Sao Paulo şehri yakınlarında elbette Brezilya’nın diğer güzelliklerini yaşayabileceğiniz şehirler ve kasabalar var. Ben bunlardan birkaç tanesi hakkında size kısa bilgiler vereceğim, zamanınız varsa tercih sizin.
Ipiranga
Burası: şehir merkezine uzaktır ve ancak otobüs veya metro ile ulaşım mümkündür.
Burası 1895 yılında inşa edilmiş ve Brezilya tarihi ve eski evlerine ait haritalar, fotoğraflar, tablolar ve mobilyaların korunmasını sağlamaktadır. Yapı: Avrupa tarzı bahçeler içinde etkileyici bir neo-klasik saray şeklindedir.
Guaruja
Guaruja belediyesi: şehir merkezine 99 km uzaklıktadır ve 1 saatte ulaşılır. Paulista kıyısı boyunca uzanan plajları: çok popülerdir. Casado ve Enseada plajları özellikle tavsiye edilir ve bunlara ilaveten popüler plajlar: Asturias ve Pitangueiras plajlarıdır.
Tomno plajı: sörfçüler için uygundur. Ayrıca: 16. yüzyıldan kalma “Barra Grande Kalesi” de burayı tarihi açıdan cazip hale getirir. Acqua Mundo ise bir tema parkıdır. Her Brezilya’lı: Aralık-Şubat ayları arasındaki yaz döneminde Guaruja plajlarına mutlaka giderler.
Bertioga
Bertioga kasabası, Sao Paulo şehir merkezine 117 km uzaklıktadır ve karayolu ile 1.5 saatte ulaşılır. Bertioga mekanları: 40 kilometrelik sahil şeridinde uzanmaktadır. Burada birdeniz ürünleri restoranı tavsiye edilir. Bertioga yakınlarında, her yıl Ağustos ayında ünlü “Karides Festivali” yapılır.
Campos do Jordao
Bu popüler bölge şehir merkezinin 185 km. kuzeydoğusundadır. Mantiqueira dağlarındaki bölge birçok eğlence aktiviteleri ile turistleri çekmektedir. Dağ yamaçlarında: yürüyüş, kaya tırmanışı, dağ bisikleti yapabilirsiniz. Ayrıca bir teleferik yolculuğu da yapılabilir. Kış aylarında gelenler, burada geleneksel olarak düzenlenen “Klasik Müzik Festivali” ni takip ederler.
Embu Das Artes
Şehir merkezine son derece yakındır ve otantik Brezilya resim ve el sanatları arayışı içinde olanlar buraya mutlaka giderler. Şehir merkezinin 39 km güneybatısındadır. Burası yerel esnaflarla doludur. Her hafta sonu burada “açık sanatlar fuarı” düzenlenir ve bu fuarda ahşap oymalar, süs eşyaları, el dokuması kilimler ve lezzetli atıştırmalıklar sunulur. Neredeyse 1000 civarında tezgah kurulur ve bunlarda antika ve mobilyaya kadar her şey satılır.
Louveira
Şehir merkezinin kuzey batısında 77 km uzaklıkta ve araba ile 1 saatlik mesafededir. Burası en iyi üzüm bağları, şarap imalathaneleri ve yerel olarak üretilen şarapları ile ünlüdür. Her yıl Mayıs ayında burada festival düzenlenir ve kalabalık üzüm partisine ev sahipliği yapar. “Festa da Uva” isimli bu festivalin geçmişi 40 yıl öncesine kadar gitmektedir. Festivalde bir dizi eğlence ve etkinlik düzenlenmektedir.
Santos
Burası Güney Amerika’nın en büyük limanına ev sahipliği yapmaktadır. Şehir merkezine 84 km uzaklıktadır. Burada birçok ilginç mekanlar ve restoranlar bulunur. Rıhtımda yürüyüş yapılabilir. Turistler genellikle burada “Dok Müzesi”, “Kahve ve Menkul Kıymetler Borsası”, “Akvaryum” ve “Monte Serrat Hill” denilen yerleri ziyaret ederler. Ayrıca: 5335 metre uzunluğundaki dünya üzerinde kendi türünün en uzun “Beach Front Bahçesi” ilgi çekmektedir.
