Rusya Krasnodar

Rusya Krasnodar

Yazının başında şunu belirtmem gerekir: şehir 2011 yılında “Forbes” dergisi tarafından en prestijli şehirlerden birisi olarak seçilmiştir. 2012 yılında “Property EU” dergisi: şehri, uluslar arası emlak piyasası için en uygun şartlara sahip Avrupa şehirleri listesine ekledi.

2014 yılında, Kış Olimpiyatlarının buraya bağlı Sochi şehrinde yapıldı ve yine burada yapılan “Formula-I” yarış pisti: bölgenin turistik önemini hızla arttırdı.

Şehir, Kuzey Kafkasya’dadır ve Kuban topraklarının başkentidir. Güney Rusya’nın başkenti olarak kabul edilir. İki önemli denize (Karadeniz ve Azak denizi) yakınlığı nedeniyle, bölgenin iklimi ılıman olmuş ve ekonomik yönden stratejik bir konuma gelmiştir.

Şehir; Azak denizine 120 km. ve Karadeniz’e ise 100 km. uzaklıktadır. Şehrin isminin kelime anlamı “Çariçe Yekaterina’ya hediye” demektir. Şehir: şehri ikiye bölen Kuban nehrinin sağ kıyısında bulunmaktadır.

Şehrin denizden yüksekliği: 25-30 metredir. Burada: otel ve turistik tesisler çok yoğundur ve bu yüzden Rusya’nın en çok ziyaret edilen tatil yöresidir. Ziyaret edenlerin büyük çoğunluğu: burada bulunan sanatoryum ve sağlık hizmetlerini kullanmak üzere de, buraya gelmektedirler.

Şehir: deprem bölgesinde bulunmaktadır. Genellikle Karadeniz’de oluşan depremlerin etkileri, bu şehre kadar ulaşır. Özellikle: 1978 ve 2002 yıllarında, büyük ölçekli depremler yaşanmıştır. Bunun en büyük etkisini, şehirdeki binaların çok yüksek yapılmadığını görünce anlayacaksınız. Yani: Sovyet dönemi yüksek blokları, burada yok, şehir bu beton ve ucube yapılarla kirletilmemiştir.

ULAŞIM

Şehirde doğuda: “Paszkowski Krasnador Uluslar arası Havaalanı” bulunmaktadır. Havaalanı 2 terminalden oluşmaktadır. Fazla büyük olmamasına rağmen, oldukça rahattır. Yine de havaalanının çok küçük olduğunu gördüğünüzde şaşıracaksınız. Büyüklük bakımından Rusya’nın 7. sıradaki havaalanıdır.

Havaalanı, şehri merkezinin 12 km. doğusundadır. İstanbul-Krasnodar şehri arasındaki havayolu ulaşımı, 2 saat sürmektedir. Vize yok ama giriş formu denen bir form doldurmanız gerekiyor, bence bu formu uçakta doldurun, havaalanına inince doldurmak ile uğraşmayın.

Havaalanı ile şehir merkezi arasında, taksi ile ulaşım, yaklaşık 30 dakika sürer. Ancak, özellikle gündüzleri bu ulaşım bazen 40-60 dakikaya kadar uzamaktadır ki, dönüş yolculuğunuz için buna göre önlem almazınız öneririm. Öte yandan, bu şehirde taksi sürücülerinin birçoğu İngilizce bilmiyorlar, bu yüzden, uçaktan inmeden önce, taksi şoförüne vermek üzere, gideceğiniz yerin adresi yazılı bir kağıt hazırlamalısınız. Şehir ile Moskova arasındaki uzaklık: 1380 km. dir.

TARİHİ

Şehirdeki ilk yerleşimcilerin, 1794 yılında buraya yerleştikleri biliniyor. Kazaklar, 1794 yılında İmparatoriçe Catherine’nin büyük izniyle şehri kurmuşlardır. Asıl kuruluş amacı: İmparatorluk sınırlarını korumaktır ve buna dayalı olarak: 1793 yılında burada Karadeniz Kazakları tarafından bir kale inşa edilir.

1768-1774 Osmanlı-Rus savaşı sonunda imzalanan “Küçük Kaynarca” anlaşması gereği, şehir, Osmanlı-Rus sınırını oluşturmuştur. 1860 yılında, şehir: Kuban bölgesinin idari merkezidir. 1867 yılında ise, şehir statüsünü alır. 1888 yılında şehirde 45 bin kişinin yaşadığı bilinmektedir.

Rus iç savaşı sırasında, şehir: Kızıl Ordu ve Gönüllüler Ordusu arasında birkaç kez el değiştirdi. Kızıl devrime kadar “Ekaterinodar” olan şehrin ismi, devrimden sonra “Krasnodar” olmuştur. II. Dünya savaşında ise: 1942 ve 1943 yılları arasında Alman Ordusu tarafından işgal edildi. Bu çatışmalar sırasında ağır hasar gören şehir, daha sonra yeniden inşa edilerek yenilendi. 1970-1980’lere gelindiğinde ise: Kuzey Kafkasya demiryolu, buradan geçer ve şehrin: önemli bir ticaret ve ulaşım merkezi olmasını sağlar.

 

İKLİM

Şehirde nemli subtropikal egemendir ve buna bağlı olarak: yazın sıcak, kışın ise hafif karlı geçer. Yani: kışın bazen soğuk ama genellikle nemli ve sıcak geçer. Ocak: bölgenin en soğuk dönemidir ve ortalama sıcaklık 0 derecedir. Ancak, kışın hava koşulları büyük ölçüde değişir. Yazın Temmuz ayındaki ortalama sıcaklık 24 derecedir. Yani, bu şehir soğuk değil.

ŞEHİR İÇİ ULAŞIMI

Şehir içi ulaşımında: tramvay, troleybüs ve otobüs kullanılmaktadır.

İNSANLAR

Burası bir “Çerkez” bölgesi ve şehirde yoğun Rus nüfusu yanında, bir miktar Ermeni ve sayısal olarak üstün olmasalar da Çerkezler de yaşıyorlar. Zaten Ruslar tarafından alınmadan önce, şehirde Çerkezler ve Türkler yaşıyorlarmış. Rusya ülkesinde, Moskova şehrinden sonra en çok votka tüketilen şehir olarak bilinir. Türkiye’den giden vatandaşlarımız: burada ağaç kaplama ve kereste fabrikaları kurmuşlardır. Özellikle “akağaç” yalnızca burada bulunabilmektedir.

ALIŞVERİŞ

Şehirde, buraya has hediyelik eşyalar satın almak isterseniz, düşünebilecekleriniz şunlardır: buzdolabı magnetleri, cam figürler, seramik, sepetçilik ve ağaç ürünleri, seramik ve mutfak eşyaları, şehir profesyonel ustaları tarafından yapılan heykelcikler düşünülebilir. Elbette “matruşka” lardan söz etmiyorum, Rusya’yı ziyaret edipte matruşka almamak olur mu, renk renk, çeşit çeşit, beğenin alın. Şehirdeki başlıca alışveriş merkezleri şunlardır:

Galeri Krasnodar

Şehir merkezindeki bu alışveriş merkezi, Avrupa düzeyinde bir alışveriş ve eğlence merkezidir. Burada: 150’den fazla mağazada: giysi, ayakkabı ve aksesuar satılmaktadır.

SBS Megamall

Burası, Rusya’nın güneyinde, en büyük alışveriş merkezidir. Burada, 11 tane sinema salonu, bowling salonu, bilardo salonu ve büyük bir çocuk eğlence merkezi bulunmaktadır.

Krasnaya Ploshad

Günümüzde popülerliğini koruyan bu mekan: şehrin ilk mega-merkezidir. Burada, mükemmel zaman geçirebilirsiniz.

NE YENİR-NE İÇİLİR

Aşağı nehir tarafında, “Serap” isimli kafeterya: lezzetli shashlyk ve salataları ile ilgi çekmektedir. Veya, birkaç bira içerek Kuban nehrinin güzel manzarasını izleyebilirsiniz. Ayrıca: şehirde yöresel lezzet mekanlarını: tren istasyonu yakınındaki yerlerde bulabilirsiniz.

