Portekiz Lizbon Cascais

Portekiz Lizbon Cascais

Burası, birkaç yüzyıl öncesinde basit bir balıkçı kasabası iken, günümüzde Portekiz’in en önemli sayfiye yerlerinden biri haline gelmiştir. Eski bir balıkçı köyü olan Cascais’de: çok sayıda plaj bulunuyor. Ayrıca: küçük bir kale ve önünde Cascais Marinası bulunuyor.

Nüfusu 150 binden fazla olan kasabada: yaz aylarında, nüfus yoğunluğu 500 bin rakamına ulaşmaktadır. Burada özellikle plaj ilgi çekiyor. Ancak: deniz soğuktur.

Portekiz Lizbon Cascais
Portekiz Lizbon Cascais

Buranın en büyük özelliği: Lizbon şehrinde denize girmek isteyenlerin, demiryolu ile yani en kolay ulaşım aracı ile kısa zamanda buraya ulaşabilmeleridir. Çünkü: Burası, Lizbon şehir merkezinin 30 km batısındadır.

Lizbon şehir merkezindeki “Cais de Sodre” tren istasyonundan, Cascais’e düzenli aralıklarla tren kalkıyor. Yarım saatlik yolculuk, sahil şeridinden yapılıyor.

Cascais tren istasyonunun önünde, balık pazarına kadar uzanan “Rua Frederico Arouca” öncelikli olmak üzere, diğer cadde ve sokaklarda yürüyüş yapabilirsiniz.

Largo da Praha denilen yerde Rainha meydanında: deniz kenarında yürüyebilirsiniz. Burası: okyanusun Afrika ya bakan yüzüdür.

Günümüzde: bu ilçe: şık mağazaları, restoranları, barları, şık yaya yolları ile renkli bir kozmopolit şehir görünümü sunar. Ama en ilgi çeken bölüm: şehir merkezinde, dalga şekilleri şeklinde düzenlenen yaya sokaklarıdır.

Buralar, 17’nci yüzyıl sanatçısı Josefa de Obidos tarafından resimleri ile dekore edilmiş iyi restoranlar, barlar ve dükkanlar la doludur.

Portekiz Lizbon Cascais
Portekiz Lizbon Cascais

Cascais kasabasındaki alışveriş olanaklarına gelince: kasabadaki alışveriş mekanları olarak “Cascais Villa” ve “Cascais Shopping” bulunmaktadır.

Bu iki ana alışveriş merkezinde: Zara, Hussel, Mango, Pepe Jeans ve benzeri uluslar arası markaların mağazaları bulunmaktadır.

Bu alışveriş mekanlarının zemin katlarında ise, restoran bölümleri bulunmaktadır. Plajlara yakın yerlerde ise: deniz kabukluları ve ahşap el yapımı eserler satılmaktadır.

Portekiz Lizbon Cascais
Portekiz Lizbon Cascais

Cascais Marina

Cascais Marina, 1999 yılında hizmete girmiştir. Marina’da: 36 metre ve üstü boyutlardaki “Megayatlar” ın demirlemesi için bir dış iskele bulunur. Bunun haricinde, rıhtımda, bir helikopter pisti ve tekne bağlamak için 650 palamar bulunmaktadır.

Limanın en ilgi çeken bölümü ise: 2000 metrekarelik etkinlikler platformu bölümüdür. Burası, uluslar arası deniz etkinlikleri için kullanılmaktadır. 2007 yılında düzenlenen, ISAF Yelken Dünya Şampiyonasında: burada, 74 ülkeden 1700 denizci bulunmuştur.

Ayrıca: yine burası: Avrupa’nın birçok ünlü ismi içinde yatları ile bir konaklama yeri olmuştur. Marina da: yalnızca yelken için tesisler değil, aynı zamanda restoranlar, mağazalar ve barlar bulunmaktadır.

 

Boca do İnfermo (Cehemnem Ağzı) 

Sahil boyunca 20 dakikalık bir yürüyüş mesafesindedir. Yani, Cascais merkezine 1.5 km. uzaklıktadır. Buraya giderseniz, yol üzerinde, bölgenin en güzel hediyelik eşyalarının satıldığı küçük Pazar tezgahlarını görebilirsiniz.

Burada, denizde yüksek dalgalar nedeniyle kayalara oyulmuş dev mağaralar görülür. Aleister Crowley 1930 yılında burada intihar etmiştir. Kendisi, Amerikalı bir sihirbaz olarak tanınmaktadır ve intiharı, ölümü aslında bir sır perdesi olarak geçmişten günümüze uzanmaktadır.

Çünkü: Crowley isimli büyücü, astrolog ve mistik bilimlerle uğraşan şahıs: intihar sahnesinden üç hafta sonra Berlin şehrinde görülmüştür ve intihar için dublör kullandığı düşünülmektedir. Dönemin gazetelerinde, bu ünlü kişinin gerçekten intihar edip etmediği, uzun süre tartışılmıştır.

Burası ile ilgili anlatılan son bir hikaye var, ondan da söz etmek istiyorum. Söylenenlere göre: Kristof Colomb’dan 10 yıl önce: Cascaisli denizci Afonso Sanches: 1482 yılında daha önceden bilinmeyen bir araziye, yani Amerika’yı keşfetti, ancak: bir navigasyon hatası sonucu, bu keşfini anlayamadı.

Sanches ve mürettebatı: dönüş yolculuğunda, Madeira denilen yerde; Colomb’un evinde durdular. Bu duraklama sırasında, Colomb: onun yani Sanches’in keşfini, yolculuk rotalarını öğrendi (çünkü Sanches’in günlüğünü ele geçirmişti) ve 10 yıl sonra aynı yolculuğu tekrarlayarak, Amerika kıtasını keşfeden insan olarak tarihe geçti.

 

Cidadela de Cascais

Kale: ilk olarak, deniz yolu ile olabilecek istilalardan Cascais’i korumak için yapılmıştır. 15’nci yüzyılda ise, üzerine “Santo Antonio” veya “Cascais kulesi” kulesi inşa edilmiştir. Daha sonra, Filipe kral olunca: o da, “Fortaleza da Luz” olarak bilinen kuleyi inşa ettirmiştir. 1755 yılındaki büyük depremden sonra, kule yeniden inşa edilmiştir.

Kale: günümüzde, üç burç ile çevrilidir. Ayrıca, yine kale içinde: “Santa Catarine” yani “Kraliyet Sarayı” ve asker hastanesi olarak kullanılan “Sao Luis” ve dört bina daha bulunmaktadır. Ayrıca, günümüzde kullanılmayan bir de sarnıç bulunuyor.

Günümüzde, Portekiz kralları: yaz döneminde, burada bulunan; “Cidadela de Cascais” sarayını kullanıyorlar. Ayrıca, günümüzde yine “Cidadela de Cascais” içinde, 1940 yılında kurulan ve Portekiz’in en ünlü deniz kulüplerinden biri olan “Yelken Kulubü” bulunuyor.

Bu kulübün okulunun öğrencileri: uluslar arası yelken yarışlarında büyük başarılar kazanmışlardır.

Portekiz Lizbon Cascais

Cascais Kültür Merkezi-Piedade Manastırı

Yapı: 1834 yılında bir manastır olarak inşa edilmiştir. Daha sonraki süreçte, manastır bir süre terk edilmiş olarak kalmıştır. 19’ncu yüzyılda: Visconde de Gandarina isimli bir şahıs: burayı satın almış, bugün görülen saray ve bahçeleri inşa etmeye karar vermiştir.