Sao Paulo Sebastiao
Burası çekici bir kıyı şehridir. Şehir merkezine yaklaşık 200 km uzaklıktadır. Burada sömürge dönemi konakları bulunan şehrin tarihi merkezi (Centro Historico) ilgi çekmektedir. Ayrıca plajlar bulunmaktadır.
Convento de Senhora Amparo: Seo Sebastiao şehrinde sahil yanında durmaktadır. Plaj müdavimleri: Praia de Boraceia, Camburi ve Maresias plajlarını tercih etmektedirler.
Şehrin bu eski şehir bölgesi “Tamanduatei” ve “Anhangabau” vadileri arasındaki tepede kuruludur. Bölge: sömürge binaları ve muazzam mali merkezlerin muhteşem bir kontrastıdır. 2008 yılı nüfus sayımına göre burada 350.000 kişi yaşamaktadır. Şehrin ana yerleşim merkezi, günümüzde öncelikle bir ticaret ve iş merkezidir.
Konuksever yeşil meydanlar (praçalar) içinde özellikle “Praça da Republica” ve “Vale” ilgi çekmektedir.
Mosteiro de Sao Paulo Bento
Temmuz 1900 tarihinde, Michael D. Kruse Sao Paulo şehrinin tarihinde yeni bir dönemi başlatır. İlk olarak manastıra iyi bir ortaokul katmayı düşünür ve 1903 yılında “Aziz Benedict Koleji” ortaya çıkar.
Kısa bir süre sonra ise, 1908 yılında Brezilya’da ilk “ Felsefe Kolejli” yine burada kurulur. Tüm bunların yanında yeni bir manastır inşa etmek için 1910 yılında mimar Richard Bernd görevlendirilir ve kendisi Almanya’nın Münih şehrinde projesini yapar. Takip eden dört yıllık sürecin ardından: 1914 yılında bugünkü manastırın inşasına başlanılmıştır.
Evet günümüzde görülen manastır binası: 1910-1922 yılları arasında inşa edilmiş ve mimar Richard Brend tarafından tasarlanmıştır. İç dekorasyon, freskler ve duvar resimleri ve yazıları: bu iş için 1913 yılında Brezilya’ya gelen Hollandalı Benedikt keşişi Dom Adelbert Gresnicht tarafından yürütülmüştür. Dış saat: Alman üretimidir ve 1921 yılında buraya kurulmuştur. Sao Paulo şehrinin en doğru saati olarak kabul edilir.
Şehir bazen hafta sonlarında hayalet kasaba görüntüsü verecek derecede ıssız olmasına rağmen, bu manastır büyük kalabalıkları çekmektedir. Pazar günleri saat 10.00 da burası dolup taşmaktadır.
Burada zaman zaman klasik müzik konserleri düzenlenir ve barok sergiler açılır.
Burada ilginç bir durum var. Manastır gelir temin etmek için rahibeler tarafından yapılan: ekmek, kek, hamur işleri, bisküvi ve reçel gibi şeyleri manastır dükkanında satıyorlar. Fiyatlar pastanelerden biraz pahalı olmasına rağmen, malzemeler taze ve kaliteli olduğundan satın alınılmaktadır.
Manastırın önünde ise: birçok büyüleyici Avrupai kafe bulunmaktadır. Bunlarda atıştırmalıklar ve meyve suyu, çeşitli tatlılar ve geleneksel Cafe Girondino bulabilirsiniz.
Patio do Colegio
Praça da Se meydanının hemen kuzeyindedir ve şehrin orijinal çekirdeği olarak kabul edilir. Jose de Anchieta ve Manoel da Nobrega isimli rahipler: bir araya gelmişler ve burada küçük bir dal örgü ve çamur kulübe inşa ederek, sitenin ilk yerleşimini kurmuşlardır. Çünkü: burası yüksek bir tepededir ve Tamanduatei ve Anhangabau nehirleri ile çevrili, stratejik ve güvenli bir yerdedir. Bu küçük kulübe zamanla bir Cizvit kolejli haline getirilmiştir.
Şehrin resmi kuruluş tarihi: bu dönüşüm tarihi olan bu 25 Ocak 1554 tarihi seçilmiştir. Yani Sao Paulo şehri kurulmadan önce burada bir kolej kurulmuş ve bu Cizvit kolejli, şehrin başlangıcı olmuştur.
