Liman: İspanya’nın en büyük limanıdır. Ayrıca önemli bir kültür, eğitim, ticaret ve sanayi merkezidir.
Liman; yatlar, gezinti tekneleri ve Mallorca’ya giden feribotlarla doludur.
Dünya Ticaret Merkezi binası, yine bir tasarım ve mimari harikalık yaratılarak, uzaktan bakıldığında, sanki yüzüyormuş gibi görünüyor. Çünkü öyle bir hava verilmiştir.
Eski kereste yükleme rıhtımında (Moll de Futsa); yeni bir proje uygulanmıştır.
Palmiyelerle süslenmiş, pek çok restoran ve kulüp açılmıştır.
Fakat: sahil şeridindeki otoyoldan kaynaklanan gürültü ve egzoz gazları nedeniyle; proje istenen sonucu vermemiş. Burası yeniden düzenleniyor.
Doğuya ilerlediğinizde: lüks yatların ve şık gezinti teknelerinin bulunduğu marina Port Vell karşınıza çıkıyor.
Port Vell
Port Vell; 1995 yılında açılmıştır. Liman şehir entegrasyonunu bir parçası olarak kabul edilmektedir. Barselona limanı ve özel sektör tarafından geliştirilen önemli yatırımların sonucudur. Burada 200’den fazla şirketin tesisleri vardır.
Günümüzde 55 hektarlık bir alanı kaplamaktadır ve Pescadores rıhtımının yeniden dönüştürülmesi ve Nova Bocana projesinin tamamlanmasıyla daha da genişletilecektir.
Burası eşsiz bir cazibe merkezidir. Şehir sakinlerine ve işletmelere, benzer şekilde fayda sağlamaktadır. Her yıl milyonlarca ziyaretçi, Port Vell’e gelir. Burada düzenlenen herhangi bir etkinliğe katılır.
Günümüzde, burada geniş yürüme alanları, iş ve ticaret merkezleri, kültür, spor ve rekreasyon ekipmanları bulunmaktadır.
Limanın Kruvaziyer Terminalleri, Port Vell’e yakındır.
PASSEİG JOAN DE BORBO
Burası, eski balıkçı mahallesidir. Daha önce tamamen ıssız olan bölgede bu cadde inşa edilmiştir. Şehrin bu kısmına yani denize yakın kısmına ilk olarak balıkçılar yerleşmiştir. 1754 yılında bu bölgedeki yaşam şartları çok olumsuzdur.
Günümüzde Passeig de Joan de Borba caddesi: Barceloneta metro istasyonundan Barceloneta plajına uzanan uzun ve düz bir yoldur. Yol boyuncu: pitoresk Marina bölgesinde demirlemiş teknelerin manzaraları görülebilir. Burada yani caddede, bir aşağı, bir yukarı yürüyen turistler yoğundur.
Caddenin tüm uzunluğu boyunca: deniz ürünleri restoranları ve barlar bulunmaktadır. Caddenin hemen arkasında, bir zamanlar Barceloneta balıkçı köyünü oluşturan Barceloneta’nın küçük tarihi caddelerini görebilirsiniz.
Caddenin tepesinde Katalonya Tarih Müzesi bulunmaktadır. Bu bölge, plaj severler arasında popülerdir. Dolayısıyla Barceloneta plajını ziyaret ederken, aracınızı buraya park edebilirsiniz.
Caddede bulunan restoranlar, cadde üzerine masa atmışlar, güzel ve ferah bir ortam oluşturulmuş.
Plajlar-Beaches
Barselona limanı, güneş severler için 5 plaj sunmaktadır. Bazı plajlar, 1992 Yaz Olimpiyatları öncesinde açılmıştır. Şehir merkezine sadece 10 dakika uzaklıkta, 4.3 km altın kumlu plaj ve 4 ana plaj alanı bulunmaktadır.
Plajlardaki kumlar: yakındaki taş ocaklarından getirilmiştir. Tüm Barselona plajları temiz ve bakımlıdır. Deniz suyu berrak ve yüzmek için idealdir.
Plajlar bölgesinde bir otel görüntüsü dikkatinizi çekecektir. Bu otel: “W Barcelona Hotel” dir. Deniz kenarında, dev bir mavi rüzgar sörfü yelkeni gibi durur. Modern ve lüks bir oteldir.
