İngiltere Liverpool Merseyside

İngiltere Liverpool Merseyside Whitechapel

Whitechapel

Whitechapel alanı içinde bulunan merkez: şehrin merkezindedir ve ilginç koleksiyonlar ile doludur. Burada: Beatles hatıraları, Mısır eserleri, çok sayıda görüntüler, eller, resimler, hediyelik eşyalar ve popüler bir kafe bulunur.

Eliot Street üzerinden yürüyerek ilerlerseniz, Katedrallerin bulunduğu bölgeye ulaşacaksınız. Şehirde iki tane katedral bulunuyor ve bunların ikisi de karşılıklı durmaktadırlar. Ancak, Anglikan katedrali dışarıdan bakıldığında bir dini yapı izlenimi verse de, Metropolitan Katedrali dışarıdan bakıldığında mimari stil açısından bir dini yapıdan çok, bir spor salonu veya stadyum izlenimi vermektedir.

 

Anglikan Liverpool Katedrali

Anglikan katedrali: Üst Duke Street adresindedir. Yapının dört bir tarafında merdivenler bulunuyor.

Bu dini binaya giriş ücretsizdir. Ancak, üzerinde dört cephesinde saat bulunan kuleye çıkış ve ses cihazı isterseniz, rehber eşliğinde yapılan turda bunlar için ücret ödemeniz gerekir. Standart bilet 5 paund, indirimli bilet 4 paund’dur. Kule her gün açıktır. Perşembe günleri, gece turu yapılır.

1901 yılında: iki tanınmış mimar katedralin tasarımı için açılan yarışma sonunda görevlendirildiler. 1903 yılında: 22 yaşındaki öğrenci Giles Gilbert Scott tarafından sunulan öneri ve tavsiyeler sonucu: yapının inşaatına başlanıldı. 1909 yılına gelindiğinde ise, Scott: katedralin ana gövdesi için tamamen yeni bir tasarım sundu.

Onun özgün tasarımında: batıda iki kule vardı ve tek bir merkezin çevresinde revize edilen yüksek kule: 85.344 metre idi ve ayrıca bir fener bulunuyordu. Ancak: I.Dünya savaşı sırasında, gerek insan gücü ve gerekse malzeme ve bağış sıkıntısı nedeniyle yapı durdu. 1920 yılına gelindiğinde ise: işgücü ve taş ocaklarından getirilen pembemsi-kırmızı kum taşı: yapının yeniden yükselmesini sağladı.

Katedralin ana gövdesinin ilk bölümü: 1924 yılında tamamlandı. 19 Temmuz 1924 tarihinde, temel taşının döşenmesinin 20. yılında, Katedralin varlığı: Kraliçe Mary ve piskoposlar ve dünyanın dört bir tarafından gelen metropolitler tarafından kutsandı.

Mimar Scoott: 1960 yılında öldü. Nisan 1961 yılında ise, yapının büyük bölümü teslim edildi. Yıllarca Scott ile birlikte çalışmış olan Thomas, katedralin batı cephesi için yeni bir tasarım hazırladı.

Evet: Ekim 1978 tarihinde bina tamamlandı ve Kraliçe Elizabeth II tarafından açıldı. Törene Roma Katolik Başpiskoposu Derek Worlock da katıldı.

1904-1978 yılları arasındaki 74 yıllık süreçte yapılan bina: günümüzde, Britanya adasındaki en büyük katedral olarak dikkat çeker, dünya üzerinde ise büyüklük bakımından 5. sıradadır.

Katedralin büyük kulesi, şehrin üzerinde görkemli bir şekilde durmaktadır. Yapının uzunluğu: 619 metre, kule yüksekliği: 331 metre, kule kemerlerinin yüksekliği: 107 metre ve yapının kapsadığı alan: 105.275 metre karedir.

Yapıda: yeni-gotik mimari stil uygulanmıştır. Girmek serbesttir. Kuleye çıkmak ve tur için ses cihazı almak ücretlidir. Standart bilet 5 paund, imtiyazlı bilet 4 paund.

2012 yılında “Liverpool Şehri Bölge Yıllık Turizm Ödülü” seçiminde “Yılın Perakendecisi” olarak: Liverpool Katedrali dükkanı seçilmiştir. Günümüzde: çok iyi desteklenen yerel etkinlikler ve konserler burada sahnelenmektedir.

 

Katolik Liverpool Metropoliten Katedrali-The Archdiocese of Liverpool

Mount Pleasant adresindedir.
1904 yılında başlayan ilk katedrale rakip olarak, Sir Edward Lutyens tarafından tasarlanmıştır. Savaş yıllarına kadar sürdürülen inşaat çalışmaları, savaş yıllarında durmuş ve ardından 1960 yılında yeniden başlamıştır. Takip eden süreçte ise, hızla tamamlanmıştır.

Yapı: 1962-1967 yılları arasında mimar Frederick Gilbert tarafından yapılan plana göre yapılmıştır. Yapı uzaktan bakıldığında: bir koninin üstüne geçmiş, daha küçük bir silindir görünümünü vermektedir ve bu silindirin en tepesinde kral tacına benzeyen sütunlar bulunmaktadır.

