Fransa’da geziye gidip, Roma kültürüne, kalıntılarına, tarihi kalıntılara merakı olanların, burayı mutlaka ziyaret etmelerini öneririm.
Roma imparatoru Augustus: Mısır’da Cleopatra ve Antonius’a karşı yaptığı savaşta kazandığı zaferler üzerine, bu şehri kurarak gazilerine armağan eder. Ancak, şehrin kuruluşu: 6’ncı yüzyıla kadar uzanmaktadır.
Bu dönemde, buraya yerleşen “Volcae Arecomici” isimli “Kelt kabilesi” görülür ve bunlar bölgede bir sığınak inşa ederler. MÖ.120 yıllarında ise, bu kere, bölgede Roma lejyonları görülür.
Roma döneminde, 2’nci yüzyılda şehirdeki refah ve zenginlik üst düzeylere ulaşır. Ancak, ardından istilalar ve 5’nci yüzyıldaki Vizigotların gelişleri ile, şehrin refah düzeyi düşer ve hızla gerilemeye başlar.
Evet, Nimes: Avrupa’nın en eski şehirlerinden birisidir. Aynı zamanda, Roma tanrısı Nemausus adına kurulmuş bir “Bahar şehri” olarak da bilinir. Nüfus 148.000 kişidir.
Buraya havayolu ile ulaşmak isterseniz, şehrin havaalanı şehir merkezine 10 dakika uzaklıktadır. Havaalanında otobüsler, araba kiralama hizmeti ve taksiler bulunmaktadır. Otobüs ile şehir merkezine ulaşım, tek bilet bedeli olan 4.5 Euro’dur. Taksi ile şehir merkezine 25 Euro ücret ödeyerek ulaşabilirsiniz.
GEZİLECEK YERLER
KATEDRAL
Katedral: Roma imparatoru Augustus döneminde yapılan bir tapınak üzerine inşa edilmiştir. Mimari stil olarak Romanesk ve Gotik hakimdir. Yapı, ilk olarak 1096 yılında inşa edilmiş olmasına rağmen, zaman içinde, yüzyıllar boyunca birçok kez değiştirilmiştir.
Üst firizde bulunan heykel: Romanesk heykellerin önemli bir örneği olarak kabul edilmektedir.
ROMA ANFİTEATRE-LES ARENAS
Place des Arenes bölgesindedir. Giriş ücretlidir, yetişkinler: 7.90 Euro’dur.
34 katmanda bulunan: 23.000 seyirci kapasiteli, burada gladyatör savaşları yapılmıştır. Bu koltuk katmanlarında, sosyal rütbelerine göre, Romalılar, gladyatör ve hayvanlar arasındaki mücadeleleri izlediler.
Yapının uzunluğu 133 metre, genişliği 101 metredir. Dış cephe, 60 açıklıkla ayrılmıştır. Yükseklik 21 metredir. Yapı içinde çok sayıda merdiven ve dairesel galeriler görülür.
Takip eden süreçte: 5’nci yüzyılda istilacı Vizigotlar’ın sığınma yeri, Ortaçağ döneminde yoksulların toplu ikametgahı ve günümüzde de boğa güreşi yapılan bir yer olarak kullanılmaktadır.
Evet, bir dönem, Ortaçağda, burası bir kale haline getirilmiş ve insanlar sığınmıştır. Hatta: iç kısımda, 19’ncu yüzyılda özel evler yapılmıştır. 1809 yılında ise: bu evler, şapeller ve anıtlar, ilk görünüm verilmesi için yıkılmıştır.
Her yıl Eylül ayında, burada boğa güreşleri düzenlenmektedir. Günümüzde, 10.000 seyirci oturma kapasitesi bulunmaktadır. Evet, gösteriler yıl boyunca devam ettirilmektedir.
LA MAİSON CARREE
Giriş ücretlidir, giriş ücreti: 4.60 Euro’dur.
Burası: güney Fransa’da en iyi korunarak günümüze ulaşmış bir Roma tapınağıdır. Tapınak ismi belki dikkatinizi çekmiştir, eski Fransızcada, herhangi bir dikdörtgen “carre” veya “kare” olarak nitelendirilirdi.
MÖ.1’nci yüzyıldan kalmadır. Tapınakta, sütunlar üzerindeki zarif Korint başlıkları dikkati çeker. Yapı: 2.80 metre yükseklikte bir podyum üzerinde kurulmuştur. Ölçüleri: 13.55 x 26.40 metredir. Yapının kapı bölümünün genişliği 3.27 metre ve yüksekliği 6.87 metredir.
