Doğu Afrika kıyılarındaki liman kalıntıları, iki küçük adada bulunmaktadır. 13 ve 16’ncı yüzyıllar arasındaki dönemde: burada, gerek kıta dışına mal gönderilmiş ve gerekse kıta dışından gelen mallar, buradan Afrika kıtasına girmiştir. En çok ticareti yapılan mallar ise: altın, gümüş, inci, parfüm, Arap tabakları, Çin porselenleridir. Sonuç olarak: o dönemde, bu limanlar, Hint Okyanusu ticaretinde önemli rol oynamışlardır.
En büyük özellik ise: altın ve fildişinin, gümüş ile takas edilmesidir. Özellikle: 13-16’ncı yüzyıllar arasında: dünya ticareti: Arabistan, Hindistan ve Çin arasında Hint Okyanusun’da sürdürülüyordu.
Bu iki liman bölgesi: 9 ile 19’ncu yüzyıllar arasında, Doğu Afrika kıyılarında: Swahili kültür ve ticaretinin büyümesi sağlaması, olağanüstü mimari ve arkelojik yapıları, ekonomik-sosyal ve politik dinamikleri nedeniyle, UNESCO tarafından, 1981 yılında, Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilerek koruma altına alınmıştır.
Evet: Kilwa bölgesi: 3 farklı şehre ayrılmıştır. Bunlar:
1. Kilwa Kisiwani
2. Kilwa Masoko
3. Songo Mnara
Kilwa Kisiwani
Bölgedeki en güzel kalıntılar burada görülür. Bu bölge, ilk olarak: 9’ncu yüzyılda bölgeye gelen işgalciler tarafından yerleşilmiş ve 13-14’ncü yüzyıllar arasında, refah seviyesi en üst düzeye çıkmıştır. 1331-1332 yılları arasında, büyük gezgin “İbn Battouta” buraya uğradığında, burayı “dünyanın en güzel şehirlerinden birisi olarak” nitelendirmiştir.
14’ncü yüzyılda: şehir, kendi parasını bastı. 16’ncı yüzyılda ise Portekizliler bölgeyi ele geçirdiler ve bir kale kurdular.
Evet: günümüzde, şehrin birçok yeri hala kazılamamıştır. Kalıntılar, toplam 400 dönümlük bir alana yayılmıştır. Mercan ve kireç taşı kullanılarak yapılan yapıların kalıntıları ayaktadır.
Özellikle: 11’nci yüzyılda inşa edilen büyük cami kalıntısı ilgi çeker ki, bu cami 13’ncü yüzyılda Sultan İbn Muhammed el Malik el Adil döneminde (1412-1422) genişletilmiş ve kubbesi büyütülmüştür. Çatısı ise, Çin porselenleri ile dekore edilmiştir.
Bu büyük cami: Doğu Afrika kıyısındaki en eski ve günümüze ayakta gelebilmiş camidir ve onun 16 kubbeli ve tonozlu yapısı ile benzersiz bir mimari planı bulunmaktadır. Özellikle: 13’ncü yüzyıldan kalma kubbesi, 19’ncu yüzyıla kadar, Afrika kıtasındaki en büyük kubbe olma özelliğini muhafaza etmiştir.
Caminin hemen güneyinde, Great House olarak isimlendirilen, Sultan Sarayı olması muhtemel büyük bir kompleks bina kalıntıları bulunmaktadır. Yine burada, sultana ait olduğu söylenen 4 mezar görülür.
15’nci yüzyılda yapılan “mescit” günümüzde de kullanılmaktadır, yani gayet iyi muhafaza edilerek günümüze ulaşmıştır.
Adanın batı bölümündeki surlara: Makutani yani büyük duvar denilmektedir. Cami ve saray kalıntıları, bu surlar tarafından çevrelenmektedir.
Adanın doğusunda, bir yol üzerinde bulunan ve “Husuni Kubwa” olarak isimlendirilen en büyük binanın zemin duvarı incelendiğinde, bunun, tropik Afrika’da bir zamanların en büyük yapısı olduğu anlaşılmaktadır.
Burayı ziyaret ederseniz: çok sayıda cami, Portekiz döneminden kalma kale ve evler ile bütün bir şehir merkezi, meydanlar, mezar alanları vb. gibi kalıntıları görebilirsiniz. Özellikle: 1310-1333 yılları arasında Portekiz kalesi kalıntıları üzerine inşa edilen Gereza yani hapishane, ilgi çekmektedir. Ancak: bu deniz kıyısındaki kale: denizdeki gel-gitler nedeniyle olumsuz etkilenmekte ve koruma çalışmaları yapılmaktadır.
Kilwa Masoko
Günümüzdeki tüm modern tesisler buradadır. Yani, tarihsel kalıntıları görmek için, diğer şehirlere gitmeniz gerekir.
Songo Mnara
Adanın kuzey ucunda bu kalıntılar görülür. Bu kalıntılardan günümüze ulaşanlar: 5 cami, bir saray kompleksi ve mercan taşlardan yapılmış çevre surlarıdır. Bu surların içinde, 33 tane konut kalıntısı bulunmaktadır.
Husuni Kubwa isimli sarayın: Sultan Al Hasan tarafından, 1310 yılı civarında, 1333 yılları arasında yaptırıldığı sanılıyor. Surlar içindeki bu yapıların bir kısmının çatılarının parçaları bile günümüze ulaşmıştır.
Ulaşım
Burası: Tanzanya’nın ticari başkenti olan “Dar es Salaam” şehrinin 300 km. güneyindedir ve otobüs ulaşımı vardır. Ancak: buraya ulaşmak için: Kisiwani adasının ana karadan ayrıldığı kanal üzerinden, bir tekne ile adaya geçmeniz gerekiyor. Gezi için rehber almanızı öneririm.
