Rusya Petersburg geziler Büyük Petro’nun yazlık konutu
Petersburg şehrinin dışında: imparatorluk zamanından kalma, taş malikaneler var. Peterhof, Puşkin ve Pavlovsk’a ait park ve sarayların tamamı: II. Dünya Savaşı sırasında, Almanlar tarafından işgal ve tahrip edilmiştir.
İmparatorluk Rusya’nın gücünün ve zenginliğinin bu büyüleyici anıtlarını, o zamandan bu yana, neredeyse tamamen yenilemiştir.
Petersburg şehri dışındaki, günübirlik gezilerin başlangıç noktası: Büyük Petro’nun yazlık konutu.
Büyük Petro’nun yazlık konutu
BÜYÜK PETRO’NUN YAZLIK KONUTU:
Peterhof’da bulunmaktadır. Finlandiya körfezine bakan, dik bir kayalık üzerinde kurulu malikane bahçesi: kentin 29 km. batısında uzanmaktadır. Buraya: banliyö treniyle ulaşabilirsiniz. Ama en zevklisi: deniz yolu ile gitmektir.
Kışlık Sarayın bitişiğindeki Neva kıyılarından, düzenli olarak, hidrofoilli tekneler kalkmaktadır. (sadece yazın) Hem sarayın hem da bahçenin göz kamaştırıcı zenginliği, Versailles’dan esinlenerek düzenlenmiştir.
Petro: Versailles’i; 1717 yılında ziyaret etmişti ve kendi malikanesinin, hem ihtişam hem de incelik bakımından Fransız kralınınkinden daha üstün olmasını istiyordu.
Ağaçlarla çevrili su bulvarı, iskeleden, Petro’nun mühendislerinin yetenek ve hayal güçlerinin zenginliğini yansıtan: Büyük Çağlayana ulaşır. 64 fiskiye ve 37 altın heykel: Samsonun bir aslanın ağzını ayırırken gösterildiği, ünlü Samson Çeşmesine, nefes kesici bir ortam sağlamaktadır.
Toplam heykel adedi: 250 dir.
Samson Çeşmesi
SAMSON ÇEŞMESİ:
Çeşme: Petro’nun 27 Haziran 1709 yılında (Aziz Samson Günü) İsveç karşısında elde ettiği zaferi simgelemektedir. Çağlayanın ve parktaki diğer çeşmelerin suyu: 22 km. güneydeki, Ropşa Tepelerinden getirilmektedir. Çeşmeler: Ekim’den Nisan’a kadar kapatılır. (donmaması için)
Çağlayan’ın en tepesinde: Büyük Saray’ın; sarı renkli ön cephesi bulunur. Sarayın: Alman işgalinden sonraki halinin fotoğraflarını görünce, yetenekli onarım işçilerinin gerçekleştirdiği dönüşüme hayran kalacaksınız.
Geniş bir alana yayılmış olan malikane bahçesinde, birkaç tane de daha küçük saray bulunmaktadır.
İlk olarak: deniz kenarındaki “Monplaisir” tamamlanmıştır. (1714-1722) Burası: Petro’nun gözdesiydi. Çünkü: çalışma odasından denize doğru baktığında, Finlandiya Körfezini, boylu boyunca görebiliyor ve yeni oluşturulan donanmasına hayranlıkla bakabiliyordu.
PUŞKİN KASABASI:
Vitebsk İstasyonundan (vitebskiy vokzal); 25 km. ötedeki Puşkin kasabasına, düzenli olarak giden banliyö trenleri bulunmaktadır. Kasabaya: ünlü şairin ölümünün 100. yıldönümünde (1937 yılı) ismi verilmiştir.
Kasabanın önceki adı: çariçeler Yelizaveta ile Büyük Yekaterina’nın 18. yüzyılda yaptırdıkları parklar ve saraylardan ötürü: Çarskoye Selo’ydu. (Kraliyet Kasabası)
Kasabadaki en dikkat çekici yapı: beyaz, altın renkli ve parlak morumsu maviye boyanmış, devasa, Barok şaheseri: bir saray var.
Yekatherina Sarayı
YEKATERİNA SARAYI (YEKATERİNİNSKİJ DVORETS) :
Burası, Kışlık Sarayında tasarımını yapan Bartolemeo Rastrelli tarafından tasarlanmış ve adını I. Yekaterina’dan (Büyük Petro’nun ikinci karısı) almıştır. Sarayın yanında: Akik Odaların yanı sıra, güzelce boyanıp parlatılmış taşlarla süslü banyo evi ve malikane bahçesinin muhteşem manzaralarının görülebildiği “Cameron Galerisi” var.