Tarihi süreç içinde, tapınağın kullanım şekilleri şunlardır: tapınak, Belediye binası, ikametgah, ahır, kilise.
Günümüzde, 1823 yılında kurulan küçük bir müze bulunmaktadır.
ROMA ŞEHİR KAPILARI
Bunlar “Porte Auguste” ve “Porte de France” olarak bilinirler. Augustus kapısının sadece kapı kasaları günümüze ulaşmıştır. Burası: antik şehrin ana giriş kapılarından birisidir.
Günümüzde, burada, yayalar için iki daha küçük yan pasajlardan geçilmektedir. Araçlar ise, iki merkezi kemer altından geçerler. İlk yapıldığında ise, kapı, iki kule ile çevrilidir. Günümüzde bulunmayan bu kulelerin yerleri, kattaki döşemelerden görülür.
Porte de France kapısı: burada, kör bir galeri ve tepesinde yarım daire kemerli bir çarşı bulunmaktadır. Antik dönemde, burası da, yarım daire şeklindeki kulelerle çevrilidir.
MUSEE ARCHEOLOGİQUE
Müze, 17’nci yüzyıl yapısı bir Cizvit okulundadır.
Müzede: Roma döneminden kalma, önemli bir cam eserler koleksiyonu bulunmaktadır. Ayrıca: seramik, bronz, lambalar, tuvalet ve elbise aksesuarları ve çeşitli el sanatları faaliyetlerine ait öğeler de bulunmaktadır.
MUSEE DES BEAUX-ARTS DE NİMES
Bu müze, şehrin güzel sanatlara ayrılmış müzesidir. Müze binası: 1907 yılında, mimar Max Raphel tarafından tasarlanmış ve son olarak 1987 yılında restore edilmiştir.
Müzede bulunan koleksiyonlar, 1824 yılından itibaren toplanmaya başlamış ve özellikle: resim ve modern resim üzerinedir. Toplam 3600 eser bulunduğu söyleniyor. Müzede eserleri bulunan sanatçılardan bazıları şunlardır: Rubens, Jacopo Bassano, Lelio Orsi.
Müzede, zemin katta: orta kısımda “Admetes of Düğün” denilen büyük bir Roma mozaiği bulunmaktadır. Bu mozaik, 19’ncu yüzyılda, şehir merkezindeki kapalı Pazar yeri yapımı sırasında bulunarak buraya getirilmiştir.
JARDİN DE LA FONTAİNE
Şehir merkezinin kuzeybatı ucunda, Mont Cavalier tepesinin yamaçlarında güzel bir park alanıdır. 18’nci yüzyıldan kalmadır. 18’nci yüzyılda, ilk yapıldığında, burası Avrupa’nın en büyük kamu bahçesi olarak önem kazanmıştır.
Park alanı içinde: av tanrıçası Diana’ya adanmış bir tapınak kalıntıları, eski Roma surlarının bir parçası olan sekizgen “Tour Magne” kulesi ve şehre adını veren “Nemausus” kaynağı bulunmaktadır.
Ayrıca: yeşil alanda, çok sayıda çam, selvi, şimşir ve yıl boyunca yeşil yapraklı defne bitkileri bulunmaktadır.
Temple De Diane
Burası, esrarengiz bir anıt olarak dikkat çekmektedir. Yapılan araştırmalara göre, bu tapınağın bir Roma imparatorluk tapınağı ile ilişkili olduğu sanılıyor, ama yine de kesin rolü bilinmemektedir.
Tour Magne
Burası, Roma döneminde, şehrin en yüksek ve en prestijli kulesi olarak görülmektedir. Kule: sekizgen ve bir kaide üzerinde, 3 katlıdır. Ancak, günümüzde en üst kat yok olmuştur. Günümüzde kulenin yüksekliği 32 metredir. En üstünden, şehrin güzel bir manzarası izlenir.
CASTELLUM
Roma dünyası ve kültüründen, günümüze kalan nadir kalıntılardan birisi olarak görülmektedir. Bu yapı, şehir merkezine 50 km. uzaklıktan su getirmek için, MS.40-60 yılları arasında yapılmıştır. Nimes şehri varış noktasıdır.
Çapı: 5.90 metre, derinliği 1.40 metre kadardır. Yapı: kurşun borular, anıtlar, çeşmeler ile süslenerek şehrin farklı bölgelerine su ulaştırıyordu.