20’nci yüzyıla gelindiğinde ise: Espirito Santos ailesi: burayı Kent Konseyine bıraktı ve burası bir Kültür Merkezi haline getirilerek, Mayıs 2000 tarihinde açıldı.

Kültür merkezi, sanat tanıtımı için kullanılmaktadır. Ama çoğunlukla: plastik sanatlar, çeşitli toplantılar, atölye çalışmaları, konser ve sergiler düzenlenmektedir.

Evet, köyün merkezindeki pembe boyalı burası günümüzde artık bir dini yer değildir. Sadece bir şapel bulunmaktadır. Picasso, Konstantin, Bessmertny gibi uluslar arası sanatçıların eserlerinin sergilendiği sergiler düzenleniyor.

 

Saint Sebatian Chapel

Burası: 17’nci yüzyıldan kalmadır ve günümüzde, burada: sergiler ve konserler düzenlenmektedir. Şapel: 17’nci yüzyılda yapılmasına rağmen: Aziz Sebastian’ın hayatı hakkındaki paneller: 20’nci yüzyıldan kalmadır. Onun en büyük merakı “çini” toplamaktı ve şapelde onun büyük bir çini koleksiyonu bulunmaktadır.

Şapelin tüm odalarında: 16-20’nci yüzyıllara ait sanat sergileri bulunmaktadır. Ayrıca: yine odalarda, Portekiz ve diğer Avrupa ülkelerinin geleneksel mobilyaları görülür.

Portekiz Lizbon Cascais

Praia do Guicho

Burası, muhteşem kumlu bir plaj olarak önem kazanmaktadır. Burası, Avrupa’nın en iyi su sörfü alanı olarak belirlenmiştir. Dünya Sörf Şampiyonası, burada yapılmıştır. Burada: rüzgar sörfü ve uçurtma sörfü yapılmaktadır.

Haziran-Ağustos ayları arasında, kuvvetli kuzey rüzgarları görülür. Elbette: sörf bilmeyenler için sörf kursları, dersleri ve kiralık sörf imkanları da bulunuyor.
Yalnız, Atlantik okyanusu kıyısında olması nedeniyle, deniz suyu soğuktur.

Portekiz Lizbon Cascais

Castro Guimaraes Müzesi

Belediyeye ait bu müze, denize bakan bir yamaçta, geniş bir bahçe ile çevrilidir. Manuel Costra Guimares: tüm mal ve mülkünü Belediyeye bırakmıştır. Mülkiyetin yanı sıra, müzenin bulunduğu saray içindeki tüm eserler de, Cascais Kent Konseyine bırakılmıştır.

Müzede sergilenen objeler arasında: altın ve gümüş, seramik heykeller, dekoratif sanat koleksiyonu ve ince mobilyalar bulunmaktadır.

Ayrıca, yine müze içinde, çok büyük bir kütüphane (25 binden fazla kitap) bulunuyor. Kütüphanenin en değerli eseri, 1505 yılına ait, Kral D.Afonso Henriques’e ait bir resimli el yazmasıdır.

Müzenin bahçesinde mini bir hayvanat bahçesi vardır.

İstanbul Büyükçekmece

İstanbul Büyükçekmece

Bizans döneminde, yörenin ismi “Athyra” dır.

İstanbul’un fetih edilmesinden sonra, yöre, bir tarım alanı ve sayfiye yeri olarak kullanılmıştır.

Osmanlı döneminde: bölge av ve kışlak yeri olarak kullanılmıştır. Ordunun konaklama yeri olarak kullanıldığından sivil yerleşim olmamıştır.

Osmanlı-Rus savaşının ardından, 1829 yılında bölgeye göçmenler yerleştirilmiştir.

Evliya Çelebi, Seyahatnamesinde Büyükçekmece hakkında şunları yazmıştır “17’nci yüzyılda Eyüp Kadılığına bağlı bir nahiyedir. Deniz kıyısında harap bir kalesi vardır. Ayrıca bağları-bahçeleri bulunmaktadır. 11 han, hamam ve kervansaray varlığından söz etmektedir.”

Ancak günümüzde bunların kalıntı ve izleri yok olmuştur. Mimar Sinan’ın ünlü köprüsü, yörenin eski dönemlerdeki geçit özelliğinin en büyük göstergesi olarak günümüze ulaşmıştır.

Büyükçekmece, 1987 yılında Çatalca’dan ayrılarak müstakil ilçe olur.

İstanbul Büyükçekmece

GENEL

İlçe ismini: çok dar bir kara parçasıyla Marmara denizinden ayrılan Büyükçekmece gölünden almıştır. Büyükçekmece kanalı, yani iki yakayı birbirine bağlayan kanal Küçükçekmece’ye göre daha geniş olduğundan “Büyük” unvanı almıştır.

Yerleşim yeri: Büyükçekmece gölünün geçmişte, gölün ince bir kanalla suyunu denize boşalttığı yerde kuruludur.

İstanbul’dan Trakya istikametine giden E-5 karayolu üzerindedir.

İlçe Marmara denizinde Büyük Çekmece körfezinde bulunmaktadır.

Ayrıca: Büyükçekmece lagün ve baraj gölü kıyısındadır.

İstanbul Büyükçekmece

İlçenin toplam sahil şeridi uzunluğu 25 km dir.

İstanbul Büyükçekmece

Yerleşimin bulunduğu yerdeki arazi az engebelidir, ovalardan oluşmaktadır. Denizden yükseklik 0 ile 150 metre arasında değişmektedir. Bölgede orman yoktur. Yörede tipik Marmara iklimi hüküm sürmektedir. Ilıman ve yumuşak bir iklim vardır.

İlçede 23 tane mahalle bulunmaktadır.

Uluslararası İstanbul Büyükçekmece Kültür ve Sanat Festivali

ULUSLARARASI İSTANBUL BÜYÜKÇEKMECE KÜLTÜR VE SANAT FESTİVALİ

Festival, ilk olarak 2000 yılında yapılmıştır. 2003 yılında ise Dünya Dans Festivalleri birliğine üye olunmuştur. Festival, çeşitli ödüllere layık görülmüştür. Uluslararası Folklor Festivalleri ve Geleneksel Sanatlar Organizasyon Komitesi tarafından 6 kere dünyanın en iyi kültür ve sanat festivali seçilmiştir.

Bugüne kadar festivale, toplam 130 ülkeden 25 binden fazla kültür ve sanat elçisi katılmıştır.

Her yıl Ağustos ayında düzenlenen festivalde: konserler, sergiler, halk dansları yarışması, çağdaş dans yarışması, fotoğraf yarışması, kukla festivali gibi etkinlikler düzenlenmektedir.

 

ATATÜRK MAHALLESİ

İstanbul Büyükçekmece Halk Plajı

BÜYÜKÇEKMECE HALK PLAJI

Kordonboyu caddesindedir. Plajda: duş, tuvalet ve şezlong imkanları vardır. Giriş ücretsizdir. Soyunma kabinleri de bulunuyor.

İstanbul Büyükçekmece Albatros

ALBATROS

Burada oldukça geniş bir park alanı bulunmaktadır. Sahil kesimi, İstanbul ilinin en güzel kıyı şeritlerinden birisi olarak kabul edilmektedir. Yürüyüş yolunda, Silivri yönünde büyük bir uçak sergileniyor.

İstanbul Büyükçekmece Albatros Plajı

Albatros Plajı

Sahilde kum yoğunluğu güzeldir. Deniz ise sığ ve sıcaktır.

İstanbul Büyükçekmece Albatros Plajı

Ancak insan yoğunluğu nedeniyle deniz suyu bulanıktır.

