Kars Digor

Kars Digor

Digor, il merkezi Kars’a 44 km uzaklıktadır. Digor, Tuzluca arası uzaklık: 56 km.

TARİHİ

İlçenin geçmişi, tarihi hakkında çok net bilgiler yoktur. 1887-1888 yılları arasında, beş Türk ailesinin gelerek bölgeye yerleştikleri ve Digor ilçesi yerleşiminin ilk yerleşimini sağladıkları tahmin edilmektedir.

İlçe Osmanlı döneminde, Arpaçay ilçesine bağlı bir köydür. Daha sonra Kağızman ilçesine bağlanmıştır. 1953 yılında ilçe olmuş ve Kars iline bağlanmıştır. Kars ile birlikte 40 yıl Rus işgali altında kalan Digor, 22 Ekim 1920 tarihinde Rus işgalinden kurtulmuştur.

Kars Digor

GENEL

İlçenin doğusunda Ermenistan vardır. İlçe toprakları Erzurum-Kars platosunun doğu ucuna kadar uzanmaktadır. İlçe topraklarında Digor çayı bulunur. İlçenin denizden yüksekliği 1450 metredir. İlçenin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanır.

Ünlü Türk Şairi Dede Korkut’un Digor’da yaşadığı iddia edilmektedir. Sonuç olarak, ilçede işsizlik ve buna bağlı dış göç yaygındır.

Kars Digor

GEZİLECEK YERLER

Kars Digor

BEŞ KİLİSE

Manastır, Ani yöresinin yaklaşık 25 km güneybatısındadır. Digor ilçe merkezine 3 km uzaklıktadır.

Digor ilçe merkezine yakın ve Tekor (Digor) olarak bilinen bir vadinin içinde, üç kaya çıkıntısı üzerine kurulmuştur.

Burada bir arada bulunan beş kilisenin hepsi, kubbeli ve özenle kesilen kesme taşlardan yapılmıştır. Bunlar: Aziz Karapet, Meryem Ana, Aziz Stefanos, Aziz Krikor ve Aziz Sarkis kiliseleridir. Ancak sadece Aziz Sarkis kilisesi günümüze ulaşmıştır. Üzerinde 1033 tarihli yazıtlar bulunmaktadır. Bu kilise: mimari yapısı ve taş işçiliğiyle dikkati çeker, Ortodoks dünyası açısından önem taşır.

Kiliselerin ve manastırın hangi tarihte ve kim tarafından yaptırıldığı konusunda bilgi ve belge yoktur. Ancak manastırın, 13’ncü yüzyıldaki Moğol saldırısı sırasında terk edildiği bilinmektedir. 1878 yılında ise, Kars bölgesinde Rus işgali görülünce, Beşkilise, Ermeni kilisesine devredilmiştir. Bu dönemde: binalar onarılmış, manastır yeniden ibadete açılmıştır. Keşiş ve hacılar için konaklama imkanı sağlanmıştır. Yeni tesisler; Aziz Sarkis kilisesinin kuzeybatısına inşa edilmiştir. Takip eden dönemde, Aziz Sarkis kilisesi, 1989 yılındaki depremde ağır hasar görür. Binanın beton çekirdeği parçalanır. Kilise günümüzde tamamen yıkılmak üzeredir.

TEKOR KİLİSESİ

İlçe merkezine bağlı Tekor (Digor) köyüne bakan bir yamaçtadır.

Yapının kuzey girişinin üst eşiğindeki yazıtta, yapının isminin “Aziz Sargis’in bu şehitliği” olarak belirtilmiştir. Prens Sahak Kamsarakan tarafından yaptırılıp, Patrik Yohan Mandakuni tarafından takdis edildiği belirtilmiştir. Bu yazılanlara bakarak, muhtemelen kilisenin 480’li yıllarda yapıldığı tahmin edilmektedir. Diğer önemli husus, bu yazının en eski Ermenice yazı olması ve alışılmadık şekilde, aşağıdan yukarı yazılmış olmasıdır. Kilise: Bagratidler tarafından onarılmıştır.

Kilise, 1912 yılına kadar sağlam olarak gelmesine rağmen, yine aynı yılda olan deprem sonucunda ağır hasar görmüş, kubbesi çökmüş, çatısının çoğu ve güney cephesinin büyük bölümü yıkılmıştır. 1936 yılında meydana gelen depremde ise, hasar oldukça büyümüştür. Günümüzde sadece yapının beton kısmı kalmış, bu kısmın kaplama taşları ise bölgede yaşayanlar tarafından sökülerek tahrip edilmiştir.

Kars Digor

KARABAĞ MÜZESİ-MÜREN KİLİSESİ

Karabağ köyü yakınlarındadır.

