İstanbul Kilyos

İstanbul Kilyos

Şehir merkezine 45 dakika uzaklıktadır. İstanbul-Kilyos arası uzaklık 32 km. dir. Kilyos-Sarıyer arası 11 km. dir. Özel araçla gidildiğinde, Maslak-Sarıyer istikametini izleyerek, Bahçeköy orman yolundan Kilyos’a ulaşmak mümkündür. Sarıyer’e kadar sahilden gidilebilen yol, özellikle hafta sonlarında aşırı kalabalık oluyor. Ayrıca, Sarıyer’den Kilyos’a minibüs ve belediye otobüs seferleri bulunuyor. Kilyos’a giderken, orman yolu boyunca piknik alanları, kendin pişir-kendin ye kır lokantaları göze çarpıyor.

İstanbul Kilyos

Kilyos: İstanbul’un yaz sığınakları arasında kumsalları sayesinde ilk sırada yer alır. Botanik açıdan son derece zengin kumulları vardır. Bu kumullar: Karadeniz kıyılarında, bozulmadan kalabilmiş kumul alanlar arasında, en zengin bitki çeşitliliğine sahip, ikincil kumul sistemi olması nedeniyle oldukça önemlidir.

Doğal Hayatı Koruma Derneği tarafından koruma altına alınması için çalışılan Kilyos kumulları: içerdiği nadir kumul bitki örtüsündeki çeşitlilik ve ülke çapında nadir görülen en az 15 çeşit kumul bitkisi taksonuna sahiptir.

Bern Sözleşmesi Ek Liste I’de yer alan iki bitki türünün zengin popülasyonlarının bulunduğu kumullardaki botanik çalışmalarının tarihi, yüzyıllardan beri eskiye dayanıyor. En az dört bitkinin tip örneği buradan toplanmıştır.

Evet, botanik açıdan çok zengin olan kumullarının koruma altına alınması gereken beldenin resmi ismi “Kumköy” dür. Kilyos isminin Rumcada karşılığı ise “Kum” dur. Buradaki yerleşim, eski dönemlerde bir balıkçı köyü olarak başlamıştır.

İstanbul Kilyos

Kilyos: Polonezköy, Ağva ve Şile gibi İstanbul’da hafta sonu aktiviteleri için en çok tercih edilen beldelerden biridir. Kilyon denildiğinde, akla önce plaj ve deniz gelir. Kilyos plajları: İstanbul’un en büyük ve temiz sahil şeridi olup Kilyos Burnundan Gümüşdere Plajı’na kadar uzanmaktadır.

Ancak deniz çok dalgalı olduğu için boğulma oranları yüksektir. Çünkü bir-iki noktada Dip akıntısı riski vardır. Akıntı riski olan noktalarda, Belediye tarafından uyarı levhaları konulmuştur.

Plajlar, bu akıntıların bulunduğu noktaları kendi alanlarının dışında bırakmışlardır. Yine de yaz aylarında uyarı levhaları olmasına rağmen Dip akıntısı olan yerlerde denize giren insanların sayısı oldukça fazladır.

kilyos.genel.0000
İstanbul Kilyos
kilyos.genel.1
İstanbul Kilyos

Kilyos’a genellikle günübirlik denize girmek veya piknik amaçlı geliniyor. Ancak konaklama imkanları da bulunuyor. Yaz aylarında, plaj partileri ve konserlerle, gece boyunca hareketlilik sürüyor.

Bölgede iklim ve kumsalların uygunluğu nedeniyle, rüzgar sörfü gibi spor etkinlikleri düzenleniyor. Ayrıca, Kilyos ardındaki ormanlarla yürüyüş imkanı sağlayan parkurlara da sahiptir.

Kışın sert Karadeniz dalgaları sahili ve kayaları döverken, otelin sıcak lokantasında doğayı seyredebilir, sessiz, sakin yollarda ve hatta plajda uzun yürüyüşler yapabilirsiniz.

İstanbul Kilyos

Yazın ise: uzun, güzel kumsallı plajı seçerseniz, Kilyos’un içinden kuzeye doğru devam ettiğinizde, küçük ve sakin koyları görebilirsiniz.