İstanbul Büyükçekmece Albatros Plajı

Plajda şezlong ve şemsiye kiralayıp, yiyecek satın alabileceğiniz yerler var. Ancak halk plajına giriş ücretsizdir.

İstanbul Büyükçekmece Albatros Restoran

Albatros Restoranı

Deniz üzerindeki konumu ve ilginç yapısı ile hemen dikkati çekmektedir ve bölgenin simgesi olmuştur. Deniz kenarındaki konumu ve lezzetli yemekleriyle tercih edilmektedir. Menülerde deniz ürünleri ve balıklar ağırlıklıdır.

İstanbul Büyükçekmece Lunapark

BÜYÜKÇEKMECE LUNAPARKI

Haftanın her günü açıktır. Burada: çarpışan arabalar, atlı karınca, gondol gibi çeşitli oyuncaklar bulunmaktadır. Yaz aylarında oldukça yoğun ilgi görür.

 

DİZDARİYE MAHALLESİ

İstanbul Büyükçekmece Kültürpark ve Kemal Sunal Amfi tiyatrosu

KÜLTÜRPARK VE KEMAL SUNAL AMFİ TİYATRO

Mimar Sinan tarafından yapılan “Menzil Külliyesi” 1998 yılında yapılan restorasyon çalışmalarının ardından “Kültür Park” ismiyle ziyarete açılmıştır.

İstanbul Büyükçekmece

Kültür Park alanında görebileceğiniz “Yöre evleri” Anadolu’nun birçok yerinden farklı özellikler gösterir. Park alanı içinde 600 seyirci kapasiteli, bir de amfi tiyatro bulunmaktadır. Büyükçekmece Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali burada yapılmaktadır.

İstanbul Büyükçekmece Enver Paşa Köşkü

ENVER PAŞA KÖŞKÜ

Yapının, 1900’lü yılların başında yaptırıldığı tahmin edilmektedir.

İstanbul Büyükçekmece Enver Paşa Köşkü

Annesi ve kardeşi burada oturmuştur. Kendisi, köşke avlanmak için kullanmıştır. Köşk, denize cephelidir. Kagir ve iki katlıdır. Daha sonra, uzun yıllar köşk “Çocuk Esirgeme Kurumu” olarak kullanılmıştır. 2005 yılında Mart ve Haziran aylarında, yapı iki kere yangın geçirir ve bu yangınlar sonucunda fazlaca harap olur. Yapının büyük kısmı yanar. 2007 yılında İstanbul İl Özel İdaresi Müdürlüğü tarafından restore edilen köşk “Büyükçekmece Çocuk Kültür Evi” olarak hizmet vermektedir.

İstanbul Büyükçekmece Sultan II Abdülhamit çeşmesi ve havuzu

SULTAN II ABDÜLHAMİT ÇEŞMESİ VE HAVUZU

Havuzbaşı meydanındadır.

Sultan II Abdülhamit tarafından 25’nci culüs yılı hatırasına halk tarafından 1918 yılında yaptırılmıştır. Havuzun yerden yüksekliği: 0.80 metredir. Boyutları ise 3.60 x 4.20 metredir. Havuzun batısında, yekpare mermerden yapılmış bir çeşme vardır.

Çeşme tamamen mermer oyularak yapılmıştır. Bu çeşmenin, havuza bakan yapına, ağzından su akan bir aslan başı yerleştirilmiştir.

Çeşmenin cephesi ise çeşitli motiflerle süslenmiştir.

Ayrıca, çeşmenin üzerine üç mermer küre yerleştirilmiştir. Çeşmenin dış yüzünde: Sultan II Abdülhamid’in tuğrası ve sülüs yazı ile kitabesi yazılmıştır.

İMARET CAMİİ

Nutuk caddesi İmaret Camii Sokaktadır. Kitabesi yoktur. Bu yüzden hangi tarihte ve kim tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir.

Ancak 15’nci yüzyılda inşa edildiği tahmin edilmektedir. Çünkü cami ters “T” planlıdır ve bu plan Osmanlının kuruluş döneminde tercih edilmiştir. Günümüzde, cami dükkanların bulunduğu çarşı içinde kalmıştır.

ZEYNEP DUDU ÇEŞMESİ

İmaret camii avlusundadır.

Kitabesine göre, çeşme “Zeynep Dudu” isimli bir kadın tarafından 1856-1857 yılları arasında yaptırılmıştır. Çeşme üzerinde Mevlevi sikkesini hatırlatan küçük bir mermer kitabe bulunmaktadır. Çeşme, 1959 yılında tamir ettirilmiştir. Bu esnası üstü mozaik saçak ile örtülmüş, camiye bakan tarafına üç musluk takılmıştır.

İstanbul Büyükçekmece Meydan Çeşmesi-Enver Paşa Çeşmesi

BÜYÜKÇEKMECE MEYDAN ÇEŞMESİ-ENVER PAŞA ÇEŞMESİ

Büyükçekmece meydanında Enver Paşa Caddesindedir.

Çeşme, Enver Paşa tarafından 1900’lü yılların başında yaptırılmıştır. Diğer bir görüşe göre çeşmenin yaptıranı belli değildir, sadece Enver Paşa caddesinde bulunduğu için “Enver Paşa Çeşmesi” olarak isimlendirilmiştir.

Çünkü üzerindeki tarihe göre, Enver Paşa’dan çok önce, Sultan I Mahmut döneminde yaptırılmıştır. Kesme taştandır. Düz çatılı ve geniş saçaklı çeşme, dört cephelidir. İki cephesi boş bırakılmıştır.

Geniş cephelerde, dikdörtgen çerçeve içinde düz ayna taşları görülür. Sadece bir cephede musluk vardır. Köşeli tekneleri görülür. Üzerini de geniş bir saçak örter.

Çeşmenin doğu yüzünde eski lüle yerinde durmasına rağmen, çeşmenin bugün suyu akmamaktadır. Su, yan bölüme ilave edilen ikinci bir lüleden akmaktadır.

TURİSTİK ALAN-MENZİL KÜLLİYESİ

Menzil külliyeleri: kervanların, sefere giden ordunun dinlenmesi ve tüm ihtiyaçlarının karşılanması için durdukları ve konakladıkları yerdir.

Osmanlı döneminde: İstanbul’u Balkanlara, Orta Avrupa’ya, Anadolu ve Orta Doğu’ya bağlayan yollara: bu tür külliyeler inşa edilmiştir.

Büyükçekmece yöresindeki bu külliye: İmparatorluğun Balkan topraklarını Hicaz’a bağlayan anayol üzerinde bulunuyordu. Bu yol, Bizans döneminde ise “Via Egnatia” adıyla bilinen güzergahtır.

O dönemde, bugünkü köprünün bulunduğu yerde “Athyras köprüsü” denen bir köprü bulunuyordu. Ancak bu köprü Roma ve ardından Bizans döneminde hizmet ettikten sonra bakımsızlıktan harap olmuştu.

Antik Roma yolunun İstanbul ve Edirne arasındaki bölümü, 1560-1570 yılları arasında yeniden düzenlendi, bataklık ve çamurlu bölgelere yeniden taş döşendi.

Bu külliyede: Kanuni Sultan Süleyman tarafından bir köprü ve kervansaray yaptırılmıştır. Ayrıca: Zigetvar seferine çıkmadan önce, köprünün başına bir de çeşme yaptırmıştır.

Kanuni’nin ölümünden sonra ise: Sokullu Mehmet Paşa tarafından bir mescit eklenmiştir.

