Malatya Hekimhan

Malatya Hekimhan

Hekimhan, Malatya il merkezi arasındaki uzaklık: 85 km. Hekimhan, Kangal arası uzaklık: 76 km.

TARİHİ

İlçe, MÖ 2’nci yüzyıl ile MS 14’ncü yüzyıllar arasında yoğun olarak kullanılan İpek Yolu-Bakır yolu güzergahında bulunmuştur. 13’ncü yüzyılda bölgede Selçuklular hakimdir. Aynı dönemde, devrin ünlü doktorlarından Ebu-l Hasan El Hekim: tarafından günümüzde ilçe merkezinde bulunan ve “Taşhan” olarak bilinen han yaptırılmıştır.

“Han-ı Hekim” olarak isimlendirilen bu han, daha sonra kurulan ilçeye “Hekimhan” isminin verilmesine vesile olmuştur. (ayrıntı aşağıda) Osmanlı döneminde, 1656-1661 yılları arasında Köprülü Mehmet Paşa, ilçede bulunan hanı askeri amaçlı kullanım için onarttırmıştır.

Bu dönemde, Selçuklulardan kalan hana ek, Köprülü Mehmet Paşa Camisi yaptırılmıştır.

Hekimhan, 1 Temmuz 1921 tarihinde ilçe statüsü kazanmıştır.

Malatya Hekimhan

GENEL

Malatya ilinin en gelişmiş ilçesidir. İlçe, Doğu Anadolu bölgesinin Yukarı Fırat bölümünde yer alır. Dağlık ve engebeli bir yapıya sahiptir. İlçe merkezinin rakımı 1040 metredir. Dağlar dik ve ormansız olduğu için sık sık taşkın ve erozyon olmaktadır.

İlçede ortadaki kayalık tepenin ismi  “Zurbahan” dır.  İlçede tipik karasal iklim hüküm sürer ve buna bağlı olarak yazlar sıcak ve kurak, kışlar kar yağışlı ve soğuk geçer.

İlçenin akarsuları Kuruçay ve Yağca çayıdır. İlçe toprakları demir ve krom madeni bakımından oldukça zengindir. İlginç bir durum, ilçede pusulalar doğru yönü göstermez, çünkü dağı taşı demirdir.

Öte yandan, ilçenin toprağında da yoğun asbest bulunduğu söyleniyor. Son yıllarda ilçede kayısı üretimine ağırlık verilmiştir. Halkın başlıca geçim kaynağı kayısı üretimidir. Kayısı yanında cevizi de ünlüdür.

HEKİMHAN CEVİZ, MADEN VE KÜLTÜR FESTİVALİ

Festival, her yıl Temmuz ayı içinde yapılmaktadır. Hekimhan ilçesinin turizm potansiyelini arttırmak, ulusal ve uluslararası düzeyde tanıtımı yapılmak için yapılan festival 2009 yılından bu yana düzenleniyor.

Malatya Hekimhan

HEKİMHAN MEHMET EMİN SUNGUR MESLEK YÜKSEK OKULU

Malatya Turgut Özal Üniversitesine bağlıdır. 1997 tarihinde kurulmuştur. Başlangıçta teknik programlar bölümü bünyesinde: Maden, Bahçe Ziraatı ve Arıcılık programları açılmıştır. 2001-2002 öğretim yılında, okul kendi kampus alanında eğitim-öğretime başlamıştır.

Malatya Hekimhan

GEZİLECEK YERLER

Malatya Hekimhan

 TAŞHAN

Taşhan’da üç ayrı kitabe vardır. Yapının yapım aşamaları ile ilgili bu kitabeler şunlardır:

Birinci kitabe

Hanın kapalı bölümünde kapı üstündeki birinci kitabede: hanın birinci kısmı olan, kuzeydeki eski kısmın Selçuklular döneminde, tahta çıkmadan önce Malatya valisi olarak görev yapan, 1218 yılında, I. Izzettin Keykavus (1210-1219)tarafından, devrin ünlü hekimlerinden Malatyalı Ebu’l Hasan oğlu Selim El-Malati’ye yaptırıldığı yazılıdır.

Aynı kitabe, Ermenice ve Süryanice yinelenmiştir. Süryanice yazılmasının sebebi, o dönemde dünya ticaret dilinin Süryanice olmasıdır. Ayrıca, bu durum o dönemde bölgede büyük bir Süryani topluluğunun bulunduğunu da gösterir.

Daha sonra hanı yapan hekimin hekimliğine vurgu yapılarak halk arasında han “Han-ı Hekim” olarak yani “Hekimin Hanı” olarak isimlendirilmiştir.

Malatya Hekimhan

İkinci kitabe

Avlulu bölümün kapısı üstündedir. I. Alaeddin Keykubad döneminde (1229-1237) yapıldığı belirtilmektedir.

Üçüncü kitabe

Kapalı bölümdeki üçüncü kitabede, 16’ncı yüzyılda onarımı gösterir. Köprülü Mehmet Paşa, Sadrazamlığı sırasında (1661-1665) Anadolu’da Celali isyanlarını bastırmak için Anadolu’ya geçtiğinde, Taşhan’ın birinci bölgesine ek olarak ikinci bölmesini, Camiyi ve Hamamı yaptırmıştır. Bu üçüncü kitabede, Sultan Mehmet Han ve Köprülü Mehmet Paşa unvanları geçer.

Malatya Hekimhan

Mimari özellikleri

Yapı: Selçuklu sultan hanları geleneklerini devam ettirir. Önden revaklı, kare avlu, avluyu takiben de hol kısmından oluşur. Dikdörtgen planlı ve avlulu, eyvanlı yapı gurubundadır. Eski Malatya’daki büyük hanın sitilini yansıtır.

Avlunun çevresine yapılan, ikinci kısım ise Osmanlılar döneminde Köprülü Mehmet Paşa tarafından yaptırılmıştır. Burası, günümüzde iş yerleri olarak kullanılmaktadır.

Ölçüleri birbirini tutmayan odalarca sarılmıştır. Girişin sağ ve solundaki kare planlı odaların üstü beşik tonozlarla örtülü olup, içlerinde birer ocak vardır.

Çünkü, bu yerler Köprülü devrinde günümüzdeki hükümet daireleri yerine devlet iaşe konağı olarak kullanılmak üzere yaptırılmıştır. Üç nefli kapalı bölümün batı duvarı payandalarla güçlendirilmiştir.

Yapı bezemesizdir. Osmanlı döneminde yoğun tamirat görmüş olan han, 1987 yılında restore edilmiştir. Han ismiyle ilgili bir rivayet var. “Mısır’dan Malatya’ya sürgün edilen Emrullah isimli bir hekim, cezasını çekip İstanbul’a dönüşünde burada bulunan Taşhan’da bir süre konaklamıştır.

Bu süre içinde hanın yıkılan yerlerini tamir ettirip, üzerine ismini yazdırmıştır. Bu han yapısına izafeten buraya “Hekimin Hanı” denilmiştir. “

Malatya Hekimhan

KÖPRÜLÜ MEHMET PAŞA CAMİSİ

Cami, Taşhan’ın kuzeydoğusundadır.

Ana mekanın giriş kapısı üzerinde, talik hatla yazılmış bir kitabesi vardır. Bu kitabede caminin 1661 yılında yapıldığı yazılıdır. Cami, 1656-1661 yılları arasında Köprülü Mehmet Paşa tarafından yaptırılmıştır. Son cemaat yeri karşısındaki muslukların üzerinde ise, onarım kitabesi vardır ve tarih olarak 1815 yazılıdır.

 Son cemaat yeri revaklıdır. Beş küçük kubbe, burayı örter. Ana mekan dikdörtgen şeklindedir. Ortada bulunan büyük kubbe, iki yana doğru beşik tonozla genişletilmiştir.

Kubbe sekiz kasnak üzerine oturur. Giriş kapısının tam karşısına rastlayan mihrap gayet sadedir, hiçbir süsleme yoktur. Caminin batı duvarına bitişik tek minarelidir.

