Polateli, Kilis il merkezi arasındaki uzaklık 20 km dir, bu yolda zeytin ağaçları oldukça güzel bir görüntü sunar. Polateli Şahinbey arasındaki uzaklık: 28 km. Polateli Oğuzeli arasındaki uzaklık: 45 km. Polateli Musabeyli arasındaki uzaklık: 35 km dir.
TARİHİ
Osmanlı döneminde, özellikle Güneydoğu Anadolu’da birer güvenlik unsuru olarak, Türkmenler yerleştirilmiştir.
İlçe olmadan önce buranın ismi “Ispanak” ve “Güldüzü” dür.
GENEL
Nüfus bakımından Türkiye’nin en küçük ilçelerinden birisidir. Rakım 861 metredir.
GEZİLECEK YERLER
AFRİN VADİSİ SU KEMERİ
Kilis kent merkezinden, kuzeybatı yönünde Polateli ilçesi istikametine giderken, Ravanda kalesine varmadan önce Cengiz (Bağarası) köyü civarındadır. Afrin çayına açılan dar bir vadide bulunan bu su kemeri Roma dönemi yapısıdır.
Kemerin bulunduğu ortam zakkum çiçekleri arasında oldukça güzeldir. Su kemeri iki katlıdır. Kesme taştan yapılmıştır. Ancak nereden başlayıp nerede bittiği bilinmemektedir. Ancak tahminlere göre, su kemeri, Suriye’de kalan antik Chyris şehrine su götürüyordu.
Antik Chyris kenti, Kilis’in hemen altında sınırın diğer tarafında bulunuyordu. Roma döneminde Zeugma’dan Chyris antik kentine ve Antakya’ya uzanan yol Kilis ovasından geçiyordu. Ovadan geçen yolun kontrolünü sağlamak amacıyla küçük kaleler inşa edilmişti.
AFRİN HARABESİ
Cengiz köyü civarında, su kemeri yakınlarındadır. Resul Osman dağının tepesinde, konik bir yükseltide bulunan bu yapı bir kaledir. Araştırmalara göre Roma döneminde yapılan bu kalenin, Bizans döneminde de kullanıldığı öğrenilmiştir.
Kilis’ten geçen ve doğu bazı güzergahındaki yolun kontrolünü sağlamak için savunma amacı ile yapılan kale, çok büyük tahribata uğramıştır. Kaçak kazı yapılmış, bütün taş duvarları yerinden oynatılmış, tahrip edilmiştir.
Ayrıca kalenin yanında, Orta Paleolitik döneme ait çakmaktaşı alet parçalarına rastlanmıştır. Bu da buranın Orta Paleolitik dönemde göçebelerin istasyonu olduğunu gösteriyor.
Resul Osman dağı ve çevresinde, oldukça zengin ve kaliteli çakmaktaşı yatakları vardır. Bundan dolayı bölgede konaklama yapılmış olmalıdır.
RAVANDA KALESİ
Kale, il merkezinin 28 km. kuzeyinde, Polateli ilçesinde bağlı Belenözü (Ravanda) köyündedir.
Afrin çayının doğusunda, oldukça geniş bir açıda olan kale, yüksek konik bir tepe üzerine kurulmuştur.
Kale, dağın sivri tepesi oyulmak suretiyle yapılmıştır. Dağın eteğinden Afrin çayı geçer.
Kalede ve çevresinde halen arkeolojik kazı çalışmaları yapılmadığından, kalenin geçmişi hakkındaki bilgiler, tahminlere dayanmaktadır.
Kaleye ait kesin bilgiler 11’nci yüzyılda Haçlı seferlerine dayanmaktadır. İslam ve Latin kaynakları, kalenin varlığından ilk olarak Haçlı seferleri sırasında söz eder.
Kalenin ismi:
İslam kaynaklarında “er-Ravendan”, haçlı kaynaklarında ise “Ravendel/Ravandal/Ravenel” ve Ermeni kaynaklarında “Areventan” olarak geçer. Yani, tarihi süreç içinde kale, bölgede egemen olan bütün uluslar tarafından kullanılmıştır.
Özellikle, 7’nci yüzyılın ortalarında, bölgede yaşayan Hıristiyan-Müslüman çatışmasında “avasım, sügur” adı verilen bölge içinde bulunan Ravanda kalesi, İslam devletleri tarafından Hıristiyan Bizanslılara karşı verilen savaşlarda önemli bir askeri üs olarak kullanılmıştır.
Bölge ilk İslam devletlerini koruduğu için “Avasım” şeklinde adlandırılmıştır.
Bölgenin hemen yakınında: “Yesemek Heykel Atölyesi” bulunmaktadır. Ayrıca: kalede Hitit mimarisine ilişkin izlerinde bulunması nedeniyle, kalenin Hititler tarafından yapıldığı düşünülmektedir.
Memlukların uzun süre egemen olduğu kale, Bizans döneminin ardından, Arap akınları sırasında ve Osmanlı döneminde de kullanılmıştır. Bu dönemde kale, ilaveler yapılarak genişletilmiştir.
Ravanda kalesi, 1097 yılından itibaren, adından sıkça söz ettirmiştir.
Günümüz
Kaleye ait yapılar zirvedeki düzlüktedir.
Surlar ve birbirinden farklı uzaklıkta köşeli ve yarım yuvarlak biçimdeki burçların bir kısmı hala ayaktadır.
Surun büyük bölümü yıkılmış ve toprakla örtülmüş durumdadır. Bazı yerlerde temel kalıntıları görülür.
Günümüze sadece iç kale bölümü ulaşmıştır.
Bu bölüme, yüksekliği 3 metre ve genişliği 2.20 metre olan bir kapıdan girilir. Kapının çeşitli dönemlerde onarım gördüğü, yapı tarzından ve kullanılan malzemenin farklılığından anlaşılmaktadır.
Kale içinde ise iki büyük su sarnıcı vardır. Bu su sarnıçlarının ön tarafında merdivenler vardır.
Ayrıca: kale içerisinde kalenin batı kısmında bulunan tonozlu yapı, güneydeki şapel, ortasında yer alan küçük yuvarlak kule, sarnıç ve burçlar dikkat çekicidir. Büyük yapının bir saray olarak kullanıldığı tahmin edilmektedir.
Büyük su sarnıçlarının içine, inşa edilen gizli tüneller ile aşağıdaki Afrin çayına ulaşıldığı düşünülmektedir.