Araba ulaşımını müteakip yürüyerek gidilebilir.

Öncelikle şunu bilmekte yarar var. Dünya Anıtlar Vakfı, Türkiye-Ermenistan sınırında bulunan Digor ilçesine bağlı Karabağ köyünde bulunan Müren kilisesinin güney cephesinin çöktüğünü,  zorunlu sağlamlaştırma ve iyileştirme önlemleri alınmazsa binanın tümden yıkılacağını söylemiştir. Çünkü Dünya Anıtlar Vakfı, 2014 yılında Amerika New York şehrinde açıkladığı “En çok korunmaya muhtaç tarihi eserler ve sit alanları” listesinde, Müren Ermeni kilisesi de bulunmaktadır. Müren kilisesi, listede 61 ülkeden 41 anıt arasına alınmıştır.

Kilise: MS 7’nci yüzyılda, Bizans ve Pers savaşları sırasında yapılmıştır. Kilise, Ani Ören yeri ile çağdaştır. Yapılan ilk kilise: kesme tüf taşından, dikdörtgen planlıdır. Kilisenin 3 giriş kapısı vardır. İç ve dış cephe duvarlarında kesme tüf taşı üzerine, oyma tekniğiyle çeşitli haç motifleri yapılmıştır. Kilisenin üçken kubbesi bulunur. Çok köşeli bir kasnak üzerine kondurulmuş, yarım kubbesi vardır. Ermeni kilisesi, kullanılmadığı için bakımsız kalmış olsa da bütünlüğü korunmuş bir halde günümüze kadar gelebilmiştir.

KİLİTTAŞI KİLİSESİ

İlçe merkezine 32 km uzaklıkta Kilittaşı köyündedir. Kilise, Arpaçay havzasındadır. Kilisenin içerisinde kutsal çeşme ve Pakran’ın mezarının bulunduğu Kilittaşı kilisesi, köyün hemen arkasında, sarp bir tepe üzerindedir ve buraya ancak yürüyerek gidilebilir.

Kars Digor

ÇALI GÖLÜ

İlçe sınırları içinde bulunan gölün, rakımı 2237 metredir. Kars-Digor kara yolu gölü iki parçaya böler. Burada 205 bitki türü tespit edilmiş olup bunlardan 4 türü endemiktir. Göl alanı, dikkuyruk cinsi ördeğin üreme alanıdır.

 Kars Sarıkamış hakkındaki gezi yazım için Sarıkamış

 Kars Selim hakkındaki gezi yazım için Selim

Şırnak Silopi

Şırnak Silopi

Silopi, Cizre arasındaki uzaklık 29 km Silopi ile il merkezi Şırnak arasındaki uzaklık 33 km. dir. Silopi ve Uludere arasındaki uzaklık 11 km. dir.

TARİHİ:

Silopi, tarihi süreç içinde ilk başta Ninova yani Musul şehrine bağlı bir yerleşim yeri olarak biliniyor. Çünkü çevrede bulunan kalıntılardan Asurluların bu bölgede kaldıkları anlaşılmaktadır. İlçe merkezine bağlı Yankale mezrasında, Asur kalesi kalıntıları vardır. Söylenenlere göre: ilçedeki Kavaklı, Buğdaylı köyleri ve Yankale mezrasında bulunan tepeler, insan gücüyle yığma olarak yapılmıştır.

Bu tepeler Asurlar döneminde, haberleşme için düzenlenmiştir. Takip eden tarihi süreçte birçok ulus, bölgede hakimiyet kurmuştur. 1040 yıllarında bölgede Cizre Emirlikleri hakimdir. Cizre Beyi Hacı Bedran beyin ölümünün ardından, şimdiki Silopi ovasının idare ve yönetimi, oğlu Süleyman’a geçer. O zamanlar Silopi ovasının ismi Silion ovasıdır ve ilçenin ismi olan “Silopi” buradan gelir.

1931 yılında bucak olan ilçe, 1960 yılında Mardin’e bağlı bir ilçe olmuştur. 1990 yılında ise Şırnak’a bağlanmıştır.

Şırnak Silopi

GENEL:

İlçenin kuzeyi dağlıktır. Ancak dağlık kesim güneye doğru inildikçe düz bir yapıya dönüşür ve güneyde geniş Silopi ovası bulunur. Silopi ovası, Türkiye-Irak sınırına yaklaştıkça alçalır, Dicle nehri ve Habur çayının birleştiği yerde, en düşük seviyeye ulaşır. İlçenin kuzeyini tamamen Cudi dağı kaplar. Cudi dağının en yüksek yeri 2115 metre olup Silopi ovasına hakim konumdadır. İlçede yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlı geçer.

