH:
Krallık merkezi: büyüyen iş bölgesi Al-Olaya’da Kral Fahd Yolu ile Olaya caddesi arasındaki Al-Urubah yolu üzerindedir.
Giriş ücretlidir, ücret 63 SAR.
Merkez, Riyad’da Four Seasons Hotel Riyadh ve dairelerine ev sahipliği yapmaktadır.
99 katlıdır.
Kulenin yüksekliği 302.3 metredir.
Şehrin en yüksek gökdeleni ve dünyanın 45’nci en yüksek binasıdır.
Kulenin özel bir özelliği, yüksekliğinin son üçte birinde, iki parçaya bölünmüş olmasıdır.
Bu iki parça, bir gökyüzü köprüsü ile birbirine bağlanmıştır. (Sky Bridge)
Kule, 94.230 metrekare arazi üzerine inşa edilmiştir.
Krallık merkezi, Suudi kraliyet ailesinin prensi Al-Waleed bin Talal’a aittir ve onun Holding şirketi Kingdom Holding Company’nin genel merkezidir.
Büyük açıklık, geceleri sürekli değişen renklerle aydınlatılıyor.
Evet, son bir not: Krallık merkezi, 2002 yılında Emporis Gökdelen ödülünü kazanmıştır.
Sky Bridge-Gökyüzü Köprüsü:
Tasarım ters çevrilmiş bir kemer tarafından oluşturulan bir deliği ve üst kısmında 54 metrelik bir yürüyüş yolunu veya Sky Bridge’i içeriyor.
Gökyüzü köprüsü, Riyad’ın en fütüristik cazibe merkezlerinden biridir.
Riyad silüetinin engelsiz bir manzarasını sunan, tabandan tavana cam panellere sahip, şehrin 300 metre yukarısında asılı kavisli bir köprüdür.
Sky Bridge şehrin üstünden muhteşem manzaralar sunar ve halkın erişimine açıktır.
Gökyüzü köprüsü muhteşem bir gündüz manzarası ve aynı derecede büyüleyici yıldızlı gece manzarası sunar.
Ters parabolik kemerden yukarı çıkmak ve Krallık Merkezinin 99’ncu katında bulunan köprüye ulaşmak için yüksek hızlı bir asansöre binilir.
Alışveriş Merkezi:
Merkezin doğu kanadında, 3 katlı bir alışveriş merkezi vardır. Burası büyük bir tasarım ödülü kazanmıştır.
Alışveriş merkezinde erkeklerin girmesine izin verilmeyen, sadece kadınların alışveriş yapabileceği bir kat bulunuyor.
Lüks mağazalarda, butiklerde ve lüks mücevher mağazalarında lüks bir alışveriş deneyimi yapabilirsiniz.
Four Seasons Hotel Riyadh:
Burada otel ile birlikte lüks daireler bulunur.
Vox sineması:
Gösterişli Vox sinemalarında da film izleyebilirsiniz.
Yemek Katı:
Bodrum kattadır.
Kral Abdullah Camii:
Bu merkezin 77’nci katında, Suudi Arabistan’ın en yüksek camisi var.
Kral Abdullah Camisi.
BURJ RAFAL HOTEL KEMPİNSKİ
Kral Fahd yolu üzerindedir.
Yapının yüksekliği 308 metredir.
70 katlıdır.
Riyad şehrinin en yüksek gökdelenidir. Aynı zamanda dünyanın en yüksek otelidir.
Kulenin yapımına 2010 yılında başlanmış ve 2014 yılında tamamlanmıştır.
Kulede 474 apartman dairesi ve 349 odalı 5 yıldızlı Kempinski Otel bulunmaktadır.
AL MASMAH PALACE-MASMAK KALESİ
Masmak Kalesi veya Masmak Sarayı olarak da bilinen Masmak Kalesi, Riyad’da tarihi bir simge yapıdır.
Saray Riyad şehrinin tam ortasındadır.