Bu görüntü nedeniyle, Liverpoollular, yapıya: şehrin limanının önemine atfen “Mersey Funnel” yani “Mersey Gemi Bacası” adını takmışlardır.

Evet, yapı: 14 Mayıs 1967 tarihinde açılmıştır. Fener kulesi: katedralin Liverpool şehri silüetinde öne çıkmaktadır. Kulenin yüksekliği 52 metredir. Yüksek alter: dairesel bir tasarım merkezidir.

İç kısım son derece renklidir ancak mavi renk hakimdir. Katedralin en büyük özelliği: Avrupa’daki benzerlerine nazaran daha çok cam bulunmasıdır.

İngiltere Liverpool Pierhead

İngiltere Liverpool Pierhead

Pier Head: kuzey ve güney rıhtımı arasında bulunur ve önemli bir dönem noktası olarak Liverpool’un en tanınmış binalarına ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca: şehir merkezinde birkaç kamuya açık alanlardan birisi olarak bilinir.

Nehir ve şehir arasında bir bağlantı sağlar ve Liverpoollular için bir ortak odak noktası olarak hizmet verir. Öte yandan: Atlantik Savaşı anısına ve Avrupa’dan göç kutlamaları gibi büyük halk toplantıları, bu mekanda yapılmaktadır. Evet: burada büyük bir anıt ve heykel koleksiyonu bulunmaktadır diye sözlerimi bağlayıp, üç güzellere gelelim.

Üç güzeller olarak bilinen binalar bölgede özel ilgi çekmektedirler. Üç güzeller olarak bilinen üç çarpıcı bina:
a. Royal Liver Binası.
b. Cunard Binası
c. Port of Liverpool Building

Binalar: Mersey nehrinin kuzey kıyısındaki birkaç kilometre karelik alanı kapsamaktadırlar. Bu üç binanın hemen arkasında: Mathew Street bulunuyor. Daha önce “Mathew Street” yani bir anlamda “Beatles” izlerinin bulunduğu bu bölgeyi gezmediyseniz, bu üç güzel binayı gördükten sonra, Mathew Street caddesine geçebilirsiniz. Çünkü, hemen arkadadır.

Nehir üzerinde: Mersey Ferries hizmeti veren bir yüzer iskele bulunmaktadır. Ancak: geçmişte birçok transatlantik buradaki limandan hareket etmişlerdir. Hatta: Pier Head bölgesinde: Titanic gemisinin kahraman kaptanı JF Walker’ın dahi bir anıtı bulunmaktadır.

 

Mersey Ferry

Feribot: 800 yıldır, Mersey nehri üzerinde kullanılmaktadır. Günümüzdeki feribot seferleri ise, Mersey Feribot ekibi tarafından çalıştırılmaktadır. Her yıl, yüzbinlerce insan nehir boyunca ve muhteşem Manchester Ship Canalı boyunca yapılan gezilere katılmaktadırlar.

İngiltere Liverpool Pierhead Royal Liver Building

 

Royal Liver Building

Pier Head bölgesinde bulunan bu yapı: 1908-1911 yılları arasında inşa edilmiştir. Aubrey Thomas tarafından tasarlanmış ve kraliyet derneğinin ofis binası olarak kullanılmıştır. Ama, yapıldığı dönemde, İngiltere’nin ilk çok katlı betonarme binası olarak önem taşımaktadır.

Binada özellikle, saat bulunan ve diğer kulenin en tepesinde bulunan kuş heykelleri ilgi çekmektedir. Bunlar, bölgeye has, bir tür simge olarak kullanılan “karabatak” kuşlarıdır.
Bina: Mersey nehrine bakar ve Liverpool şehrinin en ünlü yapısıdır. Mersey Ferry, yolculuğu yaparsanız, o sırasında görebileceğiniz en etkileyici binadır.

Binanın en büyük özelliklerinden birisi de, nehir boyunda geçenlerin zamanı anlayabilmeleri için bulunan bir çift saat kulesidir. Saat yüzleri: aslında Londra’daki Big Ben saat yüzünden daha büyük ve her birinin çapı: 25 metredir.

Üzerlerinde ise, İngiltere’nin en büyük saat kadranları bulunur. 1953 yılında, elektronik çanlar: II. Dünya savaşı sırasında ölen Kraliyet Derneği üyeleri için kurulmuştur.

Her saat kulesinin tepesinde: kanatlarını açan kuş heykeli bulunur ve bunlar, binanın ihtişamını ve etkileyiciliğini arttırır. Bunlar: karabatak kuşlarıdır ve uzun zaman Liverpool şehrinin maskotu olarak kullanılan bu kuşlar: burada gagalarında yosunu ile Mersey Nehri boyunca uçmaktadırlar. Bu yüzden, bunlara “yosunlu kuş” denir.

Günümüzde de, bina Kraliyet Derneği tarafından Genel Müdürlük ofisi olarak kullanılmaktadır.

