Rusya Petersburg Nevski Prospekt

p.nevski prospekt caddesi.1
Rusya Petersburg Nevski Prospekt

NEVSKİ PROSPEKT

18.yüzyılda düzenlenen, Petersburg kent planında: Donanma Binasının, kule külahını odak kabul eden noktadan, dışa doğru üç önemli cadde uzanır.

Nevski Prospekt: bu üçlü cadde gurubu içinde, en büyük ve önemlisi kabul edilir.

Neva caddesi olarak isimlendirilir.

Sovyetler döneminde olduğu gibi, bugünde kentin atardamarıdır.

En canlı, en kalabalık alışveriş merkezidir. Rusya’nın en ünlü, işlek caddelerinde biri olduğu gibi, dünyanın da en büyük caddelerinden biridir.

Bu caddede gezmek, insanın hayatına hayat katan bir gelenektir. Burada dolaşan insanlar, sürekli zarif, modern ve şıktır.

Rusya Petersburg Nevski Prospekt

Donanma Binasından; Aleksandr Nevski Manastırına kadar, 4.5 km. boyunca ilerleyen caddede: kiliseler, tarihi yapılar, güzel köprüler, alışveriş merkezleri ve restoranlar sıralanmıştır. Bu yerler: alışveriş yapanlar, memurlar, sokak sanatçıları, müzisyenler, öğrenciler ve turist gurupları ile dolup taşar.

En büyük müzeler, tiyatrolar, kütüphaneler, mağazalar ve restoranlar bu cadde ve caddenin yakınlarında bulunmaktadır.

Pek çok yerli ve yabancı tarihçi, gezgin, yazar ve şair, bu caddeyi anlatan eserler vermiştir. Neva caddesi üzerinde güzel bir köprü bulunuyor. Aniçkov köprüsü. Köprü: atı ehlileştirme heykelleriyle dolu olan fiskiyenin üzerinden geçiyor.

p.kilise, katedral, altın kaplı.1
Rusya Petersburg Nevski Prospekt

Evet: gezimize başlıyoruz. Donanma Binası tarafından başlıyoruz.
Biraz ilerleyince: bir katedral göreceğiz.

KAZAN KATEDRALİ (KAZANSKİJ SOBOR)

İtalya-Roma’daki San Pietro Bazilikasından esinlenilerek yapılmıştır. Mimari yapısı, klasiszm özellikleri taşır. 1801-1811 yılları arasında Mimar Voronihin’in projesine göre yapılmıştır.

Neva caddesine bakan kuzey cephesinin yanında, yarım daire şeklinde sütunlar sıralanır. Oluklu süslemeleriyle, 96 sütundan oluşan bu kavisli yapının, her iki tarafında, askeri heykeller var.

Soldaki: Maraşal Kutuzov’un heykelidir.

Ayrıca: güzel bir bahçesi de var. Katedral binası: Sovyet döneminde, din karşıtı propagandalarla dolu “Din ve Ateizm Tarihi Müzesi” ne ev sahipliği yapmıştır. ( Karl Marx; dini “kitlelerin afyonu” olarak tanımlamıştır. )

1813 yılında, katedrale, Mareşal Kutuzov’un naaşı defnedilmiştir.

Yer altı mezarlığının yanında: ganimet olarak alınan onlarca bayrak ve kalenin anahtarı vardır.

DİN MÜZESİ

Şu andaki adıyla, “Din Müzesi”: Aziz İshak Katedralinden çok uzak olmayan; “Poçstamskaya Caddesi üzerindeki ayrı bir binada bulunmaktadır. Buradaki koleksiyon, dünyadaki en büyük dinsel sanat ve ayin nesneleri koleksiyonudur.

Buradan ilerlediğinizde: Griboyedov Kanalının üzerinden geçeceksiniz ve “Kanı Dökülen Kurtarıcı (spasna krovi) ”
olarak da bilinen “İsa’nın Yeniden Dirilişi Kilisesi”nin çok renkli kubbelerine varana dek, yol boyunca, hoş manzaralar göreceksiniz.

İSA’NIN YENİDEN DİRİLİŞİ KİLİSESİ (KHRAM VOSKRESENİYA KHRİSTOVA)

Yapı: Aziz Vasili Katedralinin bir benzeridir. Petersburg’un Barok ve Klasik ihtişamının ortasında, çevresiyle uyumsuz bir görüntü ortaya koymaktadır. 1881 yılında, Çar II. Aleksandr’ın bir saldırı sonucu, ölümcül yara aldığı yere inşa edilmiştir. Bu nedenle, dökülmüş kan üzerine inşa edilmiş kilise olarak da bilinir. Özellikle, renklerin ve değişik geometrik şekillerin kullanımı dikkat çekicidir.

Kilise ve Nevski Prospek arasında: bir meydan var.

SANAT MEYDANI (PLOSHCHAD İSKUSSTV)

Klasik üslubun ihtişamının güzel bir örneğidir.

p.ilya repin resmi.1
Rusya Petersburg Nevski Prospekt

Meydanın kuzey ucunda: Rus Müzesi var.

