Malezya Perak

Malezya Perak

Eyalet isminin kelime anlamı “gümüş” demektir. Yani “kalay” madeninden gelmektedir.

Perak eyaleti: Malezya ülkesinin batısında, ülkenin ikinci büyük eyaletidir ve Tayland sınırına kadar olan yaklaşık 21 bin km karelik alanı kaplar. Eyaletin kuzeyinde “Tayland” ülkesi bulunur.

Ülkenin zenginliğinin başlıca kaynağı olan “kalay” burada çıkarılır. Bu yüzden: bölge bir zamanlar Çinlilerin göçmen akınına uğraşım ve güçlü devletlerin çıkar mücadelelerine sahne olmuştur. Kalay madeninden elde edilen servet: eyaletin hemen hemen her yerinde görülecektir, özellikle tarihi binaların yapımı için harcanmıştır. Kalay endüstrisi: sömürge döneminde en üst seviyeye çıkmış, ancak sanayi devriminin ardından 1980’lerde kalay ekonomisi çökmüş ve birçok kalay madeni kapatılmıştır.

Eyalette iki şehir önem kazanmaktadır. Bunlar tarihi özellikleri nedeniyle “Taiping” (eski ismi Larut) ve kalay madeni nedeniyle zenginleşen Ipoh şehridir. Eyaletin başkenti ise “Kuala Kangsar” şehridir. Perak Sultanları, 15.yüzyıldan bu yana bu şehirde yaşamaktadırlar .

Eyalet bölgesinde, özellikle geceler serindir ve sık yağmur yağar, gündüzler ise sıcak ve güneşlidir. Genellikle nem oranı fazladır.

Malezya Perak İpoh Şehri

 

IPOH ŞEHRİ

Perak eyaletinin başkenti olan şehir “Kuala Lumpur” şehrinin 220 km kuzeyinde, Kinta nehri kıyısındadır. Ülkenin üçüncü büyük şehridir. Şehirde 710 bin kişi yaşamaktadır. Bunların % 70 bölümü Çin menşeelidir.

27 Mayıs 1988 tarihinde Perak Sultanı Azlan Şah tarafından buraya şehir statüsü verilmiştir.

19.yüzyıl içinde geliştirilen ve 1950’lerde doruğa yükselen uykulu kasaba: kalay ve kalay madenciliğine dayalı sanayi patlaması sırasında yapılan büyük servetler nedeniyle bir zamanlar milyonerler şehri olarak biliniyormuş. Kalay cevherinin çıkarılması için kullanılan dev madencilik pompalarına atıfta bulunan yerel Çinliler, şehre günümüze kadar “Paloh” demektedirler.

Begonvil çiçeği şehrin simgesidir. Şehrin merkez ve tepeleri bu çiçekle çevrilidir.

Şehir “Old Town” ve “New Town” olmak üzere iki bölüme ayrılır. Bu iki ana bölüm “Kinta nehri” tarafından bölünür. Eski şehir: hükümet binaları, dükkan, bir sürü konut ve tarihi yerlerden oluşan yaşlı ve  savaş öncesi mimariyi içerir. Tarihi yapılar halen vardır ve işlevlerini sürdürmektedirler.

Öte yandan: şehir güzel konaklama tesisleri ve Çin restoranları ve Çin yemekleriyle ünlüdür. Özellikle: buraya yolunuz  düşerse tatmanızı önereceğim yerel lezzetler şunlardır: tuzlu tavuk, fasulye filizi ve tavuk, yumurtalı tart, taro puff, LorMai Kai.

Malezya Perak Tren İstasyonu

Tren İstasyonu

Sömürge döneminin güzel mimari etkileri görülen bu bina, halk arasında “Taç Mahal” olarak bilinir. Bu cazip sömürge binası Hubback tarafından tasarlanmıştır. Başlangıçta hastane olması düşünülüyormuş. İstasyonun uzak tarafından bir Hindu tapınağı bulunur. Tren istasyonunun hemen önündeki meydanda bir “Ipoh” ağacı bulunur ve şehir ismini bu ağaçtan almıştır. Ayrıca yine burada her iki savaşta ölenler anısına bir savaş anıtı bulunur. Özellikle akşam saatlerinde istasyonun önündeki meydanda bulunan havuzda, ışık ve su gösterisi yapılmaktadır.

İstasyonun hemen yanındaki “Majestik Station Hotel” özellikle Mağribi mimari etkisiyle dikkat çeker ve 1935 yılında tren istasyonu ile birlikte açılmıştır.

Malezya Perak Saat Kulesi

Saat Kulesi

Old Town bölgesindedir.

11 Şubat 1875 tarihinde bir suikast sonucu öldürülen İngiliz devletinin Perak temsilcisi James Birch anısına yapılmıştır. Bu yüzden saat kulesi “Birch Anıtı” olarak bilinir. Kendisi: yıkanırken kızgın bir Malay şefi tarafından öldürülmüştür. Bu olay: 3 yıllık bir savaşın çıkmasına neden olmuştur ve ardından İngilizler kontrolü ele geçirmiştir.

Ipoh devlet camisi önündeki kule 1909 yılında, Londra şehrindeki Big Ben model alınarak yapılmıştır. Kulenin dört yanındaki dört panel İngiliz egemenliği hakkında iyi şeyleri sembolize etmektedir. Bunlar: kılıç, kalkan, sadakat, adalet.

Saatin frizlerinde: Musa, Budha, Shakespeare, Charles Darwin gibi ünlü tarihi figürler bulunmaktadır. Bu medeniyet panelinde: camisine bakan bir peygamber görüntüsü yapılmış, ancak peygamber tasviri Müslümanların kabul etmemesi üzerine 1990 yılında boyanarak kapatılmıştır.

Malezya Perak Geologicam Museum-Yer Bilimleri Müzesi

Geologicam Museum-Yer Bilimleri Müzesi

Jalan Sultan Azlan Shah adresinde Ipoh Royal Golf Club yakınında bulunan burası: kalay madenciliği hakkında bilgilerle doludur. Müze binası ilk kral İdris Şah zamanında Temmuz 1955-1957 yılında yapılmıştır ve Iverson tarafından tasarlanmıştır.

Müzede: Perak bölgesinin zengin cevher, fosil ve mineral çeşitliliği ve kalay çıkarılmasında kullanılan teknikler, cihazlar, aletler sergilenmektedir. Müzede: 150 kaya örneği, 200 fosil ve 200 taşlar ve süsler olmak üzere 600 civarında farklı mineral, fosiller, kayalar ve değerli taşların örneklerinden oluşan bir koleksiyon bulunuyor.

Ayrıca, bu yöreyi en ünlü hale getiren kalay cevherlerinin koleksiyonu da bulunuyor. Mineral numuneleri: kendi yaşına göre kökenine uygun olarak kimya sınıflandırılmasına tabi tutulmuştur.

Birinci bölüm: toprak ve jeoloji süreçleri tarihi üzerinedir. Burada bir mağaranın küçük bir kopyası bulunur. Hemen ilerisinde kükreyen bir dinozorun kafasının animasyon modeli vardır. Ardından fosil bölümü görülüyor. Burada: taşlaşmış bir ağaç, kayalar, mineraller, kristaller ve taşlar görülüyor.

Burada tüm dünyadan numuneler bulunuyor. Minerallerin kullanımı sonrasında,  teneke ve kömür madenciliği bölümü başlıyor. Ardından maden arama ve deniz jeoloji faaliyetleri, heyelan ve doğal jeolojik tehlikeler bölümü başlıyor.

Müzenin ülkede eğitim ve jeoloji öğrenme ve yer bilimleri merkezi olarak önemli rol oynadığı söyleniyor. Giriş ücretsizdir. Son bir not: müzeye girmeden önce bekçi evinde kaydınız yapılıyor ve ardından ayakkabılarınızı çıkarıp belirlenen kutulara koymanız gerekiyor.