GECE HAYATI-EĞLENCE

Şehirde, Rusya’nın diğer birçok şehrinde olduğu gibi hareketli bir gece hayatı bulunmaktadır. Zaten, yukarı da da belirttiğim gibi, şehir, Moskova’dan sonra Rusya’nın en çok votka tüketilen şehri olarak dikkati çekmektedir. Şehirdeki gece hayatı mekanları hakkında kısa bilgi vermek istiyorum.

El Nino

Krasnoarmeyskaya str. Adresinde bulunan mekan: hafta sonları sabaha kadar açıktır.

Elmas

Severnaya caddesindedir.

Platinum

Uralskaya caddesindedir. Her gün saat: 00.00-06.00 arasında açıktır.

Miami

Krasnoarmeyskaya caddesindeki mekan, her gün saat 22.00-05.00 arasında açıktır.

ÜNİVERSİTELER

Şehirde 20’den fazla üniversite bulunmaktadır. Bunların en eski ve popüler olanları şunlardır:

1. Kuban Devlet Üniversitesi. 2. Kuban Devlet Tıp Üniversitesi 3. Kuban Devlet Beden Eğitimi Üniversitesi, Spor ve Turizm. 4. Kuban Devlet Tarım Üniversitesi. 5. Kuban Devlet Teknoloji Üniversitesi. 6. Kuban Devlet Kültür ve Sanat Üniversitesi

 

GEZİLECEK YERLER

Büyük bir yeşillik bölgeye sahip ve yeşil şehir olarak bilinen şehrin merkezinde: bütün yoğunluk “Ulitsa” caddesi ve çevresindedir. Sovyet döneminde: şehrin Kazak ve Ekaterine dönemine kadar uzanan geçmişine vurgu yapılan birçok anıt, bu bölgede dikilmiştir. Şehirde: bazı mizahi anıtlarda vardır.

Bunlar “Krasnaya” caddesi üzerinde bulunmaktadır. Bunlar arasında: Vlidimir Mayakovski’nin bir şiirinden esinlenilerek yapılan iki köpek.

Yine, bir iş merkezinin önünde bulunan “Purse” isimli anıt-çanta ilginizi çekecektir. Daha fazla para kazanmak için, bunun üstüne oturup fotoğraf çektirmek adettir. Ayrıca: Politeknik Üniversitesi yakınlarında bulunan ve Gaiday komedisinin iki ünlü kahramanı olan “Shurik ve Lida” ya adanmış bir anıt daha görülür.

Sel kurbanlarının anısına “kader anıtı” ise, bir granit anıt olarak “Kuban Devlet Tarım Üniversitesi Botanik Bahçesinde görülmektedir. Anıt: 2012 yılında 6-7 Temmuz tarihlerindeki sel sonucunda ölen 165 kişinin anısına yapılmıştır.

Anıtın açılışı ise: bir Japon heyetinin ziyareti sırasında olmuştur. Çünkü, anıt aynı zamanda, Japonya’da 2011 yılının 11 Mart günü olan tusunami’de ölen insanlar için de adanmıştır.

HİPERBOLOİD KULESİ

Circus yakınlarındaki bu kule: çelik kafes şeklinde, 1928 yılında Vladimir Grigorievich Shukhov tarafından yapılmıştır.

 

DEVLET TARİH VE ARKEOLOJİ MÜZESİ

Gimnazicheskaya bölgesindedir. Pazartesi hariç her gün saat: 10.00-18.00 arasında açıktır. Müzenin temeli, yani ilk oluşumu: 1879 yılında, Tarihçi E. Felitsin tarafından atılmıştır.

Müze: Kuzey Kafkasya bölgesindeki en büyük müzelerden birisidir ve ulusal öneme sahip 400 bin civarında nesneler sergilenmektedir. Yaklaşık her yıl 600 bin turist tarafından ziyaret edilen müzeyi, ziyaret etmenizi öneririm.

Bu ziyaretinizde: Krasnodar bölgesinin çeşitli doğa ve antik çağlardan beri, bu topraklarda yaşayan insanların geçmişini görebilirsiniz. Bunun yanında: antik eserler, sanat nesneleri, silahlar, arkeolojik ve paleontolojik eserler, Etnografik ve diğer tarihi sergiler, el yazmaları, belgeler, pul, askeri emir ve süslemeli mühürler, mühür yüzükler ve daha birçok tarihi ve kültürel nesneler sergileniyor.

Arkeolojik ve Etnografik koleksiyon: özellikle dünya üzerinde uzmanlar tarafından iyi biliniyor. Müzenin antik amfora (seramik kaplar) koleksiyonunun, dünyanın en büyük koleksiyonlarından birisi olduğu söyleniyor.

EYALET-FA KOVALENKO BÖLGESEL SANAT MÜZESİ

Krasnaya bölgesindedir.

Pazartesi hariç her gün saat: 10.00-17.00 arasında açıktır. Kafkasya bölgesinin en iyi sanat müzelerinden birisidir. Müzenin koleksiyonunda: 20.yüzyıl Batı Avrupa, Asya ve Afrika sanatı, eski Rus sanatı ve Sovyet Sanatı gibi kategorilerde, 9000 obje bulunmaktadır. Ayrıca: toplama heykeller de görülür.

Müzede, özellikle: büyük elbisesinin altında bir sıcak hava balonu gizleyen İmparatoriçe Catherine’nin büyük portresi ilgi çekmektedir. Müze: diğer Rus bölgelerinin yanı sıra, yabancı sanat koleksiyonları sergilerine de ev sahipliği yapmaktadır.

 

PARK SUNNY İSLAND-SOLNECHNY OSTROV PARK

Tramvajnaja bölgesinde bulunan park alanı, Kuban nehrinin onda birlik alanı üzerindeki araziye kurulmuştur. İlk olarak ise, 14 Haziran 1876 da 160 metre karelik bir alanda ünlü yazar ve bir topçu subayı olan Albay Golovatogo tarafından kurulmuştur.

Albay Golovatogo: bu araziye 20.yüzyıl başlarında, Alman asıllı Yekaterinodar isimli iş adamından satın almıştır. Yıllar geçtikte: park dekoratif meyve ağaçları ve çiçeklerle büyümüştür.

Parkın ortasında: ahşap köprülerle geçilen bir ada bulunuyor. Parkın merkezinde bulunan bu küçük ada: iyi gelişmiş altyapısı ile, turistik amaçlara hizmet etmektedir ve burada bir yemek alanı bulunmaktadır. Adanın çevresinde ise Kuban nehri vardır.

Adanın bulunduğu yer: önemli bir ulusal doğa anıtı olarak koruma altına alınmıştır. Parkın içinde: ayrıca tenis kortu, gol, paintball, plaj voleybolu, futbol ve basketbol sahaları ve 20 den fazla kafeterya bulunuyor.

Akşamları ise, diskolar açılıyor. Burada, bir de hayvanat bahçesi vardır. 120’den fazla cins kuş ve hayvanın bulunduğu ve “Safari Park” olarak adlandırılan bu mekanda: ilgi çekmektedir. 2010 yılında, yine park alanında 9 metre yüksekliğinde bir kubbesi bulunan, 80 kişi kapasiteli bir planetaryum hizmete açılmıştır.

Evet: bu park şehrin en popüler parklarından birisidir. Burada: gerek Krasnodarlılar ve gerekse ziyaretçiler: birçok eğlence olanakları bulunmaktadır. 26 parçalık bu eğlence etkinliklerinden yararlanmak isterseniz: her oyuncağın başında beklemekten se, bütün oyuncaklara binmeyi sağlayan bir kart var, bunu satın alabilirsiniz.

Bu durumda: gişelerde sıra beklemek zorunda kalmasınız. Evet, yılda 1.5 milyon kişi tarafından ziyaret edilen bu parkı, mutlaka görmelisiniz.

CHİSTYAKOVSKAYA PARKI

Kolhoznaya bölgesinde bulunan ve Grove olarak da isimlendirilen park alanı, 1900 yılında kurulmuştur. 30 dönümlük arazi içinde, yüzyıllık meşe ağaçları bulunmaktadır. Bu ağaçlar üzerinde yaşayan sincaplar çok güzeller. Şehirdeki en popüler parklardan olan burası: kitap fuarı ile ünlüdür.