Royal Liver Building Cunard Building

Cunard Building

1913-1916 yılları arasında yapılmıştır. Burada: uzun yıllar, Titanic White Star ve Cunard Shipping Line şirketlerinin ofisleri bulunmuştur. Bina: Amerikalı Samuel Cunard’a aittir. Şirketin ünlü gemilerinden bazıları: Mauretania, Kraliçe Elizabeth ve Queen Mary.

Bina: Willingk ve Thicknesse tarafından tasarlanmış, İtalyan palazso formu ve Yunan neo-klasik özellikler yansıtmaktadır. Ama, aslında New York şehrindeki McKim Nead ve White gibi Amerikan Beauw-Art binalarının benzeridir. Yapının tepesinde iki yüksek kulesi bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesinin dört cephesinde saat görülüyor.

Bina: 6 kat ve ilaveten bir bodrumdan oluşur. İçeride: son derece süslü bir ana koridor bulunmaktadır. Dünya savaşı sırasında, 13.000’den fazla Liverpoollu öldü ve 1921 yılında, savaşta ölenler için Cunard Binası önüne bir anıt dikildi.

İngiltere Liverpool Pierhead Port of Liverpool Building-Liverpool Liman Binası

Port of Liverpool Building-Liverpool Liman Binası

1904-1907 yılları arasında yapılmıştır. Burası: Mersey Dock ve Liman şirketi için inşa edilmiştir. Briggs, Wolsenholme ve Thorneley tarafından tasarlanan yapıda: alınlık ve uzun boylu fener kuleleri ilgi çekmektedir. Mimari stil olarak ise Edward Barok tarzı kullanılmıştır.

Yapı: 5 katlıdır ve sekizgen kuleleri bulunmaktadır. Merkezi giriş: Charles John Allen tarafından, kaideler üzerinde serbest duran 3 metre yüksekliğindeki heykellerle çevrilidir.

Bu binanın kapısında: iki tarafında bir buharlı gemiyi ve okyanusu temsil eden bir yelkenli gemi görebilirsiniz. Dalgalar ve küreler tutan yunusları süren bir de Kral Neptün figürü bulunmaktadır. Tüm Liverpool gemileri bu binanın nerede olduğunu bilirler.

Evet, bu limanın üç güzellerini gördükten sonra, yine Pier Head bölgesindeki diğer bazı anıt ve binaları görmenizi öneririm.

 

Titanic Memorial

Pier Head bölgesinin güney ucundaki bu anıt: 1913 yılında Sir Alfred Lewis Jones tarafından yapılmıştır. Royal Liver Building binasının ön köşesinin çaprazındaki bu anıt: yeşillik bir alanın ortasında yükselmektedir ve hemen nehir kıyısındadır.

Anıtın hemen önünde, ferry terminal binası bulunuyor.

 

Pier Head Ferry Terminal

Liverpool şehrinde, muhteşem sahil manzarasını görmek ve nehir gemilerini izlemek için, Avrupa’nın bu en eski feribot hizmeti veren teknelerinde kısa bir yolculuk denemelisiniz.

 

Our Lady and Saint Nicholas Church of England

Royal Liver binasının karşısında, Sailor kilisesi olarak da bilinen bu dini yapı: şehir içinde sakin ve huzurlu bir ortamdadır. Her gün açık olan kilisenin çevresindeki kilise bahçesi gerçekten bir hayli güzeldir.

 

The Atlantic Tower Hotel

Değişik mimarisiyle ilgi çekiyor. Bir anlamda: gemi gibi, hatta Titanic gibi mimari stil uygulanmıştır.

Otelin hemen karşısındaki yapı:

Crowne Plaza

Plazanın arkasında, Liverpool Cruise Line Terminal bulunuyor. Yani: burada büyük ve lüks gemiler görmek mümkündür.

Liverpool New Waterfront

Bölgedeki yüksek kule binalardan birisidir.

West Tower

Mavi rengin hakim olduğu, yüksek kule binadır. Şehir merkezinde 140 metre yükseklikte, 2 tane çok katlı gökdelendir.

Yürümeye devam ederseniz, hemen sağınızda bu kez başka bir bina bulunuyor.

Beetham Tower and Radisson SAS Hotel

Afyonkarahisar Sinanpaşa

Afyonkarahisar Sinanpaşa

Afyonkarahisar Sinanpaşa; ilçesi bölgesinde: Başkomutanlık Tarihi Milli Parkı ve şehitlikler önem kazanıyor, ayrıca ilçenin ismini aldığı Sinan Paşa külliyesi de görülmeye değerdir.

ULAŞIM

Sinanpaşa ilçesi Afyonkarahisar-Uşak-İzmir karayolu üzerindedir. İl merkezine uzaklık 33 km dir.

Afyonkarahisar Sinanpaşa

 

GENEL

İlçe ovalık bir arazide kurulmuştur. İlçe ekonomisinin temelini tarım oluşturur. Hayvancılık da önemli yer tutar. İlçede kök boyalı kilim ve halı dokumacılığı yaygındır.