 

Darul Ridzuan Museum

Old Town bölgesinde, Jalan Panglima adresindedir. Tren istasyonuna yakındır.

Bu müze: sömürge dönemindeki kalay zenginlerinin birinin evinde kurulmuştur. Ev 1920 yılı yapımıdır. Bahçesinde: II. Dünya savaşından kalma beton hava saldırısı sığınağı bulunmaktadır ki burası da görülebilmektedir.

Müzede: şehrin tarihine ve gelişimine ait nesneler sergilenmektedir. Ama Malezya’da kalay madenciliği eserlerinin ilginç koleksiyonu önem kazanmaktadır. Özellikle ormancılık ve kalay madencilik sanayinin geçmişi ekranlarda ve mekanik eserlerde gösterilmektedir.

Malezya Perak Teluk Intan

Teluk Intan

Bu yapı: İtalya-Pisa kulesi gibi eğri bir kuledir. Yapı: 25.5 metre yüksekliktedir ve pagoda tarzındaki yapı Leong Choon Chong isimli bir Çinli yüklenici tarafından 1885 yılında yapılmıştır. Yapının tabanı 43 metre çapındadır.

Bir zamanlar bitki örtüsü için su deposu olarak kullanılıyormuş. Yumuşak zemin ve su deposunun ağırlığı nedeniyle kulenin yana doğru yaslandığı düşünülmektedir.

Kule: sola doğru yatık görünümdedir. İnşaat detayları: ona sekiz farklı düzeyde içeren bir görünüm kazandırmaktadır. Ancak, bina yalnızca üç kata bölünmüştür. Her kat 5 metre yüksekliğindedir ve kulenin tepesine varmak için 110 adımlık merdiven tırmanmak gerekir.

Kulenin tepesinde büyük bir saat vardır ve aynı zamanda şehrin saat kulesi olarak da kullanılmaktadır. Saat Londra Benson firması tarafından yerel halk tarafından toplanan yardımlarla alınıp takılmıştır. Bina tuğla ve ahşaptandır.

 

Şehir Dışında Gezilecek Yerler

Malezya Perak Sam Poh Tong Temple

 

Sam Poh Tong Temple

Bu tapınak: 1926 yılında Çinli bir Budist rahip tarafından kurulmuştur. Şehir merkezinin 5 km güneyindedir. Gunun Rapat denilen yerdeki ünlü bir mağaradadır. Ülkenin en büyük mağara tapınağıdır. Sarkıt ve dikitler arasına yerleştirilmiştir çeşitli Budha heykelcikleri etkileyici sanat eseri görünümündedir.

Efsaneye göre: mağara Çinli bir keşiş tarafından 1890 yılında keşfedilmiş ve kendisi burayı ev ve meditasyon yeri olarak kullanmaya başlamıştır. Kendisi ölümüne kadar olan 20 yıllık süreçte burada yaşamıştır. Günümüzde ise, burada Budha için hayatlarını adamış rahipler yaşamaktadırlar. Sadece Japon işgali sırasında mağara Japonlar tarafından mühimmat deposu olarak kullanılmış ve ibadete ara verilmiştir.

Mevcut tapınak cephesi 1950’lere kadar ulaşmaktadır ve buraya 246 basamaklı bir merdiven tırmanılarak çıkılır. Mağara önündeki açıklıktan, çevrenin muhteşem bir manzarasını görebilirsiniz. Tapınağın diğer gözde yerlerinden birisi de, Japon sazan balıkları ve kaplumbağalarla dolu güzel bir Japon göletidir.

Gelelim tapınağın içine: tapınağın içinde insan ve doğanın sanat eserlerini görebilirsiniz. Bunlar arasında çeşitli formlarda ve dikitlerin ortasında oturan güzel oyma Budha heykelleri ilgi çeker. Özellikle, büyük ve karanlık mağaradaki 13 metrelik oturan Budha heykeli önem kazanır. Ama dediğim gibi, burada 40 civarında Budha heykeli bulunuyor.

Mağaranın dışındaki tporikal bahçe de güzeldir.

 

Gunnung Rapat

Burası ilk olarak 1890’lı yıllarda yapılmış olmasına rağmen, günümüzde görülen yapı 1950 yılı yapımıdır. Tapınağın ön cephesinde bir keşiş ve rahip gurubu yaşamaktadır.

Malezya Perak Kellie Castle

Kellie Castle

Şehir merkezinden12 km uzaklıkta Batu Gajar denilen yerdedir.

Yani yaklaşık 20 dakika yürüme mesafesindedir. Bu malikane, 1915-1920 yılları arasında, burada kauçuk plantasyonu işleten İskoçyalı William Kellie Smith için yapılmıştır. Ancak kendisi Portekiz’de ölünce yapı yarım kalmıştır.

William Kellie Smith’in ilginç bir hayat hikayesi bulunmaktadır. Kendisi 1890 yılında İskoçya’da evini terk etmiş, buralara gelmiş ve 900 dönümlük bir arazi satın alarak kauçuk ağacı ekimine başlamıştır.

Zamanla Smith’in zenginliği büyümüş ve 1903 yılında sevgilisi Agnes ile evlenmek için İskoçya’ya geri dönmüştür. Evlilik ardından karısı ve Helen isimli kızı ile birlikte Malezya’ya dönerler. 1915 yılında karısı Agnes, Anthony isimli bir oğlan doğurdu. Bunun üzerine Smith, kutlama için büyük bir kale inşaatı planlamaya başladı.

Çünkü: kendisi Hindu dinine ve Hindistan’a hayrandı ve onun yeni evinde birçok eleman çalışıyordu. Yapının tuğla ve kiremitleri Hindistan’dan ithal edildi. Ancak inşaat için Hint işçilerin yardımına ihtiyacı vardı.

Kellie kalesinin inşaatı 10 yıl sürecekti. Ancak, işçilerin çoğu İspanyol gribi nedeniyle 1920 yılının başında öldüler. Bunun üzerine, tanrı Mariamman için kalede bir tapınak inşa edildi. Tapınağın inşa nedeni: bir oğlunun olması nedeniyle tanrı Mariamman’a teşekkür etmek için bir yoldur.

Bunun üzerine: kendisi Hint çalışanlar için popüler bir kişi haline geldi. Bunun karşılığında onun işçileri beyaz elbiseli ve şapkalı bir Kellie heykeli diktiler. Tapınak hala duruyor ve ibadet için kullanılıyor.

Malezya ülkesinin ilk asansörü, Kellie kalesinde yapılmıştır. Asansör, çatı ile yeraltı tünelleri arasında çalıştırılmıştır.

Smith: 1926 yılında İngiltere’ye kızı ile birlikte kısa bir gezi yaptı. Kendisi yeni malikanesi için bir asansör almak için Portekiz-Lizbon şehrine uğradığında, Aralık 1926 yılında zatürre oldu ve öldü. Karısı Agnes: çocuklarını alarak İskoçya’ya geri döndü. Kaleyi ise, bir İngiliz şirketine sattı. Oğul Antony, Dünya Savaşında öldürüldü. Kızı Helen, asla kaleye geri dönmedi.

Biraz önce söylediğim gibi Kelly ölünce ve özellikle Dünya Savaşı sırasında; 1926 yılında yapım süreci yavaşladı ve sonunda Kellie kalesi asla tamamlanamadı.

Sözde perilidir ve keşfedilmemiş gizli geçitleri vardır. Son zamanlarda Perak Eyalet Hükümeti bu muhteşem yapıyı kurtarmak için çeşitli girişimlerde bulunmuştur. Yapı 2000 yılında terk edilince restore edilmiştir. Burası 1999 yılında Jodie Foster’in oynadığı “Anna and the King” filminde kullanılmıştır.