Kale, 1865 yılında: İmam Abdullah bin Faysal’ın hükümdarlığı sırasında onun ikametgahı, güç ve para merkezi olarak inşa edilmiştir.
Evet: bir zamanlar bu kale, çamur ve kil tuğlalardan inşa edilmiş olup, bir zamanlar gözetleme kulesi görevi gören dört köşe taretini bünyesinde barındırıyor.
Savaş sırasında silah namluları için sadece iki girişi ve duvarlarda küçük açıklıklar vardır.
Kalenin dışında ise, geniş bir avlu bulunur.
Duvarlar son derece kalındır ve bir zamanlar şehri savaşta savunmak için hazırlanmıştır.
Başlangıçta askeri üs olarak kullanılan Masmak kalesi, Riyad Muharebesinin kilit noktasıydı ve o zamandan beri Suudi Arabistan’ın birleşmesinin sembolü haline geldi.
1902 yılında sürgüne gönderilen Abdülaziz bin Abdul Rahman bin Faysal El Suud adında bir kraliyet ailesi Riyad’a giderek kaleyi ele geçirir.
Daha sonra bölgedeki tüm krallıkları fethetmeden önce onları günümüz Suudi Arabistan Krallığını oluşturmak için birleşmeye davet etti.
Gelelim günümüze:
Günümüzde turistler şehri 18 metre yükseklikteki dört gözetleme kulesinden izleyebilirler.
Müzeye dönüştürme:
Evet; 150 yıllık kale artık 20’nci yüzyılın başlarından kalma fotoğrafların, sanat eserlerinin ve multimedya sunumlarının sergilendiği bir müzeye dönüştürülmüştür.
Gezginler ayrıca Kraliyet ailesinin kalenin kontrolünü yeniden ele geçirdiğini gösteren bir belgesel de izleyebiliyor.
Müzede sergilenenler:
Tarihi Saray, Al Masmak kalesi kapısında bin Jiluwi’nin mızrak ucu kalıntılarında temsil edilen Riyad’ı yeniden kazanma savaşı da dahil olmak üzere krallığın birleşme hikayesinin canlı fotoğrafları sergileniyor.
Prens Fahad bin Jiluwi, 1902 savaşında Kral Abdülaziz’in ordusunda yer alırken, mızrağını Ajlan bin Rashid’e nişan almak için fırlatır. Hedefini ıskalar ve mızrağın ucu kapıya yerleşerek derin bir çatlak oluşturur. Mızrak hala kapının aralığında durmaktadır.
Bu Kral’ın ana hizmetkarlarından birinin kahramanlık hikayesine tanıklık ediyor
Müzenin yerleşimi:
Saray 6 bölüme ayrılmıştır. Batı tarafında kalenin kapısı, cami, meclis (divane); kuzey tarafında kuyu ve avlunun dört köşesinde kuleler vardır. Hükümdar ve misafirlerine ait yerleşim birimleri teşhir salonlarına dönüştürülmüştür Sarayın içinde dolaşarak görsel sunumları ve duvarlara asılan antik tarihi kalıntıları görebilirsiniz.
Souq Al Zal:
Müzenin yanında canlı bir Suudi pazarı bulunuyor. Bu pazarda: enfes yerel el sanatları, yiyecekler, kıyafetler, altınlar, hediyelik eşyalar ve mücevherler bulunur.
THE SAUDİ NATİONAL MUSEUM
Şehrin merkezinde, Kral Abdülaziz sarayının yakınındaki Al Murabba mahallesindedir.
Giriş ücretlidir, giriş ücreti yetişkinler için 10 SAR’dır. Çocuklar ücretsizdir.
Daha çok Kral Abdülaziz Tarihi Merkezi (KAHC) olarak bilinen Suudi Arabistan Ulusal Müzesi, Suudi Arabistan’ın tarihi ve kültürünün seçkin bir mirasıdır.