Ziyaret
Kisiwani kalıntılarını ziyaret için, izin almak gerekmektedir. Kilwa Masoko içinden geçen ana yol üzerindeki yerel yönetim binasından izin alabilirsiniz.
Kalıntıların bulunduğu bölgeye gittiğinizde ise, gerçekten bir zamanlar, büyük bir ticari faaliyetin yürütüldüğü ve özellikle altın ticaretinden çok zengin olan bir yörenin, günümüze kadar gayet sağlam olarak gelebilmiş kalıntıları ile karşılacaksınız.
Şehri anlatmaya başlamadan önce, şunu söylemek gerekir. Burası: tarihi özellikleri veya doğası veya alışveriş olanakları ile gündeme gelen bir yer değil. Gündüz: bütün halk çalıştığı için sokak ve caddeler bomboş ama gece oldu mu, tüm eğlence merkezleri doluyor ve muhteşem bir gece hayatı, eğlence başlıyor. Burayı ziyaret edenlerin bunu kabullenerek, buraya gitmeleri önerilir. Belli saatten sonra, gece eğlence, bar ve kulüpler tamamen doluyor. Söylediğim gibi, şehri gezmek için 1 veya en fazla 2 gün yeterlidir.
Şehrin rakımı: 169 metredir. Azak denizi: 115 km. güneyde bulunmaktadır.
Şehrin içinden “Kalmius” ırmağı geçmektedir. Nehrin üst kısımları: tepeler, göller ve küçük ormanlarla çevrilidir. Rusya’nın diğer şehirlerinde olduğu gibi: burada da gelenek bozulmamış ve şehrin merkezini bir ana arter boydan boya kesmektedir. Bu meşhur caddenin ismi “Artyoma” caddesidir. Caddenin uzandığı geniş yol boyunca: birçok sanat ve kültür merkezi, alışveriş merkezleri, parklar, kafeler ve restoranlar bulunmaktadır. Artyoma caddesinin kesiştiği “Lenin Meydanı” şehrin en hareketli bölgesidir. Artyoma ve Lenin meydanına oldukça yakın olan Puşkin Bulvarı da şehrin önemli merkezlerinden birisidir.
Şehrin büyüklüğüne gelince: kuzeyden-güneye 28 km. ve doğudan-batıya 55 km. dir. Şehrin sembolü “gül” dür. Bunu, şehirdeki parklarda, birçok gül bulunması ile anlamak mümkündür. Söylenenlere göre, şehirde kişi başına bir “gül” düşmektedir.
Şehir çevresindeki kömür madenleri nedeniyle, ülkenin en büyük metalurji merkezidir. Şehir bölgesinde 125 maden bulunmaktadır. Şehir ismini, bu kömür yataklarının bulunduğu “Donetsk” havzasından almıştır. Şehrin bu metalurji özelliği nedeniyle: büyük bir sanayi bulunmaktadır ve bu sanayi tesislerinde, birçok insan istihdam edilmektedir.
Şehir nüfusu: 1.132.000 kişidir. Bu şehir: dünyaca ünlü futbol takımı “Shakhtar Donetsk” ile tanınır.
TARİHİ
Şehirdeki ilk yerleşimcilerin: 17. yüzyıl sonlarına doğru “Kazaklar” oldukları bilinmektedir. 1869 yılında ise,şehirde ilk çelik tesisi kurulur. Ancak, şehrin bulunduğu yerdeki Uzivka isimli kasabanın ilk kuruluşunun, 1775 yılında, Kazakların yıkılmasının ardından Catherina II Zaporozhian döneminde olduğunu kabul edilmektedir. 1917 yılında, burada daha önce kurulan “Uzivka” isimli köy, şehir haline gelir. Çünkü: Rusya’nın diğer bölgeleri ve Ukrayna’dan çok sayıda göçmen gelir.
Sovyet devrimi öncesinde: Uzivka, iki bölüme ayrılır. Bu bölümler: fabrika ve çelik tesisleriyle İngiliz kolonisi yetkililerinin yaşadıkları bölümlerdir. Bu dönemde şehirdeki İngiliz varlığı: özellikle mimari ve şehir planlamasında etkisini göstermiştir.
1924 yılında, şehir “Stalin” ismini alır. 1941 yılında ise, şehrin nüfusu 500.000 kişiye ulaşır. 1970 yılına gelindiğinde: şehir dünyanın en çok sanayileşen şehri olarak görülür. 1978 yılına gelindiğinde şehrin nüfusu 1 milyon kişiye dayanır.
ULAŞIM
Şehirde “Sergei Prokofiev” isimli uluslar arası havaalanı bulunmaktadır. Burası: Ukrayna ülkesinde, büyüklük olarak, üçüncü havaalanıdır. Özellikle: Euro 2012 yani “Avrupa Futbol Şampiyonası” öncesi, havaalanı gerek kapasite olarak ve gerekse modernize olarak yenileştirilmiştir.
İstanbul-Donetsk arasındaki uçak yolculuğu yaklaşık 2 saat sürmektedir ve buraya giriş için vize gerekmemektedir. Havaalanı ile şehir merkezi arasındaki yolculuk, taksiyle 15 dakika sürer.
İKLİM
Şehirde, karasal iklim görülmektedir. Buna bağlı olarak: Ocak ayı sıcaklık ortalamaları: eksi 5 derece civarında, Temmuz ayı sıcaklık ortalamaları ise 23-24 derece civarındadır. Yani, bu şehri ziyaret etmek isterseniz: Haziran-Temmuz-Ağustos aylarını tercih etmeniz gerekir.
İNSANLAR
Şehrin nüfusu içinde, etnik kökenlileri incelemek gerekirse, bunlarda ağırlığın Ruslar ve Ukraynalılardan yana olduğu görülür. Ruslar ve Ukraynalılar: şehir nüfusunda % 47-48 lik ağırlığa sahiptirler. Bunun dışında: Belarus’lular, Yunanlılar, Ermeniler, Yahudiler ve Tatarlar az oranda bulunurlar. Ama, Ukrayna’nın en zenginlerinin bu şehirde yaşadığı söyleniyor.