Sarayda, ayrıca yeniden inşa edilen “Kehribar Oda” da görülebilir. Bu kehribar odasının bir hikayesi var. Savaş yıllarında (II. Dünya Savaşı), Almanlar tarafından bu oda içindekiler çalınmış ve oda, muhteşem bir titizlikle yeniden kurulmuş.
Yekatherina sarayı
Titizlikle düzenlenmiş bahçenin çeşitli noktalarında, pek çoğu Büyük Gölün kıyılarında bulunan, pavyonlar ve anıtlar var. Gölün, öteki ucundaki Mermer köprüyle, Büyük Yekaterina’nın en sevdiği evcil köpeklerinin gömüldüğü Piramide ulaşılıyor.
Puşkin’e gelen tren, birkaç kilometre ötedeki “Pavlovsk”a devam eder. II. Yekaterina’nın özel bir konak inşa etmesi için oğlu imparator I. Pavel’e hediye ettiği arazidir.
Bu yüzden: ismi “Pavlovsk” taki kraliyet bahçesi, bir peyzaj mimarisi şaheseridir. Büyük Saray’ın sarı ve beyaz renklerdeki klasik tasarımı, Puşkin’in Barok ihtişamıyla karşıtlık oluşturur. 1782-1786 yılları arasında yapılan sarayın mimarı Charles kamerondur.
Rus klasisizmine uygun olarak inşa edilmiştir. Sarayda, Grandük Pavel’in, kanatlarla kuşatılmış bir heykeli var. Fakat: Pavlovsk’ta: asıl görülmesi gereken yer: 600 hektarlık Parktır.
Buraya piknik yapmaya gelenleri görebilirsiniz.
Burası: Rus keşifçilerinin diyarıdır. 1909 yılında, Rusya’da ilk kez keşifçi ateşi yakılmıştır. Her yıl, Nisan ayının 30 gününde, Pavlovsk’ta yakılan ilk ateş, şenliklerle kutlanır.
16 Mayıs 1703 tarihinde, Büyük Petro, Neva’nın kuzey tarafında bulunan Tavşan Adasını ( adanın adı Fin dilinde tavşan adası anlamına geliyor) kazmaya başlayınca, yeni kentin, ilk yapı projesi olan: Petro-Pavel Kalesinin inşası başlamış olur.
Bu tarih, kentin kuruluş günü olarak kabul edilir.
Petro: kale için çok uygun bir yer seçmişti. Kale: Neva Nehrinin kolları arasında kalan, küçük bir adanın üstünde kuruluyordu.
Rusya Petersburg Petrograd
PETRO-PAVEL KALESİ (PETROPAVLOVSKAYA KREPOST):
Şehrin ilk yapısı olma özelliğini de taşımaktadır. Kalenin temel atma günü olan, 16 Mayıs 1703 tarihi, Petersburg’un doğum günü sayılır. Kaleye ait duvarlar ve tabyalar: ağaç ve topraktan yapılmıştır. 1706 yılında kerpiçle inşasına başlanmış ve 1740 yılında tamamlanmıştır.
İç avlunun ortasında: altın kule külahının üstünde uçan bir melek figürü bulunan çok katlı Çan kulesiyle, Petro ve Pavel Katedrali yükselir. Zafer kapısı görünümündeki oymalı altın kaplama ikonostas: 1722-1726 yıllarında, Moskova baroku üslubunda yapılmış olup, muhteşem bir güzellik sergiliyor.
Rusya Petersburg Petrograd
Fakat: 300 yıllık varlığı süresince, kaleye hiçbir saldırı düzenlenmemiştir.
Kale tamamlandığında: Petro, İsveçlileri yenmiş ve kentin savunma noktaları, Neva Irmağının ağzının ilerisindeki bir ada olan “Kronstadt” a taşınmıştır.
Bu yüzden: kale, farklı amaçlar için kullanılmıştır. Rusya’nın en ünlü siyasi hapishanesi olarak uzun süre kullanılmıştır.
Oğlu Aleksey başta olmak üzere, Çarın hoşnutsuzluğunu kazanan birçok ünlü kişi: Trubetskoy Burcu’nun hücrelerine hapsedilmişlerdir.
Daha sonraki zamanlarda: buraya kapatılanlar arasında: Dekabristlerin liderleri, Dostoyevski, Gorki ve Troçki ile Lenin’in ağabeyi Aleksandr vardı.