MİHAYLOVSKİ SARAYI- RUS MÜZESİ (RUSSKİJ MUZEJ)

Sarı ve beyaz renkli bir yapıdır. 1819-1824 yılları arasında yapılmıştır. Büyüleyici Rus sanat koleksiyonunda: 12. yüzyıl dini ikonlarından, Kandinsky ve Rodçenko gibi sanatçılar tarafından yapılan 20. yüzyıl yağlıboya resimlerine kadar, geniş bir çeşit bulunuyor. Burada sergilenen: İlya Repin (1844-1930) eserleri “Volga Gemicileri” ile “Osmanlı Sultanına Mektup Yazan Zaporaj Kazakları”, Rusya’da yapılan resimlerin en ünlüleridir.

p.tarih müzesi.büyük petro büstü.1
Rusya Petersburg Nevski Prospekt

Dünyanın en zengin resim ve heykel koleksiyonlarının yanı sıra, çarlık döneminin tüm hazinelerini de barındıran Kışlık Saray’dan önce Rus Müzesine gidin.
Grandük Mikhail Pavloviç’in sarayı: müzeye dönüştürülmeden önce, askeri mühendislik okulu imiş. Dostoyevski: babasının bir cinayete kurban gittiğini öğrenince, ilk sara nöbetini burada geçirmiş.

Burada, mutlaka görmenizi önereceğim bir tablo var. Yapıtlarında devrim öncesi Rusya’yı, genellikle de, yoksul halkla sert doğa koşullarını gerçekçi bir üslupla betimleyen İlya Repin’in “Zaparog Kazakları” adlı tablosu.

Ressam, bu tabloda: Osmanlı Padişahının mektubuna cevap yazan Rus kazaklarını çizmişti.

Çünkü: Ukrayna düzlüklerini, kuzeyden güneye akıp giden gümüş rengi Dinyeper’in suladığı toprakları, kendilerine yurt edinmiş Kazaklar, gelenek ve özgürlüklerine en az dinleri kadar bağlı, bu yiğit savaşçılar, sultanın tebaasına girmeyi reddetmekle kalmamış, Bab-ı Ali’ye hakaret dolu bir mektup da göndermişlerdi.

Repin onları, içkiden kızarmış güleç yüzleri, sarkık bıyıkları ve kazınmış yumru yumru kafalarıyla, kiminin başında kalpak belinde kılıç, kimini ağzında çubuk bağrında haç, katıla katıla gülerken resmetmişti.

Sultana gönderdikleri mektubun içeriğini bilmiyordum ama neşeli ve sarhoş hallerinden, kahkahadan kırılırcasına göbek hoplatmalarından, Osmanlı tebaasına girip padişaha kul olma önerisini pek komik bulduklarını tahmin etmek mümkün.

Müzenin öyküsü: 1764 yılında, II. Katerina’nın, Berlin’den, 225 parçalık çok değerli bir resim koleksiyonu getirmesiyle başlıyor. Takip eden yıllarda, Saraya değerli tablo alımı devam ediyor.
Bu müzenin gezilmesi için, kendinize tam gün ayırın.

ETNOĞRAFYA MÜZESİ

Rus Müzesinin hemen bitişiğindedir. Halk sanatlarına ve eski Sovyetler Birliğindeki çeşitli halkların el zanaatlarına yer verilmiştir.

Evet, ana caddeye geri dönün. Burada bir alışveriş merkezi var.

GOSTİNİ DVOR

Küçük dükkanlardan oluşan, iki katlı bir alışveriş merkezidir. Buranın galerileri kalabalık, çalışanları ise asık suratlıdır. Bu yüzden: İsa’nın Yeniden Dirilişi Kilisesinin gölgesinde, Moika ve Griboyedov kanallarının kesiştiği noktada, açık havada kurulan, bir pazar var. Oraya gitmeyi tercih edebilirsiniz.

SANAT ESERİ PAZARI

Açık havada kurulan bir pazar yeridir. Burada: portrenizi çizdirebilirsiniz. Petersburg manzarasının resimlerine göz atabilir ya da Hermitaj koleksiyonunun en iyilerinin röprodüksiyonlarını içeren sanat kitaplarını alabilirsiniz.

ROSSİ CADDESİ

Tiyatronun arkasındaki, Rossi Caddesi (ulitsa zodchego Rossi): adını hem Sanat Meydanından, hem de Genelkurmay Binasının tasarımını yapan mimardan almıştır. Carlo Rossi: ayrıca Puşkin Tiyatrosu’nun da tasarımını yapmış ve bu mükemmel orantılı caddeyi de, tiyatronun girişi olarak planlamıştır. Rossi caddesi: 22 metre genişliğinde ve 220 metre uzunluğundadır.

p.köprü.1
Rusya Petersburg Nevski Prospekt

Evet, ana caddede (Nevski Prospekt) ilerlemeye devam ediyoruz. Burada bir köprü karşımıza çıkıyor.

ANİÇKOV KÖPRÜSÜ (ANİCHKOV MOST)

Şaha kalkmış, dört bronz atla bezenmiş bir köprüdür. Fontanka Irmağının üzerinden geçer ve 2.5 km. daha devam ederek, Intourist’in Moskova Oteli’nin karşısındaki tarihi manastıra ulaşır.

ALEKSANDR NEVSKİ MANASTIRI (LAVRA ALEKSANDRA NEVSKOGO)

Burası: Rahip Manastırıdır ve en büyük mimari eserlerden biridir.

Manastır, Büyük Petro’nun İsveç ordularını yenilgiye uğrattığı yerde, 1713 yılında yaptırılmıştır. Petro, bu bölgenin, aynı zamanda, Novgorod Prensi Aleksandr’ın (1220-1263) 1240 yılında, İsveç ordusuna karşı, efsanevi zaferini kazandığı yer olduğuna inanılıyordu.