İstanbul Büyükçekmece Kanuni Sultan Süleyman Köprüsü

Kanuni Sultan Süleyman Köprüsü

Kanuni Sultan Süleyman: ordu ile Zigetvar seferine çıkarken, ordunun, Büyükçekmece gölü ve Marmara denizinin birleştiği bu yerde, sallarla karşıya geçmekte zorlanması üzerine Mimar Sinan’a buraya yeni bir köprü yapmasını emretmiş ve Mimar Sinan tarafından bu köprü yapılmıştır.

Yukarıda belirttiğim gibi, bugünkü köprünün yerinde eskiden Roma döneminde yapılmış bir köprü vardı, ancak bu köprü oldukça fazla harap olmuştu.

Bu yüzden, Osmanlı döneminde gerek kervanlar ve gerekse ordular: iki yaka arasına gerilen gayet kalın halatlar arasındaki sallarla geçiriliyorlarmış. Salcılar halatları çekmek suretiyle mesafe alıyorlarmış.

İstanbul Büyükçekmece Kanuni Sultan Süleyman Köprüsü

Köprü: Marmara denizi ve Büyükçekmece gölünü birleştiren boğazın üzerine yapılmıştır.

Köprü 635 metre uzunluğundadır. Genişliği 7.17 metredir. 4 ayrı köprünün birleşmesiyle meydana gelmiştir. Çevresi geniş rıhtımlarla çevrilmiş olan köprü, inişli çıkışlıdır.

28 kemerden oluşmaktadır.

Köprünün iki yanındaki korkuluk levhaları, ayrıca her bölümün başında da babalar vardır. Her bölüm arasındaki bağlantı aralıklarında korkuluk yoktur.

Çünkü büyük taşkınlarda, suyun fazlasının köprüye zarar vermeden buradan aşarak akıp gitmesi düşünülmüştür. Köprünün taşları kireç harç kullanılmadan, eritilmiş kurşunla birbirine bağlanmıştır.

En ilginç olanı, köprünün yapımı sırasında, gölün suları büyük tulumbalarla boşaltılmış ve köprü yapıldıktan sonra sular geri bırakılmıştır.

Köprünün ortasında beyaz mermer üzerinde bir kitabesi bulunmaktadır. Bu beyaz mermer üzerindeki yazı Karahisari Hasan Çelebi tarafından hat ile yazılmıştır.

Köprüde, genel anlamda oldukça az süsleme kullanılmıştır. Köprünün 4’ncü bölümünde bulunan köşk: kaval silmeli kartuşlar ve mukarnaslarla süslenmiştir.

Evet, köprü Kanuni Sultan Süleyman emri ile yaptırılmaya başlanmış ancak kendisi Zivetgar seferi sırasında vefat ettiği için, köprü oğlu Sultan II Selim zamanında tamamlanarak hizmete açılmıştır.

Osmanlı döneminde, Rumeli’ye yapılan bütün seferler, bu köprü üzerinden geçilerek gerçekleşirdi. 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı sonunda, bozguna uğrayan Osmanlı ordusunun bu köprü üzerinden dönüşü de hazin bir öykü olarak tarihte kayıtlıdır.

1960 yılında, bir Rum tarafından kışkırtılan iki insan demeye dilim varmıyor, yaratık diyelim: köprü üzerinde kitabe köşkünde Mimar Sinan’ın adının yazılı olduğu kısmı, kitabe ile birlikte parçalamıştır. Daha sonra bu kısım ve kitabe yeniden yapılmıştır.

Öte yandan, köprünün kitabesinde “Mimar Sinan” ismi ve imzası bulunması oldukça ilginçtir. Çünkü Mimar Sinan ile ilgili bütün bilgi ve belgelerde sadece “Sinan” ismi geçmektedir.

Köprü 1986-1989 yılları arasında restore edilmiştir.

Günümüzde: Büyükçekmece ve Mimar Sinan arasındaki bağlantıyı sağlar. Ayrıca Büyükçekmece’nin simgesidir. Trafiğe kapalıdır. Trafik yakınlardaki modern köprüden geçmektedir.

İstanbul Büyükçekmece Kurşunlu Han-Kervansaray

Kurşunlu Han-Kervansaray

Yanında Sokullu Mehmet Paşa camii vardır.

Yapının kitabesi yoktur. Ancak, yapılan araştırmalara göre, Kanuni Sultan Süleyman döneminde Mimar Sinan tarafından 1566-1567 yılları arasında Zigetvar seferine çıkarken yapılmıştır.

Yapının uzunluğu 48 metre ve genişliği 18.50 metredir. Dikdörtgen planlıdır. Aralarında tuğla hatıllar konulmuş kesme küfeki taşından yapılmıştır.

İç mekana girmek için kapı: kuzey cephesindedir. Burada yuvarlak kemerli kapı vardır. Yapının iç kısmının aydınlatılması için güney cephede pencereler bulunur.

İç mekanda: yan duvarlarda 11 ocak ve bunların arasında da 12 dolap nişi vardır. Konaklayanların yataklarını sermeleri için, duvarlar boyunca orta kısımdan yüksek sekiler bulunur.

İlk yapıldığında çatısı kurşun levhalarla kaplı olması nedeniyle “Kurşunlu Han” olarak isimlendirilmiştir.

Kervansaray yapısı: II Dünya savaşı sırasında askeri depo ve konaklama yeri olarak kullanılmıştır. Daha sonra ise bir dönem saman ambarı olmuştur. Bakımsızlıktan harap bir halde iken, 1965-1966 yılları arasında restore edilmiştir.

Yapı, günümüzde tahsisinin yapıldığı Büyükçekmece Belediyesi tarafından; kültürel ve sanatsal etkinlikler için kullanılmaktadır.

 

Kanuni Sultan Süleyman Çeşmesi

Kültür Parkı içindedir.

Kitabesinden anlaşıldığına göre: Kanuni Sultan Süleyman, Zivetgar seferine çıkarken, 1566 yılında: Kanuni Sultan Süleyman köprüsü, Kurşunlu Han ve bu çeşme Mimar Sinan tarafından birlikte yapılmıştır.

Çeşme üç bölümden oluşmaktadır. Merkez bölümü: yan kanatlara nazaran daha yüksektir. Yalın bir korniş üç cepheyi dolaşmaktadır. Yan kanatlar, ortadaki bölmeye göre açılı olarak geride kalmaktadır.

Kilit taşlarında birer rozet bulunan basık sivri kemerli nişler, kalın bir silmeyle çevrilmiştir. Basık sivri kemerlerin üzengi taşları, iç kısımdan yivlidir.

Çeşmenin beşik tonozu andıran bir üst örtüsü vardır.

Merkezde bulunan sivri kemerli nişin içinde: iki yanında dalgalı kaşkemer motifi ve tepesinde yanlardakilere göre daha küçük kemer motifi içinde bir rozet bulunan, iki satırlık kitabesi bulunur.

Kitabede: kartuşlar arasında kalan boşluklar bitkisel bezemelerle doldurulmuştur. Kitabenin altındaki ayna taşında yine kabartma şeklinde kemer motifi ve dairesel kabartmaların ortasında burması bulunur.

Ayna taşının iki yanında, daha küçük kabartmalı birer mermer plaka bulunur. Yan kanatlarda kabartmalı birer ayna taşı ve burmaları görülmektedir. Tekne ve setleri sağlamdır.

Çeşme günümüzde kullanılmaya devam edilmektedir.

Sokullu Mehmet Paşa Mescidi

Enver Paşa Caddesi üzerindedir.