Habur sınır kapısında yaşaman 55 derecelik sıcaklık, ülkemizdeki en yüksek sıcaklık olarak tarihe geçmiştir. İlçenin güneybatısında 20 km uzaklıkta Suriye, güneydoğusunda ise 15 km uzaklıkta Irak sınırı vardır. E-24 karayolunun ilçeden geçmesi ve Habur sınır kapısının bulunması nedeniyle, yörede nakliyecilik sektörü güçlenmiştir. İlçe halkı geçimini bu yolla temin etmektedir. Mevcut kamyon ve tırlar, Irak’a yük taşırlar.

Şırnak Silopi Habur Sınır Kapısı

HABUR SINIR KAPISI:

Habur sınır kapısı, 1973 yılında kurulmuştur. 2005 yılında tamamen yeniden inşa edilmiştir. 40 bin metre karelik alanda, 12 giriş ve 12 çıkış olmak üzere, 24 hat üzerinden işlem yürütülür.

GEZİLECEK YERLER:

Bölge halkı geçmişte göçebe hayatı sürdürdüğünden bölgede pek tarihi kalıntı yoktur. Bazı aşiretlerin Silopi dışında mezarlıkları bulunur. Ancak özellik gösteren bir yer vardır. Cudi dağında, Nuh peygambere ait olduğu öne sürülen geminin bulunduğu yerde, bir mescit kalıntısı, üç sarnıç ve Nuh Peygamberin evinin temelleri bulunmaktadır.

ESKİ CAMİ:

İlçe merkezine bağlı Görümlü beldesinde, derenin üst kesiminde eğimli bir arazi üzerindedir. Ancak günümüze ulaşmamıştır. Yerine, betonarme bir cami yapılmıştır. Eski caminin kitabesi ve sadece batı duvarı, günümüze ulaşmıştır.

Şırnak Silopi

 

NUH NEBİ CAMİ VE MEDRESESİ:

İlçe merkezine 2 km uzaklıkta, Birlik köyünün güneyindedir. Caminin, Nuh Peygamberin ovaya indiği yer olarak kabul edilen yerde kurulduğuna inanılır.

Halk arasında Nuh Nebi olarak adlandırılan cami ve medrese, köyün güney batısında mezarlık içindedir.

Üzerinde herhangi bir kitabe yoktur. Bu yüzden kesin yapım tarihi bilinmez. Yörenin tarihsel seyrine ve caminin plan ve mimari özelliklerine bakılarak, Selçuklu döneminde yani 13’ncü yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir. Tamamen harabe halindedir.

 

BASURİN KALE KALINTILARI:

Yankale (Basurin) yöresinde yıkık bir kale duvarı bulunur. Buranın Osmanlı döneminde yapıldığı tahmin edilen bir kaleye ait olduğu düşünülmektedir. Bu kalenin içinde, tatlı içme suyu bulunur. Çevresine göre yüksekte olan kalenin içinde tatlı su olabilmesi için mutlaka bir su kanalı bulunması gerekmektedir. Ancak yapılan araştırmalarda böyle bir su kanalı izine rastlanmamıştır.

Şırnak

Şırnak Cizre

Şırnak İdil

Şırnak İdil

İlçe ulaşım açısından, önemli iki karayolu bağlantısı arasındadır. Bunlardan biri: Cizre-İdil-Midyat-Mardin-Batman bağlantısını sağlayan karayoludur. Diğeri ise Irak-Türkiye bağlantısını sağlayan E-24 karayoludur, bu yol aynı zamanda İpek yolu olarak bilinir. İdil ve Cizre arasında bulunan Şerafettin Elçi havaalanı, ilçeye 13 km uzaklıktadır. İdil, Şırnak arası uzaklık: 75 km dir. İdil, Cizre arasındaki uzaklık: 30 km. İdil, Nusaybin arasındaki uzaklık: 73 km. İdil, Midyat arasındaki uzaklık: 60 km.

TARİHİ

MÖ 500’lü yıllarda yaşamış, Suriye’de bulunan Palmira kentinin Kraliçesi Zenobya’nın eşi Zabdai, bu bölgede (İdil, Kuzey Suriye ve Musul) hakimiyet sürmüştür. O dönemde, bugünkü İdil ilçesi “Beth Zabdai” olarak isimlendirilmiştir ve bölgenin başkentidir.

Bu ismin anlamı “Zabdai’nin evi, Bereketin evi, Mağdurun evi” demektir.

MÖ 539 yılında bölgede Persler görülür. MS 320 yılında ise Bizanslılar görülür. 1200-1300 yılları arasında ise, yapılan çeşitli savaşlar ve baskınların ardından, Beth Zabdai yerleşim yerinin ismi “Azech” olarak değiştirilir. Azech kelimesinin anlamı “direnen” demektir.