Kale topraklarında, ayrıca St. Petersburg tarihini anlatan bir müze var.
Her öğlen saat tam 12.00 olduğunda, surlardan ateşlenen top sesini duyarsanız, şaşırmayın. Çünkü: 1736 yılından bu yana, geleneksel olarak bu olay tekrarlanmaktadır. Petersburg’lular bu sesi duyduklarında saatlerine bakar, ileri yada geri ise, saatlerini ayarlarlar.
Rusya Petersburg Petrograd
SVİTOY PYOTR VE SVİTOY PAVEL KATEDRALİ (PETROPAVLOVSKİJ SOBOR);
1714-1733 yılları arasında, İsveçli mimar Domenico Trezzini tarafından yapılmıştır. Zarif bir kulesi
vardır. İnce, altın kule külahı; çan kulesi, 122.5 metre uzunluğundadır. Bu yüksekliği ile, şehrin en yüksek mimari yapısıdır.
I. Petro ve pek çok halefi: Romanov soyundan gelen Rus Çarlarının neredeyse tamamı; katedralin zengin süslemeli iç mekanında gömülüdür. Petro’nun lahdi: ikonostasisin önünde, en sağ uçtadır. Yöre halkı, bugün, buraya hala çiçek getirmeye devam eder.
Petro: kalenin inşası sırasında: bir kulübede yaşar.
PETRO’NUN KULÜBESİ (DOMİK PETRA);
Kaleye, kısa bir uzaklıktadır. Yalnızca: 3 gün içinde yapılmıştır. Taş bir binanın içinde, orijinal haliyle korunarak günümüze kadar gelmiştir.
Rusya Petersburg Petrograd
AURORA KRUVAZÖRÜ:
Kulübeye çok yakın bir noktada bulunmaktadır. 1903 yılında yapılmıştır. Bu küçük savaş gemisi: 1904-1905 arasında süren Rus-Japon savaşı sırasında: Uzakdoğu’da kullanılmış, ancak tarih kitaplarındaki yerini, mürettebatının Ekim 1917 tarihinde, Bolşeviklerin Kışlık Saraya saldırısını haber vermek için, kuru-sıkı bir top mermisini ateşlemesiyle kazanmıştır.
1956 yılında yenilenip, tarihi bir anıt olarak ziyarete açılmıştır.
Rusya Petersburg Petrograd
Evet, gezimize devam ediyoruz. Aurora’nın ilerisindeki köprünün öbür tarafında uzanan: Viborg Yakasına geçiyoruz.
VİBORG YAKASI:
Ekim Devrimiyle yakından ilişkili bir yerdir. II. Nikolay’ın tahtından feragat ettiğini duyan Lenin; Nisan 1917 tarihinde, sürgünden döndüğü Finlandiya İstasyonuna gelmiştir.
Bölge işçilerinin coşkuyla karşıladığı Lenin, istasyonun dışına park etmiş, eski bir zırhlı arabanın üzerine çıkarak, ateşli bir konuşma yapar.
Bu olay, bugün meydanda duran, Lenin heykelinde anılmaktadır. Lenin, otoritelerin dikkatini çekmemek için, Ağustos ayında, Finlandiya’ya gider. Ekim ayında dönüp, Bolşevik isyanına öncülük yapar.
Her iki seferde de: takma isimle yolculuk edip, Finlandiya Demiryollarının, 293 numaralı lokomotifinde, ateşçi olarak gizlenir. Söz konusu buharlı lokomotif; 1957 yılında, Finlandiya tarafından SSCB’ye sunulmuştur ve bugün istasyonun içinde sergilenmektedir.
Evet, Petersburg şehrindeki gezimize: Donanma Binası Yakasından başlıyoruz.
Burada: hem imparatorluk iktidarının mekanı hem de bu iktidarı sonlandıran harekete sahne olan saray var.
Bu saray: Saray Meydanı.
Rusya Petersburg Donanma Binası Saray Meydanı
SARAY MEYDANI (DVORTSOVAYA PLOSHCHAD)
Pek çok dramatik olaya sahne olmuştur. Bu olaylar: imparatorluk ve Sovyet dönemi askeri yürüyüşleri, gösteriler, suikast girişimleri ve Ekim 1917 tarihindeki meşhur “Kışlık Saray” baskını. Günümüzde de: mitingler ve merasim törenleri burada düzenleniyor.