Malatya Hekimhan

KÖPRÜLÜ MEHMET PAŞA HAMAMI

Taşhan’ın doğu duvarına bitişiktir.

Kitabesi yoktur, bu yüzden ne zaman ve kim tarafından yaptırıldığı bilinmez. Ancak Köprülü Mehmet Paşa camisinin yapıldığı tarihte, Köprülü Mehmet Paşa tarafından vakıf edildiği tahmin edilmektedir. (1660-1661) Hamam, günümüzde oldukça harap durumdadır. Giriş kapısının üstü, eğimli çatıyla örtülüdür. Oradan da soyunma bölümüne geçilir.

Burası kare şeklindedir, üstü kubbe ile örtülüdür. Soyunma kısmından soğukluk kısmına geçiril, burası beşik tonozla örtülü, dikdörtgen şeklinde uzunca bir holdür.

Burayı küçük bir mekan izler. Batı duvarındaki küçük bir kapı ile halvet bölümüne geçilir. Burası da bir kubbeyle örtülüdür. Soyunma zemininin doğu duvarına bitişik külhan bölümü vardır.

Malatya Hekimhan

SUROHAN KİLİSESİ

İlçe merkezinde Kaymakamlık binasının arkasındadır.

Kilise, 16’ncı yüzyılda yapılmış Surp Pirgıç Ermeni Kilisesidir. Kitabesi yoktur. Yapı 1934 yılına kadar bir dönem hapishane olarak kullanılmış olup günümüzde yıkık durumdadır. Yapı dikdörtgen planlı, basit bazilika tipindedir. Yan cephe duvarında bulunan kabartma haç işaretlerinden Bizans döneminde yani 1500’lü yıllarda kilise olarak kullanıldığı düşünülmektedir.

Malatya Hekimhan

ŞIRZI’DA BULUNAN HİTİT HİYEROĞLİF KİTABESİ

İlçe merkezine bağlı Şırzı köyünde, köye yarım saat mesafede “Ören” denilen yerde büyük bir şehir harabesi vardır.

Harabelerde taş duvarlar kolayca görülmektedir. Toplanan çanak-çömlek parçaları harabelerin Roma dönemine ait olduğunu gösterir. Bizi ilgilendiren Hitit hiyeroglif kitabesi: Şırzı köyünün, 2 kilometre güneyinde, Ören denen kalıntılara 1 saatlik uzaklıktadır.

Ören harabeleri Roma dönemine aittir, ancak kitabenin bulunduğu yer, Ören harabelerinin bulunduğu yerden 1 saat uzaklıkta olduğuna göre, kitabenin Ören ile ilgisi yoktur.

Kitabe, dağ silsilesinin batı yamacında, vadiye manzarayı kapayan küçük ve tabii bir sed üzerindedir. Kitabe, meyilli toprakta, müstakil olarak duran 2.5 metre eninde ve 1.5 metre boyunda büyük bir kaya bloku üzerindedir. Yamacın üstünde görülen kayalar kopmuştur. Kitabede satırlar: sağdan-sola, aşağıya doğru meyilli gider.

İşaretler tamamen amudi olarak sıralanmıştır. Bu tanzime bakılınca, kitabe yazıldığı zaman, kaya şimdiki yerinde durmuş olmalıdır. Kaya civarında hiçbir bina ve tapınak izine rastlanılmamıştır.

Buna istinaden, kayanın muhtemelen Hitit döneminde aşağıya düştüğü ve kitabenin bu hadiseyi veya herhangi bir hadiseyi canlandırma veya hatırlatmak amacıyla yazıldığı düşünülmektedir. Evet, sonuç, kitabede yazılı metin okunamamış, çözülememiştir, yani kitabede neler yazdığı bilinmiyor.

Malatya Hekimhan

HASAN AĞA ÇEŞMESİ

Hasan Ağa Çeşmesinin ilginç bir hikayesi var, hatta çeşme, Hekimhan’daki ilk yerleşim ile ilgili bağlantı da yapıyor. Şöyle ki: Köprülü Mehmet Paşa: İstanbul’dan sefere çıktığında Hekimhan’a gelince her yerin yemyeşil ormanlar ve bol sularla dolu olduğunu görür. Burada ordusu ile birlikte dinlenmeye çekilir. Bu sırada askerlerin bir kısmı çevrede geziyorlarmış.

Günümüzdeki Hasan Ağa çeşmesinin bulunduğu yere gelmişler, burada küçük bir derenin aktığını görürler. Ancak bu küçük derenin içinde bir kırmızılık da akmaktadır. Askerler suyu takip ederler, bir yaralı adam görürler ve adamın kanı, dereye karışıp akmaktadır. Hemen Paşa’ya haber verirler.

Paşa: hekimle birlikte yaralı adamın yanına gelir, adamı hekime muayene ettirir, hekim “Paşam adamın bir canı kalmış, kurtulma ümidi yok” der. Paşa: hekime hitaben “Ya bunun canını kurtarırsın, ya da senin kanını bunun kanına katarım” der.

Bunun üzerine hekim, üç gün içinde yaralı adamı iyileştirir. Paşa: adama kim olduğunu sorar. Yarası iyileşen adam “Hekim olduğunu, ilaç yapmak için buralara geldiğini ancak eşkıyaların kendisini yaraladığını” söyler.

Köprülü, ormanda yaşayan eşkıyaların önlenmesi için, bulundukları yerdeki ormanı kestirir, bir yer açtırır, buraya bir han, bir hamam, bir de cami yaptırır. Ardından, bunların çevresine birkaç ev yaptırır ve bu suretle günümüzdeki Hekimhan’ın ilk yerleşimi yaratılmış olur.

Malatya Hekimhan

HEKİMHAN KONAKLARI

Ahmet Ali Efendi “Yazıcıoğulları Konağı”

Ahmet Ali Efendi, I. Dünya savaşında Yemen’de Yüzbaşı olarak savaşmıştır. Savaş sonrası Hekimhan’da Belediye Başkanlığı yapmıştır. Yaptırdığı konak günümüzde hala ayaktadır ve “Camcı İhsan Yazıcıoğlu’nun evi” olarak tanınır. Üzerinde herhangi bir tarihi kayıt yoktur.

Müftülerin “Camcı Ömer Alpay Konağı”

İlçe merkezine bağlı Müftüler kasabasındadır.

Konak üzerinde bir taş kitabe vardır. Kitabesinde, Bakara suresinin ayeti ve 1325-1327 tarihleri yazılıdır. Ayrıca, taş kitabesinin aynısı, girişte tavan tahtaları üzerine de yazılıdır. Binayı ilk olarak Hüseyin Ağa’nın babası Nedim Ağa yaptırmıştır.

Bu kişi Sultan Reşat’ın culuy törenine katılmıştır. Osmanlı döneminde Müftüler kasabasının idari işlerini bu binadan yürütmüştür. Müftüler günümüzde Özkul soyadı ile bilinen bir ailedir. Bu bina daha sonra miras olarak Camcı Ömer Alpay’a geçmiştir.

Malatya Hekimhan

GİRMANA KANYONU

İlçe merkezine 20 km uzaklıktaki Girmana beldesindedir. İpek Yolu beldesinin yeni ismi “Girmana” olmuştur.

Malatya Hekimhan

Kanyon tarihi İpek yolu güzergahı üzerindedir. Dik kayalar ve doğal taraçalara sahip kanyonun tektonik hareketler sonucunda 35 milyon yılda oluştuğu sanılıyor.

 Kanyonun ortasından “Kuruçay” akıyor. Burada: dağcılık, yürüyüş ve rafting yapılabilir. İl Özel İdaresi tarafından kanyona stabilize yollar açılmıştır.

Vadide: 4.200 metrelik yürüyüş parkuru, 700 metre ahşap görünümlü trabzan, 11 kameriye ve 25 piknik masası vardır. Ayrıca, köprüler ve banklar bulunmaktadır.