Ayrıca, yine bu parkın en popüler özelliği: hafta sonlarında kurulan bit pazarıdır. Burada, insanlar: eski paralar, kitaplar, satranç, diskler, bantlar ve diğer antika eşyaları satıyorlar. Çok sıcak havalarda, burada yürümek keyif veriyor. Park alanı içindeki “Parkov” isimli kafe için mutlaka zaman ayırın. Hatta, burada lezzetli pizzalardan yemeyi düşünün.

 

NOEL PARKI

Jubilee bölgesindeki park alanı, şehrin en cazip bölgelerinden birisidir. Bölgenin yapısal olarak iyi geliştiği görülür. Park alanında: kafeler, kilise, benzin istasyonları, hipermarket (Okay), alışveriş merkezi bulunmaktadır. Ayrıca: oyun alanları ve eğlence tesisleri, spor ve dinlenme tesisleri de bulunuyor.

 

ZAFER PARKI

Bu park alanı, 1975 yılında yapılmıştır ve şehrin en büyük parkıdır. Parkın oluşumunda, Viktor Artyushkov’un büyük hizmeti bulunduğu söylenmektedir. Park alanı içinde: askeri silahların sergilendiği bir müze bulunmaktadır. Bu müzede: denizaltı, tanklar, toplar ve ünlü Katyuşa roketlerinden oluşan 40 sergi bulunmaktadır. Bir yarımada üzerinde bulunan park alanına geçmek için: Kisses köprüsü kullanılır ve Kuban nehrinin üstünden geçilir.

KAZAKLAR ANITI

28 Eylül 2008 tarihinde, Krasnaya ve Gorkoga sokaklarının kesişim yerinde, şehrin kuruluşunun 215. kuruluş yılı kutlamaları için, İ. Repin isimli sanatçının resmine dayalı bir heykel yapılarak ziyarete açılmıştır. Resim: 1888 yılında İ. Repin tarafından tasarlanmıştır. Resimde ve dolayısı ile anıtta: Zaporozhye Kazakları tarafından Türk sultanı IV. Mehmet’e yazılan bir mektup figüre edilmektedir.

Rusya Krasnodar Kazak Ordusu Onursal Anıtı

KAZAK ORDUSU ONURSAL ANITI

Bu anıt: 1897 tarihinde, mimar Filippov tarafından yapılmıştır. Anıt: Budyonny sokak başında bulunmaktadır. Anıt: Ekim 1896 tarihinde, Kuban Kazak ordusunun kuruluşu kutlamaları için yapılmıştır. Dikilitaş üzerinde bulunan iki başlı kartal: Rusya’nın simgesidir.

TRİUMPH ALEXANDER ARCH

Burası: İmparator Alexander III onuruna, 1888 yılında yapılmıştır. Takip eden dönemde, kemer yıkılmış, ancak 2009 yılında yeniden restore edilerek Krasnaya caddesine yerleştirilmiştir.

ALEXANDER NEVSKY KATEDRALİ

Krasnaya sokağının başında bulunan bu yapıya, insanlar “beyaz tapınak” adını vermişlerdir. Bu tapınağın temel taşı: Kazak Ataman Kuhorenko tarafından yerleştirilmiştir ve 1872 yılında yapımına başlanmıştır. Alexander Nevsky: şehir tarihinde, en çetin zamanlarda Novgorod ve Vladimir Grandükü olarak görev yapmıştır.

Özellikle: Alman ve İsveçli işgalcilere karşı kazandığı zaferler nedeniyle efsanevi statüye yükselmiştir. Rus Çarı Alexander III: Krasnodar şehrini ziyareti sırasında bu kiliseyi ziyaret etmiştir. 1917 yılını takiben 1937 yılında yıkılan kilise: 2007 yılında restore edilerek yeniden açılmıştır.

 

CATHERİNE ANITI

Anıt: Kuban Kazak Ordusunun 100. yıldönümü anısına yapılmıştır. Anıtta: kürsüde Grigory Potemkin ve Kazak Beyleri görülür. Kaide arkasında: Bandura ve Cahterine görülür. Anıt, ilk olarak 1907 yılında açılmıştır. 1920 yılında tahrip edilmiş ve 2006 yılında restore edilerek yenilenmiştir.

 

CATHERİNE MEYDANI

19. yüzyılın başında kurulan bu meydan: kasaba halkı tarafından “Atamanskaya” olarak isimlendirilmiştir. Çünkü: Ataman’ın yani Kazak Şefinin evi, burada bulunuyormuş. Günümüzde ise Catherine olarak isimlendirilen meydanın merkezinde, Catherine anıtı bulunuyor. Burası ve anıt: şehrin yeni sembolü olarak kabul edilmektedir.

 

YASAMA MECLİSİ BİNASI

1896 yılında, kalenin eski alanında inşa edilen yapı, 1950 yılında yenilenerek modern bir görünüm kazanmıştır. Günümüzde, binada “Krasnodar Bölge Yasama Meclisi” bulunmaktadır. Ayrıca: 2007 yılında meclis önünde bir havuz yapılmıştır.

 

AKULOVA EVİ

1914-1915 yılları arasında yapılan mimar A. Kozlov tarafından yapılan bina: geçmişte girişimci F. M. Akulov’un evi olarak kullanılmıştır. Bu yüzden, bu isim verilmektedir.

KONSER SALONU

1972 yılında yapılan bu bina: önce “Siyasal Eğitim Evi” olarak tasarlanmış ise de: günümüzde dünyaca ünlü ve popüler “Akademik Kuban Kazak Korosu” tarafından kullanılan bir konser salonudur. Kuban Kazak Korusu: Rusya ve Rusya dışında, çok sayıda ödü ve parlak zaferler kazanmıştır.

 

REPİN ANITI

Repin İlya, klasik kazak ressamlarından en ünlüsüdür. Özellikle: “Türk Sultan’a bir mektup yazan Kazaklar” isimli eseri önem kazanmaktadır. Ünlü ressamın, bu anıtı: heykeltıraş O. Yakovlev tarafından 1993 yılında yapılmıştır.

ATAMANLAR ANITI

Kuban bölgesinin kurtarıcısı olarak kabul edilen Atamanlar için, bu anıt, bölgesel yönetim binası önünde, şehir merkezindedir. Anıt: 3 tonluk tunç döküm olarak yapılmıştır ve Kuban Eyaletine: helikopterle teslim edilmiştir.

Kaide ile birlikte yüksekliği 4.5 metredir. Heykeltıraş Alexander Apollonova tarafından yapılan anıtta, at üzerindeki kişinin: Rus Kazakların temsil ettiğini belirtmektedir. Ancak, şehirliler, atlı kişinin, efsanevi kahraman Anton Golovaty olduğunu ileri sürmektedirler.

Rusya Soçi

Rusya Soçi

Şehir: Rusya’nın güneyinde: Karadeniz kıyısındaki bir tatil şehridir. Ancak, aynı zamanda önemli bir ticaret merkezidir. Şehrin turizm yönü o kadar öne çıkıyor ki, Rusya Federasyonu Devlet Başkanının yazlık konutu bile, bu şehirde bulunmaktadır.

Yani: burası, Rus zenginlerin yazlıklarının bulunduğu bir yer olarak önem kazanıyor. Ama, Devlet Başkanının bu şehre karşı olan özel ilgisi sonucu: şehre, yoğun şekilde yatırımlar akıyor ve şehir yakın zamanlardan günümüze kadar olan süreçte, tam bir inşaat alanı haline gelmiştir.

Öte yandan, tatil yanında, şehirdeki spa tesislerinin ve kaynak sularının şifalı olması da, turist çekim alanı olmasını etkiliyor.

Her yıl milyonlarca insan gerek tatil ve gerekse şifalı sulardan yararlanmak üzere, buraya geliyorlar.

1961 yılından sonra deniz kıyı şeridi olan 140 km. lik alanda kurulan spa tesisleri; 1902 yılından sonra büyük gelişme gösteren şehrin gelişimini iyice hızlandırmıştır.

Giriş kısmı için son bir not

Bu şehir, genellikle ve özellikle bizim erkekler tarafından: yoğun tercih edilen bir yer olarak biliniyor ve şehrin birçok eğlence mekanında: Soçili kızlar ve Türk erkekleri görülebilmektedir.