İlçede karasal iklim hakimdir ve buna bağlı olarak kışlar soğuk ve kar yağışlı, yazlar kurak ve sıcak geçer.

 

TARİHİ

İlçe MÖ 4000’li yıllardan itibaren yerleşim görmüş, çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Zaman içinde, bölgede Hititler, Romalılar ve Bizanslılar egemen olmuştur. 12’nci yüzyılda ise Türkler görülür.

Sinanpaşa ilçesine adını veren Sinan Paşa: Akkoyunlu devletinin ileri gelen beylerinden Mehmet Bey’in küçük oğludur. 1473 yılında Fatih Sultan Mehmet ile Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan arasında yapılan Otlukbeli savaşından sonra babasıyla Fatih Sultan Mehmet’e sığınmış, sarayda ve enderunda eğitim görmüştür.

Pek çok sefere katılan ve sancaklarda görev yapan Sinan Paşa, daha sonra emekli olmuş, Sincanlı ovasında Çathöyük ve Küçükhöyük köylerinde yaşamıştır. Çathöyük köyü yani günümüzdeki Sinanpaşa ilçesi, Kırka ve Ahmetpaşa mevkiinde cami, imaret, okul ve hamam yaptırmıştır.

Halk, cami çevresinde yerleşmeye başlamış ve çiftlik, Sinanpaşa adını almış, Sincanlı’nın kadılık merkezi olmuştur.

Sinanpaşa, 1894 yılında nahiye merkezi olur. Ardından Kurtuluş Savaşı öncesinde Yunanlılar tarafından işgal edilmiştir. 30 Ağustos Meydan Muharebesinde, Yunan işgalinden kurtarılmıştır. Sinanpaşa, Cumhuriyetten sonra 1934 yılına kadar köy olarak kalmış, sonra nahiye merkezi olmuştur. 1948 yılında belediye teşkilatı kurulmuş, 1953 yılında ilçe merkezi olmuş ve Sincanlı ismini almıştır. Sincanlı ismi, 2004 tarihinde TBMM tarafından Sinanpaşa olarak değiştirilmiştir.

 

NE SATIN ALINIR

Bu yörede, taş fırınlarda yapılan patatesli köy ekmeği almalısınız. Bu ekmekler, yaklaşık 1 hafta tazeliğini korur. Ayrıca Taşoluk beldesinden bal, Kırka beldesinden taş değirmende öğütülen buğday, kırka beldesinden kaymak böreği satın alabilirsiniz.

 

NE YENİR-NE İÇİLİR

Buraya yolunuz düşerse, gözleme, yöresel kahvaltı ve ızgara önerilir. Izgara için, Antalya yolundaki Akören beldesi uygun.

Afyonkarahisar Sinanpaşa Meslek Yüksek Okulu

 

SİNANPAŞA MESLEK YÜKSEK OKULU

2006-2007 yılında öğrenci alarak eğitime başlamıştır. Kampüs alanı, ilçe merkezindedir. Kampüs alanında: tarihi taş bina, eğitim binası, kantin ve okul bahçesi vardır. Yüksek okulda, Bilgisayar programcılığı programı vardır. 4 program daha açılması planlanmaktadır.

GEZİLECEK YERLER

Tınaztepe bölgesindeki 32 inler ve Taşoluk Beldesindeki gerdeklik ve altı kapılı inler Frig kaya yerleşimi, Çobanözü ve Yörükmezarı köyünde MS 6’ncı yüz yılda yasaklanan Hıristiyanlığın kalıntısı olan kilise, çeşme Hıristiyan mezarları vardır.

Afyonkarahisar Sinanpaşa Külliyesi

 

SİNANPAŞA KÜLLİYESİ

İlçe merkezindedir.

Amasyalı mimar Mustafa tarafından Osmanlı mimarisine uygun olarak 1525 yılında Osmanlı vezirlerinden Sinan Paşa tarafından yaptırılmıştır.

Külliye: cami, hamam, imaret, sıbyan mektebinden oluşur. Günümüzde, külliyenin çevresine ilçe yerleşimi kurulmuştur. Cami: Kitabesine göre 1524-1525 yılları arasında inşa edilmiştir. Caminin bulunduğu yerin adı aslında “Sıçanlı” iken “Sincanlı” olarak değiştirilmiş, resmi adı son yıllarda “Sinanpaşa” olmuştur. 16’ncı yüzyılda Osmanlı imparatorluğunda çok sayıda Sinan Paşa vardır. Bu külliyeyi yaptıran Sinan Paşa, Celaleddin Sinan Paşa olarak kabul edilir.

Bir söylentiye göre: Sinan Paşa, Çathöyük’ten bir çoban olarak hayata atılmış ve Yavuz Sultan Selim’in gözüne girerek vezir yapılmıştır. Ama biraz önce de söylediğim gibi, Osmanlı tarihinde birçok Sinan Paşa vardır ve bu külliyeyi yaptıran Sinan Paşa ile ilgili bir bağlantı tespit edilememiştir.

Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivinde sureti bulunan vakfiyeye göre, Kanuni Sultan Süleyman dönemi vezirlerinden Sinan Paşa’nın imaretin banisi olduğu anlaşılmaktadır.

Evliya Çelebi, külliyenin yapımından 140 yıl sonra, 1671 yılında çıktığı bir seyahatinde buraya uğrar ve şunları yazar “Karye-i Sinan Paşa 200 haneli bir Müslüman köyüdür ve Karahisar Paşasının voyvodalığı hükmünde bulunur. Haftada bir büyük Pazar kurulur. “Evliye Çelebi, imaretin kurucusunu Gazi Sinan Paşa adıyla yazar. İmareti teşkil eden yapıların kubbelerinin kurşun kaplı olduğunu işaret eder.

Külliyenin merkezinde olan cami, Osmanlı dini mimarisinin 14 ve 15’nci yüzyıllarda çok sayıda örneğine rastlanan, fakat 16’ncı yüzyılın ilk yarısı içlerinde artık yapımına devam edilmeyen, zaviyeli camilerin sonuncusudur. Tabhane mekanlarında gezgin dervişler misafir edilirdi.

Caminin sağ tarafında ve avlu duvarına bitişik olarak inşa edilen tek kubbeli bir yapı vardır. Avluya bakan cephesinin bir kenarında bir kapısı ve bir penceresi olan bu binanın ne olduğu bilinmemektedir. Bu tek kubbeli mekanın sıbyan mektebi olduğu düşünülmektedir. Nitekim Sinan Paşa vakfıyesinde burada bir mektep olduğu bildirilmektedir.

Aşhane ve imaret binası, avlunun sağ tarafında bir sıra üzerinde dizilmiştir. Hepsi de beşik tonozla örtülü değişik ölçülerde dört mekandan ibarettir. Avlu kapısının hemen sağında, bugün biraz çukurda kalmış olan Sinan Paşa’nın açık türbesi vardır.

Dört sütuna dayanan dört kemer üzerinde küçük bir kubbe bulunur. Türbede bulunan bozuk kitabede 1896 tarihi okunmaktadır. Buna göre türbenin kubbesi çok geç bir devirde büyük bir tamir geçirmiştir. Türbenin içinde mermer bir lahit vardır. Sinan Paşa külliyesinin bir parçası olan hamam, külliyenin biraz uzağındadır.

Dış mimarisi pek açıkça görülmemekte, soyunmalık yeri ise geç bir döneme aittir. Bir ılıklık bölümünden sonra gelen sıcaklık kısmı dört eyvan şemasına göre inşa edilmiştir. Hamamın batı cephesine bitişik, çok yeni tarihlere ait bir çeşme vardır. Bu çeşmenin taşları, eski işlenmiş parçalardan oluşuyor.

Afyonkarahisar Sinanpaşa Boyalı-Kureyş Baba Külliyesi

 

BOYALI-KUREYŞ BABA KÜLLİYESİ

İlçe merkezine bağlı 25 km uzaklıktaki Boyalı köyündedir. İzmir-Afyon karayoluna 3 km uzaklıktadır.

Ne zaman ve kim tarafından yapıldığı belli değildir.

Akkoyunlu boyundan gelme Oğuz oğlu İlyas Bey oğlu Mimar Kureyş Bey tarafından 1210 yılında yaptırıldığı düşünülen külliye: Selçuklu dönemine ait bir yapı topluluğu olan külliyede: hankah, kümbet ve eyvan tipi iki anıt mezar vardır. 1671 yılına Afyonkarahisar’a gelen Evliya Çelebi, Boyalı köyüne de uğrayarak izlenimlerini yazmıştır.

Çelebiye göre “Boyalı, Ali dağı eteğinde 100 haneli bir Müslüman köyüdür. Külliye İrem Bağı misali güzel bir bahçe içerisindedir. Asitanede hazreti Peygamberin alem-darı (bayraktarı) Kurtebi (Kureyşi) gömülüdür. Osmanlı döneminde bir ziyaretgah olan külliyenin tekke kısmında 17’nci yüzyılda Bektaşi dervişleri bulunuyordu.” Bu yazılardan hareketle, türbedarda bulunan kişinin kimliği konusunda çelişkiler vardır. Yapının bütünü 22 metre uzunluğunda ve 15 metre genişliğindedir.

Duvarlarda düzgün olmayan yontma taşlar kullanılmış, kemerlerde tuğlalara yer verilmiştir. Yer yer Bizans yapısından toplanan malzeme de kullanılmıştır. Külliye: çeşitli kaynaklar tarafından medrese, karakol binası ve türbe olarak ve başka kaynaklar tarafından ise sadece medrese olarak nitelendirilir. Ancak 1968 yılında yapılan araştırmada, buranın bir hankah-tekke olduğu anlaşılmıştır. (hankah: dervişlerin toplanıp zikir yaptıkları yerlere denir.)