Prens Aleksandr: bu ünlü zaferden sonra, Aleksandr Nevksi (Nevalı Aleksandr) olarak tanınır olmuştur. 1547 yılında, Rus Ortodoks kilisesi tarafından, azizlik mertebesine yükseltilmiştir. Manastırdaki kutsal üçleme katedralinde, 12 Eylül’de Aziz Aleksandr Nevski Festivali kutlanıyor.

Burada: Petersburg ve Ladoga metropoliti Vladimir’in konağı ve bir dini akademi bulunmaktadır. Manastırın içindeki kiliselerde, tabutlarda ve mezarlarda: aralarında Moskova Üniversitesi’ne adı verilen bilim adamı ve yazar Lomonosov, Başkomutan Suvorov, bestekar Çaykovski ve yazar Dostoyevski’nin de bulunduğu pek çok önde gelen Rus vatandaşı defnedilmiştir.

Romanya Sibiu

Romanya Sibiu

 

Romanya denilince, akla ilk gelenlerden birisi de “Transilvanya” ve “Karpatlar” bölgeleridir.

Bu bölgelerde yer alan şehirlerin başında ise “Sibiu” geliyor.

Sibiu: Avrupa’nın en iyi korunan ortaçağ şehirlerinden birisidir.

1849-1865 yılları arasında, Transilvanya Prensliğinin başkenti olarak önem kazanmıştır.

Şehir, 2007 yılında Avrupa Kültür Başkenti seçilmiştir.

Eski şehir bölümü: nehirden yaklaşık 200 metre yukarıda bir tepede, nehrin sağ kıyısında bulunmaktadır. Yukarı şehir ve Aşağı şehir, iki ayrı bölümdür. Aşağı şehirde üretim yaygın iken, yukarı şehirde: ticaret yapılır.

Şehrin deniz seviyesinden yüksekliği 430 metredir. Şehirdeki ilk yerleşimcilerin MÖ.300 yıllarında buraya yerleştikleri tahmin edilmekle birlikte, ilk yazılı kaynaklar, MS.1191 yılında, şehirden söz etmektedir. Zaten şehrin tarihi sürecine bakıldığında: Alman yerleşimciler tarafından 12’nci yüzyılda inşa edildiği, 7 duvarlı kale olarak tanındığı, zamanla büyüyüp zenginleştiği görülür.

Romanya ülkesindeki ilk eczane, 1292 yılında Sibiu şehrinde açılmıştır. Brukenthal müzesi, yine ülkenin en eski müzesidir ve yine ülkede ilk hastane, 1187 yılında bu şehirde açılmıştır. 1544 yılında, Romen dilindeki ilk kitap, bu şehirde basılmıştır.

İklim durumuna gelince: şehir yakınlardaki dağların etkileriyle, ılıman iklim bölgesindedir. Yıllık yağış ortalamaları Şubat ayında en düşük seviyededir. Haziran ayında ise en yüksek düzeydedir. Nüfusun büyük bölümü: 17’nci yüzyılda buraya göç eden Sakson sömürgecileri Almanların torunlarından ve Romenlerden oluşmaktadır. Küçük bir Macar ve Yahudi topluluğu da bulunur.

Şehir: iki bölümden oluşmaktadır

Aşağı Şehir

Aşağı şehir: nehir ve tepe arasındadır. Oldukça uzun ve geniş bu bölümde, küçük ara sokaklar ve meydanlar bulunur. Dış surların çoğu: 19’ncu yüzyıldan kalmadır. Günümüzde, surlarda 4 kule görülür. Bölgenin en eski yapısı, 1292 yılından kalma bir kilisedir. Burası genel olarak üretim alanı olarak görev yapmıştır.

Yukarı Şehir

Burada Arnavut kaldırımlı sokaklar, renkli evler ve heybetli surlar görülür. Surlar üzerinde, Cibin nehrine bakan kuleler önem kazanır. Burası daha çok şehrin ticari merkezi olarak kullanılmıştır.

Romanya Sibiu

TURİZM

Şehirde: Transilvanya’nın en önemli sembollerinden olan; küçük evleri, mimari yapıları, parke taşlarıyla döşeli kaldırımları bulunan dar sokakları görebilirsiniz. Şehir gezisi, muhtemelen en fazla 2-3 saatinizi alacaktır. Kompakt bir şehir olması nedeniyle, kısa mesafelerde yürüyerek gezebilirsiniz.

Ancak, araç kullanmak isterseniz, şehirdeki toplu taşıma “Tursib” denilen yerel konsey denetimindeki bir şirket tarafından sağlanmaktadır.

Şehir içinde 20 otobüs güzergahı bulunur. Bu otobüslere, bir biniş bileti 1.5 ley olup, biletleri satış makineleri veya bilet kabinlerinden satın alabilirsiniz.

Romanya Sibiu

RESMİ TATİL GÜNLERİ

1-2 Ocak : Yeni yıl tatili
24 Nisan : Paskalya
1 Mayıs : İşçi Bayramı
1 Aralık : Milli Gün
25-26 Aralık : Noel tatili

Romanya Sibiu

ULAŞIM

Sibiu şehrine ulaşım için: Bükreş’ten trene binmeniz gerekiyor. Bükreş-Sibiu arasındaki tren yolculuğu yaklaşık 7 saat sürüyor. Uzaklık, 215 kilometredir. Tren istasyonu ile şehir merkezi arasındaki uzaklık: 10-15 dakikalık yürüme mesafesindedir .