Halkın geneli Süryani olup, Süryanice konuşulurdu. Ancak 1400 yılından sonra, Artuklular bölgeye hakim olmuş ve bölge halkı için sadece Arapça konuşulmasına müsaade etmişlerdir. Evet, tarihi süreç içinde, bölgede birçok ulus hakimiyet kurmuştur.

Geçmişte büyük uygarlıklar kurulan İdil yani Beth-Zadbai veya Hazex;  Süryani, Ezidi ve Müslümanlar açısından önemli bir yerdir. Her uygarlıktan bugüne değişik izler kalmıştır.

1923 yılında ilçenin ismi “İdil” olmuştur.

Şırnak İdil

GENEL

İlçe 1990 tarihinde Mardin ilinden ayrılmış ve Şırnak iline bağlanmıştır. 1980 yılına kadar Süryani nüfusun yoğun olduğu ilçede, yurt içi ve yurt dışı göçlerle Süryani nüfus azalmıştır. Günümüzde ilçede 7-8 Süryani aile yaşamaktadır. Süryanilerin yaşadığı dönemde, ilçe üzüm bağları ve şarap yapımıyla ünlüydü. İlçenin rakımı 773 metredir. İlçenin Suriye sınırında bulunan kapıya uzaklığı 24 km dir. İlçenin kuzey ve kuzey batısı dağlar ve engebelidir. Güneyi ise ovalıktır. Arazi yapısı ilçenin kuzeyinden, güneyine doğru alçalarak, dağlık ve engebeli araziden, düz ovalara doğru iner. Karasal iklim hakimdir ve buna bağlı olarak yazları kurak ve sıcak, kışları soğuk ve yağışlı geçer. İlçe geneli bozkır görünümdedir. İlçenin kuzeyindeki Dicle nehri, Güçlükonak ile arasında doğal bir sınır oluşturur.

Şırnak İdil

İDİL MESLEK YÜKSEK OKULU

İdil ilçesinde, Şırnak Üniversitesine bağlı Ziraat Fakültesi ve Meslek Yüksek Okulu vardır. Meslek Yüksek Okulu, 2013 tarihinde açılmıştır.

GEZİLECEK YERLER

Şırnak İdil

MERYEM ANA KİLİSESİ-MOR YAKUP KİLİSESİ

İdil-Midyat karayolundan ayrılan 1 km lik asfalt yol ile ulaşılan “Öğündük” eski ismi Midin olan günümüzdeki Süryani köylerinden biridir.

Kilise, köyün içerisinde bir manastır kompleksi olarak yapılmıştır. Kilise faal ve bakımlıdır. Bölgeye ilk gelen havarilerden Mor Yuhan ve Maria Magdalena gibi havarilerin ardından, Hıristiyanlığın kabulü ile, bugünkü Meryem Ana kilisesi, Mor Yuhan ismiyle kurulur. Kuruluş tarihi olarak MS 57 yılı tahmin edilmektedir. Bu yüzden, Antakya’da bulunan ve Hıristiyanlığı kabul eden ilk kilise olarak bilinen Mor Petrus kilisesinden sonra, Hıristiyanlığı kabul eden ikinci en eski kilisesi, Mor Yuhan kilisesidir. Anadolu’da Hıristiyanların yaşadığı ikinci şehirdir. Kilise, 1710 yılında Meryem Ana kilisesi adını alır. Yapı: üç bölüm olarak yapılmasına rağmen, günümüze iki bölüm gelmiştir. Bir bölüm gerek savaşlar ve gerekse doğa olayları nedeniyle yıkılmıştır.

HABERLİ (BASİBRİN)-MOR DODO KİLİSESİ

Kilise, Haberli köyünün kuzey batısında, köye hakim bir noktadadır.

Kilisenin ayrıntılı ölçüleri alınmış ve rölöve planı çıkarılmıştır. Kompleks bir yapıdır. Oldukça muhkem yüksek duvarlı büyük bir avlunun kuzey doğusunda yer alan kilise, doğu batı doğrultusunda dikdörtgen planlı ve iki bölümlüdür. Güneydeki birinci bölüm narteks olup, boydan boya uzanan mekandır.

Şırnak İdil

TİMUR ÇEŞMESİ

İlçe merkezindeki bu tarihi çeşme, 15’nci yüzyılda Timurlenk tarafından yaptırılmıştır. Anadolu’da Timur adı ile anılan tek eserdir. Ancak bu tarihi çeşme, 2016 yılındaki terör olayları sırasında tahrip olmuştur.

Şırnak

Şırnak Cizre