Bu çeşit yapıların çoğunda olduğu gibi fethedilen toprakların Türkleştirilmesinde fonksiyonu gereği, bir Bizans yapısının yakınında veya yerinde, hatta bir dereceye kadar onun malzemesiyle inşa olunmuştur. Fakat hankah plan ve üst yapı bakımından tamamen Türk mimari geleneklerine bağlıdır.

Dergah olarak nitelendirilen bu yapının girişinde 2 büyük oda, ortada yarım kubbeyle desteklenen küçük bir kubbenin örttüğü avlu, bunun da çevresinde üçer oda vardır. Bu binanın doğusunda ve onunla aynı yükseklikte, düzgün kesme taştan yapılmış olan türbeye “Eyvan Türbe” ismi verilir. Bu külliye, Anadolu’da Türk yerleşkesine işaret eden eserlerdendir ve Orta Asya’dan gelen Türk (Horasan) boylarının iskanıyla ilgilidir.

Orta Asya geleneklerini sürdüren, bir eyvan türbenin ve insan, hayvan, av tasvirleriyle süslü İslami mezar taşlarının varlığı da bu külliyenin bu bağlantısının başlıca işaretidir. Külliyenin birimleri 1971-1972 yılları arasında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilmiştir.

Külliyeden günümüze kadar ulaşmış olan kümbet, Kureyş Bey’e ait anıt mezardır.

Afyonkarahisar Sinanpaşa Otuziki İnler

 

SİNANPAŞA OTUZİKİ İNLER

İlçe merkezine bağlı Tınaztepe kasabasının güney batısındaki dağların yamaçlarındadır. Sinanpaşa ovasının tümüne hakim tepelerde kayalara oyularak yapılmıştır. Maalesef ayrıntılı araştırma ve bilgi yoktur.

Afyonkarahisar Sinanpaşa Başkomutanlık Tarihi Milli Parkı

 

BAŞKOMUTANLIK TARİHİ MİLLİ PARKI

Toplamda 348 bin dekarlık alanı kaplayan park, Uşak, Kütahya ve Afyonkarahisar il sınırları içine yayılmıştır.

Büyük Taarruzun yaşandığı ve büyük bir başarıya şahit olan Kocatepe ve Dumlupınar bölgeleri, tarihi ve kültürel değerleriyle birlikte 8 Kasım 1981 tarihinde Türkiye’nin 17’nci Milli Park olarak ilan edilmiştir.

Milli parkın en önemli kaynak değeri olan harp tarihi, arazinin jeolojk yapısı ve bitki örtüsüyle de desteklenmektedir. Ormanlık alanlar içinde, bütün yıl su bulunan vadi boyları, pek çok endemik türleri kapsayan bitki örtüsü ve yaban hayatı zenginlikleri bulunur.

Afyonkarahisar Sinanpaşa Başkomutanlık Tarihi Milli Parkı

Her yıl 25 Ağustosu 26 Ağustosa bağlayan gece tüm ülkeden gelen ziyaretçilerle birlikte Mustafa Kemal Paşa ile diğer komutanlar ve Türk birliklerinin, Şuhut’tan Kocatepe’ye ilerledikleri güzergahta Zafer Yürüyüşü etkinlikleri düzenlenir.

Milli park alanı içinde, Kurtuluş Savaşının yaşandığı tarihi yerler, anıtlar ve şehitlikler vardır.

Parkın Afyonkarahisar bölümünde

Kocatepe Anıtı ve Kitabesi, Yzb Agah Efendi şehitliği, Büyük Taarruz şehitliği ve Mustafa Kemal Atatürk Anıtı, Alb Reşat Çiğiltepe şehitliği, Zafer Müzesi bulunuyor.

Afyonkarahisar Sinanpaşa Kocatepe Anıtı ve Kitabesi

 

Kocatepe Anıtı ve Kitabesi

Kocatepe, Anadolu’nun ve Türk ulusunun kurtuluşunu sağlayan Büyük Taarruzun, 28 Ağustos 1922 tarihinde Başkomutan Mustafa Kemal tarafından başlatıldığı, sevk ve idare edildiği yerdir. 1874 metre rakımlı tepededir. Üzerinde boy çukuru, Atatürk anıtı, kitabe ve seyir terası vardır.

Afyonkarahisar Sinanpaşa Yzb Agah Efendi Şehitliği

 

Yzb Agah Efendi Şehitliği

Büyük Taarruzun 2’nci günü olan 27 Ağustos 1922 günü, Kurtkaya tepesinde şehit düşen 12.Tümen 36.Piyade Alayı, 6.Bölük Komutanı, Bayburtlu Ziver Bey oğlu Yüzbaşı Agah Efendi ve Sinoplu Üsteğmen Feyzullah Efendi ve 100 Mehmetçik adına yapılan şehitlik, 26 Ağustos 1972 yılında inşa edilmiştir.