 

TAİPİNG (LARUT) ŞEHRİ

Bu şehir Kuala Lumpur şehrine 30 dakika uzaklıktadır.

Şehrin isminin kelime anlamı “Edebi Barış” demektir. Çünkü: bu bölge kalay sanayini ele geçirmek için savaşan Çinli gizli örgütler arasında uzun süre kan davasına neden olmuştur ve bunun önlenmesi için diplomatik katkılar sunan İngilizler, şehre bu ismin verilmesini önermişlerdir. Sonuçta, bu örgütler 1874 yılında İngilizlerin araya girmesi ile çatışmaya son vermişlerdir.

Evet, Perak eyaletinin bu eski başkenti: bölgenin en fazla yağış alan yeri olanak bilinir. Bunun sonucunda: geniş caddeler boyunca gür ağaçlar sıralanır. Ayrıca: şehirde eski bir kalay madeni önem kazanmaktadır.

Bu maden: 1890 yılında terk edildiğinde, Chung Ken Kwee tarafından satın alınmış ve 64 hektarlık dev alanda “Taman Tasik Taiping” yani “Göl Bahçeleri” denilen park yapılmıştır. Göl bahçeleri, Bukit Larut-Maxwell Tepesi ve Hayvanat Bahçesi birbirlerine çok yakındır.

Malezya Perak Lake Garden-Göl Bahçeleri

 

Lake Garden-Göl Bahçeleri

Masjid Negara’nın batısındadır.

Terk edilmiş kalay madeni, kamu kullanımı için bir rekreasyon park olarak Çinli eski Perak Danıştay üyesi Chung Thye Phin tarafından bağışlanmıştır. 1884 yılında bahçelere: otlar, çiçekler ve ağaçlar dikilmiş ve bir kısmının çevresine çit çekilmiştir. Yol boyunca bahçelerin yakınına altın yağmur ağaçları dikilmiştir.

1888 yılında ise, 160 dönümlük site: sömürge döneminde İngiliz vali Albay Frank Swettenham tarafından düzenlenmiştir. Daha sonra Charles Compton Reade tarafından (1884-1933) geliştirilmiştir. Bahçeler 1880 yılında halkın ziyaretine açılmıştır.

Parkta: piknik yapmak, koşmak, ağaçların gölgesinde dinlenmek ve gölde (toplamda 8 tane gölet bulunur) sandalla gezi yapmak mümkündür.

Parkta: golf sahası (1995 yılında kapatılmıştır), gece safarisi turu düzenlenen küçük bir hayvanat bahçesi, günümüzde otel olarak kullanılan eski devlet konukevi, kelebek çiftliği, geyik parkı, orkide bahçesi ve kuş parkı bulunur.

Kuş parkında: binlerce kuş barınmaktadır. Ayrıca yine park alanı içinde: Planetarium ve IMAX sinema kompleksi bulunur.

Parkın kuzey bölümündeki tepede bir anıt görülür. Bronz heykellerden oluşan bu anıt: Felix Weldon tarafından yapılan “Tugu Negara” yani “Ulusal Anıt” olarak isimlendirilir. Önünde bir caminin bulunduğu havuzların ve fıskiyelerin ortasındadır. Anıtta: muzaffer bayraktar ve yaralı arkadaşlarına yardım eden  bir asker betimlenmiştir.

Burada, ayrıca İngiliz Ulusal Topluluğunun her iki dünya savaşında kaybettiği askerlerinin anısına “simgesel bir mezar” bulunur. Anıtın hemen batısında, park alanı dışında ise, 19.katlı “Parlimen Malaysia” binası görülür ve burada Senato ve Temsilciler Meclisi toplantıları yapılır.

Malezya Perak Tanah Perkuburan Perang Taiping-Perak Şehitliği

 

Tanah Perkuburan Perang Taiping-Perak Şehitliği

Göl bahçelerinin dışındaki bu mekan: Malezya yarımadasının Japonlarla yapılan Pasifik savaşındaki rolünü etkileyici biçimde sunmaktadır. Burada,  dünya savaşında öldürülen kişilerin mezarları bulunur.

Şehitlikte: mezar taşlarında yazıldığına göre, askerlerin birçoğu, görevlerinin ilk gününde, yani 8 Aralık 1941 gününde ölmüşlerdir. Bu askerler: Kraliyet Malay Alayları, Gurkhalar, Hintli, Avustralyalı, Kraliyet Hava Kuvvetlerine mensupturlar. Mezarlıkta tanımlanamayan 500 olmak üzere toplam 850 şehit gömülüdür.

Malezya Perak Bukit Larut-Maxwell Tepesi

 

Bukit Larut-Maxwell Tepesi

Şehrin 12 km kuzeyindedir ve burası genellikle bulutlarla sarılı, eski bir çay plantasyonudur. Oldukça güzel bir tepedir. Malezya ülkesinde, şehir merkezine bu kadar yakın bir tepe olması açısından önem kazanmaktadır.

Yükseklik 1035 metredir ve 1870’lerden bu yana burada istasyon kuruludur. İngiliz Vali Birch öldürüldükten sonra 1978 yılında Perak yardımcısı buraya atanır. Sir William George Maxwell buraya geldiği zaman, üst düzey subaylar ve aynı zamanda yetkililer ile tropik ısıdan  korunmak için burayı tercih ettiler. Burada birkaç tepe istasyonu kurulmasını düşündüler ancak bunların hiçbirine yeterli zaman yoktu ve kısa süre sonra burayı terk etti.

Çin yerel dilinde, burası “Kopi Şua” veya “Kahve Tepesi” olarak da bilinir. Burada bulunan devlet ormancılık departmanı sayesinde bölge modern gelişmenin saldırısından kurtulmuş ve doğal haliyle kalmıştır.

Buraya kamu  tarafından işletilen bir jeep ile çıkılıyor hemen tepenin eteğinde bilet satın aldığınızda, bir jeepe biniyorsunuz ve tepenin zirvesine kadar ulaşıyorsunuz. Özel araçların buraya çıkması yasaktır. Çünkü tehlikeli uçurumlar var ve deneyimsiz sürücüler burada kaza yapabilirler. Bu dört çeker araçların sürücüleri maksimum hızla tepeye ulaşırken, dik ve  rüzgarlı yollarda muhteşem heyecan yaşanıyor.

13 km lik yolculuk yaklaşık 30 dakika sürüyor. Bu araç yolu 1940 yılında yapılmıştır, eskiden zirveye at ile çıkılıyormuş. Hatta tepeye çıkmak için yol çalışmalarının Japon işgali sırasında savaş esirlerine yaptırıldığı söyleniyor.

Yol nihayet savaş esirlerinin çalışmaları sonucunda 1948 yılında açılmıştır. Eğer araç kullanmayacağım yürümek istiyorum derseniz, bu da mümkün, dayanma kabiliyetinize göre 3 ile 5 saat arasında zirveye çıkabilirsiniz. Yürüyerek çıkmak ücretsizdir.

Burada bulunan bungalovlarda konaklayabilirsiniz. Ayrıca birçok sömürge dönemi tipik konuk evleri bulunuyor. Bunlar bir oturma odası, bir yemek alanı, iki yatak odası ve iki banyodan oluşmaktadır.

Ancak burada herhangi bir satış yeri bulunmuyor ve bu yüzden kalmayı düşünenler her türlü gıda maddelerini yanlarında getirmelidirler. Bungalovların günlük kiralama bedelleri, lüksüne göre 120RM ile 300 RM arasında değişmektedir.

Tepede, aşağıda bütün Larut ovasını görebilirsiniz. Ayrıca kelebek ve kuş gözlemlemek de mümkündür. Geceleri sisli olur ve her türlü böcekler, ışık kaynaklarına toplanırlar.