Yürüyüş parkuru yanlarına ise 11 bin çam fidanı dikilmiştir. Ziyaretçilerin hafta sonu kalabilmeleri için bungalov evler yapılması düşünülmektedir.

Malatya Hekimhan

Kanyonda, kuruçayın üzerinde bir köprü bulunuyor. Bu köprünün ismi “Kızlar köprüsü” dür. Rivayete göre, yörede 150 yıl önce birbirlerini seven iki genç kanyonda buluşurmuş.

Delikanlı, suların yükseldiği dönemde, kayadan çıkan çam ağacının dalını eğerek Kuruçay’dan geçip karşı kıyıda sevdiği kızın yanına gidermiş. İki sevgili yine bir gün çayın iki yakasında karşı karşıya gelmişler.

Delikanlı, sevdiğinin yanına gidebilmek için ağacın dalını eğdiği sırada, dal kopmuş ve delikanlı sulara kapılmış ve ölmüş. Sevdiği kız, kendinden sonrakilerin böyle bir acı yaşamaması için çeyizini satarak buraya ahşap bir köprü yaptırmış ve bu köprü yıllarca kullanılmış. Adı “Kızlar köprüsü” olarak bilinen bu ahşap köprünün hikayesi dilden dile aktarılmıştır.

Malatya Hekimhan

YAMADAĞI VE YAMADAĞI KAYAK MERKEZİ

Sivas ve Hekimhan arasında kalan Yama Dağı, 2500 metre yüksekliktedir. Buraya yapılması düşünülen Yamadağı Kayak Merkezi, Sivas-Kahramanmaraş ve Erzincan yöresindeki kayak severler tarafından kullanılabilecektir.

Yama dağında zirvede bir de NATO hava üssü bulunuyor.

Yamadağı Kayak Merkezi

2011 yılında temeli atılan ve bugüne kadar faaliyete geçemeyen Yama Dağı Kayak Merkezinde hazırlıklar sürdürülüyor. Burada 70 yataklı bir otel ve 1250 metre uzunluğunda teleski tesisleri hazırlanıyor.

Kayak alanında, 335 metre kot farklı yaklaşık 1700 metre uzunluğunda 1’nci etap kayak alanı ve 382 kot farklı yaklaşık 1500 metre uzunluğunda 2’nci etap kayak alanı olmak üzere 2 adet pist yer alacaktır.

Evet tüm bunlar güzel de, tesis henüz açılmamış, çünkü özellikle Malatya-Sivas karayolunun 110’ncu kilometresi ile, kayak merkezi arasındaki ulaşıma sağlayacak ara yol, kış aylarında hizmet verebilecek durumda değilmiş.

Yaklaşık 18 kilometrelik yolda, kış aylarında yaklaşık 2 metrelik kar birikmesi, ulaşımı imkansız hale getiriyormuş.

Malatya Hekimhan

DİPSİZ GÖL

İlçe merkezine bağlı Hasançelebi Beldesindedir. Göl, Hasançelebi beldesine 7 km uzaklıkta Yama dağı eteklerinde Baskinik köyünün hemen yanındadır.

Yamadağların tepesindeki krater gölünün deniz seviyesinden yükseklik 1700 metredir. Gölün derinliği bilinmiyor ama 100 metre civarında olduğu tahmin ediliyor.

Gölün bugüne kadar kuruduğu görülmemiştir. Gölde yaşayan sülükler toplanıyor ve şifa kaynağı olarak kullanılıyor. Bu sülükler yüzünden, göle “Sülüklü göl” de deniliyor.

Çevre yörelerden birçok vatandaş, sülükler yüzünden Dipsiz gölü ziyaret ediyorlar. Gölün çevresi, Malatya Valiliği tarafından düzenlenerek mesire alanı haline getirildi.

Gölün çevresi teraslama yapılarak ağaçlandırılmış, kamelyalar yerleştirilmiştir. Buraya piknik amaçlı gelenler yanında, çadır kuranlar da bulunuyor.

Gölün hemen yanı başında bir kilise kalıntısı vardır. Ayrıca çeşitli eski dönemlere ait mezarlar bulunuyor. Ancak buraları kaçak define arayıcıları tarafından delik deşik edilmiştir.

Göl ile ilgili diğer rivayetler, efsaneler şunlardır: “Gölde çok eskiden ağırlığı 50 kiloyu bulan balıklar yaşarmış. Göl adeta balık üretme çiftliği gibiymiş. Ama dinamit gibi patlayıcılar atılmış, hatta göle elektrik verilerek balıklar yok edilmiş.

Ancak bugün, gölde küçük balıklar yaşıyor. Ayrıca, hiçbir yerde yaşamayan Angut kuşlarının göl çevresinde yuva yapıp çoğaldıkları ifade ediliyor. Angut kuşları ilginçtir, kayalara yumurta bırakırlar, yumurtalardan yavru çıkar, erkek Angut kuşu ayrı tepede, dişi Angut kuşu ayrı tepede durarak yavruları sürekli izler, yavruları gölde büyüyüp bağımsız yaşayabilecek duruma gelince yavruları da alıp orayı terk ederler. Hatta, dipsiz gölde fazla olan su kendiliğinden aşağılara doğru akarak kayısı bahçelerine hayat veriyormuş.”

 HASANÇELEBİ ILICA MESİRE ALANI

İlçe merkezine bağlı Hasançelebi beldesinde, beldeye 3 km uzaklıktadır.

Burada oldukça büyük yapay bir göl vardır. Göl ve çevresindeki park alanı, özellikle yaz döneminde güzel manzaralar sunuyor. Piknik yapılabiliyor, gölde bulunan sandallarla sandal gezisi yapılabiliyor.

Malatya Hekimhan

ŞIPŞIPI

Şıpşıpı, kayaların çıkıntılarından süzülen damlaların şıp şıp seslerinden esinlenilerek isimlendirilmiştir. Şelalenin eteğindeki kayalardaki arapsaçı benzeri bitkilerin üzerindeki damlacıklar kışın soğuğunda oldukça güzel manzaralar yaratır. Şıpşıpı suyunun geçtiği bahçelerde sık meyve ağaçları, ceviz, kayısı ağaçları görülebilir.  

Gelelim eskilere, eskiden halk şıpşıpı’ya ziyaret için gidermiş. Hekimhan ve çevresinde sıtma hastalığına yakalananlar şıpşıpının damlayan sularından içer, kayaların arasından çıkan suyun birikintisinde yıkanırmış. Dilek ve muratlarının olması için kayalara, ağaçlara çaput bağlar, mum yakarlarmış. Suyun yatağındaki değirmen, yakın geçmişe kadar çalışıyormuş.

Yine, Şıpşıpı denen bahçedeki arasından su geçen taşla ilgili bir efsaneden söz etmek istiyorum “Kurtuluş savaşı sırasında istila edilen yerlerden biri olan Hekimhan’da, güzelliği dillere destan genç bir kız yaşarmış. Düşman askerleri bu kızı “Şıpşıpı” denilen yerde görmüşler ve peşine düşerek ona saldırmayı amaçlarlar.

Genç kız, namusunu kurtarma için ağlaya ağlaya “Allahım ya beni taş et, ya da kuş et” demiş ve o anda taş kesilmiştir. Genç kız Allaha yalvarırken, ağladığı için de bu taştan tuzlu su akmaktadır. Şıpşıpı denilen yerin bu adı almasının sebebi de göz yaşlarının şıp şıp akmasından kaynaklanmaktadır.

Malatya Hekimhan

ÇİMENLİK KALESİ

İlçe merkezine bağlı 32 km uzaklıktaki Çimenlik mahallesinin 3 km kuzeyinde yüksekçe bir yerdedir.