Müze ülkedeki farklı bölgelerin tarihine ilişkin farklı temalara dayanan, 8 galeriden oluşur.
KAHC, muhteşem İslam ve Arap sanatının yanı sıra mimariyi de saklıyor.
Müze: Murabba Sarayını çevreliyor ve aslında sarayın eski bir birleşimiydi.
Kral Fahd tarafından 1999 yılında Riyad Emirliğinin 100’ncü yılı münasebetiyle açılmıştır.
Bugün aynı zamanda yaklaşık 28 bin metre karelik bir alanı kaplayan küçük bir tema parkı, cami, kütüphane, eski bir avlu, bahçe, toplantı salonu ve daha birçok erişim alanını bünyesinde barındırmaktadır.
Bu ülkenin Suudi kraliyet ailesinin, monarşinin ve vakfının eski çağlarını kucaklayan KSA’ın tek taşıdır.
Müzede: heykeller ve yazılar bulunuyor. Koleksiyondaki eser sayısı ise 3700’dür.
Müze: 8 galeriden oluşur.
Antik Arap Krallıkları Galerisi:
MÖ 4.binyıldan MS 2. Yüzyıla kadar var olan uygarlıkların kalıntıları bulunmaktadır.
İslamiyet Öncesi Dönem Galerisi:
İslam öncesi hayatın dini ve sosyal kalıpları görülür.
Peygamber Efendimizin Misyon Galerisi:
Peygamberinizin vahiyden Medine’ye hicretine kadar olan hayatı hakkında bilgiler bulunur.
Krallık Birleşme Galerisi:
Suudi Arabistan’ın birleşme tarihini anlatan bir belgesel izlenir.
Hac ve İki Kutsal Cami Galerisi:
Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi’nin kentsel gelişimi görülür.
DEERA SQUARE-ADALET MEYDANI
Masmak kalesi yakınında bulunan kamusal bir alandır.
Yerel olarak Safaa Meydanı veya Adalet Meydanı olarak da bilinir.
Meydan genel bir günde oldukça hareketlidir ve Riyad’daki Masmak Kalesi, Kral Abdullah Parkı, Murabba Tarihi Sarayı, İmam Türki Bin Abdullah Ulu Camii, Souq l Zal ve çok daha fazlası gibi birçok turistik mekana yakındır.
Yaygın olarak Riyad’daki resmi kamu infaz meydanı olarak da bilinir.
Haber verilmeyen zamanlarda, Suudi güvenlik güçleri ve diğer yetkililer infazların gerçekleşmesine yer açmak için alanı temizlerdi.
Burası halka açık idamların yapıldığı eski bir yerdi.
Suudi Arabistan’da ölüm cezasına çarptırılanların başları kesilirdi.
Kafa kesildikten sonra kafa tekrar vücuda dikildi.
Ceset daha sonra sarılarak son ritüeller için götürülürdü.
Bu infazlar alışılmadık olmasa da nadir görülen bir olaydı.
Bu tür halka açık olaylara tanık olan çok sayıda katılımcı olmasına rağmen, infazları fotoğraf veya videoya kaydetmek suçtu.
AD DİRİYAH-ANTİK DİRİYAH
Giriş ücretsizdir.
Ad Diriyah’ın eski şehri, zengin kültürel tarihiyle bilinen Suudi Arabistan’da UNESCO Dünya Mirası Listesindedir.
Riyad’ın kuzeybatı eteklerinde yer alır ve her biri egzotik cazibe merkezleri sunan farklı bölgelerden oluşur.
Diriyah zengin tarihi, kültürü, eşsiz sanatı ve sizi zamanda geri götüren geleneksel kerpiç binalarıyla ünlüdür.
Diriyah, Suudi Kraliyet Ailesinin eski eviydi.
Eski Diriyah şehrinin kalıntıları, Hanife Vadisi olarak bilinen ve Riyad boyunca güneye doğru devam eden dar vadinin her iki yanında yer alıyordu.
