Bahçesaray, Van arası uzaklık: 110 km. Bahçesaray, Pervari arası uzaklık: 89 km. Bahçesaray, Hizan arası uzaklık: 69 km. Bahçesaray, Bitlis arası uzaklık: 136 km. Bahçesaray, Gevaş arasındaki uzaklık: 29 km dir. Bu yol, sürekli çığ düşmesi nedeniyle sık sık kapanmakta olduğundan, yakın zaman önce buraya 9 km uzunluğunda çığ tünelleri yapılmıştır.
TARİHİ
Yerleşimin ilk olarak İskender’in doğu seferi sırasında, MÖ 330 yılında kurulduğu tahmin edilmektedir. 1548 yılında yöre Safevi hakimiyetinde iken, Osmanlı tarafından fetih edilmiştir. Yörenin ismi, 19’ncu yüzyılda Kırım Bahçesaray yöresinden gelen Kırım Tatarı göçmenlerden gelmiştir. Yörenin eski ismi “Müküs” tür. 1964 yılında Bahçesaray olur ve Gevaş ilçesine bağlanır. 1987 yılında ilçe olmuştur.
GENEL
İlçe oldukça yüksek bir yerde konumlanmıştır. Çevresi sarp ve yüksek dağ ve tepelerle çevrilidir. Rakımı ortalama 1670 metredir. Bu dağ ve tepelerin arasında dar bir yerde kuruludur. Yörede yaşayanların başlıca ekonomik etkinliği bal ve ceviz üretimidir.
İlçenin kuzeyinde bulunan Agirov dağı eteklerinden çıkan Müküs çayı, ilçeyi ikiye bölerek uzun ve dar vadiden geçer ve Pervari sınırlarına girer. Yörede sert karasal iklim hakimdir. Kışları soğuk ve kar yağışlıdır.
Karın yerde kalma süresi çok uzundur. Yaklaşık 8 ay, kar yerde kalır. Yazları sıcak ve kurak geçer. Kar yağışı olan dönemlerde ilçeye ulaşım oldukça zordur ve bu yüzden ilçe uzun bir süre yolların kapanması nedeniyle yalnız kalır.
SATRANÇ
Burayı ziyaret ederseniz, ilginizi çekecek bir görüntü “satranç” dır. Bahçesaray ilçesinde birçok yerde insanlar satranç oynamayı bilirler ve boş zamanlarını satranç oynayarak geçirirler. İlginç ama aynı zamanda güzel bir uğraşı. 1997-1998 yıllarında burada Uluslararası Satranç Festivali düzenlenmiştir.
MÜKÜS BALI
Yörede üretilen bu bal, oldukça meşhurdur.
CEVİZ
İlçede çok miktarda ceviz ağacı bulunmaktadır. Ceviz, yörenin en meşhur ürünüdür. Cevizin gerek içinden yani meyvesinden ve gerekse kabuğundan ve hatta ağacından yararlanılmaktadır.
MÜKÜS ÇAYI
Irmak, ilçenin kuzeyinde bulunan Gevaş sınırına yakın bir yerde kaynağını alır. Derin vadilerden akarak, başka kolları da bünyesine katıp Pervari sınırından ilçeyi terk eder. Kaynağını aldığı yerden ilçe sınırının dışına çıktığı yere kadar büyük bir oranda hızlı bir akışa, temiz bir suya sahiptir. Irmakta bol miktarda alabalık bulunmaktadır.
RAFTİNG
Müküs çayında rafting yapılabilir. Çünkü çay yatağı rafting için elverişlidir. Mayıs, Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında ilçede rafting yapılır. 2019 yılında ilçeye tam teçhizatlı rafting botları tahsis edilmiştir.
KERABET GEÇİDİ YAYLASI
Karabet geçidinin rakımı yaklaşık 3000 metredir. Van-Gevaş üzerinden Bahçesaray ilçesine gelen yol bu geçit üzerinden geçerek ilçeye ulaşır. Geçidin rakımının yüksek olması nedeniyle, yaz aylarında bile burada kar görülebilir. Burada bulunan yaylada kayak yapılabilmektedir. Ancak tesis yoktur.