Barcelonete BEACH
Barcelonete plajı: Ginebra dalgakıranı ile Sant Miquel plajı arasındaki kısımdır. Bu plaj, Barselona sahilinde ilk plajdır ve bu yüzden yaz aylarında oldukça fazla kabalalık olur. Yabancı ziyaretçiler, gençlik gurupları ve okulların favorisidir. La Rambla caddesi sonundan buraya 20 dakikada yürüyebilirsiniz.
Plajın uzunluğu 422 metredir. Genişliği ise 79 metredir. Plajda yüzmenin yanı sıra birçok aktivite bulunmaktadır. Bunların en popüler olanları: rüzgar sörfü ve uçurtma sörfüdür. Ayrıca: sahilde birçok kafeterya bulunmaktadır. Sahilde “Homenatge a la Barcelonete” isimli ilginç bir anıt görebilirsiniz.
SOMORROSTRO BEACH
Yaklaşık 522 metre uzunluğundadır. Genişlik ise 114 metredir. Gas dalgakıranı ile Moll de Marina iskelesi arasındadır. Bu kıyı şeridi, bir zamanlar 15 bin kişinin çok tehlikeli koşullarda yaşadığı Somorrosto gecekondu kasabasının yeriydi. Günümüzde ise, şehrin en sembolik plajlarından birisidir.
nova ICARİA beach
Port Olimpic limanının hemen yanındadır. Frank Gehry’nin Peix’i: Barceloneta plajının sonu ve Icaria plajının başlangıcıdır.
Plajın uzunluğu 415 metre ve genişliği ise 81 metredir. Barselona şehrinde, sahilin kabaca yarısına kadar uzanan plajlardan birisidir. Plaj: şehrin en sessiz plajlarından birisidir. Aynı zamanda: Barselona şehrinin en geniş eğlence olanaklarına sahip plajlarından birisidir.
Bunlar arasında: bir oyun alanı ve Bogatell dalgakıranının yanında bir pinpon masası ve Olimpik Liman yakınında iki voleybol sahası vardır. Plajda “Ecoplayas Bayrağı” dalgalanmaktadır. Buna göre, sahil kaliteli ve hizmetler uygundur.
MAR BELLA BEACH-ÇIPLAKLAR PLAJI
Metro istasyonuna, 20 dakika yürüme uzaklığındadır. Plajın uzunluğu 512 metre, genişliği ise 71 metredir. 1992 yılında Barselona olimpiyatları için yapılan kentsel yeniden yapılanma sırasında yapılan plajlardan birisidir.
Plaj: Sant Marti semtine aittir ve genellikle bu bölgeden oraya düzenli ve çok sayıdan giden sakinler tarafından kullanılmaktadır.
Plajın en büyük özelliği: Plajın belirli bir bölümünde çıplaklar alanı bulunmasıdır. Ancak burası resmen çıplaklar plajı değildir. Burada gayri resmi olarak birçok çıplak insan bulunur.
Evet, sahilde gezinirken, birden kumlarda, şezlonglarda çırılçıplak yatan bayanlı-erkekli kalabalık gurupları görüp şaşıracaksınız. Gerçekten: sahil boyunca uzanan plajlarda, bu bölümü anlatan her hangi bir işaret, resim, yazı yok.
Gezerken, sahilde yatanları var, birden tamamen çırılçıplak kadın/erkek kalabalıkları görünce şaşıracaksınız.
Ne başlangıcında ne de bitişinde bir işaret veya yazı yok, bir süre sonra çıplaklar bitiyor ve yine normal mayolu insanlar güneşleniyor, denize giriyorlar. Oldukça ilginç bir yer.
Plajın batı ucunda, su sporları olanaklarına sahip bir denizcilik merkezi vardır.
SİTGES BEACH
Bu plaj, Barselona şehrinin dışındadır ve Sants istasyonundan trene binilerek gidilir. Yolculuk süresi yaklaşık 30 dakikadır.
SANT SEBASTİA BEACH
Şehrin en batıdaki plajıdır. Denizle ilgili aktiviteler için şehrin belli başlı spor kulüplerinden bazılarına ev sahipliği yapmaktadır.