Neredeyse tamamen kerpiç yapılardan oluşan kalıntılar, vadiye bakan tepelerin üzerinde yer alan Ghusaibah, Bujairi ve Turaif olmak üzere üç bölgeye ayrılmıştır.
Turaif Mahallesi:
15’nci yüzyılda mimari üslupla kurulmuştur.
Al Suud evinin bulunduğu EdiDriyah’ın ana mahallesidir.
Bölge diğer tüm mahallelere bakan bir duvarla çevrilidir.
Güney Batı dağında yer almaktadır.
Burada bazı tarihi saraylar ve anıtlar bulunmaktadır.
Bunlar: Salwa Sarayı, Saad bin Saud Sarayı, Konuk Evi ve At-Turaif Hamamı ve İmam Muhammed bin Suud Camii’dir.
31 Temmuz 2010 tarihinde UNESCO Dünya Mirası Listesine dahil edilmiştir.
Ghusaiba Mahallesi:
1683 yılına kadar Suudi Arabistan’ın ilk başkentiydi.
Bujairy Mahallesi:
Hanife Vadisinin doğu yakasında yer almaktadır.
Burada camiyi, okulu, Şeyh Muhammed bin Abdul Vehhab’ın evini ve yeni açılan Diriyah Kapısını bulabilirsiniz.
Al Bujairi miras parkında geleneksel yemek tezgahları, hareketli bir Pazar, oyuncaklar ve sanat eserleri bulunur.
İkonik Salwa Sarayı, Suadi devletinin kurucusunun ilk ikametgahıydı ve Necdi mimari tarzında inşa edilmiştir.
Saad Sarayı ahır olarak kullanılan avlusuyla ünlüydü.
At-Turaif Hamamı ve İmam Muhammed bin Suud Camii, Turaif bölgesindeki eşsiz yerlerdir.
Yetkililer sarayların birçoğunu restore ederek müzeye dönüştürmüştür.
Mosim Park, Mosim FC futbol takımına ev sahipliği yapmaktadır.
Diriyah ayrıca bir Formula E yarış şampiyonası olan Diriyah ePrix’e de ev sahipliği yapıyor.
İlk Suudi devletinin doğum yeri unvanını taşıyan bu bölge, Suudi Kraliyet ailesinin orijinal eviydi.
Bölgenin yerleşimi Hz. Muhammed dönemine kadar uzanmaktadır.
CAMEL TRAİL RİYADH
Riyad’da deve denemeleri antik çağlarda develerin ve tüccarların Kuzey Afrika ve Arap Yarımadasına kolay ulaşımını kolaylaştırmak amacıyla yapılıyordu.
Riyad’da 4 deve parkuru vardır.
Bunlardan ilki en popüler olanıdır. Burada: gezi, trekking, doğa yürüyüşü, piknik, kamp ve bisiklete binme gibi aktiviteler yapılır.
Deve yolu boyunca gün batımı ve gün doğumu manzaraları mükemmeldir.
Bu deve yolları başlangıçta, dolaşan develerle Tuwaiq kayalıkları üzerinden Mekke hacına daha kısa bir rota kat etmek için oluşturuldu.
Nedj’den Hicaz’a kadar koştular.
Yayla anlamına gelen Al Nedj; Ar Riyad Bölgesinin de eski adıdır.
Şehre yakın bir konumdadır ve herhangi bir araçla ulaşılabilir.
SOUQ AL-THUMAİRİ
Riyad şehir merkezine 10 km uzaklıktadır.
Riyad’ın en popüler yerel alışveriş noktası Masmah Kalesinin yakınında bulunan Souq al-Thumairi’dir.
El sanatları, antikalar, parfüm, geleneksel kıyafetler, mücevher ve daha fazlasını satın almak için Riyad’da ziyaret edilebilecek en iyi yerlerden biridir.