FEKİYE TEYRAN KÜLTÜR VE SANAT FESTİVALİ
Her yıl geleneksel olarak yapılmaktadır. Festival kapsamında satranç turnuvası düzenleniyor. Turnuvada: il ve il dışından gelen lisanslı satranç ustaları yarışmaktadır.
SATRANÇ FESTİVALİ
Her yıl geleneksel olarak Kaymakamlık ve Belediye tarafından 30 Ağustos ve 1 Eylül tarihlerinde 2 gün süreli satranç festivali yapılmaktadır.
GEZİLECEK YERLER
KIRMIZI CAMİ
İlçe merkezinde Kale mahallesindedir. Kitabesi yoktur, bu yüzden ne zaman ve kim tarafından yaptırıldığı bilinmez. Cami, değişik dönemlerde genişletilmiştir. Muhtemelen 16’ncı yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir. Yaptıran ise, Müküs Beylerinden biridir.
FEQİYE TEYRAN TÜRBESİ
16’ncı yüzyıl şairlerindendir. 1560 yılında Bahçesaray yöresinde doğar. 1640 yılında Bahçesaray’da vefat eder. Gerçek ismi “Muhammed” dir, bazı kaynaklarda ise “Mir Mihe” olarak geçer.
Söylentilere göre: kendisi kuşların dilini öğrenir. Zümrüt-ü Anka kuşunu aramak için yollara düşer ve bu esnada şiirler yazar. Türbesi, ilçe merkezindedir.
MİR HASAN-I VELİ ZAVİYESİ
İlçe merkezinde Kale mahallesinde mezarlık içindedir. İlçede Osmanlı İslam mimarisinin güzel bir örneğidir. Medrese 16’ncı yüzyılda Mir Hasan Veli tarafından yaptırılmıştır. Aslında burası küçük bir külliyedir. Külliye: manevi bir saygınlıkla ziyaret edilir. Medrese: 1737 ve 1858 yıllarında iki büyük onarım geçirmiştir.
KIRMIZI KÖPRÜ
Bahçesaray-Hizan kara yolu üzerinde, Müküs çayının üzerindedir. İlçe merkezine 4 km uzaklıktadır. Kitabesi yoktur. Aslında köprüde Ermenice bir kitabe vardır, ancak yazıları okunamayacak şekilde tahrip olmuştur.
Muhtemelen 16 veya 17’nci yüzyılda inşa edilmiştir. Köprü, kemerine işlenen tuğlaların renginden dolayı “Kırmızı köprü” ismini almıştır. Doğu-Batı yönünde uzanan köprü tek gözlüdür. Uzunluğu 24 metre, genişliği ise 4.5 metredir.
Yüksekliği ise, 10.35 metredir. Köprünün her iki girişinde, birer oda vardır. Bu odalar köprüyü savunmak için bekleyen nöbetçiler veya dinlenmesi için yolcular için yapılmıştır. Köprü 2005 yılında restore edilmiştir, halen yaya kullanımına açıktır.
SAİNTES FEMMES MANASTIRI (AZİZE KADINLAR MANASTIRI)
İlçe merkezine 8 km uzaklıkta, Elmakaya köyündedir. Manastır. Delan deresinin Müküs çayı ile birleştiği yerde bulunan küçük bir vadidedir. Yöre halkı manastıra “Dira Meleşehi” ismini vermiştir.
Manastır: Bakire Hıripsime öncülüğünde, İmparator Diokletian baskıları karşısında, Roma imparatorluğu topraklarından kaçıp buraya gelmiş olan bir gurup Hirıstiyan kadına ithaf edilmiştir.
Onların seyahatleri, 9’ncu yüzyılda yazılan Hıripsimyants Azizelerinin Hikayesi ile kayıt altına alınmıştır. Kitabesi olmayan kilisenin, Ermeni döneminde, muhtemelen 10’ncu yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir.
Manastır yakınlarında bulunan bir su kaynağı kenarındaki taş üzerinde haç işlemelidir. Bu taşın üzerinde bir de dua metni bulunur ve metnin altında 1255 veya 1555 tarihi kazınmıştır.