Meydanın mimari ahengi: Genelkurmay Binası, Gvardeyski Binası, Kışlık Saray ve Aleksandr sütunu ile uyum içindedir. Evet: meydana hakim yapı: Alekasandr Sütunu var.
Ayrıca: meydanın güney sınırında: yarım ay şeklinde “Genelkurmay Binası” var. Merkezdeki “Zafer Takı”; zafer arabası ile süslenmiş. Karşıda ise: muhteşem “Kışlık Saray” uzanıyor.
Rusya Petersburg Donanma Binası ALEKSANDR SÜTUNU
ALEKSANDR SÜTUNU
Çar I. Aleksandr’ın 1812-1814 yılları arasında, Napolyon’a karşı kazandığı zaferin anısına dikilmiştir. 1830-1834 yıllarında, Mimar Ogust Monferran’ın projesine göre koyu kırmızı granitten yapılmıştır.
Yüksekliği: 48 metredir. Dünyanın en uzun zafer sütunudur. İmparator I. Aleksandr anısına, anıta bu isim verilmiştir.
Sütun: 700 tondan daha ağır olmasına rağmen; zemine tutturulmamıştır. Temel: öğle incelikle yapılmıştır ki: sütun, kendi ağırlığının desteğiyle ayakta durabilmektedir. İyiliğin kötülüğü yendiğini sembolize eden bronz melek figürü, sütünu tamamlar.
Rusya Petersburg Donanma Binası KIŞLIK SARAY (ZİMNİJ DVORETS)
KIŞLIK SARAY (ZİMNİJ DVORETS)
Rus imparatorlarının en başta gelen konağıdır. Devasa bina: 1754-1762 yıllarında, Mimar Françesko Bartolomeo Rastrelli’nin projesine göre: barok üslupla yapılmıştır.
Saray kornişinin uzunluğu: 2 km. civarındadır. İçinde: 1000’den fazla salon, 2000 kadar pencere ve bir o kadar da kapı bulunmaktadır.
Sarayın kabartmalar, yaldızlar, oymalarla süslenmiş zengin iç mekanı, pek çok kez yeniden inşa edilmiştir.
Özellikle de, 1837 yılında çıkan yangından sonra, Devrimci askerlerin ve tayfaların vandalizmi yüzünden, bina içindeki mobilyalar ve süslemeler büyük zarar görmüştür.
Rusya Petersburg Donanma Binası KIŞLIK SARAY (ZİMNİJ DVORETS)
Hem imparatorluk mahkemesinin merkezi, hem de Büyük Petro’dan talihsiz II. Nikolay’a kadar, çar ve çariçelerin evi imiş.
Yarım sütunların, kornişlerin ve beyaz ve altın rengiyle belirginleştirilen pencerelerin göze çarptığı, özenle işlenmiş Barok ön cephe, çarpıcı bir ördek yumurtası mavisiyle boyanmıştır.
En üstte de, heykeller sıralanmaktadır.
Saray: dünyanın en güzel müzelerinden biri ve Paris’teki Louvre ve New York’daki Metropolitan ile eşdeğer olan: Hermitaj’ın konutu olarak tanınır. Çünkü: Kışlık Saray, 1922 yılında, Hermitaj Müzesine devredilmiştir.
Rusya Petersburg Donanma Binası HERMİTAJ (ERMİTAZH)
HERMİTAJ (ERMİTAZH)
Giriş, turistler için 350 ruble (17.5 TL.). Fotoğraf çekmek içinde ayrı para ödemeniz gerekiyor. (100 ruble). Müze bayağı büyük. Sistemli olarak dolaşmanızı önereceğim. Kaybolmamak için: oda numaralarının bulunduğu bir broşür alın.
Çok fazla sayıda resim ve romantik heykel var. Özellikle: her yanı resimlerle süslü ve bol aydınlık koridor muhteşem. Her sütunda, ayrı bir konsept var. Çok planlı ve dikkatli gezmeniz gerekiyor.
Rusya Petersburg Donanma Binası HERMİTAJ (ERMİTAZH)
Evet, gelelim, müzenin tanıtımına. Dünyanın en büyük müzelerinden biridir. Koleksiyonlarının büyük bir bölümü, Kışlık Sarayda bulunmaktadır. Eserler: yaklaşık 300 salonda sergilenmektedir.
Burada: tarih öncesinden kalma yapıtlardan, 20.yüzyıl sanatının klasiklerine kadar, inanılmaz güzellikte, 2.7 milyon adet parça bulunmaktadır. Bunların: yaklaşık 1.8 milyon tanesi, paha biçilmez madeni para koleksiyonuna aittir.