Antika müzayedeleriyle ünlü olan bu bölge, cezve, gümüş hançer, vazo, lamba gibi çok çeşitli antika koleksiyon eşyalarının bulunması nedeniyle Antik Çarşısı olarak da anılır.
Souq, hareketli yerel mağazalar ve koşuşturmacayla kategorize edilen sokak pazarının Arapça sözcüğüdür.
Souq al Thumairi, aynı zamanda Orta Doğuluların çoğunun kutsal meyvesi olan sıcak Arap kahvesi ve tatlı yapışkan hurmalarıyla da ünlüdür.
Yakındaki birçok restoran, geleneksel yemeklerde uzmanlaşmıştır.
EDGE OF THE WORLD-DÜNYANIN KENARI
Riyad’a arabayla yaklaşık 2 saat uzaklıktadır.
Dünyanın Kenarı, Riyad’ın kuzeybatısındaki kayalık çölde bulunan doğal bir jeolojik alandır.
Çölden yükselen ve doğal bir duvar gibi görünen düz kayalıklar vardır.
Adını 300 metre yüksekliğindeki kayalıkların kenarında görülen muhteşem ufuk manzaralarından alıyor.
Ayrıca zirveye ulaşmak için engebeli parkurlarda yürüyüşün keyfini çıkarabilirsiniz.
Büyüleyici sabah manzaraları nedeniyle Acacia Vadisinde gece kampı popülerdir.
Fil Kayası ve Jabal Abyad; bölgedeki popüler yerlerdir.
Başlangıçta Jebeel Fihrayn olarak bilinen bölge, çok daha uzan olan Tuwaiq Kayalıklarının bir parçasıdır.
Kayalıklar antik okyanus yatağına 300 metre kadar inerken, kara boyunca uzanan kurumuş nehirleri görebilirsiniz.
Bu topraklardan geçen eski bir kervan yolu var ve yol boyunca develerin hareket ettiği görülebiliyor.
Yürüyüş yolu boyunca asırlık fosillere de rastlamak mümkündür.
AL RAJHİ MOSQUE
Riyad’ın en büyük camisi, Ulu Cami olarak da bilinen ve İslam’ın önemli bir kurumu olan Al Rajhi’dir.
Caminin kendi ibadethanelerinde 18 bin erkek ve 25.000 kadın bulunur.
Ziyaretçilere cami tesisleri, hizmetleri, imamları ve caminin rolleri hakkında bilgi veren turlar mevcuttur.
Al Rajhi, devasa boyutuyla tanınmasının yanı sara özel olanaklar da sağlıyor.
Cuma hutbesi 7 farklı dilde okunmakta olup, işitme engelliler için de duaları çeşitli LCD ekranlar ve işaret dilleri aracılığıyla izlenmektedir.
Adli bilim dersleri de veriliyor ve cami sadece dua etmekle kalmıyor, aynı zamanda festivaller gibi etkinlikler ve festivaller sırasında topluluk toplantıları için de bir alan oluşturuyor.
SAQER-ALJAZİRAH AVİATİON MUSEUM-KRALİYET SUUDİ HAVA KUVVETLERİ HAVACILIK MÜZESİ
Saqer-Aljazirah Suudi Kraliyet Hava Kuvvetleri Havacılık Müzesi, Suudi Kraliyet Hava Kuvvetlerinin 1920’lerden günümüze kadar olan tarihini sunuyor.
Kentin en büyük müzelerinden birisidir.
Müzede bir dizi uçak, üniforma, motor, silah ve nişanlar sergileniyor.
Ayrıca açık hava statik parkı ve uzaya giden ilk Suudi Prens Sultan bin Salman bin Abdulaziz Al Saud için dikkat çekici bir sergi de mevcuttur.
Ünlü Lockheed L-1011 Tristar da otoyolun dışında görülebilir
Imax Sinaması ve simülatörler müzede bulunan özel özelliklerdir.
Hem uçak hem de uçak dışı meraklılar için canlandırıcı bir deneyimdir.