SAN MİQUEL BEACH
Sant Sebastia ve Brceloneta plajları arasındadır. Adını 1755 yılında inşa edilen Sant Miquel del Port Kilisesinden alır. Sant Miqugel plajı, şehrin en eski plajlarından biridir ve yaklaşık 420 metre uzunluktadır. Genişlik ise sözde 48 metredir.
Plaça del Mar yakınında bulunan otel, Barselona sahilindeki en işlek yerlerden biridir. Plajda ” Ecoplayas bayrağı” dalgalanmaktadır. Bu bayrak: plajdaki kalite ve hizmetlerin düzgünlüğünü ifade etmektedir.
BOGATELL BEACH
Plajın uzunluğu 702 metredir. Genişliği 100 metredir. 1990 yılında Barselona sahili yeniden düzenlendiğinde yapılmış plajlardan birisidir. Sahilde çeşitli dinlenme tesisleri bulunmaktadır. Bunların arasında, sahilde bir futbol sahası ve en uçta Mar Bella dalgakıranının yanında bir voleybol sahası vardır.
LLEVANT BEACH
Barselona sahilinde yeni oluşturan plajların sonuncusudur. Nova Mar Belle plajının yanında bulunan plaj, 2006 yılında tamamlanmıştır. Eski bir dalgakıran olan “Escullera de Prim” in yıkılması ve deniz hayvanat bahçesine ev sahipliği yapması amaçlanan platformun inşasının bir sonucudur.
Yaklaşık 375 metre uzunluktadır. Yaz sezonunda, plaj alanında: köpek sahipleri ve evcil hayvanlar için ayrılmış bir alan bulunur.
Barceloneta
En eski, en büyük ve en kalabalık bölgedir. Semt, 18’nci yüzyılda liman ve sahil arasında oluşturulmuştur.
Ciutadelle kalesinin yapımı sırasında, evlerinden olan ailelerin yerleştirilmesi için oluşturulmuştur.
Uzun yıllar, işçi sınıfının kaldığı bir yer.
1992 Olimpiyatlarına hazırlık amacıyla, sahil şeridinde oluşturulan, eğlence ve ticaret mekanlarıyla; buranın görünümü de değişmiştir.
İyi bir balık ziyafeti için burayı tercih edebilirsiniz. Ayrıca: mahallenin asıl cazibesi, ara sokaklarda gezinmektir.
Homenatge a la Barceloneta Anıtı
Barceloneta sahilde bulunan anıt, Alman sanatçı Rebecca Horn tarafından yapılmıştır.
Kolomb Anıtı-Mirador de Colom
CHRİSTOPHER COLOMBUS HİKAYESİ
İtalyan kaşif Colomb, İspanyol kaynaklarında anlatıldığına göre: 1453 yılında İstanbul’un Osmanlılara geçmesi nedeniyle, Asya’ya giden ticaret rotaları tehlikeye girmiştir.
Bu yüzden Portekizli kaşifler, Afrika çevresinden deniz yoluyla dolanarak çeşitli alternatif rotalar aramışlardır. O dönemde dünyanın küre şeklinde olduğu bilinmez.
Colomb: Floransalı astronom Toscanelli’nin bir dönende de dünyanın küre şeklinde olduğunu bildirdiğinden, Floransalı astronomu bu fikrinden esinlenilerek Hindistan’a gitmek için batıya yelken açmayı düşünmüştür.
1485 yılında bu keşif seyahati için sponsor aramış, Portekizliler, İngilizler ve İspanya Sarayı kendisini geri çevirmiştir. Sonunda, 1492 yılında İspanya’da Kral Ferdinand II ve Kraliçe Isamelle: Colomb’u desteklemeye karar verirler.
Kendisine İspanya adına elde edeceği herhangi bir diyarın Valisi yapacakları sözünü verirler. Colomb, 3 Ağustos 1492 tarihinde güneyde Huelva’daki Palos de la Frontera’dan, Azorlar’da hakim olan batı yönlü güçlü rüzgarlardan kaçınmak için güneye, Kanarya adalarına 3 gemiyle yelken açar.