Kalenin Roma döneminden kaldığı düşünülüyor. Bu alanda: ana kayaya oyulmuş (sarnıç şeklinde) iki adet su biriktirme kuyusu bulunmuştur. Ayrıca bu kuyulara yönlendirilmiş oyuk şeklinde su arkları, alan yüzeyinde kaba ve ince seramik parçaları, mimaride kullanılabilecek düzgün kaba yontu taşlar ve yüzeyinde moloz taş olması bu düşünceyi desteklemektedir.

Ayrıca ana kayanın aşağı kısımlarında kültür toprağı yüzeyinde de seramik parçalarına rastlanmıştır. Çimenlik kalesi alanı Sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır.

Malatya Hekimhan

ÇAĞNA

İlçe merkezinde Emniyet müdürlüğünün arkasına düşen uçurumun adı “Çağna” dır.

Çağna: nice ölümlere, intiharlara, tarihi acı olaylara şahitlik etmiştir. Eskiden telef olan, mundar olan, belediye görevlilerince zehirlenen hayvanlar da buradan atılırmış. Böyle günlerde kartallar, leş yiyen hayvanlar bayram ederlermiş. Halktan bazıları, birbirleriyle dövüştüklerinde ve tartıştıklarında beddua ederken “Çağna harcı, git Çağna’dan kendini at, temizle” diye söylermiş. Çağna’ya günümüzde Belediye tarafından güzel bir pak yapılmıştır.

 

 Malatya Yazıhan hakkındaki gezi yazım için Yazıhan

 

Portekiz Lizbon Estoril

Portekiz Lizbon Estoril

Burası: Avrupa’nın en büyük kumarhanesi ve üst sınıfa hitap eden golf sahaları bulundurmasıyla tanınır ve bilinir.

Görkemli villalar, lüks oteller ve simge olmuş “Casino” su ile, bölge, Portekiz’in rivierası olarak da kabul edilmektedir.

Kasaba: Lizbon şehir merkezine, yalnızca 30 km. uzaklıktadır. Buraya ulaşmak için, Sintra üzerinden gelmeyi düşünebilirsiniz. Lizbon şehir merkezinden trenle Sintra ve Sintra tren istasyonunun önünden otobüsle Estorile ulaşabilirsiniz.

Tarihi süreç içinde: Estoril kasabası: özellikle II. Dünya savaşı sırasında, Portekiz’in tarafsız kalması nedeniyle, Alman ve İngiliz casuslarının merkezi haline geldi. Ayrıca: yine aynı dönemde, kraliyet ailesi, burada sürgünde bulunuyordu.

Ayrıca: yine Avrupalı birçok ünlü burada gerek kendi konutlarında ve gerekse otellerde konakladılar. Bunlar arasında sayılanlar: ünlü oyuncu Orson Wells: bir zamanlar burada Hotel Palacio’da kalmıştır. İtalya kralı Umberto II, Romanya kralı Carol II da: Estoril’de konaklayan ünlü konuklar arasındadırlar.

Ama en ünlü konuk: James Bond yazarı Ian Fleming olmuştur. Kendisi, çift taraflı ajanları gözlemlemek için burayı mesken tutmuş ve ilk James Bond romanı olan “Casino Royal” daki Casino deneyimini burada yaşamıştır.

Portekiz Lizbon Estoril

Evet, takip eden süreçte, II. Dünya savaşından sonra, Estoril, çok statü kaybetmiş olmasına rağmen, yine de günümüzde Avrupa’nın en büyük kumarhanesi, tenis kortları ve Avrupa’nın yine en iyi golf sahaları buradadır.

Formula Grand Prix yarışlarının düzenlendiği otomobil yarış pisti, şık bir kozmopolit oyun alanı ve çekici kumlu plajlar, günümüzde de Estoril’in cazibesini sürdürme nedenleridir.

Estoril kasabasında: dünyaca ünlü mimarlar tarafından tasarlanmış, yedi adet, uluslar arası düzeyde, yüksek kaliteli golf sahası bulunmaktadır.

Portekiz Lizbon Estoril

 

Tamariz denilen plaj bölgesi; Estoril merkezine 3 km. uzaklıktadır; deniz ve kumlu plajları yanında, ilaveten bar ve restoranları ile ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir. Buraya bakan tepe üzerindeki kale benzeri konut: Monako kraliyet ailesi üyelerine aittir.

Plajlardaki Haziran-Eylül dönemindeki ortalama deniz suyu sıcaklıkları 17-21 derece arasında değişmektedir. Deniz durumu bayraklarla belirlenir. Deniz kıyısında, sürekli cankurtaranlar bulunur.

Yeşil bayrak: deniz sakin anlamına gelir. Bu durumda yüzmek ve dalış yapmak güvenlidir.
Sarı bayrak: ziyaretçilerin uyanık ve tedbirli olmalarını gerektirir.
Kırmızı bayrak: tehlike anlamına gelmektedir.

Portekiz Lizbon Estoril

Portekiz Lizbon Estoril

 

Gelelim, Avrupa’nın en büyük kumarhanesine: arkasında uzun boylu palmiye ağaçları bulunan çekici bir bahçe içindeki kumarhane: Avrupa’nın en büyük kumarhanesi olma yanında, aynı zamanda üst düzey, uluslar arası şovlar sunmaktadır. Burası, aynı zamanda James Bond filmlerine de ilham kaynağı ve çekim yeri olarak kullanılmıştır.

Portekiz Lizbon Estoril

Estorel’in sahil kesimindeki plajları da ilgi çekmektedir. Cascais’e kadar olan yol boyunca, birçok plaj bulunmaktadır.

Yöresel lezzetlerden tatmak isterseniz: bölgenin yemek kültüründe, balık ve kabuklu deniz ürünleri yaygındır. Bölgenin en popüler yemekleri arasında “Stripped Bass, Sargo ve Cascais Sole” bulunmaktadır. Bunları hazırlarken genellikle: karides, yengeç, ıstakoz kullanıyorlar.

İspanya San Sebastian

 

 

İspanya San Sebastian

 

ŞEHİRDEKİ ÇAĞDAŞ YAPILAR

KURSAAL CONGRESS CENTRE AND AUDİTORİUM

Denize bakan burası: günümüzde kongre ve kültür faaliyetlerinin yürütülmesi için tasarlanmış ve yapılmış bir modern projedir. Yapı mimar Rafael Moneo tarafından tasarlanmış ve 1999 yılında hizmete açılmıştır.

Tasarım: doğal ve yapay uyumu vurgulamaktadır. Saydam cam küpler: iki karadaki kayalar olarak tasarlanmıştır. Kavramsal, estetik, teknik ve yapıcı yenilik özellikleri gösteren proje: Avrupa’da verilen en önemli çağdaş mimarlık ödülü “Mies van der Rohe” ye layık görülmüştür.

Burada: yılda 300’den fazla etkinlik düzenlenmekte ve bunlara 600.000’den fazla kişi katılmaktadır. Oditoryum 1800 kişi kapasitelidir. Kongre merkezi ise, 10575 kişi kapasitelidir. İspanya’nın en büyük film festivali, burada düzenlenmektedir.

Evet: Avrupa’nın en önemli kavramsal, estetik, teknik ve yapıcı yenilik özellikleri taşıyan bu yapısını mutlaka görmenizi öneririm.

İspanya San Sebastian İesu Kilisesi

 

İESU KİLİSESİ

Kilise: çağdaş İspanyol mimarisinin en seçkin temsilcilerinden biri olarak kabul edilen mimar Rafael Moneo tarafından tasarlanmıştır.
Kilisenin yanında: Bellek parkı ilgi çeker.

BELLEK PARK-MEMORY PARK

Burası: canlı şiddet, terör ve savaşın tüm kurbanları anısına yapılmış ve 2010 yılında açılmıştır. Park alanında: meditasyon ve insan hakları barış ve özgürlük anlamını yansıtmak için beyaz çiçekler bulunan bir alan vardır.