Boğaziçi Üniversitesinin Kilyos Kampus Plajında, Kiteboard (Uçurtma) Şampiyonası düzenleniyor.  Kiteboard; windsurf benzeri olan ancak windsurfteki yelken yerine kite denen uçurtma-paraşüt benzeri bir ekipmanla rüzgara dayalı olarak yapılan son derece eğlenceli ve adrenalinli bir spor dalıdır.

Aynı zamanda olimpik spor dalları arasına da girmiştir. 2012 yılında ilk defa olmak üzere BURN Kiteboard World Tour: Türkiye’de Kilyos Gümüşdere’deki Burc Beach’de yapılmıştır.

İstanbul Kilyos

NE YENİR

Kilyos ve çevresinde, taze deniz ürünleri ve mangalda pişen et yemekleri sunan kır lokantaları damak zevkine düşkün olanlar için, yaz-kış açık. Bu şirin, küçük Karadeniz sahil yerleşimi, göz alabildiğine uzanan kumsal plajlarıyla ünlü. Sarıyer içinden veya Belgrad ormanlarından geçen yollar birleşerek Kilyos’a varıyor.

Orman yolu, su kemerleri ve bentlerin civarından geçiyor. Kilyos çarşı içinde: midye tava, tavuk şiş, mantar, balık, sucuk, börek çöp şiş yiyebilirsiniz.

İstanbul Kilyos

GEZİ

Kilyos: sırasıyla Roma, Bizans ve Ceneviz hakimiyeti altında kalmış, ardından Osmanlı döneminde Leventan nüfusu ile gelişme göstererek kozmopolit bir yerleşim yeri olmuştur. 1960 yılından sonra ise, turizm alanında tanınarak, popüler bir sayfiye yeri haline gelmiştir.

Köye ulaştığınızda ilk göze çarpan tarihi bina “Kale” dir.

kilyos.ceneviz kalesi.1
İstanbul Kilyos

Kale

Bir yanı ormanlar ve diğer yanı denize bakan bir yer olarak Kilyos kalesini görmeden buradan ayrılmayın. Tepedeki 15’nci yüzyıl Ceneviz kalesi, Kilyos’un bu kadar popüler olmasının eski tarihlere dayandığının göstergesidir. Askeri saha içinde kalan kale, Sultan II. Mahmut döneminde restore edilmiştir. Kalede antik çağlardan kalma bir sarnıç olduğu bilinmesine rağmen, askeri bölge olduğu için gezmek mümkün değildir.

Yağmur yağdığı zaman sarnıçların dolması için su toplayacak bir sistem kurulmuştur. Taş yapımı kalenin temizliğiyle dikkati çeken, kemerli, korunaklı muhafız bölümleri aynen korunmuştur. II. Dünya savaşında boğazların korunması amacıyla, Almanlar tarafından verilmiş, 19’ncu yüzyıl Krupp kamalı çelik top, kalenin burçlarındadır. Kale içinde 8 ayrı top sergileniyor.

Kale kapısı üzerinde: Sultan II. Mahmut’un tuğrası, her iki yanında iki savaş topu, karşısında kalenin ele geçirilişi şerefine o dönem dikilip günümüze ulaşan anıt çınar ağacı bulunuyor. 26 metre yüksekliğinde, 5.4 metre gövde çevresine sahip çınarın dikim tarihini gösteren tabela 1460 yılını belirtiyor. Üç yüksek noktasındaki su terazileri de kaledeki sarnıçtan su dağıtın sistemin birer parçasıdır.

Köydeki diğer tarihi yapılar: İngilizlerin İstanbul’u işgal ettiklerinde Boğaz girişini kontrol etmek için yaptırdıkları, eski tahlisiye binaları, kayıkhane, iskele, köprü ve çeşmedir. Tahlisiye binaları, halen kıyı koruma tarafından kullanılmaktadır.

Kale kapısından ayrılıp, eski köy evlerini geride bırakarak yürüyün. Tüm Kilyos manzarasına hakim bir tepeye ulaşacaksınız. Köydeki konaklama tesislerinin çoğu buradadır. Deniz tarafından çıkılan merdivenlerle veya araç yolu ile gelinen otellerin tepesi, panoramik manzarasıyla hayranlık uyandırmaktadır. 50 adımda ulaşacağınız çarşı, piknikle ilgili tüm ihtiyaçlarınızı karşıyabileceğiniz bakkal, manav, eczane gibi dükkanlar, emlak ofisleri, butikler, cıvıl cıvıldır.