İnsanlar, bu şehirde, genellikle parklarda boş zamanlarını geçiriyorlar. Yani, cadde ve sokaklarda aşırı bir kalabalık görmek mümkün değildir. Siz de: özellikle hafta sonlarında, şehir parklarına giderek, bir banka oturup gelip-geçeni seyredebilirsiniz. Ancak: ülkemizden burayı ziyarete gidenlerin büyük çoğunluğu, elbette Ukraynalı bayanların güzelliğini düşünerek gidiyorlar.
Ama şunu unutmamak gerekir, bu şehirde: yanınızda bir bu şehirli bayanla görüldüğünüzde, Ukraynalı erkekler tarafından taciz edilme olasılığı çok yüksektir, yani bu olasılık size saldırılmasına kadar gitmektedir, bu yüzden, şehirde her bayana güvenmemeli veya kalabalık ortamlarda bulunmamalısınız demek gerekir.
Aksi halde, söylediğim gibi, Ukraynalı erkeklerin saldırısına maruz kalabilirsiniz. Özellikle: gece kulüplerin çıkışlarında, Ukraynalı milliyetçi gençler: Türklerin büyük çoğunluğuna saldırıyorlar, hatta: dönüş uçaklarında burnu, kolu, ayağı sarılı veya morarmış Türk erkekleri görebilirsiniz.
Daha da ötesi: içkisine uyku ilacı katıp, bütün maddi varlığını bu dünya güzeli Ukraynalı hatunlara kaptıranlar da az değildir, tabii bunun sonucunda nereye gidersen git ki, buna polis dahil, derdini anlatacak kimse bulamasınız.
Bu yüzden: bayanlarla olan irtibatlarınızda, aşırı dikkat göstermeniz önerilir. Çünkü, onlar için önemli olan şehre gelen yabancıların cüzdanlarıdır. Gece hayatına karışan Ukraynalı kızların büyük çoğunluğunun çantasında, uyku ilacı ve bayıltıcı sprey olduğu söyleniyor.
PARA
Şehirde, Ukrayna Grivnası kullanılmaktadır. Döviz bozdurmak isterseniz, sokak bürolarından ziyade, döviz bürolarını tercih etmenizi öneririm. Birçok otel ve restoranda, kredi kartı kabul edilmektedir.
1 Euro = 10.6 grivnas.
1 Amerikan doları = 7.8 grivnas.
ŞEHİR İÇİ ULAŞIMI
Şehirde, yaygın bir karayolu ağı bulunmaktadır. Ayrıca: 2 tramvay bulunur ve tramvay hatlarının uzunluğu 180 km. yi bulur. Şehirdeki karayollarının uzunluğu ise, 130 km.dir. Şehir içinde, toplu taşım için 4 ana tip bulunmaktadır ki, bunlar: tramvay, otobüs, trobeybüs ve minibüstür. Gündüzleri bunlar yoğun çalışır, ancak akşam saat 21.00’den sonra seyrekleşirler.
Minübüsler, bizde olduğu gibi, daha küçük olması nedeniyle hızlıdır. Ancak, sürücüye hangi durakta ineceğinizi söylemeniz gerekir. Minübüsler, her gün saat: 05.00-23.00/24.00 arasında çalışırlar.
Ancak, eski Sovyet şehirlerinden olup ta, örümcek ağı gibi metro hattına sahip olmayan tek şehirdir.
Gelelim taksilere: taksiler şehirde nispeten ucuzdur. Çoğu takside, taksimetre bulunmaktadır, ancak taksiye binerken taksimetrenin sıfırlandığını mutlaka kontrol edin.
Şehir genelinde şehir merkezindeki ulaşım için ödeyeceğiniz ücret ortalama 15 grn yani 1-2 dolardır. Şehrin uzak bölgelerine gitmek için ise, en fazla 30 grn yani 6 dolar ödemek yeterli olacaktır. Bunun dışında istenen ücretler, kazıklamak içindir. Hatta: bir taksiye bindiğinizde, şöförle konuşmanızı ve onun cep telefonunu almanız ve gerektikçe aynı şöförü ve taksiyi çağırmanız bence menfaatiniz gereğidir, bunu düşünün.
Öte yandan: ucuz veya uygun fiyatlı taksi kullanmak isterseniz, otel lobisinden telefonla taksi çağırılmasını beklemelisiniz, en fazla 5-6 dakika bekliyorsunuz, ancak gideceğiniz yere, % 40-50 daha ucuza gidebiliyorsunuz.
ELEKTRİK
Şehirde 220 volt kullanılır. Elektrik prizleri, iki yuvarlak yuvalıdır ve ilave adaptör gerektirmez.
DİL
Ülkenin resmi dili Ukraynacadır. Fakat pratikte durum karışıktır, çünkü: şehrin birçok yerinde, halkın büyük bölümü Rusça konuşmaktadır.
NE YENİR-NE İÇİLİR
Şehirde, Rus yemek kültürünü denemek isterseniz: Legenda, Shato denilen restoranları tercih etmelisiniz. Ancak: buranın en ünlü yemeği, Ukrayna’nın diğer şehirlerinde olduğu gibi “Borş” çorbasıdır. İçinde çeşitli sebzeler bulunan bu çorba, şehirde bolca tüketilir. Yine, buraya özgü bir şeyler tatmak isterseniz: vareniki denilen ve bizim ülkemizdeki mantıya benzeyen bir tür hamur işi yemeyi tercih edebilirsiniz.
Şehirde, mutlaka şişe suyu kullanınız, çeşmelerden akan suyu içmeyiniz.