BEYAZ KİLİSE-SAİNT SAVUVER MANASTIRI
İlçe merkezinin doğusunda Altındere vadisinde Ünlüce köyü civarındadır. İlçe merkezine 8 km uzaklıktadır. Kilise 2300 metre rakımlı bir yerdedir. Ermeniler tarafından kayanın içi yontularak inşa edilen bu kutsal alanda: Hz Meryem’e adanmış bir kilise, jamatun, Aziz Jean Babtiste Şapali, keşiş hücreleri, çeşme, bir yağhane ve bir değirmen bulunmaktadır.
Bu yapılardan günümüze sadece: kilise, jamatun ve şapel gelmiştir. (Jamatun: kilise ev demektir, kiliselerde cenaze kaldırmak yasak olduğundan, kiliselere bu tür yerler eklenmiş ve cenaze kaldırmakta kullanılmıştır.)
DOĞANYAYLA KÖYÜ CAMİİ
İlçe merkezine bağlı 12 km uzaklıktaki Doğanyayla köyündedir. Köyün eski ismi “Arvas” köyüdür. Bir dönem ilim ve kültür merkezi olan köyden, birçok ilim adamı yetişmiştir.
Cami: eğimli bir arazi üzerinde kuruludur. Ancak kitabesi yoktur. Bazı kaynaklarda: 16’ncı yüzyılda, İrisan (günümüzdeki Hakkari) Beylerinden olan İbrahim Bey tarafından Arvas köyünde, iki katlı bir cami yaptırıldığı kayıtlıdır. Bu cami ile birlikte, bir medrese, bir tekke de yapılmıştır. Cami, 19’ncu yüzyılda yenilenmiştir. Günümüzde ibadete açıktır. Ancak caminin sadece alt katı kullanılmaktadır. Çünkü üst katı, metruktür.
ŞEYH ŞEMSETTİN CAMİ
İlçe merkezine bağlı Güneyyamaç köyündedir. İlçe merkezine 15 km uzaklıktadır. Kitabesine göre, 1709 yılında yapılmıştır. Ancak yaptıran belli değildir. Cami, meyilli bir arazi üzerindedir. İki katlıdır. 1915 yılındaki isyan ve işgal yıllarında cami yanmıştır. Daha sonra caminin birinci katı yenilenmiştir. Camide iki kitabe bulunmaktadır.
SAİNT GEORGES MANASTIR KİLİSESİ
Bahçeşehir-Gevaş yolu üzerindedir.
Agirof dağının güney yamacında, Ağzı gedik geçidi ucundadır. Manastırın bulunduğu yerin rakımı 2400 metredir. Manastır, bir mağara oyularak yapılmıştır. Manastır: Saint Georges ve Horoz Manastırı olarak tanınır. İngiltere’de Britihs Museum’da bulunan 1317 yılı tarihli bir el yazılı belgeye göre: “Burası, 14’ncü yüzyılda, Vastpurakan Krallığı döneminde önemli bir okul ve kültür merkezidir.
” Jamatun’un batı cephesinde bulunan bir yazıta göre, bina 1601yılında yapılmıştır. 15’nci yüzyılda burada bulunan okul kapanmıştır. Fakat manastır faaliyetine devam etmiştir. Kilisenin güney duvarına eklenen III. Khatchatour Şapeli ise, yapının doğu cephesinde bulunan bir yazıta göre, 16 Haziran 1887 tarihinde tamamlanmıştır.
Manastır bölgesi, 1’nci Dünya Savaşı döneminde terk edilmiştir. 1940’lı yıllarda ise, şapelin üstüne yeni bir kat ilave edilmiştir. Ayrıca yine kilisenin güneyine ilave edilen yeni eklentilerle, yapı han haline getirilmiş ve 1980’li yıllara kadar han olarak kullanılmıştır. Günümüzde yapının sadece çatısı çökmüş, kalan kısımları sağlamdır. Sadece güneybatıya eklenen şapel yıkıktır.
Van hakkındaki gezi yazım için Van