Malezya Perak Hayvanat Bahçesi

Hayvanat Bahçesi

Hayvanat Bahçesi, Maxwell Tepesindedir. Yani Bukit Larut’tadır. Hayvanat bahçesinin girişinde güzel pembemsi renkli lotus
çiçeklerini görmeyi unutmayın.

Taiping hayvanat bahçesi, 1961 yılında kurulmuş, Malezyanın en eski hayvanat bahçesidir. 34 dönümlük alana yayılmıştır. Burada 180 türden yaklaşık 1300 hayvan bulunduğu söyleniyor. Bunlar arasında, kaplanlar, aslanlar, filler, su aygırları, zürafalar, orangutanlar, geyikler ve diğerleri sayılabilir.

Bu hayvanat bahçesinin en güzel yanı gece safarisi düzenlenmesidir. Gece safarisinde mini trene binilir ve biniş ücreti olarak ilaveten 5RM ödenir.

Giriş 13RM dir.

Malezya Perak Perak Museum

Perak Museum

İngiliz mimari stili görülen binada yerleşik müzede eski silahlar ve Malay yerlileri tarafından kullanılan aletler sergilenir. Müze, Malezya yarımadasının en eski müzesidir ve Sir Hugh Low tarafından kurulmuştur. Müze binası 1883-1886 yılları arasında tamamlanmıştır. 1900 yılında iki katlı bir uzantı eklenmiştir.

Ipoh şehrine 85 km ve Taiping şehrine 3 km uzaklıktadır. Müzeni koleksiyonunda bulunanlar: 5074 kültürel nesne, 523 doğa koleksiyonu ve 2877 çeşitli koleksiyon olmak üzere 8474 adettir. Özellikle doğal tarih, etnografya, zooloji ve jeoloji ağırlıklıdır.

 

Hapishane

Burası; II. Dünya savaşında işgal döneminde Japonlar tarafından kullanılmıştır. Ayrıca, olağanüstü durumlarda komünist gerillalar burada tutuklu kalmışlardır. Günümüzde Malezya’nın en ünlü mahkumları kalmaktadırlar.

Malay devletinin ilk daimi ceza infaz kurumlarından birisidir. Larut Savaşları sonrasında huzursuzluğu bastırmak için 1879 yılında inşa edilmiştir. Orijinal hapishane yalnızca 50 mahkum kapasitelidir. Duvarları 9 metre yüksekliktedir. Duvarların içinde bulunan binalar, yarısı tuğla ve yarısı ahşap olarak inşa edilmiştir. Ayrıca, bir hastane ve bir idari ofis binası bulunur.

Malezya Perak Pulau Pangkor Island

 

Pulau Pangkor Island

Burası, Malakka boğazındaki 9 adanın en büyüğüdür. Adalar üzerinde yalnızca iki tanesinde (Pulau Pangkor ve Pangkor Laut) yaşam bulunmaktadır.

Ada günümüzde yerel ve Singapurlu tatilciler için çok popülerdir. Okullar kapanınca ve resmi tatil günlerinde aşırı kalabalıktır.

Buraya ulaşım için: şehrin yaklaşık 50 km güneyinde ve Lumut denilen yerde: Pankor adası feribotuna binmek gerekir. Yolculuk yaklaşık 45 dakika sürer. Kuala Lumpur ile ada arasındaki ulaşım için 3 saat gerekir.

Adaya varıldığında, adadaki plajlarda çok sayıda su etkinliği yapıldığı görülür. Ayrıca orman yürüyüşleri de caziptir. Özellikle kuzeydeki “Pantai Puteri Dewi” yani “Güzel Prenses Plajı” geniş kumsalları ile ilgi çeker.

Öte yandan “Pangkor Laut Resort” denilen otel, Asya’nın en seçkin yerlerinden birisi olarak özellikle zengin ziyaretçileri kendisine çeker. Feribot iskelesinden buraya taksi ile 15-45RM arasında ulaşım mümkündür. Çünkü burada taksiler pazarlığa tabidir. Burada yani adada bisiklete binmek mümkündür, ama çevrede çok sayıda köpek var, bu da bisiklete binerken ürkütüyor.

Adada, bir de “Hollanda Fort” denilen kale kalıntısı bulunuyor. Burası merkeze yürüme mesafesindedir, yaklaşık 3 km. dir. Kale, 1670 yılında inşa edilmiştir. İlk yapıldığında kale duvarlarının yaklaşık 30 metreye kadar çıktığı söylenir.

Güçlü bir platform üzerine 10-12 top monte edilmiştir. Vali ve yaklaşık 20-30 kadar asker burada yaşıyormuş. Kalenin yapılış amacı elbette kazançlı kalay ticaretini denetlemektir ancak yine de kalay kaçakçılığı devam etmiştir. Hollandalılar bölgeyi terk edince, yerel müze müdürlüğü kaleyi yeniden açmak için bir vakıf kurmuştur.

Kaleye ulaşmak için, Tiger Rock denilen bir sığınağın yanından geçmek gerekiyor. Tiger Rock: Hollanda döneminden kalma oyma büyük bir kayadır. Kaya üzerinde kaplan oyması görülür. Halk kayaya “Batu Bersurat” demektedir. Kayanın bulunduğu “Tiger Rock Resort”: ada üzerinde 12.5 dönümlük bakir ormanın en iyi muhafaza edilmiş parçasıdır.

Ama buranın en büyük özelliği “tuzlanmış balık” tır yani insanlar buraya tuzlanmış balık yemeye giderler. Bölge insanı bu lezzete inanılmaz tutkundur. Ayrıca kurutulmuş karides de gözdedir. Günümüzde adayı ziyaret ederseniz, ana köyün etrafında yürüyüş yapabilirsiniz, buralarda çoğunlukla deniz ürünleri satılan dükkanlar bulabilirsiniz.

Malezya Perak Kuala Kangsar Şehri

KUALA KANGSAR ŞEHRİ

Günümüz öncesindeki 500 yıl süresince, Perak Sultanları burada ikamet etmişlerdir ve burası Ipoh şehir merkezinden 50 km uzaklıkta, Perak nehri düzlüğünde kurulmuştur.

Malezya ülkesindeki kauçuk endüstrisi: Hung Low denilen şahsın 1877 yılında burada 9 fide dikmesiyle birlikte, bu şehirde başlamıştır. Bu fidelerden bir tanesi; günümüzde halen Jalan Raja Bendahara’daki “Bölge Müdürlüğünde görülebilir. Sadece soylu Malay ailelerinin oğullarına açık olan Malay Kolejli de 1905 yılı yapımıdır.

Şehirde, iki kraliyet sarayı bulunur. İskandariah Sarayında, Perak devleti Sultanı ikamet etmektedir.

Malezya Perak İstana İskandariah

İstana İskandariah

Burası etkileyici bir taş yapıdır. İstana Kenangan ve Ubidiah camisine kısa bir yürüyüş mesafesindedir. Burası Perak Sultanlarının resmi konutudur. Orijinal saray, büyük sel felaketinde yıkılınca, Mağribi tarzı bu saray, 1926 yılında inşa edilmiştir. Onun tarzı, Hindistan’ın kuzeyindeki sarayları andırmaktadır. 1984 yılında saray yeni eklentilerle büyütülmüştür. Sarayın çevresi ağaçlarla kaplıdır.

Malezya Perak Istana Kenangan

Istana Kenangan

Diğerinden daha etkileyici ve ahşap olan burası günümüzde kraliyet müzesi olarak kullanılmaktadır. Ahşap, sarı ve siyah boyalı yapı büyüleyicidir. Ubudiah camisine yürüme mesafesindedir.