GECE HAYATI
Şehirde birçok gece kulübü ve disko bulunuyor. Bunlar arasında öne çıkanlar: Atlıkarınca, Mystic, Chicago ve fort knoxx sayılabilir. Daha ilginç bir şov izlemek isterseniz, örneğin “striptiz”: bu kere “synoptica” bölgesindeki bir kulübe gitmeniz gerekir. “Seven Heavens” isimli bu kulüp, gerçekten içinde bulundurduğu muhteşem güzellikteki bayanları ile ilgi çekiyor. “art-liverpool hotel” in kulubü de ilgi çekiyor. Genellikle öğrenciler ve Avrupalılar, bu mekana takılıyorlar.
Şehre gelen turistlerin büyük bölümü, tüm gün boyunca ve hatta gece boyunca da açık olan “havana” barını tercih ederler. Şehre gelen turistlerin büyük bölümünü, burada görebilirsiniz.
Dans etmek isteyenler için “Virus” de iyi bir mekan olarak kabul edilmektedir.
Ama gece hayatına takılanların: özellikle Azeri ve Türklerle muhatap olmamaları önerilir. Hatta: yukarıda insanlar bölümünde söz ettiklerimi mutlaka dikkate alın, hani ava giderken avlanmak diye bir söz var ya, başınıza gelmesin.
ALIŞVERİŞ
Donetsk Şehir
Artyoma Street caddesinde bulunan burası birinci sınıf bir alışveriş merkezidir ve 100’den fazla farklı konseptteki mağazayı barındırır. Bu mağazalarda: kitap, çocuk malları, hediyelik eşyalar, giysiler, aksesuarlar, gıda, mücevher ve benzeri mallar satılır. Ayrıca: yine burada 4 kafeterya, 2 kahve evi ve çeşitli restoranlar ve sinema salonları bulunmaktadır.
Dekor Donbass
4 Generala Antonova Street adresinde bulunan bu alışveriş merkezi: butikler, farklı fast-food yiyecek mekanları, bowling, sinema, buz pateni alanı ile dikkati çekmektedir.
Kontinent
51 Pervomayskaya Street adresinde bulunan burası, daha çok orta kesim ziyaretçiler için tasarlanmıştır. Bu 5 katlı alışveriş merkezinde: süpermarket, fotoğraf ekipmanları, kitap, çiçek, ofis eşyaları, hediyelik eşyalar, kostümler, mücevherler, kozmetik, aksesuar, optik ürünleri satılmaktadır.
Kalininskiy Bazaar
Shakhtostroiteley Bulvarı üzerinde bulunan ve her gün saat: 08.00-17.00 arasında açık olan bu Pazar yerinde: meyve, sebze ve diğer gıda ürünleri satılmaktadır.
GEZİLECEK YERLER
SHEFFİELD PARK
Nehrin güzel görünümüne sahip park alanında: güzel yürüyüşler yapmak mümkündür. Daha önce de söylediğim gibi, şehir halkı zaten boş zamanlarının tümünü parklarda geçiriyorlar. Parkta, çocuklar için büyük bir oyun alanı bulunuyor.
SHERBAKOVA PARKI
Park, şehrin merkezindedir ve iki ana giriş kapısı bulunmaktadır. Güney girişinde: Donetsk Avrupa Günü Festivali süresince kullanılan büyük bir geçit bulunmaktadır. Eğer köprü üzerinde yürümek ve bir tekne kiralayarak nehirde gezinmek isterseniz, buradan girmelisiniz. Hafta sonlarında: burada popüler müzikler çalan özel ordu orkestrası konserler veriyor. Bu park alanının en büyük özelliği: eğlence alanlarının bulunması, bu eğlence alanındaki cihazlara 5-25 grivna ödeyerek binmek mümkündür.
TSAR PUSHKA-ÇAR TOPU
Şehri baştan başa kesen ana arter olan Artyoma caddesi üzerindedir. Dünyanın en büyük dökme topu olarak kabul edilir. 16. yüzyılda yapılan ama hiçbir zaman kullanılmamış, sembolik olarak bulundurulmuş bu Rus topu ilgi çekmektedir. Bu top: Rusya’nın Donetsk şehrine bir hediyesidir ve Moskova-Kızıl meydan da bulunan topun aynısıdır.
Topun uzunluğu 5.94 metredir. Topun ağırlığı: 39.311 tondur. İç çapı: 890 mm.dir. Dış çapı ise 1200 mm.dir. Taşınması için, iki tekerlekli top arabasına monte edilmiştir. Bu top arabasının ağırlığı bile akıllara durgunluk verecek boyuttadır ve 20 ton ağırlığındadır. Topun ve top arabasının toplam ağırlığı: 44 tondur. Üstü: Çar Fyodor İvanoviç’in kabartma resimleriyle süslüdür.
Topun: 1586 yılında, Rus usta bronz dökümcüsü Andrey Chokhov tarafından yapıldığı biliniyor. Daha önce söylediğim gibi, sembolik olan, yani daha önce hiç kullanılmadığı bilinen top üzerinde, az oranda ateş izleri bulunmaktadır. Topun hemen önünde: küresel dökme demir mermiler görülmektedir.
Bunların her biri yaklaşık 1 ton ağırlığındadır ve 1834 yılında dekoratif olarak üretilmişler ve buraya konulmuşlardır. Söylenenlere göre: bu gülleler St.Petersburg şehrinde üretilmiş ve dostça rekabetin bir simgesi olarak buraya gönderilmişlerdir.
PUŞKİN BULVARI
Burası, özellikle hafta sonlarında, yerel sanatçıların kendi çalışmalarını sergileyebildikleri bir açık hava galerisine dönüşüyor.