 

BASQUE CULİNARY CENTRE

Basque Culinary Center: 2009 yılında tasarlanmış ve 2011 yılında tamamlanmıştır ve bir tepenin üzerinde “Miramon Teknoloji Parkı” alanında bulunmaktadır. Kelime olarak, aynı zamanda üst düzey bilgi ve nitelikli profesyonellerin eğitimi anlamına gelmektedir.

Gelecekte: yerel mutfağın sürekliliğini güvence altına almak için bir merkez olarak kurulmuştur. Doğrudan ve d olaylı olarak, gastronomi ile ilgili profesyoneller arasında araştırma ve bilgi transferi ve mutfağın geliştirilmesi amaçlanmıştır.

Vaumm stüdyosu tarafından tasarlanan bina: derslik, laboratuvarlar ve restoranlar bulundurur. İç mekanın düzenlemesi, tepe yamacında çevreyle uyumlu olarak yapılmıştır. Yapıya: kuzeydoğu yönünden yaklaşırsanız, plakalar üst üste yığılmış gibi görünür. Bunlar, halk arasında “salata kaseleri” diye betimlenir.

 

JUNTAS GENERALES DE GIPUZKOA

Miramon Teknoloji Parkındaki bu mekan: 3 katlı küp şeklindedir ve 3600 metre karelik alanı kaplar. Yapıda: şeffaf ve buzlu çörten çelik ve cam parçaları ilgi çeker. Açık olan iç mekan, açıklık duygusu vermesi yanında, çift cam cephe ve metal kafes ile korunmaktadır.

Bask bölgesindeki parlamento ve yasama organları toplantıları, bir zamanlar burada düzenlenmiştir. İlk dönem yani 1400-1870 yılları arasındaki toplantılar San Salvador de Guetaria kilisesinde düzenlenmiştir. 1979 yılından sonra ise, burada düzenlenmiştir.

 

MUSİKENE-PROJE

Burası “Bask” ülkesinin müzik yüksek okuludur. 2001-2002 öğretim yılında, Bask hükümeti tarafından, üst düzey müzik eğitimi verilmesi için açılmıştır. Öğrencilerden para alınmamakta, okulun giderleri genellikle Bask hükümeti ve diğer bazı firmalar tarafından finanse edilmektedir.

Okul: Eylül 2001 tarihinde kurulduğundan bu yana “Donostia-San Sebastian Miramar Sarayı” denilen yerde faaliyetlerini sürdürmektedir. Ancak: yakında, San Sebastian UPV-EHU Üniversitesinin karşısında, Plaza Europa denilen yerdeki kendi binasına taşınacaktır.

İspanya San Sebastian Bella Epoque Bölgesi

BELLE EPOQUE BÖLGESİ

Burası: mükemmel gastronomi merkezidir. Ayrıca: “San Sebastian Uluslar arası Film Festivali” ve “Caz Festivali” gibi etkinlikler, şehrin bu bölümünde düzenlenir. Yani, burada şehrin önemli kültürel mimari yapıları bulunur.

Özellikle bu bölgedeki Miramar Sarayı ilgi çeker. Miramar Sarayı: 19. Yüzyıl sonlarında, kraliçe Maria Cristina tarafından yazlık saray olarak yaptırılmıştır ve halen burada Müzik Okulu bulunur.

Tabii kraliçenin bulunduğu dönemlerde, buraya birçok ünlü gelmiş ve 1887 yılında San Sebastian Casinosu yapılmıştır. Daha sonra ise, birçok oteller, saraylar ve villalar inşa edilmiştir. 1914 yılı civarında: Mata Hari, Troçki, Maurice Ravel, Romanones ve Pastora Imperio gibi ziyaretçiler burayı ziyaret edince, şehir, Avrupa’nın kozmopolit şehirlerinden biri haline gelmiştir.

Evet, bu bölgedeki binalar şunlardır: “Diputacion Foral de Guipuzcoa” ve “Area Romantica” nehir boyundaki alanda, bölgenin en dikkat çeken yapılarıdır. Area Romantica: açıkça, Paris Opera binasından esinlenilerek yapılmıştır.

Ayrıca: “Catedral del Buen Pastor”, postane, kültür merkezi “Koldo Mitxelena” ve eski Casino bulunmaktadır. Ayrıca: müze binası “San Telmo” ilgi çeker. “Santa Mariai” ve “Parroquia de San Vicente” kiliseleri görülebilir.

Nehir ağzında “Victoria Eugenia” tiyatrosu ve “Otel Maria Cristina” bulunur. Bunlar: her yıl film festivali konuklarını ağırlarlar. Nehrin kuzey tarafında, Fransız tarzı villalar bulunur. Buradaki “Puenta de Maria Cristina” köprüsü popülerdir.

Körfezin sonunda: “Playa de Ondarreta” plajı ve hemen yanında sanatçı Eduardo Chillida tarafından yapılan heykellerle dolu “Peine del Viento” bulunur. Bunun batı tarafında, kraliyet sarayı “Palacio de Miramar” bulunur.

Saray ve bahçeleri, günümüzde halkın ziyaretine açıktır. Buradan körfezin manzarası muhteşem izlenir. Son olarak: Monte Igueldo dağında bulunan eğlence parkı da gezilebilir.

 

PLAJLAR

Şehirdeki “Concha” körfezi, Avrupa’nın en iyi plajlarına sahiptir.

Playa de la Concha

San Sebastian şehrinin en iyi bilinen ve en şık plajıdır. Burada, bölgenin sembolik yapılarından bazıları bulunur. Özellikle, sağlık tesisi “La Perla”, eski kraliyet hamamı “Casa Real de Banos” ve Kraliyet Denizcilik Kulubü “Real Club Nautico” görülebilir. Hemen yakınındaki “Miramar Sarayı” plaja özel bir ambiyans vermektedir.

Evet, burası şehirde en çok ziyaret edilen ve en çok fotoğraf çekilen yerdir. Onun manzarası ve ince kumları mükemmeldir. Keyifli şehir manzarası eşliğinde, plaj bölümü yaklaşık 1 km boyunca uzanmaktadır.

 

Ondarreta Plajı

Miramar Sarayı ve Monte Igueldo arasında yer almaktadır. Şehrin üç plajından en küçük olan burası, ayrıca mesire yeri olarak kullanılan bahçeleri kapsamaktadır. Plaj bölgesinde, özellikle voleybol, plaj tenisi ve plaj futbolu karşılaşmaları yapılır.

Rüzgarlı günlerde, sörf yapanlar da burayı tercih ederler. Evet, bu 500 metre uzunluğunda ve 100 metre genişliğindeki plajın hemen önündeki adada “Santa Clara” plajı bulunur.

Beach Adası-Isla Cristina

“Isla Santa Clara” adası, San Sebastian şehrinin dördüncü plajına ev sahipliği yapmaktadır. Bu küçük plajda 30 metreye kadar ulaşan gel-git yaşanmaktadır. Bu yüzden, her ne kadar tekneyle ulaşmak mümkün ise de, gel-git zamanlarını takip etmek ve buna göre adayı ziyaret etmek şarttır.

 

Zurriola Plajı

Burası denize açıktır. Bu nedenle, burada güçlü dalgalar vardır. Zaten burası sörfçüler tarafından kullanılmaktadır. Burada çok sayıda sörf dersi veren yerler ve yine plaj sporları etkinlikleri vardır.

 

AREA ROMANTİCA-ZONA ROMANTICA

Şehrin bu büyüleyici bölümü: şehir merkezinin güney bölgesindedir. Alan Romantica olarak bilinen özel Loyola Sokak; aynı zamanda mimarisi ve sokak lambaları ile ünlüdür ve adı gibi burası romantik bir alandır. Öte yandan, yine burası: şehrin en iyi alışveriş yerlerinden birisidir ve moda mağazaları, Paris şehrini anımsatmaktadır. Geceleri de, burada canlı yerel eğlence barları görülebilir.