Parçaların her birine, yalnızca 10’ar saniye bile baksanız: tamamını görmeniz, yaklaşık 3,5 yıl sürebilir.
Koleksiyon: 1760’larda, Büyük Yekaterina tarafından başlatılmış ve takip eden yüzyıllarda bitişikteki Küçük Hermitaj ile Büyük Hermitaj’ı ve Kışlık Saray’ı donatmak amacıyla genişletilmiştir.
Rusya Petersburg Donanma Binası HERMİTAJ (ERMİTAZH)
Eserlerin sayısının çokluğu ile dikkati çeken Hermitaj koleksiyonu: Batı Avrupa sanat tarihinin neredeyse tamamını kapsar ve Fransa dışındaki en büyük Fransız sanat koleksiyonuna sahiptir. Batı Avrupa sanat koleksiyonu: 600 civarında parçadan oluşur.
Altın kaplamaları ve merdivenleriyle göz alan muhteşem “Ürdün Merdivenleri”nden, Batı Avrupa eserlerinin toplandığı ilk kata ulaşılır. Bu baş döndürücü koleksiyonunun en önemli parçaları şunlardır: Leonardo da Vinci’nin “Madonna Benois” ve “Madonna Litta”sı, Tiziano’nun “Aziz Sebastian”ı ve Michelangelonun Çömelen Çocuk Heykelidir.
Ayrıca: Velazquez, El Greco, Murillo ve Goya’nın eserleri de dahil olmak üzere, bazı 16-18. yüzyıl arası İspanyol çalışmaları, Hollandalı ve Flemenk ustaların eserleri, Rubens’in “İsa’nın Çarmıhtan İndirilişi”, Rembrant’ın aralarında “İshak’ın Kurban Edilişi” ve “Yaşlı Bir Adamın Portresi de olan 26 kadar eseri var.
Tüm bunların yanında: dünyaca ünlü, 19-20. yüzyıl Fransız sanatı koleksiyonu (Cezanne, Matisse, Monet, Degas, Gauguin, Renoir ile Pisarro’nun iki odayı kapsayan erken dönem eserleri) var.
Evet: resimlerden öte, sarayın iç mekanı da başlı başına bir güzellik. Mutlaka görmenizi önereceğim odalar şunlar:
1812 Galerisi: Napolyon’a karşı verilen savaşta görev alan askeri liderlere ait 300 portreyle (aralarında Maraşal Kutuzon’un yağlıboya bir resmi de var)donatılmıştır.
Malaşit Salonu: Ural Dağlarından getirilen, parlak yeşil taşlardan yapılma zengin süslemelerin bulunduğu yer. Bu salonun hemen yan tarafından: Beyaz Yemek Odası var. Burada: Bolşevikler, Kışlık Sarayın yıkılması sırasında, geçici hükümeti tutuklamışlar.
Altın çizim odası: Zengince süslenmiş bir mekandır.
Pavyon Salonu: Pırıltılı avizeleri, bir Roma hamamının zemininden kopya edilen renkli mozaik döşemesi ve Büyük Yekaterinanın asma bahçesinin manzarasını çevreleyen küçük çeşmesi olan bir makandır.
Altın Hazineler Galerisi: İskitlerden ve antik Yunan zamanından, 19.yüzyıla kadar eserlerin bulunduğu bir mekandır.
Bu odalarda: müzedeki ve bütün dünyadaki en değerli altın ve mücevher parçaları bulunmaktadır. Müzeyi görmek için, yalnızca bir gününüz varsa: aralarından birini seçmeniz gerekebilir.
Bu iki odaya giriş (Altın Hazineler ve Mücevher Galerileri) için ayrıca bilet almanız ve birkaç saat önceden rezervasyon yaptırmanız şart. Hatta, kaldığınız otelden, rezervasyonu bir gün önceden yaptırmanız daha iyi olur.
Rusya Petersburg Donanma Binası DONANMA BİNASI (ADMİRALTEJSTVO)
DONANMA BİNASI (ADMİRALTEJSTVO)
Rusya’nın Baltık Denizindeki ilk tersanesidir. Kule külahları dikkat çekicidir. Donanma Binasının kulesinin önünde, altından yapılmış bir gemi maketi durur. Petersburg şehrindeki en ünlü görüntü: Donanma Binasının: en ucunda, küçük yelkenli gemi şeklindeki rüzgar gülü ; altın kule külahı tamamlamaktadır.