Yani: buranın turistik yerlerinden öte, burayı ziyaret edenler: genellikle gece hayatını yaşamaya gidenlerdir. Zaten: buraya yapılan toplu turların hemen hemen hepsi: acenta ve bayi gezileri, yani erkeklerin kendi başlarına katıldıkları geziler olarak dikkati çekiyor.

Bunun yanında: ben yine de sizlere, şehrin gece hayatı dışındaki gündüzleri yaşanabilecek, gezilebilecek yerleri hakkında bilgi vermek istiyorum ki; gerçekten bu şehir Karadeniz kıyısındaki plajları, ılıman iklimi, spa kaynakları, şifalı içmeleri, çamur banyoları ve kaplıcaları ile de ilgi çekiyor.

Hatta

Bu ılıman iklim bölgesinin hemen yakınlarında, bu kez, tam bir kayak cenneti bulunuyor. Evet: Soçi ve yakın çevresi, gerçekten çok yönlü bir yer ve en büyük özelliği: ülkemizden buraya ulaşmanın kolay olması, öte yandan burada fiyatların da uygun olması, Avrupa’da bir ülkeye gittiğinizde, burada yaşayacağınız hayat için, en azından 4-5 misli paralar ayırmak, ödemek zorunda kalacaksınız.

Öte yandan: Ruslara gelince, tatil yapmak istediklerinde, bunlar Soçi yerine, Antalya’yı tercih etmektedirler.

Çünkü: Soçi’de tatil yapmak onlara pahalı geliyormuş, Soçi’ye gidiş-geliş uçak bileti parasına, Antalya’da bir hafta uçak ve konaklama dahil tatil yapabildiklerini öğrendim.

Rusya Soçi

TARİH

Soçi şehrinin tarihi denilince: ayrıntıya girmeye gerek kalmadan söylenebilecek birkaç cümle vardır. Burada, bir zamanlar yerli halk olarak “Ubıhlar” denilen bir ulus yaşıyormuş.

Bunlar: yörenin diğer bölgelerinde yaşayan Çerkezler gibi: bu topraklardan çıkarılarak daha güneye, gerek dağlara ve gerekse Osmanlı topraklarına zorla sürülmüşlerdir.

Bu insanların bölgeden sürülerek uzaklaştırılmasının ardından ise: 1897 yılından sonra: Ruslar tarafından, burada Soçi şehri kurularak yerleşime açılmıştır.

Evet, tarih konusunda daha ayrıntıya girmek istemiyorum, bilinen tek gerçek, burada bir zamanlar “Ubıhlar” denilen bir ulusun yaşadığı, Rusların bölgeye gelmesiyle bu insanların topraklarından başka yerlere sürgün edildiği veya imha edilerek yok edildikleridir.

Şehrin tarihi geçmişinde en büyük olay budur.

Rusya Soçi

ULAŞIM

Sochi havaalanı, Rusya ülkesinin en işlek 8’nci havaalanı olarak bilinmektedir. Şehir merkezine 30 km. uzaklıkta; Adler kasabasındadır. Burada Adler kasabası önemli çünkü 2014 Kış Olimpiyatları, orada yapılacaktır.

Buraya, 40 civarında havayolu şirketi, charter uçuşları yapmaktadırlar. 2012 yılında, havaalanının saatlik yolcu kapasitesi 2500 yolcu iken, Olimpiyatlar öncesinde bu kapasite, saatlik 3800 yolcuya çıkarılacaktır.

Havaalanı ile şehir merkezi arasındaki ulaşım için çeşitli alternatifler bulunmaktadır. Taksi düşünülebilir, taksiler resmi kontrollüdür ve güvenilirdir.

Ayrıca: toplu taşıma araçları da düşünülebilir. Soci ve Adler arasındaki karayolunda, yerel otobüsler çalışmaktadırlar. Özellikle Olimpiyatlar döneminde: olimpiyat katılımcıları ve misafirler için, toplam 1300 otobüsün görev yapacağı belirtiliyor.

Evet: İstanbul-Soçi şehri arasında hava ulaşımı yapılmaktadır. 938 km. lik bu uzaklık: uçakla 1 saat 45 dakika sürmektedir ki, Soçi şehrinin tercih edilmesinin en büyük nedenlerinden birisi de bu yakınlığıdır. İstanbul-Soçi arasında: İstanbul’dan iki havayolu şirketi haftanın 5 günü sefer düzenlemektedirler.

Trabzon-Soci arasında ise, 12 saat süren bir deniz yolculuğu hattı bulunmaktadır. Ancak, özellikle kış döneminde Karadeniz’in çok dalgalı olması nedeniyle, bu deniz yolculuğunun keyifsiz olduğu söyleniyor.

Hatta, aynı dönemde vapurların çalışıp-çalışmayacakları bile son anda değişen kararlarla etkileniyormuş. Sonuç olarak: Trabzon-Soçi arasında sefer yapan vapurlar, genellikle Mayıs-Ekim ayları arasında sefer düzenliyorlar.

Öte yandan: Trabzon-Soçi şehri arasında haftanın iki günü olan uçak seferlerinin de bulunduğunu öğrendim.

Havayolu mesafesi: 289 km. dir ve uçak yolculuğu 1 saat sürmektedir. Karayolu mesafesi ise, 578 km. dir. Karayolu ile yolculuk tercih edenler, 8 saatten daha uzun süreli bir yolculuğu kabullenmek durumundadırlar.

Soçi-Moskova arasındaki uçak yolculuğunun da 2.5 saat sürdüğünü belirtmek isterim. Moskova-Soçi arasındaki tren yolculuğu ise, yaklaşık 30 saat sürüyormuş. Bilet fiyatları, 150-215 dolar arasında değişiyormuş.

Rusya Soçi Prometheus efsanesi

PROMETHEUS EFSANESİ

Bu yörede sıkça anlatılan bir efsaneden söz etmek istiyorum. Efsaneye göre: “Olymposlular ve Titanlar: kendi aralarında yaptıkları savaşın ardından; Olymposlular savaşı kazanınca: evreni kendi aralarında paylaşırlar.

Daha sonra: ölümsüzlerle ölümlü insanlar “Mekone” denilen yerde toplanırlar. Ölümlüler tarafından kesilen her kurbandaki, tanrıların payı: bu toplantıda saptanmaya çalışılır. Ancak: Prometheus: bu toplantıda ölümlülerden yana olur.

Hatta: kurnazlığını gösterip, büyük öküzü keserek ikiye ayırır bir yana etini koyar, üzerini işkembeyle örter. Diğer yana ise kemiklerini koyar ve üstünü yağla kaplar.

Bu durumda seçici Zeus: kötü tarafı seçerse, aslan payı ölümlü insanların olacaktır.

Aksi olursa, bu kez, üstünlük tanrılarda yani ölümsüzlerde kalacaktır. Seçici Zeus: önüne konan paylardan iştah verici, yağlı olanı seçer ve yağın altındaki kemikleri fark edince Prometheus’a çok öfkelenir ve bir daha etlerini pişirmesinler diye, ölümlülerden ateşi saklar.

Ancak: kurnaz Prometheus bir kez daha Zeus’u kandırır ve Olympos’a çıkar, orada güneşin alev alev yanan tekerleğinden bir kıvılcım çalar ve bunu bir rezene kabı içine koyarak, insanlara götürür verir.

Bunun üzerine, Zeus: Prometheus’u bir dağa zincirler ve ona korkunç bir ceza verir. Her gün, bir kartal gelir ve Prometheus’un karaciğerini yiyormuş.

O gece, yeniden karaciğer oluşuyor ve yeniden oluşan karaciğer, ertesi günü kartalın yeni yemeği oluyormuş.

Bu bitmek tükenmek bilmeyen bir işkence imiş.

Ancak: Prometheus: bu işkenceler karşısında sakinliğini korumuş, çünkü insanlığın bilgi ile ateşi büyütüp, onu kurtaracaklarına inanıyormuş.

Rusya Soçi Olimpiyat Oyunları
Rusya Soçi Olimpiyat Oyunları

OLİMPİYAT OYUNLARI

2014 yılındaki Kış Olimpiyat Oyunları: Eylül 2014 tarihinde, Soçi şehrindeki Adler bölgesinde “Krasnaya Polyana” isimli küçük bir kasabada yapılmıştır.