Aralık 1556 tarihinde, burada yapılan Cizvit Kolejli evi genişletilmiştir. Okul binası Hintli yerleşimcilerin çocukları arasında yapılmış ve kolonizasyon aracı rolü binada yansımıştır. Çünkü kolonize döneminde, yerleşimlerde hemen ön eylem olarak bir üniversite yada bir okul kuruluyordu.
Özellikle 1653 yılında okul: 1000 metre karelik bir alana yayılmış, yeni inşa edilen ek alanlarda: felsefe, teoloji, sanat, kütüphane ve şapelde ilk dersler verilmeye başlanmıştır. Yapıda duvarlarda kil kullanılmıştır. 1745 yılında yeni bir genişleme görülür. Yapı 1765-1908 yılları arasında “Guvernörler Sarayı” olarak çalışmıştır.
Bu dönemde bir heyelan, kilisenin değerli mirasının kaybı ile sonuçlanmıştır. 1932 yılında Hükümet, Sarayı taşımış ve eski okul binası yeni bir rol üstlenmiştir. 1953 yılına kadar Eğitim Bakanlığı burada hizmet vermiştir.
1954 yılında İsa’nın Derneği burayı geri alır ve restorasyon çalışmaları yapılır. Eski kiliseden kalan crypt ve çamur içindeki bir duvar parçası, günümüzde müzede sergilenmektedir.
Günümüzde yapı karmaşık kültürel etkinliklere ev sahipliği yapmaktadır.
Müze 7 odadan oluşmaktadır. Ziyaretçiler Antonio Vieira kütüphanesinde tarih kitaplarının değerli bir koleksiyonunu görebilirler. Her ayın üçüncü Pazar günü, burada: konferanslar, kurslar, el sanatları atölyesi çalışmaları, resim ve klasik müzik sunumları yapılmaktadır.
Largo de Sao Paulo Francisco
Praça da Se ve Colegio’nun batısındadır ve kilise ilk olarak 1644 yılında yapılmıştır. Buradaki üçüncü bina 1828 yılında Sao Paulo Hukuk Fakültesi tarafından işgal edilmiştir. Kelime anlamı “geniş herhangi bir kentsel alan” demektir ve şehir merkezindeki bu alanlardan birisi burasıdır. Burası şehrin barok mimarisinin ana kümesi olarak kabul edilir. Burada: Hukuk Okulu ve Aziz Francis kilisesi bulunmaktadır.
Kilisenin yapımı: 1642-1647 yılları arasında sürdürülmüştür. Duvarları 1.5 metre kalınlıktadır. 1884 yılında cephe değiştirilmiştir ve barok özelliklerle donatılmıştır. Meryem ve Aziz Benedict resimleri mükemmeldir. 1934 yılında yapı neo-kolonyal tarzda yenilenmiş, kompleksin bir parçası yıkılmış ve büyük bir proje hazırlanmıştır.
1930 yılında Hukuk Fakültesi buraya yerleşmiştir. San Francisco Largo Hukuk Fakültesi: Brezilya’nın en eski ve kendi alanında en iyilerinden birisidir. Burada bir de halk kütüphanesi bulunmaktadır.
Komplekste bulunan şapel: 1676 yılında inşa edilmiştir ve 1787 yılında tamamlanmıştır.
Faculdade de Direito-Hukuk Fakültesi
Fakülte 1827 yılında kurulmuştur ama mevcut bina 1900’lü yılların başında tamamlanmıştır. Brezilya’nın en eski fakültesidir. 1934 yılında Sao Paulo Üniversitesi bünyesine katılmıştır.
Mimari özellikleri: zarif ve taş sütunlar, ayrıntılı oymalar ve büyük balkonludur ve o yani yapıldığı dönemin özelliklerini yansıtmaktadır.
Catedral da Se Praça-Katedral Meydanı
Praça da Se meydanı: şehrin sıfır noktasının resmi merkezini kaplamaktadır. Meydanın ismi, burada bulunan Sao Paulo Katedralinden gelmektedir. Sömürge döneminde, Aziz Paul burada birkaç bina yaptırmıştır. 20. yüzyılın başlarında ise kentsel güzelleştirme ve yol sistemindeki değişiklikler nedeniyle bazı orijinal binalar yıkılmış ve meydan, yüzyılın ikinci yarısına kadar öylece bırakılmıştır.