Romanya Sibiu

GEZİLECEK YERLER

Romanya Sibiu

THE UPPER TOWN-ORASUL DE SUS-YUKARI ŞEHİR-ŞEHRİN TARİHİ MERKEZİ

Bu bölüm: şehirde: Roma-Katolik kilisesi ve Romanya’nın en önemli sanatsal bölümlerinden birisidir ve manzarası mükemmeldir.

Romanya Sibiu

THE GREAT SQUARE-PİATA MARE

Şehrin en büyük bu meydanı, ilk olarak, 1411 yılında tahıl pazarı olarak açılmıştır. Aslında, meydanın varlığı 1366 yılından bu yana bilinmektedir ancak yazılı belgelerde ilk olarak 1411 tarihinde söz edilmiştir. Sibiu şehrinin tarihi merkezidir.

Özellikle, 16’ncı yüzyılda şehrin merkezi haline gelmiştir. Önce “Kral Ferdinand Meydanı” denilirken, II Dünya savaşı arasındaki komünist dönemde, meydanın ismi “Der Grosse” olmuş, 1990 yılında ise, ilk ve özgün adı tekrar geri verilmiştir.

Takip eden yüzyıllarda da, ticari etkinlikler ve hatta ceza infazları için kullanılmıştır. Ortaçağ boyunca şehrin günlük yaşamında pek çok önemli olay ve halk toplantıları ve infazlar burada yapılmıştır. 1703 yılında ilçe yöneticisi Zabanius Sachs von Harteneck burada idam edilmiştir.
Meydanın uzunluğu 142 metre, genişliği 93 metredir. Bu ölçüler ile Transilvanya’nın en büyük meydanıdır.

Eski duvarlı şehir merkezindeki bu meydan: UNESCO tarafından “Dünyü Kültür Mirası Listesi”ne dahil edilerek koruma altına alınmıştır.

Romanya Sibiu
Romanya Sibiu
Brukenthal Palace-Palatul Brukental-Brukenthal Müzesi

Meydanın kuzeybatısında bulunan saray: Romanya’nın en önemli anıtlarından birisidir. 1777-1787 yılları arasındaki 10 yıllık süreçte, Transilvanya Valisi Baron Samuel von Brukenthal için konut olarak yapılmıştır. Viyanalı mimar tarafından yapılmıştır.

Günümüzde: müze olarak kullanılmaktadır ve 1817 yılında açılmıştır. Sarayın hemen yanındaki “Moringer House” ise, şehrin 18’nci yüzyıldan kalan Barok mimari stildeki bir ev yapısı olarak önem kazanmaktadır.

Avrupa’nın ilk müzelerinden olan müzede: 15-18’nci yüzyıllar arasındaki döneme ait yaklaşık 1200 eser sergilenmektedir. Eserler, genel olarak Baron Von Brukenthal’ın: ilk koleksiyonlarından ağırlıklı olarak, 1759-1774 yılları arasında Viyana’da yaşadığı dönemde topladıklarından oluşmaktadır.

Baron: Transilvanya Büyük Prensliği Valisi olarak şehre döndükten sonra (1777-1787) yanında koleksiyonlarını getirmiş ve 800 resimden oluşan koleksiyonunu: Brukenthal Sarayı salonlarına yerleştirmiştir. Zamanla: koleksiyonlar satın almalar ve bağışlar yolu ile zenginleşmiştir. Şu anda: müze, sarayın zemin ve birinci katında bulunmaktadır.

Bunlar arasında: dini heykeller, simgeler, pul ve paralar bulunuyor. Özellikle: Baron Samuel von Brukenthal’in Avrupa resimleri koleksiyonu, 15-18’nci yüzyıllar arasında, Avrupa okullarına ait 1200 parça eseri barındırmaktadır.

Bunlar arasında: Rubens, Van Dyck ve Teniers gibi resim ustalarının eserleri görülmektedir. Ayrıca: 16’ncı yüzyıldan kalma bir gümüş koleksiyonu, cam simgeler ve başkaca 350 nadir eser sergilenmektedir.

Hatta: yukarıda da belirttiğim gibi, ilk Romence kitap burada basılmıştır, ilk matbaa makinası da burada görülebilmektedir.

Ayrıca, yine günümüzde burada etkileyici bir kütüphane bulunuyor. Kütüphanede, 300 bin civarında obje (el yazmaları, nadir yabancı kitaplar, eski Romanya ve Transilvanya kitapları, yeni kitapları, uzman dergileri) bulunmaktadır.

Romanya Sibiu
Biserica Romano-Catolica Church

Bu kilise, meydanın bir köşesinde, kuzey tarafında bulunmaktadır. Kilise şehirdeki “Cizvitler” tarafından kullanılmaktadır. Yapı: 1726-1738 yılları arasında, Barok tarzda yapılmıştır. Özellikle: iç duvarlardaki ve tavanlardaki freskler ve renkli resimler muhteşemdir.

Yan sunaklar pembe mermerler ve taş oymalar ile süslenmiştir. Sunak arkasındaki fresk: 1777 yılında, Anton Steinwald tarafından yapılmıştır.

Kilisenin içinde: 1744-1747 yılları arasında Transilvanya komutanı olan Otto Ferdinand de Abensberg’in taş mezarı bulunmaktadır.
Kilisenin arkasında ise “Catedrala Evenghelica” görülür.