Turistik alanda bulunan bir diğer eserdir. Diğer ismi “Köprübaşı Camii” dir. Çünkü: Kanuni Sultan Süleyman köprüsünün hemen başındadır.

Kitabesi yoktur. Ancak külliyenin diğer eserleriyle birlikte 1566-1567 yılları arasında yapıldığı tahmin edilmektedir.

Mimar Sinan tarafından tasarlanmış ve 1567 yılında Sadrazam Sokullu Mehmet Paşa tarafından yaptırılmıştır. Kervansarayda olduğu gibi: bir sıra kesme küfeki taşı ve iki sıra tuğla dizisi şeklinde inşa edilmiştir.

Yapının harim kısmına: kuzey cephesinde, sağa kaydırılmış bir kapıdan girilir.

İçte, düz ahşap tavanlıdır. Dışarıdan kurşun bir çatı ile örtülüdür. Son cemaat yeri açık iken, 1980 yılında yapılan restorasyonda kapalı hale getirilmiştir.

Süslü pencereleri nedeniyle, güneş ışınları türlü renklerde içeriye girer ve içeride etkili bir ışık yaratır. İç mekanda: klasik dönemi yansıtan çok az mimari eleman kalmıştır.

Yapının en önemli kısmı minaresidir.

Kuzeybatı bölümde; mescitten uzak avlu duvarı üzerinde bulunan minare, kesme küfeki taşından yapılmıştır.

Bu tür minare örnekleri: Mısır ve Orta Asya’da bulunmakla birlikte Anadolu’daki ilk örnekleri 13’ncü yüzyıla tarihlenmektedir. Buradaki minare: dikdörtgen bir kaide üzerinde, sekizgen olarak yükselir. 10 basamaklı merdiven ile köşk kısmına çıkılır.

Şerefesi yoktur, ancak köşk kısmı şerefeyi oluşturur. Köşk kısmı: sütunlar arasına yerleştirilmiş, geometrik bezemeli taştan korkuluk levhalarla sınırlandırılır.

Köşk kısmında: sütunlar arasına yerleştirilen taş korkuluk levhalarına çeşitli motifler işlenmiştir.

Külah kısmı, orijinalinden farklıdır, muhtemelen 20’nci yüzyıldaki onarımlarda yerleştirilmiştir.

Günümüzde, mescit hala ibadete açıktır.

CUMHURİYET MAHALLESİ

İstanbul Büyükçekmece Endem Televizyon Kulesi

ENDEM TELEVİZYON KULESİ

E-5 Karayolu üzerinde Gürpınar Kavşağındadır.

Endem inşaat tarafından yapıldığı için bu ismi almıştır. Kule 1998-2008 yılları arasında yapılmıştır.

Kulenin yapılış amacı: televizyon kuruluşlarının sayısal ortak yayınını sağlayarak Çamlıca’daki yansıtıcı anten kirliliğine son vermekti.

Kulenin yapımında: 8 bin metre küp beton, 900 ton demir ve 650 ton çelik kullanılmıştır. Kule 8.6 büyüklüğündeki bir depreme dayanacak şekilde inşa edilmiştir.

Kulenin yüksekliği 230 metredir. Beton şaftının yüksekliği 163 metre ve anten yüksekliği 30 metredir.

Kulede: 2 asansör bulunmaktadır, bunların kapasitesi 24’er kişiliktir. Asansörler, zeminden seyir terasının bulunduğu yeri 60 saniyede çıkıyorlar. Saniyedeki hızları 4 metredir.

Camdan yapılmış iki seyir terası bulunuyor.

Kulede 153’ncü metrede: 450 kişi kapasiteli bir döner restoran bulunuyor. Döner restoranın çapı 30 metredir. 360 derecelik bir tur dönüşü, 1 saatte tamamlıyor.

Ayrıca: seyir ve resepsiyon katları vardır. Bunlar döner kulenin üstünde ve altındadır.

Kulenin giriş katında ise 1900 kişilik konser salonu bulunuyor. Ayrıca bir 5 yıldızlı otel bulunmaktadır.

Dünyanın 17’nci, Avrupa’nın ise 4’ncü büyük televizyon kulesidir.

İstanbul Büyükçekmece TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi

TÜYAP FUAR VE KONGRE MERKEZİ

Hadımköy Yolundadır.

TÜYAP tarafından 1996 yılında açılmış ve halen işletilmektedir.

Merkez günümüzde, uluslararası ticari fuarların önemli bir buluşma noktasıdır. Dünyanın birçok ülkesinden gelen katılımcı ve ziyaretçiler, 50’den fazla fuar ve etkinlik kapsamında, ulusal ve uluslararası standartlarda hizmet ve altyapıdan faydalanırlar. Her yıl yaklaşık 60 ülkeden 14 bin katılımcı ve 70 ülkeden 2 milyona yakın ziyaretçi gelmektedir.

Merkezde: 14 büyük fuar salonu, kongre hizmetleri bölümü ve servis binası bulunmaktadır.

İstanbul Büyükçekmece

Ayrıca: fuar alanına entegre 259 oda kapasiteli 5 yıldızlı bir otel vardır. (Tüyap Palas)

31 toplantı salonu, 1 tane çok amaçlı balo salonu, 4500 araçlık otopark, 14 kafeterya, 3 restoran, 1 pastane, 2 bar ve fast food restoranı bulunmaktadır.

Evet, oldukça büyük ve gerek yurt içinde ve gerekse yurt dışında tanınan bir merkezdir.

İstanbul Büyükçekmece Beykent Üniversitesi

BEYKENT ÜNİVERSİTESİ

Turgut Özal Bulvarındadır. Beylikdüzü yerleşkesi olarak isimlendirilir. Vakıf üniversitesidir. 1997-1998 eğitim öğretim yılında açılmıştır. Yerleşkede: Diş Hekimliği, Fen-Edebiyat, Güzel Sanatlar, Hukuk Fakülteleri, Sağlık Bilimleri Yüksek Okulu, Tıp Fakültesi ve Meslek Yüksek Okulu bulunmaktadır.

İstanbul Büyükçekmece İstanbul Outlet Park

İSTANBUL OUTLET PARK

E-5 Yan yolundadır. Firuze Sokaktadır. 25 Kasım 2006 tarihinde hizmete açılmıştır. E-5 karayolu üzerinde Tem otoban, Avcılar, Büyükçekmece, Beylikdüzü ve tüm yerleşim merkezlerinin kesişme noktasındaki merkez, tüketicinin güvenini kazanmış ve yoğun ziyaret edilmektedir. Çünkü: kişilerin tüm ihtiyaçlarını en kolay, en hesaplı, kaliteli ve rahat bir şekilde bulabilme imkanı vardır.

ALKENT 2000 MAHALLESİ

İstanbul Büyükçekmece Fatih Üniversitesi Büyükçekmece Kampüsü

FATİH ÜNİVERSİTESİ BÜYÜKÇEKMECE KAMPÜSÜ

Akçıburgaz Mevkiindedir. Burası, artık İstanbul Üniversitesi olarak hizmet vermektedir. Yani: İstanbul Üniversitesi Hadımköy Yerleşkesidir.

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ CERRAHPAŞA BÜYÜKÇEKMECE YERLEŞKESİ

Yiğittürk Caddesindedir. Yerleşkede: Büyükçekmece Kongre ve Kültür merkezi, çeşitli Fakülteler, Enstitüler ve Meslek Yüksek Okulları bulunuyor.