 

Büyük Taarruz Şehitliği ve Mustafa Kemal Atatürk Anıtı

26 Ağustos 1922 günü Kocatepe’de Büyük Taarruz Harekat Emrini vermesiyle birlikte, 26-27-28 ve 29 Ağustos 1922 tarihlerinde şehit düşen 275 subay ve 2150 Mehmetçik, toplam 2425 Şehit anısına yapılan, sembolik bir şehitliktir. (500 şehidin mezar taşları vardır.)

Afyonkarahisar Sinanpaşa Zafer Müzesi

 

Zafer Müzesi

Afyonkarahisar şehrinin 27 Ağustos 1922 günü, saat 17.30’da 8.Tümen, 189.Alay tarafından alınmasından sonra Mustafa Kemal Atatürk’ün Kocatepe’den inerek, arabasıyla Afyonkarahisar’a geldiği ve aynı zamanda 30 Ağustos 1922 Başkomutanlık Meydan Muharebesinin planlarının yapıldığı, taarruz emrinin verildiği binadır.

Afyonkarahisar Sinanpaşa Zafer Müzesi

Binada: Atatürk, Genel Kurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak, Garp Cephesi Komutanı İsmet İnönü kendilerine ayrılan odalarda kalırlar ve kaldıkları odalar, kendi adlarına ayrılarak düzenlenmiştir.

Afyonkarahisar Sinanpaşa Zafertepe Anıtı

 

Zafertepe Anıtı

30 Ağustos 1922 günü sabahı Mustafa Kemal Paşa, Afyonkarahisar’dan otomobille, bu tepeye gelerek saat 14.00’den itibaren, Başkomutanlık Meydan Muharebesinin rasat noktasından sevk ve idare eder. Çatılmış silahların uzaktan görünüşü veya alev alev meşale hissini uyandıran Zafertepe Çalköy’deki Zafer Abidesi, asıl manası ile Kurtuluş savaşını ve Türk milletini içte ve dışta meydana gelebilecek kötü tesirlere karşı er geç birleşerek zafere gidebileceğini temsil eder.

Afyonkarahisar Sinanpaşa İstiklal Tanıtım Merkezi

 

İSTİKLAL TANITIM MERKEZİ

İzmir-Antalya-Afyonkarahisar karayolu kavşağında, şehir merkezine 17 km uzaklıkta, Sinanpaşa ovasındadır. 26 Ağustos Tabiat parkının hemen yanı başındadır.

Afyonkarahisar Sinanpaşa İstiklal Tanıtım Merkezi

Gelecek nesillere yurt topraklarının nasıl kurtarıldığının şuurunu ve ruhunu vermek amacıyla İstiklal Tanıtım Merkezi açılmıştır. Panaromik Müze niteliğinde yapılan İstiklal Tanıtım Merkezi, 2 kattan oluşur. Müze içinde Türk tarihinin önemli olaylarının anlatıldığı ve eski Türk devletlerinin tanıtıldığı panolar yer almaktadır. Büyük Taarruz bölgesinin 3 boyutlu maketinin üstünde projektörle orduların hareketi görsel anlatımı yapılmakta olup Kurtuluş Savaşının resim sergisi gösterilmekte ayrıca Büyük Taarruz Harekatının resmedildiği 700 metre karelik panaroma alanı görülmektedir.

Afyonkarahisar Sinanpaşa Büyük Taarruz Şehitliği

 

BÜYÜK TAARRUZ ŞEHİTLİĞİ

Şehitlik Afyonkarahisar il merkezine 16 km uzaklıkta, Işık Tepe (Sarıkız) mevkiindedir.

Ankara-Antalya-İzmir karayollarının kavşağında, çok geniş bir alandadır. Yol kavşağına çok yakındır.

Burada: 26-29 Ağustos 1922 tarihlerinde Dumlupınar ve Afyon arasında yapılan savaşlarda şehit düşen 275 subay ve 2150 Mehmetçiğin anısına 1993 yılında yapılmış sembolik bir şehitlik vardır. Şehitlik olarak seçilen Işık tepe: Sincanlı ovasının başlangıcındadır ve savaşın en yoğun olarak geçtiği yerdir.

Afyonkarahisar Sinanpaşa Büyük Taarruz Şehitliği

3000 metre karelik alanı kaplar. Şehitliğin giriş kapısı: 8 metre yükseklikte sivri kemerlidir. Şehitliğin giriş bölümünde, solda namazgah, sağda şadırvan ve girişin tam karşısında mermerden yapılmış, sekizgen kaide üzerinde, tepeyi sembolize eden toprak ve kaya parçalarının üzerinde gösterilmiş, bronzdan Atatürk’ün Kocatepe’de düşünceli duruşunu gösteren anıt vardır.

Kapı ile Atatürk anıtı arasındaki kısımda, şehit olan 500 er ve 100 subayın künyelerini içeren temsili mezar taşları vardır. Bu anıt: kaidesiyle birlikte 18 metre yüksekliktedir. Alttaki mermerden sekizgen kaidenin her cephesine, Büyük Taarruza katılan komutanların isimleri yazılıdır. Anıtın her iki tarafında, savaş sahnelerini canlandıran 45 metre karelik iki rölyef vardır.