Bu oyunlar: Rusya’da ilk kez, bu şehirde düzenlenmiş olması nedeniyle önemlidir.

Çünkü: Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin’in bu şehre karşı büyük bir sevgisinin olduğu, devletin bütün imkanlarının buraya yönlendirildiği ve Rusya’nın populitesinin artması için, bu Olimpiyatları almak için büyük gayret sarf ettiği söyleniyor.

Kasaba: deniz seviyesinden 538 metre yüksekliktedir. Karadeniz kıyısından ise, 39 km içeridedir.

Soçi havaalanı ve Adler bölgesiyle arasında modern karayolu bulunmaktadır. Buranın en büyük özelliği: popüler bir “kayak” ve “snowboard” merkezi olmasıdır. Özellikle: nemli hava olması nedeniyle, kayak alanlarının üstü iyi kar örtüsüyle kaplanmaktadır.

Yani: pist dışında da, arazide kayak yapılabilecek alanlar oluşmaktadır. Oyunların yapıldığı başlıca kayak merkezi ise: “Alpica-Service” denilen ve kasabaya 12 km. uzaklıkta, Esto-Sadok köyüne ise 8 km. uzaklıkta bir yerdedir.

Soçi’de Olimpiyatlar için 11 spor tesisi yapılmıştır. Tesisler: dağ ve kıyı şeridi olmak üzere, iki yerde kümelenmiş bulunuyorlar.

Aralarındaki 48 km. lik uzaklık: iki kümeyi birbirine bağlayan 8500 kişi kapasiteli demiryolu hattı ile sağlanıyor. Bu yolculuk, yaklaşık 1 saat sürüyor.

Ancak: gerek kayak merkezi ve gerekse pistler: Soçi Milli Parkı ve Kafkasya doğal biyosfer rezervine yakın olması nedeniyle: çevreciler tarafından protesto edilmiştir. Yine de; 2014 Kış Olimpiyat Oyunları: burada yapılmıştır.

Evet, Olimpiyat oyunlarının burada yapılacak olmasının bizimle olan yakın ilgisine gelince: spor tesislerinin yapılışında çok miktarda Türk işçisinin çalışmış olmasıdır. Son bir not: sırf kış olimpiyatları değil, 2018 yılında Rusya’da yapılan FIFA Dünya Kupası futbol maçlarının bir kısmı da: Soçi şehrinde yapılmıştır.

Rusya Soçi

İKLİM

Şehirde, subtropikal nemli iklim hüküm sürmektedir. Deniz, bölgenin ikliminde önemli bir yer tutar. Deniz: havayı, yaz aylarında ısıtır, kışın ise serinletir. Dağlar ise: soğuk kuzey rüzgarlarına kalkan görevi yapar ve kıyıyı korur.

Kış mevsiminde, yağışlar, yalnızca yağmur şeklinde görülür. Yazlar: sıcak ve nemlidir. Kışın: nadiren don ve kar görülür. Bu şehri ziyaret etmek isterseniz: özellikle deniz suyunun ısındığı: Temmuz-Ağustos aylarını tercih etmelisiniz.

Deniz önemli değil derseniz: Ocak-Şubat ayları hariç, bu şehri yılın her ayında ziyaret edebilirsiniz.

Evet, şehirde ortalama yaz sıcaklığı 26.5 derece, deniz suyu sıcaklığı 24.5 derecedir. Kış aylarındaki ortalama sıcaklık ise 8 derece civarındadır.

İNSANLAR

Şehirde yaşayan halkın dağılımı şu şekildedir: % 70 Rus, % 20 Ermeni, % 3 Ukraynalı, % 2’si  Gürcü’dür.

PARA

Rus şehri Soçi’de “ruble” kullanılıyor. Madeni para olarak, Rublenin bir küçüğü ise “Kapik” dir. 1 Ruble= 0.095 TL. dir. 100 TL = 1.052 Ruble ( Bu oranların değiştiğini unutmamak gerek.)

Rusya Soçi Maden Suyu Kaynakları ve SPA Tesisleri

MADEN SUYU KAYNAKLARI VE SPA TESİSLERİ

Şehir topraklarında akan nehir vadileri: Macesta, Agoura ve Hotsa bölgelerinde, zengin maden suyu kaynakları bulunmaktadır.

Bunlar: antik dönemden bu yana bir spa merkezi olarak kullanılmışlardır. Buralardaki suyun en büyük özelliği, en iyi “klorür sodyum su” olmasıdır.

Bu su: Matsesty bölgesindedir. Burada: 1902 yılında, ilk banyo tesisi hizmete açılmıştır. İlk SPA otel tesisi ise, Kafkas Rivierası bölgesinde, yani Soçi şehrinde 1909 yılında açılmış olup, ilaveten: laboratuvarlar, bir konser salonu, kumarhane, restoran, kafe, okuma salonu gibi yerler de bulunmaktadır.

Günümüzde, Soçhi bölgesinde: 50’den fazla maden suyu kaynağı ve içmece bulunmaktadır. En yaygın olarak ise “hidrojen sülfit ve bromlu su” kullanılmaktadır. Bunlar: büyük ölçüde birçok hastalık için söylenenlere göre, iyi geliyormuş.

Rusya Soçi

ALIŞVERİŞ

Soçi şehrinde alışveriş denince akla gelen başlıca alışveriş mekanları şunlardır: Central Market: Burası, taze meyve ve sebze pazarıdır. Burada özellikle “nibles churchkhela” yani “taze nar suyu” içmeden ayrılmayın.

Art Salon: Burası gelişmiş bir sanat topluluğuna sahiptir ve burada: tahta oyma objeler, resimler, simgeler ve seramik öğeler satılmaktadır.

Peterson Süpermarket: Şehirde ihtiyaç duyabileceğiniz her şeyi bu süpermarkette bulabilirsiniz. Peki: şehre özgü bir hediyelik var mı derseniz: buraya has özel bir hediyelik obje veya nesne yok.

Rusya Soçi Gece Hayatı
Rusya Soçi Gece Hayatı

GECE HAYATI-EĞLENCE

Soçhi şehrinde: dans ve eğlence dünyasına atılmak için birçok gece kulübü bulunuyor. Bunlar arasında öne çıkanlar hakkında kısaca söz etmek istiyorum. Adler bölgesinde “Voyage” isimli gece kulübü tercih edilebilir. Ayrıca “X-Taz” da iyi bir seçim olacaktır.

Bu bölgedeki bir diğer kulüp: Plazma olacaktır. Şehir merkezinde: “Saint-Tropez” isimli gece kulübü düşünülebilir. Yine şehir merkezindeki “Oskar” güzel yemekleri ve geniş içecek seçenekleriyle öne çıkıyor.

Yazının baş kısımlarında da söylediğim gibi: özellikle Türkler, buraya gece yani eğlence hayatı için gidiyorlar. Çünkü: bu şehirde gerçekten çok canlı bir eğlence hayatı vardır.

Rusya Soçi

TURİZM

Şehirdeki başlıca turizm etkinlikleri: plajlar, sıcak iklim ve maden suyu ile yoğunlaşmıştır. Şehrin hemen batısındaki “Colchis Virgin” ormanları: UNESCO tarafından, Kafkas Devlet Biyosfer Rezervi olarak “Dünya Mirası” ilan edilmiş ve koruma altına alınmıştır.

Şehir: yaz aylarında, tedavi ve dinlenme için gelenlere hitap eden, 227 farklı ve yaklaşık 70 bin yatak kapasiteli oteller ve turistik merkezlerle doludur.

Bu yüzden, şehre, yıl boyunca yaklaşık 50 bin ziyaretçi gelir. Şehir gerçekten yalnızca seks turizmi için düşünülmemeli, Karadeniz kıyısındaki bu şehirde: deniz kıyısındaki plajlar ve kumsallar yanında, harika bir iklim ve spa yani kaplıca tesisleri bulunuyor ki, bunlar da değerlendirilmeli diye düşünüyorum.