Orijinal saray, 1926 yılındaki büyük sel sonrasında neredeyse yok olacak ölçüde harap olmuştur. Bunun üzerine daha yüksek bir yere, yeni bir saray inşa edilmiştir. Istana Iskandariah denilen bu yeni sarayın tamamlanması beklenirken, Istana Kenangan denilen harap yapı: Maha Mulia Sultanı Iskandar Shah için geçici kabir olarak düzenlenmiştir. Günümüzde ise, burası kraliyet ailesinin nesnelerine ait birkaç sergi ve Perak Kraliyet Müzesini barındırmaktadır.

Malezya Perak Istana Kota

 

Istana Kota

Perak Sultanına ait 1903 yılında inşa edilen bu eski bir sarayda günümüzde bir müze mevcuttur. Yapı: 1954 yılına kadar Sultanın konutu olarak kullanılmış ve ardından Eğitim Bakanlığı tarafından okul olarak kullanılmak üzere  devir alınmıştır. 1970 yılında bir kız okulu olarak kullanılan yapı; 2002 yılından sonra müze olarak düzenlenmiştir.

Müzede: Sultan Azlan Şah’ın kişisel bazı eşyaları sergilenmektedir. Ana binada, bir çeşmenin karşısındaki ayrı bir yerde sergilenen Sultan Azlan Şah’ın eşyaları arasında özellikle kendisi tarafından kullanılan kraliyet araçlarından Rolls Royce marka araç ilgi çekmektedir.

Ayrıca konvoyda kullanılan çeşitli devriye araçları da bulunur. Yine burada yabancı devlet adamlarından kendisine sunulan güneş gözlüğü, onun pasaportu, ehliyeti, üniversite cüppe ve ayakkabısı, spor malzemeleri,  takım elbisesi ve diğer giyim, tören kılıcı, yemek takımları ve onun kişisel koleksiyonunun parçaları görülebilir.

Malezya Perak Ubadiah Mosque

Ubadiah Mosque

Şehir merkezindeki bu en çarpıcı yapı: çimenlik bir tepe üzerinde yapılmıştır. Malezya’nın en güzel camilerinden biri olarak tanınır. Perak Sultanı Sultan İdris Murshidul Adzam Şah tarafından, 1911 tarihinde bir cami yapımı için Port Dickson denilen yer seçilmiştir. Onun çarpıcı tasarımı: İngiliz Hubbock tarafından sağlanmıştır.

Caminin büyük altın soğan kubbesi 1917 yılına kadar savaşlar ve çeşitli nedenlerle tamamlanamamıştır. Sultan İdris ise, caminin tamamlanmasını göremeden bir yıl önce vefat etmiştir.

Altın renkli bakır kubbesi ilgi çeker. Yapının inşasına 1917 yılında başlanmış, ancak çeşitli nedenlerle bir süre bitirilememiştir. Hatta, söylenenlere göre, bitirilememesinin bir nedeni de: Sultan İdris’in: fillerinden bir tanesinin mermer döşemelerde kontrolden çıkarak zarar vermesidir.

Müslüman olmayanlar camiyi ziyaret edemiyorlar.

Malezya Perak Malay Collage

Malay Collage

Şehir merkezinin hemen dışındaki, geniş bir arazi üzerindedir. Okul: 1904 yılında İngilizler tarafından kurulmuştur. Malay aristokrasinin çocukları burada eğitim görmüşlerdir. Okul İngiltere’de Eton ve Harrow gibi okullardan farklı olarak, erkekler arasında güçlü bağ oluşturmak için yalnızca erkek öğrencilere açılmıştır. Malay Koleji günümüzde de akademik eğitime devam etmektedir.

Malezya Perak Eski Kauçuk Ağacı

Eski Kauçuk Ağacı

Müzenin kapısının dışındaki bu ağaç, Malezya’nın 1900’lü yılların başında ekonomisinin seyrini değiştirmiştir. Buradaki ağaç, ülkede ekilen ilk ağaç olmasıyla önem kazanır. Otomobil endüstrisi batıda hızla gelişince, o zamanlar Perak İngiliz valisi Sir Hugh kauçuk ağaçlarının büyümesini teşvik etti. Kendisi de, Kuala Kangsar evinin bahçesinde bir dizi kauçuk ağacı dikti. O kauçuk ağaçlarından bir tanesi, günümüzde Jalan Raca Chulan ve Jalan Abdul Razak caddelerinin kesiştiği kasabanın ilçe ofisi yanında görülmektedir.

Malezya Perak

TAMAN NEGARA ULUSAL PARKI

Taman Negara: Malezya yarımadasının orta kesimindedir ve 4343 km karelik alanı kapsar. Park alanı: Pahang, Kelantan ve Terengganu eyaletlerinin ortak alanıdır. Park alanının üç girişi vardır. Bunlar: Kuala Tahan, Jerantut ve Sungai Relau’dadır.

Kuala Tahan: Kuala Lumpur şehrine yaklaşık 240 km uzaklıktadır ve 4 saat yolculuk gerekir.

Park merkezine ulaşmak için, Kuala Lumpur şehrinden bir tur işletmesinden park alanına giriş belgesi almanız gerekir. Bu giriş belgesini aldıktan sonra: Kuala Lumpur şehrinden yaklaşık 300 km kuzeydoğuda bulunan park alanına gidebilirsiniz. Veya alternatif bir yol olarak: Kuala Tembeling denilen yerden: motorlu ve uzun teknelerle 60 km yolculuk yaparak park alanına ulaşabilirsiniz.

Bana kalırsa, nehir üzerinden yapılacak bu yolculuğu tercih etmelisiniz. Çünkü, bu yolculukta park alanında yaşamalarına izin verilen tek topluluk olan nehir üzerinde ağlarını atan ve kontrol eden balıkçıları görebilirsiniz. Ayrıca: yine nehirde suya girip çıkan nehir kertenkeleleri, su mandaları ve nadir rastlanan su samurlarını görebilirsiniz. Ancak, unutmamak gerekir ki, bu nehir yolculuğu yaklaşık 3 saat sürmektedir.

Bu ulusal park alanında: yağmur ormanları, coşkun nehirleri ve Banjaran Titiwangsa’nın zirvelerini görebilirsiniz. Dünya üzerinde en iyi korunan tropik yağmur ormanları buradadır. Ülkede bozulmamış yağmur ormanlarının en kapsamlı korunan alanıdır. Bu yüzden, 1983 yılında burası koruma altına alınmıştır.

Ormanlar nemli ve ortalama gündüz 29-35 derece arasında ve gece 26-29 derece arasındadır. Isı farkları yağış ve güneş ışığı miktarına bağlı olarak değişir. Ama Taman Negara her gün ortalama 12 saat güneş ışığı alır yani burayı ziyaret etmek için yanınıza hafif ve rahat giysiler almalısınız.

Öte yandan gölgelik patikalarda yürüyenler yağmurdan etkilenmezler. Ancak yoğun yağmur olduğunda bu gölgelik patika da 3-4 saat ziyarete kapatılmaktadır. Çoğu kez yağmur birkaç dakika içinde gelir ve gider ve ardından güneş açar.

Ayrıca, park alanında: çeşitli konaklama mekanları yani bungalovlar ve küçük kulübeler bulunur.

Park alanında: orman yürüyüşü yapabilirsiniz. Yürüyüş parkurları, levhalarla işaretlenmiştir. Ama, bu yürüyüş rotalarına rehberli turlarla çıkmak gerekir. Çeşitli gözlem yerlerine: gece ve gündüz turları düzenlenir.

 

Yağmur Ormanları

Buradaki yağmur ormanları “tualang” ağaçlarından meydana gelmiştir. Bu ağaç türü: 50 metreye kadar uzar ve Güneydoğu Asya’nın en yüksek ağaç türü olarak bilinir.