Romanya Sibiu
Romanya Sibiu
Romanya Sibiu
Surlar

Şehir, Ortaçağ döneminde, Orta Avrupa’nın en önemli müstahkem şehirlerinden biri olmuştur. Şehrin çevresi tamamen surlarla çevrilmiştir. Güneydoğu surlarının büyük bölümü, günümüze kadar ulaşmıştır. Çünkü: en çok bu yönde saldırılar olmuş ve bu yüzden bu yöndeki surlar çok sağlam yapılmıştır.

Surlar: ilk olarak dış bölümde toprak höyük, sonra ikinci bir 10 metrelik sur ve sonra başka bir hatta: yine 10 metrelik duvar-sur bulunur. Bunlar arasındaki bağlantılar kulelerle sağlanır. Şehir ve savunma hatları arasındaki ulaşım ise, tüneller ve geçitlerle sağlanmıştır.

Evet: yüzlerce yıl boyunca etkinliğini sürdüren surlar nedeniyle, şehir, Avrupa’nın en güçlü ve korunaklı kalelerinden biri olmuştur. Şehrin orijinal surları: 39 savunma kulesi, 4 kapı ve 5 topçu bataryası ile desteklenmiştir. Kulelerden en önem kazananları: Harquebusiers kulesi, Marangozlar kulesi, Çömlekçiler kulesi ve Büyük kuledir.

Romanya Sibiu
Romanya Sibiu
Sibiu en Towers-Turnurile Sibiului-Konsey Kulesi

Cizvit kilisesinin hemen yanındaki bu kule: şehrin sembolü ve en ünlü eseridir. Giriş ücreti 2 leydir.

Yapı: 13’ncü yüzyıldan kalmadır ve yıllar içinde yenilerek günümüze kadar ulaşmıştır. Son olarak 1778 yılında düzenlenmiştir. Aslında piramit şeklinde yapılan çatı: 1826 yılında dört köşe kuleler yapılarak değişikliğe uğramıştır.

Kulenin güney duvarında, 2 aslan taş kabartması bulunuyor ki, bunların 13’ncü yüzyıldan kalma yani kulenin ilk orijinal yapısından kalma oldukları sanılıyor.

Kule: şehri çevreleyen surlardan şehre giriş kapısı olarak kullanılmıştır. Kule, yapıldıktan sonra: yüzyıllar boyunca, bir botanik müzesi, depo, bir yangın gözetleme kulesi, geçici bir hapishane olarak görev yapmıştır.

Günümüzde, kulenin en üst katındaki gözlem güvertesinden, tarihi şehir ve ötesinde Faragas dağlarının güzel görüntüsünü izlemek mümkündür. Kuleye dar bir kapıdan giriliyor ve spiral merdivenle, bir üst kata ulaşılıyor. Saat mekanizması sondan bir önceki kattadır ve son katta, biraz önce de söylediğim gibi, bir gözlem güvertesi bulunmaktadır.

1962-1998 yılları arasında, kule, Brukenthal Müzesinin bir bölümü olarak bazı sergilere ev sahipliği yapmıştır.

 

Belediye Başkanı Ofisi

Meydanın kuzey bölümünde bulunan ve 20’nci yüzyılın başlarında inşa edilen bina, günümüzde Belediye Başkanının ofisi olarak kullanılmaktadır.

 

COUNCİL TOWER-TURNUL SFATULUİ

Burası, eski Belediye Başkanının ikametgahı ve Konsey kulesidir. Kule: 12’nci yüzyılda inşa edilmiş ve şehir çevresindeki kale duvarlarında, ikinci bir giriş kapısı olarak kullanılmıştır. Kule: tarihi süreç içinde: botanik müzesi, tahıl ambarı, yangın gözetleme kulesi ve bir aralar da hapishane olarak kullanılmıştır.

Romanya Sibiu

THE LİTTLE SQUARE-PİATA MİKA

Konsey kulesinin kemerleri altındaki iki tünel kullanılarak: Büyük Meydandan, küçük meydana yani buraya ulaşılır. Günümüzde, küçük meydanın çevresinde: kafeler ve dükkanlar bulunur.

 

Muzeul de Etnoğraphie si Arta Popualara-Emil Sigerus Sakson Etnoğrafya Müzesi

Müzede: 19’ncu yüzyılda, Emil Sigerus tarafından toplanan: Transilvanya Sakson Halk Sanatı eserleri ve objeleri sergilenmektedir. Bunlar arasında bulunanlar: boyalı mobilyalar, kostümler, tekstil-nakış ürünleri ve seramik koleksiyonları görülür.

 

Muzeul de Istorie bir Farmaciei-Eczacılık Müzesi

Romanya ülkesinin en eski eczanesi yani 150 yıldır işletilen eczanesi, 16’ncı yüzyıldan kalma bir bina içindedir. 1972 yılında açılmıştır. Bir ofis, bir laboratuvar ve bir homeopatik sergiden oluşmaktadır.

Müzedeki vitrinlerde, 6000 adet tıbbı ekipman bulunur. Bunlar arasında bulunanlar: cerrahi torbalar, mikroskoplar, ahşap-çini-cam-bronz havanlar, kaseler, tıbbi aletler bulunmaktadır.
Özellikle: 1597 yılına tarihlenen, ilaç hazırlamak için kullanılan bronz havan ilgi çekmektedir. Ayrıca: Viyana tarzı dengeler ve ağırlık ölçüleri de bulunur.

Romanya Sibiu

HUET SQUARE-PİATA HUET

Bu meydanda: “Evanjelist Katedrali” ve birkaç gotik yapı daha bulunmaktadır.
Katedral: 1520 yılında, eski bir Roma Bazilika sitesinde yapılmıştır ve 5 sivri kulesi dikkat çekmektedir.