6 Eylül günü, La Gomera adasına, 12 Ekim tarihinde Bahama adalarındaki San Salvador’a ve devamında Küba’ya ulaştılar. Hindistan’a giderken Amerika’yı keşfeden Colomb’un yolculuğa krallığın desteği ile İspanya’dan başlaması, onun dönüşü de buraya yapmasına sebep oldu.
Colomb; Amerika’ya en son 7 Kasım 1504 tarihinde olmak üzere toplam 4 sefer yaptı. 20 Mayıs 1503 yılında öldü ve Sevilla şehrinde gömüldü. Ancak kemiklerinin çoğunun Santa Domingo’da gömülü olduğuna inanılıyor.
ANIT
Kristof Kolom’un anıtıdır. Mirador de Colom’u Ramblas’ın en güney ucunda, Barselona Marina bölgesinin muhteşem manzarasına sahip olan ve şehri keşfetmek için ideal bir konuma sahip olan Eurostars Grand marina otelin yakınındadır.
Las ramblas caddesinin sonunda, 60 metre yüksekliğinde bir anıttır. Anıtın tepesinde, Kolomb’un gururla denizi gösteren heykeli durmaktadır. Ayrıca, yine sütunun tepesinde: Avrupa, Asya, Afrika ve Amerika kıtaların alegorileri olarak dört bronz heykel bulunur.
Anıt: Amerika’dan dönüşünce 12 yerli ile karaya ilk olarak Barselona limanına ayak basmayı seçen Chritopher Colombus’a bir hediye olarak, Evrensel Sergi için, 1 Haziran 1888 tarihinde yapılmıştır. Anıtı tasarlayan ise Katalan mimar Gaieta Buigas Monrava’dır. Haziran 2013 tarihinde anıt uzun bir revizyondan geçirilmiş ve yeniden ziyarete açılmıştır.
Dökme demirden ve Korinth sitilinde yapılmış sütunun yüksekliği 51 metredir.
hEYKEL
Anıtın üstündeki bronz heykel; Rafael Atche tarafından yapılmıştır. Heykelde Colomb’un; sol elinde bir seyir haritası vardır. Sağ eli işaret parmağı ile Amerika’ya giden rotayı göstermektedir.
Ancak, tuhaf olan Colomb’un Amerika yönün değil, tam tersi yön olan Mallorca tarafına gösteriyor olmasıdır. Ve hatta, heykelde Colomb’un parmağı memleketi Cenova’yı gösterdiği de söylenir.
ASANSÖR
Anıtın içinde küçük bir asansör var. Asarsör, kulenin dibindedir. Asansör sadece iki misafir ve operatörü alacak kadar küçüktür. Asansörün çıktığı 60 metre yükseklikteki camlı izleme noktasından: farklı bir perspektif ve şehir manzarası izlenir.
Ancak üst kısmı çok küçüktür ve ziyaretçiler çevreyi küçük cam pencereden minik bir alana sıkışarak izlemek zorunda kalırlar. Son bir not, rüzgarlı havalarda sütunun hafifçe sallandığı söyleniyor, asansörle yukarı çıkmayı düşünenlere duyururum.
HEYKEL KAİDESİ
Sütun kaidesi taştan yapılmıştır. Burada Colomb’un keşif yolculuğu ve Amerika’nın fethiyle ilişkili ünlü Katalan kişilerini temsil eden 4 gurup figür vardır. Bunlar: Lluis de Santangel, Jaime Ferrer de Blanes, Kaptan Pere de Margarit ve Papaz Bernat de Boll’dur.
Kaide sekizgen şeklindedir. Dört figür gurubuna ek olarak, Katalonya, Aragon, Leon ve Kastilya krallıklarının alegorileri olarak dört heykel vardır.
Ayrıca: mitolojide Kanatlı Fama, Kızıl Akbamalar ve 8 demir ve etkileyici aslan figürü de vardır.
Kaidenin alt kısmında, Colombus’un yaşamından sahneler tasvir eden birkaç kabartma bulunur. Projeyi desteklerini ilan eden krallar olan Cordoba’daki katolik hükümdarlarının mahkemesinde Papaz Juan Perez’e açıklayan Columbus, yelkenler, Kolomb 12 Ekin 1492 tarihinde Guanahani Adasında iniyor ve kral ilk yolculuğunun ardından tekrar Columbus’u karşılıyor.