1970’li yıllarda ise mimar Jose Eduardo de Assis Lefevre liderliğindeki bir gurup tarafından şehrin merkezindeki bu meydan peyzaj projesine sokulmuş ve bugünkü görünümünü almıştır. Meydandaki son yenileme: 2006 yılında Belediye Başkanı Gilberto Kassab tarafından yaptırılmış ve meydan, şehrin yıldönümü olan 25 Ocak tarihinde ziyarete açılmıştır.
Bu yenilemede: yürüyüş yolları, heykeller ve havuzlar yapılmıştır.
Günümüzde meydanda: Se Katedrali ve “Sıfır” anıtı bulunmaktadır.
Ground Zero SP-Sıfır anıtı
Bu anıtta: Sao Paulo şehrinden başlayan tüm karayollarının mesafeleri ve şehrin kamusal yollarının numaraları yazılıdır. Bu nedenle, bu meydan şehrin en popüler alanlarından birisidir. Bu anıt: günümüzde seçim mitingleri gibi olayların tarihinde önemli rol oynamaktadır.
Katedral
Mevcut katedral: dünyanın en büyük beşinci neo-gotik tapınaklarından birisidir. Katedral 10 Ağustos 1591 yılında kurulan “Our Lady” ve “St Paul” kiliselerinin ana tapınağıdır. St Paul’un geçmişi 1589 yılına kadar dayanır. Bu katedral sitesinde bulunan kilise 1616 yılı civarında tamamlanmıştır. 1745 yılında Sao Paulo şehri piskoposluk merkezi olur ve bundan sonra eski kilise 1764 yılına kadar kullanılmış ve ardından 1911 yılında yıkılmıştır.
Günümüzde görülen barok tarzındaki bu yapı: Sao Paulo birinci başpiskoposu Dom Duarte Leopoldo ve Siva girişimiyle inşa edilmiştir. Çalışma: yıkılan sömürge katedralin bulunduğu sitede 1913 yılında başlamıştır. Sorumlu mimar olarak Alman Maximilian Emil Henl görevlendirilmiştir. Ama kendisi açıkça büyük Avrupa ortaçağ katedrallerinden esinlenerek gotik revival stilin hakim olduğu bir tasarım yapmıştır.
Kiliseyi oluşturan bütün mozaikler, heykeller ve mobilyalar İtalya’dan gemilerle getirilmiştir. Ancak dünya savaşları, çalışmaların büyük zorluklarla ilerlemesine neden olmuştur. Böylece yeni katedralin açılışı, bitmemiş kuleleriyle birlikte, Ocak 1954 tarihinde yapılmıştır. Kuleler ise 1967 yılında tamamlanmıştır.
Takip eden süreçte, yapı: 2000-2002 yılları arasında tamamen onarım amacıyla restorasyona tabii tutulmuştur ve yenilenmiştir. Özgün restorasyon projesi çalışmalarında 1912 tarihli orijinal planlar kullanılmıştır. Bu planlarda bulunan 14 yeni kule: restorasyon çalışmalarında 2002 yılında yapıya eklenmiştir.
Evet: katedral 92 metre yükseklikte iki büyük kule ve 111 metre uzunluğunda ve 46 metre genişliğinde bir kubbeye sahiptir. Yapıda aynı anda 8000 kişi ibadet edebilmektedir. Yapıda 800 ton mermer kullanılmıştır.
Yapının ana sunak altında bulunan ve birkaç sütunlu ve gotik profil kemerle desteklenen geniş salonunda bulunan crypt bölümünde: Sao Paulo başpiskoposları ve Brezilya tarihinin önemli karakterleri gömülüdür.
Cephede: eski ahit peygamberlerinin ve Mesih havarilerinin heykelleri bulunur. Vitray pencereler Brezilya’da Katolikliğin tarihini tasvir etmektedir. Özellikle kahve çekirdeği gibi çarpıcı ince oyma vitray pencereleri ve ayrıntıları ilgi çekmektedir.