Yani yerleşik nüfusu kışın 2000 civarında olan Kilyos’a giderken, ihtiyaç duyabileceğiniz şeyleri yanınızda taşımaya gerek yoktur. Jandarma Bölgesi sınırları içinde kalan bölgede, tüm kalabalığa rağmen, huzuru kaçıracak olaylara rastlanmıyor.

Geçmiş günlerinden çok fazla eserin günümüze ulaşmadığı Kilyos, zamanın çarpık yapılaşmasından fazlasıyla nasibini almıştır.

Mavi bayrak taşıyan kumsallara bakan otellerin manzarası karaya oturmuş gemilerin paslı görüntüleri yüzünden biraz bozuluyor.

Kilyos’ta 1955 yılında, Türkiye’nin ilk tatil köyü olan “Turban Tatil Köyü” açılmıştır. Günümüzde, kapalı olan işletmenin sadece plajından yararlanılıyor.

ovid kulesi.1
İstanbul Kilyos

Ovid kulesi

Ovid kulesinin bulunduğu yere Uskumruköy deniliyor.

Kilyos’ta görebileceğiniz bir diğer tarihi eser ise: eski Yunan döneminden kalan, zamanında gözetleme kulesi olarak kullanılan Ovid Kulesidir. Yani bir anlamda, erken uyarı işlevi olan bir Bizans kulesiymiş. Geceleri bu kulede meşaleler yakılırmış. Boğaz’a yaklaşan geniler, bu kulenin ışığını görünce özellikle fırtınalı havalarda çok tehlikeli olan Cyanean Kayalıklarına, yani Kilyos kayalıklarına çarpmamak için önlem alırmış.

Ancak civardaki bazı haydut çeteleri, başka yerlerde ateşler yakıp gemileri kayalara yönlendirir, sonra da kazaya uğrayan gemileri ve kazazedeleri soyarlarmış. Buna göre, kulenin alt katı 6’ncı yüzyıla, üst katı ise 11’nci yüzyıla tarihleniyor. Yani, burada 1500 yıllık bir kule görülüyor. Ovid kulesinin ismi: Romalı bir şair olan Publius Ovidius Naso’dan (MÖ 43-MS.18) geliyor.

Roma yakınlarındaki Sulmona şehrinde doğan Ovidius, Latin dilinin ve Roma’nın en büyük şairlerinden biri kabul edilir. Atina’dan Anadolu’ya çok yer gezip aşk şiirleri yazan Ovidius’un eserleri klasik mitolojinin de en önemli kaynakları arasında sayılmaktadır. Sevmek için çırpınan, en derinindeki özleme seslenen bir yüreğin şiirlerini barındıran “Ars Amatoria” yani “Aşk Sanatı” Ovidius’un baş yapıtlarından biridir. Tıpkı mitolojik kahramanların partnerlerine yazdığı hayali aşk mektuplarından oluşan “Epistulae Heroidum” gibi “Metamorphoses” gibidir.

Ancak meyve veren ağaç Roma’da da taşlanıyor. Ovidius bir gün apar topar tutuklanıp İmparator Augustus tarafından Köstence’ye sürgüne gönderiliyor. İnsanların tek bir kelime bile Latince anlamadığı topraklara, bir şair olarak gidiyor. Onun Tuna nehrinin Karadeniz’e açılan noktasındaki küçük bir şehre sürgün edilmesi, Klasik Antik Çağ’ın en büyük gizemlerinden biridir. Bazıları, şiirlerinde çok eşliliğe özendirici oluşuna yorar bu sürgün durumunu, Kimileri ise bunun bir bahane olduğunu, gerçek nedenin farklı olduğunu öne sürerler.