Anıtın kaidesinde: asansör ve gözlem güvertesini ziyaret etmek için bilet satılan bir yer, hediyelik eşya dükkanı ve ayrıca bir şarap barı vardır. Şarap barı, anıtın bodrumundadır. Bu şarap dükkanını bu kadar ilginç kılan: sadece Katalunya şarap bölgesinden şarap ve cava seçkisidir.
Anıta çıkmak için, asansör bileti aldığınızda, bir kadeh şarap da alacaksınız. Ancak, bir kadeh çıkış ücretine dahil iken, size burada bir kadeh değil bir şişe şarap satmak için her türlü etkiyi yapacaklardır, dikkat edin.
Museum Maritime (Denizcilik Müzesi)
Müze eski şehrin güney ucunda ve Rambla caddesinin sonunda yer almaktadır. Geniş bir gemi ve tekne koleksiyonuna ve Ortaçağ yelkenli gemilerinin inşası üzerinde büyük bir sergiye sahiptir.
MÜZE BİNASI
Müzenin bulunduğu bina, Drassanes Reials de Barcelona (Barselona Kraliyet Tersaneleri) görülmeye değer gotik bir mimari komplekstir. Tersane binası, ilk olarak 1255 yılında yapılmıştır.
Burada, savaş ve ticaret gemileri, 13’ncü yüzyıldan 18’nci yüzyıla kadar inşa edilmiştir. Tersanede bulunan kasalarda aynı anda 30 kadırga bulunabiliyordu.
Tersane, 1792 yılında kışla olarak kullanılmaya başlandı. Ekim 1936 tarihinde ordu tarafından terk edildi ve binalar şehre teslim edildi. Müze, 1936 yılında bu gotik binaya taşındı.
Barselona Kraliyet Tersaneleri: 1976 yılında Tarihi Anıt ilan edilerek korumaya alındı.
MÜZE ve müze koleksiyonları
Denizcilik Müzesinin koleksiyonları, son derece zengin ve çeşitlidir. Bunlar arasında: dürbünler, çapalar, model gemiler, seyir aletleri gibi objeler vardır.
Diğer bir deyişle: küçükten büyüğe, tüm farklı dönemlerden, her türlü belge ve nesne görülebilir.
Müze koleksiyonları, 12 farklı kategoride ayrılmıştır.
Bu kategoriler:
Haritacılık, Belgeler, Gravürler ve Taş baskılar, Eski fotoğraflar, figür kafaları ve heykeller, model gemiler, navigasyon araçları, resimler, fotoğrafçılık, gemi portreleri, sualtı navigasyonu ve gemiler bölümleridir.
Haritacılık Bölümü: Buradaki koleksiyon son derece zengin ve çeşitlidir. Burada birçok seyir çizelgesi bulunur. En eskileri, genellikle parşömen üzerine çizilmiş ve elle boyanmış el yazmalarıdır. En yaygın şekilde temsil edilen coğrafi alanlar: Akdeniz, Avrupa kıyıları ve Atlantik’dir.
Figür kafaları Bölümü: Geminin pruvasına yerleştirilmiş, gemiyi tanımlamaya yardımcı olan ve önemli bir sembolik değeri olan heykellerdir. Genel olarak, geminin adına veya takma adına atıfta bulunurlar ve genellikle insan figürleriyle temsil ederler. Savaş gemilerinde, gücü temsil eden aslanlar, kartallar veya diğer hayvanlar yaygındır.
Figür kafaları, uzaktan görünmelerini sağlamak için genellikle parlak renklere boyanmıştır. Estetik ve sembolik değerleri nedeniyle, figür kafaları genellikle ömürlerinin sonuna gelmiş gemilerden çıkarılmıştır. Denizcilik müzesinde, farklı tipte 14 figür kafası bulunmaktadır.
Gemiler bölümü: Müzede sergilenen gemiler, kesinlikle Denizcilik müzesinin öne çıkan özellikleridir. 16’ncı yüzyıldan kalma bir kadırganın, sadık reprodüksiyonu özellikle dikkat çekicidir. Burada 30’dan fazla gerçek boyutlarda kadırga görülebilir.
