Sarıgerme: Dalaman havaalanına, yalnızca 11 km. ve Dalaman merkeze 12 km uzaklıktadır. Dalaman ve Ortaca arasında kalan bir yerdir.
Fethiye’ye: 58 km., Muğla’ya: 81 km., İzmir’e: 307 km., Ankara’ya: 737 km., Antalya’ya: 260 km., İstanbul’a: 870 km. uzaklıktadır.
Ortaca’dan, düzenli minübüs seferleri bulunmaktadır. Öncelikle: Osmaniye Köyüne ulaşmayı denemelisiniz. Buradan: Sarıgerme Plajına; çekçek ler ile ulaşmak mümkün. Zaten: sezonda, plaj bölümü, araç trafiğine kapatılıyor.
GENEL:
Eşsiz güzellikte doğası, kumsalı ve geçmişten günümüze gelen tarihi önemi nedeniyle, turizm açısından önem kazanıyor. Türkiye’nin en meşhur turizm merkezlerine yakın olması büyük avantaj.
Neden Sarıgerme ismi verilmiş?
Dalaman çayının üzerinde taşınan tomruklar, denize kaçmasın diye, çayın deniz bağlantısı kapatılırmış. Bu işleme “Germe” deniliyormuş.
Dalaman çayının kollarından “Sarısu’da, bölgenin deresi. İşte “Sarı” ile “Germe” birleştirilerek, Sarıgerme oluşturulmuş. Esas yerleşim: Osmaniye köyü olarak biliniyor. Köy; sahilden 850 metre içeride.
Deniz sığ. Ege ve Akdeniz’in bu buluşma noktasında: farklı tuz yoğunluğu dikkati çekiyor. Kıyı bandında: bir-iki karış derinlikli suda, kilometrelerce yürüyebilirsiniz.
Bilek ve dizinizi geçmeyen su, tabandaki kumlar, ayaklarınıza doğal masaj yaparken, bacak kaslarınızı kuvvetlendirip, vücuttaki tüm elektrik ve stresi alıp götürüyor.
Sığ deniz; yüzme bilmeyenler ve çocuklar için ideal güzellikte. Aynı zamanda “Mavi Bayrak” sahibi olan denizden çıktıktan sonra; onlarca yıllık çam ağaçlarının gölgesinde dinlenebilirsiniz.
Kumsalı: çok geniştir.
Plajın uzunluğu 7 kilometredir, genişlik ise 100 metre civarındadır.
Sarıgerme’nin en önemli özelliği: çok ince, altın sarısı kumsalında, herhangi bir beton yapı bulunmamasıdır.
Orman bir anda sizi kucaklıyor. Temiz havası, ciğerlerinize dolarken, kendinizi yeniden doğmuş gibi hissedeceksiniz.
Denizde, biraz açıklarda: Baba adası var. Bu ada: Marmaris-Göcek arasında dolaşan teknelerin ve yatların uğrak yerlerinden biri. Adanın Sarıgerme’ye bakan yüzü, korunaklı ve tekneler bu yüzden bağlanıyorlar.
Adanın arka yüzü ise kayalık ve dalma meraklıları için uygun bir alan. Baba adası: sahilden 1 mil açıkta. Bir tür dalgakıran görevi yapıyor.
Kıyı şeridindeki suyun sirkülasyonunu da sağlıyor. Sahile yan yana gelen dalgalar, yüzenlere yalnızca bir kez temas edip, geçip gidiyor.
Baba adasının bir özelliği de, burada tüplü su altı dalışı yapılabilmesidir.
Tüm bu güzellikleri anlattım. Yalnız bir sorun var. Bu güzel; plajın büyük bölümü: özel oteller tarafından kullanılıyor, yani yalnızca kendi müşterilerinin girebildiği özel alanlar haline getirilmiş.
Sonuçta ise: 1995 yılında, Sarıgermede yaşayan çeşitli insanlar bir araya gelerek SAR-ÇED denilen bir eğitim derneği kurmuşlar. Bu dernek, daha önce çöplük olarak kullanılan alanda; Turizm Bakanlığının pilot proje olarak gösterdiği çalışmalar yaparak; sahili düzenlemişler ve bu sahaya: büfe, duş, tuvalet, şezlong, şemsiye ve kabinler yanında Osmaniye Köyü’ne çekçek bağlantısı gibi hizmetler vermeye başlamışlar.
Bu sayede: lüks otellerin, yerli ve yabancı turistlere verdiği hizmetlerin aynısı, günübirlik kullanılan bu sahilde de verilmeye başlanmış. Bu arada: buraya giriş ücretli. Evet; bu hizmetler ücretli veriliyor. Ama: sonuçta, inanın verdiğiniz ücrete değecek.