Rusya Soçi

GEZİLECEK YERLER

MİCHAEL ARCHANGEL ANITI

Bu şahıs: şehrin koruyucu azizidir. Anıt: Esplanade caddesi üzerindedir. 2006 yılında buraya dikilen anıt: 7 metre uzunluğundadır ve bronzdan yapılmıştır. Bulunduğu kaide ise: kırmızı granit ve 24 metre betonarme bir kolon şeklindedir.

ALTIN POST ANITI

Altın post denilince, elbette bunun hikayesini bilen biliyor, bilmeyenler için, kısa bir açıklama yapmak gerekirse: bir bir Yunan efsanesine dayanmaktadır. Yunan mitolojisinde: Teselya kralının ikinci kez evlenince: oğlu Phriksos ve kızı Hele: kendilerinden nefret eden üvey annelerinin hışmından kurtulmak için: öz annelerinin kendilerine hediye ettiği “altın postu” uçan bir koçun sırtına bindirirler ve kendileri de üzerine çıkarak: Teselya’dan kaçarlar.

Ancak: yolculuk sırasında: Helle: Çanakkale boğazı üzerinde; denize düşer ve boğularak ölür. (Helle’nin düştüğü denize, daha sonraki dönemde, Yunanlılar tarafından “Helle denizi” denilmektedir.

Kardeşi Phriksos ise: Karadeniz’in doğu ucundaki Kolkhis ( günümüzdeki Gürcistan) e ulaşarak canını kurtarır. Kolkis kralı: Phriksos’a çok iyi davranır. Kızı Khalkiope ile evlendirir. Phriksos: kendisini ölümden kurtaran yolculuğu yaptıran koçunu: adak olarak tanrılar kralı Zeus için kurban eder.

Postunu ise: Kolkhis’te, bir ejderhanın nöbet tuttuğu bir koruluğa asar. Bu sırada: Teselya kralı ölür, yerine oğlu Aison geçer. Ama bir süre sonra: Pelias: Aison’u devirir ve tahta geçer. Aison’un oğlu İason: büyür ve Pelias’ın karşısına çıkıp, babasının tahtını geri isteyince: Pelias korkar ve genç adamdan kurtulmak için: kendisine bir öneride bulunur.

“ altın postu getirirse, krallığı ona bırakacağına söz verir ve İason bu anlaşmayı kabul eder, kısa süre sonra Yunanistan’ın dört bir yanından topladığı 50 yiğit insan ile, hızlı anlamına gelen “Argo” gemisiyle yola çıkar.

Bu kahramanlar: pek çok macera yaşadıktan sonra Kolkhis’e ulaşırlar ve kraldan altın postu isterler, ancak kral altın postu bunlara vermek istemez. Bunun için, 3 şart öne sürer.

Bunlar: “ İason: ateş püskürten iki korkunç boğayı çifte koşarak bir tarla sürecektir. Bu tarlaya, bir ejderhanın dişlerini ekecek ve sonunda her ektiği diş için topraktan fışkıran zırhlı savaşçıları yenecektir.”

Bu istekler zor olsa da, kralın küçük kızı Medeia, güçlü bir büyücüdür ve İason’a aşık olur. Medeia: büyü ve sihirler ile bu güç görevi başarması için İason’a yardımcı olur ve İason: altın postu ve Medeia’,yı da alarak Argo gemisiyle kaçar.

Bu efsanenin anısına: 2008 yılında, Sanat Müzesi yanında, bu anıt açılmıştır. Anıt: 5 ton ağırlığındadır.

Zarif sütunlar arasında: korkunç bir ejderha tarafından korunan, altın dökümlü-gerilmiş koyun derisi bulunmaktadır. Efsaneyi anlatırken sözünü ettiğim “Medeia” da: bu şehirde önemli bir simgedir.

Rusya Soçi Amfibius su parkı

AMFİBİUS-SU PARKI

Burası, Rusya ülkesindeki en büyük su parklarından birisidir. Aquapark alanı içinde, her yaştan insan için ilginç gelebilecek 15 farklı su kaydırağı bulunmaktadır. Su kaydırakları: en fazla 15 metreden, keskin dönüşler yaparak ve ziyaretçilerine büyük heyecanlar yaşatırlar.

Park alanında ayrıca 4 tane yüzme havuzu bulunmaktadır. Ana havuz, 120 cm derinliğinde ve varil şeklindedir. Tüm havuzlarda, çok iyi temizleme sistemleri bulunduğu söyleniyor.

Rusya Soçi Macesta Anıtı

MACESTA ANITI

Bu heykel: dünyaca ünlü “Macesta” nın kişisel portresidir ve aynı zamanda, şehrin en bilinen ve tanınan sembollerinin başında gelir. Söylenenlere göre: bölgedeki sıcak su kaynaklarının yüzeye çıkmasında yardımı olmuştur.

Anıt: 1967 yılında, Soçhili heykeltıraş Gusleva tarafından yapılmıştır. Heykel: mimar Serdyukov tarafından yapılan yere: uyumlu olarak monte edilmiştir.

Rusya Soçi State Circus
Rusya Soçi State Circus

SOCHİ STATE CİRCUS

Parlamento sokakta bulunan, bu sabit sirk: 19 Mayıs 1971 tarihinde kurulmuştur.

Sirkin bulunduğu yapı ise: SSCB Devlet ödülü sahibi Shvartsbreyna başkanlığındaki bir gurup mimar tarafından yapılmıştır. 1992 yılından bu yana: Soçhi Sirki: uluslar arası sirk yarışmalarında birçok ödül kazanmış ve sirk dünyası yıllıklarına adını yazdırmıştır.

Salon 2000 kişi kapasitelidir. Onarım için: Kasım 2013 tarihine kadar kapalı olan bu sirki: şehri ziyaret ettiğinizde, açık bulunduğunda mutlaka ziyaret etmenizi öneririm.

Rusya Soçi Adler Sochi Utrishskiy Dolphinarium
Rusya Soçi Adler Sochi Utrishskiy Dolphinarium

ADLER SOCHİ UTRİSHSKİY DOLPHİNARİUM

Burası: yunuslar üzerine araştırmaların yapıldığı bir enstitü olarak bilinir. 1984 yılında açılmıştır. Eğlence tesisleri ise, 1997 yılında açılmıştır. Burada: 20 metre çapındaki ve 6 metre derinliğindeki havuzda: 1000 seyirci kapasiteli bölümde: balinalar ve yunuslar: 45-50 dakika süren gösteriler yapıyorlar.

13 yıldan bu yana: tesiste yapılan gösteriler 2 milyondan fazla kişi tarafından izlenmiştir. Evet: yaklaşık 1 ton ağırlığındaki bir deniz aslanının su da yaptığı kıvrak hareketler ilgi çekiyor.

Hatta: Karadeniz’e özgü: şişe burunlu yunuslar: büyük sanatçı edasıyla resim çiziyorlar ve bunlar Dolphinarium alışveriş merkezinde, ziyaretçiler tarafından büyük talep görüyor.

OCEANARİUM SOCHİ DİSCOVERY WORLD AQUARİUM

Burası: Rusya’nın en büyük ve dünyanın sayılı büyük akvaryumlarından birisi olarak bilinir. 17 Eylül 2009 tarihinde ziyarete açılmıştır. Her gün, saat: 10.00-18.00 arasında ziyarete açıktır. Lobiden bilet satın alarak girebiliyorsunuz.

Biletler ne kadar derseniz: yetişkinler 500 ovmak, 4-12 yaş arası çocuklar 250 ruble, fotoğraf ve video çekimi: 100 ovmaktır. Akvaryum tasarımı: 6000 metre karelik bir alanda: 5 milyon su kapasitesi bulunan 30 tank ile yapılmıştır.

Bunlarda: 200’den fazla farklı türlerde deniz ve tatlı su canlısı: toplam 4 bin tane bulunmaktadır. Ayrıca: yine burada 24 metre karelik bir akrilik pencere alanı ve 44 metrelik bir akrilik tünel bulunur.

Burada: dalış meraklıları için dalış yapmak mümkündür. 3000 deniz canlısı arasındaki bu dalış, yaklaşık 30 dakika sürüyor ve ücret olarak 3000 ruble ödeniyor.

Evet, şehir ziyaretçilerinin burayı mutlaka görmelerini öneriyorum. Yapıya girdiğinizde, ilk olarak tatlı su balıklarının bulunduğu akvaryumlar görülüyor.