TÜRKOBA MAHALLESİ

İstanbul Büyükçekmece İstanbul Arel Üniversitesi Kemal Gözükara Yerleşkesi

İSTANBUL AREL ÜNİVERSİTESİ KEMAL GÖZÜKARA YERLEŞKESİ

Türkoba Mahallesi Erguvan Sokaktadır. Büyükçekmece gölünün batısında, Tepekent Uydukenti içindedir. Yerleşkede 4 yıllık eğitim veren Fakülte ve Yüksekokullar bulunmaktadır. Burası üniversitenin 400 dönüm açık rekreasyon alanında: kültür, sanat, spor, eğlence ve dinlenme faaliyetlerinin bir arada bulunacağı büyük bir kompleks şeklinde tasarlanmıştır.

19 MAYIS MAHALLESİ

İstanbul Büyükçekmece Bülent Ecevit Parkı

BÜLENT ECEVİT PARKI

Cumhuriyet Kent Meydanındadır. Park alanında, suni gölet, yürüyüş yolları ve dinlenme alanları bulunmaktadır.

İstanbul Büyükçekmece Atatürk Spor Kompleksi

ATATÜRK SPOR KOMPLEKSİ

Gölboyu Mevkii Büyükçekmece Spor Tesislerindedir.

2007 yılında yapılmıştır. Büyükçekmece Belediyesi tarafından işletilmektedir. 1000 araçlık açık otopark vardır. En büyük özelliği 20 bin seyirci kapasiteli olmasıdır.

 

FATİH MAHALLESİ

FATİH CAMİİ

Cami Sokaktadır. Kitabesi yoktur, bu yüzden hangi tarihte ve kim tarafından yaptırıldığı bilinmez. Geniş bir avlunun ortasında bulunan cami, dikdörtgen planlıdır.

Üstü ahşap bir çatıyla örtülmüştür. İbadet mekanının sağından minareye çıkılır. Kesme küfeki taşından yapılan minare altıgen bir kaideye oturmaktadır.

SÜLEYMAN AĞA ÇEŞMESİ

Fatih Camiinin kuzeybatı köşesindedir. Klasik üslüpta, kesme küfeki taşından yapılmıştır. Sivri kemerli niş içine ayna taşı konulmuştur.

Kemer üzerinde bulunan kitabesine göre “1856 yılında Yakup Alemdar ağa ile Hatice Hatun oğlu Kırım Harbinde şehit Süleyman Ağa’nın ruhu için annesi tarafından yaptırılmıştır.”

MİNDER BEACH CLUB

Kordonboyu Caddesindedir. Burası: plaj olmasının yanında sanat ve eğlence mekanı ve aynı zamanda kafedir. Akşam saatlerinde burada çeşitli partiler düzenleniyor. Kumsalın üzerinde, eğlence ve canlı müzik için tercih edilebilir.

İstanbul Büyükçekmece Atirus Alışveriş ve İş Merkezi

ATİRUS ALIŞVERİŞ VE İŞ MERKEZİ

Rıza Küçükoğlu Caddesindedir. İsmini, yörenin Roma dönemindeki isminden almıştır.

E-5 karayolu üzerinde, 2005 yılında hizmete açılmıştır. 3 katlı merkezde, 80 mağaza ve ayrıca bir hipermarket bulunmaktadır. Ofis bölümünde ise 63 ofis vardır. Merkez: gerek mağazaları, gerek kafe ve restoranları ve gerekse sinemaları ile yoğun ilgi çekmektedir. Otoparkı 700 araç kapasitelidir.

İstanbul Büyükçekmece Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi

BÜYÜKÇEKMECE BELEDİYESİ ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ

Kuba Camii yanı Gazi Mustafa Caddesindedir. İstanbul’un en önemli kültür komplekslerinden biridir. Sahne sanatlarının çeşitli dallarında, konser ve sergiler düzenlenmektedir. Tiyatro salonu 600 seyirci kapasitelidir.

Ayrıca 2 tane 75’er kişilik orotoryum, kütüphane ve sergi alanı bulunmaktadır. Yine buranın önemli bir özelliği: Merkezde, Müjdat Gezen Sanat Akademisi bulunmaktadır. Akademide: gençlere tiyatro, müzik ve sanat eğitimleri verilmektedir.

İstanbul Büyükçekmece Marmara Paintball

MARMARA PAİNTBALL

Cengiz Topel caddesindedir. Burası, doğa içinde paintball oynayarak eğlenceli vakit geçirilebilecek bir yerdir.

Burada: ayrıca bir mesire alanı da bulunmaktadır. Oyun öncesi ve sonrasında, aileniz veya arkadaşlarınızla piknik masalarında mangal yakabilirsiniz. Çardakta çay içebilir ve saha içinde gurubunuzun oynadığı oyunu takip edebilirsiniz.

İstanbul Büyükçekmece Grand Aqua Marin

GRAND AQUA MARİNE

Komando Sokaktadır. İstanbul’un en eğlenceli su parklarından birisidir. Park alanında çok sayıda kaydırak, havuz ve çeşitli etkinliklerin düzenlendiği alanlar vardır. Yaz aylarında, burada konserler de düzenlenmektedir.

MİMAR SİNAN MAHALLESİ

Büyükçekmece gölünün kıyısında Marmara denizi ile Büyükçekmece gölünün birleştiği yerdedir. Sahil kesiminde restoranlar bulunmaktadır.

İstanbul Büyükçekmece Mimar Sinan Sahili

MİMAR SİNAN SAHİLİ

Mimar Sinan kavşağındadır. Oldukça sevilen ve tercih edilen bir plajdır. Buna rağmen temizliği ve kalitesinden ödün vermeme özelliği nedeniyle, analiz sonuçları daima temiz çıkmaktadır.

İstanbul Büyükçekmece Mimar Sinan Yat Limanı

MİMAR SİNAN YAT LİMANI

İskele caddesindedir. İstanbul ilinin en büyük marinalarından birisidir. 800 yat kapasitelidir.

İstanbul Büyükçekmece Dünya Kostümler Müzesi

DÜNYA KOSTÜMLERİ MÜZESİ

Çarşı Sokaktadır. 2011 yılında ziyarete açılmıştır. Tarihi bir binadaki müzeye giriş ücretsizdir. Türkiye ve dünyanın çeşitli ülkelerinden yaklaşık 500 civarında kostüm 20 yıldır toplanmaktadır ve bu müzede sergilenmektedir.

Müzede: tarihin derinliklerinden gelerek günümüze ulaşan, farklı toplumların kültürel mirası olan birçok değerli giysi, aksesuar ve objeler burada sergileniyor.

KUMBURGAZ MAHALLESİ

Kumburgaz mahallesi, ilçe merkezine 13 km uzaklıktadır. Şehirde gazın ilk keşfedildiği yer olması nedeniyle bu isim verilmiştir.

KUMBURGAZ PLAJI

Kumburgaz sahili boyunca uzanan plajın bir kısmı ücretsizdir. Bir kısmı ise otel ve beach clublar tarafından özel olarak işletilmektedir.

Deniz zemini kumdur.

İstanbul Büyükçekmece Kumburgaz Plajı

Plaj zemini de kumdur. Sahil genişliği 17 metredir. Sahil uzunluğu ise 700 metredir. Güvenlik şeridindeki azami derinlik 2 metredir.

 

MURAT ÇEŞME MAHALLESİ

AYMERKEZ AVM

E-5 Londra Asfaltındadır.

E-5 karayolu üzerindeki merkez, 2002 yılında Ağustos ayında hizmete açılmıştır. Bu yüzden Türkiye’nin ilk Outlet Merkezidir. Merkez, 24 bin metre karelik bir alana kurulmuştur. Burada: sezon ve sezon dışı ürünler sunulmaktadır. Burada birçok ünlü markanın ürünlerini çok özel fiyatlarla bulmak mümkündür.