Ormanda bulunan egzotik meyveler arasında: durian, mango, rambutan ve yaban muzları ilgi çeker. Orman yürüyüşünde görebileceğiniz yaban hayvanları şunlardır: domuz kuyruklu makak, yaprak maymunları, sambar geyikleri, jibonlar, ağaç fareleri, uçan sincaplar.

Bu yaban hayatının büyük kısmını göremeseniz de: gizemli böceklerin ötüşleri, olağanüstü sesler, görünmeyen ama çevrenizde olduğunu hissettiğiniz yaban hayatı, bu yağmur ormanı yürüyüşlerini muhteşem keyifli hale getirir.

 

Ankara Pursaklar

Ankara Pursaklar

Pursaklar, Ankara’da yaşayan veya hava yolu ile Ankara’ya gelip-gidenlerin mutlaka gördükleri, gelip-geçtikleri bir yer olarak dikkati çekmektedir. Dar anlamda ise, yerli halkın mülk zengini olduğu ve evlerin çok pahalı olduğu bir yer. Hemen karşısında: bir çam ormanı görülüyor.

ULAŞIM

Pursaklar, Ulus merkeze 12 km. uzaklıktadır.

 

 

TARİH

Pursaklar, Ankara’nın en eski köylerindendir. Yazılı kaynaklarda, bölgenin ismine, ilk olarak 1463 yılında, Osmanlı döneminde rastlanır. Bu dönemde, yörenin ismi “Busaklar” olarak geçer. Ancak, zamanla bu isim türetilerek, günümüze “Pursaklar” olarak gelmiştir.

Bu köyün, ilk olarak 150-200 yıl kadar önce, Eski köy ismiyle Çubuk ovası kenarında, Kavacık menba suyunun kenarında kurulmuş olmasına rağmen, daha sonra, eşkıya baskısı sonucu bugünkü yerine taşındığı söylenmektedir. İsim hakkında başka söylentiler de var.

Örneğin: Ankara savaşında Timur fillerini burada saklamış ve “filsaklar” ismi, zamanla “Pursaklar” olarak değişerek günümüze ulaşmıştır. Bir diğer söylenti: “Şapka devrimi” sırasında, şapka giymeyi kabul etmeyen Ankaralı pirlerin bir kısmı, buraya gelip saklanmış ve buranın ismi “Pirsaklar” dan türeyerek günümüze “Pursaklar” olarak ulaşmıştır.

Yörenin imar durumu hakkındaki en büyük etkinlik, Melike Hatun döneminde yaşanmıştır. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde, vakıf kurucuları arasında çok sayıda kadın bulunmaktadır.

Bunlardan bir tanesi de, Melike Hatun dur. Melike Hatun, 14’ncu yüzyılda yaşamış, varlıklı bir aileye mensuptur. Ankaralıdır ve öldüğünde: geriye: cami, medrese, hamam, çeşme ve bahçeden oluşan çok sayıda hayır eseri bırakmıştır.

Bu eserlerin en öne çıkanı ise, Melike Hatun Medresesidir ki, halk arasında, bu yapıya “Kara Medrese” ismi verilmiştir. Yapının inşaatında kullanılan taş nedeniyle, yapıya bu isim verilmiştir. Medresede, bir zamanlar, Hacı Bayram Veli’nin dersler verdiği söylenir.

Pursaklar, 2008 yılında ilçe olmuştur.

 

GENEL

Pursaklar, Ankara ilinin kuzeyine düşmektedir. Kıraç arazi üzerinde kurulmuştur. Ancak, beldenin 4 km. yakınlarında, Çubuk-I barajı bulunmaktadır.

Ayrıca: Esenboğa hava alanı ile şehir merkezi arasındaki ulaşımı sağlayan Protokol yolunun buradan geçmesi önem kazanmaktadır.

Yörede karasal iklim hakimdir. Ancak, rakım Ankara’nın birçok yerine göre daha yüksek olduğundan, kışlar, sert ve serin geçmektedir.

Sri Lanka Colombo

Sri Lanka Colombo

Colombo: Sri Lanka ülkesinin hareketli ve ticari başkentidir. Adanın batı kıyısında kurulmuştur ve nüfus, yaklaşık 1.800.000 civarındadır.

Nehir boyunca: insanları, karmaşık çarşıları, yarı beline kadar nehre batan evleri, çatıları, yol boyunca yürüyen ayağı çıplak insanları, o karanlık izbe dükkanları, yerlerde bacaklarından asılmış yeni tüyleri yolunmuş tavukları, etlerin satış hallerini, pazarlarını, evsizlerini, kaç yüzyıl öncesinde yaşadığından haberi bile olmayan bu insanları mutlaka görmelisiniz.

Şehir: kırmızı kiremitli çatıları bulunan, sömürge dönemi binalarını barındırır. Ayrıca: sokaklarda: pazarlar, yüksek ofis katları, otel merkezleri de görülür. Hatta: nefis baharat kokuları, birçok yerde karşınıza çıkacaktır. Şehrin: cadde ve sokaklarında dolaşırken: Sri Lanka’nın etnik mirasının sembolü olan zarif Budist tapınakları, Hindu tanrı heykellerini ve ince minareli Müslüman camilerini görebilirsiniz.

Şehrin en büyük geçim kaynaklarının başında: çay ve tekstil ürünleri geliyor.

Evet, giriş bölümü için son bir not: Colombo şehri, gerçekten Sri Lanka adasının en kalabalık şehirlerinden birisidir ve burada, elbette gelişmiş bir şehir beklemek yersizdir. Burada: büyük çöp yığınları, cadde ve sokaklarda büyük çukurlar, insanların yaşadıkları kötü ev daha doğrusu gecekondu koşulları göreceksiniz.

Ama öte yandan: Sri Lankalıların muhteşem hoşgörüsü ve güler yüzlülüğü, Budizm ve Hindu tanrılarının ibadet yerlerini, köri sosu ve envai çeşit baharat kokusunu hissedeceksiniz. Ayrıca: Colombo şehri dışında, Sri Lanka’nın keşfedilecek o kadar çok yeri var ki, bu büyük adada, eminim ki, keyif alarak gezinizi sürdüreceksiniz.

Sri Lanka Colombo

TARİHİ SÜREÇ

Şehir, 2000 yıl önce, antik dönem tüccarları tarafından biliniyordu.
1915 yılında, İngiliz sömürgesi döneminde, adanın başkenti olarak kabul edilmiştir.
1948 yılında bağımsızlık ilan edilince, idari fonksiyonlar, Sri Jayawardenepura şehrine alınmış olmuş, 1978 yılında ise, Colombo, ülkenin başkenti olarak ilan edilmiştir.

Yani: ilk Arap tüccarlar, daha sonra Portekizliler, Hollandalılar ve İngilizler, sömürgeleştirmek üzere ülkeyi işgal etmişlerdir. Çünkü: Kelani nehri ağzında, doğal bir liman pozisyonundaki şehir, her zaman için bir cazibe merkezi olmuştur.

Sri Lanka Colombo

ULAŞIM

Colombo uluslar arası havaalanı “Bandaranaike” ismindedir ve Colombo şehri kıyısında, kuzeyde, Negombo bölgesindedir.
Havaalanı ile şehir merkezi arasındaki uzaklık, taksi ile, yaklaşık yarım saat sürmektedir. Colombo havaalanından, şehir merkezine gitmek için taksi düşünürseniz, pazarlık sonucu 10000 Rs ücretle taksi bulabilirsiniz. Ancak, elbette ilk anda daha fazla isteyeceklerdir.