Şair ise, görülmemesi gereken bir şeye tanık olduğunu ve bundan ötürü İmparatorda önünü alamadığı bir kızgınlığa sebep olduğunu, ifade eder şiirlerinde. Ancak ne gördüğünü açık açık yazmaz. Bir yanlış anlamanın kurbanı olduğunu, aslında hiçbir suçu bulunmadığını düşünür. Latin dünyasının en büyük şairi sürgün yıllarında Augustus’a ve halefi Tiberius’a mektuplar yazarak affını ister. Ancak bu mümkün olmaz ve Ovidius 10 yılını sürgünde geçirdikten sonra yine burada ölür. Ancak Ovidius’un burası ile ne ilişkisi var, kulenin ismi neden Ovidius kulesi, bunu bilen yoktur. Ovidius sürgüne giderken, sadece gemiyle yakınından mı geçti, ya da bu civarda mı konakladı bilinmemektedir.

Köstence’deki zorunlu ikameti sırasında buralara gelme şansı mu buldu, bilinmiyor. Tek bilinen, tarihi kayıtlarda kulenin adının Ovid kulesi olarak geçtiğidir. Ovidius’un sürgünde öldüğü Köstence yakınlarındaki Mika Tepesinde de bir Ovid kulesi bulunuyor. Yine bunun gibi kare planlıdır. Köstenceliler, 1990 yılında Ovidius’un adına, şehirlerinde bir üniversite kurdular. Bizdeki tek izi olan Ovid kulesi ise, mezarlığın yakınındadır ve 90’lı yılların sonunda ciddi bir restorasyon gördüğü bilinmektedir.

Kilyos yukarı mezarlığının yakınlarında, Atlas Çiçeği Sokak’taki kule, bir tesisin parçası olduğu için bir zaman öncesine kadar gezilebiliyordu. Ancak günümüzde o işletme kapalı ve kulenin çevresi de çiftlerle çevrili olduğundan görmek için biraz cambazlık yapmak gerekiyor.

Evet, gezimize devam edelim. Köyün merkezinden geçilerek, uzun sahiline iniliyor.

Pek çok plaj işletmesinin bulunduğu bu uzun kumsalda, deniz oldukça sığ, dalgalı ve havası da genellikle rüzgarlıdır.

kilyos.genel.000.bu
İstanbul Kilyos

PLAJLAR

halk plajı.1
İstanbul Kilyos

Kilyos Halk Plajı

Kilyos merkezindedir. Özellikle yaz aylarında, hafta sonları tatilcilerle dolup taşmaktadır. Güzel kumsalı ve çevre tesisleriyle her türlü ihtiyacınızı karşılar. Evet burası kilometrelerle sürmekte ve oldukça geniş bir kumsala sahiptir. Günübirlik deniz ve plaj keyfi için idealdir.

Halk plajında: alt yapı ve temizlik çalışmaları tamamlanarak, tuvalet, soyunma odaları ve duş kabinleri yeni düzenlenmiştir. Ayrıca cankurtaran ve güvenlik hizmeti verilmektedir. Günübirlik giriş fiyatı 15 TL dir.

baykuş plajı.1
İstanbul Kilyos

Baykuş Plajı

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi bünyesinde ve Kilyos Gümüşdere köyü tesislerinde faaliyet göstermektedir ve gündüzleri ailece deniz ve plaj keyfi yapmak isteyenler için Kilyos’un en güzel plajlarından biridir.

Plaj kulüpleri-Beach Kulüpler

Merkezden uzaklaştıkça, plaj kulüplerinin daha iyileri bulunmaktadır. Özellikle de Kilyos yakınlarındaki Demirciköy’de girişin ücretli olduğu bu kulüplerde ödediğiniz para hafta sonları, hafta içine göre daha yüksektir. Kulüpler, futbol, basketbol, rüzgar sörfü gibi pek çok aktivite sunmaktadır. Sezon dışında, plaj kulüpler kapalı ama Demirciköydekiler restoranları ile hizmet veriyorlar.

high beach.1
İstanbul Kilyos

High Beach Kilyos

Burası eski Solar Beachdir. Yaz boyu açık restoranı ve dükkanlarıyla hizmet veriyor. Burası aynı zamanda pop konserleri ve hafta sonu festivallerinin de mekanıdır. Burası 1 kilometrelik eşsiz kumsalı, restoranları, barları, eğlence ve partileriyle tatil köyü rahatlığı yaşatıyor.