Gölet üzerindeki köprüden ilerleyerek, yağmur ormanlarının içinde akan şelaleyi göreceksiniz. Açık sularda: yine Amazonlar, Avustralya ve Ekvator bölgesinden getirilen 100 farklı tatlı su canlısını görebiliyorsunuz.

Bunlar arasında özellikle: piranhalar, discus, gurami balıkları ilgi çekiyor. Daha sonra: 44 metrelik akrilik tünel var. Bu tünelden geçerken, üç tarafınızın sularla çevrili olması ve bu sularda gezinen deniz canlıları, değişik bir ortam yaratıyor.

Cam arkasında: görünüşte kırılgan (aslında camın kalınlığı 17 cm. dir) olan su yaşamında: güzel bitkiler, resifler ve kayalar, aniden yavaş yavaş yaklaşan köpek balıkları görülüyor. Son olarak: burada “temalı cafe”, “balık besleme” bölümü ve “hediyelik eşya mağazası” da bulunuyor.

SOCHİ SANAT MÜZESİ

Şehir merkezinde, Ave Resort adresinde: bir eğitim ve kültür merkezi olarak bilinmektedir. Müzenin bulunduğu yapı: 1936 yılında, Zholtovsky tarafından tasarlanmıştır ve mimari yapıt olarak, Rusya Federasyonunda, öneme sahiptir.

Müze sergi bölümünde: Rus, Sovyet ve yabancı sanatçılara ait, 3000 civarında: resim, heykel, çizim, dekoratif ve el sanatları ürünleri sergilenmektedir.

Rusya Soçi Loosky Tapınağı
Rusya Soçi Loosky Tapınağı

BİZANS KİLİSESİ KALINTILARI-LOOSKY TAPINAĞI

Burası: Sochi şehrinin Lazarev ilçesinde bulunan bir ortaçağ dönemi kalıntısıdır. Karadeniz kıyısından 1.5 km. uzaklıktadır. 1987-1997 yılları arasında burada yapılan arkeolojik çalışmalara göre: ilk tapınak inşaatı, 10-11’nci yüzyıllardan kalmadır.

15 ve 16’ncı yüzyıllarda ise, burası bir kale haline getirilmiştir. Günümüzde görülen tapınak kalıntısının “Bizans” dönemine ait olduğu düşünülüyor.

MARİNE STATİON-LİMAN

Burası: şehrin limanında bulunan bir istasyon olarak bilinmektedir. Yapı: 1955 yılında inşa edilmiştir. 2 katlıdır ve L şeklindedir. Binanın merkezinde: sivri bir kule bulunmaktadır ki, bu kule paslanmaz çelikten yapılmıştır.

Bu 3 katmanlı kulenin yüksekliği, 71 metredir. Üzerinde: heykeller bulunur. Bunlar: dört mevsimde, dört ana yönü işaret ederler. Hemen limanın önünde ise, Navigasyon tanrıçasına adanmış bir havuz bulunmaktadır.

Rusya Soçi Tren İstasyonu

SOÇİ TREN İSTASYONU

Bu yapı da, şehirdeki diğer bir kısım yapı gibi “Federal anıt” olarak ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Bina: 10 Eylül 1952 tarihinde hizmete açılmıştır. 3 katlıdır ve 3 avlu ile 55 metre yüksekliğinde bir katlı kuleye sahiptir.

ST SERGİUS CATHEDRAL

Burası bir “Ermeni” dini yapısıdır. 1993 yılında kutsanmış ve ibadete açılmıştır. Çan kulesi ise, 2004 yılında yapılmıştır.

SOCHİ MİLLİ PARKI

Burası, Bakanlar Kurulu kararı ile, 1983 yılında, milli park olarak ilan edilmiştir. Karadeniz kıyısındaki park alanında: eğlence, eğitim ve bilimsel amaçlı çalışmalar yapılmaktadır. Rusya’nın ilk milli parklarından birisidir.

Park alanı: nehir vadileri ve dağlarla kaplıdır. Karadeniz ise, park alanında dar bir şerit halinde kıyıda uzanır.

Söylenenlere göre: park alanında 40 nehir ve dere bulunuyormuş ve bunların tümü Karadeniz’e akıyor. Park alanı, ilginizi çekerse, 28 farklı yürüyüş yolu barındırıyor.

AKHUN DAĞI VE GÖZLEM KULESİ

Akhun dağının deniz seviyesinden 500 metre yükseklikteki zirvesinde: bir gözlem kulesi bulunuyor. 1932 yılında yapılan bu gözlem yani seyir kulesinde: hediyelik eşya satan yerler ve kafeteryalar bulunuyor.

Buraya çıkarsanız: gerek Adler, gerek Soçi ve gerekse Kafkas sıradağlarının muhteşem panoramasını izleyebilirsiniz.

Rusya Petersburg Nevski Prospekt

p.nevski prospekt caddesi.1
Rusya Petersburg Nevski Prospekt

NEVSKİ PROSPEKT

18.yüzyılda düzenlenen, Petersburg kent planında: Donanma Binasının, kule külahını odak kabul eden noktadan, dışa doğru üç önemli cadde uzanır.

Nevski Prospekt: bu üçlü cadde gurubu içinde, en büyük ve önemlisi kabul edilir.

Neva caddesi olarak isimlendirilir.

Sovyetler döneminde olduğu gibi, bugünde kentin atardamarıdır.

En canlı, en kalabalık alışveriş merkezidir. Rusya’nın en ünlü, işlek caddelerinde biri olduğu gibi, dünyanın da en büyük caddelerinden biridir.

Bu caddede gezmek, insanın hayatına hayat katan bir gelenektir. Burada dolaşan insanlar, sürekli zarif, modern ve şıktır.

Rusya Petersburg Nevski Prospekt

Donanma Binasından; Aleksandr Nevski Manastırına kadar, 4.5 km. boyunca ilerleyen caddede: kiliseler, tarihi yapılar, güzel köprüler, alışveriş merkezleri ve restoranlar sıralanmıştır. Bu yerler: alışveriş yapanlar, memurlar, sokak sanatçıları, müzisyenler, öğrenciler ve turist gurupları ile dolup taşar.

En büyük müzeler, tiyatrolar, kütüphaneler, mağazalar ve restoranlar bu cadde ve caddenin yakınlarında bulunmaktadır.

Pek çok yerli ve yabancı tarihçi, gezgin, yazar ve şair, bu caddeyi anlatan eserler vermiştir. Neva caddesi üzerinde güzel bir köprü bulunuyor. Aniçkov köprüsü. Köprü: atı ehlileştirme heykelleriyle dolu olan fiskiyenin üzerinden geçiyor.

p.kilise, katedral, altın kaplı.1
Rusya Petersburg Nevski Prospekt

Evet: gezimize başlıyoruz. Donanma Binası tarafından başlıyoruz.
Biraz ilerleyince: bir katedral göreceğiz.

KAZAN KATEDRALİ (KAZANSKİJ SOBOR)

İtalya-Roma’daki San Pietro Bazilikasından esinlenilerek yapılmıştır. Mimari yapısı, klasiszm özellikleri taşır. 1801-1811 yılları arasında Mimar Voronihin’in projesine göre yapılmıştır.

Neva caddesine bakan kuzey cephesinin yanında, yarım daire şeklinde sütunlar sıralanır. Oluklu süslemeleriyle, 96 sütundan oluşan bu kavisli yapının, her iki tarafında, askeri heykeller var.

Soldaki: Maraşal Kutuzov’un heykelidir.

Ayrıca: güzel bir bahçesi de var. Katedral binası: Sovyet döneminde, din karşıtı propagandalarla dolu “Din ve Ateizm Tarihi Müzesi” ne ev sahipliği yapmıştır. ( Karl Marx; dini “kitlelerin afyonu” olarak tanımlamıştır. )

1813 yılında, katedrale, Mareşal Kutuzov’un naaşı defnedilmiştir.

Yer altı mezarlığının yanında: ganimet olarak alınan onlarca bayrak ve kalenin anahtarı vardır.

DİN MÜZESİ

Şu andaki adıyla, “Din Müzesi”: Aziz İshak Katedralinden çok uzak olmayan; “Poçstamskaya Caddesi üzerindeki ayrı bir binada bulunmaktadır. Buradaki koleksiyon, dünyadaki en büyük dinsel sanat ve ayin nesneleri koleksiyonudur.