Kuzey duvarının büyük kısmında: 1445 yılında, Rosenau Johannes tarafından yapılmış büyük bir fresk görülür. Meydanın çevresindeki diğer binalarda, ağırlıklı olarak”Gotik” mimari stil görülür.

Şapelin hemen yakınında, Rahipler kulesi bulunuyor. Bunun yanında “City Hall” olarak kullanılan ve Thomas Gülden tarafından şehre bağışlanan bir ev bulunuyor. Katedralin çevresindeki yapılar 15-18’nci yüzyıla kadar uzanan kültür izlerini taşımaktadırlar.

Romanya Sibiu

THE LOWER TOWN-ORASUL DE JOS-AŞAĞI ŞEHİR

Nehir ve tepe arasında, aşağı şehir bulunur. Zaten ilk surlar ,bu aşağı şehir çevresinde gelişmiştir. Burada, dar sokaklarda dolaşırken, küçük meydanlara rastlayabilirsiniz. Ancak, mimari oldukça basittir.

 

Podul Minciunilor-Lies The Bridge

Dövme demirden yapılan bu köprü, şehrin en önemli sembollerinden birisidir.

Alt şehre: çeşitli dik sokaklar ve merdivenlerle ulaşılır. Bunlardan birisi de, Lies demir köprüsü altından geçmektedir.

Bu ferforje demir köprü: 1859 yılında, Fredericus Hutte tarafından inşa edilmiştir. Köprü süslemelerinde: rozetler, bitkisel ve neo-gotik geometrik motifler kullanılmıştır. Sibiu arması ise, kuzey taraftadır.

Burası: genç çiftler için bir gezinme yeridir.

Romanya Sibiu
Pasajul Scaritor-Passage

Alt şehir ve üst şehir bölümlerini birbirine bağlamaktadır. 13’ncü yüzyılda yapılmış, mimari bir şaheserdir ve şehrin en güzel yerlerinden birisidir. Geçidin bir ucunda, Romanya’nın en eski restoranlarından “Altın Namlı” yani “Butoiul de Aur” bulunur.

 

Piata Aurarilor-Kuyumcu Meydanı

Burası, huzurlu, sessiz ve sakin bir meydandır. Meydanı çevreleyen evlerde: ortaçağ dönemi pencereleri, kapı ve kuleleri görülür. Uzun yıllar boyunca: bu küçük meydan, şehrin iki bölümü arasında önemli bir geçiş yeri olarak kullanılmıştır.

 

ŞEHİR ÇEVRESİNDE DİĞER GEZİLECEK YERLER

Romanya Sibiu
Romanya Sibiu

ASTRA Açık Hava Müzesi-Aer Liber ASTRA-Dubbrava Sibiului in Muzeul

Calea Rasinarilor bölgesindedir. Tramvayla, şehir merkezine 30 dakika uzaklıktadır.
250 dönüm büyüklüğündeki müze, dünya üzerinde bu ölçüsü ile en büyük ikinci açık hava müzesidir.

Yoğun bir ormanlık alanın ortasındadır. Güzel bir göl ile çevrilidir. Burada: Romanya kültürüne ait, 300’den fazla: değirmen, yel değirmeni, köy mimarisini gösteren evler, ağıllar, bir ahşap kilise, balık depoları, geleneksel işletmeler, şarap, meyve ve yağ yapılan yapılar görülür.

Yani, bir anlamda: Müze, Romen halkının teknolojik mirasını göstermektedir.

Ziyarete açık bu müzede gezmek isterseniz: rehberli ve hatta faytonlu turları tercih edebilirsiniz.

Romanya Sibiu

Cisnadie-Heltau

Sibiu şehir merkezinin 6 km. güneyindedir. Kasabanın ismine, ilk olarak 1024 yılındaki bir yazılı belgede rastlanılmıştır.

12’nci yüzyılda; 1323 yılında Sakson sömürgeciler buraya yerleşmişlerdir. Takip eden yüzyıllar boyunca, şehirde özellikle yüncüler gelişmiştir. Dokuma dalında büyük tekstil fabrikaları inşa edilmiştir.

Şehirde gezilmesini önereceğim yerler arasında şunlar bulunur: Tekstil Müzesi, Cisnadie Kilisesidir.

Romanya Sibiu

Curtea de Arges-Horezu Manastırı

Burası: UNESCO tarafından “Dünya Kültür Mirası Listesi” ne dahil edilerek koruma altına alınmıştır. Çünkü: burası bir “çömlekçi” merkezidir ve Sibiu şehir merkezine 70 km. uzaklıktadır.

Curtea de Arges: Walachia başkenti olarak: Prens Radu Negru tarafından, 14’ncü yüzyılın başında kurulmuştur. Şehirdeki: “Curtea de Arges Manastırı” ise: 16’ncı yüzyıldan kalmadır ve helezonik iki kulesiyle dikkat çekmektedir. Romanya’nın ilk 2 kralı ve kraliçeleri burada gömülüdür.

Evet: Horezu Manastırı: 1690 yılında, Prens Konstantin Brancoveanu tarafından kurulmuştur. Walachia yerleşim bölgesinin en büyük manastırıdır.

Burayı ziyaret etmelisiniz. Burada: dini kompozisyonlar, boyalı dekoratif eserler ünlüdür. Manastırın değerli freskleri: 17’nci yüzyılın sonuna ve 18’nci yüzyıla ait eser ve objelere ev sahipliği yapmaktadır.