babylon beach.1
İstanbul Kilyos
babylon beach.2
İstanbul Kilyos

Babylon Beach Kilyos

Güzel bir koyda kurulmuştur. Yeşil alanları, yaz-kış açık olan ve kahvaltı menüleriyle balık çeşitleri iddialı mutfağı, plajı ve zengin aktiviteleri vardır.

burç beach.1
İstanbul Kilyos

Burç Beach Kilyos

Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği tarafından 2001 yılından beri, Boğaziçi Üniversitesi Kilyos Sarıtepe Kampüsünde faaliyet göstermektedir. 2 kilometrelik güzel kumsalı, 1400 metrekarelik güneşlenme terası, 200 kişi kapasiteli Kafe-bar, balıkçı restoranı ile toplam 2000 kişiye hizmet vermektedir. Burada: kite board, katamaran, wind surf gibi su sporları ve beach volley ve beach soccer yapılabiliyor. 650 arabalık otopark bulunmaktadır.

uzunca beach.1
İstanbul Kilyos

Uzunca Beach Kilyos

Demirciköy’deki bu mekan, güzel kumsalı ve denizi, lezzetli menüleri ve bol balık çeşitleriyle restoranı, kamping alanı ve aktiviteleriyle hafta sonu deniz ve tatil keyfi için ideal mekandır. Karavan kamping ve doğa yürüyüş imkanı ile ayrıca ilgi çekmektedir.

Yalova Çınarcık

Yalova Çınarcık

Yalova Çınarcık; İl merkezine 17 km uzaklıktadır. Çınarcık-Armutlu arası 37 km, Çınarcık-Termal arası 8 km, Çınarcık-Çiftlikköy arası 23 km, Çınarcık-Kocaeli arası 88 km, Çınarcık-İstanbul arası 188 km. Çınarcık-Bursa arası 88 km, Çınarcık-Gemlik arası 61 km. dir.

TARİHİ

Çınarcık ilçesinin bulunduğu topraklarda, MÖ 4000-3000 yıllarında kurulmuş yerleşim yerleri vardır. Roma imparatoru Constantinus zamanından kalma kalıntıları, Çınarcık ve köylerinde rastlamak mümkündür. 1325 yılında Türklerin eline geçen Çınarcık, Kurtuluş savaşı yıllarında, üç kez işgal edilmiş ve 1921 yılında düşman işgalinden kurtarılmıştır. Bu işgal dönemlerinde, ilçenin Ortaburun köyü, Aşağı Kocadere ve Yukarı Kocadere köy halkının malları, Rumlar tarafından alınmış ve mal sahipleri öldürülmüştür.

Yalova Çınarcık

Kocadere köyündeki mezalim, soykırım, yakıp-yıkma hepsinden korkunç olmuştur. İşgal günlerinde Yunanlılar tarafından köyden toplanan insanların bir kısmı denize dökülerek öldürülmüştür. Geri kalan kadın, çocuk ve yaşlılar ise, Bekir Onbaşıya ait bir eve doldurularak yakılmıştır. 880 kişinin can verdiği bu katliamın anısına, aynı yerde yapılan şehitlik her yıl 29 Nisan tarihinde anma törenleriyle dolup taşmaktadır. Fakat ne kadar ilginçtir ki, burada böyle bir olay olduğunu ben buraya görünce öğrendim, keşke bu olay daha etkin kutlansa, bu katliamdan bütün dünyanın haberi olması gerekir, umarım anma törenlerine basın ilgi gösterir.

Çınarcık’ın Rumlar dönemindeki ismi “Kio” dur. Temiz havası olan şehir anlamına gelen bu sözcükten sonra da, sahip olduğu ulu çınarlardan dolayı “Çınarcık” ismini almıştır. Ancak Fevzi Çakmak, burayı ziyaretinde Belediye Parkındaki (Çınaraltı Gazinosu) anıt çınarı gördüğünde “Çok yazık etmişler buraya Çınarcık demekle, Koca Çınar demeliydiler” demiştir.

Evet, bölgenin tarihindeki en önemli olay “deprem”, 17 Ağustos 1999 tarihindeki Marmara Depreminde, ilçede toplam 5077 konut zarar görmüştür.