Evet, bugün bu ülke topraklarında özgür bir şekilde yaşamamızı borçlu olduğumuz, bu uğurda canlarını veren şehitlerimiz için, biraz zaman ayıralım ve şehitliği ziyaret edelim.

Afyonkarahisar Sinanpaşa Miralay Reşat Çiğiltepe Şehitliği

 

MİRALAY REŞAT ÇİĞİLTEPE ŞEHİTLİĞİ

Afyonkarahisar il merkezine 43 km uzaklıkta, 1591 metre rakımlı Çiğiltepe’de yer almaktadır.

Çiğiltepe’de şehit olanların anısına sembolik olarak 1996 yılında yapılmıştır.

Afyonkarahisar Sinanpaşa Miralay Reşat Çiğiltepe Şehitliği

Çevresi mermer korkuluklarla çevrili şehitliğin içinde, çimenle kaplı yerde, küçük mermer plaketlere, burada şehit düşenlerin isimleri yazılıdır.

2004 yılında, Afyonkarahisar valiliği tarafında çevre düzenlemesi ve ağaçlandırma yapılmıştır. Ayrıca, şehitliğe giden Afyon-Antalya yolu üzerindeki ayırım noktasından itibaren 10 km lik yol asfaltlanmıştır. Yani, geçerken buraya biraz zaman ayırıp girebilirsiniz, yol sorunu yok.

Şehitliğin girişinde, Albay Reşat Çiğiltepe’nin bronz büstü ve kitabe var.

Afyonkarahisar Sinanpaşa Miralay Reşat Çiğiltepe Şehitliği

27 Ağustos 1922 günü Çiğiltepe’yi ele geçirmekle görevlendirilen 57’nci Tümen Komutanı Miralay Reşat Bey, Başkomutan Gazi Mustafa Kemal’e tepeyi yarım saat içinde ele geçirmek için söz vermiştir. Ancak sözünü yerine getiremez ve tabancası ile intihar eder. Ne var ki, bu kahramanın intiharının ardından kısa bir süre sonra Çiğiltepe, Türk askerleri tarafından ele geçirilir.

 

CİDYESSUS

İlçe merkezine bağlı Küçükhöyük kasabasında höyük mevkiindedir. Küçükhöyük kasabası, İlçenin en büyük kasabasıdır.

Burada bulunan höyük üzerinde yapılan yüzey araştırmalarında, MÖ 3000’lerde burada yerleşim tespit edilmiştir. Zaman içinde, burada Hititler, Romalılar ve Bizanslılar hakim olmuştur. Bölgede bulunan ve müzede sergilenen “kol biçiminde konik bir kap” ile “yonca ağızlı testi” kasabada, Hitit hakimiyetinin kalıntıları olarak görülür ve buranın Hitit zamanında yerleşim yeri olarak kullanıldığını kanıtlar.  

Hitit ve Roma dönemindeki döneme ait bilgi yoktur. Roma döneminde buranın ismi “Cidyessus” olmuştur. Cidyessus, Roma döneminde para basımı yapılan bir yerleşim yeri olmuş, İmparator adına yarı özerk olarak bronz kent sikkeleri bastırılmıştır. (Afyon yöresinde para basılan 18 şehirden biridir.)

Ayrıca mevcut belgelerde: Ciidyessus’ta üç piskoposluktan bahsedilir. Bunlardan Herakleios, 451 yılında Kalsedon konseyine katılır. Andreas 787 yılında İznik konseyine ve Thomas ise 879 yılında Konstantinopolis konseyine katılır. Günümüzde, Cidyessus Katolik Kilisesi tarafından kutsal yer olarak kabul edilir.

Afyonkarahisar Sinanpaşa Yıldırım Kemal Şehitliği

 

YILDIRIM KEMAL ŞEHİTLİĞİ

İlçe merkezine 12 km uzaklıkta, Yıldırımkemal köyündedir.

Eski adı Küçükköy iken Yıldırım ismini alan köyde, şehitlik tren istasyonu bitişiğinde yapılmıştır. Yıldırım Kemal: Konya’da hastanede iken, kaçarak Fahrettin Altay Paşa’nın bulunduğu cepheye gelmiş, Paşa onu 2’nci Tümene göndermiş, bu arada Küçükköy’de muharebe etmekte olan 2’nci Alaya katılmıştır.

Afyonkarahisar Sinanpaşa Yıldırım Kemal Şehitliği

Yıldırım, 27 Ağustos 1922 tarihinde Küçükköy tren istasyonundaki Yunan birliklerini ortadan kaldırmakla görevlendirilir. Yapılan çarpışmalar sonunda, Küçükköy, düşmandan temizlenir ancak Üsteğmen Yıldırım Kemal ile 4 subay ve 30 er, burada şehit olur.

Topluca gömülen şehitlerin mezar ve anıtları, 1966 yılında bugünkü biçimde yapılır. 1996 yılında ise yeni düzenleme olur.

Afyonkarahisar şehri tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.