Buradan ilerlediğinizde: Griboyedov Kanalının üzerinden geçeceksiniz ve “Kanı Dökülen Kurtarıcı (spasna krovi) ”
olarak da bilinen “İsa’nın Yeniden Dirilişi Kilisesi”nin çok renkli kubbelerine varana dek, yol boyunca, hoş manzaralar göreceksiniz.

İSA’NIN YENİDEN DİRİLİŞİ KİLİSESİ (KHRAM VOSKRESENİYA KHRİSTOVA)

Yapı: Aziz Vasili Katedralinin bir benzeridir. Petersburg’un Barok ve Klasik ihtişamının ortasında, çevresiyle uyumsuz bir görüntü ortaya koymaktadır. 1881 yılında, Çar II. Aleksandr’ın bir saldırı sonucu, ölümcül yara aldığı yere inşa edilmiştir. Bu nedenle, dökülmüş kan üzerine inşa edilmiş kilise olarak da bilinir. Özellikle, renklerin ve değişik geometrik şekillerin kullanımı dikkat çekicidir.

Kilise ve Nevski Prospek arasında: bir meydan var.

SANAT MEYDANI (PLOSHCHAD İSKUSSTV)

Klasik üslubun ihtişamının güzel bir örneğidir.

p.ilya repin resmi.1
Rusya Petersburg Nevski Prospekt

Meydanın kuzey ucunda: Rus Müzesi var.

MİHAYLOVSKİ SARAYI- RUS MÜZESİ (RUSSKİJ MUZEJ)

Sarı ve beyaz renkli bir yapıdır. 1819-1824 yılları arasında yapılmıştır. Büyüleyici Rus sanat koleksiyonunda: 12. yüzyıl dini ikonlarından, Kandinsky ve Rodçenko gibi sanatçılar tarafından yapılan 20. yüzyıl yağlıboya resimlerine kadar, geniş bir çeşit bulunuyor. Burada sergilenen: İlya Repin (1844-1930) eserleri “Volga Gemicileri” ile “Osmanlı Sultanına Mektup Yazan Zaporaj Kazakları”, Rusya’da yapılan resimlerin en ünlüleridir.

p.tarih müzesi.büyük petro büstü.1
Rusya Petersburg Nevski Prospekt

Dünyanın en zengin resim ve heykel koleksiyonlarının yanı sıra, çarlık döneminin tüm hazinelerini de barındıran Kışlık Saray’dan önce Rus Müzesine gidin.
Grandük Mikhail Pavloviç’in sarayı: müzeye dönüştürülmeden önce, askeri mühendislik okulu imiş. Dostoyevski: babasının bir cinayete kurban gittiğini öğrenince, ilk sara nöbetini burada geçirmiş.

Burada, mutlaka görmenizi önereceğim bir tablo var. Yapıtlarında devrim öncesi Rusya’yı, genellikle de, yoksul halkla sert doğa koşullarını gerçekçi bir üslupla betimleyen İlya Repin’in “Zaparog Kazakları” adlı tablosu.

Ressam, bu tabloda: Osmanlı Padişahının mektubuna cevap yazan Rus kazaklarını çizmişti.

Çünkü: Ukrayna düzlüklerini, kuzeyden güneye akıp giden gümüş rengi Dinyeper’in suladığı toprakları, kendilerine yurt edinmiş Kazaklar, gelenek ve özgürlüklerine en az dinleri kadar bağlı, bu yiğit savaşçılar, sultanın tebaasına girmeyi reddetmekle kalmamış, Bab-ı Ali’ye hakaret dolu bir mektup da göndermişlerdi.

Repin onları, içkiden kızarmış güleç yüzleri, sarkık bıyıkları ve kazınmış yumru yumru kafalarıyla, kiminin başında kalpak belinde kılıç, kimini ağzında çubuk bağrında haç, katıla katıla gülerken resmetmişti.

Sultana gönderdikleri mektubun içeriğini bilmiyordum ama neşeli ve sarhoş hallerinden, kahkahadan kırılırcasına göbek hoplatmalarından, Osmanlı tebaasına girip padişaha kul olma önerisini pek komik bulduklarını tahmin etmek mümkün.

Müzenin öyküsü: 1764 yılında, II. Katerina’nın, Berlin’den, 225 parçalık çok değerli bir resim koleksiyonu getirmesiyle başlıyor. Takip eden yıllarda, Saraya değerli tablo alımı devam ediyor.
Bu müzenin gezilmesi için, kendinize tam gün ayırın.

ETNOĞRAFYA MÜZESİ

Rus Müzesinin hemen bitişiğindedir. Halk sanatlarına ve eski Sovyetler Birliğindeki çeşitli halkların el zanaatlarına yer verilmiştir.

Evet, ana caddeye geri dönün. Burada bir alışveriş merkezi var.

GOSTİNİ DVOR

Küçük dükkanlardan oluşan, iki katlı bir alışveriş merkezidir. Buranın galerileri kalabalık, çalışanları ise asık suratlıdır. Bu yüzden: İsa’nın Yeniden Dirilişi Kilisesinin gölgesinde, Moika ve Griboyedov kanallarının kesiştiği noktada, açık havada kurulan, bir pazar var. Oraya gitmeyi tercih edebilirsiniz.

SANAT ESERİ PAZARI

Açık havada kurulan bir pazar yeridir. Burada: portrenizi çizdirebilirsiniz. Petersburg manzarasının resimlerine göz atabilir ya da Hermitaj koleksiyonunun en iyilerinin röprodüksiyonlarını içeren sanat kitaplarını alabilirsiniz.

ROSSİ CADDESİ

Tiyatronun arkasındaki, Rossi Caddesi (ulitsa zodchego Rossi): adını hem Sanat Meydanından, hem de Genelkurmay Binasının tasarımını yapan mimardan almıştır. Carlo Rossi: ayrıca Puşkin Tiyatrosu’nun da tasarımını yapmış ve bu mükemmel orantılı caddeyi de, tiyatronun girişi olarak planlamıştır. Rossi caddesi: 22 metre genişliğinde ve 220 metre uzunluğundadır.

p.köprü.1
Rusya Petersburg Nevski Prospekt

Evet, ana caddede (Nevski Prospekt) ilerlemeye devam ediyoruz. Burada bir köprü karşımıza çıkıyor.

ANİÇKOV KÖPRÜSÜ (ANİCHKOV MOST)

Şaha kalkmış, dört bronz atla bezenmiş bir köprüdür. Fontanka Irmağının üzerinden geçer ve 2.5 km. daha devam ederek, Intourist’in Moskova Oteli’nin karşısındaki tarihi manastıra ulaşır.

ALEKSANDR NEVSKİ MANASTIRI (LAVRA ALEKSANDRA NEVSKOGO)

Burası: Rahip Manastırıdır ve en büyük mimari eserlerden biridir.

Manastır, Büyük Petro’nun İsveç ordularını yenilgiye uğrattığı yerde, 1713 yılında yaptırılmıştır. Petro, bu bölgenin, aynı zamanda, Novgorod Prensi Aleksandr’ın (1220-1263) 1240 yılında, İsveç ordusuna karşı, efsanevi zaferini kazandığı yer olduğuna inanılıyordu.

Prens Aleksandr: bu ünlü zaferden sonra, Aleksandr Nevksi (Nevalı Aleksandr) olarak tanınır olmuştur. 1547 yılında, Rus Ortodoks kilisesi tarafından, azizlik mertebesine yükseltilmiştir. Manastırdaki kutsal üçleme katedralinde, 12 Eylül’de Aziz Aleksandr Nevski Festivali kutlanıyor.

Burada: Petersburg ve Ladoga metropoliti Vladimir’in konağı ve bir dini akademi bulunmaktadır. Manastırın içindeki kiliselerde, tabutlarda ve mezarlarda: aralarında Moskova Üniversitesi’ne adı verilen bilim adamı ve yazar Lomonosov, Başkomutan Suvorov, bestekar Çaykovski ve yazar Dostoyevski’nin de bulunduğu pek çok önde gelen Rus vatandaşı defnedilmiştir.