Yalova Çınarcık

GENEL

Çınarcık, plajları ve kampları ile öne çıkan bir turizm merkezidir. Özellikle bayram tatillerinde, ilçenin nüfusu 10 katına kadar çıkmaktadır. Başta İstanbul olmak üzere çevre illerden buraya yoğun ziyaretçi akını yaşanmaktadır. İlçenin nüfusu normalde 18 bin civarında iken bayram tatillerinde 200 binlere kadar çıkar.

Deniz seviyesinden yükseklik ortalama 30 metredir. Kolay ulaşımı, temiz denizi, orman ve sayfiye alanları ile her dönemde olduğu gibi, bugünde çekiciliğini korumaktadır. Ormanlarla kaplı Samanlı dağlarının kuzey yamacında, denize uzanan Çınarcık ilçesi, doğal bitki örtüsü ve dört mevsim turizme açık olan alanları ile bölgenin en fazla talep gören turizm alanıdır. Koru köyden başlayıp Esenköy’e kadar uzanan bir kıyı şeridi üzerinde bulunan ilçede Paşa Limanı Burnu, Kocadere Burnu, Dikilitaş Burnu, Dermaz Burnu, Baba burnu, Orman Uçuğu Koyu, Engere Koyu, Mersin Burnu gibi doğal güzellikler vardır. Çiçek bahçeleri, koyları, temiz sahil şeridi ve her yaşa hitap eden eğlence merkezleriyle gerçekten güzel bir yerleşim yeridir.

Yine de Çınarcık denince, akla yazlıklar gelir. Sırtını ormana vermiş, onar katlı apartmanlar. Bunun yanında Çınarcık ve Teşvikiye’yi geçtiğinizde, evler ve apartmanlar biter. Yemyeşil bir doğa ile baş başa kalınır. Yaşlı çınarlar altında bulunan çay bahçelerinde, toprağa basarak oturma imkanı vardır. Derken Şarköy’e gelinir. Burada görkemli bir çınar ağacı bulunuyor.

Çınarcık ile ilgili önemli bir not, burası (Koru beldesi) ülkemizdeki kesme çiçekçiliğin merkezidir. Burada: 406 dekar serada çiçek yetiştiriciliği yapılmaktadır.

Yalova Çınarcık Altın Çınar Festivali

ALTIN ÇINAR FESTİVALİ

Bu geleneksel festival, 1994 yılından beri Temmuz ayı ortasında düzenlenmektedir. Çünkü festival döneminin okulların kapanması ve yazlıkçıların geldiği döneme denk getirilmesi düşünülmüştür.

ŞENKÖY KIZILCIK ŞENLİKLERİ

Her yıl Ağustos ayının ilk haftasında düzenlenir. Köy meydanı süslenir, köy halkının ev sahipliğindeki şenlik coşkuyla kutlanır. Ana tema, kızılcığın yararlarıdır. Çünkü Şenköy yöresinde uzun yıllardır kızılcık üretimi yapılmaktadır ve yaklaşık 5000 ağaçtan yıllık 250 ton kızılcık elde edilir.

Yalova Çınarcık Ne Satın Alınır

NE SATIN ALINIR

Burayı ziyaret eder ve yöreye özgün bir şeyler satın almak isterseniz “Çınarcık işi” denen bir el işi satın alabilirsiniz. Ham ipek, pamuklu ve keten kumaşlar üzerine iplik çekilmesi ve doğal ipliklerle, kumaşın işlenmesiyle yapılır. Çınarcık haricinde, diğer ilçelerde ve başka yerlerde yaygın olmadığından halk arasında “Çınarcık işi” olarak adlandırılır. En eski örnekleri 80 yıllık olup Yalova Kent Müzesinde sergilenmektedir.

Yalova Çınarcık Çınar Ağacı

ÇINAR AĞACI

Şarköy’dedir. Üzerinde 3000 yaşında olduğu yazılıdır. Gövde içi 36 metre kare olan alanda lokanta vardır. Türkiye’nin en yaşlı anıt çınarı olduğu söylenen bu ağacın dış çapı 30 metreden fazladır.

Yalova Çınarcık Gezilecek Yerler

GEZİLECEK YERLER

Yalova Çınarcık Kum Plajı

KUM PLAJI

Çınarcık ve Esenköy arasında doğal bir plaj alanıdır. Yalova’ya 16 km uzaklıktadır. Bu plaj özellikle İstanbul, Yalova ve Bursa’dan gelenler tarafından denize girmek için kullanılır. Plajın “Mavi Bayrağı” vardır. Burada gündüzleri güneşlenip yüzmek ve akşamları ise eğlencelere katılmak mümkündür.