Burada görülen kalyonlar, Katalanların, bir zamanlar mevcut olan deniz hakimiyetini ifade etmesi açısından ilginçtir. Gerçekten, Akdeniz’in birçok yerinde, hakimiyet kurmuşlardır.
Juan de Austria Kadırgası
Bu Kraliyet kadırgası: 60 metre uzunluğundadır. Kadırga, 7 Ekim 1571 tarihinde Türk armadasının yenildiği İnebahtı Muharebesine katılmıştır. Kadırgada bulunan 59 kürek, 236 kişi tarafından çekiliyordu. La Reial isimli kadırgaya Avusturyalı Don Juan komutanlık ediyordu. Kadırganın birebir ölçekten yapılmış modeli sergilenmektedir.
Santa Eulalia:
Port Vell yani müze binasına 500 metre uzaklıkta, denizde bulunmaktadır. Üç direkli yelkenli gemi, 1919 tarihinde denize indirilmiştir ve o zamanın tipik bir ticaret gemisidir.
ROMA NEKROPOLÜ
Ayrıca: Kraliyet Tersanelerinin batı salonunda, 2010-2012 yılları arasında yapılan arkeolojik çalışmalarda, MS 1 ve 4’ncü yüzyıllardan kalma Roma Nekropolünun bulunduğu alan ortaya çıkarılmıştır. Burası, sonradan, müze sergisine dahil edilmiştir.
Rambla del Mar Köprüsü:
La Rambla caddesine yürüme mesafesinde Port Vell’dedir. Portal de la Pau’yu-Maremagnum eğlence ve alışveriş kompleksine, Imax sinemasına ve yelken kulüplerine ev sahipliği yapan Moll d’Espanya’ya bağlar. Ana Rambla caddesinin limandaki devamı niteliğindedir.
1992 Olimpiyat Oyunları için şehir yenileme programının bir parçası olarak inşa edilmiştir. Bir yaya köprüsüdür.
Ahşap köprü, oluklu zeminlidir. Köprü, teknelerin geçmesi için yükseltilebilir. Marina içindeki teknelerin açık denize açılabilmesi için, her saat ve bazen özel istek üzerine, bu ahşap köprü, yaklaşık 8-10 dakika arası açılır. Gemilerin geçişi sırasında tüm yaya sirkülasyonu kapanır.
Oldukça özgün tasarımıyla, ahşap döşeme ve modernist mimar Jujol tarzını anımsatan kavisli formlar ve aydınlatma için, destek görevi gören kavisli pergolalar vardır.
Proje, aynı zamanda Maremagnum binasını da yaratan Helio Pinon ve Albert Viaplana tarafından tasarlanmıştır.
İMAX SİNEMASI
Sinemanın düz ekranı, 7 kat yüksekliğindedir. Sinemanın kubbesi ise, 900 metre kare büyüklüktedir ve seyirciyi çevreler.
L’AQUARİUM
Şehrin eski liman bölgesi olan Port Vell’de bulunmaktadır.
Köpekbalıklarını ve diğer Akdeniz balıklarını başınızın üzerinden yüzerek izleyebileceğiniz, 80 metre uzunluğundaki cam tünele sahiptir.
Ayrıca: 450 farklı türden 11 binden fazla hayvana ev sahipliği yapmaktadır. Bunlar, 35 tank içinde yaşamaktadırlar.
En görkemlisi, 5 metre derinliğinde ve 36 metre çapındaki muazzam Oceanarium’dur. Oceanarium’un içinden geçen 80 metre uzunluğundaki şeffaf bir tünel sayesinde, köpekbalıkları, yaldızlı kafalar, mürenler, okyanus güneş balığı ve diğer birçok tür arasında yürümek mümkündür.
MAREMAGNUM
Çok çeşitli mağaza ve restoranların bulunduğu bir alışveriş merkezidir. Neredeyse tamamen suyla çevrilidir. Ancak buranın en büyük özelliği: pazar günleri ve tatil günleri de dahil olmak üzere yılın her günü saat 10.00-22.00 arasında açılan Barselona şehrindeki tek alışveriş merkezidir.
Alışveriş merkezinin su kenarında bulunan 3 katı, onu diğerlerinden farklı bir alışveriş alanı haline getirir.