İspanya San Sebastian Palacio Miramar

 

PALACİO MİRAMAR

Burası 1887 yılında kraliyet ailesinin yazları geçirmesi için bir konak olarak yapılmıştır. Bina: doğrudan ve etkileyici “Santa Clara Island” manzarasına sahiptir. Yapı İngiliz mimar Seldon Wornum tarafından 1888 yılında tasarlanmış ve tuğla ve kumtaşı ile inşa edilmiştir.

Yapı: bir bodrum ve üç katlıdır. Ön süslemelerde, Tudor dönemi kemer ilgi çeker. Yapının içinde: White Room, Müzik odası, Petit Salon, Kütüphane ve yemek bölümü bulunmaktadır. 2007 yılında binanın kulesi restore edilmiştir.

Onun bahçeleri: usta bahçıvan Pieerre Ducasse tarafından düzenlenmiştir. Günümüzde burası “Bask Yaz Kursları Üniversitesi” tarafından kullanılmaktadır. Aynı zamanda, Müzik Yüksek Okulu da buradadır. Film festivali sırasında, burada partiler düzenleniyor.

İspanya San Sebastian Santa Maria Church

 

SANTA MARİA CHURCH

Şehirde, Monte Urgull güney kanadında bulunmaktadır. Şehrin en eski kısmının tam merkezindedir. Şehrin en çok ziyaret edilen mimari yapılarının başında gelmektedir. Yapı, eski bir Roma dönemi kilisesi üzerine inşa edilmiş ve 1750 yılında yapılmıştır ve şehrin en eski kilisesi olarak bilinir.

Mimari özelliklerine gelince: yarım daire apsis ve geride kuzey kesim üzerinde yerleşmiştir. Dikdörtgen planlıdır. Kilise, iki kule ile çevrilidir. Merkezi kubbe 27 metre yüksekliktedir.

 

PARRAQUİA DE SAN VİCENTE KİLİSESİ

Bu kilise: şehrin en eski ayakta kalarak günümüze ulaşan anıtlarından birisidir. Günümüze kadar, birçok kez tahrip olmasına rağmen onarılmıştır. Kilisenin inşaatı: 15. Yüzyıl sonuna tarihlenmektedir. Gotik tarzda inşa edilmiştir.

1619 yılında yapıya barok giriş eklenmiştir. Koro bölümü 1784 ve merdiven kulesi 1856 yılı yapımıdır, büyük gül pencereler ise 1929 yılına tarihlenir. Kilise, etkileyici görünümü kurtulması için restore edilmiştir. Günümüzde, burada sık sık konserler düzenlenmektedir.

İspanya San Sebastian Ayuntamiento-San Sebastian Casino

 

AYUNTAMIENTO-SAN SEBASTİAN CASİNO

“La Concha Bay” bölgesinde “Aldrdi Eder Bahçeleri” karşısında bulunan burası: şehirdeki kumar yasağının bulunduğu 1897 ile kapatıldığı 1924 yılı arasındaki dönemde: şehrin “Gran Casino” su olarak bulunmuştur.

Yapının bu tarihteki açılışına: Avusturya kraliçesi Maria Christina katılmıştır. Buranın: rulet masaları ve dans salonunun bulunduğu “Genel Salonu”: Belle Epoque döneminde politikacılar, yazarlar ve sanatçılar için bir eğlence mekanıymış.

Ancak: 1924 yılında kumar yasaklanınca: Casino kapatılmıştır. 1928 yılında yapı: Turizm Merkezi olarak kullanılmış ve ardından Hotel Maria Christina, buraya taşınarak faaliyete başlamıştır. 1945 yılında ise, yapılan modifiye çalışmalarının ardından, şehir konseyi burada çalışmaya başlamıştır.

O tarihe kadar kullanılan Belediye Binası ise, Belediye Kütüphanesi olarak kullanılmaya başlanmıştır. 20 Ocak 1974 tarihinde: şehrin “Kent Konseyi” buraya taşındı. Yani, burası bir anlamda City Centre’dir.

İspanya San Sebastian Teatro Victoria Eugenia

 

TEATRO VICTORİA EUGENIA

Şehrin en ikonik binalarından birisi olan burası, şehrin merkezinde, 2012 yılında “100” yılını kutlayan bir yapıdır. Yani, 1912 yılında açılmıştır. Kumtaşı binanın ön cephesinde, 1912 yılında mimar Francisco de Urcola tarafından oluşturulan Rönesans formları motifleri ilgi çeker.

Ön cephede: Dor sütunları üzerinde: opera, trajedi, komedi ve dramı temsil eden heykeller bulunur. İç bölümde ise: kırmızı kadife koltuklar, balkonlar ve ayrıntılı avizelerle aydınlatılan freskler bulunan tavan ilgi çekmektedir. Burada “Uluslar arası Film Festivali” düzenlenmektedir. Yapı 2007 yılında yenilenmiş ve görsel-işitsel teknolojilerle donatılmıştır.

İspanya San Sebastian La Perla Centro Talaso Sports-SPA Merkezi

 

LA PERLA CENTRO TALASO SPORTS-SPA MERKEZİ

“La Concha Plajı” bölgesinde bulunan burası 20. Yüzyılın başında Kraliçe Maria Cristina tarafından, San Sebastian kraliyet yazlık sarayı olarak kullanılmıştır. 1912 yılında, burada aristokrat ihtiyaçlarını karşılamak için tahta bir kaplıca inşa edilmiştir.

1994 yılında bu SPA alanı yeniden tanzim edilmiş ve günümüzdeki görünümü ortala çıkmıştır. Günümüzde, burası: Avrupa’da benzersiz bir tedavi merkezidir ve tedavide deniz suyu kullanılmaktadır.

İspanya San Sebastian Hotel Maria Cristina

HOTEL MARİA CRİSTİNA

Urumea nehri kenarındaki otelin tasarımı: Madrit ve Paris şehirlerindeki “Ritz” otellerini de tasarlayan mimar Charles Mewes tarafından yapılmıştır. Deniz manzaralı otel, Belle Epoque döneminde aristokratların buluşma mekanıymış.

Aslında ilk yapıldığında “L” şeklinde olan bina, 1950’li yıllarda ekstra bir kanat eklenmesiyle bugün görülen “U” şekline kavuşmuştur.

Sivil savaş ve savaş sonrası dönemlerde: burası “Uluslar arası Film Festivali” ile gündeme gelmiştir. O zamandan beri, şehri ziyaret eden film yıldızları burada kalmışlardır.

Çünkü, burası aynı zamanda, festivalin düzenlendiği “Victoria Eugenia” tiyatrosuna da yakındır ve aradaki yola “kırmızı halı” döşenir. 2012 yılında otelin içi, ikonik cephe korunarak tamamen yenilenmiştir.

İspanya San Sebastian İdelgo Fenikilür Demiryolu İstasyonu

IDELGO FENİKÜLER DEMİRYOLU İSTASYONU

İstasyonun özellikle cephesi ilgi çeker. Yüz yıldan daha eski bir geçmişi olan füniküler demiryolu, Ondarreta Beach ile Monte Igeldo arasındaki ulaşımı 3 dakikaya indirmektedir.

İspanya San Sebastian Diputacion Foral De Gipuskoa

DIPUTACION FORAL DE GIPUZKOA

İl Meclis Binası: mimar Jose de Goicoa tarafından 1878 yılında tasarlanmıştır. Ancak, yapı aynı yıl bir yangında tamamen yok olmuştur. Ancak, bu yangında binanın cephesi kurtulmuş ve 1885 yılında inşaat tamamlanmıştır. Ateşten kurtulan bölümler ile birlikte, proje tam olarak 1890 yılında tamamlanmıştır.
Yapının cephesinde Gupuzkoa ve birkaç ünlü kişinin büstleri bulunmaktadır.

 

 

KOLDO MİTXELENA KÜTÜPHANESİ

1900 yılında açılan bu bina: okul ev olarak inşa edilmiştir. Daha sonradan Üniversite olmuş ve 1993 yılında ise, cepheler hariç tamamen yenilenerek “Koldo Mitxelena Kültür Merkezi” ne dönüştürülmüştür.