Horezu’ya yakın bir köy: Romanya’nın en büyük seramik merkezlerinden birisine ev sahipliği yapmaktadır. Yaklaşık yüz yıl önce, yerel rahipler, çanak-çömlek yapmak ve boyamak hünerlerini, yerel köylülere öğretirler ve o zamandan bu yana, yöre insanı: en önemli ve güzel seramikleri üretmektedirler.

Bükreş

Köstence

Genel

Kıbrıs Lefke

Kıbrıs Lefke

Lefkoşa’nın 64 km kuzey batısındadır. Lefke-Girne arasındaki uzaklık ise 69 km. dir.

Burası: turunçgilleriyle ünlü bir beldedir. Buraya gitmek isterseniz, Güzelyurt üzerinden yol vardır.

Lefke isminin kaynağına gelince: MÖ 300 yılında, bu bölge Mısır kökenli Ptolome hanedanından bir kralın oğlu olan Prens Lefkon’a hediye olarak verilmiş ve kendisi tarafından burada kurulan şehre de Lefke ismi verilmiştir.

Kıbrıs Lefke

LEFKE AVRUPA ÜNİVERSİTESİ

Üniversite 1990 yılında Lefke bölgesinin ekonomik ve sosyal gelişimi için kurulmuştur. Burada dünyanın farklı ülkelerinden gelen 5500 civarında öğrenci eğitim görmektedir.

lefke genel.01
Kıbrıs Lefke
lefke genel.0
Kıbrıs Lefke

 

GEZİLECEK YERLER

cengiz topel anıtı.1
Kıbrıs Lefke
cengiz topel anıtı.2
Kıbrıs Lefke

CENGİZ TOPEL ANITI

Pilot Yüzbaşı Cengiz Topel: 8 Ağustos 1964 tarihinde, Kıbrıs üzerinde uyarı uçuşu yaparken, uçağı Rumlar tarafından düşürülmüş, paraşütle atlamasına rağmen, Rumlar tarafından esir alındıktan sonra öldürülmüştür. Rumlar tarafından, yalan beyanla hastanede öldüğü belirtilerek cenazesi 12 Ağustos 1964 tarihinde iade edilmiştir.

lefke. osmanlı konakları.1
Kıbrıs Lefke

TARİHİ OSMANLI KONAKLARI

Lefke’de Osmanlı mimarisinin nadir örneklerinden olan 41 tane konak bulunmaktadır ve bunlar koruma altına alınmıştır. Konaklar: 18 ile 20’nci yüzyıllar arasında yapılmış olup otantik görünümleriyle ilgi çekmektedir.

soli.2
Kıbrıs Lefke
soli.3
Kıbrıs Lefke

 

 

 

 

 

SOLİ

Kuzey Kıbrıs’taki antik şehirlerden biridir.

Verimli topraklar üzerinde bulunan Soli; bölgede bulunan bakır yatakları ve limanı ile, adada önemli bir konuma sahiptir.

Soli şehrinin ismi, yazılı kaynaklarda ilk önce, MÖ 700 yıllarında Asurluların haraç aldıkları şehirlerin listesinde geçer.

Şehrin listedeki ismi “Si-il-lu” dur. MÖ 498 yılında, adada bulunan diğer krallıklarla birlikte, Soli de Kıbrıs’ın hakimi olan Perslere karşı ayaklanır, ancak yenilirler.

Bundan sonra, şehrin daha iyi kontrolünü sağlamak için, Pers taraftarı Kral Doxandros of Marion, şehrin yanına “Vouni Sarayı”nı yaptırır.

Soli: en parlak yıllarını, Roma döneminde yaşar. 4’ncü yüzyıla gelindiğinde, liman, gemilerin giremeyeceği kadar alüvyonla dolar ve bunun üzerine bakır madenleri kapatılır. 7’nci yüzyıldaki Arap akınları, kentin sonunu hazırlar.

Araştırmalarda, Soli şehrinde tiyatronun sırtını verdiği tepedeki Akropolis’de kral sarayı bulunmuştur.

Kazılarda: ayrıca Helenistik döneme ait altın ve gümüş takılar, MÖ 1’nci yüzyılda yapılmış mermer bir Afrodit heykeli (halen Güney Kıbrıs’ta müzede sergileniyor) ve MÖ 2’nci yüzyıla ait Amazonlar ise savaşı gösteren bir kabartma ele geçirilmiştir.

Günümüzde: Viyana Tarih Müzesinde bulunan ve Fugger Lahiti olarak bilinen lahtin de Soli Akrepolisinden çıkarıldığı ileri sürülmektedir.

Kazılarda: Helenistik döneme ait Agora’ya açılan bir cadde ve Agoradaki mermer, anıtsal çeşmenin kalıntıları da ortaya çıkarılmıştır.

Tatlı su kaynağı, verimli topraklar ve korunaklı liman, ayrıca bakır yatakları ve bakırı işleyebilecek çok sayıda odunun bulunması, bölge için büyük bir avantaj dı.

Günümüzde koruma altına alınıp ziyaretçilere açılan bu yerleşim yeri: tarihin, korunması gereken miraslarından biridir.

soli.5
Kıbrıs Lefke

SOLİ BAZİLİKASI

Yapının: 4’ncü yüzyılın ikinci yarısında yapıldığı düşünülmektedir. Kıbrıs adasında inşa edilen ilk kiliselerden birisidir.