Bar ve restoranların terasları, Barselona şehrinin eski limanının olağanüstü manzaralarını sunar.
Buranın en ilgi çeken yeri “La Terraza” dır. Barselona şehri silüetinin üzerinde 360 derece görünüm sunan panoramik bir platform üzerinde dönerken: flamenko müziği ya da caz konserleri izleyebilirsiniz.
Zemin ve orta seviyelerde ise, Amerikan ve Akdeniz fast-food restoranları, dondurma dükkanları, kafeler ve restoranlar bulunmaktadır.
Yan girişin yakınında, çocuklar için çok sayıda aktivite vardır.
Las Golondrinas turları buradan yapılmaktadır. Bu turlar, Barselona şehrindeki en geleneksel gezilerden biridir. Barselona limanından ve deniz kenarından geçen tipik bir motorla çalışan teknelerle yapılır. Böylece şehri tamamen farklı bir açıdan görebilirsiniz. Yolculuk yaklaşık 1.5 saat sürer. Yolculuk sırasında: Hotel W, Barceloneta plajı, Olimpik Liman, Sagrada Familiya görülebilir.
Museu d’historia de Catalunya (Katalonya Tarih Müzesi)
Giriş ücretlidir, giriş ücreti 20 Eurodur.
Müze: Barselona şehrinin eski sanayi limanında, korunmuş tek bina olan eski Ticaret Genel Depolarında bulunur. 1991 yılında Olimpiyat oyunları nedeniyle başlayan yoğun restorasyon çalışmalarının ardından, Katalonya tarihi üzerine kalıcı bir sergi kurulmasına karar verildi.
Katalonya Tarih Müzesi: Şubat 1996 yılında ziyarete açılmıştır.
Binanın 1’nci katında, geçici sergiler bulunur. Müzede sergilenen eserlerin çoğu Katalonya’nın siyasi ve kurumsal tarihiyle ilgilidir.
Bilgilendirici olduğu kadar eğlenceli olan bir yer. Eğlence neden derseniz; özellikle ortaçağ bölümünde; şövalyelerin giydiği kıyafetleri ve kılıçları; sizde yani ziyaretçilerde giyip deneyebiliyorlar.
Gerçek boyutlarında hazırlanmış şövalye atına binebiliyorsunuz. Şövalyelerin kullandıkları; zırh, kılıç ve diğer kıyafetlerin, özellikle muhteşem ağırlıkları, üzerinize giydiğinizde veya elinize aldığınızda daha güzel hissediliyor.
Müzenin terasından veya 4’ncü katından Barselona şehri liman bölgesinin muhteşem bir manzarasını görebilirsiniz.
Şimdi müzede öne çıkan bazı eserlerden söz etmek istiyorum.
Sant Menna Ampulla
Geç Antik dönemde, Aziz Menna’ya adanmış, önemli bir haç merkezi haline gelmiş İskenderiye yakınlarındaki Mısır kenti Abu Mena’da bulunmuştur. MÖ 4 ile 7’nci yüzyıllar arasına tarihlenir.
Bu bir şişe hacı çanak çömleğidir.
Şişe: asker kılığında, kolları haç şeklinde uzatılmış ve biri sağda, diğeri solda iki deva ayaklarını yalayarak tasvir edilmiştir. Azizin çevresindeki tespih şeklindeki bir daire sahneyi çevreler.
SANT PERE DE RODES
Romanesk mimarisinin ve heykelinin istisnai bir örneğidir. 11’nci yüzyılın sonlarından kalmadır. İki manastırın bulunduğu küçük bir manastır hücresine atıfta bulunur.
KRALİÇE ELİSABET CRİSTİNA’NIN MATARO’YA GELİŞİ
Gravür Katalonya’daki İspanyol Veraset Savaşı çatışmasının bir bölümünü sunuyor. Özellikle, III Charles’in karısı BrunswicWolfenbütten’den Kraliçe Elisabeth Cristina’nın 25 Temmuz 1708 tarihinde Mataro Limanına varış anını kaydeder. Bu olayda, şehir yetkilileri tarafından kabul edildi.