İspanya San Sebastian Maria Cristina Köprüsü

MARİA CRİSTİNA KÖPRÜSÜ

1893 yılında, ilk olarak ahşap olarak yapılan bu köprü: Estacion d el Norte tren istasyonu, arena ve voledrum yanından şehir merkezine doğrudan erişimi sağlamak için inşa edilmiştir.

Günümüzde görülen köprü ise, San Sebastian gününde 20 Ocak 1905 tarihinde açılmıştır. Köprü yüksekliği 18 metredir. Üzerinde dört etkileyici dikilitaş ve iki köşede heykeller gurubu bulunur.

İspanya San Sebastian Old Quarter

OLD QUARTER-LO VİEJO-PARTE VİEJA

“Parte Vieja” olarak bilinen şehrin en eski mahallesi: “Monte Urull” dibinde durmaktadır. Şehrin en çekici parçasıdır. Burada: zengin bir mirasa sahip tarihi binaların çokluğu dikkat çeker. Bir zamanlar, burası surlarla çevriliymiş ve surlar 1863 yılında yıkılmıştır.

Ancak, şehir surlarının içinde kalan bölüm, işgalci Napolyon askerleri tarafından ve 31 Ağustos 1913 tarihinde de Portekiz askerleri tarafından imha edilmiştir.

Ardından, özellikle Franco’nun diktatörlüğünün bitişinin ardından, burası yerel halk ve turistler tarafından popüler olarak kullanılan bir alan haline gelmiştir.

Liman ve çevresindeki alanda bulunan özel dükkanlar, restoranlar, Tapas barlar ve sokak satıcıları burayı canlı hale getirmektedir. Buranın her köşesinde ve sokakta: pintxos geniş bir yelpazesi sunulmaktadır.

Ayrıca, yine bu bölgede, uygun fiyatlı konaklama tesisleri/hosteller bulunmaktadır. Özellikle: 2Mercado de la Bretxa” popüler geleneksel Pazar ve alışveriş yeridir.

Old Town bölgesinin merkezinde: bir meydan bulunmaktadır.

İspanya San Sebastian Palaza De La Constitucion

PLAZA DE LA CONSTİTUCİON

Meydan: yıkıcı 1813 yangınından sonra, mimar Ugartemendia tarafından 1817 yılında inşa edilmiştir. Meydana bakan evlerin pencerelerinde numaralar göreceksiniz. Bu rakamlar, eskiden kullanılan boğa güreşi izlemek için numaralandırılmış bölümleri belirtmektedir.

Yani, eskiden boğa güreşleri burada yapılıyormuş. Daha büyük bir arena yapılınca burası artık arena olarak kullanılmamaya başlamıştır. Ancak, yine de evlerin pencereleri üzerindeki numaralar tarihin bir parçası olarak muhafaza edilmiştir.

Günümüzde, burada bazı dükkanlar ve yanı sıra bazı teraslı barlar bulunur. Ama bu meydanın en belirgin yapısı, “San Sebastian City Hall” binasıdır.

Günümüzde bu meydanda: önemli yerel festivaller düzenlenmektedir. Bunlar arasında öne çıkanlar: 20 Ocak tarihinde düzenlenen “San Sebastian Günü” ve 21 Aralık tarihinde düzenlenen “Aziz Thomas Günü” festivalleridir.

Ayrıca, yine bu meydanın en büyük özelliği: geniş balkonlu ve çekici binaların bulunmasıdır.

İspanya San Sebastian San Sebastian Günü Kutlamaları

San Sebastian Günü Kutlamaları

Her yıl 20 Ocak tarihinde: San Sebastian gününde geçit töreni düzenlenir. Kutlamalar 19 Ocak günü gece yarısı, saat 24.00 de Palaza de la Constitucion meydanında bayrak çekimi ile başlar ve 24 saat devam eder. Kutlama, ilk olarak 1836 yılında karnavalın bir parçası olarak başlamıştır.

Şehrin sokaklarında, davul çalan tören toplulukları geçit yaparlar. Onlar: bir asker topluluğu gibi aynı üniformayı giyerler. Bu üniformalar, kurtuluş savaşmış askerlerin üniformalarına benzetilmiştir. Katılımcı sayısı arttıkça, farklı üniformalar da görülmeye başlamıştır.

Evet, bu şehri 20 Ocak günü ziyaret ederseniz: şehir sokaklarında mutlaka bir “Tamborrada” denilen bando topluluğuna rastlayacaksınız.

Ellerinde bayraklar ve su taşıyıcıları ile bu topluluk 20-50 arasında davul ve 50-100 varille geçit töreni yaparlar ve kendi ezgileri ve dansları ile şehir sokaklarını hareketlendirirler.

20 Ocak gecesi, şehir yerlilerinin duygusal gözyaşları eşliğinde bayrak indirilir ve hareketlilik, bir sonraki yıl festivaline kadar biter.

İspanya San Sebastian Aziz Thomas Günü

Aziz Thomas Günü

Bu kutlamalar, her yıl 21 Aralık tarihinde yapılır. Kutlamalarda şehir muazzam bir ülke pazarına dönüşür. Tezgahlarda çoğunlukla yerel çiftçilerin ürettiği gıda ve el sanatı mallar satılır. Bunlar arasında öne çıkanlar: peynir, bal, sosis, elma şarabı ve kek başı çekmektedir.

Kutlamaların temelindeki gelenek: çiftçilerin, arazi sahiplerine yıllık kira bedeli ödemek üzere kasaba merkezine gelmeleriyle 19. Yüzyıl ortalarında başlamıştır.

Bu şekilde merkeze gelenler, yanlarında getirdikleri ürünleri satmaya başlamışlardır. Bu pazarı kurulduğu yer, zamanla “Plaza de la Constitucion” ismini almıştır.

Evet, şehrin “Old Town” bölümünü tanımaya devam ediyoruz. Buradaki etkinliklerin bir diğer bölümü de: özellikle yerli halk ve turistler tarafından ilgi çeken, bu bölgede bulunan bar ve restoranlardır. Burada: özellikle “Txakoli şarabı” ve “pintxo” içmek popülerdir.

Txakolu Şarabı

Bu meyveli beyaz şarap: Getaria ve Zarautz kıyı kasabalarında üretilen üzümlerden yapılmaktadır. Alkol oranı: 9.5-11.5 arasındadır. Bu şarap: cam içinde, tatların serbest kalması için, buzdolabı dışında, serin bir yerde servis yapılarak içilir.

Bu şekilde içildiğinde: narenciye bitki ve çiçek aromaları hissedilir. Rengi ise, soluk sarı renklidir. Bu şarap, başlangıçta söylenenlere göre ilk olarak 16. Yüzyılda üretilmiştir.

Mükemmel olgunluk ve şeker/asit oranı için: özellikle üzümler Eylül ayı sonları ve Ekim ayı başında hasat edilir. Deniz ürünleriyle mükemmel gitmektedir. Bunu beyaz ton balığı ile denemenizi öneririm.

İspanya San Sebastian Pintxos

Pintxos

Şehrin yerel yemek kültürünün en büyük hazinelerinin başında gelir. Bunun temelinde: her türlü gıda maddesinin, baget ekmek dilimleri arasında sunulmasıdır. Bunları bir arada tutmak için bir kokteyl sopası kullanılır. Öne çıkan lezzetler: bir zeytin, biber, karidesli çeşitleridir.

İspanya San Sebastian San Vicente Kilisesi

 

SAN VİCENTE KİLİSESİ

Şehrin en eski kilisesidir. Gotik tarzda yapılan kilise, 16. Yüzyıl ilk yarısına tarihlenmektedir. Çok ince Romaneks yapısı ilgi çeker. Vitray pencereleri ve 1868 yılı yapımı Fransız org görülmelidir. Cephede ise, sanatçı Jorge Oteiza tarafından yapılan “Pieta” heykeli popülerdir.