Sri Lanka Colombo

İKLİM

Şehirde, tropikal muson iklimi egemendir. Buna bağlı olarak: Mart-Nisan ayları arasındaki dönemde, ortalama sıcaklık 31 derecedir. Mayıs-Ağustos ve Ekim-Ocak ayları arasındaki dönemde ise: muson yağmurları görülür. Ancak, bu muson yağmurları zaman zaman çok şiddetlidir ve şehrin ziyaretçilerini olumsuz etkilemektedir. Özellikle: yağışların en yoğun olduğu: Mayıs-Ekim-Kasım aylarında, bu ülkeyi ziyaret etmemenizi öneririm.

Sri Lanka Colombo

İNSANLAR

Şehirde çok kültürlülük esastır. Bu etnik guruplar arasında: Sinhala, Sri Lanka Mors ve Tamiller bulunur. Ayrıca: küçük topluluklar halinde: Çinliler, Portekizliler, Hollandalılar, Malaylar ve Hintliler bulunur. Öte yandan: Sri Lankalılar gerçekten çok güler yüzlüler, bir yer sorduğunuzda, size eşlik ederek gideceğiniz yere kadar gidiyorlar.

Sri Lanka Colombo

NE YENİR

Sri Lanka’da gıdalarda genellikle Sinhala ve Hindu gelenekleri önemli yer tutar. Kültürel festivallerde: Hindistan cevizi sütü, bal-süt-pirinç karışımıyla özel tatlılar yaparlar.
Yemeklerde ise, köriler ve baharatlar yoğun olarak kullanılır. Ancak: Sri Lanka yemeklerinde: genellikle sebze ağırlıklıdır. Pirinç ve köri: ülkenin ana besinidir. Köriler, sıcak baharatlı tatlar için kullanılır. Hindistan cevizi sütü ise, ülkenin farklı bölgelerinde yemeklerde kullanılır.
Burada: “Lunu dehi” denilen bir tür turşu, “Jaadi” denilen bir tür güneşte kurutulmuş balık deneyebilirsiniz. “Karawala” denilen kurutulmuş (tuzla) balık da ilgi çekmektedir.

 

ALIŞVERİŞ

Colombo şehrinde birçok alışveriş mekanı bulunuyor. Bunların başında ise “Odels Unlimited” denilen ve adanın en iyi alışveriş yerlerinden birisi gelmektedir. Burada: orijinal markaların, Sri Lanka üretimi olanlarını uygun fiyatla bulup satın alabilirsiniz.
Ayrıca, yine “Cotton Colection” denilen yerde de, güzel tekstil ürünleri bulmak mümkündür. Ancak, alışveriş yaparken pazarlık yapmayı sakın unutmayın.

Burayı ziyaret ederseniz, siz de gerek kendiniz ve gerekse yakınlarınız için türlü türlü çay ve tekstil ürünleri satın alabilirsiniz. Ayrıca, yine burada, özellikle “mavi taşlı safir” ile yapılan takılar, özellikle yüzükler büyük ilgi çekiyor, ancak elbette pazarlık ve iyi bir fiyat araştırması yapmak gerekiyor. “Colombo Jewellery Stores” ve “Nithyakalyani Jewellery” kaliteli ve iyi ürünler bulup satın alabileceğiniz yerler olarak başı çekmektedir.

Bunların dışında hediyelik olarak ne almak gerekir derseniz: buradan, özellikle “şeytan” figürlü masklar ve tahta oyma fil bibloları satın alabilirsiniz.

 

SEYLAN ÇAYI

1860 yılına kadar, Sri Lanka’da ana ürün olarak “kahve” üretilmiştir. Ama, 1869 yılında kahve bitkisi bir hastalık geçirir ve üreticiler, diğer bazı bitkileri de üretmeyi düşünürler.
1867 yılında, ülkede ilk çay tohumu ekilmiştir. Kuzey Hindistan’da, çay tarımı konusunda temel bilgileri bulunan İan Taylor isimli şahıs: ülkede ilk kez, çay üretimiyle ilgili deneyler yapmıştır. 1872 yılında üretilen ilk çaylar yöresel olarak satılır. 1873 yılında ise, Taylor, ilk kaliteli çayları, İngiltere-Londra’ya gönderir. 1873-1880 yılları arasındaki dönemde: ülkede, çay üretimi hızla artar.

Evet: Seylan çay bahçeleri, adanın güneybatı kesimindeki iki alanda: Colombo ile Galle’nin güneyinde, 3000-8000 metre arasındaki yüksekliklerde yaygınlaşmıştır. Buralardaki yükseltilerin eteklerindeki sıcak ve nemli ovalarda, çay, tüm yıl boyunca üretilir ve toplanır. İyi çaylar: batı bölgelerinde, en geç “Haziran” ve doğu bölgelerinde ise “Ağustos” ayı sonunda ve “Şubat” ayı başında, en geç “Mart” ayı ortasında toplanır.

Öte yandan: 1971 yılına kadar, adanın çay sitelerinin % 80’den fazla bölümü: halen İngiliz şirketleri tarafından yönetilmektedir. 1971 yılında, Sri Lanka hükümeti: bu sitelerin büyük bölümünü devlet kontrolüne alan bir “Toprak Reformu” yapmıştır. 1990 yılında ise, yine, çay sitelerinde yeniden yapılandırma faaliyetleri sürdürülmektedir.

 

EFSANEVİ KAPICI

Colombo şehrinde, “Galle Face” oteli dışında “K.Chattu Kuttan” isimli bir şahıs görebilirsiniz. Üzerindeki ilginç giysileri dikkat çeken bu şahıs: efsanevi kapıcı olarak tanınmaktadır.
70 yıldır burada kapıcılık yapan, 90 yaşındaki bu şahıs: bugüne kadar birçok devlet başkanı, kraliyet üyesi ve hatta Sovyet kozmonotları ile samimi dialoglara girmiştir. 90 yaşındaki Kuttan: bağımsızlık ve etnik çatışmaların yaşandığı karanlık günlerde, onyıllarca burada bulunmuştur. Hatta: II. Dünya Savaşında, bir Japon uçağının, otel yakınlarına inişine tanıklık etmiş, 1976 yılındaki yılbaşı balosunda, ünlü yıldız “Ursula Andress” ile dans etmiştir.
Evet, aslen Hindistan doğumlu olan ve 1938 yılında Colombo şehrine gelen bu şahıs: ilginç kıyafeti ve hayat hikayesiyle ilgi çekiyor.

Sri Lanka Colombo

 

GEZİLECEK YERLER

 

Sri Lanka Colombo

FORT-KALE

Şehrin kalbi olarak bilinen bu bölüm: Colombo’nun kuzey ve güney doğrultusunda, Beira gölünün lagununa doğru ilerlemektedir. Özellikle. Portekiz sömürge döneminde, burada bulunan kale genişletilmiştir. Daha sonra Hollandalılar tarafından kullanılan kale, 19’ncu yüzyılda, ülkeyi ele geçiren İngilizler döneminde yıkılmıştır.

Günümüzde, bu bölge: şehrin finans ve ticaret merkezidir. Ayrıca: yine burada uluslar arası standartlarda oteller ve hükümet merkezi bulunmaktadır.

Yine bu bölgede: 19’ncu yüzyıldan kalma bir saat kulesi bulunmaktadır ki, bu kule bir zamanlar deniz feneri olarak kullanılmıştır. Ayrıca: Sri Lanka devlet başkanının konutu olan neo-klasik mimari stildeki bir saray, Cumhurbaşkanlığı bahçeleri bulunmaktadır.

 

PETTAH

Burası: Fort bölgesinden, doğuya doğru, Beira gölünü, dış limandan ayıran kanal boyunca uzanmaktadır. Buradaki cadde ve sokaklar, bir labirent gibidir ve bu sokaklarda: tekstil, altın-gümüş ve sömürge döneminden kalma eski eserlerin yığılı bulunduğu depolar bulunmaktadır.