Evet, burası şehir merkezindeki uzun ve yeşil bir bulvardır. Bölgesel konsey binasından başlar ve 6 uzun blok boyunca uzanır. Her bölümde: farklı bir stil ve model bulunur. İlk blok: Mertsalov ile Palm arasındadır ve burada güzel bir havuz bulunur. Ayrıca: yerel tasarımcılar tarafından yapılan, çeşitli modern heykeller görülür.
Bulvarın tamamı ise: farklı formda banklar, çiçekler, ağaçlarla doludur. İkinci blok: Don kazakları tarafından kullanılan eski bir tekne kalıntısıyla dikkati çeker. Kalmius nehri: Don kazakları ile Zaporizhya kazaklarının toprakları arasında bir sınır oluşturmaktadır. Bu tekne altında öyle güzel bir düzen kurulmuş ki, sanki tekne hareket ediyor gibi görülür.
Üçüncü blok: güzel bir havuz ve muhteşem çocuk parkına sahiptir. Dördüncü blok: Drama tiyatrosu yanında yer almaktadır. Burada: Puşkin anıtı ve verilen konserler de kullanılan, ziyaretçiler için uzun oturma tezgahları bulunur.
Hafta sonlarında, başka şehirlerden buraya gelen yerel müzik gurupları konserler verirler. Beşinci blok: modern figürlerle doludur. Altıncı blok: Donetsk festivalinin kullanıldığı yerdir. Burada, çeşitli temalar kullanılar. Blok: Shaktar Donetsk futbol takımının fan mağazasının sonundadır.
Çeşitli heykeller bulunan bu blokta, yukarıda sözünü ettiğim gibi, yerel sanatçıların sergiledikleri eserleri satılmaktadır. Ancak, bunlardan bir şey satın almak isterseniz, mutlaka pazarlık yapmanızı öneririm, çünkü fiyatlar abartılıdır.
LENİN MEYDANI VE HEYKELİ
Artyoma caddesinin kesiştiği Lenin Meydanında: meydana adını veren “Lenin Heykeli” bulunuyor. Heykel: Donetsk tarihini sembolize ediyor. Heykelin asıl işlevi ise daha ilginçtir. Orta yaş ve üzeri yaş gurubu mensubu Donetskliler: yeni nesillere aktarmak istedikleri fikir ve beklentilerini içeren mektupları yazıp, buraya gömüyorlar.
Meydanın öbür yanında ise, “Müzik fiskiyesi” olarak bilinen fıskiye bulunuyor.
ARENA PARK
Burada bulunan stadyum; 2012 Euro Futbol Şampiyonası için hazırlanmış ve muhteşem güzel bir park alanı ile çevrilmiştir. Park alanında: her türlü çiçek, bitki ve ağaçlar bulunmaktadır. Hatta: bu bitkilerin yarısının nadir güllerden oluştuğunu söylemek, güzelliği anlatmanın en kolay yoludur.
DÖVME RAKAMLI PARK-PARK KOVANİH FİGÜR
Burası, şehirdeki diğer parklardan ayrı olarak: el işi ferforje işleriyle göze çarpmaktadır. Bu özelliği nedeniyle, dünya üzerinde benzeri yoktur. 2001 yılında yapımına başlanan park: başlangıçta Ukraynalı El İşi Ferforje ve Forge Şirketi Hefest Müdürü Viktor Burduk tarafından düşünülmüştür. Kent konseyi, kişinin fikrini destekleyince, gerekli araç ve iş gücü temin edilerek park ortaya çıkmıştır.
Park alanında yapılan ilk iş: gül ferforje buketi olmuştur. Çünkü: “gül” Donetsk şehrinin sembolüdür. Takip eden dönemde, park alanına birçok ferforje heykel ilave edilmiştir. 2004 yılında, bu park alanında yapılan Ferforje Festivaline birçok insan katılmıştır. Hatta: Ukrayna ülkesinin diğer birçok yerinden de, ferforje sanatçıları burayı ziyaret etmişler ve sonuçta, park alanında, ferforje eser sayısı hızla artmış ve eserler tematik sokaklara monte edilmişlerdir.
Evet, burayı ziyaret ederseniz: 100’ün üzerinde el yapımı figür, hayal gücünüzü canlandıracaktır. Burada masal kahramanlarıyla, hayvanlarla süslü metal kemerlerle, banklarla ve hatta 12 burç işaretiyle karşılaşabilirsiniz. Hatta: şehri sevdiğiniz biriyle ziyaret ediyorsanız, bu park alanında bulunan “Aşıklar Pavyonu” altında romantik anlar yaşayabilirsiniz.
PLATENARYUM
Burası: Ukrayna’da bir kültür merkezi gibi yapılmış, gerek Donetsk halkını ve gerekse ziyaretçileri eğitmek için kullanılmaktadır. Yapılan özel bir sistem ile, ziyaretçiler: uzay gezegenler sistemini ve takım yıldızların sanal manzarasını izleyebilmektedirler. Buraya giriş ücretli olup, ücret 30-50 hrn arasındadır ve çocuklar için ilave indirim bulunmaktadır.
SCHERBAKOV PARKI
Burası: Ukrayna ülkesinin en güzel şehir parklarından birisi olarak kabul edilmektedir. Park alanını ziyaret ederseniz, özellikle havuzun üzerinden geçen köprüden, gezinize başlamanızı öneririm. Bu köprü: şehirde, çiftlerin uğrak yerlerinin başında gelmektedir ve köprüye asma kilit takarak, anahtarını ömür boyu birliktelik için havuza atarlar.
Evet, bu aşk simgelerini görebilir, siz de kendiniz için düşünebilirsiniz.
DONETSK DEMİRYOLU TARİHİ VE KALKINMA MÜZESİ
Müzenin daimi sergisinde: Donbass bölgesindeki tarihi gelişim, üniformalar, farklı zamanlarda kullanılan: ofis saatleri, lambalar, aletler ve ekipmanlar sergilenmektedir. Bunların yani mevcut objelerin, 10 bin civarında bulunduğu söyleniyor.