 

SANTA MARİA BASİLİCA

Calle Mayor sonundadır. 18. yüzyıldan kalma etkileyici bir barok çalışmadır. Burası şehrin koruyucu azizine adanmıştır, özellikle barok cephesi ilgi çeker. Yapı, burada daha önce bulunan bir kilise temelleri üzerine 1743-1774 yılları arasında yapılmıştır. Özgün bir Romanesk kilisesidir.

İspanya San Sebastian Museo San Telmo

MUSEO SAN TELMO

Bask toplum ve vatandaşlık müzesi: 16. Yüzyıl yapımı bir Dominik manastır binasındadır ve burada, yerel sanat eserlerinden oluşan çok geniş bir koleksiyon sergilenmektedir. Bina 20. Yüzyılda Katalan sanatçı Jose Maria Sert tarafından restore edilerek müze haline getirilmiştir.

Burada: El Greco, Rubens, Ribera ve Goya resimleri görebilirsiniz. Bölgenin en popüler turistik yerlerinden birisidir. Yapı 2011 yılında genişletilmiştir. Giriş ücretsizdir.

DOWNTOWN BÖLGESİ

Burası şehrin ortasındadır ve alana hakim Catedral del Buen Pastor ve çevresindeki yapılar ile yoğun ve canlı bir yer olarak gündeme gelir. Parte Vieja ve Amara arasındaki alandadır. Palaza de Bilbao yakın olan birçok alanda, şehrin en iyi alışveriş caddelerinden bazıları bulunmaktadır.

İspanya San Sebastian Cathedral Del Buen Pastor

CATEDRAL DEL BUEN PASTOR

Yapı: Ensanche de Amara bölgesindedir. Basklı mimar Manuel de Echave eseridir. Kilise: 1915 metre karelik bir alanı kapsamaktadır. 1953 yılında katedral olarak ilan edilmiştir. Ama, 1897 yılında açılmıştır.

Yapının mimari özellikleri: simetrik, dikdörtgen kat planlı, üç nefli, transepti ve papaz bölümü Latin haçı şeklinde çapraz oluşumludur.

Monte İgueldo ocaklarında yapılan kumtaşından inşa edilmiştir. İçinde çok geniş crypt vardır. Juan Bautista Lazaro tarafından yapılan vitray pencereler ilgi çeker.

Bunlarda: canavarlar, pinnacles gibi unsurlar dekorasyonda kullanılmıştır. Giriş ücretsizdir. Güzel mimarisi nedeniyle görülmeye değerdir.

ŞEHİRDEKİ DİĞER MÜZELER

İspanya San Sebastian Akvaryum

AKVARYUM

Şehirdeki Akvaryum: Avrupa’nın en önemli oşinografik müzelerinden birisidir. Burada “Nemo” isimli filmin ünlü balığının numuneleri bulunmaktadır. 360 derecelik, akrilik tünelde: köpekbalıkları ve diğer büyük balıkları izleyerek yürüyüş yapmak mümkündür.

İspanya San Sebastian Eureka Müzesi

EUREKA.ZIENTZIA MUSEOA

Burası bir tür bilim müzesidir. Burada eğlenmek ve öğrenmek bir arada yürütülmektedir. Müzede, 169 üzerinde modeller bulunan daimi bir sergi vardır. Ayrıca, canlı ve beş duyu hakkında bilgiler verilir. 300 metre karelik bölümde, özellikle çocuklar için mükemmel oyun alanları bulunmaktadır. Bir de planetarium bölümü bulunuyor.

İspanya San Sebastian Cristobal Balenciaga Müzesi

CRİSTOBAL BALENCİAGA MÜZESİ

Getaria’da bir tepe üzerinde duran müze; kariyerinin ilk yıllarında Balenciaga Belçika Kraliçesi Fabiola tarafından ikametgah olarak kullanılmıştır.

İspanya San Sebastian Museo Deniz

MUSEO DENİZ

Deniz Müzesi, Bask ve San Sebastian insanları tarafından deniz sırlarını öğrenmek için düzenlenmiştir. Limanın merkezinde bulunan müze: Bask ve deniz tarihi taşımaktadır.

ŞEHİRDEKİ KONAKLAR VE KALELER

 

PALACIO DEL DUQUE DE MANDAS

Cristina Enea Park alanında bulunan bina: 1890 yılında yapılmıştır ve “Fundacion Cristina Enea” tarafından kullanılmaktadır. Yapı: Jose de Osinalde eseridir.

Zemin kat: Fundacion Cristine Enea tarafından işgal edilmiştir. Ön kapıdan girildiğinde, bir resepsiyon alanı ve büyük ahşap merdiven görülür.

İkinci katta: sergi alanı olarak kullanılan Mandas dükü ofis odaları vardır. Ayrıca: eski bir şapeli, ana binaya bağlayan bir galeri, geçici sergiler için kullanılmaktadır. Ziyaretçiler için bir dinlenme alanı da mevcuttur.

İspanya San Sebastian Palacio De Aliete

PALACIO DE AİETE

1878 yılında neo-klasik tarzda yapılan bina, Fransız mimar Adolfo Ombrecht tarafından tasarlanmıştır. Burası: uzun yıllar boyunca kraliyet ve asalet üyeleri tarafından konut olarak kullanılmıştır. Birinci katta: yatak odası ve ofisler bulunmakta olup “Barış ve İnsan Hakları Evi” olarak kullanılmaktadır. İkinci katta ve tavan üzerinde: eski memurlar ve hizmetliler tarafından kullanılan yerler vardır ve buralar “Kültür Merkezi Atölyeleri” olarak kullanılmaktadır.

İspanya San Sebastian Castillo De La Mota

CASTILLO DE LA MOTA

San Sebastian merkezinde, doğal bir alandadır ve muhteşem deniz ve şehir manzarası bulunmaktadır.
La Motta kalesi: antik yolları ve surları ile: uzun tarih boyunca acı savaşlara şahit olmuş ve eski görkemini hale korumaktadır. Kale yapısı: ilk olarak Navarre kralı zamanında inşa edilmiştir. Surların dört köşesinde: birer kule bulunur ve bunlar 1150 yılı civarında yapılmıştır.

KÖPRÜLER

İspanya San Sebastian Zurriola Köprüsü

ZURRİOLA KÖPRÜSÜ

Urumea nehrinin ağzına yakın yerdeki bu köprü 1921 yılında yapılmış, 1972 yılında yıkılarak yenisi yapılmıştır. Günümüzde “Kursaal Kongre Merkezi” köprüsü olarak da bilinir. Köprü “Artdeco” tarzında Victor Arana tarafından tasarlanmıştır. Özellikle muhteşem lambaları dikkat çeker.

İspanya San Sebastian Santa Catalina Köprüsü

SANTA CATALINA KÖPRÜSÜ

Şehirde yapılan ilk ahşap köprü olarak dikkat çeker. Stratejik konumu nedeniyle, uzun yıllar çeşitli vesilelerle yenilerek günümüze kadar gelmiştir. Juan Alday tarafından tasarlanan ve 1926 yılında yapılan köprünün bu günkü yapısında özellikle lambalar ilgi çeker.

İspanya San Sebastian Mundaiz Köprüsü

MUNDAIZ KÖPRÜSÜ

1999 yılında açılan köprü, nehir destekli olmayan şehrin ilk köprüsüdür. Yeniden kentleşme döneminde, ulusal demiryolu şirketinin katkısı ile inşa edilmiştir.

İspanya San Sebastian Lahendakari Aguirre Köprüsü

LEHENDAKARİ AGUIRRE KÖPRÜSÜ

Bu köprüde, nehir yatağında destek olmadan inşa edilmiştir. Onun son derece yenilikçi tasarımı ilgi çeker. İkiz kemerler, köprünün zemini üzerinde yükselir.