Yalova Çınarcık Hasan Baba Türbesi ve Mesire Yeri

HASAN BABA TÜRBESİ VE MESİRE YERİ

Yalova yöresi, 1325 yılında Orhangazi tarafından Bizanslılardan ele geçirilmiştir. Ardından bölgeye Türk göçleri artmıştır. Ancak devam eden süreçte Türkler ve Bizanslılar arasında çatışmalar devam etmiştir. Bir çatışmada yanında iki arkadaşı ile birlikte Hasan Baba, yaralı olarak günümüzdeki piknik alanının bulunduğu yere çekilmişlerdir.

Rivayete göre, burada Hasan Baba, kılıcına yaslanmış ve kılıcın battığı yerde, günümüzde Hasan Baba suyu denen su kaynağı çıkmıştır. Hasan Baba ve arkadaşları, bir süre su kaynağında dinlenmişler ve ardından Bizanslıların ikinci saldırısına uğramışlardır. Üç kahraman burada şehit düşmüşlerdir. Arkadaşları, üç şehidi, bu bölgede toprağa gömmüşlerdir. Hıdırellez günlerinde Hasan Baba’nın mezarı ziyaret edilmektedir. Su kaynağı, yüzyıllar boyunca korunarak günümüze ulaşmıştır.

Hasan baba mesire yeri olarak isimlendirilen koruya: Yalova-Çınarcık karayolundan ayrılarak çıkılır. Termal ve Çınarcık ilçeleri arasında, Çınarcık sırtlarında 1967 yılında kurulmuştur. Çınarcık’a yaklaşık 4.5 km uzaklıktadır. Denizden 120 metre yükseklikteki bu tepe, her mevsim yeşil bitki örtüsü ile kaplıdır.

Yalova’da kalabalığın karmaşasından kaçanların,  huzura kavuşabilecekleri bir mesire yeridir. Koru: ismini, Yalova’da söylenen efsanelerde adı geçen Hasan Baba adlı ermişten alır. Yaz aylarında küçük gezintilere çıkmak ve piknik yapmak için buraya gidebilirsiniz. Aşağısında uzanan ormanları ve sahili, tepeden seyredebilirsiniz, ziyaretçilere doyumsuz manzaralar sunar. Binlerce kişiyi (3000 kişi kapasitelidir) aynı anda ağırlayabilecek büyüklüktedir. Bir tane havuzlu, çok soğuk ve iyi kalite suyu vardır. Burada, geyik koruma alanı ve bir restoran bulunuyor.

ŞENKÖY KİLİSE KALINTISI

Çınarcık ilçesi Şenköy bölgesindedir. Denize karşı yüksek bir tepede kurulmuştur. Yapılan incelemede: denize uzanan engebeli bir arazi olduğundan, kilise olarak adlandırılan kalıntılar, denize doğru çıkıntı yapan uç kesimdedir. Günümüzde sadece batı duvarına ait bazı temel izleri görülmektedir. Mevcut duvarlardan kilisede tuğla, yerel taş ve horasan harcı kullanıldığı tespit edilmiştir. Bitki örtüsü yapının üzerine büyük ölçüde kaplamıştır. Harap durumdadır.

KORUKÖY FIRIN

İlçe merkezine bağlı Koruköy’dedir.

Tek katlı binadır. Ortada yarısı gömülü fırın ocağı bulunur. Ocağın üstünde hamur hazırlama yeri ve bu kısma çıkılan 5 basamaklı merdiven bulunur. Koridorun iki yanında, simetrik birer gözlü dükkan vardır. Çatı tamamen çökmüştür. Fırın ocağı ve koridor ve dükkan, tamamen molozlarla doludur. Arka tarafındaki yarı tuğla yarı taş kaplama duvar ortasından yıkılarak, binayı ikiye ayırmıştır. Bina yapıldığı dönemde, içten tamamen sıvalıdır. Dışta ise ön ve sağ yan cephe takoz işlemeli tuğla ve yine sıvalıdır. Fırın giriş cephesindeki basık tuğla kemer ortasından çatlamıştır. Bina virane halindedir.