Ayrıca: Lokomotif ve vagonlardan oluşan bir sergi bölümü de bulunuyor. Burada da: lokomotifler ve nadir vagonların örnekleri sergileniyor. Özellikle, 1929 yılı yapımı buharlı lokomotif türünün tek örneği olarak müzede saklanmaktadır.
DONETSK BÖLGE GÜZEL SANATLAR MÜZESİ
Puşkin Boulevard caddesinde bulunan burası: Ukrayna’nın en büyük sanat müzesidir. Müze: 1939 yılında kurulmuş ve 1941 yılındaki Alman-Sovyet savaşında kapatılmış, 1958 yılında “Stalin Doğal Tarih Müzesi” olarak yeniden açılmış ve 1965 yılında ise, Donetsk Sanat Müzesi ismini almıştır.
Günümüzde, müzenin koleksiyonunda 11 binden fazla eser bulunduğu söyleniyor. Bunlar arasında: heykeller, dekoratif sanat ürünleri, boyama eserler sayılabilir. Bu eserler: Rus, Ukraynalı ve çeşitli Avrupalı sanatçıların, 16 ile 20.yüzyıllar arasında ürettikleri eserlerdir. Daimi sergide, benim en çok dikkatimi çeken, ünlü Rus sanatçı Ayvazovksi’nin eserleri oldu.
DRAMA TİYATROSU
74 Artyoma Street adresindeki bu kültür mekanında: konser ve müzikaller düzenlenmektedir.
OPERA VE BALE BİNASI
82 Artyoma Street adresinde bulunan burada: Yıllık Dünya Bale Yıldızları Festivali düzenlenmektedir. Yerel ünlü balerinleri izlemek ve opera keyfini yaşamak isteyenler, burayı ziyaret etmelidirler.
BOTANİK BAHÇESİ
Donetsklilerin gurur kaynağı olan bu botanik bahçesi: Avrupa’da insan yapımı en büyük botanik ekosistemlerden birisi olarak biliniyor. Sanayinin çevresel etkilerinin analizini yapmak ve olumsuzluklara karşı önlem almak için: 1964 yılında kurulmuştur. İlk aşaması, 1977 yılında inşa edilmiş ve 31 Mayıs tarihinde halkın ziyaretine açılmıştır. 40 yıllık süre sonunda: burada yeşil bir hazine meydana gelmiştir. Çünkü: dünyanın çeşitli bölgelerinden getirilen bitkiler, açık ve korunan alanlarda zengin koleksiyonların birikmesine neden olmuştur. Burada: 6789 türden, 8000 üzerinde numune bitki bulunduğu söyleniyor.
Botanik bahçesinin, dünya çapında 32 ülkeden 78 botanik kurumuyla tohumlar, bitkiler ve bilimsel literatür için düzenli alışveriş yürütüldüğü söyleniyor.
Bu özel park, günümüzde bilimsel amaçların yanı sıra, ziyaretçilerine özellikle güllerden olmak üzere, birçok farklı bitkiden oluşan bir hayal dünyası sunuyor. Garden turları: Pazartesi günü hariç her gün saat: 11.00-14.00 arasında düzenlenmektedir. 08.30-18.00 arasında kendi başınıza yürüyüş yapabilirsiniz, biraz önce belirttiğim saatlerde 10 kişilik turlar düzenleniyor.
Kaktüs t urları: Cuma ve Pazartesi günleri arasında, saat: 09.00-14.00 arasında düzenleniyor. Sera turları ise, Pazartesi hariç her gün saat: 10.00-13.00 arasında düzenlenmektedir. Bu turlarda, ziyaretçilerin sadece asfalt ve çakıl yüzeylerden oluşan yürüyüş yollarında yürümelerine izin verilmektedir.
Bitkilere herhangi bir zarar vermek, bitki, çiçek, meyve toplamak, çimler üzerinde yürümek, sularda yüzmek, balıkçılık yapmak, ses yükseltici cihazlar kullanmak, havuzlara ve çimler üzerine çöp atmak yasaktır.
SİRK
Leninskiy Prospect adresinde bulunan bu mekanda: her ay farklı performanslar sergilenmekte ve bu gösterilerde: eğitimli hayvanlar ve çeşitli gösteriler sunan palyaçolar bulunmaktadır.
Özellikle çocuklar için burası muhteşem ilgi çekici bir yer olarak biliniyor.
ARTEMOVSK ŞEHRİ
Burası: Avrupa’nın en büyük köpüklü şarap üretimi yapılan fabrikalarından birisi olarak bilinir. Artemivsky Raion denilen bu bölge, şehir merkezinden 89 km uzaktadır ve Bahmutka nehri üzerindedir. Şehir: Donets havzasının en eski şehirlerinden birisi olarak bilinir. Buradaki ilk yerleşimin 1571 yılında kurulduğu düşünülmektedir.
1876 yılında: Bakhmut havzasında, kaya tuzu kaynakları keşfedildi ve bütün Rusya’nın tuz üretiminin % 12 lik bölümü uzun yıllar buradan karşılandı. 1900’lere gelindiğinde: kasabada, 4 tuz madeni ve burada çalışan 874 işçi bulunuyordu.
Winery köpüklü şarap fabrikası
Lumumba Street adresinde bulunan burada: köpüklü şarap üretilen yerel bir fabrika bulunmaktadır. Şarap üretimine 18.yüzyılda başlanmış olup, 1850 yılında: 5 milyon şişe kapasiteli şarap depolama tesisi de bulunan, Artemivsky Şaraphanesi yapılmıştır.
Bu özel mahzenler, yerin 72 metre altındadır ve alçı galerilerle ulaşılmaktadır.