AL FAİSALİYAH CENTER
Riyad şehrinde bulunan ticari bir gökdelendir.
Suudi Arabistan’ın 4’ncü en yüksek binası ve Krallığın ilk gökdelenidir.
Al Faisaliyah merkezi, 257 metre yüksekliğinde ve 44 kattan oluşuyor.
Bina tasarımı güneşe maruz kalmayı en aza indirmeyi amaçlayan ve yukarı doğru bazı katlarda gözlem güverteleri bulunan, yükseldikçe sivrilen ayrı bölümler içeriyor.
En üstte şehrin 256 metre yukarısında bulunan bir cam topun içinde yer alan ve yemek yerken mükemmel manzaralar sunan bir restoran bulunmaktadır.
Bunun hemen altında bir dış izleme alanı var.
Zemin katta dünya markalarının yer aldığı bir 3 katlı alışveriş merkezi bulunuyor.
Kulenin her iki yanında birer otel bulunurken, ana bina ofis olarak kullanılıyor.
Al Faisaliah Center’dan Suudi Arabistan’ın diğer gökdeleni Kingdom Center’in net bir görüntüsü var ve iki bina akşamları silüetlenmiş bir ufuk çizgisi oluşturuyor.
RİYAD TELEVİZYON KULESİ
Suudi Enformasyon Bakanlığı binasının içindedir.
Televizyon kulesinin yüksekliği 170 metredir.
Kule, 1978-1981 yılları arasında inşa edilmiştir.
KİNG ABDULLAH PARK
Riyad’ın en büyük parkı Kral Abdullah Parkı (Maraz Parkı), şehrin güneyinde Al Maraz’da bulunan ilgi çekici bir cazibe merkezidir.
Tatlı yeşil alanı, oyun alanları, bahçeler, çimler ve bir göl içerir ve en çok dans eden müzikli havuzuyla tanınır.
Adını Suudi Arabistan Kralı Abdullah’tan alan Kral Abdullah Parkı, 79 dönümlük bir alana yayılan, görkemli bir görünüm sergileyen, son derece temiz ve bakımlı bir park olarak biliniyor.
Piknik, koşu ve oyun alanlarının yanı sıra parkta turistler için çok sayıda alışveriş tezgahı da bulunuyor ve geceleri oldukça güvenlidir.
Parkta ayrıca bir kafe ve farklı etkinliklerin düzenlendiği, Suudi Ulusal Günü, Kurban Bayramı ve diğer festivaller için kutlamaların yapıldığı çok sayıda amfitiyatro yer alıyor.
RİYAD HAYVANAT BAHÇESİ
Hayvanat Bahçesi yalnızca günün en sıcak kısmı olan saat: 13.00’de açılır ve 18.30’da kapanır.
Hayvanat bahçesi büyük ve hiç de kalabalık değildir.
Bu hayvanat bahçesinde, filler, zürafalar, maymunlar, camles vs var ama hayvanat bahçesinde aslan veya kaplan bulunmaz.
Ayrıca hayvanat bahçesini yürüyerek görmekten yorulursanız tren yolculuğu da var.
İçeride çok sayıda kiosk mevcuttur.
RAWDAT TİNHAT
Kral Abdülaziz Ulusal Koruma Alanında 140 bin metre karelik alanı ve görüş alanınızdaki geniş yeşillikleri izleyebilirsiniz.
Burası Suudi Arabistan’ın en büyük doğal çayırlığıdır.
Aromatik lalelerle süslenmiş yoğun yeşil bitki örtüsünün, güzel kuş sesleriyle uyum içinde olduğu, harika bir atmosfer ve temiz havanın olduğu en güzel kamp yeridir.
AL MURABBA HİSTORİCAL PALACE
Saray 1680 metre karelik alanı kaplamaktadır.
Murabba Sarayı, Suudi Arabistan krallığının kurucusu Kral Abdülaziz El Suud’un emriyle kurulmuştur ve ikametgahıdır.