Yalova Çınarcık Teşvikiye Antik Su Sistemi

TEŞVİKİYE ANTİK SU SİSTEMİ

Su sistemi: Güngörmezler mevkiinden, Kemertepe mevkiine kadar uzanan kanal ve kemerlerden oluşur. Başlangıç kısmı: kaya içindeki, doğal bir kovuğun, insan eliyle oyularak ve harçlı moloz taş duvar örgüsüyle şekillendirilerek oluşturulmuştur. Bu bölünden sonra Teşvikiye deresinin doğusunda bulunan tepelerin yamaçları boyunca yaklaşık Çınarcık Belediyesi sınırına kadar 7 km uzanır. Güney-kuzey doğrultusunda uzanan kanal, yaklaşık 150 metre kodundan, 50 metre koduna doğru, hafif bir eğimle alçalır. Üst kısmı tonozludur. Yüksekliği 1.80-2 metre ve genişliği 1-1.20 metredir.

Moloz taştan, kireç harcı kullanılarak yapılmıştır. Hat boyunca, havalandırma bacaları ve dinlendirme havuzları bulunur. Kanalın önemli kısmı, toprak altında olup, bazı bölümler yüzeyde ilerler. Kemertepe doğrultusunda, yaklaşık 200 metrelik bölümü izlenebilen “Akuadükt” kalıntısı vardır. Kemerlerin genişliği 5 metre, yüksekliği 5 metredir. Sadece 2-3 tanesi halen ayaktadır. Toplam 5-6 tane olduğu tahmin edilmektedir. Tuğla ve moloz taştan, almaşık teknikle yapılan kemerlerin üst bölümündeki su kanalı, halen iyi korunarak günümüze ulaşmıştır. Kemertepe’nin, kuzeydeki kıyı bölgesinde, bugün Paşalimanı olarak adlandırılan bölgedeki orta ve büyük ölçekli antik yerleşimin su ihtiyacını karşılamak için yapıldığı düşünülmektedir.

DELMECE YAYLASI

Teşvikiye beldesinden çıkılır. Sahile 17 km uzaklıktadır. Yaylada: orman arazisinde, meşe, kestane, ıhlamur ve çam ağaçları vardır. Yakınlarında, şifalı su olarak isimlendirilen bir su kaynağı vardır. Bu yaylada farklı parkurlarda doğa yürüyüşü yapabilirsiniz.

ERİKLİ YAYLASI

Teşvikiye beldesinin 8 km yukarısındadır. Kamp ve doğa yürüyüşü yapılabilir. Özellikle Teşvikiye deresi üzerinde bulunan ikiz şelaleler ilgi çekmektedir ki, burası yürüyüş parkuru üzerindedir. Ayrıca, Erikli yaylasında irili ufaklı birçok şelale bulunmaktadır. Yürüyüş parkuru üzerinde kamp alanları bulunmaktadır.

Yalova Çınarcık Erikli Şelalesi

Erikli Şelalesi

Erikli’de Erikli deresi üzerindedir. Erikli deresi, irili ufaklı birçok şelaleler oluşturarak akar. Bunlardan: Delmece yaylası yakınlarındaki en büyüğü Erikli Şelalesidir. Burada: kamp kurulabilir ve doğa yürüyüşü yapılabilir.

Yalova Çınarcık Koru Beldesi

KORU BELDESİ

1924 yılına kadar buranın nüfusunun tamamı, yerleşik Rumlardan oluşuyordu. 1924 yılında yapılan mübadele sonucunda, Rumlar Yunanistan’ın Selanik şehrine gitmiş, Darama ilçesinde yaşayan Türkler ise buraya gelmişlerdir. Rumlar döneminde beldenin ismi, güzel orman anlamına gelen “Kuri” dir.

Türk nüfus bölgeye yerleşince ismi “Koru” oluştur. Beldede: Bizans imparatorluğu döneminden kalan Eudoskia sarayı, Deveboynu mevkii, liman bölgesinde olması nedeniyle iki liman bulunmaktadır. Buranın bir diğer önemli özelliği, kesme çiçekçiliğin merkezi olmasıdır.

Yalova şehir merkezi tanıtım ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.