2005 yılında, buradaki şarap üretiminin 300 milyon şişeye ulaştığı söyleniyor. Ayrıca: 30 milyon şişe şarap, 3 yıl boyunca, biraz önce söylediğim gibi, yerin 72 metre altındaki yer altı tünellerinde bekletiliyor.
Tarih sahnesinde, buranın bir özelliği daha var. Almanlar, Ekim 1914 yılında, buraya geldiklerinde, şehirde ve çevrede yaşayan 3000 Yahudi’ye, o dönemde alçı madeni olarak kullanılan buraya kilitlediler. Onların büyük bölümü, burada boğularak öldüler ve kalanlar ise, Eylül 1943 tarihinde Kızıl Ordu tarafından kurtarıldılar. Daha sonra, toplu cinayetin işlendiği bu yerde, bir duvar anıtı yapıldı.
Duvar: “ağlayan duvar” olarak bilinir, çünkü, su sadece buradan gelmektedir. Su damlalarının, kurbanların gözyaşlarını simgelediği söylenir.
Burayı ziyaret ederseniz: kaymaktaşı galerilerde gezerek, köpüklü şarabın 5-7 türlerini tatma ve satın alma imkanı bulabilirsiniz. Tesis, Cumartesi ve Pazar günleri, saat: 10.00-14.00 arasında ziyarete açıktır.
Soledar tuz madenleri
Oktyabrskaya Street adresinde bulunan burası: dünyanın en büyük kaya tuzu madenlerinden birisidir. Burası: Donetsk şehir merkezine 100 km (otobüs ile 2 saat) ve Artemivsk şehir merkezine 13 km. (otobüs ile yaklaşık 20 dakika) uzaklıktadır. Bu şehirlere, taksi ve otobüs ulaşımı bulunmaktadır.
Söylenenlere göre: buranın oluşumu, 270 milyon yıl önce burada deniz varmış ve zamanla, deniz güneş nedeniyle kurumuş ve sulardaki tuz yavaş yavaş toprağın kalın tabakaları altında kaybolmuştur. Yerde biriken büyük beyaz katmanlardaki ilk tuz madeni: 1881 yılında açılmıştır. Yer altı çalışmalarında yüz yıl boyunca tünellerle benzersiz bir sistem kurulmuştur. Tüm tünellerin toplam uzunluğunun 200 km. olduğu söyleniyor.
Tünellerin yüksekliğinin ise, yer yer 30 metreye ulaştığı görülüyor. Yerin altında bulunması nedeniyle kirlilik ihtimali bulunmayan madende, 2000 yıllık tuz rezervi bulunduğu söyleniyor.
Yerin 300 metre altındaki bu madenlerde, pek çok odacık ve labirent bulunuyor. Bunlar: yetenekli ustalar ve profesyonel heykeltıraşlar tarafından dekore edilmiş, tuz kristallerinin arasında süslü kabartmalar, resim ve figürler yapılmıştır. Parlayan kristaller, yansıyan renkli aydınlatma muhteşem güzel görüntüler oluşturmaktadır.
Burada: ayrıca dünyanın en büyük yer altı odası bulunuyor. Tuz madeninin ana salonu olarak bilinen burası: o kadar büyüktür ki, aynı anda iki profesyonel futbol maçı düzenlenecek büyüklüktedir. Zeminde yumuşak tuz, çim görevi görmektedir. Buranın büyüklüğü: 2003 yılında, Guinnes rekorları tarafından tescil edilmiştir.
Burada: çeşitli etkinlikler ve konserler düzenleniyor. Senfonik orkestra konserleri dinlemek mümkündür. Çünkü: mükemmel bir akustik bulunmaktadır. Avusturyalı şef Kurt Schmid başkanlığındaki Donets Havzası Senfoni Orkestrası, burada yılda iki kez sahne almaktadır. Söylediğim gibi, mükemmel akustik, dünya üzerinde burayı sayılı salonlardan biri haline getirmektedir.
Hatta: yeni yıl kutlamaları burada yapılmaktadır. Bu kutlamalar için: 6 metre yüksekliğinde, dekoratif bir çam ağacı yerleştirilmiştir. Özellikle, yılda bir kez düzenlenen: bölgesel bir fuar olan “Bakhmut Shlyakh” büyük ilgi çekmektedir. Hatta: sıcak hava balonu ile, ilk yer altı uçuşunun burada yapıldığı da söylenmektedir.
Tuz madeni: çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Çünkü: tuz ile doyurulmuş hava, terapotik bir etkiye sahiptir. Solunum yolu hastalıklarının tedavisi, madende bulunan “Speleo-Senatoryumlarında sürdürülmektedir. Yerin 300 metre derinliğindeki “Speleokameralar Senatoryumunda: 110 kişi aynı anda tedavi görebilmektedir. Özellikle: astım, alerji ve tiroid bezi rahatsızlıklarının tedavisinde kullanılmaktadır.
Burayı ziyaret ederseniz: tuz kilisesi ve halk sanatçıları tarafından yapılan tuz heykelleri görebilirsiniz. Hatta: bu 1-1.5 saatlik tur esnasında bile, siz de kendinizde soluk alırken olumlu bir farklılık hissedeceksiniz.
Ancak, ziyaret için önceden randevu alınması gerektiğini unutmayınız. Ayrıca: tuz madenleri içinde, sıcaklık sürekli olarak 14-15 derece olmaktadır, yani yanınıza kalın giysiler almanız ve rahat ayakkabı kullanmanızı öneririm.
Pazartesi-Salı haricinde her gün saat: 10.00-16.00 arasında ziyarete açıktır.