Günümüzde, buradaki dükkanlarda ve tezgahlarda: her türlü baharat, meyve-sebze, kurutulmuş balık, parafin, pil, elektrikli eşya, giysi, ayakkabı gibi malzemeler bulup satın alabilirsiniz. Yani: Petteh bölgesinde ne aranırsa bulunur gibisinden bir söz söylenir.

Gezi ve alışveriş için, en ilginç sokakların başında: “Sea Street” gelmektedir. Burada, kuyumcu atölyeleri bulunur. Ayrıca: yine burada eski bir Hindu tapınağı görülür. Tapınak: kraliçe ile Hindu tanrı Murugan’ın evliliğini kutlamak için yapılmıştır. Her yıl Ağustos ayında, burada bir festival düzenlenmektedir.

Yine bu bölgede: Jami Ul Affar Camisi bulunan “Moor Street” ilgi çekmektedir. Cami, şehirdeki Arap tüccarlar döneminden kalmadır. Ama, Sri Lanka’lı Müslümanlar için en önemli cami olarak tanınıp bilinmektedir.

 

BEİRA GÖLÜ

Şehrin merkezinde, günümüzden 100 yıl önce oluşturulan “Beira” isimli göl bulunmaktadır. İlk dönemde, 165 hektarlık alana yapılan göl, günümüzde 65 hektara kadar düşmüştür ve şehrin birçok yerinde, kanallar bulunmaktadır. Çünkü: bu gölün kıyısında bulunan işletmeler arasındaki ulaşım: bu göl ve kanallar üzerinden yapılmaktadır.
Gölün fazla suları: Gale Face bölgesinden, Hint Okyanusuna dökülür.

 

GALLE FACE

Fort bölgesinin hemen güneyindedir.
Şehirde, kıyı boyunca, 1.5 km uzunluğundaki bir park alanıdır. Şehrin en büyük açık alanıdır. 2001 yılında ziyarete açılmıştır.
1859 tarihinde İngiliz sömürge döneminde Sir Henry Ward tarafından temelleri atılmıştır.
İlk yapıldığında: burada at yarışı düzenlenmiştir. Daha sonra ise, golf alanı olarak kullanılmıştır.
Günümüzde, burada: çocuklar, satıcılar, gençler zaman geçirmektedirler.

Genellikle Cumartesi ve Pazar akşamları çok kalabalıktır, yöre insanı burada piknik yaparlar. Çünkü: akşamları yiyecek stantları ile doludur ve yerel halk burayı buluşma yeri olarak da kullanır.

Burada ayrıca: ABD Büyükelçiliği, İngiliz Yüksek Komisyonunun resmi ikametgahı ve şehrin bir dizi en iyi alışveriş merkezleri ve yine şehrin en iyi otelleri bulunmaktadır.

 

VİHARAMAHADEVİ PARK

Colombo limanında bulunan parkın ismi: Dutugamunu kralının annesi “Viharamahadevi” den gelmektedir. Kendisi: Kelaniye hükümdarı kral Kelanitissa’nın kızıdır.
Park: Sri Lanka’nın İngiliz sömürgesi olduğu dönemde inşa edilmiştir. Bu yüzden, eski ismi “Victoria Park” dır.
Günümüzde parkın içinde bulunanlar: özellikle “Buda heykeli” dikkat çekmektedir. Ayrıca: bir dizi havuz bulunur. Bir mini hayvanat bahçesi, çocuk oyun alanı, ulusal müze ve Belediye binası bulunur. Bunlara ilaveten park alanı içinde: konser ve büyük toplantıların düzenlendiği bir açık hava stadyumu ve savaş anıtı bulunmaktadır.

Sri Lanka Colombo

Colombo Ulusal Müzesi

Viharamahadevi Park yanındadır. Sir Marcus Fernando Mawatha olarak da bilinir.
Şehirdeki iki müzeden birisidir. Ülkenin en büyük müzesidir. İlk olarak, 1877 yılında, İngiliz Seylan Valisi Sir William Henry Gregory tarafından kurulmuştur. Müzenin ilk kuruluşunda, müze ile birlikte, aynı mekanda bir de kütüphane kurulmuştur.

Bu kütüphanede: Sri Lanka’da: resmi olmayan bir ulusal kütüphane olarak çalışmalarını sürdürmektedir. Kütüphanede, 500 binden fazla kitap bulunduğu söyleniyor. Özellikle, 4000 palmiye yaprağına yazılmış el yazmaları ilgi çekmektedir. 19’ncu yüzyılda, İngiliz sanatçıların gözü ile, Sri Lanka’yı gösterir gravürler de önem kazanmaktadır.

Sri Lanka’nın çok önemli koleksiyonu burada sergilenmekte olup, bu koleksiyon içinde: 17’nci yüzyıldan kalma, ulusal kıyafetler Kandyan hükümdarlarına ait giysiler, taç, taht bulunmaktadır.
Müze hakkında son bir not, Ulusal Müze içinde, birinci katta “Kukla ve Çocuk Müzesi” bulunmaktadır. Çünkü: “kukla” Sri Lanka’nın kültürel mirasının bir parçasıdır.

 

Town Hall

Burada: Colombo Belediye Meclisi ve Belediye Başkanının ofisi bulunmaktadır. Bina: 1924 tarihinde temeli atılmış ve 1927 yılında tamamlanmıştır.

 

Cenotaph Savaş Anıtı

Anıt: her iki dünya savaşında ölen, kadın ve erkekler için adanmıştır. 1920 yılında inşa edilmiştir. II. Dünya savaşı sırasında anıt sökülmüş, daha sonra yeniden dikilmiştir.

 

DOĞA TARİHİ MÜZESİ

Sir Marcus Fernando Mawatha bölgesindedir. Ulusal Sanat Galerisiyle aynı binadadır.
Müzede, özellikle: Sri Lanka adasında yetişen nadir çiçekler görülmektedir. Ayrıca, yine Sri Lanka’da yaşayan doldurulmuş kuşlar ve doğal yaşam ortamlarında gösterilen hayvanlar görülür. Müzedeki en çarpıcı obje: bir filin iskeleti ve ülkenin iddialı hidroelektrik ve sulama mühendislik programlarından bazı bölümlerin görüntülerinin bulunduğu bölümlerdir.

 

ULUSAL SANAT GALERİSİ-KÜLTÜR MÜZESİ

Müze, Viharannahadevi park kenarındadır.
Burada: Sri Lanka ülkesinin öncüleri ve devlet başkanlarının portreleri bulunmaktadır. Ayrıca: yine müzede, çağdaş Sri Lankalı sanatçıların resimleri sergilenmektedir.

 

HOLLANDA DÖNEMİ MÜZESİ

95 Prince Street, Pettah bölgesindedir.
Burası: 17’nci yüzyılın ikinci yarısında, Hollanda Doğu Hindistan Şirketi valisinin ikametgahı olarak inşa edilmiştir. Yani: Colombo şehrinde, Hollanda sömürge döneminden miras kalan birkaç kalıntıdan birisidir. Müze: Pettah’ın en uç bölgesinde: Pazar tezgahları, antika dükkanları ile çevrilidir.
Müzede, Sri Lanka adasında, Hollanda sömürge döneminden kalma objeler sergilenmektedir. Özellikle: paralar, silahlar, seramikler, portre ve Hollanda dönemine ait mobilyalar ilgi çekmektedir.

 

WOLVENDAAL KİLİSESİ

Burası da, Hollanda döneminden kalma bir yapıdır ve Wolvendaal caddesi üzerinde bulunan taş kilise: 1749 yılında inşa edilmiştir. Kilisenin zemininde, 1813 yılında, Fort bölgesindeki bir kiliseden taşınan mezar taşları bulunmaktadır. Hatta: barış zamanında, hastalıktan ölenler, konaklarken ölenler ve Hollanda valileri de, buraya gömülmüşlerdir.