Bu neo-klasik yapı, eskiden Büyük Petro’nun tersanesinin bulunduğu yerde durmaktadır. 1704 yılında yapılmıştır. Mimar, Andrey Zaharov’un projesine göre ampir üslubunda inşa edilmiştir.
Rus Donanması: 1711 ve 1917 yılları arasında: buradan idare edilmiştir ve Donanma Binası, bugün Denizcilik Okuluna ev sahipliği yapmaktadır. Cepheler: Rus Donanmasının şanını konu alan çok sayıdaki heykelle süslenmiştir.
Yapının altın kubbesi, 2. Dünya Savaşında Alman bombardıman uçaklarından korunmak için siyaha boyanmış. Uzunluğu 500 metreyi bulan binanın, önünde üç büyük bulvar buluşuyor. Bunlar: binadan yayılan üç ışın şeklinde uzanmaktadır.
Rusya Petersburg Donanma Binası DEKABRİSTLER MEYDANI (PLOSHCHAD DEKABRİSTOV)
DEKABRİSTLER MEYDANI (PLOSHCHAD DEKABRİSTOV)
İsmini: Aralık 1825 tarihinde, burada meydana gelen ayaklanmadan almıştır. Donanma Binasının diğer ucunda bulunmaktadır. Meydanın odak noktasında bir heykel var. Meydanın gerisinde: Aziz İsak Katedrali var.
Rusya Petersburg Donanma Binası BÜYÜK PETRO HEYKELİ
BÜYÜK PETRO HEYKELİ
Heykeltıraş Eten Moris Falcone’in elinden çıkmıştır. Etkileyici, bakır bir heykeldir. Heykel: “Bakır Atlı” adı ile de bilinir. Dev bir granit kütle üzerinde durur.
Büyük Yekaterina tarafından yaptırılmıştır. I. Petro’nun tahta çıkışının yüzüncü yılı şerefine, 7 Ağustos 1782 tarihinde açılmıştır.
Heykelde: kayanın tepesine tırmanmak üzere şahlanmış bu bakır at heykeli, dünyadaki atlı heykellerin en güzellerinden biridir. 1833 yılında Rus şair Aleksandr Puşkin “Medniy Vsadnik (Bakır Atlı)” adlı bir poem yazmıştır.
Bu poem’de: heykel “canlanır” ve kahramanın “peşine takılır”. O zamandan beri, Petro anıtına “Bakır Atlı” adı verilmiştir. Bu anıt da, tıpkı Ermitaj, İsak Katedrali ya da Donanma Binasının külahı gibi, Petersburg’un simgesidir.
Rusya Petersburg Donanma Binası AZİZ İSHAK KATEDRALİ (İSAAKYEVSKİJ SOBOR)
AZİZ İSHAK KATEDRALİ (İSAAKYEVSKİJ SOBOR)
Avrupada’ki katedrallerin en iyilerindendir. Finlandiya’dan getirilen taşlarla inşa edilmiş. Yüksekliği: 101.5 metredir. 1818-1858 yılları arasında, yapımı: 40 yıl sürmüştür. Mimar Ogust Monferran’ın projesine göre: neo-klasik tarzda yapılmıştır.
Bu devasa yapıyı: yalnızca Roma’daki Aziz Petro ve Londra’daki Aziz Pavel katedralleri boyut olarak geçmektedir. Petersburg kent silüetine hakim bir noktadadır. Kubbesi: altındır. Kubbenin yapımında: 400 kilo altın kullanılmıştır.
14.000 kişilik iç mekan: zengince süslenmiş, duvarlarda ve tavanlarda duvar resimleri, mozaikler ya da altın süslemeleriyle kaplanmamış tek bir yer kalmamıştır. Özellikle: iç süslemelerde, bakır taşı, lacivert taşı, muhtelif renklerde mermer kullanılmıştır.
1931 yılında, Sovyet rejimi, katedrali: din karşıtı bir müzeye dönüştürmüştür. Resimler, freskler ve rölyefler de “Hıristiyanlık Mitolojisinden Olaylar” olarak açıklanmıştır.
Günümüzde: Paskalya gibi önemli kilise tatillerinde, burada ayinler yapılsa da, mekan, hala bir müze görevini sürdürüyor. Kubbenin altındaki galeriye çıkıp, (yaklaşık 250 basamaklı bir merdivenle çıkılıyor) Petersburg’un muhteşem bir panaromik manzarasını mutlaka görün.