DONETSK KÜLTÜR VE EĞLENCE KOMPLEKSİ-NEMO PARKI
Stadionnaya Street caddesinde, Shcherbakov parkı ana girişinde bulunan burası; “Yunus parkı” olarak da bilinir. Buraya: uzmanlar gözetiminde Ukrayna’da doğan ilk yunus yavrusunun ismi verilmiştir. Donetsk Dolphinarium “Nemo” denilen bu merkezde: Karadeniz’e özgü şişe burunlu yunuslar yaşıyorlar.
Yunusların performansları sırasında: deniz hayvanların fizyolojisi, onların davranış özellikleri ve doğanın şartları sözlü olarak anlatılıyor.
Donetsk Kültür ve Eğlence Kompleksinde: Dolphinarium, Yunus Terapi Merkezi ve hemen yakınında: SeaWorld yani Akvaryum bulunuyor.
Burada: her gün, 50 dakika süreli şovlar sergileniyor. Ücretin 80 uah olduğu bu şovlar, saat: 15.00-18.00 arasında düzenleniyor. 2 yunus ile birlikte yüzmek te mümkün, bunun ücreti 120 uah.
SVYATOGORSK LARVA MANASTIRI
Burası, Ukrayna ülkesinin ikinci büyük manastır kompleksidir ve buranın içinde: kiliseler ve mağaralar bulunmaktadır.
Evet, şehrin en önemli turistik yerlerinden biri olan bu manastır kompleksini de gezmenizi öneririm. Manastırın ince işçiliği ve görkemini mutlaka görmelisiniz.
Edinburgh şehrini ziyaret ettiğinizde, uzunca zamanınız varsa, şehir yakınlarında gezmenizi önereceğim yerlerden bir kısmı aşağıdadır.
INCHCOLM ADASI
Inchcolm adası: Kuzey Edinburgh ve Fife bölgesi arasında küçük bir adadır. Konumu nedeniyle: ada: Napolyon savaşı ve II. Dünya savaşı sırasında, Edinburgh şehri için önemli bir savunma karakolu olarak kullanılmıştır. Günümüzde ise “Historic Scotland” tarafından işletilmektedir.
Ada üzerinde: 12. yüzyıldan kalma ve İskoçya’nın en iyi korunmuş manastır binası kalıntıları bulunmaktadır.
1560 yılında İskoç reformasyonu sonucunda: manastır terk edilmiştir.
UNİON CANAL
Lochrin havzasındadır.
Union Canal: 19. yüzyılda benzeri “Leith” suyolu gibi: şehrin ötesinden şehir merkezine su getirmek üzere yapılmıştır. 32 km. lik su kanalı: su kemerleri, tüneller, köprüler ile doludur. Kanalda kömür mavnaları gezinmektedir.
EDİNBURGH HAYVANAT BAHÇESİ
Corstorphine Road EH12-6TS adresindedir.
Corstorphine Tepesinde bulunan hayvanat bahçesi: 1990’lı yıllarda bakımsızdı ve insanlar buraya rağbet etmiyorlardı. Hayvanat bahçesi: son yıllarda büyüdür. Penguenle, koala ve maymunlar ve tehlike altındaki türlerin yetiştirilmesiyle, şehrin önemli bir ziyaretçi yerlerinden biri haline geldi ve yılda 650 bin kişi tarafından ziyaret ediliyormuş.
Özellikle: son yıllarda Çin hükümeti tarafında ödünç verilen iki panda ilgi çekmektedir. Uganda’dan ise, 40 şempanze bulunmaktadır.
PORTOBELLO BEACH
Burası, şehir merkezine: otobüs ile yaklaşık 30 dakika uzaklıktadır ve bu plajda deniz kıyısında güzel zaman geçirebilirsiniz.
LOCH NESS
Şehir yakınlarındaki bu bölgeye gitmek fazlaca zaman alıyor ve yolculuk yaklaşık 7 saat sürüyor. Burası bir vadi set gölüdür ve pek bir anlam ifade etmiyor, gitmenizi önermiyorum. İnsanların burayı tercih etmelerinin en büyük nedeni, bu bölgede anlatılan ve gölde bir canavar bulunduğuna dair efsanedir.
Bizim “Van gölü canavarı” gibi bir efsane burada da yaygındır, ancak gölde bulunduğu söylenen bu canavar hakkında herhangi bir bilimsel kanıt veya gören duyan olmamıştır. Sanırım: buraya turist çekmek için uydurulmuş bir yalandır.
STİRLİNG
Kasaba: Edinburgh şehrinin de üzerinde bulunduğu “Firth of Forth” fiyorduna akan Forth Nehri ağzında bulunmaktadır.
Ünlü İskoç bağımsızlık savaşçısı Wallace: İngiliz ordularına karşı, bu kasaba yakınlarında büyük bir zafer kazanmıştır. Ancak devamında Falkirk savaşında: bu kez, İskoç soyluları Wallace desteklemezler ve son anda savaş meydanından çekilerek, onu tuzağa düşürürler ve bunun üzerine İngilizler tarafından yakalanan Wallace idam edilir ve vicudunun parçaları, ülkenin çeşitli yerlerine gönderilir. Ancak, bu durum İskoçlarda bağımsızlık düşlerinin gelişmesine neden olur ve ortaya çıkan mücadele ruhu: 1315 yılında İskoçya’nın bağımsızlığı ile sonuçlanır.
Kasabanın en büyük özelliği: tarih boyunca krallık taraftarı olarak bilinmeleridir ve buna bağlı olarak: 1130 yılında, İskoç kralı Davıd I tarafından “Royal Burgh” yani “kraliyet şehri” olarak onurlandırılmıştır.
Edinburgh kalesi kadar güzel olan Stirling kalesini mutlaka görmenizi öneririm. Burada ayrıca “William Wallace” anıtı da ilgi çekiyor. Bağımsızlık mücadelesi sırasında, bu kale İngilizler tarafından temelleri kalıncaya kadar yıktırılmış olmasına rağmen, daha sonra yeniden yapılmıştır.