Ayrıca: sezon başlayınca, Sar-Çed plajı yakınlarında, otopark yasağı başlıyor. Eğer aracınız ile buraya gidecekseniz; köyün hemen girişindeki otoparka aracınızı park edin. Yoksa geri dönmek zorunda kalırsınız.
Otopark’dan Sarıgerme plajına, çekçek (Traktör römorklarının özel olarak dizayn edilmesiyle hizmet veren, toplu taşıma aracı) ler ile ücretsiz olarak gitmeniz mümkün.
NE YENİR:
Burada; bir tür deniz yosunu olan: “Geren Otu” ve “Silcan Otu” nu mutlaka deneyin. Sarısu’ da avlanan Mavi Yengeçler diğer yiyecek alternatifleri. Ayrıca: yılan balığı ve çiçek balı nı da tatmalısınız.
NELER YAPILABİLİR:
Sarıgerme’nin dünyaca ünlü altın sarısı plajlarında, güzel bir yürüyüş sizi rahatlatacaktır. Sarıgerme Sahilindeki kumlar o kadar ince dir ki, avucunuzda sıktığınızda, su gibi akıp giderler, tutamazsınız. Su çok fazla derin değildir.
Bazı yerlerde: 45-50 metre ilerisinde bile, su yalnızca dizinize gelir. Özellikle: çocuklu aileler için bulunmaz bir güzelliktir bu.
Çocuklarınız: Sar-Çed park alanında: tavşan, tavus kuşu, ördek vb. gibi sevimli hayvanları severken, isterlerse oyun alanında bulunan parkta: salıncak, kaydırak ve bunun gibi birçok etkinlikten yararlanarak zaman geçirebilirler.
PİSİLİS ANTİK KENTİ:
Sarıgermedeki antik yerleşimin adı: “Pisilis”. Yerleşimin bugünkü adı da ilginç. Germa sözcüğü: Farsçada ılıca yani sıcak su anlamına geliyor. Bunu hatırlayınca, ilk çağ kenti Pisilis kalıntılar alanına, yöre halkının, niçin Sarıgerme dediğini anlamak mümkün.
Antik kentte bugün görülebilenler şunlar: duvarlarla çevrili şehir merkezi ve bunun dışında kalan, birkaç büyük yapı ve mezarlık kısmı.
Kayalık bir tepenin üzerinde bulunan şehir merkezinde, dar caddeler ve sokaklar, birbirine yakın, dar ve genellikle iki katlı evler görülüyor. Zemin katlarında ahırlar, üst katlarda oturma odaları bulunuyor.
Bir kısmının dışarıdan merdivenleri bulunuyor. 50-70 cm. kalınlığındaki dış duvarlar: taş, tuğla kırıkları ve horasanlar, damlar tahta kalaslar (kalaslar, hala sıkça görülebilmekte) ve kerestelerden yapılmış.
İçme suyu: dağlardan bir su kemeri ile aktarılmış veya yağmur suları yer altı sarnıçlarında biriktirilmiş. Şehir duvarlarının yüksekliği: yaklaşık 10 metre ve kalınlıkları ise, 3 metre kadar. Şehrin, yaklaşık yarısına yakın bölümü, güneydoğudan gelen göçmen kumullarla örtülmüş.
Şehir duvarlarının dışında; otel bungalovlarının bulunduğu bölümde, bir anıt mezarın heybetli taş kütle temeli (zengin bir Romalının aile mezarlığı olduğu sanılıyor) bulunuyor.
Dikkatinizi çekecek bir özellikten söz edeceğim. Pisilis antik kentinin kalıntılarının bulunduğu alan üzerinde, bugün bir turistik tesis bulunuyor. Bu nedenle, bugüne kadar burada herhangi bir kazı ve arkeolojik inceleme yapılamamış.
Bu yüzden bilgiler sınırlı. Ama: buradaki turistik tesisin açılışında, devrin Cumhurbaşkanı bir söz ediyor ki, bu söz şöyle:” Gavurlardan kalan bu taşları mı koruyacağız, yoksa beş yıldızlı oteller mi yapacağız?”
O devirlerde, kaçak büyük tesisler yapmak moda idi. Ama bunların sonradan devrin Başbakan ya da Cumhurbaşkanlarına açtırılması da, bu modanı bir parçası idi.
Evet, Sarıgerme bu. Gerçekten: burada, sizi muhteşem geniş ve incecik, vücudunuza yapışmayacak ölçüde ince kumlardan oluşan, sarı bir plaj karşılayacak. Ayrıca: sığ ve güzel, tertemiz bir deniz.
Bunun dışında; hayır, başka bir şey yok, sessizlik, huzur, yemyeşil çam ağaçlarının gölgesi var. Denize girebilir, sıcaktan bunalırsanız, çam ağaçlarının gölgesinde, gayet güzel zaman geçirebilirsiniz. İyi tatiller.