İstanbul Küçükçekmece gezi yazım için  Küçükçekmece

İspanya San Sebastian Genel

 

İspanya San Sebastian Genel

2016 yılında Avrupa Kültür Başkenti olarak seçilen şehir: orta ölçekli bir şehirdir. Oldukça pahalıdır. Nüfus: 186.000 kişidir. İspanya’nın Fransa sınırında (sınıra sadece 20 km uzaklıktadır) Atlantik Okyanusu kıyılarındadır.

Şehrin bulunduğu “Biskaya” körfezi Atlantik Okyanusunun en derin olduğu körfezlerden birisidir. Bu derinlik yüzünden, burada okyanus hırçındır ve pek tekin olduğu söylenemez ve deniz genellikle hırçın ve dalgalıdır. Ama gün ağarıp sular çekildiğinde, muhteşem ve tertemiz plajlar ortaya çıkar.

II. Dünya savaşına katılmadığından, savaştan kaçan Fransız zenginler sayesinde, şehir kalkınmıştır.

Şehir: Bask özerk topluluğunu oluşturan 3 şehirden biridir. Özellikle futbol takip edenler, bu şehirdeki “Real Sociedad” takımını tanırlar.

1980’li yıllarda, yerel örgütler, burada yerel özgürlük için büyük mücadeleler vermişler ve çatışmalar yaşanmıştır.

Şehir: Fransa sınırına 30 km uzaklıkta, İber yarımadasının kuzeydoğu bölümündedir. Şehrin özellikle plajları popülerdir. Bunlar: “Ondarrate” ve “Concha” ile körfezin merkezinde bulunan Santa Clara adası plajlarıdır. Şehir merkezinde diğer önemli bir plaj da “Zurriola” dır.

Burası, dünya çapında ünlü bir sörf merkezidir. Gel-git olaylarının yaşandığı kıyı bölgelerinde, sular çekildikten sonra büyük alanlar ortaya çıkmaktadır.

Öte yandan, burası Avrupa’nın en önemli film festivallerinden birine de ev sahipliği yapmaktadır.

Şehirde: birçok yer yürüyerek gezilebilir, ayrıca bisiklet şeritleri kullanılarak bisiklete binilebilir.

 

TARİHİ

Bölgede ilk yerleşimin Roma döneminde “Valduli” isimli bir şehir olduğu düşünülüyor. Bu Roma şehri, mevcut şehrin 10 km doğusundadır. 1014 yılında: Hernani isimli San Sebastian Manastırının: bu bölgede elma suyu için kendi elma bahçelerini kurduğu bilinir.

1200 yılında, şehir: Kastilya kralı Alfonso tarafından ele geçirilir. 1265 yılında, şehrin bölgenin önemli bir liman kenti olduğu anlaşılır.

15. Yüzyıl başlarında, şehrin çevresi basit inşaat duvarları ile çevrilidir. 1489 yılında, büyük bir yangın şehri harap eder. 1521 yılında, İspanya ve Fransa arasındaki savaşlarda: şehirdeki Navarre krallığı, İspanyol yardımı alır ve sınır anlaşmazlıkları nedeniyle, özel bir statü alır.

17. Yüzyılda şehir yeniden inşa edilir. Ancak 1721 yılında şehir Fransızlar tarafından işgal edilir. 1728 yılında, şehirde Amerika ile ticaretin geliştirildiği görülür. 1808 yılında Napolyon, İngilizlerle yapılan Yarımada savaşı sonunda şehri işgal eder.

Evet tüm bu yıkıcı olaylardan sonra, şehrin imarı Gogorza tarafından yapılan imar planının kabul edilmesinin ardından geliştirilir ve modern, sekizgen taslak uygulanan proje gerçekleştirilir.

 

PARA BİRİMİ

Şehirde “Euro” kullanılmaktadır.

 

DİL

Şehirde: İspanyolca ve Bask dili resmi dil olarak kullanılmaktadır. Yani, genel olarak bu şehirde İngilizce bilen pek kişiye rastlanmaz ve özellikle sizlere önerim, bu şehirde İspanyolcayı pek tercih etmemenizdir, çünkü bunlar daha öncede sözünü ettiğim gibi Bask milliyetçisi ve özellikle Bask dilini kullanmayı tercih ediyorlar.

 

İKLİM

Burada genellikle yüksek nem oranı, sık bulutlar ve yıl boyunca yoğun yağış görülür. En sıcak ay “Ağustos” ayıdır ve ortalama sıcaklık 20 derecedir. En soğuk ay ise “Ocak” ayıdır ve ortalama sıcaklık 7.9 derecedir.

Şehir Okyanus kıyısında olduğundan, yağmur yağarken, aynı anda fırtına olması da muhtemeldir ve bu yüzden, yağmur yağarken yerel halkın şemsiye kullanmadığını, çünkü şemsiyelerin fırtınada parçalandığını görebilirsiniz.

Öte yandan, buranın iklimi de pek istikrarlıdır denilemez, çünkü: güneş varken, bir anda yağmur yağdığı görülür ve özellikle geceleri serindir. Özellikle kışın Atlantik okyanusu azgınlığı ile buranın iklimini etkiler ve buz gibi bir hava hakim olur.

Sonuç olarak, burayı ziyaret etmek istiyorsanız en uygun dönem: Temmuz-Ağustos aylarıdır. Çünkü kışlar çok yağışlı geçer. Hatta en ideal ziyaret ayı “Eylül” dür. Temmuz ayında, deniz suyu sıcaklığı yüksektir.

İspanya San Sebastian Genel

ULAŞIM

Şehrin diğer şehirlere uzaklığı şöyledir. Bilbao 102 km. Madrid 451 km ve Barselona 565 km. dir. THY ile İstanbul-Bilbao uçuşlarını kullanarak buraya ulaşabilirsiniz. Bilbao-San Sebastian arasındaki yolculuk otobüsle yaklaşık 70 dakika sürüyor.

San Sebastian havaalanı: Bidosoa nehri halici üzerinde, Bidasoa ilçesinde şehir merkezinin 22 km kuzeydoğusundadır. Havaalanı ile şehir merkezi arasındaki otobüsleri kullanmak isterseniz, tekli bilet 1.65 euro, aktarmalı bilet ise 2.35 eurodur.

 

ALIŞVERİŞ

Şehirde ilginç butikler ve fantastik ayakkabı mağazaları bulunmaktadır. Ama özellikle kadın giysi ve ayakkabıları yoğundur. Şehirdeki birçok alışveriş mekanı “Cineplex” denilen alışveriş merkezindedir. Yalnız unutmamak gerekir ki, bu şehir çok pahalıdır, yani sadece gezin, eğlenin derim. Alışveriş zor.

 

GECE HAYATI

Şehirde 3 ana gece hayatı alanı bulunmaktadır. Ama bunlardan en popüler olanı “Old Town” bölgesidir. Burada: gün boyu, özellikle “txikiteros” (bir tür şarap, aşağıda ayrıntılı anlatacağım) içilebilen barlar bulunmaktadır.

Buen Pastor katedrali arkasında “Calle Reyes Catalicos” denilen yerde: modern barlar ve müzik mekanları bulunur. Buranın sokakları, özellikle 20. Yüzyılın sonlarında farklı atmosferleri olan barları ile ilgi çekmektedir.

Gece hayatının yoğun olduğu son yer “Gros” ilçesidir. Burası: şehrin doğusunda, özellikle spor tutkunları için tercih edilen bir yerdir. Burada: özgün butikler ve spor malzemesi satan dükkanlar bulunur. Aynı zamanda birçok sanat galerisi de görülür.