ÇALIŞAN KIZ
Joan Planella’nın The Workıng Girl (Çalışan Kız), 19’ncu yüzyılın sosyal gerçekçiliğinin sanatsal akımı içinde simgesel hale gelen bir çalışmadır. Resim, tezgah üzerinde çalışan bir kızı ayrıntılı olarak tasvir etmektedir. İlk Katalan sanayileşmesinde baskın bir sektör olan tekstil sektöründe kadın çocuk emeğinin imajıdır.
Port Olimpic (Olimpiyat Köyü)
Rıhtımda yürümeye devam ederseniz, 1992 Olimpiyat oyunlarına ev sahipliği yapan “Villa Olimpica” ya varıyorsunuz.
Burası Olimpiyatlardan önce: sanayi bölgesiyken, 1992 Olimpiyatları sonrasında: marinası, plajları, otelleri, restoranlarıyla Barselona şehrinin en güzel yerlerinden birisi haline gelmiştir. Halen burada, aileler yaşıyorlar.
İki gökdelen gibi yüksek binanın gölgelediği deniz kıyısının, sağ tarafını: bar ve restoranlar sol tarafını ise, kulüpler çevrelemiştir. Egzotik palmiye ağaçları ortamı yeşillendirir.
MARİNA
Kare şeklindeki marina, mimarlar Oriol Bohigas, Josep Martorell, Davit Mackay ve Albret Puigdomenech tarafından tasarlanmıştır. 1992 Olimpiyatlarında yelken yarışları burada yapılmıştır. Günümüzde marina 740 yat kapasitelidir.
Marinayı dolduran göz alıcı yatlar ve canlı gece hayatı ile Barselona şehrinin en popüler yerinde gündüz dalgalarla kucaklaşma ve gece de çılgınlıklar sunulur.
Marinanın her iki tarafında iki gökdelen vardır. Bunlar Mapfre kulesi ve Hotel Arts ve yakınındaki Gran Casino de Barcelona’dır. Mapfre kulesinin tabanında, Frank Gehry tarafından yapılmış muhteşem altın balığı heykeli bulunur. Yaz aylarında ise, marinanın her iki tarafında plajlar bulunur. Bunlar: Barceloneta ve Nova Icaria plajlarıdır.
Parc de la Ciutadella (Park)
Port olimpic ile La Ribera arasındaki alanda kalıyor. Şehrin en büyük parkı. Parc zoologic’ de (hayvanat bahçesi) bu parkın içinde. Parkın kurulduğu alanda; ilk önce, 1714 yılında Ciutadella kalesi kurulmuş ve daha sonra ise 1888 yılında, Dünya Fuarı kurulmuş. Dünya fuarı için tasarlanan binalarda, günümüzde. zooloji ve jeoloji müzeleri ve katalan meclis binası var.
Evet; parkta yapay göl var ve burada kayıt kiralayıp gezebiliyorsunuz. Yüksek ağaçların gölgesindeki banklarda oturup dinlenebilirsiniz. Josep Fonstere tarafından yapılmış; büyük barok la cascada çeşmesi var.
Büyük camerakanları andıran; iki büyük bitki evi var. Bunlandan, hivernacle’da; zaman zaman klasik müzik konserleri veriliyormuş.
Parkın içindeki çıkıştan sonra; geniş bir kıyı yolunu takip ederek, eski Santa Catalina pazar yerine ulaşılıyor. Sonra; 1888 yılında, dünya fuarı kurulduğunda, giriş yeri olarak kullanılan, Arc de Tiromf’a geliyoruz.
Parkın; denize bakan tarafında: correus (postane) ve 600 yılı aşkın zamandır şehrin ticaret merkezlerinden biri olan; La Llıtja var. Buranın, bahçesi çok güzel.
Buranın hemen karşısında ise; 19 ncu yüzyıldan kalma: Porxos Xifre (kapalı çarşı) var. Buradaki; Set Portes restoranı, muhteşem. Buradan; La Rambla caddesine doğru ilerlerseniz, ihtişamlı: La Mare de Deu de la Merce kilisesini görebilirsiniz.
Kubbesinin üstündeki Meryem heykeli; çok uzaklardan bile görülmekte ve bu nedenle; bölgenin en önemli kilisesi, bu yörenin simgesi olmuş.
Evet; Rıhtım ve Liman bölgesi bundan ibaret.