Yapının, kendine özgü yanları vardır. 200 metre uzunluğundaki bazilika, üç kapılı bir giriş ve giriş mekanı ile başlıyor. Bunu: dört tarafı sütunlarla çevrili ve çeşmesi olan bir avlu izliyor. Bundan sonra gelen, yine üç kapılı bir giriş ve narteksten sonra, asıl kiliseye giriliyor.

Kilisenin içinde iki sıra halinde dizilmiş, onikişer taştan yontulmuş dev sütunlar vardır.

Günümüzde, bu sütunların sadece altlıkları görülüyor. Nefin sonunda, üçlü apsis vardır. Ortadakindeki sıralar piskopos ve rahiplere ayrılmıştır.

Kilisenin döşemesi tamamen mozaik kaplıymış. Bu mozaiklerin bir kısmı, günümüze dek ulaşmıştır.

Kuzey Kıbrıs’ın en iyi korunmuş mozaik ve mermer zeminine sahiptir. Başlangıçta tümü geometrik desenli olan mozaiklere, zamanla hayvan figürleri de eklenmiştir.

Hayvan figürleri arasında, çevresi bir bitki örtüsü ve dört küçük yunus ile çevrili, kaza benzeyen kuğu figürü dikkat çeker.

Apsisin önündeki mozaikte Yunanca “Ey İsa, bu mozaiği sana adayanları koru” yazısı okunur.

Hıristiyanlık geleneğinde Soli, Saint Mark’ın Saint Auxibus tarafından vaftiz edildiği yer olarak kabul edilmektedir.

Buna göre, 1’nci yüzyılda Soli’ye sığınan Hıristiyan bir Romalı olan Auxibus, sonradan Soli kilisesinin ilk piskoposu olmuştur.

soli tiyatro.1
Kıbrıs Lefke

SOLİ TİYATROSU

Soli’deki Roma tiyatrosu, bir tepenin denize bakan yamacına kurulmuştur. 2’nci yüzyıl sonu ve 3’ncü yüzyıl başındaki tarihi süreçte yapıldığı tahmin edilmektedir. Seyircilere ayrılan yarım daire şeklindeki oturma sıralarının olduğu bölüm, kısmen tepenin kayasına oyulmuştur.

Burası: ortadaki orkestra (koro yeri) denilen kısımda, kireç taşı bloklarla yapılmış bir duvarla ayrılıyor.

Oturma yerlerinin taşları ve mermerlerinden sağlam kalanlar, 19’ncu yüzyılda Mısır’da Port Sait rıhtımının yapılmasında kullanılmıştır.

Aslında kapasitesi 4000 kişi olan bu kısım, günümüzde yarı yüksekliğine kadar restore edilmiş durumdadır.

Sahne binası, iki katlı ve mermerle kaplanmış ve heykellerle süslüdür. Günümüzde görülen kısmı, sahne binasının üzerine inşa edildiği platform kısmıdır.

Tiyatronun batısındaki bir tepenin üzerinde, İsis ve Afrodit’e adanmış bir tapınağın izleri görülür.

Soli Tiyatrosunda, her yıl Lefke Avrupa Üniversitesinin mezuniyet törenleri ve yine her yıl düzenlenen Bahar Şenlikleri yapılmaktadır. Bu şenliklerde ünlü sanatçılar konserler verir.

vauni sarayı.1
Kıbrıs Lefke
vauni sarayı.2
Kıbrıs Lefke

 

VOUNİ SARAYI

Marion şehrinin, Pers sempatizanı olan kralı Doxandros of Marion tarafından, civardaki Yunan taraftarı yerleşim birimlerinin ve özellikle Soli şehrinin kontrolü için, 5’nci yüzyılda yaptırılmıştır.

Deniz seviyesinden 270 metre yüksekliktedir.

Sarayda 137 oda vardı. Bunlar: idari bölümler, yatak odaları, erzak dolapları, hamam ve çalışma odalarıydı.

MÖ 449 yılında, bölgedeki Pers egemenliği, yerini Yunan egemenliğine bırakınca, saray işlevini yitirdi.

Yani, toplam 70 yıllık bir süreçte ayakta kalabilmişti.

Daha sonra ise MÖ 380 yılında, Soli halkı tarafından yıkılır ve bir daha yenilenmez.

Sarayın su ihtiyacı için kayalara oyulmuş sarnıçlarda biriken yağmur suları kullanılmıştır.

Erzakların depolandığı bazı odaların içlerine, amforaların oturtulduğu çukurlar yapılmıştır.

Hamamlar sıcak hamam türünün en eski örnekleridir.

Yapılan kazılarda, pişmiş topraktan yapılmış ve sarayın ortadan kalktığı yangında siyahlaşmış testi içinde “Vouni Hazinesi” olarak adlandırılan eşyalar bulunmuştur.

Bunlar arasında: altın ve gümüş bilezikler, işlemeli gümüş kupalar, Marion, Kition, Lapithos ve Paphos şehirlerinin damgalarını taşıyan yüzlerce madeni para bulunmuştur.

Sarayın güneyinde ise, MÖ 5’nci yüzyılda yapılmış olan bir “Athena Tapınağı” izleri bulunmuştur.

İki avlusu ve etrafı çevrili kutsal bir alanın bulunduğu tapınakta, içlerine heykellerin oturtulduğu çukurlar da bellidir.

Vouni kalıntılarının bölümleri, giriş, kraliyet odaları, sütunlu avlu, mutfak avlusu, sarnıç, erzak depoları, hamamlar, oturma odaları, işyerleri olarak gezilip görülebilir.