Ama, buranın en büyük özelliklerinden bir diğeri, biraz önce sözünü ettiğim gibi gece hayatıdır. Burada sayısız “pintxo” barları bulunur ve özellikle yerel halk, burayı popüler bir eğlence merkezi olarak tercih ederler.

NE YENİR-NE İÇİLİR

Bask mutfağı, İspanya’da büyük ün kazanmıştır ve öte yandan uluslar arası gıda eleştirmenleri tarafından da onaylanmaktadır. Şehirde, metre kare başına düşen “Michelin” yıldızı bir hayli fazladır. Paris dışında, üç yıldızlı en fazla restoran bu şehirdedir.

Özellikle: Old Town bölgesinde “Parte Vieja” denilen yer: çok sayıda barları ve bunlarda sunulan küçük aperatifler ile ünlüdür.

Evet, bu şehirde: rakipsiz bir yerel mutfak kültürü vardır. Nefis lokma büyüklüğündeki “pintxos” yani Bask tarzı tapas muhteşem lezzetlidir.

Bu: baget etmek dilimleri arasına her türlü deniz ürünü ve domuz etinin konulması ile hazırlanır ve sopalarla yenilir. Bunu, içki yanında tercih ediyorlar ve genellikle yerel halk, gece eğlencesinde, her bara uğrayarak bir-iki pintxos yemeyi tercih ediyorlar, yani bir bara oturup ta birçok pintxos yemek tercih edilmiyor.

Öte yandan, deniz ürünlerini sevenler için, bunların muhteşem lezzetler olduğunu hatırlatmam gerek. Zaten, şehirde bir de “Aşçılık Okulu” bulunuyor. Bu mutfak okulu ve araştırma enstitüsü: şef Ferran Adrian başkanlığındaki danışma kurulu tarafından işletiliyor ve 4 yıllık lisans eğitimi yanında, gastronomi meraklıları ve profesyonel aşçılar için geçici ve sürekli eğitimler de verilebiliyor.

Bunların haricinde yine bölgeye özgü yemek önerileri isterseniz: “marmitako” olabilir. Orkinos ve patates ile yapılan bir tür güveç, gayet doyurucudur. “Txangurro” ise bir tür soslu, pişmiş örümcek yengecidir. “Bacalao al pil pil” ise sarımsak, zeytinyağı ve sıcak biber ile yapılan morina balığı yemeğidir.

Evet, nerede yenir derseniz: Oditoryum ve kongre merkezi yanında, Zurriola plajının yanındaki “Ni Neu” tercih edilebilir. Ayrıca, şehrin dünyaca ünlü gurme restoranı “Arzak” düşünülebilir. Ancak, Arzak, bu kadar ünlü olmasının yanında, yaklaşık 3-4 ay öncesinden rezervasyon yaptırılarak gidilen bir yerdir.

Yani, gezginler için daha çok sosyete ve zenginler için uygundur. Yine de, şehirde böyle bir yer olduğunu bilmenizi istedim. Restoranlar öğle yemekleri için saat: 13.00-13.30 gibi açılırlar ve saat 15.30-16.00 gibi kapanırlar. Akşam yemeği için ise, saat: 20.30-21.00 gibi açılırlar. Çoğu İspanyol, akşam yemeği için saat 22.00’de evlerinden çıkarlar.

Hani, şehrin en ünlü restoranı olarak “Arzak” tan söz etmiştim ve oranın pahalı olduğunu söylemiştim ya, orta fiyatlı birkaç güzel restorandan daha söz etmek istiyorum. “Kokotxa” Agosta ve Campanario köşesindedir. Hemen Santa Maria Bazilikası yanındadır.

Burada bir yerel “degustacion” menüsü denemek isterseniz, muhtemelen 60 euro ücret ödemeniz gerekir. Bu menü diğer restoranlarda 120 euro civarındadır. Ya da öğle yemeğinde, basit “del dia” deneyin ve sadece 25 euro ödeyin. “Bodegon Alejandro” bu aile restoranı, geleneksel Bask mutfağı ürünleri sunar.

Duvarları geleneksel Bask spor fotoğrafları ile dekore edilmiştir. Hafta içinde öğlen yemeği menüsü 13 eurodur. Son olarak “Juanito Kojua” 1947 yılında açılan bu mekan, yerel halk arasında çok popülerdir.

Tertemiz, sıcak ve ev ortamı vardır. Üst katta, deniz teması kullanılmıştır. Alt kat ise, çiftlik evi şeklinde dekore edilmiştir. Tadım menüleri 40-52 euro civarındadır. “Menü del dia” ise sadece 30 eurodur. Buraya yolunuz düşerse, büyük sütlaç denemenizi öneririm.

Şehirde kahve veya aperatif mekanı önermek gerekirse: San Telmo Müzesinin girişindeki “Cafe San Telmo” tercih edilebilir. Burada: bir kahve molası verebilirsiniz. Ayrıca: çeşitli aperatifler de atıştırmalık için idealdir.

Son olarak “Salt” isimli genellikle sörfçülerin tercih ettikleri bir pintxos ve kahve mekanı önerebilirim. İspanyol tapaslarının, Bask bölgesindeki benzerleri olan pintxos mutlaka burada denenmelidir.

Peki, şehirde ne içilir derseniz: Bask ülkesindeki şehirlerde, özellikle kırmızı şarap, yani “Navarra” ve “Rioja” tercih edilmelidir. Ayrıca, yine favori bir içecek olarak, hafif elma aromalı olan “Sagardoa” denenmelidir.

İspanya San Sebastian Genel

 

FESTİVALLER

San Sebastian şehri: her yıl Eylül ayında düzenlenen “Uluslar arası Film Festivali” ile ünlüdür. Bu festival, uzun yıllardır Avrupa’nın en ünlü ve önemli festivallerinden birisi olarak kabul edilir.

1980’li yıllarda “Muhsin Bey” isimli Türk filmi, en büyük ödüle layık görülmüştür. Ayrıca: Alfred Hitchcock, Audrey Hepburn, Elizabeth Taylor, Steven Spielberg, Bette Davis, Gregory Peck, Al Pacino gibi sinema dünyasının birçok ünlü yıldızı, burayı ziyaret etmiştir.

Her yıl “Temmuz” ayında, San Sebastian Caz Festivali düzenlenir. Bu festival de, Avrupa ve İspanya’nın en önemli ve eski caz festivallerinden biri sayılır. Bu festivalde, her yıl milyonlarca müziksever buraya akın ederler. Ayrıca caz müzisyenleri davet edilir ve konserler, şehrin farklı bölgelerinde yapılır. Birçok etkinlik ücretsiz yapılır.

Her yıl “Ağustos” ayında, şehirde bu kez, Klasik Müzik Festivali “Quincena Musical de San Sebastian” düzenlenir. Bu festival, ilk olarak 1939 yılında düzenlenmiş ve günümüze kadar sürdürülmektedir.

Son olarak, her yılın ikinci ayında, ilk cumartesi günü kutlanan “Caldereros” şenliklerinden söz etmek istiyorum. Bu etkinliklerde, yerliler şehir sokaklarında yürürken, tencere ve tavalar ile gürültü yapıyorlar ve bu festival tam olarak gürültü üzerine kurgulanmıştır.

Yürüyüşe katılanların çoğu çingene giysileri giyerler ve gürültüler eşliğinde dans ederek ilerlerler. Festivalin ilk olarak 1884 yılında kutlanmaya başlandığı söyleniyor.