Şehrin o dönemdeki gelişimi ve genişlemesi doğrultusunda eski Riyad’a 2 km uzaklıkta inşa edilmiştir. Kraliyet Merkezi ve Manhas kalesi gibi diğer ilgi çekici yerlere yakındır.
Saray ve çevresi, birkaç yapıdan oluşan mini bir şehir şeklini aldı.
Kral 1939’da ailesinin yanına taşınarak burayı onların resmi evi, devlet işlerinin yönetiminin merkezi ve bir Divan veya dünya liderlerinin buluşma merkezi haline getirdi. 1939 yılında buraya 800 kişilik hane taşınmıştır.
Eşsiz kübik tasarımından dolayı halk arasında “Kare Saray” olarak da bilinir ve bir mimari harikası olarak kabul edilir.
Murabba Sarayının tasarımı moderndir ve tarihi Necdi mimarisinin birçok unsuruna sahiptir.
O dönemde yaygın geleneksel tasarımlarına göre tasarlanmış olup, günümüz ziyaretçilerine eşsiz mimariyi aktarır.
Odalar tavanlara kadar ılgın ağaçlarından yapılmış gövdelerle, palmiye yaprakları ve dallarla süslenmiştir.
Sarayın tabanları taştan, duvarları ise samanla karıştırılmış kerpiçten yapılmıştır.
Duvarlar sıva üzerine basılmış yazı ve motiflerle süslenmiştir.
Ulusal Müzeye yakın bir konumda bulunan tarihi bina, artık çeşitli tarihi el sanatları ve kıyafetlerin sergilendiği bir müze olarak kullanılıyor.
Evet, burayı ziyaret ettiğinizde, sarayın merkezinde bulunan ve tüm odalarla çevrili fuayenin benzersiz tasarımını görebilirsiniz.
Mimarinin sadeliğine rağmen, sarayın güzelliği, sarayın odalarını ve koridorlarını destekleyen zikzaklı sütunlarda açıkça görülmektedir.
Günümüzde yapı, yazılı ve fotoğraf arşivi merkezi ile turistlerin Kral’ın sarayı ve kraliyet hayatı hakkında fikir sahibi olabilecekleri Kral Abdülaziz Anıt Salonunu barındırmaktadır.
Aynı zamanda: mükemmel bir akşam yürüyüşü için birçok yemyeşil bahçe ve avluya sahiptir.
Evet, sarayda 2 kata yapılmış 32 oda, kralın misafirleri için resepsiyonlar ve kralın yardımcıları ve muhafızları için idari ofisler bulunur.
Hızlı bir şeyler atıştırmak için yakın çevrede çeşitli restoran ve kafeler bulunur.
WADİ NAMAR
Burası bir su parkıdır. 2 kilometre karelik Namar Barajının yanında inşa edilmiştir.
Gölü ziyaret etmek ücretsizdir. Yaz aylarında birçok kişi havanın daha ılıman olduğu saat 1700’den sonra buraya geliyorlar. Göl 24 saat açık olduğundan bazı insanlar geceyi burada geçiriyorlar. Ancak suyu görmek için gün ışığında gitmek en doğru seçim çünkü gün batımından sonra net olarak görülmez.
Göle elektronik su pompası kurulmuştur. Gölün kenarındaki şelale, özellikle geceleri tüm ışıklarının yandığında, gezinti yolundan bakıldığında güzel bir manzara sunar.
Suda yüzen bazı ördekler ve balıklar görülür.
Parkın 2 bin metreyi aşan patika yollarında, doğanın temiz havası, palmiye ağaçlarının hışırtısı, göl şelalelerinin uğultusu arasında yürüyüş yapmak mümkündür.
Gölün yakınına izin verilmediğinden insanlar genellikle kısa bir mesafede piknik planlıyor ve barbekü düzenleyebiliyorlar.
Evet, özellikle hafta sonlarında burası oldukça fazla kalabalık oluyor.