Tekirdağ merkez ilçesine, 6 Aralık 2012 tarihinde Süleymanpaşa ismi verilmiştir. Süleymanpaşa, Osmanlı’nın 2’nci Padişahı Orhan Gazi’nin büyük oğludur. Süleyman Paşa: 1317-1361 yılları arasında Orhan Gazi’nin emri ve komutasındaki ordu ile Malkara, Keşan, Hayrabolu, Tekirdağ ve Çorlu’yu Bizanslılardan alarak Osmanlı topraklarına katmıştır.
Türklerin Trakya’ya geçişiyle bağlantılı bu fetih, İstanbul’un fethi açısından önemli bir hazırlık olmuştur. Bu yüzden Süleyman Paşa, Rumeli Fatihi olarak anılır.
Bu yüzden Süleyman Paşa ilçesini Tekirdağ ilinin bir parçası olarak değerlendirmek gerekir. Yani: gerek tarihi, gerekse gezilecek yerler açısından, Tekirdağ il merkezinin bir parçası olarak düşünmek uygundur.
GENEL
İlçede yaşayanların ortalama geliri yüksektir ve bu durum, sosyal yaşantıyı da etkilemektedir. Asayiş olayları da oldukça azdır. İlçede özellikle Barbaros ve Kumbağ mahallelerinde yazlıklar ve deniz siteleri oldukça çoktur ve buna bağlı olarak yaz aylarında yörede iç turizm oldukça hareketlidir. İlçe topraklarının rakımı 10 metredir.
GEZİLECEK YERLER
RÜSTEM PAŞA KÜLLİYESİ
Külliye: 16’ncı yüzyıl eseridir. Cami, medrese, kütüphane, çifte hamam, bedesten, kervansaray ve imaretten oluşmaktadır. Ancak bunlardan sadece: cami, medrese, imaret ve kervansaray Mimar Sinan tarafından yapılmış, diğerleri sonradan eklenmiştir.
Sadrazam Rüstem Paşa, Kanuni Sultan Süleyman’ın damadıdır. Ölüm tarihi 1561 yılıdır ve İstanbul Şehzade cami haziresindeki türbesinde gömülüdür. Osmanlının en zengin paşası olarak tanınır. Öldüğünde geriye 12 milyon altın değerinde miras bırakmıştır.
Günümüzde sadece cami ve bedesten kalmıştır. Diğer yapılar kısmen veya tamamen yok olmuştur.
Cami
Avluya, kuzeyden büyük bir kapıdan girilir.
Avluda şadırvan vardır. Şadırvan: Sultan Abdülmecit tarafından, yapılan tamirat sırasında eklenmiştir. Şadırvan: çelenk başlıklı, 5 mermer sütun üzerine oturan, kurşun kaplı beşgen çatılı ve mermerden yapılmıştır.
Cami: tek kubbeli ve kare planlıdır. Kitabesi: taç kapıdadır ve sülüs yazı ile yazılmıştır. Kitabede: Rüstem Paşa’nın ismi ve 1553 tarihi yazılıdır. Hemen sağda, niş üzerinde onarım kitabesi vardır. Bu kitabede ise, Sultan Abdülmecid tarafından 1841 yılında onarım yapıldığı yazılıdır.
Cami, düzgün kesme taştan yapılmıştır. Ahşap çatılıdır. Giriş taç kapısının sedef ve fildişi kakmalarla süslenmiş ahşap kanatlarını görün. Aydınlık ve ferah olan yapının içi, süsleme açısından oldukça zengindir. Kubbenin kenarları ve göbeğinde, barok çiçek ve çelenk motifli alçı kabartmalar vardır.
Bu süslemeler Abdülmecid döneminde yapılmış ve orijinal kalem işleri yok edilmiştir. Caminin minaresi kesme taştan, çokgen gövdeli yapılmıştır. Yüksekliği 34 metre, çapı 2.14 metredir. Üzeri kurşun külahla kaplıdır. Şerefenin korkulukları taş oymadır.
Bedesten
Caminin batısındadır. Altı kubbeli, 25.5 x 19 metre ölçülerindedir. Külliyenin önemli bir parçasıdır ve altı kubbeli örtülüdür. Kubbeler sekizgen kasnaklar üzerine oturur. Kubbe geçişleri pandantiflerle sağlanır. Dört tarafa birer kapısı vardır.
Kapı kemerleri dıştan yuvarlak, içten sivri kemerlidir. Taş ve tuğladan inşa edilen yapının uzun cephelerinde üç, kısa cephelerinde iki adet pencere bulunur. Bir dönem malzeme deposu olarak kullanılan yapı, 1972 yılında ayrıntılı bir onarımda dış dükkanların yerine yenileri yapılmıştır.
Medrese
Caminin kıble duvarına paralel olarak yapılmıştır. 16 x 26 metre boyutlarında, dikdörtgen planlıdır. Caminin kot seviyesinden 5.5 metre aşağıda bulunan medrese yapısının camiyle birlikte ya da daha önce yapıldığı düşünülmektedir.
Medrese 1880 yılında harap olunca, üzerine ahşap bir okul yapılmıştır. Bir dönem rüştiye ve idadi olarak kullanılan bu okul daha sonra Cumhuriyet ilkokulu adını almıştır. Bu yapının günümüzde sadece beden duvarları ayakta, yapı harabe halindedir.
Hamam
Külliyeye ait hamam, medresenin doğu duvarına bitişiktir. Caminin sol yanında ve ön cephesine kadar uzanan dar alanda bulunur. Paşa hamamı adıyla bilinen yapı, çifte hamamdır. Erkekler kısmı kare planlı, üstü kubbelidir.
Kadınlar kısmı ise çatı örtülü bir giriş revakı ile dikdörtgen planlıdır. Hamam yapısının, günümüzde bir kısmı tamamen yıkılmıştır. Yapının sağlam olan yarısı kiremit kaplı ahşap bir çatıyla örtülüdür ve depo olarak kullanılmaktadır.